You are on page 1of 1

BEYAZ LALE

Ömer Seyfettin, Türk edebiyatının en önemli hikaye yazarlarındandır. Ömer Seyfettin'in hikayelerinin
çoğunda dönemin siyasi ve sosyal ortamın etkisi büyüktür. Bazı hikayelerinde Balkan Savaşlarında
Türk milletinin çektiği acılar ve maruz kaldığı soykırımları dile getirir. Beyaz Lale hikâyemside
bunlardan biridir. Hikâyede Balkan Savaşında Türk askerlerin boşalttığı bölgeleri, Türk mahallelerini
Hristiyanlar yağmalamaya başlarlar .Şehrin yağmasında ve insanların katledilmesinde Binbaşı Radko
Balkaneski büyük rol oynar . Boyu uzun ,sık siyah saçlı, iri, iyi tahsil görmüş, zengin bir çiftçi olan
babasının bitmez tükenmez parasıyla yaşar ve onun en büyük ideali büyük bir Bulgaristan
İmparatorluğu kurmaktır. O önce bütün çete reislerini toplar ve Serez hakkında planlar yapar ama
Avrupa'nın yapılacak katliamlardan haberdar olmamasını ister. Binbaşı bir yandan kendisi için şehrin
en güzel kızını arar geriye kalan kızları da askerler arasında paylaştırır. Zenginlerden paraları
tamamıyla alınacak ,güzel kızlar toplanıp vaftizlenerek Bulgaristan’a gönderilecektir. Bir yaşından
altmış yaşına kadar erkek, sekiz yaşından kırk beş yaşına kadar bütün kadınlar katledilecektir.

Şehrin yaşlı çete reislerinden Dimço, çocukların ve kadınların öldürülmesine karşı çıkar Binbaşı
sonradan başkaldıracak kimsenin kalmaması için hepsinin ölmesi gerektiğini söyler.

Eğer Türkler buraları aldıkları vakit ihtiyarlarının laflarını dinleyip hepimizi öldürselerdi Bulgaristan
diye bir yer olmayacaktı. Ancak Türklerin bu konuda kayıtsız kaldığını, aldıkları yerlerdeki kavimleri
katletmemelerinin Türklerin hatası olarak görür. Binbaşının bu sözleri Türkler ile kendileri arasındaki
farkı ortaya koyması bakımından önemlidir.

Radko'nun planları arasında bazı camilerin yıkılması ve kiliseye çevrilmesi fikri vardır. Bu arada
şehirdeki Türk kızları ve kadınları fırının yanına toplarlar ,Binbaşı kadınların soyunmasını ister. Hiçbiri
bunu kabul etmeyince içlerinden birini seçerek onun soyunmasını ister. Bu kadın da kabul etmeyince
üzerindeki çarşafı yırtar ve kadının çarşafında sakladığı bebeği yanan fırına atar. Kadın çılgına döner
ve Radko'ya saldırır. Binbaşı kadının karnını kasatura ile yararak fırına atar. Bütün kadınlar korkudan
soyunurlar. Radko, kadınlara köyün en güzel kızını kim olduğunu sorar. Sonunda Hacı Hasan
Efendi’nin kızı Lale’nin adını

Lale Serez'in en güzel kızı olarak tanıtılır. O, beyaz yüzlü, uzun boylu , sık ve kıvırcık kirpikli, siyah gözlü
küçük pembe burunlu ve iyi yetiştirilmiş kültürlü bir kızdır.

Radko, Hacı Hasan Efendi’nin evine gider ve kapıyı çalar, Lale kapıyı açmaya korkar. Fakat Binbaşı,
babasının gönderdiğini söyleyerek kapıyı açtırdıktan sonra ,Lale sahip olmak için saldırır. Lale karşı
koyar ve teslim olmaz. Binbaşı, Lale’nin kıyafetlerini parçalar. Lale çok üşüdüğünü söyleyerek
pencereyi kapatmak istediğini söyler ve ölümü namusunun kirletilmesine tercih edip kendisini
pencereden aşağı bırakır ve intihar eder. Radko Lale’nin cesedini içeri taşır ve henüz soğumamış
vücuduna tecavüz eder.

Bu eserde, Balkanlarda Türklere karşı yapılan zulümler ve katliamlar asıl temadır. Lale ise saflığı
masuniyeti ve Türklerin namusuna olan düşkünlüğünü ve bağlılığını temsil eder.

Ömer Seyfettin, bu hikayede tarih boyunca Türklerin aldıkları yerlerdeki halka işkence etmediğini,
onlara rahat yaşama hakkı tanıdığını , ancak Batılı milletlerin ele geçirdikleri yerleri yakıp yıllığına ve
halkına acımasız davrandığını anlatmak ister.

Ömer Seyfettin eserse milliyetçilik ve ayrılıkçı hareketlerin izlerini derinlemesine işler . Türklerde bu
hıncın ve düşmanlık hissinin uyanmasını amaçlar.

You might also like