You are on page 1of 4

STRES

İşe Dönüş Stresi Bulaşıcıdır. İşte Kendinizi Korumak için Birkaç Yöntem

Melody Wilding

15 EKİM 2021, CUMA

Çalıştığı şirkette pazarlamadan sorumlu başkan yardımcısı olan danışanım Alana, yüzünde
sıkıntılı bir ifadeyle “Ofiste çalışmaya nasıl geri dönebileceğimi kestiremiyorum. Evden
çalışmaya tamamen uyum sağlamıştım.” Derin bir iç çekti ve devam etti, "Yine de en büyük
endişem, ekibimin hisleriyle nasıl başa çıkacağım konusunda. Herkes çok endişeli ve kaygılı.
Bu durum hem moralimi hem de beni etkilemeye başlıyor."

Koçluk yaptığım pek çok lider, Alana ile benzer endişelere sahip. Şirketler ofise dönüş
planlarını teker teker açıklarken, çalışanların endişeleri de hızla artıyor. Sağlık ve güvenlik
kaygıları düşünüldüğünde bu endişeler anlaşılabilir: Herkes maskesini takacak mı? Ortak
alanlarda virüsten nasıl korunabileceğiz? Bunlara ek olarak, yüz yüze çalışma dinamiklere
yeniden alışmanın stresi de var: “Nasıl muhabbet edildiğini unuttum” veya “Artık bana uyan
bir pantolonum olduğunu düşünmüyorum” gibi endişeleri müşterilerimden duyuyorum.

İşe yeniden dönüş kaygısı, bu durumla boğuşan çalışanı yalnızca bireysel olarak etkilemez.
Stres bulaşıcıdır, bu bulaşma duygusal bulaşma olarak bilinen psikolojik bir
etkidir. Araştırmalar, başkalarının duygularına “kapılmanın” mümkün olduğunu göstermiştir.
Başka bir deyişle, insanlar çevresinde çok zaman geçirdikleri kişilerin davranışlarını,
tavırlarını ve yüz ifadelerini bilinç dışı taklit ederler. Bu durum, iş yerindeki ekipler için de
geçerlidir. Muhtemelen daha önce bir duygusal bulaşmaya tanık olmuşsunuzdur. Örneğin,
birinin olumsuz ruh hali bir toplantının enerjisini düşürdüğünde veya pandeminin zirvesinde
arkadaşınızın panikle ihtiyacı olmayan pek çok şey almasının sizi de çılgınca alışveriş
yapmaya teşvik ettiğinde.
Ofise dönüş sürecindeki muhtemel duygusal bulaşmalardan korunmak, tüm yöneticilerin
dikkat etmesi gereken bir şeydir çünkü astlarının duygularını özümsemek yalnızca daha fazla
endişeyi körükleyecek ve kaygı döngüsünü durmadan sürdürecektir. Bunun yanında, duygusal
bulaşma bir lider olarak kişisel refahınıza da zarar verebilir. Çevrenizdekilerin ruh halleri
sizinkini kolaylıkla etkileyebilir. Bu durum, özellikle “hassas çabacılar” olarak adlandırdığım
belirli bir grup için geçerlidir. Nüfusun yaklaşık yüzde 20'sini temsil eden bu gruptan olan
liderler, beynin ayna nöronlar olarak adlandırılan empati bölümlerinde daha aktif zihinsel
devrelere sahiptir. Bu durum, onların diğer insanların duygu ve davranışlarından daha fazla
etkilenerek tepki vermelerine sebep olur.

Peki kendinizi çevrenizdekilerin ofise dönüş kaygılarına "kapılmaktan" nasıl koruyabilirsiniz?


Ekibinizin ihtiyaç ve endişelerine karşı anlayışlı olmaya devam ederken adeta duygusal bir
sünger olmaktan nasıl kaçınacağınızı aşağıda açıkladım.

Duygusal Durumunuzu Kontrol Edin.


Bir lider olarak, duygusal bulaşmaların birincil kaynağı olabilirsiniz. Kendinizi bir ruh hali
belirleyicisi olarak konumlandırın: Gücünüz ve otoriteniz nedeniyle, diğerleri her şeyden önce
sizin davranışınıza dikkat eder. Konuşmalarınızda endişeleriniz ve korkularınızdan sık sık
bahsediyorsanız, ekibiniz bunu anlayacak ve ortak bir düşük ruh hali diğerlerine "bulaşacak"
ve gittikçe "yayılacaktır". Bu nedenle, etkileşimlerinizde "yansıttığınız" duyguların farkında
olmak için gün boyunca kendinizi düzenli olarak kontrol etmeniz kritik. Bu durum, ilettiğiniz
ton ve duygular konusunda dikkatli olmanız gereken yüz yüze veya sanal fark etmeksizin tüm
etkileşimler için geçerlidir. Danışanlarıma kendilerini kontrol etmek için basit bir ruh hali
izleyici kullanmalarını öneriyorum. Bu işe yaratıcılık da katabilirsiniz. "Şu anda nasıl
hissediyorum?" gibi basit bir zihinsel check-in sorusunu düzenli olarak hatırlamak için
telefonunuzda anımsatıcı bir arka plan veya duygusal durumunuzu bilinçli olarak
değerlendirmenizi hatırlatan bir takvim bildirimi ayarlayın.

Sınırları Görselleştirin.
Bir çalışanınız, ofise geri dönme konusundaki endişelerini dile getirdiğinde endişelerini
kişisel olarak üstünüze alınabilir ve bunları bir lider olarak yetkinliğinize ilişkin bir yargı
olarak algılayabilirsiniz. Onların endişeleri sizin stresinizi tetikleyebilir. “Daha fazla mı
endişelenmeliyim? Ya onları yeterince desteklemediğimi düşünürlerse?" gibi endişelere
kapılabilirsiniz. Hassas bir çabacı iseniz, bu konuşmalardan o kadar etkilenirsiniz ki
duygularınız saatler veya günler sonra bile devam edebilir. Kendinizi başkalarının
duygularına kapılmaktan korumanın yararlı bir yolu görselleştirmedir. Mesela sizinle diğer
kişi arasında duygularının aşamayacağı ve sizi etkileyemeyeceği bir cam bölme olduğunu
hayal edin. Bir başka işe yarar görselleştirme, “kendinizi hayalinizde sıkıştırmaktır”. Elinizi
karnınızın altına koyun, ardından sanki bir ceketin fermuarını çekiyormuş gibi başınızın
üstüne kadar hayali bir çizgi çizin.

Empati Kurun, İçselleştirmeyin.


Ekibinizle birlikte kaygı temelli düşüncelere dalmayın. Şikayetçi bir dil kullanıp endişelerini
birbirlerine yaymalarına izin vermeden, çalışanlarınızın endişelerini dillendirmekten
çekinmeyecekleri bir ortam yaratın. Empatiden yararlanın. Duyguları paylaşma
anlarını karşılıklı şefkat gösterme ve duyguları onaylamaya geçiş için bir fırsat olarak görün.
Akıllarındaki sorulara çözüm odaklı yaklaşmalarını teşvik edin. İşte birkaç örnek:

 Ofise geri dönme konusunda gergin


olmanızı anlıyorum. Sizin için sorunsuz bir
geçiş sağlamanın yöntemleri hakkında
konuşalım.
 Yeni hibrit çalışma planımızın sizi
endişelendirdiğini duydum. İş yükünüzü
nasıl önceliklendireceğinizi ayarlamak için
nasıl bir planınız var?
 Devam eden belirsizlik ortamının gerginlik
yarattığını anlıyorum. Yöneticiniz olarak bu
süre boyunca size nasıl destek olabilirim?
Ortak Düzenleme Tekniğini Uygulayın.
Duygusal bulaşma tamamen kötü değildir. Olumlu duyguların da yayılabileceği
unutulmamalıdır. Ortak düzenleme adı verilen bir teknikle, insan sinir sistemlerinin sizin
lehinize göre senkronize olduğu gerçeğinden yararlanın. Ortak düzenleme, kendinizi kasten
sakinleştirmeniz veya yatıştırmanızdır. Bu teknik, birlikte olduğunuz insanları da aynı şeyi
yapmaları için teşvik eder. Endişeli bir çalışanla konuşuyorsanız, bilinçli olarak nefesinizi
yavaşlatın ve derin nefesleri alın. Daha sessiz ve yavaş konuşun. Ayrıca, omuzlarınızı serbest
bırakmak ve sırtınızı sandalyenize dayamak gibi rahat olduğunuzu gösteren bir beden dili de
işe yarayabilir. Modunuzun otomatik olarak pozitif yönde değiştiğini ve ayrıca çalışanınızın
ruh halinin de iyileştiğini fark edeceksiniz.

Yılmazlık Destekleyicisi Olun.
Psikolojik araştırmalar, bir olumsuz etkileşimi atlatabilmek için beş olumlu etkileşime
ihtiyacınız olduğunu gösteriyor. Bu sonuç, ekibinize övgü, takdir ve iltifatlar sunarak
duygusal bulaşma tablolarını değiştirebileceğiniz anlamına gelir. Örneğin, herkesin geçen
haftadan bir kazancını veya mutluluk verici anısını paylaşacağı toplantılar düzenleyin.
Çalışanlarınızla bire bir görüşmelerinize görevlerinde geliştikleri alanları yansıtacağınız bir
bölüm ekleyin. Ayrıca, şirket mesajlaşma platformunuzda ekip üyelerinin başarılı işleri için
birbirlerini takdir ettiği ve kutladığı bir "takdir" kanalı başlatabilirsiniz. Bu çabalar, daha
olumlu bir duygusal kültür yaratmaya ve bulaşmanın etkilerini dengelemeye çalışır.

Günü Geride Bırakın.


Çalışma saatleri bitiminde işle bağlantınızı kesmek, mesai saatlerinden sonra yanınızda
negatif bir ruh hali içinde olmamanızı sağlamak için çok önemlidir. İşten kişisel zamana
geçişi sembolize etmesi için düzenli bir geçiş ritüeli oluşturmanızı tavsiye ederim. Örneğin,
günlük başarılarınızı veya öğrendiklerinizi düşünerek günü değerlendirebilirsiniz. Ofise gidip
geliyorsanız, belki de kafanızı dağıtmak için işle ilgili olmayan bir podcast veya sesli kitap
dinliyorsunuzdur. Hâlâ evden çalışan müşterilerim, iş gününün sona erdiğini anlamak için
genellikle kıyafetlerini değiştirirler. Hepsinden önemlisi en iyi ve duygusal olarak en
dayanıklı liderlerin kişisel vakti daima önceliklendirdiğini unutmayın. Çalışmadıkları süreyi
“tembellik” olarak görmezler, aksine o süre içinde iş yeri performanslarına önemli yatırımlar
yaparlar.

İşe dönüş kaygısı, önümüzdeki aylarda pek çoğumuzu etkileyecek. Bu stratejileri kullanmak,
duygusal bulaşmanın sizi ve ekibinizi aşağı çekmesini önleyebilir.

Bu yazının konusu: STRES

https://hbrturkiye.com/blog/ise-donus-stresi-bulasicidir-iste-kendinizi-korumak-icin-yontemler

You might also like