You are on page 1of 15

YAZIM KURALLARI

SAYILARIN YAZILIŞI Ancak iki çizgi arasındaki açıklama cümleleri büyük harfle
1. Sayılar metin içerisinde yazıyla yazılır: bin yıldan beri, dört başlamaz:
kardeş, haftanın beşinci günü, üç ayda bir, yüz soru, iki hafta sonra, Bir zamanlar -bu zamanlar çok da uzak değildir, bundan on, on iki
üçüncü sınıf. yıl önce- Türk saltanatının maddi sınırları uçsuz bucaksız denilecek ka-
Yaş otuz beş, yolun yarısı eder. dar genişti.

(Cahit Sıtkı Tarancı) (Yaku


p Kadri Karaosmanoğlu)
Buna karşılık saat, para tutarı, ölçü, istatistik verilere ilişkin
sayılarda rakam kullanılır: 17.30'da, 11.00’de, 1.500.000 lira, 25 İki noktadan sonra gelen cümleler büyük harfle başlar:
kilogram, 150 kilometre, 15 metre kumaş, 1.250.000 kişi, % 25, % 50. Menfaat sandalyeye benzer: Başında taşırsan seni küçültür,
Saat ve dakikalar metin içinde yazıyla da yazılabilir: saat ayağının altına alırsan yükseltir.
dokuzu beş geçe, saat yediye çeyrek kala, saat sekizi on dakika üç saniye (Cenap Şahabettin)
geçe, mesela saat onda. Ancak iki noktadan sonra cümle niteliğinde olmayan örnekler
2. Birden fazla kelimeden oluşan sayılar ayrı yazılır: iki yüz, üç sıralandığında bu örnekler büyük harfle başlamaz:
yüz altmış beş. Bu eskiliği siz de çok evde görmüşsünüzdür: duvarlarda çiviler,
3. Para ile ilgili işlem ve senet, çek vb. ticari belgelerde geçen çivi yerleri, lekeler... (Memduh Şevket Esendal)
sayılar bitişik yazılır: 650,35 (altıyüzelliTL,otuzbeşKr). UYARI: Rakamla başlayan cümlelerde rakamdan sonra gelen
4. Notayı niteleyen sayılar ayrı yazılır: on altılık. kelime büyük harfle başlamaz: 2005 yılında Türk Dil Kurumunun 73.
yılını kutladık.
5. Oyun adlarını niteleyen sayılar bitişik yazılır: altmışaltı.
UYARI : Örnek niteliğindeki kelimelerle başlayan cümlede de
6. Romen rakamları ancak yüzyıllarda, hükümdar adlarında, ilk harf büyük yazılır: "Banka, bütçe, devlet, fındık, kanepe, menekşe,
tarihlerde ayların yazılışında, kitap ve dergi ciltlerinde ve kitapların şemsiye" gibi yüzlerce kelime, kökenleri yabancı olmakla birlikte artık
asıl bölümlerinden önceki sayfaların numaralandırılmasında dilimizin malı olmuştur. "Et-, ol-" fiilleri, dilimizde en sık kullanılan
kullanılabilir: XX. yüzyıl, III. Selim, XIV. Louis, II. Wilhelm, V. Karl, yardımcı fiillerdir.
VIII. Edward, 1.XI.1928, I. Cilt, XII. Cilt.
B. Dizeler genellikle büyük harfle başlar:
7. Beş ve beşten çok rakamlı sayılar sondan sayılmak üzere üçlü
gruplara ayrılarak yazılır ve araya nokta konur: 326.197, 49.750.812, Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi;
28.434.250.310.500 . Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.
8. Sayılarda kesirler virgül ile ayrılır: 15,2 (15 tam, onda 2), 5,26 (Muhibbi)
(5 tam, yüzde 26). 1. Kişi adlarıyla soyadları büyük harfle başlar: Mustafa Kemal
9. Sıra sayıları yazıyla ve rakamla gösterilebilir. Rakamla gösteril- Atatürk, Yunus Emre, Evliya Çelebi, Gevheri, Karacaoğlan, Âşık Ömer,
mesi durumunda ya rakamdan sonra bir nokta konur ya da rakamdan Wolfgang von Goethe, Wilhelm Radloff, Vilhelm Thomsen, Victor Hugo.
sonra kesme işareti konularak derece gösteren ek yazılır: 15., 56., XX.; Takma adlar da büyük harfle başlar: Muhibbi (Kanuni Sultan
5'inci, 6'ncı. Süleyman), Kirpi (Refik Halit Karay), Deli Ozan (Faruk Nafiz
UYARI : Sıra sayıları ekle gösterildiğinde rakamdan sonra sa- Çamlıbel), Server Bedi (Peyami Safa), İrfan Kudret (Cahit Sıtkı
dece kesme işareti ve ek yazılır; ayrıca nokta konmaz: 8.'inci değil Tarancı), Mehmet Ali Sel (Orhan Veli Kanık).
8'inci, 2.'nci değil 2'nci. 2. Kişi adlarından önce ve sonra gelen saygı sözleri, unvanlar,
10. Üleştirme sayıları rakamla değil yazıyla belirtilir: 2'şer lakaplar, meslek ve rütbe adları büyük harfle başlar:
değil ikişer, 9'ar değil dokuzar, 100’er değil yüzer. Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk, Kaymakam Erol Bey,
Sayın Prof. Dr. Hasan Eren, Hamdi Bey, Mustafa Efendi, Zeynep
BÜYÜK HARFLERİN KULLANILDIĞI YERLER
Hanım, Bay Ali Çiçekçi, Prof. Dr. Mehmet Kaplan, Doktor Behçet Uz,
Büyük harflerin kullanıldığı yerler aşağıda sıralanmıştır: Mareşal Fevzi Çakmak, Yüzbaşı Cengiz Topel; Fatih Sultan Mehmet,
A. Cümle büyük harfle başlar: Yavuz Sultan Selim, Kanuni Sultan Süleyman, Genç Osman, Deli
İbrahim, Avcı Mehmet, Nişancı Mehmet Paşa, Deli Petro.
Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir. (Atatürk)
Akrabalık bildiren kelimeler büyük harfle başlamaz: Tülay
Cümle içinde tırnak veya yay ayraç içine alınan cümleler
abla, Ayşe teyze, Fatma nine, Kemal dayı, Saim amca, Ali enişte.
büyük harfle başlar ve sonlarına uygun noktalama işareti (nokta,
soru, ünlem) konur: Akrabalık bildiren kelimeler başa geldiğinde lakap yerine
kullanıldığı için büyük harfle başlar: Nene Hatun, Baba Gündüz, Dayı
Atatürk, "Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda
Kemal, Hala Sultan.
mevcuttur!" diyor.
Bazı tarihî ve menkıbevi şahsiyetlerde ise akrabalık bildiren
kelime sonda olduğu hâlde unvan değeri kazandığı ve özel ada dâhil
olduğu için büyük harfle yazılır: Gül Baba, Susuz Dede, Adile Hala,
Gülsüm Bacı, Sultan Ana.

1
11. Saray, köşk, han, kale, köprü, anıt vb. yapı adlarının bütün
Resmî yazılarda saygı bildiren sözlerden sonra gelen ve kelimeleri büyük harfle başlar: Topkapı Sarayı, Dolmabahçe Sarayı,
makam, mevki, unvan bildiren kelimeler de büyük harfle başlar: İshakpaşa Sarayı, Çankaya Köşkü, Horozlu Han, Ankara Kalesi, Alanya
Kalesi, Galata Köprüsü, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü, Mostar
Sayın Bakan,Sayın Başkan, Köprüsü, Beyazıt Kulesi, Zafer Abidesi, Bilge Kağan Anıtı.
Hitap kelimeleri de büyük harfle başlar: 12. Kurum, kuruluş ve kurul adlarının her kelimesi büyük
Sevgili Kardeşim, Aziz Dostum, Değerli Arkadaşım, harfle başlar: Türkiye Büyük Millet Meclisi, Türk Dil Kurumu, Dil ve
3. Hayvanlara verilen özel adlar büyük harfle başlar: Sarıkız, Tarih-Coğrafya Fakültesi, Devlet Malzeme Ofisi, Millî Kütüphane,
Fino, Karabaş, Pamuk, Minnoş, Tekir. Çocuk Esirgeme Kurumu, Atatürk Orman Çiftliği, Çankaya Lisesi;
Anadolu Kulübü, Mavi Köşe Bakkaliyesi; Türk Ocağı, Yeşilay Derneği,
4. Millet, boy, oymak adları büyük harfle başlar: Türk, Alman, Muharip Gaziler Derneği, Emek İnşaat; Bakanlar Kurulu, Danışma
İngiliz, Rus, Arap, Japon; Oğuz, Kazak, Kırgız, Özbek, Tatar; Kurulu, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı; Türk Dili ve Edebiyatı
Karakeçili, Hacımusalı. Bölümü.
5. Dil ve lehçe adları büyük harfle başlar: Türkçe, Almanca, 13. Kanun, tüzük, yönetmelik, yönerge, genelge adlarının her
İngilizce, Rusça, Arapça; Oğuzca, Kazakça, Kırgızca, Özbekçe, . kelimesi büyük harfle başlar: Medeni Kanun, Borçlar Hukuku
6. Devlet adları büyük harfle başlar: Türkiye Cumhuriyeti, (kanun), Atatürk Uluslararası Barış Ödülü Tüzüğü, Telif Hakkı Yayın ve
Amerika Birleşik Devletleri, Suudi Arabistan, Azerbaycan Cumhuriyeti. Satış Yönetmeliği.
7. Din ve mezhep adları ile bunların mensuplarını bildiren UYARI: Kurum, kuruluş, kurul, merkez, bakanlık, üniversite,
sözler büyük harfle başlar: Müslümanlık, Müslüman; Hristiyanlık, fakülte, bölüm, kanun, tüzük, yönetmelik vb.ni bildiren kelimeler,
Hristiyan; Musevilik, Musevi; Budizm, Budist; Hanefilik, Hanefi; belli bir kurum vb. kastedildiğinde büyük harfle başlar: Bu yıl
Malikilik, Maliki; Protestanlık, Protestan; Katoliklik, Katolik. Meclis, yeni döneme erken başlayacaktır. Son aylarda Kurum, yazım
8. Din ve mitoloji ile ilgili özel adlar büyük harfle başlar: Tanrı, konusunda yoğun bir çalışma içine girmiştir. 2876 sayılı Kanun bu yıl
Allah, Cebrail, Zeus, Oziris, Kibele. Ancak tanrı kelimesi özel ad olarak yeniden gözden geçiriliyor. Bu madde Yönetmelik’in 4’üncü maddesine
kullanılmadığında küçük harfle başlar: Eski Yunan tanrıları. Bazı dinî aykırı düşmektedir.
terimlerin küçük harfle başlaması gelenekleşmiştir: cennet, 14. Kitap, dergi, gazete ve sanat eserlerinin (tablo, heykel,
cehennem, uçmak, tamu, peygamber, sırat köprüsü. müzik) her kelimesi büyük harfle başlar: Nutuk, Safahat, Kendi Gök
9. Gezegen ve yıldız adları büyük harfle başlar: Merkür, Kubbemiz, Anadolu Notları, Sinekli Bakkal; Türk Dili, Türk Kültürü,
Neptün, Plüton, Halley, Dünya,Güneş, Ay vb. Varlık; Resmî Gazete, Hürriyet, Milliyet, Türkiye, Yeni Yüzyıl, Yeni
Asır; Saraydan Kız Kaçırma, Onuncu Yıl Marşı.
UYARI: Dünya, güneş, ay kelimeleri gezegen anlamı dışında
kullanıldığında küçük harfle başlar. UYARI: Özel ada dâhil olmayan gazete, dergi, tablo vb. sözler
büyük harfle başlamaz: Milliyet gazetesi, Türk Dili dergisi, Halı
10. Yer adları (kıta, bölge, il, ilçe, köy, semt, cadde, sokak, Dokuyan Kızlar tablosu.
semt vb.) büyük harfle başlar: Asya, Avrupa, Afrika, Amerika; İç
Anadolu, Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, Yakın Doğu; Ankara, UYARI: Büyük harflerin kullanıldığı yerlerde bulunan ve, ile,
İstanbul, Taşkent, Bağdat, Moskova; Turgutlu, Ürgüp, Ahlat; Çayırbağı, ya, veya, yahut, ki, da, de sözleriyle mı, mi, mu, mü soru eki küçük
Akçaköy; Bahçelievler, Cebeci; Atatürk Bulvarı, Ziya Gökalp Caddesi; harfle yazılır: Mai ve Siyah, Suç ve Ceza, Leyla ile Mecnun, Turfanda
Sankiyedim Sokağı, Asmalımescit Sokağı. mı, Turfa mı? Diyorlar ki, Dünyaya İkinci Geliş yahut Sır İçinde Esrar,
Ya Devlet Başa ya Kuzgun Leşe, Ben de Yazdım.
UYARI: Doğu ve batı sözleri yön bildirdiğinde küçük olarak
yazılır: Bursa’nın doğusu. Bu sözler düşünce, hayat tarzı, politika 15. Millî ve dinî bayramlarla bayram niteliği kazanmış
vb. anlamlar bildirdiğinde ise büyük olarak yazılır: Batı medeniyeti, günlerin adları büyük harfle başlar: 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı,
Doğu mistisizmi vb. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Ramazan Bayramı,
Kurban Bayramı, Nevruz Bayramı, Anneler Günü, Öğretmenler Günü,
Yer adlarında ilk isimden sonra gelen deniz, nehir, göl, dağ, 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü, 14 Mart Tıp Bayramı, Hıdırellez.
boğaz vb. tür bildiren ikinci isimler büyük harfle başlar: Ağrı Dağı,
Aral Gölü, Çanakkale Boğazı, Dicle Irmağı, Ege Denizi, Erciyes Dağı, Kurultay, bilgi şöleni, açık oturum vb. toplantıların adlarında
Fırat Nehri, Tuna Nehri, Van Gölü, Zigana Geçidi, Süveyş Kanalı. her kelime büyük harfle başlar: V. Uluslararası Türk Dili Kurultayı,
Manas Bilgi Şöleni.
UYARI: Özel ada dâhil olmayıp tamlama kuran şehir, il, ilçe,
bucak, belde, köy vb. sözler küçük harfle başlar: Konya ili, 16. Tarihî olay, çağ ve dönem adları büyük harfle başlar:
Etimesgut ilçesi, Taflan köyü vb. Kurtuluş Savaşı, Millî Mücadele, Cilalı Taş Devri, İlk Çağ, Yükselme
Devri, Millî Edebiyat Dönemi, Servetifünun Dönemi, Tanzimat Dönemi.
Mahalle, meydan, bulvar, cadde, sokak adlarında geçen
mahalle, meydan, bulvar, cadde, sokak kelimeleri büyük harfle UYARI: Tarihî dönem bildirmeyip tür veya tarz bildiren
başlar: Gazi Osmanpaşa Mahallesi, Yunus Emre Mahallesi, Karaköy terimler küçük harfle başlar: divan şiiri, divan edebiyatı, halk şiiri,
Meydanı, Zafer Meydanı, Gazi Mustafa Kemal Bulvarı, Ziya Gökalp halk edebiyatı, eski Türk edebiyatı, Türk dili, Türk sanat müziği, Türk
Bulvarı, Nene Hatun Caddesi, Cemal Nadir Sokağı, Fevzi Çakmak halk müziği, tekke edebiyatı.
Sokağı, İnkılap Sokağı, Reşat Nuri Sokağı, 17. Özel adlardan türetilen bütün kelimeler büyük harfle
UYARI: Yer bildiren özel isimlerde de kısaltmalı söyleyiş söz başlar: Türklük, Türkleşmek, Türkçü, Türkçülük, Türkçe, Türkolog,
konusu olduğu zaman, kelime başında büyük harf kullanılır: Türkoloji, Avrupalı, Avrupalılaşmak, Asyalılık, Darvinci, Konyalı,
Hisar’dan, Boğaz’dan, Bulvar’dan. Bursalı.

2
UYARI : Sadece söyleyişte tonlulaşma biçiminde ses değişmesine
UYARI: Özel ad kendi anlamı dışında yeni bir anlam uğrayanlar ayrı yazılır: azat etmek, hamt etmek, izaç etmek, iktisap et-
kazanmışsa büyük harfle başlamaz: acem (Türk müziğinde bir perde), mek. Bu örneklerde tonluluk söyleyişte belirtilir.
hicaz (Türk müziğinde bir makam), nihavent (Türk müziğinde bir 3. Kelimelerden her ikisi veya ikincisi, birleşme sırasında
makam), acemi (tecrübesiz), amper (elektrik akımında şiddet birimi), jul benzetme yoluyla anlam değişmesine uğradığında bu tür birleşik
(fizikte iş birimi), allahlık (saf, zararsız kimse), donkişotluk (gereği kelimeler bitişik yazılır.
yokken kahramanlık göstermeye kalkışmak). a. Bitki adları: aslanağzı, civanperçemi, keçiboynuzu, kuşburnu,
UYARI: Para birimleri büyük harfle başlamaz: avro, dinar, turnagagası, açıkağız, akkuyruk (çay), alabaş, altınbaş (kavun),
dolar, lira, yeni kuruş, liret. altıparmak (palamut), beşbıyık (muşmula), acemborusu, çobançantası,
UYARI: Özel adlar yerine kullanılan "o" zamiri cümle içinde gelinfeneri, karnıkara (börülce), kuşyemi, şeytanarabası, venüsçarığı,
büyük harfle yazılmaz. yılanyastığı, akşamsefası, camgüzeli, çadıruşağı, gecesefası, ayşekadın
(fasulye), hafızali (üzüm), havvaanaeli, meryemanaeldiveni.
UYARI: Müzikte kullanılan makam ve tür adları büyük harfle
başlamaz: acemaşiran, acembuselik, bayati, hicazkâr, türkü, varsağı, b. Hayvan adları: danaburnu (böcek), akbaş (kuş), alabacak (at),
bayatı. bağrıkara (kuş), beşparmak (deniz hayvanı), beşpençe (deniz hayvanı),
çakırkanat (ördek), elmabaş (tepeli dalgıç), kababurun (balık),
18. Yer, millet ve kişi adlarıyla kurulan birleşik kelimelerde kamçıkuyruk (koyun), kamışkulak (at), karabaş, karagöz (balık), kara-
özel adlar büyük harfle başlar: Antep fıstığı, Brüksel lahanası, Frenk fatma (böcek), kızılkanat (balık), sarıkuyruk (balık), yeşilbaş (ördek),
gömleği, Hindistan cevizi, İngiliz anahtarı, Japon gülü, Maraş sazkayası (balık), sırtıkara (balık), şeytaniğnesi, yalıçapkını (kuş),
dondurması, Van kedisi. bozbakkal (kuş), bozyürük (yılan), karadul (örümcek), sarısabır (bitki).
Ç. Belirli bir tarih bildiren ay ve gün adları büyük harfle c. Hastalık adları: itdirseği (arpacık), delibaş, karabacak, karata-
başlar: 29 Mayıs 1453 Salı günü, 29 Ekim 1923, 28 Aralık 1982'de ban.
göreve başladı. Lale festivali 25 Haziranda başlayacak.
ç. Alet ve eşya adları: balıkgözü (halka), deveboynu (boru),
1919 senesi Mayısının 19'uncu günü Samsun'a çıktım. domuzayağı (çubuk), domuztırnağı (kanca), horozayağı (burgu),
(Atatürk) kargaburnu (alet), keçitırnağı (oyma kalemi), kedigözü (lamba),
Belirli bir tarihi belirtmeyen ay ve gün adları küçük harfle leylekgagası (alet), sıçankuyruğu (törpü), baltabaş (gemi) gagaburun
başlar: Okullar genellikle eylülün ikinci haftasında öğretime başlar. (gemi), kancabaş (kayık), adayavrusu (tekne).
Yürütme Kurulu toplantılarını perşembe günleri yaparız. d. Biçim adları: ayıbacağı (yelken biçimi), balıksırtı (desen),
D. Levhalar ve açıklama yazıları büyük harfle başlar: Giriş, civankaşı (nakış), eşeksırtı (çatı biçimi), kazkanadı (oyun),
Çıkış, Müdür, Vezne, Başkan, Doktor, Otobüs Durağı, Dolmuş Durağı, kırlangıçkuyruğu (işaret), koçboynuzu (işaret), köpekkuyruğu (spor),
Şehirler Arası Telefon, III. Kat, IV. Sınıf, I. Blok. sıçandişi (dikiş), balgümeci (dikiş), beşikörtüsü (çatı biçimi),
E. Bilim dallarında kullanılan terimlerin büyük harfle yazılışı, turnageçidi (fırtına).
ilgili dallardaki uygulamaya bağlıdır: Canis canis, Carduelis carduelis, e. Yiyecek adları: dilberdudağı (tatlı), hanımgöbeği (tatlı),
Ardea alba, Populus alba, Prunus domestica, Pinus silvestris. hanımparmağı (tatlı), kadınbudu (köfte), kadıngöbeği (tatlı), kargabeyni
F. Kitap, bildiri, makale vb.nde ana başlıkta bulunan kelimelerin (yemek), kedidili (bisküvi), tavukgöğsü (tatlı), vezirparmağı (tatlı),
tamamı, alt başlıkta bulunan kelimelerin ise yalnızca ilk harfleri büyük bülbülyuvası (tatlı), kuşlokumu (kurabiye), alinazik (kebap).
olarak yazılır. f. Oyun adları: beştaş, dokuztaş, üçtaş.
G. Kitap, dergi vb.nde bulunan resim, çizelge, tablo vb.nin altında g. Gök cisimlerinin adları: Altıkardeş (yıldız kümesi), Arıkovanı
yer alan açıklayıcı yazılar büyük harfle başlar. (yıldız kümesi), Büyükayı (yıldız kümesi), Demirkazık (yıldız),
Küçükayı (yıldız kümesi), Kervankıran (yıldız), Samanyolu (yıldız
BİRLEŞİK KELİMELERİN YAZILIŞI kümesi), Yedikardeş (yıldız kümesi).
Birleşik kelimeler belirli kurallar çerçevesinde bitişik veya ayrı ğ. Renk adları: baklaçiçeği, balköpüğü, camgöbeği, devetüyü,
olarak yazılır. fildişi, gülkurusu, kavuniçi, narçiçeği, ördekbaşı, ördekgagası,
tavşanağzı, tavşankanı, turnagözü, vapurdumanı, vişneçürüğü,
A. Bitişik Yazılan Birleşik Kelimeler yavruağzı.
Birleşik kelimeler aşağıdaki durumlarda bitişik yazılırlar: 4. -a, -e, -ı, -i, -u, -ü zarf-fiil ekleriyle bilmek, vermek, kalmak,
1. Ses düşmesine uğrayan birleşik kelimeler bitişik yazılır: durmak, gelmek, görmek ve yazmak fiilleriyle yapılan tasvirî fiiller
kaynana (< kayın ana), kaynata (< kayın ata), nasıl (< ne asıl), niçin (< bitişik yazılır: alabildiğine, düşünebilmek, yapabilmek; uyuyakalmak;
ne için), pazartesi (< pazar ertesi), sütlaç (< sütlü aş), birbiri (< biri gidedurmak, yazadurmak; çıkagelmek, olagelmek, süregelmek;
biri). düşeyazmak, öleyazmak; alıvermek, gelivermek, gülüvermek,
2. Et- ve ol- yardımcı fiilleriyle birleşirken ses düşmesine veya uçuvermek; düşmeyegör, ölmeyegör.
ses türemesine uğrayan birleşik kelimeler bitişik yazılır: emretmek 5. Bir veya iki ögesi emir kipiyle kurulan kalıplaşmış birleşik
(<emir etmek), kaybolmak (<kayıp olmak); haletmek (<hal’ kelimeler bitişik yazılır: alaşağı, albeni, ateşkes, çalçene, çalyaka,
etmek=tahttan indirmek), menolunmak (<men’ olunmak); affetmek (<af dönbaba, gelberi, incitmebeni, rastgele, sallabaş, sallasırt, sıkboğaz,
etmek), reddetmek (<ret etmek). unutmabeni; çekyat, geçgeç, kaçgöç, kapkaç, örtbas, seçal, veryansın,
yapboz, yazboz tahtası.

3
başkahraman, başkarakter, başkent, başkomutan, başköşe, başmüfettiş,
başöğretmen, başparmak, başpehlivan, başrol, başsavcı, başşehir,
başyazar.
6. -an/-en, -r/-ar/-er/-ır/-ir, -maz/-mez ve -mış/-miş sıfat-fiil
eklerinin kalıplaşmasıyla oluşan birleşik kelimeler bitişik yazılır: b. Bir topluluğun yöneticisi anlamındaki başı sözüyle
oluşturulan belirtisiz isim tamlamaları: aşçıbaşı, binbaşı, çarkçıbaşı,
ağaçkakan, alaybozan, cankurtaran, çöpçatan, dalgakıran, çeribaşı, elebaşı, mehterbaşı, onbaşı, ustabaşı, yüzbaşı.
demirkapan, etyaran, filizkıran, gökdelen, oyunbozan, saçkıran,
yelkovan, yolgeçen;akımtoplar, altıpatlar, barışsever, basınçölçer, c. Oğlu, kızı sözleri: çapanoğlu, eloğlu, hinoğluhin, elkızı.
betonkarar, bilgisayar, çoksatar, dilsever, füzeatar, özezer, pürüzalır, ç. Ağa, bey, efendi, hanım, nine vb. sözlerle kurulan birleşik
uçaksavar, yurtsever;baştanımaz, değerbilmez, etyemez, hacıyatmaz, kelimeler: ağababa, ağabey, beyefendi, efendibaba, hanımanne,
kadirbilmez, karıncaez-mez, kuşkonmaz, külyutmaz, tanrıtanımaz, hanımefendi, hacıağa, hıyarağalık, kadınnine, paşababa.
varyemez;çokbilmiş, güngörmüş. d. Biraz, birkaç, birkaçı, birtakım, birçok, birçoğu, hiçbir,
7. İkinci kelimesi -dı (-di / -du / -dü, -tı / -ti / -tu / -tü) hiçbiri, herhangi belirsizlik sıfat ve zamirleri de gelenekleşmiş
kalıplaşmış belirli geçmiş zaman ekleriyle kurulan birleşik olarak bitişik yazılır.
kelimeler bitişik yazılır: albastı, ciğerdeldi, çıtkırıldım, dalbastı,
fırdöndü, gecekondu, gündöndü, hünkârbeğendi, imambayıldı, karyağdı, 15. Ev kelimesiyle kurulan birleşik kelimeler bitişik yazılır:
külbastı, mirasyedi, papazkaçtı, serdengeçti, şıpsevdi, zıpçıktı. aşevi, bakımevi, basımevi, doğumevi, gözlemevi, huzurevi, konukevi,
orduevi, öğretmenevi, polisevi, yayınevi.
8. Her iki kelimesi de -dı (-di / -du / -dü, -tı / -ti / -tu / -tü) belirli
geçmiş zaman veya -r /-ar /-er geniş zaman eklerini almış ve 16. Hane, name, zade kelimeleriyle oluşturulan birleşik kelime-
kalıplaşmış bulunan birleşik kelimeler bitişik yazılır: dedikodu, ler bitişik yazılır: çayhane, dershane, kahvehane, yazıhane;
kaptıkaçtı, oldubitti, uçtuuçtu (oyun); biçerbağlar, biçerdöver, beyanname, kanunname, seyahatname, siyasetname; amcazade,
göçerkonar, kazaratar, konargöçer, okuryazar, uyurgezer, yanardöner, dayızade, teyzezade.
yüzergezer. UYARI: Eczahane, hastahane, pastahane, postahane sözleri
Aynı yapıda olan çakaralmaz kelimesi de bitişik yazılır. kullanımdaki yaygınlık dolayısıyla eczane, hastane, pastane, postane
biçiminde yazılmaktadır.
9. Somut olarak yer bildirmeyen alt, üst ve üzeri sözlerinin
sona getirilmesiyle kurulan birleşik kelimeler bitişik yazılır: 17. Farsça kurala göre oluşturulan isim ve sıfat tamlamaları ile ka-
ayakaltı, bilinçaltı, gözaltı (gözetim), şuuraltı; akşamüstü, akşamüzeri, lıplaşmış biçimler bitişik yazılır: cürmümeşhut, darıdünya, ehlibeyit,
ayaküstü, ayaküzeri, bayramüstü, gerçeküstü, ikindiüstü, olağanüstü, ehvenişer, erkânıharp, fecrisadık, gayrimenkul, gayrimeşru,
öğleüstü, öğleüzeri, suçüstü, yüzüstü. hüsnükuruntu, hüsnüniyet, suikast, hamdüsena, hercümerç.

10. İki veya daha çok kelimenin birleşmesinden oluşmuş kişi 18. Arapça kurala göre oluşturulan tamlamalar ve kalıplaşmış
adları, soyadları ve lakaplar bitişik yazılır: Alper, Aydoğdu, Birol, biçimler bitişik yazılır: aliyyülâlâ, ceffelkalem, darülaceze, darülfünun,
Gülnihal, Gülseren, Gündoğdu, Şenol, Varol; Abasıyanık, Adıvar, daüssıla, fevkalade, fevkalbeşer, hıfzıssıhha, hüvelbaki, şeyhülislam,
Atatürk, Gökalp, Güntekin, İnönü, Karaosmanoğlu, Tanpınar, Yurdakul; tahtelbahir, tahteşşuur; âlemşümul, cihanşümul, aleykümselam,
Boynueğri Mehmet Paşa, Tepedelenli Ali Paşa, Yirmisekiz Çelebi Allahualem, bismillah, fenafillah, fisebilillah, hafazanallah, inşallah,
Mehmet, Yedisekiz Hasan Paşa. maşallah, velhasıl, velhasılıkelam.

11. İki veya daha çok kelimeden oluşmuş Türkçe yer adları 19. Müzik makam adları bitişik yazılır: acembuselik,
bitişik yazılır: Çanakkale, Gümüşhane; Acıpayam, Pınarbaşı, hisarbuselik, muhayyerkürdi.
Şebinkarahisar; Beşiktaş, Kabataş. Bir sıfatla oluşturulan usul adlarında sıfat ayrı yazılır: ağır aksak,
Şehir, kent, köy, mahalle, dağ, tepe, deniz, göl, ırmak, su vb. yürük aksak, yürük semai.
kelimelerle kurulmuş sıfat tamlaması ve belirtisiz isim tamlaması 20. Kanunda bitişik geçen veya bitişik olarak tescil ettirilmiş
kalıbındaki yer adları bitişik yazılır: Akşehir, Eskişehir, Suşehri, olan kuruluş adları bitişik yazılır: İçişleri, Dışişleri, Genelkurmay,
Yenişehir; Atakent, Batıkent, Konutkent, Korukent, Çengelköy, Sarıyer, Yükseköğretim.
Yenimahalle; Karabağ, Karadağ, Uludağ; Kocatepe, Tınaztepe;
Akdeniz, Karadeniz, Kızıldeniz; Acıgöl; Kızılırmak, Yeşilırmak; İncesu, B. Ayrı Yazılan Birleşik Kelimeler
Karasu, Sarısu, Akçay. 1. Etmek, edilmek, eylemek, kılmak, kılınmak, olmak, olunmak
12. Kişi adları ve unvanlarından oluşmuş mahalle, meydan, yardımcı fiilleriyle kurulan birleşik fiiller herhangi bir ses düşme-
köy vb. yer ve kuruluş adlarında unvan kelimesi sonda ise, sine veya türemesine uğramazsa ayrı yazılır: alt etmek, arz etmek,
gelenekleşmiş olarak bitişik yazılır: Abidinpaşa, Bayrampaşa, azat etmek, boş olmak, dans etmek, el etmek, göç etmek, ilan etmek,
Davutpaşa, Ertuğrulgazi, Kemalpaşa (ilçesi); Necatibey (Caddesi), kabul etmek, kul etmek, kul olmak, not etmek, oyun etmek, sağ olmak,
Mustafabey (Caddesi). söz etmek, terk etmek, var olmak, yok etmek, yok olmak.

13. Ara yönleri belirten kelimeler bitişik yazılır: güneybatı,


güneydoğu, kuzeybatı, kuzeydoğu.
14. Bunlardan başka dilimizde her iki ögesi de asıl anlamını koru-
duğu hâlde yaygın bir biçimde gelenekleşmiş olarak bitişik yazılan keli-
meler de vardır:
a. Baş sözüyle oluşturulan sıfat tamlamaları: başağırlık,
başbakan, başçavuş, başeser, başfiyat, başhekim, başhemşire,
4
2. Birleşme sırasında kelimelerinden hiçbiri veya ikinci kalem, dönme dolap, kesme kaya, toplu iğne, vurmalı çalgılar, vurmalı
kelimesi anlam değişikliğine uğramayan birleşik kelimeler ayrı sazlar, yapma çiçek.
yazılır. afyon ruhu, katran ruhu, lokman ruhu, nane ruhu, tuz ruhu.
a. Hayvan türlerinden birinin adıyla kurulanlar: ç. Yol ve ulaşımla ilgili birleşik kelimeler: Arnavut kaldırımı;
ada balığı, ateş balığı, dil balığı, fulya balığı, kedi balığı, kılıç çevre yolu, deniz yolu, hava yolu, kara yolu, keçi yolu; köprü yol.
balığı, köpek balığı, ton balığı, yılan balığı; acı balık, bıyıklı balık, d. Durum, olgu ve olay bildiren sözlerden biriyle kurulan
dikenli balık. birleşik kelimeler: açık oturum, açık öğretim, ana dili, ay tutulması,
ardıç kuşu, arı kuşu, çalı kuşu, deve kuşu, muhabbet kuşu, saka baş ağrısı, baş belası, baş dönmesi, çıkış yolu, çözüm yolu, dil birliği,
kuşu, tarla kuşu, yağmur kuşu; alıcı kuş, boğmaklı kuş, makaralı kuş. din birliği, güç birliği, iş birliği, iş bölümü, madde başı, ses uyumu, yer
ağustos böceği, ateş böceği, cırcır böceği, hamam böceği, ipek çekimi.
böceği, uçuç böceği, uğur böceği; ağılı böcek, çalgıcı böcek, sümüklü e. Bilim ve bilgi sözleriyle kurulan birleşik kelimeler: anlam
böcek. bilimi, dil bilimi, edebiyat bilimi, gök bilimi, halk bilimi, ruh bilimi,
at sineği, et sineği, meyve sineği, sığır sineği, su sineği, uyuz toplum bilimi, toprak bilimi, yer bilimi; dil bilgisi, halk bilgisi, ses bil-
sineği. gisi, şekil bilgisi.

deniz yılanı, ok yılanı, su yılanı; Ankara keçisi, dağ keçisi, yaban f. Yuvar ve küre sözleriyle kurulan birleşik kelimeler: göz
keçisi; fındık faresi, tarla faresi; dağ sıçanı, tarla sıçanı; Beç tavuğu, yuvarı, hava yuvarı, ısı yuvarı, ışık yuvarı, renk yuvarı, yer yuvarı; hava
dağ tavuğu; Amerika tavşanı, yaban tavşanı; kaya örümceği, şeytan küre, ışık küre, su küre, taş küre, yarı küre, yarım küre.
örümceği; bal arısı, yaban arısı; Pekin ördeği, yaban ördeği; Ankara g. Yiyecek, içecek adlarından biriyle kurulan birleşik
kedisi, Van kedisi; Afrika domuzu, yaban domuzu. kelimeler: bohça böreği, su böreği, talaş böreği; badem yağı, çiçek
b. Bitki türlerinden birinin adıyla kurulanlar: yağı, kuyruk yağı; arpa suyu, maden suyu, meyve suyu; kaşar peyniri,
tulum peyniri, beyaz peynir; Adana kebabı, tas kebabı, Urfa kebabı;
ayrık otu, beşparmak otu, çörek otu, eğrelti otu, güzelavrat otu, İnegöl köftesi, İzmir köftesi; ezogelin çorbası, mercimek çorbası, yoğurt
kelebek otu, ökse otu, pisipisi otu, taşkıran otu, yüksük otu; acı ot, sütlü çorbası; irmik helvası, kâğıt helvası, koz helva; acı badem kurabiyesi;
ot. Kemalpaşa tatlısı, peynir tatlısı, yoğurt tatlısı; badem şekeri, balık
ateş çiçeği, çuha çiçeği, güzelhatun çiçeği, ipek çiçeği, küpe çiçeği, yumurtası.
lavanta çiçeği, mum çiçeği, yayla çiçeği, yıldız çiçeği; ölmez çiçek. burgu makarna, çubuk makarna, yüksük makarna; kakaolu kek,
avize ağacı, ban ağacı, dantel ağacı, kâğıt ağacı, mantar ağacı, üzümlü kek; çiğ köfte, içli köfte; dolma biber, kesme şeker, süzme
mercan ağacı, öd ağacı, pelesenk ağacı, süt ağacı, tespih ağacı; kör yoğurt, yarma şeftali; kuru yemiş.
ağaç. ğ. Gök cisimleri: Çoban Yıldızı, Kervan Yıldızı, Kutup Yıldızı,
altın kökü, boya kökü, eğir kökü, helvacı kökü, meyan kökü; ek kök, kuyruklu yıldız; gök taşı, hava taşı, meteor taşı.
saçak kök, yumru kök. h. Organ veya organ yerine geçen sözlerden biriyle kurulan
dağ elması, yer elması; çalı dikeni, deve dikeni; köpek üzümü, kuş birleşik kelimeler: patlak göz, süzgün göz; aşık kemiği, bel kemiği,
üzümü; çakal armudu, dağ armudu; at kestanesi, kuzu kestanesi; can elmacık kemiği; serçe parmak, şehadet parmağı, yüzük parmağı; azı
eriği, gövem eriği; kuzu mantarı, yer mantarı; su kamışı, şeker kamışı; dişi, köpek dişi, süt dişi; kuyruk sokumu, safra kesesi; çatma kaş, takma
dağ nanesi, taş nanesi; ayı gülü, Japon gülü; Antep fıstığı, çam fıstığı; diş, takma kirpik, takma kol; ekşi surat, kepçe surat; gaga burun
sırık fasulyesi, soya fasulyesi; Amerika bademi, taş bademi; Afrika (kimse), karga burun, kepçe kulak, çakır pençe, demir yumruk, kuru
menekşesi, deniz menekşesi; Japon sarmaşığı, kuzu sarmaşığı; Hint kemik.
inciri, kavak inciri; armut kurusu, kayısı kurusu; su sarımsağı, şeker ı. Benzetme yoluyla insanın bir niteliğini anlatmak üzere bitki,
pancarı. hayvan ve nesne adlarıyla kurulan birleşik kelimeler: çetin ceviz,
kuru fasulye, kuru incir, kuru soğan, kuru üzüm. çöpsüz üzüm; eski kurt, sarı çıyan, sağmal inek; ağır top, eksik etek, eski
UYARI : Çiçek dışında anlamlar taşıyan baklaçiçeği (renk), toprak, eski tüfek, kara maşa, sapsız balta.
narçiçeği (renk), suçiçeği (hastalık); ot dışında anlamlar taşıyan i. Zamanla ilgili birleşik kelimeler: bağ bozumu, gece yarısı, gün
ağızotu (barut), sıçanotu (arsenik); ses düşmesine uğramış olan ortası, hafta başı, hafta sonu.
çöreotu ve yaygın bir biçimde gelenekleşmiş olan semizotu, dereotu 3. -r / -ar / -er, -maz / -mez ve -an / -en sıfat-fiil ekleriyle
bitişik yazılır. kurulan sıfat tamlaması yapısındaki birleşik kelimeler ayrı yazılır:
c. Nesne, eşya ve alet adlarından biriyle kurulan birleşik bakar kör, çalar saat, çıkar yol, döner sermaye, güler yüz, koşar adım,
kelimeler: yazar kasa, yeter sayı; çıkmaz sokak, geçmez akçe, görünmez kaza,
alçı taşı, bileği taşı, çakmak taşı, damla taşı, Hacıbektaş taşı, kireç ölmez çiçek, tükenmez kalem; akan yıldız, doyuran buhar, uçan daire.
taşı, lüle taşı, Oltu taşı, sünger taşı, yılan taşı; buzul taş, damla taş, 4. Renk sözü veya renklerden birinin adıyla kurulmuş isim
dikili taş, kayağan taş, yaprak taş. tamlaması yapısındaki renk adları ayrı yazılır: bal rengi, duman
arap sabunu, el sabunu; kahve değirmeni, yel değirmeni; kahve rengi, gümüş rengi, portakal rengi, saman rengi; ateş kırmızısı, boncuk
dolabı, su dolabı; oturma odası; duvar saati, kol saati; duvar takvimi, mavisi, çivit mavisi, gece mavisi, limon sarısı, safra yeşili, süt kırı.
masa takvimi; yemek masası; itfaiye aracı, kurtarma aracı; masa ör- 5. Rengin tonunu belirtmek üzere renkten önce kullanılan
tüsü, yatak örtüsü; el kitabı, Frenk gömleği, İngiliz anahtarı, İngiliz si- sıfatlar ayrı yazılır: açık mavi, açık yeşil, kara sarı, kirli sarı, koyu
cimi; alt geçit, tüp geçit, üst geçit, çekme demir, çekme kat, dolma mavi, koyu yeşil.

5
6. Yer adlarında kullanılan batı, doğu, güney, kuzey, güneybatı, Birden çok heceli ve a, e ünlüleri ile biten fiiller, ünlüyle başlayan
güneydoğu, kuzeybatı, kuzeydoğu, aşağı, orta, yukarı, iç, yakın, uzak ek aldıklarında bu fiillerdeki a, e ünlülerinde söyleyişte yaygın bir
kelimeleri ayrı yazılır: Doğu Anadolu, Batı Trakya, Orta Anadolu, daralma (ı ve i'ye dönme) eğilimi görülür. Ancak, söyleyişteki ı, i
Kuzey Amerika, Güney Amerika, Orta Asya, Orta Doğu, Yakın Doğu, ünlüleri yazıya geçirilmez: başlayan, yaşayacak, atlayarak, saklayalı,
Uzak Doğu, Güneybatı Anadolu, İç Asya, İç Anadolu, Aşağı Ayrancı, atmayalım, gelmeyen, izlemeyecek, gitmeyerek, gizleyeli, besleyelim.
Yukarı Ayrancı. Buna karşılık tek heceli olan demek ve yemek fiillerinde,
7. Kişi adlarından oluşmuş mahalle, bulvar, cadde, sokak, ilçe, söyleyişteki i ünlüsü yazıya da geçirilir: diyen, diyerek, diyecek, diyelim,
köy vb. yer ve kuruluş adlarında sondaki unvanlar hariç, şahıs diye; yiyen, yiyerek, yiyecek, yiyelim, yiye, yiyince, yiyip. Ancak deyince,
adları ayrı yazılır: Yunus Emre Mahallesi; Gazi Mustafa Kemal deyip sözlerindeki e yazılışta korunur.
Bulvarı; Ziya Gökalp Bulvarı; Nene Hatun Caddesi; Fevzi Çakmak ÜNSÜZ YUMUŞAMASI (ÜNSÜZ DEĞİŞİMİ)
Sokağı, Cemal Nadir Sokağı; Koca Mustafapaşa; Kâzım Karabekir
Eğitim Fakültesi, Sultan Ahmet Camii, Sütçü İmam Üniversitesi. sebep / sebebi, kitap / kitabı, bent / bendi, cilt / cildi, etüt / etüdü,
metot / metodu, ahenk / ahengi, hevenk / hevengi, renk / rengi.
8. Dış, iç, öte, sıra sözleriyle oluşturulan birleşik kelime ve
terimler ayrı yazılır: ahlak dışı, çağ dışı, din dışı, kanun dışı, olağan UYARI : Bazı alıntı kelimelerde tonlulaşma (yumuşama) olmaz:
dışı, yasa dışı; ceviz içi, hafta içi, yurt içi; fizik ötesi, kızıl ötesi, mor ahlak / ahlakın, cumhuriyet / cumhuriyete, evrak / evrakı, hukuk /
ötesi, sınır ötesi; aklı sıra, ardı sıra, peşi sıra, yanı sıra. hukuku, ittifak / ittifaka, sepet / sepeti, tank / tankı, bank / bankı.

9. Somut olarak yer belirten alt ve üst sözleriyle oluşturulan Birden fazla heceli kelimelerin sonunda bulunan p, ç, t, k ünsüzleri
birleşik kelime ve terimler ayrı yazılır: deri altı, su altı, toprak altı, ünlüyle başlayan bir ek aldığında tonlulaşarak b, c, d, ğ'ye dönüşür:
yer altı (yüzey); arka üstü, baş üstü, böbrek üstü bezi, tepe üstü kelep / kelebi; ağaç / ağacı, kazanç / kazancı; geçit / geçidi, kanat /
(trafikte). kanadı; başak / başağı, bıçak / bıçağı, çocuk / çocuğu, dudak / dudağı,
durak / durağı, uzak / uzağı.
10. Alt, üst, ana, ön, art, arka, yan, karşı, iç, dış, orta, büyük,
küçük, sağ, sol, peşin, bir, iki, tek, çok, çift sözlerinin başa Tek heceli kelimelerin sonunda bulunan p, ç, t, k ünsüzleri ise iki
getirilmesiyle oluşturulan birleşik kelime ve terimler ayrı yazılır: alt ünlü arasında çoğunlukla korunur: ak / akı; at / atı; ek / eki; et / eti;
yazı; üst kat, üst küme; ana bilim dalı, ana dili; ön söz, ön yargı; art göç / göçü; ip / ipi; kaç / kaçıncı; kök / kökü; ok / oku; ot / otu; saç /
damak, art niyet; arka teker; yan cümle, yan etki; karşı görüş, karşı oy; saçı; sap / sapı; suç / suçu; süt / sütü; üç / üçü, (yapıt, anıt, içit gibi
iç savaş, iç tüzük; dış borç, dış hat; orta kulak, orta oyunu; büyük anne, kelimelerin yazımı da eklensin). Ancak, tek heceli olduğu hâlde
büyük baba; küçük harf, küçük parmak; sağ açık, sağ bek; sol açık, sol sonundaki ünsüzü tonlulaşan kelimeler de vardır: but / budu, dip / dibi,
bek; peşin fikir, peşin hüküm; bir gözeli, bir hücreli; iki anlamlı, iki gök / göğü, kap / kabı, kurt / kurdu, uç / ucu, yurt / yurdu.
eşeyli; tek eşli, tek hücreli; çok düzlemli, çok hücreli; çift ayaklılar, çift
Ünsüz Uyumu (Ünsüz Benzeşmasi=Ünsüz Sertleşmesi)
kanatlılar.
Dilimizde tonsuz (sert) ünsüzle biten kelimelere gelen ekler tonsuz
Deyimlerin Yazılışı (sert) ünsüzle başlar: aç-tı, aş-çı, bak-tım, bas-kı, çiçek-ten, düş-kün,
Deyimler ayrı yazılır: akıntıya kürek çekmek, çam devirmek, geç-tim, ipek-çi, seç-kin, seç-ti, süt-çü.
çanak tutmak, gönlünden geçirmek, göz atmak, kulak asmak, kulak
Ünsüz Türemesi (y, v)
vermek, çantada keklik, devede kulak, yağlı kuyruk, yüz görümlüğü.
İki ünlünün yan yana bulunduğu bazı alıntı kelimelerde ünlüler
İkilemelerin Yazılışı arasında y, v sesleri türemiştir: fiyat (< fiat), zayıf (< zaif);
İkilemeler ayrı yazılır: adım adım, ağır ağır, akın akın, allak konservatuvar, laboratuvar, pisuvar, repertuvar, tretuvar, tuval, tuvalet.
bullak, aval aval (bakmak), cır cır (ötmek), çeşit çeşit, derin derin, gide
Ünsüz Düşmesi
gide, güzel güzel, karış karış, kös kös (dinlemek), kucak kucak, şıp şıp
(damlamak), şıpır şıpır, tak tak (vurmak), takım takım, tıkır tıkır, yavaş Arapçadan dilimize girmiş olan ve sonunda ikiz ünsüz bulunan
yavaş. kelimelerin yalın durumunda ünsüzlerden biri düşer (ünsüz tekleşir):
hak (< hakk), his (< hiss), ret (< redd), zan (< zann), Bu tür kelimelere
bata çıka, çoluk çocuk, düşe kalka, eciş bücüş, eğri büğrü, enine
ünlüyle başlayan bir ek geldiğinde düşen ünsüz ortaya çıkar: hak, hakka;
boyuna, eski püskü, ev bark, konu komşu, pılı pırtı, salkım saçak, sere
his, hissimiz; ret, reddi; zan, zannımca;
serpe, soy sop, süklüm püklüm, yana yakıla, yarım yamalak.
m ile yapılmış ikilemeler de ayrı yazılır: at mat, çocuk mocuk, n > m Değişmesi
dolap molap, kapı mapı, kitap mitap. Türkçede kullanılan bazı kelimelerdeki b ünsüzünden önce gelen n
İsim durum ekleri ve iyelik ekiyle yapılan ikilemeler de ayrı ünsüzü m'ye dönüşür: saklambaç (< saklanbaç), dolambaç (<
yazılır: baş başa, diz dize, el ele, göz göze, iç içe, omuz omuza, yan dolanbaç), ambar (< anbar), amber (< anber), cambaz (< canbaz),
yana; baştan başa, daldan dala, elden ele, günden güne, içten içe, çember (< çenber), kümbet (< gunbed), memba (< menba), mümbit (<
yıldan yıla; başa baş, bire bir (ölçü), dişe diş, göze göz, teke tek; ardı munbit), tambur (< tanbur).
ardına, boşu boşuna, günü gününe, peşi peşine, ucu ucuna.

Ünlü Daralması (a - ı, e – i)
Türkçede a, e ünlüsü ile biten fiillerin şimdiki zaman çekiminde,
söyleyiş ve yazılışta da a ünlüleri ı, u; e ünlüleri i, ü olur: başlıyor, kanı-
yor, oynuyor, doymuyor; izliyor, diyor, gelmiyor, gözlüyor.

6
BAZI KELİME VE EKLERİN YAZILIŞI gelmeyeceksin, gelemeyeceksin; alacağım, almayacağım,
alamayacağım, almayacaksın, alamayacaksın; başlayacağım.
Bağlaç Olan da, de’nin Yazılışı
Teklik ve çokluk 1. kişi emir eklerinin ünlüsü ile ekten önceki
Bağlaç olan da, de ayrı yazılır. Kendisinden önceki kelimenin son ünlü, söyleyişe bakılmaksızın a, e ile yazılır: başlayayım, gelmeyeyim;
ünlüsüne bağlı olarak ünlü uyumlarına uyar: Kızı da geldi gelini de. başlayalım, gelmeyelim.
Durumu oğluna da bildirdi. Sen de mi kardeşim? Güç de olsa. Konuşur
İstek ekinden önce gelen ünlü, söyleyişe bakılmaksızın a, e ile
da konuşur.
yazılır: başlayasın, başlaya, başlayasınız, başlayalar; gelmeyesin,
UYARI : Ayrı yazılan da, de hiçbir zaman ta, te biçiminde gelmeye, gelmeyesiniz, gelmeyeler.
yazılmaz.
UYARI : Ya sözüyle birlikte kullanılan da mutlaka ayrı yazılır: ya Mastar Eklerinin Yazılışı
da. -mak, -mek ile biten mastarlardan sonra -a, -e, -ı, -i eklerinden biri
UYARI : Da, de bağlacını kendisinden önceki kelimeden kesme geldiğinde araya y ünsüzü girer: kazanmak-a > kazanma-y-a, aldanmak-
ile ayırmak yanlıştır: Ayşe de geldi (Ayşe'de geldi değil). ı > aldanma-y-ı, sevmek-e > sevme-y-e, görmek-i > görme-y-i.

UYARI : Da, de bağlacının bulunma durumu eki olan -da, -de, - İken’in Yazılışı
ta, -te ile hiçbir ilgisi yoktur. Bulunma durumu eki getirildiği kelimeye
İken ayrı olarak yazılabildiği gibi kelimelere eklenerek de
bitişik yazılır: devede (deve-de)
yazılabilir. Bu durumda başındaki i ünlüsü düşer. Getirildiği kelimenin
Yurtta sulh, cihanda sulh. (Mustafa Kemal Atatürk) ünlüleri kalın da olsa, bu ekin ünlüsü ince kalır: okur-ken (< okur iken),
yazar-ken (< yazar iken), çalışır-ken (< çalışır iken), uyur-ken (< uyur
Bağlaç Olan ki’nin Yazılışı iken), başlar-ken (< başlar iken), durmuş-ken (< durmuş iken), olgun-
Bağlaç olan ki ayrı yazılır: demek ki, kaldı ki, bilmem ki. ken (< olgun iken), durgun-ken (< durgun iken).
Türk dili, dillerin en zenginlerindendir; yeter ki bu dil, şuurla İken, ünlüyle biten kelimelere ek olarak getirildiğinde başındaki i
işlensin. ünlüsü düşer ve araya y ünsüzü girer: okulday-ken (< okulda iken),
(Mustafa Kemal Atatürk) yolday-ken (< yolda iken).

Olmaz ki! İle’nin Ek Olarak Yazılışı


Ki bağlacı, birkaç örnekte kalıplaşmış olduğu için bitişik İle ayrı olarak yazılabildiği gibi kelimelere eklenerek de
yazılır: belki, çünkü, hâlbuki, mademki, meğerki, oysaki, sanki. yazılabilir. Kelimelere eklenerek yazıldığında ünlü uyumlarına uyar.
Şifre: (SOM BaHÇeM) İle, ünsüzle biten kelimelere ek olarak getirildiğinde i ünlüsü düşer
Şüphe ve pekiştirme göreviyle kullanılan ki sözü de ayrı yazılır: ve bitişik yazılır: bulut-la (bulut ile), çiçek-le (çiçek ile), kuş-la (kuş ile).
Babam geldi mi ki? Başbakan konuşacak mı ki? İle, ünlüyle biten kelimelere ek olarak getirildiğinde başındaki i
ünlüsü düşer ve araya y ünsüzü girer. Ek, ünlü uyumlarına uyar:
Bağlaç Olan ne ... ne ...’nin Yazılışı arkadaşı-y-la (arkadaşı ile), anası-y-la, (anası ile), çevre-y-le (çevre
Bu bağlacın kullanıldığı cümlelerde yüklem olumlu olmalıdır: Ne ile), sürü-y-le (sürü ile), yapı-y-la (yapı ile).
Fransa’da ne de Almanya’da aradığını bulabilmişti.
Ek Fiilin Yazılışı
Onlar ne arsız ne yılışkan ve yırtık gülmelidirler; ne de
somurtmalıdırlar. (Refik Halit Karay) İmek fiili bugün daha çok ekleşmiş olarak kullanılmakta ve ünlü
uyumlarına uymaktadır.
Ne ziraat ne ticaret için kâfi nüfus kaldı. (Falih Rıfkı Atay)
Ünlüyle biten kelimelere eklendiğinde i ünlüsü düşer. Bu durumda
Soru Eki mı, mi, mu, mü’nün Yazılışı araya y ünsüzü girer: ne-y-se (ne ise), sonuncu-y-du (sonuncu idi),
Bu ek gelenekleşmiş olarak ayrı yazılır ve kendisinden önceki yabancı-y-mış (yabancı imiş).
kelimenin son ünlüsüne bağlı olarak ünlü uyumlarına uyar: Kaldı mı? Ünsüzle biten kelimelere eklendiğinde de i ünlüsü düşer: gelir-se
Sen de mi geldin? Olur mu? İnsanlık öldü mü? (gelir ise), güzel-miş (güzel imiş), yorgun-du (yorgun idi).
Soru ekinden sonra gelen ekler, bu eke bitişik olarak yazılır:
Pekiştirmeli Sıfatların Yazılışı
Verecek misin? Okuyor muyuz? Çocuk muyum? Gelecek miydi? Güler
misin, ağlar mısın? Pekiştirmeli sıfatlar bitişik yazılır: apaçık, apak, büsbütün,
çepeçevre, çırçıplak, çırılçıplak, dümdüz, düpedüz, gömgök,
Bu ek sorudan başka görevlerde kullanıldığında da ayrı yazılır:
güpegündüz, kapkara, kupkuru, paramparça, sapasağlam, sapsarı,
Güzel mi güzel! Yağmur yağdı mı dışarı çıkamayız.
sırsıklam, sırılsıklam, sipsivri, yemyeşil.
UYARI: Vazgeçmek birleşik fiili, mi soru ekiyle birlikte
kullanıldığında iki ayrı biçimde yazılabilir: Vaz mı geçtin? Vazgeçtin
mi?

Fiil Çekimi ile İlgili Yazılışlar


Gelecek zaman ekinin ünlüleri ile zaman ekinden önceki ünlü,
söyleyişe bakılmaksızın bütün şahıslarda a, e ile yazılır: geleceğim,
gelmeyeceğim, gelemeyeceğim, geleceğiz, gelmeyeceğiz, gelemeyeceğiz,

7
ALINTI KELİMELERİN YAZILIŞI New York, Nice, Rio de Janerio, Vaasa, Wuppertal. Ancak Batı
Yabancı kökenli kelimelerin yazılışlarıyla ilgili bazı noktalar aşa- dillerinde kullanılan adların okunuşları ayraç içinde gösterilebilir:
ğıda gösterilmiştir: Shakespeare (Şekspir) vb.

1. İki ünsüzle başlayan batı kökenli alıntılar, ünsüzler arasına Yabancı özel adlardan türetilmiş akım adları Türkçe
ünlü konmadan yazılır: francala, gram, gramer, gramofon, grup, kral, söylenişlerine göre yazılır: Dekartçılık, Epikürcülük, Kalvenci,
kredi, kritik, plan, pratik, problem, profesör, program, proje, Kalvencilik, Kalvenizm, Kartezyenizm, Lüterci, Lütercilik, Marksçılık,
propaganda, protein, prova, psikoloji, slogan, snop, spiker, spor, staj, Marksist, Marksizm.
stil, stüdyo, trafik, tren, triptik. 2. Batı kökenli kişi ve yer adlarının bir bölümü eskiden beri
Bu tür birkaç alıntıda, söz başında veya iki ünsüz arasında bir dilimizde yerleştiği biçimiyle yazılır: Napolyon, Şarlken, Şarl
ünlü türemiştir. Bu ünlü söylenişte de yazılışta da gösterilir: iskar- (Demirbaş Şarl); Atina, Brüksel, Cenevre, Londra, Marsilya, Münih,
pin, iskele, iskelet, istasyon, istatistik, kulüp. Paris, Roma, Selanik, Venedik, Viyana, Zürih; Hollanda, Letonya,
Lüksemburg.
2. İçinde yan yana iki veya daha fazla ünsüz bulunan batı
kökenli alıntılar, ünsüzler arasına ünlü konmadan yazılır: 3. Ait olduğu dilde ayrı yazılan yer adları Türkçede de ayrı
alafranga, apartman, biyografi, elektrik, gangster, kilogram, orkestra, yazılır: Buenos Aires, Frankfurt am Main, Freiburg im Breisgau, Hyde
paragraf, program, telgraf. Park, Mont Blanc, New Orleans, New York, Rio de Janeiro, San
Marino, Wiener Neustadt, Titov Veles.
3. İki ünsüzle biten batı kökenli alıntılar, ünsüzler arasına ünlü
konmadan yazılır: film, form, lüks, modern, natürmort, psikiyatr, seks, Yunanca Adların Yazılışı
slayt, teyp.
Yunanca adlar yazılırken Yunan harflerinin ses değerlerini
4. Batı kökenli alıntıların içindeki ve sonundaki g ünsüzleri karşılayan Türk harfleri kullanılır: Homeros, Herodotos, Euripides,
olduğu gibi korunur: biyografi, diyagram, dogma, magma, monografi, Pindaros, Solon, Sokrates, Aristoteles, Platon, Venizelos, Karamanlis,
paragraf, program; arkeolog, demagog, diyalog, filolog, jeolog, Papandreu, Onasis.
katalog, monolog, psikolog, ürolog.
Ancak Herodotos, Sokrates, Aristoteles, Platon, Pythagoras,
Ancak coğrafya, fotoğraf ve topoğraf kelimelerinde g’ler, ğ’ye Eukleides adları dilimizde yaygın olarak Herodot, Sokrat, Aristo,
döner. Eflatun, Pisagor, Öklid biçimlerinde yerleşmiştir.
***
Rusça Adların Yazılışı
Aşağıdaki durumlarda batı kökenli kelimeler, özgün biçimleri ile
yazılırlar: Rusça özel adlarda Rus harflerinin ses değerlerini karşılayan
Türk harfleri kullanılır: Bolşevik, Brejnev, Çaykovski, Çehov,
1. Bilim, sanat ve uzmanlık dallarında kullanılan bazı terimler: Dostoyevski, Gogol, Gorbaçov, İlminskiy, İlyiç, Katayev, Klyaştornıy,
andante (müzik), cuprum (kimya), deseptyl (eczacılık), quercus, Malov, Mendeleyev, Prokofyev, Puşkin, Şolohov, Tolstoy, Yeltsin;
terminus technicus (teknik terim). Moskova, Omsk, Orenburg, Petersburg, Volga, Yenisey.
2. Latin yazı sistemini kullanan dillerden alınma deyim ve sözler:
Veni, vidi, vici (Geldim, gördüm, yendim.); conditio sine qua non Çince ve Japonca Adların Yazılışı
(Olmazsa olmaz.); eppur si muove (Dünya her şeye rağmen dönüyor.); 1. Çince adlar, Türkçede yerleşmiş biçimlerine göre yazılır:
to be or not to be (olmak veya olmamak); l'art pour l'art (Sanat sanat Honan, Huangho, Kanton, Nankin, Pekin, Şanghay, Vuhan.
içindir.); l'Etat c'est moi (Devlet benim.); traduttore traditore
Çincede soyadları küçük adlardan önce gelir. Soyadları çoklukla
(Çevirmen haindir.); persona non grata (istenmeyen kişi).
tek hecelidir, küçük adlar ise bir veya iki heceden oluşur. Bu adlar
Mesele falan değildi öyle, büyük harfle başlar; heceler arasına çizgi konur: Sun Yat-sen, Lin Yu-
To be or not to be kendisi için; tang. Yalnız Konfüçyüs gibi yaygınlık kazanmış adlar bitişik yazılır.

Bir akşam uyudu; 2. Japon yer ve kişi adları da Türkçede yerleşmiş biçimlerine
göre yazılır: Tokyo, Hiroşima, Nagazaki, Osaka, Hokkaydo, Kyoto;
Uyanmayıverdi. (Orhan Veli Kanık)
Hirohito, Nobuo Haneda, Kayako Hayashi, Sbuishi Kato, Masao Mori.
YABANCI ÖZEL ADLARIN YAZILIŞI
TÜRK DEVLET VE TOPLULUKLARINDAKİ
Arapça ve Farsça Adların Yazılışı ÖZEL ADLARIN YAZILIŞI
Arap ve Fars kökenli kişi ve yer adları Türkçenin ses ve yapı Türk devlet ve topluluklarındaki özel adlar Türkçede
özelliklerine göre yazılır: Ahmet, Bedrettin, Fuat, Mehmet, Necmettin, yerleşmiş söyleniş biçimlerine göre yazılır: Azerbaycan, Özbekistan;
Nizamettin, Ömer, Rıza, Saadettin; Cezayir, Fas, Filistin, Mısır, Suudi Taşkent, Semerkant, Bakü, Bişkek; Abdullah Tukay, Abdürrauf Fıtrat,
Arabistan; Bağdat, Cidde, Erdebil, Halep, İsfahan, İskenderiye, Medine, Bahtiyar Vahapzade, Baykonur, Cafer Cebbarlı, Cemal Kemal, Cengiz
Mekke, Şam, Şiraz, Tahran, Tebriz, Trablusgarp. Aytmatov, İslam Kerimov, Muhtar Avazov, Osman Nasır.

Latin Yazı Sistemini Kullanan Dillerdeki Adların Yazılışı


1. Latin yazı sistemini kullanan dillerdeki özel adlar özgün
biçimleriyle yazılır: Beethoven, Byron, Cervantes, Chopin, Eminescu,
Grimm, Horatius, Molière, Puccini, Rousseau, Shakespeare; Bologna,
Buenos Aires, Iorga, Ile-de-France, Karlovy Vary, Latium, Loire, Mann,

8
NOKTALAMA İŞARETLERİ
Duygu ve düşünceleri daha açık ifade etmek, cümlenin yapısını ve Fırtınadan, soğuktan, karanlıktan ve biraz da korkudan sonra bu
duraklama noktalarını belirlemek, okumayı ve anlamayı kolaylaştırmak, sıcak, aydınlık ve sevimli odanın havasında erir gibi oldum.
sözün vurgu ve ton gibi özelliklerini belirtmek üzere noktalama (Halide Edip Adıvar)
işaretleri kullanılır.
Sessiz dereler, solgun ağaçlar, sarı güller
Noktalama işaretlerinden nokta, virgül, noktalı virgül, iki nokta, üç
nokta, soru, ünlem, tırnak işaretleri, ayraç ve kesme ait oldukları Dillenmiş ağızlarda tutuk dilli gönüller
kelimelere bitişik olarak yazılır ve kesme dışındaki işaretlerden sonra bir (Faruk Nafiz Çamlıbel)
harf boşluğu ara verilir. Zindana atılan mahkûmlar gibi titreşerek, haykırarak geri geri
kaçmaya uğraşıyorduk.
Nokta ( . )
(Hüseyin Rahmi Gürpınar)
1. Cümlenin sonuna konur: Türk Dil Kurumu, 1932 yılında
2. Sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için konur: Bir varmış,
kurulmuştur.
bir yokmuş.
Saatler geçtikçe yollara daha mahzun bir ıssızlık çöküyordu.
Umduk, bekledik, düşündük. (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
(Reşat Nuri Güntekin)
Fakat yol otomobillere yasak olduğundan o da herkes gibi
2. Bazı kısaltmaların sonuna konur: Alb. (albay), Dr. (doktor), tramvaya biner, kimse kendisine dikkat etmez.
Yrd. Doç. (yardımcı doçent), Prof. (profesör), Cad. (cadde), Sok.
(Falih Rıfkı Atay)
(sokak), s. (sayfa), sf. (sıfat), vb. (ve başkası, ve benzeri, ve bunun gibi),
Alm. (Almanca), Ar. (Arapça), İng. (İngilizce). 3. Cümlede özel olarak vurgulanması gereken ögelerden sonra
konur:
3. Sayılardan sonra sıra bildirmek için konur: 3. (üçüncü), 15.
(on beşinci); II. Mehmet, XIV. Louis, XV. yüzyıl; 2. Cadde, 20. Sokak, 4. Binaenaleyh, biz her vasıtadan, yalnız ve ancak, bir
Levent. noktainazardan istifade ederiz.
(Mustafa Kemal Atatürk)
UYARI: Arka arkaya sıralandıkları için virgülle veya çizgiyle
ayrılan rakamlardan yalnızca sonuncu rakamdan sonra nokta konur: 4. Uzun cümlelerde yüklemden uzak düşmüş olan ögeleri
3, 4 ve 7. maddeler; XII – XIV. yüzyıllar arasında. belirtmek için konur:

4. Bir yazının maddelerini gösteren rakam veya harflerden Saniye Hanımefendi, merdivenlerde oğlunun ayak seslerini duyar
sonra konur: duymaz, hasretlisini karşılamaya atılan bir genç kadın gibi, koltuğun-
dan fırlamış ve ona kapıyı kendi eliyle açmaya gelmişti.
I. 1. A. a.
(Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

5. Tarihlerin yazılışında gün, ay ve yılı gösteren sayıları 5. Cümle içinde ara sözleri ve ara cümleleri ayırmak için
birbirinden ayırmak için konur: 29.5.1453, 29.X.1923. konur:

Tarihlerde ay adları yazıyla da yazılabilir. Bu durumda ay adların- Şimdi, efendiler, müsaade buyurursanız, size bir sual sorayım.
dan önce ve sonra nokta kullanılmaz: 29 Mayıs 1453, 29 Ekim 1923. (Mustafa Kemal Atatürk)
6. Saat ve dakika gösteren sayıları birbirinden ayırmak için 6. Anlama güç kazandırmak için tekrarlanan kelimeler
konur: Tren 09.15'te kalktı. Toplantı 13.00’te başladı. arasına konur:
Tören 17.30'da, hükûmet daireleri kapandıktan yarım saat sonra Akşam, yine akşam, yine akşam,
başlayacaktır. Göllerde bu dem bir kamış olsam!
(Tarık Buğra) (Ahmet Haşim)
7. Bibliyografik künyelerin sonuna konur: 7. Tırnak içinde olmayan aktarma cümlelerinden sonra konur:
Agâh Sırrı Levend, Türk Dilinde Gelişme ve Sadeleşme Evreleri, Datça'ya yarın gideceğim, dedi.
TDK Yayınları, Ankara, 1960. Şehirde ilk önce hükûmet doktoruyla karşılaştım.
8. Beş ve beşten çok rakamlı sayılar sondan sayılmak üzere – Bugünlerde başımı kaşımaya vakit bulamıyorum, dedi.
üçlü gruplara ayrılarak yazılır ve araya nokta konur: 326.197,
49.750.812, 28.434.250.310.500. (Reşat Nuri Güntekin)

9. Matematikte çarpma işareti yerine kullanılır: 4.5=20 8. Konuşma çizgisinden önce konur:
Bahçe kapısını açtı. Sermet Bey’e,
Virgül ( , )
– Bu anahtar köşkü de açar, dedi. (Ömer Seyfettin)
1. Birbiri ardınca sıralanan eş görevli kelime ve kelime
9. Kendisinden sonraki cümleye bağlı olarak ret, kabul ve
gruplarının arasına konur:
teşvik bildiren hayır, yok, evet, peki, pekâlâ, tamam, olur, hayhay,
başüstüne, öyle, haydi, elbette gibi kelimelerden sonra konur: Peki,

9
gideriz. Olur, ben de size katılırım. Hayhay, memnun oluruz. Haydi, geç Tenha köşelerde ağız ağıza konuşurken yanlarına biri gelecek
kalıyoruz. olursa hemen susuyorlardı. (Reşat Nuri Güntekin)
Evet, kırk seneden beri Türkçe merhale merhale Türkleşiyor.
(Yahya Kemal Beyatlı) UYARI: Metin içinde zarf-fiil ekleriyle oluşturulmuş
10. Bir kelimenin kendisinden sonra gelen kelime veya kelime kelimelerden sonra virgül konmaz:
gruplarıyla yapı ve anlam bakımından bağlantısı olmadığını
göstermek ve anlam karışıklığını önlemek için kullanılır: Cumaları bahçede buluştukça kıza kendisinin adi bir mektep
Bu, tek gözlü, genç fakat ihtiyar görünen bir adamcağızdır. talebesi olmadığını anlatmaya çalışıyordu.
(Halit Ziya Uşaklıgil)
(Halide Edip Adıvar)
Bu gece, eğlenceleri içlerine sinmedi.
(Reşat Nuri Güntekin) Noktalı Virgül ( ; )

11. Hitap için kullanılan kelimelerden sonra konur: 1. Cümle içinde virgüllerle ayrılmış tür veya takımları
birbirinden ayırmak için konur: Erkek çocuklara Doğan, Tuğrul,
Efendiler, bilirsiniz ki hayat demek, mücadele, müsademe
Aslan, Orhan; kız çocuklara ise İnci, Çiçek, Gönül, Yonca adları verilir.
demektir.
Türkiye, İngiltere, Azerbaycan; İstanbul, Londra, Bakü.
(Mustafa Kemal Atatürk)
2. Ögeleri arasında virgül bulunan sıralı cümleleri birbirinden
Sayın Başkan,Sevgili Kardeşim,Değerli Arkadaşım, ayırmak için konur: Sevinçten, heyecandan içim içime sığmıyor;
12. Sayıların yazılışında, kesirleri ayırmak için konur: 38,6 bağırmak, kahkahalar atmak, ağlamak istiyorum. At ölür, meydan kalır;
(otuz sekiz tam, onda altı), 25,33 (yirmi beş tam, yüzde otuz üç), 0,45 yiğit ölür, şan kalır.
(sıfır tam, yüzde kırk beş).
İki Nokta ( : )
13. Bibliyografik künyelerde yazar, eser, basımevi vb.
maddelerden sonra konur: 1. Kendisinden sonra örnek verilecek cümlenin sonuna konur:

Falih Rıfkı Atay, Tuna Kıyıları, Remzi Kitabevi, İstanbul, 1938. Yeni harfler alındıktan sonra eski yazı ile bir tek kelime bile
yazmayan iki kişi görmüşümdür: Atatürk ve İnönü!
Yazarın soyadı önce yazılmışsa soyadından sonra da virgül
konur: (Falih Rıfkı Atay)

Ergin, Muharrem, Dede Korkut Kitabı, Ankara, 1958. – Buğdayla arpadan başka ne biter bu topraklarda?

UYARI: Metin içinde ve, veya, yahut bağlaçlarından önce de Ziraatçı sayar:
sonra da virgül konmaz: – Yulaf, pancar, zerzevat, tütün...
Nihat sabaha kadar uyuyamadı ve şafak sökerken Faik'e bol teşek- (Falih Rıfkı Atay)
kürlerle dolu bir kâğıt bırakarak iki gün evvelki cephe dönüşü kıyafeti 2. Kendisinden sonra açıklama yapılacak cümlenin sonuna
ile sokağa fırladı. (Peyami Safa) konur:
Bu kararın istinat ettiği en kuvvetli muhakeme ve mantık şu idi:
Esas, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır.
UYARI: Metin içinde tekrarlı bağlaçlardan önce ve sonra virgül (Mustafa Kemal Atatürk)
konmaz:
Kendimi takdim edeyim: Meclis kâtiplerindenim.
Hem gider hem ağlar.
(Falih Rıfkı Atay)
Ya bu deveyi gütmeli ya bu diyardan gitmeli. (Atasözü)
Derler: İnsanda derin bir yaradır köksüzlük;
UYARI: Cümlede pekiştirme ve bağlama görevinde kullanılan
Budur âlemde hudutsuz ve hazin öksüzlük.
da / de bağlacından sonra virgül konmaz:
(Yahya Kemal Beyatlı)
İmlamız, lisanımız düzelince lisanımız da kafamız düzelince
düzelecek, çünkü o da ancak onlar kadar bozuktur, fazla değil! 3. Ses biliminde uzun ünlüyü göstermek için kullanılır: a:ile,
ka:til, usu:le, i:cat.

(Yahya Kemal Beyatlı) 4. Edebî eserlerdeki karşılıklı konuşmalarda, konuşan kişinin


adından sonra konur:
UYARI: Metin içinde -ınca / -ince anlamında zarf-fiil
görevinde kullanılan mı / mi ekinden sonra virgül konmaz: Bilge Kağan: Türklerim, işitin!

Ben aç yattım mı kötü kötü rüyalar görürüm nedense. Üstten gök çökmedikçe

(Orhan Kemal ) alttan yer delinmedikçe

Öyle zekiler vardır, konuştular mı ağızlarından bal akıyor ülkenizi, törenizi kim bozabilir sizin?
sanırsın. Bilge Kağan : Ulusum birleşip yücelsin diye
(Attila İlhan) gece uyumadım, gündüz oturmadım.
UYARI: Şart ekinden sonra virgül konmaz: Türklerim Bilge Kağan der bana.
10
Ben her şeyi onlar için bildim. Sular mı yandı? Neden tunca benziyor mermer?
Nöbetteyim ! (A. Turan Oflazoğlu) (Ahmet Haşim)
5. Genel Ağ adreslerinde kullanılır: http://tdk.org.tr Soru eki ve soru kelimesi kullanılmadan ezgili söyleyişlerde
6. Matematikte bölme işareti olarak kullanılır: 56:8=7, soru işareti kullanılır:
100:2=50 Gümrükteki memur başını kaldırdı:
— Adınız?
Üç Nokta ( ... )
2. Bilinmeyen, kesin olmayan veya şüpheyle karşılanan yer,
1. Tamamlanmamış cümlelerin sonuna konur:
tarih vb. durumlar için kullanılır: Yunus Emre (1240?-1320), (Doğum
Ne çare ki çirkinliği hemencecik ve herkes tarafından görülüveri- yeri: ?).
yordu da bu yanı...
Türk halk felsefesinin, Türk nükteciliğinin ve mizah dehasının bü-
(Tarık Buğra)
yük mümessili Nasreddin Hoca da (Hâce Nasirüddin) bu asırda yaşa-
2. Kaba sayıldığı için veya bir başka sebepten ötürü mıştır (1208 ?-1284).
açıklanmak istenmeyen kelime ve bölümlerin yerine konur:
(Türk Dünyası El Kitabı)
Kılavuzu karga olanın burnu b...tan çıkmaz.
Ankara'dan Konya'ya 1,5 (?) saatte gitmiş.
Arabacı B...'a yaklaştığını söylüyor, ikide bir fırsat bularak
arabanın içine doğru başını çeviriyordu. 1496 (?) yılında doğan Fuzuli ...

(Ahmet Hamdi Tanpınar) UYARI : mı / mi eki -ınca / -ince anlamında zarf-fiil işleviyle
kullanıldığında soru işareti konmaz: Akşam oldu mu sürüler döner.
3. Alıntılarda; başta, ortada ve sonda alınmayan kelime veya
Hava karardı mı eve gideriz.
bölümlerin yerine konur:
Bahar gelip de nehir çağıl çağıl kabarmaya başlamaz mı içimi geri
... derken şehrin öte başından boğuk boğuk sesler gelmeye
kalmış bir saat huzursuzluğu kaplardı.
başladı... (Tarık Buğra)
(Haldun Taner)
4. Sözün bir yerde kesilerek geri kalan bölümün okuyucunun
hayal dünyasına bırakıldığını göstermek veya ifadeye güç katmak UYARI : Soru ifadesi taşıyan sıralı ve bağlı cümlelerde soru
için konur: işareti en sona konur:

Sana uğurlar olsun... Ayrılıyor yolumuz! Çok yakından mı bu sesler, çok uzaklardan mı?

(Faruk Nafiz Çamlıbel) Üsküdar'dan mı, Hisar'dan mı, Kavaklar'dan mı?

5. Ünlem ve seslenmelerde anlatımı pekiştirmek için konur: (Yahya Kemal Beyatlı)

Gölgeler yaklaştılar. Bir adım kalınca onu kıyafetinden tanıdılar: Ünlem İşareti ( ! )
— Koca Ali... Koca Ali, be!.. 1. Sevinç, kıvanç, acı, korku, şaşma gibi duyguları anlatan
(Ömer Seyfettin) cümlelerin sonuna konur:
6. Karşılıklı konuşmalarda, yeterli olmayan, eksik bırakılan Ne mutlu Türk’üm diyene! (Mustafa Kemal Atatürk)
cevaplarda kullanılır: Hava ne kadar da sıcak!
— Yabancı yok! Aşk olsun!
— Kimsin? Ne kadar akıllı adamlar var!
— Ali... 2. Seslenme, hitap ve uyarı sözlerinden sonra konur:
— Hangi Ali? Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri!
— ... Ey Türk gençliği! Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk cumhuriye-
— Sen misin, Ali usta? tini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.(Mustafa Kemal Atatürk)
— Benim!..
— Ne arıyorsun bu vakit buralarda? UYARI: Ünlem işareti, seslenme ve hitap sözlerinden hemen
— Hiç... sonra konulabileceği gibi cümlenin sonuna da konabilir:

— Nasıl hiç? Suya çekicini mi düşürdün yoksa !.. Arkadaş, biz bu yolda türküler tuttururken

— !.. (Ömer Seyfettin) Sana uğurlar olsun... Ayrılıyor yolumuz!

UYARI: Üç nokta yerine iki veya daha çok nokta kullanılmaz. (Faruk Nafiz Çamlıbel)
3. Alay, kinaye veya küçümseme anlamı kazandırılmak istenen
Soru İşareti ( ? ) sözden hemen sonra yay ayraç içinde ünlem işareti kullanılır:
1. Soru bildiren cümle veya sözlerin sonuna konur: İsteseymiş bir günde bitirirmiş (!) ama ne yazık ki vakti yokmuş (!).
Ne zaman tükenecek bu yollar, arabacı? Adam, akıllı (!) olduğunu söylüyor.
(Faruk Nafiz Çamlıbel)

11
UYARI: Ünlemden sonra üç nokta yerine iki nokta konulması 3. Tarihlerin yazılışında gün, ay ve yılı gösteren sayıları
yeterlidir. birbirinden ayırmak için konur: 18/11/1969, 15/IX/1994.
Gök ekini biçer gibi!.. Başaklar daha dolmadan. (Tarık Buğra) 4. Dil bilgisinde eklerin farklı biçimlerini göstermek için
kullanılır: -a/-e, -an /-en, -lık /-lik, -madan /-meden.
Kısa Çizgi ( - )
5. Genel Ağ adreslerinde kullanılır: http://tdk.gov.tr
1. Satıra sığmayan kelimeler bölünürken satır sonuna konur:
6. Matematikte bölme işareti olarak kullanılır: 70/2=35
Soğuktan mı titriyordum, yoksa heyecandan, üzüntüden mi bil-
mem. Ters Eğik Çizgi ( \ )
2. Ara sözleri ve ara cümleleri ayırmak için kullanılır: Bilgisayar yazılımlarında art arda gelen dizinleri birbirinden
Küçük bir sürü -dört inekle birkaç koyun- köye giren geniş yolun ayırt etmek için kullanılır: C:\Dos>MD \Oyun
ağzında durmuştu. (Ömer Seyfettin)
Tırnak İşareti ( “ ” )
3. Dil bilgisinde kökleri ve ekleri ayırmak için konur: al-ış, dur-
1. Başka bir kimseden veya yazıdan olduğu gibi aktarılan
ak, gör-gü-süz-lük.
sözler tırnak içine alınır: Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesinin ön
4. Fiil kök ve gövdelerini göstermek için kullanılır: al-, dur-, cephesinde Atatürk'ün “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir.” vecizesi yer
gör-, ver-; başar-, kana-, okut-, taşla-, yazdır-. almaktadır. Ulu önderin “Ne mutlu Türk’üm diyene!” sözü her Türk'ü
5. Eklerin başına konur: -ak, -den, -ış, -lık. duygulandırır.

6. Heceleri göstermek için kullanılır: a-raş-tır-ma, bi-le-zik, du- Bakınız, şair vatanı ne güzel tarif ediyor:
ruş-ma, ku-yum-cu-luk, prog-ram, ya-zar-lık. “Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır.
7. Kelimeler arasında “-den...-a, ve, ile, ila, arasında” Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.”
anlamlarını vermek için kullanılır: Türkçe-Fransızca Sözlük, Aydın-
UYARI : Tırnak içindeki alıntının sonunda bulunan işaret
İzmir yolu, Ankara-İstanbul uçak seferleri, Türk-Alman ilişkileri, Ural-
(nokta, soru işareti, ünlem işareti vb.) tırnak içinde kalır: “Akıl yaşta
Altay dil grubu, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, 09.30-10.30, Beşiktaş-
değil baştadır.” atasözü yüzyılların tecrübesinden süzülüp gelen bir
Fenerbahçe karşılaşması, Manas Destanı'nda soy-dil-din üçgeni, 1914-
gerçeği ifade etmiyor mu?
1918 Birinci Dünya Savaşı, 2003-2004 öğretim yılı.
“İzmir üzerine dünyada bir şehir daha yoktur!” diyorlar.
8. Matematikte çıkarma işareti olarak kullanılır: 50-20=30
(Yahya Kemal Beyatlı)
Uzun Çizgi (—) UYARI : Uzun alıntılarda her paragraf ayrı ayrı tırnak içine
Yazıda satır başına alınan konuşmaları göstermek için alınır.
kullanılır. Buna konuşma çizgisi de denir. 2. Özel olarak belirtilmek istenen sözler tırnak içine alınır:
Arabamız tutarken Erciyes'in yolunu: Yeni bir “barış taarruzu” başladı.
“Hancı dedim bildin mi Maraşlı Şeyhoğlu'nu?” 3. Cümle içerisinde kitapların ve yazıların adları ve başlıkları
Gözleri uzun uzun burkuldu kaldı bende, tırnak içine alınır:

Dedi: Yahya Kemal'in bazı şiirleri “Kendi Gök Kubbemiz” adı altında
çıktı.
— Hana sağ indi, ölü çıktı geçende!
(Ahmet Hamdi Tanpınar)
(Faruk Nafiz Çamlıbel)
“Yazım Kuralları” bölümünde bazı uyarılara yer verilmiştir.
Oyunlarda uzun çizgi konuşanın adından sonra da konabilir:
UYARI: Cümle içerisinde özel olarak belirtilmek istenen
Sıtkı Bey — Kaleyi kurtarmak için daha güzel bir çare var. sözler, kitapların ve yazıların adları ve başlıkları tırnak içine
Gerçekten ölecek adam ister. alınmaksızın koyu yazılarak veya eğik yazıyla (italik) dizilerek de
İslam Bey — Ben daha ölmedim. gösterilebilir:
(Namık Kemal) Höyük sözü Anadolu'da tepe olarak geçer.
UYARI : Konuşmalar tırnak içinde verildiğinde uzun çizgi Cahit Sıtkı'nın Şairin Ölümü şiirini Yahya Kemal çok sevmişti.
kullanılmaz. (Ahmet Hamdi Tanpınar)

Eğik Çizgi ( / ) UYARI : Tırnak içine alınan sözlerden sonra kesme işareti
kullanılmaz: Yahya Kemal’in “Aziz İstanbul”unu okudunuz mu?
1. Yan yana yazılması gereken durumlarda mısraların arasına
konur: Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak / Sönmeden 4. Bibliyografik künyelerde makale adları tırnak içinde verilir.
yurdumun üstünde tüten en son ocak / O benim milletimin yıldızıdır
parlayacak / O benimdir o benim milletimindir ancak. Tek Tırnak İşareti ( ‘ ’ )
(Mehmet Akif Ersoy) Tırnak içinde verilen ve yeniden tırnağa alınması gereken bir
2. Adres yazarken apartman numarası ile daire numarası sözü belirtmek için kullanılır:
arasına ve semt ile şehir arasına konur: Altay Sokağı, Nu.: 21/6 Edebiyat öğretmeni “Şiirler içinde ‘Han Duvarları’ gibisi var
Kurtuluş / ANKARA mı?” dedi ve Faruk Nafiz’in bu güzel şiirini okumaya başladı.

12
Halikarnas Balıkçısı [Cevat Şakir Kabaağaçlı (1886-1973)] en
güzel eserlerini Bodrum'da yazmıştır.
2. Bibliyografik künyelere ilişkin bazı ayrıntıları göstermek
için kullanılır: Reşat Nuri [Güntekin], Çalıkuşu, Dersaadet, 1922.

Denden İşareti (") Server Bedi [Peyami Safa]

Bir yazıdaki maddelerin sıralanmasında veya bir çizelgede alt alta KESME İŞARETİ ( ’ )
gelen aynı sözlerin, söz gruplarının ve sayıların tekrar yazılmasını
önlemek için kullanılır: 1. Özel adlara getirilen iyelik, durum ve bildirme ekleri kesme
a. Etken fiil işaretiyle ayrılır: Kurtuluş Savaşı’nı, Atatürk’üm, Türkiye’mizin, Fatih
Sultan Mehmet’e, Muhibbi’nin, Gül Baba’ya, Sultan Ana’nın, Mehmet
b. Edilgen " Emin Yurdakul’dan, Kâzım Karabekir’i, Yunus Emre’yi, Ziya
c. Dönüşlü " Gökalp’tan, Refik Halit Karay’mış, Ahmet Cevat Emre’dir, Namık
ç. İşteş " Kemal’se, Şinasi’yle, Alman’sınız, Kırgız’ım, Karakeçili’nin, Osmanlı
Devleti’ndeki, Cebrail’den, Çanakkale Boğazı’nın, Samanyolu’nda, Sait
Yay Ayraç ( ( ) ) Halim Paşa Yalısı’ndan, Resmî Gazete’de, Millî Eğitim Temel
Kanunu’na, Telif Hakkı Yayın ve Satış Yönetmeliği’ni, Eski Çağ’ın,
1. Cümlenin yapısıyla doğrudan doğruya ilgili olmayan
Yükselme Dönemi’nin, Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı’na vb.
açıklamalar için kullanılır:
Anadolu kentlerini, köylerini (Köy sözünü de çekinerek “Onun için Batı’da bunlara birer fonksiyon buluyorlar.” (Burhan Felek)
yazıyorum.) gezsek bile görmek için değil, kendimizi göstermek için
geziyoruz. 1919 senesi Mayıs’ının 19’uncu günü Samsun’a çıktım. (Atatürk)
(Nurullah Ataç)
Yer bildiren özel isimlerde kısaltmalı söyleyiş söz konusu
UYARI: Yay ayraç içinde bulunan özel isimler ve yargı
olduğu zaman ekten önce kesme işareti kullanılır: Hisar’dan,
bildiren anlatımlar büyük harfle başlar ve sonuna uygun noktalama
Boğaz’dan vb.
işareti getirilir.
UYARI : Hakkında açıklama yapılan söze ait ek, ayraç Belli bir kanun, tüzük, yönetmelik kastedildiğinde büyük harfle
kapandıktan sonra yazılır: yazılan kanun, tüzük, yönetmelik sözlerinin ek alması durumunda
Yunus Emre (1240?- 1320)'nin... kesme işareti kullanılır: Bu Kanun’un 17. maddesinin c bendi...
Yukarıda adı geçen Yönetmelik’in 2’nci maddesine göre... vb.
2. Tiyatro eserlerinde ve senaryolarda konuşanın
hareketlerini, durumunu açıklamak ve göstermek için kullanılır:
Özel adlar için yay ayraç içinde bir açıklama yapıldığında kesme
İhtiyar – (Yavaş yavaş Kaymakama yaklaşır.) Ne oluyor işareti yay ayraçtan önce kullanılır: Yunus Emre’nin (1240?-1320),
beyefendi? Allah rızası için bana da anlatın... Yakup Kadri’nin (Karaosmanoğlu) vb.
(Reşat Nuri Güntekin)
Ek getirildiğinde Avrupa Birliği kesme işareti ile
3. Alıntıların aktarıldığı eseri veya yazarı göstermek için kullanılır: Avrupa Birliği’ne üye ülkeler...
kullanılır:
Cihanın tarihi, vatanı uğrunda senin kadar uğraşan, kanını döken UYARI: Sonunda 3. teklik kişi iyelik eki olan özel ada, bu ek
bir millet daha gösteremez. Senin kadar kimse kendi vatanına sahip ol- dışında başka bir iyelik eki getirildiğinde kesme işareti konmaz: Boğaz
maya hak kazanmamıştır. Bu vatan ya senindir, ya kimsenin. Köprümüzün güzelliği, Amik Ovamızın bitki örtüsü, Kuşadamızdaki
(Ahmet Hikmet Müftüoğlu) liman vb.

4. Alıntılarda, başta, ortada ve sonda alınmayan kelime ve UYARI: Kurum, kuruluş, kurul, birleşim, oturum ve iş yeri adlarına
bölümlerin yerine konulan üç nokta, yay ayraç içine alınabilir. gelen ekler kesmeyle ayrılmaz: Türkiye Büyük Millet Meclisine, Türk
5. Bir söze alay, kinaye veya küçümseme anlamı kazandırmak için Dil Kurumundan, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığına, Türk Dili ve
kullanılan ünlem işareti yay ayraç içine alınır. Edebiyatı Bölümü Başkanlığının; Bakanlar Kurulunun, Danışma
6. Bir bilginin şüpheyle karşılandığını veya kesin olmadığını gös- Kurulundan, Yürütme Kuruluna; Türkiye Büyük Millet Meclisinin
112’nci Birleşiminin 2’nci Oturumunda; Mavi Köşe
termek için kullanılan soru işareti yay ayraç içine alınır.
Bakkaliyesinden vb.
7. Bir yazının maddelerini gösteren sayı ve harflerden sonra
kapama ayracı konur: UYARI: Başbakanlık, Rektörlük vb. sözler ünlüyle başlayan bir ek
I) 1) A) a) geldiğinde Başbakanlığa, Rektörlüğe vb. biçimlerde yazılır.
II) 2) B) b)
UYARI: Özel adlara getirilen yapım ekleri, çokluk eki ve bunlardan
Köşeli Ayraç ( [ ] ) sonra gelen diğer ekler kesmeyle ayrılmaz: Türklük, Türkleşmek,
Türkçü, Türkçülük, Türkçe, Müslümanlık, Hristiyanlık, Avrupalı,
1. Ayraç içinde ayraç kullanılması gereken durumlarda yay
Avrupalılaşmak, Aydınlı, Konyalı, Bursalı, Ahmetler, Mehmetler,
ayraçtan önce köşeli ayraç kullanılır:

13
Yakup Kadriler, Türklerin, Türklüğün, Türkleşmekte, Türkçenin,
Müslümanlıkta, Hollandalıdan, Hristiyanlıktan, Atatürkçülüğün vb.

UYARI: Sonunda p, ç, t, k ünsüzlerinden biri bulunan Ahmet, Çelik,


Halit, Şahap; Bosna-Hersek; Kerkük, Sinop, Tokat, Zonguldak gibi özel
adlara ünlüyle başlayan ek getirildiğinde kesme işaretine
rağmen Ahmedi, Halidi, Şahabı; Bosna-Herseği; Kerküğü, Sinobu,
Tokadı, Zonguldağı biçiminde son ses yumuşatılarak söylenir. Hece Yapısı ve Satır Sonunda Kelimelerin Bölünmesi

UYARI: Özel adlar yerine kullanılan “o” zamiri cümle içinde büyük Türkçede kelime içinde iki ünlü arasındaki ünsüz, kendinden
harfle yazılmaz ve kendisinden sonra gelen ekler kesme işaretiyle ayrıl- sonraki ünlüyle hece kurar: a-ra-ba, bi-çi-mi-ne, in-sa-nın, ka-ra-ca, alt-
maz. lık, al-dı.
Kelime içinde yan yana gelen ünsüzlerden sonuncusu kendisinden
2. Kişi adlarından sonra gelen saygı ve unvan sözlerine getirilen ekleri sonraki ünlüyle, diğerleri kendilerinden önceki ünlüyle hece kurar: bir-
ayırmak için konur: Nihat Bey’e, Ayşe Hanım’dan, Mahmut Efendi’ye, lik, sev-mek, Türk-çe, Kork-maz.
Enver Paşa’ya; Türk Dil Kurumu Başkanı’na vb. Batı kökenli kelimeler, Türkçenin hece yapısına göre hecelere
ayrılır: band-rol, kont-rol, port-re, prog-ram, sant-ral, sürp-riz, tund-
3. Kısaltmalara getirilen ekleri ayırmak için konur: TBMM’nin, ra, volf-ram.
TDK’nin, BM’de, ABD’de, TV’ye vb.
Türkçede satır sonunda kelimeler bölünebilir, fakat heceler bölüne-
4. Sayılara getirilen ekleri ayırmak için konur: 1985’te, 8’inci madde, mez. Satıra sığmayan kelimeler bölünürken satır sonuna kısa çizgi (-)
2’nci kat; 7,65’lik, 9,65’lik, 657’yle vb. konur.
Bitişik yazılan kelimelerde de bu kurala uyulur: ba-şöğ-ret-men,
5. Belirli bir tarih bildiren ay ve gün adlarına gelen ekleri ayırmak için il-ko-kul, Ka-ra-os-ma-noğ-lu.
konur: Başvurular 17 Aralık’a kadar sürecektir. Yabancı Sözlere
Ayırmada satır sonunda ve satır başında tek harf bırakılmaz:
Karşılıklar Kılavuzu’nun veri tabanının Genel Ağ’da hizmete sunulduğu
gün olan 12 Temmuz 2010 Pazartesi’nin TDK için önemi büyüktür. ...........................................................................................................
u-
6. Seslerin ölçü ve söyleyiş gereği düştüğünü göstermek için kullanılır: çurtma değil,
......................................................................................................uç
Bir ok attım karlı dağın ardına
urt-

Düştü m’ola sevdiğimin yurduna ma;


..................................................................................................
İl yanmazken ben yanarım derdine müdafa-
a değil,
Engel aramızı açtı n’eyleyim (Karacaoğlan)
.....................................................................................................
Şems’in gözlerine bir şüphe çöreklendi: “Dostum ne’n var? Her şey müda-
yolunda mı?” (Elif Şafak) faa;
Kesme işareti satır sonuna geldiğinde yalnız kesme işareti kul-
Güzelliğin on par’etmez
lanılır; ayrıca çizgi kullanılmaz.
Bu bendeki aşk olmasa (Âşık Veysel) ...................................................................................................
Edirne'
7. Bir ek veya harften sonra gelen ekleri ayırmak için konur: a’dan z’ye nin...
kadar, Türkçede -lık’la yapılmış sözler.
..................................................................................................
Ankara'
dan...
.....................................................................................................
1996'
da...

14
Tonsuz (sert) ünsüzle biten kısaltmalar, ek aldıkları zaman
okunuşta tonsuz ses tonlulaştırılmaz: AGİK'in (AGİĞ'in değil),
CMUK'un (CMUĞ'un değil), RTÜK'e (RTÜĞ'e değil), TÜBİTAK'ın
(TÜBİTAĞ'ın değil).
Ancak birlik kelimesiyle yapılan kısaltmalarda söyleyişte k'nin yu-
muşatılması normaldir: ÇUKOBİRLİK'e (söylenişi ÇUKOBİRLİĞE),
FİSKOBİRLİK'in (söylenişi FİSKOBİRLİĞİN).

KAYNAKÇA:TÜRK DİL KURUMU

KISALTMALAR
Kısaltma; bir kelime, terim veya özel adın, içerdiği harflerden biri
veya birkaçı ile daha kısa olarak ifade edilmesi ve simgeleştirilmesidir.
Kısaltmalarla ilgili kurallar şunlardır:
1. Kuruluş, kitap, dergi ve yön adlarının kısaltmaları genellikle
her kelimenin ilk harfinin büyük olarak yazılmasıyla yapılır: TBMM
(Türkiye Büyük Millet Meclisi), TDK (Türk Dil Kurumu), ABD
(Amerika Birleşik Devletleri); KB (Kutadgu Bilig); TD (Türk Dili), TK
(Türk Kültürü), TDED (Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi); B (batı), D
(doğu), G (güney), K (kuzey); GB (güneybatı), GD (güneydoğu), KB
(kuzeybatı), KD (kuzeydoğu).
Ancak bazen kelimelerin, özellikle son kelimenin birkaç harfinin
kısaltmaya alındığı da görülür. Bazen de aradaki kelimelerden hiç harf
alınmadığı olur. Bu tür kısaltmalarda, kısaltmanın akılda kalabilmesi
için yeni bir kelime oluşturma amacı güdülür: BOTAŞ (Boru Hatları ile
Petrol Taşıma Anonim Şirketi), İLESAM (İlim ve Edebiyat Eseri
Sahipleri Meslek Birliği), TÖMER (Türkçe Öğretim Merkezi).
Gelenekleşmiş olan T.C. (Türkiye Cumhuriyeti) ve T. (Türkçe)
kısaltmalarının dışında büyük harflerle yapılan kısaltmalarda
nokta kullanılmaz.
2. Element ve ölçülerin uluslararası kısaltmaları kabul
edilmiştir: C (karbon), Ca (kalsiyum), Fe (demir); m (metre), mm
(milimetre), cm (santimetre), km (kilometre), g (gram), kg (kilogram), l
(litre), hl (hektolitre), mg (miligram), m² (metre kare), cm² (santimetre
kare).
3. Kuruluş, kitap, dergi ve yön adlarıyla element ve ölçülerin
dışında kalan kelime veya kelime gruplarının kısaltılmasında, ilk
harfle birlikte kelimeyi oluşturan temel harfler dikkate alınır.
Kısaltılan kelime veya kelime grubu; özel ad, unvan veya rütbe ise
ilk harf büyük; cins isim ise ilk harf küçük olur: Alm. (Almanca),
İng. (İngilizce), Kocatepe Mah. (Kocatepe Mahallesi), Güniz Sok.
(Güniz Sokağı), Prof. (Profesör), Dr. (Doktor), Av. (Avukat), Alb.
(Albay), Gen. (General); is. (isim), sf. (sıfat), hzl. (hazırlayan), çev.
(çeviren), ed. (edebiyat), fiz. (fizik), kim. (kimya).
***
Küçük harflerle yapılan kısaltmalara getirilen eklerde
kelimenin okunuşu esas alınır: cm'yi, kg'dan, mm'den, Kr’un. Büyük
harflerle yapılan kısaltmalara getirilen eklerde ise kısaltmanın son
harfinin okunuşu esas alınır: BDT'ye, TDK’den, THY'de, TRT'den,
TL’nin. Ancak kısaltması büyük harflerle yapıldığı hâlde bir kelime gibi
okunan kısaltmalara getirilen eklerde kısaltmanın okunuşu esas alınır:
ASELSAN'da, BOTAŞ'ın, NATO'dan, UNESCO'ya.
Sonunda nokta bulunan kısaltmalar kesmeyle ayrılmaz. Bu tür
kısaltmalarda ek, noktadan sonra ve kelimenin okunuşuna uygun
olarak yazılır: Alm.dan, İng.yi, vb.leri.

15

You might also like