Professional Documents
Culture Documents
Stratejik İletişim
Stratejik İletişim
STRATEJİK İLETİŞİM
Yazarlar
Prof.Dr. Necip Serdar SEVER (Ünite 1, 4)
Doç.Dr. Atılım ONAY (Ünite 2, 5)
Dr.Öğr.Üyesi Mehmet Sinan ERGÜVEN (Ünite 3)
Doç.Dr. Sevil BAYÇU (Ünite 6)
Doç.Dr. Göknil Nur SEVER, Arş.Gör. Mehtap Özkan BUZLU (Ünite 7)
Doç.Dr. Erdinç KARADENİZ (Ünite 8)
Editör
Prof.Dr. Necip Serdar SEVER
Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir.
“Uzaktan Öğretim” tekniğine uygun olarak hazırlanan bu kitabın bütün hakları saklıdır.
İlgili kuruluştan izin almadan kitabın tümü ya da bölümleri mekanik, elektronik, fotokopi, manyetik kayıt
veya başka şekillerde çoğaltılamaz, basılamaz ve dağıtılamaz.
Öğretim Tasarımcısı
Doç.Dr. Hasan Çalışkan
Kapak Düzeni
Prof.Dr. Halit Turgay Ünalan
Grafikerler
Ayşegül Dibek
Özlem Çayırlı
Stratejik İletişim
E-ISBN
978-975-06-3114-6
İçindekiler
Önsöz .................................................................................................................... vii
Önsöz
Sevgili öğrenciler,
Bu kitap önemli bir boşluğu doldurmak üzere özenle hazırlandı. Kitap, Reklamcılık ve
Halkla İlişkiler disiplinlerinin özünü oluşturan strateji ve bu kavramın nasıl uygulanabi-
leceğine yönelik bütünsel bir bakış açısı kazandırma amacıyla yazıldı. Salt halkla ilişkiler
alanına yönelik benzer çalışmaları bulmak olası iken ve strateji sadece halkla ilişkilerin
bir bileşeni olarak algılanırken, elinizdeki bu kitap iletişim karmasının tüm alanlarınında
stratejinin yaşamsal bir önemi olduğunu örnekler ve uygulama biçimleriyle açıklamakta-
dır. Kitabımızın en güçlü yönü de budur.
Statejiyi kavram olmaktan çıkaran bu çalışma, geleneksel uygulama alanları, biçimleri
ve araçlarının yanı sıra; dijital çağın bireyini tanımlayan bir bölüme de sahiptir. Böylece
okuyucular öncelikle yeni bireyi geniş bir perspektiften analiz edebilecek, sonrasında ise
bu yeni bireyin gereksinimi doğrultusunda iletişim stratejileri geliştirebilecektir.
Editör olarak, böylesine önemli bir boşluğu dolduran kitabımızın ortaya çıkmasında
emeği geçen tüm yazarlarımıza, dizgi ve redaksiyon ekibimize ne kadar teşekkür etsem az
olacağını itiraf etmek isterim.
Kitabımızın siz değerli okuyucuların iletişim dünyasına ve eğitim süreçlerine olumlu
katkılar sunması dileğimle, hepinize şükranlarımı sunarım.
Saygılarımla.
Editör
Prof.Dr. Necip Serdar SEVER
1
STRATEJİK İLETİŞİM
Amaçlarımız
Bu üniteyi tamamladıktan sonra;
Stratejik iletişim kavramını tanımlayabilecek,
Geleneksel stratejik iletişim için kullanılan araçları sıralayabilecek,
Geleneksel marka iletişimi ile stratejik iletişim arasındaki ayrımı açıklayabilecek,
Stratejik iletişimin kurumsal iletişim içindeki yerini tanımlayabilecek,
Stratejik iletişimin geleceğini tanımlayabilecek
bilgi ve becerilere sahip olacaksınız.
Anahtar Kavramlar
• Stratejik İletişim • İletişim Karması
• Geleneksel Pazarlama İletişimi • Halkla İlişkiler
• Kurumsal İletişim • Kâr Amacı Gütmeyen
• Sosyal Medya Kuruluşlarda İletişim
• İtibar Yönetimi • Lobicilik
İçindekiler
• GİRİŞ
Stratejik İletişim Kavramı, Biçimleri
Stratejik İletişim • STRATEJİK İLETİŞİM ARAÇLARI VE
ve Araçlarına Genel Bir Bakış
BİÇİMLERİ
Stratejik İletişim Kavramı,
Biçimleri ve Araçlarına
Genel Bir Bakış
GİRİŞ
Stratejik iletişim kavramı iletişim dünyasının pek çok yerinde farklı biçimlerde kendisini
gösterebilmektedir. Özünde, iletişimin doğası-en planlanmamış hâli olan kişilerarası ile-
tişimde bile-stratejik olmayı ve davranmayı zorunlu kılar. Şöyle düşünebiliriz: Sıradan bir
sohbette dahi amacımız duygu, düşünce ve görüşlerimizi karşımızdakine iletmek değil
midir? Böyle olduğuna göre, bu durumun kendisi basit anlamıyla bir stratejidir. Buradaki
strateji şudur: kendimizi karşımızdakine ifade etmek.
Strateji, gündelik yaşamımızın her yerinde ve iletişimin tam da merkezinde yer alır.
Kaçınabileceğimiz bir olgu olmadığı gibi strateji, sosyal, mesleki ve düşünsel nedenlerle
giderek daha belirgin, daha keskin ve daha boyutlu bir hâle bürünen bir olgu olarak kar-
şımıza çıkar. Girdileri amaçlarımıza göre çeşitlilik gösterirken, çıktılarına göre yeniden
stratejiler üretmemizi de zorunlu kılar. Başarılı olmamız hâlinde yeni hedefler saptanması
gerekecek, başarısızlık ise bir analiz ile nerede yanlış yapıldığının saptanarak, yapılan yan-
lışların düzeltilmesi için yeni bir çabayı gerekli kılacaktır. İşte iletişim ve strateji ilişkisi
bu kadar açık ve belirgindir. İster kendi iç dünyamızda bir sorgulama, isterse de formal
biçimlerde faklı alanlarda analizler biçiminde ortaya çıksın, strateji ile iletişim ayrılmaz
bir ikilidir.
İletişim disiplini açısından bakılacak olursa strateji, iletişimin farklı alanlarında deği-
şik araç ve biçimlerle bir araya gelmektedir. Stratejik iletişim uluslararası arenada diplo-
matik ilişkilerin yönetiminden, kâr amacı gütmeyen kurum ve kuruluşların iletişimine,
geleneksel pazarlama iletişimi araçlarının planlanmasından yönetilmesinden, lobicilik
faaliyetlerine, görsel iletişim tasarımından dijital iletişim yönetimine kadar geniş bir yel-
pazeye yayılmaktadır.
Aslında farklı alanlarda olsa da kullanılan araçlar benzerlik içermektedir. Örnek ola-
rak sıralayacak olursak geleneksel halkla ilişkiler araçları arasında yer alan iç ve dış halkla
ilişkiler ortam ve araçları; örneğin broşürler ya da fuar, festival ve sergiler stratejik iletişi-
min de araçlarını oluşturur.
Diğer taraftan, kriz ve risk iletişimi, dijital stratejik iletişim, kurumsal iletişim gibi
halkla ilişkilerin farklı uygulama alanları ise stratejik iletişimin ortamları arasındadır.
Kullanılan araçlar benzeşik olmakla birlikte, stratejik iletişimin geleneksel halkla ilişkilere
göre daha farklı ortamları, veya daha net ifade etmek gerekirse geleneksel halkla ilişkilerde
sıkça kullanılmayan formatların kullanıldığı görülecektir.
Peki neden? Neden stratejik iletişimde geleneksel halkla ilişkiler ortamlarından daha
çok uzmanlık gerektiren, özelleşmiş ortamlar ya da biçimler kullanılmaktadır? Bu soru-
4 Stratejik İletişim
nun yanıtını klasik anlamda halkla ilişkilerin tanımında aramak gerekecektir. Farklı pek
çok tanımı olmakla birlikte halkla ilişkiler bir kurum ya da kuruluşun hedef kitle ve pay-
daşlarıyla sürekli ve kalıcı bir iletişim oluşturma ve sürdürmeye yönelik bir yönetim fonk-
siyonudur demek olasıdır. Burada görülebileceği gibi, süreğen, sıradan ve bilgilendirme
temelli bir iletişim sürecinden söz edilmektedir.
Ancak stratejik iletişim doğası gereği, sınırlandırılmış özel bir hedefi olan ve bu hedefe
odaklanmış, yüksek bilgi ve beceri gerektiren, uzmanlığa dayalı, genellikle kısa erimli ve
yoğun bir iletişim sürecini ifade eder. Örnek vermek gerekirse, kriz dönemlerinde kurum
ve kuruluşların izlediği iletişim süreci, tam olarak yukarıda yapılan tanıma uygun biçimde
gerçekleşir. Kriz dönemlerinde konu uzmanlarının daha sık yer aldığı, anlık veri ve bilgi
akışının sağlandığı, kimi zaman 24 saat ve yoğun paylaşıma dayalı ve sadece kriz konusu
üzerine odaklanmış bir iletişim süreci yürütülür. İşte bu iki tanım arasındaki fark, stratejik
iletişim ile geleneksel iletişim arasındaki temel ayrıma işaret eder.
Lobicilik
Stratejik iletişimde iletişim biçimleri kadar bir diğer önemli etken de paydaşlar ve hedef
kitlenin özellikleridir. Bütün yukarıda sayılan araçlar özellikle hedef kitle dikkate alınarak
desenlenmeli ve kullanılmadır. Örneğin sivil toplum kuruluşları gelir elde etmek amacıyla
yapacakları bağış toplama kampanyalarının tamamıyla vergiden muaf olmasını istiyorlar-
sa bu durumda yasa değişikli gerekeceği için, bu amaçla yapılacak iletişim faaliyetlerinin
adı lobiciliktir. Yukarıdaki örnekte sözü edilen lobicilik faaliyeti, yasa yapıcılara yani par-
lamenterlere yönelik olmalıdır ve amacı oldukça belirgin olmalıdır.
Resim 1.1
Birleşik Krallık
Parlamentosu’nda
Lobicilik
1. Ünite - Stratejik İletişim Kavramı, Biçimleri ve Araçlarına Genel Bir Bakış 5
Yukarıdaki resimde batı ülkelerinde lobicilik faaliyetlerinin ne yoğunlukta kullanıldığı
görülmektedir. Kâr amacı güden ve gütmeyen kurum ve kuruluşlar, parlamento üyelerini
çeşitli yasalara konusunda ikna etmek üzere yoğun bir faaliyet içerisinde çalışmaktadır-
lar. Lobi faaliyeti yürütücüsü amaçlarını açık olarak ortaya koymalı, karşılaşabileceği olası
sorulara yanıt hazırlamalı, varsa yapılacak yasa değişikliğinin toplumsal ya da sektörel
faydalarını açık olarak belirterek, parlamenterlerin yasa değişikliğini daha rahat savuna-
bilmelerini olanaklı kılmalıdır.
İş birlikleri oluşturmak: Kimi zaman lobi yapılan konu üzerinde çalışan başka gruplar
da olabilir. Ortak hedefleri gerçekleştirmek için birlikte çalışmak, belli bir güç odağı olmak
istenilen sonuca daha kısa sürede varılmasını sağlayabilecektir. Akılda tutulması gereken
nokta, ortak amaç doğrultusunda çalışırken kimin ya da kimlerin sahnede olacağı çok
önemli bir konu değildir. Bu bağlamda asıl önemli olan amacın gerçekleşmiş olmasıdır.
Yereli ihmal etmemek: Özellikle ulusal parlamentoların yetki alanına giren yasal dü-
zenleme konularında lobi faaliyeti yürütürken genellikle yerel ölçekteki belediye meclisi
gibi organlar ve daha da önemlisi seçmenlerin beklentileri göz ardı edilebilmektedir. Bir
yasa yapıcıdan herhangi bir konuda yasal düzenleme talep edildiğinde söz konusu parla-
menterin yerel ölçekteki seçmenlerinin konuyla ilgi düzeyleri, konuya yakın ya da karşı
olup olmadıkları saptanmalı ve yardım istenen parlamentere seçmenleri ile arasında olu-
şabilecek sorunlara karşın çözüm önerileri sunulmalı ve rahatlatılmalıdır.
Teşekkür etmek: Kişisel ilişkilerin bir gereği olarak lobi faaliyetine yardımcı olan kişile-
re mutlaka sözlü ve yazılı olarak teşekkür edilmeli ancak yazılı teşekkürde konunun içeriği
belirtilmek yerine sağlayacağı faydaya vurgu yapılmalıdır. (http://www.portlandoregon.
gov/oni/article/338655 ‘ten alınmıştır).
Yukarıdaki örnekte olduğu gibi, havacılık dünyasında meydana gelen bu olay kontrol
dışı etkenlerin neden olduğu bir talihsizlik olarak görülebileceği gibi, iç savaşın hüküm
sürdüğü bir ülkenin hava sahasını kullanmaya devam edilmesi bir yönetsel zaaf olarak da
algılanabilir.
Etkileşimli (interaktif) yöntem: Bu yöntemde ise krizin tarafları arasında etkileşim
sağlanarak, sürecin daha çabuk ve az zararla atlatılması sağlanmaya çalışılır. Burada
öğrenme ve empati yapabilme kavramları karşımıza çıkar. Kurum ve kuruluşlar ile yö-
neticileri, kriz sırasında ve sonrasında dersler çıkararak, bir daha benzer bir sorunun
oluşmaması için kurumsal belleği ve bilgi alt yapısını güçlendirirler. Bu süreçte sürekli
iletişim, hem paydaşlarla hem de krize maruz kalan kişi ve gruplarla sürekli kılınmalıdır.
Etkileşim gerek kişilerarası gerekse diğer kurum ve kuruluşlar ile daha önce hazırlanmış
kriz yönetim planlarının yeniden gözden geçirilmesini sağlayacak ölçüde geniş bir yel-
pazede düşünülmelidir.
Kurumsal İletişim
Stratejik iletişim başlığı altında ele alınması gereken konulardan ya da bir başka değişle
iletişim biçimlerinden birisi de kurumsal iletişimdir. Kumsal iletişim, günümüzde artan
biçimde halkla ilişkiler kavramıyla ortak anlamda kullanılmakta, giderek bu kavramın
yerini almaktadır. Özünde kabaca aynı anlama gelen bu iki kavram, kullanılan araçların
çeşitlenmesi, hedef kitle ve paydaşların daha karmaşık hale gelmeleri ve teknolojinin gün-
delik yaşam içinde daha öncelikli bir yer tutmasıyla basit anlamıyla kurum ve kuruluşların
dış dünyaya yönelik yüzü anlamına gelen halkla ilişkiler kavramının yerini almıştır.
Burada sözü edilmesi gereken diğer bir kavram da kurumsallaşma kavramıdır. Halkla
ilişkiler kavramının kurumsal iletişim kavramı ile yer değiştirmesinin yukarıda açıklanan
nedenleri geçerliliğini korumakla birlikte; tüm bu nedenlerin üstünde bağımsız olarak
duran asıl neden ise kurum ve kuruluşların gerçek anlamda “kurumsallaşma” arayışları-
dır. Bu açıdan bakıldığında ise burada yönetim felsefesi açısından önemli bir farklılığın,
yeni bir anlayışın oluştuğunu söylemek mümkündür.
Kurumsal iletişim, kurum içi ve kurum dışı iletişim olmak üzere iki ana bileşenden
oluşur. Bu bileşenlerin birisinin diğerine göre bir üstünlük ve önceliği bulunmamaktadır.
Doğru bir kurumsal iletişim yönetimi, her iki bileşeni eş zamanlı ve süreğen olarak plan-
lamayı, yönetmeyi ve izlemeyi içerir.
Günümüzde sağlıklı ve sürdürülebilir bir kurumsal iletişim ortamı oluşturabilmek
için gerekli olan ilkeler şunlardır (Sever, 2015):
• Kurumsal iletişim stratejisinin belirlenmesi
• Hedef kitle ve paydaşların tanımlanması
• İletişim araçlarının desenlenmesi
• İletişim faaliyetlerinin sonuçlarının ölçümü
• İletişim uzmanlarının seçimi ya da eğitilmesi
Yukarıda sayılan ilkeler, hem kurum içi hem de kurum dışı iletişim faaliyetlerini dü-
zenlemede kullanılmaktadır. Bu nedenle burada sayılan ilkeleri açıklamakta yarar görül-
mektedir.
Resim 1.3
Arçelik Haber
Kupürleri Demeti
Yukarıdaki örnekte, geleneksel iletişim araçları arasında yer alan gazetelerin halkla
ilişkiler açısından kullanımının bir boyutu görülebilir. Bu örnekte eşitli zaman dilimleri
içinde farklı gazetelerde yer alan Arçelik ve Beko markalarına ilişkin haberler yer almak-
tadır. Kupür derleme adı verilen bu çalışma ile farklı zamanlarda gazetelerde yer alan ha-
10 Stratejik İletişim
berler toplanarak, dijital bir bülten oluşturulmuştur. Her iki markaya ilişkin olarak farklı
gazetelerde farklı haberlerin yer alması, kurumsal iletişim birimi tarafından oluşturulan
basın bültenleri yoluyla sağlanmıştır. Sadece bu örnekte bile gazete, dijital araçlar ve basın
bülteni gibi üç farklı aracın desenlenmesi görülebilmektedir. Böylece her hedef kitle için
aynı mesaj, ayrı araçlar yoluyla iletilmiş olur.
İletişim faaliyetlerinin sonuçlarının ölçümü: Stratejik iletişimin temel dayanağı olan
halkla ilişkiler çalışmaları için genel kabul gören ölçme ve değerlendirme modeli Cutlip,
Center ve Broom modeli olarak anılmaktadır (1985). Bu modele göre her türlü halkla
ilişkiler faaliyetleri hazırlık, gerçekleştirme ve etki aşamalarının ölçümü olmak üç aşamalı
olarak değerlendirilmelidir. İlk aşama olan hazırlık aşamasında; Mesajı üslup ve sunum
biçimi, mesaj içeriği ve hedef kitleye uygunluğu, durum analizi ve araştırma süreçlerinin
yeterliliği ölçülür. Bu aşamada bir soruna rastlanmadığı görülürse ikinci aşamaya geçilir.
İkinci aşama gerçekleştirme aşamasıdır. Bu aşamada gönderilen mesaj sayısı, medyada yer
alan mesaj sayısı, mesajların ulaştığı kişi sayısı ve son olarak ise mesajların algılanma dü-
zeyleri gözlenir. Halkla ilişkiler faaliyetlerinin ölçümüne son aşama gönderilen mesajların
etkilerinin ölçülmesini kapsar. Bu aşama hedef kitlenin mesajları nasıl algıladığını, bu me-
sajlar doğrultusunda tutum değiştirenlerin sayısı, istendik yönde davranış değiştirenlerin
sayısı, bu davranışı tekrar oranları, hedeflene stratejik amaca ulaşılma oranı ve son olarak
ise kalıcı bir kültür değişimi oluşup oluşmadığı ölçülür.
İletişim uzmanlarının seçimi ya da eğitilmesi: Kurumsal iletişimin son aşaması yapı içe-
risinde yer alacak iletişim uzmanlarının seçilmesi ya da eğitilmeleridir. Kurumsal iletişim
birimi içinde yer alacak çalışanların iletişime açık olmak, öğrenmeye açık olmak, kişilera-
rası iletişimi güçlü olmak, yeni teknolojileri kullanabilmek ve iyi bir sözlü ve yazılı iletişim
sağlayabilecek formasyona sahip olmaları gereklidir. Bu niteliklere sahip olmakla birlikte,
seçilen kişilerin kurumsal hedef ve stratejiler, kurumsal paydaşlar ve olası hedef kitleler,
olası kriz konuları ve kurumsal yazılı ve sözlü kültürel değerler konularında hizmet içi
eğitim almaları mutlaka gereklidir.
Medya İlişkileri
Stratejik iletişim sürecinin dış iletişim boyutundaki en kritik süreç, medya ile ilişkilerin
yürütülmesi aşamasıdır. Bu aşama. Planlanmış iletişim faaliyetlerinin diğer çoğu aşama-
sına göre sürekliliği olan; belli bir dönemde yapılıp bitirilemeyecek aşamalar arasında yer
alır. Ne demek istiyoruz? Bir sosyal sorumluluk kampanyasını ele alalım. Örneği daha an-
laşılır kılmak adına, bu kampanyanın ilköğretim kurumları için kitap toplama kampanya-
sı olduğunu varsayalım. Böylesi bir sosyal sorumluluk kampanyası doğası gereği sınırlı bir
zaman dilimini kapsayacaktır. Bu kampanyanın başarılı olması için yapılacak tüm iletişim
çabaları, kampanyanın amacı doğrultusunda olacak ve hedeflenen noktaya ulaşılınca da
kampanya, dolayısıyla kampanyaya yönelik her türlü medya ile iletişim kurma çabası da
son bulacaktır.
Ancak medya ile ilişkiler böyle değildir ve süreklilik içerir. Sürekli iletişimin iki temel
nedeni vardır. İlk olarak medyada gerek duyulduğu zaman yer almak isteniyorsa ilişkile-
rin iyi ve sürekli tutulması gerekir. Bu amaçla kurum ya da kuruluşun çalışma alanına göre
yeni bir teknoloji, uygulama, çalışanların eğitimi gibi günlük iş rutini dışında bir çalışma
yapıldığında, yani haber değeri olan her konuyu basın bültenleri ile medya ile paylaşmak
sürekliliği ve istenilen iyi, kalıcı ilişkileri sağlayacaktır.
İkinci neden ise kurumsal imajın başta hedef kitleler, paydaşlar ve genel olarak kamu
oyu gözünde olumlu algılanabilmesi için, yine medya ile sürekli ilişkinin sağlanması ve
korunması gereklidir. Günümüzde insanların geleneksel ve sosyal medya gibi yeni med-
ya araçlarını sıklıkla kullandığı bir gerçektir. Kurum, kuruluş ve markalar salt geleneksel
1. Ünite - Stratejik İletişim Kavramı, Biçimleri ve Araçlarına Genel Bir Bakış 11
reklam yoluyla olumlu algı yani imaj oluşturmazlar. Reklamlar genellikle ürün ya da hiz-
metin bir veya birkaç farklı boyutunu tanıtmaya ve bu yolla son hedef olarak satışa katkıda
bulunmak amacıyla yapılır. Ancak imaj, özellikle de toplum gözünde olumlu algı oluş-
turabilmek için, kurum kuruluş veya markanın topluma olan katkısının öne çıkarılması
ve toplumla paylaşılması gerekir. İşte bu amacı gerçekleştirebilmek için basın toplantısı,
basın bülteni, basın ilanı gibi araçlar kullanılır. Ancak tüm bu araçların istenildiği gibi
kullanılabilmesi için medya ile kalıcı ve iyi ilişkilerin kurulması şarttır.
Aşağıdaki ilanda Millî Takımlar ana sponsoru olan Coca Cola’nın kamuoyunda itiba-
rını artırmaya yönelik çalışmalarına bir örnek görülmektedir. Oldukça mizahi bir yakla-
şımla oluşturulmuş olan ilan, markanın Millî Takımlar ana sponsoru olduğunu gösterir
kapanış cümlesi ve logosu ile son bulmaktadır.
Resim 1.4
Coca Cola Millî
Takımlar Ana
Sponsoru Basın İlanı
Kullanılan araçtan bağımsız olarak, medya ile ilişkilerde dikkat edilmesi gereken tek-
nik özellikler mevcuttur. Aşağıdaki örnekte olduğu gibi basın ilanı veya basın bülteni ol-
sun; bu araçların kullanım özelliklerinden önce gelen kurallar vardır. Bu kurallar hangi
kitle iletişim aracının ne zaman ve nasıl kullanılabileceğini açıklamaktadır. Stratejik ileti-
şimden sorumlu olan kurumsal iletişim ya da halkla ilişkiler uzmanlarının bu kurallardan
haberdar olmaları gereklidir (Peltekoğlu, 2009). Kısaca söz etmek gerekirse sözü edilen
kurallar medya kuruluşunun yayın politikası, hedef kitlelere ulaşma oranı, halkla ilişki-
ler mesajlarının yayınlanma şansı ve hazırlanan materyallerin teslim zamanlaması olarak
sayılabilir.
Medya kuruluşunun yayın politikasını bilmek, o kuruluştan ne istenebileceğini ya da
o medya aracında ne tür içerikte mesajların yayınlanabileceğini bilmek anlamına gelir.
Bu da özellikle istenilen hedef kitleye ulaşmak açısından son derece önemlidir. Örneğin
ağırlıklı olarak haber yayınlayan bir televizyon kanalına, bir spor olayını kapsatan özel
olay düzenlemesine yönelik basın bülteni ve görüntüleri yollandığında yayınlanma şansı
sıfıra yakındır.
Bir medya kuruluşunun hedef kitlelere ulaşma oranını bilmemiz, yayınlanmasını is-
tediğimiz basın bülteni veya ilanlarının ne oranda istendik etki yaratabileceğine yöne-
lik veriler sağlar. Rating yada Türkçe karşılığı ile izlenme oranı ölçümleri, gazete, dergi,
televizyon ve radyo araçlarının hedef kitlemizin ne kadarına ulaşabileceğimizi önceden
bilmemize yardımcı olur. Böylece zaman ve maliyetten ciddi bir kazanım elde edilmesi de
mümkün olacaktır.
12 Stratejik İletişim
Şüphesiz iyi hazırlanmış bir basın bülteni için yukarıda sayılan ilkeler dışında başka
dikkat edilmesi gereken noktalar da mevcuttur. Ancak, iyi bir basın bülteni mutlaka yu-
karıdaki ilkelere göre hazırlanmış olmalıdır. Aksi hâlde bir basın bülteninden söz etmek
mümkün olmayacaktır.
İtibar Yönetimi
İtibar güvenilir ve saygın olmak olarak tanımlanabilir. İtibarı olan kişi, sözüne güveni-
len, saygınlığı olan ve davranışları doğru bulunan, onaylanan kişi anlamına gelir. İtibarlı
kurum ya da kuruluş ta böyle tanımlanabilir. Yüksek düzeyde itibarı olan kurum veya
kuruluşun ürün ve hizmetleri satın alınır, yaptıkları kamuoyunda destek bulur, varsa hisse
senedi değeri artar.
Bu konuda ayrıntılı bilgi için şu kitap incelenebilir: Kadıbeşegil, S. (2007) İtibar Yönetimi,
MediaCat Yayınları.
Böyle tanımlandığında itibar daha çok ticari değeri artıran ve finansal boyutu olan bir kav-
ram izlenimi yaratabilir. Aslında bu izlenimin yanlış olduğu söylenemez. Şüphesiz ki itibar
kişiye ve kuruma refah, zenginlik getirecektir. Markalaşma çabalarının altında yatan nedir?
Ya da güvenilir marka denildiğinde satın alınan nedir? İlk bakışta o markanın ürünleri gibi
görünse de, satın alınan daha doğru bir ifadeyle üzerinde uzlaşılan uzun süreli bir birlikteliktir.
İtibarı yüksek ve olumlu olan markaların bulundukları sektöre yön verme, hedef kitle-
lerini eğitme ve kalıcı davranış değişikliği oluşturmayı başarma şansları vardır (Kadıbeşe-
gil, 2007). Bu ise o markanın sektörde liderlik etmesi anlamına gelir.
1. Ünite - Stratejik İletişim Kavramı, Biçimleri ve Araçlarına Genel Bir Bakış 13
Gerçek dünyada itibar yönetiminden söz edildiği gibi, sanal dünyada da itibar yöne-
timinden söz edilebilir. Aslında değişen birey yaşam biçimleri ve medya tüketim alışkan-
lıkları itibarın sanal dünyada giderek artan oranda yönetilmesi gerektiği gerçeğini ortaya
koymaktadır. Söylencelerin, dedikoduların anlık olarak yayıldığı bir ortam olan sanal
dünya, itibarın çok çabuk lekelenebileceği, “çamur at izi kalsın” yaklaşımıyla kötü niyetli
kişi veya rakiplerin sıklıkla kullandıkları bir araç olarak karşımıza çıkmaktadır.
Özet
Stratejik iletişimi genel iletişim disiplininin kurallarının dı-
şında değerlendirmek mümkün değildir. İletişim disiplini
içerisinde yer alan mesajın kendisi, hedef kitle yani alıcı ve
en temel olarak ise mesajı taşıyan araç olarak medya stratejik
iletişimde de karşımıza çıkar.
Ancak genel olarak stratejik iletişimi daha çok halkla ilişkiler
ve daha da belirgin biçimde kurumsal iletişim içinde görmek
ve değerlendirmek daha doğru olacaktır. Bu açıdan baktığı-
mızda ise, lobicilikten sponsorluğa, medya ile ilişkilerden iti-
bar yönetimine kadar pek çok teknik konu stratejik iletişimin
ilgi ve uğraşı alanı içerisine girer.
Sağlıklı bir kurumsal iletişim için genel ilkelerin dışında, uy-
gulamada sıklıkla başvurulan teknikleri ve yaklaşımları da
bilmek gerekir.
Bu açıdan bakıldığında genel hatlarıyla kurumsal iletişimin
ilkeleri ile medya ilişkileri öne çıkmaktadır.
Strateji, basın ilanından basın bülteninin hazırlanmasına ka-
dar, lobiciliğin genel kurallarından haber yazım tekniklerine
uzanan uzun ve ayrıntılı bir yolculuğun iletişim disiplininde-
ki adı olarak görülmelidir.
Şüphesiz itibar yönetimi özellikle de sanal dünyadaki yan-
sımaların nasıl yönetilebileceği konusu stratejik iletişimin
içinde önemli bir yer tutmaktadır..
1. Ünite - Stratejik İletişim Kavramı, Biçimleri ve Araçlarına Genel Bir Bakış 15
Kendimizi Sınayalım
1. Aşağıdakilerden hangisi stratejik iletişim içinde yer 6. Aşağıdakilerden hangisi kriz iletişiminde ön alıcı (proak-
almaz? tif) yöntemin ilkelerinden biridir?
a. Lobicilik a. Krizin tanımlanması
b. Reklamcılık b. Krizin aktarılması
c. Kurumsal iletişim c. Krizin bastırılması
d. Sponsorluk d. Krizin ötelenmesi
e. İtibar yönetimi e. Krizin gizlenmesi
2. Broşürler, fuar, festival ve sergiler aşağıdakilerden hangi- 7. Aşağıdakilerden hangisi sağlıklı ve sürdürülebilir bir ku-
sinin uygulama araçlarıdır? rumsal iletişim ortamı oluşturabilmek için gerekli olan ilke-
a. İç ve dış halkla ilişkiler lerinden biridir?
b. Dış halkla ilişkiler a. Önceki iletişim çabalarının bilinmesi
c. Pazarlama iletişim b. Yeterli kaynağın ayrılması
d. Lobicilik c. Rakipleri tanımak
e. Marka iletişimi d. Kurumsal iletişim stratejisinin belirlenmesi
e. Tepkilere duyarlı olmamak
3. Aşağıdakilerden hangisi krize yol açabilecek etkenlerden
biridir? 8. İletişim faaliyetlerinin ölçümünde sıkça kullanılan mo-
a. Algı körlüğü dele ne ad verilir?
b. Dikkatsizlik a. Cutlip, Center ve Broom
c. Düşüncesizlik b. Rositter Percy
d. Pasiflik c. Schultz ve Wang
e. Tedbirsizlik d. Kitchen ve Sever
e. Schultz ve Kitchen
4. Yasa yapıcılar nezninde sürdürülen stratejik iletişim faa-
liyetine ne ad verilir? 9. Bir kişinin ya da kurumun saygın olması ve sözüne güve-
a. Halkla ilişkiler nilmesine ne ad verilir?
b. Sponsorluk a. İtibar
c. Lobicilik b. Şöhret
d. Medya ilişkileri c. Tanınırlık
e. Basın bülteni d. Nüfuz
e. Çevresi olmak
5. Aşağıdakilerden hangisi lobiciliğin ilkelerinden biridir?
a. Karşındakini dinlemek 10. İtibar aşağıdaki hangi ortamda yönetilmelidir?
b. Yereli ihmal etmemek a. Gerçek dünyada
c. Kanı önderlerine danışmak b. Sanal dünyada
d. Tutarlı olmak c. Gerçek ve sanal dünyada
e. Güvenilir kişi olmak d. Sadece medyada
e. Sadece sözlü iletişimde
16 Stratejik İletişim
Amaçlarımız
Bu üniteyi tamamladıktan sonra;
Liderlik kavramını tanımlayabilecek,
Liderlik ve yöneticilik arasındaki farkları sıralayabilecek,
Liderlik kuramlarını açıklayabilecek,
Liderlikte postmodern kuramları tanımlayabilecek,
Günümüzde gündeme getirilen liderlik modelleri betimleyebilecek
bilgi ve becerilere sahip olacaksınız.
Anahtar Kavramlar
• Liderlik • Liderlikte Postmodern
• Liderlik Kuramları Kuramlar
• Liderlik ve Yöneticilik • Bilgi Toplumu ve Liderlik
• Kurt Lewin’in Klasik Ayrımı Modelleri
• Davranışsal Kuramlar • Liderlik Modelleri
• Durumsallık Kuramları
İçindekiler
• GİRİŞ
• LİDERLİK KAVRAMI
Stratejik İletişimde Liderlik • LİDERLİK VE YÖNETİCİLİK
Stratejik İletişim • LİDERLİK KURAMLARI
Olgusu
• DAVRANIŞSAL KURAMLAR
• LİDERLİKTE POSTMODERN KURAMLAR
Stratejik İletişimde
Liderlik Olgusu
GİRİŞ
Globalleşen dünyada değişen çağa ayak uydurabilmek organizasyonların en önemli zo-
runluluğu hâline gelmiş ve bu zorunluluk sadece organizasyonların yapısını ve işleyişini
etkilememiş, lider konumundaki yöneticilerin davranışlarını da etkilemiştir. Yaşanan bu
hızlı ve çok yönlü değişim özellikle yönetim anlayışında ve klasik bürokratik yapılarda
köklü bir yeniden yapılanmayı gündeme getirmiştir. Başkalarını yönetebilme yeteneğine
sahip olmak her yönetici ve çözüm sunmak durumunda olan her kişi için hayati bir önem
taşımaktadır. Kişilerin enerjilerini harekete geçirebilmek, onları motive edebilmek, on-
larla ortak amaçlara ulaşabilmek için liderlik önemlidir. Ancak günümüz insanları daha
eğitimli olduklarından ve istediklerini daha iyi ifade edebildiklerinden dolayı artık eskisi
kadar kolay idare edilememektedir. Birçok insan liderliğin doğuştan gelen bir üstünlük
olduğuna inanır. Unutulmamalıdır ki doğuştan gelen karizma, hırs, girişimcilik ve mü-
cadele ruhu gibi birtakım özellikler lider olmada sadece birer yardımcı unsur olarak rol
oynamaktadır. Liderlik pozisyonuna gelen kişilerin, ellerindeki gücü ve yetkiyi doğru ve
etkin kullanabilmelerini güvence altına almak için sahip oldukları bu kişilik özelliklerine
dikkat etmek gerekir. Bununla birlikte insanların doğuştan sahip olamayacağı birtakım
liderlik özellikleri de mevcuttur. Bu özellikler öğrenilebilir, kazanılabilir ve düzenli eği-
timlerle geliştirilebilir (Bayram, 2013).
Grup ve kurumları oluşturan insanlar farklı görüş, düşünce ve eğilimlerle farklı çev-
relerden edindikleri bilgi ve tecrübelere sahiptirler. Bu durum, onların farklı amaçlara,
inançlara ve tutumlara sahip olma sonucunu doğurmaktadır. Bu farklı kültürel mozaiğe
sahip bireyleri belirli amaçlar, normlar, değerler ve kültür ortamına sahip işletme içinde
bir arada tutmak ve verimli bir şekilde çalıştırmak, liderlik bilgi ve becerilerini gerektir-
mektedir (Şimşek ve Fidan, 2005). Günümüz ve geleceğin örgütlerinde daha fazla yoğun-
lukta liderliğe gereksinim duyulacaktır. Örgütlerin etkin bir liderliğe sahip olmadan, yal-
nızca mevcut sistemi korumak ya da riski en az düzeye indirerek örgütsel faaliyeti devam
ettirmeyi amaçlayan “yönetim” anlayışı ile karşılaşılan değişim ortamında uzun süre var-
lıklarını sürdürebilmeleri mümkün bulunmamaktadır. Bu nedenle de “lider” ve “liderlik”
olguları her zamankinden daha fazla ilgi görmekte ve bu konuda arayışlarda uzmanların
konuyla ilgili literatürü artırmasına neden olmaktadır (Tengilimoğlu, 2005). Bu ünitede
“liderlik kavramı” iletişim perspektifinden detaylı bir şekilde incelenerek liderliğe dair
yeteneklerinizin ve bilgi düzeyinizin arttırılmasına çalışılacaktır.
20 Stratejik İletişim
LİDERLİK KAVRAMI
Belirli amaçları geliştirmek için kurum üyelerinin tümünün kabulleneceği bir strateji seç-
mek, bu stratejiyi uygulatma beceri ve yeteneğine sahip olmak, liderliğin çok önemli oldu-
ğunu ortaya koymaktadır. Liderlik, bir grup insanı belirli amaçlar etrafında toplayabilme,
bu amaçları gerçekleştirmek için onları ne yapacakları konusunda harekete geçirme bilgi
ve yeteneklerinin toplamıdır. Liderlik, grup amaçlarını başarmak için grup eylemlerine
yön verme ve diğerlerini etkileme sürecidir. Lider, astlarını belirlenen hedeflere götürür.
Görülen hizmetlere ve kuruma kişilik kazandırır. Liderin verdiği görüntünün, firma imajı
içinde önemli bir yeri vardır (Şimşek ve Fidan, 2005).
20. yüzyılın ilk yıllarında liderlik tanımlamalarında kontrol ve merkezîleşme ve grup
odağı kavramları göze çarpmaktadır. Örnegin C.H. Cooley (1902) liderlik tanımı şöyledir:
“Liderlik, sosyal hareketlerin göbeğinde olabilmektedir.” E.F. Mumford (1906) tanımı ise
bu dönemin özelliklerini yansıtır biçimdedir; “Liderlik, sosyal hareketlerin kontrol edil-
mesi sürecinde, grupta bir kişinin ön plana çıkmasıdır.” Bu dönemde ilk liderlik kuramı
yani “Özellik Kuramı” ortaya konulmuştur. Tanımlamalardan da anlaşılacağı üzere lidere
tekilleştirilmiş bir güç ve yetke verilmiştir. Bu güç ve yetkenin kaynağı liderin doğuştan
gelen özellikleri ve grup tarafından lidere tanınan hiyerarşik güçtür. Tarihsel süreç içeri-
sinde değişen lidelik tanımlamalarını şu şekilde özetlemek mümkündür (Eraslan, 2004):
• 1930’ların liderlik tanımlamalarında ise “Özellik Kuramı” nın etkileri iyice belir-
ginleşmektedir. Örneğin, Bogardus (1934) “Liderlik sadece kişilik ve grup olay-
ları değil aynı zamanda birçok kişinin zihinsel kontağı ve bu kontak içinde bazı
kişilerin, diğer kişiler üzerinde etkin olduğu varsayılan bir süreçtir.” şeklinde bir
liderlik tanımı verirken C.E Kilbourne (1935) “Liderlik, hayranlık duyulan kişilik
özelliklerinin pek çoğuna sahip olduğunu ortaya koyabilmektir.” şeklinde liderliği
tanımlamıştır.
• 1940’lı yıllarda liderliği anlamada “Grup Yaklaşımı Akımı” etkili olmaya başlamış-
tır. Grup liderliği kavramı ön plana çıkmış, Whyte (1943) grup liderliğini; güç iliş-
kisinden ve yarar ilişkisinden sakınan bir etkileme süreci olarak tanımlamıştır. I.
Knickerbocker, bu tanımı destekleyici bir tanım yaparak “Liderlik, grup üyeleri
ile onların gereksinimlerini karşılayacak tüm araçları kontrol altında tutan kişi
arasındaki işlevsel bir ilişkidir.” demiştir. Ayrıca basta ABD olmak üzere 1940’lar-
da Özellikler kuramı yerini Davranış kuramına bırakmıştır.
• 1950’lerde liderlik tanımlarında grup teorisinin etkileri kendini göstermekte-
dir. R.M Stogdill liderliği (1950) “Amaçların oluşturulması ve gerçekleştirilmesi
için grubu etkileme süreci olarak tanımlarken H.Koontz ve C.O’Donnell (1955) ise
“Liderlik, ortak bir amacı başarmak için insanları etkilemektir.” şeklinde tanım-
lamıştır. Ayrıca, davranış bilimlerinin ve insan ilişkileri yaklaşımının etkileri bu
dönemde liderlik çalışmalarını direkt olarak etkilemiştir. 1950 yılının başlarında,
daha sonra modern liderlik çalışmalarına kaynaklık edecek Ohio State ve Michigan
Üniversitelerinde liderlik üzerine ilk deneysel çalışmalar yapılmaya başlanmıştır.
• 1960’ların tanımlarında liderlik ortak amaçlar doğrultusunda kişileri etkileme
davranışları olarak ortaya çıkmaktadır. 1950’lerde başlayan davranış kuramı bu
dönemde tanımlamaları etkilemiştir. Tanınmış liderlik kuramcılarından Fiedler,
(1967) liderlik davranışından kastın, grup üyelerinin işlerini eş güdümleme ve
yönlendirme işi ile meşgul olması olduğunu açıklamıştır. Ona göre liderler sözel
olan ve olmayan davranışları ile grup performansını etkiler. G.Terry (1960), “Li-
derlik grup amaçlarını gönüllü olarak gerçekleştirmek için insanları etkileme
eylemidir.” tanımlamasını yapmıştır. Ayrıca bu dönemde Douglas McGregor X,Y
yaklaşımını geliştirerek liderlik olgusuna katkıda bulunmuştur.
2. Ünite - Stratejik İletişimde Liderlik Olgusu 21
• 1970’lerde ise dönemin standart liderlik tanımı, grup ya da örgüt amaçlarını ba-
şarıya ulaştırmak için grup ya da örgütsel yapıyı kurmak veya yaşatmak şeklinde-
dir. R.Stogdill (1974) liderliği şöyle tanımlamıştır: “ Liderlik, beklentiler ve ilişki-
ler çerçevesinde yapıyı harekete geçirme ve muhafaza etme davranışıdır.” Katz ve
Kahn (1978) ise “Liderlik, örgüt üyelerini örgütün rutin yönelimlerine mekanik
bir uyum sağlamanın ötesinde performans göstermeye güdüleyecek etki fazlalığı
yaratmaktadır.” şeklinde bir tanımlama yapmışlardır.
• 1980’lerin liderlik tanımlamalarının ana unsuru özellik yaklaşımında olduğu gibi
“büyük insan” kavramına dayanmaktadır. Örneğin, Bass, liderliği “ Kişi ve grup
üyeleri arasında bir etkileşim ve alışveriş” olarak tanımlayıp lideri, başkalarının
kendini etkilediğinden çok kendisi başkalarını etkileyen bir değişim ajanı olarak
tanımlamıştır. Buna benzer bir tanımı da Krausz (1986) “Liderlik, diğerlerinin
etkinliklerini etkilemekte kullanılan güç seklidir.” biçiminde yapmıştır; Keller-
man (1984) liderliği grup etkinliklerinin tabiat ve yönü çerçevesinde bir kişinin
sürekli olarak diğerlerini etkilemesi süreci olarak vermektedir. Gardner (1986)
liderliği, “ Liderin kendi ya da herkesin paylaştığı amaçlar doğrultusunda grup
üyelerine kendisi örnek olarak ve onları ikna ederek grubu harekete geçirme süre-
cidir.” şeklinde tanımlamıştır.
• 1990’lı yıllarda liderlik anlayışında yeni yaklaşımlar ortaya çıkmıştır; “Kültürel li-
derlik,” “Süper liderlik” “Moral liderlik”, “Öğrenen liderlik”,” Vizyoner liderlik”, “Ku-
antum tipi liderlik paradigması”, ”Dönüsümcü liderlik” vb. Bu dönemde, C.Nor-
ris (1990) liderliği söyle tanımlamıştır: “Liderlik, sezgisel ve analitik düşünceyi
tümüyle kullanarak yaratıcı olmaktır.” W.Pogonis (1992) liderliği “insanları belli
bir amacı gerçekleştirmek için uzmanlık, empati gibi aktif, önemli ve birbiriyle bü-
tünleşen davranışlar sergileyerek etkileme” olarak tanımlamıştır. Sullivan ve Har-
per (1996) “Liderlik, amaç, kültür, strateji, temek kimlikler ve kritik süreçler gibi
örgütü var eden ussal ve iyi düşünülmüş eylemleri yönetmek, geleceği yaratmak ve
ekip kurmaktır.” şeklinde bir tanımlama yapmıştır.
Yapılan liderlik tanımlarında asıl olarak vurgulanan ve verilmek istenen mesaj ortak-
tır; bu da “Liderliğin, kendine atfedilen bazı özellikleri ile grupla etkileşmesi ve yapıyı hare-
kete geçirmesidir.” Bir başka deyişle birey ya da grup davranışını etkileme ve yönlendirme
çabaları liderlik olgusunun özünde yer almaktadır.
1900’lü yıllardan bu yana toplumbilimciler tarafından birçok tanımlaması yapılmış
olan liderlik, şöyle ifade edilmektedir; “Liderlik, belirli durum ve koşullar altında amaca
ulaşmak için başkalarının davranış ve eylemlerini etkileme sanatıdır.” Yapılan tanımlar-
da liderlik kavramı, grup süreçlerinin ve etkinliklerinin bir odak noktası, bir güç ilişkisi,
farklılaşmış bir rol ve rol yapısının harekete geçiricisi, uymayı özendiren bir sanat, en az
uyuşmazlık en fazla iş birliği ile insanları kullanma yeteneği biçimlerinde ele alınmakta-
dır. Tanımsal farklılıkların kökeninde, her yazarın liderlik kavramına yeni bir bakış açısı
kazandırma düşüncesi, kavramı tanımlamada birbirinden farklı bireysel ve sosyal değiş-
kenleri dikkate almaları, yani tanımlamayı dikkatin yöneldiği noktaya bağlamaları yat-
maktadır (Şimşek ve Fidan, 2005).
Genel çerçevesiyle liderlik, belirli şartlar altında belirli kişisel veya grup amaçlarını
gerçekleştirmek üzere bir kimsenin başkalarının faaliyetlerini etkileyebilmesi ve yönlen-
direbilmesi süreci olarak tanımlanabilir. Dolayısıyla liderlik, liderin yaptığı işlerle ilgili
bir süreçtir. Lider ise başkalarını belirli bir amaç doğrultusunda davranmaya sevk eden
bireysel çabaları uyumlaştıran ve bu doğrultuda grup üyelerini etkileyen ve “izlenen kişi”
olma özelliği bulunan kişidir. Bu tanımlamalardan yola çıkarak liderlik kavramının şu
özellikleriyle dikkat çektiği söylenebilir (Bayram, 2013):
• Liderlik; belli bir insan kalabalığı içinde ve belirli amaçlara ulaşılması hedeflendi-
ğinde söz konusudur.
• Liderlik; bu kalabalığı oluşturan insanlar (üyeler) arasındaki iletişimi sağlamalı ya
da kolaylaştırmalıdır.
• Liderlik; bu kalabalığı oluşturan bireylerin öznel çabalarını uyumlaştırmalıdır.
• Liderlik; bu belli amaç ya da amaçlar doğrultusunda bireyleri harekete geçirmeye
isteklendirmelidir (güdülemelidir).
• Lider hem bu kalabalığı hem de amaçları simgelemeli, izlenen kişi olarak başı çek-
meli ve engellerle karşılaşıldığında “danışılan”, “hakemlik yapan”, “bağdaştıran”,
“barıştıran” bir kişilik sergilemelidir.
Bir kurum içerisinde liderin, izleyenlerini etkileyebilmek adına kullandığı beş güç
kaynağı vardır. Bu güç kaynakları şunlardır (Bayram, 2013) :
1. Makam Gücü
2. Ödüllendirme Gücü
3. Zorlayıcı Güç
4. Uzmanlık Gücü
5. Kişilik Gücü
Makam Gücü: Örgütsel hiyerarşiden kaynaklanan ve liderin örgüt içerisindeki sta-
tüsünden dolayı elde etmiş olduğu güçtür. Biri üst, değeri ast olan iki görevli arasındaki
bir ilişkidir. Astlar, üst kademelerden gelen istekleri yerine getirmede kendilerini mecbur
hisseder.
Ödüllendirme Gücü: Ödül çalışanların motivasyonları üzerinde önemli bir etkiye sa-
hiptir ve bunu sağlayan kişiye karşı bağlılığı attırmada önemli bir rol oynamaktadır. Lider
ücret artışı, terfi gibi ödüllerin yanı sıra takdir ve onurlandırma ile birlikte çalışanlarına
işlerine bağlı olmalarından dolayı somut ödüller de sunabilir.
Zorlayıcı Güç: Liderin, direktiflere karşı astların itaatsizlik göstermesi durumunda
kontrol etme ve cezalandırma gücüne sahip olmasıdır. Bu gücün özünde zorlama yoktur.
İş görenlerin, örgütün zorunlu kıldığı görevleri yerine getirmedikleri takdirde cezalandı-
rılacakları korkusu ile iş görmeleri anlamına gelmektedir.
Uzmanlık Gücü: Liderin sahip olduğu özel bilgi, uzmanlık, beceri ve tecrübesinden
doğan güçtür. Bilgi ne kadar önemli ise ve ne kadar az kişi bu bilgiye ulaşabilirse kişinin
sahip olduğu uzmanlık gücü de o kadar fazladır.
Kişilik Gücü: Liderin kişiliğinin izleyenlere ilham verebilmesi, onların arzu ve istekle-
rini dile getirebilmesi bu kaynağın temelidir.
Liderlik ve Yöneticilik
Yönetim ve liderlik birbirleri yerine kullanılabilen terimler değillerdir. Yöneticiler insan-
ların, cevaplarını genellikle kendilerinde buldukları birkaç küçük deneyimle uğraşırken
lider, gelişim çağlarında sancılı krizleri yönetir. Yöneticiler atanır. Etkileme kabiliyetleri,
pozisyonlarından kaynaklanan resmî otoritelerinden ibarettir. Tersine liderler atanabilir
veya grup içinden çıkabilir. Liderler diğer çalışanları resmî otoritenin belirttiği faaliyetle-
rin ötesinde etkileyebilir. Tanımsal farklılıklarına baktığımızda yönetim, belirli amaçlara
2. Ünite - Stratejik İletişimde Liderlik Olgusu 23
ulaşmak için eldeki tüm kaynakları birbiriyle uyumlu verimli ve etkin kullanabilecek ka-
rarlar alma ve uygulama süreçlerinin toplamıdır. Yönetici bu süreci yöneten kişidir. Lider-
lik ise bir grup insanı belirli amaçlar etrafında toplayabilme ve bu amaçları gerçekleştir-
mek için harekete geçirme bilgi ve yeteneklerinin toplamıdır (Balkan, 2004).
LİDERLİK KURAMLARI
Liderlik kuramlarını Kurt Lewin’in Klasik Ayrımı, Özellik Kuramı, Davranışsal Kuramlar,
Durumsallık Kuramları ve Durumsal Liderlik Biçimleri şeklinde dört ana başlık altında
incelemek mümkündür (Arun, 2008).
göre izleyiciler sadece liderden aldıkları emirleri harfiyen yerine getirmekle yükümlüdür.
Otokratik liderlik modelinde yönetim yetkisi tamamen liderde toplanmaktadır.
Özellik Kuramı
Liderlik konusundaki ilk çalışmalara özellikle zamanın askerî ve bürokratik yöneticile-
rinin liderlik özelliklerinin incelenmesiyle başlanmıştır. Liderin özelliklerinin doğuştan
ve bireysel özelliklerinden kaynaklandığını savunan tartışmalar özellik kuramı olarak
adlandırılır. Özellik kuramının temeli “Büyük Adam Yaklaşımı” olarak da adlandırılır.
Yaşadıkları döneme damgasını vuran liderlerin kişisel özellikleri araştırılarak liderlik için
gerekli bireysel ve toplumsal özellikler saptanmaya, başarılı ve başarısız liderlerin özellik-
leri belirlenmeye çalışılmıştır. “Liderler doğarlar” varsayımını korumuştur. Amacı liderlik
özelliklerini lider olmayanlardan ayırmaktır. Liderler ile ilgili bazı özellikler; zekâ, kendi-
ne güven, akıcı konuşma yeteneğiyle uzunluk, ağırlık gibi fiziksel özelliklerdir. Özellikler
yaklaşımını diğerlerinden ayıran, liderin diğerlerin benzersiz özelliklerine odaklanıyor
olmasıdır.
Davranışsal Kuramlar
Özellik kuramlarının liderliği açıklamada yetersiz kalması sonucu araştırmacılar, lider dav-
ranışlarını analiz ederek lider davranışlarının temel yönelimini belirlemeye çalışmıştır. Li-
der davranışının, “Görev” ve “İlişki” olan iki önemli boyutu üzerinde durulmuştur.
“Z” Kuramı
Quchi, Japon yönetiminden ödünç aldığı kararlara katılma, terfi sistemi, istihdam süresi,
gibi konuları Amerikan toplumuna uyacak şekilde düzenlemelere tabi tutarak liderlik bi-
çimine dayanan tezlerini 1974 yılında yayınladığı makalesiyle “Z Teorisi” ni oluşturmuş-
tur. Z teorisi yönetim biçimleri, Doğu yönetiminin Batı’ya uyarlanmış hâlidir. Japonya’da
her şey insan temeli etrafında organize edilmiş iken Amerika’da ve Avrupa’da her şey ka-
pital etrafında organize edilmektedir.
Yol-Amaç Kuramı
Yol-Amaç kuramı, Robert House ve Martin Evans tarafından geliştirilmiştir. Yol amaç ku-
ramı, büyük ölçüde güdüleme konusundaki bekleyişe dayanmaktadır. Bu kurama göre bir
insanın davranışlarını etkileyen iki faktör vardır: Bekleyiş, kişinin belirli davranışlarının
belirli sonuçlara ulaştıracağı konusundaki inancı ve bu sonuçlara kişinin verdiği değer
olan “Valens”. Bu kurama göre lider, aşağıdaki dört liderlik davranışından birini göstere-
bilir:
• Otoriter: Standartların tam olarak uygulanmasını ister.
• Destekleyici: Astların ihtiyaçlarına ve isteklerine önem verir fakat işin daha uygun
ortamlarda yapılması için fazla çaba sarf etmez.
• Katılımcı
• Başarıya yönelik: İddialı amaçlar ortaya koyar ve astlarına bunları başarabilecekle-
rine dair güven duyduğunu belirtir. Onlardan devamlı olarak en yüksek düzeyde
performans göstermelerini ister. Yol-Amaç kuramı, liderin, izleyenlerin gösterilen
amaca ulaşabilmeleri için onları amaca güdülemesini üçüncü boyut olarak ekle-
mektedir. Bu kuramda, liderin, izleyicileri nasıl etkilediği, iş ile ilgili amaçları nasıl
algıladığı ve amaca erişme yollarının neler olduğu üzerinde durulmaktadır.
28 Stratejik İletişim
Küresel rekabetin getirmiş olduğu zihni ve örgütsel boyuttaki değişimler etkinlik sü-
recini etkilemekte bu değişim liderlik konusunda da yankı bulmaktadır. Bu yaklaşım-
lar “Postmodern Kuramlar” olarak ele alınmaktadır.
2. Ünite - Stratejik İletişimde Liderlik Olgusu 29
Stratejik liderliğin ana konusunu oluşturan değişen rekabet şartlarına uyumlu, örgütü
ayakta tutacak stratejilere ağırlık veren liderler örgütsel faaliyetleri gerçekleştirirken farklı
tutum ve davranışlar sergiler. Bu durum stratejik liderlik biçimlerini gündeme getirmiştir.
Örgütlerde oluşan stratejik liderlik biçimleri ile ilgili pek çok ayırıma gidilmiştir.
yuta göre liderler takipçilerine rol model olur ve onları adalet yargıları, kararları, ceza ve
benzer davranışlarıyla etkileyerek örnek davranışlar sergiler. Öte yandan liderin hakkani-
yet ilkesine bağlı olarak faaliyet gösteren bir çalışma ortamı yaratması, dürüst ve güvenilir
olması takipçiler tarafından örnek bir davranış modeli yaratmaktadır.
Sorumlu Liderlik Modeli: Maak ve Pless sorumlu liderliği, etkileşimin sosyal süreçle-
rinde meydana gelen ilişkisel ve etiksel bir olgu olarak tanımlamaktadırlar. Bu süreçlerde
lider ve takipçiler arasında gerçekleşen etkileşimde vizyon ve amaçlar ön plana çıkmakta-
dır. Bu liderler sorumlu oldukları ilişkilerinin odağına çeşitli paydaş gruplarını yerleştirir.
Böylece geleneksel bir lider ast manzarasının genişletilmesi ile lider-üye arasındaki etki-
leşimin düzeyi artmaktadır. Öte yandan bu liderler için sorumluluk bilinci farklı paydaş-
lara karşı etik açıdan sağlam ilişkiler geliştirmesi liderin toplumsal açıdan da önemli bir
sorumluluk üstlendiğini ortaya koymaktadır. Sorumlu liderlerin gerek takipçilerini ele
alış biçimleri gerekse amaçlara ulaşma konusunda izlediği stratejiler açısından geniş bakış
açılarına sahip liderlik tarzını ortaya koydukları görülmektedir.
Otantik Liderlik Modeli: Alandaki taraftarları önerenleri tarafından “geleneksel liderlik
alanında belki de en yıllanmış şarap” olarak tarif edilen otantik liderlik, araştırma alanı
bulmaya devam etmektedir. İlk araştırmalar daha çok otantik olmayan yani, otantik yön-
den eksikliği bulunan liderlik üzerine idi. Fakat mevcut araştırmalar pozitif örgütsel bilim
ruhu içinde pozitif çıktılar ve otantiklik birinin hakiki özü veya kim olduğunuzun haki-
kati olarak en kapsamlı ifadeler arasında yer alan) rolü ile daha fazla alakalıdır. Luthans
ve Avolio otantik liderliği tanımlamada bireyin olumlu psikolojik kapasitesinden ve engin
deneyimlerinden faydalanılan bir kurumsal ortamdan ileri geldiğini öz bilinç ve kendi
kendini kontrol süreçlerini içeren olumlu davranışlar ile neticelenen ve dolayısıyla olumlu
gelişimi tetikleyen bir süreç olduğu hususunu ön plana çıkarmaktadır. Bu bağlamda otan-
tik lider, kendi fikir ve davranışlarının takipçileri tarafından ne türlü yorumlandığının bi-
lincinde olması takipçilerinin ve kendisinin değer ve tutumlarını, etik ve ahlaki yönlerini
iyi bilen aynı zamanda beklentileri ve inancı olan, tüm problemleri çözebilecek olumlu bir
tutum sergileyen lider tarzıdır.
Örtük Liderlik Modeli: Örtük liderlik kavramı ilk kez 1975 yılında Eden ve Leviatan
tarafından tanıtılmıştır. Eden ve Levitan’ın bu teorisi, Schneider’in 1971 yılında gündeme
getirdiği dolaylı liderlik teorisinin fikrine dayalıdır. Eden ve Levita’nın örtülü liderlik te-
orisi, genel olarak bireyin liderde görmek istediği özellik ve davranışları o bireyin örtülü
liderlik formunu ortaya koymaktadır. Bireyler, liderin çizdiği profili süreç içerisinde göz-
lem vasıtasıyla yorumlar ve zihinlerinde oluşturdukları modele ne derece uyup uymadı-
ğını kendi algılarıyla sentezleyip o kişinin lider olup olmadığı kanısına varır. Takipçilerin
lideri, hafızalarında belirledikleri özelliklere uygun olarak görmeleri hâli lider üzerindeki
etkililik derecesini arttırıcı bir unsurdur. Çünkü takipçileri tarafından kabul görüp be-
nimsenmiş bir lider, grup performans ve etkinlik seviyesi gibi konularda avantajlı bir ko-
numa geçecektir.
Özet
Başkalarını yönetebilme yeteneğine sahip olmak her yönetici
ve çözüm sunmak durumunda olan her kişi için hayati bir
önem taşımaktadır. Kişilerin enerjilerini harekete geçirebil-
mek, onları motive edebilmek, onlarla ortak amaçlara ula-
şabilmek için liderlik önemlidir. Ancak günümüz insanları
daha eğitimli olduklarından ve istediklerini daha iyi ifade
edebildiklerinden dolayı artık eskisi kadar kolay idare edi-
lememektedir. Birçok insan liderliğin doğuştan gelen bir üs-
tünlük olduğuna inanır. Unutulmamalıdır ki doğuştan gelen
karizma, hırs, girişimcilik ve mücadele ruhu gibi birtakım
özellikler lider olmada sadece birer yardımcı unsur olarak rol
oynamaktadır. Liderlik pozisyonuna gelen kişilerin, ellerin-
deki gücü ve yetkiyi doğru ve etkin kullanabilmelerini gü-
vence altına almak için sahip oldukları bu kişilik özelliklerine
dikkat etmek gerekir. Bununla birlikte insanların doğuştan
sahip olamayacağı birtakım liderlik özellikleri de mevcuttur.
1900’lü yıllardan bu yana toplumbilimciler tarafından birçok
tanımlaması yapılmış olan liderlik, şöyle ifade edilmektedir:
“Liderlik, belirli durum ve koşullar altında amaca ulaşmak
için başkalarının davranış ve eylemlerini etkileme sanatıdır.”
Yapılan tanımlarda liderlik kavramı, grup süreçlerinin ve et-
kinliklerinin bir odak noktası, bir güç ilişkisi, farklılaşmış bir
rol ve rol yapısının harekete geçiricisi, uymayı özendiren bir
sanat, en az uyuşmazlık en fazla iş birliği ile insanları kul-
lanma yeteneği biçimlerinde ele alınmaktadır. Tanımsal fark-
lılıkların kökeninde, her yazarın liderlik kavramına yeni bir
bakış açısı kazandırma düşüncesi, kavramı tanımlamada bir-
birinden farklı bireysel ve sosyal değişkenleri dikkate almala-
rı, yani tanımlamayı dikkatin yöneldiği noktaya bağlamaları
yatmaktadır.
Yönetim ve liderlik birbirleri yerine kullanılabilen terimler
değillerdir. Yöneticiler insanların, cevaplarını genellikle ken-
dilerinde buldukları birkaç küçük deneyimle uğraşırken li-
derler, gelişim çağlarında sancılı krizleri yönetir. Yöneticiler
atanır. Etkileme kabiliyetleri, pozisyonlarından kaynaklanan
resmî otoritelerinden ibarettir. Tersine liderler atanabilir
veya grup içinden çıkabilir. Liderler diğer çalışanları resmî
otoritenin belirttiği faaliyetlerin ötesinde etkileyebilir.
2. Ünite - Stratejik İletişimde Liderlik Olgusu 37
Kendimizi Sınayalım
1. “Bir grup insanı belirli amaçlar etrafında toplayabilme, 6. “………… liderler esas itibarıyla izleyicileri yönetimin
bu amaçları gerçekleştirmek için onları ne yapacakları konu- dışında tutan; amaçların ve vizyonun belirlenmesinde onlara
sunda harekete geçirme bilgi ve yeteneklerinin toplamıdır.” hiçbir söz hakkı tanımayan liderlerdir.” ifadesinde boş bırakı-
ifadesiyle aşağıdakilerden hangisi anlatılmak istenmektedir? lan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
a. Lobicilik a. Demokratik
b. Kamuoyu b. Otokratik
c. Halkla İlişkiler c. Katılımcı
d. Liderlik d. Tam serbesti tanıyan
e. Duyurum e. Yarı serbesti tanıyan
2. “Liderlik, grup üyeleri ile onların gereksinimlerini karşı- 7. Aşağıdakilerden hangisi davranışsal kuramlar arasında
layacak tüm araçları kontrol altında tutan kişi arasındaki iş- yer almaz?
levsel bir ilişkidir.” ifadesiyle liderlik kavramını tanımlamaya a. “Z” kuramı
çalışan düşünür aşağıdakilerden hangisidir? b. McGregor X-Y Kuramı
a. I.Knickerbocker c. Özellik Kuramı
b. E.F. Mumford d. Ohio State Araştırmaları
c. Bogardus e. Michigan Üniversitesi Araştırmaları
d. C.E. Kilbourne
e. C.H. Cooley 8. Aşağıdakilerden hangisi durumsal liderlik yaklaşımla-
rından değildir?
3. “Liderlik, ortak bir amacı başarmak için insanları etkile- a. Yol Amaç Kuramı
mektir.” tanımı aşağı tarihlerden hangisinde yapılmış olabilir? b. Ardışık Liderlik Kuramı
a. 1940’larda c. “Z” Kuramı
b. 1940’larda d. Vroom ve Yetton’un Normatif Kuramı
c. 1950’lerde e. Reddin’nin Üç Boyutlu Liderlik Kuramı
d. 1970’lerde
e. 1930’larda 9. “Bu liderlik tipi deneyime bağlı olarak işlerlik kazanır.
Burada lider vizyon yaratır, yarattığı vizyonu diğer paydaş-
4. Aşağıdakilerden hangisi 1930’ların liderlik tanımlamala- lara iletir ve faydacı bir yaklaşımla hareket eder.” ifadesiyle
rından biridir? aşağıdakilerden hangisi anlatılmak istenmektedir?
a. Liderlik sadece kişilik ve grup olayları değil aynı za- a. Vizyoner dönüşümcü olarak stratejik lider
manda birçok kişinin zihinsel kontağı ve bu kontak b. Politik ihtimal cevaplayıcısı olarak görülen lider
içinde bazı kişilerin, diğer kişiler üzerinde etkin ol- c. Rekabet pozisyonunu belirleyen stratejik lider
duğu varsayılan bir süreçtir. d. Kendini düzenleyen ve kolaylaştırıcı stratejik lider
b. Liderlik, sezgisel ve analitik düşünceyi tümüyle kul- e. Geleneksel yönetici tarzındaki stratejik lider
lanarak yaratıcı olmaktır.
c. Liderlik, diğerlerinin etkinliklerini etkilemekte kul- 10. İlk kez 1975 yılında Eden ve Leviatan tarafından tanıtılan
lanılan güç seklidir. model aşağıdakilerden hangisidir?
d. Liderlik, ortak bir amacı başarmak için insanları et- a. Örtük Liderlik Modeli
kilemektir. b. Otantik Liderlik Modeli
e. Liderlik grup amaçlarını gönüllü olarak gerçekleştir- c. Sorumlu Liderlik Modeli
mek için insanları etkileme eylemidir. d. Ahlaki Liderlik Modeli
e. Hizmetkar Liderlik Modeli
5. “Örgütsel hiyerarşiden kaynaklanan ve liderin örgüt
içerisindeki statüsünden dolayı elde etmiş olduğu güçtür.”
ifadesi aşağıdakihangi gücü tanımlar?
a. Kişilik Gücü
b. Ödüllendirme Gücü
c. Zorlayıcı Güç
d. Uzmanlık Gücü
e. Makam Gücü
38 Stratejik İletişim
Amaçlarımız
Bu üniteyi tamamladıktan sonra;
Pazarlamada içerik kavramının tarihçesini açıklayabilecek,
Stratejik içerik kavramını açıklayabilecek,
İçeriğin amaçlarını sıralayabilecek,
İçeriğin taşıması gereken özellikleri açıklayabilecek,
Stratejik içerik konusu belirleme yollarını sıralayabilecek,
İçerik metni yazımı ilkelerini tanımlayabilecek,
İçerik olarak video ve fotoğrafın ne şekilde üretilmesi gerektiğini açıklayabilecek,
İçerik uzmanlarının taşıması gereken özellikleri sıralayabilecek,
İçerik ölçümlemesi ilkelerini açıklayabilecek
bilgi ve becerilere sahip olacaksınız.
Anahtar Kavramlar
• Stratejik İletişim • İçerik Planlaması
• Pazarlama İletişimi • İçerik Oluşturma
• Stratejik İçerik • İçerik Uzmanı
• İçerik Pazarlaması • İçerik Ölçümlemesi
İçindekiler
• GİRİŞ
• PAZARLAMADA İÇERİK KAVRAMININ
TARİHÇESİ
• İNTERNET ÇAĞINDA İÇERİK
OLUŞTURMA VE PLANLAMA
• STRATEJİK İÇERİK
• İÇERİK AMAÇLARI
Stratejik İletişimde İçerik
Stratejik İletişim • İÇERİĞİN TAŞIMASI GEREKEN
Planlama ve Oluşturmanın Rolü ÖZELLİKLER
• STRATEJİK İÇERİK KONUSU BELİRLEME
• İÇERİK METNİ YAZIMI
• İÇERİK OLARAK VİDEO
• İÇERİK OLARAK FOTOĞRAF
• İÇERİK UZMANLARI
• İÇERİK ÖLÇÜMLEMESİ
Stratejik İletişimde
İçerik Planlama ve
Oluşturmanın Rolü
GİRİŞ
Günümüzde stratejik olmayan bir iletişim biçiminden söz etmek oldukça zor. Daha farklı
bir ifadeyle başarılı bir iletişimin gerçekleşebilmesi için stratejisinin önceden belirlenmiş
olması gerekiyor. Strateji geliştirirken karşımıza çıkan en önemli kavramlardan biri ise
içerik. Bu ünitede son yıllarda popülerlik kazanan içerik kavramını çeşitli başlıklar altında
inceleyeceğiz.
İçerik, içerik yönetimi, içerik pazarlaması gibi kavramlar hayatımıza yeni girmiş gibi
görünse de aslında durum tam olarak öyle değil. Daha önce de belirttiğim gibi; başarılı bir
iletişim için doğru strateji, doğru strateji için de iyi planlanmış bir mesaj içeriği/içerikleri
gerekir. Sosyal medyada popüler olmak isteyen bir kişi takipçilerinin hoşuna giden içerik-
ler geliştirmeye çalışacaktır. Tüm dünyada milyonlarca kullanıcısı olan global bir marka
için de durum farklı değildir. Sadece oluşturulacak pazarlama iletişimi içerikleri çok daha
geniş bir perspektifte ele alınmalı ve hedef kitlelerin özellikleri göz önüne alınarak yapı-
landırılmalıdır. Bir medya organının yayın politikasını da hedef kitlelere sunulan içerikler
belirlemektedir.
Diğer yandan, içerik yeni bir kavram olmasa da bugün yaşadığımız İnternet temelli
dünyada yepyeni bir anlam kazanmış durumda. Artık pek çok insan geleneksel medya
tarafından üretilen içeriklere itibar etmiyor. Medyanın manipülasyon gücü tarih boyunca
pek çok olayda kendini gösterdi ve hekes artık “gerçeğin” peşinde. Elbette sadece televiz-
yondaki haber kuşaklarından, gazetelerin manşetlerinden bahsetmiyoruz. Eminim pek
çoğunuz bir ürün/hizmet satın almadan önce İnternette araştırma yapıyorsunuz. Yani sa-
dece reklamlara veya satış noktasındaki görevlilere inanmakla yetinmiyorsunuz. Ürünü
daha önce kullanan kişilerin ve markayla ticari bağlantısı olmayan uzmanların görüşlerini
önemsiyorsunuz. Eğlence ihtiyacınız için haftalık mizah dergilerini okuyor olabilirsiniz
ama pek çoğunuz İnternette yer alan amatör mizah üreticilerini de takip ediyorsunuz.
Gördüğünüz üzere; içerik yeni bir kavram değil ama insanların içerikten beklentileri ve
içeriğe ulaşma biçimleri değişmiş durumda. Üstelik bu içerikleri pasif olarak takip et-
mekten de bahsetmiyoruz. Artık herkes içerik üretip bu içerikleri tüm dünyayla paylaşma
şansına sahip.
Biz bu ünitede içeriğin pazarlama iletişimine hizmet eden yani ticari olarak kısa veya
uzun vadede değer ifade eden kısmına eğileceğiz. (Handley ve Chapman, 2013; Sevinç,
2012; Vaynerchuk, 2013).
42 Stratejik İletişim
İçerik pazarlamasının tarihi içerisinde pek çok başarılı örnekten söz edebiliriz. Gü-
nümüzde ise içerik pazarlaması kavramı çoğunlukla İnternetle ilişkilendiriliyor. Bunun
sebebi; geleneksel mecralar aracılığıyla içerik üretmenin ve bunu paylaşmanın zor ve mas-
raflı olması. Oysa İnternet temelli teknolojiler kullanarak bu içerikleri üretmek ve yaymak
son derece kolay. Kavramı vizyoner bir bakış açısıyla; “içerik kraldır” olarak tanımlayan
kişi ise Microsoft şirketinin kurucusu Bill Gates olmuştur. Gates bu tanımlamayı yaparken
yıl 1996 idi ve İnternet henüz emekleme aşamasındaydı. Bugün kullandığımız İnternet
teknolojileri ve sosyal medya araçları hayal bile edilemiyordu. Gates içerik kavramını ta-
nımlarken; İnternet’te “paranın asıl döneceği yer” tanımlamasını kullanmış, bir bilgisayar
ve İnternet bağlantısı sayesinde üretilen her türlü içeriğin herkesle paylaşabileceğinden
bahsetmiştir. Günümüzde bu öngörünün fazlasıyla gerçeğe dönüştüğüne şahit oluyoruz.
BMW firması, 2001 yılında farklı bir içerik projesiyle tüketicisinin karşısına çıktı. Mar-
ka Kuzey Amerika’daki marka imajını ve satış rakamlarını geliştirmek istiyordu. Tüketici
araştırmalarını inceleyen uzmanlar, hedef kitlenin otomobil satın alma kararını İnternet
araştırmalarının şekillendirdiğini gördü. Yani televizyon ve sinema gibi otomobil kategorisi
3. Ünite - Stratejik İletişimde İçerik Planlama ve Oluşturmanın Rolü 43
reklamlarının sıklıkla yer aldığı mecralar veya satış görevlisinin yönlendirmeleri artık tüke-
tici üzerinde o kadar da etkili değildi. BMW oldukça radikal bir karar vererek reklam film-
lerini İnternet’e taşımaya karar verdi ama tüketicilerin televizyon için üretilmiş 30 saniyelik
ve çoğunlukla sıkıcı reklamları izlemek istemeyeceklerinin de farkındaydı. Bunun yerine
sadece İnternet’ten yayınlanacak kısa filmler üretmeye karar verdiler. Projenin prodüktör-
lüğüne dahi sinemacı David Fincher getirildi. Her biri dünyanın önemli yönetmenlerince
çekilen filmlerdeki tek ortak nokta; Clive Owen’ın canlandırdığı kiralık şoför karakteri ve
kullandığı farklı modellerdeki BMW otomobillerdi. İki yıl içerisinde toplam sekiz film çe-
kilerek bmwfilms.com adlı siteye yüklendi. Filmler hiçbir zaman yayın bedeli ödenerek
herhangi başka bir mecrada yayınlanmadı. Kült hâline gelen kısa filmler milyonlarca izleyi-
ci tarafından siteden indirildi. Proje marka imajına katkı sağladığı gibi, Kuzey Amerika’daki
satışları da önemli ölçüde artırdı. Dünyanın en saygın reklamcılık yarışması olan Cannes
Uluslararası Reklamcılık Festivali, bu benzersiz projeyi ödüllendirmek için yeni bir katego-
ri oluşturdu. Kategori “pazarlama iletişiminde çığır açan yaklaşımlar” başlığını taşıyordu.
Advertainment (reklam ve eğlencenin birleşimi) ve Branded Content (markalanmış içerik)
kavramları tartışılırken, BMW Films projesi her zaman ilk akla gelen örnekler arasındadır.
Resim 3.2
Hostage (Rehine) adlı
kısa filmin kamera
arkası görüntüsü.
Video paylaşım
sitelerinden serinin
tüm filmlerine
ulaşabilirsiniz.
Gates’in öngörüsü ve BMW Films projesinin çıkış noktası yepyeni bir kavramın da
habercisiydi aslında. Web 2.0 durağan kurumsal İnternet sitelerinin ve hedef kitlelere tek
taraflı bilgi akışının sonu anlamına geliyordu. Bireysel ve toplumsal değişimler İnternet’i
de kökten değiştiriyordu. Teknoloji ve demokrasi kavramları Web 2.0 ile iç içe geçiyordu.
Artık televizyonun karşısında oturan ve kendisine sunulanı izlemek zorunda olan bir kitle
söz konusu değil. İnternet’i bir platform olarak ele alan; içerikler oluşturan veya deforme
eden bir kullanıcı kitlesinden bahsediyoruz. Artık hedef kitleler, tüketiciler veya pasif iz-
leyiciler yok. Web 2.0 ile markaların karşısında “insanlar” var.
Bu yeni çağı, 2015 yılı itibarıyla pek çok markanın aslında hala tam olarak anlayama-
dığını üzülerek görüyoruz. Facebook sayfasını İnternet sitesiyle bir tutan, takipçi sayısını
kabarık göstermek için sahte hesaplardan medet uman şirketler, bu yeni çağda kaybet-
meye mahkum. Durumu Sevinç’in (2012) analojisiyle anlatmaya çalışayım. Henüz hiper-
44 Stratejik İletişim
Henry Ford’un meşhur aforizmalarından biri olan; “müşterilerim istedikleri renk Ford oto-
mobil satın alabilirler, siyah olduğu müddetçe” sözünü hatırlayın. Sizce Henry Ford günü- 1
müzde yaşasaydı, bu söz ne tür bir içerik stratejisine dönüşürdü, tartışınız.
İçerik kavramının bu kadar popüler olmasının sebeplerini özetlemek gerekirse;
• Klasik pazarlama yaklaşımları tüketiciye hitap eder. İçerik ise “insana” hitap edi-
yor. Hepimiz markalar tarafından sadece satın alana kadar değerli olmaktan sıkıl-
dık. Bu tarz mesajları görmüyor ve algılamıyoruz. İşimize yaramayan, zamanımızı
çalan enformasyona ne kadar kapalıysak, besleneceğimiz bilgilere o kadar açığız.
Üstelik bu bilgilere kolay ve hızlı bir şekilde ulaşmak istiyoruz. Yani hem pazarla-
ma hem de tüketici büyük bir değişim gösterdi.
• Yayın ve yayın mecrasının tanımı tümüyle değişmiş durumda. İnternet herkesi ya-
yıncı ve mecra haline getirdi. Belli bir zümreye ait ve parası olana ayrıcalık tanıyan
geleneksel medya yerini, eşitlikçi ve ucuz mecralara bıraktı. Gözünüzün önüne ha-
ber kanallarının canlı yayın araçlarını getirin. Pahalı teknik teçhizatlar cebinizdeki
telefonla aynı işlevi yapmıyor mu? Bugün istediğiniz anda canlı yayın yapabilecek
teknolojiye sahipsiniz. İçeriği üretiyor ve anında paylaşıyorsunuz. Bilgiye ulaşma
biçimimiz ve hızımız artık çok farklı.
Stratejik İçerik
İçerik dendiğinde ne anlamamız gerektiğini biraz daha açıklamaya çalışalım. Daha önce
de değindiğim üzere; pazarlama iletişimiyle ilgili kavramlar zaman içinde popülerliği-
ni kaybedebiliyor veya eski bir kavram zaman içinde yeni bir anlam kazanabiliyor. Web
1.0 zamanında statik bir yapı sergileyen İnternet siteleri için içerik kavramı pek kulla-
nılmazdı. Oysa bugün bir İnternet sitesi içerisindeki hemen her türlü bilgi içerik olarak
kabul ediliyor. Okuyucular bu sayfalardaki bilgilerden faydalanıyor. Bugün farklı olarak,
okudukları bilgileri doğru kabul etmek yerine sorguluyor, farklı kaynaklardan araştırıyor
ve site sahibiyle interaktif bir iletişim içine giriyorlar. Bilgiden kast ettiğimiz de sadece
metinler değil artık. Fotoğraflar, videolar, webinerler, e-kitaplar, çeşitli araçlar ve prog-
ramlar da içerik olarak değerlendirilebilir. Bu içeriklerin web sitelerinden paylaşılması da
şart değil. Facebook, Twitter, Instagram gibi sosyal medya araçları veya bloglar içeriklerin
paylaşılması için bugün çok daha popüler durumda. Bu araçların web sitelerine göre daha
fazla tercih edilmesinin altında pratik kullanım dinamikleri yatıyor.
46 Stratejik İletişim
Günümüzde içerik paylaşmak için araçların seçimi de stratejik bir yaklaşım gerek-
tiriyor. Bazı markaların ürettikleri içeriği, hiçbir uyarlama yapmadan her mecrada aynı
şekilde paylaştıklarına şahit oluyoruz. Bireysel bir kullanıcının Twitter’dan yolladığı bir
mesajı Facebook’a yönlendirmesi kabul edilebilir bir durumdur. Diğer yandan bir marka-
nın bunu yapması kabul edilemez. Bir markanın içerik yöneticisi kullanacağı her mecrayı
yakından tanımalıdır. Instagram’da sadece kısa videolar kullanılabileceğini veya paylaşa-
cağı fotoğrafın detaylarının görünebilmesi için yeniden boyutlandırılması gerektiğini bil-
melidir. Twitter’dan yayınlayacağı mesajın kısa ve anlaşılır olmasını sağlamalı, Facebook
paylaşımlarının sıradan banner reklamlarına benzememesi için gereken tasarım tarzlarını
bilmelidir. Gördüğünüz üzere içeriği sadece üretmek değil, fark edilir ve anlaşılır şekilde
paylaşmak da son derece önemli.
İçerikle ilgili önemli bir diğer stratejik nokta ise paylaşım frekansı. Günümüzde bilgi
artık açık kaynak konumunda. Yani insanlar bilgiye pek çok farklı kaynaktan ulaşabi-
lir. Eğer içerik çok seyrek paylaşılırsa, pek çok takipçi benzer konulara farklı kaynaklar
üzerinden ulaşma yolunu seçecektir. Diğer yandan takipçileri içerik bombardımanına
tutmak da doğru değil. Bu hızlı paylaşım yapma arzusu üretilen içeriğin kalitesini düşü-
rebileceği gibi, içerik üreticisinin ileriye yönelik konu bulmasını da zorlaştırabilir. Takip-
çiler de bu kadar sık yapılan paylaşımları yeterince takip edemezlerse istenilen etkinin
yaratılması zorlaşacaktır. Doğru olan; ilgi çekici içeriği, gerekli sıklıkta ama düzenli bir
şekilde paylaşmaktır.
Yemek üzerine bir blog yazdığınızı düşünün. Sizce paylaşım sıklığı stratejinizi şekillendiren
2 kriterler ne olmalıdır, tartışınız.
İçerik Amaçları
İçerik paylaşımıyla amaçlanan, insanlarla düzenli ve sürekli bir ilişki geliştirmektir. Mar-
kaların içerik pazarlamasından en önemli beklentileri de budur. Marka günümüzde bir
satıcı değil, tüketicilerin hayatlarını şekillendirmelerine yardım eden güvenilir bir kay-
naktır. Şunu unutmayın lütfen; reklam kampanyaları biter, halkla ilişkiler faaliyetleri son
bulur ama içerik İnternetin sonsuz dehlizlerinde hep var olacaktır. Bir markayla ilgili fikir
sahibi olmak için, tüketicisine sağladığı içerikleri incelemek çok doğru bir yaklaşımdır.
Pazarlama iletişimi amacıyla yaratılan içeriklerden bir markanın temel beklentileri
şunlardır:
• Tüketicilerin ilgisini çekerek markayı takip etmelerini sağlamak. Bu ilk hedef
gerçekten çok önemli. Eğer hedef kitlenin dikkati, üretilen içerikler aracılığıyla
markaya yöneltilebilirse hedef kitleyle son derece düşük maliyetle uzun dönemli
bir ilişki kurulabilir. Bunu gerçek bir örnekle açıklamak isterim. Meksika orijinli
bira markası olan Dos Equis, Kuzey Amerika’daki pazar payını artırmak istiyor-
du. 2007 Yılında başlayan reklam kampanyası için bir karakter yaratıldı. “Dünya-
nın en ilginç adamı” şeklinde lanse edilen reklam karakteri son derece renkli bir
hayata sahipti. Dünyanın farklı yerlerinde maceralara atılıyor, son derece ilginç
hikâyeler anlatıyordu. Yaşlı sayılabilecek bu adamın hikâyeleri tüketiciye eğlen-
celi geliyordu. Karakter gerçek değildi, tüketiciler bunu biliyordu ama yaratılan
içerikler hedef kitleyi bu karakterin gizemli dünyasına sokmayı başarıyordu.
Örneğin, dünyanın en ilginç adamı müzelere bağışlamak üzere uçağa yükledi-
ği gizemli hazineleri, uçak alev alınca paraşütle yağmur ormanlarının üzerine
atmak zorunda kalmıştı ve sizden onları bulabilmek için yardım istiyordu. Bu
advergame’i oynayıp en yüksek skoru alan kişi ise bulunduğu yerden alınarak
Meksika’da kendisi şerefine verilen gizli bir partiye götürülüyordu. Yaratılan
3. Ünite - Stratejik İletişimde İçerik Planlama ve Oluşturmanın Rolü 47
hikâye öylesine derindi ki, hedef kitle asla sıkılmıyor ve kendisini gerçek olmadı-
ğını bildiği bir reklam karakterine eşlik ederken buluyordu. Dünyanın en ilginç
adamı hayatın farklı alanlarına ilişkin pek çok aforizmaya sahipti. Markanın ta-
kipçileri de zaman içinde bu aforizmalardan üretmeye başladılar. Yazdıkları afo-
rizmaları dünyanın en ilginç adamının fotoğrafıyla beraber paylaşabilmek için
basit programlar bile geliştirdiler. Yani hedef kitle içeriğin gelişmesine katkıda
bulundu ve marka için gönüllü içerik geliştiriciliği yaptı. Dos Equis sadece bir yıl
içerisinde satışlarını %21 oranında artırdı. Marka rakiplerinden belirgin şekilde
farklılaşmayı başarırken, kampanya web sitesini ziyaret oranı %1283 oranında
arttı. Bu büyük pazarlama başarısının ardında yatan sırrı marka; “asla tüketicini-
zi gözünüzün önünden ayırmayın, ta ki onlar sizi gözlerinin önünden ayırmaya-
na kadar” sözleriyle açıklıyordu. Yaptıkları öncelikle bir hikâye yaratmak, hedef
kitlenin ilgisini çekmek ve marka tarafından sağlanan içerikleri hedef kitlenin
geliştirmesine olanak sağlamaktı.
Resim 3.4
Dünyanın en ilginç
adamından bir
Facebook paylaşımı.
Ernest Hemingway’den
esinlenerek yaratılan
karakter, ünlü yazarın
hayatından izler
taşıyor. Bu sayede
geniş bir hikâye örgüsü
ve içerik çeşitliliği
sağlanıyor.
kaynağı olmak üzerinedir. Tüketicilere sunulan doğru ve tarafsız bilgi, bir marka
açısından en önemli içerik stratejisi olmalıdır. Hedef kitle belki belirgin bir ürün
için beklentilerini karşılayan diğer markaya yönelecektir ama uzun vadede kendi-
sine doğru bilgi sunan markayı algısında lider konumda hep bulunduracaktır. Bu
da markayla uzun vadeli bir ilişki anlamına gelir. Bu yaklaşım aynı zamanda sek-
törel bazda güvenilir, itibarlı ve uzman gibi konumlanma alanlarını ele geçirmek
için de doğru bir stratejidir.
• Stratejik planlanmış içerik aynı zamanda kriz iletişiminin de bir parçasıdır. Gü-
nümüzde tüketiciler ürünlerle veya hizmet kalitesiyle ilgili tatminsizlikleri yüksek
perdeden seslendirmekten çekinmiyor. İnsanların tepkileri kimi zaman boykot
çağrılarına kadar uzanabiliyor. Başarılı bir marka bu tarz durumlar karşısında tü-
keticileri gerçekler hakkında bilgilendiren, direnişi kıran, itiraz ve şikayetleri ce-
vaplandıran içerikler üretebilmelidir.
• Markanın hikâyesini anlatmak için de stratejik içerik planlamasından yararlanılır.
Günümüzde büyük çaplı reklam kampanyaları oldukça pahalıdır. Her firmanın
hikâyesini anlatmak için yeterli bütçesi olamayabilir. Bu tarz durumlarda doğru
planlanmış bir içerik stratejisi sayesinde marka hikâyesi hedef kitleye aktarılır.
Bursa’da organik tarım ve hayvancılık yapan bir işletme, dağıtımı da kendi imkanlarıyla ya-
3 parak İstanbul geneline İnternet üzerinden satışa başlamıştır. Yeterli reklam bütçesi bulun-
mayan bu marka, stratejik içerik planlamasıyla hikâyesini nasıl anlatabilir, tartışınız.
Doğru planlanmış ve yapılandırılmış içerik marka tarafından sosyal ağlarda bir kez
paylaşılır. Bu kartopunun çığa dönüşmesini ise takipçiler sağlar. Sosyal medya kulaktan
kulağa iletişimi hiç olmadığı kadar kolaylaştırdı. Markanın yapması gereken sadece ilgi
çekici ve paylaşılabilir kalitede içerik üretmek. İnsanlar sosyal medyadaki yansımalarını
en az gerçek hayattaki kadar önemsiyor. Paylaştıkları içeriklerin de sanal kişiliklerine ya-
kışır kalitede olmasını istiyorlar. Böyle bir durumda klasik reklam yaklaşımı kokan hiçbir
içeriğin takipçiler tarafından paylaşılma şansı yok. Bazı markaların aynı gönderileri yeni-
den ve yeniden yayınladığını görürseniz, içeriğin kalitesinden şüphe duymanız son derece
doğru olacaktır.
Her ne kadar içerik stratejik olarak uzun vadeli bir iletişim yatırımı olsa da bazı du-
rumlarda ani satın almaları da tetikleyebilir. Bunun için içerik uzmanlarının gündemi
iyi analiz etmeleri, tüketiciyi satın alma fikrine odaklayacak içeriği hızlı şekilde üretebil-
meleri gerekir. Bunu başarabilen markaların içerik planlamasını kusursuz uyguladığını
söylemek abartı olmayacaktır. Bu konudaki başarılı bir örnek hava durumuyla yakından
alakalı. 2015 Temmuz’unun son haftası Türkiye’de çok sıcak geçmişti. Sıcaklara rüzgarın
hiç esmemesi de eklenince ortaya çok bunaltıcı bir hava durumu çıkmıştı. Özellikle büyük
kentlerde yaşayan herkes sahil kesimlerine kaçarak tatil yapmanın hayalini kuruyordu.
Jolly Tur bu duruma hızlı bir şekilde reaksiyon gösterip eğlenceli bir içerik üretti. Havanın
esmemesini ve bunun çıldırtıcı etkisini eğlenceli animasyonlarla anlatan içerik, farklı tatil
alternatiflerini tanıtan bir finale sahipti. Doğru zamanda paylaşılan bu içerikle ani satın
alma kararları tetiklenmeye çalışılmıştı.
3. Ünite - Stratejik İletişimde İçerik Planlama ve Oluşturmanın Rolü 49
Resim 3.5
Jolly Tur’un Facebook
paylaşımı. Satış
önermeleri veya
reklamı andıracak
hiçbir eleman
barındırmayan
tasarım takipçilerin
daha fazla ilgisini
çekiyor. Linke
tıklandığında önce
eğlenceli içerikle,
daha sonra satışa
yönelik mesajlarla
karşılaşılıyor.
Bir makarna firması yemek tariflerinden oluşan bloğu için takipçilerinin de içerik üretmesi-
ni istemektedir. Ne tarz bir fikirle yola çıkarsanız bunu başarabileceğinizi tartışınız. 4
yapmayı istediğinizi düşünün. Bu seyahati planlamak için elbette çok fazla araştırma yap-
maya gönüllü durumda olacaksınız. Diğer yandan size ilk lazım olan; gitmek istediğiniz
destinasyon için uçuş bilgileri, iklim, mutlaka görülmesi gereken yerler gibi kritik bilgiler
olacaktır. Eğer bir hava yolu firması bu bilgileri özetleyen bir grafik hazırladıysa ve arama
motoru optimizasyonu sayesinde ilgili aramalarda ilk sıralarda çıkmasını sağlıyorsa, artık si-
zin için önemli bir kaynak hâline gelecektir. Bu ilk bilgilenmeden sonra hava yolu firmasının
blogunu daha detaylı incelemeniz olasılığı yüksektir. Unutmayın ki insanlar sonunda doğru
bilgileneceklerini anladıkları zaman okumaktan kaçınmayacaklardır. Sizin için güvenilir bir
kaynağa dönüşen hava yolu firmasından biletinizi almak istemeniz de son derece doğaldır.
Resim 3.6
Türk Hava Yolları’nın
Bangkok destinasyonu
için hazırladığı bilgi
grafiği. Bangkok şehri
ve uçuşu hakkında pek
çok bilgi barındırıyor.
3. Ünite - Stratejik İletişimde İçerik Planlama ve Oluşturmanın Rolü 53
Video
Video İnternet’te en çok paylaşılan içeriklerin başında geliyor. Amatör kameralar ve cep
telefonları yüksek kalitede videolar çekilebilmesine olanak sağlarken, yüksek hızlı mobil
İnternet bağlantıları ile çekilen videoların paylaşım sitelerine yüklenmesi sadece saniye-
lerle ölçülüyor. Bugün pek çok kişi sinema filmlerini ve dizileri de İnternet üzerinden iz-
lemeyi tercih ediyor. Bu durum stratejik içeriklerin de videolar aracılığıyla paylaşılmasını
neredeyse zorunlu kılıyor.
Bu aşamada viral video ve içerik videolarını ayırmak gerekir. Viral videolar çoğunlukla
içerdiği eğlenceli temalar ya da prodüksiyon kalitesi sayesinde insanlar tarafından izlenen
ve paylaşılan filmlerdir. Bu tarz videoların senaryosu gereği marka gözüküp bunun bir
reklam olduğu izleyiciye söylenebilir veya tümüyle amatör çekim mantığıyla hareket edi-
lerek izleyicilerden bir reklam izledikleri gizlenir. Video ne kadar sansasyonelse, insanlar
paylaşmaya o kadar yatkın olacaktır. Videonun hizmet ettiği marka ortaya çıkıp, bunun
bir reklam olduğunu açıkladığında da izleyiciler yaratıcılığa duydukları saygı gereği alda-
tılmışlık hissi yaşamayacaklardır. 2006 Yılında bir grup grafiti sanatçısının, yüksek sevi-
yede korunan bir askerî üsse girerek, Amerika Birleşik Devletleri Başkanının özel uçağı-
nın üzerine yazı yazmaları buna örnektir. Video o kadar gerçekçi hazırlanmıştı ki kimse
bunun bir giyim markasının viral videosu olduğunu düşünmemişti. Milyonlarca kişinin
izleyip paylaştığı video, pek çok yerde yasak olan grafiti sanatının özgürlükçü ruhunu,
marka vaadiyle mükemmel şekilde birleştirmişti. Prodüksiyon için kiralanan uçak, Ame-
rikan Başkanı’nın uçağı Air Force One gibi boyanmış, amatör kamerayla yapılan çekimler
gerçeklik algısını pekiştirmişti. Milyonlarca kişinin izleyip paylaştığı video öyle büyük bir
sansasyon yaratmıştı ki Amerika Birleşik Devletleri Genel Kurmayı tam üç kez açıklama
yaparak böyle bir olayın yaşanmadığına, herhangi bir güvenlik açığı bulunmadığına dair
kamuoyunu ikna etmeye çalışmıştı. Bunun viral bir reklam olduğu açıklandığında ise kü-
çük bir marka artık milyonlarca kişi tarafından hayranlıkla takip ediliyordu.
Resim 3.7
Ecko Unlimited
markasının viral
reklamından bir
sahne. “Hâlâ özgür”
söylemi hem markanın
hitap ettiği asi şehirli
hedef kitleyi tarif
ediyor hem de George
W. Bush dönemi
politikalarına bir
tepki anlamı taşıyor.
Bu çalışma viral
reklamın ucuz ve basit
prodüksiyon anlamına
gelmediğine, geniş
ölçekte paylaşım ve
etki amaçlanıyorsa
ciddi bir bütçe ve
üst düzey yaratıcılık
gerektiğine örnek
niteliğindedir.
54 Stratejik İletişim
İçerik videoları ise temel olarak faydalı bilgiler ve eğlence üzerine odaklanır. Video
fikri hayata geçirilmeden önce, filmi izlenebilir kılacak özelliklerin planlanması gerekir.
Stratejik içerik; iyi hikâye anlatmakla değil, gerçek bir hikâyeyi doğru şekilde anlatma be-
cerisiyle hayat bulur. Dolayısıyla anlatacaklarınızın gerçek olması, gerçek insanların ger-
çek hayatlarından esintiler taşıması son derece önemlidir. Bu yaklaşım içerik videolarına
güvenilirlik anlamında da destek olacaktır.
Resim 3.8
Koçtaş markasının
içerik videolarından
bir sahne. Gerçekten
firmada çalışan
uzman, spesifik bir
konuda tüketicinin
işine yarayacak
püf noktalarından
bahsediyor.
Sektöre, hedef kitleye ve markanın tarzına bağlı olarak içerik videoları profesyonel
destek almadan da üretilebilir. Firmada çalışan içerik uzmanının basit bazı noktalara dik-
kat etmesi gerekir:
• Ekipman: Gelişen teknoloji ekipman konusunda büyük fırsatlar sunmaktadır. Ki-
lolarca ağırlığa sahip kameralar çoktan tarihin karanlığına gömüldü. Cep telefon-
larıyla bile son derece kaliteli görüntüler elde etmek mümkün. Yine de üretilecek
içeriğe uygun ekipmana sahip olmak son derece önemli. Fabrika gibi büyük alan-
ları ihtişamlı bir şekilde göstermek istiyorsanız havadan çekim yapabilen bir drone
(amatör insansız hava aracı), rüzgârlı bir yerde konuşma kaydedecekseniz kaliteli
bir mikrofon sahibi olmak işinizi kolaylaştıracaktır.
• Işık: Elde ettiğiniz görüntülerin karanlık olmaması, izlenebilirlik açısından çok
önemlidir. Yeterli gün ışığı olan veya iyi aydınlatılmış yerlerde çekim yapmaya,
ışığın patlamamasına ve gölge geçişlerine dikkat etmek gerekir.
• Ses ve Müzik: Seslerin kaydedilmesi en az görüntüler kadar kritiktir. Mikrofonun
konuşan kişiye yakınlığı, çekim yapılan yerdeki gürültü düzeyi dikkate alınmalıdır.
Kurgu aşamasında görüntülerin üzerine müzik ekleyebilirsiniz. Seçeceğiniz müzik
parçasının telif durumu, görüntülere olan uygunluğu önceden kontrol edilmelidir.
• Perspektif ve Çerçeve: İzleyiciler siz her neyi çektiyseniz ona odaklanacaktır. Çok
kritik bir montaj bilgisi verirken ürün çeşitlerini göstermeniz doğru olmayacaktır.
Benzer şekilde ürün çeşitliliğinden bahsederken konuşmacıyı göstermek de çok
etkili bir kompozisyon değildir.
• Kontrol: Çekim yapmaktan daha zor olan kurgudur. Elinizdeki görüntü ve seslerin
aslında işe yaramayacak kadar kötü olduğunu kurguda fark etmek, başınıza gelebi-
lecek en büyük felaket olabilir. Çekimin her aşamasında elde ettiğiniz malzemeyi
kontrol etmek sizi risklerden koruyacaktır.
3. Ünite - Stratejik İletişimde İçerik Planlama ve Oluşturmanın Rolü 55
Üretilen videolar markaya ait ortamlarda paylaşılacağı gibi, video paylaşım sitelerin-
de de bulunmaları sağlanmalıdır. Videoların arama motorlarında üst sıralarda çıkması,
izleyiciler tarafından fark edilmesi ve izlenmesi için dikkat edilmesi gereken bazı teknik
detaylar ise şunlardır:
• Başlık: Aynı sinema filmlerinin adı gibi, videoların da başlıkları olur. İzleyiciler
arama yaptıklarında videoyla ilgili ilk karşılaştıkları bilgi başlığıdır. Başlık; anlaşı-
lır, kısa, içeriği tanımlayıcı ve amaca uygun olmalıdır.
• Tanımlama: Özellikle paylaşım sitelerine eklenen videolar için tanım girilmesi
çok önemlidir. Video bir serinin parçasıysa kurumsal bütünlük arz etmesi için ta-
nımların belli bir tarzda yapılması doğru bir yaklaşım olacaktır. Video paylaşım
sitelerinde yapılan tanımlara; markanın web sitesi linki, paylaşım sitesi kanalına
abonelik çağrısı gibi stratejik davetler eklenebilir.
• Etiket: Videoları konusuyla ilintili kavramlar kullanarak etiketlemek, aramalar so-
nucunda üst sıralarda yer almanın yollarından biridir. Hangi kavramların anahtar
sözcük olarak belirleneceğine dikkat etmek gerekir. Aramalarda ön plana çıkması
için, videonun barındırmadığı bilgilere gönderme yapan anahtar kelimelerle eti-
ketleme yapmak etik bir davranış değildir ve tüketicilerden tepki görecektir. Ben-
zer şekilde, sosyal ağlarda yapılan video paylaşımlarında, markanın takipçilerini
etiketleyerek, videonun daha fazla sayıda kişi tarafından görülmesini sağlamaya
çalışmak amatör bir hareket olacaktır. Kurumsallaşma sürecini tamamlamış ve tü-
ketici çağını anlamış markalar bu tarz yollara başvurmazlar.
• Video Fotoğrafı: Video izleyicinin karşısına ilk olarak fotoğrafıyla çıkar. Videoyu ta-
nımlayan fotoğraf için doğru ekran görüntüsü seçilmelidir. İzleyicide merak uyandıran
ve aradığı bilgiyi bulduğunu gösteren fotoğraflar öncelikli olarak tercih edilmelidir.
Fotoğraf
Fotoğraf da video gibi önemli bir içerik taşıyıcıdır. Ürünlerin çekiciliği, hizmetlerin kalitesi,
müşterinin mutluluğu veya markaya dair sanatsal bir bakış açısı fotoğraf aracılığıyla etkile-
yici içeriklere dönüşebilir. Dijital fotoğraf teknolojisi ve fotoğraf çekebilen mobil cihazların
gelişimi, sadece fotoğraf paylaşımı üzerine yapılanan sosyal medya araçlarının çeşitlenmesi
gibi faktörler, fotoğrafı popüler bir içerik paylaşım aracı hâline getirmiştir. Grafik prog-
ramların kullanımının basitleşmesi ve yaygınlaşması, fotoğraf üzerinde oynama yapmayı
olanaklı kılan aplikasyonların gelişimiyle bu popülerlik her geçen gün daha da artmaktadır.
Videoda bahsettiğimiz pek çok teknik detay fotoğraf için de geçerli. İçerik paylaşımın-
da fotoğrafın videoya göre bazı avantajlı yönleri söz konusudur:
• Hızlı Paylaşım: İçinde yaşadığımız çağın hızı, markaları içerik paylaşımlarında hız-
lı olmaya zorluyor. Ani gelişen pazarlama fırsatları veya hedef kitleyle iletişim şansı
doğuran aktüel olaylar, fotoğraf sayesinde başarılı bir içeriğe dönüşebiliyor. Çekilen
bir fotoğraf ve grafik programında bazı eklemeler sayesinde bir içerik üretmek artık
son derece kolay. Burada dikkat edilmesi gereken nokta; içerik paylaşımı fırsatını
kaçırmamak adına acele ederken beklenmedik sonuçların doğabileceğidir. Bir ör-
nekle açıklayalım. Hollanda Kraliyet Hava Yolları (KLM) stratejik içerik üretimi ve
sosyal medya kullanma becerisiyle tanınan bir markadır. 2014 FIFA Dünya Kupa-
sında karşı karşıya gelen Hollanda ve Meksika takımları arasındaki maç sonucun-
da Meksika turnuvadan elenmişti. KLM bu durumu küçük bir espriyle duyurmak
isteyerek Resim 3.9’da gördüğünüz fotoğrafı Twitter hesabından paylaştı. Havaalanı
giden yolcu kısmını gösteren tabela fotoğrafına Meksikalıları tasvir eden bir figür
eklendi, “güle güle amigolar” denilerek Hollanda’nın tur atladığı, Meksika’nın ise
kupadan elendiği mizahi bir yolla duyuruldu. Markanın amacı gündemden de fay-
56 Stratejik İletişim
dalanarak esprili bir içerik paylaşmaktı ama bu fotoğraf çok tepki çekti. Pek çok kişi
fotoğrafı aşağılayıcı, hatta ırkçı bulmuştu. KLM gündemi yakalamak adına günde-
min ilk sırasına hem de hiç istemeyeceği bir şekilde oturmuştu. Oysa yenilen ve
dünya kupasından elenen milli takımı konusunda bir ulusun çok hassas olabileceği-
ni KLM sosyal medya ekibinin dikkate alması gerekirdi.
Resim 3.9
KLM Twitter
hesabından paylaşılan
fotoğraf
• Sanatsal İçerik: Video ile sanatsal içerik üretmek oldukça zor ve masraflı olabilir.
Bu tarz prodüksiyonların profesyoneller tarafından üretilmesi daha doğru olacak-
tır. Sanatsal fotoğraflar ise daha önce değindiğimiz teknolojiler sayesinde mar-
kanın içerik uzmanları aracılığıyla da üretilebilir. Bu sefer de KLM markasından
olumlu bir örnek verelim. Resim 3.10’da gördüğünüz fotoğraf aslında iki fotoğrafın
birleşiminden oluşuyor. Amsterdam’ın havadan çekilmiş bir fotoğrafının üzerine,
KLM uçağının fotoğrafı yerleştirilmiş. İlk anda bunun gerçek bir fotoğraf olduğu-
nu sanıp şaşırmak mümkün. Hareket hâlindeki bir uçağın fotoğrafını bu açıdan
çekmek oldukça zor çünkü. Grafik programıyla yapılan bu çalışma, Amsterdam’ı
özleyenler için tasarlanmış ve takipçilere bir dahaki seyahatlerini KLM ile yapma-
ları konusunda bir mesaja eşlik etmiş.
Resim 3.10
Şehri ve uçağı farklı
bir açıdan gösteren
fotoğraf. Bu tarz
çalışmalar insanları
hayal kurmaya iten
sanatsal bir yan
barındırır.
3. Ünite - Stratejik İletişimde İçerik Planlama ve Oluşturmanın Rolü 57
Hava yolu firmalarının dergileri önemli stratejik içerik mecralarıdır. Yolcuların seyahat es-
nasında sıkılmamaları için hazırlanan dergiler, aynı zamanda firmalar için bir prestij aracı-
dır. Türk Hava Yolları’nın Sky Life ve Hollanda Kraliyet Hava Yolları’nın IFLY dergileri buna
örnektir. İlginç konular, ülke ve şehir tanıtımları, firmayla ilgili bilgiler bu dergilerin işle-
diği konular arasındadır. İnternet’ten her iki dergiye ulaşıp; içerikleri ne şekilde işledikleri,
fotoğraf, video ve müzik gibi elemanları nasıl kullandıklarını inceleyebilirsiniz.
İÇERİK UZMANLARI
Pazarlama iletişimi, çoğunlukla markalar adına profesyonellerin yürüttüğü bir uzmanlık
dalıdır. Reklam ve halkla ilişkiler ajansları iletişimin farklı alanlarda uzmanlaşmış ele-
manlarıyla markalara hizmet eder. Bazı markalar kurum içi ajanslar kurarak, reklam ve
halkla ilişkiler ihtiyaçlarına kendi bünyelerinde çözüm üretirler. Bu yaklaşım günümüzde
fazla tercih edilmemektedir. İçerik pazarlaması da yine bir uzmanlık alanıdır ve sektörde
bu konuda uzmanlaşmış ajansların sayısı gün geçtikçe artmaktadır.
Önceki bölümlerde belirttiğim gibi, bazı türdeki içerikleri üretmek oldukça kolay ve
pratikken, sektörel dinamikler ve rekabet yoğunluğu gibi sebeplerden ötürü bazı içerik-
lerin profesyoneller tarafından geliştirilmesi daha doğrudur. Marka belli bir süre kendi
içerik geliştirdikten sonra devamlılık sağlamakta zorlanabilir. İçerik geliştirme yeteneğini
belli seviyeye getirmiş markalar, müşterilerinden de içerik sağlayabilir veya lisanslı içe-
rikler kullanabiir. Firma ne şekilde içerik geliştireceğine; sektör, rekabet, marka duruşu,
hedef kitle profili gibi değişkenleri değerlendirdikten sonra karar vermelidir.
İçerik planlamak, yaratmak ve yönetmek asla amatörce veya ek bir görev olarak yapı-
labilecek bir iş değildir. Nasıl sosyal medya yönetimi Facebook’tan bir paylaşım yapıp, yo-
rumları görmezden gelmek değilse içerik de bir kez üretilip sonra unutulacak bir materyal
değildir. Devamlılık prensibiyle yönetilmesi gerekir ve tekrara düşülmemelidir. Üretilen
her içerik bir öncekinden daha yararlı, ilginç ve eğlenceli olmak zorundadır. Bu yüzden
içerik pazarlaması bir ekip işidir ve bu ekibin doğru yönetilmesi gerekir. Ekip yöneticisi
farklı unvanlarla anılabilir ama yüklenmesi gereken temel sorumluluklar şunlardır:
• Öncelikle içerik yaratmak. Hiç kimse markayı içerik yöneticisinden daha iyi tanı-
yamaz. Üretilecek ilk içerikler aynı zamanda bir kılavuz niteliğindedir ve stratejiye
yön verecektir.
• İçerik, markanın iç dinamiklerini, kültürünü, hikâyelerini, hedef kitlesiyle olan
duygusal ilişkisini ortaya çıkarır. Yani aslında içeriğin ilk çıkacağı yer kurumun
içidir. Yönetici kurum çalışanlarını içerik yaratmak konusunda eğitmeli ve cesa-
retlendirmelidir. Bir içerik ajansıyla çalışıldığında da durum farklı olmayacaktır.
Yönetici ajans çalışanlarına markayı ve dinamiklerini çok iyi anlatmalıdır.
• Yönetici; hangi içeriğin, hangi hedef kitleyle, hangi araçlar aracılığıyla, ne zaman
paylaşılacağının kararını verir. Bu açıdan bakıldığında bir medya kuruluşunun ge-
nel yayın yönetmenine benzetilebilir.
• İçerik paylaşımlarının kurumsal bir tarzda yapılması için gereken tasarımları be-
lirleyen yine yöneticidir.
Marka içerik yöneticisi çalışacağı ekibi seçerken de özenli olmalıdır. Bu kişiler ister
kurum içinde veya ajans bünyesinde de olsun, belirgin bazı özellikler taşımalıdır:
• Hikâye Yaratma Becerisi: İçerik yaratıcıları, markayla ilgili hemen her alanda
hikâyeler geliştirebilmelidir. Geliştirilen hikâyelerin sürdürülebilir olması, devam-
lılık arz etmesi gerekir. Bunu yapabilen insanların stratejik bir yaratıcılığa sahip ol-
duğunu söylemek yanlış olmaz. İzlediğiniz televizyon dizilerini düşünün. Bazıları
büyük bir hikâyeyi yan olay örgüleriyle besleyip, merak unsurunu hiç öldürmeden
yıllarca devam eder. Bazıları ise daha ilk bölümünde klişe ve sıkıcı bir ana hikâye
58 Stratejik İletişim
etrafında döneceğini belli eder ve çok kısa sürede yayından kalkar. Bu açıdan ba-
kıldığında bir içerik yöneticisi; hikâye oluşturma, bu hikâyeyi genişletme ve sürdü-
rülebilir kılmayı başarabilen, tutarlı ve yaratıcı kişilerle çalışmalıdır.
• Dijital Sezgi: Dijital dünyanın dinamikleri hâlâ tam olarak netleşmedi ve belki
de hiç netleşmeyecek. Yeni sosyal mecralar, yoğun bilgi akışı, dijital toplulukların
hızla farklılaşan sosyal davranış biçimleri gibi unsurlar bu dinamiklerin sürekli
izlenmesi gerekliliğini doğuruyor. İyi bir içerik uzmanı bu dijital dünyayı analiz
edebilmeli, ani değişimlere ayak uydurabilmelidir. Bu sayede hangi içeriğin, hangi
mecrada paylaşılırsa hedef kitleyi etkileyeceğini önceden kestirebilir.
• Bireysel İçerik Üretme Tecrübesi: Bu kitabın yazıldığı zaman itibarıyla sektörde ken-
dini sosyal medya uzmanı olarak tanımlayan pek çok insan bulunuyor. Bu kişiler
sosyal medyada geçirdikleri zamanın onlara yeterli profesyonel tecrübe kattığına
dair mesnetsiz bir güven duygusu içindeler. Facebook’ta arkadaş olarak eklediği in-
sanları profesyonel işinin bir parçası olarak kullanmaya çalışıyorlar. Bunun ne kadar
yanlış ve etkisiz olduğunu anlamak uzun zaman almıyor. İçerik uzmanları için de
benzer bir süreç yaklaşıyor. Gittikçe popüler olmaya başlayan bu alanda çalışmak
isteyenler, biraz yazma becerisi, biraz da İnternete duyulan ilgiyle bu işin yapılabile-
ceğini düşünebilirler. Bu tamamen yanlış bir yaklaşım olacaktır. İyi bir içerik uzmanı
önce kendisi için içerik üretmiş olmalıdır. Kendi blogunda ürettiği içeriklerle belli
bir takipçi sayısına ulaşan, ilgi alanındaki paylaşımlarla bilirkişi olarak kabul edilmiş
insanlar; profesyonel içerik uzmanı kariyerine bir adım daha yakın durmaktadırlar.
• Teknoloji Merakı: İçeriğin günümüzde büyük oranda dijital teknolojilerle ilgili
olduğu çok açık. İçerik uzmanlarının yeni gelişen teknolojilere yönelik bir tutku
beslemeleri son derece önemli. Bu sayede yepyeni içerik fikirleri üretmek müm-
kün olabiliyor. Samsung firmasının Nisan 2015’te İtalya’da gerçekleştirdiği “eMo-
tion” projesini ele alalım. Hastanede yatmakta olan çocuklar için moral son derece
önemli. İyileşeceklerini, yeniden koşup oynayabileceklerini onlara hissettirmek ise
oldukça zor. Samsung sanal gerçeklik cihazı Gear’ı kullanarak bir proje gerçekleştir-
di. Bir lunaparkta çekilen görüntüler üç boyutlu bir hâle getirilerek çocuklara sanal
gerçeklik teknolojisiyle izlettirildi. O eğlenceli ortamın içindeymiş gibi hisseden ço-
cukların kazandığı moral ise iyileşmeleri için bir motivasyon oldu.
Resim 3.11
Samsung eMotion projesinden
bir kesit. Solda sanal gerçeklik
gözlüğünü takan çocuk kendini
sağdaki lunapark oyuncağının
içindeymiş gibi görüyor.
Bu teknolojinin doğrudan
İnternet’le ilgisi yok ama
teknolojiyle ilgili bir içerik
uzmanı böyle bir hikâyenin
hayata geçmesine imkân
tanıyabilir. Marka ise bu sayede
hedef kitlesi üzerinde sosyal
sorumluluk alanında olumlu bir
izlenim bırakabilir.
İÇERİK ÖLÇÜMLEMESİ
Çağdaş pazarlama anlayışında ölçümleme son derece önemlidir. Markalar, iletişim yatı-
rımlarının ne tür sonuçlar doğurduğunu, istendik tüketici tepkileri elde edip etmediklerini
bilmek ister. Bu son derece haklı istek, pazarlama iletişiminin her aracını hesap verebilir
olmaya zorlamaktadır. İçerik pazarlaması da elbette herhangi bir ayrıcalığa sahip değildir.
3. Ünite - Stratejik İletişimde İçerik Planlama ve Oluşturmanın Rolü 59
Ölçümlemenin önemi konusunda herhangi bir şüpheye sahip değiliz ama neyin ölçüm-
leneceği son derece kritik bir nokta. Bir markanın kurumsal iletişim müdürü olduğunuzu
düşünün. İçerik uzmanınız odanıza sevinçle girip İnternet’te son paylaştığınız içerikle ilgili
bazı olumlu araştırma sonuçlarını anlatmaya, en klasik başarı kriteriyle başlıyor: “İnternette
son içeriğimiz hakkında çok fazla konuşuluyor”: Konuşanlar kim, hedef kitlemiz ve potansiyel
müşterilerimiz mi konuşuyor? Konuşmalarda içeriğimizden olumlu bir şekilde mi bahsedi-
liyor? Çok konuşmadan kast edilen ne, binlerce kişi mi, on binlerce mi yoksa sadece yüzlerce
mi? Asıl ölçümlenmesi gereken noktaları bu sorular ışığında detaylandırmak mümkün.
İçerik ölçümlemesi yaparken önceden belirlenmiş net hedefler oldukça yararlı olacaktır.
Sektör konusunda uzman belli sayıda blog yazarının içeriğinizden olumlu bahsetmesi, video
içeriğinizin paylaşım sitesinde belirlenen sürede belirlenen kişi sayısı tarafından izlenmesi
gibi ölçümlenebilir hedeflere ulaşılması veya ulaşılamaması gelecek stratejilere yön verecektir.
Bu hedefleri koyarken, rakiplerin içeriklerinin ulaştığı sonuçlar göz önünde bulundurulabilir.
Daha kısa dönemli ölçümlemeler için sırasıyla şu yolları önerebiliriz:
• Görüntülenme: İzlenme veya okunma sayısı, aynı televizyon programlarının ra-
ting ölçümünde olduğu gibi, içerik için önemli bir başarı göstergesidir. Özellikle
belirli bir zaman aralığındaki görüntülenme sayısı, insanların içerikten bir bek-
lentileri olduğuna işaret eder. Marka görüntülenme ölçümü yaparken, içeriğini ne
kadar duyurduğunu da hesaba katmalıdır.
• Beğeni: İnsanlar okudukları veya izledikleri içerikleri puanlamayı severler. Üstelik bunu
yapmak İnternet sitelerinde bulunan düğmeler sayesinde çok kolay. İçerik beğeni oran-
larını blogda veya sosyal medyada ölçümlemek son derece pratik bir şekilde yapılabilir.
• Abonelikler: İnsanların marka blogunda veya sosyal paylaşım sitelerinde son pay-
laşılan içeriği beğendiklerini ve bundan sonraki paylaşımları merak ettiklerini
gösterir. Bülten abonelikleri, gönüllü e-posta kayıtları veya sosyal medya sayfası
beğenisi/takibi gibi aksiyonları abonelik olarak niteleyebiliriz.
• Yorumlar: Bir marka takipçileriyle interaktif tarzda ilişki geliştirmelidir. Yani iz-
leyicilerin sadece içeriği incelemesi ve beğenmesi yetmez. Uzun dönemli bir ilişki
için izleyiciler markayla çift yönlü bir iletişim gerçekleştirmelidir. İçeriğe bırakılan
yorumlar bu tarz bir iletişimin en önemli göstergesidir. Yapılan yorumlar arasında
anlamsız, alaycı veya eleştirel olanlar mutlaka bulunacaktır. İyi bir sosyal medya
uzmanı bu tarz yorumlar karşısında ne tür tepkiler verileceğini bilir. Çift yönlü
iletişim her yoruma cevap vermek olmadığı gibi, yorumları yok saymak veya tar-
tışmaya girmek de değildir. Yorumcunun markaya ilişkin görüşünün uzun vadede
olumluya çevrilmesi en önemli hedeftir. Bu anlamda, içeriğe ilişkin ilk etapta yapı-
lan yorumların olumlu olması önemli bir başarı göstergesidir.
İçerik ve hedef kitle arasındaki ilişki, diğer pazarlama iletişimi araçlarına göre daha
sıcaktır. Markanın karşısında tüketici değil izleyici vardır. Bu ilişki önemli ölçüde sami-
miyet içerir. Ölçümleme aşamasında da bu ilişkinin sürmesi önemlidir. Bazı kurumsalla-
şamamış veya Web 2.0’ı kavrayamamış markaların ücret karşılığında takipçi satın aldığı,
içerikleri için yorumcular kiraladığı görülebilmektedir. Bu yaklaşımı benimsemiş marka-
ların herhangi bir başarı göstermeleri söz konusu değilken gerçek hedef kitleleri tarafın-
dan terk edileceklerini söylemek de abartı olmayacaktır.
Bu ünitede, içerik planlaması ve oluşturmanın stratejik iletişimdeki yerini inceledik. İçerik
pazarlama iletişimi için yeni bir kavram olmasa da İnternet’in sunduğu olanaklarla yepyeni bir
anlam kazanmış durumda. İnsanların markalardan beklentileri ve kendilerini İnternet üzerin-
den ifade biçimleri yeni bir çağın habercisi gibi. Bu yeni çağı anlayan ve tüketicilerine değil, iz-
leyicilerine doğru içerikleri sunan markalar, rakiplerinin bir değil yüzlerce adım önüne geçecek.
60 Stratejik İletişim
Özet
Günümüzde stratejik olmayan bir iletişim biçiminden söz Bazı türdeki içerikleri üretmek oldukça kolay ve pratikken,
etmek oldukça zor. Daha farklı bir ifadeyle başarılı bir ile- sektörel dinamikler ve rekabet yoğunluğu gibi sebeplerden
tişimin gerçekleşebilmesi için stratejisinin önceden belirlen- ötürü bazı içeriklerin profesyoneller tarafından geliştirilmesi
miş olması gerekiyor. Strateji geliştirirken karşımıza çıkan en daha doğrudur. Marka belli bir süre kendi içerik geliştirdik-
önemli kavramlardan biri ise içerik. Bu ünitede son yıllarda ten sonra devamlılık sağlamakta zorlanabilir. İçerik geliştir-
popülerlik kazanan içerik kavramını çeşitli başlıklar altında me yeteneğini belli seviyeye getirmiş markalar, müşterilerin-
inceleyeceğiz. den de içerik sağlayabilir veya lisanslı içerikler kullanabiir.
İçerik, içerik yönetimi, içerik pazarlaması gibi kavramlar Firma ne şekilde içerik geliştireceğine; sektör, rekabet, marka
hayatımıza yeni girmiş gibi görünse de aslında durum tam duruşu, hedef kitle profili gibi değişkenleri değerlendirdikten
olarak öyle değil. Daha önce de belirttiğim gibi; başarılı bir sonra karar vermelidir.
iletişim için doğru strateji, doğru strateji için de iyi planlan- İçerik planlamak, yaratmak ve yönetmek asla amatörce veya
mış bir mesaj içeriği/içerikleri gerekir. İçerik bugün yaşadı- ek bir görev olarak yapılabilecek bir iş değildir. Nasıl sosyal
ğımız İnternet temelli dünyada yepyeni bir anlam kazanmış medya yönetimi Facebook’tan bir paylaşım yapıp, yorumla-
durumda. Artık pek çok insan geleneksel medya tarafından rı görmezden gelmek değilse içerik de bir kez üretilip son-
üretilen içeriklere itibar etmiyor. Medyanın manipülasyon ra unutulacak bir materyal değildir. Devamlılık prensibiyle
gücü tarih boyunca pek çok olayda kendini gösterdi ve in- yönetilmesi gerekir ve tekrara düşülmemelidir. Üretilen her
sanlar artık “gerçeğin” peşinde. Elbette sadece televizyondaki içerik bir öncekinden daha yararlı, ilginç ve eğlenceli olmak
haber kuşaklarından, gazetelerin manşetlerinden bahsetmi- zorundadır. Bu yüzden içerik pazarlaması bir ekip işidir ve
yoruz. Eminim pek çoğunuz bir ürün/hizmet satın alma- bu ekibin doğru yönetilmesi gerekir.
dan önce İnternet’te araştırma yapıyorsunuz. Yani sadece Bu ünitede, içerik planlaması ve oluşturmanın stratejik ileti-
reklamlara veya satış noktasındaki görevlilere inanmakla şimdeki yerini inceleyeceğiz. İçerik pazarlama iletişimi için
yetinmiyorsunuz. Ürünü daha önce kullanan kişilerin ve yeni bir kavram olmasa da internetin sunduğu olanaklarla
markayla ticari bağlantısı olmayan uzmanların görüşlerini yepyeni bir anlam kazanmış durumda. İnsanların markalar-
önemsiyorsunuz. Eğlence ihtiyacınız için haftalık mizah der- dan beklentileri ve kendilerini internet üzerinden ifade bi-
gilerini okuyor olabilirsiniz ama pek çoğunuz internette yer çimleri yeni bir çağın habercisi gibi. Bu yeni çağı anlayan ve
alan amatör mizah üreticilerini de takip ediyorsunuz. Gör- tüketicilerine değil, izleyicilerine doğru içerikleri sunan mar-
düğünüz üzere; içerik yeni bir kavram değil ama insanların kalar, rakiplerinin bir değil, yüzlerce adım önüne geçecek.
içerikten beklentileri ve içeriğe ulaşma biçimleri değişmiş
durumda. Üstelik bu içerikleri pasif olarak takip etmekten de
bahsetmiyoruz. Artık herkes içerik üretip bu içerikleri tüm
dünyayla paylaşma şansına sahip.
3. Ünite - Stratejik İletişimde İçerik Planlama ve Oluşturmanın Rolü 61
Kendimizi Sınayalım
1. Aşağıdaki markalardan hangisi içerik pazarlamasını ta- 6. Aşağıdakilerden hangisi içeriğin mutlaka taşıması gere-
rihte ilk kullananlardan biridir? ken özelliklerden biri değildir?
a. John Deere a. Gerçeklik
b. Türk Hava Yolları b. Odaklılık
c. Jolly Tur c. Uygunluk
d. Ecko Unlimited d. Eğlendiricilik
e. Samsung eMotion e. Orijinallik
2. “İçerik kraldır” sözü aşağıdaki kişilerden hangisine aittir? 7. Aşağıdakilerden hangisi stratejik içerik konusu belirleme
a. Bill Clinton aşamasında tüketici içgörüsünü anlamanın yollarından biri
b. Bruce Dickinson değildir?
c. Steve Jobs a. Müşteri şikayetleri analizi
d. Richard Branson b. Twitter gönderileri analizi
e. Bill Gates c. Forum sitelerindeki yorumların analizi
d. Tüketici araştırması sonuç analizi
3. Aşağıdakilerden hangisi bir stratejik içerik türü olarak e. Advertainment analizi
değerlendirilemez?
a. Video 8. Aşağıdakilerden hangisi en kısa sürede bilgilendiren içe-
b. Televizyon Reklamı rik yöntemidir?
c. Fotoğraf a. Advertainment
d. Webinar b. Youtube kanalı
e. e-kitap c. Bilgi grafiği
d. Viral video
4. Aşağıdaki sektörlerden hangisi mizah ve eğlence temalı e. Dergi
içerikler üretmeye uygun değildir?
a. Sakız 9. Bir boya markası hedef kitlesine evlerini nasıl kendi baş-
b. Gazlı içecek larına boyayabileceklerini anlatan bir içerik üretmek istese,
c. Online oyun en uygun yöntem aşağıdakilerden hangisi olur?
d. Konut a. Advertainment
e. Kırtasiye b. Video
c. Kriz iletişimi
5. Aşağıdakilerden hangisine markaya yönelik bir boykot d. Halkla ilişkiler
esnasında stratejik içerikler hitap etmelidir? e. Reklam
a. Kriz iletişimi
b. Viral reklam 10. Aşağıdakilerden hangisi içerik uzmanının taşıması gere-
c. Pazarlama Amaçlı Halkla İlişkiler ken özelliklerden biri değildir?
d. Advertainment a. Hikaye yaratma becerisi
e. Markalanmış Planlama b. Storyboard çizme becerisi
c. Dijital sezgi
d. Bireysel içerik üretme tecrübesi
e. Teknoloji merakı
62 Stratejik İletişim
Yararlanılan Kaynaklar
Handley A. ve Chapman C. C. (2013). Dijital Çağda İçerik
Yönetiminin Kuralları. Çeviren: Zeynep Kökkaya. İkin-
ci Baskı. İstanbul: MediaCat Yayınları.
Sevinç, S. S. (2012). Pazarlama İletişiminde Sosyal Medya.
Birinci Baskı. İstanbul: Optimist Yayınları.
Vaynerchuk, G. (2013). Markanız için İnterneti Nasıl Kul-
lanmalısınız? Çeviren: Levent Göktem. İkinci Baskı. İs-
tanbul: MediaCat Yayınları.
www.canneslionsarchive.com/winners/
www.contentmarketinginstitute.com
Görsel Kaynaklar
Resim 3.4: https://www.facebook.com/DosEquis adresinde-
ki paylaşımları incelerseniz, paylaşılan içeriklerin klasik
reklam anlayışından nasıl farklılaştığını daha iyi görebi-
lirsiniz.
Resim 3.6: Daha detaylı içerik ise http://blog.turkishairlines.
com/tr/sehirler/bangkok adresinde takipçilere sunulmuş
durumda.
4
STRATEJİK İLETİŞİM
Amaçlarımız
Bu üniteyi tamamladıktan sonra;
Dijital kavramını tanımlayabilecek,
Dijital stratejik iletişim için kullanılan araçları sıralayabilecek,
Geleneksel iletişimi tasarımı ile dijital iletişim arasındaki ayrımı açıklayabilecek,
Dijital iletişimin stratejik iletişim içindeki yerini tanımlayabilecek,
Dijital iletişimin geleceğine yönelik öngörüler sıralayabilecek
bilgi ve becerilere sahip olacaksınız.
Anahtar Kavramlar
• Dijital İletişim • Web 2.0
• İletişim Tasarımı • Web 3.0
• Oyunlaştırma • Çoklu Çalışma
• Sosyal Medya • Yeni Kullancı Kuşağı
İçindekiler
• GİRİŞ
Dijital Çağda Stratejik İletişim • TEMEL DİJİTAL İLETİŞİM ARAÇLARI
Stratejik İletişim
Tasarımı • FARKLI DİJİTAL SİSTEMLER, ARAÇLAR
VE KULLANIM BİÇİMLERİ
Dijital Çağda Stratejik İletişim
Tasarımı
GİRİŞ
Kuşkusuz yaşadığımız dönemi en iyi tanımlayan sözcük “dijitaldir”. Kimi bakış açısıy-
la evrim, farklı açılardan bakıldığında ise devrim olarak nitelenebilecek olan bu dönem,
insanlık tarihi açısından yazının icadından sonraki en büyük entelektüel sıçrama olarak
anılabilir. İlk bakışta teknolojinin geldiği düzey olarak adlandırılabilecek ve o nedenle de
kanıksanacak ve çok da üzerinde durulmayabilecek bu sıçrama iletişim açısından ne ifade
etmektedir?
İşte bu sorunun yanıtı sadece bugünü açıklamakla kalmaz, yarının teknolojik gelişme-
lerine yönelik bir “kehanet” veremez belki ama nasıl bir iletişim iklimi içinde yaşayıp dav-
ranışsal olarak nasıl bireyler olduğumuzu ve olacağımızı açıklayabilir. Öyle ki geleneksel
iletişim araçlarının yapıları gereği “pasif alıcı” konumundaki bireyin, nasıl olup da “aktif
bir kaynağa” dönüştüğünün yanıtını bulabiliriz. Bu yanıt, ünitenin başlığını oluşturan di-
jital çağda nasıl bir iletişim tasarımına ihtiyaç duyduğumuzu açıklayacaktır.
Yanıt küçük bileşenlerden oluşmaktadır. Öncelikle temel dijital iletişim araçlarının
neler olduğunu bilmemiz gerekir. Sonrasında ise bu araçların iletişim açısından nasıl kul-
lanılabileceğine yönelik bir ufuk turuna ihtiyacımız olacaktır. Son aşamada ise bu yenilik-
lerle yoğrulmuş, “yeni” bireyin kim olduğuna, nasıl davranışlar sergilediğine bakarak ge-
lecekte nasıl davranışlar sergileyebileceğine ilişkin teoriler geliştirmek gerekecektir. Tüm
bunlar bir iletişim amacı ve stratejisi ile birleştirildiğinde ise ortaya dijital çağın iletişim
tasarımına ilişkin genel bir yol haritası çıkmış olacaktır.
Temel dijital iletişim araçları denildiğinde ilk bakışta somut bir çağrışım oluşmayabi-
lir. Ama hepimizin bildiği sosyal medya araçları, web sayfaları, bloglar, mobil uygulamalar
denildiğinde aklımıza pek çok uygulama alana gelmektedir. Hemen herkesin bir ya da
daha fazla sosyal medya hesabı olduğu gerçeğinden hareket edersek aslında bu araçlarla
ne denli iç içe yaşadığımızı hemen fark edebiliriz.
Şüphesiz iletişim açısından bakıldığında, sosyal medya araçları tek başına tüm dijital
iletişim dünyasını tanımlar ve kapsar demek oldukça sığ bir bakış açısı olacaktır. Özel-
likle stratejik iletişim perspektifinden bakıldığında bu araçların yanı sıra çok daha farklı
ve çok daha yaratıcı uygulamalara, etkileşime kapı aralayan başka araçlardan söz etmek
gerekecektir. Sosyal medya araçları da şüphesiz anlık ve etkileşime olanak sağlayan araçlar
olmakla birlikte bizimle nerdeyse organik bağ kuran, bütünleşen ve hatta belli bir oranda
yapay olarak düşünebilen araçlarda bulunmaktadır. Doğal olarak bu gelişmeler bizim dü-
şünce davranış biçimlerimiz üzerinde etkiler yaratmakta sanki insan-araç bütünleşmesi
organik boyuttan düşünsel ve tek bir yaşam formuna doğru evirilmektedir. İşte asıl dev-
rim de zaten budur.
66 Stratejik İletişim
Diğer taraftan, dijital araçların kullanım biçimleri henüz yukarıda belirtilen evrime
uğramamış olsa da farklı biçimlerde kullanılabilmektedir. Burada yeni araç ve teknoloji-
lerin anlık olması, görüntü-ses ve veri aktarımını aynı anda yapabilmeleri, çoklu kullanı-
cıya açık olmaları ve tüm bunların pek çok kullanıcı tarafından eş zamanlı yapılabilmesi
bu araçların kullanım biçimlerini geleneksel iletişim araç ve biçimlerinden ayırmaktadır.
Örneğin Twitter üzerinden aynı anda pek çok kullanıcı görüntü, resim, yazı ve veriyi ak-
tarabilmekte, bir kullanıcılar grubu, konu grubu oluşturarak anlık bir iletişimi sağlayabil-
mektedirler. Burada sözü edilmesi gereken yeni teknolojilerin aynı heyecanı, duyguları ve
maçları tıpkı gerçek dünyada olduğu gibi hatta daha yoğun olarak yaşamayı mümkün kıl-
masıdır. Belki de bu yönüyle gerçek “sanal” dünya oluşmakta duygu, düşünce ve paylaşım
yoğunluğu çok daha yüksek olmaktadır. İşte bu dijital araçların farklı kullanımı ve yarat-
tığı farklı sonuçları açıklayabilmektedir. Dijital çağda stratejik iletişim tasarımında etkili
olan diğer bir unsur ise birey, bir başka deyişle yeniçağın bireyi ve davranış biçimleridir.
Aslında birey mi değişmiştir yoksa dijital teknolojileri mi bireyi değiştirmiştir ve değiş-
tirmektedir bu sorunun yanıtı henüz vermek için erken görünmektedir. Fakat yanıtından
emin olduğumuz soru ise bireyin sadece davranış biçimleri değil aynı zamanda tutumları
ve yaşam biçimi de kalıcı olarak değişiklik göstermektedir.
Sosyal Medya
Twitter, Facebook, Instagram, Youtube ve daha pek çok yeni araç sosyal medya adı altında
yaşamamızda yer almaktadır. Bu araçlardan oluşan daha uzun bir liste yapmak mümkün-
dür ancak burada araçların temel kullanıcı olarak da çok bilmediğimiz özelliklerinden söz
etmek gerekecektir.
Dijital araçlar denildiğinde akla web sayfalarından başlayarak sosyal medyaya kadar
uzanan araçlar çerçevesi gelmektedir. Ancak etkileşim açısından bakıldığında sosyal med-
ya araçlarının stratejik bir üstünlük elde ettiklerini söylemek yanlış olmasa gerektir. Araç-
lar kadar dijital teknolojilerin neler olduğu, nasıl farklar içerdikleri de önem taşımaktadır.
Çünkü yeni ve eski kuşak teknolojiler arasındaki farklar, değişik araçları ve kullanım bi-
çimleri tasarımlarını da gündeme getirmektedir.
68 Stratejik İletişim
Artırılmış Gerçeklik
Artırılmış gerçeklik, gerçek ve sanal dünyanın eşleştirilmesiyle daha zengin bir görsel-
işitsel dünyanın oluşturulması anlamına gelir.
Resim 4.3
Ikea Artırılmış
Gerçeklik Örneği
70 Stratejik İletişim
Yukarıdaki örnekte Ikea ürün kataloğunda yer alan ve tablet veya akıllı telefonlara
yüklenebilen artırılmış gerçeklik (virtual reality) uygulamasıyla taranarak açılacak bir
sayfa örneği görülmektedir. Sayfa tarandığında resimde görüldüğü gibi bir dolap örneği
açılmakta, boş duvara karşı konularak bakıldığında o ürünün duvarda nasıl duracağı ön-
ceden görülebilmektedir.
Artırılmış gerçeklik uygulamasının asıl avantajları, sonradan doğabilecek uyumsuz-
lukları önceden görebilmek, ürün ya da hizmetin kullanımını önceden deneyimlemek,
referans grubuna girebilecek olan aile ve arkadaşlarla paylaşımı sağlamak gibi kullanıcıya
yönelik yararları bulunmaktadır.
Artırılmış gerçeklik uygulamasının kullanıcıya sağladığı yararlar dışında, iletişim açı-
sından marka, ürün, kurum ya da kuruluşa sağlayacağı stratejik faydalar da bulunmaktadır.
Oyunlaştırma
Oyunlaştırma kavramı, dijital ortamda hazırlanmış ve çevrim içi ya da çevrim dışı olarak
oynanabilen oyunlar yardımıyla bir konsept, kavram, görüş, marka veya kurum ya da ku-
ruluşa ilişkin mesajların kullanıcıya aktarılması anlamına gelir.
Tıpkı gerçek dünyada olduğu gibi oyunlarda da kişiler rekabet, motivasyon, oyunun
kazanılmasının verdiği haz, tanınma bilinir hâle gelme ve ödül gibi etmenler doğrultusun-
da hareket ederler. Aşağıdaki tabloda oyunlaştırma etkenleri incelenmiş ve oyun içinde
nasıl çalıştıkları açıklanmıştır.
4. Ünite - Dijital Çağda Stratejik İletişim Tasarımı 71
Yukarıdaki tablo, daha önceki başlıklar altında yer alan anlatımlarla birleştirildiğinde
oyunlaştırmanın stratejik iletişim açısından ne derece önemli olduğu görülebilmektedir.
Özetlemek gerekirse yeni dijital teknolojilere uygun olarak yeni uygulamalar ve araç-
ların listesini uzatmak mümkündür. Şüphesiz burada açıklananların dışında başka araç-
lar da vardır. Örneğin giyilebilir teknolojiler, mobil öğrenme gibi başka araçlar, iletişim
amaçları doğrultusunda tasarlandığında birer stratejik iletişim aracına dönüşebilir.
Bu konuda ayrıntılı bilgi için şu kitap incelenebilir: The Virtual Community. (2000)Howard
Rheingold, MIT Yayınları.
Gerçek dünyada itibar yönetiminden söz edildiği gibi sanal dünyada da itibar yöneti-
minden söz edilebilir. Aslında değişen birey yaşam biçimleri ve medya tüketim alışkan-
lıkları itibarın sanal dünyada giderek artan oranda yönetilmesi gerektiği gerçeğini ortaya
koymaktadır. Söylencelerin, dedikoduların anlık olarak yayıldığı bir ortam olan sanal
dünya, itibarın çok çabuk lekelenebileceği, “çamur at izi kalsın” yaklaşımıyla kötü niyetli
kişi veya rakiplerin sıklıkla kullandıkları bir araç olarak karşımıza çıkmaktadır.
72 Stratejik İletişim
Özet
Stratejik iletişim dijital dünyada giderek artan oranda önem
kazanmakta hatta bu dünyada yoğunlaşmaktadır.
Geleceğin bireylerinin dijital teknolojilere bugünden daha
fazla hakim olacakları düşünüldüğünde yeni teknolojilerin
neler olduğunun bilinmesi daha da önem taşır.
Sadece yeni teknolojileri bilmek yeterli olamayabilir. Daha
ezgi teknolojileri de tanımak bireylerin yenilikçi ve geniş
ufuklu bir vizyona sahip olmaları için önemlidir.
Diğer taraftan, teknolojiler enginlemesine ufuk kazandırır-
ken güncel uygulamalar konusunda fikir sahibi olmak ise de-
rinlemesine pratik geliştirmeye yardımcı olacaktır.
İster teknoloji yardımıyla olsun ister olmasın, unutulmaması
gereken nokta, stratejik iletişim açısından hedeflerin belir-
lenmesi ve bu hedeflere uygun araçların uygun bir karışımı
doğru tasarımı oluşturur.
Unutulmamalıdır ki nereye gideceğini bilmeyen kaptana hiç-
bir rüzgarın faydası olmaz.
4. Ünite - Dijital Çağda Stratejik İletişim Tasarımı 73
Kendimizi Sınayalım
1. Aşağıdakilerden hangisi stratejik dijital iletişim içinde 6. Bir forum sayfasına katkı sağlarken aynı anda mesaj at-
yer alır? maya ne ad verilir?
a. Reklamcılık a. Çoklu çalışabilme özelliği
b. Oyunlaştırma b. Dikkatsizlik
c. Halkla ilişkiler c. Teknoloji bağımlılığı
d. Sponsorluk d. Mobil iletişim
e. Pazarlama e. Etkileşim
2. Geleneksel iletişim araçlarının doğası gereği birey aşağı- 7. Aşağıdakilerden hangisi Web 2.0 teknolojisinin özellikle-
daki hangi konumdadır? rinden biridir?
a. Kaynak a. Mobil olmak
b. Mesaj b. Yeterli kaynağın ayrılması
c. Pasif alıcı c. Etkileşim
d. Pasif kaynak d. Kullanıcı katılımlı olmak
e. Gürültü e. Multi medya
3. Kulllanıcılarıyla neredeyse organik bir bağ kuran araçlar 8. Kullanıcı sistem yöneticisi etkileşimi aşağıdakilerden
aşağıdakilerden hangisidir? hangisine ait bir özelliktir?
a. Geleneksel medya a. Mobil teknoljiler
b. Kişilerarası iletişim b. Web 2.0
c. Vücut dili c. Web 3.0
d. Sosyal medya d. Oyunlaştırma
e. Eğitim e. Karekod
4. Dijital çağda bireyin aşağıdaki hangi yönü değişim gös- 9. “Entegrasyon” aşağıdakilerden hangisine ait bir özelliktir?
termiştir? a. İtibar
a. Tutum ve davranışları b. Web 2.0
b. Hobileri c. Web 3.0
c. Öğrenme biçimleri d. Giyilebilir teknolojiler
d. Medya izleme biçimi e. Karekod
e. Tutumları ve yaşam biçimi
10. Aşağıdakilerden hangisi oyunlaştırmanın unsurlarından
5. Aşağıdakilerden hangisi sosyal medya araçları arasında biridir?
yer alır? a. Mekanik
a. Youtube b. Etkileşim
b. Web sayfası c. Mobil olma
c. Oyun siteleri d. Web 3.0
d. Forumlar e. Multi medya
e. Uygulamalar
74 Stratejik İletişim
Görsel Kaynaklar
Resim 4.1: (http://www.turkiyemobilyamerkezi.com/sektor-
15-Sosyal-Medya-Araclari-Firmalara-Ne-Kazandirir.
html’den alınmıştır)
Resim 4.3: (http://www.freshnessmag.com/2012/07/19/ikea-
a-new-kind-of-catalog-video’dan alınmıştır)
5
STRATEJİK İLETİŞİM
Amaçlarımız
Bu üniteyi tamamladıktan sonra;
Kriz kavramını tanımlayabilecek,
Krizin özelliklerini sıralayabilecek,
Krizin nedenlerini açıklayabilecek,
Risk kavramını tanımlayabilecek,
Risk iletişimi stratejilerini betimleyebilecek
bilgi ve becerilere sahip olacaksınız.
Anahtar Kavramlar
• Kriz • Risk
• Kriz İletişimi • Risk Türleri
• Krizin Özellikleri • Risk İletişimi Stratejileri
• Krizin Nedenleri • Kurumsal Risk Yönetimi
• Kriz Stratejileri
İçindekiler
• GİRİŞ
Stratejik İletişim Kriz ve Risk İletişimi Stratejileri • KRİZ KAVRAMI
• RİSK KAVRAMI
Kriz ve Risk
İletişimi Stratejileri
GİRİŞ
Hızlı ve köklü değişimlerin yaşadığı yeni yüzyılda bilgi çağına giren dünyada değişim
de kaçınılmaz olmaktadır. Teknolojik ilerlemelerin, kültürel ve politik değişimlerin ya-
şandığı bu yüzyılda, toplumlar ilerlemelerin getirdiği değişimlere ayak uydurmaya ça-
lışmaktadırlar. Değişimin hızı ve kesintisiz bir biçimde sürmesi geleneksel yönetim ve
beceri kalıplarını yetersiz duruma getirmektedir. Bu değişimlerin olağanüstü boyutlara
çıktığı zamanlar ise kriz zamanları olarak karşımıza çıkmaktadır. Değişimin hızı, ku-
rumları hem iç hem de dış çevreden gelen tehdit ve krizlerle baş başa bırakmaktadır.
Uluslararası ve ulusal ekonomik, siyasal ve hukuksal düzenlemeler, artan rekabet ko-
şulları, sosyal, kültürel değişimler, yeni bir biçim alan bireyin artan beklentileri işlet-
melerin iç ve dış çevrelerine bağımlılıklarını arttırmaktadır. Bunun yanında gerek iş
gören gerek tüketici gerekse bir diğer hedef kitle mensubu olarak hakların korunması
yolundaki girişimlerin sosyal sorumluluk anlayışını geliştirmesi hızla ilerleyen iletişim
teknolojilerinin kamuoyu yönlendirmedeki gücü gibi bazı nedenler de işletmelerin iç
ve dış çevrelerine bağımlılıklarını arttırmaktadır. Bu nedenle bilgi çağında işletmelerin
krizle karşılaşma olasılıkları yükseldiğinden 20. yüzyıl işletmecilik anlayışında kriz yö-
netimine önem verilmesi gerekli hâle gelmiştir (Narbay, 2006).
Kriz ve risk kavramlarını birlikte düşündüğümüzde “risk” kavramının da çağımızın
önemli vurgu alanlarından biri hâline geldiği söylenebilir. Günümüzün toplumlarında gi-
derek artan bir şekilde çeşitli derece ve türlerde görülen doğal ve insan kaynaklı tehlikeler
nedeniyle ortaya çıkan risk yoğunlaşması doğa, toplumsal yaşam, sürdürülebilir kalkınma
ve verimlilik üzerinde önemli bir tehdit oluşturmaktadır. Risklere maruz kalma nedeniyle
toplumun ve bireylerin savunmasızlığını azaltmak ya da ortadan kaldırabilmek için tehdit
oluşturan faktörlerin belirlenmesine, değerlendirilmesine, risklerin önlenmesine ve olası
zararların azaltılmasına yönelik yapılan risk analizi süreci içinde yürütülen kapsamlı ve
koordineli çalışmalara gereksinim duyulmaktadır. Risk analizi süreci içinde yürütülen ça-
lışmalar arasında yer alan risk iletişimi çalışmaları, risk ile ilgili konularda yapılan diğer
tüm çalışmaların iletişim etkinliklerini gerçekleştirmesi ve yürütmesi bakımından haya-
ti bir öneme sahiptir. Risk iletişimi çalışmaları, bir iletişim süreci içinde gerçekleşmekte
olup iletişim bilimi teorileri ve modelleri üzerinde temellenmekte ve iletişim bilimi çalış-
ma alanı olarak ortaya çıkmaktadır. Risk iletişimi alanı, aynı zamanda konusu itibarıyla
yakından ilişkili olduğu diğer sosyal bilim dallarının etkisi içinde de bulunarak gelişimini
kapsamlı olarak sürdürmektedir (Yakut, 2008).
78 Stratejik İletişim
KRİZ KAVRAMI
Kriz, en basit anlamıyla işletme kurumunun normal aktivitelerini tahrip eden önemli
bir dengesizlik durumudur. Kurumun uzun ve kısa dönemli amaçlarını tehdit eden, acil
tepkiler gerektiren ve bununla birlikte yanıt için karar verme süresini kısıtlayan ve en
önemlisi varlığıyla karar verme birimlerini şaşırtan ve kararsızlığa sürükleyen bir süreçtir.
Etimolojik olarak incelediğimizde kriz sözcüğü, ayırt etme ve karar anlamına gelen Yu-
nanca “krisis” sözcüğünden gelmektedir. Kriz kavramı, farklı bakış açılarına göre, farklı
biçimlerde tanımlanmaktadır. Hukuki bağlam içerisinde terim, haklı ve haksızı, teolojide
ise kurtuluşu ve lanetlenmeyi birbirinden ayırmak için kullanılmıştır. Tıbbi terminolojide
ise bu ifade, süreklilik arz eden bir gelişimdeki kesintiye işaret etmiştir. 16. yy.da klasik
tıbbın ortaya çıkışıyla sözcük günlük dilin bir parçası hâline gelmiştir. Kriz terimi politi-
ka, toplum ve ekonominin her alanında kullanılır olmuştur. Kriz genel anlamda düzgün
olmayan, reform gerektiren istikrasız bir durumdur. Bir kurumun rutin bir sistemini bo-
zan ve aniden ortaya çıkan herhangi bir acil durum olarak tanımlanabilir. Kriz günlük
yaşamdan, bilimin her disiplinine kadar tüm alanlarda yer verilen kavramlardan biridir.
Örneğin siyasi kriz, ekonomik kriz, kimlik krizi, hükûmet krizi… Kriz, bir kuruluşun
beklemediği bir anda meydana gelen, kuruluşun itibarının sarsılmasına neden olan ve
sorunun çözümü için sürenin sınırlı olduğu olaylardır. Bir başka tanıma göre kriz tehdit
ve fırsat olarak görülmektedir. Genel olarak verilen kriz tanımlarında krizin daha çok
tehlike oluşturduğu üzerinde durulmuş, ancak krizlerin kuruluşlar içi birtakım eylemleri
rahatlıkla yapabilmeleri için uygun fırsatlar sağladığı da göz önünde bulundurulmuştur.
Her şeyden önce kriz bir gerilim durumudur. Kriz bir tehdittir ve acil cevap verilmesini
gerektirir. Bazılarına göre beklenmedik, bazılarına göre de önceden sinyal verdiği hâlde
belirtilerinin çeşitli nedenlerden dolayı geç ve yanlış anlaşıldığı durumdur. ABD’deki Kriz
Yönetimi Enstitüsü (ICM) krizleri 4 kategoride toplamaktadır (Kasapoğlu, 2008):
1. Doğal Afetler
2. Mekanik Problemler
3. İnsan Hatalar
4. Yönetimsel Kararlar ya da Kararsızlıklar
Daha yakın tarihlerde de yaşanan birçok kriz örnek olarak verilebilir. Japonya’da Mi-
namata Körfezi’ne 1969 yılına kadar civalı sanayi atıkları boşaltılması nedeniyle balık ve
kabuklu deniz ürünü yiyen 2000 kişi zehirlenmiştir. 1967 yılında İngiltere kıyılarından
15 km açıkta Torrey Canyon isimli tankerin batması ile petrolle deniz kirlenmesi olayı
olarak kaydedilmiştir. 1978 yılında Finistere’in (Fransa) kuzeyinde Amoco Cadiz ve 1989
yılında Alaska’da Exxon Valdez tankerinin batması çok büyük zararlara neden olmuştur.
1972 yılında İtalyan Montedison fabrikasının sülfürik asit ve ağır metaller içeren atıklarını
Akdeniz’e boşaltması sonucu denizde 20 km uzunluğunda kırmızı bir çamur izi oluşmuş-
tur. 1976 yılında Milano yakınlarında Seveso’daki bir fabrikada meydana gelen kaza, diok-
sin bulutunun yayılmasına ve bunun sonucunda da pek çok hayvan ve bitkinin ölümüne,
anormal çocuk doğumlarının görülmesine neden olmuştur. Tüm bu olaylar gibi daha pek
çok kuruluş kendilerini ve faaliyette bulundukları çevreyi etkileyen çeşitli kriz olaylarıyla
karşılaşmışlardır (Okay ve Okay, 2013).
Krizin Özellikleri
Kriz yöneticilerinin, krize ve bozulmaya eşlik eden kurumsal zayıflıklar, refleksler, maliye-
ti yüksek eksik hazırlıklar ve hafıza kaybı gibi patolojik unsurları önlemek amacıyla eğitil-
meleri gerekir. Modern krizler, alanların ötesinde kolektif yetenekleri de gerektirmektedir.
Modern krizler, birleşik faktörlerin bir sonucudur. Modern krizlerin özellikleri aşağıdaki
gibidir (Akıncı, 2010):
• Büyük etkilere sahiptir ve geniş bir nüfusu etkilemektedir.
• Yüksek ekonomik maliyetlere neden olur, klasik önlem yeteneklerine baskın çıkar.
• Eşi görülmemiş, kapsamlı ve birbiri ile ilintili sorunlara neden olur, yaşamsal kay-
nakları etkiler.
• Çok yönlü yansıtma olayı nedeniyle kartopu dinamiği etkisi yapar.
• Eski, uygulanmayan zarar verici yöntemler gibi acil sistemler yanlış ize tepki
gösterirler.
• Bu acil süreç içerisinde aşırı belirsizlik yok olmaz.
• Zaman içerisinde tehditler dönüşüme uğrar.
80 Stratejik İletişim
Krizin Nedenleri
Bir kurumu kriz durumu ile karşı karşıya bırakan çevresel değişimlerle zamanında ve ge-
reğince uyum sağlayamama, bilgisizlik ve iletişimsizlik durumları, yetersiz ve hatalı eğitim
faaliyetleri, yetersiz, haberleşme ve koordinasyonsuzluk gibi birçok kaynak ve neden bu-
lunmaktadır. Bunlardan bazıları diğerlerine göre daha büyük ve tehlikeli sorunlar yara-
tabilmektedir ancak unutulmaması gereken nokta her birinin kurumu çeşitli düzeylerde
tehdit altına soktuğudur. Ancak genel bir ifadeyle işletme ve çevresi arasındaki karşılıklı
5. Ünite - Kriz ve Risk İletişimi Stratejileri 81
olumsuzlukların krizin ortaya çıkmasında etkili olduğu söylenebilir; ya çevrenin talep ve
beklentileri, işletmenin kaynak ve kabiliyetlerini aşar ya da çevre, işletmenin bütün ihti-
yaç ve beklentilerine cevap veremez. Bu uyumsuzluk işletmenin dengesini bozarak krizin
doğmasına sebep olur. Bütün bunların yanı sıra günümüzde işletmelerin gerek ani gerekse
kendini hissettirerek kriz durumuyla karşılaşmalarının temel nedeni, rekabetin acımasız
koşullarında geri kalmaktır.
Krizin nedenleri işletme içi nedenler ve işletme dışı nedenler olmak üzere iki grupta
toplanabilir.
İşletme Yapısı
İşletme yapısı, çevresel değişimlere uyum gösteremeyecek derecede katı ise aşırı merkezî
yönetim yapısı uygulanıyorsa, sorunlara en yakın kişi ve gurupların üst yönetime hızla
ulaşmasına olanak tanımayan bir iletişim sistemi ve hiyeraşik yapı oluşturmuşsa, işletme-
nin krizle karşılaşma olasılığı artar. Buna karşılık krizin üstesinden gelme olanağı azalır.
Yönetimin Niteliği
İşletmelerin krize düşmelerinin en önemli nedeni, tepe yöneticililerin krizi görememeleri
ya da kurumu krizden kurtarma yönünde yeteneksiz olmalarıdır. Yöneticilerden kaynak-
lanan kriz nedenleri şunlardır:
1. Hızlı çevre değişimlerinde yavaş kalma
2. Çevredeki gelişmeler hakkında bilgi toplama yetersizliği
3. Yöneticinin önündeki sorunu kriz olarak algılayacak kişilikte olmaması
82 Stratejik İletişim
Kurumların hayat evrelerine genel olarak baktığımızda krizlerle en yoğun karşılaşma ihti-
mali bulunan evrenin büyüme dönemi olduğunu söylemek mümkündür.
Kurumsal Yapı
Kurumun çevresel değişikleri izlerken tercih ettiği tutum, kültürel yapı, içinde bulundu-
ğu yaşam evresi dışında kurumsal yapıdan kaynaklanan çeşitli sorunlarda krizlere kay-
naklık edebilir. Kurumsal yapı, kurum kültürünün ve kurum ikliminin somutlaşmış şek-
li olarak ifade edilmektedir. Kurumsal yapı: -merkezîleşme durumu derecesi -otorite ve
yetkinin kullanımı -hiyeraşik ya da yatay yapılanma -kontrol alanının geniş ya da dar
oluşu -yönetim anlayışı gibi birçok birleşenden oluşmakta ve bu bileşenlerden bir veya
birkaçında meydana gelen olumsuzluklar kurumu kriz durumuna sürükleyebilmektedir.
Kurumlarda karar almayla ilgili mekanizmaların kurum merkezinde toplanması, kurum-
sal otorite ve yetki kullanımının kurumun geneline yayılmak yerine yine merkezde ve
tek elde bulundurulması, kurumları merkezîleştirmektedir. Merkezîleşme durumunun
ve derecesinin artması ise kurumların krizle karşılaşmalarına neden olmaktadır. Çünkü
böylesi bir merkezîleşme eğilimi, kurumsal ve yönetsel faaliyetlerde, formolleşme derece-
sini yükselten, inisiyatif kullanımına uygun bir ortam yaratmayan, yapılması gerektiren
işleri karmaşıklaştıran, iş görme hızını yavaşlatan ve bu nedenlerde acil tepkiler verilmesi
5. Ünite - Kriz ve Risk İletişimi Stratejileri 83
gereken durumlarda kurumu zor durumda bir bürokrasi anlayışını beraberinde getire-
rek krize zemin hazırlamaktadır. Kurumlardaki hiyerarşik yapılanmalardan kaynaklanan
problemlerde krize kaynaklık eden önemli çevre faktörlerinden bir tanesidir çünkü hiye-
rarşik yapılanma kurum içinde sağlıklı ve etkin bir iletişim akışını engelleyip kurumun
kriz yaşama ihtimalini güçlendirebilmektedir. Kurum içinde sağlıklı bir iletişim ortamı-
nın yaratılamaması gerilim, stres ve bunlara bağlı verimsizlik durumlarını beraberinde
getireceğinden kurum için önemli bir kriz tehdidi olmaktadır.
Bununla birlikte, kurumda çalışanlara ve yürüttükleri faaliyetlere ilişkin kontrol me-
kanizmalarının nasıl işlediği de iç çevre faktörleri içerisinde dikkat edilmesi gereken bir
noktadır. Çünkü çok sıkı bir kontrol mekanizması ve dar bir kontrol alanı çalışanların
kendilerini baskı altında hissetmelerine ve kendilerine yeterince güvenilmediği düşünce-
sine neden olmaktadır. Bu durum, gerginlik ve huzursuzluğa, çok gevşek bir kontrol me-
kanizması ve geniş bir kontrol alanı ise başıboşluğa neden olabileceğinden potansiyel bir
kriz tehdidi olabilmektedir. Kurumsal yapı kriz ilişkisi içinde üzerinde durulması gereken
bir diğer nokta da kurum yapısının ne derece esnek olduğudur. Kurumların krizle karşı-
laşmalarında mekanik sistem mantığı içinde yapılanmaları ve bu yapılanmaya bağlı olarak
da çevresel değişimlere uyum sağlayamamaları dikkat çekici bir iç çevre faktörü olarak
değerlendirilmektedir. Özellikle de günümüz iş piyasalarındaki değişim ve gelişim hızını,
küreselleşme rekabet sürecini düşündüğümüzde kurumların değişime uyum sağlamaları-
nın ne kadar önemli olduğu bir kez daha ortaya çıkmaktadır. Oysaki mekanik kurum ya-
pıları bu değişimin hızına uyum gösterebilecek bir esneklik avantajı yaratamamakta ve bu
yönü ile de kurumu kriz durumuna sürükleyebilmektedir. Günümüz kurumlarının krizle
karşılaşma ihtimallerini düşürebilmek için organik sistem tarzında kurumsal ve yönetsel
etkinlikler yürütmeleri gerekmektedir. Organik sistem, belirsiz çevresel değişim ve etki-
lere uyum sağlayabilmek için daha esnek bir anlayış sunarak krize karşı koyan bir kurum
yapısı oluşturmaktadır (Karlık, 2007).
Tabii Felaketler
Tabii felaketler sadece kurumları değil toplumun genelini etkileyen olağan dışı gelişmeler-
dir. Doğal felaketlerden kaynaklanan krizleri, diğer kriz faktörlerinden ayıran en önemli
özellik ise bu krizlerin belirtilerinin olmamasıdır. Yangın, sel ve deprem gibi doğal fak-
törlerden kaynaklanan krizler, yönetim tarafından kontrol edilemeyen ve ani olarak or-
taya çıkan krizler olması sebebiyle ve bu beklenmedik felaketler ile tabii çevreyle (toprak,
su, iklim) ilgili birçok faktör işletmeleri krize götürebilir. Tabii faktörlerden kaynaklanan
krizlerin, yukarıda belirtilen özellikleri nedeniyle kurumların erken uyarı sistemleri ve
önleme mekanizmaları yeterince işe yaramamaktadır. Ancak doğal felaketlere karşı işlet-
melerin önlem alması krizlerin zararını büyük oranda azaltabilir.
Diğer Faktörler
Temel dış çevre faktörlerinin yanı sıra kurumlarda kriz ortamının oluşmasına neden olan
diğer bazı dış çevre faktörler ise aşağıdaki şekilde olabilir;
• Uluslararası Alanda Meydana Gelen Değişiklikler: Dünya ekonomisinin küresel-
leşmesi ile beraber hızla oluşan değişmeler ve bu değişmelerin sonucunda yaşanan
ekonomik faaliyetlerdeki hızlı ve etkin yeniden yapılanma çabaları, kaos diye ad-
landırılan belirsizlikler yaratmaktadır. Bu belirsizlikler ise kurumlar açısından kri-
ze sebep olmaktadır. Ayrıca uluslararası pazarlarda yaşanan fiyat dalgalanmaları,
savaş gibi istenmeyen durumlar ve anlaşmazlıklar, arz ve talepte oluşan istikrarsız-
lıklar gibi olaylara karşı gerekli davranışları sergileyemeyen ve ayak uyduramayan
kurumlar krizle karşı karşıya kalmaktadırlar.
• Kaynakların Elde Edilmesinde Karşılaşılan Güçlükler: Kurumların üretimde kullan-
dığı ham maddelerin satıcılardan zamanında ve uygun fiyatlarda karşılanmaması,
maliyetlerdeki artışlar ve üretimde kullanılan farklı kaynaklarının yeterli olmaması
gibi çeşitli problemlerle karşılaşan kurumlar krizle karşı karşıya kalabilirler.
RİSK KAVRAMI
Temel bir kavram olarak risk çeşitli şekillerde tanımlanabilir. Değişimin ortaya çıkarmış
olduğu sonuçlar, risk kavramı için farklı şekillerde tanımlanabilme özelliği kazandırmış-
tır. Riskin başlıca önemli tanımları şunlardır (Günbey, 2008).
En dar kapsamlı tanımlamaya göre risk, müşterilerin neden olduğu zararlar, yolsuzluk
veya doğal sebeplerden veya insan hatalarından meydana gelen problemler gibi büyük
olumsuz etkiye sahip olayların meydana gelmesidir. Riskler kurumun hedeflerinin ger-
çekleştirilmesini engelleyebilecek her türlü olay veya durumlardır. Risk beklenen sonuçla-
rın gerçekleşip gerçekleşmemesi ile ilgilidir. Risk genel olarak belirli bir olasılık dağılımın-
da zararın gerçekleşmesi şeklinde tanımlanır. Risk kelimesinin sözlük anlamı “kaybetme,
zarar görme veya bozulma olasılığıdır.” Başka bir tanıma göre risk; gelecekte beklenenden
farklı bir durumun ortaya çıkması ihtimalini ifade eder. Ortaya çıkan beklenenden farklı
durum, işletmenin lehine ya da aleyhine olabilir. Ancak risk kelimesi genellikle ‘‘zararlara
ve kayıplara uğrama ihtimali’’ anlamında kullanılır. Ekonomik anlamda risk şu şekilde
tanımlanmaktadır: Risk, bir işleme ilişkin parasal kaybın ortaya çıkması veya bir giderin
ya da zararın ortaya çıkması ile neticelenebilecek ekonomik faydanın azalma ihtimalidir.
Kurum ile ilgili taraflar açısından riskin tanımlayacak olursak; Faklı menfaat grupları,
kurum ile ilgili riskleri tanımlama, anlama, yorumlama açısından farklı bakış açılarında
sahip olabilmektedir. Üst yöneticiler, orta sınıf yöneticiler, yönetim kurulları, büyük hisse-
darlar, küçük yatırımcılar, kredi sağlayan kuruluşlar, yatırımcı danışmanlık ve aracılık ku-
ruluşları gibi şirket ile ilgili farklı hedefleri, planları ve beklentileri olan gruplar riskleri de
farklı şekilde tanımlamaktadırlar. Bu nedenle kurum içerinde şirket geneli risk yönetimi
sistemlerinin ve genel risk terminolojisinin oluşturulması son derece önem taşımaktadır.
Sistemler, her risk kategorisi için tüm menfaat grupları için aynı şekilde anlaşılacak açık
kesin tanımlamalar üretmelidir. Risk, belirli bir zaman aralığında hedeflenen bir sonuca
ulaşamama, kayba yada zarara uğrama olasılığıdır. İstenmeyen bir olayın, zararın veya
kaybın oluşma olasılığı ve oluşması durumunda yaratacağı olumsuz etkinin şiddeti olarak
da tanımlanabilir. Risk, gelecekte oluşabilecek potansiyel problemlere, tehdit ve tehlikelere
işaret eder (Günbey, 2008).
Özetle mevcut hiçbir risk tanımı mükemmel olmayıp her biri riskin belli bir bölümü-
nü yansıtmaktadır. Kabul görmüş kurallar ve kavramlar mevcut olmasına rağmen bugün
itibari ile tüm dünya üzerinde kabul görmüş risk ve risk yönetimi tanımlaması bulun-
mamaktadır. Ancak başarılı bir risk yönetimi sistemi kurabilmek ve bu sistemi başarı ile
uygulayabilmek için şirketler mutlaka karşı karşıya kaldıkları riskleri farklı yönleri itibari
ile analiz edecek yeterliliğe sahip olmalıdır. Sadece belli bir bölümü dikkate alınarak ya-
pılacak analizler, risk yönetim sistemini çok büyük bir olasılıkla başarısızlığa götürecektir
(Günbey, 2008).
Risk Türleri
Bir şirketin karşılaşabileceği riskler çok farklı şekillerde sınıflandırılabilir. Şirketlerin yapı-
sal ve sektörel özellikleri bu sınıflandırmayı önemli ölçüde etkileyecektir. Riskleri sınıflan-
dırmanın birçok yolu olmasına rağmen en kabul görmüş sınıflandırma metodu riskleri
dört ana başlık altında toplamaktadır. Finansal riskler, operasyonel riskler, stratejik riskler
ve dış çevre riskleridir (Günbey, 2008).
Finansal Riskler
Finansal riskler kurumun finansal pozisyonunun ve tercihlerinin sonucunda ortaya çıkan
riskleri ifade eder. Finansal riskler içerisinde kredi, nakit, finansal piyasalar, emtia fiyatları
gibi riskler ilk akla gelenleridir. Döviz kurlarını değişimden dolayı ortaya çıkabilecek kâr
veya zarar kur riskini; faizlerin değişimi faiz riskini; ödemeler için gerekli nakitin zama-
nında bulunamaması likidite riskini; fiyatların değişiminden çıkan kâr ve zarar fiyat riski-
ni; karşı tarafın taahhüdünü yerine getirmemesi kredi riskini oluşturur.
Operasyonel Riskler
Operasyonel riskler bir kurumun temel iş faaliyetlerini yerine getirmesini engelleyecek
riskleri ifade eder. Tedarik, satış, ürün geliştirme, bilgi yönetimi, hukuk ve marka yöneti-
mi gibi risk başlıkları bu kategori içerisinde yer alan risklerden bazılarıdır. İç kontroller-
deki aksamalar sonucu, hata ve usulsüzlüklerin gözden kaçmasından, üst yönetim ve di-
ğer personel tarafından zaman ve koşullara uygun hareket edilmemesinden, yönetimden
kaynaklanan hatalardan, bilgi teknolojisi sistemlerindeki hata ve aksamalar ile deprem,
yangın, sel gibi felaketlerden kaynaklanabilecek kayıpları ya da zarara uğrama ihtimalini
ifade etmektedir.
Stratejik Riskler
Bir kurumun kısa, orta veya uzun vadelerde belirlemiş olduğu hedeflerine ulaşmasını en-
gelleyebilecek yapısal riskler bu başlık altında sınıflandırılabilir. Planlama, iş modeli, iş
portföyü, kurumsal yönetim, pazar analizi gibi riskler stratejik risklere örneklerdir.
İşletme içerisinde risklerin tanımlanması ve yönetilmesi çalışmaları her birim için ayrı ayrı
sürerken grup şirketlerinde uygulamalar Kurumsal Risk Yönetimi (KRY) yaklaşımı ile tüm
grup için birleştirilerek takip edilmektedir.
Daha özet bir tanımlamayla KRY, kurum için önemli iş risklerinin yönetimi için ge-
rekli yetkinliklerin olgunluk seviyesini sürekli olarak daha iyiye götüren bir yapının tesi-
sini hedeflemektedir. Bu yapının kurumda süregelen ve her noktasında iyileştirmelerin
devam ettiği bir hâle gelmesi KRY’nin başlıca özelliklerindendir.
İşletmelerin risk yönetiminden KRY’ye geçmeleri, işletmelerin büyüklüğü, halka açık-
lığı ve kurumsal yönetim anlayışının yerleşmesi ile doğrudan ilişkilidir. Bir işletmenin,
hak sahiplerine ve kamusal menfaatlere zarar vermeyecek şekilde finansal kaynakları ve
insan kaynaklarını kendine çekmesini, verimli çalışmasını ve bu sayede de hissedarları
için uzun dönemde ekonomik kazanç elde ederek refah artışı sağlamasını mümkün kılan
zorunlu ve gönüllü uygulamalarının bileşimine kurumsal yönetim denmektedir. Halka
açık bir işletmede, pay sahipliği ve yatırımcıların korunması ve işletmenin daha güçlü
hâle gelmesi kurumsal yönetim ile olur. Kurumsal yönetim anlayışının yerleşmesi ile işlet-
me daha bütünsel bir yaklaşım ile değerlendirilirken işletme risklerinin değerlendirilme,
takip edilme ve karar alınma süreçleri de bütünleştirilmektedir. KRY, kurumsal değeri
maksimize etmek için kritik riskleri tanımlayan, bunların etkilerini hesaplayan ve kuru-
mun stratejileri, insan kaynakları, iş süreçleri ve teknolojik imkânları arasında bir denge
sağlayan ve çözüm üreten bir süreçtir. Bu anlamda, kurumsal risk yönetimi iş dünyasının
riske bakış açısını değiştirmekte, daha sistematik ve öngörülebilir hâle getirmektedir. Ku-
rum stratejileri risk stratejisi ile şekillenmekte ve beslenmektedir (Solak, 2010).
KRY, risklerin tamamen ortadan kaldırıldığı bir yapıyı hedeflememektedir. Asıl amaç,
makul bir oranda güvence sağlayarak kabul edilebilir riskler ile değer yaratmaktır. KRY
uygulamaları ile işletmelerin hedefledikleri ve elde edebilecekleri değerleri aşağıdaki gibi
özetleyebiliriz (Solak, 2010):
• Güçlü temel yapı
• Belirsizlikleri risk ve fırsatlara dönüştürüp yönetebilme
• Yüksek kâr
• İşletmenin her birim, kademe ve faaliyetinde verimlilik ve etkinlik
• Doğru bilgiye kolay ulaşım
• Rekabet gücü
• İç ve dış paydaşlarına güven verme
• Esneklik
• Etkin kurumsal iletişim
• Dış çevreye uyum
90 Stratejik İletişim
Bu konuda ayrıntılı bilgi için şu kitap incelenebilir: Yakut, İ. (2008). İletişim Bilimleri Pers-
pektifinden Risk İletişimi Stratejileri. İzmit: Umuttepe Yayınları.
Özet
Uluslararası ve ulusal ekonomik, siyasal ve hukuksal düzen-
lemeler, artan rekabet koşulları, sosyal, kültürel değişimler,
yeni bir biçim alan bireyin artan beklentileri iletmelerin iç ve
dış çevrelerine bağımlılıklarını arttırmaktadır. Bunun yanın-
da gerek iş gören gerek tüketici gerekse bir diğer hedef kitle
mensubu olarak hakların korunması yolundaki girişimlerin
sosyal sorumluluk anlayışını geliştirmesi hızla ilerleyen ile-
tişim teknolojilerinin kamuoyu yönlendirmedeki gücü gibi
bazı nedenler de işletmelerin iç ve dış çevrelerine bağımlı-
lıklarını arttırmaktadır. Bu nedenle bilgi çağında işletmelerin
krizle karşılaşma olasılıkları yükseldiğinden, 20. yüzyıl işlet-
mecilik anlayışında kriz yönetimine önem verilmesi gerekli
hâle gelmiştir.
“Risk” kavramının da çağımızın önemli vurgu alanlarından
biri hâline geldiği söylenebilir. Günümüzün toplumlarında
giderek artan bir şekilde çeşitli derece ve türlerde görülen
doğal ve insan kaynaklı tehlikeler nedeniyle ortaya çıkan risk
yoğunlaşması doğa, toplumsal yaşam, sürdürülebilir kalkın-
ma ve verimlilik üzerinde önemli bir tehdit oluşturmaktadır.
Risklere maruz kalma nedeniyle toplumun ve bireylerin sa-
vunmasızlığını azaltmak ya da ortadan kaldırabilmek için
tehdit oluşturan faktörlerin belirlenmesine, değerlendiril-
mesine, risklerin önlenmesine önlenmesine ve olası zarar-
ların azaltılmasına yönelik yapılan risk analizi süreci içinde
yürütülen kapsamlı ve koordineli çalışmalara gereksinim du-
yulmaktadır. Risk analizi süreci içinde yürütülen çalışmalar
arasında yer alan risk iletişimi çalışmaları, risk ile ilgili ko-
nularda yapılan diğer tüm çalışmaların iletişim etkinliklerini
gerçekleştirmesi ve yürütmesi bakımından hayati bir öneme
sahiptir.
5. Ünite - Kriz ve Risk İletişimi Stratejileri 93
Kendimizi Sınayalım
1. Aşağıdakilerden hangisi kriz zamanlarını yaratan olgu- 7. Aşağıdakilerden hangisi işletme içi krize neden olan et-
lardan biri değildir? menlerden biri değildir?
a. Kültürel değişim a. Ekonomik belirsizlikler ve dalgalanmalar
b. Politik değişim b. Kurumsal yapı
c. Teknolojik ilerleme c. İşletmenin hayat safhası
d. Değişimler d. Yönetimin niteliği
e. Ekonomik istikrar e. İşletme yapısı
2. Aşağıdakilerden hangisi işletmenin iç ve dış çevrelerine 8. “Bu model temel kriz yönetimi gelişiminin prensiplerini
bağımlılıklarını arttıran etmenlerden biri değildir? veren bir çerçevedir. Düşünür’e göre kuruluşun yapması ge-
a. Uluslararası ekonomik düzenlemeler reken ilk iş, kriz yönetimi organizasyon yapısını oluşturmak-
b. Rekabetin azalması tır. Bu işlemi, kriz ekibinin seçilmesi takip edecektir. Ekip
c. Sosyal değişimler seçildikten sonra ekibin geliştirilmesi simülasyonlarla ve eği-
d. Bireyin artan beklentileri tim araçlarıyla yapılmalıdır. Daha sonraki aşama ise, bir kriz
e. Kültürel değişimler durumu kontrolünü sağlamak ve dizayn etmektir.” ifadesiyle
anlatılmak istenilen aşağıdakilerden hangisidir?
3. “İşletme örgütünün normal aktivitelerini tahrip eden a. Fink’in Kapsamlı Kontrolü
önemli bir dengesizlik durumudur.” ifadesiyle anlatılmak is- b. Littlejohn’un Altı Adım Kriz Modeli
tenen kavram aşağıdakilerden hangisidir? c. Mitroff ’un Portföy Planlama Yaklaşımı
a. Risk d. Kriz/Stratejik Yönetim Entegrasyonu
b. Verimlilik e. Burnett’in Kriz Sınıflandırma Matrisi
c. Sürdürülebilirlik
d. Kriz 9. “Müşterilerin neden olduğu zararlar, yolsuzluk veya
e. Kalkınma doğal sebeplerden veya insan hatalarından meydana gelen
problemler gibi büyük olumsuz etkiye sahip olayların mey-
4. Aşağıdakilerden hangisi tarihte bir işletmenin krizi atlat- dana gelmesidir.” ifadesiyle anlatılmak istenilen aşağıdakiler-
masında önemli rol oynayan ilk isimlerden biridir? den hangisidir?
a. Mary Evans a. Kalkınma
b. Ivy Lee b. Verimlilik
c. Raewyn Connell c. Sürdürülebilirlik
d. Stephen Whitehead d. Teknolojik ilerleme
e. Anissa Talahite e. Risk
5. Aşağıdakilerden hangisi modern krizlerin özelliklerin- 10. “Şirketi etkileyebilecek potansiyel olayları tanımlamak,
den biri değildir? riskleri şirketin kurumsal risk alma profiline uygun olarak
a. Büyük etkilere sahip olması yönetmek ve şirketin hedeflerine ulaşması ile ilgili olarak ma-
b. Geniş bir nüfusu etkilemesi kul bir derecede güvence sağlamak amacı ile oluşturulmuş;
c. Düşük ekonomik maliyetlere neden olması şirketin yönetim kurulu, üst yönetimi ve tüm diğer çalışanla-
d. Klasik önlem yeteneklerine baskın çıkması rı tarafından etkilenen ve stratejilerin belirlenmesinde kulla-
e. Kapsamlı sorunlara neden olması nılan, kurumun tümünde uygulanan sistematik bir süreçtir.”
ifadesiyle anlatılan kavram aşağıdakilerden hangisidir?
6. Aşağıdakilerden hangisi krizin belirtilerini oluşturan iş- a. Kurumsal risk yönetimi
letme sorunlarından biri değildir? b. Kurumsal iletişim yönetimi
a. Artan pazar payı c. Kurumsal algı yönetimi
b. Bozulan bilançolar d. Kurumsal imaj çalışmaları
c. Aksayan nakit akışları e. Krurumsal iletişim stratejileri
d. İadeler
e. Düşen satışlar
94 Stratejik İletişim
Yararlanılan Kaynaklar
Akıncı, Z. (2010). “Konaklama İşletmelerinde Kriz Yöneti-
mi: Alanya Bölgesindeki Konaklama İşletmelerinde Kriz
Sürecinde Karşılaşılan Sorunların Tespit ve Çözümüne
Yönelik Bir Araştırma”. Yayımlanmamış Doktora tezi.
Isparta: Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü İşletme Anabilim Dalı.
Günbey, A. (2008). “Kurumsal Risk Yönetiminde İç Dene-
timin Rolü Ve Bir Uygulama”. Yayımlanmamış Yüksek
Lisans Tezi. Kütahya: Dumlupınar Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü İşletme Anabilim Dalı Muhasebe-Fi-
nansman Bilim Dalı.
Karlık, T. (2007). “Halkla İlişkilerde Kriz Yönetimi Kurumsal
Örnekler (Mey İçki, Tavukçuluk Sektörü)” Yayımlanma-
mış Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: Marmara Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü İletişim Bilimleri Anabilim
Dalı Halkla İlişkiler Bilim Dalı.
Kasapoğlu, C. (2008). “Kriz İletişiminde Reklamın Kullanı-
mı ve 2006 Yılı Kuş Gribi Krizi Örneği.” Yayınlanmamış
Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: Marmara Üniversitesi Sos-
yal Bilimler Enstitüsü Halkla İlişkiler Anabilim Dalı Rek-
lamcılık ve Tanıtım Bilim Dalı.
Narbay, Ş. M. (2006). Kriz İletişimi. Ankara: Nobel Yayın Dağıtım.
Okay, A. ve Okay, A. (2013). Halkla ilişkiler. İstanbul: Der
Yayınları.
Peltekoğlu, F. B. (2001). Halkla ilişkiler nedir? İstanbul: Beta
Basım.
Polat, M. (2012). “Kriz Yönetimi ve Kurumsal Değişim Ara-
sındaki İlişkiler”. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi.
Gebze: Gebze İleri Teknoloji Enstitüsü Sosyal Bilimler
Enstitüsü.
Solak, A. (2010). “Türkiye’deki Holdinglerde Kurumsal Risk
Yönetimi Üzerine Bir Uygulama” Yayımlanmamış Yük-
sek Lisans Tezi. İstanbul: Yıldız Teknik Üniversitesi Sos-
yal Bilimler Enstitüsü İşletme Ana Bilim Dalı İşletme
Yönetimi Yüksek Lisans Programı.
Yakut, İ. (2008). İletişim Bilimleri Perspektifinden Risk İleti-
şimi Stratejileri. İzmit: Umuttepe Yayınları.
6
STRATEJİK İLETİŞİM
Amaçlarımız
Bu üniteyi tamamladıktan sonra;
Kurumsal iletişim kavramını tanımlayabilecek,
Kurumsal iletişim fonksiyonlarını açıklayabilecek,
Kurumsal iletişim araçlarının kullanım amaçlarını değerlendirebilecek
bilgi ve becerilere sahip olacaksınız.
Anahtar Kavramlar
• Kurumsal İletişim • Kurum İçi İletişim
• Stratejik İletişim • Konu Yönetimi
• Kurumsal Kültür • Kriz İletişimi
• Kurumsal Kimlik • Kurumsal Reklamcılık
• Kurumsal İmaj • Kurumsal Vatandaşlık
• Kurumsal İtibar • Pazarlama İletişimi
• Medya İlişkileri • Kurumsal İletişim Araçları
• Hükûmetle İlişkiler • Yatırımcı İlişkileri
• Kurumsal Sosyal Sorumluluk
İçindekiler
• GİRİŞ
• KURUMSAL İLETİŞİMİN TANIMI VE
Stratejik İletişim Kurumsal Stratejik İletişim KAPSAMI
• KURUMSAL İLETİŞİMİN AMACI VE
FONKSİYONLARI
• KURUMSAL İLETİŞİM ARAÇLARI
Kurumsal Stratejik İletişim
GİRİŞ
Geleneksel halkla ilişkilerin ötesinde stratejik yönetime bağlı olarak daha etkin bir ileti-
şim yönetimi gerçekleştirme arayışlarının sonucunda ulaşılan nokta kurumsal iletişimdir.
Kurumsal iletişim, etkin bir yönetim içinde bu denli önemli bir konuma belki daha önce
hiç gelmemişti. 90’lı yıllardan sonra daha sık duymaya başladığımız bu kavram iletişim
yönetim anlayışı açısından önemli hâle geldi. Bütünleşik pazarlama iletişimi ile doğru-
dan ilişkili bir kavramdır. Başka bir deyişle bütünleşik pazarlama iletişiminin başlattığı
değişim reklam ajanslarından sonra halkla ilişkileri de etkisi altına alarak bir dönüşüm
sürecine girdi. Reklam ajansları isimlerini entegre iletişim, iletişim hizmetleri olarak de-
ğiştirmeye başladı. Halkla ilişkiler ise yıllardır ülkemizde isminden dolayı yaşadığı anlam
sorununa bu süreçte iletişim danışmanlığı ile bir anlam katmaya başladı. Dolayısıyla bu
süreçte reklam da halkla ilişkiler de geleneksel anlamda sahip olduklarını dönüştürmek,
değiştirmek ve yeniden konumlamak durumunda kaldılar.
Kurumsal iletişim, genel iletişim teorileri kapsamında hem işletmecilik hem de pa-
zarlama alanlarından etkilenerek ayrı bir disiplin hâline gelmesi ve gelişmesi gereklidir.
Kurumsal iletişim, kurumdaki tüm ögelerin kurumsal amaçlar doğrultusunda etkileşi-
miyle kurumsal bütünlüğün gerçekleştirilmesinde önemli bir işlev üstlenir. Kurumsal ile-
tişimi doğru yönetmek en temel görevlerdendir. Aslında kurumsal iletişim, her alandaki
değişime paralel olarak iletişim yönetimi anlayış ve felsefelerinde ortaya çıkan ihtiyaçlar
doğrultusunda bütüncül bir yapı niteliğine sahip. Bu ünitede de bu bütüncül yaklaşım
doğrultusunda kurumsal iletişim kavramı açıklandıktan sonra kurumsal iletişimin fonk-
siyonları üzerinde kısa kısa durulacaktır.
Kaynak: Graeme M. Ve İletişimin Temeli ve Her şey kurumun ihtiyaçlarını Paydaşlar arasında diyalog ve
Hetrick S. (2006)’den Yönü yansıtmaktadır. interaktiflik
Aktaran: Gümüş ve
Öksüz. 2009. Müşteri ihtiyaçlarına bağlı
Uzman kişiler ve bölümler,
algı-uyum ve yanıt modelini
Kanallar planlama-geliştirme-uygulama
kullanarak fonksiyonların
modelini kullanmaktadır.
entegrasyonuna odaklanmak
Kurumsal iletişimin önemini arttıran çevresel değişimlerin neler olduğunu çeşitli kaynak-
lardan okuyarak tartışınız. 1
Kurum Kimliği
İletişimsel yaklaşım açısından, kurum kimliği bir kurumun iletişim kurarken kullandığı
çok yönlü yöntemler olarak ele alır. Bu durum da kurumsal iletişim kavramının bir kuru-
mun söylediği, yaptığı veya oluşturduğu herşeyi kapsayan iletişimin üzerine temellendiği-
ni gösterir (Hepkon, 2005:180).
Kurum kültürü ve kurum kimliği arasında kesin bir bağlantı olduğunu pek çok yazar
ifade etmektedir. Hatta James yeni bir kimlik yaratmak için bir danışmanın işinin kurum-
sal kültürü anlamaktan geçtiğini belirtmiştir. Öte yandan Olins ise kurum kimliğinin gö-
rünüş olduğu kadar davranışı da içerdiğini ve kültürün şirketin “ne” sorusunun karşılığı,
kimliğin “neden” sorusunun karşılığı olduğunu söylemiştir. Kurum kimliği, “bir kurumun
kim olduğunun, ne yaptığının ve bunu nasıl yaptığının görsel ve davranışsal sunumudur”
(Balmer ve Wilconson, 1991: 27-28).
Kurum kültürünün kurum kimliğine göre şekillendiğini, diğer bir deyişle kurum kül
türünün kurum kimliğinin bir sonucu olduğunu söyleyebiliriz. Kurum kültürünün değer
ve norm sistemi kurum kimliği için bir temel oluşturur. Öyle ki, kurum nasıl bir kimlik
iletmek istiyorsa o kimliğe uygun bir kültür geliştirmelidir.
Kurumlarda kimliğin varolma amacı üretim ve başarıyı arttırmaktır. Kurum ama-
cına ilişkin bilgi sahibi olan çalışanlar, kendilerinden ne beklendiğini bilir ve davra-
nışlarını yönetimin isteği doğrultusunda yapılandırır. Dolayısıyla tüm çalışanları ortak
bir hedef için uğraşır. Çalışanlar, kurum kimliği doğrultusunda ortak değerleri içeren
davranış sergilerler.
Daha önce geliştirilen modellerin tüm önemli özelliklerini göz önünde tutularak ve
mevcut kurumsal kimlik yönetimi görüşleri de dikkate alınarak kurumsal kimlik yöneti-
mi sürecini tüm ayrıntılarıyla tanımlayan güncelleştirilmiş bir model geliştirilmiştir. Bu
modellerden yola çıkılarak oluşturulan yeni bir kurumsal kimlik yönetimi süreci modeli
şu kavramlar doğrultusunda açıklanabilir:
• Kurumsal Kişilik; Kurumsal felsefe, kurumsal değerler ve kurum misyonundan
oluşmaktadır.
• Kurumsal Strateji; Üst yönetimin vizyonuna bağlı kalınarak iletişim yönetimine
dayalı ürünler, servisler, kurumsal yapı ve kurumsal kimlik yapısı.
• İletişim Yönetimi ve Kurumsal İletişim; Kurum çalışanlarının ve yönetimin davra-
nışları, sembolizm ve iletişim planının karmasından oluşan nihai kurum kimliği
ile uygulanır.
102 Stratejik İletişim
Kurumsal Davranış
KURUM
KİMLİĞİ
Kurumsal Tasarım
Kurumsal İletişim
Kurum Felsefesi
Kurum felsefesi, kurumun kendi hakkındaki düşünceleridir. Kurum felsefesi, kurumun
değer, tutum ve normlarından; amacından ve tarihinden oluşmaktadır. Aslında kurumun
kalbi ya da çekirdeğidir.
Kurum vizyonu iyi açıklandığında ve dikkatli bir biçimde sergilendiğinde, stratejik yö-
nün belirleyicisi ve kurumsal sağlamlığın bir göstergesidir (Harog, 1997: 358). Vizyonun
yanısıra kurum felsefesi misyonla netleşir. Yazılı bir misyon, kuruluşu, ilkelerini, değerle-
rini ve bunun davranışa yansımasını tanımlar.
Kurum felsefesi yazılı veya sözlü olarak ifade edilir. Kurum Felsefesi Yazılı olduğunda;
kurum temellerinde veya kurallarında temel davranışları yönlendirici biçimde, çalışma
prensiplerini belirlemek için saptanmış olabilmektir. Kurum Felsefesi Sözlü olduğunda;
kurum felsefesi yazılı olduğu gibi sözlü biçimde de olabilir. Bu şekilde kurumsal düşünce
ve davranışı belirleyebilir (Okay, 2003: 112).
İşletme yönetiminin unsurlarının başında gelen kurum felsefesi, onun tüm yönetim
davranışlarını, stratejilerini ve politikasını etkilemektedir. Aynı zamanda kurum kimliğinin
de özünü oluşturmakta ve kurum kimliği kurum felsefesi temeline göre şekillenmektedir.
Kurumsal Davranış
Kurumsal davranış, bir kurumda faaliyet gösteren birey ve grupların tutum ve davranışla-
rını içerir. Bir kurumun çevresine ya da topluma yönelik sosyal, ekonomik, siyasi davra-
nışlarının tümü kurumsal davranış kategorisi içerisinde değerlendirilir.
6. Ünite - Kurumsal Stratejik İletişim 103
Kurum çalışanları ve kurum sürekli bir etkileşim içerisindedir. Dolayısıyla kurum ça-
lışanlarının kurumsal davranış üzerindeki etkisi büyüktür ve kurumlar için büyük önem
taşır. Çünkü hedef kitle kurumu davranışlarına göre olumlu veya olumsuz olarak değer-
lendirir. Kurumların bu davranış biçimleri kurum kimliği ile çelişmemeli ve uyum içeri-
sinde olmalıdır. Böylece hedef kitleye çelişkili mesajlar verilmemiş olur.
Kurumsal İletişim
İletişim, iletiler aracılığıyla toplumsal etkileşim kurmaktır (Fiske, 1996: 16). Kurumsal
iletişim ise kurumun iç ve dış çevresiyle gerçekleştirdiği iletişimdir. Kurumların iletişim
süreçlerinde ve aktivitelerinde, kurumun ideolojilerinin yayılmasını sağlamak ve kurumla
ilgili olumlu bir imaj yaratmak önemlidir (Melewar ve Karaosmanoğlu, 2006). Dolayısıyla
olumlu bir imajla daha iyi bir kurum performansı elde etmek için kurumsal iletişim, bir
kurumun kurum imajıyla kurum kimliği arasındaki bir bağ olarak değerlendirilebilir.
Kurum İmajı
Kurum çalışanları çalıştığı kurumda değer görür, güven duyulur ve inisiyatif kullanması-
na izin verilirse kurumu dışarıda başarıyla temsil edecektir. Böylelikle kurumun çevreye
verdiği imaj açısından başarı yakalanmış olur. Kurumun imajının oluşturulması ve yöne-
tilmesi açısından kurum içi çalışmaların dışında başka etkenler de söz konusudur. Bunları
açıklamaya geçmeden önce kurum imajı kavramını açıklamakta yarar var.
Bir kurumun hedef kitlesine ilettiği mesajların bütünü kurum kimliğidir. Kurum kim-
liği oluşumunda iletişim stratejilerinin kurum imajı üzerinde önemli bir etkisi vardır. İmaj
sadece, kurumun çeşitli kamularıyla görsel tasarım veya reklamla iletişim kurmasından
ortaya çıkmamaktadır. Kurum çalışanlarının birbirleriyle olan ilişkilerinin yanısıra tüke-
ticileriyle olan ilişkileri ve müşteri memnuniyeti imaj oluşumunda etkilidir (Meech, 2002:
134; Schukies, 1998: 33).
Kurum imajı, “kurum kimliği sunumlarının ilgili gruplar üzerinde bıraktığı bütünsel
algıdır”. Kurum imajı çağrışımlarını dört grupta değerlendirmek mümkündür (Keller,
2000: 115):
• Ürün, nitelik ve faydalarına ilişkin ortak tutum ve değerlendirmeler; Bu kapsam-
da kalite ve yenilikçilikden söz edilebilir.
• İnsanlar ve ilişkiler; Bu aşamada tüketici yönelimlerinden bahsedilir.
• Değerler ve programlar; Bu kategoride, çevreye duyarlılık ve sosyal sorumluluk
konularından söz edilir.
• Kurum güvenilirliği; Bu kapsamda ise uzmanlık, dürüstlük ve sempatiklik konu-
larına değinilmektedir.
Kurumsal imaj yansıtılmadan önce, iyi bir imaja sahip olduğundan emin olmak gere- Müşteriler, herhangi bir ürünü
kir. Hedef kitlesine kim olduklarını, ne iş yaptıklarını ve dikkate alınması gereken özel- veya hizmeti kalitesine, markasına
ve hatta onu üreten kurumun
liklerine ilişkin herşeyi bilmelerini sağlanmalıdır. Müşteriler, herhangi bir ürünü veya imajına bakarak tercihlerini
hizmeti kalitesine, markasına ve hatta onu üreten kurumun imajına bakarak tercihlerini gerçekleştirebilmektedir.
gerçekleştirebilmektedir.
104 Stratejik İletişim
Kurum Kültürü
Kurum kültürünün amacı, değerlerin, inançların, tutumların paylaşımına zemin ha-
zırlayarak, çalışanların hepsini ortak bir hedef doğrultusunda toplamaktır. Şüphesiz bu
paylaşım sadece iletişimle gerçekleşir. Kurum kültürü, bir kurumun paylaşılan değerleri,
inançları ve davranışlarıdır. Bunun yanı sıra gerçekte kurumsal kimlikten kaynaklanır ve
onun bir sonucu olarak ifade edilir (Balmer, 1998: 976). Daha kapsamlı bir tanım yaparsak
kurum kültürü; kurum içinde bireylerin nasıl davranması, birbirlerini nasıl etkilemeleri ge-
rektiğini biçimlendiren, işlerin nasıl yapıldığını gösteren ortak paylaşılan inançlar, tutumlar,
tahminler ve beklentiler modelidir.
Kurum kültürü kurumdaki bireylerin kişisel davranışlarını belirleyen ve kurumsal
davranışlarını yönlendiren temel değerleri, kurum üzerine anlatılan hikâyeleri, törenleri
ve kullandığı dilden, ofis dekorasyonuna ve personeli arasındaki geçerli olan kıyafet mo
deline kadar görülen birçok öge üzerinde etkisini göstermektedir. Kurumun temel değer
leri, lider ve kahramanları, öykü ve efsaneleri, tören ve sembolleri örgütün başarısı ve tüm
performansı için önemli bir rol üstlenmektedir.
Kurum çalışanları, kurum kültürünü, değerleri, normları bir iletişim aracı sayılabi-
lecek kurum kültürü sembolleri aracılığıyla öğrenirler. Bu sembolleri ise şöyle özetleye-
biliriz: Aksiyon/hareket sembolleri (konuşma/dil, ritüeller, seromoniler, sembolik davra-
nışları, ortaklık oluşturan davranışlar), stil/tarz sembolleri (görünüm, statü sembolleri),
ilgi sembolleri (öncüler/örnek alınan kişiler, ürünler, projeler), tarihi semboller (Mitler/
mitolojiler, efsaneler, tarih) (Gürgen, 1997: 160-165 ve Okay, 1999: 242-249).
Aksiyon/Hareket Sembolleri: Bu semboller çalışanlar arasında bir ortaklık oluşturma-
da ve bir gruba katılmada etkilidir. Bu sembolün dört ögesinden birisi dildir. Dil, kültürün
en önemli parçası ve taşıyıcısıdır. Çalışanlar kurumda kullanılan dili benimsediklerinde
(kısaltmalar, selamlaşma biçimleri, argo konuşmalar vb.) kendilerini o kurumun bir par-
çası olarak görürler. Kültürel devamlılığın sağlanabilmesi için kurumsal bir dilin oluştu-
rulması gerekir.
Kurumda sembolik değeri olan geleneksel olarak biçimlenen ve planlanan davranışlar
ritüelleri ve seromonileri oluşturur. Örneğin; Kurumların kuruluş yıldönümündeki kutla-
malar, kep-cüppe giyme törenleri, kurum toplantıları vb.
Kurumlarda doğrudan işe ve iş birliğine yönelik olarak çalışanların oryantasyonu için
işaretler koymak sembolik davranışlar içerisinde yer alır. Örneğin; kurum gazetesinde ku-
rum içi olayların açıklanması, kurum içinde yaka kartlarının taşınması, sadece ilk isimle
seslenilmesi vb. Son aksiyon/hareket sembolü ortaklık oluşturan davranışlardır. Kurum-
106 Stratejik İletişim
larda düzenlenen gezilerle, ödüllerle, hoş geldin partileri vb. ile çalışanlar arasında or-
taklık ve aidiyet duygusunun desteklenmesi, güçlendirilmesi ve çalışanların bütünleş-
mesi amaçlanır.
İlgi Sembolleri: İlgi sembolleri, tüm sembolleri sürekli olarak biçimlendirirken davra-
nışlar için bazı ipuçları verir. İki grupta incelemek mümkündür. Birincisi, kurumda ken-
dilerine özel bir değer verilen kişiler olarak adlandırılan öncülerdir. Bu öncüler, kurucular,
öncü kişiler, yönetim kurulu başkanı, tüm yönetici güçler vb. kişilerden oluşur. İkincisi
ise genellikle çalışanların biçimlendirdiği semboller olan ürünler ve projelerdir. Başarılı
ürünler, yenilikler ve projeler, çalışanların kurum ile bütünleşmelerinde etkilidir.
Tarihsel Semboller: Kurum kültürünün oluşumunda, kurum tarihi ve geçmişte ya-
şanan olaylar çok önemli bir rol oynar. Kurumla ilgili anlatılan efsaneler, öyküler, anılar,
başarılar, kurum üyeleri, özellikle kuruma yeni giren bireyler için kurumsal değerlerin
öğrenilmesi açısından önem taşımaktadır.
Stil/Tarz Sembolleri: Tarz sembolleri hem kurum içine yönelik hem de kurum dışına
yönelik olarak kurumun önemli karakter özelliklerini daha belirgin bir şekilde vurgu
lar. Stil/tarz sembolleri, kurum içine ve dışına yönelik olarak kuruma ait önemli karakter
özelliklerini. Semboller aracılığıyla hedef kitlede kurumun çağrıştırılması, hatırlanması ve
sonuç olarak olumlu bir imaj yaratılması amaçlanır. Stil/tarz sembollerinin, kurumsal di
zayn, bina ve bina çevresi, iç düzenleme, çalışma yerinin düzenlenmesi, donanım, kıyafet
yönetmeliği şeklinde ortaya çıktığı görülür. Kurumlar tıpkı diğer sembollerde olduğu gibi
bu semboller aracılığıyla tüketicileri etkilemeye çalışmaktadırlar.
Kurum kültürü, bir kurumdaki tüm değerler ve normlar, ilkeler, davranışlar gibi un-
surların kurum içine ve kurum dışına yansıması nedeniyle birleşik bir yapıya sahiptir. Bu
açıdan kurum kültürünün en önemli özelliği farklı kavramları birleştiren bir yapı sergi-
lenmesidir. Kurum kültürünün birleştirici özelliklerini şöyle ifade edebiliriz.
• Sosyal etkinlikler
• Toplum desteği
• Eğitim,
• Ödül töreni
• Dinlenme
• Slogan, logo
• Haber bültenleri
• Giyinme normları
Yukarıdaki bu birleştirici özelliklerin yanı sıra kurum kültürünün sahip olduğu özel-
liklerini şöyle sıralayabiliriz (Vural, ve Bat, 2013: 82).
• İnovasyon ve risk almak: Çalışanları inovasyon konusunda cesaretlendirme ve
risk almaya teşvik etme
• Detaylara dikkat: Çalışanların detaylara hassasiyetle yaklaşması ve önem verme-
sine yönelik beklenti derecesi
• Çıktı Oryantasyonu: Yönetimin, çıktıların başarılı olması için kullandıkları süreç
ve tekniklerden daha fazla sonuç ya da çıktılara odaklanma düzeyi
• Kişi Oryantasyonu: Yönetimin kararları doğrultusunda çıktıların, kurum çalışan-
ları üzerinde ne denli etkili olduğu
• Takım Oryantasyonu: İş uygulamalarının bireysellikten daha çok takımla gerçek-
leştirilmesi
• Saldırganlık: İnsanların uysal olmaktan çok rekabete girmeleri ve saldırgan dav-
ranma düzeyleri
• İstikrar: Kurumsal uygulamaların gelişmesinin aksine statüyü korumayı vurgula-
ma düzeyleri
6. Ünite - Kurumsal Stratejik İletişim 107
Kültür süreklilikle ilgili bir olgudur. Bir kurum son derece işlevsel bir ürün tasarlaya-
bilir, hatta bunu mükemmel bir şekilde geliştirdikten sonra hızla pazara sunabilir ve en
yaratıcı biçimde pazarlama çalışmalarını gerçekleştirebilir. Ama, bu süreci her yıl düzenli
olarak sürdürmek, kuruluşun bir kültür sorunudur. İşte bu açıdan araştırmacılar büyük
kurumların kurumsal kültür özelliklerini saptamaya çalışıyorlar. Dolayısıyla tüm bu du-
rumlar bize kurum kültüründe çalışanların önemini gösteriyor.
Kurumsal kültürün 10 boyutu bulunmaktadır (Vural ve Bat, 2013: 83).
Bireysel İnisiyatif: Kurum çalışanlarının sahip olduğu özgürlük, bağımsızlık ve so-
rumluluk.
Risk Toleransı: Çalışanların girişkenlik, yeniliklere açık olma ve risk alma açısından
ne kadar teşvik edildiği
Yön: Kurumun çalışanlarına verdiği açık hedefler ve kendilerinden beklenen performans.
Bütünleşme: Kurum bünyesindeki birimlerin, ne kadar bir arada ve koordineli bir şe-
kilde çalışmaya teşvik edildiği
Yönetimin Desteği: Kurum içinde üstlerin astlarına sağladığı açık iletişim, yardım ve
desteğin düzeyi
Kontrol: Kurumda geçerli olan kural ve yönetmeliklerin sayısıyla, işçi davranışlarını
takip ve kontrol etmek için doğrudan yapılan denetimin oranı
Kimlik: Çalışanların kendi uzmanlık alanları veya belirli çalışma gruplarından başka,
kurumu bir bütün olarak değerlendirme ve tanımlama
Ödül sistemi: Kıdem süresi veya bazı kişilere tolerans tanıma gibi değişkenlere bağlı
olmadan, çalışanların performans kriterlerine dayanan ödüller
Fikir Ayrılıklarına Verilen Tolerans: Kurumda çalışanların fikir ayrılıklarından kaynak-
lanan çatışmaların ne kadarının tolere edildiği ve işçilere verilen müdahale etme derecesi
İletişim Modelleri: Kurumsal iletişimin, resmî otorite hiyerarşisiyle sınırlandırılma
düzeyi
Kurum nasıl bir kimlik iletmek istiyorsa, o kimliğe uygun bir kültür geliştirmelidir. Kurum kimliğine göre
Kurum iyi bit imaja, iyi bir kimliğe sahipse, orada olumlu bir kurum kültürün varlığından şekillenen kurum kültürü,
kurum tarafından benimsenen
söz edilebilir. Aksi durumda katı, bürokratik bir kültürün hakim olduğu kurumun hem temel değerlerdir. Kurum kültürü
kurum kimliği hem de kurum imajı kötüdür diyebiliriz. olmadan hiçbir iş stratejisi ya da
programı başarıya ulaşamaz.
Kurum İtibarı
İtibarın kurumlar için önemi gittikçe artmaktadır. Günümüzde kurumsal itibarın önemi-
nin artmasının, daha etkili hâle gelmesinin çevresel eğilimleri şöyle özetlenebilir (Fomb-
run ve Van Riel, 2003: 2-3):
• Küreselleşme
• Bilgiye ulaşılabilirlik
• Ürün metalaşması
• Medya
• Reklam kirliliği veya doygunluğu
• Paydaş aktivizmi
Kurumsal itibar, çalışanlar, müşteriler, tedarikçiler, dağıtımcılar, rakipler ve kamu ta- Kurum itibarı, bir paydaşın
kuruma dair zaman içinde yaptığı
rafından kuruma ilişkin genel bir değerlendirmedir. Diğer bir deyişle bir paydaşın kuru- değerlendirmedir.
ma dair zaman içinde yaptığı değerlendirmedir. Bu değerlendirmedeki temel nokta itiba-
rın algılamalardan oluşmasıdır diyebiliriz. Dolayısıyla tek kişinin kontrolünde değildir ve
değiştirilmesi de zordur (Formbrun, 1996: 59 ve Cretu ve Brodie, 2007: 233). Öte yandan
kurumun uzun dönemdeki davranışları ile kazanılan kurumsal itibar, kurumun geçmi-
şini yansıtan bir ayna olarak görüldüğünü (Yoon, Kijewski ve Guffey, 1993: 218) ve bu
algılamaların kurumun geçmişteki davranışları ile oluştuğunu (Rose ve Steen, 2004: 202)
söylemek mümkündür.
108 Stratejik İletişim
Kurumlar hayatta kalmak için artık çok daha fazla rakiple mücadele etmek zorunda-
dır. Kurumlara bu mücadelede oldukça önemli bir güç sağlayan kuşkusuz itibardır. Güçlü
itibara sahip olan kurumlar birçok açıdan rakiplerinin önüne geçmektedir. Kurumsal iti-
barın sağladığı faydaları, çeşitli kuramcıların görüşleri doğrultusunda Gümüş ve Öksüz şu
şekilde derlemiştir (2009: 264):
• Müşterilerle, çalışanlarla, kredi sağlayıcılarla ve hissedarlarla ilişkileri geliştirmek
• Nitelikli iş gücünü çekmek
• Çalışan bağlılığını arttırmak
• Müşteri sadakatini arttırmak
• Müşterileri çekmek
• Pazar değerini arttırmak
• Finansal kazanç sağlamak
• Yatırımcıları çekmek
Şekil 6.2
İtibar ve İletişim
Bağlantısı
Kurumsal
Strateji
Finansal İşletme
Performans Faaliyetleri
İşletme Döngüsü
İletişim Döngüsü
Kuruma Karşı
Kurumsal
Destekleyici
İletişim
Davranış
Kurumsal
İtibar
İtibar ve iletişim bağlantısının yer aldığı şekilde de görüleceği gibi finansal performans,
kurumsal strateji ve işletme faaliyetleri işletme döngüsünü, kurumsal iletişim, kurumsal
itibar ve kuruma karşı destekleyici davranışlar da iletişim döngüsünü oluşturmaktadır
(Van Riel ve Fombrun, 2007: 60). İşletme faaliyetleri kurumsal iletişimi; kurumsal iletişim
ise kurumsal itibarı; kurumsal itibar da kuruma karşı destekleyici davranışları etkilemek-
tedir. Bu iletişim döngüsü ile finansal performans, kurumsal stratejiyi ve o da işletme faa-
liyetlerini etkilemektedir. Dolayısıyla birbiriyle ilişkili olan tüm bu yapı bir döngü olarak
devam etmektedir.
Kurum içinde iletişimle yakalanan başarı, kurum dışı faaliyetlerin başarısında temel-
dir. Kurumlar çalışanlarıyla kurdukları sağlıklı iletişim sayesinde onların güvenlerini,
bağlılıklarını, aidiyetlerini kazanırlar. Böylece kurum dışında hedef kitlelerine karşı po-
zitif bir imaj yaratmış olurlar.
Pazarlama İletişimi
Pazarlama iletişimi kavramıyla ürünün tüketiciler tarafından fark edilip tüketicilerin sa-
tın alma kararlarını etkileyebilmek için pazarlama yöneticilerinin yerine getirdikleri tüm
eylemler anlatılmaktadır. Pazarlama iletişimi, tüketiciler ile kuruluş arasında oluşan sü-
rekli bir diyalogdur. Aslında pazarlamaya söz konusu olan her yaklaşım ve uygulama bir
tür iletişimdir. Örneğin, ürün tasarımı ile tüketiciye farklı mesajlar, duygular gönderilir.
Dağıtım da bir iletişimdir. Pazarlama iletişimi ürün tasarımının yanı sıra, fiyat, dağıtım,
reklam ve mağaza içi çalışmaları da kapsar. Müşterinin ürünü satın alması ile devam eden
bu süreç, satın alma sonrası hizmeti de içerir. Kuruluşun pazarlama iletişiminde yer alan
ögeleri şöyledir (Odabaşı ve Oyman, 2001: 37):
• Tutundurma: Reklam, halkla ilişkiler ve duyurum, satış tutundurma ile kişise sa-
tış, tutundurma karmasını oluşturur.
• Ürün: Marka ismi, ambalaj, dizayn, renk, şekil ürünün fiziksel özellikleridir.
Bunlar, ürün hakkında tüketiciye mesajlar ileten bir iletişim bütünlüğü içinde
değerlendirilir.
• Fiyat: Genellikle ürünün kalitesi hakkında bir göstergedir. Fiyat iletişimi farklı ko-
şullar altında farklı anlamlar iletir. Ürünün niteliği, kalitesi ve sembolik anlamları
aktarmada fiyat önemli bir işlevi vardır.
• Dağıtım: Aynı ya da benzer ürünleri satan iki mağaza tüketicilere farklı ürün imajı
yansıtabilir. Dağıtım kanalları ile ilgili kararlar kurumun iletişim amaçları çerçeve-
sinde değerlendirilebilir.
Son yıllarda yoğun rekabet ortamına uyum sağlama çabaları ve çevreden yöneltilen
eleştiriler, kurumun reklam, halkla ilişkiler, satış geliştirme, kişisel satış gibi kitlesel olan ve
olmaya iletişim yöntemlerinin desteğine daha fazla ihtiyaç duymalarına neden olmaktadır.
Geleneksel pazarlama iletişimi yöntemleri ile parçalanan ve etkinliği azaltılan iletişim
çalışmalarını, stratejik olarak planlayan koordine eden halkla ilişkiler satın alma davranış-
larını doğrudan etkileyen bütünleşik pazarlama iletişimi yaklaşımında örgüt içinde kilit
bir görev üstlenmektedir.
Geleneksel anlamda ayrı ayrı yürütülen reklam, halkla ilişkiler, doğrudan pazarlama
ve satış promosyonu gibi pazarlama iletişimi faaliyetlerinin birbirleri ile bütünleşerek
güçlü bir sinerji yaratmaları gerekmektedir. Bütünleşik iletişimi, tüm iletişim çabalarının
stratejik bir koordinasyonu olarak tanımlayabiliriz (Bayçu, 2009: 20).
Pazarlama içerisinde yer alan tüm iletişim unsurları (halkla ilişkiler, reklam, promos-
yon, kişisel satış…) tek bir mesaj, tek bir ses olarak tüketiciye ulaşırsa iletişimin etkinliği
kuşkusuz çok daha arzu edilen biçimde ortaya çıkacaktır. Bu da ancak bütünleşik pazar-
lama iletişimi yaklaşımıyla mümkündür. Kurumlarda bu yaklaşımı gerçekleştirebilecek
stratejik iletişim nosyonuna ve planlama yeteneğine sahip halkla ilişkiler ve kurumsal ile-
tişim uzmanlarına ihtiyaç ardır.
Kurumsal Reklamcılık
Kurumsal reklamcılık, ürün veya hizmet tanıtımının yapılmadığı, geniş anlamıyla bir ku-
rumun, kuruluş veya finansal çıkarlarını duyurmak amacıyla yaptığı özel reklamcılıktır
(Jefkins, 1991’den Aktaran; Okay ve Okay, 2002: 379).
6. Ünite - Kurumsal Stratejik İletişim 111
Kurumsal reklam, sadece ürün veya hizmetlerin değil, bir bütün olarak kurumun ima- Kurumsal reklamcılık, belirli
bir mal veya hizmetin reklamını
jına fayda sağlayan bedeli ödenmiş medya kullanımıdır (Argenti, 2003).Kurumsal rek- yapmaktan çok, kurumların itibar
lamlar güçlü çağrışımlara sahiptirler. Herhangi bir kurumsal reklamın taşıması gereken ve imajına katkıda bulunduğu
için genellikle halkla ilişkiler ve
stratejik ve tutarlı olmak gibi iki özelliği vardır (Argenti, 2003). iletişim stratejisinin bir parçasıdır.
Stratejik Olmak: Stratejik olmak kurumun geleceğine bakmak anlamındadır. Dolayı-
sıyla kurum büyüyen ve gelişen yapısıyla uzun bir ömre sahip olacaktır.
Tutarlı Olmak: Kurumun imajı ve yaptığı iş, ürettiği ürün/hizmetlerin birbiri ile tutar-
lı olmasıdır. İmaj reklamları kurumsal reklam türlerinden birisidir.
Kurumsal reklamcılığın amacı, belirli bir mal veya hizmetin reklamını yapmaktan çok,
kurumların itibar ve imajına katkıda bulunmaktır. Bu açıdan kurumsal reklam genellikle
halkla ilişkiler ve iletişim stratejisinin bir parçasıdır.
Hükûmetle İlişkiler
Kurumsal iletişimde, hükûmete yönelik olarak planlanan çalışmaların hedefi, kurumun
hükûmetle, parlamenterle, bakanlıklarla, çeşitli kamu kuruluşlarıyla iletişiminin güçlen-
dirilmesine çalışılır. Aynı zamanda kurumu ilgilendiren hükûmet kararlarında, kurumun
görüşünün de alınması sağlanır. Şüphesiz bu konudaki yöntem, kamuoyu etkisini kullana-
rak, hükûmeti belirli konularda karar almaya yönlendirmektir. Hükûmetle ilişkiler, orga-
nizasyon ve paydaş grupları arasındaki ilişkilerin yönetimidir. Aslında stratejik konuların
yönetimidir.
Hükûmetle ilişkiler, yasama, yargı, yürütme, kontrol vergi gibi konuları içerir. Meclisle
doğrudan ilişkili ve kurumların adına düzeni oluşturan bazı ajanslar vardır. Lobicilik bu
programın bir parçası sayılabilir. Lobi faaliyetleri, belirli bir siyasi konuda değişim sağ-
lamak ya da böyle bir değişimi engellemek için kamu karar mekanizmasını etkilemeye
yönelik planlı çabalardır. Kurumsal iletişim uzmanları bu faaliyetleri yürütürken, ko-
nuyla ilgili kamu görevlilerini, parlamenterleri belirli bir görüş çerçevesinde ikna etmek
için çeşitli prezentasyonlar yaparak konuya farklı yönleriyle de yaklaşmalarını sağlamayı
amaçlamaktadır. Kuşkusuz bu açıdan lobi faaliyetlerini yürüten kişilerin kamu kesiminde
yasama ve karar alma süreçlerini ve bunlarla ilgili mevzuatı yakından bilmeleri gerekir.
Kısacası ilişki yönetimi ve alanla ilgili bilgi ve tekniklerde uzman olmaları gerekir.
Kurumsal Vatandaşlık
Önceleri kurumsal vatandaşlık kavramı kurumsal sosyal sorumluluk kavramının eş an-
lamlısı olarak görülmüştür. Daha sonraları kurumsal sosyal sorumluluk ve kurumsal sür-
dürebilirlik fikrinden entegre edilerek geliştirilmiştir. Kurumsal vatandaşlık, sürdürülebi-
lir bir kalkınma ve işletme için işletmenin bir vatandaş olarak sorumluluklarıdır.
Kurumsal vatandaşlık kurumsal Kurumsal vatandaşlık, kurumsal vatandaşlar olarak tüm dünyada toplumsal gelişimin
sosyal sorumluluk kavramları
birbirleri ile ilişkili ama
ortakları olan işletmeleri toplumla bütünleştirmek, eşleştirmektir (Altman, 1990: 221).
birbirlerinden farklı kavramlardır. Kurumsal vatandaşlık kurumsal sosyal sorumluluk kavramları birbirleri ile ilişkili ama
İki kavram arasındaki fark, birbirlerinden farklı kavramlardır. Kurumsal vatandaşlık kavramında, kurumlar gerçek-
kurumsal sosyal sorumluluk
faaliyetleri parçalardan leştirmesi gereken tüm sorumluluklarını bütünleşik bir yapı içerisinde global bağlamda
oluşabilirken kurumsal ele almaktadır. Kurumsal sosyal sorumlulukta ise kurumun faaliyet gösterdiği kurum içi
vatandaşlık faaliyetlerinin tümü
bir bütün olmak zorundadır. ve kurum dışı faaliyetleri bütünleşik süreçlerden oluşmak zorunda değildir.
Kurumlar, kurumsal vatandaşlık anlayışı ile çalıştıklarında, sosyal girişimlerden ilk
etkilenen gruplar, sivil toplum ve işletmenin faaliyet gösterdiği ülkenin vatandaşlarıdır.
Çünkü kurumsal vatandaşlık çalışmalarının ana hedefi toplumun ihtiyaçları doğrultusun-
da, doğaya en az zarar verecek şekilde hareket etmektir. Dolayısıyla kurumsal vatandaşlık
faaliyetleri daha temiz bir çevre, daha güvenli çalışma ortamları, genişletilmiş insan hak-
ları ve toplumda eşit ve standart bir yaşam düzeni getirilmesine yardımcı olmaktır. İki
kavram arasında diğer bir fark ise kurumsal sosyal sorumluluk faaliyetleri parçalardan
oluşabilirken kurumsal vatandaşlık faaliyetlerinin tümü bir bütün olmak zorundadır (Öz-
koç, 2012: 13).
Konu/Sorun Yönetimi
Günümüzde toplumsal yönelimler, algılar ve değişimler kurumsal karar ve uygulamalarda
her geçen gün daha da etkili olmaktadır. Daha çok toplumsal sorunları kapsayan konu yö-
netimi, kurumların bu yönelim ve değişimlere karşılık verebilmesine yardımcı olan stra-
tejik bir iletişim yönetimi aracıdır. Toplumun tümünü ya da belirli bir kısmını etkileyebi-
lecek sorunların bir kurumun yatırımları, işlevleri ve işleyişleri üzerinde etkili olmasıyla
birlikte “konu veya sorun” hâlini alması ve bu konuların kurum tarafından yönetilmesi
süreci konu yönetimi olarak tanımlanmaktadır. Literatürde “Issues Management” olarak
yer alan kavran Türkçeleştirildiğinde kimi kaynaklarda “Sorun Yönetimi” kimi kaynaklar-
da ise “Konu Yönetimi” olarak yer almaktadır.
Konu yönetimi kapsamında geleceğe bakılmasını, mevcut durumda üzerinde odakla-
nılması için aceleye gerek olmayan, ancak gelecekte kurumun faaliyetlerini etkileyebile-
cek potansiyel trendlerin olayların belirlenmesini kapsar. Özellikle sağlık alanında gittikçe
toplumsal kaygıların artması, medyanın sağlığı olumsuz bir şekilde etkileyen faktörleri
her geçen gün daha fazla görünür kılmaktadır. Dolayısıyla kamu kuruluşlarının ve sivil
toplum kuruluşlarının sağlık kaygılarını daha fazla gündeme getirmesi ile sağlık alanında
“konu yönetimi” uygulamaları artmaya başlamıştır. Türkiye’de konu yönetimini en çok
kullanan sektörler başta sigara, ardından ilaç ve alkollü içecek sektörüdür. Gıda sektörü
ise yönetilmesi gereken en fazla konuya sahip sektörlerden biridir (Tol, 2014: 1-10).
Proaktif bir iletişim türü olan konu yönetiminin en önemli katkısı yönetilen konunun
krize dönüşmemesidir. Konu yönetimi ile kriz yönetimi kavramları genellikle karıştırılan
kavramlardır. Aslında iki ayrı zaman diliminde, farklı yöntemler kullanılarak uygulanan
iki ayrı stratejik iletişim yönetimi aracıdır.
Konu yönetimi, kurum üzerinde kötü etkileri olabilecek konuları önceden belirler. Yö-
netim kararlarının bu yönde alınmasına çaba gösterir ve bu özelliği ile proaktiftir. Kriz
yönetimi ise daha reaktif bir süreçtir. Sorun toplumun gündemine girdikten ve kurumu
etkiledikten sonra, yani sorun krize dönüştükten sonra sorunla ilgilenir. Kriz yönetimiy-
le sorun yönetimi arasındaki en önemli fark şöyledir: Konu yönetimi kurumların olası
toplumsal tepkileri önleme çabalarıdır. Bu sebeple konu yönetimi toplumsal farkındalık
ortaya çıkmadan önce konuları belirler ve bunlarla mücadele eder (Hainsworth,1990:36).
114 Stratejik İletişim
Kriz İletişimi
Kurumsal iletişimin en önemli işlevlerinden biri de kriz iletişimidir. Kriz, kuruluş tarafın-
dan beklenmeyen zamanda meydana gelen, kuruluş itibarını sarsan ve sorunun çözüm-
lenmesi için sürenin çok sınırlı olmasıdır (Hermann’dan Aktaran; Peltekoğlu, 2001: 313).
Kriz iletişimi ve kriz yönetimi birbirinden farklı kavramlardır. Kriz yönetimi, krizin
teknik anlamda yönetimine yoğunlaşır. Kriz iletişimi ise yaşanmakta olan kriz sırasında
alınan önlemlerin algılanmasına yönelik stratejilerin gerçekleştirilmesi ve uygulanmasıdır
(Kadıbeşegil, 2002: 55). Daha açık bir deyişle kriz iletişimi, kriz dönemlerinde izlenecek
iletişim stratejisi ve taktiklerdir. Krizlerin yaşanmaması için alınacak önlemler, kriz sı-
rasında geliştirilmesi gereken çözüm süreçleri, taktikler gibi durumlar kriz yönetiminin
işidir. Ancak bunların hedef kitle ile paylaşımı, medya ile ilişkilerde yürütülmesi gereken
süreçler gibi konular da kriz iletişiminin işidir.
Kurumlar hedef kitleleriyle ve paydaşlarıyla iletişime geçerken bir iletişim tarzı ve ya-
pısı oluşturur. Bu tepki stratejileri kurumsal iletişim stratejilerine paralel biçimde oluştu-
rulur. Kriz tepki stratejilerini çok kısa olarak şöyle özetleyebiliriz (Smith, 2005: )
1. Önleyici Aksiyon Stratejileri: Kurum tarafından, krize sebep olacak ilk karşıt de-
lilden önce kullanılır.
• Önceden Yanlış Olduğunu Kanıtlama: Gelmekte olduğu görülen, önlenemeye-
cek olan krize karşı yapılan ilk iletişim çabasıdır.
2. Saldırgan Karşılık Stratejileri: Kriz durumunda kendini güç sahibi taraf olarak
konumlayan kurum, agresif bir tavır sergiler.
• Atak: Kurum veya kişi bir suçlamayla karşılaştığında, suçlayıcı tarafın kötü ni-
yetli olduğunu söyler.
• Utandırma: karşı tarafın etkililiğini azaltmak için kullanılan stratejidir.
• Şok: Duyguların veya aklın, sürpriz, tiksindirme gibi uyarıcılar kullanılarak et-
kilenmeye çalışıldığı stratejidir.
• Tehdit: Suçlayıcıya, kötü haberlerin kaynağının, saldırı altındaki tarafından bir
zarara uğratılacağı bildirilir.
3. Savunmacı Karşılık Stratejileri: Kriz de olan taraf daha az saldırgandır.
• İnkâr: Kurum kendisine yöneltilen suçu, hiç yaşanmadığı veya yaşandıysa da
kendileri ile ilgisinin olmadığını iddia ederek inkâr eder.
• Mazeret: Kurum, olaydaki kendi sorumluluğunu minimuma indirerek prova-
kasyon olduğunu ve kendileri dışında geliştiğini söyler.
• Temize Çıkarma: Kurum olanlardan sorumlu olduğunu kabul eder ve olanla-
rın iyi bir nedenden olduğunu ifade eder.
4. Oyalayıcı İletişim Stratejileri: Buradaki çabalar insanların dikkatini kurumdan
uzağa çekmeyi hedefler.
• Taviz Verme: Kurum, hedef kitlesine birşeyler vererek onlarla iletişimini kuv-
vetlendirmeyi amaçlar.
• Sokulganlık: Çok etik sayılmayan bu stratejide, kurum, hedef kitlesini etkile-
yerek, kurumdan ilgisiz iyi şeyler sunar. İlgili eleştirilerden veya krizden uzak-
laştırmaya çalışır.
• İlgi Kesme: Kurumu, krizle arasında bağ kurulan durumdan uzaklaştırma.
• Yeniden Etiketleme: Amaç kurumu eleştirilerden uzaklaştırmaktır. Kurumun
krizle birlikte hatırlanan adının değiştirilmesiyle yeniden etiketleme sağlanır.
5. Sesli Üzüntü Bildirme Stratejileri: Kurumlar, olaya empati duyduklarını göster-
mek ve olanların acısını yaşayanları anladıklarını göstermek isterler.
• Kaygı Bildirme: Kurum kendisini hem problemden ayrı tutmaz, hem de suçu-
nu itiraf etmez.
6. Ünite - Kurumsal Stratejik İletişim 115
• Baş Sağlığı: Kurum, ölümlerin yaşandığı bir kriz durumunda taziyelerini bidi-
rir ama suçunu itiraf etmez.
• Pişmanlık: Üzüntü ve vijdan azabı bildirmek için yapılır.
• Özür Dileme: Bu strateji, insanların isteklerine en yakın, kurumun amaçlarına
en uzak düşen stratejidir.
6. Düzeltici Davranış Stratejileri: Bu stratejide, hedef kitlede ortaya çıkan hasarı
onarmak için harekete geçmiş olur.
• Soruşturma: Bir zaman kazanma stratejisidir. Kurum, olanları ciddiye alır ve
konunun üzerine gidileceği ve araştırılacağı taahhüdünü verir.
• Düzeltici hareket: Sorun analiz edilerek, onarılır. Benzer bir durumla karşılaş-
mamak için yapılması gerekenler yapılır.
• Zararı Karşılama: Mağdurların gördüğü zarar çeşitli tazminatlarla karşılana-
rak durum eski hâline getirilmeye çalışılır.
• Tövbe Etme: Kurumun anlayışının yanısıra hareketlerinde de tam bir değişme
beklenir.
7. Stratejik Hareketsizlik: Kurumun herhangi bir yorum yapmaması veya herhangi
bir harekete geçmemesidir.
• Sessiz Kalma: Kriz süresinin kısaltılmasına çalışılır. Sessiz kalınan sürede kri-
zin unutulacağı beklenir.
Kriz zamanlarında, kurumların iletişim kurma biçimleri ile hedef kitle bilgi sahibi
olur. İşte bu iletişim biçimi belirlenirken yukarıda ifade ettiğimiz tepki stratejileri kul-
lanılır. Krizin içeriğine, büyüklüğüne ve kurumun yapısına bağlı olarak bu stratejilerden
uygun olan seçilir ve hedef kitle ile iletişim kurulur.
Medyaya malzeme olan tüm • Medyayla ilişkiler terimi incelendiğinde (Jefkins 1992’den Aktaran; Okay, 2014:3):
materyallerin, okuyucuların,
dinleyicilerin ve izleyicilerin ilgi • Medyayla ilişkiler basın, radyo, televizyon ve haber değeri taşıyan güncel olaylarla
duyduğu, haber değerine sahip ilgili kısa belgesel filmleri kapsar.
bilgiler olmalıdır.
• Medyayla ilişkilerin amacı, kurum hakkında “bilgi ve anlayış” sağlamaktır.
Bütün basın materyalinin bir değeri olmalıdır.
Kısacası, medyaya malzeme olan tüm materyallerin, okuyucuların, dinleyicilerin ve
izleyicilerin “ilgi duyduğu ve değer taşıyan” bilgiler olması önemlidir. Medyayla ilişki kur-
mada kullanılan çeşitli yöntemler vardır. Basın bülteni, basın toplantısı, basın gezisi, rö-
portajlar, basın makalesi, İnternet’in kullanımı gibi.
Twitter; Son yılların hastalığı hâline gelen twitter da daha üst düzey insanlar takip edi-
yor ya da ediliyor. Kulanım kolaylığı ve atılan mesajların sadece 140 karakter olmasından
dolayı vakti az olan üst düzey bürokrat, politikacı ve şirket yöneticileri twitter’ı iletişim
aracı olarak benimsemişlerdir. Kurumlar hiçbir masraf yapmadan yüzbinlerce kişiye anlık
olarak ulaşılabilmekte ve onların geri bildirimleri ile sorumlu kitlesinin nabzını rahatça
tutabilmektedirler. Kuşkusuz kurumun takipçi sayısını arttırmak içinde varlığını hissettir-
mesi gerekir (Canan, 2012).
Linkedin; Facebook ve twitter daha genel kitlelere hitap ederken linkedin de kişilerin
veya kurumların kendi mesleği ile ilgili olanlar daha yoğunluktadır. Aslında mesleki bir
oda gibidir. Meslektaşlarla iletişim içinde olmak, hatta kimi zaman bir konuyu linkedin
de binlerce insanla tartışmak da mümkündür. Linkedin de tweet hesabı ile bir bağlantı
kurarak paylaşılan bir mesajın twitter da da yer alması sağlanabilir (Canan, 2012).
Youtube; Sosyal medya platformları arasında en ilgi çekicilerin başında Youtube
gelmektedir. Youtube’a kurumsal iletişim amacıyla yüklenen video ve fotoğraflarla ku-
rumun ve markanın algısını yönetmede son derece etkilidir. Bu kanal için özel içerikler
üretmek ve hedef kitlenin de katılımını sağlayarak iletişimin etkisi ve kurumun görü-
nürlüğü arttırılmış olur. Reklamlar, etkinlik görüntüleri, kurumsal reklamlar, kuru-
mun görüntüleri, ürünlerin demoları, çeşitli kurumsal tanıtım filmleri gibi görüntüler
Youtube’a yüklenir.
Bu sosyal ağların hepsini ücretsiz bir şekilde kurumsal iletişim amaçlarına uygun ola-
rak kullanmak mümkündür. Sosyal ağ platformlarında kurum veya etkinlik adına çeşitli
hesaplar açılabilir. Özellikle Facebook, Twitter, Intagram, Youtube’da etkinlik adına veya
kurum adına hesap açılabilir. Öte yandan etkinlik süresince metin, afiş, çıkan gazete ha-
berleri, videolar gibi birtakım paylaşımlar yapılmaktadır (Onat ve Gülay, 2015: 55). Ayrı-
ca etiketlemelerle bu paylaşımların farklı başlıklar altında endekslenmesi sağlanmaktadır.
Blog yazarları etkinliklere veya kurumun çeşitli toplantılarına davet edilerek, yaşadıkları
deneyimleri sosyal ağlarda paylaşmaları teşvik edilebilir. Viral yayılmalar ile kuruma, ürü-
ne, hizmete ilişkin bilginin ve etkinin arttırılması da önemlidir.
Instagram; Son birkaç yıldır kurumlar, hızla popüler olan paylaşım sitesi
Instagram’a adapte olup kullanmaya başladı. Marklar, milyonlarca kullanıcısı olan
Instagram’da hedef kitlelerine yönelik çeşitli mesajlar ve fotoğraflar ulaştırıyorlar. İlk
ortaya çıktığında sadece fotoğraf paylaşımı yapılıyorken, zamanla kullanım olanakları
değişti. Pazarlama alanında hedef kitlelere ulaşmak için görsel ve kısa mesajlar yoğun
bir şekilde kullanılıyor. Instagram’ı pazarlama alanında daha etkin kullanabilmek için
(sosyalmedyakulubu.com);
• Instagram profillerini, daha geniş kitlelere duyurmalı; Instagram, markanın kimli-
ğini insanlara etkili ve hoş bir kolaj ile tanıtabilmeyi sağlıyor. Kurumun ürünlerini,
hizmetlerini, personel profilini, müşterileri, düzenlenen etkinlikleri, konferansları
ve kuruma ait pek çok şeyi paylaşma olasılığı var. Yapılan işi, kurum kimliğini ta-
nıtan hikayeleri görsellerle eğlenceli ve etkin bir şekilde anlatılabilir. Web sitesine
yönlendirilen, personelin müşterilere nasıl bir hizmet verdiği hakkında bilgi veren
görseller kullanılabilir. Onstagram hesabında paylaşılan görsellerin ve mesajların,
marka kimliğini ve kurum kültürünü stratejik ve doğru biçimde temsil etmesine
önem vermek gerekir.
• Yarışmalar düzenleyerek takipçilerle etkileşimi arttırmalı; Instagram, fotoğraf ya-
rışmaları konusunda oldukça popüler. Yarışma düzenlemek çaba gerektirmiyor.
Fotoğraflar üzerinden arama yapmak oldukça kolay. Fotoğraf yarışmaları, diğer
kullanıcıların favori oylamaları ve bir kazanan belirlemeleri üzerine kurgulanıyor.
6. Ünite - Kurumsal Stratejik İletişim 119
• Takipçileri ödüllendirmeli; Fotoğrafları paylaşırken insanların ilgisini çekecek ve
yeniden ziyaret etmelerini sağlayacak paylaşımlarda bulunmaya özen gösterme-
li. Takipçileri, paylaşımlardaki katılımları için ödüllendirmeli. Takipçiler için bir
yarışma, indirim veya promosyon düzenlenebilir. Hedef kitlenin ne istediğini an-
lamak ve buna uygun olarak paylaşımda bulunmak veya etkinlikler düzenlemek
oldukça faydalıdır. Hedef kitlenin demografik bilgiler kısmından ilgilerini nelerin
çektiğini ve bunun gibi daha pek çok bilgiyi edinmek mümkün. Instagram’da edi-
toryal takvimi bu bilgiler ışığında orijinal ve yaratıcı bir şekilde hazırlanabilir.
• Müşteri bağlılığını arttırmalı; Markaların, sosyal medya hesaplarında samimi ve
sıcak mesajlar vermeleri önemli stratejilerdendir. Müşteriler, markanın iiyi ya da
kötü yönde kulaktan kulağa yayılmasını sağlayan önemli bir haberleşme aracıdır.
Instagram’ı müşteriler hakkında olumlu ya da olumsuz değerlendirmelerini öğren-
mek, markayı bu veriler doğrultusunda farklılaştırmak veya yapılandırmak verimli
olabilir. Markayı doğru ve etkin bir şekilde temsil etmeli. Popüler fotoğraf payla-
şım sitesindeki müşteriler ile kurum arasındaki iletişimi ve bağlılığı güçlendirmeli.
Fotoğraf paylaşımlarında, müşteri deneyimlerini öne çıkartarak marka değerini
tanıtmaya ve açıklamaya özen göstermeli.
• Etkinlikleri sosyal medyada duyurmalı; Etkinlik ve fuarlar, insanlara ürünler ve hiz- Sosyal ağ platformlarında kurum
veya etkinlik adına çeşitli hesaplar
metlerle ilgili bilgi vermek ve potansiyel müşterileri çekmekte önemli bir role sa- açılabilir. Metin, afiş, çıkan
hiptir. Instagram, bu etkinlikler hakkında görseller ve etkinliğin gerçekleştirileceği gazete haberleri, videolar gibi
birtakım paylaşımlar yapılabilir.
yeri paylaşmak için uygun bir platform. Etkinlik pazarlama stratejisine Instagram’ı Viral yayılmalar ile de kuruma,
eklemek, daha fazla insana ulaşmak, standı daha çok insanın ziyaret etmesi ve he- ürüne, hizmete ilişkin bilgi ve etki
def kitle ile daha fazla etkileşim sağlamak için etkili bir araçtır. arttırılabilir.
Özet
Kurumsal iletişim, kurumdaki tüm ögelerin kurumsal Kurumsal sosyal sorumluluk, kurumlarca, çeşitli eylemleri-
amaçlar doğrultusunda etkileşimiyle kurumsal bütünlüğün nin sosyal paydaşlarına karşı oluşturduğu çevresel, ekonomik
gerçekleştirilmesinde önemli bir işleve sahiptir. Kurumsal ve sosyal etkileri ölçmek; oluşan olumsuz etkileri azaltmak
iletişim, bir kurumun daha etkin ve üretken olmak adına ger- toplumun ve kurumun aynı anda gelişmesine katkı sağlaya-
çekleştirmiş olduğu iletişim çalışmalarının tamamına denir”. bilecek işlemleri hayata geçirmektir.
Kurumsal iletişimin temel amacı etkileşimin yönetilmesini Konu Yönetimi, genellikle toplumsal sorunları kapsar. Konu
ifade etmek ve kurumsal varoluş anlamında bir kurumun yönetimi, kurumların bu yönelim ve değişimlere karşılık
kapsadıklarını bir araya getirmektir. Kurumsal iletişimin verebilmesine yardımcı olan stratejik bir iletişim yönetimi
fonksiyonlarını şöyle sıralamak mümkündür; Kimlik, imaj, aracıdır.
itibar, Kurumsal reklamcılık ve savunuculuk, Pazarlama ileti- Kriz iletişimi, yaşanmakta olan kriz sırasında alınan önlem-
şimi, İç iletişim/çalışanlarla iletişim, Yatırımcı ilişkileri, Top- lerin algılanmasına yönelik stratejilerin gerçekleştirilmesi ve
luluklarla ilişkiler ve kurumsal vatandaşlık/sosyal sorum- uygulanmasıdır.
luluk, Hükûmetle ilişkiler, Sorun (konu) yönetimi ve kriz Medya ilişkileri, yerel, bölgesel ve ulusal hatta uluslararası
iletişimi, Medya ilişkileri olarak ifade edilmektedir. alanda yayın yapan, kamusal amaçlı veya özel çıkâr amaçlı
Kurum kimliği, bir kurumun kim olduğunun, ne yaptığının faaliyetlerde bulunan yazılı basın, haber ajansları, radyo, te-
ve bunu nasıl yaptığının görsel ve davranışsal sunumudur. levizyon ve diğer video prodüksiyon şirketlerini ve buralarda
Kurum imajı, kurum kimliği sunumlarının ilgili gruplar çalışan kişilerle olan karşılıklı ilişkileridir.
üzerinde bıraktığı bütünsel algıdır. Kurumsal iletişimde kullanılan iletişim araçları çok çeşitlidir.
Kurum kültürü; kurum içinde bireylerin nasıl davranması, Tabi ki amaç, strateji, biçim ve içerik açısından farklı özellik-
birbirlerini nasıl etkilemeleri gerektiğini biçimlendiren, iş- lere sahiptir. Burada önemli olan, hedef kitlelere mesajların
lerin nasıl yapıldığını gösteren ortak paylaşılan inançlar, tu- iletilmesinde en uygun araçların seçilmesi ve aynı anda bu
tumlar, tahminler ve beklentiler modelidir. araçların çoğunun kullanılmasıdır. Kurumsal iletişim araçla-
Kurumsal itibar, çalışanlar, müşteriler, tedarikçiler, dağıtım- rını “yazılı kurumsal iletişim araçları, sözlü kurumsal iletişim
cılar, rakipler ve kamu tarafından kuruma ilişkin genel bir araçları, görsel işitsel kurumsal iletişim araçları, elektronik
değerlendirmedir. kurumsal iletişim araçları, Web tabanlı kurumsal iletişim
Kurum içi iletişim, kurum içinde bilgi ve düşüncelerin de- araçları” olarak açıklanabilir.
ğişimidir.
Pazarlama iletişimi, tüketiciler ile kuruluş arasında oluşan
sürekli bir diyalogdur. Pazarlama iletişimi ürün tasarımının
yanısıra, fiyat, dağıtım, reklam ve mağaza içi çalışmaları da
kapsar.
Kurumsal reklam, sadece ürün veya hizmetlerin değil, bir
bütün olarak kurumun imajına fayda sağlayan bedeli öden-
miş medya kullanımıdır.
Hükûmetle ilişkiler, organizasyon ve paydaş grupları ara-
sındaki ilişkilerin yönetimidir. Aslında stratejik konuların
yönetimidir.
Yatırımcı ilişkileri, finans, iletişim, pazarlama ve menkul
kıymetler kanununa uyma konularını içeren bir stratejik yö-
netim sorumluluğudur. Bu sayede şirket ile finans kuruluşu
ve diğer müşteriler arasında, etkili çift yönlü iletişim kurul-
ması ile şirketin menkul kıymetlerinin gerçek değerine ulaş-
ması sağlanır.
Kurumsal vatandaşlık, sürdürülebilir bir kalkınma ve işlet-
me için işletmenin bir vatandaş olarak sorumluluklarıdır.
6. Ünite - Kurumsal Stratejik İletişim 121
Kendimizi Sınayalım
1. Bir kurumun daha etkin ve üretken olmak adına gerçekleş- 6. Aşağıdakilerden hangisi kurumsal imaj türlerinden biri
tirmiş olduğu iletişim çalışmalarının tamamına ne ad verilir? değildir?
a. Kurumsal iletişim a. Alıcının imajı
b. Reklam b. Ürün imajı
c. Satış teşviki c. Mevcut imaj
d. Lobicilik d. Pozitif imaj
e. Kriz e. Mağaza imajı
2. Aşağıdakilerden hangisi kurumsal iletişimin iç hedef 7. Aşağıdakilerden hangisi kurum kültüründeki tarihi sem-
gruplarından biridir? bollerden biridir?
a. Tüketiciler a. Konuşma/dil
b. Finansal kurumlar b. Sembolik davranışlar
c. Çalışanlar c. Mitler/mitolojiler
d. Kamu kuruluşları d. Ortaklık oluşturan davranışları
e. Medya e Öncüler/örnek alınan kişiler
3. Aşağıdakilerden hangisi kurumsal iletişimin amaçların- 8. Kuruluş tarafından beklenmeyen zamanda meydana ge-
dan biri değildir? len, kuruluş itibarını sarsan ve sorunun çözümlenmesi için
a. Kurumsal iletişim, hem kurum içi hem de kurum dışı sürenin çok sınırlı olması durumuna ne ad verilir?
herkesi hedefler. a. Kurumsal sosyal sorumluluk
b. Kurumsal iletişimde mesajlar abartılı bir şekilde verilir. b. Kurumsal vatandaşlık
c. Kurumsal iletişim uzun vadeli bir süreçtir. c. İtibar
d. Kurumsal iletişim gerçekleri ortaya koyar. d. Kriz
e. Kurumsal iletişim etkileşimin yönetilmesini ifade e. İmaj
eder.
9. Aşağıdakilerden hangisi yazılı kurumsal iletişim araçla-
4. Kurumsal felsefe, kurumsal değerler ve kurum misyo- rında biri değildir?
nundan oluşan kavram aşağıdakilerden hangisidir? a. Kurum gazetesi
a. Pazarlama iletişimi b. Toplantılar
b. Kriz iletişimi c. El kitapçığı
c. İtibar yönetimi d. Kurum dergisi
d. Kurumsal kişilik e. Broşür
e. Finansal ilişkiler
10. Teknik bir bilgi gerektirmeden, kendi istedikleri şeyleri,
5. Aşağıdakilerden hangisi kurum kimliği unsurlarından kendi istedikleri şekilde yazan insanların oluşturduğu web
biri değildir? sitesine ne ad verilir?
a. Kurum felsefesi a. Facebook
b. Kurumsal davranış b. Extranet
c. Kurumsal tasarım c. İntranet
d. Kurumsal iletişim d. Skyp
e. Kurumsal vatandaşlık e. Blog
122 Stratejik İletişim
Amaçlarımız
Bu üniteyi tamamladıktan sonra;
Geçmişten günümüze ekonomik ve teknolojik gelişmeye yönelik çağları sırala-
yabilecek,
İçinde bulunduğumuz “Yeni” Çağ’ın (kavramsal çağ) özelliklerini açıklayabi-
lecek,
Geçmiş çağların ve Yeni Çağ’ın pazarlama iletişimi anlayışını karşılaştırabilecek,
Yeni Çağ’ın tüketicisinin iletişim imkânlarını ve taleplerini açıklayabilecek,
Yeni Çağ’da bireylerle iletişimde kavramsal çağın altı duyusuna nasıl hitap edi-
lebileceğini açıklayabilecek
bilgi ve becerilere sahip olacaksınız.
Anahtar Kavramlar
• Kavramsal Çağ • Tüketici Karar Alma Süreci
• Kavramsal Çağın Altı Duyusu • Değişen Talepler
• Pazarlama İletişimi Anlayışları • Tasarımcı Tüketici (Prosumer)
• Piyasa Çeşitleri • Tasarımcı Tüketicilerle İletişim
• AIDA Süreci
İçindekiler
• GİRİŞ
• YENİ ÇAĞ VE ÖZELLİKLERİ
• YENİ ÇAĞ’IN PAZARLAMA İLETİŞİMİ
Stratejik İletişim Yeni Çağ’ın Bireyleriyle İletişim
ANLAYIŞI
• YENİ ÇAĞ’DA TÜKETİCİ
• YENİ ÇAĞ’IN TÜKETİCİSİYLE İLETİŞİM
Yeni Çağ’ın Bireyleriyle İletişim
GİRİŞ
Bütün bireyler farklı ihtiyaçlarını karşılamak için sürekli olarak çeşitli tüketimler gerçek-
leştirirler. Bireylerin pek çoğu, ihtiyaçlarını karşılayacak ürünleri kendilerinin üretmesi
çoğunlukla mümkün olamayacağından çeşitli firmalardan satın alırlar. Bahsedilen birey-
ler ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla yaptıkları tüketimler bakımından birer tüketici ve
firmalar tarafından üretilen ürünlerin alıcıları olmaları bakımından da birer müşteriler-
dir. Örneğin, babasından kendisine oyuncak araba almasını isteyen bir çocuk düşüne-
lim. Oyuncak arabanın bedelini ödeyip onu satın alan kişi olan baba, ürünün satıcısı olan
firmanın müşterisidir. Diğer yandan, oyuncak arabayı kullanacak olan çocuk ise tüketici
konumundadır. Burada her ne kadar ürünü satın alan baba olsa da, ürünü kullanacak
olan çocuk satın alma kararının verilmesinde ve hatta alıcının yaşayacağı memnuniyette
belirleyicidir. Dolayısıyla ürün niteliklerinin sadece müşterinin (baba) değil, tüketicinin
(çocuk) istek ve ihtiyaçlarına uygun olması gerekir.
Bu bölümde, Yeni Çağ’ın bireyleri derken; ister tüketici olsun ister müşteri olsun, işlet-
melerin varlıklarını sürdürebilmek için etkileşimde bulunduğu bireylerin tümü kastedil-
mektedir. Çünkü bireyler yaşamlarını sürdürebilmek için gerekli ihtiyaçları karşılamaya
yönelik tüketimlerde bulunurken, işletmeler de varlıklarını sürdürebilmek için satış ya-
pabilmek ve mevcut satışlarını artırmak zorundadırlar. Satışlarını artırabilmenin yolu da,
Yeni Çağ’ın tüketicisini ürünleri ve işletmesi hakkında bilgilendirmekten, olumlu imaj
oluşturmaktan, Yeni Çağ’ın tüketicisinin tutum ve davranışlarını etkilemekten, ürüne ya
da işletmeye sadık olmalarını sağlamaktan geçmektedir. Nitekim pazarlama iletişiminin
amacı da aslında bütüncül olarak bakıldığında bunları başarabilmektedir. Pazarlama ileti-
şimi, firmaların tüketicileri ürünleri ve markaları hakkında doğrudan ya da dolaylı olarak
bilgilendirme, ikna etme ve hatırlatma çabalarıdır. Pazarlama iletişimi, bir anlamda mar-
kanın sesini temsil ederek, tüketicilerle ilişkilerin inşa edilmesi ve diyalog geliştirilmesini
sağlar (Kotler ve Keller, 2006).
Pazarlama iletişiminin amaçlarından hareketle değerlendirildiği zaman, işletmelerin
yeni çağın bireyleriyle iletişimi nasıl kurması gerektiği önemli bir konu haline geliyor.
Bu ünitede Yeni Çağ’ın özellikleri ve Yeni Çağ’ın bireyleriyle iletişimin nasıl kurulması
gerektiği açıklanmaktadır.
Dizayn
Kavramsal çağda, yalnızca işlev değil ‘dizayn’ da ön plana çıkmaktadır. Artık bu yeni çağ-
da, bir ürün, bir deneyim ya da bir yaşam stilini yalnızca işlevsel olarak yaratmak yeterli
olmamakta, aynı zamanda güzel, farklı (whimsical) ve duygusal olarak ilgi çeken (emotio-
nally engaging) bir şey yaratmak ekonomik açıdan gerekli ve kişisel olarak da değerlidir.
Ürünün işlevinin ötesinde, dizaynı bireylere haz/keyif verme niteliğine sahip olmalıdır.
Hikaye
Kavramsal çağda, yalnızca argüman/iddia değil, aynı zamanda ‘hikâye’ de ön plana çık-
maktadır. Çok sayıdaki bilginin hayatımıza dolmasıyla artık etkili bir argümanı öne
sürmek yeterli olmamakta; ikna, iletişim ve kendini anlama aynı zamanda çok güçlü ve
etkili (ikna edici) bir hikayeyi de meydana getiren bir yetenek hâlini almaktadır. Pink,
hikayelerle gerçekleri şu şekilde karşılaştırmaktadır: “Gerçekler aydınlatır; hikayeler eğ-
lendirir. Gerçekler ortaya koyar; hikâyeler aktarır. Gerçekler gerçek için vardır; hikayeler
kapak için. …. Geniş ölçüde kullanışlı ve anında kullanılabilir hâle gelen gerçekler daha
az değerli bir hâle geldi. Daha önemli olan şey, bu gerçekleri bağlamına yerleştirme ve duy-
gusal etki yaratacak şekilde yayabilme yeteneğidir ”. Pink’in bu ifadelerinden hareketle,
kavramsal çağda gerçeklerin olduğu gibi ortaya koyulması yerine, bağlamına yerleştirerek,
hikâyeleştirerek ve ikna edici bir şekilde sunulması önem kazanmaktadır.
Senfoni
Kavramsal çağda, yalnızca odaklanma değil ‘senfoni’ de ön plana çıkmaktadır. Senfoniyi
“parçaları bir araya getirme” ve “büyük resmi görme” olarak tanımlayan Pink, günümü-
zün en büyük gereksiniminin “yalnızca analiz değil sentez yapma”, “resmin bütününü gör-
me”, “sınırları aşma” ve “birbirinden tamamen farklı görünen parçaları dikkat çekici yeni
bir bütün (an arresting new whole) hâline gelecek şekilde kombine etme” olduğunu ifade
etmektedir.
128 Stratejik İletişim
Beynin sağ yarısına ait bir beceri olan senfoninin amacı, spesifik cevaplar verme yerine
geniş örüntüler tespit etmek ve daha önce hiç kimsenin eşleştirmeyi düşünmediği bileşen-
leri kombine ederek yeni bir şey keşfetmek, ortaya çıkarmaktır. Resim çizme gibi senfoni
büyük ölçüde ilişkilerle ilgilidir. Pink, kavramsal çağda başarılı olmak isteyen insanla-
rın birbirinden ayrı görünen disiplinlerin arasındaki bağlantıları fark etmesi ve anlaması
gerektiğinden bahsetmekte; yeni bir şey ortaya çıkarabilmek için, birbiriyle bağlantısız
görünen bileşenlerin birbirleriyle nasıl ilişkilendirilebileceğini düşünmesi gerektiğini
vurgulamaktadır. Ayrıca, Pink, kavramsal çağın ilişkiler arası ilişkileri de yakalayabilme-
yi gerektirdiğini ve bu meta-yeteneğin bütüncül düşünce (holistic thinking), gestald tipi
düşünme (gestalt thinking), sistemsel düşünme (systems thinking) gibi farklı şekillerde
adlandırıldığını ifade etmektedir.
Senfoni yeteneğine sahip kişiler, sınırları aşanlar (boundary crosser), kaşifler (inven-
tor), ve metafor yapıcılar (metaphor maker) olarak üçe ayrılmaktadır. Pink, sınırı aşan-
ların disiplinler arası çalışan ve geniş geri plan bilgiye sahip kişiler olduğunu; beynin sağ
yarısında gerçekleşen “eureka” anını yaşayan kişiler olan kaşiflerin yeni kombinasyonları
deneyimleyen ve keşif odaklı yaklaşımın kaçınılmaz yolu olarak da pek çok defa hata ya-
pan kişiler olduğunu; metafor yapıcıların ise bir şeylerin anlaşılmasında -bilgisayarların
yapamadığı- metaforik düşünerek ilişkileri görebilen kişiler olduğunu ifade etmektedir.
Markette bağırarak ağlayan bir çocuk ve az ileride çocukla ilgisiz biçimde alışverişe devam
2 eden bir anne gördüğünüzü düşünün. Bu görüntü karşısında neler düşünürsünüz.
Empati
Kavramsal çağda, yalnızca mantık değil ‘empati’ de ön plana çıkmaktadır: Pink, mantığı-
mızın bizi insan yapan şeylerden biri olduğunu, fakat bilgi ve gelişmiş analitik araçların
her zaman her yerde artık var olduğunu ve mantığın kavramsal çağda başarılı olmak için
yeterli olmadığını ifade etmektedir. Kavramsal çağda başarılı olacak kişilerin; insanları
neyin harekete geçirdiğini anlama, ilişkilerine şekil verme ve diğer insanları umursama
yeteneğine sahip olan kişiler olacağını belirtmektedir. Pink, empatiyi “kendisini başka-
sının yerine koyma ve karşıdakinin ne hissettiğini sezme yeteneği” olarak tanımlamakta;
empatiyi “ üst düzey bir sanal gerçeklik; bir başkasının zihnine girerek dünyayı o kişinin
perspektifinden görme” ye benzetmektedir. Pink, empatinin argümana diğer taraftan bak-
mayı sağladığını, öz farkındalığı geliştirerek başkalarıyla birlikte çalışmaya ortam hazırla-
dığını ve ahlaki-etik değerler için bir iskele görevi gördüğünü ifade etmektedir.
Pink, empatinin diğer kavramsal çağ duyularından bağımsız olmadığını ve dizaynın
önemli bir kısmını oluşturduğunu ifade etmektedir. Çünkü iyi tasarımcıların kendilerini
tasarladıkları ürünü deneyimleyecek olan kişilerin yerlerine koyabildiklerini belirtmekte-
dir. Ayrıca, empatinin senfoniyle de ilgili olduğunu, çünkü empati yeteneği gelişkin kişile-
rin bağlamın öneminin farkında olduklarını ve aynı senfonik düşünenlerin resmin bütü-
nünü (whole picture) gördükleri gibi, empatik düşünenlerin de kişinin bütününü (whole
person) gördüklerini ifade etmektedir. Son olarak da hikâyelerin empatiye giden yolda bir
geçit olduklarından ve bu nedenle empatinin hikâyeyle de ilgili olduğundan bahsetmek-
tedir.
Oyun
Kavramsal çağda, yalnızca ciddiyet değil ‘oyun’ da ön plana çıkmaktadır. Pink; kahkaha,
gamsızlık, oyunlar ve mizahın sağlık ve profesyonel hayattaki faydalarıyla ilgili sayısız ka-
nıt olduğunu ve çok fazla ciddiyetin kariyer ve genel iyi-oluş hâlini olumsuz etkilediğini;
kavramsal çağda iş ve iş dışı yaşamda oynamaya ihtiyacımız olduğunu ifade etmektedir.
7. Ünite - Yeni Çağ’ın Bireyleriyle İletişim 129
Pink, kendini keşfetme ve kendini ifade etme için bir araç olan oyunların (games)
bütüncül bakış açısının gelişimine ve problem çözmeye katkı sağladığını ifade etmektedir.
Bunun yanı sıra mizahın (humor) da, durumları bağlamına yerleştirme, büyük resmi gör-
me ve farklı perspektifleri yeni eksenlerde bir araya getirerek birleştirme gibi beynin sağ
yarısının en güçlü yeteneklerini kapsadığını ve bu nedenle kavramsal çağda iş dünyasında
artan bir öneme sahip olduğunu belirtmektedir. Pink ayrıca, oyun kapsamında ele alınan
neşeliliğin (joyfulness) ve gülmenin de; yaratıcılık, üretkenlik ve iş birliğini güçlendirdi-
ğini ifade etmektedir.
Anlam
Kavramsal çağda, yalnızca biriktirme-toplama değil ‘anlam’ da ön plana çıkmaktadır.
Pink, anlam arayışının iki pratik yolunun “maneviyatı ciddiye almak” ve “mutluluğu cid-
diye almak” olduğunu ifade etmektedir. Burada Pink’in bahsettiği maneviyat (spiritua-
lity), hayatın amacı ve anlamını bulma arzusu olarak tanımlanmaktadır. Ayrıca, anlama
giden yollardan bir diğeri olan mutluluğu ciddiye almak ise iş ve iş dışı yaşamda başarılı
olabilmek için mutluluğu içimizde aramaya dayanmaktadır.
Bu konuda ayrıntılı bilgi için şu kitap incelenebilir: Pink, D. (2006). “A whole new mind: why
right-brainers will rulet the future”. New York: Penguin Group.
Bu kısımda, kavramsal çağın altı duyusundan kısaca bahsettik. Bu duyuların, içinde
bulunduğumuz çağa uyum sağlayabilmek, bu çağda başarılı ve mutlu olabilmek için ge-
rekli olduğundan daha önce bahsetmiştik. Kavramsal çağda bahsettiğimiz altı duyu, her
alanda kullanılabilir özellikler taşımaktadır. Günümüzde bireylerle iletişim de bu duyu-
lara göre tasarlanmalıdır. Ama iletişim derken hangi konuda iletişim ve iletişim tasarımı
nasıl olmalı? Bunları tartışmadan önce gelin birlikte, geçmiş pazarlama iletişimi anlayışla-
rına kısaca göz atıp, Yeni Çağ’ın pazarlama iletişimi anlayışına biraz bakalım.
Bilgi Arayışı
Alternatiflerin Değerlendirilmesi
Tüketici problemi tanımladıktan sonra, bu problemi çözmek için bilgi arayışına gir-
mektedir. Bu süreçte tüketici bilgi arayışını öncelikle kendi hafızasında sonra da dış kay-
naklar (dergiler, reklamlar, İnternet, arkadaşlar vb.) yoluyla gerçekleştirmektedir. Bilgi
edinme aşamasından sonra tüketici alternatif ürünleri çeşitli ölçütlere göre karşılaştır-
makta ve bir değerlendirme yapmaktadır. Tüketicinin ürünle ilgili geçmiş deneyimleri,
yüksek riskli satın almalar (örneğin; doktor seçimi, ev satın alma v.b.) ve satın alınan ürü-
nün sosyal görünürlüğü gibi unsurlar satın alma karar sürecindeki bilgi toplama ve alter-
natiflerin değerlendirilmesi aşamalarında tüketicinin daha fazla zaman ve çaba harcama-
sına neden olabilmektedir. Fakat bu aşamaların sonunda tüketici alternatifler içerisinden
kendi istek ya da ihtiyacına uygun bir ürünü satın almaya karar verir.
Tüketici satın alma karar süreci ürünün satın alınmasıyla son bulmaz. Satın alma ve
ürünün kullanımı sonucunda, memnuniyet ya da memnuniyetsizlik oluşur. Tüketici eğer
üründen memnun kaldıysa, ürünü tekrar satın alabilir, bir süre sonra tekrar satın almak
istediğinde gerçekleşebilecek fiyat artışına karşı daha toleranslı olabilir, ürün hakkın-
da başkalarına olumlu şeyler söyleyebilir ve ürünü başkalarına tavsiye edebilir. Tüketici
üründen memnun kalmadığı durumda ise ürünü tekrar satın almak istemez, başkalarına
7. Ünite - Yeni Çağ’ın Bireyleriyle İletişim 133
ürün hakkında olumsuz yorumlarda bulunabilir ve ürünü ya da firmayı şikâyet edebilir.
Satın alma sonrası bu süreçler, tüketiciler için olduğu kadar müşterileriyle uzun vadeli
ilişkiler kurmayı ve sürdürmeyi amaçlayan işletmeler için de oldukça önemlidir.
Tüketici karar süreciyle ilgili tanımlamalar için Hayden Noel’in Consumer Behaviour isimli
kitabından (Singapore: AVA Publication SA, 2009) yararlanılmıştır. Bu kitabın 6. Bölümün-
de konuyla ilgili ayrıntılı bilgi bulabilirsiniz.
Tüketici karar alma süreciyle rekabetçi piyasalar arasında sizce nasıl bir ilişki olabilir?
3
Yeni Çağ Tüketicisinin Satın Alma Karar Sürecini Etkileyen
Güncel Gelişmeler
Tüketici satın alma karar sürecinin genel itibarıyla nasıl işlediğini kısaca gördük. Ama bu
noktada şöyle bir karmaşık durum var; tüketicinin ihtiyacını belirlemesi. Artık tüketici-
nin ihtiyacını belirleme aşamasından öte tüketici için ihtiyaç yaratma aşamasına geçildi.
Pazarlama iletişiminin de aracı olduğu konu, tüketicinin gerçekte olduğu durumla olmak
istediği durum arasında fark algısı yaratmak. Yani aslında tüketicinin olduğu duruma al-
ternatif ve daha istendik bir durum olabileceği izlenimi oluşturmak ve bu sayede ihtiyaç
yaratmak. Yoksa artık ihtiyacı fark edip piyasaya çıkan tüketicilerin sayısı oldukça azaldı.
Çünkü, endüstri çağından bu yana üretim olanaklarının artmasıyla ürünlerin fiyatı çok
ucuzladı. Bu kadar ucuzlamış bir piyasada da ihtiyaç kavrayışı değişti. Örneğin, günü-
müzde yeni bir ayakkabı almak, hangi ihtiyaçtan kaynaklanır? Günümüz tüketicilerinin
yeni bir ayakkabı satın almasındaki tek sebep, mevcut ayakkabısının kullanılamayacak
hale gelmiş olması, dolayısıyla ayakkabısız kalmış olması değildir. Yeni ayakkabı alma
davranışındaki ihtiyaç; ayakkabısızlığın ötesinde, kıyafetlerimize uygunluk, bulunduğu-
muz ortama uygunluk, modaya uygunluk gibi sebeplerden kaynaklanır. Bulunulan or-
tamdaki kültür yapısı, televizyonda izlenen diziler, filmler, gazeteler, dergiler, internet gibi
iletişim araçları, bireyleri sürekli yeni ürünleri, alternatif farklı seçenekleri, fark etmeye,
benimsemeye ve istemeye teşvik ediyor. Tüketiciler bu açık ya da gizli mesajlar yoluyla
yönlendiriliyor.
Hemen hatırlayalım; tüketici satın alma karar sürecinde, ihtiyacın hissedilmesinden
sonra bilgi arayışı süreci vardı. Günümüz tüketicisi herhangi bir ürünle ilgili dış kaynak-
lardan bilgi toplarken, artık reklamlar, web siteleri gibi işletmenin mesajın göndericisi
konumunda olduğu kaynakların ötesinde; sosyal medya, kişisel bloglar, şikâyet siteleri
gibi diğer tüketicilerin ürünle ilgili yorumlarının bulunduğu kaynakları da dikkate alıyor.
En basitiyle bugün pek çoğumuz, sinemaya gideceğimiz zaman, izlemek istediğimiz filmi
seçmeden önce, diğer izleyicilerin vizyondaki filmlerle ilgili yorumlarını inceliyoruz. Yani
günümüzde, işletmenin (gönderici) tüketicilere (alıcı) ürünle ya da işletmeyle ilgili mesaj
ilettiği B2C (işletmeden tüketiciye) iletişim modelinden çok, tüketicilerin (gönderici) tü-
keticilere (alıcı) ürünle ya da işletmeyle ilgili mesaj ilettiği C2C iletişim modelinin daha
etkin kullanıldığı bir dönemdeyiz. Kulaktan kulağa (word-of-mouth) dediğimiz iletişim
şeklinin hızlı bir şekilde gerçekleştirilebildiği bu iletişim modelinde, memnun tüketici-
ler diğer tüketicilere markayla ilgili olumlu yorum ve tavsiyelerde bulunabildikleri ya da
olumlu bir mesajı (ilginç fikirleri, duyuruları, özel indirimleri, davetleri vb.) başkalarına
iletebildikleri gibi, markayla ilgili olumsuz bir durumu da diğer tüketicilerle paylaşabili-
yorlar (Smith ve Zook, 2011). Bu noktada, C2C iletişim, işletmenin kendi başına yaptığı
reklam ve halkla ilişkiler faaliyetlerinden çok daha etkili olabiliyor. Bu kaynaklar var olsa
da tüketici yine de dönüp ürünle ilgili diğer tüketicilerin yaptığı yorumlara bakıyor. Mil-
yonlarca kullanıcının var olduğu ve bir tüketici mesajının saniyeler içinde binlerce kişiye
ulaşabildiği böyle bir ortamı, işletmenin kendi kontrolünde tutması ve yönetmesi müm-
kün değil.
134 Stratejik İletişim
Tüketici karar alma sürecinde bilgi arayışından sonra alternatifler arasından seçim
yapma aşaması yer almaktaydı. Tüketici alternatifler arasından seçim yaparken elbette, al-
ternatif ürünlerin fiyatları, özellikleri gibi birtakım ölçütlere göre karşılaştırmalar yapıyor.
Her ne kadar AIDA modelinde ihtiyaç hissettirme olsa da bu çaba aslında zaten ‘ben bu
ürünü ürettim, dolayısıyla bu ürettiğim ürüne ilgisini çekeyim’ şeklindeydi. Yani, aslında
her ne kadar tüketici nihai seçim kararını veren taraf olarak kontrol sahibi gibi görünse de
aslında hâlen üreticinin belirleyip, tasarlayıp, ürettiği seçenekler arasından seçim yapmak
durumunda kalıyordu. Ama günümüzde durum değişiyor. Çünkü yeni çağın tüketicileri
farklı; daha talepkâr, seçenekleri çok fazla, bu seçeneklerin neredeyse tamamından haber-
dar olma ve seçenekleri eş zamanlı olarak karşılaştırma şansı var. Çünkü, artık tüketici
İnternet’e girdiğinde bir ürünün çok farklı seçeneklerle fiyat ve nitelik karşılaştırmasını eş
zamanlı olarak sunan sistemlerle karşılaşıyor. Örneğin, bazı alışveriş sitelerine girdiğimiz-
de, bütün firmaların hatta perakende satıcıların bile ürünle ilgili verdiği ilanları görüyoruz
ve tamamen aynı ürün satıcının fiyat politikası, stok yönetimi gibi nedenlere çok değişik
fiyatlarla karşımıza çıkabiliyor. Daha iyi nitelikte bir ürünü daha uygun bir fiyata bulabi-
liyoruz. Bütün bunlar, tüketicinin alternatifler arasından seçim yapmasını pratikleştiriyor.
Bu gelişen yapı, bir yandan da işletmeleri ya niteliği iyileştirme ya da fiyatı aşağı çekmeye,
hatta ikisini birden yapmaya mecbur bırakıyor. Bu her hâlükârda işletmenin karlılığı için
olumsuz bir durum. Çünkü, işletme hem satış fiyatını düşürmek, hem de nitelikleri iyileşti-
rebilmek için ilave maliyetlere katlanmak zorunda.
Kolaylık
Tüketiciler herhangi bir alışveriş sitesini ziyaret edebiliyor ve afişe edilen binlerce ürün
arasından trafikle boğuşmadan, uzun koridorları yürümeden ve kasa kuyruklarında uzun
süre beklemek zorunda kalmadan siparişini verebiliyor. Ayrıca, bir önceki başlıkta da bah-
settiğimiz gibi, online tüketiciler ürün nitelikleri ve fiyatlarını karşılaştırmak için Web
sitelerini tarayan İnternet robotlarından yararlanabiliyorlar.
Seçim
Online alışverişlerde tüketicilerin pek çok farklı web sitesinden yararlanarak ulaştığı farklı
özelliklere sahip ürünler arasından seçim yapma şansı var. Ayrıca, web sitelerinin sunmuş
oldukları seçim asistanı hizmeti İnternet erişimli teknolojilerin etkileşim yeteneğinden
yararlanarak tüketicinin bilinçli bir seçim yapmasını sağlamak amacıyla, tüketiciyi elekt-
ronik bir iletişime davet ediyor.
7. Ünite - Yeni Çağ’ın Bireyleriyle İletişim 135
Kişiselleştirme
Tüketiciler her ne kadar geniş ürün seçeneklerine ve seçim asistanı hizmetine sahip olsa
da, kendi özel ihtiyaçlarıyla tam olarak örtüşen ürünleri tercih ediyor. Kişiselleştirme,
etkileşimli ve bireyselleştirilmiş bilgiyi büyük ölçüde mümkün kılan İnternet erişimli
imkânlarla ortaya çıkmaktadır. Kişiselleştirme yoluyla tüketicilerin spesifik istek ve ihti-
yaçlarına uygun hale getirilmiş ürünlerin sunulması sağlanmaktadır.
İletişim
Online tüketiciler İnternet erişimli teknolojilerin iletişim imkânlarından özel olarak ya-
rarlanabiliyorlar. Bu iletişim üç şekilde gerçekleşebiliyor: (1) pazarlamacıdan tüketiciye,
(2) tüketiciden pazarlamacıya ve (3) tüketiciden tüketiciye. İnternet erişimli teknolojile-
rin sağlamış olduğu etkileşimli iletişim tüketicilere bir yandan kolaylık, bilgi arama ma-
liyetlerinin azalması, seçim asistanı ve kişiselleştirme imkânlarını sunarken bir yandan
da şirketler bünyesinde, insanların online ortamlarda bir araya gelerek ve ortak ilgi çeken
konularda fikir alışverişi yapabildikleri bağımsız Web topluluklarının ortaya çıkmasını
desteklemektedir.
Online alışverişleri destekleyen bir diğer unsur bloglardır. Blog, bir birey ya da orga-
nizasyonun herkes tarafından erişilebilir bir özel bülten şeklinde hizmet veren web sayfa-
sıdır. Tüketiciler, bloglarda politik konulardan otomobil tamirine kadar çok çeşitli konu-
larla ilgili online forumlara ulaşabilirler.
Burada tüketicileri online alışverişe yönlendiren bir diğer unsur viral pazarlama faali-
yetleridir. Viral pazarlama, bireylerin pazarlamacılar tarafından oluşturulmuş mesajları
e-mail, sosyal ağlar, Web siteleri ve bloglar aracılığıyla diğerlerine iletmesi için teşvik edil-
diği İnternet erişimli pazarlama iletişimi startejisidir. Viral pazarlama üç şekilde gerçek-
leştirilmektedir. Birincisi, pazarlamacılar bir ürünün içine bir mesajı gizlice yerleştirirler
ve tüketiciler bu mesajı ilettiklerinin güçlükle farkına varırlar. Bazen de pazarlamacılar
Web sitesi içeriğini ziyaretçilerin diğerleriyle paylaşmak isteyeceği kadar etkili ve ikna edi-
ci şekilde tasarlarlar. Üçüncüsü ise pazarlamacılar mesajın yönlendiricilerine indirimler,
çekilişler ya da ücretsiz satın alma gibi teşvikler sunarlar.
Maliyet
Günümüzde pek çok ürün perakende satış mağazalarındaki aynı fiyatlarla ya da daha
ucuz bir fiyatla online olarak satın alınabiliyor. İnternet’te karşılaşılan düşük fiyatlar aynı
zamanda, arz ve talep koşullarına bağlı, gerçek zamanlı fiyat değişliği uygulaması olan
dinamik fiyatlamaya izin veren İnternet erişimli yazılımlardan kaynaklanmaktadır. Di-
namik fiyatlama bir esnek fiyatlama şekli olup, çoğu zaman düşük fiyatlarla sonuçlanmak-
tadır. Dinamik fiyatlama, genellikle uçak biletleri gibi zamana duyarlı ürünleri, koleksi-
yonlar ya da sanat eserleri gibi az bulunan ürünleri ve geçen yılın bilgisayar donanımları
gibi modası geçmiş ürünleri fiyatlamada kullanılmaktadır.
Bir tüketicinin dış kaynaklardan bilgi arayışının maliyeti, bu arayış için harcanan
zaman ve çabayı içermektedir. Yani bir ürünün maliyeti, yalnızca ürüne ödenen parasal
bedel değil, aynı zamanda o ürünü satın almak için harcanan zaman ve çabayı da ifade
etmektedir. O nedenle sağladığı alışveriş kolaylığı ve düşük dış kaynaklardan bilgi arayışı
maliyeti, online alışverişin tercih edilme sebeplerindendir.
Kontrol
Tüketicilerin online alışverişi tercih etmelerinin bir diğer nedeni, online alışverişin tüke-
ticilere alışveriş ve satın alma karar süreçlerinde kontrol gücü vermesidir. Online tüke-
ticiler, bilgi arama, alternatifleri değerlendirme ve satın alma kararını vermede internet
136 Stratejik İletişim
Tüketicilerin online alışveriş yapmak için pek çok nedeni olmakla birlikte, bazı tüketicilerin
4 online alışverişten gizlilik ve güvenlikle ilgili çekinmelerinin nedeni ne olabilir?
20. yüzyılın büyük bir kısmında, tüketiciler kendilerine sunulan ürünleri, kendilerine
sunulan fiyatlardan alıyorlardı. Fakat özellikle son 30 yıldır tüketiciler daha fazla iletişim
imkânına sahip, daha bilinçli ve satın alma süreçlerinde gerçekten güç sahibi konuma
geldi. Artık kendilerine sunulan ürünleri sunulan fiyatlardan almayı reddediyor. Daha
7. Ünite - Yeni Çağ’ın Bireyleriyle İletişim 137
fazla iletişime ve seçeneğe sahip, pazarlık gücü var ve sonunda en düşük fiyatları yakalama
konusunda uzman hale geldi. Ama artık değişen bir şey daha var; tüketiciler artık “ürün
alıcı” rolünden, “ürün yapıcı” rolüne bürünüyor (Slywotzky, 2001).
Bugün İnternet’te herhangi bir arama motoruna ‘kendi ürününü tasarla’ yazdığınızda,
size bu hizmeti sunan birçok işletmenin web sitesiyle karşılaşırsınız. Günümüzde birçok
işletme; kıyafetler, takılar, ev aksesuarları, ofis aksesuarları, saat, takvim, telefon kapakları
ve gıda türü ürünler gibi aklınıza gelebilecek pek çok ürün çeşidi için tüketicilerin kendi
tasarımlarını yapmalarına olanak tanımaktadır. Örneğin artık, sevdiğimiz biriyle çekilmiş
bir fotoğrafımızı yalnızca sisteme yükleyerek, fotoğraf baskılı bir puzzle çikolata tasarla-
yıp, satın alabiliyoruz.
Resim 7.3
Tüketici tasarımı
puzzle çikolata
Bazı firmalar ‘kendi ürününü kendin tasarla’ konseptinden bir adım daha öteye gi-
derek, ‘kendi ürününü kendin tasarla ve sat’ konseptine geçmiş durumdalar. Ama bütün
bu ürün tasarımları için kullanılan teknolojik alt yapı henüz oldukça iptidai durumda.
Ama yeni çağın bu tasarımcı tüketicilerinin daha en baştan ihtiyaç ve isteklerini dikkate
alarak, bu ihtiyaç ve isteklere gerçekten hitap edebilecek ürünleri sunabilmek adına, altı
duyu etkili olabilir. Şimdi yeni çağın bireyleriyle iletişim bağlamında kavramsal çağın altı
duyusuna dönüp tekrar bakalım.
masından başlamalıdır. Yani ürün tasarımından ürünün müşteriye ulaşmasına kadar her
süreçte ‘müşteri odaklılık’ sağlanmalı ve pazarlama iletişimi bu amaca hizmet etmelidir.
Bu bakımdan kavramsal çağın altı duyusu, müşterinin özgün niteliklerine uygun ürün ta-
sarımından iletimine kadar her aşamaya kılavuzluk edecek bir yol göstericidir. Şimdi, ge-
lin birlikte kavramsal çağın altı duyusunun Yeni Çağın bireyleriyle iletişimde nasıl kulla-
nılabileceğini ve bunun hem tüketiciler hem de işletmeler açısından faydalarını tartışalım.
• Kavramsal çağın altı duyusundan ilki dizayndı. Dolayısıyla yeni çağda daha ürün
aşamasında tüketiciyi dahil edip, nasıl bir dizayn isteyebileceği konusunda iletişi-
me geçilebilecek bir yapı kurulması gerekiyor. Çünkü, tüketici artık işletmelerin
dizayn ettiği seçenekler arasından ve aynı zamanda farklı işletmeler arasından se-
çim yapmaya kalktığı zaman, işletme kendini çok ağır bir rekabet ortamı içinde
buluyor. Ve tüketici çok fazla seçenek arasında kafasına en çok yatan dizaynı arıyor.
Çok sınırlı müşteri kitlesi için geçerli olan haute couture1 benzeri uygulamalar yo-
luyla, her müşteriyi özel kılabilecek tasarımlara imkân sağlanması mümkün. “Ken-
di ürününü tasarla” şeklindeki yaklaşımlar, müşterinin kendi tasarımını işletmeye
iletmesini sağlamak yönünde önemli bir adım.
• Kavramsal çağın duyularından bir diğeri olan empatiyi sağlayabilmek için de karşı
tarafın duygu durumunun, dünyasının, düşüncelerinin sezilebilmesi gerekmekte-
dir ve fakat işletmelerin tek başına bunları yakalaması mümkün değildir. Ama eğer
geleneksel iletişim modelindeki dizge tersine çevrilip, mesajı gönderen yerine işlet-
me değil de müşteri konursa ve mesajın alıcısı bu defa işletme olursa (B2C yerine
C2B) artık gerçekten tüketicinin duygu durumunun, dünyasının ve düşüncelerinin
ürün tasarımında yer bulması mümkün olabilir. Bilgi çağının bize getirdiği tekno-
loji temelli gelişkin iletişim imkânları, bugüne kadar tüketicinin işletmeye geri bil-
dirim yolu olarak değerlendirilmiş olan C2B’yi yalnızca üretim sonrası değil, üreti-
min öncesinde de mümkün kılmaya yeterlidir. Tek yapılması gereken, işletmelerin
kendi seslerini duyurmak, varlıklarını bildirmek yönünde yapılandırdıkları bakış
açısı ve iletişim akışlarını, tüketicinin sesini duymak ve varlığını bilmek yönünde
dönüştürmeleridir. Yani mesajın göndericisi tüketici, alıcısı işletme olacak şekilde
konumlama yapılmalıdır.
• Mesajın işletmeden tüketiciye iletildiği B2C iletişimden çok, mesajın tüketici-
den işletmeye iletildiği C2B iletişim modeli aktif hâle getirilebildiğinde, aynı za-
manda ürünün senfoni duyusuna da hitap etmesine olanak tanınmış olacaktır.
Çünkü, tüketiciler kendi ürünlerini tasarlayabildiklerinde artık, hem hayatları-
nın bütününü (resmin bütününü görme) ürün tasarımlarına yansıtabilecekler
hem de senfoninin gereksinimleri olan “sınırları aşma” ve “birbirinden tamamen
farklı görünen parçaları dikkat çekici yeni bir bütün hâline gelecek şekilde kom-
bine etme” yi gerçekleştirebilecek ve ortaya birbirinden farklı, yepyeni tasarımlar
çıkarabileceklerdir. C2B iletişim modelinde, tüketiciler hem kendi hikayelerini
ürün tasarımlarına yansıtabilecek, hem de tasarladıkları ürünün bir hikâyesi ola-
bileceğinden, kişiye özel ve kendileri için daha değerli ürün tasarımlarına sahip
olabileceklerdir.
• Burada bahsettiğimiz ürün tasarımı süreci, ne olursa olsun tüketicinin hazır ürün-
leri satın almasına kıyasla daha fazla zaman ve çaba gerektirmektedir. O nedenle
bu sürecin mümkün olduğunca tüketici için kolay ve keyifli hâle getirilmesi ge-
rekmektedir. Bunun için, hem tasarımların pratik şekilde yapılabilmesine uygun
bir sistem ve gerekirse işletmenin kendi profesyonel kadrosuyla iletişime geçme
1
Fransızca bir kavram olan haute couture; çok özel, çok az sayıdaki müşteriye kendi tercihlerinden
hareketle, uzman bir ekip tarafından çok özel ve kaliteli malzemelerden yenilikçi tasarımlarla üretilen
ve çok az üretici tarafından çok yüksek fiyatlarla sunulan elbiseleri ifade eden bir moda terimidir.
7. Ünite - Yeni Çağ’ın Bireyleriyle İletişim 139
imkânının sağlanması, hem de ürün tasarımına yönelik teknolojik alt yapının, ge-
lişmiş bir şekilde tasarlanması ve ‘oyunlaştırılması’ faydalı olabilir. Farklı tüketici-
lerin farklı tasarımlarının tüketicilerin genel beğenisine sunulması da yaratacağı
heyecanlı rekabet ortamı nedeniyle oyunlaştırmaya katkıda bulunabilir. Böylece,
sistem kavramsal çağın oyun duyusuna da hitap edebilir hale getirilebilir.
• Kavramsal çağın son duyusu da hatırlayacağınız üzere anlamdı. Anlamın, haya-
tın anlamını bulmak ve mutluluğu içimizde aramayı ifade ettiğinden bahsetmiş-
tik. Hayatın anlamını bulmanın yolu bir şekilde hayata anlam yükleyebilmekten
geçmektedir. Bu da çoğu zaman -hayatta karşılaştığımız ya da sahip olduğumuz
şeylere- anlam yükleyebilmekten geçmektedir. C2B iletişim modelinde de tüketi-
cinin duygularını, düşüncelerini, zevklerini, hikâyelerini, yaşam tarzını yansıtan,
keyif alarak ve kendine özgü olarak tasarlanmış bir ürün, tüketicinin satın alacağı
herhangi bir hazır üründen daha fazla anlam taşır hâle gelecektir. Böyle bir ürün
tasarımı da tüketicinin istek ve ihtiyaçlarının, birebir tüketicinin kendisinden ha-
reketle ürüne yansıtılma şansını doğurduğu için, ürün tasarlandığı yapıya uygun
hâliyle üretildiğinde, tüketici ürünün tasarım aşamasından ürünün kullanımı aşa-
masına kadar memnun, dolayısıyla da mutlu olacaktır. Hatta, tüketiciler kendi ta-
sarımlarını diğer tüketicilerle paylaşma şansı bulduklarında, C2C iletişim hem ta-
sarımcı tüketici için daha fazla anlam taşıyacak, hem de diğer tüketiciler için daha
fazla alternatif ve yaratıcı ürünlere ulaşabilme bakımından faydalı olabilecektir. Bu
paylaşımlar işletmeler tarafından çeşitli yarışmalarla desteklendiğinde (örneğin,
paylaşılan tasarımların diğer tüketiciler tarafından oylanması ve tasarımcı tüke-
ticinin kendini bir anda -yılın tasarımcısı- olarak bulması), tasarımlar tüketiciler
açısından daha fazla anlam taşıyacaktır.
Mesajın göndericisi ve alıcısının yer değiştirdiği C2B iletişimin aktif hâle getirildiği,
Yeni Çağın iletişimi, daha ürünün üretiminden öncesinde –tasarım aşamasında- tüketi-
ciyi sürece tümüyle dahil etmiş oluyor. Dolayısıyla C2B iletişim Yeni Çağın tüketicilerini
alternatifler arasında seçim yapmayı dikte eden bir yapıdan kurtarıyor. Bu iletişim mode-
linin, tüketiciler için olduğu kadar işletmeler açısından da pek çok faydası olabilir:
• Yeni Çağda işletmeler pazarlama iletişiminde “siz dizayn edin, biz üretelim” gibi bir
yaklaşım benimsediklerinde, bünyesindeki yaratıcı tasarımlar çoğalacaktır. Böyle-
ce, işletme sınırlı imkânlarıyla istihdam ettiği kendi profesyonel tasarım ekibinin
üretebileceği tasarımlardan çok daha farklı ve yaratıcı tasarımlara sahip olabilecek
ve ürün çeşitliliğini artırabilecektir.
• İşletmeler için tasarım ve AR-GE ciddi maliyet kalemlerinden biridir. İşletme müş-
terilerini tasarım sürecine dahil ettiğinde, bu maliyet kalemlerinin kontrolü müm-
kün olabilecektir.
• Hedef pazarın istek ve ihtiyaçlarını anlamaya yönelik yapılan araştırmalar ve müş-
terilerle ilgili bilgi toplama ve depolamaya yönelik maliyetler azalabilecektir.
• Birbirinden farklı hikâyeleri olan bireyler, birbirinden farklı tasarımlarını ortak bir
platformda satmaya kalktıklarında, hikâyenin “duygusal etki yaratma” özelliği iş-
letmenin imajını geliştirebilecektir.
• Üretim sürecinin en başından sürece dahil olan, kendi duygularını, düşüncelerini,
zevklerini ürüne keyifli bir şekilde yansıtabilen tüketicinin üründen memnun kal-
ma olasılığı da artacaktır.
• Kendi tasarımlarını diğer tüketicilerle paylaşan tasarımcı tüketiciler (C2C), bu ta-
sarımların paylaşımını yaptığında, işletme için pazarlama iletişimi maliyetlerinde
ekonomi sağlanabilecektir. Artık, tasarımcı tüketici kendi tasarımlarını tanıtmak,
ürününün diğer tüketicilerin ilgisini çekmesini sağlamak, diğer tüketicilerin satın
140 Stratejik İletişim
Resim 7.4
Resim 7.5
142 Stratejik İletişim
Özet
Çağlar, insanlık tarihi içerisinde kendine özgü belirgin (gönderici) tüketicilere (alıcı) ürünle ya da işletmeyle ilgili
özelliklerinden hareketle ayrılmış dönemlerdir. Dünyadaki mesaj ilettiği C2C iletişim modelinin daha etkin kullanıldığı
ekonomik ve teknolojik gelişime yönelik çağlar; tarım çağı, bir dönemdeyiz.
endüstriyel çağ, bilgi çağı ve içerisinde bulunduğumuz kav- Yeni çağda tüketici dediğimiz kavram artık sadece tüketici
ramsal çağdır. (consumer) değil, ‘tasarımcı tüketici’ (prosumer). Tüketici,
Günümüzde bireylerin kendilerini kavramsal çağa hazırla- belirli bir ihtiyacını karşılamak amacıyla kendisine sunu-
mak için, L-yönlendirici düşünmeyi R-yönlendirici düşün- lanlar arasından bu ihtiyacı en uygun şekilde karşılayacağını
meyle tamamlaması, bunun için de ‘üst-kavram ve yüksek düşündüğü belli bir ürünü seçip, bu ürüne gereken bedeli
etkileşimli yetenek’ olarak adlandırılan kavramsal çağın altı ödeyerek sahip olan kimseydi. Tasarımcı tüketici kavramı ise
duyusunu (dizayn, hikâye, harmoni, empati, oyun, anlam) kendi ürününü tasarlayan tüketici anlamına geliyor.
geliştirmesi gerekmektedir. Çünkü kavramsal çağda; yalnızca Daha önceki iletişim, tüketiciyi hazır tasarlanmış ürünlerle
işlev değil ‘dizayn’, yalnızca argüman/iddia değil, ‘hikaye’, yal- ilgili bilgilendirme, ilgi ve istek yaratma amaçlarını taşımak-
nızca odaklanma değil ‘senfoni’, yalnızca mantık değil ‘empa- taydı. Ancak Yeni Çağda iletişim, tüketici kişisel zevklerine
ti’, yalnızca ciddiyet değil ‘oyun’, yalnızca biriktirme-toplama ve duygularına (dizayn), hikâyelerine (hikâye), bütünsel ya-
değil ‘anlam’ da ön plana çıkmaktadır. Günümüzde bireylerle şantısına ve ortamına (senfoni) uygun, oyunlaştırılarak ve
iletişim de bu duyulara göre tasarlanmalıdır. eğlence katılarak hazırlanabilen (oyun) ve -kişiye özel olma-
Pazarlama da aynı ekonomik dönemler gibi, kendi içerisinde durumuyla tüketiciye hazır ürünlerden daha fazla anlam ifa-
farklı anlayışlardan hareketle belirli dönemlere ayrılmıştır. de eden (anlam) bir ‘ürün tasarımı’ aşamasından başlama-
Bu dönemler sırasıyla üretim odaklı anlayış, ürün odaklı an- lıdır. Yani ürün tasarımından ürünün müşteriye ulaşmasına
layış, satış odaklı anlayış ve müşteri odaklı anlayıştır. Müşteri kadar her süreçte ‘müşteri odaklılık’ sağlanmalı ve pazarlama
istek ve ihtiyaçlarının pek dikkate alınmadığı üretim anlayışı iletişimi bu amaca hizmet etmelidir. C2C iletişim, C2B (tü-
döneminde işletmelerinin temel amacı, yalnızca üretimin ar- keticiden işletmeye) iletişimle desteklenmelidir. C2C’yi C2B
tırılmasıydı. Bir süre sonra, piyasaya pek çok rakip işletme ile entegre ve aktif kılabilmek için de tüketiciler işletme için
girdi ve artık seçme şansı olan tüketicinin diğerlerini değil de çalışan, onun üretim süreçlerine dahil olan, dolayısıyla onun
kendi ürününü tercih etmesine ihtiyaç duyan işletmeler ürün pazarlama iletişimini yapan bireyler haline getirilmelidir. Bu
odaklı anlayışa geçtiler ve ürün niteliklerini sürekli olarak bakımdan kavramsal çağın altı duyusu, müşterinin özgün
artırmaya odaklandılar. Satış odaklı anlayışta, işletmeler için niteliklerine uygun ürün tasarımından iletimine kadar her
temel amaç, daha fazla kar etmek için üretilen yüksek mik- aşamaya kılavuzluk edecek bir yol göstericidir.
tarlardaki ürünlere yönelik satışların artırılmasıydı. Müşteri
odaklı aşamada artık, müşteriyi merkeze alma anlayışı var.
Bunun yolu da tüketicinin istek ve ihtiyaçlarını gözetmek.
Fakat bütün bu dönemlerde, pazarlama iletişiminin çok net
göstergelerden biri olan AIDA modeline bakıldığı zaman,
üretici tarafından belirlenerek üretilmiş bir ürün üzerinden
argüman yürütüldüğü ve pazarlama iletişiminin üretilen
ürünlerin duyurulmasıyla çerçevelendiği görülür.
Yeni Çağ’ın tüketicileri, daha talepkar, seçenekleri çok fazla,
bu seçeneklerin neredeyse tamamından haberdar olma ve
seçenekleri eş zamanlı olarak karşılaştırma şansı var. Aynı
zamanda, herhangi bir ürünle ilgili dış kaynaklardan bilgi
toplarken, artık reklamlar, web siteleri gibi işletmenin mesa-
jın “göndericisi” konumunda olduğu kaynakların ötesinde;
sosyal medya, kişisel bloglar, şikâyet siteleri gibi diğer tüke-
ticilerin ürünle ilgili yorumlarının bulunduğu kaynakları da
dikkate alıyor. Günümüzde, işletmenin (gönderici) tüketici-
lere (alıcı) ürünle ya da işletmeyle ilgili mesaj ilettiği B2C (iş-
letmeden tüketiciye) iletişim modelinden çok, tüketicilerin
7. Ünite - Yeni Çağ’ın Bireyleriyle İletişim 143
Kendimizi Sınayalım
1. Firmaların tüketicileri ürünleri ve markaları hakkında 6. Aşağıdakilerden hangisi AIDA sürecinin aşamalarında
doğrudan ya da dolaylı olarak bilgilendirme, ikna etme ve biri değildir?
hatırlatma çabalarına ne ad verilir? a. Ürünle ilgili farkındalık yaratma
a. Pazarlama iletişimi b. Tüketiciyi ürün tasarımı sürecine dahil etme
b. Kişiler arası iletişim c. Tüketicinin ilgisini çekme
c. Sosyal iletişim d. Ürüne yönelik istek uyandırma
d. Tüketiciden işletmeye iletişim e. Ürünü satın almasını sağlama
e. Tüketiciden tüketiciye iletişim
7. Uzun süreli bir koşu sonunda susadığını hisseden bir ki-
2. Aşağıdakilerden hangisi ekonomik ve teknolojik gelişi- şinin yaşadığı durum aşağıdakilerin hangisi ile açıklanır?
me yönelik çağlardan biri değildir? a. Problemin tanımlanması
a. Tarım çağı b. Bilgi arayışı
b. Endüstriyel çağ c. Alternatiflerin değerlendirilmesi
c. Bilgi çağı d. Ürün seçimi/karar verme
d. Kavramsal çağ e. Karar sonrası süreçler
e. Etik çağı
8. Aşağıdakilerden hangisi tüketicilerin online alışveriş
3. Kavramsal çağın hangi duyusu “yalnızca analiz değil yapma nedenlerinden biri değildir?
sentez yapma”, “resmin bütününü görme” ve “birbirinden ta- a. Kolaylık
mamen farklı görünen parçaları birleştirerek yeni bir bütün b. Seçim
haline getirme” ile ilgilidir? c. Kişiselleştirme
a. Anlam d. Dokunulabilirlik
b. Hikaye e. İletişim
c. Senfoni
d. Empati 9. Aşağıdakilerden hangisi yeni çağın tüketicisinin sahip
e. Oyun olduğu olanaklardan biri değildir?
a. Çok fazla ürün seçeneği
4. Müşteri odaklı pazarlama iletişimi anlayışını diğer pa- b. Fiyat ve nitelik karşılaştırması yapabilme
zarlama iletişimi anlayışlarından ayıran özellik aşağıdakiler- c. C2C iletişim
den hangisidir? d. Kendi ürünlerini tasarlama
a. Üretimi artırmaya odaklanmak e. Firmanın stoklarını yönetme
b. Tüketicinin istek ve ihtiyaçlarını gözetmek
c. Ürün niteliklerine odaklanmak 10. Aşağıdakilerden hangisi kavramsal çağın altı duyusunun
d. Satışları artırmak yeni çağın bireyleriyle iletişimde kullanılmasının faydaların-
e. Rakiplerden daha üstün ürünler sunmak dan biri değildir?
a. Tüketicilerin kendilerini daha özel hissetmesi
5. Aşağıdakilerden hangisi tam rekabet piyasalarının özel- b. Müşteri memnuniyetinin artması
liklerinden biri değildir? c. Yeni ve yaratıcı tasarımların ortaya çıkması
a. Piyasada pek çok alıcı olması d. Pazarlama iletişimi maliyetlerinde azalması
b. Piyasada pek çok satıcı olması e. Hayatın anlamını kavramamak
c. Tüm alıcılar tüm satıcılardan haberdar olması
d. Tüketiciler ürün karşılaştırması yapabilmesi
e. Firmaların müşterilere kendi belirlediği fiyatı dikte
etmesi.
144 Stratejik İletişim
Sıra Sizde 3
Tüketici satın alma karar sürecinin anlam taşıyabilmesi için
pazarda bir ürünün birden fazla alternatifinin olması gerek-
mektedir. Ancak o koşulda tüketici aralarından bir seçim
yapma ihtiyacı hissedecektir. Eğer pazarda rekabet ortamı
yoksa, tüketicinin hangi markayı seçmesinin daha uygun
olacağıyla ilgili bir karar alması gerekmeyecektir.
Sıra Sizde 4
Bazı tüketicilerin gizlilik ve güvenlik açısından online alışve-
rişten çekinmelerinin nedeni, pazarlamacıların Web sitesini
ziyaret eden online müşterilerin bilgisayarlarına ve cep tele-
fonlarına indirebildikleri bilgisayar programları olan çerez-
lerdir. Çerezler (cookies), pazarlamacının Web sitesinin, bir
kullanıcının ziyaretlerini kaydetmesine, diğer Web sitelerine
yapılan ziyaretleri izlemesine, bu bilgileri depolamasına ve
gelecekte geri çağırmasına izin vermektedir. Çerezler aynı
zamanda, ziyaretçilere ait ifade edilen ürün tercihleri, kişisel
bilgiler, şifreler ve kredi kartı numaraları dahil finansal bilgi-
leri içermektedir. Bununla birlikte, çerezler online müşteriler
için kişiselleştirilmiş içeriği mümkün kılmaktadır.
7. Ünite - Yeni Çağ’ın Bireyleriyle İletişim 145
Amaçlarımız
Bu üniteyi tamamladıktan sonra;
Değer, değerleme, değere dayalı yönetim, değere dayalı pazarlama ve değere da-
yalı iletişim kavramlarını tanımlayabilecek,
Değere dayalı iletişim sürecini açıklayabilecek,
Geleneksel pazarlama iletişimi ile değere dayalı iletişim arasındaki ayrımı
açıklayabilecek,
Değere dayalı iletişim bütçelemesinin nasıl gerçekleştirileceğini açıklayabi-
lecek,
Değere dayalı iletişim stratejilerinin hissedar değeri üzerindeki etkisinin nasıl
ölçülebileceğini açıklayabilecek
bilgi ve becerilere sahip olacaksınız.
Anahtar Kavramlar
• Değer Maksimizasyonu • Değere Dayalı İletişim Stratejisi
• Değere Dayalı Yönetim • Değere Dayalı İletişim Bütçesi
• Değere Dayalı Pazarlama • Nakit Akışı
• Değere Dayalı İletişim • Ağırlıklı Ortalama Sermaye
• Hissedar Değeri Maliyeti
İçindekiler
• GİRİŞ
• DEĞERE DAYALI YÖNETİM VE DEĞERE
Stratejik İletişim Değere Dayalı İletişim
DAYALI PAZARLAMA KAVRAMLARI
• DEĞERE DAYALI İLETİŞİM
Değere Dayalı İletişim
GİRİŞ
Günümüzde şirketler açısından nihai amaç, hissedarlarının (ortaklarının) değerlerini
maksimize etmek olarak kabul edilmektedir. Bu amaç ilk bakışta şirketin sadece finans
fonksiyonunu ilgilendiren bir amaçmış gibi düşünülse de pazarlama fonksiyonunun da
bu amacın gerçekleştirilmesinde önemli bir rolü olduğu kabul edilmektedir. Bu bağlam-
da yönetim biliminde değere dayalı yönetim kavramının, pazarlama bilimi açısından da
değere dayalı pazarlama kavramının ortaya çıktığı ve başarılı şirketlerde uygulandıkları
görülmektedir.
Değere dayalı yönetim anlayışı, hissedar (piyasa) değerini en üst seviyeye çıkarmak
için alınması gereken yönetim kararlarının nasıl alınması gerektiğiyle ilgilenirken değere
dayalı pazarlama anlayışı ise hissedar değerini yaratabilmek ve maksimize etmek için han-
gi pazarlama stratejilerinin oluşturulması gerektiğiyle ilgilenmektedir.
Değere dayalı pazarlama uygulamalarının bir şirkette başarılı olabilmesi için şirketin
ürün veya hizmetlerinin yeterli sayıda müşteriye ulaşması ve şirketin müşterileriyle uzun
süren ilişkiler oluşturması gerekmektedir. Bu gereklilik iletişim kavramını daha önemli
bir hâle getirmektedir. Bir şirketin değer yaratabilecek pazarlama faaliyetlerinde buluna-
bilmesi için sadece iyi bir ürün ya da hizmet üretip sunması yetmemekte ürünün veya hiz-
metin sunduğu değerin, potansiyel müşterilere etkin bir şekilde iletilmesi gerekmektedir.
Günümüz yoğun müşteri dikkatini çekme rekabet şartları altında şirketlerin, ürün veya
hizmetlerinin farkında olunmasını sağlamak için iletişime yatırım yapmaları gerekmekte-
dir. Diğer bir ifadeyle ürün veya hizmetlerin işlevsel ve duygusal özelliklerinin müşterilere
iletilmesi, müşterinin, rekabet hâlindeki şirketlerin ürün veya hizmetlerine kıyasla üstün
yönleri olduğuna ikna edilmesi ve ürün veya hizmeti daha önce satın alan müşterilere gü-
ven vermesi önem arz etmektedir. Pazara yeni girmiş bir şirket açısından iletişime yatırım
yapılmadığı sürece, şirketin ürün veya hizmetlerinin hedef pazara girmesi zaman alabilir
ve hedeflenen pazar payı elde edilemeyebilir. Pazarda uzun süredir faaliyet gösteren bir
şirket açısından ise yetersiz iletişim, şirketin marka değerinin ve güvenirliğinin pazardaki
paydaşlar tarafından yeterince anlaşılamamasına ve şirketin pazar liderliği konusunda ra-
kipleri karşısında başarısız olmasına neden olabilmektedir.
Günümüzde şirketler, reklam, satış tutundurma, halkla ilişkiler, kişisel satış ve doğru-
dan satış gibi çok çeşitli şekillerde iletişim faaliyetlerinde bulunmakta ve büyük harcama-
lar gerçekleştirmektedirler. İletişim araçları ve şekli ne olursa olsun geleneksel pazarlama
ve muhasebe anlayışının iletişim harcamalarının nasıl değerlendirilmesi gerektiğiyle ilgili
olarak yanlış olarak savundukları yaklaşımların dışına çıkılarak, iletişim harcamalarının
148 Stratejik İletişim
yönetim yaklaşımı olarak tanımlayabiliriz. Finans yazınında şirket değeri, şirketin gele-
cekte yaratacağı nakit akımlarının belirli bir iskonto oranı üzerinden değerleme tarihine
indirgenmesi sonucu bulunan değer olarak tanımlanmaktadır. Dolayısıyla şirket değeri
nakit akımlarının tahmini yapılarak tespit edilmeye çalışılır. Buna göre, şirket değeri kısa-
ca aşağıdaki şekilde ifade edilebilir;
Bir varlığın veya şirketin yatırımlarının net bugünkü değeri ise varlıktan ya da ya-
tırımdan gelecekte elde edilmesi beklenen nakit akışlarının bugünkü değeri toplamı ile
varlığı elde etmek veya yatırımı gerçekleştirmek için yapılan harcamaların bugünkü de-
ğeri (I0) arasındaki farktır. Bu bağlamda net bugünkü değeri aşağıdaki gibi matematiksel
olarak ifade etmek mümkündür.
n
( Ş SNA)t
Net Bugünkü Değer = −I0 + ∑ (1+ AOSM) t
t=1
Yukarıdaki örnekten devam edersek söz konusu şirketin gelecekteki dört yıl boyunca
yıllık 200.000 TL’lik nakit akışı elde etmek için 500.000 TL’lik yatırım yaptığını kabul eder-
sek yatırımın net bugünkü değeri 140.000 TL olacaktır. Pozitif net bugünkü değer olduğu
için söz konusu yatırım hissedarlarına katma değer yaratacaktır.
Nakit Akışı
Bir varlığın, yatırımın ya da şirketin değerini hesaplayabilmek için kullanılan değişkenler-
den birisi nakit akışlarıdır. Nakit akışı şirkete, faaliyetleri neticesinde meydana gelen nakit
girişleri ile nakit çıkışları arasındaki fark olarak tanımlanmaktadır. Şirketin faaliyetleri
neticesinde elde edeceği nakit girişleri, satış gelirlerine ve faaliyet kâr marjına bağlıdır.
Satış gelirleri en basit olarak satılan miktar ile birim satış fiyatının çarpımı şeklinde he-
saplanabilir. Faaliyet kâr marjı, vergi ve faiz öncesi kârın (FVÖK), satışlara oranlanmasıyla
hesaplanmakta ve gerçekleştirilen satışların yüzde kaçlık kısmının faaliyet kârı olarak elde
edildiğini göstermektedir. FVÖK ise satış gelirlerinden satışların maliyeti ve faaliyet gider-
lerinin (reklam, satış,pazarlama, yönetim ve araştırma-geliştirme ve amortisman giderleri
toplamı) çıkarılması neticesinde elde edilen tutardır. Şirkette, faaliyetleri neticesinde mey-
dana gelen nakit çıkışları ise şirketin ödediği nakit vergiler, günlük faaliyetlerin yerine
getirilmesi gereken sermaye olan çalışma sermayesi yatırımlarındaki artıştan ve şirketin
üretim ve satış yapabilmesi için gerçekleştireceği sabit varlık yatırımlarından kaynaklan-
maktadır. Bir şirketin nakit akışları aşağıdaki gibi hesaplanabilmektedir.
Satışlar
(-)Satış Maliyeti
(-)Faaliyet Giderleri
=FVÖK
(-)Vergi
=Vergi Sonrası Net Kar
(-)İlave Çalışma Sermayesi Yatırımı
(-)İlave Sabit Sermaye Yatırımı
=Nakit Akışı
Tablo 8.1 2015 Yılı 2016 Yılı 2017 Yılı 2018 Yılı 2019 Yılı 2020 Yılı
Örnek Şirketin Nakit
Akışı Tahmini (TL) Satışlar 1.000.000 1.150.000 1.322.500 1.520.875 1.749.006 2.011.357
(-)Satış Maliyeti 650.000 747.500 859.625 988.569 1.136.854 1.307.382
(-)Faaliyet Giderleri 150.000 172.500 198.375 228.131 262.351 301.704
FVÖK 200.000 230.000 264.500 304.175 349.801 402.271
(-)Vergi (%20) 40.000 46.000 52.900 60.835 69.960 80.454
VSNK 160.000 184.000 211.600 243.340 279.841 321.817
(-)İlave Çalışma
15.000 17.250 19.838 22.813 26.235
Sermayesi Yatırımı
(-)İlave Sabit
30.000 34.500 39.675 45.626 52.470
Sermaye Yatırımı
NAKİT AKIŞI 139.000 159.850 183.828 211.402 243.112
Tablo 8.1’de 2016-2020 yılları arasında tahmini verilerden hareketle hesaplanan nakit
akışları pozitiftir ve nakit girişi olarak kabul edilmektedir.
Burada
ke =Özkaynakların maliyetini,
kd :Borçların maliyetini,
E/(E+D+PS):Özkaynakların piyasa değerinin toplam kaynaklara oranını,
D/(E+D+PS): Borçların piyasa değerinin toplam kaynaklara oranını ifade etmektedir.
8. Ünite - Değere Dayalı İletişim 153
Yukarıdaki eşitlik incelenirse şirketin AOSM değerini hesaplamak için şirketin yatı-
rımlarını finanse etmek için iki temel finansman kaynağını kullanabileceği görülmekte-
dir. Bu kaynaklar yabancı kaynaklar (borçlar) ve özsermayedir. Her ikisinin de şirkete
farklı maliyetleri bulunmaktadır ve hesaplanması gerekmektedir. AOSM hesaplanırken
borçların defter değerleri değil, piyasa değerleri dikkate alınmaktadır. Şirket borçlarının
faiz oranları ile piyasadaki faiz oranları birbirine yakın ise borçların defter değeri ile pi-
yasa değerleri aynı olacaktır. Ancak şirket borçlandıktan sonra faiz oranları yükselmiş ise
şirketin borçlarının piyasa değeri düşecek, faiz oranları düşerse şirketin borçlarının pi-
yasa değeri artacak ve borçların defter değerinden farklılaşacaktır. Şirket değerlemesinde
genellikle şirketin değerleme tarihindeki mevcut borçları dikkate alınmakta ve gelecekte
yapılan borçlanmaların net bugünkü değeri sıfır kabul edilmektedir. Bununla beraber
borç maliyeti, vergi düşüldükten sonra hesaplanan maliyettir çünkü borçlara ödenen
faiz, vergiden indirilebilir bir gider niteliğindedir ve bu nedenle şirkete vergisel bir avan-
taj sağlamaktadır.
AOSM’nin ikinci unsuru, özsermaye maliyetidir. Özsermaye maliyeti; firma yatırımcı-
larını, firmanın hisse senetlerini satın almaya ikna etmek için gerekli olan minimum getiri
oranıdır. Özsermayenin fırsat maliyetinin tahmin edilmesi için genellikle sermaye varlık-
larını fiyatlama modeli (SVFM) kullanılmaktadır. SVFM, yatırım yapılması düşünülen
menkul değerin sahip olduğu riske uygun bir getiri verip vermediğini araştırmakta hatta
henüz piyasada işlem yapmaya başlamamış bir varlığın vermesi gereken getiriyi açıklayan
teorik bir çerçeve sağlamaktadır. SVFM, temel varsayım olarak özsermayenin fırsat mali-
yetini aşağıdaki gibi hesaplamaktadır:
ks = rf + (E(rm ) – rf )x(beta)
Burada;
ks= Özkaynak maliyetini,
E(rm)= Tüm piyasa portföyünden beklenen getiri oranını,
E(rm) – rf= Piyasa risk primini,
beta= Özkaynağın sistematik riskini ifade eder.
Özsermaye maliyetinin saptanmasında SVFM yöntemini uygulayabilmek için risksiz
faiz oranı, piyasa risk primi ve sistematik riskin (beta) tahmin edilmesi gerekmektedir.
Risksiz getiri oranı, kuramsal olarak ödenmeme riski olmayan bir menkul kıymet veya
menkul kıymetlerden oluşan portföyün getiri oranıdır. Şirket değerlemesinde risksiz ge-
tiri oranının tahmin edilebilmesi için on yıllık hazine tahvillerinin faiz oranının kullanıl-
ması önerilmektedir.
Piyasa risk primi, piyasa portföyünün beklenen getirisi ile risksiz faiz oranı arasındaki
farktır. Ülkemizde piyasa portföyü Borsa İstanbul 100 Endeksi olarak kabul edilmektedir.
SVFM modelinde risk primi hesaplanırken hisse senetlerinin geçmişteki ortalama getirileri
ile risksiz menkul kıymetlerin geçmişteki ortalama getirileri arasındaki fark kullanılmaktadır.
Beta katsayısı, bir menkul kıymetin getirisinin pazar portföyü getirisi ile olan ilişkisi-
ni göstermektedir. Piyasa portföyü, iyi bir şekilde çeşitlenmiş bir portföy olduğundan bu
portföyde toplam riskin iki unsurundan biri olan şirket riski tamamen ortadan kalkmakta
ve yalnız pazar riski kalmaktadır. Bu nedenle beta katsayısı yalnızca pazar riskini göster-
mektedir. Beta katsayısı, hisse senetlerinin getirileri ile pazar portföyünün getirisi arasın-
daki kovaryansın, pazar portföyünün varyansına bölünmesi ile elde edilmektedir. Hisse
senetleri borsada işlem gören bir firmanın beta katsayısını kendimiz hesaplayabileceğimiz
gibi güvenilir kuruluşlar tarafından hesaplanan beta katsayılarını da kullanabiliriz. Eğer
şirket, borsada işlem görmüyorsa uygulanacak tek yöntem, piyasada işlem gören ve finan-
sal yapı olarak da benzer firmaların beta katsayılarının kullanılmasıdır.
154 Stratejik İletişim
Yukarıda ifade edilmeye çalışılan AOSM değerinin nasıl hesaplanabileceğini örnek şir-
ketimiz üzerinde gösterelim. Örnekteki şirketimizin borçlarının vergi sonrası maliyetinin
%5 olduğunu ve özsermayesinin tahmini maliyetinin de %10 olduğunu varsayalım. Şir-
ketin gelecekte yatırımını finanse etmek için sermayesini artırmak istediği ve bunu %30
borçlanarak, %70’ini de yeni özsermaye sağlayarak gerçekleştirmeyi planladığını kabul
edersek şirketin AOSM değeri aşağıdaki gibi hesaplanabilir. Gerçekleştirilen hesaplama
neticesinde şirketin AOSM değeri %8,5 olarak hesaplanmıştır.
Açık dönem sonrasındaki nakit akımlarının bugünkü değeri, devam eden değer
(DED) olarak tanımlanmaktadır. Böylelikle örneğin on yıllık açık dönem süresince de-
taylı bir tahmin yapılmakta, on yıldan sonrası için ise sadece devam eden şirket değeri he-
saplanmaktadır. DED’in doğru olarak tahmin edilmesi şirket değerlemesinde son derece
önemlidir. Çünkü devam eden değer genellikle öngörülen dönem için hesaplanan şirket
değerinden daha büyük olmaktadır. Devam eden değerin hesaplanmasında birbirinden
farklı modeller kullanılmaktadır. En yaygın olarak kullanılan devam eden değer ölçme
modeli süreklilik modelidir. Süreklilik modeli, tahmin dönemi sonunda artan rekabetin
şirketin kazancını sermaye maliyeti düzeyine indireceğini varsaymaktadır. Dolayısıyla bu
süreden sonra gerçekleştirilecek yatırımlar şirketin büyümesine neden olsa da şirket de-
ğerine herhangi bir etkide bulunmayacaktır. Bu bağlamda tahmin süresinden sonra elde
edilecek nakit akışları süreklilik göstererek sürekli aynı miktarda gerçekleşmektedir. Sü-
reklilik modelini kullanarak öngörülen (tahmin edilen) sürenin sonundaki şimdiki değer,
vergi sonrası net kârını (VSNK), ağırlıklı ortalama sermaye maliyetine bölünmesiyle he-
saplanır.
Bileşik değerin bugünkü değerini hesaplamak içinse bileşik değerin uygun sayıda yıl
için geriye dönülerek iskonto edilmesi gerekmektedir. Örnek şirketimizde beş yıllık tah-
min sürecinin sonunda vergi sonrası net kâr tutarı 321.817 TL, şirketin AOSM değeri ise
%8,5 olarak hesaplanmıştı. Bu verilerden hareketle örnek şirketimizin devam eden değeri
8. Ünite - Değere Dayalı İletişim 155
321.817 / 0,085 şeklinde hesaplanarak yaklaşık 3.786.082 TL olarak saptanır. Devam eden
değerin bugünkü değeri ise 3.786.082 TL / (1+0,085)5 şeklinde iskontolama işlemi gerçek-
leştirerek 2.519.016 TL bulunur.
sadakati gibi ölçütlerdir. Ancak bu ölçütler çoğu zaman yetersiz kalmaktadır. Çünkü sa-
tışlardaki büyüme her zaman ekonomik kârlılığı sağlayamamaktadır. Ekonomik kârlılığın
sağlanabilmesi için ilave satışlardan elde edilen faaliyet kâr marjının, büyümeden kaynak-
lanan maliyetleri aşması durumunda gerçekleşmektedir. Dolayısıyla satışlarda büyümeye
neden olan her pazarlama stratejisinin gerçekte ekonomik anlamda işletmeye katma değer
sağlayamadığı kabul edilmektedir. Yine marka bilinirliği ve müşteri sadakati ile satışlar ve
kârlılık arasında yeterli derecede kuvvetli bir ilişki olmadığı yapılan araştırmalarda or-
taya çıkmıştır. Örneğin; reklam harcamalarının artırılması marka bilinirliğini ve birçok
durumda da satışları artırmaktadır. Ancak satışlarda meydana gelen ilave artışın kârlılığı
aynı oranda artırdığını söylemek oldukça zordur. Dolayısıyla geleneksel pazarlama anlayı-
şında işletmenin nihai amacı kârlılığı artırmak olarak ifade edilirken yukarıda ifade edilen
gelişmeler ışığında modern pazarlama anlayışında bu amaç, uzun dönemde işletmenin
varlıklarının değerini sürdürülebilirlik anlayışında artırmak olarak değişmiştir. Bu amaç
değişimiyle birlikte, işletmenin değer yaratması ve yarattığı değeri müşterilere ve diğer
ilgili birimlere sunması da gündeme gelmektedir. Pazarlama anlayışında meydana gelen
bu değişim, değere dayalı pazarlama anlayışının çıkış noktasını oluşturmaktadır.
Yukarıda ifade edilen hususlar bağlamında değere dayalı pazarlamayı; şirkete değer
yaratan veya gelecekte değer yaratacak müşterilerle iletişim kurulmasını, kurulan ilişkileri
geliştirilmesini ve bu çerçevede rekabet avantajları sağlayarak hissedarların getirilerinin
maksimize edilmesini sağlayan bir yönetim süreci olarak tanımlamak mümkündür. De-
ğere dayalı pazarlama, şirket değerini maksimize etmek için pazarlama biliminin, müşteri
ve dağıtım kanalı ilişkileri ve marka gibi soyut şirket varlıkları yaratmak ve yönetmek
şeklinde yeniden formüle edilmesini önermektedir.
Değere dayalı pazarlama, bir şirkette başlıca aşağıdaki konulara odaklanmaktadır:
• Şirket (hissedar) değeri yaratmaya yönelik içsel ve dışsal pazarlama hedeflerinin
belirlenmesi
• Belirlenen içsel ve dışsal pazarlama hedefleri doğrultusunda, değer yaratacak pa-
zarlama stratejilerinin oluşturulması ve bu kapsamda pazarlama biriminde örgüt-
sel düzenlemelerin yapılması
• Pazarlama stratejileri doğrultusunda pazarlamayla ilgili hareket planlarının
geliştirilmesi
• Pazarlama stratejileri doğrultusunda değeri belirleyen değişkenlerin analizinin ya-
pılması
• Şirketin, ürettiği ürün veya hizmetlerinde ve müşteri portföyünde değer yaratan
unsurları belirleyen işletme içi pazarlama bilgi sisteminin oluşturulması
• Yönetimsel ve finansal performans ölçümü dikkate alınarak pazarlama stratejileri-
nin değerlendirilmesi
• Gerçekleşen sonuçlar ışığında şirketin değer yaratmaya yönelik pazarlama hedefle-
ri, stratejileri, plan ve kontrol sistemlerinin değerlendirilmesi ve gerekli görülenle-
rin değiştirilmesi
Değere dayalı pazarlama, herkes tarafından kabul edilmiş finansal bir teori ve birtakım
hesaplamadan oluşan hissedar değeri analizine dayanmaktadır. Hissedar değeri analizi
veya değere dayalı yönetim anlayışı, yöneticilerin, şirketin, gelecekteki tüm nakit akış-
larının iskontolanmış değerini artıran kararlar almaları durumunda şirketin değerinin
de arttığını ifade etmektedir. Bu bağlamda değere dayalı pazarlama anlayışında, pazarla-
ma yöneticilerinin nihai amacı, şirket (hissedar) değeri yaratmak ve bu değeri maksimi-
ze etmektir. Pazarlama stratejileri kapsamında yerine getirilmek istenen faaliyetler için
gerçekleştirilen harcamaların değer yaratabilmesi için bu harcamaların gelecekte işletme
açısından pozitif net bugünkü değere sahip nakit akımları yaratabilen varlıklara dönüş-
8. Ünite - Değere Dayalı İletişim 157
türülmeleri gerekmektedir. Bu nedenle öncelikle pazarlama faaliyetlerini yerine getire-
bilmek için yapılan harcamaların geleneksel muhasebe anlayışında olduğu gibi bir gider
unsuru olarak değil bir yatırım unsuru olarak kabul edilmesi gerekmektedir. Ayrıca bu
yatırımlar neticesinde pazarlama faaliyetleri ile değer maksimizasyonu amacına yönelik
faaliyetler arasındaki ilişkiyi kuran ve şirkete rekabet avantajı sağlayan pazarlama bilgi-
si, marka, imaj, müşteri sadakati, dağıtım kanalları ve ticari sözleşmeler gibi pazarlama
varlıklarının elde edilmesi önem arzetmektedir. Dolayısıyla değere dayalı pazarlama, şir-
ket değerini yaratacak ve maksimize edecek soyut pazarlama varlıklarının yaratılması-
na odaklanmaktadır. Günümüzde şirket değerini yaratan ve maksimize eden varlıkların
%30’unun maddi varlıklardan, %70’inin ise maddi olmayan (soyut) varlıklardan meydana
geldiği görülmektedir.
146 milyar dolar ve mobil İnternet içinse bu değerin 40,2 milyar dolar olduğunu ortaya
koymaktadır. Ülke bazında yapılan ölçümleme sonucunda 2014 yılında tüm medya un-
surları üzerinden gerçekleştirilen reklam harcamaları itibarıyla en fazla reklam bütçesi
ayıran ülkelerin sırasıyla Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Çin, Birleşik Krallık, Japon-
ya ve Almanya olduğu ortaya çıkmaktadır. ABD, tüm medyada 180 milyar dolar, dijital-
de 50,7 milyar dolar ve mobil İnternette de 18,8 milyar dolar harcamayla birinci sırada
yer almaktadır. İkinci sırada yer alan Çin ise tüm medyada 63,8 milyar dolar, dijitalde 23,7
milyar dolar ve mobil İnternette 6,39 milyar dolar harcama gerçekleştirmiştir. Birleşik
Krallık, tüm medyada 24 milyar dolar, dijitalde 11,3 milyar dolar ve mobil İnternette 2,83
milyar dolar harcamıştır. Japonya için bu veri; tüm medyada 40 milyar dolar, dijitalde 9,07
milyar dolar ve mobil İnternette 2,59 milyar dolar iken Almanya’daki harcama verileri tüm
medya için 27,3 milyar dolar, dijitalde 6,29 milyar dolar, mobil İnternette ise 1,32 milyar
dolar gerçekleşmiştir.
Güçlü bir bütçeyle hazırlanmış reklamlar, kolayca tüketici zihninde kalabilmektedir.
Bu kapsamda reklamlar, şirketlerin hızlı büyümesinde birincil öneme sahiptir Günümüz
teknolojisi ve bilimsel gelişmeler, reklamların eskiye nazaran daha yüksek kalitede yapıl-
masına imkân vermektedir. Teknolojik özelliklerle çekilen bu kısa tanıtım filmleri şirket-
ler içinse büyük maliyeti de peşinde getirmektedir. Aşağıdaki tabloda dünyanın en büyük
reklam bütçeleri tutarları ve bu bütçelere sahip şirket isimleriyle birlikte sunulmaktadır.
Yukarıdaki tabloda yer alan şirketlerin hemen hemen hepsi bağlı oldukları sektörün bir
numaraları konumundadır. Bu kapsamda “kalitesiz ürün pazarlayan şirketler reklama ön-
celik verir” oluşan görüş geçerliliğini yitirmektedir. Yıllardır varlığını sürdüren ve kaliteden
ödün vermeyen şirketler, bulundukları konumu biraz da reklamlara borçludur. Çünkü bir
şirketin iyi bir ürün ya da hizmet üretmesi yetmemekte, ürünün sunduğu değerin potan-
siyel müşterilere en etkin şekilde iletilmesi gerekmektedir. Şirketin, ürünün farkında olun-
masını sağlamak için iletişime yatırım yapması, ürünün fonksiyonel özelliklerini iletmesi,
müşterilerin, rakip ürünlerle karşılaştırıldığında şirketin ürününün üstün yönleri olduğu-
na ikna etmesi ve ürünü satın alan müşterilere güven vermesi gerekmektedir.
akışlarını hız ve miktar açısından arttıracak ve şirketin gelecekteki satış düzeyindeki be-
lirsizlik olarak ifade edilen faaliyet riskini azaltacaktır. Sonuç olarak da bu süreç, şirketin
hissedarları açısından net bugünkü değerini en üst seviyeye yükselecektir.
Bir şirkette, gelecekteki nakit akışlarının bugünkü değerini aşağıdaki dört yolla arttır-
mak mümkündür:
a) Nakit akışını arttırarak
b) Nakit akışlarının hızını arttırarak
c) Nakit akışlarının devamlılığını arttırarak
d) Nakit akışının elde edilmesindeki riski (sermaye maliyeti) azaltarak
Şirketlerde oluşturulacak değere dayalı iletişim modeliyle öncelikle etkin iletişim ya-
tırım bütçesi hazırlanarak ürün veya hizmetlerin satışlarında büyüme, satış fiyatlarında
yükselme, pazardaki marka sadakati düzeyinde artış ve pazara daha hızlı nüfuz etme ger-
çekleşecektir. Satışların artması ve satış fiyatlarının yükselmesi işletmelerdeki nakit girişle-
rini hızlandıracaktır. Marka sadakatinin artması ise nakit akışlarının hızını, devamlılığını
arttırırken nakit akışının elde edilmesindeki risk (sermaye maliyeti) düzeyini azaltacaktır.
Pazara daha hızlı nüfuz etme ise nakit akışlarını miktar olarak arttıracaktır. Nihai olarak
değere dayalı iletişim modelinin kurulmasıyla oluşan soyut değerler ve işletme süreçle-
ri, şirket değerini olumlu yönde etkileyecektir. Dolayısıyla iletişim bütçesindeki finansal
fonlar ister promosyonlara isterse reklamlara harcansın, iletişim faaliyetlerinin, yaratılan
hissedar değerine odaklanılarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda dikkate
alınması gereken husus tüm iletişim harcamalarının hissedar değerini yaratmayacağı veya
arttırmayacağıdır. Eğer iletişim stratejisi başarısız bir şekilde oluşturulursa ve bu strateji
doğrultusunda iletişim modeli oluşturulursa finansal kaynaklar iletişim faaliyetlerine et-
kin olmayan bir şekilde harcanacak ve satış hedeflerine ulaşılamayacaktır. Bununla beraber
eğer işletmede süreç içerisinde büyüme gerçekleşirse büyümeyi sağlayan ilave yatırımları
karşılamak için yeteri kadar faaliyet kârı elde edilemez ise hissedar değeri de yok olacaktır.
Değere Dayalı İletişim Sürecinde dikkate alınması gereken tüketicinin satın alma kararını
etkileyen faktörler nelerdir? 4
İmalat Sektörü 2011 (%) 2012 (%) 2013 (%) Şirket Sayısı Tablo 8.4
İmalat Sektöründeki
Genel 4,5 4,6 4,8 3.506 Pazarlama, Satış ve
Dağıtım Giderlerinin
Küçük 4,2 4,6 4,8 1.627 Satışlar İçerisindeki
Orta 4,6 4,9 5,0 1.240 Payları
2.164.706 TL’yi bugünkü değerine indirgemek için bu değer, uygun iskonto faktörü
olan 0,921 ile çarpılmış ve 1.993.694 TL’lik bugünkü değer elde edilmiştir.
Tablo 5’te de görüleceği üzere beş yıllık tahmin sürecinin tamamı için nakit akışla-
rının bugünkü değeri toplamı 721.759 TL olarak hesaplanmıştır. Devam Eden Değerin
2.517.746 TL’ye ulaştığı 2020 yılının sonunda toplam faaliyetlerin değeri (Kümülatif Bu-
günkü Değer + DED) 3.239.504 TL olarak hesaplanmıştır. Örnek şirketimizin 700.000
TL’lik borcu olduğu varsayılmaktadır. Şirketimizin toplam yatırım değeri 3.239.504 TL’dir.
Bu rakamdan da borçlar (700.000 TL) düşüldükten sonra 2.539.504 TL’lik hissedar değeri
rakamına ulaşılmaktadır. Şirketin 1.000.000 adet hisse senedinin piyasada işlem gördüğü-
nü, yatırım ve borç düzeyinin öngörülen süre içerisinde değişmeyeceği varsayımı altında,
örnek şirketimizin yürütülen yeni yatırım stratejisinin hisse senedi fiyatlarını 1.18 TL’den
(1.882.353 TL – 700.000 TL / 1.000.000 Adet Hisse Senedi), 2.54 TL’ye (2.539.504 TL /
1.000.000 Adet Hisse Senedi) yükselteceğini hesaplamış oluruz. Bununla beraber hisse-
dar katma değeri ölçütü de tahminlenen süre içerisinde yeni yatırım stratejisinin başarılı
olup olmadığını gösteren bir diğer ölçüttür. Hissedar değeri, tahminlenen süre içerisin-
de tahmin edilen toplam ekonomik değeri gösterirken hissedar katma değeri, değerdeki
değişimleri göstermektedir. Değerde bir artış olması şirket yönetiminin sermaye maliye-
ti üzerinde kazanç sağlayan yatırımları gerçekleştirdiğini gösterir. Örnek şirket için beş
166 Stratejik İletişim
yıllık yatırım stratejisinin yarattığı katma değer 1.357.152 TL’dir. Değerdeki yıldan yıla
gerçekleşen bu artış, kümülatif bugünkü değer + devam eden değer toplamlarındaki yıllık
artışlar göz önüne alınarak hesaplanmaktadır.
Tablo 8.5
Örnek Şirketin Hissedar Değerinin Hesaplanması
Kümülatif
Kümülatif Kümülatif Hissedar
Nakit İskonto Bugünkü DED’in Bugünkü Hissedar
Yıl Bugünkü Bugünkü Katma
Akışı Faktörü Değer Değeri Katma
Değer Değer + DED Değeri
Değeri
Tablo 8.6’da ise gerçekleştirilmesi planlanan yeni iletişim stratejisinden elde edilecek
tahmini sonuçlar özetlenmeye çalışılmaktadır.
İlk sütunda baz yılı olan 2015 yılında ya da diğer bir ifadeyle yeni iletişim stratejisinin
uygulanmadan önceki yılda mevcut şirket değerinin ne olduğunu göstermektedir. 2015
yılında şirket 160.000 TL’lik VSNK’ye ve şirketin devam eden değerine göre hesaplan-
mış 1.882.353 TL’lik bir değere sahip olduğu görülmektedir. Kullanılan borçların piyasa
değerini bu tutardan indirirsek 1.182.353 TL’lik bir hissedar değerine ulaşılır. Yeni ileti-
8. Ünite - Değere Dayalı İletişim 167
şim stratejisi, daha hızlı büyüme ve AOSM’den daha yüksek kazançlar sağlayan yatırımlar
yapılmasına öncülük etmektedir. Çünkü söz konusu iletişim stratejisinin şirketin hisse
başına değeri 1.18 TL’den, 2.54 TL’ye, faaliyet değerini 1.882.353 TL’den, 3.239.505 TL’ye,
hissedar değerini 1.182.353 TL’den, 2.539.505 TL’ye, hissedar katma değerini ise 0 TL’den,
1.357.152 TL’ye yükselteceği hesaplanmıştır. Sonuç olarak daha yüksek hissedar katma
değeri, faaliyet değeri, hisse başı değer yaratabilecek alternatif iletişim stratejileri olmadığı
sürece, gerçekleştirilmesi planlanan iletişim stratejisi mevcut ve potansiyel hissedarlara
çekici gelecektir.
Bu konuda ayrıntılı bilgi için şu kitap incelenebilir: Doyle, Peter (2008) Değer Temelli Pazar-
lama, (Çeviri:Gülfidan Barış), MediaCat Yayınları, İstanbul.
168 Stratejik İletişim
Özet
Günümüzde şirketler açısından nihai amaç, şirketin net bu- Bir şirkette, gelecekteki nakit akışlarının bugünkü değerini;
günkü değerinin (piyasa) hissedarları (ortakları) açısından nakit akışlarının miktarını arttırarak, nakit akışlarının hızını
maksimize edilmesidir. Değer, “Bir şeyin önemini belirle- arttırarak, nakit akışlarının devamlılığını arttırarak ve nakit
meye yarayan soyut ölçü, bir şeyin değdiği karşılık veya bir akışının elde edilmesindeki riski (sermaye maliyeti) azalta-
şeyin para ile ölçülebilen karşılığı” olarak tanımlanmaktadır. rak yükseltmek mümkündür.
Değerleme ise para dışındaki iktisadi varlıkların değerinin Şirketlerde değere dayalı iletişim stratejisi geliştirmeye yöne-
para cinsinden belirlenmesi veya bir malı, fikri, hizmeti fa- lik dört aşama bulunmaktadır: Pazarın ve Markanın Analizi-
aliyet alanına göre farklı şekillerde üreten işletmenin sahip nin Yapılması, İletişim Stratejisinin Amaçlarının Belirlenme-
olduğu toplam aktiflerinin değerinin takdir ve tahmini ola- si, Mesajın Tasarlanması, İletişim Bütçesinin Hazırlanması
rak tanımlanmaktadır.
Bir şirketin değerini hesaplayabilmek için nakit akışlarının,
ağırlıklı ortalama sermaye maliyetinin ve devam eden değe-
rin tahmin edilerek hesaplanması gerekmektedir.
Değere dayalı pazarlama anlayışında, pazarlama yöneticileri-
nin nihai amacı, işletme (hissedar) değeri yaratmak ve bu de-
ğeri maksimize etmektir. Pazarlama stratejileri kapsamında
yerine getirilmek istenen faaliyetler için gerçekleştirilen har-
camaların değer yaratabilmesi için bu harcamaların gelecek-
te işletme açısından pozitif net bugünkü değere sahip nakit
akımları yaratabilen varlıklara dönüştürülmeleri gerekmek-
tedir. Bu nedenle öncelikle pazarlama faaliyetlerini yerine
getirebilmek için yapılan harcamaların geleneksel muhasebe
anlayışında olduğu gibi bir gider unsuru olarak değil bir yatı-
rım unsuru olarak kabul edilmesi gerekmektedir.
Değere dayalı pazarlama, şirket değerini yaratacak ve mak-
simize edecek soyut pazarlama varlıklarının yaratılmasına
odaklanmaktadır. Günümüzde şirket değerini yaratan ve
maksimize eden varlıkların %30’unun maddi varlıklardan,
%70’inin ise maddi olmayan (soyut) varlıklardan meydana
geldiği görülmektedir.
Yıllardır varlığını sürdüren ve kaliteden ödün vermeyen şir-
ketler, bulundukları konumu biraz da reklamlara borçludur.
Çünkü bir şirketin iyi bir ürün ya da hizmet üretmesi yet-
memekte, ürünün sunduğu değerin potansiyel müşterilere
en etkin şekilde iletilmesi gerekmektedir. Şirketin, ürünün
farkında olunmasını sağlamak için iletişime yatırım yapma-
sı, ürünün fonksiyonel özelliklerini iletmesi, müşterilerin,
rakip ürünlerle karşılaştırıldığında şirketin ürününün üstün
yönleri olduğuna ikna etmesi ve ürünü satın alan müşterilere
güven vermesi gerekmektedir.
Günümüzde şirketlerin gerçekleştirebilecekleri iletişim, çok
çeşitli şekillerde gerçekleşebilmektedir. Bunlar içerisinde en
önemlileri reklam, satış tutundurma, halkla ilişkiler, kişisel
satış ve doğrudan satıştır. Hangi şekilde gerçekleşirse gerçek-
leşsin iletişim, iki yönlü ve etkileşimli bir şekilde bir süreç
şeklinde oluşturulmalıdır.
8. Ünite - Değere Dayalı İletişim 169
Kendimizi Sınayalım
1. Günümüzde şirketler açısından temel amaç aşağıdaki- 6. Aşağıdaki gelişmelerden hangisi değere dayalı pazarla-
lerden hangisidir? manın öneminin artmasında etkili değildir?
a. Hissedarların kârının maksimum kılınması a. Yoğun rekabet
b. Şirket satışlarının maksimum kılınması b. Bilgi iletişim teknolojisindeki gelişmeler
c. Şirketin net bugünkü değerinin hissedarları açısın- c. Ulaştırma teknolojisindeki gelişmeler
dan maksimum kılınması d. Hükümetlerin piyasaların işleyişi üzerindeki kontrol
d. Şirketin pazar payının maksimum kılınması düzeylerini arttırmaları
e. Şirkette istihdamın maksimum kılınması e. Küreselleşme
2. Aşağıdakilerden hangisi şirketlerin ideolojik amaçlarına 7. Aşağıdaki ölçütlerden hangisi değere dayalı pazarlama
yönelik gerçekleştirdiği faaliyetlerden birisidir? anlayışında pazarlamanın etkinliğini ölçmede kullanılan te-
a. Büyümek mel ölçütlerden biridir?
b. Rekabet avantajı sağlamak amacıyla başka bir şirketle a. Faaliyet kâr marjı
birleşmek b. Satış düzeyi
c. Hissedarlarına daha yüksek kazanç sağlamak c. Pazar payı
d. Devlete daha fazla vergi ödemek d. Marka bilinirliği
e. Sosyal sorumluluk projeleri gerçekleştirmek e. Müşteri sadakati
3. Bir şeyin önemini belirlemeye yarayan ve o şeyin para 8. İletişimle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
ile ölçülebilen karşılığı olan soyut ölçü aşağıdakilerden a. İletişimde öncelikle aktarılmak istenen duygu, dü-
hangisidir? şünce veya bilgi bulunmalıdır.
a. Fiyat b. İletişimde duygu, düşünce veya bilginin aktarılmak is-
b. Kar tendiği bireyler veya toplumsal gruplar bulunmalıdır.
c. Gelir c. İletişimde duygu, düşünce veya bilginin aktarılmak
d. Değer istendiği birey veya gruplara ulaşmasını sağlayacak
e. Fayda iletişim araçlarına ihtiyaç vardır.
d. Bilgi teknolojilerindeki gelişmeler iletişim sürecini
4. Bir şirketin değerini belirlerken aşağıdaki değişkenler- daha karmaşık bir hâle getirmektedir.
den hangisinin tahminine gerek yoktur? e. Hangi şekilde gerçekleşirse gerçekleşsin iletişim,
a. Şirketin kuruluş yılı tek yönlü ve etkileşimli olmayan bir süreç şeklinde
b. Şirketin satış büyümesi oluşturulmalıdır.
c. Şirketin nakit akışları
d. Şirketin ağırlıklı ortalama sermaye maliyeti 9. Aşağıdakilerden hangisi değere dayalı iletişim modelin-
e. Şirketin devam eden değeri de şirketlerin iletişim faaliyetlerinde yaratmak istediği soyut
varlıklardan biri değildir?
5. Bir şirket gerçekleştirmeyi düşündüğü reklam yatırımı- a. Marka
nın finansmanı için %50 borç ve %50 özsermaye kullanacak- b. Müşteri ilişkileri
tır. Borcun vergiden sonraki şirkete maliyeti %10, özkayna- c. Hammadde
ğın maliyeti ise %15 ise şirketin ağırlıklı ortalama sermaye d. Pazar bilgisi
maliyeti yüzde kaçtır? e. Aracılarla ilişkiler
a. %13,5
b. %12,5 10. Markanın rakiplerine göre üstün yönleriyle, tüketiciye
c. % 8,5 sunduğu ekonomik değerlere yönelik ifadeler bulunan me-
d. % 5 sajlara ne ad verilir?
e. % 2 a. Akılcı mesaj
b. Duygusal mesaj
c. Samimi mesaj
d. Taraflı mesaj
e. Kişisel mesaj
170 Stratejik İletişim
Sıra Sizde 4
Değere dayalı iletişim sürecinin oluşturulması sürecinde şir-
ket yöneticilerinin dikkate almaları gereken unsurlar; Tüketi-
cinin Rolü, Tüketicinin Geçmişi ve Deneyimi ve Tüketicinin
Bilgi Kaynaklarıdır.
8. Ünite - Değere Dayalı İletişim 171
Yararlanılan Kaynaklar
Ceylan, A. (1995), İşletmelerde Finansal Yönetim. Bursa: Ekin Türk Dil Kurumu Büyük Türkçe Sözlük (2015).
Yayınevi. http://w w w.tdk.gov.tr/index.php?option=com_
Copeland, T., Koller, T., Murrin, J. (1996), Valuation Me- bts&arama=kelime&guid=TDK.
asuring and Managing The Value Of Companies. John GTS.558d4101a09293.62479474
Wiley&Sons Inc. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (2014), İmalat Sek-
Damodaran, A. (2000), Investment Valuation. New York: tör Bilançoları. http://www3.tcmb. gov.tr/sektor/2014/
John Wiley&Sons Inc. menu.php
Doyle, P. (2008), Değer Temelli Pazarlama, (Çeviri: Gülfidan Üreten, A ve Ercan, M. K. (2000), Firma Değerinin Tespiti ve
Barış). İstanbul: MediaCat Yayınları. Yönetimi. Ankara: Gazi Kitapevi.
Dünya Çapındaki 2014 Yılı Reklam Harcamaları (2014). Yazıcı, K. (1997), Özelleştirmede Değerleme Yöntemleri ve
http://bigumigu.com/haber/ulkelerin-2014 -reklam-har- Değerleme Kriterleri. (Yayımlanmamış Uzmanlık Tezi),
camalari Devlet Planlama Teşkilatı Yayın No: 2478.
Dünyanın En Büyük 10 Reklam Bütçesi (2014). http://para-
tic.com/en-buyuk-reklam-butceleri/
Emgin, Ö. ve Süngü, A. (2004), Pazarlama Kavramı İçerisin-
de Tutundurma Fonksiyonu, Mevzuat Dergisi, 7 (78).
Ercan, M. K., Öztürk, B., Demirgüneş, K. (2003), Değere
Dayalı Yönetim ve Entelektüel Sermaye. Ankara: Gazi
Kitabevi.
Higgins, R. (2004), Analysis For Financial Management,
USA:Mc Graw Hill.
Jones G. ve VanDyke, D. (1998), The Business Of Business Va-
luation, New York: McGraw-Hill.
Karadeniz, E. (2003), Otel İşletmelerinde Firma Değerlemesi
ve Önemi. (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Mersin
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Mersin.
Karan, M. (2001), Yatırım Analizi ve Portföy Yönetimi. Anka-
ra: Gazi Kitapevi.
Köse, A. (2003), Banka Değerlemesi: İndirgenmiş Nakit
Akımları Yaklaşımı, Active Dergisi, 29, ss.1-16 .
Külter, B. ve Demirgüneş, K. (2006), Değer Temelli Pazarla-
ma (Finansal Boyut ve Müşteri Boyutu), Atatürk Üniver-
sitesi İİBF Dergisi, 20 (2):327-342.
Önal, Y.B., Karadeniz, E. ve Kandır, S.Y. (2005), Devam Eden
Değerin Hesaplanması: İMKB’ye Kote Bir Turizm İşlet-
mesi Üzerinde Uygulama. Çukurova Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü Dergisi, 14(2): 369-390