Professional Documents
Culture Documents
tr/
(Ders notu içerisinde ayrıca diğer kaynaklarda belirilmiştir)
KIT
KAYNAKLAR
KİRLENEN
ÇEVRE ÇEVRE
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİ YÖNETİMİ
ARTAN NÜFUS
K / ÇEVRECİ
YÖNETİM
• Sürdürülebilir kalkınma EKONOMİK
• Sürdürülebilir üretim ve tüketim
KRİZLER
• Sürdürülebilir ürün/ hizmet
Sürdürülebilir kalkınma, insan ile doğa arasında denge kurarak doğal kaynakları tüketmeden, gelecek
nesillerin ihtiyaçlarının karşılanmasına ve kalkınmasına imkan verecek şekilde bugünün ve geleceğin
yaşamını ve kalkınmasını programlama anlamını taşımaktadır. Sürdürülebilir kalkınma sosyal, ekolojik,
ekonomik, mekansal ve kültürel boyutları olan bir kavramdır.
EKO-VERİMLİLİK
(TEMİZ ÜRETİM) NEDİR?
“Temiz üretim”, ürün ve hizmet eldesi süreçlerinde girdilerin daha verimli kullanılarak, “hammadde
kayıplarının azaltılması ve kirliliğin kaynağında önlenmesi ya da azaltılmasına yönelik olarak
gerçekleştirilen teknolojik ve/veya yönetsel uygulamalar” olarak tanımlanabilir. Bu yaklaşım ile
hammadde, enerji ve su kullanımı daha verimli hale getirilerek, doğal kaynakların kullanımı ve atık
oluşumu en aza indirilebilmektedir. Son yıllarda dünyada “sürdürülebilir tüketim ve üretim” kavramının
yaygın olarak benimsenmesi kapsamında daha çok “sürdürülebilir üretim” olarak ifade edilen bu kavram,
“daha az etkiyle daha çok değer yaratma” ya da “ekonomik ve çevresel verimliliğin paralel olarak
sağlanması” olarak tanımlanan “eko-verimlilik” kavramıyla da örtüşmektedir.
1
Çevre Yönetimi Bir firmanın, çevreyle etkileşim içinde olan (ya da olabilecek) tüm faaliyet ve
süreçlerinin yönetilmesidir.Söz konusu faaliyet ve süreçlerdeki çevre unsurlarının fırsat olarak
değerlendirilmesi ya da gerekli önlemlerin alınmasıdır.
Çevre Yönetimi
ÇEVRE PERFORMANSI
KAYNAK TÜKETİMİ
ATIK ÜRETİMİ
Entegrasyon
2
Çevre Yönetim Sistemi (ÇYS)
Çevreyle ilgili faaliyetlerin, belli bir sistematik ve süreklilik içinde yürütülmesini sağlayan araçtır. Çevre
koruma ile ilgili konuların kalite, maliyet, verimlilik, stratejik planlama gibi öncelikli konularla birlikte
ele alınmasını hedefler.
Bir üretim tesisinin çevresel etkilerini
• bilmesi,
• sorumluluğunu kabul etmesi,
• izleyerek kontrol altına almasına
yönelik sistematiğin kurulmasını sağlayan kapsamlı bir programdır.
ÇYS
• Her tür kuruluş ve tesiste uygulanabilir.
• Gönüllülük esasına dayanır.
• Çevre performansının artmasını hedefler.
Ticaretin
küresel düzeyde serbestleşmesi
Farklı
firma ve
ülkelerde • 1986’da Uruguay’da yapılan GATT (General
farklı Agreement on Tariffs and Trade) toplantısı - ticaret
seviyelerde engellerini azaltmak üzerine yapılan pazarlıklar
çevre
koruma
• 1992’de Rio’da yapılan Çevre Konferansı -
çevrenin korunmasında bütün dünya ülkelerine Çevre
önlemleri
düşen görevler üzerinde yapılan tartışmalar bilincin
Farklı • Dünyanın birçok ülkesinde çevre yönetimiyle ilgili
in
artması
çevresel felsefelerde oluşan değişiklikler
ve üretim Uluslararası Standartlar
maliyetleri/ Organizasyonu (ISO) çevre yönetim
sistemi standartları üzerine çalışmaya
Haksız başladı.
Rekabet
GATT :İngilizce adı “General Agreement on Tariffs and Trade” kelimelerinin baş harflerinin bir araya
gelmesinden oluşan GATT, “Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması” anlamına gelmektedir.
İkinci Dünya Savaşı sonrasında, dünyada barışı sürekli kılmak amacıyla, uluslararası ekonomik
işbirliğinin tesis edilmesinin gerekliliği düşüncesi genel kabul görmüştür. Bu çerçevede, ülkelerin
3
kalkınma çabalarına yardımcı olmak, uluslararası likidite ve mali güven gibi ihtiyaçlara cevap vermek ve
uluslararası ticareti serbestleştirip artırmak amacıyla yeni kurumların oluşturulması yoluna gidilmiştir.
Uluslararası mali alanda sağlanan işbirliğinin yanı sıra, uluslararası ticaretin serbestleştirilmesi yönünde
de benzer bir işbirliğine ihtiyaç duyulması sonucunda, 50 kadar ülkenin temsilcisi tarafından
“Uluslararası Ticaret Örgütü” (International Trade Organisation - ITO) adı verilen bir uluslararası örgütün
kurulması amaçlanmıştır. Öte yandan, ITO’nun kuruluş müzakereleri devam ederken, belirli mallar
üzerinde tarife indirimlerinde bulunmak ve ITO’nun ülkelerce onaylanmasına kadar geçecek sürede bu
indirimleri uygulamaya koymak amacıyla, 23 ülke Ekim 1947'de Cenevre'de “geçici” olarak
nitelendirilen Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşmasını (GATT) imzalamışlardır
(http://auzefkitap.istanbul.edu.tr/).
DTÖ (DÜNYA TİCARET ÖRGÜTÜ)’nun kurulamaması üzerine, “geçici” olma özelliğine rağmen,
Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması 1948-1994 yılları arasında uygulana gelmiş ve dünya
ticaretinde genel kabul gören bir çerçeve oluşturmuştur. 1948 yılından bu yana, uluslararası kural ve
disiplinlerin daha da iyileştirilmesi ve güçlendirilmesi amacıyla sekiz çok taraflı müzakere turu
gerçekleştirilmiştir.
Türkiye, 1951 yılında İngiltere - Troquay’da yapılan müzakerelerde, bir çok ülke ile beraber Türkiye’nin
de GATT’a katılması görüşülmüştür. Türkiye anlaşmayı 1953 yılında
imzalamıştır(http://auzefkitap.istanbul.edu.tr/).
Stockholm Çevre Konferansı
Stockholm’de 1972 yılında ilk BM Çevre Konferansı gerçekleştirilmiştir. Bu konferansta
farklı ekonomik, sosyal, kültürel, ideolojik yapılara karşın tüm dünya çevre sorunlarına ve çözüm
yollarına bir pencereden bakmak için bir araya gelmiştir. Bu anlamda farklılıklarına rağmen tüm dünyayı
ortak bir amaç için ilk kez bir araya getiren en yaygın platform olma özelliği taşımaktadır. Konferansta
ülkeler kendi içlerinde az gelişmiş ve gelişmiş ülkeler olarak ayrıma gitmişler, az gelişmiş ülkeler çevre
sorunlarının sorumlusu olarak gelişmiş ülkeleri işaret ederek çözümün de onlar tarafından bulunması
gerektiğini belirtmişlerdir. Ancak kendi içlerinde yaşadıkları ekonomik ve toplumsal azgelişmişliğinde
çevresel sorunlara neden olduğu konusunda hem fikir olmuşlardır. Konferansta;
Yerleşim alanlarında çevre planlaması ve çevre yönetimi
Doğal kaynaklar ve deniz kirliliği
Uluslararası düzeyde çevreye zararlı maddelerin tanımlanması ve denetimi
Çevre sorunları ile ilgili eğitim, bilgi, sosyal ve kültürel politikalar
Çevre eylemlerinde ulusal örgütlerin mevcudiyeti ile ilgili tartışmalar yapılmıştır.
Çevre sorunlarının küresel oluşu ve sorumluluğun daima ortak olduğu fikrinin benimsendiği
konferansta ayrıca ülkelerin gelişmişlik düzeylerinin artırılmasında kalkınmanın rolü ve çevreyi koruma
faaliyetlerinin kalkınma önünde bir engel olmadığı üzerinde durulmuştur.
Rio Bildirgesi
4
Bildirgede Stockholm Konferansı’nın ilkelerine bağlı kalındığı, bunu sağlamak amacıyla ülkeler ve
toplumlar arasında küresel işbirliklerinin oluşturulması, uluslararası antlaşmalarla birlikte çevre ve
kalkınma sistemleri arasındaki entegrasyonun ve herkesin ortak menfaatinin korunması vurgulanmıştır.
Bunun yanında ortak yaşam alanımız olan dünyanın bütüncül ve birbiriyle bağlantılı doğasına dikkat
çekilmiştir. 27 ilkeyi kapsayan bu bildiri yasal anlamda bağlayıcı değildir ancak ülkelere politik anlamda
yükümlülükler getirmektedir.
5
• 1995 – 2004 döneminde AB-15’teki sertifika durumuna bakıldığında, ISO 14001’in çok daha
baskın olduğu görülmektedir.
• Örnek olarak; 2000 yılında EMAS’lı firma sayısı 3427 iken, ISO 14001’li firma sayısı 9413
olmuş; 2004 yılına gelindiğinde EMAS’lı firma sayısı 3048’e düşerken, ISO 14001 sertifikalı
firma sayısı 33108’e çıkmıştır.
ÇYS Standartları Belgelendirme
• Kurulmuş ve uygulanmakta olan bir ÇYS’nin, Standartlara uygunluğunun akredite bir kurum
tarafından belgelendirilme prosesidir. (ISO 14001 Belgesi)
• Türkiye Akreditasyon Kurumu’nun (TÜRKAK) bu alanda akredite etmiş olduğu kurumlar (ör:
TSE) tarafından verilen ISO 14001 belgesinin uluslararası düzeyde geçerliliği bulunmaktadır.
ÇYS Standartları/ISO 14000 Serisi Standartlar
• ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemleri - Özellikler ve Kullanım Kılavuzu.
• ISO 14004 Çevre Yönetim Sistemleri - Çevre Yönetim Prensipleri Kılavuzu - Sistemler ve
Destekleyici Teknikler
• ISO 14010 Çevre Denetim Kılavuzu - Çevre İle İlgili Denetimin Genel Prensipleri
• ISO 14011 Çevre Denetim Kılavuzu – Denetim Usulü
• ISO 14012 Çevre Denetçilerinin Haiz Olması Gereken Özellikler
• ISO 14020 Çevre İle İlgili Etiketlemenin Temel Prensipleri
• ISO 14021 Çevre İle İlgili Etiketleme - Çevre İle İlgili İddiaların Özbeyanı - Terimler ve Tarifler.
• ISO 14040 Hayat Boyu Değerlendirme (HBD) – Genel Prensipler ve Uygulamalar.
• ISO 14060 Mamullerin Çevre Veçhelerinin Mamul Standartlarına Dahil Edilmesiyle İlgili
Kılavuz.
ÇEVRE YÖNETİM SİSTEMİNİN UYGULANMASI
ÇYS’de İlk Adım
• Üst Yönetimin Kararı
• Çevre Politikası (taahhüt)
Çevre Politikası, Bir kuruluşun/ tesisin çevresel etki ve boyutlarını nasıl değerlendirdiği ve yönettiği ile
ilgili misyonunu (niyet ve prensiplerini) ifade eden yazılı bir taahhüt.
Çevre Politikası Nasıl Olmalı?
• Açık ve net
• Gerçekçi ve ulaşılabilir
• Kuruluşa özgü
• Güçlü yanları vurgulayan, zayıf yanları düzeltmeye yönelik
• Kuruluşun çevreyle ilgili faaliyet, amaç ve hedefleri için genel bir çerçeve niteliğinde
• Kuruluşun diğer faaliyet ve uygulamalarıyla uyumlu
• Üst yönetimce imzalı
6
Çevre Politikası Neleri İçermeli?
• Kesin bir kural/ standart yoktur.
• Kuruluş için öncelikli amaç ve konuları içermelidir.
Örneğin,
• Çevre mevzuatına uyum
• Kaynak ve enerji tüketiminin azaltılması
• Sürekli iyileşme
• Atıkların azaltılması vb.
Çevre Politikası Nasıl Uygulanır?
• Duyurulur.
• Politikadaki niyet ve prensipler çerçevesinde
– Durum değerlendirme
– Amaç, hedef ve eylem planları
– Uygulama
– İzleme, ölçme ve değerlendirme yapılır.
• Politika gözden geçirilerek değişiklik yapılabilir.
sürekli gelişme
Geliştirme Uygulama
İzleme
7
ÇYS Uygulama Aşamaları
Planlama
• ÇYS sorumlusunun ve çalışma grubunun oluşturulması
• Çevresel yönlerin ve etkilerin belirlenmesi
• Yasal ve diğer gereksinimlerin değerlendirilmesi
• Amaç ve hedeflerin saptanması
• Eylemlerin önceliklerinin belirlenmesi
• Eylem planı oluşturulması (bütçe ve ekipler)
• Önlem ve acil durum planlarının yapılması
Uygulama
• Karlılık ve verimlilik
• Hammadde ve enerji tüketiminde tasarruf
• Atık miktarında azalma
• Ürün maliyetinde düşüş, verimlilikte artış
• Pazarlama
• Çevre bilincinden tüketicilerin etkilenmesi
• Pazarlama aracı olarak kullanılabilmesi
• Mevzuat
• Mevzuat gereklerinin yerine getirilmesi, ceza vb. uygulamalara maruz kalınmaması
• Yasal birimlerle iyi iletişim
• Sosyal görünüm
• İmajın zenginleşmesi
Neden ÇYS?
• Müşteri ve tüketicilerin talepleri
• Kamuoyu baskısı
• Finans ve sigorta kuruluşlarının baskısı
Kurulan ve uygulanmakta olan ÇYS’nin belgelendirilmesi gerekli olabilir.
• Yasal yükümlülükler – mevcut
– Eksikliklerin bir plan dahilinde giderilmesi
– Mevzuatın sistematik olarak takip edilmesi ve gereklerinin yerine getirilmesi
ÇYS’nin temel esaslarından biri yasal uyumdur.
• Yasal yükümlülükler – potansiyel
– AB mevzuatına uyum kapsamında gündeme gelecek olan yeni yönetmelikler ve
yönetmelik revizyonlarına karşı hazırlıklı olunması
AB IPPC (Integrated Pollution Prevention and Control) Direktifi ve BAT (Best Available
Techniques) Dokümanı
ÇYS kapsamında potansiyel yükümlülükler takip edilerek bu yükümlülüklere yönelik
hedefler belirlenebilir.
• Rekabet avantajı
9
– Yakın gelecekte ISO 9000 örneğindeki gibi rekabet unsuru olma olasılığının karşılanması
– Çevre koruma kaynaklı tarife dışı teknik engellerin öngörülüp hazırlıklı olunması ve
teknik gereksinimlerin yerine getirilerek en az zararla atlatılabilmesi
Çevre Yönetim Sisteminin Başarı Unsurları
• Üst Yönetimin desteği sürekli olmalı
Üst düzey yöneticilerin, ÇYS sürecini ilk aşamadan itibaren benimsemeleri ve aktif olarak
katılmaları zorunludur.
- Karar alma
- Kaynak ayırma(işgücü, zaman, eğitim, yatırımlar)
- Öncelik belirleme
- Engellere karşı önlem alma
• Tüm çalışanların ÇYS’ye katılımı sağlanmalı
Çevre konularının tüm çalışanların katılımını gerektiren ortak bir görev olduğu fikrinin yaygınlaştırılması
gereklidir. ÇYS programı tüm organizasyonda tanıtılmalı ve katılım için tüm çalışanlara
cesaretlendirilmelidir.
- Ortak amaç ve hedefler
- İş planlarına entegrasyon
• Değişim kabul edilmeli
- Şirket kültürü
- Öncelikler
- Stratejiler
- Organizasyon
Şirket
Stratejisi
Çevre Gündemi
(yerel, ulusal, uluslararası)
Çevre dinamik
Stratejisi
10
ÇYS Uygulamalarının Başarısı İçin
• Politika ve hedefler gerçekçi olmalı
• Sabırlı bir yaklaşım olmalı
• Uzun dönemli yatırım programları ile sistem güvence altına alınmalı
• Şirket içi ve dışı iletişim etkin olmalı
• Mevcut ve potansiyel tüm tesis, proses ve ürünler sürekli ve sistematik bir çevresel değerlendirme
ve denetime tabi olmalı
ÇYS Uygulamalarının Önündeki Olası Engeller
• Bilinenlerin ve bilinmeyenlerin tanımlanmamış olması
• Tutarlılık eksikliği, yönün bilinmesi
• Önceliklerin belirlenememesi
• Yaşanmış başarısızlıklar
• Başarısızlıkların maliyeti
• Fırsatların bilinmemesi
• Tasarrufun dikkate alınmaması
• Çevre koruma faaliyetlerinin karı engelleyen bir faktör olarak algılanması
11