You are on page 1of 4

İNSANLARI YÖNETMEK

Yöneticiler, Çalışanların Dikkatini


Dağıtmayı Bırakın
 Nir Eyal
17 OCAK 2023, SALI

Şirketlerin çalışanlarını gözetlemesi bir sır değil.

Yakın tarihli bir New York Times makalesi ABD’deki en büyük 10 şirketten sekizinin,


çalışanlarını izleme programlarıyla gözetlediğini belirtiyor. The Washington Post’a
göre çalışan izleme araçlarına duyulan küresel talep, 2019’dan 2022’ye kadar yüzde 65 arttı.

Uzaktan çalışmanın yükselişi kurumsal liderleri paranoyak hale getirdi. Yöneticiler


çalışanların her dijital hareketini izlemeleri gerektiğini düşünüyor.

Çalışan üretkenliği yazılımları genelde çalışanların kaç email gönderdiği, kaç sanal toplantıya
katıldığı ve bilgisayar klavyesinin kullanım süreleri gibi yüzeysel metrikleri ölçer. Bu
programlar bilgisayarın kullanılmadığı görevleri izlemezler. Örneğin düşünerek, okuyarak
veya kağıda yazarak geçirilen süreyi göz ardı ederler ve başarıları veya sonuçları ölçmezler.
Üretkenlik yazılımlarının liderleri bile uygulamalarının bu şekilde kullanılmasını
onaylamıyor.

Slack’in kıdemli başkan yardımcısı The Washington Post’a “Gönderilen mesajlar gibi


yüzeysel düzeyde etkinliklere dayanarak üretkenliği ölçmek, bir kişinin kurumuna sunduğu
katkıları çok sınırlı bir şekilde yansıtabilir. Bu tür gelişigüzel ölçümler çoğu zaman
verimsizdir” yorumunda bulundu.

Çalışanlar performanslarının üretkenlik programlarının kurallarıyla ölçüldüğünün farkında


olduğunda, asıl işlerinden ziyade epostalar ve mesajları önceliklendiriyor. Danışmanlık
tecrübesi olan profesör Leslie Perlow, Sleeping with Your Smartphone kitabında bunun berbat
bir “yanıt verme döngüsü”nü sürdürdüğünü yazıyor. Çalışanlar iş taleplerine uyum sağlamak
için kullandıkları teknolojiyi, günlük programlarını, çalışma biçimlerini ve hatta hayatlarını
nasıl yaşadıklarını ve aileleriyle ve arkadaşlarıyla nasıl etkileşim kurduklarını değiştiriyor.
Böylelikle zamanla ilgili artan beklentileri daha iyi karşılayabilmeyi umuyorlar.

Yöneticiler, şirketlerinin üretkenlik yazılımları kullanıp kullanmamasında söz sahibi olamasa


da yönetim stillerinin benzer bir mesaj verip vermediğini değerlendirebilirler. Kendinize
şunları sorun:

 Epostalara neredeyse hemen yanıt


verilmesini bekliyor musunuz?
 Düzenli durum güncellemeleri istiyor
musunuz? “Son epostamı okuduğunuzdan
emin olmak istedim” gibi epostalar talep
ediyor musunuz?
 Çalışanlarınızın ihtiyaçlarını gözetmeden
kendi programınıza göre güncelleme istiyor
musunuz?
 Herhangi bir gündem olmadan beyin
fırtınası toplantıları yapıyor musunuz?

Yukarıdaki sorulardan herhangi birine evet yanıtını veriyorsanız, muhtemelen çalışanlarınızı


üretken olmaya teşvik etmek yerine dikkatlerini dağıtıyorsunuz. Aşağıdaki dört strateji
yöntemlerinizi değiştirmenize ve daha odaklı bir işyeri oluşturmanıza yardımcı olabilir.

Dikkat dağıtıcı unsurlar hakkında diyalog kurun


İşyerinde dikkat dağıtıcı unsurlarla ilgili büyük bir sorun bunun konuşulamamasıdır.
Çalışanlar düşüncelerini paylaştığı için tepki almaktan korkuyorsa, en önemli dikkat
dağıtıcılar hakkında geribildirim istemeniz işe yaramayacaktır.

Çalışanların en iyi şekilde çalıştığı bir kültür oluşturmak için yöneticilerin, psikologların
deyişiyle “psikolojik güvenliği”, yani makul endişeler dile getirildiğinde ceza olmamasının
verdiği güvenlik duygusunu teşvik etmeleri gerekir. İnsanlar işyeri sorunlarını tartışmakla
ilgili güvende hissettiklerinde bunları düzeltmek için çözümler bulabilirsiniz. Çalışanlarınız
dikkat dağıtıcı unsurlar hakkında konuşamıyorsa muhtemelen tartışılmayan başka sorunlar da
vardır.

Birbirinizin programlarından haberdar olun


Birçok yönetici çalışanlarının vakitlerini nasıl geçirdiğini bilmez. İnsanlar görevleri veya
projeleri beklediğinizden daha uzun sürede bitirdiğinde işlerini iyi yapmak için
yetkinliklerinin veya motivasyonlarının eksik olmasından şüphelenebilirsiniz.

Büyük olasılıkla durum böyle değildir. Muhtemelen amaçsız toplantılar ve hiç bitmeyen ve
bazılarını sizin başlatmış olabileceğiniz eposta yağmurlarıyla çalışanların sürekli dikkatleri
dağılıyor.
Birbirinizin programından haberdar olduğunuzda çalışanların zamanlarını nasıl harcadığını
görebilirsiniz. Bu birkaç yolla yapılabilir.

Bir seçenek, çalışanlarınızdan zaman dilimlerinin kutularla ayrıldığı


programlarını paylaşmalarını istemektir. Bu programlar ne zaman epostalara ve mesajlara
cevap verdiklerini, ne zaman odaklı çalıştıklarını veya ne zaman aramalar ve toplantılar için
müsait olduklarını kapsayabilir. Böylece çalışanlarınızın günlerini nasıl planladıklarını
görebilirsiniz ve odaklı çalıştıklarında veya çalışmadıkları zamanlarda onları rahatsız
etmezsiniz veya yeniden önceliklendirme yapmalarını isteyebilirsiniz. Ayrıca siz de
programınızı çalışanlarla paylaştığınızda onlar da sizi ne zaman rahatsız edip etmeyeceklerini
bilebilirler.

Diğer bir taktik, ekibinizin her gün için mesajlar, aramalar, epostalar, toplantılar veya bire bir
güncellemelerle kesintiye uğramayacağı çalışma saatleri belirlemesidir. Bu kural
belirlendikten sonra herkes için geçerli olmalıdır.

Bu taktikleri uyguladığınızda hem mikro yönetim yapmazsınız hem de çalışanlarınızın


zamanlarını nasıl geçirdiklerini daha iyi anlayabilirsiniz.

Gündemi olmayan toplantılar yapmayın


Geçen hafta kaç toplantıya katıldığınızı düşünün. Şimdi bu toplantıların kaçının zaman kaybı
olduğunu ve bir epostayla yürütülebileceğini düşünün. Ayrıca, bu toplantıların kaçında
moderatörün bir gündem sunduğunu düşünün. Tahminime göre çok azında bir gündem
sunulmuştur.

Gündemlerin var olmasının bir nedeni vardır. Lise öğrenci grupları bile gündem kullanıyor
olsa da insanlar her nasılsa kurumsal hayata geçtiklerinde bunu unutuyor.

İnsanlar kendileri bir problemi çözmeye çaba harcamaktan kaçındıklarında bir toplantı
ayarlayabilirler. İşbirliği güçlü bir problem çözme aracı olsa da insanlar toplantıları,
düşünmek gibi zorlu bir işten kaçınmak için kullanmamalı.

Toplantılarda gündem olmasını şart koşmak dikkatlerin dağılmamasını sağlar ve toplantıyı


ayarlayacak kişinin vereceği emekle gereksiz toplantıları azaltır.

Örnek olun
Şirket kültürü su gibi aşağı yöne hareket eder. İnsanlar kendilerinden ne beklendiğini anlamak
için yöneticilerine bakar. Eğer toplantılarda sürekli telefonunuza bakıyorsanız veya gece
yarısı eposta gönderiyorsanız çalışanlarınızdan dikkatleri dağılmadan çalışmalarını talep
edemezsiniz.

Öyleyse kendiniz için odaklı çalışmaya zaman ayırın. İnsanlara ne zaman müsait olduğunuzu


bildirin ve onları odaklı çalıştıkları veya çalışmadıkları zamanlarda rahatsız etmeyin. Dikkat
dağıtmayan bir işyeri oluşturmakta en kritik adım, dikkati dağılmayan bir patrondur.

***
Liderler, çalışanlarının dikkatlerinin dağılmasında Facebook, Tiktok veya Netflix’in rol
oynadığından şüphelense de asıl neden çalışma şeklimiz. İşyerinde dikkat dağıtıcı unsurlar
hakkında diyalog kurmak, çalışanlarınızla birbirinizin programlarından haberdar olmak,
gündemsiz ve yüzeysel toplantıları kısmak ve odaklı davranarak örnek olmak, işyerinde
dikkat dağılmasının temelindeki nedenlere ulaşarak çalışanlarınızın refahlarını ve
üretkenliklerini iyileştirebilir.

Bu yazının konusu: İNSANLARI YÖNETMEK

https://hbrturkiye.com/blog/yoneticiler-calisanlarin-dikkatini-dagitmayi-birakin?
utm_source=dengage&utm_medium=email&utm_campaign=HBRB
%20230123&dn_channel=email&dn_send_id=112

You might also like