You are on page 1of 18

OKUMA

ALIŞKANLIĞI

VE

OKUMA KÜLTÜRÜ

MODÜL 2

DERS NOTLARI
AKNET AKADEMİ EĞİTİM KURUMLARI

OKUMA
ALIŞKANLIĞI
VE
OKUMA KÜLTÜRÜ

Prof.Dr.Ertuğrul YAMAN
(eyaman60@gmail.com)
AKNET AKADEMİ EĞİTİM KURUMLARI

OKUMA ALIŞKANLIĞI KAZANDIRMANIN


YOLLARI

“Okumadan geçen bir gün, yitirilmiş bir gündür.”


J.P.Sartre

Okuma eylemi, çok yönlü ve çok boyutlu bir eylemdir. Yalnızca


ailenin veya öğretmenin gayretleriyle bu eylem, alışkanlığa
dönüşemeyebilir. Bu konuda ortak akla, ortak gayrete ve iş
birliğine gereksinim vardır. Nasıl ki çocuğun yetişmesi konusunda
hemen herkese bir rol düşüyorsa, çocuklarda okuma alışkanlığının
kazanılması konusunda da hepimize görev ve sorumluluklar
düşmektedir.
AKNET AKADEMİ EĞİTİM KURUMLARI

A. AİLEYE DÜŞEN GÖREVLER

Hiç şüphesiz okuma alışkanlığı, ailede kazanılmaya başlanır. Bu


bağlamda; ailenin kitap okuma konusundaki öznel tutumları,
çocuk ve genç için bir örnek olacaktır. Kitaplar, yalnızca bilgi
edinilen kaynaklar değildir. Kitaplar okuyan herkese, farklı
dünyalarda farklı deneyimler yaşatır, başka insanları, yaşamları ve
ülkeleri tanıma olanağı sunar. Geleceğimizin güvencesi olan
çocuklarımız da yaşamı kitaplar aracılığıyla deneyimlerler.
Çocukların okuma kültürünü edinme süreçlerine katkı sağlamak ve
onları nitelikli çocuk yapıtları ile buluşturmak biz yetişkinlere
düşen sorumlulukların belki de en önemlisidir. Öyleyse, çocuğu
kendine en uygun kitapla buluşturmak, ailenin önde gelen görev
ve sorumluluklarından birisidir.

Çocuğun kimlik kazanma sürece, daha çok ailesi ile birlikte olduğu
0-6 yaş aralığıdır. Bu yaş aralığında çocuk, her gördüğünü,
duyduğunu adeta bir kayıt cihazı gibi kaydeder. Dolayısıyla,
çocuğun bilgilenmesinden daha öncelikli olanı, kimlik
kazanmasıdır. Bu süreçte;
yaşamın sadece kendi çevresinden oluşan bir dünya olmadığını
kavraması için hayal ve duygu dünyasına dokunmak gerekir. Bu
dokunuş farklı şekillerde olabilir. Belki de en etkili dokunuş yolu
çocuğu kitapların renkli dünyasına çekmek olabilir.

Üstelik teknoloji ve yoğun “dijital” ortamında eğitilmeye ve ahlâkî


değerleri özümsemeye ihtiyaç duyan çocuk için bu evre son
derece önemlidir. Bu evrede, çocukların kitapla tanıştırılmasında
biçim ve içerik, etik ve estetik açılardan kitapların okunabilirlik
düzeyleri çocuğa göre olmalıdır.
AKNET AKADEMİ EĞİTİM KURUMLARI

Okuma edinimini kazandırmak bununla beraber okuma kültürüne


katkı sağlamak için öncelikle bütün bireyleri bebeklik çağından
itibaren nitelikeyleminin önce bir alışkanlığa, sonra bir yaşam
kültürüne dönüşmesi için aile, yayınevi, medya ve kamu kurumları
eşgüdümlü hareket etmeli; herkes, üzerine düşen sorumluluğu
yerine getirmelidir. Bu bağlamda; çocuk, her ortamda kendi yaş ve
psikolojisine uygun nitelikli kitaplarla buluşturulmalıdır. Bu
amaçla; yerel ve genel yönetimler hep birlikte çocuğun bu kimlik
inşasına hizmet eden ortamları (Bebek kütüphanesi, okuma
atölyesi, drama, masal saati, kitaplarla donatılmış çocuk oyun
alanları vb.) oluşturmalıdırlar.

“Nitelikli çocuk edebiyatı yapıtlarında bulunması gereken


özelliklerden bazıları da şunlardır:

√ Yapıtlar çocuğa direkt nasihat etmek yerine, onların anlama


kapasitelerini artırmalı ve seviyelerine uygun oluşturulan kurguları
fark etmelerini sağlamalıdır.

√ “Bu yapıtların amacı çocuğa öğüt vermek, doğrudan öğretmek


değildir. Bu yapıtlar çocukların kendilerini, yaşamı ve insanı
tanıyabilmelerini sağlamalıdır” (Sever, 2015 :98).

√ Böylelikle çocuk için üretilmiş edebiyat ürünleri, yeryüzünde


çocuğun iyiliğini gözetmek, esenlik ve saygınlıklarını pekiştirmek
yolunda önemli bir görevi yerine getirmiş olurlar. Bu o metinlerin
önemli bir görevidir. Söz konusu bu görev çocukların davranışsal
duygusal sorunlarla baş edebilme ve bu sorunları çözebilme
açısından etkili bir kaynak olmalıdır. Dolayısıyla bu metinler,
çocukların davranışsal ve duygusal sorunlarla baş etmeleri
açısından rehber olmalıdır (Karagöz, 2015a : 489).

√ Yapıtlar ilgi çekici de olmalıdır; çünkü çocuk okur ilgisini


çekmeyen bir yapıt ile karşılaştıktan sonra okuma edinimine karşı
ilgisini kaybedebilir.
AKNET AKADEMİ EĞİTİM KURUMLARI

√ Yapıt çocukların çocukça ihtiyaçlarına cevap verebilmelidir.

√Yapıtlar çocuk okura dil bilinci ve okuma zevki kazandırmalıdır.

√ Çocuk edebiyatında iletiler örtük olmalıdır; çıkarımları çocuk


kendisi yapabilmelidir.

√ Çocuğun kendisini tanımasına, kişiliğini geliştirmesine katkıda


bulunmalıdır (Oğuzkan, 2010).

√ Çocuğu başka bir kitabı okuması için isteklendirmelidir. “


(ÖZCAN: 2020)

Çocukta kimlik inşasını istendik yönde geliştirmek ve onu onu


kitaplarla buluşturup teknolojik bağımlılıktan koruyabilmek üzere,
geleneksel edebî türlerimizden olan masal, söylence, destan, öykü,
roman, tiyatro, gezi yazısı, anı, fıkra, şiir, bilmece, tekerleme,
fabllar, çizgi romanlar, maniler vb. halk edebiyatı ürünlerinden
yararlanmak çok daha güvenilir bir yoldur. Sözlü edebiyatın çocuk
edebiyatına kaynaklık eden bu türleri, çocuk edebiyatının olduğu
gibi çocuk okurun da ilk tanıştığı türlerdir. Bu türler, çocuk için
hem bilgi, hem eğlence hem de içine doğduğu kendi dünyası ile
kaynaşma olanağı verir. Bu yolla çocuğu, dijital dünyanın
esaretinden de korumuş oluruz.

“Okuma kültürünün çocukta yerleşmesi oldukça uzun bir süreçtir.


Çocuğun ilk karşılaştığı ürünler okul öncesi dönemdeki çocuk
edebiyatı yapıtlarıdır. Bu yapıtların bilinçli seçimler doğrultusunda
çocuğa ulaşması konusunda ebeveynler titiz davranmalıdır. Bilinçli
yapıt seçimi ile kendi zevklerini keşfedebilecekler ve yaşlarına
uygun yapıtlar ile muhatap olacaklardır. Medya bu konuda oldukça
yetersizdir. Hatta yanlış yönlendirmelerde bulunabilmektedir. Aynı
zamanda kütüphaneciler de önerileri ile çocukları yanlış
yönlendirebilmektedirler.
AKNET AKADEMİ EĞİTİM KURUMLARI

Doğru seçimlerle ömür boyu sürecek bir okuma edinimi sahibi


olmak mümkündür. Tam tersi durumda ise çocuk elindeki yapıttan
zevk alamamaktadır. Bu da okuma kültürüne büyük darbe
vurmaktadır (Aytekin, 2016 :96).”

Başkent Üniversitesi’nce yapılan bir araştırmada şu bulgulara yer


verilmektedir:

“Bedensel, ruhsal ve zihinsel gelişimin önemli olduğu bu yaşlarda


yetenekler gelişir, alışkanlıklar şekillenir ve çocukların
bağımsızlıkları giderek artar. Her çocuğun kişiliği, ilgi duyduğu
konular, zekâ düzeyi, yetenekleri yani gelişimsel özellikleri
birbirinden farklıdır. Ancak çevrelerine olan ilgi gibi bir takım ortak
özellikler de mevcuttur. Yaşına girmemiş çocuk bile çevresini
tanımak ister. Bunun için de görme, tatma, dokunma duyuları aktif
olarak kullanılır. Küçük çocuğun yaşamında yürüme ve konuşma
iki önemli aşamadır. Konuşma yeteneğinin gelişmesi daha uzun bir
sürece ihtiyaç duyar. Çocuğun başardığı her sözcük yeni bir sevinç
kaynağıdır. Bu yaşlara yönelik hazırlanmış kitaplarda bundan
dolayı sözcük tekrarının önemi çoktur.” (TANJU: HASİBE EBRU)
AKNET AKADEMİ EĞİTİM KURUMLARI

Çocuk kitaplarının niteliği ile ilgili olarak Tokat GOP Üniversitesinde


yapılan bir yüksek lisans tez çalışmasında, kitapların niteliği ile ilgili
olarak şu öneriler oluşturulmuştur:

“Eğitim-öğretim hizmeti veren kamu ve özel sektör kurumlarına ise


şu önerilerde bulunulabilir;

√ Kütüphanelerin sokak düzeyine indirgenmesi, çocuklara yönelik


kitapların ve sanat atölyelerinin çoğaltılması, kitap okumanın ya da
eğitimin bir zorunluluk değil hayatın bir parçası olduğunun
çocuklara içselleştirilmesi sağlanabilir.

√ Eğitim kurumlarında hizmet veren eğiticilerin ve yöneticilerin


kitap konusunda duyarlılıklarını arttıracak çalışmalar düzenlenebilir.

√ Kitap okuma alışkanlığının ailede kazandırılan temel bir alışkanlık


olması bilinciyle Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının evlenme
aşamasındaki adaylara evlilik okullarında bu kültürün kazanılması ve
çocuklara aktarılması konusunda Milli Eğitim Bakanlığı ile ortak
çalışma yapabilir.

√ Öğretmenlere dönük, Milli Eğitim Bakanlığı destekli kitap seçimi,


okuma etkinlikleri, vb. konularda okuma atölyeleri düzenlenebilir.

√ Öğrencileri nitelikli yapıtla buluşturmada ebeveynden daha etkili


olan öğretmenin bu konuda akademik bir bakış açısı geliştirebileceği
çalışmalar yapılabilir. (ÖZCAN: 2020).

Anne ve Babalara Öneriler

➢ Anne ve Babalar! Öncelikle sizler de iyi birer kitap okuyucusu


olmalısınız!
AKNET AKADEMİ EĞİTİM KURUMLARI

➢ Bebeklikten itibaren çocuğa kitap okumalısınız!

Soru: Neden çocuğuma kitap okumalıyım?

Araştırmalar anne ve babası tarafından her gün kendisine kitap


okunan çocuğun;

Düşünme yeteneğinin ve zekâsının geliştiğini,


Dinleme ve konuşma yeteneğinin geliştiğini,
Kitap okumayı seven bir birey olarak yetiştiğini,
Öğrendikçe merak etmeyi ve daha çok okumak istediğini
göstermektedir. Soru: Çocuğuma kitap okumaya ne zaman
başlamalıyım?
Ne kadar erken başlayabilirseniz, o kadar iyidir.
Bebekliklerinde onlara kitap okumak dil yeteneklerini
geliştirmelerinde yararlı olur.
Kitap okurken anne ya da babadan fiziksel yakınlık ve ilgi görmek
çocuğa sevildiğini hissettirir.
AKNET AKADEMİ EĞİTİM KURUMLARI

➢ Okumayı çocuklara sevdirmek

Çocuklar okudukça okumayı daha çok sever, sevdikçe daha çok


okur ve öğrenirler. Okumayı sevmek bir anlamda öğrenmeyi de
sevmektir.
Okumayı çocuklara sevdirip onlara hayat boyu okuma alışkanlığı
verecek, zevk için okuyan bireyler olarak yetişmelerinde yardımcı
olacak ilk kişiler, siz anne ve babalarsınız.

➢ Bebeklikten itibaren çocuğa kitap okumalısınız!

➢ Çocuğunuza her gün 15-20 dakika kitap okuyun.

Araştırmalar her gün kendisine kitap okunan çocukların okumayı


öğrenmesine çok yardımcı olduğunu gösteriyor.

Çocuklar, uyku öncesi öyküleri çok severler.

➢ Birlikte resimlerine bakarak ona uyku öncesi öyküler okumak


yararlıdır.

➢ Öyküdeki karakterleri değişik ses tonlamaları ile seslendirin.

➢ Okuduğunuz kitap hakkında konuşun.


AKNET AKADEMİ EĞİTİM KURUMLARI

➢ Çocukları kitap hakkındaki fikirlerini söylemeleri için destekleyin,


sorular sorun.

➢ Çocuklara kitap okumak kadar onların size kitap okumasını


sağlamak da önemlidir.

➢ Sırayla bir sayfa siz bir sayfa çocuğunuz okuyabilir.

➢ Anne ve babaya kitap okuyabiliyor olmak, çocukları mutlu eder.

➢ Bu ise, onların okumayı sevmelerini sağlar.

➢ Çocuklarınızla birlikte kütüphaneye sizler de gidiniz.

➢ Kitapçılara kitap bakmaya gitmek de kütüphaneye gitmek kadar


zevkli ve eğlencelidir.

➢ Çocuğunuzun kitap seçmesine yardımcı olun ve ona kendi seçtiği


kitabı satın alın.

➢ Kütüphanelerde kitap ve okuma kulübü varsa çocuğunuzu bu tür


etkinliğe yönlendirebilirsiniz!

➢ Çocuklarınıza arkadaşlarıyla beraber kendi kitap kulüplerini


oluşturmalarını sağlayın.

➢ Birlikte kitap okumak ve birbirlerinden kitap ödünç almak


hoşlarına gidecektir.

➢ Kurdukları kitap kulübüne isim vermelerini önerin ayrıca kulüp


üyelerinin okudukları kitapların listesini tutmalarını söyleyin.

➢ Ailece kitaba değer verin, okuyana itibar gösterin.


AKNET AKADEMİ EĞİTİM KURUMLARI

➢ Eş dost hısım akraba ziyaretinde kitap hediye etmek, çok


özendirici ve yararlı bir davranıştır

➢ Okuma saatleriniz olsun, ailece kitap okuyunuz…

OKULÖNCESİ DÖNEM

Ailede kitap okuma alışkanlığını anne, baba sadece telkinde


bulunarak sağlayamaz. Çocuklar oyun hamuru gibidir. Çocuklar
ailelerinin birer eseridir. Aile okuyacak ki çocuk okusun.
Ebeveynlerin, öncelikle okulöncesi dönemin özelliklerini bilmeleri
gerekir:

➢ Okulöncesi çocukların bilişsel, dilsel, toplumsal ve kişilik


gelişiminde hızlı değişimler yaşandığı bir dönemdir. Bu dönemde,
çocuğun öğrenme gereksinmelerine duyarlı davranılması;
gereksinmelerinin, gelişim sürecine katkı sağlayacak uyaranlarla
desteklenmesi, sonraki yaşam evrelerinin niteliğini de belirleyen bir
çaba olarak görülmelidir.

➢ “İnsan yavrusu bebeklik döneminin ilk aylarında evrimsel


gelişimine bağlı olan reflekse dayalı tepkilerini aşınca yeni şeyleri
görmeye, onlara dokunmaya, ağzına götürerek tanımaya yönelik
içkökenli (endojen) davranışlar gösterir. 2-3 aylık bir çocuk
çevresinde gördüğü, dokunduğu yeni şeylere karşı ilgi ve hayretle
bakar (Pomerleau, Malurit’ten akt. Öztürk, 2002:17).

➢ “İnsan zekâsının gelişmesinde bu içkökenli tanıma, keşfetme


davranışlarının kuşkusuz etkisi olmaktadır. Bunları sorma-bilme
dürtüsünün doğal öncüleri olarak görebiliriz. 2-3 yaşlarında hızla
gelişmiş olan dili, devinim dizgesi ve bilişsel yetileri (algılama, dikkat,
bellek) ile çocuk, açlık ve susuzluk gibi birincil gereksinmeleri
doyurulmuş olduğu anlarda, ister istemez çevrede algıladığı
uyaranlarla, nesnelerle, insanlarla, farklılıklarla ilgilenir, bunları
tanımaya, ayırt etmeye çalışır.”
AKNET AKADEMİ EĞİTİM KURUMLARI

Tanıma ve öğrenmeye yönelik ilginin giderek artmasıyla birlikte 4-5


yaşlarında sorma-bilme dürtüsü çocuğun ruhsal yaşamında önemli
bir itici güç olur. Bir yandan, eşeysel farklılıklar, nasıl dünyaya geldiği;
diğer yandan ay, güneş, yıldızlar; kuşlar, böcekler onun ilgi alanına
girer. Her şeyi öğrenme isteğiyle, bitmek bilmez sorularıyla büyükleri
şaşırtır; sorularına ilgi göstermeyenleri ise yıldırır (Öztürk, 2002:17).

➢ Bu dönemde çocuğun dilsel, bilişsel, toplumsal ve kişilik gelişimini


etkileyecek en temel duyarlık, onun sorma-bilme, öğrenme isteğinin
uyarılması ve yanıtlanmasıdır. Bu duyarlığın, çocuğun ilerleyen
dönemde okuma kültürü edinmesinde de önemli bir etken olacağı
düşünülmelidir.
AKNET AKADEMİ EĞİTİM KURUMLARI

➢ Çocuğun sorma-bilme isteğinin uyarılması; yaşamı ve onu


bütünleyen ilişkileri anlamlandırabilmesi, onun duygu ve düşünce
birikiminin devindirilmesiyle ilişkili bir süreçtir. Bunun için, çocuğun,
erken dönemden başlayarak kendine sunulanları anlamaya,
duyumsamaya dönük düşsel ve düşünsel bir çaba içine yöneltilmesi
gerekir.

➢ Bu çaba için hem ailelere hem de okul türü öğrenmeye önemli


sorumluklar düşmektedir. Erken dönemden başlayarak çocukların,
duygu ve düşünce birikimini devindiren-geliştiren uyaranlarla
buluşturulması temel bir ilke olarak benimsenmelidir. Bu
uyaranların, çocuklarda kavramsal gelişime, duyarlık oluşumuna,
kültürel bilinçlenmeye katkı sağlaması; en özlü belirlemeyle sanatsal
nitelikler taşıması beklenir. Somut bir belirlemeyle, çocukların duyu
algılarını uyaran, duygu ve düşünce üretmelerine olanak sağlayan,
sanatçı duyarlığı ile oluşturulmuş dilsel ve görsel gereçlere, yapıtlara
gereksinim vardır.

A. OKULA VE ÖĞRETMENE DÜŞEN GÖREVLER

➢ Okulun asıl görevi bilgi aktarmaktan önce, çocuğu/genci nitelikli


iyi bir okur yapmaktır.

➢ Öğretmenler, önce kendilerini sonra da kitapları sevdirmenin


yollarını bulmalıdırlar.

➢ Kitap okuma zevki ve alışkanlığı okulda – sınava ve nota bağlı


olmaksızın- en önemli eğitim/öğretim etkinliğine dönüştürülmelidir.

➢ Sabahları ilk iki saat OKUMA SAATİ olarak ayrılabilir.

➢ Öğretmenler öğrencilerini ders kitapları dışında diğer kitaplara da


yönlendirmelidir.

➢ Öğretmenler, öğrencilerin seviyelerine ve zevklerine uygun kitaplar


önermelidir.
AKNET AKADEMİ EĞİTİM KURUMLARI

➢ İlkokul düzeyinde okuma ve yazma özendirilmeli

➢ Ortaokulda kitap analizleri yapılabilir.

➢ Lise düzeyinde yıllık olarak kitaplar belirlenip öğrencilerle okunup


değerlendirilmelidir.

➢ Kitap okuma yarışmaları düzenlenebilir.

➢ Başarılı öğrencilere kitap hediye edilmelidir.

➢ Öğrencilere kitap okumanın yararları somut olarak gösterilmelidir.


➢ Okul kütüphaneleri çekici ve aydınlık mekânlar olmalıdır.

➢ Okulun ve özellikle sınıfların duvarları ve boş alanları kitaplarla


süslenmelidir.

ETKİNLİK ÖNERİLERİ

√ İlkokul öğrencilerimiz için; günlük kitap okuma listesi


oluşturulabilir. Bu liste her ay öğrencilere dosyalarına konulması için
dağıtılır.

√ Öğrencilerimize okuma alışkanlığı kazandırmak için her gün 20


sayfa kitap okumaya özendirilebilir. Günlük kitap okuma etkinliği,
anne babadan da istenir. Günlük okumalar listeye kaydedilip veli
tarafından imzalandıktan sonra okula gönderilir. Her ay sonunda
öğrenci ve veli okunan sayfanın toplamı alınıp sınıf öğrenci ve veli
sayısına bölünerek ortalama alınmaktadır.
AKNET AKADEMİ EĞİTİM KURUMLARI

√ Her 100 sayfa okuyan öğrenciye 100 puanlık Beyaz başarı kartı
verilir. Buradaki veli imzası öğrenci davranışı üzerinde oldukça
etkilidir; zira, yaptıkları işin kontrol edildiğinin farkında olmak
çocukları olumlu anlamda etkilemektedir. Ayrıca, çocuğunun okuma
listesine imza atmak zorunluluğu olan günlük imzanın veli için de
okunan kitap üzerine sohbet imkânı sunan bir araç görevi vardır.

B. GENEL VE YEREL YÖNETİMLERE DÜŞEN GÖREVLER

➢ Anne ve Babalar! Öncelikle sizler de iyi birer kitap okuyucusu


olmalısınız!

➢ Kitaba verilen değer en üst düzeye çıkarılmalıdır.

➢ Kitap okuyan insanlara özel bir değer ve itibar atfedilmelidir.

➢ Çalışanlara kitap okumaları için fırsat tanınmalıdır.

➢ Çalışma ortamlarında kitaba erişim kolaylaştırılmalıdır.

➢ Kitabı dijital ortamda değil, kendisinden okumakta yarar vardır.

➢ Hediye ve ödüller arasında mutlaka özel kitaplar da yer almalıdır.

➢ Kitap okuyanların terfileri daha erken yapılabilir.

➢ Yerel yöneticiler de kitap okumaya yatkın kişiler arasından


seçilmelidir.

➢ Yerel yönetimler, kitap okuma konusunu hizmet alanları içinde


görmelidirler.
AKNET AKADEMİ EĞİTİM KURUMLARI

➢ Yerel yönetimler, hizmet binalarında ve hatta park/bahçelerde


kitaba erişim kolaylaştıracak ortamlar oluşturmalıdırlar.

➢ Çalışanlara yalnızca kitap alımında kullanılacak çekler verilebilir.

C. MEDYAYA DÜŞEN GÖREVLER

➢ Okul kütüphaneleri çekici ve aydınlık mekânlar olmalıdır.

➢ Medya da okuma alışkanlığı noktasında kendisini sorumlu ve


görevli kabul etmelidir.

➢ Okumaya ve kitaba dönük programlar yapılmalıdır.

➢ Dizilerde kitap okuma özendirilmelidir.

➢ Yeni çıkan kitaplar tanıtılmalıdır.


AKNET AKADEMİ EĞİTİM KURUMLARI

➢ Zaman zaman kitapla ilgili kamu spotları da yayınlanmalıdır.

➢ Çocuklar ve gençler için özel mesajlar verilmelidir.

GENEL ÖNERİLER

Çocuk ve gençlerin ilgi ve gereksinmelerine uygun olmayan, kültürel


bilinçlenmesine katkı sağlamayan görsel ürünlerin, onların yazılı
kültürle etkili bir iletişim kurmasının önünde engeller oluşturduğu
bilinmektedir. Çocuk ve gençlerin hem yazılı hem de görsel kültür
ürünlerinden amaca uygun olarak yararlanmasında ailelere ve okula
önemli sorumluluklar düşmektedir. Ailelerin ve okulun göstereceği
bilinçli çabaların, çocukların bağımsız düşünme alışkanlığı edinmiş,
girişimci ve özerk bireyler olarak yetişmesine önemli katkılar
sağlayacağı bilinmelidir.

Bu bağlamda, okulöncesinden başlayıp yükseköğretim dönemine


değin çocuklara okuma kültürü kazandırma konusunda, ailelerin ve
öğretmenlerin, ilgililerce sürekli bilgilendirilmeleri gerekir. Özellikle
ilköğretim 1. sınıftan başlayarak çocuklara okuma kültürü
kazandırma bağlamında, Türkçe öğretimi ve bu öğretimin niteliğini
etkileyen tüm değişkenler eğitbilim verileri ışığında incelenmeli,
toplumun okuma kültürü konusunda aydınlatılabilmesi ve elde
edilen verilerin uygulamaya konulabilmesi için Milli Eğitim Bakanlığı,
Kültür Bakanlığı ve üniversiteler bilimsel işbirliği yapmalıdır. Sınıf
öğretmeni ve Türkçe öğretmeni yetiştiren yükseköğretim
programları, bu amaca yönelik olarak yeniden yapılandırılmalı; yerel
yönetimler çocuk ve gençleri kitap ve sanatçıyla buluşturabilmek
için daha yoğun çabalar harcamalıdır. İlköğretim 1. sınıftan
başlayarak Türkçe öğretimi ortamları, çocukların duygu ve düşünce
üretmelerine olanak sağlayacak “çok uyaranlı” niteliğe
dönüştürülmeli; çocuk ve gençlerin ilgi ve gereksinmelerine
seslenen, Türkçenin anlatım olanaklarıyla yapılandırılmış yazınsal ve
öğretici metinler (kitaplar) öğretimin temel araçları olmalıdır.

You might also like