Professional Documents
Culture Documents
Ankara Daki Otellerin Gelişimi Ve Değişimi: Mimarlik
Ankara Daki Otellerin Gelişimi Ve Değişimi: Mimarlik
Pınar BALIM
GAZİ ÜNİVERSİTESİ
FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
AĞUSTOS 2005
ANKARA
iii
Pınar BALIM
GAZİ ÜNİVERSİTESİ
FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
Ağustos 2005
ÖZET
(M.Sc. Thesis)
Pınar BALIM
GAZI UNIVERSITY
INSTITUTE OF SCIENCE AND TECHNOLOGY
August 2005
ABSTRACT
development, those hotels which have been established whithin these periods
have been assessed with respect to situation, mass, fronts, layout plan and
function and a catalogue has been drawn for them. In the light of this
information, it is observed that hotels are shaped in line with the formation and
development of the city centers and subcenters.
TEŞEKKÜR
(M.Sc. Thesis)
Pınar BALIM
GAZI UNIVERSITY
INSTITUTE OF SCIENCE AND TECHNOLOGY
August 2005
ABSTRACT
development, those hotels which have been established whithin these periods
have been assessed with respect to situation, mass, fronts, layout plan and
function and a catalogue has been drawn for them. In the light of this
information, it is observed that hotels are shaped in line with the formation and
development of the city centers and subcenters.
TEŞEKKÜR
İÇİNDEKİLER
Sayfa
ABSTRACT............................................................................................................ ......v
TEŞEKKÜR............................................................................................................... .vii
1. GİRİŞ........................................................................................................................ 1
Sayfa
Sayfa
Sayfa
ÇİZELGELERİN LİSTESİ
Çizelge Sayfa
ÇİZELGELERİN LİSTESİ
Çizelge Sayfa
ŞEKİLLERİN LİSTESİ
Şekil Sayfa
Şekil Sayfa
Şekil 4.25. Gür Kent Oteli ikinci bodrum planı ...................................................... ...93
Şekil 4.28. Gür Kent Oteli birinci kat planı ........................................................... ...95
Şekil Sayfa
Şekil 4.38. Büyük Ankara Oteli yatak katı planı .................................................... .107
Şekil 4.40. The Radisson SAS Hotel zemin kat planı............................................. .110
Şekil 4.41. The Radisson SAS Hotel birinci kat planı ............................................ .111
Şekil 4.42. The Radisson SAS Hotel yatak katı planı............................................. .112
Şekil 4.47. Hotel Etap Altınel birinci bodrum kat planı ........................................ .139
Şekil 4.49. Hotel Etap Altınel galeri katı planı ....................................................... .141
Şekil 4.50. Hotel Etap Altınel yatak katı planı ....................................................... .141
Şekil 4.52. Ankara Hilton Hotel zemin kat planı .................................................... .144
Şekil 4.53. Ankara Hilton Hotel yatak katı planı .................................................... .145
Şekil 4.56. Mega Residence birinci bodrum kat planı ........................................... .148
Şekil 4.57. Mega Residence Butik Otel zemin kat planı ........................................ .149
xvi
Şekil Sayfa
Şekil 4.58. Mega Residence Butik Otel birinci kat planı........................................ .149
Şekil 4.60. Ankara Sheraton Hotel zemin kat planı ............................................... .152
Şekil 4.61. Ankara Sheraton Hotel yatak katı planı ............................................... .153
Şekil 4.71. Aktif Metropolitan Otel birinci bodrum kat planı ................................ .166
Şekil 4.72. Aktif Metropolitan Otel zemin kat planı .............................................. .167
Şekil 4.73. Aktif Metropolitan Otel birinci kat planı .............................................. .167
Şekil 4.74. Aktif Metropolitan Otel yatak katı planı .............................................. .168
RESİMLERİN LİSTESİ
Resim Sayfa
Resim Sayfa
Resim 4.21. Yeni Yalova Oteli arka cephe görünüşü ............................................. ...56
Resim Sayfa
Resim 4.48. Dedeman Otel eski ve yeni bina görünüş ........................................... .100
Resim 4.49. Dedeman Otel yeni (A blok) bina görünüşü ....................................... .101
Resim Sayfa
Resim Sayfa
HARİTALARIN LİSTESİ
Harita Sayfa
SİMGELER VE KISALTMALAR
Simgeler Açıklama
cm Santimetre
km Kilometre
Kısaltmalar Açıklama
1. GİRİŞ
Otelcilik kavramı, ister ilk çağlarda adlandırdıkları şekilde olsun, ister günümüzdeki
gibi farklı ihtiyaçlara cevap verebilmek amacıyla çeşitli isimler alarak olsun,
insanların geçici olarak konakladıkları yerlerdir.
sonra ekonomide yaşanan canlanma ile otel yapılarının sayısı artmış, kullanılan
malzeme ve yapım teknikleriyle yeni bir dönem başlamıştır. 1980’li yıllarda takip
edilen kapalı ekonomiden açık ekonomiye geçiş ise turizm alanında büyük
yatırımların yapılmasını sağlamış ve daha çok yabancı iş adamları, üst düzey
bürokratlar ve turistlerin kalacağı batı standartlarına uygun, çağdaş binaların
yapılmasına olanak tanımıştır. Önceki yıllarda birkaç tane olan yüksek katlı otel
yapılarının sayıları artmış ve kent anıtsal nitelikte yeni simgeler kazanmaya
başlamıştır. Tezin oluşturulmasında seçilen oteller kuruldukları dönemde kente
mekansal, işlevsel, sosyal, teknolojik ve yapım teknikleri açısından katkıda
bulunmuş, birçoğu mimari açıdan anıtsal nitelikte olan ve kentin şekillenmesinde
belirleyici rol üstlenmiş yapılardır.
Son olarak tüm bu bilgiler ışığında otel yapıları incelenmiş ve dönemsel farklılıklar
karşılaştırma yoluna gidilerek açıklanmaya çalışılmıştır.
3
Başka yerleri gezmek, oralardaki sanat eserlerini, tarihi anıtları görmek için yapılan
büyük çaplı gezi çalışmaları toplu olarak “turizm” diye adlandırılır (1).
Turizmi kalkınmış bir ülkede, turizmin yanı sıra otelcilik, ulaşım, çeşitli malların
alım satımı dolayısıyla ticaret hayatı da kalkınmıştır. Uzmanların çoğuna göre,
turizm ekonomik boyutta dünyanın en büyük endüstrisi olarak nitelendirilmektedir.
Bu endüstri konaklama, yiyecek ve içecek, ulaşım, turizm organizasyon ve
perakende satış sektörü olarak beş alt gruba ayrılmaktadır (2). Turizm endüstrisini
diğer endüstrilerden ayıran en önemli özellik tüketiciye sunduğu ürünün büyük
oranda hizmete bağlı olmasından kaynaklanmasıdır.
Endüstri Devriminin doğuşu ile birlikte toplum yapısında tam bir değişiklik
olmuştur. Makineleşme sayesinde tarım alanında gelişmeler meydana gelmiştir.
Fabrikaların kurulması ve iş olanaklarının artması nedeniyle kırdan kente göç
yaşanmıştır. Bilimsel yeni buluşlar, teknolojiyi geliştirmiş, yeni sömürgelerin
keşfiyle zenginlikler Batı Avrupa ülkelerine akmış ve ticarette kapitalleşme süreci
başlamıştır. Sosyal sınıf kavramı ortaya çıkmıştır. Kitlesel iletişim ağı hızla bütün
dünyaya yayılmış ve dünyadaki bir olaydan haberdar olmak çok kolay olmuştur.
Teknolojik gelişimler arttıkça çalışma süresi buna bağlı olarak azalmış ve boş zaman
süresi uzamıştır. Sosyal adalet ve sosyal refah kavramlarının egemen olmaya
başlaması düzenli gelir artışını o da satın alma gücünü artırmıştır. Bu sayede turizme
ayrılan pay da artmıştır.
Otel; yapısı teknik donatımı, konforu ve bakım koşulları gibi maddi, sosyal değeri,
personelin hizmet kalitesi gibi moral elemanlarıyla uygar bir insanın arzu ettiği
nitelikte geçici konaklama ve kısmen beslenme ihtiyaçlarını bir ücret karşılığında
karşılamayı bir meslek olarak kabul eden ekonomik, sosyal ve disiplin altına alınmış
bir işletmedir (3).
Otel işletmeleri zaman içinde basit bir hizmet işletmesi olmaktan çıkıp, başlı başına
bir endüstri haline dönüşmüştür. Otel işletmelerini endüstri işletmelerinden ayıran
genel özellikleri şunlardır (4) :
• Otel işletmeleri hizmet üretir. Üretilen hizmetin stoklanması veya başka bir yere
taşınması mümkün değildir. Otelin bir odasının 24 saat içerisinde satılması söz
konusu olup, satılmayan oda otel için kayıp olmaktadır. Bu nedenle otel
işletmeleri zaman satmaktadır.
modern lüks oteller; gece kulüpleri, yüzme havuzları, güzellik salonları, berber,
hamam ve saunalar, çeşitli eşya satan mağazalar ve kumarhane gibi birimleri kendi
çatısı altında toplamaktadır. Modern otel misafiri artık sadece yemek ve yatma değil
evde olduğundan daha konforlu yaşamak ve ufuklarını genişletmek istemektedir. Bu
nedenle otel, son detayına kadar düşünülmesi gereken bir organizasyona dayalı
aktivite merkezi, sosyal hayatın parçası ve yolcu ile yöre insanını kaynaştıran bir
eleman olmalıdır.
“ Bu konaklama yerlerinden şehirler arası hanlar ilk defa ortaya çıkan tiplerdi. Şehir
hanlarıysa ticari bölgelerin gelişmesiyle ortaya çıkmıştır. Orta Doğu ve Batı Asya’da
sırasıyla ribat, kervansaray, han gibi isimler alırken, batıda Cermenler’de Gasthoff,
Anglo Saksonlarda İnn, Latinlerde Hospitium Auberge, Cenevizlerde Fondaco ve
Romenlerde Mansion olarak anılır, fakat şehirlerarası yollarda can ve mal emniyetini
sağlayan konak yerleri olarak aynı amaca hizmet ederlerdi.’’
Orta Asya da konaklama Çini Batıya bağlayan eski ticaret yolu olan İpek Yolunun
varlığı sayesinde gelişmiştir (6). Bu yol üzerindeki kervansaraylar, yolcuların ve
mallarının varacakları yere kadar gece korunmalarını sağlayan, genellikle kervanların
bir gün içinde alabilecekleri yol mesafesi kadar aralıklarla yapılmış yerlerdir. Şehir
6
içi hanları ise o şehrin yol sistemine ve ticaret bölgelerinin kuruluşlarına göre
yerlerini almışlardır.
Günümüz otellerinin ise ilk örnekleri sayılabilecek olan Posting Houses M.Ö.200 ve
M.S.500 yılları arasında gelişmiş ve seyahat edenlerin konaklama ihtiyacını
karşılamıştır. Daha sonraki yıllarda ise seyahat edenlere; yer, yiyecek ve içeceğin
sağlandığı ve Romalı rahipler tarafından idare edilen Roman Haspice’lerin gelişmesi
bunu takip etmiştir (7). Yine bu yıllarda devlet tarafından Ortadoğu da, yollar
boyunca kervansaraylar kurulmuştur (8).
İtalya’nın Florence kentindeki hancılar 1282 yılında birleşerek bir Lonca oluşturmuş
ve böylece ücretsiz otel sunma düşüncesi de değişmiştir (9). Yine bu zamanlarda
İngiltere’de gezilerin artmasıyla hancılık gelişmeye başlamış ve İngiliz hanları
Avrupa otelciliğinin bir numarası konumuna gelmiştir (10). Bu yıllarda Fransa’ya
baktığımızda konaklama sektöründe bazı yasalar uyguladığını görülmektedir.
Bunlardan biri; hancılara çalınan malın üç mislini ödeme zorunluluğu ve otel kaydı
tutulmasının zorunlu hale getirilmesidir. Kısaca ortaçağda konaklama sektöründe bu
şekilde gelişmeler yaşanmıştır.
1800’lerde ilk görkemli kulüp evleri inşa edilmiş ve ilk buharlı gemi denize
indirilmiştir. New York şehrinde otel fonksiyonunu yerine getiren City Hotel
açılmıştır. City Hotel kısmi de olsa gaz ışığı ile aydınlatılan ilk oteldir. 1810 yılında
Japonya’da Ryokan adı verilen konuk evleri geliştirilmiştir. Hindistan’da Dak
denilen bungolowlar ki bunlar 24 saat açık konaklama yerleridir ve devlet tarafından
açılmıştır. 1829 yılında gerçek anlamda otel diyebileceğimiz Tremont House (Resim
2.1) Boston’da oda içinde tuvaletleri, kapı kilitleri ve a la carte mönüsüyle ilk lüks
şehir merkezi oteli unvanını kazanmıştır (12). 1830 yılında New York’da American
Hotel baştan aşağı gaz ışığı ile aydınlanan ilk otel, New York’daki Holt’s Hotel
eşyalar için asansörü bulunan ilk otel, Londra’daki Euston Station Hotel ise ilk gar
otel örneklerini oluşturmaktadır. 1846 yılında merkezi ısıtma sistemi Amerika’da
kullanılmaya başlanmıştır. 1859’da New York’daki Fifth Avenve Otelde ilk yolcu
taşıyan asansör kullanılmıştır. 1860 yılında Boston’da yapılan Tremont House Oteli
odalara ilk defa su getirmiş, odalara ücretsiz sabun konulmuş ve kapılara kilit
takılmıştır. 1881 yılında New York’daki Hotel Everet kısmen elektrik ışığı ile
aydınlanan ilk otel, New York Lake George’deki Sogomore Hotel tüm odaları
elektrik ışığı ile aydınlanan ilk oteldir. 1890 yılında İsviçre Lousanne de Ecole
Hoteliere adında ilk otel okulu açılmıştır.
8
1990 da seyahat işletmeleri özellikle tur operatörleri çok yönlü ve büyük miktarlarda
paket programlar yaratarak kitle turizminde büyük artışlar sağlamışlar ve bu alanda
büyük şirketler ortaya çıkmıştır (8).
• Havaalanı otelleri
11
• İstasyon otelleri
• Liman otelleri
• Devamlı oteller
• Mevsimlik oteller
• Merkezi oteller
• Kıyı otelleri
• Dağ otelleri
• Küçük otel işletmeleri; en az 10-50 odaya sahip ve 30-50 kişi arası personel
çalıştıran otel işletmeleridir.
• Orta otel işletmeleri; en az 60-100 odaya sahip ve 50-100 kişi arası personel
çalıştıran otel işletmeleridir. İstihdam edilen personel sayısı büyük işletmelere
oranla azdır.
• Büyük otel işletmeleri; ortalama oda sayısının 100 ve 100’den fazla olan otel
işletmeleridir. Uluslar arası standartlara göre oda başına bir çalışan sayısı
üzerinden istihdam hacminin 110 ve daha yukarı düzeyde bulunması gerekir.
• Belediye belgeli oteller; denetimi belediyelere ait olup, birinci sınıf, ikinci sınıf,
üçüncü sınıf, A sınıfı, B sınıfı ve lüks sınıfı otel olarak ayrılmaktadır.
Denetimleri yerel yönetimler tarafından yapılmaktadır (15).
Şehir içi otellerin hizmet sunduğu kesim içinde bulunduğu kente ve bu kentin
semtlerine göre farklılık gösterir. Kongre merkezi, casino oteli veya turistik amaçlı
otel olabilir.
İş dünyasına daha çok hizmet eden şehirlerde örneğin kongre otelleri bulunur. Bu
oteller kongrelerin düzenlendiği, iş toplantıları için özel odaları olan, aynı zamanda
da işadamlarının burada kaldıkları süre boyunca rahat etmelerini sağlayacak
donanımlarla bezenmiş yerlerdir.
Bir tatil yöresindeki şehir içi otelinde ise genellikle müşteriler tarihi ve turistik
yerleri gezerken rahat edebilecekleri; aynı zamanda otelde kaldıkları süre boyunca
eğlenip, dinlenebilecekleri bir yer arzu ederler.
Bu çalışmada Ankara’daki şehir içi otellerinin gelişimi incelenecektir. Ankara her iki
fonksiyonu da yerine getiren bir şehir olma özelliğindedir. Ankara hem sahil
kesimine oranla daha az olmakla birlikte tarihi ve turistik yerleriyle yabancı
turistlerin ilgisini çekmiş bir şehrimizdir, hem de başkent olma özelliğinden dolayı
bürokrasinin kalbinin attığı bir yer konumundadır. Bu nedenle buraya yapılan
yatırımlarda, diğer şehirlerimize yapılandan daha fazla olmaktadır. Ankara şehri iş
adamlarının geldiği, konferansların düzenlendiği bir çekim noktasıdır.
Şehir içi otellerinin gelişimi, 19.yy‘ın başlarında endüstri devrinin etkileri ile
olmuştur. Sanayi alanında gelişmeler yaşanmasıyla birlikte tarım sektöründe bir
gerileme yaşanmıştır. Bu sayede Avrupa’da dış ticaret artmış ve buna bağlı olarak
oluşan göç hareketi ile modern otelciliğin temelleri atılmaya başlanmıştır. Toplumsal
yaşamda da turizm ürünlerine, konaklama yapılarına ve ulaşım araçlarına karşı talebi
oluşturan geniş bir şehir nüfusu oluşmuştur.
1770’ların başında New York City’deki Broadway’de şehir içi otelleri ilk çıkışlarını
yapmışlardır. New York’daki Corre’s Hotel ve City Hotel ilk şehir içi otelleridir.
Şehir içi oteli büyük, rahat odaları bulunan, yemekleri herhangi bir restoran kadar iyi
olan, sosyal ve iş toplantıları için bir merkez sağlayan yerlerdir (8). At arabasının
yerini 1930’larda demiryolunun almasıyla konaklama endüstrisi tren istasyonlarının
çevresinde gelişerek büyük şehirlere kaymıştır.
Şehir içi otelleri, büyük şehirlerde 19.yy’ın ikinci yarısından itibaren içinde
bulundukları şehir için bir prestij kaynağı oluşturmaya başlamışlardır.
1828 yılında Boston’da dönemin en lüks ticari yapısı olan “Tremont House” oteli ilk
modern otel olarak tanımlanmaktadır (Bkz. Resim 2.1). Otelin halı kaplı 170 odası
bulunmaktadır ve oda anahtarları olan ilk oteldir.
Tremont’dan sonra şehir içi otelleri artmıştır. Chicago, San Fransisco’da oteller inşa
edilmiş ve 1900’lere geldiğimizde Londra’da Ritz açılmıştır..
bulundukları şehir için bir prestij kaynağı ve kent gelişiminde önemli katkıları olan
yapılar olma özelliğindedirler.
16
Daha önce belirtildiği gibi oteller çeşitli amaçlarla yapılan seyahatlerde, konaklama
ihtiyacını gidermek için kurulmuş yapılardır. Bu tip yapıların ilk örnekleri
kervansaraylardır. Türkler genellikle han ismini kullanmışlardır. Hanlar ulaşımın
hayvanla, arabayla yapıldığı çağların konaklama yerleridir. Küçüklerine han,
büyüklerine de Sultan han (Şekil 3.1) denmiştir.
Hanlar hem sosyal hizmet kurumu olarak da görev aldığı gibi yine savaş
zamanlarında ordunun ihtiyacını karşılayacak malların depolandığı yerler olmuştur.
Türklerde hanlar Selçuklu ve Osmanlı hanları olarak iki bölümde incelenir. Selçuklu
hanları, daha çok sayıda yapılmıştır. Bunun nedeni de Selçuklu zamanında
Anadolu’da belli bir dengenin daha kurulmamış olduğundan hanların yapımına daha
çok özen gösterilmesidir. Çünkü hanlar aynı zamanda erzak deposu ve savaş için
korunma merkezi olarak da kullanılmıştır. Aynı zamanda doğu batı ticaret yollarının
bu bölgeden geçmesi nedeniylede ayrı bir önemi vardır. Dünyada en eski sigorta,
hanlarda bulunan kervanların korunması amacıyla yapılmıştır ve zarar devlet
tarafından karşılanmıştır. Tüccarların da kaybettikleri mallarının bedellerini alması
devlet güvencesi altına alınmıştır.
Avlulu açık tiplerde ise hayvanlara ayrılan küçük avlu ile servis bölümleri, yolcuların
konakladıkları yerden ayrı yapılmıştır. Genellikle iki katlı olarak yapılmış yapılardır
(Şekil 3.3).
Hanların yolcu kabul ediş yolu ve töresi de şimdiki otellerden çok farklıdır. Bu
konuda Evliya Çelebi’nin verdiği bilgiler o zamanın havasını vermesi bakımından
hayli ilginçtir. Çelebinin anlattıkları doğrultusunda hanların kapıları akşam belli bir
saatte kapanmakta ve sabah herkes malını kontrol ettikten sonra hanın kapısı açılarak
giriş çıkış sağlanmaktadır (18).
19
Ankara, belirli bir plana bağlı olmadan gelişmiş bir kenttir. Gelişmesi çeşitli kültürel
ve siyasal olaylarla etkilenmiştir. Ankara anayollar üzerinde bazen önemli bir askeri,
ticaret ve endüstri kenti olarak önem kazanmış, bazen de akınlarla tahrip edilmiştir.
Ankara kentinin Atpazarından batıya giden Abacılar yokuşu üzerinde yer alan
Mahmut Paşa Bedesteni Fatih Sultan Mehmet’in veziri Mahmut Paşa tarafından
1464 yılında yaptırılmıştır. Anadolu Medeniyetleri Müzesi olarak kullanılan bu yapı,
1881 yılında geçirdiği yangında özgün niteliklerini kısmen yitirmiş, 1933 ve 1946
yıllarında onarılarak yeni işlevine hazırlanmıştır (19) (Şekil 3.7).
Mahmut Paşa Bedesteni uzun dikdörtgen bir plana sahiptir. İç mekanın her kenar
ortasında olmak üzere dört giriş vardır. Bedestenin alt yapısı taş, üstü ise tuğladan
inşa edilmiştir (19). Eskiden kubbeli kapalı salon karşılıklı simetrik yerleştirilen, üstü
beşik tonozlu 102 dükkandan meydana gelen arasta ile çevrilmekteyken, şimdi
dükkanların yerindeki bölücü ara duvarlar kaldırılarak, müzecilik anlayışı ile
yerleştirilmiş el sanatlarının teşhir edildiği vitrinler konmuştur (22). Mahmut Paşa
Bedesteni 15.yy’dan kalma Ankara’nın en önemli yapılarından biridir.
22
Revaklı bir avlu etrafında iki kat olarak inşa edilen han, bodrumla birlikte üç katlıdır.
Hanın batı kenarında dokuz oda yer alırken, doğuda bu sayı altıya inmektedir. Zemin
katında avluyu çevreleyen yirmi dokuz oda dikdörtgen planlı olarak inşa edilmiştir.
Kuzey yöndeki odaların dışarıya açılan pencereleri yoktur. Pencereleri avluya
açılmaktadır. Doğu, batı ve güney yöndeki odaların ise revaka açılan giriş ve
pencereleri yanı sıra dış mekana da birer pencere açıklıkları vardır. Hanın birinci
katında otuz oda ve her odada bir ocak bulunmaktadır. Avluda da depoya inen iki
merdiven vardır. Hanın ahır olarak yapılan bodrumu L şeklinde bir plana sahiptir
(22).
Şekil 3.7. Mahmut Paşa Bedesteni ve Kurşunlu Han kat planı (23)
23
Atpazarı meydanında yer alan Çengel Han bir sıra taş, arada üç sıra tuğla duvar
olarak 1522-1523 yılları arasında inşa edilmiştir.
Çengel Han, kare planlı, revaklı avlulu ve iki katlı olarak inşa edilmiştir. Batıda arazi
eğimi sonucu bir de bodrum yer almaktadır (Şekil 3.8). Zemin katta revaklı avlu
etrafında kare planlı, tonoz örtülü odalar sıralanmaktadır (Şekil 3.9). Odalarda ocak
ve revağa açılan bir kapı vardır (19). İkinci katta aynı şekilde kare planlı tonoz örtülü
odalar sıralanmaktadır (Şekil 3.10).
Atpazarında hanlar sokakta bulunan han kerpiç duvarlı, kiremit çatılı basit bir
yapıdır. 16. veya 17.yy’da yapıldığı sanılan han yenilenerek eski özelliğini
kaybetmiştir. Ortası avlulu, etrafı iki katlı olarak revaklar ve odalarla çevrili bir
yapıdır. Planı L şeklinde kapalı bir salon ve bir girişten ibarettir (22).
At Pazarında Kuş sokakta Kıbrıs Hanı yanında yer alan yapı kerpiç duvarlı, kiremit
çatılı basit bir handır. İlk yapılışı Pilavoğlu Hanı gibi 16. veya 17.yy’dır.
Yenilenerek karakterini kaybetmiştir.
Ortası avlulu, etrafı iki katlı olarak revak ve odalarla çevrili asimetrik, çok
değişiklikler görmüş bir yapıdır. Üst kat ahşap sütunlarla taşınır, revakları
kapatılmıştır (23).
25
Ankara da bu asrın ilk yarılarına kadar Ağa Hanı, Pirinç Hanı, Bakır Hanı, Pembehan
ve Kabanahanı adını alan 17-18. asırlardan kalma olduğu tahmin edilen hanlar
bulunmaktadır.
Demiryolu bölgesel olarak tarımsal üretim ve gelirin artmasına, buna bağlı olarak da
vergi gelirinin ve tüketim mallarının kullanımının artışına yol açmıştır. Demiryolu ilk
anda asayişin düzemesine de yardım etmiştir.
Bu değişim, öncelikle şehrin çevresi ile olan ilişki biçiminin, haberleşme yollarının
ve şehrin işlevlerinin değişmesi sonucu olmuştur. Cumhuriyet idaresinin kendini
kurtarma kaygıları, öte yandan ekonominin dışa bağımlı olmaktan kurtulup bağımsız
bir ülke ve ekonomi oluşturma amaçları, modern, çağdaş ve örnek bir başkent kurma
gayeleri, Ankara’nın başkent olmasında büyük rol oynamıştır.
27
Ankara kenti çeşitli dönemlerde önemli kentler arasında yer almıştır. Bunlardan ilki
Roma devrinde, ikincisi 17.yy’da Osmanlı İmparatorluğu zamanında, üçüncü ve en
önemli yükselişi ise 1923 yılında Cumhuriyetin ilanı ile başkent olarak seçilmesiyle
olmuştur. Bir ülkenin başkenti, aynı zamanda o ülkenin öncü kentidir. Bu nedenle
Ankara başkent seçildikten sonra Türkiye Cumhuriyetini simgeleyen ve temsil eden
bir nitelik kazanmıştır. Bu da tüm kentin fiziksel, sosyal, kültürel ve ekonomik
çehresinin yeniden ele alınıp başkent standartlarına kavuşmasını sağlamakla
mümkün olmuştur. Ankara kenti bu yoğun yapılaşma çalışmaları içerisinde bazı
sorunlarla karşılaşmıştır.
Ankara ilk şehir planına, 1711 tarihli Tavernier’in gravürü ile 1839 tarihli Von
Winke’nin haritası sayılmazsa (26), 1925 yılında ilk imar planı olarak hazırlanan
Lörcher planının dört milyon metrekarelik alanın ancak yüz elli hektarını kapsayan
sokak düzenlenmesi çalışmasının uygulanmasıyla kavuşmuştur (Harita 4.1).
Ekonomik kalkınmada özel girişime destek vermesi amacıyla 1924 yılında İş
Bankası açılmıştır. Hemen ardından Ankara’nın yeniden yapılanması için 1926
yılında Emlak ve Eytam Bankasının kurulması ile inşaat kredisi verebilecek bir
kurum doğmuştur. 1927 yılında endüstrileşmede yine özel girişime öncelik veren
“Teşvik-i Sanayi Kanunu” çıkarılmıştır.
28
1927 yılında Ankara Kent Planı için bir yarışma düzenlenmiş ve 1928 yılında üç
kişinin katıldığı yarışma sonucunda H. Jansen birinci seçilmiştir. Yine 1928 yılında
Ankara Şehri İmar Müdürlüğü kurulmuş ve bu müdürlük beş yıllık imar programını
ve Ankara İmar Planını hazırlamak veya hazırlatmakla görevlendirilmiştir.
“Jansen’in planlama anlayışına göre kurulacak yeni kentte ağır araç trafiğini
besleyecek geniş yollar, bunların kesiştiği noktalarda oluşturulacak görkemli alanlar
değil, toplumsal boyutun öne çıktığı, yolları insani ölçekte, sakin mahalleler yer
almalıydı. Bu anlayışla Ulus-Çankaya (kuzey–güney) doğrultusunda uzanan Atatürk
Bulvarı’nın iki yanına düşük yoğunlukta konut alanları yerleştirilmişti. Ulus ticaret
merkeziydi. Bütün ana bölgeler birbirinden yeşil alanlarla ayrılmış ve hepsi birden
yine bir yeşil kuşakla çevrilmişti. 1930’lardan sonra bağ evlerinin bulunduğu yerler
olan Çankaya, Dikmen, Ayrancı, Keçiören, Ayvalı, Esat, Tuzluçayır, Kayaş, Etlik
gibi semtler, düzgün sayılabilecek yolları, küçük dükkan ve gazinoları ile küçük çaplı
merkezler haline geldi.”
Jansen planının oluşturulduğu yıllarda siyasi yaşamda tek partililik, ekonomide ise
devletçilik politikası vardır. Fakat üst düzey yöneticilerin özel sektör yaratma
düşünceleri devletçilik politikasının yanında birlikte ilerlemiştir. Ankara şehrinin
yeniden yapılandırılması için arsaların devlet tarafından istimlak edilmesine rağmen
30
tekrar özel mülkiyet tarafından kullanıma açılması Jansen planı üzerinde özel
kesimin baskılarının doğmasına sebep olmuştur.
1929 yılında yaşanan dünya buhranın etkileri Türkiye de yerli malı kullanılmasına
ağırlık verilmesine ve dışa karşı kapanarak mimaride ve şehir planının gelişmesinde
bu uygulamanın etkilerinin görülmesine neden olmuştur.
Geçici konaklama yani daha geniş anlamıyla turizm sektörü, 1923’de yeni bir
toplumsal dönüşüm sürecinde, tepeden tırnağa her kurumuyla yeniden yapılaşma
içine giren Türkiye Cumhuriyetinde önemli bir yere sahiptir. Atatürk’ün ve
Cumhuriyetin önde gelenlerinin kurduğu (bugünkü Turing Otomobil Kurumu )
Türkiye Seyyahın Cemiyeti turizm alanında atılan önemli adımlardan biri olmuştur.
31
1924 yılında Türkiye’nin ilk yataklı vagonunun hizmete girmesi, denizcilik alanında
Seyir Sefain İdaresinin kurulması ve 1925 de kurulan ve 1933 de Türk Hava Yolları
işletmesi adını alan Türkiye Teyyare Cemiyetinin kurulması Türkiye turizminin
gelişmesinde yine önemli bir rol oynamıştır (31). 1898 yılında İstanbul’da kurulan ve
Türkiye’nin ilk otelcilik uzmanı okulunun çalışmalarının yapıldığı Pera Palas (Resim
4.1) ve 1841’de Türkiye’nin ilk okulu olma sıfatını taşıyan İstanbul Otel d’angleeter
ve 1892’de İstanbul’da açılan Büyük Londra Oteli (Resim 4.2) turistik anlamda
büyük önem taşıyan ve gelen misafirler açısından duyulan memnuniyet turizmin bir
başka açıdan gelişmesinde önemli bir faktör olmuştur (31).
Ankara başkent olduktan sonra İç Anadolu Bölgesinden aldığı göçlerle hızlı bir nüfus
artışıyla karşılaşmıştır. Bu yoğun nüfus artışı, Ankara’nın konaklama sorunuyla karşı
karşıya gelmesini sağlamıştır. Konaklama sektörünün önem kazanması bu yönde
yapılan yatırımların artmasına neden olmuştur. Kentte kalıcı konaklamanın yanında
iş için veya ziyaret amaçlı gelen yerli ve yabancı misafirlerin ağırlanmasını sağlamak
amacıyla, geçici konaklamaya da bu dönemden sonra önem verilmeye başlanmıştır.
“Taşhan adı bana, gençliğimde tanıdığım şair Suphi Taşhan’ı hatırlatı. Taşhan, onun
çocukken kaybettiği babası Cemal Bey’in malıydı. 19’uncu yüzyılın sonlarında
yapılmış. Hem “Angora Otel” adı altında otelimsi bir hanmış, hemde içindeki
dükkanlarla en önemli iş merkezi sayılırmış. Ulus meydanının eski adı da zaten
ondan geliyor: Taşhan veya “h”nin yutulmasıyla “Taşan”. Tabi meclisin Ankara’daki
açılışından sonra Taşhan’ın önemi çok artmış. Ankara da daha iyi bir otel veya han
olmadığı için, siyasetçilerin yanında şehre gelen diplomatlar ve gazetecilerde oraya
inmeye başlamışlar. 1928’de Ankara Palas’ın açılması, Taşhan’ın konuklarından bir
kısmını oraya yöneltmiş ama, Ankara’ya dışardan gelenlerin sayısı da artıyormuş,
Taşhan’ın müşterileri azalmıyormuş. Ancak hükümet, Atatürk heykelinin bulunduğu
meydanı yenileştirmek kararına varınca, Taşhan istimlak edilmiş.”
Resim 4.5. Aydın Palas görünüş (32) Resim 4.6. İstanbul Palas görünüş (32)
35
Yapılan modern anlamda ilk otel 1927 yılında mimar Kemalettin tarafından bitirilen
120 yataklı her zaman sıcak ve soğuk suyu olan Ankara Palastır. Ankara Palas
dönemin üst düzey bürokratların ağırlandığı, baloların düzenlendiği Ankara için yeni
ve modern bir toplanma ve konaklama yeri olarak kendini göstermektedir. Bunların
yanında Cuma günleri yemek sırasında veya diğer salonda klasik müzik dinletileri
olmaktadır. 1930’larda Ankara Palasta, peryodik konserler, her gece yabancı
yıldızların yer aldığı programlar sergilenmektedir (38).
Ayrıca Belle Vue Palas (Resim 4.9) otuz ve Lozan Palas (Resim 4.10) altmış kişilik
yatak kapasiteleri ile Ankara’nın üst düzey yöneticilerine ve yabancı konuklara
hizmet eden otellerdir.
1930’lu yıllara gelindiğinde ise turizm sektörü yeni atılımlar yapmaktadır. Türkiye,
turizm işleriyle sorumlu Dahili Emniyet Umumiye Müdüriyetini kurarak bu sektörde
önemli bir adım atmaktadır.
1938 yılında Ulus çevresinde artan nüfusa bağlı olarak, artan geçici konaklama
ihtiyacı, bu bölgedeki Erzurum Oteli, Avrupa Oteli gibi otellerden karşılanmaktadır
(Çizelge 4.2). Bu oteller şimdi Anafartalar caddesi üzerinde yer alan otellerdir.
Jansen Planında düşünülen eski yapıya dokunmadan yeni kentin kurulması çalışması
otel yapılarıyla bir nevi kendini göstermektedir. Konut olarak kullanılan yapılar, iç
mekanlarda işlevleri değiştirilerek otel olarak kullanılmaya başlanmıştır.
Belediye Belgeli
İncelendi Yenişehir Oteli 1940 Ulus
Lüks Sınıf
Resim Yüksel Palas 1947 Sıhhıye Askeri Dinlenme Yeri
Büyük Otel 1947 Kızılay
Bina üçgen plan yapısına sahiptir. Otel binası bodrum, zemin kat (Şekil 4.2) ve
zemin üstü dört kattan oluşmaktadır. Binanın iki yanında, ikinci ve üçüncü katlarda
bina cephesinde çıkmalar yapıldığı görülmektedir ve bu bölümler üç katlıdır. Bina
cephesinin ortasında bulunan kısım ise iki yanından farklı olarak bir kat daha
yükselmekte ve dört kat halini almaktadır. Dördüncü katta dört oda ve çamaşırhane
vardır. Dördüncü katın yanlarında ise geniş teraslar bulunmaktadır. Otelin ana girişi
ortadadır ve zemin katta dükkanlar yer almaktadır. Otel odalarının bulunduğu ikinci
ve üçüncü katlarda odalar bir koridor boyunca iki sıra şeklinde dizilmektedir (Şekil
4.3). Katlara ulaşım merdivenle olmaktadır.
Bina birinci ulusal mimarlığın özelliklerini göstermektedir. Bir anlamda otel cephesi
Osmanlı tarihsel öğelerinin yapı yüzünde uygulanmasıyla oluşmaktadır. Simetrik
düzenlemeler, süslemeli çatı, çinilerle kaplı cephe, kemer desteklerle oluşturulmuş
çıkma, sağır kubbecikler otel cephesini belirlemektedir. Dördüncü katın üzeri saçaklı
eğimli çatıyla son bulmaktadır. Otel betonarme olarak inşa edilmiş olup, günümüzde
Çamlı İşhanı olarak faaliyet göstermektedir.
43
Ankara Palas Cumhuriyet Caddesi üzerinde bugünkü eski meclis binasının karşısında
kurulmuş bir otel yapısıdır (Şekil 4.4).
Mebusan Kulubü olarak yapılması düşünülen Ankara Palas’ın ilk tasarımı mimar
Vedat Tek tarafından hazırlanmıştır. Binanın yapımına 1924 yılında başlanmış, 1927
yılında Mimar Kemalettin Bey’in yeni tasarımına göre tamamlanmıştır (Resim 4.14).
44
Ankara Palas kurulduğu yıllarda, eski meclis binasının tam karşısında yer aldığından
siyasetin tartışıldığı önemli bir merkez konumundadır.
Ankara Palas genel görünüşü ile dikdörtgen biçiminde, bodrum dahil üç katlıdır.
Bina betonarme karkas sistemi ile inşa edilmiş olup, ana giriş aksına göre simetrik
olarak planlanmıştır. Ortada büyük bir balo salonu yer almaktadır. Salonun bitişinde
46
önünde teras bulunan ve yan bahçeye açılan çay ve oyun salonu yer almakta, arkada
balo salonundan da geçilen bir yemek salonu bulunmaktadır (Şekil 4.5).
Otel olarak kullanılan, çoğunluğu tek kişilik altmış konuk odasından on altısı, zemin
katın ön sağ ve sol yüzlerine dizilmiştir. Bu odalardan ön cepheye bakanlar bina
yönetiminin büro odaları olarak kullanılmaktadır. Katlar arasındaki ulaşım, yine ana
girişe göre simetrik bir biçimde yerleştirilmiş, balo salonu ile giriş arasındaki geniş
koridora açılan bir çift merdivenle sağlanmaktadır.
Birinci katta girişin üzerine özel bir süit daire yerleştirilmiştir. Bu kattaki konuk
odalarının çoğunluğu dış cephede yer almakla birlikte, alt kattaki balo salonunun
ışıklığına bakan uygun yerlere de konuk odaları yapılmıştır (Şekil 4.6).
Yapının tüm zemin kat pencereleri sivri kemerlerle geçilmiş, üst kat odalarının
önünde konsol olarak taşınan küçük açık balkonlar ile, yere kadar inen zemin kat
pencerelerinin önündeki demir ferforjeler birbirini bütünleyen mimari elemanlar
olarak kullanılmıştır.
Birinci Ulusal Mimarlık Dönemi’nin ilginç örneklerinden biri olan Ankara Palas
devlet konukevi binası, sahip olduğu tarihi, politik ve sanatsal misyonları ile
Cumhuriyetin simgesi olarak büyük önem taşımaktadır.
48
Avrupa Oteli bina olarak 1917 yılında Macar mimarlar tarafından yapılmış olup, ilk
kurulduğu yıllarda apartman olarak kullanılmaktadır. Cumhuriyetin ilanı ile ortaya
çıkan geçici konaklama sorunu, bu konut yapısını otel olarak kullanma düşüncesini
doğurmuştur. Bina 1933 yılında otel olarak kullanılmaya başlanmıştır. Günümüze
gelene kadar birçok kişi tarafından el değiştiren otel şu anda yüzde altmışı
Büyükşehir Belediyesine, yüzde kırkı ise Nafiya Nerat adlı mal sahibine ait olarak
Ulus semtinde bugünkü hal binasının hemen yanında kurulmuş (Şekil 4.7), belediye
belgeli ikinci sınıf bir otel olma özelliğindedir.
dönemin izlerini taşımaktadır (Resim 4.16). Yapı betonarme iskelet olarak inşa
edilmiş olup, duvarlar tuğlayla örülmüştür.
Bina zemin üzeri dört katlı bir yapıdır. Zemin katta otele ait olmayan dükkanlar
bulunmaktadır. Otelin girişi dükkanlar arasındaki kapıdan girilerek bir kat çıktıktan
sonra başlamaktadır. Otelin giriş katında merdivenlerin hemen sağında resepsiyon,
karşısında ise oturma salonunda bulunmaktadır (Resim 4.17). Yine giriş katında wc
ve bir adet oda mevcuttur. Giriş katına ulaşan merdivenlerin solundan ilerleyerek bir
kat çıktığımızda, bir çekirdek içinden çıkan uzun bir koridor üzerinde, tek taraflı
olarak altı adet banyosuz odanın yerleştiği görülmektedir. Bu odaların banyo ihtiyacı
yine bu katta bulunan ortak olarak kullanılan banyo ve wc birimleriyle
karşılanmaktadır. Katlarda ısıtma, koridora kurulan sobayla gerçekleştirilmektedir.
Binanın üçüncü ve dördüncü katlarında da iç mekan aynı dizayn ile bir çekirdekten
çıkan koridora tek taraflı olarak, üçüncü katta altı adet ve dördüncü katta on adet oda
50
Otelin oda büyüklükleri değişmekle birlikte, her odada sadece yatak ve bir tane de
masa bulunmaktadır. Otelde günümüz koşullarının ihtiyacını karşılayacak hiçbir
düzenleme yoktur. Avrupa Oteli, dünyada örneklerini gördüğümüz ilk kurulan geçici
konaklama yapıları gibi sadece yatma ihtiyacının karşılandığı bir otel yapısıdır.
51
Erzurum Oteli de Avrupa Oteli gibi 1917 yılında Macar mimarlar tarafından yapılmış
olup, otel olarak 1930’lu yıllarda kullanılmaya başlanmıştır. Otelin ilk kurulduğu
yıllarda ne olarak kullanıldığı tam olarak bilinmemekle birlikte o yıllar göz önüne
alındığında konut olarak kullanıldığı düşünülmektedir. 1923 yılında Ankara’nın
başkent olması ve bu nedenle buraya gelenlerin konaklama sorunundan dolayı
1930’lu yıllarda otele dönüştürülmüştür. Otelin eski adı Abdullah Oteli iken, 1963
yılında işletmenin bugün Yenişehir Palas’ın da sahibi olan Kavaz Aydın’a geçmesi
ile Erzurum Oteli olarak değiştirilmiştir. Yapı Ulus semtinde hal binasının hemen
yanında Avrupa Oteli ile bitişik nizam olarak inşa edilmiş (Şekil 4.8) belediye belgeli
birinci sınıf bir oteldir.
Resim 4.18.a. Erzurum Oteli görünüş (32) Resim 4.18.b. Erzurum Oteli görünüş
Erzurum Oteli zemin üzeri dört katlı bir yapıdır. Zemin katında otelden bağımsız
dükkanlar bulunmaktadır. Otelin ana girişine bu dükkanlar arasındaki bir kapıdan
geçilerek bir kat çıktıktan sonra ulaşılmaktadır. Binanın birinci katında zemin
katından çıkılan merdivenlerin hemen karşısında bir hol bulunmakta olup bu holün
53
sağ tarafında resepsiyon ve oturma salonunun bir arada bulunduğu geniş bir hacim
mevcuttur. Binanın ikinci katından başlayan otel odaları bir koridor üzerine tek sıra
yerleşmiş yedişer odadan oluşmaktadır. Odalarda banyo-wc bulunmayıp her katta
ortak bir birimden bu ihtiyaç giderilmektedir. Otelde ısıtma, kömür sobasıyla
gerçekleşmekte ve günümüz konfor standartlarının çok gerisinde bir geçici
konaklama yapısı görünümdedir.
Erzurum Oteli’nde Avrupa Oteli’nde olduğu gibi dünyada ilk kurulan otellerin
sadece yatma ihtiyacının karşılandığı yapıların benzeri olup, çağın, ilerleyen
teknolojinin çok gerisinde kalmış bir otel binasıdır. Ulus semtinin eski önemini
yitirmesi ve kent merkezinin Kızılay ve Kavaklıdere’ye doğru bir sıçrama yapması
buraya yapılan yatırımların azalmasını beraberinde getirmektedir. Gelen müşterilerin
gelir düzeylerinin düşük olması da otelde değişiklik yapılmasını mümkün
kılmamaktadır.
Yeni Yalova Oteli bina olarak 1938 yılında konut yapısı olarak inşa edilmiş ve daha
sonra günün değişen koşullarına ayak uydurmak ve artan otel ihtiyacını karşılamak
için Yuva Mimarlık Mühendislik firması tarafından otele dönüştürülmüştür. Yeni
Yalova Oteli, Ulus semtinde Anafartalar caddesinin başlangıç noktasında kurulmuş
belediye belgeli üçüncü sınıf bir oteldir (Şekil 4.9).
Yeni Yalova Oteli’nin cephesi 1930’lu yıllarda görülen gereksiz süslemeden uzak,
biçimin değil işlevin önemli olduğu, cephe pencerelerinin kemersiz olarak yatay ve
düşey bantlarla çerçeve içine alınarak tasarlandığı bir yapı olmuştur. Ön cephede
pencere dizilişlerinin simetrik bir düzen içinde kullanılması, arka cephede ise bu
simetrikliğin bozularak cepheye yansıması, her yönden bakıldığında ayrı bir
dinamiğinin olması, yapıya monotonluktan uzak bir görünüm kazandırmıştır.
Yapının dördüncü katı ön cephede geri çekilerek küçük bir teras oluşturmakta ve
bina önden daha alçak görünmektedir. Yapı betonarme iskelet olarak inşa edilip
duvarlar tuğlayla örülmüştür. Otel sit alanı içinde olduğu için dışında bir değişiklik
yapılmamıştır (Resim 4.19).
Otel zemin üzeri dört kattan oluşmaktadır. Otelin zemin katında, otelden bağımsız
olarak işletilen bir dükkan bulunmaktadır. Otele bu dükkanın yanındaki kapıdan
girilerek bir kat çıktıktan sonra ulaşılmaktadır. Otelin giriş kısmı cephede çok fazla
vurgulanmamaktadır. Binanın birinci katında bulunan otel girişi, otelin yatak
katlarıyla olan bağlantının sağlanması açısından çok kontrolsüz ve zayıftır (Resim
4.20). Bunun en önemli nedeninin, otelin konut yapısından dönüştürüldüğü göz
önüne alınacak olursa, otel işlevini yerine getirecek düzenlemenin tam anlamıyla
yerine oturmamasından kaynaklandığı düşünülmektedir.
Otelin birinci ve aynı zamanda giriş katında zemin kattan çıkan merdivenin sağındaki
bir kapıdan hole girilmektedir. Bu holün solunda resepsiyon ve holün karşısında iki
adet oda, sağında ise ortak wc’ler, mutfak ve ona bağlı olarak binanın dışında da
çıkma yaparak kendini gösteren oturma salonu bulunmaktadır. Bu oturma salonunun
bulunduğu kısım otel yapısına ek olarak sonradan yapılmıştır ve üzerinde başka bir
kat bulunmamaktadır (Resim 4.21). Otelin ikinci katında başlayan yatak katları, çıkış
merdiveninin hemen karşısında bulunan bir salon etrafında dizilerek oluşmaktadır
(Şekil 4.10). Odaların bu şekilde yerleşmesi, yapının eskiden konut olarak
56
Yenişehir Palas 1941 yılında Yüksek Mimar Bekir İhsan ve Recai Akcan tarafından
inşa edilen bir yapıdır (46). Yapılan görüşmelerde ise otelin 1931 yılında İtalyan
mimarlar tarafından tasarlandığı, içinde kullanılan bütün malzemelerin yurt dışından
getirildiği tespit edilmiştir. Otel kurulduğu yıllarda sahibi Tevfik Güloğlu iken 1982
yılında işletim el değiştirmiş ve otelin şimdiki sahibi Kavaz Aydın’a satılmıştır.
Yenişehir Oteli, Ulus semtinde Çankırı caddesi üzerinde kurulmuş belediye belgeli
lüks sınıfı bir otel olarak faaliyet göstermektedir (Şekil 4.11).
inşa edilmiş ve duvarlar dolgu tuğla olarak örülmüştür. Dış cephede de taş benzeri
sıva kullanılmıştır. Günümüzde ise yapı yüzü yatay görünümünü vurgulayan bir
biçimde boyanarak, yatay etki daha da artırılmıştır (Resim 4.22).
Yenişehir Palas ön cephede zemin ve zemin üzeri üç kat olmak üzere dört katlı bir
yapıdır. Yapının arka tarafında ise zemin altı bir kat daha vardır ve beş kat olarak
görülmektedir. Otel yapısının kurulduğu yıllardan günümüze gelene kadar iç
mekanlarında değişiklik yapılmıştır. Eskiden otelin zemin altındaki katta gazino
(Şekil 4.12), zemin katta lokanta, ana ve servis merdivenleri varken ve de bu birimler
otele hizmet ediyorken (Şekil 4.13), şimdi bu birimler otelden ayrılarak ayrı
işletmeler olarak varlıklarını sürdürmektedir. Otele gazino ve lokanta arasındaki
kapıdan girilerek ulaşılmaktadır. Zemin katta, girişin hemen karşısında resepsiyon,
sağında ve solunda ise oturma grupları bulunmaktadır. Resepsiyonun solunda müdür
odası, sağında ise yatak katlarına çıkan mermer kaplamalı merdiven bulunmaktadır.
Merdiven yatak odalarının sağlı sollu dizildiği bir koridora çıkmaktadır. Koridorun
her iki başı da ışıklıkla aydınlatılmakta ve havalandırılmaktadır. Eskiden bir katta on
60
beş odası ve sadece cephe üzerideki iki odasında banyo bulunan otele, günümüz
değişen koşullarına ayak uydurmak amacıyla oda sayısı her katta on ikiye çıkartmış
ve her odaya banyo ilave edilmiştir (Şekil 4.14). Kapılarından yataklarına kadar her
yerinde değişiklik yapılan otel üç katında toplam elli bir odaya ve yüz üç yatak
kapasitesine sahiptir. Binanın ısıtması yapıldığı yıldan beri kaloriferle olmaktadır.
Cihan Palas 1940 yılında Ulus’ta Maarif Vekilliği binasının arka cephesindeki cadde
üzerindeki arsada otel yapısı olarak kurulmuştur (Şekil 4.15). Ankara’da yoğunlaşan
iş takipleri, otel ücretlerinin pahalılığı ve gelenlerin kısıtlı imkanlara sahip
olmalarından dolayı otel, ihtiyaç ve rekabet amacıyla Yüksek Mimar Semih Sami
Akkaynak tarafından tasarlanmıştır (47).
Bina cephesi birinci kattan itibaren orta aks boyunca öne doğru çıkma yapmakta ve
iki yandaki balkon birimlerinin olduğu kısım geriye çekilerek binanın tek düze
görünen cephesi hareketlendirilmeye ve monotonluğu kırılmaya çalışılmaktadır.
Otelin pencere oranları, simetrik ve anıtsal yapısıyla dönemin yabancı kaynaklı
millilik anlayışının etkisiyle yapıldığı görülmektedir. Pencere düzenlerinin aynı
olması dışarıdan işlevsel olarak aynı amaca hizmet eden birimlerin iç mekanda
konumlandığını bize anlatmaktadır. Pencere üzerindeki kirişler ve cephede kullanılan
Ankara taşı milli mimariyi vurgulayan elemanlar olarak kullanılmaktadır. Cihan
63
Palas dikdörtgen plan geometrisine sahip olup, bu dönemde yapılan otel yapıları
incelendiğinde aynı tarz mimarinin bundan sonraki otel yapılarında uygulandığı
görülmektedir (Resim 4.23).
Otel bodrum kat üzeri beş kattan meydana gelmektedir. Otelin bodrum katında
depolar, mutfak ve servis birimleri yer almaktadır. Yapının zemin katında iki girişi
bulunmaktadır. Bir tanesi otelin lokantasının girişi, diğeri ise gazinosunun girişidir.
Otele iki girişten de girmek mümkündür. Otelin lokantası zemin katta, dış çevreyle
iletişim kuracak şekilde geniş camekanlarla ayrılmıştır. Lokantanın iç mekanında
silindir kolonlar kullanılarak daha yumuşak bir etkinin sağlanması amaçlanmıştır.
Lokanta girişinin karşısındaki merdivenlerden bir üst kata çıkıldığında hemen karşıda
otelin oturma salonu bulunmaktadır. Merdivenlerin sol tarafında bir koridor etrafına
sağlı sollu oda birimlerinin yerleştiği görülmektedir (Şekil 4.16). Otelin caddeye
bakan odaları banyolu ve birinci sınıftır. Arka cephedeki odaların ise banyoları
yoktur ve genel bir banyodan yaralanılmaktadır. Bir katta tek yataklı on oda ve çift
yataklı bir oda bulunmaktadır. Çift yataklı oda, binanın cephesinde de balkon
64
elemanı kullanılarak farklı bir dille yansıtılmaya çalışılmıştır. Otel toplam otuz üç
oda ve otuz altı yatak kapasitesine sahiptir. Odalardaki banyo ve dolap birimleri
koridor tarafına konularak gürültünün azaltılması düşünülmüştür.
Cihan Palas, yapıldığı yıllarda iş merkezlerine yakınlığı ile kent içinde önemli bir
yere sahipken satılmıştır. Bu otel şu anda Yimpaş tarafından işletilerek alışveriş
merkezi olarak kullanılmaktadır (Resim 4.24).
65
1920-1950 yılları arası Ankara’nın başkent olmasıyla birlikte gelişen kent ve bunun
içinde yer almış genel bilgileri verilen oteller olan Taşhan Oteli, Belle Vue Palas,
Lozan Palas, Büyük Otel, Ankara Palas, Erzurum Oteli, Avrupa Oteli, Yeni Yalova
Oteli, Yenişehir Palas ve Cihan Palastır (Çizelge 4.4).
Çizelge 4.4. 1920-1950 yılları arasında Ankara’da yapılan otellerin analiz sonuçları
(32)
TAŞHAN
KÜTLE DÜZENİ İç avlulu dikdörtgen kütle düzenine sahiptir.
PLAN Yalın dikdörtgen plan geometrisine sahip birimlerin birleşmesiyle
ortada iç avlu oluşturacak şekilde tasarlanmıştır.
ÇEVRESEL ETKİ Ulus Meydanında kurulması sebebiyle buranın şekillenmesinde
büyük rol oynamış 2 katlı bir yapıdır. Kurulduğu yıllarda buranın
simgesi konumundadır.
CEPHE DÜZENİ Giriş aksında zemin üzerindeki katta öne doğru çıkma yapılarak
hareket sağlamakla birlikte simetrik bir cephe anlayışı hakimdir.
PROGRAM 150-200 yatak kapasitesine sahip, dükkanları ile aynı zamanda
iş merkezi niteliğindedir.
66
Çizelge 4.4. “Devam” 1920-1950 yılları arasında Ankara’da yapılan otellerin analiz
sonuçları (32)
LOZAN PALAS
KÜTLE DÜZENİ Yalın dikdörtgen kütle düzenine sahiptir.
PLAN Dikdörtgen plan geometrisi ile tasarlanmıştır.
ÇEVRESEL ETKİ Cadde üzerinde kurulmuş bir yapı olup, kent merkezinde bulunması
nedeniyle kurulduğu yıllarda büyük öneme sahip 3 katlı bir oteldir.
CEPHE DÜZENİ Kemerli pencereler, giriş aksı üzerinde simetrik bir cephe anlayışı
hakimdir.
PROGRAM 60 yatak kapasitesi bulunmaktadır.
BÜYÜK OTEL
KÜTLE DÜZENİ Dikdörtgen kütle düzenine sahiptir.
PLAN Üçgen plan geometrisine sahip otelin, yatak katlarını içeren
kısmında dikdörtgen plan kullanılmış ve bir koridor etrafına sağlı
sollu oda birimleri yerleştirilmiştir.
ÇEVRESEL ETKİ Kavşak noktasında kurulmuş 4 katlı bir otel yapısıdır.
CEPHE DÜZENİ Osmanlı tarihsel öğeleri kullanılmıştır. Simetrik düzenlemeler,
süslemeli ve eğimli çatı, sağır kubbecikler ile Birinci Ulusal
mimarinin özelliklerini taşımaktadır.
PROGRAM 34 yatak odası ve zemin katta dükkanlar bulunmaktadır.
ANKARA PALAS
KÜTLE DÜZENİ Küçük ileri geri çekilmelerle tek parçalı dikdörtgen kütle düzenine
sahiptir.
PLAN Dikdörtgen plan geometrisine sahip otel, simetrik olarak
konumlanmış ışıklıklar çevresine ve arasına yatak odaları konularak
tasarlanmıştır.
ÇEVRESEL ETKİ Cadde üzerinde eski Meclis Binasının karşısında kurulmuş yapı 2
kattan oluşmaktadır. 1920'lerde konumu itibariyle önemli bir yere
sahiptir. Bulunduğu bölge için simgesel bir nitelik taşımaktadır ve
kentin şekillenmesinde önemli bir rol oynamıştır.
CEPHE DÜZENİ Birinci ulusal mimari özelliklerini taşıyan simetrik cephe düzeni,
kemerli pencereler, kubbeli çatı örtüsü, köşe kule çıkmalarıyla
tasarlanmış bir otel binasıdır.
PROGRAM 120 yatak kapasiteli, balo ve konserlerin düzenlendiği, yemek
servisinin bulunduğu bir toplanma ve konaklama yapısıdır.
67
Çizelge 4.4. “Devam” 1920-1950 yılları arasında Ankara’da yapılan otellerin analiz
sonuçları (32)
ERZURUM OTELİ
KÜTLE DÜZENİ İleri geri hareketlerle tek parçalı dikdörtgen kütleden oluşmaktadır.
PLAN Dikdörtgen plan geometrisine sahip otel, yatak katlarında bir koridor
üzerine yerleştirilmiş odalardan oluşmaktadır.
ÇEVRESEL ETKİ Sokak üzerinde kurulmuş 5 katlı bir yapıdır.
CEPHE DÜZENİ Neo-Klasik tarzda inşa edilmiş, kule, kulenin üzerindeki kubbe ve
üçlü bölünme ile dönemin mimari özelliklerini taşımaktadır.
PROGRAM 21 odaya sahip, ilk yapıldığında konut olarak kullanılmış bir otel
yapısıdır.
AVRUPA OTELİ
KÜTLE DÜZENİ Dikdörtgen kütle düzenine sahip, tek parçadan oluşan bir binadır.
PLAN Dikdörtgen plan geometrisine sahip otel, yatak katlarında bir koridor
üzerindeki odalardan oluşmaktadır.
ÇEVRESEL ETKİ Sokak üzerinde kurulmuş, Erzurum oteli ile bitişik nizam yapılmış, 5
katlı bir konaklama yapısıdır.
CEPHE DÜZENİ Pencere üzeri kemerler, cephedeki süslemeler ve eğimli çatı ile
binanın ilk kuruluş yılının mimari özelliklerini yansıtan bir binadır.
YENİŞEHİR PALAS
KÜTLE DÜZENİ Dikdörtgen kütle düzenine sahip otel üzerinde hafif ileri geri
hareketler yapılmıştır.
PLAN Sade dikdörtgen plan geometrisine sahip olup, yatak katlarında bir
koridor etrafına sağlı sollu oda birimlerinin yerleştirilmesiyle
oluşmuştur.
ÇEVRESEL ETKİ Bulvar üzerinde kurulmuş yapı, önde zemin üzeri 3 katlı olup, yatay
etkisi ile anıtsal bir bina olarak yükselmektedir. Kent merkezi ve
gara yakınlığı nedeniyle Ankara için önemli bir yere sahiptir.
CEPHE DÜZENİ Simetrik bir cephe anlayışına sahip, pencere oranları, düz yalın
çıkmaları ile içinde bulunduğu dönemin izlerini taşıyan batı kaynaklı
ulusal mimari anlayışla yapılmış bir binadır
PROGRAM 50 oda, 103 yatak kapasitesi, oturma salonu, idari birimler, gazino
ve lokanta
68
Çizelge 4.4. “Devam” 1920-1950 yılları arasında Ankara’da yapılan otellerin analiz
sonuçları (32)
CİHAN PALAS
KÜTLE DÜZENİ Dikdörtgen kütle düzenine sahip otel, yanlarda geri çekilmelerle
hareketlendirilmeye çalışılmıştır.
PLAN Yatak katlarında bir koridor etrafına sağlı sollu odaların dizilmesiyle
oluşmuş, dikdörtgen plan geometrisine sahip bir oteldir.
ÇEVRESEL ETKİ Cadde üzerinde kurulmuş yapı terasla birlikte 4 katlıdır.
CEPHE DÜZENİ Simetrik bir cephe anlayışı, pencere düzenlerindeki oranları ile
anıtsal ve dönemin mimari özelliğini taşıyan bir otel yapısıdır.
PROGRAM 33 oda, 36 yatak kapasitesi, genel banyo-wc, lokanta ve gazino
1920-1950 yılları arası incelenen otellerde kütle düzeni olarak dikdörtgen kütlelerin
kullanıldığı, plan olarak ise Büyük Otel dışındaki bütün otellerde dikdörtgen plan
geometrisinin hakim olduğu görülmektedir (Şekil 4.17). Büyük Otelde de arsanın
konumu itibariyle üçgen şeklinde bir plan uygulanmıştır. Otellerin çevresel etkisi ve
kurulduğu yerlere bakılacak olunursa bu dönemde belli bir sınıflandırmanın
yapılamayacağı cadde, sokak, kavşak, bulvar ve meydan üzerinde kurulan otellerin
eşit şekilde dağılım gösterdiği görülmektedir. Bu otellerde ortak olan hepsinin Ulus
semtinde yer almasıdır (Harita 4.3). İncelenen dönemde yapıların kat
yüksekliklerinin de en fazla beş kat olduğu tespit edilmiştir. Otellerin cephe düzeni
yapıldıkları senelerde hakim olan mimari üsluplara göre şekillenmiştir. 1920-1950
yılları arasında kurulan oteller en fazla 50 odalıdır. Genelde bu odalar bir koridor
boyunca sağlı sollu dizilmiş olup, içlerinde wc-banyo bulunmamaktadır. Bu
dönemde otellerin programında gazino, lokanta gibi mekanların bulunduğu
görülmektedir.
69
Harita 4.3. 1920-1950 yılları arası Ulus semtindeki otellerin vaziyet planı (32)
71
Ülke 1950’li yıllara kadar sürdürdüğü siyasal erkin tek partide olduğu dönemi geride
bırakmıştır. Türkiye için yeni bir dönem başlamış, bu dönemde modernleşme
heyecanı azalmış, hızlı kentleşme ve serbest kültür her yönüyle kendini hissettirir
olmuştur.
1950’ler Ankara için de oldukça önemli olmuştur. Jansen’in elli yıllık büyüme
hedefine iç göçlerin etkisiyle Ankara yirmi yılda ulaşmış, planın bütünden uzak bir
anlayışla uygulamaya konması, sık sık değişiklik yapılmasının gerekmesi ve
planlanan projenin dışına çıkılarak Ankara’nın büyümeye başlaması Jansen planını
yetersiz kılmıştır. 1955’lerde Türk Medeni Hukukuna “Kat Mülkiyeti” kavramı
girmiştir. Ankara planlı olduğu halde plansız gelişmeye başlamıştır. 1955 yılında
Ankara için ikinci kez uluslar arası bir yarışma düzenlenmiştir. Yarışmayı Raşit
Uybadin ile Nihat Yücel kazanmış ve 1957 yılında plan onaylanarak yürürlüğe
girmiştir. Bu yeni planda merkez Kızılay olarak belirlenmiş ve protokol alanı de bu
planda unutulmamıştır. Eski Ankara ise her yönden fakirleşmeye, prestij yitirmeye
ve düşük gelir gruplarına hitap etmeye başlamıştır. 1958 yılında İmar İskan
Bakanlığı kurulmuş, 1961 yılında Bölge Kat Nizam Planı’nın uygulanmaya
başlanması ile kentleşmenin hızlanmasından dolayı artan arsa fiyatları yüzünden
Jansen’in bahçeli evlerinin yerini çok katlı yapılar almış ve ana yollar
genişletilmiştir. Böylece Jansen planındaki kararlar bir bir ortadan kalkmaya
başlamıştır. Bu da şehre; alt yapı, kaçak yapılaşma ve sosyo–ekonomik sorunları
getirmiş ve rant hırsından dolayı 2-3 katlı yapılar önce 4-5 kata daha sonra da 7-10
kata çıkmaya başlamıştır. Yücel-Uybadin planında geleneksel doku göz ardı edilerek
sadece çevresi için yeni bir yerleşme düzeni önerilmiş ve bu planda kısmen
uygulanmıştır.
1961 yılında yeni meclis binası hizmete girmiştir ve Ankara yeni bir simge
kazanmıştır. Kentin gelişimi, başlangıçtan beri onu sıkıştıran ve kaplayan çanak
havzasına ulaşmış, onu zorlamaktadır. Ankara yeni gelişim politikasıyla rant amaçlı
olarak “yap-yık” sürecine yeniden girmiştir.
72
1970’li yıllarda Ankara’da ticari fonksiyonlar göz önüne alındığında kentsel ticaret
merkezi de Kızılay olmuştur. Ulus ise daha çok bölgesel pazar niteliği taşımaktadır.
Ulus ve Kızılay farklı gelir düzeyindeki insanlara hizmet eden semtler olmaya
başlamıştır. Bu sınıflaşma eğlence ve dinlenme sektörlerine de yansımıştır.
Kızılay’da Tandoğan alanına ve Akay caddesine doğru bir yayılma görülmüştür. Bu
gelişme Akay caddesinden Kavaklıdere’ye sıçramıştır. Yine 1970’li yıllarda
Kavaklıdere’de açılan çarşı sinema gibi merkezlerinde desteklenmesiyle gelişimin
sürekliliği Çankaya’ya ulaşmıştır. 1960’larda sakin bir konut bölgesi olan
Kavaklıdere semtindeki Tunalı Hilmi caddesinde yeni bir alt merkez oluşmuştur.
1952 yılında Türkiye’nin NATO üyeliğine kabul edilmesiyle birlikte batıyla olan
ilişkiler artmıştır. Bu gelişmeler ilerde Ankara’yı da yakından etkileyecek olan 1955
yılında Hilton’un emekli sandığı ile birlikte İstanbul’da zincir otel kurma
düşüncesiyle otelcilik alanında yeni bir sayfa açılmıştır. Hilton, popüler kültürün
odağı olarak her alanda yayılan Amerika modasının mimari karşılığı olmuştur (49).
Resim 4.26. Şehir Palas görünüş (32) Resim 4.27. Otel Elhamra görünüş (32)
Resim 4.28. Lale Palas görünüş (32) Resim 4.29. Cirit / Suna Oteli görünüş (32)
75
Resim 4.30. Balin Otel görünüş (53) Resim 4.31. Bulvar Palas görünüş (32)
1950’lerin sonlarına doğru kurulan seyahat acentaları sektöre çeki düzen vermek için
kendi aralarında örgütlenme gereksinimi duymuşlardır Türkiye Cumhuriyeti de
uluslar arası iktisadi işbirlikleri ve anlaşmalar çerçevesinde ilk turizm işbirliği
sözleşmesini gerçekleştirmiş ve 1963 yılında Turizm Bakanlığı kurulmuştur. 1960
anayasasında turizmi teşvik için çalışanlara ücretli izin hakkı tanınmıştır. Bu
gelişmeler otelcilik alanında yeni reformlar doğmasına sebep olmuştur. Gelişim
ülkede olduğu kadar başkentte de yeni atılımlar yapılmasını beraberinde getirmiştir.
76
Ankara’da hem turizm sektöründeki yeniliklerle hem de 1960’larda yeni imar planı
ile merkezleşen Kızılay’a doğru ilerlemeyle birlikte 1963 yılında Sıhhıye’de turizm
belgeli Kent Oteli açılmıştır. Kızılay’da Kent Otelini 1965 yılında yine turizm belgeli
bir otel olarak işletmeye açılan Angora Mola Otel izlemiştir. 1966 yılına
gelindiğinde, Kızılay’a sıçrama yapan otellerin bir sıçrama daha yaparak Kavaklıdere
semtinde boy gösterdiği görülmüştür. Bu oteller 1966 yılında Otel Dedeman ve
Büyük Ankara Oteli, 1969 yılında ise Vedat Dalokay’ın tasarımını yaptığı Tunalı
Hilmi caddesinde yer alan Otel Tunalı’dır (Resim 4.32). 1966 yılında kurulan Büyük
Ankara Oteli dönemin yükselme eğilimini en iyi yansıtan otel binası olmuştur. Bu
özelliğinden dolayı o yıllarda Ankara için bir simge durumundadır ve bu oteller
içlerinde birçok işlevi bir arada barındıran kompleks yapılardır.
Resim 4.33. Otel Buhara görünüş (32) Resim 4.34. Otel Kennedy görünüş (32)
Resim 4.35. Otel Fatih görünüş (32) Resim 4.36. Turist Otel görünüş (32)
Resim 4.37. Hitit Oteli görünüş (32) Resim 4.38. Çiçek Palas/Yeni Çiçek Otel (32)
78
Bugünkü
Görsel Kuruluş
Oteller Semt Durumuna Göre
Malzeme Yılı
Otel Sınıflaması
Belediye Belgeli
İncelendi Konak Otel 1960 Ulus
B Sınıfı
Belediye Belgeli
Resim Otel Buhara 1960'lar Ulus
Birinci Sınıf
Turizm Belgeli
Resim Otel Fatih 1960'lar Ulus
Bir Yıldız
Turizm Belgeli
İncelendi Kent Otel 1963 Kızılay
Dört Yıldız
Turizm Belgeli
İncelendi Angora Mola Otel 1965 Kızılay
Dört Yıldız
Turizm Belgeli
Resim Turist Otel 1965 Ulus
Üç Yıldız
Turizm Belgeli
İncelendi Hotel Dedeman 1966 Kavaklıdere
Dört Yıldız
Turizm Belgeli
İncelendi Büyük Ankara Oteli 1966 Kavaklıdere
Beş Yıldız
Turizm Belgeli
Resim Hitit Otel 1966 Ulus
Bir Yıldız
Belediye Belgeli
Resim Otel Kennedy 1966 Ulus
A Sınıfı
Çiçek Palas/ Yeni Turizm Belgeli
Resim 1968 Ulus
Çiçek İki Yıldız
Turizm Belgeli
Hotel Taç 1969 Ulus
Bir Yıldız
Turizm Belgeli
Resim Otel Tunalı 1969 Kavaklıdere
Üç Yıldız
belediye ve turizm belgeli olarak ayrıma girilmesi otelcilik alanında yeni bir
gelişmedir.
1970’li yıllar turizm açısından Türkiye için önemli gelişmeler yaşanmıştır. İnsanlara
tatil anlayışının yerleşmesi ve yerli otomobil sahipliği, bireysel seyahat
hareketlerinin artmasına neden olmuştur. Yurtiçi ve yurtdışına yapılan tatil
seyahatlerini olumlu yönde etkileyen yasal bir düzenleme 1972 yılında yapılmış ve
seyahat acentacılığı yasal bir zemine oturtularak Türkiye Seyahat Acentaları Birliği
aynı tarihte kurulmuştur. Seyahat düzenleyen şirketler Turizm Bakanlığı ile
TÜRSAB’ın denetimine tabi tutulmuştur. İlk kez yasal bir çerçeve içinde çalışmaya
başlayan seyahat acentaları tarafından yurt içinde ve yurt dışında örgütlü ve toplu
geziler düzenlenmeye başlanmıştır (31).
1970’lerden sonra Ankara’ya gelen yerli yabancı ziyaretçi sayısında da artış olduğu
gözlenmektedir. 1970 yılında Ulus, Stad Oteli ile yeni bir yüz kazanmıştır. Stad
Oteli, Ulusta turizm belgeli otel sınıflandırmasında dört yıldıza sahip, içinde bir çok
işlevi bir arada bulunduran ve yüksekliği ile bir simge durumundadır. Kızılay da
kurulan oteller ise 1960’lı yıllara oranla standartları daha düşük olmakla birlikte Otel
Keykan (Resim 4.39), Otel Erşan (Resim 4.40) ve Otel Ergen (Otel 3.41) gibi turizm
belgeli otellerdir (Çizelge 4.7).
Resim 4.39. Otel Keykan görünüş (32) Resim 4.40. Otel Erşan görünüş (32)
80
Bugünkü Durumuna
Görsel Kuruluş
Oteller Semt Göre
Malzeme Yılı
Otel Sınıflaması
Stad Otel/ Radisson Turizm Belgeli
İncelendi 1970 Ulus
Sas Hotel Dört Yıldız
Turizm Belgeli
Resim Otel Bulduk 1971 Ulus
İki Yıldız
Turizm Belgeli
Resim Otel Keykan 1972 Kızılay
Üç Yıldız
Belediye Belgeli
Resim Otel Oba 1974 Ulus
B Sınıfı
Turizm Belgeli
Resim Otel Erşan 1975 Kızılay
Üç Yıldız
Turizm Belgeli
Resim Otel Ergen 1977 Kızılay
İki Yıldız
81
Nur Sinema ve Oteli 1952 yılında Çankırı caddesi üzerinde Yüksek Mimar Abidin
Mortaş tarafından ikinci sınıf bir otel olarak inşa edilmiştir. Otelin arka kısmı sinema
olarak tasarlanmıştır. Otel bölümü daha sonraki yıllarda Amerikan heyeti tarafından
kiralanmış ve büro binası olarak kullanılmıştır. Bu amaçla o yıllarda katlarda bazı
tadilatlar yapılmıştır.(54)
Otelin cephesi 1940’lı yıllarda Cihan Palas ve Yenişehir Palas gibi simetrik ve
anıtsal bir yapı olmakla birlikte, orta aksta bulunan birinci kattan itibaren hafif bir
çıkma yaparak ilerleyen pencerelerin yerini balkonların almasıyla ve ileri geri
çekilmelerle daha hareketli bir cephe oluşturmaktadır (Resim 4.42). Binanın dış
cephesinde görülen tek düze tekrarlar, otelin içinde de aynı birimlerin bulunması
sebebiyle işlevsel olarak da dışıyla bir bütünlük sağlanmaktadır. Bina uzun ince,
82
Dikdörtgen plan geometrisine sahip olan otel, bodrum ve zemin üzeri dört kattan
oluşmaktadır. Zemin katın sol yanı mağaza, ortası ise sinema girişidir. En sağdaki
otel girişinin hemen yanında gazinosu bulunmaktadır (Şekil 4.18). Girişin
karşısındaki resepsiyondan sola dönüldüğünde katlara çıkan merdivenle yatak
katlarına ulaşılmaktadır. Merdivenin hemen önünde küçük bir hol oluşturulmuş ve bu
holden sağa doğru ilerlendiğinde uzun bir koridor boyunca sağlı solu odaların
yerleştirildiği görülmektedir (Şekil 4.19). Bu odaların wc-banyo birimleri
bulunmayıp koridorun sonlarına yerleştirilen ortak mekanlardan bu ihtiyaç
karşılanmaktadır. Bir katta on yedi oda olmak üzere otelin toplam elli bir odası
bulunmaktadır. Otelin çatı katına ve bodrumuna ise depolar yerleştirilmiştir.
Nur Oteli kurulduğu yıllarda gazinosu ve sineması ile sadece insanın temel
ihtiyaçlarının karşılandığı bir yer olmaktan çıkıp, sosyal ve kültürel alanlarda da
kendini var eden bir yapıdır. Bugün ise değişen ve yenilenen kent yapısı nedeniyle
varlığını koruyamamış ve yıkılmıştır. Bugünkü Dışkapı köprüsü’nün ayakları
geçmişin Nur Sinema ve Oteli’nin yerindedir.
84
Gönç Palas’ın mimarı bilinmemekle birlikte 1956 yılında otel binası olarak
tasarlanarak yapılmıştır. Otel yapıldıktan bir sene sonra binanın yanına bitişik nizam
olarak başka bir yapı yapılarak iki bina birleştirilmiş ve otel olarak kullanılmaya
başlanmıştır. Otelin kurulduğu yılda sahibi şimdi Kent Oteli’nin sahibi olan Mehmet
Gönç’tür. Gönç Palas 1974 yılında ise Namık Kemal Özbek ve Ziya Özbek
tarafından satın alınarak günümüze kadar gelmiştir. Gönç Palas Ulus semti Rüzgarlı
sokakta belediye belgeli B sınıfı bir otel yapısıdır (Şekil 4.20).
ve düşey bantlarla çerçevelenerek bina cephesinde bir vurgu yaratılmıştır. Otel çatısı
kiremit kırma çatı olup, batı kökenli milli üslup tarzı bu yapıda da kendini
göstermiştir. Bina cephesinde taş benzeri sıva kullanılmış ve yapı betonarme iskelet
üzerine tuğla duvar olarak inşa edilmiştir.
Otel zemin üzeri üç kattan oluşmaktadır. Otelin zemin kattaki girişinin yanında
dükkanlar bulunmaktadır. Bu dükkanların arasından girilen otelin içinde sol tarafta
resepsiyon (Resim 4.44), sağ tarafında ise oturma ve kahvaltı salonu bulunmaktadır.
Girişin tam karşısında ise müdür odası yer almaktadır. Sol tarafta resepsiyonun
hemen yanından çıkılan merdivenlerle otelin birinci katındaki odalara ulaşılmaktadır.
Otelin yeni ve eski binası arasında iç mekanda farklı bir tasarım hakimdir. Otelin
eski binasında merdivenin bitiminde T şeklinde bir koridor sistemi kullanılmış ve
odalar bu koridor etrafına sağlı sollu yerleştirilmiştir. Yeni yapılan binada ise geniş
bir salon yer almakta ve bu salondan çıkan sağlı sollu iki koridora odalar
yerleştirilmiştir.
86
Koridor sistemi ortada bir çekirdek oluşturacak şekilde binanın içini dolaşarak oda
birimlerinin yerleşmesiyle 1920’lerde yapılan Ankara Palas’ın iç plan geometrisini
andırmaktadır (Şekil 4.21). Birinci katın yeni yapılan otel odaları on üç tane
banyosuz odadan oluşmakta ve genel banyo-wc’lerden yararlanılmaktadır. Otelin
eski yapısında ise sekiz tane banyolu oda bulunmaktadır. Otelin ikinci katı birinci
katın iç plan geometrisine sahip olup, binanın üçüncü katında oda sayısı, yeni yapıda
altı tane banyosuz ve eski yapıda dokuz tane banyolu oda olarak tasarlanmıştır. Otel
toplam elli yedi oda ve seksen yatak kapasitesine sahiptir.
Konak Oteli 1960 yılında İnşaat Mühendisi Osman Demircioğlu tarafından otel
olarak inşa edilmiştir. Yapıldığı yıllarda Ankara’nın hızlı nüfus artışından
kaynaklanan konaklama sorununa çözüm bulmak amacıyla kurulmuştur. Konak Otel
Ulus semtinde Çankırı caddesi üzerinde kurulmuş belediye belgeli B sınıfı bir oteldir
(Şekil 4.22).
Kare plan geometrisine sahip otel bodrum, zemin ve zemin üzeri beş kat olmak üzere
toplam yedi katlı bir yapıdır. Konak Otelde geçmiş dönemlerdeki otellere göre kat
sayısının arttığı gözlenmektedir. Otelin zemin kattaki girişinin hemen yanında
eskiden otele ait olan lokanta ve hala otele ait olan gazinosunun girişi bulunmaktadır.
Bu mekanlara ayrı kapılardan girildiği gibi, otelin içinden de ulaşmak mümkündür.
Zemin altındaki bodrum katında şu anda düğün salonu olarak kullanılan gazino yer
almaktadır. Otelin zemin katında, girişin hemen sağında resepsiyon bulunmaktadır.
Resepsiyonun yanında yatak katlarına ulaşımı sağlayan merdivenler ve bir adet
asansör mevcuttur. Bu yıllarda otel yapılarında ilk kez asansörün kullanıldığı
görülmektedir. Girişin solunda oturma salonu, karşısında ise büfe ve kahvaltı salonu
bulunmaktadır. Birinci katta müdüriyet ve geniş bir oturma salonu yer almaktadır.
Yatak katları ikinci kattan itibaren başlamaktadır. Yatak katlarının konumlanış şekli
Ankara Palas’da olduğu gibi ortada bir ışıklık çevresindeki koridorlar etrafına
90
odaların yerleşmesiyle oluşmaktadır (Şekil 4.23). Otelin kurulduğu yıllarda her katta
ortak bir banyo-wc bulunmaktayken, günümüzde bir katta sekiz tane banyolu ve on
adet lavabolu odası mevcuttur. Otelin odaları on iki metrekare ile on altı metrekare
arasında değişmektedir ve toplam altmış dört odaya sahiptir. Otelde ısıtma kaloriferle
sağlanmaktadır .
Kent Oteli 1963 yılında Gönç Palas’ın da o yıllarda sahibi olan Mehmet Gönç
tarafından otel olarak yaptırılmıştır. 1980 yılına kadar tek binada hizmet veren otel
daha sonra yan binanın alınmasıyla genişletilerek, daha fazla işlevin bir arada
kullanıldığı bir hizmet yapısı haline gelmiştir. 2001 yılında otelin işletmesi Gürler
İnşaat adına Seyit Gür tarafından on yıllığına kiralanarak adı Gür Kent olarak
değiştirilmiştir. Gür Kent Otel Mithatpaşa caddesi Sıhhıye’de ilk kurulan turizm
belgeli ve günümüzde dört yıldıza sahip bir oteldir (Şekil 4.24) .
Bina olarak ilk yapıldığında dikdörtgene yakın yamuk bir plan geometriye sahip otel,
kare şeklindeki yeni yapıyla birleşerek dikdörtgen bir yapı kütlesi haline gelmiştir.
Kent Oteli iki bodrum kat, zemin ve zemin üzeri sekiz kat olmak üzere toplam on bir
katlı bir yapıdır. Kızılay’a doğru çıkıldıkça kat sayısının Ulus’taki otellere göre
arttığı gözlenmiştir. Bu da beraberinde katlara düşey ulaşımın artık sadece
merdivenlerle değil asansörlerle de birlikte olmasını getirmiştir. Otelin ikinci bodrum
katında mutfak, kalorifer dairesi, depo, çamaşırhane, personel dinlenme ve teknik
servis birimleri vardır (Şekil 4.25). Birinci bodrum katında ise eskiden müzikli
eğlencelerin yapıldığı bir pavyon bulunmaktayken, şimdi iki yüz kişilik toplantı
salonu pavyonun yerini almıştır (Şekil 4.26).
93
Şekil 4.26. Gür Kent Otel birinci bodrum kat planı (56)
Kent Otel’in zemin katta biri eski yapıdan, diğeri yeni yapıdan olmak üzere iki girişi
bulunmaktadır (Şekil 4.27). Yeni yapıdaki giriş, müşterilerin girdiği, sağında
resepsiyonu, eskiden lokanta olarak kullanılan Asos toplantı salonu, asansörleri ve
vestiyeri bulunan, solunda oturma salonu, karşısında bar ve idari birimlerin
94
bulunduğu bir tasarıma sahipken, eski yapıdaki giriş ise personelin kullandığı ve
girişin solunda bir güvenliği, karşısında ise servis asansörleri ve merdivenlerin
olduğu bir yerleşim düzeni görülmektedir.
Zemin üzeri katta eskiden dinlenme salonu olarak kullanılan restoran ve idari odalar
bulunmaktadır (Şekil 4.28). Yatak katları ikinci kattan itibaren başlamakta ve yedi
kat boyunca devam etmektedir. Otelin kurulduğundan beri her odası banyolu ve
standartları yüksek bir otel yapısıdır. Odalar bir koridor üzerinde sağlı solu
yerleştirilmiş ve koridora bakan kısma gürültüyü engellemek amacıyla banyo
birimleri konulmuştur (Şekil 4.29). Otel günümüzde toplam yüz yedi adet standart,
sekiz küçük ve iki büyük suit oda olmak üzere yüz on yedi odaya sahiptir. Odalarda
klima, merkezi ısıtma, mini-bar, kablolu tv ve suit odalarda jakuzi bulunmaktadır.
95
Otelde 1980’lerden 2001 yılına gelene kadar havalandırma ve ısıtma sistemi sadece
salonlarda split klimalarla sağlanırken, 2001 yılında işletmenin el değiştirmesiyle
birlikte odalarda da split klima sistemi kurulmuştur.
96
Kurulduğu yıllarda Kent Otel Ankara’nın bir numaralı otellerinden biri olmuştur.
Gelen müşterileri devlet adamları, sanatçılar, işadamları oluşturmaktayken
yoğunluktan dolayı koridorlara ve idari ofislere bile yatak konularak talep
karşılanmaya çalışılmıştır. Sonraki yıllarda lüks otellerin birbiri adına açılması
nedeniyle şimdi daha çok yabancı turistlere, meclis ve bakanlıklarda işi olan iş
adamlarına hizmet eden bir otel yapısıdır. Ayrıca otel sadece öğlen yemeğini yiyip
kalmadan giden iki yüz-üç yüz kişilik transit turist gruplarını ağırlamaktadır. Otel iş
merkezlerine, meclis, bakanlıklar ve elçiliklere yakınlığı nedeniyle tercih
edilmektedir.
İnşasına 1963 yılında başlanmış olan otel 1965 yılında Kızılay semtinde Atatürk
Bulvarı üzerinde faaliyetine Etap Mola Otel adı altında başlamıştır (Şekil 4.30). Bina
Koray Müteahitlik Firması tarafından Osmanlı Bankası adına yapılmıştır. Bir süre
sonra Osmanlı Bankası binayı Akbank emeklilerinin kurduğu bir vakfa satmış ve
97
sadece binanın birinci katını Osmanlı Bankası olarak kendine ayırmıştır. Akbank
emeklileri vakfı daha sonra 1965 yılında burayı Fransız bir şirkete Etap Mola Otel
olarak kiraya vermiştir. Otel sonraları Merkür İnn adını almış ve en son olarak 2000
yılında işadamı Ali Kaya tarafından satın alınarak Angora Mola Otel adını almıştır.
Otel kurulduğu yıllarda turizm belgeli, dört yıldızlı bir otel olarak faaliyetlerine
başlamıştır.
Bina cephesi uzun ince bir şekilde yükselmekte ve Atatürk Bulvarına bakan yüzünde
iki katta bir geçen yatay silmelerle bu uzunluk kırılmıştır. Her yatay pencere
arasından geçen uzun ince çıkmalarla birlikte boşluklar vurgulanmaya çalışılmıştır.
Pencere üzerlerinde süslemeler yapılarak bina yüzü hareketlendirilmiştir. Otelin
yatak katlarının bulunduğu, İzmir caddesine bakan yüzünde ise sadelik hakimdir.
Binanın ana girişi burada olup, ana giriş sütunlar ve sütunlar üzerindeki üçgen alınla
birlikte eski Yunan tarzı bir mimari anlayışla vurgulanmaya çalışılmıştır (Resim
4.47). Yapı betonarme iskelet üzeri tuğla duvardır.
Otel dikdörtgen plan geometrisine sahip olup, iki girişi bulunmaktadır. Ana girişi
İzmir caddesinden, diğer girişi ise Atatürk Bulvarı üzerinden bir mağazanın içinden
sağlanmaktadır. Otel iki bodrum katı, zemin ve zemin üzeri on iki kat olmak üzere
toplam on beş katlıdır. Kat adedinin artması asansör kullanımını da beraberinde
getirmiştir. Otelin iki tane altı kişilik müşteri, bir tane servis olmak üzere toplam üç
asansörü bulunmaktadır. Otelin ikinci bodrum katında teknik servis, mutfak ve depo,
birinci bodrum katında eskiden çamaşırhane olarak kullanılan şimdi ise saunaya
dönüştürülmüş bir mekan ve muhasebe bulunmaktadır. Otelin İzmir caddesinde olan
girişinde karşıda resepsiyon, sol tarafta oturma salonu, sağ tarafta idari ofis yer alır.
Birinci katta bar, idari odalar ve barın terası, ikinci katta ise restoran ve toplantı
salonu konumlanmıştır. Angora Mola Otel 200-300 kişilik toplantı salonuyla
kurulduğu zamanın modern otellerindendir. Otel üçüncü katından on ikinci katına
kadar yatak katlarıyla yükselmektedir. Odalar kısa bir koridor etrafına sağlı sollu
dizilerek yatak katlarını oluşturmaktadır (Şekil 4.31). Her odanın banyosu
bulunmaktadır ve konfor için sağlanabilecek bütün donanımlara sahiptir. Otel elli
yedi tane standart ve üç tane suit olmak üzere toplam altmış odaya sahiptir.
Otel kurulduğunda Ankara’nın en lüks otelidir. Bütün odalarda kliması olan tek otel
olma özelliğindeki otelin klima ve elektrik sistemi bir Alman şirket tarafından
yapılmıştır. Yapıldığı yıllarda elli yedi tane odası bulunan otelin o zamanki
müşterileri Almanlar, İtalyanlar, Japonlar ve Filipinler iken şimdi genelde yerli
müşterilere hizmet sunmaktadır.
Otel Dedeman’ın ilk bloğu Dedeman Topluluğu tarafından 1966 yılında yapılmıştır.
Talebin fazla olmasından dolayı 1980’li yıllarda Mimar Ali Çiçek tarafından A Blok
diye adlandırılan ikinci yapı bu binaya eklenerek otelin hizmet alanı genişletilmiştir.
Otel Akay caddesi Kavaklıdere semtinde dört yıldızlı bir otel olarak faaliyet
göstermektedir (Şekil 4.32).
Otelin eski yapısı cephede brüt beton kullanılarak inşa edilmiş, dikdörtgen cephede
hareketlilik sağlayacak bir unsur kullanmadan tek düze pencere sisteminin
100
tekrarından oluşmuş, monoton bir yapı yüzü oluşturulmuştur. İçindeki oda birimleri
dış cephede tek bir dille anlatılmaya çalışılmıştır. Binada herhangi bir süsleme
elemanın kullanılmayışı kurulduğu yıllardaki mimari üslubun bir yansımasıdır.
Yapının çatısı da teras düz çatıdır (Resim 4.48). Akay caddesine paralel ilerleyen
eski blok yapısına sonradan L şeklinde eklenen yeni yapı Akay caddesini dik kesen
Büklüm sokağa paralel uzanmaktadır. Bina cephesinde simetrik bir anlayış hakimdir
ve blok oda katlarında çıkma yaparak cephede işlev açısından oda birimlerinin yer
almasından doğan tek düzelik cephede parçalanmaya çalışılmıştır (Resim 4.49). Bina
yüzeyinde oda katlarında alüminyum malzeme ve alcopan cam giydirme, diğer
yüzeylerde ise brüt beton kullanılmıştır. Pencereler PVC ve alüminyum doğramadır.
Dedeman Otelin yeni yapısının çatısı da teras çatı olarak yapılmıştır. Bina betonarme
iskelet üzerinde yükseltilmiştir.
Resim 4.48. Dedeman Otel eski (B Blok) ve yeni bina (A Blok) görünüşü (32)
Otel bir bodrum kat, zemin, zemin üzeri asma kat, ara kat, yedi oda katı ve üstte teras
katıyla toplam on bir kattan oluşmaktadır. Bina toplam yüksekliği kırk metredir.
Yapı toplam alanı ise yirmi dokuz bin metrekaredir. Bütün hacimler klima ile
101
Dedeman Otelin zemin katında, sol köşede otele ait bir bowling salonu yer
almaktadır. Otel ilk kurulduğu yıllarda bowling salonunun yerinde casino
bulunmaktadır; fakat kumarhanelerin 1990’lı yıllarda yasaklanmasından sonra burası
kapatılarak bowling salonu yapılmıştır. Otele giriş yeni yapılan A Blok’tan
olmaktadır. Giriş kapısının solunda bar, sağında cafe ve sanat galerisi yer almaktadır.
Girişten doğruca ilerlendiğinde sol tarafta resepsiyon ve ön büro ofisi, onların
karşısında üç adet yolcu asansörü bulunmaktadır. Asansörün yanındaki koridordan
girildiğinde dükkan, kuaför ve wc birimleri görülmektedir (Şekil 4.33). Giriş
üzerindeki ara katta ofisler ve güvenlik odaları, ara kat üzerindeki asma katta ise yedi
yüz elli, üç yüz elli, elli, seksen kişilik salonlar bulunmaktadır (Şekil 4.34). Bu
salonlar ihtiyaç halinde birleşerek bin dört yüz kişilik büyük bir salon haline
gelebilmektedir. Yine bu katta yüz seksen kişilik restoran ve açık yüzme havuzu yer
102
almaktadır. Birinci kattan yedinci kata kadar otel odaları bulunmaktadır. Otel odaları
uzun bir koridor üzerine sağlı sollu yerleşmişlerdir (Şekil 4.35).
Odalar iki yüz seksen bir standart, sekiz köşe oda, bir kral dairesi ve dokuz suit oda
olmak üzere toplam iki yüz doksan dokuz tanedir ve altı yüz otuz sekiz yatak
kapasitesine sahiptir. B Blokta yer alan odaların büyüklüğü on buçuk metrekareden
yirmi beş metrekare arasında değişmekte, yedinci katta bulunan kral dairesi ise yüz
metrekaredir. Odalarda her türlü konfor düşünülmüştür. Otelin sekizinci katında
bulunan kısımda altmış kişilik teras restoran, iki yüz kişilik kapalı restoran ve mutfak
bulunmaktadır.
Otel birçok işlevi bir arada barındıran bir anlayışla tasarlanmıştır. Meclise,
bakanlıklara, elçiliklere ve alışveriş merkezlerine yakınlığı ile daha çok bakanların,
meclis üyelerinin ve iş adamlarını kullandığı bir geçici konaklama yapısıdır. Kent
gelişiminin Kızılay-Çankaya aksı üzerinde gelişmesi otele yapılan yatırımların da
artmasına ve kendini yenileme gereksinimi duymasına sebep olmuştur.
104
Otelde katlara düşey sirkülasyon üç adet yolcu, bir adet servis ve iki adet bagaj
asansörü ve merdivenlerle sağlanmaktadır.
105
Otel sekiz bin üç yüz yetmiş beş metrekare arsa üzerinde on dokuz bin altı yüz elli
metrekare inşaat alanı bulunan ve zemin üstünde on dokuz, zemin altında ise üç
kattan oluşan otelin, zemin üstünde on dört katı odalardan oluşmaktadır. Büyük
Ankara Otelinin toplam yüksekliği 67,66 metredir. Otelin birinci bodrum katında
çamaşırhane, ütü odası, elektrik atölyesi, santral, hizmetli yemekhanesi, mobilya
deposu ve ofis birimleri bulunmaktadır (Şekil 4.37). Otelin toplam dokuz yüz otuz
altı kişi kapasiteli iki restoranı, üç yüz elli kişilik toplantı salonu, konferans salonu,
ziyafet salonu, pasta ve yetmiş kişilik TV salonu, kuaför; ayrıca sauna, spor salonu,
sağlık kabini, havuz, casino ve gece kulübü bulunmaktadır. Otel kurulduğunda on iki
suit, iki luks oda olmak üzere yüz doksan dört oda ve dört yüz bir yatak kapasitesine
sahiptir. Yatak katları iki dikdörtgen kütlenin geniş açı yapacak şekilde köşelerinden
birleşmesiyle oluşmuştur. Kütlelerin birleştikleri yerde merdiven kovası ve düşey
sirkülasyonu sağlayacak asansörler yer almaktadır. Ortadaki koridora sağlı sollu oda
birimleri yerleştirilmiştir (Şekil 4.38). Büyük Ankara Oteli günümüzde
kullanılmamaktadır. Otelde bazı değişikliklere ihtiyaç duyulduğu için yenileme
106
T.C Emekli Sandığı tarafından Ankara Gençlik Parkı’nın kuzey girişinin karşı
köşesinde (Şekil 4.39) iki yüz yirmi beş odalı bir otel, yüz kişilik bir sinema ile
çarşıdan oluşan bir kompleksin yaptırılması amacıyla, 1964 yılında ulusal bir
yarışma açılmıştır (60). Yarışmada birinciliği Metin Hepgüler, Sami Sisa ve Doğan
Tekeli’nin yaptığı proje kazanmıştır. 1966 yılında yapımına başlanan otel binası
1970 yılında işletime açılmıştır. T.C Emekli Sandığı ile Radisson SAS arasında
yapılan işletme anlaşması gereği, eski Ankara Stad Oteli otuz yıl süreyle Radisson
SAS tarafından işletilecektir. Bu anlaşma gereği 5 Temmuz 2004 yılında Stad Oteli
Radisson SAS adıyla açılmıştır.
Otelin cephesi her yönden bakıldığında farklı bir yüzey oluşturmaktadır. Otelin
İstiklal caddesine bakan yüzünde ikinci kattan başlayan otel odalarının dış
cephesinde balkon birimleri kullanılarak, ileri doğru üç parça halinde kaydırılmasıyla
sağlanan hareket, Cumhuriyet caddesine bakan cephede ortadaki aksın öne doğru
109
Cumhuriyet caddesi üzerinde odaların ikişer grup halinde birleşmesiyle oluşan üçlü
bölünme pencere düzenlerinde yatay şeritler halinde kendini göstermektedir. Bu yapı
yüzünün kesiştiği diğer yüzeyde ise aynı düz beton kullanılmış ve sonrasında kütle
geriye doğru çekilerek cephede farklı bir hareket sağlanmıştır. Bina en üst katta
balkon birimleri ve teras çatıyla son bulmuştur. Yapı betonarme çerçeve olarak
yapılmıştır. Döşeme yüzer plak döşeme ve pencereleri çift cam alüminyum
doğramadır. Cepheler, brüt beton olarak yapılmış, üzerine betonit sürülmüştür. Eski
adıyla Stad Otel’i, mimarların bu dönemdeki diğer tasarımlarında da egemen olan
Brütalist tutumun en belirgin örneklerinden biridir ve çıplak beton kullanılarak bu
etki vurgulanmaktadır.
110
“Projede otel, sinema ve satış üniteleri gibi farklı işlevler, doğrudan zemine oturan ve
işlevlerine uygun bir biçim ve strüktürlerle çözümlenen kitleler içinde yer
almaktadır. Bu kitleler aralarında iç yollar bırakacak şekilde düzenlenmişler, böylece
çevredeki yaya alanları içe çekilerek yaya mekanının devamlılığı ve zenginliği
sağlanmıştır. Yatayda ve düşeyde, zengin bir biçim çeşitliliği gösterecek nitelikte çok
parçalı olarak çözümlenen kitleler, aralarında bir bütünlük sağlayacak şekilde
tasarlanmıştır (Şekil 4.40).”
Şekil 4.40. The Radisson SAS Hotel zemin kat planı (60)
Otel zemin altında iki kat olmak üzere toplam yirmi kattan oluşmaktadır. Bina
toplam yüksekliği altmış iki metre, yapı taban alanı iki bin iki yüz elli metrekare,
yapı toplam alanı ise yirmi bin metrekaredir (61). Bina, arsanın küçüklüğü, konumu,
maliyeti ve zeminde daha fazla yeşil alana yer sağlamak amacıyla yüksek
yapılmıştır. Düşey sirkülasyon merdiven ve üç adet yolcu, iki adet servis asansörüyle
sağlanmaktadır.
111
Yapı kurulurken, otel, lokanta, sinema, çarşı, seksen otoluk garajı ile kompleks bir
yapı olarak tasarlanmıştır (Şekil 4.41). Otelin şimdiki halinde sinema ve satış
üniteleri bulunmamaktadır. Otel kısmı salonlar, lokanta ve bar katından başka on beş
yatak katı içermektedir. Yatak katları geniş bir holden çıkan birbirine dik iki koridor
etrafına ve bu holün bir yüzüne yerleştirilmiştir (Şekil 4.42). On beş yatak katını
içeren otel bloğunun biçimini bir kata yerleştirebilecek oda sayısı, manzaraya
yönelme ve yüksek yapı için taşıyıcı sistemin gerektirdiği iki yöndeki dikey taşıyıcı
perdeler belirlenmiştir.
Şekil 4.41. The Radisson SAS Hotel birinci kat planı (60)
112
Şekil 4.42. The Radisson SAS Hotel yatak katı planı (60)
2004 yılında yapılan değişikliklerle konfor standartları artırılan ve oda sayısı iki yüz
iki olan otelde ayrıca iş adamlarına yönelik tüm ekipmanların bulunduğu altı adet
toplantı salonu bulunmaktadır. Tamamen yenilenip modernize edildikten sonra açılan
Radisson SAS Hotel Ankara merkezi konumu nedeniyle hükümet yetkilileri, iş
adamaları, Ankara futbol takımları ile karşılaşmaya gelen spor klüplerine ve sanat
camiasına hizmet vermektedir.
1950-1980 yılları arasında incelenen oteller sırasıyla Nur Sinema ve Oteli, Gönç
Palas, Konak Oteli, Gür Kent Oteli, Angora Mola Oteli, Dedeman Oteli, Büyük
Ankara Oteli, The Radisson Sas (Stad Oteli)’dir (Çizelge 4.8).
113
Çizelge 4.8. 1950-1980 yılları arasında Ankara’da yapılan otellerin analiz sonuçları
(32)
KÜTLE DÜZENİ Dikdörtgen kütle düzenine sahip iki yapının birbirine dik olarak T
şeklinde birleşmesiyle meydana gelmiştir.
PLAN Otel biriminin olduğu bölüm dikdörtgen plan geometrisine
sahiptir. Yatak katlarının olduğu kısım bir koridor etrafına sağlı
sollu oda birimlerinin yerleştirilmesiyle oluşmuştur.
ÇEVRESEL ETKİ Cadde üzerinde zemin üzeri 4 kattan oluşmuştur. Kurulduğu
yıllarda Ulus’un kent merkezi olması nedeniyle önemli bir
konumdadır.
CEPHE DÜZENİ Simetrik ve anıtsal bir yapıdır ve birinci katta öne doğru balkon
birimleriyle hareketlenmektir.
PROGRAM 51 oda, mağaza, sinema, gazino, idari birimler, depo, ortak wc-
banyo
GÖNÇ PALAS
KÜTLE DÜZENİ Dikdörtgen kütle düzenine sahip iki yapının yan yana
birleşmesiyle oluşmuş bir binadır.
PLAN Dikdörtgen plan geometrisine sahip otel, iki ayrı binada yatak
katlarının farklı yerleşmeleri ile oluşmuştur. Eski binada yatak
katları T şeklindeki koridora oda birimlerinin yerleşmesiyle
oluşurken, yeni binada ortadaki ışıklık etrafındaki koridorlara
açılan oda birimlerinin oluşturduğu bir düzen hakimdir.
ÇEVRESEL ETKİ Sokak üzerine kurulmuş, zemin üstü 3 katlı bir yapıdır.
Çevresiyle uyum içinde yükselmiş, kurulduğu zamanda Ankara
için önemli bir yerde konumlanmıştır.
CEPHE DÜZENİ Simetrik pencere düzenleri, gereksiz süslemeden uzak yalın bir
mimari anlayışla yapılmış ileri geri çekilmelerle binaya hareket
getirilmeye çalışılmıştır.
PROGRAM 57 oda, 80 yatak kapasitesi, oturma salonu, kahvaltı salonu, idari
birimler, ortak wc-banyo
KONAK OTELİ
Çizelge 4.8. “Devam” 1950-1980 yılları arasında Ankara’da yapılan otellerin analiz
sonuçları (32)
GÜR KENT
OTELİ
KÜTLE DÜZENİ Otel eski ve yeni olmak üzere dikdörtgen iki kütleden
oluşmaktadır.
PLAN Otel eski binasıyla dikdörtgene yakın plan geometrisine
sahipken, 1980 yılında eklenen yeni bina yapısıyla dikdörtgen
etkisi artırılmıştır. Yatak katlarında odalar bir koridor etrafına
sağlı sollu yerleşmiştir.
ÇEVRESEL ETKİ Cadde üzerinde kurulmuş zemin üzeri 8 katlı bir yapıdır.
Yapıldığı dönemde başlayan kat artışı bu otel yapısında da
kendini göstermektedir.
CEPHE DÜZENİ Cephe düzeni içindeki mekan büyüklükleri hakkında bilgi
vermeyecek biçimde düzenlenmiş, yatay pencereler ve pencere
üzerinde kornişlerin bulunduğu kısım yalın bir şekilde
tasarlanarak oluşturulmuş bir otel yapısıdır.
PROGRAM 117 oda, toplantı salonları, bar, oturma salonu, restoran, mutfak,
teknik servis, depo, çamaşırhane, spor salonu
DEDEMAN
OTELİ
KÜTLE DÜZENİ Dikdörtgen iki kütleden oluşmaktadır.
PLAN Dikdörtgen plan geometrisine sahip iki yapının köşelerinden L
şeklinde birleşmesinden oluşan bir oteldir. Yatak katları bir
koridor etrafına sağlı sollu oda birimleri yerleştirilerek
oluşmuştur.
ÇEVRESEL ETKİ Kavşak üzerinde kurulmuş, 11 katlı bir yapıdır. Yapıldığı yıllarda
kent mekanlarının oluşumunda önemli bir yere sahip ve bu
nedenle simgesel nitelik taşıyan bir konaklama yapısıdır.
CEPHE DÜZENİ Eski yapıda brüt beton kullanılmış sade bir cephe düzeni
hakimken, yeni yapıda brüt beton, alüminyum malzeme ve
alcopan giydirme cephe kullanılmıştır.
PROGRAM 299 oda, 638 yatak kapasitesi, cafe, oturma salonu, bar, sergi
salonu, kuaför, toplantı salonları, restoran, spor salonu, hamam,
idari birimleri, teknik servis, çamaşırhane, yüzme havuzu,
bowling salonu
115
Çizelge 4.8. “Devam” 1950-1980 yılları arasında Ankara’da yapılan otellerin analiz
sonuçları (32)
1950-1980 yılları arasında yapılan oteller kütle düzeni olarak genelde iki veya daha
fazla kütlenin değişik şekillerde bir araya gelmesiyle oluşmuştur. Plan olarak oteller
incelendiğinde bu dönemin başındaki otellerde dikdörtgen plan geometrisinin,
dönemin sonlarında ise farklı geometrik formların kullanıldığı görülmektedir (Şekil
4.43). Otellerin çevresel etkisi ve kurulduğu yerlere bakıldığında bu dönemdeki
otellerin, kentin şekillenmesinde önemli yer teşkil eden cadde, bulvar ve önemli
kavşaklar üzerinde yer aldıkları görülmektedir. 1950-1980 yılları arasında oteller
Ulus (Harita 4.4), Kızılay (Harita 4.5) ve az da olsa Kavaklıdere (Harita 4.6)
semtlerinde yer almaktadır. 1950’lerin sonuna kadar 5 katlı olan otel yapılarında
116
Harita 4.4. 1950-1980 yılları arası Ulus semtindeki otellerin vaziyet planı (32)
118
Harita 4.5. 1950-1980 yılları arası Kızılay semtindeki otellerin vaziyet planı (32)
119
Harita 4.5. 1950-1980 yılları arası Kavaklıdere semtindeki otellerin vaziyet planı
(32)
120
1983’te başlayan siyasal politikalar, özel sermayeye daha fazla ağırlık verilmesine ve
bunun kamu yatırım alanlarına hakim konuma gelmesine sebep olmuştur. Bir başka
deyişle “kamu yararı” kavramı gündemden düşmüştür. Girişimciler yurt dışı
gezilerinden edindikleri bilgiler ile büyük çarşılar, iş merkezleri, yeni konut alanları
ve çok katlı binaları oluşturmuştur (62).
121
1990’lı yıllara gelindiğinde Ankara 1982’de yürürlüğe giren “1990 Ankara Nazım
Planı” adıyla düzenlenen planın temel politikası ile şekillenmektedir. Bu politikanın
temel amacı kuzey- güney doğrultusunda devam eden gelişmenin, batı yönüne doğru
ilerlemesini sağlamak ve hava kirliliğini aza indirmektir. Bu imar planı yapısal plan
denilebilecek, ayrıntılı bir planlama anlayışı ve sürecini beraberinde getirmiştir.
Halen yürürlükte olan bu plana göre Ankara kenti gelişimini sürdürmektedir.
1980 yılı turizm açısından yeni başlangıçların yaşandığı bir dönem olmuştur. Bu
yıldan sonra sektörde büyük gelişmeler yaşanmıştır. Dünyada yaşanan liberalleşme
akımları, seyahat özgürlüğü önündeki engellerin tamamen kalkması, ulaştırma ve
enformasyon alanındaki hızlı değişim turizm faaliyetlerinde önemli ilerlemeler
yaşanmasını sağlamıştır.
1982 yılında liberal dönemi başlatan en önemli yasal ve finansal araç, “Turizm
Teşvik Kanunu” olmuştur. Bu konuda Turizm bakanlığı devlet arazilerinin tahsisi ile
ilgili işlemleri basitleştiren, yeni turizm türlerinin gelişmesine olanak tanıyan ve
tüketici haklarını koruyan bir kuruluş vazifesi görmüştür (63).
1980 yılı ekonomi ve turizm alanında yaşanan gelişmelerle birlikte otel sayılarının ve
içlerinde barındırdıkları işlevlerinde artırıldığı görülmüştür. Ankara Ulusta bu
yıllarda açılan oteller Otel Güleryüz (Resim 4.52), Otel Emperyal (Resim 4.53), eski
Anafartalar karakolu olan Ulus Otel (Resim 4.54), Otel Atalay (Resim 4.55),
Canbek Otel (Resim 4.56), ve Otel Çevikoğlu’dur (Resim 4.57).
122
Resim 4.52. Otel Güleryüz görünüş (32) Resim 4.53. Otel Emperyal görünüş (32)
Resim 4.54. Ulus Oteli görünüş (32) Resim 4.55. Otel Atalay görünüş (32)
123
123
Resim 3.56. Canbek Otel görünüş (32) Resim 4.57. Otel Çevikoğlu görünüş (32)
1980’lerde Kızılay da açılan oteller Kalemci Otel (Resim 4.58), Otel Sembol (Resim
4.59), Akya Otel (Resim 4.60), Hotel Erkuvan (Resim 4.61), Otel Melodi (Resim
4.62), Otel Elit (Resim 4.63), Hotel Metropol (Resim 4.64), Alfin Otel’dir (Resim
4.65). Kızılay’daki otellerin ortak özelliği hepsinin turizm belgeli ve üç yıldızlı
oteller olmasıdır.
Resim 4.58. Kalemci Otel görünüş (32) Resim 4.59. Otel Sembol görünüş (32)
124
Resim 4.60. Akya Otel görünüş (32) Resim 4.61. Otel Erkuvan görünüş (32)
Resim 4.62. Otel Melodi görünüş (32) Resim 4.63. Otel Elit görünüş (32)
Resim 4.64. Hotel Metropol görünüş (32) Resim 4.65. Alfin Otel görünüş (32)
125
Kızılay-Tandoğan aksı üzerinde ise yine bu yıllarda Acar Otel (Resim 4.66), Hotel
Etap Altınel (Merit Altınel Hotel), Otel İçkale (Resim 4.67) ve Best Western Örnek
Otel’in (Resim 4.68) açıldığı görülmüştür. Acar Otel iki yıldızlı, Örnek Otel üç
yıldızlı, Hotel İçkale dört ve Hotel Etap Altınel ise beş yıldızlı otellerdir.
Resim 4.66. Acar Otel görünüş (32) Resim 4.67. Otel İçkale görünüş (32)
Resim 4.68. Best Western Örnek Otel (32) Resim 4.69. Seğmen Otel görünüş (32)
126
1990’lı yıllar büyümenin devam ettiği ve rekabet ortamının giderek yoğunlaştığı bir
dönem olmuştur. Avrupa Birliğinde tek pazar uygulamasının 1992’de başlamasıyla,
ticareti geliştirmeye yönelik serbest dolaşım, hava ve kara yollarının düzenlenmesi,
KDV oranlarının uyumlaştırılması, sınır kontrolleri ve gümrüksüz satışlar turizm
sektörünü etkilemiştir (64).
“1990’lı yıllarda turizm ise bu yılın başında çıkan Körfez krizini yaşamaktaydı. Yine
aynı yıl “Kaynak Kullanım Destekleme Primi” diye anılan teşvik ortadan kaldırıldı.
1994 yılında Türkiye’de para piyasaları krizi yaşandı. 1998 yılında Türk turizmi çok
ciddi talep daralmasıyla karşılaştı. Birde bunların yanında 1999 depremi turizme
büyük bir darbe vurdu. Tüm bu olumsuzluklara rağmen 1996 yılında Türkiye Avrupa
Birliği ile Gümrük Birliği Anlaşmasını imzaladı. Bundan önce iç piyasaya yönelik
üretim yapan Türkiye için gümrük birliği ile ekonomik kalite ve rekabet kavramları
hız kazandı.”
İşte bu yıllarda turizm piyasası birçok olumsuzluk yaşamasına rağmen gümrük birliği
ile oluşan rekabet kavramı Ankara’da otelcilik anlamında da yenilikler ve standartları
daha yüksek bir konaklama anlayışını getirmiştir.
1990’lı yıllarda Ulus semtinde yapılan oteller sırasıyla Otel Selvi, Otel Almer,
Yılmaz Otel, Hotel Kale, Hotel Yıldız, Sergah Otel, Otel Duman’dır. Kızılay’a
geldiğimizde ise Erk Otel (Resim 4.70), Otel Starton (Resim 4.71), Hotel Grand
Divan (Resim 4.72) gibi genelde üç yıldızlı oteller kurulmuştur. İlerleme
Kavaklıdere semtine kaydığında ise Sheraton Hotel, Otel Aldino, Hotel Houston
(Resim 4.73), Class Otel (Resim 4.74) açılmakta ve Best Western Hotel 2000 (Resim
4.75) Maltepe semtindeki Örnek Otel ile birlikte Ankara’nın ilk zincir otelini
oluşturmuştur. Kavaklıdere semtindeki otellerin yıldızlarına göre standartlarının da
yükseldiğini görülmüştür. Küçükesat’da 1996 yılında üç yıldızlı Neva Palas ve
Çankaya semtine çıktığımızda ise dört yıldızlı Büyükhanlı Park Hotel 1997 yılında
açılmıştır. Bu otellerin en önemli özellikleri genelde yenilikçi ve standartları yüksek
oteller olmasıdır.
128
Resim 4.70. Erk Otel görünüş (32) Resim 4.71. Otel Starton görünüş (32)
Resim 4.72. Hotel Grand Divan (32) Resim 4.73. Hotel Houston görünüş (32)
Resim 4.74. Class Hotel görünüş (32) Resim 4.75. Best Western 2000 Hotel (32)
129
2000’li yıllara gelindiğinde Ulus semtinde fazla lüks olmayan genelde üç yıldızlı
oteller açılmaya başlamıştır. Bunlar Otel Capital, Asal Otel, Otel Vira Armada, Otel
Burç ve belediye belgeli Hotel Atlas’tır. Ulustan Kızılay’a geldiğimizde bu yıllarda
daha lüks standartlarında olan The Golden Princess, Ankara Regency Hotel (Resim
4.77) ve Business Park Otel (Resim 4.78); Kavaklıdere semtinde ise butik otellerin
ağırlık kazanarak Elit Palas (Resim 4.79), Gordion Hotel (Resim 4.80), dört yıldızlı
Ankara Royal Otel (Resim 4.81) ve apart otel olarak Sheraton Ankara Hotel &
Towers Apart Hotel ve Kongre Kültür Merkezi kurulmuştur.
131
Resim 4.77. Ankara Regency Hotel (32) Resim 4.78. Bussiness Park Otel (32)
Resim 4.79. Elit Palas Butik Otel (32) Resim 4.80. Gordion Butik Hotel (32)
Çankaya semtinde ise 1980’lerde apart otel olarak kurulmuş olan King Apart Otelin
2000 yılında üç yıldız alarak King Otel olduğunu ve 2003 yılında dört yıldızlı Hotel
Midi’nin açıldığı görülmektedir.
Resim 4.82. Capital Plaza Otel (32) Resim 4.83. All Star Akar International (32)
Bugünkü Durumuna
Görsel Kuruluş
Oteller Semt Göre
Malzeme Yılı
Otel Sınıflaması
Turizm Belgeli
İncelendi The Golden Princess 2001 Kızılay
Dört Yıldız
Resim Elit Palas 2001 Kavaklıdere Butik Otel
Turizm Belgeli
Hotel Capital 2002 Ulus
Üç Yıldız
Turizm Belgeli
Asal Otel 2003 Ulus
Üç Yıldız
Turizm Belgeli
Resim Ankara Regency Hotel 2003 Kızılay
Üç Yıldız
Turizm Belgeli
Resim Business Park Hotel 2003 Kızılay
Dört Yıldız
Resim Gordion Hotel 2003 Kavaklıdere Butik Otel
Turizm Belgeli
Resim Ankara Royal Hotel 2003 Kavaklıdere
Dört Yıldız
Turizm Belgeli
Hotel Midi 2003 Çankaya
Dört Yıldız
Turizm Belgeli
Resim Capital Plaza Hotel 2003 Balgat
Dört Yıldız
Turizm Belgeli
Resim City Residence Hotel 2004 Balgat
Dört Yıldız
Aktif Metropolitan Turizm Belgeli
İncelendi 2004 Balgat
Hotel Beş Yıldız
Turizm Belgeli
Hotel Vira Armada 2004 Ulus
İki Yıldız
Turizm Belgeli
Hotel Burç 2004 Ulus
İki Yıldız
Belediye Belgeli
Hotel Atlas 2004 Ulus
A Sınıfı
All Star Akar Turizm Belgeli
Resim 2004 Maltepe
International Dört Yıldız
İncelendi Sheraton Apart Otel 2005 Kavaklıdere Apart Otel
Bugünkü otel binasının mimarı bilinmemekle birlikte yapının 1948 yılında konut
olarak tasarlanıp adının Eski Yapan apartmanı olduğu bilinmektedir. Yapı 1981
yılında yıkılıp Ankara’nın değişen fiziksel, ekonomik ve sosyal yapısı içinde rant
amacıyla otel yapısı olarak tekrar inşa edilmiştir. Best Otel Atatürk Bulvarı üzerinde
turizm belgeli bir otel olup dört yıldız kategorisinde hizmet vermektedir (Şekil 4.44).
Otelin yeniden inşa edilmesiyle birlikte kat sayısı ve de derinliği artırılarak yatay ve
düşey yönde bir büyüme sağlanmıştır. Cephesinde düşey bantların arasında
kullanılan balkon birimleriyle hareket sağlanmak istenilse de aynı modüllerin
tekrarıyla oluşan monotonluk kırılamamıştır. Yapı yüzeyinde simetrik bir anlayış
hakimdir. Ayrıca içeride oda birimlerinin bulunduğu katlarda aynı işlevsel tekrar
cepheye de yansımaktadır (Resim 4.85). Bina betonarme iskelet üzerine inşa
edilmiştir.
135
Best Oteli zemin ve zemin üzeri altı kat olmak üzere yedi katlı ve yirmi beş metre
yüksekliğinde bir yapıdır. Girişte geniş bir oturma salonu, resepsiyon ve restoranı
bulunan otelin birinci kattan itibaren yatak katları başlamakta ve en üst katta son
bulmaktadır. Bir katta altı tane ikişer kişilik oda ve iki suit olmak üzere sekiz oda
bulunmaktadır. Otelin toplam oda sayısı otuz altı tane iki yataklı ve on iki suit oda
olmak üzere kırk sekizdir. Yatak katları, U şeklinde koridor etrafına oda birimlerinin
ve U’nun dışına ortada bir çekirdeğin takılmasıyla oluşturulmuştur (Şekil 4.45).
Best Otel’de sınırlı arsa boyutlarına rağmen maksimum alan kullanımı sağlanmıştır.
Otelin Atatürk Bulvarı üzerinde Kavaklıdere semtinde bulunması sebebiyle meclis,
elçilikler, bakanlıklar ve iş merkezlerine yakın bir konumda olması, gelen
müşterilerin de burada kalış amaçlarını ve müşteri tipini belirlemektedir.
136
Hotel Etap Altınel, Gazi Mustafa Kemal Bulvarı Tandoğan meydanında mimar
Kemal Şahin tarafından tasarlanmış beş yıldızlı bir otel yapısıdır (Şekil 4.46). Otel
1986 yılında Etap Altınel adıyla Fransız bir firma tarafından işletmeye açılmıştır.
1990 yılında işletmeyi Besim Tübuk almış ve Hotel Merit Altınel adıyla faaliyet
göstermiştir. Otelin işletmesi 2000 yılında Erdal Tantu’ya geçmiş ve Ador Altınel
adını almıştır. Otel 2002 yılında ise mal sahibi Şaban Altınel tarafından işletilmeye
başlanmış ve tekrar Etap Altınel ismini almıştır. Otelin mimari tadilat ve dekorasyon
projesi İstanbul SANTEK tarafından Kemal Aru, Yalçın Emiroğlu ve Atalay Erol
tarafından yapılmıştır.
Otelin cephesinde ilk göze çarpan özellik sıvasız beton duvarları ve işlevini dışa
vurarak brütalist bir cephe anlayışı içinde yapıldığıdır. Yapının oda katlarının yüzeye
yansıması, genel mekanların dış cephede biçimleniş şekliyle farklılık göstermektedir
(Resim 4.86). Otelin giriş ve içeride giriş üstünde galerili bir biçimde tasarlanmış
oturma salonu cephede bir yüz olarak yükselmektedir. Yatak katları yatay bantlarla
öne doğru bir çıkma yapmakta ve bu bantlar cephe boyunca sürekli olarak devam
etmektedir. Binanın en üst katında işleve göre yine farklılaşarak brüt betonun bir
çerçeve yaparak yatay pencereleri içine alıp ileri doğru hareketlenmesiyle son
bulmaktadır. En üst katta bulunan düşey çerçeve alta doğru uzayarak bütün bir
cephenin de dış hatlarını oluşturmaktadır. Ön cephedeki bu şekildeki yüzey diğer
cephede de oda katlarında aynı yatay bantlarla devam etmektedir. Pencere aralarında
alüminyum doğrama kullanılması betonun etkisini kesmeden kendi içinde bölünmeyi
sağlamaktadır. Bina iki ana caddenin kesim noktasında belirleyici bir konumda
gelişmiştir. Sade, yalın geometrik formların kullanılarak yapılan bu binada
brütalizmin etkisi açıkça görülmektedir. Otelde düşey sirkülasyon dört adet müşteri
ve iki adet servis asansörü ile merdivenlerle sağlanmaktadır. Otel betonarme bir yapı
olup iç duvarlar tuğla duvardır. Yer döşemesi galeri boşluğunun üzerinde yükselen
otel odaları tarafında nervürlü döşeme, diğer hacimlerde ise plak döşemedir.
Temelde radye temel kullanılmıştır. Otelde ısıtma ve havalandırma odalarda ‘fun
coil’ sistemiyle diğer hacimler ise merkezi klimalarla sağlanmaktadır.
138
Otel üç bodrum, zemin ve zemin üzerinde galeri, altı kat yükselen yatak katı,
konferans salonlarının bulunduğu bir kat ve terasla toplam on iki kattır. Bina
yüksekliği kırk iki metre, yapı toplam alanı on beş bin yüz altmış iki metrekaredir.
Otelin üçüncü bodrum katında teknik hacimler ve otuz iki araçlık otopark, ikinci
bodrum katında on altı araçlık otopark, hamam, sauna, teknik servis, çamaşırhane;
birinci bodrum katında ise üç yüz yirmi beş metrekare alana sahip üç yüz kişi
kapasiteli balo salonu, mutfak, personel kafeteryası, ofis ve pastanesi bulunmaktadır
(Şekil 4.47).
Etap Altınel zemin katında galerili bir tasarımın yapılmasından dolayı ferah bir girişe
sahiptir. Geniş giriş holünün sol tarafında resepsiyon ve lobi, sağında ise pastane
bölümü bulunmaktadır. Girişin karşısındaki koridordan ilerlendiğinde binanın katlara
ulaşan ana çekirdeğinin bu koridor boyunca sağlı sollu dizildiği görülmektedir.
Koridorun sonunda geniş bir hole ulaşılmaktadır. Bu hole otelin restoran girişi,
hediyelik eşya dükkanı ve binanın diğer cephesinden olan çıkışı bağlanmıştır (Şekil
4.48).
139
Şekil 4.47. Hotel Etap Altınel birinci bodrum kat planı (65)
Zemin üzerindeki galeri katında, zemin kattaki restoranın ikinci katı, seksen yedi
metrekarelik doksan kişi kapasiteli ve yüz on dört metrekarelik yüz otuz kişilik
toplantı salonları, kuaför, genel müdürlük ve barı bulunmaktadır (Şekil 4.49). Otelin
birinci katında başlayan oda katı girişteki galeri boşluğunun ikinci kata kadar
yükselmesiyle geniş ve aydınlık koridorlarla aydınlatılmıştır. Otelin iki caddenin
kesim noktasında olması ve bu iki caddeye paralel iki dikdörtgenin birleşerek L
formunda bir tasarım anlayışının belirlenmesi, oda katlarında da L formun
köşesinden çıkan bir çekirdekten beslenen iki koridorun kesişmesiyle oda
birimlerinin bu koridorlara takılmasıyla oluşmuştur. Üçüncü kattan itibaren galeri
boşluğunun yerini odalar almış, T ve I şeklinde koridorların çekirdek birimiyle
kesişmesiyle tip yatak katları oluşmuştur (Şekil 4.50). Otelin her türlü konforun
düşünüldüğü yüz yetmiş iki odası mevcuttur. Otelin yedinci katında beş yüz yirmi
beş metrekare sekiz yüz kişilik, doksan beş metrekare elli kişilik, yüz ve yetmiş beş
kişilik dört salonu bulunmaktadır. Teras katında ise altı yüz metrekarelik yüzme
havuzu ve altmış kişi kapasiteli klüp odası yer almaktadır.
Otel kurulduğu yıldan beri birçok değişiklik geçirmiştir. İlk kurulduğu yıllarda
yedinci kattaki sekiz yüz kişi kapasiteli salonu casino olarak, yetmiş beş kişilik
salonu Japon restoranı olarak ve sekizinci kattaki klüp odası ise kral dairesi olarak
kullanılmaktayken şimdi işlev değiştirmiştir. Etap Altınel birçok işlevi bir arada
barındıran merkezi konumda bulunan bir konaklama yapısıdır. Buraya gelenler oteli
şehir merkezine, AŞTİ ve havaalanına yakınlığı nedeniyle tercih etmektedir. Otel
müşterileri genelde acentaların getirdiği turistler, spor klüpleri, fuar ve toplantı için
gelen iş adamları olmaktadır.
141
Arsanın küçüklüğü ve konumu göz önünde bulundurularak bina, yüksek düz bir blok
olarak çözülmüştür. Basit geometrik formlardan ziyade daha hareketli kütlelerin
kullanımına, otelin dikdörtgen formu düşeyde geri çekilerek ulaşılmaya çalışılmıştır.
Hilton Oteli atriumu giydirme alüminyum çift cam pencereler ve üzerindeki tonozu
oluşturan çelik konstrüksiyon elemanların taşıdığı giydirme alüminyum reflektif
camlarla ileri teknoloji kullanılarak yapılan yüksek katlı bir yapıdır. Otel kütle olarak
yatak katlarını barındıran yüksek kısım ve yatayda uzayıp içine farklı işlevlerin
143
Otel zemin altında iki kat olmak üzere toplam yirmi iki kattır. Bina yüksekliği altmış
bir metre yirmi santim ve yapı tabanı üç bin dört yüz yirmi sekiz metrekare olup yapı
toplam alanı otuz beş bin dokuz yüz metrekaredir (61). Zemin altındaki katta dış
mekanlardan bağlantılı dükkanlar bulunmaktadır. Zemin katta resepsiyon, geniş bir
lobi, ortasında bar ve oturma birimleri, büyüklüğü istenildiğinde artırılıp azaltılabilen
toplantı salonları yer almaktadır (Şekil 4.52). Otelin ayrıca genel mekanlarında
restoran, disko, kuaför, spor salonu, yüzme havuzu, Türk hamamı, sauna, solarium
merkezi bulunmaktadır. Katlara ulaşım dört adet yolcu asansörü, iki adet servis
asansörü ve merdivenlerle sağlanmaktadır. Yatak katları ortada yatayda uzayan bir
çekirdek etrafına iki yönlü olarak ilerleyen koridorlara tek sıra halinde oda
birimlerinin takılmasıyla oluşmuştur (Şekil 4.53). Bu şekilde bütün odalar gün
ışığından ve manzaradan yararlanma imkanına sahip olmaktadır. Hilton Otel kendi
arasında da farklı donanımlara sahip altı tip odayla birlikte toplam üç yüz yirmi dört
oda ve altı yüz altmış yatak kapasitesiyle Ankara’daki önemli ve lüks otellerdendir.
Otelin bütün odaları ve genel hacimler gelişmiş teknoloji kullanılarak
detaylandırılmıştır.
Mega Residence Kavaklıdere semtinde Tahran caddesi ile Güniz sokağın kesim
noktasında butik otel olarak açılan bir yapıdır (Şekil 4.54). Otelin sahibi Mehmet
Nazif Günal ve mimarı Serdar M. Canoğlu’dur. Otel aynı zamanda MNG bünyesinde
faaliyet göstermektedir. Otel arsasında daha önce Mehmet Nazif Günal’ın iki katlı
evi varken, daha sonra bu ev yıkılarak yerine 1989 yılında Omni Residence adında
ilk Butik otel kurulmuş, daha sonrada 1993 yılında Mega Residence adını almıştır.
Mega Residence işadamlarının uzun süreli konaklamalarını sağlamak amacıyla
kurulmuş olup, beş yıldızlı otel kalitesinde olmasına rağmen oda sayısının azlığı ve
uzun süreli konaklama imkanı sağlaması nedeniyle butik otel olarak hizmet
sunmaktadır.
Otel iki bodrum, zemin, zemin üzeri altı yatak katı ve çatı katıyla birlikte on katlı bir
yapıdır. Bina toplam yüksekliği otuz metredir. Düşey sirkülasyon bir yolcu diğeri
servis olmak üzere iki adet asansör ve merdivenlerle sağlanmaktadır. Otelin ikinci
bodrum katında mutfak, depo, teknik servis, çamaşırhane (Şekil 4.55), birinci
bodrum katında girişi Güniz sokaktan sağlanan bir cafe, ayrıca sığınak ve deposu
bulunmaktadır (Şekil 4.56).
Otelin Tahran caddesine açılan ana girişten, otelin küçük ve dar giriş holüne
geçilmektedir. Holün sağında resepsiyon, solunda ise restoran bulunmaktadır. Girişin
karşısında ise idari birimler yer almaktadır (Şekil 4.57). Yatak katları birinci kattan
itibaren başlamakta ve dairesel bir merdiven veya asansörle yatak katlarına ulaşım
sağlanmaktadır. Odalar çekirdek karşısında hole direk veya holden çıkan kısa
koridorlar etrafına takılarak yerleşmiştir (Şekil 4.58). Otelde üç tip oda
bulunmaktadır. Birinci oda tipi on yedi metrekarelik olup, standart oda diye
adlandırılır. İkinci oda tipi yirmi iki metrekarelik on tane odadır. Üçüncü oda tipi ise
elli iki metrekarelik dört adet suit odadır. Otel toplam yirmi dokuz oda ve elli yatak
kapasitesine sahiptir. Butik otelleri apart otellerden ayıran özelliği ise butik otellerin
sadece suit odalarında mutfak birimi bulunmasıdır. Mega Residence eskiden yirmi
iki odaya sahipken suit odalar küçültülerek oda sayısı yirmi dokuza çıkarılmıştır.
Otelde toplantı salonu bulunmamakla birlikte gerekli hallerde restoran toplantılar için
kullanılmaktadır. Otelin konumu nedeniyle üst düzey iş adamlarının uzun süreli
konakladıkları bir konaklama yapısıdır
149
Şekil 4.57. Mega Recidence Butik Otel zemin kat planı (66)
. Şekil 4.58. Mega Recidence Butik Otel birinci kat planı (66)
150
Otel “Kule” ve “Podium” olarak iki ana bölümden oluşmaktadır. “Kule” bölümünde
yatak odaları, spor salonları, restoranlar, servisler ve dükkanlardan oluşan ortak
kullanım alanları bulunmaktadır. Binanın “Podium” kısmı cephede kule etrafında
dairesel bir baza oluşturur ve kulenin bir kısmını sararak çıkma yapar. Podium’un
devamı ise iki kat yüksekliğindeki giriş kısmıyla, kuleyle bağlanıp, Karum alışveriş
151
Otel zemin altı üç kat olmak üzere toplam yirmi yedi kattır. Bina toplam yüksekliği
seksen üç metre, yapı taban alanı beş bin altı yüz elli metrekare ve yapı toplam alanı
doksan altı bin metrekaredir. Bina üç yüz kırk yatak kapasitesi ile daha çok iş
adamlarına yönelik ‘’Business Hotel’’ tipinde bir otelken oda yenilemeleri ve yeni
bina ile “Luxury Collection” olarak Storwood grubunun en üst düzey oteli haline
gelmiştir (75). Giriş katında lobi, restoran, bar, balo, toplantı salonları ve otel için
diğer destekleyici birimler yer almaktadır (Şekil 4.60). Zeminin altındaki üç katta iki
yüz araçlık otopark, su deposu, tesisat odaları, mutfak ve çamaşırhane
bulunmaktadır. Ayrıca bahçede bar ve yüzme havuzu da mevcuttur.
Dairesel kat planları brüt yedi yüz elli metrekare alana sahip olup, bunun yaklaşık
olarak iki yüz altmış beş metrekaresi çekirdek ve odalara dağılımı sağlayan koridor
tarafından kullanılmaktadır. Çekirdek ortaya alınıp, çekirdeğin etrafı oda birimlerine
dağılımı sağlayan koridorla çevrelenmektedir (Şekil 4.61). Katlarda on sekiz standart
oda yer almaktadır. Güneye bakan odalar arasında, yükseklik boyunca bir modül
boşluk bırakılmıştır. Bu boşluktan binanın gece aydınlatılması yapılmaktadır. Otelde
153
odaların her noktasını değerlendirip, aydınlatma ve doğru renklerle daha ferah bir
görünüm sağlamayı başarmıştır. Cam kullanımına da ağırlık vererek daha aydınlık
bir görünüm sağlanmıştır.
Yirmi dört katlı otel binasında düşey sirkülasyon on iki kişilik dört yolcu, dört servis
asansörü olmak üzere toplam sekiz asansör ve merdivenlerle sağlanmaktadır. Otelde
ayrıca iki adet yangın merdiveni bulunmaktadır. Zemin kat ve otopark arasındaki
bağlantı da asansör ile sağlanmaktadır.
Sheraton Hotel & Convention Center bitişik arsa üzerinde mevcut binaya entegre
edilecek bir otel kongre ve kültür merkezi projesinin inşaatına başlamış
bulunmaktadır. 2005 yılı sonlarında bitecek bu ilave ile otelin toplantı ve ziyafet
kapasitesi artırılacak, oda sayısı çoğaltılacak ve misafirlere daha çeşitli eğlence
imkanları sunulacaktır.
154
Aldino Otel Kavaklıdere semtinde Bülten sokak ile Büyükelçi sokağın kesim
noktasında 1991 yılında inşasına başlanıp (Şekil 4.62), 1993 yılında hizmete açılan
bir yapıdır. Otel mimar Ahmet Can Ersan tarafından tasarlanıp, dört yıldızlı bir otel
olarak faaliyete başlamıştır.
algılamak güçtür. Yatak katlarıyla ortak mekanın ayrılması bu katlar arasına silinidir
şeklinde çıkmalarla olmuştur. Servis birimlerinin olduğu çekirdek binanın dışına
taşırılarak yükseltilmiştir. Bu da cephe organizasyonunda farklı bir ifadeyle
anlatılmaya çalışılmıştır. Bina dikdörtgen plan geometrisine sahip betonarme iskelet
üzerinde yükselen, döşemesinde mantar döşeme kullanılan bir otel yapısıdır. Otelin
çatısı çelik kirişlerle oluşturulmuş tonoz çatı olup üzeri camla kaplanmıştır.
Aldino Otel dört bodrum, zemin ve asma kat ile dört yatak katından oluşan on katlı
bir yapıdır. Bina toplam yüksekliği otuz iki metre, yapı alanı ise dört bin sekiz yüz
elli metrekaredir. Otelin dördüncü ve üçüncü bodrum katında garaj, teknik servis,
ikinci bodrum katında kuaför, toplantı salonu, fuaye, sauna ve çamaşırhane, birinci
bodrum katında ise mutfak ve diğer servis mekanları bulunmaktadır (Şekil 4.63).
Araçların garaja giriş ve çıkışları otomobil asansörü ile olmaktadır. Otelin zemin
katında asma katlı olarak çözülen mekan organizasyonu; giriş holü üzerinde oluşan
galeri boşluğu ile ferah bir hacim oluşturmaktadır. Zemin katta resepsiyon, idari
ofisler, oturma salonu, bar, cafe ve asma katta restoran birimleriyle donatılan yapının
156
(Şekil 4.64), birinci katından dördüncü katına kadar yatak katları devam etmektedir.
Odalar köşede oluşturulan çekirdekten çıkan uzun koridor etrafında odaların sağlı
sollu dizilmesiyle oluşmuştur (Şekil 4.65). Her katta on dört oda olmak üzere otel
toplam elli altı oda ve yüz on iki yatak kapasitesine sahiptir. Otelin çatı katında ise
sera bar bulunmaktadır.
Bina çevreye uyum sağlayan yapısıyla, toplantı, iş takibi için gelen bürokrat ve
işadamlarının tercih ettiği bir konaklama yapısıdır.
157
The Golden Princess Hotel Kızılay meydanında, Selanik caddesi ile Ziya Gökalp
caddesinin kesim noktasında yüksek mimar Sezar Aygen ve mimar Oktay Veral
tarafından tasarlanan bir yapıdır (Şekil 4.66). Bina ilk tasarlanma aşamasında Petrol
Ofisi Misafirhanesi olarak düşünülmüştür. Petrol Ofisine ait sekiz yüz altmış yedi
metrekarelik arasa üzerine toplam üç bin dokuz yüz metrekare kat alanı olan hizmet
binası projelendirme ve yapım işleri T.C Emlak Kredi Bankasınca yüklenilmiştir.
Banka önce projeyi daha sonra yapıyı elde etmiştir (70). Binanın projelendirmesinde
1983’te, inşaatına ise 1985 yılında başlanılmıştır. Yapı 1987 yılında bitirilmiştir.
2001 yılında bina Doğan Holding tarafından satışa çıkarılmış ve ihale usulü ile ATK
Otelcilik tarafından satın alınmıştır. Otel turizm belgeli dört yıldızlı olarak faaliyet
göstermektedir.
etmektedir. Otelin iki önemli caddenin kesim noktasında olması binanın formunu da
etkilemiştir. Bina dik açılı birleşimi yüzeyinde kavis oluşturarak yumuşatmaya
çalışmıştır. Kütlenin aynı tekrarlardan doğabilecek monotonluktan kurtarmak için
cephenin farklı yüzlerinde yükselip alçalmalarla hareket sağlanmaktadır. Dairesel
kolonlar üzerinde yükselen birinci katta, çıkma yaparak eğrisel pencere arası
elemanlarla hareketlenen kısım ikinci katta teknik elemanların malzemeyle
bütünleşmesinden doğan modern bir anlayışla kendini tamamlamaktadır. Yapının üst
katında geniş alucoband bantla çevrilmiş bina, reflektif dairesel camlar kullanılarak
hareketlendirilmiştir. Bu camların dizilişlerinde simetrilikten kaçınmak için köşe
pencere bir kenarda yatay dikdörtgen bir form almaktadır (Resim 4.92).
Otelin kolonlarında mermer, yapı zemininde ise granit kullanılmıştır. Binanın otel
olarak kullanılmasına karar verildikten sonra yapıya bir kat daha çıkılmıştır. Çıkılan
katın cephesi tüm binada olduğu gibi reflektif camla giydirilmiştir. Yapının ısıtılması
160
Bina bir bodrum, zemin ve zemin üzeri kat olmak üzere toplam on katlı bir yapıdır.
Bodrum katta sauna ve hamam, zemin katta küçük bir lobi ve resepsiyon, zemin kat
üzerindeki ikinci katta ofis birimleri yer almaktadır. Yatak katları üçüncü kattan
itibaren başlar ve sekizinci kata kadar devam eder. Otelde konfor standartları yüksek
elli odası bulunmaktadır. Otel Petrol Ofisi misafirhanesi olarak yapıldığı için içi ve
dışı baştan aşağı değiştirilmiştir. Sonradan eklenen sekizinci katında ise restoran, lobi
ve bar bulunmaktadır. Restoran istenildiği zamanlarda toplantı salonu olarak da
kullanılmaktadır.
4.11.8. Sheraton Ankara Hotel & Towers Apart Hotel ve Kongre Kültür
Merkezi
Apart otelin mevcut binanın zemin katından girilen tarafında en fazla iki bin kişi alan
bir kongre salonu ve fuayesi bulunmaktadır (Şekil 4.68). Bu katın ara katında kırk
kişilik iki tane cep sineması ve teknik odalar yer almaktadır. Apart otelin Boğaz
sokak tarafından girilen ana girişinde ise dükkanlar (Şekil 4.69), bir üstündeki katta
büyüklükleri dört yüz metrekare ile yüz metrekare arasında değişen altı adet toplantı
salonu, bir kat üstünde ise kiralanabilen ofis birimleri bulunmaktadır. Ofis
birimlerinin üzerindeki altı katta otel odaları yer almaktadır (Şekil 4.70). Balo
salonun altındaki katta bin yedi yüz metrekare sergi ve fuaye katı, altındaki 2,5 kat
otopark, en alt ve çatı katı mekanik kat olarak düzenlenmiştir. Bina çatı katıyla
birlikte toplam on yedi kattan oluşmaktadır.
Sheraton Apart Hotel’in üç tip odası bulunmaktadır. Odalar müşterilerin uzun süreli
kalmak ve ofis ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla tasarlanmış üç tipten oluşmaktadır.
Bunlardan birincisi olan standart odalar otuz iki adet olup altmış metrekare kullanım
alanına sahiptir. Oturma bölümü ve iki yatak odası bulunan ikiye bölünebilir üçlü on
sekiz adet apart oda tipi otelin ikinci tip odasını oluşturur. Kongre zamanlarında ikiye
163
bölünebilerek otuz iki tane olan on altı adet conection oda üçüncü tip odayı
oluşturmaktadır. Ayrıca otelde, 2+1 iki adet ve 1+1 iki adet olmak üzere toplam dört
adet VIP oda bulunmaktadır. Güvenlik odası bulunan bir kat heyetler gelince
tamamen kiralanabilmektedir. Yatak odaları uzun bir koridor boyunca sağlı sollu
yerleştirilmiştir.
Şekil 4.68. Sheraton birinci bodrum planı (71) Şekil 4.69. Sheraton zemin planı (71)
Otel dikdörtgen plan geometrisine sahip olup, dış cephede fibro beton ve alüminyum
kullanılmıştır. Fibro beton kullanılmasının sebebi hafif olmasından kaynaklanmıştır.
Temel olarak radye temel kullanılmıştır. Otelde balo salonundan itibaren
kolon+posttention sistem uygulanmıştır. Bu nedenle balo salonun üstündeki hiçbir
katta kirişe rastlanmamaktadır. Posttention sistem normal betonarme sistem içine
uygulanan çelik halatların gerilmesiyle büyük açıklıkların geçilmesini sağlayan bir
sistemdir ve balo salonun üzerindeki döşemede yüz otuz cm kullanılarak ana taşıma
mekanizmasını oluşturmaktadır. Balo salonun üzerindeki katlarda ise bu kalınlık
164
Aktif Metropolitan Otel 2004 yılında ACE Mimarlık tarafından A.Can ERSAN
tasarımıyla Konya yolu üzerinde Balgat semtinde kurulan beş yıldızlı bir otel
yapısıdır. Yapının sahibi Aktif İnşaattır. İş merkezleri, parti binaları ve ticaret
merkezlerinin son yıllarda bu bölgede kurulmaya başlaması otelin yer seçimini
etkileyen kriterler olarak belirlenmiştir.
Bina cephesi önde üçgen bir yüz oluşturacak şekilde tasarlanmış olup, sağır kalın bir
çerçeve içine alınmış üçgen cam yüzeyden oluşmaktadır (Resim 4.94). Binanın
çatısında kullanılan çelik perfore kemerler ile yapı yüzeyinde kullanılan malzemeler,
ileri teknoloji kullanılarak oluşturulan yapıyı simgelemektedir. Binanın içinde
tasarlanan, en üst kata kadar devam eden galeri boşluğu yapının dışında cam
giydirme cepheyle kendini yansıtmaktadır. Yukarı doğru çıktıkça ön ve arka
cephelerde daralan kütleye sahip otel arka cephede merdiven kovasının bulunduğu
yerde dışarıyla birebir iletişim sağlamak amacıyla cam giydirme olarak tasarlanmış
ve diğer taraflar sağır bırakılmıştır. Otelin yan cephelerinde yatak odalarının bu
yüzlere bakması sebebiyle, ışığı iç mekanlara daha geniş bir açıyla iletebilmesi için
bütün yüzü kaplayan özel cam giydirme kullanılmıştır. Bu cam yüzey en üst kata
166
kadar bu şekilde yükselmektedir. En üst katta farklılaşarak sağır yüzey üzerinde kare
pencereler açılarak son bulmaktadır. En üst kattaki farklılaşma iç planda tesisat
katının bu cepheye yüz oluşturması sebebiyle bu şekilde tasarlanmıştır. İçerideki
işlevsel farklılıklar, otelin cephelerinde kullanılan malzemeler, doluluk ve
boşluklarla kendini yansıtmaktadır.
Otel bodrum, zemin ve zemin üzeri on bir kat olmak üzere toplam on yedi katlı bir
yapıdır. Binanın beşinci, dördüncü, üçüncü ve ikinci katlarında toplam yüz dört
araçlık otopark, birinci bodrum katında hamam, sauna, spor salonu, soğukluk,
vitamin bar, soyunma odaları ve sığınak yer almaktadır (Şekil 4.71).
Şekil 4.71. Aktif Metropolitan Otel birinci bodrum kat planı (72)
Ana girişin olduğu zemin kata geldiğimizde geniş bir giriş holü, lobi ve resepsiyon
birimlerinin bulunduğu bölüm binanın son katına kadar devam eden galeri boşluğu
ile ferahlatılmıştır. Zemin katın solunda pastane, şark kahvesi, satış reyonu, sağında
ise lobi bar ve satış dükkanı yer almaktadır (Şekil 4.72). Çekirdek yapının arka
tarafına alınmıştır. Müşteri asansörlerinin olduğu bölüm cam olarak tasarlanıp,
katlara çıkılırken otelin içini algılamayı sağlaması düşünülmüştür. Birinci katta
167
restoran, kokteyl salonu, özel yemek salonu, mutfak ve idari ofisler galeri boşluğu
etrafına yerleştirilmiştir (Şekil 4.73).
İkinci kattan itibaren yatak katları başlamış ve bu odalar galeri boşluğuna bakan
koridor etrafında tek yönlü olarak yerleştirilmiştir. U şeklinde tasarlanan dokuzuncu
kata kadar devam eden yatak katlarında U’nun ortasına çekirdek yerleştirilerek her
168
iki kolada dağılımın eşit şekilde sağlanması amaçlanmıştır (Şekil 4.74). Büyüklükleri
yirmi altı, yirmi dokuz ve kırk metrekare olan üç tip odadan oluşan otelde toplam yüz
oda ve yüz doksan altı yatak bulunmaktadır. Binanın onuncu katında tesisatların
bulunduğu birimler on birinci katta ise makine dairesi yer almaktadır (Şekil 4.75).
Aktif Otel’in Konya yolu üzerinde parti binaları, iş merkezleri ayrıca kent merkezine
de yakın olması sebebiyle, üst düzey bürokratlar, işadamları, yabancı turistler ve
sanatçılar otelin müşterilerini oluşturmaktadır.
169
1980-2000 yılları arasında incelenen oteller sırasıyla Best Otel, Hotel Etap Altınel,
Hilton Hotel, Mega Residence, Aldino Otel, Ankara Sheraton Otel, The Golden
Princess Otel, Sheraton Ankara Hotel & Towers Apart Hotel ve Kongre Merkezi,
Aktif Metropolitan Oteldir (Çizelge 4.12).
Çizelge 4.12. 1980 sonrası Ankara’da yapılan otellerin analiz sonuçları (32)
BEST OTEL
PROGRAM 172 oda, pastane, restoran, oturma salonu, hediyelik eşya dükkanı,
bar, toplantı salonları, kuaför, idari birimle, ofisler, klüp odası, havuz,
hamam, otopark, teknik servis, depo
170
Çizelge 4.12. “Devam” 1980 sonrası Ankara’da yapılan otellerin analiz sonuçları
(32)
HILTON
OTELİ
KÜTLE Yatak katlarını içeren dikdörtgen yüksek kısım ve yatayda uzayan
DÜZENİ alçak kısım olarak az parçalı kompleks bir yapıdır.
PLAN Dikdörtgen plan geometrisine sahiptir
ÇEVRESEL Kavşak üzerinde kurulmuş 22 katlı bir yapıdır. Ankara ve bulunduğu
ETKİ semt için, yüksekliği ve de içinde yer alan programlar ile bir simge
konumundadır. Kent mekanlarının oluşumunda söz sahibi olan bir
konaklama yapısıdır.
CEPHE İleri teknik ve malzeme kullanılarak oluşturulan cephede, granit, çelik
DÜZENİ ve alüminyum doğrama çift cam binanın yüzünü oluşturur. Cadde
üzerinde dışa doğru bombe yapan kısım kentliyle ilişki kurulan mekan
olup, cephede bu vurgulanmıştır.
PROGRAM 324 oda, 660 yatak kapasitesi, toplantı salonları, bar, kuaför, disko,
spor salonu, Türk hamamı, yüzme salonu, sauna, solaryum merkezi,
bar, idari birimler, hediyelik eşya dükkanları
MEGA RESIDENCE
KÜTLE Dikdörtgen kütle düzenine sahiptir.
DÜZENİ
PLAN Dikdörtgen plan geometrisine sahip otel yatak odalarının tek bir
koridor üzerinde yerleşmesinden oluşmuştur.
ÇEVRESEL Kavşak üzerinde kurulan 10 katlı bir yapıdır.
ETKİ
CEPHE Bina cephede geleneksel mimarinin özelliklerini taşımaktadır. Ahşap
DÜZENİ kaplama balkon birimleri ve panjurlar, kiremit çatı, kemerli
pencerelerle ulusal mimari anlayışla yapılan binalara benzemektedir.
PROGRAM 29 oda, 50 yatak kapasitesi, mutfak, depo, teknik servis,
çamaşırhane, depo, restoran, ofis
Çizelge 4.12. “Devam” 1980 sonrası Ankara’da yapılan otellerin analiz sonuçları
(32)
ALDİNO OTEL
PROGRAM 56 oda, 102 yatak kapasitesi, toplantı salonu, kuaför, fuaye, sauna,
çamaşırhane, garaj, teknik servis, gece klubü, mutfak, oturma salonu,
cafe, bar
PROGRAM 50 oda, lobi, sauna, hamam, restoran, bar, idari ofisler, mutfak
Çizelge 4.12. “Devam” 1980 sonrası Ankara’da yapılan otellerin analiz sonuçları
1980-2000 yılları arasında kurulan oteller kütle düzeni olarak genelde tek ve iki
parçadan oluşmuş dikdörtgen kütleli yapılardır. İncelenen yapılarda Sheraton ve
Aktif Otelin bu kütle düzenlerinden farklı olarak yükseldikleri görülür. Plan
geometrisi olarak da genelde dikdörtgen plan olarak tasarlanan yapıların bazılarının
da yamuk, daire ve kare gibi formalar aldığı görülmektedir (Şekil 4.76). Otellerin
çevresel etkisi ve kurulduğu yerlere bakılacak olunursa bu dönemde belli bir
sınıflandırmanın yapılamayacağı cadde, sokak, kavşak, bulvar ve meydan üzerinde
kurulan otellerin eşit şekilde dağılım gösterdiği görülür. 1980 sonrası oteller Ulus
semtinde sayıca çok olsa da kent için mekansal ve mimari açıdan bir katkı
sağlayamayan otellerdir (Harita 4.7). 1980 sonrası otellerin daha çok Kızılay (Harita
4.8) ve Kavaklıdere (Harita 4.9) olmak üzere Çankaya, Balgat, Bilkent ve Ümitköy
gibi merkez ve alt merkezlerde konumlandıkları görülmektedir. Bu dönemde
incelenen oteller genelde gelişmekte olan Ankara’nın lüks semtlerinde yer alan
yapılardır. Bu nedenle sınıflandırma sistemi içinde genelde 4 -5 yıldız statüsünde,
butik veya apart oteller olarak kent içinde konumlanmışlardır. İçinde barındırdığı
programlar ve konfor düzeyleri ile kent içinde hem müşterilerine hem de kentliye
mekansal anlamda her türlü imkanı sağlayan sosyal yapılar olarak hizmet
vermektedirler.
173
Harita 4.7. 1980 sonrası Ulus semtindeki otellerin vaziyet planı (32)
175
Harita 4.8. 1980 sonrası Kızılay semtindeki otellerin vaziyet planı (32)
176
Harita 4.9. 1980 sonrası Kavaklıdere semtindeki otellerin vaziyet planı (32)
177
5. SONUÇ
İster iş için ticari amaçlı geziler, isterse sadece gezip görmek amaçlı kültürel geziler
olsun hepsi dünya kültürlerinin birbirini görmesi ve tanıması bakımından; turizmin
en etkili araçlarından biri olmuştur.
Çok eski zamanlarda oteller dünyanın farklı yerlerinde isimleri değişse bile,
insanların yer, yemek, içmek gibi temel ihtiyaçlarının karşılandığı, can ve mal
güveliğinin sağlandığı kısa süreli konaklama yapıları olmuşlardır. Süreç içerisinde bu
yapılar insanların ihtiyaç ve istekleri, ilerleyen teknoloji, gelişen pazar ve rekabet
dolayısıyla sürekli yenilenerek sadece temel ihtiyaçları karşılayan yerler olmaktan
çıkıp, faaliyet alanlarını genişleterek gelenlere daha iyi hizmet verebilmek için
birbirleriyle büyük bir yarışa girmişlerdir. Turizm alanına yapılan faaliyetler artıkça
bu sektör büyük bir pazar haline gelmiştir. Bu pazarda yer edinmek isteyen kurum ve
kuruluşlar da bu sektöre büyük yatırımlar yapmışlardır. Bu yatırımlarda önemli olan
otel yapılarının kuruldukları ülke, bölge ve kent içindeki yerlerinin seçimi, yapının
büyüklüğü, kullanım amacı, organizasyon yapısı ve mimari tasarımda kullanılacak
nitelik ve kriterlerin iyi belirlenmesidir.
Oteller 1960’lı yıllara kadar Ulus civarında kendini göstermektedir. 1957 yılında
yürürlüğe giren Yücel-Uybadin Planıyla hız kazanan kuzey güney yönündeki
büyüme otelleri de içine alarak hızla gelişmektedir. Bu büyüme öncelikli olarak kat
yüksekliklerinin artmasıyla kendini göstermektedir. Otelcilik anlamında
baktığımızda özellikle 1960’da özel sermayenin önem kazanması otellerin sayısında
artış sağlamaktadır. 1966 yılında yapılan Büyük Ankara Otelinde, kat yüksekliği
olarak gökdelen yapıya sahip olması Ankara’daki ilk örneği oluşturmaktadır. Bu
oteli daha sonra 1970’lerdeki adıyla Stad, bugünkü adıyla Radisson SAS Hotel’i
izlemektedir. 1960’lar otelcilik anlamında birçok yeniliğin geldiği bir dönemdir.
Turizm Bakanlığı bu yıllarda kurulmuş olup artık oteller turizm belgeli olarak verdiği
hizmet kalitesi, oda sayısı, kullanım çeşitliğine bağlı olarak yıldız sistemiyle
değerlendirilmektedir. Yine bu yıllarda Ankara’da ilk beş yıldızlı otel olma unvanı
yine Büyük Ankara otelindedir. 1960-1980 yılları arasında kurulan otellerin Ulustan
179
1990’lı yıllarda Ankara’daki otellere yeni kavramlar girmektedir. Bunlardan bir apart
otel diğeri ise butik oteldir. Sadece otelcilik alanına içinde barındırdığı işlevler
açısından yenilik katmakla kalmayan 1990 sonrası gelişimi Ankara’nın kuzey-güney
büyümesinin batıya taşınmasıyla burada kurulan oteller açısından da önem
taşımaktadır.
Küte Düzeni: Cumhuriyet öncesi yapılarda iç avlulu dikdörtgen kütle düzeni, 1920-
1950 yılları arasında dikdörtgen kütle düzeni, 1950-1980 yılları arasında genelde iki
veya daha fazla kütlenin değişik şekillerde bir araya gelmesiyle oluşmuş kütle
düzeni, 1980 sonrasında ise genelde tek veya iki parçadan oluşmuş dikdörtgen kütle
düzeni uygulandığı görülmektedir.
181
Cephe Düzeni: Cumhuriyet öncesi han yapıları taş ve tuğladan yapılmış, kemeli
simetrik pencereler, kiremit çatılı ve revaklı bir tasarımla yapılmıştır. 1920-1950
yılları arası otellerin cepheleri bu zaman diliminde hakim olan mimari üsluplara göre
şekillenmektedir. 1950-1980 yılları arası otel cepheleri ise süslemeden uzak, sade
yüzlerin hakim olduğu, genelde brüt betonla yapılan, ileri teknik ve malzemenin
kullanıldığı yapılardır. 1980 sonrası otel cephelerinde yine süslemeden uzak sade ve
asal geometrik formlarla şekillenmiş, teknolojik yeniliklerin yapı yüzlerine yansıdığı
binalardır.
Program: Cumhuriyet öncesi yapılarda dükkan, ahır, yatma birimleri gibi birimler
bulunurken, 1920-1950 yılları arası yatma birimlerine lokanta, gazino gibi işlevler
eklenmiştir. 1950-1980 yılları arası otellerde ortak mekanlar artırılarak sinema, çarşı,
çamaşırhane, spor salonu, yüzme havuzu, hamam, casino gibi birimler programa
dahil edilmiştir. 1980 sonrası otellerin programları daha da genişletilerek her türlü
ihtiyacın otel tarafından sağlandığı toplantı salonlarından, saunalarına, bebek bakım
servisinden solaklar ve engelliler için özel olarak tasarlanmış odalarına kadar her şeyi
düşünülmüş yapılar olarak Ankara’ya hizmet eden yerler olmuşlardır.
Mimari Akım Etkisi: 19. Yüzyılın sonlarından itibaren başlayan ve 1930’lu yıllara
kadar cepheye önem veren, dünyadaki mimari yeniliklere kapalı ulusal mimarinin
hakim oluğu anlayışla otel yapıları yapılmaktayken, 1940-1950 yılları arasında
yapıların anıtsal yönü ağır basan, simetriye önem veren batı kaynaklı ulusal
mimarinin izlerini taşıyan binalar olduğu görülmektedir. 1950-1960 yılları arasındaki
yapılarda İstanbul Hilton Otelinde görüldüğü gibi yatay, dikdörtgen biçimde, teras
çatılı, birbirini takip eden pencere düzeninin görüldüğü Liberal dönem hakimdir.
1960 yılı sonrasında ise mimaride çok yönlü bir döneme girilmiştir. Nitelikli yapı
183
Günümüzde otelcilik eskiden olduğu gibi sadece yemek yeme ve yatma ihtiyacının
karşılandığı yerler olmaktan çıkmış ve otellerin içinde her türlü imkanın sağlandığı
yerler haline dönüşmüştür. Ticaretle birlikte gelişimini büyük bir hızla sürdüren
otelcilik anlayışı yine bu anlayış çerçevesinde günümüzde kendi kendine yetebilen
yerler haline gelmiştir. Şehir içinde kurulan günümüz otelleri müşterilerine her türlü
imkanı kendi bünyesinde sağlayarak, ama çekim noktalarının hareket ve
canlılığından beslenerek gelişimini sürdürmektedir.
184
KAYNAKLAR
3. Olalı, H. ve Korzay, M., “Otel İşletmeciliği”, Beta Basım Yayın Dağıtım A.Ş,
İstanbul, 25 (1993)
8. Rutes, W. and Penner, R., “Hotel Planing and Design”, Architectural Press,
London, 35, 37, 42, 210 (1985)
9. Gray, W. S. and Liguari,S. C., “Hotel and Motel Management and Operations”,
Prentice Halll Inc., New Jersey, 5 (1980)
10. Ninemeir, Jack D., “Principales of Food and Beverage Operations”, The
Educational Institute AHMA, Michigan, 18 (1984)
12. Bedük, D., “Şehir İçi Otel Restoranlarının Tasarım İlkelerine Bir Yaklaşım ve
İstanbuldaki Uygulamaların İrdelenmesi”, Yüksek Lisans, Mimar Sinan
Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, İstanbul, 15 (1998)
13. Bardi, J.A., “Hotel Front Office Management, Von Nostrand Reinhold, New
York, 4 (1990)
14. Nykiel, R.A., “Marketing in the Hospitality Industry”, East Lansing, MI:
Educational Institute of the AH&MA, New York, 3 (1997)
15. “Belediye Belgeli Oteller”, Resmi Gazete, 9 Mart 1989, Sayı:20103, 32-36
18. İlter, İ., “Tarihi Türk Hanları”, Karayolları Genel Müdürlüğü, Ankara, 6-8
(1969)
19. Bakırer, Ö. ve Madran, E., “Tarih İçinde Ankara”, Eylül 1981, Seminer
Bildirileri, ODTÜ Ankaralılar Vakfı, Ankara, 105, 113, 114 (2000)
20. Taescher, F., “Das Anatolische Wegenetz Nach Osmanischen Quellen”, Leipzig
(1927)
21. Aktüre, S., “19.yy sonunda Anadolu Kenti Mekansal Yapı Çözümlemesi”,
ODTÜ Mimarlık Fakültesi İşliği, Ankara, 119, 126 (1978)
22. Öney, G., “Ankara’da Türk Devri Dini ve Sosyal Yapıları”, Ankara Üniversitesi
Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Yayınları, 135-140, 209 (1971)
23. Aktüre, S., “Osmanlı Döneminde Ankara’nın Ticaret Merkezi Hanlar Bölgesi”,
Ankara Konuşmaları, TMMOB Ankara Şubesi, 38, 40 (1992)
24. Tunçer, M., “Demiryolu ve Başkent Ankara”, Çevre ve Trafik Forumu, Yapı
World, Ankara, 14 (2003)
27. Tankut, G., “Bir Başkentin İmarı (1929-1939)”, ODTÜ, Ankara, (1990)
28. Tanju, B., “Mimarlık, Erk ve Ulus Kimlik”, Mimarlık Dergisi, 284: 53 (1998)
33. Bilgen, H., “Ankara’da Günlük Yaşam 1928-38”, Mimarlık Dergisi, (2-3):18
(1985)
34. Kemal, M., “Türkiye’nin Kalbi Ankara”, Çağdaş Yayın, İstanbul, 179-180
(1983)
186
36. “Ulus Meydanı”, Fotoğraflarla Eski Ankara, Ankara Fotoğrafları Dizini, Ankara
(2004)
37. Öymen, A., “Bir Dönem Bir Çocuk”, Doğan Kitapçılık A.Ş. ,59 (2002)
38. Tanrıkulu, D., “Ankara’da Eğlence Yaşamı 1928-1938”, Mimarlık Dergisi, 2-3,
23, 24 (1985)
39.Belle Vue Palas Fotoğraf, Ankara Fotoğrafları Dizini, Karışık Ankara Fotoğrafları
2 ,www.wowturkey.com/forum/viewtopic.php?t=1125 (2005)
40. Lozan Palas Fotoğraf, Ankara Fotoğrafları Dizini, Karışık Ankara Fotoğrafları 2,
www.wowturkey.com/forum/viewtopic.php?t=1125 (2005)
41. Sahil, S., “Cumhuriyet Sonrası Türk Toplumsal Yapı Değişimlerinin Ankara
Atatürk Bulvarı Mekansal Yapısında Örneklenmesi”, Doktora Tezi, Gazi
Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Ankara, 137 (1986)
42. Aslanoğlu, İ., “Erken Cumhuriyet Dönemi Mimarlığı”, ODTÜ Basım Yayınları,
Ankara, 272, 273 (2001)
43. İnternet: Ankara Palas, “Ankara Palas Devlet Konukevi”, Dışişleri Bakanlığı,
www.mta.gov.tr/turkce/grupg/gg/02.htm (2004)
45. Yeni Yalova Oteli Planı, Altındağ Belediyesi İmar Müdürlüğü Arşivi, Pınar
Balım tarafından yeniden çizilmiştir (2005).
51. Yasin, M., 5 Haziran, “İstanbul’u Eğiten Otel”, Hürriyet Pazar Gazetesi, 25
(2005)
52. Sözen, M., “İkinci Ulusal Mimarlık Dönemi Sonrası Gelişmeler”, Cumhuriyet
Sonrası Türk Mimarlığı, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Ankara, 102
(1984)
55. Konak Oteli Planı, Altındağ Belediyesi İmar Müdürlüğü Arşivi, Pınar Balım
tarafından yeniden çizilmiştir (2004).
56. Gür Kent Oteli Planı, Ankara Büyükşehir Belediyesi İmar Müdürlüğü Arşivi,
Pınar Balım tarafından yeniden düzenlenmiştir (2005).
57. Hotel Dedeman Ankara Planı, Çankaya Belediyesi İmar Müdürlüğü Arşivi, Pınar
Balım tarafından yeniden düzenlenmiştir (2005).
59. Büyük Ankara Oteli Planı, Emekli Sandığı İmar Müdürlüğü Arşivi, Pınar Balım
tarafından yeniden düzenlenmiştir (2005).
60. Tekeli, D. ve Sisa, S., Tüm Eserleri, “Stad Oteli; Ulus, Ankara (1964),1966-
1970”, 87,88 (1981)
61. Kaya, H., “Yüksek Yapıların Gelişimi Ankara Örneği”, Yüksek Lisans , Gazi
Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Ankara, 106,107 (1994)
64. Yalçın, Ç., “AB’ye Üyelik Sürecinde Turizm”, Turizm Habercisi, 18 Eylül
2004, 24
65. Hotel Etap Altınel Planı, Hotel Etap Altınel Arşivi, Pınar Balım tarafından
yeniden düzenlenmiştir (2005).
188
66. Mega Residence Butik Otel Planı, Çankaya Belediyesi İmar Müdürlüğü Arşivi
(2005)
67. Şenyapılı, B., “Sheraton Ankara Oteli, Karum”, Arkitekt, 30-38 (1991)
68. Sözlü Görüşme: Y.Mimar Özlem Özer, 15 Mart 2005, Sheraton Ankara Otel &
Towers Apart Hotel Kongre ve Kültür Merkezi Şantiyesi
69. “Aldino Oteli”, Mimar Dergisi, Türk Serbest Mimarlar Derneği Adına Yayın
Komitesi, 5: 19-20 (Eylül 1995)
70. Aygen, S. ve Veral, O., “Türkiye Emlak Kredi Bankası Petrol Ofisi Kızılay
Hizmet Binası”, Mimarlık Dergisi, 1: 29-31 (1989)
71. Sheraton Apart Hotel Planı, Sheraton Apart Hotel Proje Arşivi (2005)
72. Aktif Metropolitan Hotel Planı, Çankaya Belediyesi İmar Müdürlüğü Arşivi,
Pınar Balım tarafından yeniden düzenlenmiştir (2005)
189
EKLER
190
EK 1
a) İçinde oturulacak veya yatılacak bütün odaların ve salonların bol gündüz ışığı
ile aydınlatılacak şekilde yeterli büyüklükte pencereleri olacaktır.
b) Duvarlar boyalı badanalı olacaktır.
c) Karyola ve somya bulunacaktır.
d) Elbise asma yeri olacaktır.
e) Lavabo olacaktır.
- Banyolar,
- Tuvalet,
a) Her on yatağa bir tane olmak üzere her katta yeterli miktarda bulunacaktır.
b) Her tuvalette akarsu muslukları ile bir rezervuar bulunacaktır.
- Isıtma merkezi sistemle yapılmıyorsa borulu gaz veya kömür sobaları ile
sağlanacaktır.
- Bütün duvarlar yağlı boya olacaktır.
- Antre,
- Katlar,
a) Her katta bir banyo ve her on yatak için bir tuvalet ve her beş yatak içinde bir
lavabo bulunacaktır.
b) Banyolarda sıcak su tertibatı olacaktır.
- Odalar,
a) Odalarda yatak sayısı, her 5 m²’ye bir tane olmak üzere en fazla dört yatak
konulacaktır.
b) Karyolalar iyi cins olacaktır.
c) Yatak uygun kalınlıkta fitilli olacak; yastık yorgan ve çarşaflar iyi cins
patiska veya ketenden olacaktır.
d) Dolap, komidin, yatak adedine göre sandalye, elbise askısı ve fırçası
bulunacaktır.
e) Pencereler havalandırmaya uygun olacaktır.
192
- Dinlenme salonu
A Sınıfı Oteller
- Otelde yangın söndürme cihazları ile sağlık şartlarına uygun çamaşırhane ve ütü
odası bulunacaktır.
- Otelin lokantası 1. Sınıf lokanta niteliklerini taşıyacak ve bir kahve ocağı
bulunacaktır.
B Sınıfı Oteller
- Otelde yangın söndürme cihazları ile sağlık şartlarına uygun çamaşırhane ve ütü
odası bulunacaktır.
- Otelin lokantası 1. Sınıf lokanta niteliklerini taşıyacak ve bir kahve ocağı
bulunacaktır.
- Isıtma merkezi sistem veya modern sıcak ve soğuk hava tesisatı ile sağlanmış
olacak ve sürekli sıcak suyu bulunacaktır.
- Havalandırma bütün odaları etkileyecek şekilde modern cihazlarla sağlanacaktır.
- Giriş holü
- Dinlenme salonları
a) Biri zemin katında olmak üzere en az iki salonu bulunacaktır.
b) Işıklandırma, abajur, kristal avize, aplik veya gizli ışıklandırma ile
yapılacaktır.
c) Mobilya iyi cins malzeme olacaktır.
d) Salonların birinde orkestra yeri, televizyon ve amerikan bar bulunacaktır.
e) Masa ve sehpalarda, cam, porselen veya seramik tablalar olacaktır.
Han ve Pansiyonlar
EK 2
Turizm Belgeli Otellerin Sınıflandırılması (6 Temmuz 2000, Sayı:24101)
- En az 10 oda kapasitesi,
- Girişte rüzgarlık, otel kapasitesine uygun iyi düzenlenmiş resepsiyon, bekleme
yerini kapsayan lobi, telefon kabini ve vestiyerden oluşan bir kabul holü
düzenlenir. Sadece yaz sezonu boyunca açık tutulan tesislerde rüzgarlık ve
vestiyer şartı aranmaz.
- Yönetim odası,
- Müşterinin ineceği ve ya çıkacağı kat merdiveni üçten fazla ise otel kapasitesi ile
orantılı müşteri asansörü,
- Kent içinde oda sayısının %30’u ,kent dışında %50’si oranında oturma imkanı
veren rahat, iyi tefriş edilmiş, oturma salonu düzenlenir
- Kahvaltı salonu ve kahvaltı salonu; kahvaltı ofisi ile bağlantı yeterli büyüklükteki
oturma salonu ve ya varsa lokanta bu amaçla kullanılabilir.
- Lokanta yoksa büfe hizmeti, emanet kasası, P.T.T ve telefon hizmetleri ile ilk
yardım dolabı olmalıdır.
İki yıldızlı oteller tek yıldızlı otellere ek olarak aşağıdaki nitelikleri taşırlar.
- En az 20 oda,
- Odalarda telefon hizmeti, içki servisi verebilen büfe
Üç Yıldızlı Oteller
- En az 50 oda ,
- En az iki adet yönetim odası,
- Oturma salonunda veya bağımsız bölümlerde bar düzenlemesi,
- Müşterinin inip çıkacağı merdiven sayısı ikiden fazla ise, otelin kapasitesi ile
orantılı, müşteri asansörü,
- Genel mahallerde ve iklim şartlarına göre odalarda klima sistemi,
- Yatak odaları döşemelerini tamamen kaplayan nitelikli malzeme (Halı, seramik
vb.)
- Alakart veya Tabldot servisi olan lokanta
- Yatak odalarında müzik yayını (Tüm odalarda TV olması halinde aranmaz)
- Kişi başına 1,5 metrekare olmak üzere en az 50 kişilik çok maksatlı salon,
- Yatak katlarında kat ofisi,
- En az 100 oda,
- Otel kapasitesine uygun servis girişi, servis asansörü veya merdiveniyle
bağlantılı bagaj odası, telefon kabinleri yerlerinden oluşan kabul holü,
- Müşterilerin ineceği veya çıkacağı kat merdiveni birden fazla ise, otelin
kapasitesiyle orantılı olarak müşteri asansörleri, ayrıca servis merdiveni ve servis
asansörleri,
- Lokanta (birinci sınıf olarak düzenlenir),
- Çamaşır yıkama, ütüleme ve kuru temizleme hizmeti,
- Yemek salonu, bar, resepsiyon holü gibi genel mahallerde zeminde nitelikli
malzeme ile tam kaplama,
- Sayfiye otellerinde spor tesisleri,
- 05.00-24.00 saatleri arasında oda servisi,
- Tüm hacimlerde klima tesisatı,
- İlk yardım gereçleri odası,
199
Beş yıldızlı oteller, yerleşim durumu, yapı, tesisatı, donatım, dekorasyon ve hizmet
standardı üstün özellikler gösteren en az 200 odalı, dört yıldızlı oteller için ön
görülen nitelikler ve özellikle ek olarak aşağıdaki nitelikleri de taşıyan tesislerdir:
ÖZGEÇMİŞ
19.12.1979 tarihinde Ankara’da doğan Pınar Balım, ilk, orta ve lise tahsilini
Ankara’da tamamlayarak, 1996 yılında Gazi Üniversitesi Mühendislik Mimarlık
Fakültesi Mimarlık Bölümüne girmiştir. 2002 yılında mezun olduktan sonra aynı yıl
yüksek lisansa başlamıştır. Şu anda A3 İNŞAAT A.Ş’ de mimar olarak
çalışmaktadır.