Professional Documents
Culture Documents
BİRİNCİ BÖLÜM
1. AKIL YÜRÜTME ,BİLGİ VE HUKUKDüşünceler arası şekli
(formel) akıl yürütmedir .Kanıtlanmış ya da kanıtlandığı kabul edilen
önermeler arasında zorunlu bağ kurularak sonuca ulaşılmaktadır .
Bu önermerlerin içeriğinin doğruluğu veya yanlışlığı ile ilgilenmeden
sonucun söz konusu önermeden zorunlu olarak çıkarılması yöntemi ile
ilgilenmektedir.
1. Bu türüne ise BİLGİ denir .İçerik olarak doğruluk ifade eden bilgiler
elde etme bilginin amacıdır .
Felsefe de bilgiyle ‘’bilgi kuramı ‘’ çerçevesinde inceler .
DOGMATİK BİLGİ : Doğruluğu deney veya diğer yöntemlerle araştırılmasına
gerek olmadan ,kendiliğinden kabul edilen bilgidir .
Hukuk önermeleri mevcuttur ve bu kuralların doğruluğu veya yanlışlığı değil
adaletli olup olmadığı tartışılabilir .
Kavram oluşturma ,önerme kurma ve çıkarımda bulunma aklın kuralları olarak
kabul edilen temel ilkelere dayanır .Dolayısıyla ‘’kavram’’ önerme ve çıkarımın
bu ilkerlerin gözetlenerek oluşturulması zorunludur .
1.AKLIN KURALLARI :
Düşüncelerin tutarlı olması ve mantıksal işlemlerin kontrol edilmesi sırasında bu
ilkelerle uyumluluğu incelenir .
1. Özdeşlik
2. Çelişmezlik
3. Üçüncü durumun olanaksızlığı ilkesi
ÖZDEŞLİK (AYNILIK)İLKESİ :
Her kavram aynı zamanda özdeş olmak zorundadır .
Önerme özdeş olan kavramlardan oluşur .
Kendi olan ve kendinden başka herhangi bir şey olmayan anlamını içeren
ilkedir
Bir şey ne ise odur ;kendisinden başka bir şey değildir .
Bir şey başka bişeye ne benzerdir ,ne de başka bir şeye eşittir .
Benzerlik ,iki ayrı şey arasındaki birçok ortak özelliğin ilişkisidir .ortak özellik
arttıkça fark azalarak benzerlikten eşitlik durumuna yönelir .
İki farklı şeydeki bütün ortak özellikler aynı olduğu durumda o şey ancak eşit
olur .
Özdeş ise iki ayrı şey arasında bir ilişki bağlantısı kurulması değil ,bir şeyin
kendisi olmasıdır .
A ,A’dır .
Bir şey kendisi dışındaki bişeyle özdeş olamaz .
Bir akıl yürütme içerisinde yer alan önermeler de özdeş olmalıdır .Önermenin
özdeşliğinden kasıt ise ;o önermenin doğruluk değerinin hep aynı kalmasıdır .
ÖRNEK : Bekar evli olmayandır .özdeşiklik ilkesine göre yapılmış bir önermedir
.özne olan bekar ile yüklem olan evli olmayan kişi aynı anlama sahiptir ya da
aynı şeye karşılık gelir .
ÖZDEŞLİK İLKESİNİN FAYDASI NEDİR ?
Özdeşlik ilkesi önermelerin doğru ve geçerli olarak kurulmasına katkı sağlar
.Bu sayede akıl yürütme yapılarak hüküm (yargı) kurulabilir .
Özdeşlik ilkesi kavramların tanımlanmasında ve anlaşılmasında işlevseldir .
Önermenin anlaşılması ve yorumlanmasında da özdeşiklik ilkesine uymak
gerekir .
ÇELİŞMEZLİK İLKESİ :
Bir şeyin hem kendisi hem de başka bir şey olması ise çelişkidir.
bir şeyin aynı anda hem kendisi hem de kendisinden başkası olmayacağını öne
süren bir mantık ilkesidir .
herşey kendisi ile özdeştir ,hiçbir şey başka bir şeyle özdeş olamaz .
Çelişmezlik ilkesi ,A ile A olmayanın aynı anda doğru olmayacağını ifade eder .
Karşıtlık ilkesinde ise her iki önermede doğru olabilir .
Çelişki ilkesine göre bir özneye bir yüklem hem olumlu hem de olumsuz olarak
yüklenemez .Aksi takdirde çelişki olur .Bu önermelerden muhakak bir doğru olur
.Diğerleri olamaz .
ÜÇÜNCU HALİN OLMAZLIĞI İLKESİ :
Önermenin doğru veya yanlış olduğununn anlaşılmasını sağlar .
Bir şey hem doğru hemde yanlış olamaz ,3.bir ihtimal yoktur .
YETER SEBEP -NEDEN İLKESİ :
Leibniz tarafından mantık ilkelerine ilave edilmişitr.
Hiçbir şey kendiliğinden var veya var olmuş değildir.
Bir şeyin var olabilmesi için yeterli sebebin olması gerekir.
2.AKLIN TEMEL KURALLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ :
Her kavram kendisine özdeştir.ilkesi tek tek var olanın kendisine hem de bir
bütün olarak varlığın kendisine özdeş olduğunu ;aynı zamanda var olan aynı
zamanda hem kendisi hem de başka bir var olan olmayacağı gerçekliğini ortaya
koyar .Böylece var olanın değişmeyen yasaları belirler.
3.BİLGİ ,DOĞRULUK,İNANMA VE BELGELEME :
• BİLGİ :
• Bilgi aynı zamanda bir önermedir.
• Doğrulanmış bir önerme bilgi niteliğindedir.
• Zan veya inanmaya dayanan önerme ,belgelenmesi ve
gerekçelendirilmesi ile doğrulandığı takdirde bilgiye dönüşür.
• Bir önermenin doğru kabul edilebilmesi için düşünmenin bu
kurallarına uygun olması gereklidir.
BİLGİNİN İÇERİĞİ :
• 4 AYRI KULLANIŞI VARDIR .
• 1) olduğunu bilme – biçiminde bir yargıyı dile getiren önerme
• Örneğin :A, bir filozoftur .
• 2) iş -bilme manasında kullanış .burada bir önermenin
doğruluğunun veya yanlışlığının bilinmesi değil ,bir işin yapıldığının
bilinmesidir.
• Örneğin :A,p yi satacağını biliyor .
• 3) konuyu bilme anlamında kullanılış .
• Örneğin :A ,y yi biliyor
• Söz konusu konuyu bilme ,tanıma ve tanışma olduğunda bunun iki
türlü olduğunu görürüz
• A- doğrudan tanıma
• B – dolaylı tanıma
• 4) soru karşılığı olarak kullanış
• Bilgi soru içeren bağlantının karşılığıdır.
• Bu bilgilerin nesnel bir geçerliliğinin olması için öncelikle
• 1)İNANMA
• 2)BELGELENDİRME VE GEREKÇELENDİRME
• 3) DOĞRULANMASI
• Gereklidir.Bu 3 şarttan birinin yokluğu durumunda öznenin bilgi
sahibi olduğunu söylemek mümkün olmaz.
• Hesaplama hatası yaparak ,sebeplendirmede bir eksikliğin olması
,belgelendirme ve gerekçenin yanlış olmasına rağmen konunun doğru
çıkması ,önermeyi doğru hale getirmez.Bu bir zandır .
• Belgelendirme ,doğru bir inancı bilgiye çevirmek için tamamlayıcı
bir özeliiktir.
• Hukuk ,şekli hakikati arar.
• A ,hipnoz edilerek bilgi alınmış,suç aletleri ve olay
aydınlatılmıştır.Belgelendirme hukuka uygun yollarla yapılmadığı için
yine de geçerli bir önerme ve bilgi değildir.
• Burada geçerli sebeplendirme ve belgelendirme ,gerekçelendirme
unsurunun da kuralına uygun olması gerektiği görülmektedir.
• Bir önermenin doğruluğu ,onu analiz ederek eleştirilmesi ile
mümkündür.
BİLGİNİN KAYNAĞI :
1. Doğru bilginin kaynağı akıldır.
2. Bilgi ,sonradan elde edilen bir faaliyetin sonucudur.
3. Acaba insan aklı değişmez ,mutlak hakikat bilgisini elde edebilir mi
?
4. Dogmatizim (aklı bilginin kaynağı olarak gören görüş) bu soruya
evet cevabını vermiştir.
5. Septizm (akıldan hareket eder ) ama bu soruya olumsuz cevap
verir.
6. Bilimsel bilgi dışında hiçbir bilgi gerçek değildir.
7. Bilimsel bilgi kesin ve hakiki bilgi olarak kabul edilmiştir.
8. KARTEZYEN DÜNYA GÖRÜŞÜ :Evren mekanik ve doğa kanunlarına
mündemiç bir düzene sahiptir.
9. ASLINDA GERÇEKLİĞİ OLMAYAN BU YASALAR BİZİM AKLIMIZIN
ÜRÜNÜ MÜDÜR ?
10. Bilim felsefesindeki son gelişmeler evrensel,gerçek fizik
yasaları olmadığını göstermektedir.
11. Bilimsel çalışmanın görevi,hatalarla ve yanılgılarla mücadele
etmek ,nesnel doğruyu aramak ve yanlışları bulup onları elemek için
elinden geleni yapmaktır.
12. Bilimsel bilgi kesinlik bilgisi değildir,varsayımsal (tahmini)
bilgidir.
13. Bilimsel bilgi daima tamamlanmamış bir süreci ifade eder.
14. DOGMATİK BİLGİ:sorgulamaya izin vermeyen ,sadece
inanmayı öngören bilgidir.Hukuk kuralları dogmatiktir.
15. BİLİMCİLİK:bilimin otoritesini dogmatik açıdan inanmaktır.
16. Bilim dışında bir bilgi kaynağı doğru kabul edikmez.
17. Kesinliğin göreliği olamaz
18. Bilimsel doğru eleştirilebilir akılcı önermedir.
19. DAR ANLAMDA BİLİM :Doğa bilimleri ile sınırlıdır.doğruluğu
veya yanlışlığı sınanabililen önermeler içerir .Matematik
,hukuk,felsefe gibi
20. GENİŞ ANLAMDA BİLİM :Doğru düşünmenin mantıksal
araçlarını kullanarak eleştirel,sorgulayıcı ve doğruya daha yakın olanı
araştırma faaliyetidir.
BİLGİNİN BİÇİMLENMESİ:
Madii cisimlere yönelik doğa bilimleri bilgisi ,insanın yaşadığı çevre bilgisi ve
sadece aklının ürünü olan ürünler olarak üç tür bilgi dünyası ile
biçimlenmektedir
1. Canlı cansız maadi cisim dünyası ,evren ve atom altı varlığı
kapsayan doğa bilimleri ile özdeşleşen bilimdir.
2. İnanın bilinçli veya bilinçsiz yaşantılarının meydane getirdiği
insansal yaşantı alanı sosyoloji ve sosyal psikoloji, psikolojinin
konusudur .
3. Sadece insan aklının meydana getirdiği insansal akıl dünyası
,düşünce dünyası,kitap,sanat eseri ,müzik ve insanın ortaya koyduğu
somut cisimlerdir.
4. Sadece doğa bilimsel bilgiyi gerçek kabul eden felsefeciler
mataryalist ve fizikalistlerdir.
5. Yalnızca insanla yaşantıları ve ruhbilimsel dünyayı gerçek kabul
eden felsefeciler immateryalist
6. İmmateryalistlere göre madde yoktur veya yok denilebilir.Maddi
dünyanın gerçek olmadığını bilakis varlığının hakikatinin bağlı
bulunduğu başka bir hakikatin ,mutlağın olduğu savunur
Bilgi dünyamızın her ikisinide doğru kabul eden felsefeciler DÜALİST olarak
adlandırılırlar
BİLGİ VE DOĞRULUK :
Doğruluğun 2 anlamı vardır .
1. Eylem ,ve davranışlar için kullanıldığında ‘’haklı’’ veya ‘’yasaya
uygun ‘’anlamına gelmektedir
2. İnanç ,yargı,iddia ve önermelere uygulanması halinde ‘’gerçeklik
‘’anlamında kullanılır .
Doğa Bilimlerinin Göreli Doğruluğu :
• Nesnel doğruluk ,daha doğruya ,daha ilginç doğruya ve daha
anlaşılır doğruya yönelik bir çabadır .
• Doğa bilimleri akıl yürütme ile bulduğumuz en güvenilir bilgidir.
• Ancak kesin doğru değildir.
• Bir gün yanlışlığı ortaya çıkabilir.
İnsansal Yaşantılar Dünyası :
• Maddi varlıklar dünyası ile insanda beynin karşılıklı etkileşim içinde
oldukları bilinçli ve bilinçsiz yönlere sahip bilgidir .
• Bu yolla yanılgılar ,bilinçli bir biçimde tespit edilip ortadan
kaldırılabileceği gibi ,bir kuruma ilişkin değerlendirme yapma
yeterliliği verir.
İnsan Aklının Nesnel Ürünler Dünyasının Özelikleri:
• Maddesel ve bilinçli olmayan dünyası ;insan bilincini ve bu vasıtayla
da maddi varlıklar dünyasını etkiler.
• En çok bilinen nesnel ürünler dünyası ;insansal dil ve sayı
sözcükleridir.
• İnsansal dil de bir insan faaliyetinin sonucudur ancak bilinçli bir
sonucu değildir.
• Hukuk da aynı şekilde insan aklının nesnel ürünler dünyasının
özelliklerini barındırır .Özellikle doğal hukuk ,pozitif hukuk da
biçimlendiren ancak insan iradesinin bağımsız kurallar kaynağıdır .
• Özellikle insansal dil ,insan aklının ve bilincinin bir ürünü olmakla
birlikte insan bilincinin dışında gerçeklik kazanan ,bizden bağımsız ve
nesnel bir gerçekliktir.
Doğrunun Göreliliği,Gerçekliğin Bilinç Dışılığı
• Gerçeklik bu üç bilgi dünyasının karşılıklı etkileşimi ile ortaya çıkan
deneme ve yanılma sürecidir.
• Bilimsel bilginin kesin bilgi olmadığını ancak doğru bilgi arayışının
kendisi olduğunu göstermektedir.
• Yeni varsayım ;
1. Eski varsayımın başarıyla açıkladığı tüm şeyleri açıklamalı
2. Eski varsayımda yer alan hataları yok etmeli
3. Eski varsayımın açıklayamadığı ya da kestiremediği bazı
şeyleri açıklayabilmelidir
• İşte bilimsel gelişmenin ölçütü budur.
4.ÖNERME VE HÜKÜM :
• Önerme ,iki veya daha fazla kavram -terim ile yapılmış cümledir.
• Tanım bir önermedir
• Önermenin ,doğru ya da yanlış olması,yani belgelebilmesi
gereklidir.
• Önerme ,bir hüküm ifade eden cümledir.
4.1 ÖNERME ÇEŞİTLERİ:
4.1.1YÜKLEMLİ VE ŞARTLI ÖNERMELER :
• Bir önerme ,kavramlar ve bu kavramlar arasında bir ilişki kuran
‘’bağ’’dan oluşur.
• Bağ kavramlar arasında yükleyen ve yüklenen ilişkisini kurar
• Yüklenen kavramı konu ;yükleyen kavrama yüklem denir
• Bir önermede bağ kaldırıldığında ortada kavram değil ,en az iki ayrı
cümle kalıyorsa bu tip önermelere şartlı önerme denir.
• Yüklemli önermeye basit önerme ,şartlı önermelere de bileşik
önerme denilmektedir.
• Yüklemli önermede yüklenen konu ile yükleyen fiiller aynı kavramı
ya da ayrı ayrı kavramları ifade edebilir.
• Eğer yüklem ile konu aynı kavram ise ,o takdirde yüklem gerçek
konu olur.
• Yüklem ile konu ayrı kavramlar ise ,bu durumda yüklem konunun
vasfı olur.
4.1.2 KARMAŞIK ÖNERMELER :
• Önerme her zaman A ,B dir şeklinde ifade edilmez .Bazen A
,konusunu bazen de B yüklemini açıklayan taliifadeler kullanılabilir.
4.1.3. ŞARTLI ÖNERME ÇEŞİTLERİ :
• Bitişik şartlı önermeler ve ayrık şartlı önermeler olarak ikiye ayrılır
• Yüklem ,ya konunun nedeni ya da eseridir.
• Konu ile yüklem arasında birbirini yok etme biçiminde bir bağ varsa
ayrık önermedir.
• Ya gündüz olur ya da güneş batar önermesi olumlu ayrık şartlı
önermedir.
• Yüklemli önermelerde nicelik konuda sözkonusudur.
• Şartlı önermelerde ise nicelik ,zaman faktörüne göre belirlenir.
4.1.4.BİLEŞİK ÖNERMELER :
Birden fazla konusu veya yüklemi olan önermelerdir
Bitişik şartlı veya ayrık şartlı önermeler birer bileşik önermedir.
Ve ,veya ,ile ,çünkü,mamafih,bununla birlikte,ancak ,sadece ,yalnız gibi
kavramların olduğu önermeler birleşik önermedir
Karşılaştırmalı önermeler ve sınırlandırıcı önermeler de birleşik önermedir.
4.2.ÖNERMENİN BELGELENMESİ :
• Önerme yoksa,yani sadece kavram bulunuyorsa ,belgelenme
bulunmamaktadır.
• Belgeleme ,önermenin gerçekliğini araştırmadır.
• Böylece doğru veya yanlışlığı ortaya konulabilir.
4.3.ÖNERMENİN DOĞRULUK DEĞERİ :
• Mantığın işleri doğru akıl yürütmenin yöntemini sunmaktır
• önermenin nesnel gerçekliğe uygunluğu bakımından doğruluğu yani bize bir
bilgi sunumu empirik mantık ve bilimin konusu olmuştur 12
• doğruluk veya yanlışlık değeri olmayan bildirimlerin doğru düşünmede önemi
yoktur
• Doğruluk veya yanlışlık değeri yine önermeler için söz konusu olur
• ilkeler sınırsız sayıdadır ancak mutlak bir gerçekliği yoktur
4. Bilgi ve doğruluk:
• doğruluk ya kişinin eylem ve davranışları ya da inanç yargı iddia ve
önermeler için söz konusu olmaktadır
• kişinin eylem ve davranışlarının doğruluğu eylem ve davranışlarının
haklı ya da hukuka uygun olduğunu gösterir
• herhangi bir inanç yargı iddia veya mantıksal önermenin doğruluğu
denildiğinde gerçeğe uygunluğu anlaşılır
• mantıksal bir önerme yanlış da olsa geçerli bir önerme olabilir
ancak her geçerli önerme doğru yani gerçeğe uygun demek değildir
• önermede terim olarak yer alan kavramının belirsizliği doğruluk
değerinin de belirsizliğine yol açar
• doğruluk değerinin ön şartı önermede yer alan kavramın tek bir
anlamı ifade eden önerme terimi olarak kullanılmasıdır
• bir önermede ancak bir doğruluk değeri bulunabilir
• önermenin doğruluğu olabilmesi için tek doğruluk değerini içeren
bir önerme olarak anlamlandırma gereklidir.
• Kavram birden fazla anlam içerdiğinde her bir anlam önermede
ayrı bir terim olarak yer alır
• anlamı çözümlenmiş olan bir önermenin doğruluğu başka bir
önerme veya önerme biçimindeki ortaya konulmuş ilkelerle
belgeleyerek çözümlenir
• belge elenmenin ilk şartı önermenin anlaşılmasıdır
• bir önermenin belgelenmesi çoğu zaman doğruluğu daha önceden
belirlenen başka önermelere dayanır
• önermeler arasında belgelenen ve belgeleyen ilişkisi ortaya çıkar
• belgelenen önerme belgeleyen önermenin tümden gelmenin
zorunlu sonucudur
• önermenin doğruluğunu bilmek için belgeleyen önerme ile bağının
geçerli bir şekilde kurulması gereklidir
• belgelerin önerme belgeleyen önermenin kaplama ve içlerinde
bulunmalı ve her 2 önermede ortak terim yer almalıdır
• önermenin belgelenmesine dikkat edilmesi gereken kurallar vardır
bunlar kısır döngü ve durmadan gerilemeden uzak bir belgeleme
olmalıdır
• KISIR DÖNGÜ: bir önermeyi belgeleyen önermenin, sonuçta aynı
önerme ile doğrulanması halidir. Örneğin, yumurta mı tavuktan çıkar
yoksa tavuk mu yumurtadan.
• Bir önermeyi doğrulayan önerme tamamen ondan farklı başka bir
önerme olmalıdır
• önermenin belgeleyerek doğrulanmasına kısır döngü yoksa
belgelendirme zinciri olur
• belgelendirme zincirinin de sonsuz olmaması gerekir. Çünkü son
söz zincir, önermeyi doğrulamaz
• bir önermenin doğrulanan bilmesi için belgeleme zincirinin
döngüsü ve sonlu olması gereklidir
• epistemik mantıkta bu belgelemeye dolaysız belgeleme denir
• dolaylı olarak belgelenen bir önermenin başka bir önerme olan
belgelerini olmak zorundadır
• dolaysız olarak belgelenen bir önermenin belgeleyeni yoktur
• Dolaysız belgeleme, duyu verileri, gözlem veya yaşantılar olaylardır
• dolaysız belgeleme dolaysız tanımdır
• bilimsel yöntem önermenin kaplan ve işleme tamamıyla
tükenmiştir
• her zaman bir olasılık ihtimal açıkta kalmaktadır bilimsel yöntem
tamamlanmamış bir akıl yürütmedir
• dogmatik önermeler dolaysız belgelemedir
• dogmatik önerme, doğruluğunu yine kendisinden alır
• doğru ya da yanlışlığa inanmaya veya uzaklaşmaya bağlıdır
• hukuksal önermeler dogma tek önermelerdir
• hukuk metodolojisinin de dolaysız belge elemenin yaşandığı
doğrulama sorunları yaşanmaz
• bir önermenin gözlem uzlaşma veya dogmatik bir belgelemeye
dayanması, onun anlanması, anlamanın bilinmesidir
• gözlem ve uzlaşıya dayanan dolaysız belgelenen önermeler
yanlışlanabilir olduğu için kesin değildir
• Hukukta akıl yürütme yöntemi önermeyi doğruya en yakın biçimde
anlama ve yorumlamada kullanılır.
6.BELGELEME VE İNANMA:
• Belgelenmiş bir önermenin doğruluğunu inanılır ancak bazı
önermelere inanmak zorunda değilizdir. Mesela temel yargılarımızı
sarsacak önermeler doğru olsa da kabul etmeyebilirsiniz.
• Bir önerme belgelenmiş ise kişinin önermeye inanma hakkı vardır
hatta inanmamak haklı, tutarlı olmadığı için kişi inanmakla
yükümlüdür. Bu Sonuç aklın kurallarından çelişmezlik ilkesine
uygulanır
• çelişmezlik ilkesi gereği kişi belgelenmiş bir önermeyi hem inanıp
hem de inanmaması söz konusu olmamalıdır
• İnanma yükümlülüğü olumlu ve olumsuz belgeler arasında yeterli
bir belgelendirme faaliyetini gerekli kılmaktadır
• bir önermenin belgelenmiş zıt önermeler arasında seçim yaparak
anlaşılması ve doğruluğunun tespiti yapılarak belgelendirilmesi için
belgeleme derecesinin %50 olması yeterli görmemiştir.Bir önermenin
belgede de bilmesi için %80 belgelenmesi, doğrulanma ve doğru
anlaşılması için eşik seviyesi olarak kabul edilmiştir.
7.BELGELEME DERECESİ VE DOĞRULUK:
• Her 2 belgeleme sonucunda Özdeş olmayan anlam bilgisi çıkabilir
işte bu durumda eşik değer inanma ve doğrulama fonksiyonunu
gerçekleştirir. Dolayısıyla eşik değer bir ölçüde keyfe bağlıdır.
• Birbirinden farklı 2 belgeleme sonucunda akıl yürütme kuralları
belge elemenin tutarlılığını denetler bir önermenin belgelenmesi o
önermenin bilgisinin doğrulanmasıDIR
• kıyas belge elemenin yöntemidir
• yöntem dolaysız belge elemenin anlaşılması ve yorumlanmasını
dolaylı belge elemenin tutarlılığını ve zorunlu olarak ortaya çıkan
sonuç önermesinin ayrıca anlaşılması ve yorumlanmasını denetler .
• Kıyas; tümden gelen bir belgeleme ise bize kesin sonuca en yakın
bilgiyi verir.
• Sağlıklı bir belgeleme öncelikle;
1. Önermeyi etkileyen bütün belgeler göz önünde tutulmalıdır
2. özellikle dolaysız önermeler eleştiriye tabi tutulmalıdır
3. başlangıç önermesinin inanabilir olduğu kadar, şüpheli oldu Şunu
da göz ardı edilmemelidir
4. ş başlangıç önermesi dogmatik ise kavramların anlamlandırılması,
önermenin de kaplan ve işlemenin dikkatlice denetlenmesi gereklidir
5. başlangıçta doğruluk eşik değeri yüksek dogmatik dolaysız
önermenin belgeleme zinciri sonunda eşik değeri düşük bir
belgelendirme ile başlangıçtaki değerinden daha düşük bir değere
ulaşamadığına dikkat edilmelidir
6. bu amaçla belgelendirme nin her aşamasında tutarlı olmasına
dikkat edilmeli, akıl yürütme kurallarının dışarı çıkılmamalıdır.
• Eşik değerin zamanla değişebileceği kabul edilmelidir
• yeni bir önerme katılmasıyla sonuçta bir tutarsızlık ortaya
çıktığında doğruluk eşik değeri düşecektir bu nedenle tercih edilen
belgelendirme cevaplanamayan yeni sorular üretmeli tutarsızlığa
düşmemelidir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
AKIL YÜRÜTME YÖNTEMLERİ
• Akıl yürütme en az 2 düşünce arasında bunlardan birini diğerinin
kanıtlayan mı olarak ele alıp buradan bir sonuca ulaşmaktır
• tek başına bir önerme akıl yürütme için yeterli değildir
• mantığın akıl yürütme faaliyeti önermelerin bilgisel değerinden
tamamen bağımsız olarak şekli olarak ele almasıdır
• Düşüncenin oluşması ve düşüncenin içeriği akıl yürütme
önermelerin doğru olduğu varsayımı halinde bunlar arasında
kanıtlayan kanıtlanan ilişkisi de ilgilenir
• doğru ya da yanlışlığına bakılmaksızın kanıtlanan önermenin
kanıtlanan önermeden zorunlu olarak ortaya çıkmasına geçerlilik
denir
• bu önermelerin doğruluk değerinin yani yanlışlık veya
doğruluğunun bir önemi bulunmamaktadır
• geçerlilik doğruluk değerinden bağımsızdır
• önermelerinin içeriğinin doğru olması bilginin konusudur
1.AKIL YÜRÜTME ÇEŞİTLERİ :
• Klasik mantıkta akıl yürütme temelde 2 şekilde yer alır;
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
ANLAM VE YORUM
Dil ile zihindeki bu tasavvur dünyamızda açığa çıkarmaya, beyan etmeye gayret
ederiz. Anlam, bu tasavvur dünyamızı kapsar.
Anlam ile beyan arasındaki bir tenakuz dan dolayı her cümle, önerme; ne kadar
açık olursa olsun yoruma muhtaç olacaktır
beyan ile anlam arasındaki bu sınırlılık nedeniyle yorumlanan mayacak bir
cümle, önerme bulunmamaktadır.
Kutsal kitaplar dahi lafızları kesin olmakla beraber anlamları sınırsızdır. Bu
nedenle kutsal kitaplarda hiç olmadık şekilde yorumlanabilir
yorumlanacak hiçbir sözün olmadığını görürüz. En açık ifade olsa dahi akıl,
bambaşka şekilde anlam vermeye elverişlidir
1.ANLAM :
• islam düşüncesinde Fahrettin raziye göre her anlamın karşısına onu ifade
eden bir lafzın bulunması mümkün değildir.
• Çünkü akıl edilebilecek anlamlar sınırsızdır.
• Sınırsız anlamlara lafızlar vermek mümkün değildir
• kelimelerin işlevi onların karşılığı olan anlamının bilinmesi değildir. Dilin
amacı iletişimdir.
• İslam düşüncesinde raziye göre dil kelime ve cümle düzeylerinde büyük
kısmı zannilik taşıdığı, dolayısıyla nakil lce mütevatir olan naslar bile
dalalet bakımından zannidir
• raziye göre dil icma, haberi Vahit, ve kıyas da zannilik içermektedir
• nakil bakımından kesin olan kuran ı kerim mütevatir hadisler anlam
bakımından zannidir.
• Anlam yorum ilişkisinde öncelikle doğruluk ya da yanlışlık ifade eden
önermeler dikkate alınır
• bir anlamı ifade eden ifadeler, kategorimatik ifadelerdir. Bu ifadelerin
başında önermeler ve kavramlar gelir
• anlamlandırma ile yapılmak ısının kelimenin bir tek anlamı olacak şekilde
yorumlanmasıdır
• annem sadece kelimenin biçimini değil kullanılışına bağlı olarak durumun
ve bağlamayla da irtibatlıdır
• tanımlama, anlam için yeterli değildir. Çünkü günlük hayatımızda
tanımlayabileceğimiz ifadeleri aynı zamanda anlarız ancak anladığımız her
ifadeyi tanımladığımız söyleyemeyiz
• bir önermede geçen kelimenin bu kelimenin geçmediği beşte yer başka
bir önermeye çevrilebilir arsa bu önerme bağlamında yorum yapılır. Buna
karşılık kelimenin geçmediği eşdeğer bir önerme bulunamıyorsa
kelimenin anlamı için başka bir yöntem kullanılır.(Bilinmeyen bir şeyin
anlamını öğrenmek için kullanılan yöntemlerden birisi)
2.BEYAN,GÖNDERİ VE ANLAM :
• lafın anlamı yanında gönderisi de bulunmaktadır. Bazen anlam ile gönderi
farklı olabilir.
• Bir önermenin gönderimi, söz konusu önermenin doğruluk değeridir.
• Önermenin anlamı ise söz konusu önermenin açıkladığı düşüncedir
• bir ifadenin anlamı ise gönderim yapılan nesnenin sunum biçimi
olmaktadır
• göndere lafız da olduğu gibi sınırlıdır
• anlam sınırsızdır
• gönderi ve lafız değişmediği halde anlam kişilere ve zamana göre
değişiklik gösterebilir
• gönderi cümlenin ne hakkında olduğudur
• gönderi hakkındaki kanaatimiz değiştiği anda cümlenin lafı değişmezse
dahi zihindeki tasavvuru değişmiş olacaktır
• cümlenin doğru anlaşılması için anlamı kadar gönderisi de
önemlidir(gönderisi diyebahsettiğim şey ne hakkında olduğudur)
• hukuk kuralına oluşturan cümlelerin gönderisi, soyutlanmış hukuki
kavramlardır. Bu kavramlar somut sosyal ilişkilerden doğan ve aklın
işleyişini ortaya çıkardığı soyutlamalardır
• Borçlar kanunun birinci maddesi sözleşme hakkındadır sözleşme olgusu
taraflar arasında bir davranış yerine getirme yükümlülüğü ve bu
yükümlülüğün muhatabı olma ilişkisidir.
• Sözleşmenin kurulmasına ilişkin düzenlemenin gönderisi sözleşmedir. Bu
gönderi hakkında bilgimiz birinci maddenin anlaşılmasını sağlar yani
sözleşme kavramına analizi ile birlikte kavramsal gelişim maddelerin
anlamında da yeni anlayışlara yol açar. Gönderiye bağlı yeni gönderiler
ortaya çıkabilir
• sözleşme cümlenin sözünde ifade edilmeyen hukuki sonuç, irade beyanı,
beyanların karşılıklı birbirine uyumu unsurlarından oluşmaktadır
• beyan başlı başına analiz edilmesi gerekli bir kavramdır irade zihin
dünyasından meydana gelir bunun dış dünyaya açıklanmasına beyan
denilir.
• Beyanın bir çok yolu vardır yazı söz ile olabileceği gibi davranış yoluyla da
beyan olabilir.
• Beyan beyanda bulunan kişinin yazısı sözü veya davranışıdır
• kişi ile onun yazısı sözü ve davranışları arasında zorunlu bir bağ
kurulmaktadır.
• Yorum sadece metnin anlaşılması faaliyeti değildir kuralın somut olaya
uygulanması aşamasında da hem somut olayın hem de olay ile kural
arasındaki yoruma ihtiyaç duyulabilir.
3.YORUM :
• Yorum beyandan hareketle anlamı ortaya çıkarma faaliyetidir
• Yorum hukuk metninin anlamının çıkarılması faaliyetidir.
• Ensari hz gözüken lafız bile yorumlanmaya muhtaç ise aynı durum hukuk
metni için de söz konusudur yani hukuk metni dahi yoruma muhtaçtır
• yorum sadece bir hukuk metnin anlaşılmasını ortaya çıkmaz. Somut bir
sorun ya da davadaki olayın aydınlatılmasında beyan olunan söz, yazı ve
davranışların gönderisinin anlaşılması ve bunun anlamlandırılması da
yorum ihtiyacı görülebilir
İster somut olay olsun isterse söz veya yazı her olay veya işlemin bağlantılı
olduğu gönderisi doğru tespit edilmeden hukuki muhakemenin
gerçekleştirilmesi mümkün değildir.
Hukuki sorunun anlaşılması olay ya da işlemin gönderisinin yani hangi hukuki
olgu hakkında olduğunu tesp etidir. Bu tespit yapıldıktan sonra ilgili olduğu
hukuki olgunun düzenlemelerine bakarak, olaya uygulanacak somut hukuk
kuralı bulunacaktır
somut bir olay veya hukuki işlem hukuk metnini anlaşılması, gönderisi ve bu
gönderinin zamana ve kişilere göre değişen anlamlandırması dikkate alınarak
yorum yapılacaktır.
YORUM YAPILIRKAN ;
1. Diğer anlamlandırma yarın başarıyla açıklandığı tüm şeyleri açıklamalı
2. başka yorumlardaki var olan hataları yok edebilmeli
3. diğerlerini açıklayamadığı ya da kestiremediği bazı şeyleri açıklayan
bilmelidir
4.YORUMUN HUKUKİ TEMELİ:
• Biliyorum aklın işleyişinin tabii bir sonucudur yorum aklın gereğidir
• hukukta da yorum aklın bir sonucundan uzak değildir hukuk kuralının
nasıl yorumlanacağı anlaşılacağı pozitif hukuk kuralları olarak da
düzenlenmiştir hukukun uygulanması ve kaynakları türk borçlar kanunu
birinci maddesi ortaya konulmuştur
• Madde bir-kanun sözüyle VE özüyle de niye bütün kanunlarda uygulanır.
Kanunda uygulanabilir bir hüküm yoksa hakim örf ve adalet hukukuna
göre bu da yoksa kendisi kanun koyucu olsaydı nasıl bir koyacak ise 10'a
çıkart göre karar verir
hakim hükümlerinde ilmi içtihatların ve kazaya kararlardan istifade eder
• Maddi birin eski halinde ise kanun lafzıyla veya ruhu ile temas ettiği
bütün mesafelerde merİDİR … (Madde birin eski halinde ve Bağlacı yerine
veya bağlacı kullanılmıştır. Yeni halinde kullanılan veya bağlayıcı sadece
lafzını yorum yapılmayacağını mutlaka özne de bakılması gerektiğine de
inmiştir hoca bunu sınavda soracağını belirtti)
• medeni kanun söz ve özüyle uygulanacağı belirtmektedir
• cümlede kullanılan ve bağlayıcı nedeniyle sadece lafzına göre yorum
yapılmayacaktır.
• Lafız ne kadar açık olursa olsun mutlaka özü de dikkate alınacaktır.
• Yani görüyoruz ki türk medeni kanunun maddeleri dahi yoruma muhtaç
bulunmaktadır akıl yürütme yöntemlerini kullanarak mantıklı bir şekilde
yorum yapmalıyız.
___Sayfa 104 e kadar olan hocanın derste anlattığı kısım burası birazcık sınavla
ilgili bilgi vermişti son derste onları da notun sonuna ekleyerek notu bitiricem iyi
çalışmalar diliyorum.
1. Yorumun hukuki temeli konusundaki bahsettiğimiz madde bir de önceki
halinde veya bağlacının şimdiki haline ve bağlayıcı kullanılmasını sınavda
soracak
2. Hoca derste örnek soru olarak nominalizm nedir diye sorabilirim dedi
oraya tekrar bakmanızı öneririm.
3. Filozof durabileceğini söyledi bir düşünce verip bunun kime ait olduğunu
sorabilirim dedi kitapta önemli olarak belirtilen filozofları yazmıştım
4. 20 soruya 20 dakika veriyor süre konusunda da esneklik tanımayacak
hepsi test olacak.