You are on page 1of 3

HUKUKUN KAYNAKLARI

Hukuk, hukuk kurallarının bir araya gelmesinden oluşmuş bir düzendir. İşte;

- Bu hukuk kuralları nelerdir?


- Bunlar hangi biçimlerde bulunurlar?
- Hangi şekillerde ortaya çıkar?

Bu sorulara yanıt veren konuya “hukukun kaynakları” denmektedir. Kısaca, “hukukun


kaynakları” kavramı; somut bir hukuki olayla karşılaşıldığında, hem tarafların bu kuralı
öğrenmek ve uygulamak üzere hangi hukuk kaynağına başvurmak gerektiğini hem de
hakimin, bu olayı çözmek için hangi hukuk kuralının uygulanacağını bilmesi ile ilgilenir.

Hukukun kaynakları kendi içinde iki gruba ayrılır:

A) Asıl (Bağlayıcı) Kaynaklar


B) Yardımcı Kaynaklar

Asıl (Bağlayıcı) Kaynaklar; yazılı kaynaklar olan Anayasa, Kanunlar, Cumhurbaşkanlığı


Kararnameleri, Milletlerarası Anlaşmalar, Yönetmelikler, Genelgeler ile yazısız kaynak olan
Örf ve Adet Hukuku’dur.

Bağlayıcı olmayan yardımcı kaynaklar ise içtihatlar ve doktrinlerdir.

HUKUKUN KAYNAKLARI

A) Asıl (Bağlayıcı) Kaynaklar B) Yardımcı Kaynaklar

1) Yazılı Kaynaklar 2) Yazısız Kaynak 1) Yargı Kararları 2) Bilimsel Görüşler


-Anayasa -Örf ve Adet Hukuku (İçtihatlar) (Doktrin/Öğreti)
-Kanun
-CBK
-Yönetmelik
-Genelge

Yazılı kaynaklar, bir ülkede belli bir zamanda yürürlükte bulunan ve devletin yetkili organları
tarafından konulmuş hukuk kurallarıdır ve Resmi Gazete’de yayımlanırlar. (Mevzuat)

1
Yazılı kaynaklar arasında bir hiyerarşi vardır. Üstten alta doğru sıralanan bu hiyerarşi, alttaki
kuralın bir üsttekine aykırı olmamasını, yani alttaki kuralların üstündekilere uygun olması
zorunluluğunu ifade eder.

AY

Kanun
OHAL CBK
MAA

CBK

Yönetmelik

Genelge

Mevzuat Piramidi (Normlar Hiyerarşisi)

ÖRF VE ADET HUKUKU (YAZISIZ KAYNAK)

Medeni Kanun Madde 1:


“Hakkında kanuni bir hüküm bulunmayan sorunda hakim, örf ve adete göre…hükmeder.”

Yani, hukukun yazılı kaynaklarında bir hukuki uyuşmazlığı çözmek için herhangi bir kural
yoksa, hakim örf ve adet hukukuna başvuracak ve örf ve adet kuralları ile uyuşmazlığı
çözecektir. Hakim, uyuşmazlığı çözecek hukuk kuralını görevi gereği araştıracak ve olaya
uygulayacaktır. Eğer yazılı bir hukuk kuralı bulamazsa, 2. derecede uygulanacak bir örf ve
adet hukuku kuralının olup olmadığı araştırılacaktır.

Yazısız kaynak olarak kabul edilen örf ve adet hukuku ile “örf ve adet” aynı şey değildir. Bir
“örf ve adet hukuku kuralı” ından bahsedebilmek için üç unsura gerek vardır:

1-) Sürekli Uygulanma: Bir davranış kalıbının, belli bir toplum içinde ve belli bir bölgede
uzun süredir benimsenerek istikrarlı bir süreklilik içinde tekrarlanıyor olması sürekli
uygulama unsurunu oluşturur. Buna örf ve adet kuralının “maddi unsuru” denir.

2-) Zorunluluk İnancı: Toplumda benimsenen ve sürekli uygulanan bir davranış kalıbının örf
ve adet kuralı haline gelebilmesi için, ayrıca o davranış kalıbına uyulmasının o topluluk
açısından bir zorunluluk olarak görülmesi de gerekir. Bu “zorunluluk inancı” örf ve adet
kuralının “manevi unsur”unu oluşturur.

3-) Hukukilik Unsuru: Bir örf ve adetin hukuk kaynağı olabilmesi için aynı zamanda, hukuk
düzeni tarafından benimsenmiş olması gerekir. Eğer bir örf ve adet kuralı hukuka ve genel
ahlak kurallarına aykırı ise, bu örf ve adet kuralı toplumda ne kadar yaygınlaşmış, ne kadar
benimsenmiş olursa olsun hukukun kaynağı olamaz.

Not: Bir davranışın “örf ve adet kuralı” haline gelip gelmediğinin tespit ve takdiri, Medeni Kanun Madde 4
uyarınca, hakimin görevi ve yetkisi içindedir.

YARDIMCI KAYNAKLAR

2
Anayasa, kanun, yönetmelik, tüzük gibi yazılı kaynaklar ve örf ve adet gibi yazısız kaynak
varsa, bir uyuşmazlığın çözümünde hakim öncelikle bunlarla bağlıdır. Bu nedenle bu kurallar
asli (esas) niteliktedir. Buna karşın hakimin bir uyuşmazlığı çözerken başvurduğu, doktrin ve
içtihatlar gibi başka kaynaklar da vardır. Ancak hakim bu kaynaklardan sadece yararlanır. Bu
kaynaklara uymak zorunda değildir. Bu nedenle bu kaynaklara “yardımcı kaynaklar” denir.

Mk. M.1 : “Hakim, karar verirken bilimsel görüşlerden ve yargı kararlarından yararlanır”

1-) Doktrin (Öğreti) (Bilimsel Görüşler):

Tartışmalı olan hukuki konularda hukuk adamlarının daha önceden ileri sürmüş oldukları,
görüş, düşünce ve yorumlardır. Öğreti, hukuk kurallarının anlamını ve kapsamını ortaya
koyma ve yargı kararlarını eleştirme ve değerlendirme yoluyla hukukun oluşmasına ve
gelişmesine katkı sağlar. Böylece öğreti, hem kanun yapıcının çalışmalarına hem de
uyuşmazlıkları gidermekte olan mahkemelere yardımcı olur. Hakim kararında isterse
bunlardan yararlanabilir. Ancak bu düşünce ve kanaatler bağlayıcı değildir. Bununla birlikte,
öğretilerin yargı kararlarına etkisi büyüktür.

2-) İçtihatlar (Yargı Kararları):

İçtihat, mahkemeler tarafından verilen kararlardan çıkan hukuk kurallarıdır. Hakimler karar
verirken önünde bulunan davadaki olaya benzer bir olay hakkında üst mahkemeler daha önce
bir karar vermiş ise üst mahkemenin verdiği kararı örnek alarak karar verebilirler. İşte alınan
bu üst mahkeme kararı “içtihat” teşkil eder. Türk hukukunda içtihatlar bağlayıcı değildir.
Ancak hakimler karar verirken üst mahkemelerin verdikleri kararları dikkate alırlar. Çünkü,
dikkate almadıklarında karar temyiz edildiğinde bu karar üst mahkeme tarafından zaten
bozulacaktır.

KAYNAKLAR

1- Fatih Bilgili, Ertan Demirkapı, Hukukun Temel Kavramları, Dora Yayıncılık, Bursa 2012.
2- Hukukun Temel Kavramları-I, AÖF Yayınları, Yayın No: 1465, Eskişehir, 2012.
3- Kemal Gözler, Hukukun Temel Kavramları, Ekin Kitabevi, Bursa 2010.
4- Ufuk Aydın, Temel Hukuk Dersleri, Nisan Kitabevi, Eskişehir, 2009.
5- Yahya Deryal, Hukukun Temel Kavramları, Derya Kitabevi, Trabzon, 2008

You might also like