You are on page 1of 57

2023-2024 GÜZ DÖNEMİ MİMARLIK TARİHİ – I

MİMARLIK BÖLÜMÜ
DR. ÖĞR. ÜYESİ HAYAL MERİÇ

3. HAFTA
MEZOPOTAMYA MİMARLIĞI
(SÜMER – AKAD – BABİL – ASUR)

Dr. Öğr. Üyesi Hayal MERİÇ 1


• Mezopotamya kelime anlamı
olarak “iki nehir arası” demektir.
Haritada üzerinde Fırat ve Dicle
nehirlerinin Anadolu’yu terk
ettiği bölgeden başlayıp, bu
nehirlerin Basra Körfezi’ne
döküldüğü yere kadar olan
nehirlerin arasında kalan alan
Mezopotamya olarak
tanımlanmıştır.
• Mezopotamya bölgesi Sümerler,
Akadlar, Persler, Babilliler,
Asurlular gibi dünyanın en
tanınmış ve köklü
medeniyetlerine beşiklik etmiştir.
Mezopotamya Bölgesindeki kentler ve uygarlıklar

Dr. Öğr. Üyesi Hayal MERİÇ 2


SÜMER MİMARLIĞI

Dr. Öğr. Üyesi Hayal MERİÇ 3


SÜMERLER
• Mezopotamya'da yaşayan birçok farklı kavimden ilk öne
çıkan ve daha sonraki medeni oluşumların temelini atan
Sümerlerdir.
• M.Ö. 3300 lerde Fırat ve Dicle nehirleri boyunca yerleşmiş
oldukları bilinen Sümerler’in buraya İran yaylalarından
geldikleri bilinmektedir; daha önce nerede yaşadıklarına ait
bilgi bulunmamaktadır.
• Yazı ve astronomi ilk kez Mezopotamya'da Sümerlilerde
ortaya çıkmıştır.
• Sümer döneminde Mezopotamya’da 35 kadar büyük şehir ve
kasaba vardır. Bunlar arasında Kiş, Nippur, Lagaş, Uruk, Ur
öne çıkan şehirlerdir.
• Bölgenin idare biçimi bu yerleşim yerlerinde kurulan kent
devletleri ile olmuştur. Bütün şehirlerin merkezine şehre ait
tanrı veya tanrıçaya adanmış olan ve bir rahip yöneticinin veya
kralın idaresindeki tapınaklar inşa edilmiştir.

Dr. Öğr. Üyesi Hayal MERİÇ 4


• Yerleştikleri yerlerde ilk yapılarını kamış örgülerin üzerlerini
balçık çamuru ile sıvayarak yapmışlardır.
• Sonrasında bölgede inşaat malzemesi olarak taş olmadığından
ve bol miktarda kil bulunduğundan güneşte kurutulmuş çiğ
tuğla yapı malzemesi olarak kullanılmıştır.
• Zamanla bu yapım tekniğinin yerini pişmiş toprak tuğla almış
bu da bu bölgenin mimarisinin karakteristik malzemesi
olmuştur.
• Bu bölge coğrafi konumu nedeniyle dışardan çok fazla göç
almış, farklı farklı uygarlıklar doğmuş, küçük devletler
kurulmuş, bunlar aralarında savaşmışlar bu nedenle ortaya
çıkan sanat üretimi Mısır sanatının aksine tek bir halkın ya da
imparatorluğun karakter ve bütünlüğünü göstermemiştir.

Dr. Öğr. Üyesi Hayal MERİÇ 5


ESKİ SÜMER ÇAĞI
Uruk Kültürü:
• M.Ö. 3100-2900 yılları arasında Uruk kültürü ortaya çıkmıştır.
• Uruk kültürü bu bölgenin gerçek tarih ve sanatının başladığı
dönemdir.
• Mezepotamya’nın güneyindeki Uruk’ta yapılan kazılarda bu kültür
insanlarının toprak kapları pişirmek için ayarlanabilir fırınlar
yaptıkları anlaşılmıştır.
• Bu dönemde evler güneşte kurutulmuş tuğlalarla inşa edilmiş,
evlerin zemini balçık çamurunun yere yayılıp, kurutulmasıyla
kaplanmıştır. Evlerin damları hasır ve kamışlarla kaplanmıştır.

Dr. Öğr. Üyesi Hayal MERİÇ 6


Cemdet-Nasr Kültürü:
• Mezopotamya’da en gelişmiş tarih öncesi dönem
M.Ö. 2900-2600 yılları arasında yaşanan Cemdet-
Nasr kültürüdür. Yazı bu dönemde bulunmuştur.
• Bu çağ kentleşme ve yazının icadıyla ticaretin
başladığı, yazılı levhaların, torna tezgahlarında şekil
verilmiş, pişirilmiş kapların ve renkli seramiğin ilk
kez üretildiği bir dönem olmasıyla önemlidir.
• Avrupa’da torna tezgahının kullanılmasının M.Ö. 400-
50 yılları arasında olduğu dikkate alındığında Ön
Asya’nın kültür açısından ne kadar ileri olduğu
anlaşılmaktadır.

Dr. Öğr. Üyesi Hayal MERİÇ 7


URUK VE CEMDET-NASR KÜLTÜRÜNDE MİMARLIK
• Dinsel mimarlığı temsil eden tapınaklar bir salon etrafında dizilen
odalardan oluşmuştur. Bu plan şekli Mezopotamya’daki hemen
hemen tüm uygarlıkların tapınaklarında uygulanmıştır.

EANNA TAPINAĞI
• Uruk’taki Eanna Tapınağı mozaik
süslemeleri ile tanınmıştır.
• Taştan inşa edilmiş tapınağın dış
duvarları girintili-çıkıntılı olarak
yapılmıştır.
• Kırmızı Tapınak ya da Mozaikli
Tapınak olarak da bilinen yapının
dış duvarları kırmızı, beyaz ve
siyah renkli mozaik taşlarla
kaplanmıştır.
Eanna Tapınağı Planı
Dr. Öğr. Üyesi Hayal MERİÇ 8
Eanna Tapınağı(M.Ö.3400-3100)
Dr. Öğr. Üyesi Hayal MERİÇ 9
Eanna Tapınağı Kalıntıları Eanna Tapınağı’nın dış
(M.Ö.3400-3100) duvarlarındaki mozaikler

Dr. Öğr. Üyesi Hayal MERİÇ 10


ANU TAPINAĞI (Beyaz Tapınak) M.Ö.
2700:
• Cemdet-Nasr döneme ait bir diğer
örnek ise yine Uruk şehrindeki
Anu Tapınağı’dır.
• Duvarları beyaz boyalı olduğu için
Beyaz Tapınak da denilen yapı bir
set üzerine inşa edilmiştir.
• Dikdörtgen şeklindeki planı bir
orta salon ve bu salonun iki
tarafına dizilmiş odalardan
oluşmuştur.
• Salonun uzunlamasına yapılmış
olmasından yatay bir ayin
sisteminin olduğu anlaşılmaktadır.

Dr. Öğr. Üyesi Hayal MERİÇ 11


Anu Tapınağı (Beyaz Tapınak), Uruk (M.Ö. 2700 yılları)
Dr. Öğr. Üyesi Hayal MERİÇ 12
ERKEN HANEDANLAR DÖNEMİ

MESİLİM ÇAĞI (M.Ö. 2600-2500)


• Mesilim Çağı’nda Cemdet-Nasr kültürüne ait geleneklerin
ortadan kalkmaya başladığı görülür.
• Cemdet-Nasr kültürü daha çok avcı ve savaşçı bir kültürken,
Mesilim Çağı kültüründe çiftlik hayatının izleri görülmüştür.

Dr. Öğr. Üyesi Hayal MERİÇ 13


MİMARLIK
Sin Tapınağı (M.Ö. 3100-2350):
• Bu çağa ait en eski mimarlık örneklerinden biri Khafaje’de
bulunan Sin Tağınağı’dır.
• Dikdörtgen planlı ve avlulu olan bu tapınağın bir özelliği şehrin
özel bir bölümünde olmayıp, yerleşme merkezinde konutlar
arasına inşa edilmiş olmasıdır.
• Tapınağın planı tarihi süreçte giderek geliştirilmiştir.

Dr. Öğr. Üyesi Hayal MERİÇ 14


Khafaje’deDr.Sin Tapınağı (M.Ö. 3100-2350)
Öğr. Üyesi Hayal MERİÇ 15
Oval Tapınak (M.Ö. 2500):
• Khafaje’nin en ünlü dinsel yapısı ise yine şehrin
merkezinde olan Oval Tapınak’tır.
• Etrafı surlarla çevrili olan yapı, dış duvar, iç duvar, iç
platform ve asıl tapınak olmak üzere dört bölümden
oluşmuştur.
• Günümüzde çok yıprandığı için kesin planı
öğrenilemeyen asıl tapınak dörtgen bir platformun
üzerindedir.
• Taştan inşa edilen yapının iç avlusunda bir kuyu, üç
havuz ve sunak (Sunak: Tapınaklarda, üzerinde
kurban kesilen, dini tören yapılan taş masa.) yer
almaktadır. Dr. Öğr. Üyesi Hayal MERİÇ 16
Khafeje’de Oval Tapınak

Dr. Öğr. Üyesi Hayal MERİÇ 17


Khafeje’de Oval Tapınak, M.Ö.
2500
Dr. Öğr. Üyesi Hayal MERİÇ 18
AKAD MİMARLIĞI

Dr. Öğr. Üyesi Hayal MERİÇ 1


9
AKAD ÇAĞI (Yaklaşık M.Ö. 2350-2150)
• Akadlar M.Ö 2350 de Sümerlilerle
yaptıkları savaşı kazanmış, böylece
Mezopotamya’da Sümer hakimiyeti sona
ermiştir.
• Bu çağda ilk kez bütün kent devletleri tek
bir yönetim altında birleşmiş, kent
devletlerinin krallarının ve tanrı rolündeki
rahiplerinin yerini aynı zamanda tanrı
sayılan tek bir kral almıştır. Akad kralı
dünyanın dört bir yanına egemen kral
unvanını almıştır.
• Kral Naram-Sin zamanında Akad
İmparatorluğu en parlak çağını
yaşamıştır.
• Akad Çağı’nı Sümer sanatının bir reform
dönemi olarak tanımlamak mümkündür.

Dr. Öğr. Üyesi Hayal MERİÇ 2


0
MİMARLIK
• Başkentleri “Agade” şehri bugüne kadar
bulunamadığı ve yalnız eyaletlerde yapılan kazılar
aydınlatıcı olduğu için mimarlık konusundaki veriler
yeterli değildir.
• Uruk şehrinde dairesel kuleye benzer bir çıkıntısı olan
bir sur kalıntısı bulunmuştur. Alt yapısı taş, üst yapısı
kireç taşındandır.
• Sümerlilerin kullandığı üstü bombeli tuğlaların bu
çağda kullanılmadığı, Akadlılar’ın daha büyük ölçekli
tuğlalar kullandıkları bilinmektedir.
• Sivil mimarlık eserleri arasında Tell Asmar, Mitanni
(Tell Brak) ve Assur’da bulunan saraylar gelmektedir.
Dr. Öğr. Üyesi Hayal MERİÇ 21
Tell Asmar Sarayı (M.Ö. 3000’in sonları):
• Tell Asmar’daki saray sade bir yapıdır, ölçüsü büyük, oda sayısı
çoğaltılmış bir ev görüntüsündedir.

Tell Asmar Sarayı’nın Planı ve Rekonstrüksiyonu (M.Ö. 3000’in sonları)

Dr. Öğr. Üyesi Hayal MERİÇ 22


Mitanni Sarayı (Tell Brak Sarayı) (M.Ö. 2200):
• Anıtsal ve kare planı bir yapı olan Mitanni Sarayı’nın Naramsin’e ait
olduğu tuğlalar üzerinde görülen mühür baskılarından
anlaşılmaktadır.
• Yapının duvar kalınlığı 10 metreyi bulmaktadır.
• Sarayın iki katlı masif bir yapı olduğu anlaşılmaktadır.

Suriye’deki Mitanni (Tell Brak) Sarayı’nın kalıntıları ve rekonstrüksiyonu


(M.Ö. 2200)
Dr. Öğr. Üyesi Hayal MERİÇ 23
YENİ SÜMER MİMARLIĞI

Dr. Öğr. Üyesi Hayal MERİÇ 24


YENİ SÜMER ÇAĞI (M.Ö. 2150-1950)
• M.Ö. 2350 de Sümerler ve Akadlar arasında yapılan savaşta Akadlar
galip gelmiş, böylece Mezopotamya’da Sümer hakimiyeti sona
ermiştir.
• Sonrasında imparatorluğa bağlı halkların isyanları ve İran’dan gelen
Gutlar’ın ani istilası ile M.Ö. 2150 yılında Akad İmparatorluğu
yıkılmıştır.
• Yeni Sümer Çağı denen dönemde sanatçılar Akad sanatının
devamını sağlamak yerine Akad öncesi çağın üslubuna diğer bir
deyişle kendi öz kaynaklarına dönmüşlerdir.
• III. Ur sülalesi ülkeyi Gutlardan kurtarmış ve merkezileşmiş bir
monarşik rejim kurmuşlardır.
• Birçok yeni düzenlemenin getirildiği Yeni (Klasik) Sümer Çağı
Sümerliler için bir altın çağ olmuştur.
• Gudea, Ur-Nammu ve Shulgi (Dungi) Klasik Sümer Çağı’nın ünlü
krallarıdır. Gudea kanallar açtırmış, Ur-Nammu ve Shulgi mimarlığa
önem vermişlerdir. Zigguratlar Ur-Nammu zamanında yapılmıştır.
Dr. Öğr. Üyesi Hayal MERİÇ 25
MİMARLIK
• Bu çağda tuğla mimaride taşın yerini almıştır. Tuğlalar
fırınlanmadan önce kraliyet mührü ile işaretlendirildiklerinden
yapıların yapım yılı ve mimarlarının adı tespit edilebilmektedir.
• Eski Sümer Çağı’nda basit bir platform üzerinde yükselen ya
da teras üzerine yapılan tapınaklar bu çağda ziggurat denen
yapılar şeklinde inşa edilmişlerdir (Ziggurat: Yükseldikçe
küçülen, üst üste setlerden oluşmuş, dıştan bir rampa ile
kuşatılmış, en tepesinde tapınak bölümü bulunan yapı.).
• Hemen hemen bütün Sümer şehirlerine yapılan zigguratlar
günümüzde toprak bir tepe halindedirler. Bu yapıların
içlerinde pişmemiş, dışında ise pişmiş tuğla kullanılmıştır.

Dr. Öğr. Üyesi Hayal MERİÇ 26


• Sümerlilerin inançlarına göre zigguratlar tanrıların gökten
inmesini kolaylaştıran yüksek bir kaide görevini
gördüklerinden en üst kısımda şehrin tanrısına adanmış bir
karşılama tapınağı yer almıştır.
• Zemin düzeyindeki kutsal bölüm ise tanrının evi olarak kabul
edilmiştir. Bu iki bölüm merdivenlerle birleştirilmiş
olduğundan, ziggurat cennet ile dünya arasındaki ilişkiyi
simgeleyen bir aracı anlamını taşımıştır.
• Ur, Uruk, Nipur, Larsa ve Eridu gibi Sümer şehirlerinde birer
ziggurat vardır. İçlerinde en iyi korunmuş olanı ay tanrısı
Nannar’a ait olup Ur şehrinde bulunmaktadır.

Dr. Öğr. Üyesi Hayal MERİÇ 27


Ur Zigguratı’nın Planı
Dr. Öğr. Üyesi Hayal MERİÇ 28
Ur Zigguratı’nın canlandırması
Dr. Öğr. Üyesi Hayal MERİÇ 29
Ur Ziguratı, Ur kenti

Dr. Öğr. Üyesi Hayal MERİÇ 30


BABİL MİMARLIĞI

Dr. Öğr. Üyesi Hayal MERİÇ 31


BABİL ÇAĞI
Eski Babil Çağı “İsin Larsa
Çağı” (M.Ö. 1850-1550)
•Yeni Sümer Çağı’nın
sonunda Mezopotamya
yeni bir sülaleler
yönetimi altına girmiş,
bunlar arasında
Babilliler bölgeyi tek bir
otorite altında toplamayı
başarmışlardır. Bu
düzeni sağlayan Kral
Hammurabi’dir, başkent
Babil olmuştur.

Dr. Öğr. Üyesi Hayal MERİÇ 32


MİMARLIK

İştar Kititum Tapınağı


(M.Ö. 1950-1850):
• Bu dönem kalıntılar
açısından oldukça
fakirdir. En önemli yapı
Ischall’daki İştar Kititum
Tapınağıdır.
• Tapınak üç ayrı kutsal
bölüm içeren,
dikdörtgen planlı büyük
bir yapı kompleksidir.

Dr. Öğr. Üyesi Hayal MERİÇ 33


Mari Krallık Sarayı (M.Ö. 18. yüzyıl)
• Diğer bir yapı örneği ise Fırat nehrinin yukarısında bulunan Mari şehrindeki
krallık sarayıdır.
• Büyük bir alana kurulmuş olan saray, iki büyük ve bazı küçük avlular
etrafında toplanan 300 odadan oluşmaktadır.

Mari şehrindeki krallık


sarayının kalıntıları

Dr. Öğr. Üyesi Hayal MERİÇ 34


YENİ BABİL ÇAĞI
• Nabupolazar’ın Asurluları yenilgiye uğratmasından yaklaşık
çeyrek yüzyıl sonra M.Ö. 605 yılında Asur Devleti’nin
egemenliği kesin olarak sona erdikten sonra Yeni Babil Çağı
başlamıştır.
MİMARLIK
Etemenanki Zigguratı ve İştar Kapısı:
• Başkent Babil’de çift sıralı büyük surlar, çok sayıda tapınak,
saray ve büyük bir ziggurat inşa edilmiştir.
• Buradaki ziggurat yedi katlı olup, en üstünde Etemenanki
isimli tapınak yer almaktadır.
• Babil’in baştanrısı Marduk’un evi sayılan tapınak mavi renkli
sırlı tuğlalarla kaplanmıştır. Tarihte dünyanın yedi
harikasından biri olarak kabul edilen ve Babil Kulesi diye de
bilinen zigguratın yüksekliği 90 metreyi bulmaktadır.
Dr. Öğr. Üyesi Hayal MERİÇ 35
Etemenanki Tapınağının Rekonstrüksiyonu
Dr. Öğr. Üyesi Hayal MERİÇ 36
• Bu tapınak ve ziggurata tören alayları Ar-Ubur-Shabu denilen kutsal bir yolla
ulaşmaktadır.
• Tören yolu üzerinde geniş avlular çevresinde dizilmiş odalardan oluşan
dörtgen planlı bir de saray bulunmaktadır.
• Bu yolun başında “İştar Kapısı” denilen iki yandan yüksekliği 15 metreyi bulan
büyük ayaklarla desteklenmiş zafer takı şeklindeki kapı bulunmaktadır.
• İştar Kapısı Babil kentinin sekizinci kapısıdır ve Kral II.
Nabukadnezar tarafından M.Ö. 575 yılında inşa ettirilmiştir.
• Kapı ve ayakların tamamı mavi renkli sırlı tuğlalarla kaplıdır. Üzerlerinde
Marduk ve Addad’ın simgeleri olan yılan-ejder ve boğa kabartmaları yer
almaktadır.
• Koyu mavi fon üzerinde ejderhalar beyaz-sarı renkte ve şehrin tanrısı
Marduk’u, boğalar ise koyu kahverengi ve yeşil renkte tanrı Addad’ı
simgelemektedir.
• Kapı üzerindeki hayvan kabartmaları tören yolu boyunca devam etmektedir.
Yolun iki yanında tanrıça İştar’ı simgeleyen 60 adet gerçek boyda aslan
kabartması bulunmaktadır.
• Bu hayvanların şehri koruduğuna inanılmıştır.
• Bu şekilde kabartma şeklinde seramik süslemenin uygulanışı yani yüzeyi düz
olmayan sırlı tuğlalarla düzenli bir desen yaratacak şekilde mimarlıkta
uygulanmış olması açısından İştarDr. Kapısı
Öğr. Üyesi bir
Hayalyenilik
MERİÇ ve önem taşır. 37
İştar Kapısı, Berlin Müzesi
Dr. Öğr. Üyesi Hayal MERİÇ 38
Ejderha formunda Tanrı Boğa formunda Tanrı Addad,Eski Şark
Marduk, Eski Şark Eseleri Eseleri Müzesi İstanbul
Müzesi İstanbul
İştar Kapısı’nın özgün duvar
İştar Kapısı – Aslan (Aslan Tanrıça
kaplamaları , İstanbul Eski Şark
İştar’ın Sembolü), Berlin Müzesi
Eserleri Müzesi

Dr. Öğr. Üyesi Hayal MERİÇ 40


İştar Kapısı’nın ve Tören Yolu’nun Rekonstrüksiyonu
Dr. Öğr. Üyesi Hayal MERİÇ 41
ASUR MİMARLIĞI

Dr. Öğr. Üyesi Hayal MERİÇ 42


ASUR SANATI

Asur ülkesi aşağı ve yukarı Zap Suyu


arasında kalan alan ve bu alanın uzantısı
ile Dicle Nehri arasındaki bölgede
kurulmuştur.

Güney Mezopotamya’dan farklı olarak bu


bölge dağlık ve engebeli olduğu için
bölgedeki büyük şehirler ancak Asur
Devleti’nden sonra kurulabilmiştir.

Asur Devleti M.Ö. 3000’nin sonlarında


kurulmuş, M.Ö. 7. yüzyıla kadar kesintisiz
varlığını sürdürmüştür. Asur devleti, M.Ö.
612 yılında Medler'in saldırısı sonunda
yenilerek ortadan kalkmıştır.

Dr. Öğr. Üyesi Hayal MERİÇ 43


MİMARLIK

Adını Asur isimli tanrıdan alan Asur kenti M.Ö. 14. yüzyılın
ortalarında başkent olduktan sonra önem kazanmış, büyük yapı
etkinliğine sahne olmuştur.

Kent iç sur ve dış sur olmak üzere iki kısımdan oluşan kerpiçten
örülme kalın duvarlarla çevrilmiştir.

Şehrin surları kapıları ile dikkat çekmektedir. En ünlü kapısı


Gurguri Kapısı’dır. Bu kapıdan girilince düzenli caddeler aracılığıyla
tapınak ve saraylara ulaşılmaktadır.

Kapı çevresinde “potern” denilen suraltı yollar yapılmıştır.


(Potern: Çok iri taşlardan, bindirme yöntemiyle inşa edilmiş
tünellere verilen addır.)
Dr. Öğr. Üyesi Hayal MERİÇ 44
Tapınaklar:
•Ay ve Güneş Tanrıları (Anu-Addad) Tapınağı: Asur kentindeki tapınaklardan en dikkat
çekici olanı M.Ö. 1500 yıllarında yapılmış olan Ay ve Güneş tanrıları tapınağıdır. Yan
yana yapılmış bir çift tapınak, iki ziggurat ile ön avlu ve sur duvarından oluşmuştur.

Ay ve Güneş Tanrıları Tapınağı, Asur


Dr. Öğr. Üyesi Hayal MERİÇ 45
 M.Ö. 1000-612 yılları arasında
görülen Yeni Asur sanatını
mimarlık açısından büyük
saraylar temsil etmektedir.
Büyük mimari yapılar bu
dönemde yalnız Asur kentinde
değil, Nimrut, Khorsabad
Ninive kentlerinde de inşa edilmiştir.

Khorsabad Kenti:
Günümüzde Irak sınırları içinde
kalan kent Kral II. Sargon
tarafından kurulmuştur.
Planı kareye yakın bir şekildedir.
Kent yedi kapılı kalın bir sur ile Khorsabad şehir planı
çevrilmiştir. Surun kuzeybatı ve
güneybatı duvarları boyunca iki
saray yer almaktadır.
Dr. Öğr. Üyesi Hayal MERİÇ 46
Sargon Sarayı:
Saraylardan kuzeybatı duvarında ve büyük olanı Sargon
Sarayı’dır.
M.Ö. 713-706 yılları arasında yaklaşık on beş metre
yüksekliğinde bir platformun üzerine inşa edilmiştir.
Bu saray yalnız kralın ikametgahı olarak değil, aynı zamanda
idari ve dinsel bir merkez olarak da kullanılmıştır.
Sınırları içinde tapınak, ziggurat ve taht-salonu olarak kullanılan
hilani (Hilani: Birkaç basamakla çıkılan, önü sütunlu ve açık,
diğer üç tarafı sağır duvarlarla çevrili yapı tipi.) bulunmaktadır.
Mimari açıdan saray birçok üniteden oluşmuştur. Bu ünitelerden
her biri özel işlevine göre planlanmış ve odalar genellikle büyük
avlular etrafında toplanmıştır.
Avlunun etrafında duvarları mermer, yerleri tuğla odalar yer
almıştır.

Dr. Öğr. Üyesi Hayal MERİÇ 47


Khorsabad Kenti Saray (Sargon Sarayı) ve Tapınakları
Dr. Öğr. Üyesi Hayal MERİÇ 48
Khorsabad Kenti (Irak) saray ve tapınaklarının rekonstrüksiyon
Dr. Öğr. Üyesi Hayal MERİÇ 49
Hilaninin plan ve rekonstrüksiyonu
Dr. Öğr. Üyesi Hayal MERİÇ 50
• Sarayın iki yanında Lamassu (Lamassu: İnsan başlı, kanatlı, ve beş ayaklı çok iri boğa
heykeli) denilen heykeller bulunan kemerli ana giriş kapısından törenlerin yapıldığı
avluya geçilmektedir.

Sargon Sarayı’nın Giriş Kapısı ve Lamassu


Dr. Öğr. Üyesi Hayal MERİÇ 51
II. Assurnasirpal’in Sarayı:
Yeni Asur Çağı’na tarihlenen en ünlü saray II.
Assurnasirpal’in Nimrud (Kalhu) şehrinde (Bugünkü
Irak’ın kuzeyinde) M.Ö. 879 yılında yaptırdığı saraydır.
Sarayın planı, Mezopotamya bölgesinin geleneksel
mimari düzenlemesi olan avlu çevresinde sıralanmış
odalardan oluşmuştur.
Yapının dış duvarları alabastırdan (su mermeri)
oyulmuş rölyeflerle (Rölyef /Kabartma: Yüzey üzerine
yapılan yükseltme ya da çökertmelere denir.)
kaplanmıştır. Sarayın kapılarında “Lamassu”lar
bulunmaktadır.

Dr. Öğr. Üyesi Hayal MERİÇ 52


II. Assurnasirpal’in Sarayı’nın Planı ve Rekonstrüksiyonu
Dr. Öğr. Üyesi Hayal MERİÇ 53
II. Assurnasirpal’in sarayının giriş kapısındaki Lamassu denilen
heykeller (Nimrud)
Dr. Öğr. Üyesi Hayal MERİÇ 54
II. Assurnasirpal’in Sarayı’nın taht odasının
rekonstrüksiyonu
Dr. Öğr. Üyesi Hayal MERİÇ 55
Mısır ve Mezepotamya Mimarlığının
Karşılaştırması
• Mezopotamya mimarlığında zengin buluşlar ve yaratıcılık söz
konusudur. Mısır mimarisinde olduğu gibi sütun (Sütun:
İnce, uzun tek parçadan ya da parçalı yapılmış, kaide-
gövde-başlık bölümlerinden oluşan taşıyıcı eleman.) filpaye
(Filpaye: Büyük kemer ya da kubbeleri taşıyıcı sütun), gibi
öğelerle cepheden anlatım, simetrik ve dikey kuruluş vardır.
• Mezopotamya uygarlıklarının mimarilerinde bir bütün
anlayışından doğan düzen görülür. Büyük salon önem taşır ve
yan odalar bu salonun etrafında düzenli olarak birbirine
bağlanır. Mısır mimarisinde ise en küçük ve en kapalı olana
doğru gidiş vardır.
• Mısır mimarisindeki bitkisel motifli sütun başlıklarına karşılık
Mezopotamya’da geometrik biçimde, kübik bir sisteme
dayalı sütun başlıkları görülür.
Dr. Öğr. Üyesi Hayal MERİÇ 56
https://tr.khanacademy.org/humanities/ancient-art-
civilizations/ancient-near-east1/babylonian/v/ishtar-
gate-and-processional-way-reconstruction-babylon-c-
575-b-c-e

You might also like