Professional Documents
Culture Documents
Umberto Eco Ve Anlatı Ormanlarında Altı Gezinti
Umberto Eco Ve Anlatı Ormanlarında Altı Gezinti
Ormana Girmek
Loisy Ormanları
Ormanda Oyalanmak
Olası Ormanlar
Kurmaca Tutanaklar
Eco, örnek okura dair tanımlamasını Wolfang Iser'ın ima edilen okur
tanımlamasıyla destekler. Anlatı ormanlarındaki örnek okur, okuduğu
metindeki anlama dair bütün katmanlara değil, kendi tecrübesi dahilinde
tanıdığı ve çözümleyebileceği kadarını bulabilecektir.Metnin okunmasında
aşamalara işaret eden yazar, birinci aşamada olayın vaka zincirinin takip
edileceği ve sona ulaşıldığında metne dair üst anlama dair temel özellikleri
kavrayacağını belirtir. Alternatif olarak metni okumanın ikinci seviyesinde
okurun tecrübesinin kavrama açısından sunacağı imkanlara dikkat çeker.
Ormanda çok bulunmuş birisinin yolların niteliğini, bitki örtüsünü, ve çıkışı
tahmin etmesine benzer şekilde kuram bilgisi ve okuma kültürü zengin bir
okuyucunun metinde tanıyacağı yapılar ampirik okurdan çok daha farklı
olacaktır.
Örnek okuru ampirik olandan farklı kılan bir diğer özellik kurmacanın
kendisine sunduğu oyunun sözleşmesini kabul etmesidir. Metnin üslubu ve
anlatma tekniği gibi birçok özellikten hareket ederek metnin stratejisini
çözer.
"Ampirik okur metni birçok biçimde okuyabilir, üstelik ona nasıl okuması
gerektiğini belirtecek bir yasa da yoktur; çünkü çoğunlukla bu okur metni,
metnin dışından gelen ya da metnin onda rastlantısal olarak uyandırdığı
tutkularının bir mahfazası gibi kullanır. Örnek okur ise metnin, işbirliğine
gidecek biri olarak öngörmekle kalmayıp, aynı zamanda yaratmaya çalıştığı
okur tipidir. Bir metin ‘Bir varmış bir yokmuş’ ile başlıyorsa, kendi örnek
okurunu hemen seçtiğine dair bir işaret göndermiş olur.”
Her metin örnek okuru hedeflemez. Örnek okur olmak ise tekrarlara dayalı
bir tecrübeyi beraberinde getirir : “Örnek yazarı tanımak için birçok kez
okumak gerekir, belli öyküleri ise sonsuza dek okumak. Örnek okur ancak
örnek yazarı keşfettiğinde ve O’nun kendisinden istediklerini anladığında
tam anlamıyla örnek okur haline gelecektir.” Zira Umberto Eco, Gerard de
Nerval'in eserini pek çok defa okuduğu gibi ders olarak da işlemiş ve her
defasında eserden yaptığı çıkarım birbirinden farklı olmuştur.
Müzeler ve Romanlar
Merkez ve Sonsöz
konu başlıklarından oluşan eserde bir yazar olarak romanın teknik
unsurlarına bakılmaya çalışılır. Bu çalışmada Orhan Pamuk, kendisine
has oluşturduğu anlatı imkanlarını örnekler üzerinden aktarırken Eco
kadar teorik düzeyde durmaz. Bu anlamda Orhan Pamuk'un eseri daha
kolay okunur. Her iki eserin merkezinde yazar ve roman yazma
tekniğini okur olma üzerinden merkeze aldıkları unutulmamalıdır.
Kaynakça: