Professional Documents
Culture Documents
Yönetilme şekline göre kurumsal şirket, global şirket, patron şirketi gibi şirketleri tanımlayan
terimler duymuşsunuzdur. Peki “akıllı şirket” tanımını daha önce hiç duydunuz mu?
Ülkemizde birkaç saatte bitirebilecek bir iş için altı ay boyunca toplantılar yapılan belediyede,
yedi yüz kişinin miting yaptığı bir toplumsal olay için 1100 polisin görevli olduğu emniyet
müdürlüğünde, birkaç danışmanın bir iki ay içerisinde öğretebileceği konuları anlatmak için
onlarca kişinin iki yıl süreyle işe alındığı birleşmiş milletlerde, yenilikçi olmak adına
statükocu olunan özel şirketlerde toplam 28 yıl boyunca görev yaptım. Akılla izah
edilemeyecek yüzlerce yanlış uygulamanın yapıldığını gördüm. Ve aklıma hep aynı soru
geldi: Şirketiniz ne kadar akıllı?
Benimle hemfikir olan başka insanlar var mı diye düşünerek internette yapmış olduğum
araştırmalar beni yanıltmadı. Edindiğim bilgiye tecrübelerimi de ekleyerek bu makalemde
“akıllı şirket” demenin nasıl bir şey olduğunu ele alacağım.
Ülkemiz için yeni olan akıllı şirket terimi İngilizcede çoktan smart company olarak birkaç
yıldır kullanılmaya başlandı bile. Knosys’in CEO’su John Tompson Financil Review’da
yayımlanan makalesinde “Şirketiniz ne kadar akıllı?” diye soruyor ve ekliyor: “Birçok insan
IQ’larını kendi yararlarına kullanmıyor, aynı şirketlerde olduğu gibi. Birçok şirket yöneticisi
bilgilerini paylaşma, süreçleri geliştirme, organizasyonel bilgiye erişim sağlama gibi
yeteneklerini geliştirmedikleri için kuruluş entelektüel potansiyeline ulaşamıyor” diyor.
Akıllı şirket kavramı birçok şirketin yönetimine rol model olmakta ve hatta birçok şirket
sahibi iş süreçlerine bu modeli uyarlayabilmek için danışman şirketlerle görüşür hale geldiler.
Peki ne oldu da akıllı şirket kavramına ve akıllı şirketlere ihtiyaç duyar hale geldik? Hadi
ihtiyaç duyduk, gerçekten akıllı bir şirket pratikte uygulanabilir mi? Son otuz yılda global
ölçeğe ulaşan şirketlerin şube ve işlem hacimleri arttıkça şirket yönetimindeki basit görevler,
bir adımdan diğerine geçilmesi gereken süreçler, asgari maliyetle alınması gereken kararların
analiz süreçleri şirketlerin yönetimlerini hantallaştırdı. Birkaç saatte alınması gereken kararlar
için günler hatta haftalar süren toplantılar yapılır ve sonuçta hiçbir karar alınamaz hale
gelindi.
Ülkemiz aslında akıllı şirket kavramına pek uzak değil. Konu doğrudan yukarıda izah
ettiğimiz şekilde ele alınmasa da benzer çalışmaların yapıldığını görüyoruz. Birkaç yıl önce
Boğaziçi Üniversitesi’yle Türk Sanayici ve İş İnsanları Derneği ortaklaşa “Şirketinizi akıllı
robotlar değil, akıllı süreçler kurtaracak” sloganıyla bir konferans düzenledi. Anadolubank
A.Ş. internet sitesinde yer verilen bir makalede “Şirketiniz mi daha kıvrak, akıllı telefonunuz
mu?” diye sorduğunu görüyoruz.
Şimdi akıllı şirket kavramını daha iyi açıklayabilmek için önce akıllı iş insanı kavramına
değineceğiz.
John Tompson ise konuyla ilgili gazete röportajında şöyle söylüyor: “Birçok akıllı genç
doğuştan edindikleri zekayı kullanma ve iletişime geçme yeteneklerini geliştiremedikleri için
başarısız oldular. Zekaya sahip olmak kadar onu geliştirmek ve kullanabilmek de önemlidir.
Hatta daha da önemlidir” diyor. Sanki yukarıda söylediklerimizi tasdik etmek ister gibi.
Her girişimci yeni kurduğu şirketini yasalar çerçevesinde anonim, limited, kollektif gibi
mevzuata uygun olarak şekillendirir. Diğer yandan yönetim modeli olarak geleneksel ve
akademik yoldan bulunduğu ülkenin iş dünyasının entelektüel bilgi seviyesine göre gelişmiş
yapılanma şeklini kurar. Zaman içerisinde de çalışan sayısının ve işlem hacminin artmasıyla
geliştirir. Gelişim sürecinde şirketler ilk kuruluş yapılanmasına sürekli bağlı kalırlar. İş
süreçlerinin planlanması, standartların geliştirilmesi, hiyerarşik organizasyon yapısının
büyütülmesi gibi analizlerin yapılabilmesi için endüstri mühendisleri, işletme mezunu
yöneticiler sürece dahil edilirler. Yapılan çalışmalarla şirkete kurumsal kimlik kazandırılır.
Süreç adımları belirlenip kurumsal kimlik kazandırılırken çalışan sayısı ve birimler artar,
karar alma mekanizmaları zorlaşır, olumsuz tecrübelerden etkilenen çalışanlar risk almaktan
kaçınır ve şirketin hareket kabiliyeti zamanla daralır, şirket hantallaşır. İşte akıllı şirketi
anlayabilmemiz için önce neden bir şirketin hantallaştığını anlayabilmemiz gerekir.
Diğer yandan kurumların büyümesi ve yüksek rekabet gücüyle birlikte istenilen hedeflere
ulaşmak için mümkün olduğunca az kaynak kullanmak ve maliyetleri en aza indirmek
gerekmektedir. Bu süreç tamamen akıllı olmayı gerektirir ve işin çıkmaz noktası da tam
burasıdır. Gelişim süreci şirketinizi hantallaştırırken reel iş dünyası sizden akıllı ve dinamik
olmanızı beklemektedir. Günümüzde yapay zekâ da dahil olmak üzere üretim sürecinde
kaynakları ekonomik kullandığını iddia eden şirketler sözde akıllı şirketlerdir. Makalemizde
akıllı şirket teriminden neyi kastettiğimizi tanımlayacak olursak “üretimde verimli olan ve
maliyetlerini düşürebilen, mümkün olduğunca kaynaklarını tasarruflu kullanabilen,
teknolojide hızlı gelişmeleri takip eden ve insana dayalı süreçleri maksimum kullanabilen
şirketler” diye özet bir tanım yapabiliriz.
Dünyada ve ülkemizde şirketlerin ortalama yaşları sürekli kısalıyor. Bu süre Almanya’da 18,
Fransa’da 9, ülkemizde ise beş yıla kadar indi.
Şirketlerin hızla batmasının sebebi tabii ki tek başına akıllı şirket olup olmadıkları değil. Önce
şirketler neden batar sorusunun cevabını birlikte arayalım. Yerli ve yabancı şirketlerin batma
sebepleri arasında gösterilen nedenler arasında genel olarak aşağıdaki beş sebep başta
gösteriliyor:
Doğru büyümeyi
Doğru zamanlı
sağlayamamak
Yeniliklere uyum
Hayat boyu öğrenen
sağlayamamak
Sanki akıllı iş insanı için tanımlanan kişilik özellikleri bir şirketin yönetim süreçlerine dahil
edilebilir gibi görünüyor değil mi? Şimdi bu sürecin nasıl olabileceğini inceleyelim.
Akıllı iş insanının kişilik özelliklerini sıralamakta fayda var. Psikolog Sherri Campell’in akıllı
iş insanları için ifade ettiği kişilik özellikleri: Sezgileri kuvvetli, vicdan sahibi, tecrübeli,
yaratıcı, açık fikirli, doğru zamanlı, geniş çevre ve bilgi kaynaklı, bağımsız, hayat boyu
öğrenen, hayatla barışık, kâşif, özgüvenli, hedef belirleyen, öğretici kendilerini yeniden
keşfeden.
Akıllı İş İnsanı: Sezgilerimiz birçok fikir ve duygudan beslenir. Bir diğer deyişle gelecekte
olacağını tahmin ettiğimiz bir hadiseyi tam olarak bilinç düzeyine çıkarıp kelimelerle izah
edemeseniz bile sezgileriniz bunu anlayacak ve karşı tepki verecektir.
Akıllı Şirket: Çalışanlar arasında olası riskleri konuşulur kılın. Sadece yüksek eğitim almış,
tecrübe ve bilgileriyle danışmanlık yapan yöneticilerinizi değil, aynı zamanda düşük eğitimli
insanların da hayatın akışı içerisinde sezgilerinin keskinleştiğini ve doğru tahminlerde
bulunabildiklerini aklınızda tutun. Çalışanlarınızın ön görülerini iletmeleri için mekanizmalar
geliştirin.
Vicdan Sahibi
Tecrübeli
Akıllı Şirket: Günümüz şirketleri için tecrübe denildiğinde sadece işe alacakları kişilerin
pozisyona göre tecrübeli olmalarını değerlendiriyorlar. Halbuki tecrübe başlığı altında
yapılabilecek daha onlarca aksiyon vardır. Kurumsal hafıza, yaşanmış olumsuz vakaların
şirket genelinde paylaşılması, yazılı-görsel kurum içi yayımlar yapma, konferanslar
düzenleme, makaleler paylaşma gibi.
Yaratıcı
Akıllı Şirket: Çalışanların yüksek katılımla bir araya gelerek yeni fikirler geliştirebildiği
toplantılar, çalıştaylar geliştirmelisiniz. Yöneticilerin üstünlük kurmak, neden o koltukta
oturduklarını ispatlamak istedikleri bir çalışma ortamı değil, her seviyede çalışandan yeni
fikirler çıkabileceğini değerlendiren organizasyonel yapı geliştirmelisiniz. Patronlar ve
CEO’lar yöneticilerini yaptıkları işle değerlendirdikleri kadar çalışanların fikirlerine
verdikleri değerle de değerlendirmeleri gerekir.
Doğru Zamanlı
Akıllı Şirket: Çalışanların çok azı kötü niyetlidir. Kötü niyetli çalışanları işten çıkarıp geride
kalan iyi niyetli çalışanlar için sert ve hantal mekanizmalar kurmayın. Her seviyede
çalışanınızın işini tam ve zamanında yapabilmeleri için iyi iletişim kurun ve onların önündeki
engelleri kaldırın.
Akıllı Şirket: Çalışanların şirketinizin çalışma alanındaki yenilikleri takip etmeleri için
konferans, fuar, sergi gibi aktivitelere katılmalarını teşvik edin. Katılım sonrasında edinilen
yeni bilgiyi kurum içerisinde yatayda ve dikeyde paylaşmalarını sağlayın. Kadrolarınızı İ tipi
yönetici ve çalışanlarla doldurduğunuz kadar T tipi yönetici ve çalışanlarla da
doldurmalısınız.
Bağımsız
Akıllı Şirket: Şirket sahipleri ve üst düzey yöneticiler zaman içerisinde aldıkları kararların
zamanında ve şartsız uygulanması için bir alt kademede itaatkâr yöneticileri barındırırlar. Bu
durum zaman içerisinde söyledikleri hemen kabul edilen ve sorgulanmayan bir atmosfer
yaratır. Tehlike burada başlar. Çok para kazanıyor olmanız sizi çok iyi bir yönetici yapmaz.
Makul çerçevede fikir ve kararların tartışılabilir olmasını sağlamalısınız.
Hayat Boyu Öğrenen
Hayatla Barışık
Akıllı İş İnsanı: Akıllı iş insanları hayatla barışmış, mutlu, huzur ve neşe doludurlar. Günlük
hayatta işlerini yaparken mutlu olabilecek ve neşelenecek yanları kolayca bulurlar. Zeki
insanlar başarısızlarda yetenek, krizlerde fırsat ve problemlerde çözüm görürler. Bu sayede
başarıları süreklilik arz eder.
Kâşif
Akıllı İş İnsanı: Akıllı iş insanları yeni şeyler denemekten zevk alırlar. Eğer hedefledikleri
başarıya ulaşamazlarsa bunun bir kayıp değil, bir öğrenme yolu olduğunu düşünürler. İş
hayatlarında meraklı ve maceracıdırlar
Özgüvenli
Akıllı İş İnsanı: Akıllı iş insanları kim olduklarını, hangi konularda iyi, hangilerinde eksik
olduklarının farkındadırlar. Karar vermek için başkalarının cesaretlerine ihtiyaçları yoktur.
Değişimi dışarıdan beklemezler. Değişim kendi içlerinden doğal olarak çıkar.
Hedef Belirleyen
Akıllı İş İnsanı: Akıllı iş insanları vizyon sahibi oldukları için hedef koyarlar ve hedeflerine
ulaşmak için çaba gösterirler. Üstelik bu hedefleri strateji haline getirir ve bunu da uygularlar.
Bilge
Akıllı Şirket: Çalışanlarınızın eğitimi işin lüksü değil doğal parçası olmalıdır. Ne kadar çeşitli
bilgi ne kadar çok çalışana öğretilirse çalışanlarınızın bilgelikleri ve doğal olarak şirketinizin
bilgelik ortalaması kendiliğinden artacaktır. Bu yüzden çalışanlarınıza sadece mesleki alanda
değil genel kültür, sanat, spor alanlarında da eğitimler vermelisiniz.
Sonuç olarak makalemizde akıllı bir şirketin var olup olamayacağı konusunu tartıştık.
Söylediklerimiz geçmişte yaşadığınız örneklerle örtüşmediği yanlar olabilir. Nasıl her
bilimsel makalenin bir gün yalanlanacağı ya da tamamlanacağı) bilimsel bir gerçekse, siz de
bildiklerinizin bir gün yanlış bulunacağını göz önüne alın. Akıl nasıl ki değişik fikirleri bir
araya getirip sentezleyerek zamana ayak uydurmak, gelişim ve yaratıcı fikirler geliştirmekse,
akıllı şirket de zamana ayak uyduran, sürekli gelişim sağlayan, yaratıcı ürünler geliştiren
şirketler olacaktır. Makalemizde böyle bir şirket için yapılabileceklere bazı örnekler verdik
ancak gerçek süreç bu örneklerin uygulanabilmesi, uygulanma esnasında güçlü ve zayıf
yanların tespit edilmesi, geliştirilerek tekrar denenmesinde yatmaktadır.
İşte o zaman bir gün şirketinizde akılla izah edilemeyecek dogmalara dayalı kültürün
oluşmamasını sağlayabilirsiniz.
https://hbrturkiye.com/blog/sirketiniz-ne-kadar-akilli