You are on page 1of 32

1

Ünite 3

KONUŞMA SORUNLARI
Öğr. Gör. Müyesse GÖĞÜŞ

2
KONUŞMA SORUNLARI
Konuşma, pek çok organın bir orkestra gibi birlikte
çalışmasıyla gerçekleşir.

Konuşma fiziksel ve zihinsel bir süreç olduğundan


farklı etkenler konuşma bozukluklarına sebep
olabilir.

Konuşma bozukluğu, dil kazanımıyla ilgili olabileceği


gibi tıbbi ve psikolojik bir çok etkenden de
kaynaklanabilir.

3
KONUŞMA SORUNLARI
Bundan dolayı konuşma bozukluğunun giderilmesi,
disiplinler arası çalışmalar veya farklı disiplinlerin
yaptığı araştırmalardan hareketle mümkündür.

Konuşma bozukluğu; konuşmanın akıcılığında,


ritminde, vurgularında, zihinsel organizasyonunda
sorunların olmasıdır.

Küçükken geçirilen birtakım ateşli hastalıklar,


heyecan ve korku, vücuttaki konuşmayı oluşturan
kasların çalışma temposunu bozmaktadır.

4
KONUŞMA SORUNLARI
Bu sebeple ortaya çıkan kekemelik, pelteklik ve
benzeri bozukluklar da eğitim yoluyla tedavi
edilebilmektedir.

Konuşmanın fiziki unsurlarının eğitilmesi diksiyonu


ilgilendirir.

Konuşma bozukluklarının tedavisinde ve diksiyon


eğitiminde birbirine benzer metotlar
kullanılmaktadır.

Ancak bu metotların türü, süresi ve uygulanış


biçimleri birbirinden farklıdır.

5
KONUŞMA SORUNLARI
Konuşma bozuklukları eğitimin her aşamasında
giderilebilmektedir. Ancak erken yaşlarda yapılan
tedaviler, ileri yaşlarda yapılan tedavilere nazaran
daha verimli olmaktadır.

Konuşmanın birçok farklı etkenin bir araya


gelmesiyle oluşmasından dolayı, bu etkenlerden
birinin veya birkaçının sorunlu olmasından konuşma
bozukluğu meydana gelir.

Konuşma becerisine yönelik sorunlar çeşitli


şekillerde belirebilir.

6
Sesleri çıkartamamak, Gereksiz söz söylemek
Sesleri titretmek, Gereksiz jest ve mimikler yapmak
Sesleri uzatmak, Kaba ve argo sözler kullanmak,
Sesini ayarlayamamak, Konuşma kurallarına uymamak,
Ses değiştirmek, Bilmediği bir konuda biliyormuş gibi
davranmak,
Ağız içinde konuşmak, Sözcükleri tekrarlamak,
Vurgu ve tonlama bozuklukları Topluluk karşısında konuşamamak,
yapmak
Yersiz duraklar yapmak, Kendini beğenmek,
Nefesi ayarlayamamak, Konuşma sırasında karşıdakinin sözünü
sürekli kesmek,
Dil bilgisi kurallarını kendi Konuşmayı gereksiz yere uzatmak ya da
konuşmasına uygulayamamak yerli yersiz konuşmak,

7
Kelime hazinesinin yetersiz Konuşma sırasında başkalarıyla alay
olması, etmek,
Kavrama eksikliği Dinlemeyi bilmemek,
Çekingen konuşmak, Sert, kırıcı ve yapmacık davranmak.
Hızlı ya da yavaş konuşmak, Konuşma ile beden dilinin
uyumsuzluğudur.
Yerel ağızla konuşmak, Konuşmanın bireyin yaşına, fiziksel
yapısına ve cinsiyetine uygunsuzluğu,
Tekdüze konuşmak
Özgüven eksikliğinin olması,
Kısa ve yetersiz konuşmak,
Dağınık konuşmak,

8
KONUŞMA SORUNLARI
Yukarıda maddeler halinde ifade edilen konuşma
yetersizlikleri incelendiğinde, konuşma
yetersizliklerinin;
• Bilgi eksikliği,
• Fiziksel sorunlar,
• Zihinsel kurgulama yetersizlikleri,
• Davranış bozuklukları,
• Kullanılan dilin kurallarına hakim olmama,
• Dil bilgisi kurallarını uygulayamama gibi
nedenlerden kaynaklandığı görülmektedir.

9
KONUŞMA SORUNLARI
Konuşma bozuklukları içerisinde en sık görülenleri
• Artikülasyon,
• Akıcılık
• Ses kaynaklı olmak üzere üç büyük grupta
toplayabiliriz.

Artikülasyon, konuşma seslerinin üretimini


gerçekleştirememek ile ilgilidir

Akıcılık, dilin ritim ve akıcılık ögelerine karşılık gelir

Ses, perde ve rezonansı içeren konuşmanın niteliği


ile ilgilidir.

10
ARTİKÜLASYON (Boğumlama) BOZUKLUKLARI
• Artikülasyon bozuklukları, ağız bölgesi
organlarından kaynaklanan sorunlarla ortaya
çıkar.
• Artikülasyon seslerin telaffuzu demektir.
• Türkçede sesler boğumlanma yoluyla çıkarılır.
• Ünlülerin söylenişinde boğumlama alanı,
ünsüzlerin söylenişinde boğumlama noktaları
vardır.
• Boğumlamadaki kusurların temelinde
özellikle boğumlama temas noktalarındaki
hatalar vardır.
• Türkçede konuşma seslerinin çıkarılması, 4-5
yaşına kadar, yetişkinlik dönemi seslerin
edinilmesi 6-7 yaşlarını bulur.

11
ARTİKÜLASYON (Boğumlama) BOZUKLUKLARI
Çocukların henüz telaffuz edemedikleri ya da
kendilerine zor gelen seslerin yerine çeşitli sesler
getirerek oluşturdukları konuşma dilindeki çeşitli
basitleştirmeler olağandır.

Sesbilgisel işlemler 4-5 yaşlarında azalarak


baskılanmaya başlar ancak yaşanan gecikmeler ya
da yanlış sesletimler artikülasyon bozukluğu olarak
değerlendirilmektedir.

Artikülasyon sorunları konuşmanın şekillendiği


artikülatör bölgelerdeki anatomik-fizyolojik
yetersizliklerden veya yanlış öğrenmelere bağlı
olarak görülebilir.

12
ARTİKÜLASYON (Boğumlama) BOZUKLUKLARI
Uygun dil eğitimiyle yanlış öğrenmelerden
kaynaklanan artikülasyon sorunları giderilebilir.

Artikülasyon bozukluğu dört değişik türde görülür.


Bunlar;
• Sesin düşürülmesi veya atlanması,
• Ses eklemesi,
• Sesin değiştirilmesi
• Sesin bozulması

13
SESİN DÜŞÜRÜLMESİ VEYA ATLANMASI
Kelimelerde bazı seslerin hiç yokmuş gibi
söylenmesidir.

Bazı yöresel özelliklerden kaynaklanabilir. Atlama,


ses organlarının genel tembelliğidir ve en çok
karşılaşılan durumdur.

Hızlı konuşan ve konuşmasına önem vermeyen


kimselerde sık rastlanır.

14
SESİN DÜŞÜRÜLMESİ VEYA ATLANMASI
Örnek;
• saat > sat,
• Allahaısmarladık – Alasmaldık
• Yalan > Alan,
• Kendisi - Kensi,
• Yemek > İmek,
• Bir Dakika - Bi Dakka,
• Hava > Ava.
• Nasılsınız - Nassınız
• Galatarasaray – Gassay.

15
SES EKLENMESİ:
Kelimede veya ekte olmayan bazı seslerin kelime
veya ekin o şekildeymiş gibi söylenmesidir.

İki ünlü veya ünsüzün arasına ses eklemekle ortaya


çıkar.

Örnek;
• Saat > Sahat,
• Lazım > İlazım,
• Yazarken > Yazarkene,
• Hem Ali hem Veli > Hemi Ali hemi Veli.

16
SESİN DEĞİŞTİRİLMESİ
En sık görülen ses kusurlarıdır. Özellikle “r” ve “s”
seslerinin sıklıkla yanlış telaffuz edildiği görülür.

Çocukken hoşa giden bu kusurların yaş ilerledikçe


dikkat çektiği görülür.

Yaş ilerlediğinde bu tür bozuklukları olan çocuklar,


konuştuğunda kendilerine gülündüğü için zamanla
konuşmaya karşı olumsuz bir tutum takınabilirler.

17
SESİN DEĞİŞTİRİLMESİ
Bu bozukluğun çoğunu tedavi etmek mümkünken
bazen kalıcı da olabiliyor.

Çocuklara bol bol okuma çalışmaları yaptırılmalı ve


çocukların kelimelerde sesin varlığını algılamaları
sağlanmalıdır.

Fonetik farkındalığın oluşturulmasıyla belli bir


dönemden sonra sesler yerli yerince telaffuz
edilecektir.

Bazen de kelimelerin yanlış öğrenilmesiyle de ses


değiştirme yanlışlıkları olmaktadır.

18
SESİN DEĞİŞTİRİLMESİ
Örnek;
• Köprü > Körpü,
• Herkes >Herkez,
• Kamyon > Kaymon

19
SESİN BOZULMASI
Mahalli söyleyişlerden kaynaklanan bir kusurdur.
Bazen İstanbul Türkçesinde rastlanmayan seslerin de
ortaya çıktığı görülmektedir.

Özellikle “k” ve “h” seslerinin boğazdan telaffuzu


çoğu ağızlarda görülen bir durumdur.

“s” ve “z” seslerinin dudaklardan çıkarılmasıyla


oluşan pelteklik de sesin değiştirilerek
söylenmesidir.

20
SESİN BOZULMASI
Bazen de çocuğun telaffuz yanlışlığı, aile bireylerinin
hoşuna gider. Çocuk insanlardan ilgi görmek
maksadıyla bu söyleyişe devam edince bozukluk
alışkanlığa dönüşür.

Ailelere düşen görev, çocukların dil yanlışlarını


anında düzeltmektir.

21
AKICILIK İLE İLGİLİ KONUŞMA BOZUKLUKLAR
Akıcılık bozuklukları, konuşmanın hız ve akışındaki
bozuklukları içermektedir.

Aslında iletişim kurarken hepimiz çok akıcı bir


şekilde iletişim kuramayız.

Konuşurken hepimiz zaman zaman duraksarız,


cümlenin ortasında nefes alırız, anlamsız ses (eee,
ııı, gibi) ya da bazen dolgu sözcükleri dediğimiz (şey,
yani gibi) sözcükleri kullanırız, tekrarlar yapar ya da
çok hızlı konuşuruz.

22
AKICILIK İLE İLGİLİ KONUŞMA BOZUKLUKLAR
Gerilimli heyecanlı ya da değişik bir durumla
karşılaşıldığında hepimiz akıcı olmayan konuşmalar
yapabiliriz.

Bu kesintiler yani akıcılığın bozulması bazen


söylemek istenen sözcüğün bulunamaması ya da
bazen hece ya da sözcük tekrarı şeklinde kendini
gösterebilmektedir ve bu durumun görünür belli bir
nedeni de bulunmamaktadır.

Akıcı konuşma bozukluğu, sözel ifade akıcılığının


bozulmasıdır. Akıcılıkta ortaya çıkan ses, hece,
sözcük tekrarları, uzatmalar, bloklar, uygun olmayan
duraklamalar, düzeltmeler konuşmanın akışını
etkiler.

23
AKICILIK İLE İLGİLİ KONUŞMA BOZUKLUKLAR
Hızlı konuşma, konuşulanların anlaşılmasını
engelleyen bir kusurdur.

Çevremizde hızlı konuşan kişileri anlamakta zorluk


çektiğimiz için belli bir süre sonra onların
konuşmalarından koparız ve dinliyormuş gibi
yaparız.

Hızlı konuşanlar, pek çok sesi yutarak konuşurlar;


durak, vurgu ve tonlamaya dikkat etmezler; hızlı
konuştuklarından hafıza konuşmayı planlamakta
zorlandığından “hıı, şey, yani, eeee” gibi asalak
ifadeleri çok kullanırlar.

24
AKICILIK İLE İLGİLİ KONUŞMA BOZUKLUKLAR
Hızlı konuşanlar, dinleyicilerin konuşmalarını
dinlemediklerini farkettiklerinde konuşmaya karşı
olumsuz bir tavır takınarak içe kapanırlar.

Ayrıca diyaframdan nefes almadıklarında nefesleri


uzun cümlelerde tıkanacağından ve hızlı konuştuğu
için nefes almaya fırsat bulamayacağından bu gibi
kişilerde heyecan daha fazla olur.

Ayrıca kaslar ve sinirler daha çok gerileceğinden


gergin olurlar.

25
AKICILIK İLE İLGİLİ KONUŞMA BOZUKLUKLAR
Hızlı konuşanları, öncelikle diyafram nefesi almaya
alıştırmak gerekir.

Yine tekerlemelerle boğumlama çalışmaları yaptırılır.

Ayrıca tonlama ve vurgu sistemi kavrattırılır. Bütün


bu çalışmalardan daha çok Türkçe cümle sistemi
kavratılmalıdır.

26
SES KAYNAKLI KONUŞMA BOZUKLUKLARI
Ses Perdesi İle İlgili Bozukluklar
Kişinin yaşına ve cinsiyetine uygun olmayan perdede
konuşması çevresiyle iletişimini zorlaştırır.

Sesin konuşmanın akışına göre yüksek ve alçak


tonlarda ve yumuşak geçişlerle oluşması gerekir.

Pes ve tiz sesleri yerine uygun kullanmak önemlidir.

27
SES KAYNAKLI KONUŞMA BOZUKLUKLARI
Ses Yüksekliği İle İlgili Bozukluklar
Zayıf, titrek ve ince sesler konuşma açısından
sorunludur. Bu seslerin düzenli nefes egzersizleri ve
ses çalışmaları ile düzeltilmesi gerekir. Çok alçak ve
çok yüksek sesler de konuşma bozukluğu nedenidir.

28
DİL VE DUDAK TEMBELLİĞİ
Fiziksel olarak konuşmayı sağlayan organların
hemen tamamı, kaslardan oluşmaktadır.

Bu kaslardaki çeşitli işlevsel bozukluklar konuşmayı


olumsuz etkileyecektir.

Dil ve dudak tembelliğinin temelinde de dil ve dudak


kaslarının yeterli işleve sahip olmamaları
yatmaktadır.

Dil seslerin boğumlanmasında çok önemlidir. Dil


özellikle ünsüzlerin telaffuzunda temas etmesi
gereken noktaya tam temas etmeyince çıkacak sesin
kalitesi düşer. Hatta “r” sesinde olduğu gibi farklı bir
sese de dönüşebilir.

29
SES KAYNAKLI KONUŞMA BOZUKLUKLARI
Dudaklar da özellikle dudak ünsüzlerinin
telaffuzunda ve gelen havanın sızmasında veya
içerde boğumlanmasında önemli bir işleve sahiptir.

Dudak tembelliğinde dudaklar bu işlevlerini tam


olarak yerine getiremez. Bu da seslendirme
kalitesini düşürür.

Vücudumuzdaki kaslar, egzersizlerle eğitilebilir. Dil


ve dudak tembelliğini yenmek için de kasları
geliştirici egzersizler yapılmalıdır.

30
SES KAYNAKLI KONUŞMA BOZUKLUKLARI
Tekerlemeler, en verimli egzersiz vasıtalarıdır.

Ağza kalem koyarak seslendirme çalışmaları


yapmak, farklı mimik hareketleri yapmak, dili
ağızdan dışarı çıkararak değebilecek noktalara kadar
değdirme çalışmaları, dil ve dudak tembelliğini
gidermek için yapılacak çalışmalardandır.

31
Ünite 3
Teşekkürler
Öğr. Gör. Müyesse GÖĞÜŞ

32

You might also like