You are on page 1of 34

ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAP TARİHİ II

(ORTAK DERSLER)

TÜRK İNKILAP HAREKETLERİ

SİYASİ ALANDA YAPILAN İNKILAPLAR


3.HAFTA

Öğr. Grv. Gülden YÜREKTÜRK


SİYASİ ALANDA
YAPILAN İNKILAPLAR

• 5. Çok Partili Rejim


Denemeleri ve Sonuçları
I. TÜRK İNKILAP
HAREKETLERİ

Devamı

2
2
5. Çok Partili Rejim Denemeleri ve Sonuçları
Siyasî parti; halkın desteğini sağlamak suretiyle devlet
mekanizmasının kontrolünü ele geçirmeye veya sürdürmeye
çalışan, sürekli ve istikrarlı bir örgüte sahip siyasî
topluluktur. Bu anlamda, modern siyasî sistemlerin en
önemli unsurlarından birisi olup, demokrasiyi de oluşturan
güçtür.
Modern demokrasi partiler dışında düşünülemez ve
Türkiye, demokrasiye giden ana yolda bir an önce kendi
siyasî kişiliğini ve rejim özelliklerini belirleyerek, siyasî
partilerin kurulması için gerekli ortamı oluşturmak
durumuna gelmiştir.
3
I. TBMM’de Çeşitli Grupların Ortaya Çıkışı

23 Nisan 1920 tarihinde çalışmalara başlayan I.


TBMM, kendisini oluşturan milletvekillerinin katılma tarzları
itibarıyla üç ayrı gruptan meydana geliyordu. Bunlar:
 19 Mart seçim genelgesine göre seçilenler,
 Meclis-i Mebusan üyesi olup Ankara’ya gelebilmiş
olanlar ve
 Yunanistan ve Malta’dan gelenler idi.

4
I. Meclisi oluşturan milletvekilleri, temel olarak Misâk-ı
Millîyi gerçekleştirmek amacında idiler. Bu sebeple belirli bir
siyasî görüşe sahip olmadıkları gibi, herhangi bir siyasî
partiyi de temsil etmiyorlardı.

I. TBMM Meclisi
Açılışı

5
Farklı yerlerden ve
menşelerden gelen bu kişilerin,
tabiî olarak düşünceleri de
farklıydı. Bu durum, zaman
içinde kendisini göstermiş ve söz
konusu değişik düşünceler
mecliste gruplaşmaları da
beraberinde getirmiştir.

I.TBMM Üyelerinin
Fotoğrafları
6
Müdafaâ-i Hukuk Grubunun Kuruluşu ve Bunun
Halk Fırkasına Dönüşmesi
Mustafa Kemal, I. TBMM’de ortaya çıkan grupların
birleştirilememesi üzerine, meclisin hızlı çalışmasını
sağlayacak yeni formüller aramaya başlamıştı.
Bu çerçevede O, Türkiye’nin kurtuluşunun, Osmanlı
devlet düzeninde yapılacak değişikliklerle değil, yeni bir
devlet düzeni kurmakla mümkün olacağına inanan 151
arkadaşıyla birlikte 10 Mayıs 1921 günü mecliste, Anadolu
ve Rumeli Müdafaâ-i Hukuk Grubu adıyla bir grup kurdu.

7
Yine aynı tarihte yapılan toplantıda, daha önce
Mustafa Kemal tarafından hazırlanmış olan grubun programı
aynen kabul edildi. İki ana maddeden oluşan program şu
şekildeydi:
 Grup, Misâk-ı Millî ilkeleri çerçevesinde memleketin
bütünlüğünü ve milletin istiklalini sağlayacak barış ve
güvenliğin elde edilmesi için, milletin bütün maddî ve
manevî kuvvetlerini gereken hedeflere yönelterek
kullanacak, memleketin resmi ve özel bütün kuruluş ve
tesislerinin bu ana gayeye hizmet etmelerine çalışacaktır.

8
 Grup, devlet ve milletin teşkilatını, Teşkilât-ı Esasiye
Kanunun koyduğu ilkeler çerçevesinde sırasıyla şimdiden
tespite ve hazırlamaya çalışacaktır.
Zamanla, Anadolu ve Rumeli Müdafaâ-i Hukuk Grubu
dışında kalanlara, İkinci Gurup adı verilmiş ve bu grup,
yapılan bazı çalışmalara karşı çıkarak bir muhalefet hareketi
başlatmıştır. Ortaya çıkan bu muhalefet hareketi, Mustafa
Kemal Paşa’nın değişik arayışlar içerisine girmesine sebep
olmuştur.

9
Mustafa Kemal Paşa, bu kararını da 1922 Aralığında
yaptığı bir konuşmada, Halk Fırkası adıyla bir siyasi parti
kurulacağını söyleyerek açıklamıştır.
Bu açıklamadan sonra hemen çalışmalara başlanmış
ve bu sırada, Anadolu ve Rumeli Müdafaâ-i Hukuk
Grubunun, Halk Fırkasına dönüştürülmesi benimsenmiştir.
Bu konuda yapılan çalışmalar sonucu, dokuz ilke esas
olmak üzere hazırlanan Halk Fırkası Nizamnamesinin 9 Eylül
1923 günü kabul edilmesiyle de Halk Fırkası resmen
kurulmuştur.

10
11 Eylül günü yapılan seçimler sonucunda partinin
genel başkanlığına Mustafa Kemal Paşa (TBMM Reisi)
getirilirken, yönetim kurulu da şu kişilerden
oluşturulmuştur:
Genel Başkan Vekili İsmet Paşa (icra Vekilleri Heyeti
Reisi),
Genel Katip Recep (Peker) (Kütahya Mebusu),
Azalar Sabit (Sağıroğlu) (Erzurum Mebusu),
Celal (Bayar) (İzmir Mebusu),
Cemil (Ubaydın) (Tekirdağ Mebusu),
Refik (Saydam) (İstanbul Mebusu),
Saffet (Arıkan) (İzmit Mebusu),
Münir Hüsrev (Görele) (Erzurum Mebusu),
Kazım Hüsnü Bey (Konya Mebusu),
Zülfü Bey (Diyarbakır Mebusu).
11
Genel Başkan Mustafa Kemal Paşa’nın bu konudaki
isteği doğrultusunda partinin adı; 10 Kasım 1924 tarihinde
Cumhuriyet Halk Fırkası olarak değiştirilmiştir.
İkinci mecliste çoğunluğu elde eden Cumhuriyet Halk
Fırkası; devlet kuran bir parti olarak, yeni devletin esaslarını
ortaya koymuş,
inkılâpların öncülüğünü
yapmış ve ekonomide
devletçiliği benimsemiş,
cumhuriyet devrinin ilk Zonguldak’ta CHF’liler tarafından
siyasi partisidir. Cumhuriyet bayramı kutlamaları
12
Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası
Fırkanın Kuruluşu
Millî Mücadelenin kazanılmasından sonra sıra, her
alanda Türk Milletinin çehresini değiştirecek inkılâpların
yapılmasına gelince, inkılâpların şekli ve zamanı konularında
Mustafa Kemal ve bazı arkadaşları arasında görüş ayrılıkları
ortaya çıkmaya başlamıştı.
Bu icraatları benimsemeyen kişiler, tabiî olarak
Cumhuriyet Halk Fırkası içerisinde yer almayı da uygun
bulmuyorlar ve istifa etmeyi düşünüyorlardı.

13
Bu çerçevede,
aralarında Kazım Karabekir,
Ali Fuat Cebesoy, Refet
Bele, Rauf Orbay ve Adnan
Adıvar gibi, Mustafa Kemal
Paşanın yakın Millî Mücadele
arkadaşlarının da
bulunduğu on bir kişilik bir
grup, Cumhuriyet Halk
Fırkası’ndan istifa ederek
Terakkiperver Cumhuriyet
Fırkası’nın kurucu üyeleri ayrıldı.
14
Cumhuriyet Halk Fırkası’ndan ayrılan bu grup, 1924
Anayasasının çok partili rejime geçilmesine imkan
tanımasından da istifade ederek, 17 Kasım 1924 tarihinde
Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası adıyla yeni bir parti kurdu.
Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası, mecliste tesirli bir
muhalefet yaparak demokratik bir denge kurmak amacıyla
cumhuriyet dönemi siyasi tarihinde kurulmuş ilk muhalefet
partisidir.
Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nda 8 Aralık 1924
tarihinde yapılan seçimler sonucunda, genel başkanlığa
Kazım Karabekir, ikinci başkanlığa Rauf Orbay ve genel
sekreterliğe de Ali Fuat Cebesoy getirilmişlerdir.
15
Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın programında;
 Egemenliğin halkta bulunduğu,
 Cumhuriyet yönetimini yaşatmak ve geliştirmek
istediği ve
 Liberalizm ile demokrasinin, partinin ana görüşleri
olduğu belirtiliyordu.
Genel olarak hürriyetlere taraftar olan parti, din ve
inançlara saygılı olduğunu vurguluyor ve idarî yönden de,
yerinden yönetimin gerçekleştirilmesi esasını benimsediğini
ifade ediyordu.

16
Mustafa Kemal Paşa’nın, meclisimizin medenî ülkelerin
parlamentolarına benzeyeceğini düşünerek desteklediği
Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası, zamanla, mecliste sert
tartışmalara giren ve saltanat ile hilafetin kaldırılmasını hoş
karşılamayan üyelerin yanında eski ittihatçıların toplanmaya
başladığı bir parti durumuna ve inkılâpları önleyebilecek son
umut haline gelince, Mustafa Kemal Paşa’nın da bu partiyle
ilgili düşünceleri değişmiştir.

17
Şeyh Sait İsyanı ve Fırkanın Kapatılması
Lozan’da halledilemeyen Musul meselesi ile ilgili
olarak, daha sonra Türkiye ile İngiltere arasında yapılan
görüşmelerde de bir sonuç alınamamıştı.
Bunun üzerine İngiltere, bir petrol bölgesi olan
Musul’un Türk halkının Türkiye ile birleşme isteğini ve
Türkiye’nin Ortadoğu’da kendisi aleyhine bir durum
yaratmasını önlemeye çalışıyordu.
Bu çerçevede Şeyh Sait adında birisi tarafından 13
Şubat 1925 tarihinde Genç ilçesine bağlı Piran’da bir isyan
başlatılmıştı.
18
İngiltere’nin desteği sayesinde kısa sürede doğu
illerimizin bir kısmını saran bu isyan ile, İngiliz himayesinde
bir Kürt devleti kurulmaya çalışılıyordu.

19
Özellikle din elden gidiyor şeklindeki propaganda ile
halk kandırılarak, cumhuriyet ve inkılâpların ortadan
kaldırılması planlanıyordu.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, hem isyanın bastırılarak
asayişin yeniden sağlanması hem de vatanın
parçalanmasını önleyerek, kendi varlığını devam
ettirebilmek amacıyla, 4 Mart 1925 tarihinde Takrir-i Sükûn
Kanun’unu çıkarmış ve yine aynı tarihte biri isyan
bölgesinde diğeri de Ankara’da olmak üzere iki İstiklal
Mahkemesi kurmuştur.

20
Diyarbakır İstiklal Mahkemesi, isyanla ilgileri olduğu
gerekçesiyle fırkanın bölgedeki bütün şubelerini kapatmıştır.
Daha sonra, Ankara İstiklal Mahkemesi de,
Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’yla ilgili yaptığı
araştırmada, bu fırka tarafından yapılan propagandalarda
din ve dince kutsal sayılan şeylerin siyasete alet edildiğini
tespit etmiştir.
Mahkemenin bu tespiti üzerine de Bakanlar Kurulu, 3
Haziran 1925 tarihli toplantısında, Takrir-i Sükûn
Kanunu’nun kendisine verdiği yetkiye dayanarak aldığı bir
kararla, Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nı ülkedeki bütün
şubeleriyle birlikte kapatmıştır.
21
Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın kapatılmasıyla da
Türkiye’de ilk çok partili rejim denemesi başarısızlığa
uğramıştır.
Atatürk’e Suikast Girişimi
Menfaatleri zarar gördüğü için cumhuriyet ve
inkılâplara karşı olan bazı kişiler, Terakkiperver Cumhuriyet
Fırkası’nın kapatılmasından sonra, cumhuriyeti ve inkılâpları
ortadan kaldırarak eski günlere dönmek şeklindeki
amaçlarına ulaşabilmek için, Mustafa Kemal’i öldürmeye
karar vermişlerdir.

22
Atatürk’ün İzmir’i ziyareti
Bu işi de Onun
16 Haziran 1926
günü İzmir’e
yapacağı seyahat
esnasında
gerçekleştirmeyi
planlamışlardır.
Bu sırada, İzmir valisine Mustafa Kemal’e suikast
yapılacağı ihbar edilince, suikastı gerçekleştirecek olanlar,
suç vasıtalarıyla birlikte yakalanmışlardır. Daha sonra İstiklal
Mahkemesinde yargılanan bu kişiler suçlu bulunmuşlar ve
cezalandırılmışlardır.
23
Serbest Cumhuriyet Fırkası
3 Haziran 1925 tarihinde Terakkiperver Cumhuriyet
Fırkası’nın kapatılmasıyla, Türkiye’de ilk çok partili rejim
denemesi, sona ermiş ve yeniden tek parti dönemi
yaşanmaya başlanmıştı.
Dışarıdan bakılınca tek parti yönetimi yanlış
değerlendirmelere imkan veriyor ve sanki Türkiye
diktatörlükle yönetiliyormuş gibi bir havanın yayılmasına
sebep oluyordu.
Mustafa Kemal ise, Türkiye ile ilgili böyle yanlış bir
değerlendirmenin yapılmasından rahatsız oluyordu.
24
Ayrıca, Türkiye’de
1922 - 1930 yılları
arasında yapılan inkılâplar
hükümete karşı bir
direnme meydana
getirmişti.
Gazi Mustafa Kemal Fethi
Özellikle Bey ve kızı ile Yalova’da
sanayileşme siyaseti ile Büyük Otelde bir yemekte

alkollü içkiler, sigara, şeker, tuz ve deniz nakliyatının devlet


tekeline alınması bu hoşnutsuzluğu daha da arttırmıştı.

25
Hükümet ise, prensip olarak özel teşebbüse taraftar
olduğunu ifade etmekle birlikte, takip ettiği ekonomik
siyaset ile dar bir devletçi görüşü benimsemiş idi.
Bu sebeple Mustafa Kemal, devletçi olan Cumhuriyet
Halk Fırkasının karşısında, serbest tenkidi gerçekleştirecek
liberal ekonomiden yana bir muhalefet grubunun
bulunmasını lüzumlu ve faydalı görüyordu.
Bu sırada, Paris büyükelçisi bulunan ve Onun en yakın
arkadaşlarından birisi olan Fethi Bey, izinli olarak Türkiye’ye
gelmiş, Yalova’da misafir ediliyordu.

26
Bir gün Fethi Bey, İngiltere parlamentosundan ve
oradaki siyasi partilerden bahsederek, Türkiye’deki ekonomi
ve demiryolları politikalarının yanlışlığını konuşmaya
başlayınca Mustafa Kemal derhal; “Fethi Bey, siz bu
dediklerinizi yapabilmek için hemen bir siyasi parti kurunuz.
Başına geçiniz ve düşüncelerinizi mecliste müdafaa ediniz.
Ben size bu işte yardımcı olacağım.” diyerek, onu yeni bir
parti kurmakla görevlendirdi.
Onun bu yöndeki çalışmalarının tamamlanmasıyla 12
Ağustos 1930 tarihinde Serbest Cumhuriyet Fırkası adıyla
yeni bir parti kuruldu.
27
Serbest Cumhuriyet Fırkası’nın kurulmasıyla
Türkiye’de çok partili hayata geçiş için ikinci defa adım
atılmış oldu.

Serbest Cumhuriyet
Fırkasının İzmir
mitingi

28
Serbest Cumhuriyet Fırkası, parti programına göre;
cumhuriyetçilik, milliyetçilik ve laiklik esaslarına bağlı,
liberalizmi ve kadınlara siyasi haklar verilmesini savunan bir
parti idi.
Serbest Cumhuriyet Fırkası, kuruluşundan hemen
sonra özellikle Ege Bölgesi’nde büyük bir taraftar kitlesi
bulmuş ve önemli ölçüde teşkilatlanmış idi.
Kısa sürede büyük bir hızla gelişen parti, 1930 yılında
yapılan yerel seçimlerde büyük bir patlama yapmış ve her
yerde seçimlere katılmamakla birlikte, 502 yerde belediye
seçimlerini kazanmıştır.
29
Ancak, seçimlerde yolsuzluk yapıldığı iddia edilerek
bunun sadece 22 tanesi geçerli sayılmıştır.
Bu sırada özellikle yerel seçimlerde yolsuzluk yapıldığı
iddiaları, mecliste sert tartışmalara sebep oluyor ve Mustafa
Kemal ile Fethi Beyi de karşı karşıya getiriyordu.
Bunun yanında, Serbest Cumhuriyet Fırkası’nın bir
anda cumhuriyet ve inkılâplara karşı olanların toplandığı bir
parti haline de gelmesi üzerine Fethi Bey, 17 Kasım 1930
tarihinde İçişleri Bakanlığına verdiği bir dilekçede, Serbest
Cumhuriyet Fırkası’nın kendisini fesh etmesini sağlamıştır.

30
Serbest Cumhuriyet Fırkası’nın kendisini feshetmesiyle
cumhuriyetin kuruluşundan itibaren çok partili hayata geçiş
için atılan ikinci adım da başarısızlıkla sonuçlanmıştır.
Menemen Olayı
Kısa bir sürede cumhuriyet ve inkılâplara karşı
olanların yuvalandığı bir parti durumuna gelen Serbest
Cumhuriyet Fırkası’nın kendisini fesh etmesiyle adeta
boşlukta kalan, cumhuriyet, laiklik ve inkılâp karşıtları,
Türkiye’deki bu değişimi sona erdirecek bir arayış içine
girmişlerdi.

31
Bu çerçevede, ilk çekirdeğini on dört kişilik bir grubun
teşkil ettiği gericiler, Nakşibendi tarikatına mensup Derviş
Mehmet adında birisinin önderliğinde 23 Aralık 1930 günü
şeriat istiyoruz diyerek Menemen’de isyan etti.
İsyanı bastırmakla görevlendirilen jandarma
müfrezesinin komutanı genç idealist yedek subay öğretmen
Kubilay, emrindeki askerleri belediye meydanına getirdikten
sonra ileri fırlayarak, asilere dağılmalarını ihtar etmiştir.
Hemen silahlı mukabelede bulunan isyancılar, Kubilay’ı
ağır yaralamışlar ve daha sonra şehit etmişlerdir.

32
Bir müddet sonra olay yerine gelen takviye birliklerin
de yardımıyla isyan bastırılmış ve suçlular yakalanarak
İstiklal Mahkemesinde yargılanmışlardır.
Çıkarcıların ve dînî duyguları
sömürenlerin tertiplediği bir hareket
olan Menemen olayı, ülkede demokrasi
için şartların henüz oluşmadığını ortaya
koyarken, 1946 yılına kadar yeni bir
partinin kurulmasına da izin
verilmemesine sebep olmuştur. Yedek subay Mustafa
Fehmi Kubilay
33
Kaynaklar
 Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi, Komisyon; Refik
Turan,Mustafa Safran,Necdet Hayta, M.Ali
Çakmak,Cengiz Dönmez,Muhammet Şahin, Okutman
Yayınları, Ankara 2011.
 http://auzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/kok/ati2.pdf

You might also like