Professional Documents
Culture Documents
SAKARYA ÜNİVERSİTESİ
FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
MÜHENDİSLİK YÖNETİMİ
Hazırlayan
Yasin ÇAKIR
E215007060
KAIZEN
Kaizen, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Japonya'da kuruldu. Kaizen'in kökeni, Kalite Gurusu
Dr. W. Edwards Deming'e kadar uzanabilir, ancak Kaizen kavramını dünya çapında bir
devrim haline getirmek için popülerleştiren Masaki Imai'ydi. Kaizen, iki Japonca kelimenin
(kai+zen) birleşimidir, kelimenin tam anlamıyla “Daha İyisi İçin Değişim” anlamına gelir. İki
kavramı içeren birleşik bir kelimedir: Kai (değişim) ve Zen (daha iyisi için). Bu, İngilizce'ye
“Sürekli İyileştirme” olarak çevrilmiştir. Kaizen kelimesi, standart çalışma yönteminin
Sürekli İyileştirilmesi sürecini ifade eder. Kaizen kavramı, bir organizasyonun çalışma
alanını adım adım iyileştirme sürecini iyileştirmeye ve israfları ortadan kaldırmaya odaklanır.
İnceleme, Kaizen uygulamasının atıkların azaltılmasını/ortadan kaldırılmasını vaat ettiğini ve
süreç verimliliğini iyileştirdiğini gösteriyor.
Kaizen, temizlik ekibinden üst yönetime kadar herkesi içeren bir sistemdir. Herkes düzenli
olarak küçük iyileştirme önerileri bulmaya teşvik edilir. Kaizen, iyileştirmelerin
yapılabileceği her yerde değişiklik yapmaya dayanır.
Kaizen bir yaklaşımdır,
• İnsanlarla başlar
• İnsanların çabalarına odaklanır
• Süreçler sürekli olarak iyileştirilmektedir
• İyileştirilmiş süreçler sonuçları iyileştirecektir
• İyileştirilmiş sonuçlar müşterileri memnun edecektir [5]
İş Özellikleri Modeline (JCM) göre, bir çalışan işini bu beş boyuta göre değerlendirir.[1]
Aşağıda bu tanımlar ile birlikte ideal kaizen ortamında yer alan iş özellikleri arasındaki
benzerliklerden bahsedilecektir.
1.Beceri Çeşitliliği:
İşin, bir kişinin bir takım farklı beceri ve yeteneklerinin kullanımını içeren, işi yerine
getirirken çeşitli faaliyetler gerektirme derecesi” anlamına gelir. Bu nedenle, bireyin çeşitli
yetenek ve beceriler geliştirmesi gerekeceği sonucu çıkar. [6]
Kaizen uygulamasında her çalışan bir iş için farklı farklı görevler yerine getirerek takım
halinde çalışmaktadırlar. Çalışanlar kapsamlı bir şekilde eğitilerek çok çeşitli beceriler
kazanırlar. Geleneksel bir çalışma ortamından kaizen ortamına geçişte, çalışanlar genellikle
tek, monoton bir görevden daha geniş bir sorumluluk alanına geçerler ve kapsamlı eğitim ve
katılım yoluyla daha üst düzey beceriler kazanırlar.
2.Görev Kimliği:
3.Görev Önemi:
Görevin önemi, işin organizasyonda veya dünya genelinde olan diğer insanların yaşamları
üzerinde önemli bir etkiye sahip olma derecesi” olarak ifade edilmektedir. [6]
Kaizen sürecinde işgücüne israfsız bir işyerinin genel vizyonu telkin edilmekte, her bireyin
çalışanların, organizasyonun ve toplumun yararına olan operasyonun iyileştirilmesindeki
çabalarının önemini vurgulamakta ve bu da işin etkin bir şekilde yerine getirilmesinde
anlamlılık duygusuyla sonuçlanmaktadır.
4.Özerklik:
İşin, bireye işi planlamada ve onu yerine getirirken kullanılacak prosedürü belirlemede
özgürlük, bağımsızlık ve takdir hakkı sağlama derecesi” ile ilgilidir. [6]
Kaizen de çalışanlara, kendi işlerini tasarlama ve kendi üretimlerini kontrol etme noktasında
kendi kararlarını vermeleri için araçlar ve eğitim verilir. Böylece çalışan, sorumluluğu
denetimdekilere veya iş arkadaşlarına devretmek yerine, sonuçlar için kişisel sorumluluk
kabul eder.
5.Geri Bildirim:
Kaizen de görsel kontroller, yayınlanan performans çizelgeleri, grafikler vb. aracılığıyla, tüm
çalışanlara anında ve sürekli geri bildirim sağlanır. Çalışan tarafından neyin başarıldığının
görülmesi için hiçbir üçüncü taraf girdisi gerekli değildir.
Bu beş özelliğin tümü bir araya getirilirse, değerlendirilen veya yeniden tasarlanan işin genel
motive edici potansiyelinin göstergesi olarak tek bir rakam veya dizin elde edebileceğiz. Bu
indeks esasen bir işin çalışan veya işçinin tutum ve davranışlarını etkileme olasılığını veya
olasılığını gösterecektir.
Bu rakam veya indeks, MPS veya “motive edici potansiyel puan” olarak adlandırılır.
MPS = ( Beceri çeşitliliği + Görev kimliği + Görev önemi )/3 X Özerklik X Geri Bildirim
[6]
Bununla birlikte, yüksek motive edici potansiyele sahip olduğu düşünülen işlere değişen
tepkiler olacağı da kabul edilmektedir. Kısacası, bazı çalışanlar olumlu yanıt verebilir, ancak
aynı şekilde etkilenmeyecek olanlar da olabilir.
Yapılması gereken işi veya görevi gerçekleştirmek için gereken bilgi ve beceriler
İşinde beceri, bilgi ve yetkinliğe sahip olan bireylerin işlerine karşı daha olumlu hissetmeleri
daha olasıdır ve bu da daha iyi sonuçların alınmasının önünü açacaktır.
Buna karşılık, işi yapan kişinin işe yönelik bilgi ve becerisi yetersiz ise motivasyonu düşük
olacaktır.
Büyüme İhtiyaç Gücü (GNS), temel iş özellikleri ile psikolojik durumlar arasındaki ilişki ile
alakalıdır. İnsanların kişisel büyüme ve gelişmeye ihtiyaç duyma derecesi olarak tanımlanır.
“Büyüme ihtiyaç gücü” fazla olan bireylerin, önlerine çıkan çeşitli fırsatlara daha hevesli bir
yanıt vermeleri beklenir. Kişisel başarı için daha büyük istek duyarlar ve bunun için işi
öğrenme ve geliştirmeyi bir araç olarak göreceklerdir.
Bağlam memnuniyeti
Burada bahsettiğimiz bağlam “çalışma bağlamı” veya “iş bağlamı” dır ve bunlar genellikle iş
güvencesi, ücret veya tazminat, iş arkadaşları ve yöneticileri içerir. Bu, bireylerin içsel
yönlerden motive olabileceği anlamına gelir.
Örneğin, işleriyle orantılı bir ücret aldıklarını hissederler ise, daha iyi performans göstermek
için daha fazla motive olacaklardır. Süpervizörün gösterdiği liderlik kalitesinden
memnunlarsa, ekibin bir parçası olarak işteki performanslarını da geliştirmeleri muhtemeldir.
Özetle, bir kaizen ortamına dönüşüm, GNS dahil tüm JCM bileşenlerini yükseltebilir ve
aşağıda yer alan tabloda önerilen modelde gösterildiği gibi çalışan motivasyonunda olumlu
bir değişiklikle sonuçlanabilir. [3]
Anket, kaizen uygulamasından önce ve sonra JCM değişkenlerini karşılaştırmak için belirli
zaman dilimlerinde gruplandırılmıştır. Sonuçlar aşağıdaki tabloda yer almaktadır.[3]
Yapılan anket sonuçlarında hem IM hem de MPS'de gözlenen artışlar, IM ve MPS arasında
bulunan pozitif ilişki ile bağlantılı olarak Hipotez 2'yi destekleyerek, bir kaizen ortamında
çalışanların işlerini daha zorlayıcı olarak algıladıklarını ve böylece organizasyonun üretim
hedeflerine ulaşmak için çalışma isteklerini artırdığını ortaya koymuştur.[3]
Araştırmacı, Kombolcha Textile Share şirketinin yapısına göre, araştırma örneğini dört iş
kategorisine (üretim, Bakım, Destek ve Yönetim) ayırmıştır. Araştırma örneği için üretim
kategorisinden üretim vardiya amirleri, ustabaşılar, operatörler, yardımcı operatörler ve
temizlikçiler seçilmişlerdir. Bakım kategorisinden formen, kıdemli mekanikçi, yardımcı
mekanikçi, Teknik yardımcılar, Destekleyici kategoriden katipler, muhasebeciler,
gardiyanlar, temizlikçiler, eğitmenler, mağaza bekçisi vb. Yönetim kategorisinden ise,
sorumlu bölüm ve departman yöneticileri seçilmiştir.
KAYNAKÇA
[1] Stadnicka, D., & Sakano, K. (2017). Employees motivation and openness for continuous
improvement: comparative study in Polish and Japanese companies. Management and
Production Engineering Review, 8.
[2] hSB, D. P. (2018). EFFECT OF KAIZEN IMPLEMENTATION FOR EMPLOYEES
SATISFACTION IN MANUFACTURING ORGANIZATIONS (A CASE STUDY OF
KOMBOLCHA TEXTILE SHARE COMPANY).
[3] Cheser, R. N. (1998). The effect of Japanese Kaizen on employee motivation in US
manufacturing. The international journal of organizational analysis.
[4] Shimada, G., & Sonobe, T. (2018). Impacts of Kaizen Management on Workers:
Evidence from Central America and the Caribbean Region (No. 173). JICA Research
Institute.
[5] Jain, A. O., Lad, A. B., & Tandel, D. R. (2015). The Kaizen Philosophy for Industries A
Review Paper.
[6] https://www.cleverism.com/job-characteristics-model/