İki ünsüzle başlayan alıntı kelimelerde, ünsüzler
arasına ünlü konmaz: gram, kral, pratik, proje, prova, spor, stüdyo, trafik, tren. İki ünsüzle başlayan alıntı kelimelerden bazılarında türeyen ünlüler söyleniş ve yazılışta gösterilir: iskarpin «scarpino» İtalyanca; istasyon «station» Fransızca. İçinde yan yana iki veya daha fazla ünsüz bulunan alıntı kelimeler, ünsüzler arasına ünlü konmadan yazılır: alafranga, biyografi, elektrik, orkestra. İki ünsüzle biten alıntı kelimeler, ünsüzler arasına ünlü konmadan yazılır: film, lüks, psikiyatr, teyp. Alıntı kelimelerin içindeki ve sonundaki g ünsüzleri korunur: biyografi, monografi, paragraf, filolog, jeolog, psikolog. Ancak coğrafya, fotoğraf ve topoğraf kelimelerinde g’ler ğ’ye döner. BÜYÜK HARFLERİN KULLANILDIĞI YERLER
Cümle büyük harfle başlar.
Cümle içinde yer alan tırnak veya parantez içindeki cümleler büyük harfle başlar ve sonlarına uygun noktalama işareti konur: Mevlâna, “Ne kadar bilirsen bil; söylediklerin, karşındakinin anladığı kadardır.” diyor. İki çizgi arasındaki açıklama cümleleri büyük harfle başlamaz. İki noktadan sonra gelen cümleler büyük harfle başlar. İki noktadan sonra örnekler sıralanacaksa bu örnekler büyük harfle başlamaz. Rakamla başlayan cümlelerde rakamdan sonra gelen kelime büyük harfle başlamaz. 1975 yılında doğmuş. Örnek niteliğinde kelimelerle başlayan cümleler büyük harfle başlar. Dizeler genellikle büyük harfle başlar. Kişi adlarıyla soyadları büyük harfle başlar. Takma adlar büyük harfle başlar. Kişi adlarından önce ve sonra gelen saygı sözleri, unvanlar, lâkaplar, meslek ve rütbe adları büyük harfle başlar. Akrabalık bildiren kelimeler büyük harfle başlamaz: Ayşe abla, Zehra teyze. Akrabalık bildiren kelimeler başa geldiğinde, lâkap yerine kullanıldığı için büyük harfle başlar. Nene Hatun, Baba Gündüz. Bazı tarihî ve menkıbevî şahsiyetlerde akrabalık bildiren kelime sonda olduğu halde unvan değeri kazandığı ve özel ada dahil olduğu için büyük harfle yazılır. Gül Baba Resmî yazılarda saygı bildiren sözlerden sonra gelen ve makam, mevki, unvan bildiren kelimeler büyük harfle başlar: Sayın Bakan, Sayın Rektör. Hitap kelimeleri büyük harfle başlar: Sevgili Kardeşim, Hayvanlara verilen özel adlar büyük harfle başlar: Karabaş, Minnoş. Millet, boy, oymak adları büyük harfle başlar. Türk, Alman. Dil ve lehçe adları büyük harfle başlar. Türkçe, Japonca. Devlet adları büyük harfle başlar. Türkiye Cumhuriyeti, Amerika Birleşik Devletleri. Din ve mezhep adları ile bunların mensuplarını ifade eden sözler büyük harfle başlar: Müslümanlık, Müslüman; Budizm, Budist; Katoliklik, Katolik. Din ve Mitoloji ile ilgili özel adlar büyük harfle başlar: Allah, Cebrail, Zeus, Kibele. Tanrı kelimesi özel ad olarak kullanılmadığı zaman küçük harfle başlar: Eski Mısır tanrıları. Bazı dinî terimlerin küçük harfle başlaması gelenekleşmiştir: cennet, cehennem, peygamber, sırat köprüsü. Gezegen ve yıldız adları büyük harfle başlar: Merkür, Dünya, Güneş, Ay. Dünya, Güneş, Ay kelimeleri coğrafî terim olarak kullanılınca büyük harfle başlar. Yer adları (kıta, bölge, il, ilçe, köy, semt, cadde, sokak, semt) büyük harfle başlar: Afrika, İstanbul, Bozova, Bahçelievler, Atatürk Bulvarı, Morsalkım Sokağı. Doğu ve batı sözleri yön bildirdiğinde küçük olarak yazılır: Bursa’nın doğusu. Doğu ve batı sözleri yön dışında bir anlam ifade ettiğinde büyük olarak yazılır: Osmanlı Devleti, Batı medeniyetine Tanzimat Fermanı ile bir pencere açtı. Yer adlarında ilk isimden sonra gelen deniz, nehir, göl, dağ, boğaz gibi tür bildiren ikinci isimler büyük harfle başlar: Ağrı Dağı, Çanakkale Boğazı, Dicle Irmağı, Ege Denizi, Tuna Nehri, Van Gölü, Zigana Geçidi, Süveyş Kanalı. Özel ada dahil olmayıp tamlama kuran il, ilçe, bucak, köy gibi sözler küçük harfle başlar: Konya ili, Etimesgut ilçesi, Taflan köyü. Mahalle, meydan, bulvar, cadde, sokak kelimeleri yer adları içinde bulundukları takdirde büyük harfle başlayarak yazılırlar: Gazi Osmanpaşa Mahallesi, Zafer Meydanı, Nene Hatun Caddesi, Cemal Nadir Sokağı. Yer bildiren özel isimlerde kısaltmalı söyleyiş söz konusu olduğu zaman, kelime başında büyük harf kullanılır: Hisar’dan, Boğaz’dan, Bulvar’dan. Saray, köşk, han, kale, köprü, anıt ve yapı adlarının bütün kelimeleri büyük harfle başlar: Çırağan Sarayı, Çankaya Köşkü, Horozlu Han, Bodrum Kalesi, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü, Galata Kulesi, Hürriyet Abidesi. Kurum, kuruluş ve kurul adlarının her kelimesi büyük harfle başlar: Türk Dil Kurumu, İstanbul Arel Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi, Çocuk Esirgeme Kurumu, Atatürk Orman Çiftliği, Ataköy Lisesi. Kanun, tüzük, yönetmelik, yönerge, genelge adlarının her kelimesi büyük harfle başlar: Medeni Kanun, Borçlar Hukuku, Atatürk Uluslararası Barış Ödülü Tüzüğü, Telif Hakkı Yayın ve Satış Yönetmeliği. Kurum, kuruluş, kurul, merkez, bakanlık, üniversite, fakülte, bölüm, kanun, tüzük, yönetmelik bildiren kelimelerle, belli bir kurum kastedildiğinde büyük harfle başlar: Son günlerde Kurum’da işler iyi gitmiyor. Kitap, dergi, gazete ve sanat eserlerinin her kelimesi büyük harfle başlar: Nutuk, Safahat, Anadolu Notları, Türk’ün Ateşle İmtihanı, Türk Kültürü, Varlık, Resmî Gazete, Saraydan Kız Kaçırma, Onuncu Yıl Marşı. Özel ada dahil olmayan gazete, dergi, tablo gibi sözler büyük harfle başlamaz: Vatan gazetesi, Türk Dili dergisi, Balerin Kızlar tablosu. Büyük harfle başlayan kelimelerle birlikte kullanılan ve, ile, ya, veya, yahut, ki, da, de, mı, mi, mu, mü sözleri küçük harfle yazılır: Mai ve Siyah, Leyla ile Mecnun, Ben de Yazdım. Millî ve dinî bayramlar ile bayram niteliği kazanmış günlerin adları büyük harfle başlar: 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, Kurban Bayramı, Anneler Günü, 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü. Kurultay, bilgi şöleni vb. toplantıların adlarındaki her kelime büyük harfle başlar: V. Milletlerarası Türkoloji Kongresi, Manas Bilgi Şöleni. Tarihî olay, çağ ve dönem adları büyük harfle başlar: Kurtuluş Savaşı, Millî Mücadele, Cilâlı Taş Devri, Yeni Çağ, Millî Edebiyat Dönemi. Tarihî dönem bildirmeyip tür veya tarz bildiren terimler küçük harfle başlar: divan edebiyatı, halk şiiri, Türk dili, Türk sanat müziği. Özel adlardan türetilen bütün kelimeler büyük harfle başlar: Türklük, Türkleşmek, Asyalı, Avrupalılaşmak, Antalyalı. Özel ad kendi anlamı dışında yeni bir anlam kazanmışsa büyük harfle başlamaz: acem “Türk müziğinde bir perde”, acemi “tecrübesiz”, allahlık “saf, zararsız kimse”. “De, da” nın Yazımı Türkçede hal eki ve bağlaç olarak kullanılan iki çeşit “de, da” vardır: Bağlaç olan “de, da” kelime ve kelime gruplarını kendinden önce ya da sonra gelen kelime ve kelime gruplarının ifade ettiği düşüncelere bağlar. Dâima ayrı yazılan bu de ve da, sonuna geldiği kelime ve kelime gruplarını daha da belirgin kılarak kuvvetlendirir: Sonunda tahta sıralar da geliyor. Bağlaç olan “de, da”nın “te, ta” lı yazılışı yoktur. “Ya” sözcüğü ile kullanılan “da” daima ayrı yazılır: Hüküm önceden verildi, suçlu ya da suçsuz ne fark eder. Bulunma hali eki “-de, -da, -te, -ta” cümleden çıkarıldığında cümlenin anlamında kopukluk olurken “de, da” bağlacı çıkarıldığında anlamda biraz daralma olur: Sincap dalda tedirgindir: / Sincap dal tedirgindir. Gerginlik de uzun ömürlü değildir: / Gerginlik uzun ömürlü değildir. Ki’nin Yazımı Ki bağlacı daima ayrı yazılır: Şöyle ki, ben ki, şunu belirtmeliyim ki, demek ki, anladım ki… Aşağıda yer alan kelimelerde bitişik yazılır: Halbuki, belki, mademki, sanki, oysaki, çünkü. Ek olan “-ki” kelimelere bitişik yazılır: akşamki, sabahki, geceki, evvelki, önceki, sonraki, şimdiki, dünkü, bugünkü. Soru Ekinin Yazımı Soru eki mı, mi, mu, mü daima ayrı yazılır: Bu kitabı okudun mu? Soru eki cümlede soru görevi dışında kullanıldığında da ayrı yazılır: Şirin mi şirin bir kedisi var. Cümlede soru ekine getirilen ekler beraber yazılır: Gidecek miyiz? Mastar Ekinin Yazımı -mek, -mak mastar eki, hal eklerinden yükleme (-ı, -i) ve yönelme (-a, -e) ekleri ile genişlediğinde, ekin iki ünlü arasında kalan son sesi yumuşar: oku-mağ-a, sil-meğ-e. Ancak bu yazılışlar değil; oku-maya, başla-maya, sil- meye şekillerine doğru güçlü bir yönelme söz konusudur. -me, -ma ise, aynı eklerle, araya giren bir -y- ile birleşir. bak-ma-y-a, gör-me-y-e. İle’nin Yazımı İle unsuru kelimelerden ayrı olarak yazılabildiği gibi, kelimeler eklenerek de yazılabilir. Ahmet ile teyzesi gitmiş: (Ahmet’le teyzesi gitmiş.) İle, ünlü ile biten kelimelere ek gibi yazıldığında başındaki i ünlüsü düşer ve araya bir y ünsüzü girer: Sonbaharda göçmen kuşlar ülkemizden sürü ile uçarlar: (Sonbaharda göçmen kuşlar ülkemizden sürü- y-le uçarlar.) Pekiştirmeli Sıfatların Yazımı Pekiştirmeli sıfatlar daima bitişik yazılır: Bu konuları onunla apaçık konuş. Büsbütün, kapkara, sapsarı, çepeçevre, sapasağlam, dümdüz. Sayıların Yazımı Sayılar metne aktarılırken rakamla olduğu gibi yazı ile de yazılabilirler. Küçük sayılar, yüz ile bin sayıları ve daha çok edebi karakter taşıyan metinlerde geçen sayılar yazı ile gösterilir: Bin atlı, akınlarda çocuklar gibi şendik; Bin atlı, o gün dev gibi bir orduyu yendik! Yahya Kemal Beyatlı Metin içindeki saat, para tutarı, ölçü, istatistik verilerine ilişkin sayılarda rakam kullanılır: Bu elbiseyi 275 liraya aldım. Tren 17.30’da kalkacak. Birden fazla kelimeden oluşan sayılar ayrı yazılır: İstanbul bin dört yüz elli üçte fethedildi. Para ile ilgili işlem, çek ve senet gibi ticari belgelerde geçen sayılar bitişik yazılır: Yediyüzellibinlira,seksenüçkuruş, birmilyonsekizyüzdoksanbeş bindoksanüç kuruş. Romen rakamları; yüzyıllarda, hükümdar isimlerinde , tarihlerde ayların yazılışında, kitap ve dergi ciltlerinde ve kitapların asıl bölümlerinden önceki sayfalarının numaralandırılmasında kullanılır: XX. yüzyıl, IV. Murat, 2.X.1928, VI. Cilt. Deyimlerin Yazımı Deyimleri oluşturan kelimeler ayrı yazılır: ensesi kalın, emir kulu, el ovuşturmak, elinden tutmak, dar kafalı. İkilemelerin Yazımı İkilemeler i oluşturan kelimeler ayrı yazılır: Bu ovada duru, pırıl pırıl, taşkın bir sudur Ceyhan nehri. BİRLEŞİK KELİMELERİN YAZIMI Bitişik Yazılan Birleşik Kelimeler Ses düşmesine uğrayan birleşik kelimeler bitişik yazılır: kaynana (kayın+ana) nasıl (ne+asıl) niçin (ne+için) pazartesi (pazar+ertesi) sütlaç (sütlü+aş) Et- ve ol- yardımcı fiilleriyle yapılan birleşik kelimeler ses düşmesi ve türemesi varsa bitişik, yoksa ayrı yazılır: emretmek [em (i)r + etmek] ünlü düşmesi reddetmek (red+etmek) ünsüz türemesi affetmek (af+etmek) ünsüz türemesi Birleşik kelimeyi oluşturan kelimelerden her ikisi ya da ikincisi, birleşme sırasında benzetme yoluyla anlam değişmesine uğradığında bu kelimeler bitişik yazılır: Bitki İsimleri: aslanağzı, keçiboynuzu, kuşburnu. Hayvan İsimleri: karafatma, yalıçapkını, karadul. Hastalık İsimleri: karabacak, karataban. Âlet ve Eşya İsimleri: kargaburnu (âlet), balıkgözü (halka). Biçim İsimleri: balıksırtı (desen), kırlangıçkuyruğu (işaret)… Yiyecek İsimleri: hanımgöbeği (tatlı), kadınbudu (köfte),tavukgöğsü (tatlı), alinazik (kebap)… Oyun İsimleri: beştaş, dokuztaş, üçtaş… Gök Cisimlerinin İsimleri: Samanyolu (yıldız kümesi), Kervankıran (yıldız)… Renk İsimleri: balköpüğü, camgöbeği, gülkurusu, vişneçürüğü, yavruağzı… -a, -e, -ı, -i, -u, -ü zarf-fiil ekleriyle yapılan kurallı birleşik fiiller bitişik yazılır: gelebilmek, koşuvermek… Bir ya da iki öğesi emir kipi ile kurulan kalıplaşmış birleşik kelimeler bitişik yazılır: albeni, ateşkes, rastgele, sıkboğaz, çekyat, kapkaç, yapboz… -an, -en, -r, -ar, -er, -ır, -ir, -maz, -mez, -mış, -miş sıfat-fiil eklerinin kalıplaşması ile oluşan birleşik kelimeler bitişik yazılır: ağaçkakan, cankurtaran, dalgakıran, gökdelen, oyunbozan, yelkovan… İkinci kelimesine –dı, -di, -du, -dü, -tı, -ti, -tu, -tü görülen geçmiş zaman eklerinin ilâve edilip kalıplaşmasıyla kurulan birleşik kelimeler bitişik yazılır: albastı, gecekondu, mirasyedi, papazkaçtı, şıpsevdi, imambayıldı, hünkârbeğendi… Her iki kelimesi –dı, -di, -du, -dü, -tı, -ti, -tu, -tü görülen geçmiş zaman veya –r, -ar, -er geniş zaman eklerini almış ve kalıplaşmış bulunan birleşik kelimeler bitişik yazılır: dedikodu, kaptıkaçtı, biçerdöver, okuryazar, uyurgezer, yanardöner… Somut olarak yer bildirmeyen “alt, üst ve üzeri” kelimelerinin sona getirilmesi ile oluşan birleşik kelimeler bitişik yazılır: ayakaltı, bilinçaltı, akşamüstü, gerçeküstü, olağanüstü… İki veya daha çok kelimenin birleşmesinden oluşan kişi adları, soyadları, lâkaplar ile yer adları bitişik yazılır: Alper, Şenol, Adıvar, İnönü, Gökalp, Yirmisekiz Çelebi Mehmet, Çanakkale, Kabataş… Şehir, kent, köy, mahalle, dağ, tepe, deniz, göl, ırmak ve su gibi kelimelerle kurulmuş sıfat tamlaması ve belirtisiz isim tamlaması kalıbındaki yer adları bitişik yazılır: Akşehir, Eskişehir, Atakent, Çengelköy, Akdeniz, Kızılırmak… Kişi isim ve unvanlarından oluşmuş mahalle, meydan, köy, yer ve kuruluş adları unvan kelimesi sonda ise bitişik yazılır: Bayrampaşa, Ziverbey… Ara yönleri belirten kelimeler bitişik yazılır: güneybatı, kuzeydoğu… Dilimizde her iki öğesi de asıl anlamını koruduğu halde yaygın bir biçimde gelenekleşmiş olarak bitişik yazılan kelimeler vardır: “Baş” sözüyle oluşturulan sıfat tamlamaları: Başbakan, başhekim, başkomutan… Bir topluluğun yöneticisi anlamındaki “başı” sözüyle oluşturulan belirtisiz isim tamlamaları: aşçıbaşı, binbaşı, ustabaşı… Oğlu, kızı sözleriyle yapılan birleşik kelimeler: eloğlu, elkızı… Ağa, bey, efendi, hanım, nine gibi sözlerle kurulan birleşik kelimeler: ağabey, beyefendi... -*- Belirsizlik sıfat ve zamirleri de bitişik yazılır: biraz, birkaç, birtakım, birçok, hiçbir, herhangi. Ev, hane, zade kelimeleri ile oluşturulan kelimeler bitişik yazılır: basımevi, kahvehane, seyahatname, dayızade. Kanunda bitişik geçen ve böyle tescil ettirilmiş olan kuruluş adları bitişik yazılır: İçişleri, Genelkurmay, Yükseköğretim. Ayrı Yazılan Birleşik Kelimeler “Etmek, edilmek, eylemek, kılmak, kılınmak, olmak, olunmak” yardımcı fiilleri ile kurulan birleşik fiillerin oluşumunda bir ses türemesi ya da düşmesi yoksa ayrı yazılır: alt etmek, terk etmek, dans etmek, memnun olmak, var olmak. Birleşme sırasında kelimeleri anlam değişikliğine uğramayan birleşik kelimeler ayrı yazılır: Hayvan türlerinden birinin adıyla kurulanlar ayrı yazılır: dil balığı, kılıç balığı, ton balığı, muhabbet kuşu, çalı kuşu, uğur böceği, at sineği, su yılanı, Ankara keçisi, fındık faresi, yaban arısı, yaban ördeği, Ankara kedisi, yaban domuzu… Bitki türlerinden birinin adıyla kurulanlar ayrı yazılır: çörek otu, kır çiçeği, meyan kökü, yer elması, deve dikeni, kuş üzümü, kuzu kestanesi, şeker kamışı, çam fıstığı, soya fasulyesi, Afrika menekşesi, şeker pancarı, kuru üzüm, kuru soğan… Nesne, eşya ve âlet adlarından biriyle kurulan birleşik kelimeler ayrı yazılır: çakmak taşı, arap sabunu, kahve değirmeni, kol saati, duvar takvimi, yemek masası, masa örtüsü, dolma kalem, vurmalı çalgılar, tuz ruhu… Yol ve ulaşımla ilgili birleşik kelimeler ayrı yazılır: Arnavut kaldırımı, çevre yolu, deniz yolu, keçi yolu. Durum, olgu ve olay bildiren sözlerden biriyle kurulan birleşik kelimeler ayrı yazılır: açık oturum, ay tutulması, baş ağrısı, çıkış yolu, iş birliği, ses uyumu, yer çekimi. Bilim ve bilgi sözleriyle kurulan birleşik kelimeler ayrı yazılır: anlam bilimi, ses bilgisi, halk bilgisi. Yuvar ve küre sözleriyle kurulan birleşik kelimeler ayrı yazılır: göz yuvarı, yer küre, yarım küre. Yiyecek, içecek adlarından biriyle kurulan birleşik kelimeler ayrı yazılır: su böreği, meyve suyu, beyaz peynir, Maraş dondurması, Adana kebabı, mercimek çorbası, irmik helvası, üzümlü kek, dolma biber, kesme şeker, kuru yemiş… Gök cisimleri ayrı yazılır: Çoban Yıldızı, kuyruklu yıldız, gök taşı… Organ veya organ yerine geçen sözlerden biriyle kurulan birleşik kelimeler ayrı yazılır: elmacık kemiği, serçe parmak, azı dişi, safra kesesi... Benzetme yoluyla insanın bir niteliğini anlatmak üzere bitki, hayvan ve nesne adlarıyla kurulan birleşik kelimeler ayrı yazılır: sarı çıyan, eksik etek, eski toprak… Zaman ile İlgili Birleşik Kelimeler: Bağ bozumu, gece yarısı, gün ortası, hafta sonu… -r, -ar, -er, -maz, -mez, -an ve –en sıfat-fiil ekleriyle kurulan sıfat tamlaması yapısındaki birleşik kelimeler ayrı yazılır: bakar kör, çalar saat, döner sermaye, güler yüz, koşar adım, çıkmaz sokak, görünmez kaza, tükenmez kalem… Renk sözü veya renklerden birinin adıyla kurulmuş isim tamlaması yapısındaki renk adları ayrı yazılır: bal rengi, portakal rengi, çivit mavisi, gece mavisi… Rengin tonunu belirtmek üzere renkten önce kullanılan sıfatlar ayrı yazılır: açık mavi, koyu mavi… Yer adlarında kullanılan “batı, doğu, kuzey, güney, güneybatı, güneydoğu, kuzeybatı, kuzeydoğu, aşağı, orta, yukarı, iç, yakın, uzak” kelimeleri ayrı yazılır: Batı Trakya, Yakın Doğu, Orta Asya, İç Anadolu, Yukarı Ayrancı… Kişi adlarından oluşmuş mahalle,bulvar, cadde, sokak, ilçe, köy, yer ve kuruluş adlarında sondaki unvanlar hariç, şahıs adları ayrı yazılır: Osmanpaşa Mahallesi, Nene Hatun Caddesi, Sütçü İmam Üniversitesi… Dış, iç, öte, sıra sözleriyle oluşturulan birleşik kelime ve terimler ayrı yazılır: ahlâk dışı, çağ dışı, hafta içi, fizik ötesi, aklı sıra, ardı sıra… Somut olarak yer belirten “alt”, “üst” sözleriyle oluşturulan birleşik kelime ve terimler ayrı yazılır: su altı, böbrek üstü bezi… Alt, üst, ana, ön, art, arka, yan, karşı, iç, dış, orta, büyük, küçük, sağ, sol, peşin, bir, iki, tek, çok, çift kelimelerinin başa getirilmesi ile oluşturulan birleşik kelime ve terimler ayrı yazılırlar: Alt kat, ana bilim dalı, ön söz, ön lisans, art niyet, arka sokak, yan cümle, karşı görüş, iç barış, dış borç, orta oyunu, küçük hanım, sağ el, peşin para, iki canlı, çok eşli, çift dişli… Ev, ocak, yurt kelimeleriyle kurulan birleşik kelimeler ile ara, dış, öte, sıra kelimelerinin sona getirilmesiyle oluşan birleşik kelime ve terimler de ayrı yazılır: doğum evi, sağlık ocağı, milletler arası, mor ötesi, ardı sıra… Kanunda bitişik yazılanlar dışında kuruluş adları ayrı yazılır: Türkiye Büyük Millet Meclisi, Emekli Sandığı, Sosyal Sigortalar Kurumu. İçinde bulunduğumuz gün ve dönemin dışında belli bir tarihi gösteren bu gün kelimesi ile şu gün, ertesi gün, öbür gün kelimeleri ayrı yazılır “herhangi bir” kelimesindeki bir kelimesi de ayrı yazılır. Atasözleri ve deyimler de ayrı yazılır: Akıl yaşta değil baştadır; göz atmak, çam devirmek.