You are on page 1of 25

Arapça III

Alıştırmalar Yanıt
1 Anahtarı

Aşağıdak Türkçe cümleler Arapçaya çev r n z.


1. Arapçaya ek olarak İng l zce b l yorum.

.ِ ُ ِْ ‫ا ّ أ‬
‫ف ا ََّ ا‬ ‫َِ إ ا‬
2. Bu y yecekler yemek hastalıklara yol açar.

.‫اض‬ ِ
ِ ْ ‫ت ُ َـؤدي إ ا‬ ْ ‫أَ ْ ُ ه ا ـ‬
Alıştırma 7 3. Yazın bu şarkıyı d nl yordum.

.ِ ْ ‫ا‬ ‫ه ا ْغ‬ ‫ُ ْ ُ أَ ْ َ ِ ُ إ‬
4. Al bu yıl şe başlayacaktı.

.ِ َ ‫ه ا‬ ِ ِ
َ َ ‫َن َ َ َْ َ أُ ـ‬
5. Geçen yıl Beyrut’a g tm şt m.

.ِ ِ ‫وت ا َ ِ ا‬ ‫ُ ْ ُ َ ْ َذ َ ْ ُ إ‬

bölümün kelimeleri ‫ة‬ ُ َِ


‫تا‬
‫( ا ْ اك‬el-etrâk) Türkler ‫ ( اِ ْ َد‬stâde) avladı
... َ ِ
َ‫( أَ ْ ـَـ‬ecbere ‘ala) b r şeye zorladı َ َ‫‘ ( ا ْ َـ‬teneka) ben msed
nanışı)
kabul ett (b r d n , b r

‫ت‬ ِ ِ‫ ( ا‬ht câcât) protestolar


ْ ِ ُ‫( أ‬umn yye) d lek, arzu
ِ
...‫ب‬ ‫ـ‬ ِ‫ ( ا‬htefele b ) b r şey kutladı ْ
َ ََْ ‫ ( اِِْ ر‬nt şâr) yayılma
...‫ب‬ ِ
ِ َ َ‫ ( ا ْخَـ‬htelata b ) b r şey le karıştı
‫( َ ءُ ا وح‬bakâ’u’r-rûh) ruhun ölümsüzlüğü
ُ ‫َخ َ ُ ِد‬ َ ‫أ‬ (ehaze yuhâd suhu) onunla konuşmaya
başladı ... ْ ِ َ ََ (te’ekkede m n) b r şeyden em n oldu
... ‫( أَدى إ‬eddâ lâ) b r şeye sebep oldu, yol açtı َ ‫( َـَـ‬tebeyyene) açıklığa kavuştu, ortaya çıktı,
anlaşıldı
ِ
َ‫ ( ا ْر‬rtekâ) yükseld , yukarı çıktı ِ
...‫ب‬ َ َ (tesellâ b ) b r şey le ya da b r s le
... ‫ ( اِ ْ َ ْ َ َذ‬stahveze ‘alâ) b r şey ele geç rd eğlend , neşe buldu, avundu
ِ
َ ‫ ( ا ْ َـ‬ste‘adde) hazırlandı ‫( َ َ َر‬tetavvara) gel şt

َ َ‫( أ‬essese) kurdu, tes s ett ... ‫ف‬ ُ ‫( ا‬te‘arruf ‘alâ) b r le ya da b r şey le
tanışıklık
‫ ( اِ ْ ِ ل‬st ‘mâl) kullanma
...‫ب‬ ِ َ َ (te‘allaka b ) b r şey le l nt l oldu
َ ‫إ‬ ( sâbe) yakalanma, tutulma
‫( َـ ْ ي‬taklîdî) geleneksel
31
Arapçada Zamanlar

ِ‫( ائ‬cerâ’ m) suçlar, kabahatler, (t.) ‫َـ ُ ُم – م‬


َ َ (cerîme) (kâme-yekûmu) yapmak, cra etmek,
ِ :b r şey , b r ş )
yer ne get rmek (‫ب‬
‫( َ ِ ت‬hâm yât) garn zonlar, (t.) َ ِ (hâm ye)
ِ ِ (kân ‘) kanaatkar
َ ‫( ا‬h râse) bekç l k
‫( َ َر‬harrare) yazdı, yazıya döktü َ‫ َ ْ َـ‬/‫( َ ْ َ ء‬kestene/ kestenâ’) kestane
...‫ب‬ِ َ‫( ذ‬zekkera b ) b r şey , b r n hatırlattı َ (kemâ) …dığı g b
َ
‫( ِذ ْ َ ت‬z krayât) anılar ‫( ُ َر ت‬mubârayât) karşılaşmalar, maçlar, (t.) ‫ُ راة‬
(mubârât)

َ (sâha) meydan
... َ َُ (mute’ekk d m n) b r şeyden em n
ِ (sâh r) uyanık
ّ ََ (mahallî) yerel
‫( ُ ُ د‬sucûd) secde etme,
َ ْ ِ (m dfa‘) top
badet etme

‫( َ ُ ر‬sehûr) sahur ...‫( ُ ْ َ ِ ِب‬muşteg l b ) b r şey le ya da b r s le


ِ‫( ئ‬şâ’ ‘) yaygın meşgul olan

... ‫( َرَك‬şâreke fî) b r şeye katıldı ‫( ِ ْ ح‬m sbâh) lamba


ِ
ِ
ّ َ (şeh yy) lezzetl , ştah açan َ (masâl h) menfaatler, kazançlar,
(maslaha)
(t.) َ َْ َ
‫ َد‬- ُ َ (sâde-yasîdu) yakalamak, avlamak ‫( ُ ْ َـ َ ات‬mu‘tekadât) nançlar, (t.) َ ‫( ُ ْ َـ‬mu‘tekad)
‫( ِ رة‬sınnâre) olta ... ‫( ُ َ ن‬mukevven m n) b r şeyden oluşan
‫( ِ ع‬tıbâ‘) karakter, m zaç, yapı ِ (manâsıb) mevk ler, makamlar, (t.) ِ ْ
َ
(mansıb)
َ
ُ (zulm) zulüm, haksızlık, baskı

‫ َد‬- ‫ُ ُد‬ (‘âde-ye‘ûdu) a t olmak; dönmek ( ‫ل‬/ ‫إ‬: َ ‫( َـ‬namat) tarz, model
b r yere, b r ne)
‫م‬ (hâm) öneml
َ‫( َ ْاو‬ferâvle) ç lek ‫( َ ا‬hedâyâ) hed yeler, (t.) َ (hed yye)
َ َ (feşel) başarısızlık ‫( َو َ ات‬vahadât) b rl kler (askerî), (t.) ‫( َو ْ َ ة‬vahde)
ْ ُ (futr) mantar ‫( َو‬vahîd) tek başına, yalnız
ً‫( َـ ْرا‬fevran) derhal, hemen, o anda

32
Arapça III

bölümün deyimleri ‫ة‬ ‫ات ا‬


‫( أََ ً ا‬ebeden) asla, h çb r zaman (olumsuz kullanımda)
... ِ ‫‘ ( اِ ْ ًرا‬t bâran m n) b r şeyden ya da b r tar hten t baren

... ‫إ‬ (b ’l- dâfet lâ) b r şeye ek olarak


ِ
ُ َْ ‫( َر َ ا‬radıya’llâhu ‘anhu) Allah ondan razı olsun
ُ ْ ‫( َـ َـ‬kemâ temme ta‘yînuhum) atandıkları g b
ِ (lâ s yyemâ) özell kle

َ‫ت َـْـ‬
َ ‫( َـ ْر‬nevverte beytenâ) Ev m z
aydınlattın! [Yanıtı: ُ ‫( ا َـْ ُ َُـ ٌر ُِ ِد‬el-beytu munevver b vucûd kum)
Ev s z n varlığınızla zaten aydınlık.]

33
Sulasî Fiillerde Edilgen (Mechûl) Yapı

Alıştırmalar Yanıt
2 Anahtarı
Aşağıdak Arapça cümleler Türkçeye çev r n z.
1- Düğüne davet ed ld m.

.‫َ ْ َ ِ ا ُ ْ ِس‬ ‫ُد ِْ ُ إ‬


2- Pencere kapatılır.

.ُ‫ُـ ْ َ ُ ا ّ ِ َ ة‬
Alıştırma 8 3- Ramazanda oruç tutulur.

.‫َر ن‬ ‫ُ ُم‬
4- Gerçek b l n r.

.ُ َ َ ‫ُـ ْ َ ُ ا‬
5- Sıcaklık dereces termometre le ölçülür.

.‫س َد َر َ ُ ا َ َارِة ِـ ِ ْ ِس ا َ َارِة‬


ُ ُ
Aşağıdak Türkçe cümleler Arapçaya çev r n z.
ِ ْ ‫ُِ ْ ُ ا‬
.‫اب‬
1-
َ
Bütün kapılar açıldı.

2- .ِ‫ِ َ ْ ُ ْ َ ُ ا ّ َرة‬
Arabanın hızı ölçüldü.

Alıştırma 9 3- . ُ‫ُ ِ َ ا ُْـ‬


Ekmek kes ld .

4- .‫ُ ِ َ ا ُج‬
Cam s l nd .

5- .‫ُ ِ َ ْ ا ْز ُر‬
Ç çekler sulandı.

bölümün kelimeleri ‫ة‬ ُ َِ


‫تا‬
‫ ( إ ْ از‬brâz) gösterme, sunma, braz ‫اِ ْ ِ ء‬ ( kt fâ’) b r şeyle yet nme, b r şey yeterl
görme
ْ ‫ ( إ‬brîk) çaydanlık
ِ ‫ ( اَِْـ َ َط‬ltekata) çekt
َ َ ‫ ( ا‬ttedaha) açık oldu, açıklığa kavuştu ‫ ( اِ ْ ِ ع‬mt nâ’) kaçınma
ِ
َ ْ ‫ ( ا‬htesâ) yudumladı, yudum yudum çt ِ
... ‫ ( اِ ْ َ ى‬htevâ ‘alâ) b r şey çerd , kapsadı َ َ ‫ ( ا ْـَـ‬ntefada) s lk nd
... ‫ ( اِْ َ إ‬ndamme lâ) -e katıldı, dah l oldu, g rd
‫ ( اِْرِ ء‬rt kâ’) yükselme, gel şme
‫ ( اِْ ِ م‬nd mâm) katılım
‫ ( اِ ْ ِ ْ ك‬st hlâk) tüket m

64
Arapça III

َ‫( أ ْـ‬eynemâ) nerede, nereye, her nerede, her nereye َ َ ‫ َز‬- ُ َ ْ‫( َـ‬zahafe-yezhafu) sürünmek
... ْ ِ ً َ َ (bedelen m n) -nın yer ne ِ (sâhın) sıcak

َ َ (basar) görme َ - ُ َ (serra-yesurru) sev nd rmek


‫( َ ت‬beyânât) açıklamalar, beyanlar, (t.)‫ن‬ ِ (surra b ) b r şeye sev nd
... ‫ب‬
(beyân)
َ ُ
‫( ِ ي‬sırrî) g zl
َ‫( ـَْـ‬beynemâ) - ken
َ َ - ِ ْ َ (sekâ-yeskî) sulamak
‫( َـْغ‬tebg) tütün ِ
َ ْ ‫( ُ ءُ ا ـ‬sû’u’t-tagz ye) kötü beslenme
َْ (tahdîr) hazırlama ِ ‫( ا‬sevâh l) sah ller, plajlar (t.) ِ (sâh l)
َْ (tahmîr) demleme, mayalama ِ‫( َ ائ‬şedâ’ d) zorluklar, zor zamanlar
... ْ ِ َ َ ‫( َـ‬tehallasa m n) b r şeyden kurtuldu
ِ (sâh b) arkadaş
َ (terhîb) selamlama, hoş geld n deme
َ (sîga ) şek l, b ç m, form
‫( َ ْ ط ا ْ اء‬teslîtu'l-edvâ) aydınlatma, aydınlığa
ِ
kavuşturma, ışık tutma َ (tıbâ‘a) baskı, baskıya dökme

َ (te‘âtî) alıp verme (‘ânâ) katlandı

َ َ َ (te‘ânaka) sarıldı (‘arîd) kapsamlı, kalın, gen ş

ْ ‫( َـ‬ta‘zîz) güçlend rme, kuvvetlend rme - ْ ‫‘( َـ‬afâ-ya‘fu) a etmek ( ْ َ : b r n )


َ‫( َ ـ‬temeyyuz) ayırded lme, temayüz etme ‫( َ ر‬gafûr) çok a eden, çok bağışlayan
... َ َ ‫( َـ‬teveccebe ‘alâ) b r k ş ye gerekt , َ َ - ِْ ‫( َـ‬galâ- yaglî) kaynamak
lazım oldu
‫( َ ظ‬galîz) kalın
‫َ ْف‬ (hazf ) atma, hazfetme
ِ َ (fâdıl) faz letl , erdeml
‫( ُ ق ا ْ ل‬hukûku’l-etfâl) çocuk hakları
‫( َـَج‬ferec) rahatlama, kurtuluş
ِ
َ - ُ َ (halle-yahıllu) gelmek, g rmek
َ ْ ‫( َـ‬fevhe) ağız
َ (halîm) yumuşak huylu, hoş görülü ِ ِ
‫( ُ َ اء‬huberâ’) uzmanlar, (t.) ِ َ (habîr) َ‫( ـ‬kıyem) değerler, kıymetler, (t.) َ (kıyme)
ِ َ (keyf yye) durum, özell k, n tel k
ْ
‫ َدل‬- ‫َ ُ ل‬ (delle-yedullu) göstermek, delâlet etmek
( : b r şey , b r şeye)
‫( َْ دات‬mechûdât) çabalar, (t.) ‫( َْ د‬mechûd)

‫( ُد ُ ن‬duyûn) borçlar, (t.) ْ ‫( َد‬deyn) ‫( ُ َرَ ُ ا ْ اض‬muhârebetu’l-emrâd) hastalıklarla


mücadele
‫( َرَ َ ا َذان‬refe‘a’l-ezân) ezan okudu ‫( َ ْء‬mer‘) k ş
َ َ‫ َر‬- ُ ُ ْ‫( َـ‬remeze-yermuzu) şaret etmek ِ (mur‘ b) korkunç, korkutucu
ُْ

65
Sulasî Fiillerde Edilgen (Mechûl) Yapı

‫س ا َ َارِة‬ ِ ِ‫ا‬
ُ ْ (m kyâsu’l-harare) termometre َ (mevâk f) durumlar, konumlar, tutumlar, (t.)
ِ (mevkıf)
َ ُ (muka‘‘ab) küp (şek ll ) َْ
ِ
‫( ِ ْ ء‬m l’e) doldurma (nâc m) kaynaklanan

ِ (melâ‘ık) kaşıklar, (t.) َ ْ ِ (m l‘aka)


َ َ َ َ ‫ َـ‬- ُ ُ ‫( َـْـ‬nefeha-yenfuhu) ü emek
ِ
ّ َ (m le ) dosya, klasör ُُّ (numuvv) gel şme, büyüme, yet şme
‫ َ خ‬/‫( ُ خ‬menâh/ munâh) hava (şartları), kl m َ َ ْ ‫( َو‬vesvese) vesvese, kuruntu
‫( ُ َ ت‬munâsebât) ves leler, münasebetler, (t.)

َ َ ُ (munâsebe)

bölümün deyimleri ‫ة‬ ‫ات ا‬


‫(ا ِ ُد ا ورو‬el- tt hâdu’l-ûrubî) Avrupa B rl ğ
‫( ـِ ُ َ ِل‬b mu‘addel ) oranında
ِ‫( ِْ ئ‬t lkâ’ yyen) kend l ğ nden

ً‫( ُرَوْ اً ُرَوْ ا‬ruveyden ruveyden) yavaş yavaş


... ْ ‫‘( ا‬ala’r-ragm m n) –e rağmen
... ْ َ ً َ ِ (‘ıvadan ‘an) …nın yer ne
ْ ‫‘( َ َ َ ا‬avvedakallâhu ‘anhâ) Allah onun karşılığını sana vers n (canın sağolsun anlamında
kullanılır)

‫ا‬ (f ’l-mukâb l) buna mukab l, buna karşılık

... ُ (lâ budde m n) -mel , -malı, …gerek r, …gerek, -sız olmaz


... ‫( َِ أ َّه‬lâ yakıllu ehemm yye ‘an) …dan daha az öneml değ l
َ (l ’l-gâye) son derece

Kısaltma

... ‫ إ‬- ِ ِ ‫ إ آ‬- ( lâ âh r h ) ve benzer

66
Mezîd Fiillerde Edilgen (Mechûl) Yapı

bölümün kelimeleri ‫ة‬ ُ َِ


‫تا‬
‫( أَْ َ ى‬ebdâ) gösterd , şaret ett ِ ْ َ (tahfîd) nd r m
ِ
َ َ ‫ ( ا‬ttesafe) n telend , vası andı َ َ َ (tekellefe) üstlend
ِ ِ ْ ‫( َـ‬telhîs) özet
َ َ ‫ ( ا ـ‬tteheme) suçladı
‫ ( إ ْ اج‬hrâc) sıkılma, rahatsızlık duyma َ ‫( َـ‬tevettur) ger l m
‫ ( اِ ْ ِ ر‬ht bâr) sınama, sınav َ ُ ‫( ُـ‬tuvu ye) canı alındı, öldü
‫ ( اِ ْ ِ ر‬ht sâr) kısaltma, özetleme َ ْ َ (cevle) gez
‫أذاع‬
َ (ezâ‘a) yaydı, duyurdu, fşa ett َ َ (habbeze) uygun gördü, güzel karşıladı
...‫ب‬ِ ‫ ( اِرَ ـ َط‬rtebeta b ) b r şey le bağlantılı, ِ
oldu
َ l şk l َ َ َ - ُ َْ (haceze-yahc zu) ayırtmak, rezervasyon
yapmak
‫ ( اِْرَ ى‬rtedâ) g yd (elb se vb.) ‫( ِ ة‬hıdde) kesk nl k, sınır
ِ ِ
َ ْ ‫ ( ا‬st câbe) karşılık verme, câbet etme ْ ُ (hulm) rüya
‫ ( اِ ْ ِ ْ ل‬st kbal ) karşılama, reseps yon َ َ (haşeb) tahta
‫ ( اِ ْ ِ ْ ل‬st kmâl ) sona erd rme, tamamlama َ َ (hallede) sonsuz kıldı, ölümsüzleşt rd
‫ ( إِظْ ر‬zhâr) gösterme, beyan etme َ َ َ - ُ َْ َ (hala‘a-yahla‘u) ayakkabı vb. çıkarmak
ِ ِ
ََ‫‘ ( ا َْ ـ‬tebera ) kabul ett , d kkate aldı, hesaba kattı َ ‫( ا َُ ء ا ْر‬el-hulefâu’l-erb ‘a) dört hal fe
ِ
َ َ ‫‘ ( ا ْ َـ‬tekale) tutukladı ‫( َدا‬dâbbe) b nek hayvanı, yük hayvanı
...‫‘ ( ا ْ َ ب‬tenâ b ) b r şeye özen gösterd , t nalı ... َ ‫( َدرس‬derese‘alâ) b r n n yanında tahs l gördü,
davrandı
ََ
b r nden ders aldı, öğrend
ِ
... َ َ َ َ‫ ( ا ْـ‬ktasara ‘alâ) b r şey le sınırlı oldu ْ ‫( َد‬da‘m) destekleme, destek verme
‫ ( إِ ْ اء‬krâ) okutma َ ‫( َد‬delâle ) şaret etme, gösterme
َ‫( أ‬elf) b n ‫ف‬
َ ‫ َذ َر‬- ‫ف‬ُ ‫( َ ْ ِر‬zerefe-yezr fu) (göz yaşları) akmak,
boşanmak; (göz yaşını) akıtmak
‫( أَْ ب‬elkâb) lakaplar, (t.) َ َ (lakab)
‫( َذ ْرف‬zerf ) (gözyaşları) akmak, boşanmak
‫ ( اِْ ِ ج‬nz âc) rahatsızlık
‫( ُر‬rubbemâ) belk
...‫( أَود أَ ْن‬eveddu en) -mek-mak ster m
َ ِ (sâhır) güldüren
‫( ِغ‬bâl ğ) yet şk n
ِ َ‫( رة ذ‬sebbûra zek yye) akıllı tahta
َ َّ
َ َ (bâye‘a) b at ett ... َ
ْ ‫( َـ‬betr) kesme, koparma َ َ (selleme ‘alâ) b r ne selam verd , b r ne
selam söyled

َ ‫( ا َ ْ ُ ا ـ‬el-bahru’l-meyy t) Ölü den z ِ ُّ (summ ye b ) … le s mlend r lmek, …d ye


...‫ب‬
َ
adlandırılmak
‫( ُ ء‬bukâ’) ağlama
ِ ِ (s yâhî) tur st k
َ َ (tâbe‘a) zled ّ
ِ ْ (te’cîl) erteleme َ‫( َ ـ‬seyyere) yürüttü

96
Arapça III

ِ َ‫( َ ذ‬şâşa zek yye) akıllı ekran ِ (lâhık) sonradan


ِ (şâtır ) çalışkan َ َ (lebâka) zerafet
‫َ َى‬ (sadâ) yankı ََْ (lecne) heyet, kurul
َ (tâka ) enerj َ (latîf ) nce, zar f
َ َ ْ ُ َ‫( ِو‬tâv le mustatîle) d kdörtgen masa ََ (mâ şâbehe) bunun g b , benzer

َ‫‘( ِر‬âr me) uygunsuz ‫( ُ ات‬musîrat) uyaranlar, uyarıcılar


ِ ِ (‘âtıfî) duygusal
ََ ُ (muhâtaba) konuşma, h tap etme
ِ
َ َ َ - ُ ْ ‫‘( َـ‬akada-ya‘k du) toplantı vb. yapmak َ ْ ُ (musbak) öncek
ِ َْ (mustesm r) yatırımcı
َ َ (‘ayyene) atadı ُْ
َ ْ‫( َـ‬ferha) sev nç َ ُ (musall h) tam rc
َ َ ‫ َـ‬- ُ َ ْ ‫( َـ‬faka‘a, yefka‘u) göz vb. oymak ُ (mudîf ) ev sah b , m saf r ağırlayan
(fakîh) fıkıh âl m , fıkıhçı ‫( ِ ف‬m dyâf ) m saf rperver
‫( َ ء‬kadâ’) (b r zaman d l m n ) geç rme ‫( َ م‬menâm) rüya
ِ ‫( ُ ُ ا ِم ا‬kull yyetu’l-‘ulûm ’l- slâm yye) ‫( َ ْ ُ د‬mevlûd) yen doğmuş bebek
ْ ُ
‫( ِ ْ ن‬n syân) unutma
İslam İl mler Fakültes
ِ‫ئ‬ (lâ’ k) lâyık

bölümün deyimleri ‫ة‬ ‫ات ا‬


‫( أَ ُ ى‬e turâ) acaba ِ n muhabbeb) arzu ed len, stenen,
ُ‫ ا ـ‬len
َsev ْ b(mr şeyd r
ِ ِ ُ‫( ِ ـ‬b ’l-mukâb l ) karşılığında, buna karşılık
‫أم‬/‫ ْأو‬....‫( اء‬sevâ…. ev/em) -se de…-mese de b rd r,
‫( ِْ ٍم‬b ’nt zâm n) düzenl olarak, muntazam olarak …da ...da b rd r
‫( ر ا‬câru’llâh) Allah’ın komşusu ّ َِ ً ْ ِ (‘ lmen b -enne) b lg n z olsun, b lmen z
...‫ن‬
ِ ster z k , şunu fade edey m k
َ ‫( ُ ْ ُ ا‬husnu’l-‘ nâye) özen gösterme ِ
‫( ََ ُ َ ِ ا َ وس‬talebu yed ’l-‘arûs) kız stemek ً (gâl ben mâ) genell kle
(gel n n el n stemek) ... ُ / ... ِ (hâ huva/ hâ h ye) şte...!
َ َ
...‫ِل‬ (fî hâl ) …durumunda ...‫( ِوْ ً ِل‬v fkan l ) -e göre, …uyarınca
َّ ‫ف‬ ٍ ِ (fî h lâf n hadd n) oldukça farklı ...‫ن‬
f k rde, ş ddetl görüş ayrılığı ç nde
َ َ ‫( ـَُـ َ ُ أ ْن‬yutevakka‘u en yekûne) … olması
beklen yor
...‫ا‬ َ (mâ ‘adâ ) –den başka ...‫أَن‬ ُْ (yuhkâ enne ) anlatılır k
‫ِ ِ َك‬ ِ ْ َ‫( ِ ْ أ‬m n ecl hâtırıke) hatırın ç n ...‫( ـُ وى أَن‬yurvâ enne ) r vayet ed l r k , anlatılır k
ْ
97
İsm-i Mevsûller

bölümün kelimeleri ُ َِ
‫ت ا دة‬
‫( أَْ ء‬ebnâ’) oğullar (t.) ِْ‫ ( ا‬bn) ‫( أَ ْ ت‬eklât) y yecekler
‫( أََ ِان‬ebevân) anne-baba ( k l; merfû) ( ِ ْ
َ ‫أََـ‬ k l; ّ ِ‫ ( إ‬llâ) …den başka, dışında
mansûb/mecrûr)
ِ ‫ ( إْ ء‬lkâ’) atmak
َ َ‫ ( ا ـ‬ttebe’a) uydu, tab oldu
‫( أْ ان‬elvân) çeş tler, türler; renkler
ِ ِ‫ ( ا‬ttek ) sakın!
َْ‫( أ‬emr) ş, durum
َ‫( أَْ ء‬esnâ’e) sırasında, esnada َِ‫( أ‬emîr) prens
َ ِ ْ ُ‫( أ‬ucr ye) yapıldı, cra ed ld
‫ي‬
‫( أ َر‬enâre) aydınlattı
‫( أَ ْ َد‬ecved) daha kal tel ِ
‫ ( اِ ْ َج‬htâce) ht yaç duydu َ‫ ( ا ْـ‬nbegâ) gerekt
‫ ( اِْ ء‬nt hâ’) sona erme
‫ ( اِ ْ َـَم‬hterame) saygı gösterd
‫ ( إ ِْ ْ ّا‬nc lterra) İng ltere
َ َ ْ َ‫( أ‬ahsene) y l k ett َ َ ْ ‫( أ‬enşe’e) kurdu, yet şt rd
َ َ ْ َ‫( أ‬ahlasa) dürüst, sam m oldu, çten davrandı
‫( أَ ِ ًا‬ahîren) sonunda َ َ َ ‫ ( ا ْـ‬ngamese) daldı
‫ـ‬ ‫ر‬ ِ‫ ( ا‬rtefe‘a) yükseld ّ‫( أُورو‬ûrubbâ) Avrupa
َ َ َْ ‫َي‬
ْ ‫( أ‬ey) ey, hey
َ َ ‫( أ َْر‬erşede) yol gösterd , rehberl k ett
‫( ْ ص‬b - hlâs) sam m yetle, dürüstçe
‫( أَ َء‬esâ’e) kötülük ett
ِ ‫( ٍق‬bâk n) kalıcı
َ َ ْ ‫ ( ا ْ َـ‬stehleke) tükett ِ ‫( ِـ‬b -c dd n) c dd yetle
َ َ ْ َ‫( أ‬esleme) Müslüman oldu, İslama g rd ‫( ا ْ ا ْ َد‬el-bahru’l-esved) Karaden z
‫( أ ْ َ ص‬eşhâs) şahıslar, k ş ler
‫( أَ ْ ل‬eşkâl) şek l, b ç m (t.) ْ َ (şekl) َ (berîd) posta

‫ ( اِ ْ ِ اب‬dt râb) kargaşa َ (bedâ’ ’) mal, t car eşya, emt a


‫( َـ ْ َ أَ ْن‬ba‘de en…) …den sonra
‫( ْأ‬a‘tâ) verd
‫( ِ د‬b lâd) ülkeler (t.) ََ‫( ـ‬beled)
َ َ ْ َ‫( أ‬a‘lene) lan ett , açığa vurdu, açıkladı ِ (tâ’ b) tevbe eden
ََ‫( أ‬ekall) daha az
َِ َ - ُ ْ َ (ker he-yekrehu) stemed , nefret ett
‫ب‬ُ ‫( ِر‬tecâr b) tecrübeler (t.) ِ َْ (tecr be)
َ

126
Arapça III

... ْ ‫ث‬
َ َّ (tehaddese) b r şeyden söz ett , b r şey َْ (hayr) daha y , daha hayırlı
hakkında konuştu
َ ‫( َد‬dahhane) s gara çt
‫( ََ َر‬teharrere) özgürleşt
ٍ ْ ‫( دو َن َـ‬dûne tefkîr) düşünmeks z n
َ ّ (tehassasa) ht sas yaptı
َ َ ‫( ذا‬zâkere) görüşme; ders y neleme
َ‫( َـ َـ ـ‬tegayyara) değ şt
َ َ َ‫ ذ‬hatırlamak
- ُ ْ َ (zekere-yezkuru)
ُ bahsetmek, z kretmek;
َ َ ‫( َـ‬tefetteha) açıldı
ْ ‫( َـ‬takrîr) rapor ْ َ‫( ذ‬zenb) suç, günah
ْ ‫( َـ‬taksîm) bölme, ayırma ِ َ ‫( َذ‬zeheb yye) altın, altından
َ‫( َـ‬telekkâ) aldı, öğrend ‫( َر‬rabbâ) yet şt rd
ِ
ََّ (temennâ) d led , temenn ett
َ ‫( َـ ْ َ ُ – َر‬rah me-yerhamu) acımak
‫( َـ ْأم‬tev’em) k z ‫( َر‬rasîf) kaldırım
ِ
َ (sâl se) üçüncü َ‫ َر‬- َ ْ‫( َـ‬ra‘â-yer‘â) bakmak, lg lenmek, gütmek

ََ (semen) eder, f yat َ َ‫( ِر‬r kâbe) denet m, kontrol


‫( َ ّي‬cevvî) hava le lg l ‫( َر‬rakîb) gözcü, denetley c
ّ َ (hattâ) –e kadar, ç n َ‫( ُرْؤ‬ru’ye) görmek, görüş
‫ث‬
َ َ َ –‫ث‬ ُ ُ َْ (hadese-yahdusu) olmak, vuku bulmak ‫( ر‬re’îsî) esas, temel, başlıca
ََ (hasen) y , güzel ‫ ز َاد‬- ُ (zâde-yezîdu) artmak, çoğalmak
َ (hasîb) muhasebec , kontrol eden ‫( َ ُ ُق – َق‬sâka-yesûku) sevketmek, sürmek
َ َِ - ‫ظ‬
‫ظ‬ ُ َ َْ (hafıza-yahfazu) korumak ِ (sâ‘ k) şoför
‫( ُ ق‬hukûk) haklar, hukuk (t.) ّ َ (hakk) َ (sebbebe) sebep oldu, neden oldu
ِ
َ - َْ (hakâ-yahkî) anlatmak, h kaye etmek ْ (s cn) hap shane

ِ ‫ثا‬ُ ‫( َ َ ِاد‬havâd su’s-seyr) traf k kazaları ِ (s kke) ray, dem ryolu


ِ
ً (hâsseten) özell kle
َ َ -ç nde
ُ َ ْ َolmak
(sel me-yeslemu) güvende olmak, esenl k

‫ِ ْـَة‬ (h bra) tecrübe, deney m


َ َِ (s yâka) sürüş, şoförlük
‫ِ ب‬ (h tâb) mektup

َ َ (hatar) tehl ke ّ َ (şerr) kötü


‫( ِ اء‬ş râ’) satın almak
‫( ُ ْ َة‬hutve) adım
‫َ َف‬ (şeref) şeref, namus
‫ُ ُط‬ (hutût) ç zg ler (t.) َّ (hatt)

127
İsm-i Mevsûller

‫( ا ْق ا ْو‬eş-şarku’l-evsat) Ortadoğu َ ِْ (‘ nde mâ) …dığında, …dığı zaman


َ (şerîf) değerl , saygın ... ‫(غ َدر إ‬gâdere lâ) b r yere doğru ayrıldı, g tt
‫( َ َ ات‬şehevât) stekler, arzular (t.) ‫( َ ْ َة‬şehve) ِ ِ
ّ ‫( غ ا‬g zâ' yye) bes nsel, bes nle lg l
‫( َ َا ِ ئ‬şevât ’) plajlar, kıyılar (t.) ‫( ِ ئ‬şât ’) َُ‫ َغ ـ‬- (gaşşe-yeguşşu) aldatmak, sahtekarlık
yapmak, kopya çekmek, h le yapmak
َ َ (şeyyede) övdü, d kt
‫( ِ ْ ق‬sıdk) doğru sözlülük ّ ‫( َغ‬gannâ) şarkı söyled
ْ ‫( َغ‬gayr) dışında, har c nde
‫ف‬َ ََ - ‫ف‬ ُ ِ ْ َ (sarafe-yasr fu) çekmek, harcamak
‫( َ َرة‬sa âre) düdük َ‫( َغ ـ‬gayyara) değ şt rd
‫( ر‬fârs yye) Farsça
َ -
َ َ ُ َْ ُ (salaha-yasluhu) düzgün olmak, uygun olmak

‫( َ َاب‬savâb) doğru, sâbetl َ َ (faddala) terc h ett , yeğled


ِ (fîmâ) …şeyde, …. ç nde
َِ (tâ’ fe) grup, topluluk
ْ َ (fîmen) … nsanların ç nde, arasında
ََ َ (talebe) öğrenc ler (t.) ِ (tâl b)
َِ - َ ْ (zaf ra-yezfaru) elde etmek, kazanmak ‫( رَن‬kârene) karşılaştırdı
َ ُ َ
‫( ر‬zuhûr) ortaya çıkma, bel rme َ ََ‫ـ‬b r-n ,ُ b ِrَْ‫ـ‬şey(kabada-yakb
)
du) yakalamak ( :

ِ (‘âb s) oyalanan, hoppa, zevk düşkünü ‫ت‬ِ ِ ‫( ِ ا‬kısmu’l-h sâbât) muhasebe bölümü
ً‫َدة‬ (‘âdeten) genell kle
َ َ (kassara) hmâl ett
‫ّم‬ ِ
(‘âmm) genel, kapsamlı ُ َ - َ َ َ (katafa-yakt fu) koparmak
َََ (‘âmele) davrandı ‫( ُ ب‬kulûb) kalpler (t.) َْ‫( ـ‬kalb)
ِ
(‘ânâ) muzdar p oldu, boğuştu َ ‫( َ ا‬kavânîn) kanunlar, kurallar (t.) ‫( ن‬kânûn)
ََ‫ َ ـ‬- ُُ‫‘( ـَْ ـ‬abera-ya‘buru) geçmek (karşıdan karşıya) ََ (kâfe’e) ödüllend rd
‫‘( ُُ ر‬ubûr) geç ş َ َ َ – ُ ُ ْ َ (keteme-yektumu) saklamak, g zlemek
‫ُُ ر‬ (‘usûr) rastlamak, bulmak ( : b r k mseye,
ْ َ َ (kemen) –en, -an k ş g b
b r şeye)
َ ْ َ (kevkeb) yıldız
‫‘( َ اء‬addâ’) atlet, koşucu
‫ت‬
َ (lâte) değ l (zaman fade eden kel melerle)
‫‘( َ ْ ل‬adl) adalet
‫( ِ ن‬l sân) d l
‫‘( ُ ل‬ukûl) akıllar, düşünceler (t.) ْ َ (‘akl)
ْ ُ (lu‘be) oyun, karşılaşma
ْ َ (‘aks) ters, zıt
‫( ـ‬lehv) oyun, eğlence
َ - ِ / ُ ‫‘( ـ‬akefe-ya‘k fu/ya‘kufu) ْ َ
َ َ ُ َ ُ َْ
koyulmak ( / :b r şeye) ‫( ْ ة‬me’sât) afet, belâ, trajed

128
Arapça III

َ ‫( ُ ْـ‬mut‘ab) yorgun ‫ٍد‬ (nâd n) klüp (‫)ا ّ دي‬

‫( َ ل‬mecâl) alan, (ç.) ‫( َ َت‬mecâlât) ُ ُ (nuzum) düzenler, s stemler (t.) ‫( ِ م‬n zâm)
‫( َ ـ ْ ُ ت‬mecmu‘ât) koleks yonlar, gruplar (t.) ْ ‫( َـ‬nefs) benl k, nef s, aynı
ُ ْ ‫( َ ـ‬mecmu‘a) َ َ ‫ َـ‬sağlamak
- ُ َ ‫َـْـ‬ (nefe‘a-yenfe‘u) fayda vermek, yarar
‫( ُـ ْ ِن‬muhz n) üzücü
‫( ُ َ رب‬muderr b) antrenör َ - ْ‫( َـ‬nemâ– yenmû) büyümek
‫( ُ َ ة‬muşât) yayalar (t.) ‫ٍش‬ (mâş n)
َ َ (henne’e) kutladı
‫( َد‬heddede) tehd t ett
َ ْ َ (ma‘mel) atölye, ş yer
ِ ‫( و‬vesâ’ l) araçlar, yollar (t.) ‫( و‬vesîle)
‫( َ ْ د‬mefkûd) kayıp, y t k َ َ
ِ‫ و‬- ِ (ves ka-yes ku) güvenmek (‫ ب‬: b r ne)
َ ُ (mukatta‘) bölünmüş, parçalanmış ََ َُ
َ ‫( َ ْـ‬menhec) yol, yöntem, usul َ َ‫ َو‬- ُ ََ‫( ـ‬vehebe-yehebu) hsan etmek, bağışlamak
‫( َْس‬ye’s) üm ts zl k
‫َ َاد‬ (mevâdd) maddeler, bentler, fıkralar, ders
konuları, ders (t.) ‫( ّدة‬mâdde) ً‫( َ َ را‬yesâren) solda, sola
َ ْ ُ (mu’temer) toplantı, kongre, konferans ً ‫( َِ ـ‬yemînen) sağ tarafta, sağa
‫( َ ْ ر‬mevfûr) bol, çok

bölümün deyimleri ‫ات ا دة‬


ٍ ِ ْ ‫ون َـ‬
ِ ُ ِ (b -dûn tefkîr) düşünmeden
ِ َ ِ
ّ ‫( ـ‬m mmâ lâ şekke fîhî) …de şüphe yoktur

129
Nasb Edatları

bölümün kelimeleri ‫ة‬ ُ ِ ‫َك‬


‫تا‬
‫اِ ّ ُد ُ َة ا َ َ م‬ ( tt hâdu kurat ’l-kadem) Futbol ‫ث‬
َ ََ -‫ث‬ ُ ِ َْ (harese-yahr su) (ek n) ekmek, toprağı sürmek
Federasyonu
‫( َ َ ت‬hafelât) konserler; göster ler; part ler,
‫( أ‬eccele) erteled kutlamalar (t.) ْ َ (ha e)
‫( أَر م‬erkâm) rakamlar, (t.) ْ‫( َر‬rakm) ‫( ُ ّ م‬hukkâm) hakemler, (t.) َ َ (hakem)
ِ
َ ‫ ( ا َزد‬zdehame) kalabalık oldu َ َ (hammele) yükled
ِ
...‫ ( ا ْ َ ْ َ َ ب‬stemte‘a b ) b r şeyden zevk aldı, b r ِ -
şey n tadını çıkardı َ َetmek ُ َ ْ َ (has ra- yahseru) kayba uğramak, zarar
َ ِ ْ ِ‫ ( ا‬stekâle) st fa, st fa etmek ‫( َ َط‬hattata) planladı
... ‫ف‬ َ َ ْ َ‫( أ‬eşrefe ‘alâ) b r şey yönett
َ (hatîr) tehl kel
‫( أ ِ ّ ء ِ ُ ود‬etıbbâ’ b lâ hudûd) Sınır Tanımayan ‫( دور‬davr) kat; rol
Doktorlar َْ
‫( َرْ ِ ي‬remz sırrî) parola, ş fre
ْ ‫( أ ُم ا‬e âmu’r-ru‘b) korku f lmler
ِ‫( روائ‬ravâ h) kokular
‫ ( اِْـَـَح‬kteraha) önerd , tekl f ett َ
)‫ط ( رة‬ َ َ ‫ ( اَِْـ‬ltekata sûra) (res m) çekt ‫( ر‬rîf) kırsal
ِ (sâh r) büyüleyen; büyücü
‫( ا َُ ُ ا ـ ُ ـ ِ ة‬el-umemu’l- mutteh de) B rleşm ş
َُ ْ ِ (s ‘r muha ed) düşük f yat
M lletler

‫ا م‬ ‫( ا‬el-emînu’l-âm) Genel Sekreter ‫( ا ْ أ ء ا م‬es-seyr esnâe’n-nevm) uyurgezerl k


ِ‫ ( ا ْـ‬nteşere) yayıldı, yaygınlık kazandı
ََ َ َ ْ ُ (şurfe) balkon
‫( ُ ور‬buzûr) tohumlar, (t.) ‫( َ ْ ر‬bezr) ‫( َ ّاف آ‬sarrâf âl ) bankamat k
َ ََ (tecennebe) kaçındı, uzak durdu َ َ َ - َ َ ْ َ (sahera- yasheru) er tmek
‫( َ ْ ِر‬tedrîb) eğ t m, antreman, egzers z ِ
َ (dâhıye) banl yö, dış mahalle
‫( َ ْ ِ ة‬tezk ra) b let ِ‫( َ ا‬tavâbık) katlar, (t.) ِ (tâbık)
َ َ َ (tesellele) kaçmak, sıvışmak ... َ َ‫‘( َ ـ‬abbera ‘an) b r şey d le get rd , fade ett

َ َ َ (teselleka) tırmandı َ (‘acîb) acay p, gar p, tuhaf


‫( َ َ رات‬tetavvurât) gel şmeler, (t.) ‫َ َ ر‬ (tatavvur)
‫( َ ّح‬fellâh) ç ftç
َ َ ‫( َـ‬te‘attale) bozuldu, arıza yaptı ‫( ذ‬fûlâz) çel k
... ْ َ ‫( َ َزَل‬tenâzele ‘an ) b r şeyden vazgeçt (fîlm) f lm, (ç.) ‫م‬ َ‫( أ‬e âm)
َ ‫َ از ا‬ (cevâzu’s-sefer) pasaport
َ َ (kassera) hmal ett , d kkats z davrandı

َ (hadîd) dem r

158
Arapça III

َ‫( َـ‬kalak) end şe, kaygı ‫( َ ْ وع‬meşru‘) proje


ِ ‫( رةَ ا‬mâsuratu’l-m yâh) su borusu ...‫( ُ ب ب‬musâb b ) b r şeye tutulmak,
yakalanmak (özell kle hastalığa)
ً َ (meccânen) bedava, karşılıksız
َُ (munazzama) kuruluş, örgüt, organ zasyon
‫( ُ ِورة‬mucâv ra) komşu, yan taraf
ِ (m yâh) sular, (t.) ‫( ء‬mâ’)
‫( ُ َ ات‬muzekk rât) anılar, hatıralar
ِ ‫( ـ‬musta‘c l) aceles olan k ş ; acelec َْ (necm) yıldız, star
ْ َْ ُ
‫ ِ م‬/ ‫( ئِ ن‬n yâm-nâ mûn) uyuyanlar
ّ َ ْ َ (mesrah yye) t yatro oyunu ‫ َود‬- ‫( َـ َد‬vedde-yeveddu) sevmek, stemek
-
َ değmek /
ََ َُ (messe- yemessu/yemussu) dokunmak,
َ َ‫ َو‬- ُ ِ ‫( َـ‬vefede-yef du) gelmek
‫( ـُ َ ْ َ ت‬muselselât) d z ler, (t.) َ ْ َ ُ (muselsel)

bölümün deyimleri ‫ة‬ ‫ات ا‬


... ُ ْ‫( َن و‬hâne vakt…) – n zamanı/vakt geld
ٌ‫( دو َن أ ْن ََ ُ ء‬dûne en yemessehu sû’) ona herhang b r zarar dokunmadan
... ِ ِ / ‫( ٍل‬hâl n /hâl ye m n…) -sız; …den muaf, ...den yoksun
ْ َ َ ْ َ (lev tekerramte) lütfen, müsaade buyurursan

159
Arapça III

bölümün kelimeleri ‫ة‬ ُ َِ


‫تا‬

َ َ َْ‫( أ‬ebtana) sakladı, gizledi َ َ - ْ َ (sahâ- yashû) uyanmak


‫( أ ْ اب‬esvâb) elbiseler, (t.) ‫( َ ب‬sevb) ‫( ُ وق‬sundûk) sandık, kutu
َ َ ْ َ‫( أ‬azhara) gösterdi, ortaya çıkardı ‫( َ ْب‬darb) vuruş, dövme, darp
ْ َ‫( أ‬enhâ) bitirdi, sona erdirdi َ (darîbe) vergi

... ‫( اِْـ َ َ َ إ‬in‘atafe) bir yöne, bir tarafa saptı, ‫ ََد‬-‫( َ ُْ ُد‬tarade –yatrudu) kovmak
döndü

‫( إ َر‬îcâr) kira َ َ (‘âneka) kucaklaştı


... ‫‘( ِ رة‬ıbâra ‘an) –den ibaret
َ (besâtîn) bahçeler, (t.) ‫( ُ ْ ن‬bustân) ‫َى‬ (‘arrâ) elbiselerini çıkardı, soydu
ُ ْ ‫( َـ‬ba‘du) henüz (değil)
ُ (‘unf) şiddet
...‫( َـ َ ض ل‬te‘arrada li) bir şeye maruz kaldı, bir
durumla karşı karşıya kaldı ‫( َغَ ن‬gaseyân) mide bulantısı
ُ (tekâtu‘) dört yol ağzı ‫ ت‬-‫ت‬ ُ َ (fâte –yefûtu) kaçırmak ( : bir şeyi,
uçak, otobüs, tren vb.)
‫ َ َى‬- ‫( َْ ي‬cerâ –yecrî) olmak, vaki olmak, ortaya
çıkmak ِ (fâsıl) ara

‫( ُ وق‬hurûk) yanıklar, (t.) َ (harîk) َ ‫( َـ‬fetteşe) araştırdı, soruşturdu


‫( ِخ م‬hisâm) kavga ‫( ِ ت‬kırîmât) kremler
‫( َخ‬halâyâ) hücreler, (t.) ِ‫( َخ‬haliyye) ِ
ْ (kisf) bir parça
ْ ‫( ُر‬ru‘b) korku ْ (lîsans) lisans
ْ ‫( َر‬ra‘şe) titreme ِ َ (mutedâyık) canı sıkkın
ُ
َ َ ‫ر‬sınavı
َ - vb.ُ geçememek
(resebe -yersubu) başarısız olmak, َُ (mutefâil) iyimser
َ َ ّ َُ (mucemma‘ sekenî) site, lojman
‫( َزوَد‬zevvede) artırdı, çoğalttı
ِ - َ - َُ‫( ـ‬merra- yemurru) geçmek ( : üzerinden)
َ ُ َ ْ َ (sehira-yesharu) alay etmek ( : biri ya
da bir şey ile )
َ ُ (murattıb) nemlendirici
ُ (suhûne) sıcaklık, hararet ‫( َ ُْ م‬merkûm) birikmiş, yığılı
َ َ (sakam) hastalık, dert
‫( ُ ّ َك‬şubbâk) pencere
‫( ِش ل‬şimâl) sol
‫َ ْك‬ (şevk) diken

189
Cezm Edatları

‫( ُ َـ ّ ت‬muştakkât) türevler, yan ürünler َ َ َ‫ ـ‬- ُ َ ‫( ْـ‬nehera –yenheru) azarlamak, paylamak


‫( ُ َ ات‬muzâherât) gösteriler َ‫( َ َ أُ – أ‬hede’e –yehde’u) sakinleşmek
‫( ُ ئ‬muheddi) sakinleştirici ‫( ُ وء‬hudû’) sükûnet, dinginlik
ِ ِ
ّ َ ‫( ه‬miyâh cev yye) yeraltı suları ‫( َو‬vakkafe) durdurdu
ِ ‫‘( ا‬alân-nâsıye) köşede ‫ َوَدع‬- ‫ع‬
ُ ََ(vede‘a- yede‘u) terk etmek, bırakmak,
veda etmek
‫ َل‬- ‫( َـ ُل‬nâle –yenâlu) kazanmak, elde etmek
ِ َ َ (tabîb nefsî) psikiyatrist َ َ ‫( وا‬vâfeka) (görüşüne) katıldı, anlaştı

‫( َـ ْ ط‬naft) petrol َ َ ‫( وا‬vâsala) sürdürdü, devam etti

190
Arapça III

bölümün deyimleri ‫ة‬ ‫ات ا‬


‫ ِ ًارا‬... َ َ ‫( أَ ْ ى‬ecrâ me‘a… hıvâran) … ile röportaj yaptı
ِ ِ
ّ َ َ‫( أ ّ ا ِ ق ا َـ‬eşi‘‘atu’ş-şems fevka’l-benefseciyye) mor ötesi güneş ışınları
َ ‫( أ َم ا‬e âmu’l-hareke) aksiyon lmleri
‫( ا م ا و‬el-e âmu’r-rûmansiyye) romantik lmler

‫ما‬ ‫( ا‬el-e âmu’l-kûmîdiyye) komedi lmleri

‫( ِ ا‬bisarâha) açıkçası, açıkça söylemek gerekirse


‫( ِ ُ ُ ور‬bikulli surûr) büyük bir memnuniyetle
‫( َ ت ا ّ ا ُ ا َ ري‬tatbîkâtu’t-terâsul’il-favrî) anlık mesajlaşma uygulamaları
ّ ‫ا‬ ‫( َ ا‬darîbet’l-kıymeti’l-idâ yye) katma değer vergisi (KDV)
ً ‫ ؤا‬... ‫( َ َح‬taraha ‘alâ… su’âlen) birine soru sormak
ً ِ ‫ آ‬... ً ِ (‘âcilen … âcilen) er geç
‫ٍل‬ ُ (‘alâ külli hâl) her halükârda, yine de

... ْ ‫( ِ أ‬min ecli...) –den dolayı


‫( ُ ْ ُ ا ِر‬munzu’l-bâriha) dünden beri
‫س‬
َ َ (lâ be’se bihâ) fena değil
ِ ‫( و ِ ا ا ا‬vesâi’ilu’t-tevâsuli’l-ictimâ‘î) sosyal medya
ّ ُ َ

191
Şart Edatları

Alıştırmalar Yanıt
7 Anahtarı

Aşağıdak Türkçe cümleler Arapçaya çev r n z.

Terl ysen soğuk su çme! .1

.ً‫ب ءً ِردا‬
ْ َ ْ َ َ َ ً ِ َ َ ْ ُ ‫إ ْن‬
K m çabalarsa kazanır. .2

.ْ ِ َْ َ ْ َ ْ َ
Alıştırma 10 Ülkeye döndüğünde bana uğra. .3

. ِ ُ َ ‫إِ َذا َر َ ْ َ إ َ ا ِ َ ِد‬


Ne dersen kabul eder m. .4

. ْ َ‫َ ْ َ َـ ُ ْ أَْـ‬
Ne zaman yorulsam d nlen r m. .5

.‫َ َ أَْـ َ ْ أَ ْ َِ ْح‬

bölümün kelimeleri ‫ة‬ ُ َِ


‫تا‬

َ َ ‫( أَْـ‬etkane) y yaptı, becerd ...‫( ََ َ ب‬temesseke b ) b r şeye, b r ne tutundu,


sarıldı, yapıştı
‫( أ ََداء‬edâ’ ) yer ne get rme, yapma
ِ ْ‫( َـ‬tenşît) canlandırma, harekete geç rme
َ َ ‫ ( ا ْزَد‬zdehere) gel şme gösterd , kalkındı ... َ ِ‫( َ د َد إ‬teveddede lâ) b r s yle y geç nd
ِ
ْ ‫ ( ا ْ َـ‬ster‘â) gütmes n , otlatmasını sted
‫ ( إ ْ د‬s‘âd) mutluluk verme, mutlu etme ََ‫( ـ‬sâbera) b r şeyde ısrarcı oldu
َ ِ َ (cerîme) suç
َْ َ‫( أ‬esmâ) daha yüce, daha ulvî (muzâf durumunda:
en yüce) َ (hamîd) övülmeye değer
ِ
ْ ‫ ( ا‬ştehâ) sted , arzuladı ‫( ُ َ م‬hutâm) enkaz, kalıntı
َ َ‫( أَْـ‬e aha) kurtuluşa erd ; başarılı oldu ‫( ُ ق ا ن‬hukûku’l- nsân) nsan hakları
ِ ِ (halîf) müttef k, destekç
َ َ ‫ ( ا ْ َـ‬mte‘ada) gücend , alındı َ
َ َ ‫( أَْـ‬enfeka) harcadı, sarf ett (para vb.) َ َ ‫ َخ‬- ُ َ ْ َ (haşe‘a-yahşe‘u) saygı ve nançtan
ürpermek, korkmak
‫( أ َْو َ ع‬evcâ‘) ağrılar, sancılar (t.) ٌ َ ‫( َو‬veca‘)
َ ْ ‫( َخ‬haşye) korku, korkma

224
Arapça III

... ْ َ َ َ ‫( دا‬dâfe‘a ‘an) b r n veya b r şey savundu, ‫( َ َم‬kerrame) saygı gösterd


müdafaa ett
‫( ََ َ ت‬lahazât) anlar (t.) َ َْ (lahza)
َ َ (seccele) kaydett ‫( َُـ َ ُ َن‬mute‘att lûn) şs zler, başıboşlar
ْ َ (sa’y) çaba, gayret; koşma
ُ َ َْ- َ َ َ (meseha–yemsehu) s lmek
ْ َ ‫( ا‬es-sa’y) Mekke’de Safa ve Merve tepeler
‫( ُ ْ ِف‬muşr f) sorumlu, lg l k ş , yetk l
arasında hacıların say yapması

‫( ُ ُ ِ ت‬sulûk yyât) davranışlar, hal ve hareketler ‫( َ ْ َ ِ ت‬ma’nev yyât) moral


‫( َ ْ ُ َخ‬eş-şeyhûha) yaşlılık ‫( َ ْ ُ ب‬mevhûb) yetenekl , kab l yetl
‫( ِ َ ب‬sı‘âb) zorluklar (t.) َْ َ (sa‘be) َ َ‫( َـُْ ُ – َـ‬nebete – yenbutu) yetişmek (bitki,
meyve, sebze vs.)
‫( َ ء‬safâ’) mutluluk, duruluk,dürüstlük
‫( َ ء‬nakâ’) sa�ık, katışıksız olma
‫ع‬ ‫ع‬
َ ََ ُ َْ َ
- (dare‘a- yadre‘u ) yalvarmak ( ‫إ‬: b r ne)
ِ (n kâbe) sendika
‫ف‬َ َ -‫ف‬ ُ ُ َ (tâfe- yetûfu) dönmek, dönüp dolaşmak
َ َ َ - ُ ِ َْ‫( ـ‬hetale- yahtılu) iri taneli ve şiddetli
‫( ُُوف‬zurûf) şartlar, koşullar (t.) ‫( َْف‬zarf) yağmak (yağmur)
ِ
َ َ َ - ْ ‫‘( َـ‬aceze- ya‘c zu) yapmamak, ac z kalmak ‫( َو‬vassâ) tavsiye etti
( : b r şey )
‫( َو‬ve â) tam olarak verdi (payını, hakkını)
‫‘( َ ِق‬ar k) terl ِ ْ‫( ـ‬yenbegî) gerekli, uyun olur
ََ
‫غ‬
ََ (ganem) koyun, küçük baş hayvan

bölümün deyimleri ‫ة‬ ‫ات ا‬

ً ‫إ‬/olumlu‫إ‬olarak
(îcâben/îcâb yyen) olumlu b r şek lde, ً ْ َ / ِْ َ (felâ acebe) olumsuz b r şek lde, olumsuz
olarak

ِّ (b ’l-c dd) c dd yetle ... ِ ِ َ ْ َ (‘an tarîk) ...yoluyla, ...aracılığıyla


ِ
ْ ُ ‫( َ َ ل‬bezele m n cuhd) gayret gösterdi َ َ َ َ َ (felâ ‘acebe) şaşılacak b r şey yok
‫( ِ ِ َدرَك‬l llâh derruke) helal olsun!, aferin!

225
Atıf Edatları

bölümün kelimeleri ‫ة‬ ُ ِ ‫َك‬


‫تا‬
ِ
َ َ َ‫’ ( ا ْـ‬temene) güvend , güven l r saydı ‫َ يء‬ (cerî’) cesur

‫( َآوى‬âvâ) barındırdı َ َ - ِ َْ (cenâ - yecnî) meyvey koparmak, toplamak


‫( آ َ ِر ن‬âsâr yyûn) arkeologlar ‫( َ ِرس‬hâr s) bekç , koruma
...‫ب‬ ِ ‫ ( اِ ْ َ َظ‬htefeza b ) b r şey sakladı ‫ َ َ َم‬- ‫( َْ ُِم‬hazeme - yahz mu) (eşyayı, val z ) hazırlama,
bağlama, toparlama
‫ ( اِ ْ ِ َاع‬ht râ‘) cad etme
‫َِْ ت‬ (hafr yyât) kazılar, kazı çalışmaları
‫( أ ُْرز‬urz) p r nç
‫داد‬ ِ َ (habîr) uzman
َ ‫ ( ا ْز‬zdâde) arttı
ْ ‫( َد‬dehr) zaman, felek, devran
‫( أَ ِز‬ez kka) sokaklar, (t.) ‫( ُز ق‬zukâk)
ِ ْ ‫( أَز ت َـ‬ezemât nefsân yye) ruhsal bunalımlar َ َ ‫( َ ْ َ ُ – َد‬dehese - yedhesu) araba vs. ezd
َ ََ ‫( َد ْور‬devr) rol
ِ
َ ْ ‫ ( ا‬ştedde) ş ddetlend
‫ذاب‬
َ – ‫وب‬ ُ ُ َ (zâbe - yezûbu) er d
...‫ ( اِ ْ َ َ ب‬ştehera b ) b r şey le ünlend , meşhur
oldu ُ‫( ذَُرة‬zura) mısır
‫( أَ ْ اك‬eşvâk) d kenler ‫( ُرَؤى‬ru’â) görüşler, v zyonlar, (t.) َ‫( ُرْؤ‬ru’ye)
ِ
َ َ ‫ ( إ‬sâbe) yaralanma, sakatlanma َ ‫( ِرَوا‬r vâye) r vayet; edebî tür olarak roman
‫( أَْـَاح‬efrâh) kutlamalar, sev nçler ‫( زاد‬zâd) erzak
... َ َ َ‫ ( اِْـ‬ktesara ‘alâ) b r şey le sınırlı oldu ِ ‫( زا‬zâh d) zah t k ş , dünya malına değer vermeyen
َ
ِ ‫( ِز َ م‬z hâm) kalabalık, zd ham
َ َْ‫( أ‬emt ‘a) eşyalar, öteber , (t.) ‫( َ َ ع‬metâ‘)
َِ (bahîl) c mr , el sıkı ِ (sefîr) elç
َ
‫ع‬
َ َ‫ع – َـ‬ُ َ‫( َـْـ‬bera‘e - yebra‘u) s vr ld , öne çıktı, üstün َ َ (sekkene) yatıştırdı, tesk n ett
başarı gösterd
َ ْ ُ (suknâ) kamet, yerleşme
َ َ (batâle) şs zl k
ْ ِ (s lm) barış, sulh
... ْ َ َ ََ (te’ahhara ‘an) b r şeye, b r yere geç kaldı;
b r şeyden ger kaldı ‫َرَك‬ (şâreke) paylaştı

ُْ (tuhfe) hed ye, armağan َ (şerîk) ortak

‫( َ ْ ِ ُ اْ َ ْ ِِل‬tedbîru’l-menz l) ev dares َِ (şa‘îr) arpa

ُ َ (tesâmuh) hoşgörü َ َ َ (sâhebe) dostluk ett , arkadaşlık kurdu


‫( َ َ َر‬tetavvara) gel şt َ‫( َ ْ َ أُ – َ َ أ‬sade’e – yasde’u) paslanmak
‫( َ ن‬cebân) korkak ‫ َل‬- ‫( َ ُ ُل‬tâle - yetûlu) uzadı

248
Arapça III

ِ
‫ي‬
ّ ‫‘( د‬âd yy) sıradan َ َ - ِ َْ (madâ - yamdî) geçmek (zaman, vak t,
dönem vb.)
ِ (‘ak r) bulanık; saf ve duru olmayan (su, hava vs.)
َ
‫( ُ َ ق‬mu’âk) sakat, engell
َ َ ْ‫ ( ِ ْ ُ ا‬lmu’l-felek) astronom , gökb l m
َ ْ َ (ma‘bed ) tapınak
َْ (‘ahd) sadakat, söz, taahhüt
ِ َّ ِ (m zalle) şems ye
‫( غ ب‬gıyâb) bulunmama, yokluk
ِ َ َ َ - ُ ُ َْ (mekese - yemkusu) kalmak
(f dda) gümüş
‫( َ ْ ُ ب‬menkûb) afetzede
َ ِ َ َ (felâs fe) f lozo ar, (t.) ‫ف‬
ُ َ‫( َـْـ‬feylesûf) ِ (muhm l) hmalkar, t na göstermeyen
ُْ
َ َ (kasseme) böldü, taks m ett
َ َِ – ُ َ ‫( َـْـ‬nef de - yenfedu) b tmek, tükenmek
‫( َ ُ ل‬kesûl) tembel, haylaz
‫( ُهُ م‬humûm) end şeler, kaygılar, dertler (t.) ّ َ (hemm)
‫( ِ ن‬k yân) oluşum, varlık
ِ ‫( وا‬vâ‘î) aydın k ş , entelektüel
‫( َ ِ ئ‬lâc ’) sığınmacı, mültec َ
‫ َوَز َن‬- ‫( َِ ُن‬vezene - yez nu) tarttı
‫( ُ َـ‬musekkaf) kültürlü, aydın

bölümün deyimleri ‫ة‬ ‫ات ا‬

َ َ ‫( َرة‬b sûra melhûza) gözle görülür, somut b r şek lde, açık b r şek lde
... ً‫( ِ ء‬b nâ’en ‘alâ) …üzer ne, -e dayanarak
‫( َْ ِ ُ اْ ُ ُ ِن‬tahtîtu’l-mudun) şeh r planlama
ُ َِ ‫ب ا َ َ ِ ُ ا‬ ُ َْ ‫( ا‬el-harbu’l-‘âlem yyetu’s-sân ye) II. Dünya Savaşı
...‫( َر ْغ َ أَن‬ragme enne) …olmasına rağmen,… karşın
... ً َ (fadlan ‘an) ayrıca, lave olarak, bunun yanı sıra

249
Mef‘ûlun Mutlak

bölümün kelimeleri ‫ة‬ ُ ِ ‫َك‬


‫تا‬
ِ
...‫ب‬ ِ‫ا‬ ‫( َر‬rahhebe) selamladı
َ
aradı
َ ( ttesale b ) b r ne telefon ett , b r n
َ
ِ َ َ‫ َر‬- ُ ُْ‫( َـ‬rakeda - yerkudu) koşmak
... َ َ ‫ ( ا ـ‬ttefeka ‘alâ) b r konuda anlaştı
ْ‫( َر‬rakd) koşma
َ َ َ‫( أ‬ecabe) cevap verd
‫ب‬
‫( ُر ن‬rummân) nar
ِ
َ َ ‫ ( إ‬cabe) cevap, cevap verme
ْ َ (seyr) yürüme, yürüyüş
‫ ( اِ ْ ِ َام‬ht râm) saygı
‫( ُ َؤال‬suâl) soru
‫( أ َْرض‬arz) yeryüzü
‫( َ َ َ ات‬secedât) secdeler (t.) ‫َ ْ َ ة‬ (secde)
‫( أََر َاد‬erâde) sted
ِ ‫( َ َ ب‬sehâb) bulut
‫اح‬
َ َ‫ ( ا ْ َـ‬sterâha) st rahat ett , d nlend ‫ي‬
ّ َ‫( َش‬şetevî) kışlık
ِ ِ
َ ‫ ( ا ْ ا‬st râha) st rahat, d nlenme ِ ‫( ش‬şedîd) çok, fazla
َ
... ِ ‫ ( اِ ْ َ َد‬stefâde m n) b r nden, b r şeyden
faydalandı َ َ (sahhaha) düzeltt
ِ ‫( ُ ُ ف‬sufûf) sını ar (t.) ّ َ (sa )
َ َ ْ ‫ ( ا ْ َـ‬stekbale) karşıladı
...‫ب‬ ِ َِْ‫ ( ا‬ltekâ b ) b r le buluştu ‫ب‬
َ ََ - ‫ب‬ُ ِ ْ َ (darabe - yadr bu) vurmak, dövmek
‫’ ( إِ ْ َ ب‬cab) lg , beğen ‫( ُُق‬turuk) yollar (t.) ِ َ (tarîk)
ِ ٍ ‫ف‬
َ ََ - ‫ف‬ ُ ِ ْ ‫‘( َـ‬azefe– ya‘z fu) çalmak ( : müz k
َ ْ ‫( أ‬end ye) klüpler (t.) ‫( د‬nâd n) alet n )
ِ
َ َ َ‫ ( ا ْـ‬ntesara) yend ِ
ِ َ‫( أ‬emâk n) yerler (t.) ‫( َ ن‬mekân) َ (‘amîk) der n
َ َ ِ َ (ferîk) takım
‫( ََ َل‬tecevvele) gezd , dolaştı
ِ َ (tashîh) düzeltme ْ ‫( َـ‬fehm) anlama, anlayış
ْ ِ (fîl) f l
ِ ْ َ (teklîm) konuşma
‫( َـ َر‬karrara) karar verd
ِ (tîn) nc r
َ َ ‫ َـ‬- ُ ُ ْ ‫( َـ‬ka‘ade – yak‘udu) oturmak
‫ َ َي‬- ‫( َْ ِي‬cerâ – yecrî) koşmak
ِ
‫( ُ ُ س‬culûs) oturma َ َ (k tâbe) yazma, yazım
ّ ُ (kull) hep, bütün, tam
َ ََ - ُ َ َْ (ceme‘a – yecme‘u) toplamak
َ َ (kelleme) konuştu
ََ
(hasen) güzel, har ka
ِ
‫ َد َار‬- ‫( َ ُ ُور‬dâra – yedûru) dönmek ّ ُ (muhâm yy) avukat
َ ُ (muhkem) güçlü, sağlam, dayanıklı
‫( َد ْوَرة‬devra) dönme, dönüş

280
Arapça III

ّ َ / ‫( ُ ُر‬merr/murûr) uğrama, geçme ‫( َ َْة‬nazra) bakış


‫( ُ ْ ق‬muştâk) özleyen َ (nef ’) fayda
ْ َ (meşy) yürüyüş, yürüme ‫( دئ‬hâd ’) sess z
ِ
َ ْ (m şye) yürüyüş, yürüme ‫( ِ َ ل‬h lâl) ay
ُِْ (mumt ‘) y , hoş, zevkl ‫( وا ِ ت‬vâc hât) v tr nler
َُ (munazzam) düzenl

bölümün deyimleri ‫ة‬ ‫ات ا‬


‫ا أس وا‬ (‘ala’r-re’s ve’l-‘ayn) baş göz üstüne (başım gözüm üstüne)

‫( أ ِن ا‬f ’ emân ’llâh) Allah’a emanet olunuz!

281
Mef‘ûlun Leh ve Mef‘ûlun Fih

bölümün kelimeleri ‫ة‬ ُ َِ


‫تا‬
ِ
َ َ ْ ‫ ( ا‬ctema‘a) toplandı, b r araya geld ‫ض‬
َ َ‫ض – َر‬ ُ ُْ‫( َـ‬rakeda - yerkudu) koşmak
‫ ( اِ ْ ِ ْ َ م‬st cmâm) kafa d nleme ‫( َرْ ض‬rakd) koşma
ِ
َ َ َ‫( َْ ُ – أ‬esera – ye’s ru) es r etmek, es r almak ‫( َز‬zebâ n) müşter ler (t.) ‫(ز ن‬zebûn)
ْ َ‫( أ‬esr) esaret, es r olma ‫( ُ اح‬suvvâh) tur stler (t.) ِ َ (sa h)
‫( إِ ْ َ ُق ا َاح‬ıtlâku’s-serâh) serbest bırakma, ‫( ُ َ ع‬şucâ‘) cesur
salıverme
َ ِ َ – ُ َ ‫( َ ْ ـ‬şeh de - yeşhedu) şah t olmak, şah tl k
... َ َ َ َ َ ْ ِ‫‘ ( ا‬temede ‘alâ) b r k mseye güvend , b r yapmak (‫ ِل‬: b r n n leh ne)
şeye dayandı

‫( أَ ْ َ اء‬e‘dâ’) düşmanlar (t.) ‫َ ُ ّو‬ (‘aduvv) ْ َ (samt) susma, ses çıkarmama


‫( اَ ْ َ ب‬e‘şâb) otlar ‫‘( ِ َ ب‬ıkâb) ceza
ِ ... َ َ (fekkere fî) düşünmek
َ ْ‫( اَ َْ َ ا ُ ا‬elhada ku’l-amme) parklar
(fû) ağız
َ َ َْ‫( أ‬enşee) nşa ett , kurdu
ََ َ – ُ ِ ْ ‫( َـ‬kasade - yaksıdu) kast etmek,
‫( ُ ْ َ ن‬bustan) bahçe, bağ amaçlamak
‫( ـَْ ُ ُل – َ َ َل‬bezele - yebzulu) sarf etmek, harcamak, ‫( ِ ة‬kas de) kas de, ş r
vermek َ َ
ِ (lıss) hırsız
... ‫ث‬ َ َ َ (tehaddese ‘an) b r k mse ya da b r şey ّ
hakkında konuştu, b r şeyden bahsett
‫( َ ْح‬medh) övme
... ‫( َـ َ َد‬teavvede ‘ala) b r şeye alıştı ِ ‫( ا‬merâcı‘) başvuru k tapları
ََ
‫( َ َـ‬tevadda‘a) abdest aldı ‫( ُ َ ة‬muşât) yayalar (t.) ‫( ٍش‬mâş n)
‫( َ ْ دة‬cevde) y l k, mükemmell k ‫( ُُ م‬nucûm) yıldızlar (t.) َْ (necm)
‫ب‬َ ‫( َ َر‬harebe) savaştı َ َ (nazame) ş r yazdı
‫( ِ ْ ص‬hırs) çok steme, arzulama; özen gösterme ‫( ـَْـ ُ ُخ – َـ َ َخ‬nefeha - yenfuhu) ş ş rmek, ü emek
ِ ‫( ا‬havasîb) b lg sayarlar (t.) ‫ب‬
ََ ُ َ (hâsûb) ‫ع‬ َ ‫( َوز‬vezze‘a) dağıttı
‫( ُرُ ف‬rufûf) ra ar

314
Arapça III

bölümün deyimleri ‫ة‬ ‫ات ا‬


‫( أ ًا و آ ِ ًا‬ahîran ve leyse âhıran) son olarak, son ver rken(son ama en son değ l)
‫( َك ا‬hayyâk’allâh) Allah sana ömür vers n, sağ olasın
ِ ‫و‬
ُْ ّ (kull mâ fî vus‘ıh ) el nden gelen her şey, mkanının elverd ğ her şey
‫( ِ ا ن ِ ً ا‬m ne’l ân fesâ den) bundan böyle, bundan sonra
‫( اك ْأو و َك َ َخ‬yedâke evketâ ve fûke nefeha) eller n bağladı ve ağzın ü ed (Esk zamanlarda Arap
yarımadasında b r su kenarından karşı yakaya geçmeye çalışan b r grup eller ndek su tulumlarını boşaltarak
ç ne hava ü erler ve bunların üzer nde suda karşıya geçerler, ancak çler nden b r tanes tulumunu yeter nce
ş ş rmed ğ ve y bağlamadığı ç n suya batmaya başlayıp yardım stey nce arkadaşları ona “kend düşen
ağlamaz” kab l nden yaptığın şten kend n sorumlusun anlamında eller n bağladı ağzın ü ed şek lde
seslen rler.)

315

You might also like