Professional Documents
Culture Documents
Beni uyaran yine yaşh Piaget oklu. Yoksa kendi halime kalsam belki hü1a bir
kafa karışıklığı içinde yuvarlanıyor olurdum.
Bugün balı düşüncesi tükendiyse; yaklaşık son on yıldır Avrupa ele gelir hiç
bir şey üretmiyorsa, bu süreçte bilgi sosyolojisini ilgilendiren faktörler
yanında, söz konusu kısırlık öncesi dönemin ilk bakışta fazlasıyla iiretkcn
gibi görüliip de aslında tamamen tüketici elkinliğinin ele rolü olsa gerek. Av
rupa öyle bir cntelekltiel dönem yaşadı ki, şiir yazar gibi teoriler üretildi her
giin. Sonuç ·şu; entelektüeller teoriye güvenini· yitirdi; teori önüne gelenin
saat başı yeni bir şeyler iddia elliği sonu gelmez bir panayır yerine döndii:
Ateş yutan hokkabazlar, yılan vücudlu kadınlar, "devrimci şizofrenler",
"şirofren faşistler", "arkeolog kazmalı cpistemolojiloglar", "göç.ebe enlcller"
daha neler, neler. Bir orjinal olma modasıdır sarmıştı herkesi: Bugiin hangi
konuda orjinal bir teori iirctebiliriz acaba? Panayır bir süre oyaladı Av-
Belki de batı düşüncesi aslında o sıralarda tükenmişti de, yıkılan her uy
garlığın son günlerinin de olduğu gibi kendini sefahatte vurmuştu herkes.
Ama ne teorik cümbüştü, ne kıyafet balosu idi o. Doğrusu Türkiye'de bizler
bile zengin komşudan yükselen orkestrn sesiyle dans etmeğe başlamıştık.
Eh, anık eğlence bittiğine göre biraz düşünmenin zamanı geldi; şu kıyafet ba
losu kaça patladı, ne getirdi, ne götürdü?
Bana sorarsanız sonunda pek bir şey öğrenmedik galiba: Freud halfi Freud,
Marx halfi Marx, Nietzsche hfüa Nietzsche.
Deleuze, Guattari, Laing çabuk sönen balonlar oldular. Bir an için ente
lektüelleri can evlerinden vurdular: özgürlük. Ama deliler için özgürlük iste
mek ile deliliğin özgürlük olduğunu savunmak başka şeylerdir. Büyük batı
aklının akılcılığına isyan kulağa hoş geliyor ama, işte sonunda akılcılığı ap
talca teorilerle fiilen tükettik geriye de "aptal kutusundan" başka bir şey kal
madı.
kötüsünü ayıracak bir ölçüt şeması da verecek değilim. Sanırım en iyi ölçüt
zaman, biraz zaman kaybına mat olsa bile...
Hikaye malum; kralın biri şahane bir elbise dikmesini istemiş terzisinden.
Açıkgöz terzi krala şahane bir elbise dikeceğini, ancak kendi dokuduğu
kumaştan yapılacak bu elbiseyi sadece zeki insanların görebileceğini
söylemiş, görünmez kumaştan, görünmez ipliklerle dikilen elbise aylarca
süren bir emek sonunda bitmiş. Doğrusu zeki bir adam olan kral da elbiseyi
ilk giydiği anda vurulmuş ve aruk üzerinden çıkarmaz olmuş. Kral'ın tebası
da, pek zeki olacaklar ki, durmadan malum elbisenin ne kadar eşsiz olduğunu,
ayrıntılarındaki inceliği filan anlatır dururlarmış birbirlerine.