Professional Documents
Culture Documents
KAYNAKLARI
• Yürürlük Kaynakları
İÇİNDEKİLER
• Yazılı Kaynaklar
• Yazılı Olmayan Kaynaklar
• Hâkim Tarafından Yaratılan
Hukuk MEDENİ HUKUK I
• Yaratıcı Kaynaklar
• Bilgi Kaynakları
• Bilimsel Görüşler
• Yargısal İçtihatlar Dr. Öğr. Üyesi
H. Kübra
ERCOŞKUN ŞENOL
ÜNİTE ÜNİTE
1
© Bu ünitenin tüm yayın hakları Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi’ne aittir. Yazılı izin alınmadan
2
ünitenin tümünün veya bir kısmının elektronik, mekanik ya da fotokopi yoluyla basımı, yayımı, çoğaltımı ve
dağıtımı yapılamaz.
Medeni Hukukun Kaynakları
Medeni Hukukun
Kaynakları
Medeni Hukukun
Yürürlük
Kaynakları
Uluslararası
Kanun Sürekli Geleneğe Uymanın
Antlaşma
Uygulama Zorunlu Olduğu
İnancının Yerleşmesi
İçtihadı Cumhurbaşkanlığı
Birleştirme
Kararı Kararnamesi
Yönetmelik
Medeni Hukukun
Yardımcı
Kaynakları
GİRİŞ
Hukukta kaynak kavramının üç değişik anlamı bulunmaktadır. Bir anlamıyla
hukuk kaynağı, hukuk kurallarını yaratan gücü ifade eder. Bunlara hukukun
Hukukta kaynak
deyince bundan yaratıcı kaynakları denir. Anayasa da dâhil olmak üzere tüm Kanunlar yasama
yaratıcı, bilgi ve organı olan Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından yürürlüğe koyulurlar. Bu
yürürlük kaynakları nedenle TBMM’ye kanun koyucu da denilmektedir. TBMM en önemli yaratıcı
anlaşılır. kaynaktır. Ancak hukukun başka yaratıcı kaynakları da mevcuttur.
Diğer bir anlamda hukuk kaynağı, hukuki meselelerin çözümünde
uygulanması gereken kuralları ifade eder. Bunlara ise hukukun yürürlük kaynakları
denir. Hukukun yürürlük kaynakları Türk Medeni Kanunu’nun “Hukukun
uygulanması ve kaynakları” başlıklı 1. maddesinin ilk iki fıkrasında kanun, örf ve
adet hukuku ve hâkim tarafından yaratılan hukuk olmak üzere bir sıralamaya tabi
tutulmuştur.
Üçüncü anlamıyla hukuk kaynağı hukuku bilmemizi, tanımamızı sağlayan
araçları ifade eder. Bunlara da hukukun bilgi kaynakları adı verilir. Aslında
hukukun yürürlük kaynakları da bir bilgi kaynağıdır. Ancak hukuk kurallarını
uygulamak zorunda olan kişiler ve özellikle hâkimler kuralın tam olarak neyi ifade
ettiğini daha iyi anlayabilmek için, yargısal içtihatlardan ve hukuk bilimi ile uğraşan
kişilerin hukuk kurallarına ilişkin bilimsel görüşlerinden (öğreti-doktrin)
yararlanırlar. Bu nedenle, hukukun yürürlük kaynakları asli kaynaklar olarak
adlandırılırken, içtihadı birleştirme kararları hariç olmak üzere yargı kararları ve
bilimsel görüşler hukukun yardımcı kaynakları olarak adlandırılmaktadır
Bu ünitede de öncelikle medeni hukukun yürürlük kaynakları, ardından da
yaratıcı ve bilgi kaynakları incelenecektir.
1. KANUN
(YAZILI HUKUK KURALLARI)
Başta Evlendirme Yönetmeliği olmak üzere medeni hukuka ilişkin pek çok
yönetmelik mevcuttur.
Medeni hukuk ile ilgili davalara, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun
öngördüğü görev hükümleri çerçevesinde sulh veya asliye hukuk mahkemelerinde
bakılır. Aile mahkemeleri, kadastro Mahkemeleri, fikri ve sınai haklar hukuk
mahkemeleri gibi mahkemeler de, asliye mahkemesi derecesinde olmak üzere
görev yapan özel ihtisas mahkemeleridir. Bir davayı ilk elden inceleyip hüküm
vermek zorunda olan bu mahkemeler, ilk derece mahkemesi olarak adlandırılırlar.
İlk derece mahkemeleri tarafından verilen bazı kararların denetlenmesi için istinaf
yoluna başvurulabilir. İstinaf incelemesi bölge adliye mahkemeleri tarafından
yapılır. Bölge adliye mahkemeleri tarafından verilen bazı kararların denetlenmesi
için ise temyiz yoluna başvurulabilir. Temyiz incelemesi ise Yargıtay tarafından
yapılır.
Kanun hükümlerinin yorumlanması, uygulanması veya boşluklarının
doldurulmasında Yargıtay’ın çeşitli daireleri veya Genel Kurul kararları arasında
görüş ayrılıkları ortaya çıkabilmektedir. Hatta görüş ayrılıklarına aynı dairenin
kararları arasında dahi rastlanabilmektedir. Bu durumun hukuk güvenliği ile
bağdaşmadığı açıktır. Zira çok benzer olaylarda birbirinden farklı hükümler
verilmesinin kişilerin kafasını karıştıracağı açıktır. İşte bu görüş aykırılıklarını
ortadan kaldırmak üzere kabul edilen imkân, meselenin bir içtihadı birleştirme
kararı ile çözülmesidir. Bu karar İçtihadı Birleştirme Kurulu olarak görev yapan
Hukuk Genel Kurulu tarafından verilir (Yargıtay Kanunu m. 15). Ancak içtihat
farklılığı bizzat Hukuk Genel Kuruluna ait bir karara ilişkinse karar, Büyük Genel
Kurul tarafından verilmelidir (YK m. 16).
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları benzer hukuki meselelerde tüm
hâkimleri hatta herkesi bağlar. İçtihadı birleştirme kararları Resmî Gazetede
yayımlanırlar.
Yine kanun hükümleri sadece düz anlamlarıyla değil, zıt anlamları ile de
uygulama alanı bulurlar. Düz anlam, hükümden doğrudan doğruya ulaşılan anlamı;
zıt anlam ise, hükmün aksinden anlaşılan anlamı ifade eder. Ancak hükmün zıt
anlamıyla uygulanması bakımından, zıt anlam ile ulaşılan sonuç, başka bir kanun
hükmüyle çatışmamalı ve hükmün amacına aykırı olmamalıdır. İşte bir kanun
Kanun hükümleri hükmü hukuki bir meseleye zıt anlamıyla bir çözüm getiriyorsa artık kanunda bir
sadece düz anlamlarıyla
boşluk olduğundan söz edilemez. Bu hâldeki kanundaki susma, kanun koyucunun
değil, zıt anlamları ile
de uygulama alanı olumsuz bir çözüm istediği anlamına gelir ve söz konusu susma, bilinçli (kasıtlı)
bulurlar. susma olarak adlandırılır [3].
•TMK m. 129 b. 1'e göre: "... amca, dayı, hala ve teyze ile
Örnek
yeğen arasında" evlenmek yasaktır. Bu yasağın yarım kan
amca - dayı - hala - teyze ile yeğen arasında da geçerli olup
olmadığı örf ve adet hukukuna göre yorumlanır. Buna göre
Türk hukukunda tam kan da olduğu gibi, yarım kan amca,
dayı, hala ve teyze ile yeğeni arasında da evlenmek
yasaktır.
Örf ve adet hukuku kuralları kanun hükümlerinin, örf ve âdete atıf yapmış
olduğu hâllerde de etki gösterirler.
Bir kanun hükmü, bir örf ve adet hukuku kuralına aykırı olsa da, kanun örf
ve adetten daha önce gelen bir hukuk kaynağı olduğu için, örf ve adet hukukuna
değil, kanuna itibar edilir. Fakat bazen örf ve adet hukukunun, kendisine aykırı
olan bir kanun hükmünün uygulanmasını fiilen engellediği görülmektedir. Bu
durumda örf ve adet hukukuna aykırı olduğu ve fiilen uygulanamadığı için
Bir kanun hükmü, bir
toplumun ihtiyaçlarını karşılamayan kanun hükmünün değiştirilmesi gündeme
örf ve adet hukuku
kuralına aykırı olsa da, gelebilmektedir. Yani bir örf ve adet hukuku kuralı bazen bir kanun hükmünü
örf ve adet hukukuna değiştirmeye ve yeni bir kanun hükmünü kabule zorlayıcı bir rol oynayabilir [7].
değil, kanuna itibar
edilir.
•1926 tarih ve 743 sayılı eski Türk Kanunu Medenisi'ne göre erkek
on sekiz, kadın on yedi yaşını doldurmadıkça evlenemezdi.
Örnek Ülkemizde genç yaşta evlilikler yapıldığından, bu hüküm 1938'de
değiştirilmiş ve hem erkek hem de kadının on yedi yaşını
doldurmadıkça evlenemeyecekleri hükmü getirilmiştir. 2002 tarih
ve 4721 sayılı yeni Türk Medeni Kanunu'nda da on yedi yaşını
dolduran kişilerin evlenebilecekleri hükme bağlanmıştır (m.
124/1). Yani kişiler on sekiz yaşını doldurunca ergin olabildikleri
hâlde (m. 11/1), örf ve adet hukukunun zorlaması nedeniyle,
kanunen daha erken bir yaşta evlenme hakkına sahiptirler.
Belirli bir zümre veya sınıf mensupları arasında uygulanan örf ve adet
hukuku kurallarına özel örf ve adet hukuku, buna karşın tüm zümre ve
sınıf mensupları arasında uygulanan örf ve adet hukukuna ise genel örf
ve adet hukuku denir.
Ticari işlerle ilgili örf ve Ticari işlerle ilgili örf ve adet hukuku kurallarına ticari örf ve adet
adet hukuku kurallarına hukuku, bu nitelikte olmayan örf ve adet hukuku kurallarına ise adi örf
ticari örf ve adet ve adet hukuku denir [8].
hukuku denir.
Örnek
hüküm bulunmayan ticari işlerde, ticari örf ve adete
göre karar verir."
• Yine TTK m. 2/3'e göre: "Ticari örf ve adet, tacir
sıfatını haiz bulunmayanlar hakkında ancak onlar
tarafından bilindiği veya bilinmesi gerektiği takdirde
uygulanır.
Örnek
karşılamaya yetmiyorsa bu giderlerin nasıl karşılayacağı
kanunda düzenlenmemiştir. İsviçre Federal Mahkemesi bu
boşluğu nafaka (TMK m. 364-365) hükümlerinden kıyasen
yararlanarak doldurmuştur. Gerçekten bir kişi hayatta iken
ona yardım etmekle yükümlü olanların, ölümü hâlinde
cenaze masraflarını karşılamaları gerektiğini kabul etmek
makuldür.
Anayasa da dâhil olmak üzere tüm kanunlar yasama organı olan Türkiye
Büyük Millet Meclisi tarafından yürürlüğe koyulurlar. Bu nedenle TBMM’ye kanun
koyucu da denilmektedir.
Kararname çıkarma yetkisine sahip olan Cumhurbaşkanı da hukukun yaratıcı
bir kaynağıdır.
Yönetmelikler için yaratıcı kaynak ise, yönetmeliği yürürlüğe koyan
Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzel kişileridir.
İçtihadı birleştirme kararı veren Yargıtay da hukukun yaratıcı kaynaklarından
biridir.
Örf ve adet hukukunun yaratıcı kaynağı ise toplumdur.
Hâkim de hukuk yarattığı takdirde, hukukun yaratıcı bir kaynağı olmaktadır.
Şu hâlde yasama, yürütme ve yargı organlarının yanı sıra bizzat toplum da
medeni hukukun yaratıcı kaynağı olabilmektedir.
Bilimsel Görüşler
Bilimsel görüşlerden maksat, hukuk bilimi ile uğraşanların, hukuki meseleler
hakkında eserlerinde açıklamış oldukları düşüncelerdir. Bu düşünceler, öğreti veya
doktrin adı altında toplanmaktadır.
Hukuk bilimi ile uğraşanların fikirlerini açıkladıkları eserler, amaçları ve
uyguladıkları metodlar bakımından çeşitli şekillerde ortaya çıkmaktadır.
Özellikle hukuk öğretiminde ders kitabı olarak kullanılan sistematik
eserlerde, hukuk kuralları bir bütün olarak ele alınıp sistematik bir plan uyarınca
incelenir.
Örnek
Şerhlerde ise, kanun maddeleri kanundaki sıra uyarınca teker teker ele
alınıp cümle cümle ve hatta kelime kelime incelenerek yorumlanır.
Monografiler, belli bir hukuki konuyu derinlemesine ele alan çalışmalardır.
Yargısal İçtihatlar
Yargısal içtihatlar, yargı organı durumundaki mahkemeler tarafından
birbirine benzer anlaşmazlıklarda verilmiş aynı nitelikteki kararlardan çıkarılan
Yargısal içtihatlar, ilkelerdir.
mahkemeler tarafından
birbirine benzer Hâkim, karar verirken ilk derece mahkemeleriyle bölge adliye mahkemeleri
anlaşmazlıklarda ve Yargıtay tarafından verilen kararlardan yararlanabilir, ancak bu kararlar hâkim
verilmiş aynı nitelikteki için bağlayıcı bir nitelik taşımaz. Yargı kararları hukukun yardımcı kaynakları
kararlardan çıkarılan
arasında yer alır. Ancak daha önce belirttiğimiz gibi, Yargıtay’ın İçtihadı Birleştirme
ilkelerdir.
Kararları başta hâkim olmak üzere herkes için bağlayıcıdır. Bu nedenle İçtihadı
Birleştirme Kararları hukukun yürürlük kaynakları arasında bulunur.
• https://www.yargitay.gov.tr/dergi/yargitay-kararlari-
Bireysel Etkinlik
Özet (devamı) •Aslında hukukun yürürlük kaynakları da bir bilgi kaynağıdır. Ancak
hukuk kurallarını uygulamak zorunda olan kişiler ve özellikle hâkimler
kuralın tam olarak neyi ifade ettiğini daha iyi anlayabilmek için,
yargısal içtihatlardan ve hukuk bilimi ile uğraşan kişilerin hukuk
kurallarına ilişkin bilimsel görüşlerinden (öğreti-doktrin) yararlanırlar.
•Yargı kararları hukukun yardımcı kaynakları arasında yer alır. Ancak
Yargıtay’ın İçtihadı Birleştirme Kararları başta hâkim olmak üzere
herkes için bağlayıcıdır. Bu nedenle İçtihadı Birleştirme Kararları
hukukun yürürlük kaynakları arasında bulunur.
DEĞERLENDİRME SORULARI
1. Aşağıdakilerden hangisi medeni hukukun yürürlük kaynaklarından biri
değildir?
a) Anayasa
b) Kanun
c) İçtihadı birleştirme kararı
d) Öğreti
e) Yönetmelik
18
5. Bir toplumda sürekli şekilde tekrarlanma yoluyla yerleşmiş bulunan,
toplumca uyulması zorunlu olduğu düşünülen, toplumun ruhundan doğan
ve ne zamandan beri uygulandığı bilinmeyen davranış kurallarına ne ad
verilir?
a) Hukuk Kuralları
b) Görgü Kuralları
c) Din Kuralları
d) Ahlak Kuralları
e) Örf ve Adet Hukuku Kuralları
•Hâkimin hukuk 6. Hâkimin yarattığı hukuk ile ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
yaratırken a) Hâkim, hukuk yaratırken kanun koyucu gibi hareket etmelidir.
uygulayacağı metot
b) Hâkim, somut olaya özgü kazuistik (çok ayrıntılı) bir kural
da, TMK m. 1/2’de
belirtilmiştir. Buna koymalıdır.
göre hâkim, c) Hâkim, tarafların karşılıklı menfaatlerini adil bir biçimde tartmalıdır.
hukuk yaratırken d) Hâkimin yarattığı kural, mevcut hukuk düzeni ile çatışmamalıdır.
kanun koyucu gibi e) Hâkimin yarattığı kural, hukuki güvenlikle bağdaşmalıdır.
hareket etmelidir.
Benzer olaylara
7. I. Kanunun ruhu
uygulanabilecek genel
ve soyut nitelikte bir II. Öncelik ve kıyas
kural yaratmalı, III. Bilimsel görüşler ve yargısal içtihatlar
sadece somut olaya IV. Karşılaştırmalı hukuk
özgü kazuistik (çok Yukarıdakilerin hangisi ya da hangileri hâkimin hukuk yaratırken
ayrıntılı) bir kural yararlanabileceği araçlardan biridir?
koymaktan
a) Yalnız I
kaçırmalıdır. Bunu
yaparken kanun b) Yalnız II
koyucunun yapmak c) I, II ve III
zorunda olduğu gibi, d) I, III ve IV
tarafların karşılıklı e) I, II, III ve IV
menfaatlerini adil bir
biçimde tartmalıdır. 8. Hukukun yürürlük kaynakları………………kaynaklar olarak adlandırılırken,
Yarattığı kural,
içtihadı birleştirme kararları hariç olmak üzere yargı kararları ve bilimsel
mevcut hukuk düzeni
ile çatışmamalı ve görüşler hukukun………………kaynakları olarak adlandırılmaktadır.
hukuki güvenlikle Cümlede boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakilerden hangisi
bağdaşmalıdır getirilmelidir?
a) tali-asli
b) yardımcı-asli hukukun yürürlük kaynakları asli kaynaklar olarak
c) asli-yardımcı adlandırılırken, içtihadı birleştirme kararları hariç
olmak üzere yargı kararları ve bilimsel görüşler
d) gerçek-farazi
hukukun yardımcı kaynakları olarak
e) farazi-gerçek adlandırılmaktadır
19
Medeni Hukukun Kaynakları
10. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Medeni Hukuk I Ders Kitabı için
aşağıdaki nitelemelerden hangisi doğrudur?
a) Sistematik eser
b) Monografi
c) Şerh
d) Makale
e) İçtihat derlemesi
Cevap Anahtarı
1.d, 2.b, 3.c, 4.b, 5.e, 6.b, 7.e, 8.c, 9.d, 10.a
20
Medeni Hukukun Kaynakları
YARARLANILAN KAYNAKLAR
[1] Oğuzman, M. K. & Barlas, N. (2016). Medeni Hukuk: Giriş, Kaynaklar, Temel
Kavramlar (22. Baskı). İstanbul: Vedat Kitapçılık.
[3] Erman, H. (2016). Medeni Hukuk Dersleri (6. Baskı). İstanbul: Der.
[4] Kayıhan, Ş. & Ünlütepe, M. (2016). Medeni Hukuka Giriş ve Türk Medeni
Kanunu’nun Başlangıç Hükümleri, Ankara: Seçkin.
[5] Dural, M. & Sarı, S. (2016). Türk Özel Hukuku Cilt I: Temel Kavramlar ve Medeni
Kanunun Başlangıç Hükümleri (11. Baskı). İstanbul: Filiz Kitapevi.
[6] Akipek, G. J.; Akıntürk, T. & Ateş, D. (2015). Türk Medeni Hukuku: Başlangıç
Hükümleri-Kişiler Hukuku (12. Baskı). Ankara: Beta.
[7] Öztan, B. (2016). Medeni Hukukun Temel Kavramları (41. Baskı). Ankara:
Turhan Kitapevi.
[8] Ulusoy, E. (2001). Ticari Örf ve Adet Hukuku, İstanbul: Türkmen Kitapevi.
[9] Nomer, H. N.; Akbulut, P. E. (2016). Medeni Hukuka Giriş Dersleri Bölüm I,
İstanbul: Filiz Kitapevi.
[11] Akyol, Ş. (2006). Medeni Hukuka Giriş (2. Baskı). İstanbul: Vedat Kitapçılık.
[12] Hatemi, H. (2013). Medeni Hukuk’a Giriş (7. Baskı). İstanbul: Vedat Kitapçılık.