You are on page 1of 4

11. HZ EBUBEKİR’İN HİLAFETİ DÖNEMİ (MS.

632-634)
Hz. Ebu Bekir döneminin en önemli olayları Üsame Ordusu, Ben-i Saide Sakifesinde
halife seçimi olayı, Ridde Savaşları ve yalancı peygamberlerin (mütenebbi) ortadan
kaldırılması, Kur’an’ın kitap haline getirilmesi ve Irak ile Suriye coğrafyalarına dönük
olarak ilk fetih hareketlerinin başlatılmasıdır.
Hz. Peygamber’in vefatından önce Doğu Romalılar Arap yarımadasına yönelik sınır
ihlallerinde bulunmaya başlamışlardı. Bunu haber alan Hz. Peygamber, evlatlığı Zeyd bin
Harise’nin oğlu Usame bin Zeyd komutasında bir ordu hazırlayarak ordunun derhal harekete
geçmesini emretmişti. Bu orduda Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer, Ebu Ubeyde bin Cerrah gibi
sahabenin ileri gelenleri de vardı. 20 yaşında olan Usame’nin ordu komutanı olarak
atanmasını yadırgayanlar çıkınca, Hz. Peygamber; “insanların Usame’nin babası Zeyd’e de
karşı çıktıklarını fakat onun Mute savaşında Doğu Romalılara karşı başarılı bir şekilde
savaştığını” söylemişti. Bu ordu Medine’nin dışında Curf adı verilen yerde karargâhını
kurmuştu ve ordudakiler Hz. Peygamber’in hastalandığını duyunca ağır hareket etmişler ve
yola çıkma noktasında tereddüde düşmüşlerdi. Fakat Hz. Peygamber ısrarla ordunun harekete
geçmesini istiyordu. Hz. Peygamber’in vefat haberini alınca ordu kendiliğinden dağılmış ve
insanlar Medine’ye geri dönmüşlerdir.
Hz. Peygamber’in vefatı üzerine Medineli Müslümanlar Ben-i Saide Sakife’sinde
toplandılar. Amaçları halife olarak Hazreç kabilesinden Sad bin Ubade’ye biat etmekti. Hz.
Ebubekir, Hz. Ömer ve Ebu Ubeyde bin Cerrah bu toplantıyı haber alınca Ben-i Saide
Sakife’sine gittiler. Burada Müslümanlar halifenin kim olması noktasında uzun süren
görüşmeler yaptılar. Biri Ensar’dan diğeri Muhacirlerden iki halife önerdiler. Fakat sonra
Hz. Ebu Bekir, Hz. Peygamber’in “imamet Kureyş’tendir” hadisini hatırlatarak Hz. Ömer
veya Ebu Ubeyde b. Cerrah’dan birisini halife olarak teklif etti. Bunun üzerine Hz. Ömer,
Hz. Ebu Bekir’e biat ederek onu halife olarak ilan etti. Bunun üzerine Sakife’de bulunan
Müslümanlar da Hz. Ebu Bekir’e biat ettiler.
Halifenin Haşimoğullarından olması gerektiğine inanan ve halife seçimi sırasında
Ben-i Saide Sakife’sinde bulunmayanlar Hz. Ebu Bekir’e başlangıçta biat etmek istemediler.
Bunlardan bir tanesi de Ali b. Ebu Talip idi. Bunun yanında Hz. Ebu Bekir’in Ben-i Teym
kabilesinden olmasına karşı çıkan Ebu Süfyan da Hz. Ebu Bekir’in hilafetine karşı çıkmıştı.
Fakat Hz. Ebu Bekir, Ebu Süfyan’ın büyük oğlu Yezid b. Ebû Süfyan’ı Şam valisi olarak
atayınca Ebu Süfyan hemen Hz. Ebu Bekir’e biat etmiştir. Ali b. Ebu Tallip ve amcası
Abbas Hz. Peygamber’in cenazesi işi ile uğraştıklarından dolayı halife seçiminde
bulunamamışlardı. Hz. Ali, Hz Peygamber’in vefatından altı ay sonra Hz. Ebu Bekir’e biat
etmiştir. Hz. Peygamber’in vefatının ardından, yine Hz. Ebu Bekir döneminde, Hz.
Peygamber’in kızı Hz. Fatıma babasından 6 ay sonra 29 yaşında vefat etmiştir.
Hz. Ebu Bekir ilk iş olarak Hz. Peygamber’in çok istediği halde harekete geçemeyen
Usame ordusunu Doğu Roma üzerine yollamak oldu. Usame ordusuyla birlikte
Müslümanların Arap yarımadası dışına çıkması yeni Müslüman olmuş diğer Arap
topluluklarının isyan etmesine neden olmuştur. Bu isyanlar genelde Hz. Peygamber’in
vefatından az bir süre önce ortaya çıkan yalancı peygamberler tarafından kışkırtılmıştır.
Mütenebbî adı verilen bu kişilerin çıkarmış olduğu isyancılarla yapılan savaşlara Ridde
savaşları adı verilir. Yalancı peygamberlere uyarak dinlerinden dönen, irtidâd eden,
kimselerle savaşıldığı için savaşlara ridde adı verilmiştir. Bu yalancı peygamberlerden bir
tanesi Yemen’de ortaya çıkan Esved bin Ben-i Esed’dir. Bu kişi Hz. Peygamber’in Yemen
valisi olarak atamış olduğu Muaz bin Cebel tarafından ortadan kaldırılmıştır. Bu olaydan on
gün sonra Hz. Peygamber vefat etmiştir.
Yalancı peygamberlerden bir diğeri ise Ben-i Esed kabilesinden Tuleyha bin
Huveylid adında birisiydi. Tuleyha, Hz. Peygamber’in vefatından sonra Arap kabilelerini
zekât vermemeleri yönünde kışkırtmıştı. Medine ve Mekke haricindeki kabilelerin çoğu zekât
vermeme konusunda başkaldırmışlardır. Zekât verenlerin zekâtlarını yağmalamaya başladılar.
Bunun üzerine Halid bin Velid, Tuleyha’nın üzerine gönderildi ve bu kişi yenilerek Şam
civarına kaçtı. Yemen toprakları üzerinde yalancı peygamberlik iddiasında bulunan diğer bir
kişi de Amr b. Ma’dıkerb’dir. Bu kişi de yenilmiş ve Suriye topraklarına kaçmıştır. İlerleyen
yıllarda Müslümanlar İran coğrafyasının fethine başlayınca Tuleyha ve Amr da
Müslümanların arasına karışarak İranlılara karşı savaşmışlardır. Peygamberlik iddiasında
bulunanlar arasında Selma binti Malik ve Seccah binti Haris gibi kadın olanlar da vardır.
Yalancı peygamberlerin en meşhuru Ben-i Rabia Araplarından olan ve Havze b.
Ali’nin ölmesiyle yerine geçen Müseylime b. Habib‘tir (Müseylimetül Kezzab). Yemame
Savaşı’nda İslam Ordusu, yalancı Peygamberlerden Müseylime’yi ortadan kaldırmış ve bu
savaşta kurra adı verilen Kur’an hafızlarından 700 tanesi şehit olmuştur. Kur’an’ı ezbere
bilen çok sayıda sahabenin şehit olması üzerine Zeyd b. Sabit başkanlığında bir komisyon
kurularak Kur’an tek nüsha kitap haline getirilmiştir. Oluşturulan bu nüsha saklanması için
Ümmü’l-Mü’minin (müminlerin annesi) Hz. Aişe’ye teslim edildi.
Ala el-Hadrami, Bahreyn’de çıkan isyanı bastırmak için görevlendirmiş ve kendisi
bu isyanı bastırarak Bahreyn’de birlik ve düzeni yine sağlamıştır. Burada Ben-i Bekir ve
Abdul Kays Arapları vardı. Abdulkays Arapları dinlerinde sabit kalmışken, Ben-i Bekir
Arapları eski dinlerine dönüp edip karışıklık çıkarmışlardır.
Bu sırada Hire krallığına bağlı olan Ben-i Şeyban Araplarının reisi Müsenna b.
Harise Müslüman olarak Hz. Ebu Bekir’den Sâsânîlerle savaşmak için izin istemiştir.
Sâsânîler ve Hire krallığı arasında bir süreden beri sürtüşmeler meydana gelmekteydi.
Böylece Ben-i Şeyban Arapları Sâsânîlere karşı ilk fetih hareketlerini başlattılar. Hz. Ebu
Bekir, İranla yapılan savaşların ciddi boyutlara ulaşması üzerine Halid b. Velid’i Ben-i
Şeyban’a yardımcı olması amacıyla gönderdi fakat Gassanilerin kışkırtıcı hareketleri üzerine
onu Suriye’ye hareket etmek için görevlendirdi. Doğu Roma’yla yapılan 634 yılındaki
Ecnadeyn savaşının ardından Hz. Ebu Bekir 23 Ağustos 634 yılında vefat etmiştir.
Sonuç olarak Hz. Ebu Bekir döneminin en belirgin olayları Usame ordusunun Doğu
Roma’nın elinde bulunan Suriye üzerine seferi, Yalancı peygamberlerin ortaya çıkışı ve
Ridde savaşları, Kur’an’ın tek Mushaf haline getirilmesi, Irak ve Suriye topraklarına yönelik
ilk fetih hareketlerinin başlatılmış olmasıdır. Bu dönemin tartışılan konuları ise Üsame
ordusu, Ben-i Saide Sakifesinde halife seçimi konusu ve Malik b. Nüveyre olayıdır. Halife
seçimi mevzusu etrafındaki tartışmalar İslam dünyasının ilerleyen dönemlerinde bir takım
siyasi ve dini ekollerin ortaya çıkmasına sebep olmuştur.

KAYNAKLAR

Ahmed Cevdet, Kısası Enbiyâ

Apak, İslam Tarihi

Belâzûrî, Ensâb

Belâzûrî, Fütuh

Halife b. Hayyat, Halife Tarihi

Filibeli Ahmed Hilmi, İslam Tarihi

Hitti, Siyasi ve Kültürel İslam Tarihi

Hizmetli, İslam Tarihi

İbn Esir, el-Kamil

İbn Hazm, Siretün Nebevî

İbn Hişam, Siyer


İbn İshak, Siyer

İbn Kesîr, el-Bidâye

ibn Sa’d, Tabakât

Taberi, İslam Tarihi

Vakidi, el-Megazi

You might also like