You are on page 1of 14

Rüyalar ve terapi

Psikoterapilerde Rüyalara
Yeni Bir Yaklaşım:
Fenomenolojik Rüya Benliği Modeli*
Hayrettin Kara*
hayrettinkara@gmail.com

Gökhan Özcan*
gokhan_0288@hotmail.com

Özet FRBM’nin dört aşaması mevcuttur. İlk aşamada rüya


benliğinin yaşantısı, ikinci aşamada uyanıklık benliğinin
ster geleneksel isterse modern anlamda olsun psikoloji yaşantısı incelenmekte; üçüncü aşamada rüya ve uyanıklık

İ ve psikoterapi uğraşlarının içinde rüyaların özel bir yeri


olagelmiştir. İzlerine ilk olarak Mezopotamya’da
rastladığımız, psikanalizin de kendisine yaslandığı model
benliklerinin karşılaştırılması yapılmakta; dördüncü aşa-
mada ise rüya ile ilgili çağrışımlar rüya benliğinin feno-
menolojisi zemininde kalarak incelenmektedir.
olan Geleneksel Yorumlayıcı Rüya Yaklaşımı, rüyadaki
sembollerin yorumlanması ve gizil anlama ulaşma ilkesine Kendi psikoterapi pratiğimiz
dayanır. Oysa bu yorumlamalarla yapılan şey danışanın bizi zamanla şu gerçeği
fenomenal öznel gerçekliğinden uzaklaşmaktır. Kendi görmeye zorlamıştır: Rüyalar da
psikoterapi pratiğimiz bizi zamanla şu gerçeği görmeye uyanıklık yaşantısı gibi bir
zorlamıştır: Rüyalar da uyanıklık yaşantısı gibi bir
yaşantıdır ve bu yaşantının
yaşantıdır ve bu yaşantının merkezinde de uyanıklıkta
olduğu gibi fenomenal bir benlik bulunmaktadır. Rüya merkezinde de uyanıklıkta
benliğini merkeze alarak yaptığımız rüya çalışmalarını olduğu gibi fenomenal bir
modelledik ve bu modeli Fenomenolojik Rüya Benliği benlik bulunmaktadır.
Modeli (FRBM) olarak adlandırdık. FRBM, benlik merkezli
bir bakışı önermekte ve kuramsal altyapısını derin Anahtar Kelime
pratiğinden almaktadır. Bu pratik, FRBM’yi fenomenolojik
görüşe yaklaştırmakta, ilkesel olarak bilinçdışını değil, Fenomenolojik rüya benliği modeli, rüya çalışması,
rüya benliğinin bilinçliliğini esas almaktadır. FRBM’nin psikoterapi, benlik

* Kara, H. Ve Özcan, G. (2019). A new approach to dreams in psychotheraphy: phenonomenological dream self-model. Sleep and
Hypnosis: A Journal of Clinical Neuroscience and Psychopathology, 21(3), 242-253.
* Psikiyatrist, Prof.
* Uzman Psikolog

2
Hayrettin Kara - Gökhan Özcan

Giriş GYRY’nin bu temel kabulleri modern psikolojideki rüya


kuramlarında da büyük ölçüde süregelmiştir. Modern
William James’e (1983) göre psikoloji mental yaşamın psikoloji 19. yüzyıl sonlarında felsefeden bağımsızlaşarak
ve onun fenomenlerinin bilimidir. Konusu mental yaşam bir doğa bilimi olma çabası içinde şekillenmiştir. Modern
olan psikolojinin geleneksel anlamdaki tarihi, insanlığın psikoloji şemsiyesi altında çok farklı okullar olmakla
tarihi kadar eskidir. Modern anlamda ise psikolojinin yüz beraber başlangıçtan günümüze etkin biçimde süregelen iki
otuz yıllık bir geçmişi vardır. Ebbinghaus’un (2009) söyle- okul vardır: davranışçılık ve psikanaliz (Hergenhahn ve
diği gibi, “psikoloji uzun bir geçmişe ama kısa bir tarihe Henley, 2009).
sahiptir.” Psikoterapiler için de benzer şeyler söyleyebilir- Davranışçılık, gözlenebilir bir fenomen olmadıklarını
iz. İnsanın mental yaşamındaki sorunları gidermeye yöne- söyleyerek, rüyaları psikolojinin kapsamı dışında
lik her türlü sözel ve davranışsal çabayı çok genel anlam- görmüştür. Buna karşın psikanaliz ise bir rüya bilimi olarak
da terapötik bir girişim olarak kabul edebiliriz. Bu açıdan doğmuştur. Psikanalizin kurucusu Sigmund Freud hem
psikoterapinin tarihi de ilk insanlar arası ilişkinin tarihi insanın zihinsel yapısının bir açıklaması hem de psikote-
kadar eskidir. Bugün psikoterapi derken kastettiğimiz rapötik bir teknik olarak psikanalizi rüya yaklaşımına
modern psikoterapilerin ise yüz yirmi yıla yakın bir dayandırır (Brenner, 1998). Bundan sonra GYRY’nin temel
geçmişi vardır (Schultz ve Schultz, 2016). kabullerini biçimsel açıdan PRK olarak adlandıracağımız
İster geleneksel isterse modern anlamda olsun Psikanalitik Rüya Kuramı’nda da süregittiğini görmek
psikoloji ve psikoterapi uğraşlarının içinde rüyaların özel ilginçtir. PRK’da GYRY gibi rüyaların kişisel bilincin dışından
bir yeri olagelmiştir. Bizim bugün rüyaların kökenine, kaynaklandığını, rüyaların gizli örtük bir anlamı olduğunu,
anlamına, işlevine dair sorduğumuz soruların benzerlerini bu gizli anlamın sembollerle örtüldüğünü ve bu gizli anlama
binlerce yıl önce yaşamış atalarımız da kendilerine soru- ulaşmak için sembollerin yorumlanması gerektiğini söyler.
yorlardı. Bu açıdan Eski Mısır’dan Uzak Asya’ya, Antik Bununla birlikte PRK, bilinçdışının yapısı, rüyanın gizli
Yunanistan’dan İslam dünyasına tüm kültürlerde rüyalar- anlamının içeriği ve bu anlama ulaşmanın teknikleri konu-
la yoğun biçimde ilgilenildiğini bilmekteyiz (Bulkeley, sunda tümüyle özgün şeyler söyler. PRK’ya göre rüyalar
2001). Örneğin insanlığın ilk yazılı metinlerinden olan bilinçdışı dürtülerden kaynaklanır. Ama bilinçdışı dürtüler
Gılgamış Destanı şaşırtıcı düzeyde rüya anlatısı ve rüya uykuda basitçe yeniden üretilmezler. Bu uyaranlar bir dizi
yorumu içerir. Bu anlatılardan o dönemde yaşamış insan- işlemden geçirilerek değiştirilir ve tanınmayacak hale
ların rüyaların kökenine ve anlamına dair neler getirilirler. Freud varsaydığı bu sürece “rüya işlemi” der.
düşündüğünü görebiliriz (Gılgamış destanı, 2007). Yine bu Dolayısıyla rüyada ortaya çıkan nesne ve olaylar kendileri
anlatılarda psikoterapötik anlamda rüyaların kişinin değil bir başka şeyin yerine geçenleridir. PRK rüyayı
kendisini, olayları ve geleceği algılayışında nedenli bildiğimiz rüyayı, görünen (manifest) rüya diye adlandırır.
belirleyici olduğunu görebiliriz. İlk izlerini M.Ö. 4000’li Bu manifest rüya önemsizdir; zira o aslında o gizlenmeye
yılların Mezopotamya’sında gördüğümüz ve tarih boyun- çalışılan bir bilginin (gizli düş düşünceleri) örtüsünden
ca bütün kültürlerde etkili olmuş Geleneksel Yorumlayıcı başka bir şey değildir. PRK’ya göre bu gizli rüya düşüncele-
Rüya Yaklaşımı’nı bu makalede GYRY olarak adlandıra- rine ancak rüya işlemini geriye doğru işleterek ulaşılabilir.
cağız. GYRY’nin rüyanın kökeni ve yapısına dair üç temel Rüya işlemini geriye doğru işletme sürecine de rüya yorumu
kabulü vardır: Birinci kabul, rüyaların kişisel bilincin ismi verilmektedir (Freud, 2010). Modern psikolojide
dışından kaynaklandığını söyler. İkinci kabule göre Freud’dan sonra ikinci büyük rüya kuramcısı Jung’dur. Jung
rüyaların görünenin ötesinde gizli bir anlamı vardır ve bu rüyaların anlamsal içeriği ve bu anlama ulaşmak için
anlam sembollerle örtülmüştür. Üçüncü kabul ise rüyanın kullanılan teknikler konusunda Freud’dan ayrılsa da o da
örtük anlamına ulaşmak için rüyadaki sembollerin yorum- Freud gibi GYRY’nin biçimsel kabullerini sürdürür (Bennet,
lanması gerektiğidir. 2006).

3
Rüya ve Terapi Dergisi

Şimdi GYRY’nin temel varsayımlarını ve bu varsayım- Gılgamış’ın rüyasındaki boğanın arketipsel canavar
ların psikanalitik rüya kuramındaki karşılıklarını Gılgamış imgesinin karşılığı olduğunu söyleyecektir.
Destanı’ndaki kısa bir rüya üzerinden gösterebiliriz. Bu kabuller modern psikoterapilerdeki rüya çalışma-
“(…) Sonra da uyumak üzere her ikisi de yere uzandı. larının yönünü büyük ölçüde belirlemiştir. Bu kabuller
Gılgamış bir rüya gördü ve Enkidu’yu uyandırarak dikkat çekicidir zira terapiste kuramsal inanışları doğrul-
anlattı: tusunda her rüyayı istediği biçimde yorumlayabilme
‘(…) Öyle bir rüya gördüm ki imkanı sunar. Oysa bu yorumlamalarla yapılan şey
Kabus gibi korkunç olaylar gördüm. danışanın fenomenal öznel gerçekliğinden uzaklaşmaktır.
Dağlarda yabani bir boğa tutmuşum. Bu kabuller modern psikolojideki rüya yaklaşımlarının
Gökyüzü görünmez olana kadar, tümüyle spekülatif, gizemli, çelişik bir yapıya bürünmes-
Etrafı toza dumana buladı ve bağırdı. ine neden olmuştur. Bu da özellikle genç terapistlerin
Gücüm kalmadı, ağzım açık kaldı. psikoterapilerde rüyalarla çalışmaktan kaçınmalarına yol
Dizimin üstüne düşmüşüm açmaktadır (Yalom, 2002). Zamanla bu kabullerin
Birisi kırbasındaki suyla beni serinletti, ayılttı.’ oluşturduğu sorunlar bir ölçüde fark edilmeye başlanmış
Enkidu dinledikten sonra arkadaşının rüyasını ve çağdaş psikoterapistler bu sorunları aşmaya yönelik
yorumladı: yeni yaklaşımlar önermişlerdir (Fosshage, 2007;
‘Dostum gördüğün rüya güzeldir. Hartmann, 2010; Hill ve Rochlen, 2004). Çok farklı
Kendisine doğru yol aldığımız çıkışları olmakla birlikte bu yeni yaklaşımların ortak
Bir yabani boğa değildir özelliği rüyanın fenomenolojik yapısına daha çok odak-
Gördüğün yabani boğa koruyucu Şamaş’tır.’” lanmalarıdır ki bu olumlu bir gelişmedir. Bununla birlikte
(Gılgamış destanı, 2007) bu yaklaşımlarda rüyalar hala bir ölçüde bilinçdışı kavramı
üzerinden açıklanmaya çalışılmaktadır.
Enkidu arkadaşının rüyasına GYRY’nin temel kabulleri Kendi psikoterapi pratiğimiz bizi zamanla şu gerçeği
doğrultusunda yorumlar. Modern psikolojinin iki büyük görmeye zorlamıştır: Rüyalar da uyanıklık yaşantısı gibi
rüya kuramcısı Freud ve Jung’un Gılgamış’ın rüyasına bir yaşantıdır ve bu yaşantının merkezinde de uyanıklıkta
yaklaşma yöntemi Enkidu’nun yönteminden farklı olma- olduğu gibi fenomenal bir benlik bulunmaktadır (Kara ve
yacaktır. Hem Freud hem de Jung tıpkı Enkidu gibi kendi- Selvi, 2017). Bu görü, bizim rüyalara ilişkin hem kuramsal
lerine aynı soruyu soracaklardı: “Rüyadaki bu boğa neyi yaklaşımımızın hem de pratiğimizin radikal biçimde
sembolize etmektedir?” Sorunun aynı olduğunun fark değişmesine yol açmıştır. Deneyimlerimizden ortaya
edilmesi önemlidir. Zira sorunun biçimi, hem yöntemin çıkan görü ve farkındalıkları adlandırmak ve yapılandır-
hem de yöntemin dayandığı bilinç-benlik görüşünün ne mak istediğimizde fenomenolojik felsefenin bizim tecrü-
olduğunu göstermektedir. belerimizle çok fazla örtüştüğünü gördük. Bizler öncelikle
Bu üç yorumcu, yorumlarında temelde aynı kabule, fenomenolojik düşünce geleneğini inceleyip bu düşünceyi
yani “rüyaların bilinç ötesi bir gerçekliğin sembolik rüya çalışmalarına aktarmaya çalışmadık. Bilakis dene-
anlatımı olduğu” kabulüne dayanırlar. Fark, bu sembollere yimlerimizde ortaya çıkan farkındalıkları bir bağlama
atfettikleri anlamda ortaya çıkar. Örneğin Freud’un tüm yerleştirmek istediğimizde fenomenolojik düşünce ile
rüya görüngülerini bilinçdışı cinsel dürtülerin sembolik buluştuk. Rüya benliğini merkeze alarak yaptığımız rüya
çarpıtmaları olarak düşündüğünü biliyoruz (Freud, 1998). çalışmalarını modelledik ve bu modeli Fenomenolojik
Dolayısıyla Gılgamış’ın rüyasında azgın bir boğayı Rüya Benliği Modeli (FRBM) olarak adlandırdık. Şimdi bu
tutmasını Enkidu’ya ilişkin cinsel arzularının bir anlatımı modelin merkezindeki rüya benliği ile neyi kastettiğimizi
olduğunu söylemesi hiç şaşırtıcı olmaz. Jung ise aynı paylaşmak istiyoruz.
yorumlayıcı yaklaşımı izlemekle beraber Gılgamış’ın

4
Hayrettin Kara - Gökhan Özcan

Yaşantı, Benlik ve Rüya Benliği Yaşantı, Benlik ve Rüya Benliği

Gündelik olağan yaşantımızın içinde deneyimlerimizin Gündelik olağan yaşantımızın içinde deneyimlerimizin
kendi deneyimlerimiz olduğu konusunda hiçbirimiz şüp- kendi deneyimlerimiz olduğu konusunda hiçbirimiz şüph-
heye düşmeyiz. Uyanıklık yaşantılarımızda kendilik bilinci eye düşmeyiz. Uyanıklık yaşantılarımızda kendilik bilinci
içinde kendimizizdir. Uyanıklık yaşantılarımızın bu içinde kendimizizdir. Uyanıklık yaşantılarımızın bu
apaçıklığına karşın rüyalar konusunda kafamız karışıktır. apaçıklığına karşın rüyalar konusunda kafamız karışıktır.
Rüyalar ilk elde bize uyanıklık yaşantılarımızdan tümüyle Rüyalar ilk elde bize uyanıklık yaşantılarımızdan tümüyle
farklı, açık olmayan ya da gizemli fenomenler gibi farklı, açık olmayan ya da gizemli fenomenler gibi
görünür. Hem geleneksel hem de modern düşüncenin görünür. Hem geleneksel hem de modern düşüncenin
rüyaların bilinçdışı kökenli olduğunu söylemeleri, bir rüyaların bilinçdışı kökenli olduğunu söylemeleri, bir
tanımlama yaparak bu kafa karışıklığını azaltma girişimi tanımlama yaparak bu kafa karışıklığını azaltma girişimi
gibi görülebilir. Ama bu, gerçekte karışıklığı azaltmaz ve gibi görülebilir. Ama bu, gerçekte karışıklığı azaltmaz ve
rüyaların fenomenal gerçeğinden uzaklaşmamıza yol rüyaların fenomenal gerçeğinden uzaklaşmamıza yol
açar. Çünkü bilinçdışı atfı rüyaların kendimize ait açar. Çünkü bilinçdışı atfı rüyaların kendimize ait
olmadığını ya da rüyalarda kendimiz olmadığımızı ima olmadığını ya da rüyalarda kendimiz olmadığımızı ima
eder. O zaman rüyaları bir mahzene kapatılmış imgeler eder. O zaman rüyaları bir mahzene kapatılmış imgeler
yığını ya da bir yansımalar demeti gibi görme eğilimi yığını ya da bir yansımalar demeti gibi görme eğilimi
içinde oluruz. Bize göre modern psikolojinin en önemli içinde oluruz. Bize göre modern psikolojinin en önemli
yanılgılarından biri rüyaların bilinçdışı kavramı olmaksızın yanılgılarından biri rüyaların bilinçdışı kavramı olmaksızın
açıklanamayacağı düşüncesidir. Jung’un (2014) bilinçdışı açıklanamayacağı düşüncesidir. Jung’un (2014) bilinçdışı
olmaksızın rüyaların ancak bir “ludus natura’’ olacağını olmaksızın rüyaların ancak bir “ludus natura’’ olacağını
söylemesi bu yanılgının tipik bir örneğidir. Oysa rüyalar da söylemesi bu yanılgının tipik bir örneğidir. Oysa rüyalar da
uyanıklık yaşantıları gibi kendi deneyimlerimizdir. uyanıklık yaşantıları gibi kendi deneyimlerimizdir.
Uyanıklık yaşantılarının içinde kendimiz olduğumuz gibi Uyanıklık yaşantılarının içinde kendimiz olduğumuz gibi
rüya yaşantılarının içinde de kendimizizdir. Rüyaların da rüya yaşantılarının içinde de kendimizizdir. Rüyaların da
bir yaşantı olduğunu anlamanın yolu rüyalarda da bir bir yaşantı olduğunu anlamanın yolu rüyalarda da bir
benliğin olduğunu görebilmekten geçer. benliğin olduğunu görebilmekten geçer.
Daha önceki bir makalemizde, uyanıklık yaşantısında- Daha önceki bir makalemizde, uyanıklık yaşantısında-
ki benliğin temel fenomenal niteliklerini şöyle belirlemiş- ki benliğin temel fenomenal niteliklerini şöyle belirlemiş-
tik: bir anda olmak, bir yerde olmak, yönelmişlik içinde tik: bir anda olmak, bir yerde olmak, yönelmişlik içinde
olmak, algılık içinde olmak, hissedişlik içinde olmak (Kara olmak, algılık içinde olmak, hissedişlik içinde olmak (Kara
ve Selvi, 2017). O zaman cevabını aramamız gereken soru, ve Selvi, 2017). O zaman cevabını aramamız gereken soru,
rüyalarda da bir benliğin olup olmadığı, eğer varsa bu rüyalarda da bir benliğin olup olmadığı, eğer varsa bu
benliğin temel fenomenolojik niteliklerinin uyanıklıktaki benliğin temel fenomenolojik niteliklerinin uyanıklıktaki
benliğe benzeyip benzemediğidir. Rüyalar üzerine benliğe benzeyip benzemediğidir. Rüyalar üzerine
yapılacak fenomenolojik bir çalışma bize rüyalarda da yapılacak fenomenolojik bir çalışma bize rüyalarda da
uyanıklıkta olduğu gibi bilinç üzerinden erişilebilir bir uyanıklıkta olduğu gibi bilinç üzerinden erişilebilir bir
benlik olduğunu gösterecektir. Bu rüya benliği uyanıklık benlik olduğunu gösterecektir. Bu rüya benliği uyanıklık
benliği gibi bir andadır, bir yerdedir, bir algılılık, hissedişlik benliği gibi bir andadır, bir yerdedir, bir algılılık, hissedişlik
içindedir. Bu rüya benliği yine uyanıklık benliği gibi her içindedir. Bu rüya benliği yine uyanıklık benliği gibi her
zaman bir nesneye yönelmişlik içindedir. Rüyalara bu zaman bir nesneye yönelmişlik içindedir. Rüyalara bu

5
Rüya ve Terapi Dergisi

fenomenal benlik üzerinden yaklaşmak bilincin ve öznel- selliği epoché (ayraç içine alma) ismindeki bir yöntemle
liğin daha iyi anlaşılmasına önemli katkılar sağlayabilir. ele alınmaktadır. Epoché, araştırmacının dogmatik, teorik
Bizim için daha da önemli olan, rüyaları fenomenal benlik tüm varsayımlarını askıya almasını ve etkisiz kılmasını,
üzerinden kavramak psikoterapide rüyalarla daha etkin, ardından deneyime ilişkin ifadeleri olduğu gibi ele
daha kolay daha anlaşılır biçimde çalışılabilmesini almasını mümkün kılmaya dönük bir çabadır (Gallagher ve
mümkün kılar. Zahavi, 2008; Spinelli, 2005; Zahavi, 2003). Amaç,
Eğer rüyalar bir benliğin yaşantıları ise, yaşantıyı araştırmacıyı dogmatizmden kurtarmak ve deneyimin
anlamanın en güvenilir yolu yaşantıyı ne ise o olarak bilişsel, anlam kazandırıcı yönüyle ilgili farkındalığı
betimlemektir. Bizim açımızdan fenomenolojinin önemi sağlamaktır (Creswell, 2013; Moustakas, 1994).
yaşantıyı betimlemenin bir yöntemini vermesidir. Bu Fenomenoloji bir felsefi disiplin olarak doğmuş, daha
bağlamda şimdi fenomenolojik düşünce ve fenomenolojik sonra psikolojinin deneysel ve terapötik alanlarını
düşüncenin psikolojideki karşılıklarını özetlemek etkilemiştir. Fenomenoloji, fenomenolojik psikoloji ve
istiyoruz. Husserl’in görüşleri ile tutarlı bir şekilde insan deneyim-
lerinin psikolojik yönünü açığa çıkartmayı hedefleyen
Fenomenoloji, Fenomenolojik Psikoloji/Psikoterapi ve nitel bir araştırma türü haline gelmiştir (Giorgi, 1997).
Fenomenolojik Rüya Çalışmaları Fenomenoloji, psikoloji içerisindeki kullanımında
betimsel (descriptive) ve yorumsayıcı (hermeneutic)
Fenomenoloji, betimleyici bir psikolog olan F. metodoloji olarak iki kategoride değerlendirilmektedir.
Brentano’nun öğrencisi Husserl tarafından başlatılan bir Betimsel metodoloji Husserl geleneğini, yorumsayıcı
düşünce geleneğidir. Fenomenoloji, deneyimlerimizin metodoloji ise Heidegger geleneğini takip etmektedir
ötesine giden araştırma türlerine karşıt olarak, doğrudan (Finley, 2011). Betimsel tür ile yorumsayıcı tür arasındaki
deneyimlerimize verileni (fenomeni) betimlemeyi ve önemli bazı temel farklar şunlardır: Betimsel tür kendis-
“şeylerin kendisine geri dönmeyi’’ amaçlayan bir araştır- ine sunulan verinin ötesine gitmez. Betimsel araştırmacı,
ma türüdür (Husserl, 2010). yorumsayıcı bir araştırmacının tespit ettiği aynı belirsiz-
Her ne kadar fenomenoloji geleneği, kendi içerisinde likleri görebilmektedir ancak veriyi açıklığa kavuşturmak
alt metodolojilere ayrılsa da türü fark etmeksizin bir için veriden elde etmediği bir yorumu veriye eklemez.
fenomenolojik çalışmanın olmazsa olmaz bazı ön kabul- Yorumsayıcı bir açıklama genellikle tam bir yorum için
leri bulunmaktadır. Fenomenolojik bir çalışma en temelde çabalar, betimsel bir açıklama ise noksan olabilir (Giorgi,
insan deneyimini başlı başına bir konu olarak ele alır; 2009).
yorumlama ve nedensellikten ziyade açıklama ve ilişkilere Fenomenolojinin psikoterapi kuram ve pratiğine
odaklanır; deneyimin içerisinde anlamın açığa çıkma entegrasyonunda varoluşçu felsefe/psikoterapi akımı
biçimi ile ilgilenir; varsayım ve teorik spekülasyonları değil oldukça etkili olmuştur. Danimarkalı filozof Kierkegaard,
fenomeni, özne-nesne ayrımını değil öznenin bilinçliliğini Heidegger ve Husserl’i etkilemiş, Alman filozof Heideg-
ve yönelimselliğini esas alır (Langridge, 2007). ger, Husserl’in fenomenolojisini kendine has tarzıyla
Her felsefi ya da psikolojik teorinin olduğu gibi feno- geliştirmiş, İsviçreli bir psikiyatrist olan Ludwig
menolojinin de bazı temel ilke ve yöntemleri vardır. İlk Binswanger ve Boss ise Heidegger'in fenomenolojisini,
olarak yönelimsellik kavramının fenomenolojinin psikolojinin varoluşsal-fenomenolojik paradigması haline
göbeğinde yer aldığını söylemek yanlış olmayacaktır. getirerek psikoterapiye aktarmıştır (Hanscomb, 2006;
Fenomenolojik bir çalışmada iç-dış ayrımı önemsenmez; Lubisi, 2002; Young, 2010).
özne daha ziyade dünya ile sarmaş dolaş olarak kabul Fenomenolojik psikoterapinin kendine özgü yönü, bir
edilirken, öznenin bir fikre, nesneye, kişiye bilinçliliği ile deneyim üzerine çalışırken ön kabulleri ve teorileri
yönelişi dikkate alınır (Lyotard, 2007). Bir kişinin yönelim- (psikanalizdeki bilinçdışı kabulü gibi) dışarıda tutarak

6
Hayrettin Kara - Gökhan Özcan

bireylerin yaşamlarını nasıl algıladıklarını betimleyerek bile görmek mümkündür. Örneğin C. G. Jung’un bilinçdışı
açığa çıkartması ve bilince getirmesidir. Yine de klinik kavramına sıkı sıkıya bağlı kalmasına karşın, kuramında
psikoloji ve psikoterapide saf bir Husserlci fenomenoloji zaman içerisinde rüyanın görünür içeriğinin önemine
kullanılması zordur çünkü klinisyenlerin her zaman diğer yaptığı vurgu ve serbest çağrışım yerine amplifikasyon
insanlarla ilişki kurmak ve etkileşimde bulunmak zorunda yöntemini kullanması fenomenolojiye doğru bir devinim-
olmaları fenomenolojik psikoterapinin varoluşçu dir. Daha sonraki psikanalitik kökenli terapistlerin rüyanın
psikoterapiden tam olarak ayırt edilmesini güçleştirmek- görünür içeriğinde kalma ve rüyadaki benlik durumlarını
tedir (Moreira, 2001; Owen, 2006). inceleme çabaları da onları giderek fenomenolojik bakışa
Fenomenolojik psikoterapi, felsefe disiplini olan yaklaştırmıştır. Fritz Perls, Miriam Polster gibi Gestalt
fenomenolojinin teorik altyapısından ilham almaktadır. terapistlerinin rüyada görülen fenomenleri önemsemeleri,
İlk olarak, fenomenolojik psikoterapide danışanın her bir fenomenin rüya görenin kişiliğinin bir parçası
yönelimselliği oldukça önemlidir. Yönelimsellik, danışanın olduğunu ve bu parçaların entegre olmaları gerektiğini
bilinç akışı halindeyken sabit kalan yaşantılayan düşünmeleri de yine fenomenolojik bakışa doğru bir
benliğindeki nesnelere yönelik niyetliliğidir. Yaşantı, devinimdir (Hill ve Knox, 2010). Bütün bu gelişmeler bir
yönelimselliğin özünde yer alır. Yaşantı temelde bir yana pikoterapide fenomenolojik rüya çalışmalarının
hissediştir; fakat bu sadece duygulanım demek değildir. öncüsü olarak İsviçreli psikiyatrist Medard Boss’u kabul
Hissediş, danışanın algılıyor olduğunu, düşünüyor edebiliriz. Boss, Jung’un rüyalara getirdiği arketipal
olduğunu da hissetmesi anlamına gelmekte, günlük yorumları reddetmiş, aktüel uyanık yaşamı önemsemiş ve
kullanımın ötesinde daha sofistike bir hale göndermede intrapsişik değil, etkileşimsel bir çalışma önermiştir
bulunmaktadır (Kara, 2017). (Gendlin, 1977; Montenegro, 2015). Stern ve Craig,
İkinci olarak psikoterapide sürecin motoru betimle- fenomenolojik rüya görüşünü varoluşçu-fenomenolojik
medir. Anlam, bu betimlemenin sonucunda ortaya çıkar bir eksende zenginleştirmeye devam etmiştir (Craig ve
ve bu da yeni anlam ve anlayışların gelişmesine vesile Walsh, 1993).
olur. Üçüncü olarak, psikoterapide fenomenolojik
indirgeme, psikoterapistin danışan ile kurduğu ilişkide, Fenomenolojik Rüya Benliği Modeli
kendi deneyimlerini, varsayımlarını, psikopatoloji ve
teorik birikimini ayraç içine alması ve danışanın dünya ile FRBM dört aşamalı bir modeldir. Bu model doğrul-
kurduğu ilişkinin bilinç düzeyinde bazı temalarını açığa tusunda rüya çalışmasının ilk aşamasında rüya benliğinin
çıkartması gerektiğini işaret etmektedir (Moreira, 2009; yaşantısı herhangi bir yoruma izin verilmeksizin yalnızca
Owen, 2007). Psikoterapide fenomenolojik yönelim, hissedişleri, yönelimleri, davranışları açısından betimlenir.
görüldüğü üzere danışan ile terapötik ilişki kurabilmenin İkinci aşamada rüya yaşantısına benzer durumlarda
asgari olanaklarını inşa etmektedir. Biyolojik ve nörolojik uyanıklık benliğinin yaşantılarının nasıl olduğu ya da nasıl
alanlar da dahil olmak üzere psikoterapi ve ruh sağlığı olabileceği betimlenir. Üçüncü aşamada rüya ve uyanıklık
uygulamalarında zemin teorisini ve pratiğini oluşturan benlikleri ilk iki aşamadaki betimleme bilgileri üzerinden
fenomenolojik yöntem olmaksızın iletişim kurma ve karşılaştırılır. Dördüncü aşamada ilk aşamadaki betim-
işbirliği yapma becerisi zayıf kalacaktır (Owen, 2015). leme ve danışanın yaşam hikayesi esas alınarak rüya
Psikoterapide fenomenolojik rüya çalışmalarının seyrine yaşantısının yeni ve farklı anlam katmanlarının olanakları
bakıldığında, fenomenolojik tutumun çok farklı türlerine araştırılır. Model ilk üç aşamada terapistten fenomenolo-
rastlanılmaktadır. Psikoterapideki rüya çalışmalarının en jik betimleyici tutumdan ayrılmamasını ister. Dördüncü
genel anlamda bilinçdışı merkezli bakıştan uzaklaşıp aşamada ise fenomenolojik yorumlayıcı bir tutuma izin
fenomenolojik bakışa doğru doğru evrildiğini söyleyebilir- verir. Bu dört aşamanın ayrıntılı açıklamasına geçmeden
iz. Bu evrilmenin ilk ipuçlarını psikanalizin ilk döneminde önce hazırlık evresinden söz etmek istiyoruz.

7
Rüya ve Terapi Dergisi

FRBM ile bir rüyayı çalışmaya başlamadan önce oluşturamadığımız danışanlarımıza da bize biraz zaman
terapist danışanın rüyalara ilişkin kabullerini, inançlarını tanımalarını, bu modelle çalıştıkça düşüncelerinin
dinlemeli ve modelin temel kabullerini danışanına aktar- değişebileceğini söyleriz. Böyle bir uzlaşma evresinden
malıdır. Bu hazırlık evresinin amacı terapistle danışan sonra danışanın seansa getirdiği bir rüya dört aşamalı
arasında rüyalara ilişkin bir ölçüde uzlaşı sağlamaktır. olarak çalışılmaya başlanır.
Danışanların rüyalara ilişkin görüşleri bir spektrum içinde 1. Aşama: Rüya Benliğinin Yaşantısının Fenomenolojik
dağılır. Spektrumun bir ucunda rüyaların tümüyle Olarak Betimlenmesi
anlamsız ve saçma olduğu düşüncesi vardır. Diğer uçta Bu aşamanın amacı, rüya yaşantısının merkezindeki
ise rüyaların sembollerle örtülmüş, kesin, belirli bir anlamı benliğin hissediş, yönelim, algı, düşünce ve eylemlerinin
olduğu inanışı yer alır. Bu uç aynı zamanda rüyaların hatırlanabilen tüm ayrıntılarıyla açığa çıkarılmasıdır.
gelecekten haber verdiğine inanmayı da kapsar. Biz Temel ilke, rüya yaşantısında var olan her şeyin
danışanlarımızın rüyalara ilişkin görüşlerini eleştirmeyiz. olabildiğince açığa çıkarılıp berraklaştırılması ve rüya
Bunun yerine rüyalara ilişkin açık bir gerçeğe dikkat yaşantısında olmayan hiçbir şeyin rüyaya ilave edilmeme-
çekeriz. Bu açık gerçek şudur: Rüya bir yaşantıdır ve rüya sidir. Bunun için danışandan rüya anlatımı boyunca
yaşantısında da tıpkı uyanıklık yaşantılarında da olduğu uyanıklık benliğini askıya alması ve tümüyle rüya
gibi kendimizizdir. Bu farkındalığın oluşturulması FRBM benliğinin yaşantısı içinde kalması istenir. Zira bize göre
ile rüya çalışmasının ön şartıdır. Zira bu farkındalık kişiler- rüya, uyanıklık benliğinin gördüğü değil rüya benliğinin
in rüyalarında olaylar ve nesneler yerine kendilerine yaşadığıdır. Danışanın uyanıklık benliğini askıya alması
yönelmelerini sağlar. FRBM ile çalışan terapistler yanında terapist de rüyalara ilişkin tüm kendi düşünceler-
danışanlarında bu farkındalığı oluşturmak için kendi ini, kuramlarını, inançlarını askıya almalı ve kesinlikle
kişisel tarzlarıyla uyumlu farklı yollar denerler. Bununla rüyayı yorumlamaya teşebbüs etmemelidir.
beraber anlattığı herhangi bir rüya üzerinden danışana Rüya yazılı olarak kaydedilmişse danışan tarafından
sorulan bazı sorular çoğu zaman bu farkındalığın hızlı bir okunur, sesli olarak kaydedilmişse danışan ve terapist
şekilde oluşmasını sağlar. Örneğin “Şu anda ikimiz bir tarafından birlikte dinlenir. Danışanlar rüyalarını çoğu
terapi seansındayız ve ikimiz de kendimizi kendimiz zaman olay ve nesne odaklı kaydederler ve bu da kayıtlar-
olarak biliyor ve hissediyoruz. Peki, rüyada da şu anda da rüya benliğinin hissedişlerinin, yönelimlerinin sıklıkla
hissettiğin gibi kendini kendin olarak hissediyor atlanmasına yol açar. Bir kez dinledikten sonra terapist ilk
muydun?” Ya da danışana ismiyle hitap ederek: “Ahmet sahnesinde itibaren rüyanın her aşamasına ilişkin rüya
olmaklık açısından şu anda görüştüğüm Ahmet ile benliğinin hissedişlerini, düşüncelerini, yönelimlerini
rüyadaki Ahmet arasında bir fark var mı?” Bu tür sorulara dikkatli biçimde soruşturur. Böyle dikkatli bir soruştur-
çoğu danışan “Evet, rüyada da kendimdim” ya da “Kendim mada aslında rüya yaşantısında var olan ama kaydederk-
olmaklık açısından bir fark yoktu” diye cevap verirler. Fark en atlanmış birçok hissediş açığa çıkar.
olduğunu söyleyenler rüyalarında şu anki yaş ya da İlk aşamanın sonunda elimizde rüya yaşantısının ne
görünümlerinde olmadıkları, farklı aile üyelerine/ar- ise o olarak, saf betimlemesi kalır. Görüleceği gibi bizim
kadaşlara sahip oldukları ya da hiç davranmayacakları bu aşamadaki çalışmamız fenomenolojideki şeylerin
şeklinde davrandıkları yönünde cevaplar verirler. Bu kendisine dönme hedefine ve bu hedefe ulaşmak için
tarzda cevap veren danışanlara, aslında kastettiğimiz kullanılan epoché yöntemine çok benzer. İlk aşamanın
şeyin bu tür farklılıklar olmadığını; en temeldeki kendilik sonunda elde ettiğimiz rüya yaşantının bu saf betimlem-
algımızın aynı olup olmadığını sorguladığımızı söyleriz. Bu esi tüm rüya çalışmasının anahtarıdır. Bu aşamada
hazırlık aşamasında danışanlarımızın büyük bölümüyle, terapist, yukarıda bahsettiğimiz üzere, yoruma yer
biçim ve içerik farklılığına rağmen, rüyalarda da kendimiz vermeyen betimsel fenomenolojik bir tutum içerisinde
olduğumuz konusunda uzlaşırız. Tam bir uzlaşı kalmaya çalışır. Diğer aşamalara geçmeden sadece bu

8
Hayrettin Kara - Gökhan Özcan

yalınlaştırıcı çalışma sonunda bile birçok danışan saçma, 2. Aşama: Uyanıklık Benliğinin Yaşantılarının Betim-
anlamsız olduğunu düşündükleri rüyaların anlamlı hale lenmesi
geldiğini fark ederler. Bu bizim beklediğimiz bir şeydir. Zira Bu aşamanın amacı rüya yaşantısındakine benzer bir
saçmalık, anlamsızlık ya da semboliklik, rüya benliğinin durumda uyanıklık benliğinin algı, hissediş ve
değil uyanıklık benliğinin yargılarıdır. Uyanıklık benliği davranışlarının nasıl olacağının açığa çıkartılmasıdır.
askıya alındığında, rüya yaşantısının anlamı saf betim- Bunun için danışandan rüya yaşantısına benzer bir
leme içinde çoğu zaman kendiliğinden ortaya çıkar. durumu uyanıklıkta yaşantıladığını tasavvur etmesi ve bu
Son bölümde FRBM ile örnek bir rüya çalışmasını paylaşa- durumda neler hissedeceğini ve nasıl davranacağını
cağız. Bununla beraber bu bölümde de aşamaları kısa bir öngörmesi ya da danışan rüya yaşantısına benzer şeyleri
rüya üzerinden anlatmanın anlaşılmamızı kolaylaştıra- uyanıklıkta yaşamışsa o yaşantıların betimlenmesi
cağını düşünüyoruz. istenir.
Yaşadığı ilişki sorunları için terapiye gelen, eşinin Birçok rüyada rüya yaşantısının benzerini uyanıklık
kendisini aldattığını ve boşanmanın eşiğinde olduğunu, yaşantısında tasavvur etmek kolaydır. Bilindiği gibi
artık eşine karşı ne hissettiğini bilmediğini söyleyen genç uyanıklık yaşantıları üç boyutlu bir uzam, ileriye doğru
bir kadın danışanla terapötik süreç boyunca düzenli akan bir zaman ve nedensellik ilkesi ile çerçevelenmiştir.
olarak FRBM ile rüya çalışmaları yapıldı. Bu danışanın Rüya yaşantıları ise kolayca bu çerçevenin dışına taşabi-
seanslara getirdiği rüya yaşantılarının önemli bir kısmı lir. Bu açıdan bazı rüyaları uyanıklık yaşantısında tasavvur
ilişki sorunlarıyla ilgiliydi. Danışanın kısa rüyalarından etmek danışan için ilk elde saçma ya da zor olabilir.
birisi şöyleydi: Bununla beraber FRBM, rüya yaşantısındaki olay ve
“Eşimle birlikte caddede yürüyorduk. Birden köşede nesneler yerine, rüya benliğinin hissediş ve yönelimlerine
eşimle ilişkisi olan kadını gördüm ve bizi takip ettiğini odaklandığı için bu tür rüyalarla ikinci aşamada çalışmak
anladım. Eşime kadını gösterdim. Eşim ‘Ben zaten biliyor- göründüğü kadar zor olmaz. Bu açıdan yukarıdaki rüya,
dum, aldırma’ dedi. Yürümeye devam ettik.” ikinci aşamada kolay tasavvur edilebilecek rüyalardandır.
Bu rüyayı üç sahneye ayırdık. İlk olarak eşiyle Bu aşamada sözü geçen danışan tam böyle olmasa da
yürüdüğü ana odaklanmasını istedik ve hatırlayabildiği zaten eşiyle buna benzer yaşantıları olduğunu, mesela
tüm düşünce ve hissedişleri sorduk. “Eşimle yürürken her telefonundaki bir mesaj üzerine nasıl tartıştığını, neler
şey doğaldı, oldukça mutluydum. Eşime karşı bir kızgın- hissettiğini anlattı: “Bu konu her gündeme geldiğinde
lığım, öfkem yoktu” dedi. İkinci olarak diğer kadını sürekli boşanmaya odaklanıyorum, zaten konuyu
gördüğü andaki yaşantısını betimlemesini istedik: “Onu paylaştığım arkadaşlarım da hep ayrılmamı telkin ediyor-
gördüğüm anda kendimi çok kötü hissettim kalbim lar” dedi. Rüyadaki yaşantıyı uyanıklıkta yaşadığını tasav-
duracak, boğulacak gibiydim.” Üçüncü olarak da eşine vur etmesini istediğimizde de “Caddede eşimle yürüyork-
söylediği an ve sonrasına dair hatırlayabildiği tüm en o kadınla karşılaşacağım ve o kadının bizi takip ettiğini
yaşantısal ayrıntıları istedik: “Söylerken öfkeliydim. Eşim, ve eşimin de bunu biliyor olduğunu biliyor olacağım…
‘Boşver, önemseme. Ben zaten biliyordum’ dedi. ‘Ben Asla rüyadaki gibi davranmazdım. Eşime öfkeyle bağırır,
biliyordum’ demesi, ‘Ben önemsemiyorum’ anlamındaydı. hakaret eder, oradan uzaklaşır ve zaten hep düşünüyor
Benim üzülmemi istemediğini, beni seviyor olduğunu olduğum boşanma konusunda kesin kararlı olurdum.”
hissettim. Eşimin tepki biçimi beni rahatlattı, onu 3. Aşama: Rüya ve Uyanıklık Benliklerinin İlk İki Aşa-
sevdiğimi hissediyordum ve yürümeye devam ettik.” madaki Betimleme Bilgileri/Verileri Üzerinden
Görüldüğü gibi fenomenolojik çalışma yapıldığında Karşılaştırılması
danışanın rüya benliğinin eşiyle ilişkisi açısından çok İlk iki aşamanın sonunda danışanın hem rüya benliğinin
önemli olan ama rüya kaydında belirtilmemiş birçok hem de uyanıklık benliğinin hissediş, yönelim ve
hissediş açığa çıkmış oldu. davranışlarına ilişkin betimlemeler elde etmiş oluruz.

9
Rüya ve Terapi Dergisi

Üçüncü aşamada yapılması gereken ise bu iki benlik 4. Aşama: İlk Aşamadaki Betimleme ve Danışanın
durumunu karşılaştırmaktır. Bazen iki benliğin yönelimleri Yaşam Hikayesi Esas Alınarak Rüya Yaşantısının Yeni ve
örtüşür bazen de iki benlik arasında bariz bir açı farkı 1
Farklı Anlam Katmanlarının Olanaklarının Araştırılması
ortaya çıkar. Özellikle açı farkının bulunduğu durumlarda Bu aşama, modelin yorumlamaya görece izin verdiği
terapist karşılaştırmaya ilişkin herhangi bir şey söyleme- aşamadır. Ama bu yorumlama her zaman rüya
den bile birçok danışan içsel olarak bu karşılaştırmayı yaşantısının fenomenolojik yapısından uzaklaşmadan
yapar. Bu beklenen bir durumdur zira benzer durumlarda yapılmalıdır. Birçok rüya için FRBM’nin ilk üç aşaması
farklı hissedişlere ve davranışlara sahip olduğunu görmek terapötik çalışma için yeterli olur. Özellikle metaforik ve
her insan için doğal olarak şaşırtıcı ve dikkat çekicidir. Bu sembolik öğelerin baskın olduğu rüyalarda dördüncü
açı farkı rüyaların içeriğine bağlı olarak zaman zaman aşamanın çalışılması önem kazanır. Bizim için metafor ve
danışanları duygusal açıdan zorlayabilir. Ama her iki semboller bir şeyi gizlemenin değil; tam tersine açığa
yaşantı da kendisine aittir ve bu fark üzerine çalışmak vurabilmenin, anlatabilmenin araçlardır. O zaman danışa-
benliğinin temel yönelimlerini keşfetmesi ya da yeniden na şu soruyu sormak anlamlı hale gelir: “Bu rüya senin
oluşturması açısından çok yararlıdır. FRBM ile çalışan hayatında nelere karşılık geliyor olabilir?” Bu soru
terapistin amacı danışanına yeni bir şey söylemek değil merkezinde danışan, rüyasında anlamları ilk elde açık
ona kendi sesini duyurmaya çalışmaktır. Açı farkının ortaya olmayan yaşantı, olay ve nesnelerin kendi hayatındaki
çıktığı durumlarda danışan kendisine uyanıklıkta söyle- nelerin anlatımı olabileceğini bulmaya, anlamaya çalışır.
mediği ya da duymak istemediği bir şeyi söylemektedir. Terapistin bu aşamada yorumsayıcı bir fenomenolojik
Yukarıdaki rüya çalışmasında danışanımızın uyanıklık tutuma sahip olması mümkündür. Böylece dördüncü
benliği ile rüya benliği arasında belirgin bir açı farkı ortaya aşama rüyayla ilgili terapistin de bu soru ekseninde
çıkmıştır. Uyanıklık benliği eşine karşı öfkeli, güvensiz, yorum yapmasına izin verir. Ancak daha önce vurgu-
sevgisi konusunda emin değil ve ilişkilerinin geleceğine landığı gibi, bu yorum da her halükarda birinci aşamadaki
dair umutsuz. Buna karşın rüya benliği eşini sevdiğini betimlemeden yola çıkılarak yapılmalıdır. Örneğin yukarı-
hissediyor; ona karşı daha yumuşak, daha az tepkili ve da aktardığımız kısa rüya için böyle bir soru çok gerekli
sorunlara karşın onunla beraber yürümeye istekli. Bu, görünmez. Zira bahsi geçen rüyanın, danışanın eşiyle ilgili
danışanın kendi kendisine uyanıklıktaki düşünce, karar ve sorunların farklı bir düzeyde yeniden yaşantılanması
tutumlarını gözden geçirmesi gerektiğini söyleyen bir rüya. olduğu çok açıktır.
Bu ve diğer rüya çalışmaları danışanda kendisiyle ilgili Örnek Bir Çalışma
yeni bir farkındalığın oluşmasını sağladı. Çevresinin Yirmi bir yaşında bir üniversite öğrencisi olan Bay
telkinlerine karşın boşanma kararını askıya almanın daha F.’nin yardım arayışının nedeni bezginlik, anlamsızlık,
doğru olacağını düşündü ve zaman içinde eşiyle ilişkiler- amaçsızlık, isteksizlik gibi yakınmalardı. Uzun süredir
inin giderek düzeldiğini gözlemledi. Bu kısa rüya örneğini gördüğü kabuslardan dolayı uykusunun sürekli
aşamaların nasıl çalışılacağını açımlamak için verdik. bölündüğünden ve sabahları yorgun kalktığından
Yoksa bu terapötik bir sürecin kesitsel de olsa aktarımı yakınıyordu. DSM ölçütlerine göre klinik olarak depresyon
değildir. tablosu içindeydi ve klinisyen kendisi için farmakolojik
tedavi ile birlikte terapötik çalışmanın en uygun seçenek
olduğunu belirtti. Bay F. ise ilaç kullanmak istemediğini
buna karşılık rüya çalışmalarını da içeren bir terapi için
1. Açı farkı, uyanıklık benliği ve rüya benliği yaşantılarının nitel ya da nicel olarak istekli olduğunu söyledi. Her seansa birçok rüya kaydı ile
birbirinden farklı olması demektir. Örneğin bir kişi uyanıklık benliğinde köpekten
fobik düzeyde korkuyorken; rüya benliğinde bir köpeğe korkusuzca yaklaşabilir ve
geldi ve seansların hatırı sayılır bir bölümü FRBM ile rüya
ona sevgi hissedebilir. Burada nitel bir açı farkı vardır. Ya da kişi her iki benlik çalışmalarına ayrıldı. Şimdi bu genç danışanla son yapılan
yaşantısında da köpekten korkuyordur fakat bu korku söz gelimi uyanıklık
benliğinde fazla, rüya benliğinde daha az bir düzeyde hissediliyorsa burada nicel rüya çalışmalarından birisi aktarılacaktır. Bay F.’nin oku-
bir açı farkından bahsedebiliriz.

10
Hayrettin Kara - Gökhan Özcan

yarak paylaştığı rüya kaydı şöyleydi: denizden çıkıp uzaklaşmayı düşünüyordum. Yılanları
“Rüyamda denizin üstünde turistik amaçla yapılmış gördüğümde bir tedirginlik hissediyordum ama çok fazla
bir platformdaydım. Bu platformlar üç dört metre derin- değildi. Turistlerin yılanlarla eğlenmesi beni biraz
likteki zemine zincirlerle bağlıydı. Her zincirin bağlandığı şaşırtıyordu ve bunu yapamayacağımı biliyordum, bunu
yerin yanında aşağıya doğru giden çukurlar vardı. Turistler istiyor da değildim.
denizin dibinde bulunan uzun yılanları kuyruklarından Terapist: Diğer insanlar yılanlarla korkmadan eğleni-
tutup bu deliklere atarak eğleniyorlardı. Kendimi bir anda yorlar ama sen bunu yapamayacağını düşünüyorsun.
suyun içinde buluverdim. Sağ tarafımda aşağıda yılanlar Bunun nedenine dair o anda oradayken bir düşüncen var
bekliyordu. Sol tarafımda ise ileride suyun dibinde mıydı?
siyah-beyaz renklerde zehirli ve beni dehşete düşüren Bay F: Evet ilginçtir, siz sorunca şimdi çok net hatır-
müren balığına benzeyen büyük bir balık vardı. Yılanlara ladım. Turistlerin yılanlardan korkmadığını yılanlar da
oldukça yakındım ve korkuyordum sonra yerde yatan biliyordu bu yüzden yılanlar onlara zarar vermiyorlardı.
yılanların bana doğru döndüklerini ve yavaş yavaş üstüme Ama ben korkuyordum ve yılanlar benim korktuğumu da
doğru gelmeye başladıklarını gördüm. Yılanlardan biliyorlardı.
yukarıya platforma kaçmak için sola doğru yüzmeye Terapist: Bu algılar, bu bilişler rüyanın içinde ne
başladım. Bununla beraber çok fazla sola yaklaşmamaya düzeyde açıktı?
da gayret ediyordum çünkü oradaki müren balığı beni Bay F: Bazen rüyamda bir şeyleri belli belirsiz fark
dehşete düşürüyordu. Yılanlara bakarak sola yüzerken ediyor, biliyor gibi olurum. Ama bu öyle değildi benim
(sağıma dönük sola yüzerken) korkum giderek artıyor açımdan çok açıktı.
korkum arttıkça yılanların hızı da artıyordu. Sol taraftaki Terapist: Tekrar rüya yaşantına dönersek, yılanlarla
mürene çok mu yanaştım diye döndüğüm an müren eğlenen turistleri izlediğin esnada uzakta büyük bir
suratıma atladı. Bağırarak uyandım.” balığın olduğunu fark ettiğini söylemiştin. O anda nasıl bir
FRBM ile rüya çalışmasının ilk aşamasına geçmeden ruh hali içindeydin?
önce terapistin danışanına rüyasına ilişkin uyandıktan Bay F: O balığı görünce büyük bir dehşete kapıldım.
sonraki ilk düşünce ve hislerini sorması yararlıdır. Çünkü o çok tehlikeli, öldürücü bir balıktı.
Örneğin: Terapist: O anda o balığın bu denli tehlikeli ve
Terapist: Uyandığında rüya ile ilgili ilk düşünce ve öldürücü olduğunu nasıl anladın?
hislerin nelerdi? Rüyanın bir anlamı var mıydı? Bay F: Tam balık gibi değildi, canavarımsı bir balıktı;
Bay F: Bana çok fazla bir anlamı varmış gibi gelmedi kocaman bir kafası ve dişleri vardı. Üzerinde siyah beyaz
ama dehşet duygusu yoğundu. Uyandıktan sonra bir süre çizgiler. Sessizce duruşu ürperticiydi. Sanırım görünüşü
daha o son anın ürpertisini yaşadım. bana zehirli ve öldürücü olduğunu düşündürtmüştür. Ama
FRBM ilk aşamada bizden rüya yaşantısının fenome- benim için o anda bu bilgi kesin bir bilgiydi ve o anda her
nal yapısının "ne ise o olarak" açığa çıkarılmasını ister. ne olursa olsun ondan uzak durmalıyım, diye düşündüm.
Terapist sorularını bu amaca yönelik biçimler: Terapist: Peki sonra olanlara bakalım. Yılanların sana
Terapist: Lütfen rüyanda, orada, o anda kal. Kendini bir doğru hareketlendiklerini görüyor ve kaçmaya başlıyor-
denizde platformda buluyorsun ve biraz ötede yılanlarla sun. Yaşantının bu aşamasında ne hissettin ve ne
eğlenen turistleri görüyorsun. O anda orada ne hissedi- düşündün?
yordun, ne düşünüyordun? Lütfen ulaşabildiğin tüm Bay F: Yılanlar bana doğru gelmeye başladığında
ayrıntıları anlat. korkum biraz arttı ama bu korku ötedeki korkunç balıkla
Bay F: Oraya nasıl geldiğime dair bir bilgim yoktu. ilgili korkumla kıyaslarsam fazla bir şey değildi. O esnada
Ayrıca niçin orada olduğuma dair de bir fikrim yoktu ama şu farkındalığa sahiptim: yılanlar benim onlardan
orada denizde olmaktan mutlu değildim. Sanırım korktuğumu biliyorlar bunun için üzerime geliyorlar.

11
Rüya ve Terapi Dergisi

Kaçarken de aklımda hep o zehirli öldürücü balık vardı, yılanlarla kıyaslanmayacak ölçüde tehlikeli olduğunu
onun için yönümü buna göre belirlemeye çalışıyordum. biliyorum. Bu yüzden yılanlardan kaçarken o zehirli
Terapist: Yılanların giderek hızlandığını söylemiştin… balığın bulunduğu taraftan uzak durmaya çalışıyorum. O
Bay F: Evet, bir döngüye kapılmış gibi hissettim. Ben anda fark ediyorum ki ben kaçmak için hızlandıkça yılan-
hızlanmak için çabaladıkça yılanların üzerime doğru geliş ların bana doğru gelişleri de hızlanıyor. Kaçma telaşı
hızı da artıyordu. içindeyken birden bir anlığına zehirli balığı unuttuğumu
Terapist: Peki şimdi rüyanın son anında yaşadıklarına anlıyorum ve ya o balığa çok yaklaştıysam diye yoğun bir
o süreçteki hissediş ve düşüncelerine odaklansan? kuşkuya kapılıyorum. Bunu anlamak için endişeyle başımı
Bay F: Yılanlar üzerime daha hızlı geldikçe tümüyle çevirdiğim an balık, gözlerimin önünde beliriveriyor. Öyle
kaçmaya odaklanmıştım. Bir anda aklıma zehirli balığı yakınım ki yapabileceğim hiçbir şey olmadığını hissedi-
ihmal etmiş olabileceğim, ona yaklaşmış olabileceğim gibi yorum. Balık saldırmak için yüzüme doğru hamle yapıyor
bir düşünce geldi. Bunu anlamak için başımı çevirip ve o anda büyük bir dehşet içinde çığlık atarak
bakayım, dedim. Başımı çevirdiğim anda o dehşetle yüz uyanıyorum.’’
yüze geldim. Canavarımsı balık hemen karşımdaydı ve Terapist: Senin yaşadıklarını bir kez de ben anlattım.
bana saldırmak için yüzüme doğru hamle yaptığı anda Benim bu anlatımımda rüyanda olmayan herhangi bir şey
çığlık atarak uyandım. var mı?
Rüya çalışmasının ilk aşaması özü itibariyle hissediş Bay F: Hayır yok. Hatta sizin anlatınız rüyamı daha
ve algı öğelerini öne çıkartarak rüya yaşantısının yeniden güçlü hissetmeme yol açtı.
ifadesidir. Bu aşamada Bay F. aslında rüya yaşantısında Görüldüğü gibi hiçbir yorum yapmaksızın ve rüyada olma-
var olan ama rüya kaydında yer almayan birçok algı ve yan hiçbir şeyi rüyaya ilave etmeksizin yaşantının yeni bir
hissedişi hatırladı. Terapist bu algı düşünce ve hissedişleri anlatısını oluşturduk. Bu anlatı ilk kayıtta yer almayan
vurgulayacak şekilde Bay F.’nin yaşantısının bir yeniden rüya benliğinin bazı farkındalıklarını, bilgilerini,
anlatısını/betimlemesini oluşturdu ve şu betimlemeyi hissedişlerini de içeriyordu: Yılanların salt korkutucu bir
paylaştı: varlık olmadıklarını, onları korkutucu ve tehdit edici bir
“Denizdeyim ama oraya ne zaman, nasıl ve niçin nesneye dönüştüren şeyin kendi algısı olduğunu; yılan-
geldiğimi hatırlamıyorum. Denizde olmaktan mutlu değil- lardan kaçmak için hızlandıkça yılanların da
im, daha da ötesi tedirginim. Biraz ötemde, orada bulunan hızlandıklarını dolayısıyla kaçarak kurtulamadığını;
yılanları elleriyle korkusuzca tutup eğlence olarak bazı korktuğu ama görece baş edebileceği yılanlardan kaçtığı
deliklere atan turistleri görüyorum. Bense yılanların için baş etmesinin neredeyse imkansız olduğu zehirli
benim için tehlikeli olduğunu düşünüp onlardan korkuyor balıkla yüz yüze geldiğini. Diğer aşamaları çalışmadan bu
ve uzak duruyorum. Bu esnada daha uzakta kımıltısız ilk aşamada bile danışan, rüya benliğinin farkındalıklarını
duran büyük, acayip, mürene benzer bir balık görüyorum. ve bu farkındalıkların kendisi için ne denli anlamlı
Onu görünce dehşete kapılıyorum çünkü o balığın çok olduğunu büyük ölçüde fark etti.
zehirli ve öldürücü olduğunu biliyor oluyorum. Bu esnada Model bizden ikinci aşamada bu kez rüya benliğinin
yılanlar beni fark edip üzerime gelmeye başlıyorlar. O askıya alınmasını ve uyanıklık benliğinin benzer bir
andaki düşüncemi çok net hatırlıyorum. Bu yılanlar benim yaşantıda nasıl hissedeceği/nasıl davranacağının açık
onlardan korktuğumu bildikleri için üzerime geliyorlar. hale getirilmesini ister.
Diğer insanların kendilerinden korkmadığını bildikleri için Terapist: Daha önce rüyadakine benzer bir deneyimin
de onların kendileriyle eğlenmelerine oynamalarına izin oldu mu?
veriyorlar. Ama bu farkındalık onlardan korkumu Bay F: Yazları denize giderim ama orada yılanlarla ya
yatıştırmıyor ve ben kaçmaya devam ediyorum. Diğer da zehirli bir balıkla karşılaşma deneyimim olmadı. Diğer
taraftan aklım hep o öldürücü zehirli balıkta zira onun taraftan denize giderim ama denizden oldum olası

12
Hayrettin Kara - Gökhan Özcan

korkarım. Bay F.’nin rüyası sembolik öğeler taşımasına karşın ilk iki
Terapist: Nasıl bir korku bu? aşamadaki çalışmalarla büyük ölçüde berraklık kazandı.
Bay F: Deniz bana karanlık bir bilinmezlik gibi gelir. Bu Bununla beraber ilk iki aşamadaki betimlemeler esas
karanlık bilinmezlik içinde kendimi her an tehlikeye alınarak dördüncü aşamanın çalışılması Bay F.’nin
açıkmış gibi hissederim. Denize gittiğimde iyi bir yüzücü kaygılarını daha iyi açımlamak için yararlı oldu. Terapist,
olmama rağmen açılmam. dördüncü aşama çalışmasını bu amaca yönelik olarak
Terapist: Yılanlarla ilgili ne düşünür, ne hissedersin? sürdürdü.
Bay F: Yılanlardan da çok korkarım. Benim için sevimli Terapist: Deniz bana hep bir bilinmezlik, tehlikeye açık
hayvanlar değillerdir. olmak gibi gelir, demiştin. Bu bilinmezlik ve tehlikeye açık
Terapist: Peki ya balıklarla ilgili ne dersin? olmanın senin hayatında nasıl karşılıkları olabilir?
Bay F: Balıklardan tabii ki korkmam. Ama söylemiştim, Bay F: Bu bana çocukluğumda özellikle akşamları
rüyadaki korkum o şeyin balık gibi olmasıyla ilgili değil karanlıkta yaşadığım korkuları hatırlatıyor. Çocukken
zehirli ve öldürücü olmasıyla ilgiliydi. Zehirli ve öldürücü karanlıktan çok korkardım. Her yer karanlıkmış ve karan-
olan her şeyden günlük hayatımda da korkarım. lığın her yönünden bir şey çıkıp geliverecekmiş gibi.
Terapist: Peki gerçekte rüyadaki gibi bir durumda kalsan Terapist: Bu tür korkularınla yılan korkun arasında bir
nasıl hissedip nasıl davranırsın? bağlantılılık olabilir mi?
Bay F: Eğer rüyadaki bir yaşantıyı gerçek hayatta dene- Bay F: Yılanlar da benim için denetlenemez, her an her
ylimsem korkum rüyadakinden kat kat daha fazla olurdu. yerden her bir delikten çıkıverecek varlıklar gibi.
Yine panik içinde kaçardım. Terapist: Peki bu belirsizlik, bilinmezlik ve her an
Üçüncü aşama iki benlik durumunu ya da benlik tehlikeye açık olma hissi ara ara yakındığın anlamsızlık
yaşantısını hissedişler, yönelimler, düşünceler, duygusuyla da bağlantılı olabilir mi?
davranışlar açısından karşılaştırmayı içerir. Daha önceki Bay F: Düşünmemiştim ama siz sorunca olabilir gibi
örnekte danışanın iki benlik durumu arasında belirgin bir geldi.
açı farkı vardı. Bu örnekte ise danışanın iki benlik durumu Terapist: Rüya yaşantınla ilgili bir şeyi tekrar merak
hissedişleri ve davranışları açısından oldukça paralel. Eğer ettim. Rüyanda görece baş edebileceğin bir tehlikeden
bir açı farkı olsaydı bu farka dikkat çekip bunun üzerine kaçarken baş etmenin neredeyse imkansız olduğunu
düşünmesini isteyecektik. Açı farklarının çalışılması düşündüğün bir tehlikenin içine düşüyordun. Rüyandaki
kişinin kendiliğindeki örtük, gölgeli kalan alanları fark bu yaşantının gerçek hayatında neye ya da nelere karşılık
etmesi açısından çok yararlıdır. Açı farkının olmaması ise geliyor olabileceğini tekrar düşünsen?
rüya yaşantısında ortaya çıkan yönelimlerin, hissedişlerin Bay F: Okula devam edemiyorum. Gerçi bu korkudan
benlikte bir yerleşiklik kazandığını gösterir. değil, isteksizlikten. Belki biraz korkuyla ilgili bir tarafı da
Dördüncü aşama, özellikle ilk üç aşamada rüya olabilir. Kendimi biraz zorlasam derslere gidebilirim ama
yaşantısının anlaşılır hale getirilemediği rüyalarda daha gitmedikçe rüyamdaki gibi sonunda hiç baş edemeye-
önemlidir. Bazı rüyalardaki baskın metaforik ve sembolik ceğim bir durum ortaya çıkabilir. Şimdi siz sorarken bu
dil danışan ve terapistte açığa çıkarılamamış bir anlam durumu benim genel bir özelliğimmiş gibi hissettim. Bir
kaldığına dair bir duygu oluşturur. Bu tür durumlarda ilk şeylerden kaçmak ama kaçarken kaçtığım şeye yaklaş-
iki aşamada yapılan fenomenolojik çalışma esas alınarak mak. Aklıma Dostoyevski’nin Budala romanındaki bir
danışan rüya ile günlük yaşamı ve yaşam öyküsü arasında sahne geldi. Bu sahne sanki benim genel tutumumu
bağlantılar kurmaya bu bağlantılar üzerinden hislerini, anlatıyor gibi…
yönelimlerini, davranışlarını yorumlamaya cesaretlendiri- Terapist: Çok merak ettim, anlatır mısın?
lir. Temel fenomenolojik ilkeleri gözetmek kaydıyla bu Bay F: Prens Mışkin bir gün sonra bir baloya katılacak-
aşamada terapist de bazı yorum önerilerinde bulunabilir. tır. Balonun yapılacağı büyük salonun bir köşesinde çok

13
Rüya ve Terapi Dergisi

değerli bir vazo vardır ve Mışkin sakarlıkla gidip o vazoyu Sonuç


kıracağından çok korkar. Baloya katıldığında bu korkuyla
vazodan uzakta sürekli salonun diğer köşesinde durmaya GRYR’nin modern bir takipçisi olarak PRK, bilinçdışını,
çalışır. Bir ara kendini kaptırır ve fark etmeden vazoya sembollerin analizini, rüyanın latent içeriğini ön planda
yaklaşmış olur ve sakar bir el hareketiyle vazoyu devirip tutarken FRBM’nin rüyanın manifest içeriğini önemseme-
kırar. si; rüyada düşünen, hisseden yani yaşantılayan fenomenal
Terapist: Başlangıçta anlamsız bir kabus demiştin, bir benliğin olduğunu öne sürmesi ve pratiğini bu kabul
şimdi ne düşünüyorsun? üzerinde inşa etmesi, rüya kuramları tarihinde önemli bir
Görüldüğü gibi dördüncü aşama rüyanın fenomenolo- kuramsal kopuş noktası olarak düşünülebilir.
jik yapısıyla bağlantıyı sürdürmek kaydıyla çağrışımlara ve FRBM, dört aşamalı bir süreçle, danışanın önce rüya
yorumlara izin veren bir aşama. Örneğin Bay F.’nin benliğinin, daha sonra uyanıklık benliğinin yaşantısını
çağrışımsal olarak aklına gelen fenomenolojik bir duyarlılık ile
Budala’daki sahne, rüyanın FRBM’yi önceki rüya inceler. Üçüncü aşamada iki rüya
fenomenolojik yapısında zaten var kuram ve yaşantısını karşılaştırarak paralel-
olan hissediş, yönelim ve likleri ve açı farklarını anlamlandırır
modellerinden
davranışlarla açıkça bağlantılı. ve son olarak rüya benliğinin
Bay F. ile yaptığımız birçok ayrıştıran en önemli yaşantısından kopma- dan günde-
rüya çalışmasından sadece biriydi husus, dört aşamanın lik/geçmiş yaşam ile ilgili çağrışım-
bu. Bay F. terapinin ilk aylarında tamamında da bireyin ların incelenmesini gerçekleştirir.
daha sık ve daha korkutucu rüyalar fenomenal FRBM’yi önceki rüya kuram ve
görüyordu. Başlangıçtaki rüya modellerinden ayrıştıran en önemli
yaşantısından
yaşantılarının genel özelliği, rüya husus, dört aşamanın tamamında
benliğinin yoğun bir tehlike ve koparılmaması ve da bireyin fenomenal yaşantısın-
tehdide maruz kaldığını görmesi danışanın rüyası için dan koparılmaması ve danışanın
ama bu tehlikenin nereden ve söylemediği bir şeyi, rüyası için söylemediği bir şeyi,
kimden geleceğine dair bir bilgis- birtakım kuram ve birtakım kuram ve varsayımlardan
inin olmamasıydı. Zamanla bu hareket ederek ona empoze et-
varsayımlardan
anlamdaki belirsizlik azaldı ve mekten kaçınılmasıdır. Böylece
kendini tehdit eden şeyler saldır- hareket ederek ona danışanın öznelliğine saygı duyul-
gan bir mafya grubu, bir uçak empoze etmekten makta ve danışan, terapistin
kazası ya da bu rüyada olduğu gibi kaçınılmasıdır. yönlendirici olma tehlikesinden
zehirli hayvanlar şeklinde somut- güvende tutulmuş olmaktadır.
luk kazandı. Tehdit nesnesi ne olursa olsun tüm rüya Sonuç olarak FRBM’nin psikoterapi uygulamalarında
yaşantılarındaki temel korku fiziksel varlığının yok edil- benlik/bilinç odaklı rüya çalışması yapmak isteyen
mesi yani ölüm korkusuydu. Bizim bu makaledeki klinisyenler için pratik ve etkili bir rüya modeli olduğunu
amacımız tek bir rüyanın FRBM ile dört aşamalı nasıl düşünmekteyiz. İleride FRBM’nin klinik yararlılığına ilişkin
çalışılacağını göstermektir. Yoksa bu örnek rüya çalışması nicel araştırmaları sürdürmeyi hedeflemekteyiz.
bütünlüklü bir terapi çalışmasının aktarımı değildir. Böyle
bir çalışma için önceki rüya çalışmalarının da ele alınması, Kaynaklar
aktardığımız bu rüyanın süreç içindeki yerinin de gösteril- 1. Bennet, E. A. (2006). Jung aslında ne dedi? (I. Çobanlı, Çev.) İstanbul: Say.

mesini gerektirir ki bu makaledeki amacımız bu değildir. 2. Brenner, C. (1998). Psikanaliz, temel kavramlar. (I. Savaşır ve Y. Savaşır,
Çev.) Ankara: HYB.

14
Hayrettin Kara - Gökhan Özcan

3. Bulkeley, K. (2001). Psikolojik kültürel ve dini boyutlarıyla rüyalar. (D. Kara, H. (2012). Psikoterapide rüyalarla çalışmak, yeni bir yaklaşım. Başka
Cenkçiler, Çev.) Ankara: ODTÜ Yayıncılık. Psikiyatri ve Düşünce Dergisi. 8, 169-192.
4. Craig, P. E. ve Walsh, S. J. (1993). Phenomenological challanges for the 22. Kara, H. (2014). Bilinçli bir benliğin etkinliği olarak rüyalar ve rüyaların
clinical use of dreams. New Directions in Dream Interpretation (s. terapötik önemi. Dinlenen Ben: Rüya ve Terapi Dergisi. 1(1), 4-11.
103-154). New York: Suny. Kara, H. (2015). Gün ışığı yok ama rüyalar yeteri kadar aydınlık. Dinlenen
5. Creswell, J. W. (2013). Qualitative inquiry & research design, choosing Ben: Rüya ve Terapi Dergisi. 2(1), 2-6.
among five approaches. California: Sage. 23. Kara, H. (2017). Fenomenolojik yönelimli terapi için kuramsal çatı
6. Ebbinghaus, H. (2009). Psychology: an elementary text book. New York: oluşturma çalışmaları. Dinlenen Ben Rüya ve Terapi Dergisi. 5, 107-112.
Cornell University Library. Kara, H. ve Özcan, G. (2019). A new approach to dreams in psychothera-
7. Finley, L. (2011). Phenomenology for therapists: researching the lived phy: phenonomenological dream self-model. Sleep and Hypnosis: A
world. West Sussex: John Wiley & Sons. Journal of Clinical Neuroscience and Psychopathology, 21(3), 242-253.
8. Fosshage, J. L. (2007). The organizing functions of dreaming: pivotal Kara, H. ve Selvi, Y. (2017). Phenomenal self and dream self. Sleep and
issues in understanding and working with dreams. International Forum of Hypnosis: A Journal of Clinical Neuroscience and Psychopathology. 19(4),
Psychoanalysis, 16(4), 213-221. 96-100.
9. Freud, S. (1998). Five lectures on psycho-analyses. (J. Strachey, Çev.) 24. Langridge, D. (2007). Phenomenological psychology: theory, research
New York: W. W. Norton & Company. and method. Essex: Pearson Education.
10. Freud, S. (2010). The interpretation of dreams: the complete and Lubisi, G. (2002). Existential-phenomenology and the third force
definitive text. (J. Strachey, Çev.) New York: Basic Books. movement in current psychology (Yayınlanmamış doktora tezi). University
Gallagher, S. ve Zahavi, D. (2008). The phenomenological mind. New York: of Johannesburg, Johannesburg.
Routledge. 25. Lyotard, J. F. (2007). Fenomenoloji. (İ. Birkan, Çev.) Ankara: Dost.
11. Gendlin, E. T. (1977). Phenomenological concept vs. phenomenological Montenegro, M. (2015). A comparison of Freudian and Bossian approaches
method: a critique of Medard Boss on dreams. Soundings: An Interdiscipli- to dreams. Existential Analysis. 26(2), 313-327.
nary Journal. 60(3), 285-300. Moreira, V. (2001). Beyond the person: towards a mundane phenomeno-
12. Gılgamış destanı. (2007). (Ş. T. Duralı, Çev.) İstanbul: Dergah. logical psychotherapy. Santiago: Editorial Universidad de Santiago de
13. Giorgi, A. (1997). The theory, practice, and evalution of the phenome- Chile.
nological method as a qualitative research procedure. Journal of Phenome- 26. Moreira, V. (2009). Phenomenological-humanistic clinic: studies in
nological Psychology, 28(2), 235–260. doi: 10.1163/156916297X00103 psychotherapy and critical psychopathology. São Paulo: Annablume.
Giorgi, A. (2009). The descriptive phenomenological method in psychology: Moustakas, C. (1994). Phenomenological research methods. California:
a modified Husserlian approach. Pittsburgh: Duquesne University Press. Sage.
14. Hanscomb, S. (2006). Contemporary existentialist tendencies in 27. Owen, I. R. (2006). Psychotherapy and phenomenology, on Freud,
psychology. Phenomenology and psychological science (s. 169-196). New Husserl and Heidegger. New York: iUniverse.
York: Springer. 28. Owen, I. R. (2007). Justfying on psychotherapy. New York: iUniverse.
15. Hartmann, E. (2010). The nature and functions of dreaming. Oxford: 29. Owen, I. R. (2015). Phenomenology in action in psychotherapy, on
Oxford University Press. pure psychology and its applications in psychotherapy and mental health
16. Hergenhahn, B. R. ve Henley, T. B. (2009). An introduction to the care. Leeds: Springer.
history of psychology. Belmont: Wadsworth. 30. Schultz, S. E. ve Schultz, D. P. (2016). Modern psikoloji tarihi. (Y. Aslay,
17. Hill, C. E. ve Knox, S. (2010). The use of dreams in modern psychothera- Çev.) İstanbul: Kaknüs.
py. International Review of Neurobiology. 92, 291-317. doi: https://- 31. Spinelli, E. (2005). The interpreted world: an introduction to phenome-
doi.org/10.1016/S0074-7742(10)92013-8 nological psychology. London: Sage.
18. Hill, C. E., ve Rochlen, A. B. (2004). The Hill cognitive-experiential 32. Yalom, I. D. (2002). The gift of therapy. New York: Harper Collins.
model of dream interpretation. Cognitive therapy and dreams, 16(1), 33. Young, C. (2010). A phenomenological model in the practice of
161-178.19. psychotherapy. International Journal of Psychotherapy, 14(3), 36-53.
19. Husserl, E. (2010). The idea of phenomenology. Dordrecht: Kluwer 34. Zahavi, D. (2003). Husserl phenomenology. Stanfrod: Stanford Univer-
Academic. sity Press.
20. James, W. (1983). The principles of psychology. Massachusetts:
Harvard University Press.
21. Jung, C. G. (2014). The collected works. New York: Routledge.

15

You might also like