You are on page 1of 49

BİLGİ FELSEFESİ

EPİSTEMOLOJİ
• Doğruluk nesne ile ilgili yargının doğru
olmasıdır.
• İnsan uçan bir hayvandır. Yargısı gerçeğe
uymadığı için yanlıştır.
• İnsan düşünen bir varlıktır. Dediğimizde
ise önerme doğruluk değeri alır.
• Temellendirme ortaya atılan iddianın
gerekçelerinin bildirilmesidir.
• İnsan toplumsal bir varlıktır.Çünkü tek
başına ihtiyaçlarını karşılayamaz.
BİLGİ FELSEFESİ
• ANA PROBLEMLERİ
• BİLGİ VAR MIDIR?
• BİLGİNİN KAYNAĞI NEDİR?
• BİLGİNİN DEĞERİ NEDİR?
• BİLGİNİN OLANAĞI NEDİR?
• BİLGİNİN SINIRLARI NE KADARDIR?
• EPİSTEME BİLGİ
• LOGOS BİLİM
• EPİSTEMOLOJİ BİLGİ FELSEFESİ
Bilgi var mıdır ?
• Bilgi felsefesinde sorulması gereken ilk ve
en önemli soru bilgi var mıdır ? Sorusudur.
• Diğer tüm sorular bu soruya vereceğimiz
cevapla şekillenir.
Bilgi var mıdır?

Mutlak bilgi yoktur. Mutlak bilgi vardır.


BİLGİ FELSEFESİNİN
KAVRAMLARI
• SUJE: Bilgiye ulaşmak için objeye yönelen
bilinçli varlık.(özne)
• OBJE: Sujenin bilgi sahibi olmak için yöneldiği
her şey.(nesne)
GERÇEKLİK: İnsanın bilme edimi dışında belli
bir zamanda ve mekanda bulunan her şeydir.
• DOĞRULUK(HAKİKAT): Bilginin bilgisi edinilen
nesneyi karşılamasıdır.
• Nesne ve bilgi uygunluğudur.
Mutlak bilgi yoktur
• SOFİSTLER
• Antik yunanda görev yapan paralı öğret-
menlere sofist denilmekte idi. Sofistler
felsefenin varlık üzerine olan sorularını
bilgi üzerine çevirmiş ve mutlak bilginin
olamayacağı tezini savunmuşlardır.
RÖLATİVİZM(GÖRECELİLİK)
• PROTAGORAS
• Sofist düşünürlerden Protagoras mutlak bir
bilgiden bahsedilemeyeceğini ancak kişi-
den kişiye değişen bir bilginin olabileceğini
savunur.
• İnsan her şeyin ölçüsüdür.
• Bana göre doğru olan bir başkasına göre
yanlış olabilir.
RÖLATİVİZM
• GORGİAS:Şüpheciliğin ilk temellerini
Gorgias’ta buluruz. Mutlak bilginin olama-
yacağını ünlü sözü ile açıklarken varlığa
açılan kapıları da kapatır.
• Varlık yoktur olsa da bilinemez bilinse de
başkasına aktarılamaz.
• BİLGİ VAR MIDIR ?
Mutlak bilgi yoktur Mutlak bilgi vardır
Rölativizm Rasyonalizm
Septisizm Empirizm
Kritisizm
Entüisyonizm
Pozitivizm
Analitik felsefe
Pragmatizm
Fenomenoloji
SEPTİSİZM (ŞÜPHECİLİK)
• PYRRHON VE TİMON
Septisizmin kurucusu Pyrrhon’dur.
İnsanın yaşama amacını mutluluk olarak gören
Pyrrhon ,insan mutlu olacaksa yargılardan uzak
durmalıdır.
Yargılar insanı mutsuz eder.
Her yargı aynı şekilde doğrulanabilirde
yanlışlanabilir de.
İnsan yargıdan kaçınan bir tavır benimsemelidir.
(epokhe) nesnelerin özünü araştırmamalıdır.
BİLGİ OLANAKLIDIR
Dogmatizm (Bilginin olanaklı oluğunu
savunanlara verilen addır.)

Rasyonalizm
Empirizm
Kritisizm
Entüisyonizm
Pragmatizm
Pozitivizm
Analitik felsefe
Fenomenoloji


RASYONALİZM
• Rasyo Akıl
• RASYONALİZM :Bilginin aklın ürünü
olduğunu savunan felsefedir.
• Sokrates:Bilginin akıldan geldiğini
söylemiştir ve mutlak bilginin varlığı
konuda sofistlerle mücadele etmiştir.
• Sokrates’e göre tüm bilgiler doğuştan gelir.
• Öğrenme yoktur sadece hatırlama vardır.
• Bende insanların mutlak bilgiyi hatırlaması
için uğraş veriyorum der.
Sokrates’in yöntemi:İroni(alay)aşaması
çok şey bildiğin düşünen kişiye hiçbir şey
bilmediğin göstermektir.
• Maiotik (Doğurtma) aşaması:Hiçbir şey
bilmediğini düşünen kişiye aslında çok şey
bildiğini göstermek, doğuştan var olan
bilgileri ortaya çıkarmaktır.
• Sokrates Menon adlı diyologta bir köleye
sorular sorarak geometri sorusu çözdürür.
Ve doğuştan bilgiye sahibiz der.
RASYONALİZM
(PLATON)
Platon Sokrates’in öğrencisidir.
• Hocasının izinden giderek mutlak bilgiye
akıl ile ulaşılabileceğini savunur.
• Platon felsefesinin en önemli kavramı
• İdea’dır
• İdea: Görünenin ardındaki gerçek.
Varlıkların gerçek özleridir.
• İdealar dünyası • Varlıklar dünyası
• İnsanın içinde • Gölgeler dünyası
doğumdan önce • Bu dünyadaki
var olduğu bilgisini varlıklar sadece bir
edindiği dünyadır. görüntüdür
• İdealar hiç • İdeaların
değişmezler yansıması
Mutlak bilgi • Bu dünyaya ait
ideaların bilgisidir. bilgiler sadece
sanıdır (doksa)
ARİSTOTELES
• Aristo Platon’un öğrencisidir.
• Öğretmeninden ayrı bir felsefe geliştirmiş
ve Platon’un idealar dünyası ayrımına
karşı çıkmıştır.
• Gerçek dünya ve gölgeler dünyası
ayrımına karşı çıkarak tek bir dünya
olduğunu vurgular.
• İnsan aklını kullanarak bu dünyanın
bilgisini oluşturabilir.
• Aristo aklı etkin akıl ve edilgin akıl olarak
ikiye ayırır.
• Edilgin akıl ile insan dış dünyadaki
varlıkları alır.
• Etkin akıl ile edilgin akılla aldığı bilgileri
işler ve bilgiyi oluşturur.
• Oluşturulan bilgi tümelin bilgisidir ve tekil
bilgi bu bilgiden çıkarılabilir.
Farabi

• Farabi İslam felsefesinin öncülerindendir.


• Aristoteles felsefesinden etkilenir.
• Aristoteles’te olduğu gibi duyudan gelen
verileri akıl işleyerek bilgiyi oluşturur
düşüncesini savunur.
Nazar ise Allah’ın varlığını kavramamızı
sağlayan üç düzey düşünmedir.
DESCARTES
• Descartes şüpheyi yöntem olarak kullanan bir
rasyonalisttir.
• Duyu bilgisinden şüphe ederek bir başlangıç
yapar.Duyular bizi farklı zamanlarda yanıltır belki
de her zaman yanıltıyor olabilir .
• Belki mantık ve matematikle de tanrı bizi
yanıltıyordur.
• Belki tanrı kötü bir cindir.
• Belki diğer insanlar bir robottur.
• Belki hep bir rüyadayız bu dünyanın gerçek
olduğunu nereden bilebiliriz.
• Tüm bunlardan şüphe eden Descartes tüm
bunlar gerçek olmasa bile düşünen bir
ben, sorgulayan, herşey den şüphe eden
bir benin varlığını reddedemeyeceğini fark
eder .
• Düşünüyorum ,o halde varım.
• Mükemmellik Tanrı
Mantık ve matematik mutlak bilgidir.
• Tanrı,mantık ve matematik doğuştan gelen
bilgilerdir ve mutlak bilgidir.
• Bu dünyaya ait bilgiler ise daha sonra
edinilir ve mutlak değildir.Bu bilgiler açık
seçik bilgilerdir. Açık bilgi bir varlığın ne
olduğunu bilmektir.Seçik bilgi ise varlığın
tüm özelliklerini bilmektir.
HEGEL
• Hegel Alman idealizminin önemli
temsilcilerinden biridir.
• Tüm felsefesine diyalektik düşünce
hakimdir.
• Her şey tez –antitez- sentez ile açıklanır.
• Geist :Tin, ruh, evrensel akıl, tanrı
manalarına gelir.
• Her şey tanrının kendini aşması ile
meydana gelir.
• Tanrı ilk aşamada kendi ile özdeştir. Ama
bilinmek ister . Bu nedenle kendini açar.
• Tanrıdan ilk çıkan şey akıldır.
• Daha sonra doğa oluşur . Doğa aşamasın-
da tanrı kendine yabancılaşır.
• Sentez aşamasında doğa ve akıl dan
insan oluşur.
• İnsan aklı ile tüm bu süreci bilir.Tanrı ile
aynı olduğunu bilir.
• İnsan akıl dışında herhangi veriye ihtiyaç
duymaz.
GEİST

TEZ AKIL

DOĞA
ANTİTEZ

SENTEZ İNSAN
EMPİRİZM(DENEYCİLİK)
• Doğru bilginin kaynağını duyumlarımız ve
deney olarak açıklayan felsefi akımdır.
• Bilginin akıldan geldiğini savunan rasyona-
lizme karşı olarak ortaya çıkmıştır.
• 17yy’da ortaya çıkmıştır.
• En önemli temsilcileri John Locke ve
David Hume’dur
JOHN LOCKE
• İnsanın anlama yetisi üzerine bir deneme adlı eserinde
doğuştan gelen bilgi anlayışını eleştirerek zihnin
doğuştan boş bir levha olduğunu savunur.(Tabula rasa)
• Bu boş levha daha sonra deneyim ile doldurularak bilgi
oluşur.
• Deneyi iç deney ve dış deney olarak ikiye ayırır.
• Dış deney dış dünyadan alınan verilerdir.
• İç deney ise kişinin kendi içinde gerçekleşir.
• Bilgi oluşma sürecinde akıl etkin ve edilgin iki ayrı
şekilde çalışır.
• Bilgi duyu verilerinin alınma aşamasında akıl edilgindir.
• Bilginin işlenmesinde ve iç deney de ise etkin akıl
kullanılır.
DAVİD HUME
Rasyonalizm akımını ve nedensellik ilkesini
eleştirir.
Bilginin duyumdan geldiğini savunur.
Nedensellik ilkesi üzerinde durur ve nedensellik
ilkesini alışkanlık ile açıklar.
Bir şeyin sadece nedenine bakarak sonucu tahmin
edilemez.
Nedenden sonra sonuç görüldüğü için aralarında
bağlantı kurulur.
Nedensellik ilkesi de dahil hiçbir şey doğuştan
gelmez.
KRİTİSİZM
• Kurucusu Immanuel KANT’tır.
• Rasyonalizm ve empirizmi eleştirdiği için
eleştirel felsefe olarak ifade edilmiştir.
• Salt aklın eleştirirsinde Hume atıfta
bulunarak ‘beni dogmatik uykumdan Hume
uyandırmıştır’ der
KANT
Kant aklı ikiye ayırır.
• Salt akıl ve Pratik akıl
• Salt akıl bilimsel bilginin alanındır.
• Dış dünyadan alınan duyumlar akıl
tarafından işlenerek bilgi oluşturulur.
• Duyu verileri aklın kategori ve formları ile
işlenir. Bu şekilde bilgi oluşur.Bilgi
doğuştan gelmez ancak kategori ve
formlar doğuştan gelir.
• ‘Algısız kavramlar boş kavramsız algılar
kördür’ der.
ENTÜİSYONİZM
• Temsilcileri Henri Bergson ve Gazali’dir.
• Bilginin sezgi aracılığı ile elde edilebileceğini
savunan görüşe entüisyonizm (sezgicilik) denir.
• Henri Bergson
• Değişim felsefesinin önemli temsilcilerindendir her
şeyin değişim içinde olduğunu söyler.Bu değişim
içindeki varlığı akıl tam olarak anlayamaz .Akıl
varlıkları dondurarak ele alır oysa sürekli bir
değişim vardır. Varlıkları varoluş halinde ancak
sezgi bize verebilir.
GAZALİ
• Gazali 12 yy’da yaşamış islam
düşünürüdür.
• Descartes ‘ta gördüğümüz bilgi
sorgulaması ilk olarak Gazali
tarafından yapılmıştır.
• Gazali’yi Descartes’tan ayıran ise
aklı değil sezgiyi ön plana
çıkarmasıdır.
• Gazali akıl ile bilgi edinilebileceğini
kabul eder ama mutlak bilginin
kaynağı olarak sezgiyi görür.
• Bizi tanrı hakkında bilgiye götüren
gönül gözüdür.Kalp gözünün
açılması ibadet ile mümkün olur.
• Gönül gözü mutlak bilgiye kaynaklık
eder.
POZİTİVİZM
 Pozitivizm metafizik öğeleri dışlayarak sadece bilimsel olarak
doğrulanabilecek araştırmaların yapılaması gereğini vurgulayan
felsefi anlayıştır.
 Bilimsellik ön plandadır.
 Metafizik anlayıştan uzaklaşma
 Doğal olanla ilgilenmek ve olguları bilimle açıklamak Bilimlerin
her şeyi açıklayacağı düşüncesi hakim . Akıl ön plandadır.
 Kalıp düşünce ve yargılardan kurtularak akıl özgür çalışacaktır.
 Din ve metafizik yadsınır.
 Pozitivizmin kurucusu Saint Simon ‘dur.
 Auguste Comte pozitivizmi geliştirerek sistemli bir düşünce haline
getirmiştir.
AUGUSTE COMTE
 Aydınlanma çağının önemli filozofların-dandır.
 Sosyolojinin kurucusu olarak görülür.
 Bir toplum bilim çalışması yapmış ama açıklamaları
felsefi öğeleri daha ağırlıklı olarak taşımaktadır.
 Empirizmi,bilimsel olmayan düşünceleri yıkmak için
ideolojik bir araç olarak kullanmıştır.
 Felsefe duyularımızın bize sunduğu verilerle ilgilenmeli
ötesine geçmemelidir.
 Üç hal yasası ile metafizik ve dini içerikli açıklamaları
reddederek onları tarihin tozlu sayfalarına mahkum
etmek ister.
ÜÇ HAL YASASI
 Teolojik aşama
 Tüm olayların dinle
açıklandığı aşamaya
teolojik aşama denir.
 Depremlerin tanrının
öfkesi olarak görülmesi.
ÜÇ HAL YASASI
 Metafizik aşama
 Olayların doğa üstü güçlerle
açıklandığı aşamaya metafizik
aşama denir.
 Cinlerin hastalıkların sebebi olarak
görülmesi
 Mısır’da baş ağrılarını iyileştirmek
için önce kafatasına üç delik açılır
sonra kötü cinlerin çıkması için davul
çalınırmış.

ÜÇ HAL YASASI

 Pozitif aşama
 Olay ve olguların bilimsel
yöntemlerle neden sonuç
bağı kurularak açıklandığı
aşamaya pozitif aşama denir.
 Yer çekimi nedeniyle dünya
üzerindeki her şey yere
düşer.
ANALİTİK FELSEFE
 Analitik filozoflar felsefenin geçmişi ile hesaplaşırlar.
 Felsefe ilk nedenleri,ilkeleri sorgulayarak
ilerleyememiştir.
 Farklı fikirler sürekli olarak ifade edilmiştir.

 Bilimlerin gelişmesi felsefenin yıllardır çözemediği


sorunların çözülmesini sağlayacaktır.
 Artık felsefe dilsel çözümlemeler yapmalı kavram
kargaşasını ortadan kaldıracaktır.
 Amerika’daki temsilcileri

 Moore ve Russell

 H.Reinbach ,R,Carnap,K.Popper’da temsilcileriir

 Viyana çevresinde ise Schlick mantıksal pozitivizmi


savunmuş ve felsefi sorunlara bilimsel yöntemi
uygulamaya çalışmıştır.
WİTGENSTEİN
Tractatus dilin mantıksal yapısını incelemiştir.
Anlamı ortaya çıkarmaya çalışmıştır.
Ona göre felsefe ,dili sınıflandırma ve sadeleştirme
çabasıdır.
Dilsel çözümlemeler yaparak önermeleri analitik ve
sentetik önermeler olarak ikiye ayırır.
 Analitik önermeler bilgimize yeni bilgiler eklemeyen
önermelerdir.

Tüm bekarlar evlenmemiştir.


Bütün anneler kadındır ….gibi

Sentetik önermeler yeni bilgiler edinmemizi sağlayan


önermelerdir.

Dünya geoit şeklindedir.


Pluton gezegen değildir
ANLAMLI ÖNERMELER
 Anlamlı önermeler
 Deneyle doğrulanabilen ya da yanlışlanabilen önermeler
anlamlı önermelerdir.
 Bütün kediler uçan hayvanlardır.

 Bazı kuşlar uçan hayvan değildir.


PRAGMATİZM
 Pragmatizm 1890 yıllarında amerikada ortaya çıkan felsefi
akımdır.
 Spekülatif felsefe anlayışlarını eleştirirler.
 Düşüncelerin doğruluğu pratik sonuçlarına bağlı olarak
değerlendirilir.
 Önemli temsilcileri John Dewey, WilliasJames’dir.

 John Dewey düşünceleri ile eğitim sürecini etkilemiştir.

 Düşünce insanın uyum sürecine katkıda bulunur ve daha mutlu


olmasını sağlar . Spekülatif düşüncelerden uzaklaşılmalıdır.
ANLAMSIZ ÖNERMELER
 Anlamsız önermeler
 Metafizik önermeler anlamsız önermelerdir.

 Tanrı mükemmeldir.

 Ruh ölümsüzdür.

 Şeytan iyidir.
WİLLİAM JAMES
 Amerikalı filozof nesnelerin ilk nedenlerinin araştırılmasına
karşı çıkarak bizim için önemli olan ilk nedenler değil
nesnenin ne işe yaradığıdır.
 Bir önerme işe yarıyorsa(faydalı ise) doğrudur.

 Düşünce başarı getirmelidir.

 Eğer ilk nedenlerden ilk ilkelerden bahsediyorsa dogmatiktir

ve reddedilmesi gerekir.
FENOMENOLOJİ

Görüngübilim yada öz bilim


manalarına gelir
Pozitivist felsefe ve analitik
felsefe felsefenin metafiziksel
yönünü kapatmıştır. Özlere ulaşabilmek için ayraç
Edmund Husserl ise yeniden yöntemini kullanmak gerektiğini
felsefeyi bir bilim ve metafizik söyler.
olarak yeniden kurmaya çabalar. Deneyden gelen tüm verileri
Pozitivist filozofların paranteze aldığımızda özün bilgisi
eleştirilerine maruz kalır. kalır.
Varlıkların deneyle bize
gelmeyen özlerinin sezgi ile elde
edilebileceğini savunur.
 Bilginin doğrululuğunun ölçütü sorusuna verilen cevaplar

• Yargının • ifade
• Öne
nesnesine edilen
sürülen
uygunluğu görüş işe
ifade
doğru yarıyor,
çoğunluk
bilginin fayda(yara
tarafından
ölçütü r)
kabul
olarak sağlıyorsa
ediliyorsa
görülür.Bu doğrudur.
doğru
gün Önr.Böbre
kabul
Çarşamba k taşını
edilir.
dır.Önerm düşürmeye
Örneğin
esi bugün arpa suyu
hasta ve
çarşamba faydalıdır.
yaşlılara
ise İfadesi
DOĞRU BİLGİNİN ÖLÇÜTÜ

yer
doğrudur. yarar
verilmesi
Değilse sağlıyorsa
gereklidir.
yanlıştır. doğrudur.
Uygunluk

uzlaşım
Tümel

Yararlılık
• Öne sürülen ifade
doğru kabul
edilen başka
ifadelerle • Bir bilgi açık ve
çelişmiyorsa seçik ise
doğru kabul doğrudur.Örneğin
edilir.Veya öne zeytinin insanlar
sürülen ifade için faydalı
mantıksal olarak olduğunu bilmem
geçerliliği açıktır.Vücutta
kanıtlanabiliyorsa içeriğindeki hangi
doğrudur.Örn vitaminlerle nasıl
üçgen üç bir fayda sağladığı
kenarlıdır.Önerme biliyorsam
si mantıksal seçiktir.
açıdan doğru
olduğu için
doğrudur.

Apaçıklık
Tutarlılık

(Açık-
seçik)

You might also like