Professional Documents
Culture Documents
Milliyetçili¤inin Kitleselleflmesi
Y. D O ⁄ A N Ç E T ‹ N K AYA
çal›flm›fllard›r. Bu isimler Türk milliyetçili- kökensel alan› üzerinde do¤an her top-
¤i denildi¤inde ilk akla gelenler oldu¤u lumsal grup, kendisiyle birlikte, organik
için örnek olarak kullan›lm›fllard›r.)2 olarak, yaln›zca ekonomik alanda de¤il,
Bu yaz›n›n bir amac› Türk milliyetçili- ama toplusal ve siyasal alanda da, ona
¤ine iliflkin “elitist tarih yaz›m›”n› bir aç›- kendi öz ifllevinin türdefllik ve bilincini
dan sorgulamakt›r. Bilindi¤i üzere birçok veren bir ya da birkaç ayd›nlar katman›
co¤rafyada ortaya ç›kan milliyetçilikler yarat›r.”3 Hegemonyan›n sa¤lanmas›nda
üzerine yap›lm›fl araflt›rmalar asl›nda bir as›l önem atfetti¤i kademe hiyerarflinin
düflünce tarihi çal›flmas› hüviyetini aflma- en tepesinde yer alan ve bilim, felsefe,
makta ya da belli bir milliyetçi hareketin sanat yarat›c› ayd›nlard›r. Yönetici s›n›f-
önde gelenlerinin faaliyetleri ile s›n›rl› lar›n ideolojik hegemonyas›n› kuran ve
kalmaktad›r. Bu hareketlerin kitlesellefl- tahkim eden organik ayd›nlar› bunlard›r.
mesi ve toplumsallaflmas› ise ço¤u za- Ayd›n grubunun alt›nda ise bu ideolojiyi
man es geçilmektedir. Bu yaz› da asl›nda hayata geçirecek, toplusal s›n›flara bu
92 bir bak›ma elitler çerçevesinin d›fl›na ç›k- ideolojinin yay›lmas›n› sa¤layacak daha
mayacak, birtak›m önemli flahsiyetlerin alt düzeyde ayd›n katmanlar› mevcuttur.
kenar›nda kalm›fl benzer nitelikleri olan Bunlar üst ayd›nlar taraf›ndan yarat›lan
figürler ve milliyetçili¤in kitlelerle ba¤ dünya görüflünü, felsefeyi topluma nüfuz
kurma ve onlar› seferber etmekte oyna- ettirirler. Bu esnada toplumda etkin olan
d›klar› ifllevleri üzerinde duracakt›r. din, folklor ve ortakduyu gibi farkl› ide-
Türk milliyetçili¤i tarihinde orta katman oloji katmanlar› da yönetilenlerin kültü-
ayd›nlar, bir kamuoyunun yarat›lmas›, bu ründe yaflamaya devam etmektedir.
kamuoyunun Türkçülük nokta-i nazar›n- Gramsci’ye göre yarat›lan felsefe ile bu
dan mobilize edilmesi, ‹slâmc›l›k Osman- farkl› ideoloji katmanlar› aras›ndaki ba¤
l›c›l›k gibi ideolojilerin içinin daha çok ise politika arac›l›¤›yla sa¤lan›r ve ancak
Türkçülük ile doldurulmas›, Türklerin gün- bu sayede tarihsel blo¤un ideolojik birli-
delik politikada daha çok yer almaya ça¤- ¤i sa¤lanabilir (Portelli, 1982: 19).
r›lmas› ve imparatorlu¤un gerçek sahiple- Bu politikan›n yaflama geçirilmesinde
rinin Türkler oldu¤u fikrinin yayg›nlaflt›r›l- ise daha alt düzey ayd›nlar›n rolü kuflku-
mas› ifllevleriyle tan›mlanabilirler. K›saca suz çok önemlidir. Çeflitli toplumsal s›-
bu ayd›nlar›n ifllevleri kitle toplumunun n›flar›n ortakduyusu her zaman gelenek-
ortaya ç›kmaya bafllamas› ile birlikte bu sel ideolojiler ile yönetici s›n›f›n ideoloji-
kitlelerin ulusallaflt›r›lmas›d›r. Orta katman sinin bir kar›fl›m› olaca¤› için bu uzlaflt›r-
ayd›n kavram›n ipuçlar›n› Gramsci’nin ma görevi de alt düzey ayd›n katmanlar›-
yapt›¤› “Ayd›nlar›n Nitel Hiyerarflisi” ana- n›n üzerindedir. Hatta Gramsci Komünist
lizinde bulmak da mümkündür (Gramsci, Parti için de benzer bir kademelendirme
1983: 15-41; Portelli, 1982: 116). önermektedir. Benzer bir flekilde en alt
kademede teorik ve örgütsel yetenekleri
“ORTA KATMAN AYDIN” düflük ancak yüksek bir disiplin ve ba¤l›-
l›k gösteren militanlar yer al›r. Bunlar›n
Gramsci, “büyük ayd›nlardan ast ayd›n- üstünde ise bu militanlar kademesini e¤i-
lara” kadar hegemonyaya kat›lan ayd›n- ten ve örgütleyen kademe yer al›r. Bu ka-
lar› çeflitli kademelere ay›r›r. Tarihsel blo- deme ayn› zamanda hiyerarflinin en te-
¤u oluflturan yap› ile üst yap› aras›ndaki pesinde bulunan ve ulusal düzeyde ide-
organik ba¤›n sa¤lanmas›nda bir toplum- oloji ve politika üreten büyük ayd›nlar
sal katman olarak ayd›nlar›n çok önemli ile alt kademeler ve toplum aras›ndaki
rol oynad›¤›na inan›r ve flöyle der: “Eko- ba¤› sa¤layan gruptur (Gramsci, 1983:
nomik üretim dünyas›n›n özsel bir ifllev 15-41; Portelli, 1982: 116).
ETNİK-SİVİL KURAMSAL İKİLEMİNİN ÖTESİNDE: MODERNİST MİLLİYETÇİLİK
lanma içine giren “matbuat cemaatine” Orta katman ayd›nlar genellikle adlar›
mensup olmalar›d›r. Bu tarihten itibaren belli bir gazetenin ad›yla an›lan kifliler
bas›n siyasal yaflamda en önemli girdi- durumundad›rlar. Bu ayd›nlar sistematik
lerden biri olarak yerini almaya bafllad›. hale getirebilecekleri, kendilerine has,
Meflrutiyet’in daha ilk günleriyle birlikte derinlikli bir felsefî dünya görüflünden
bas›n tüm toplumsal örgütlenmelerin, yoksun kiflilerdi. Bu bak›mdan arkalar›n-
olaylar›n, gerginliklerin, kavgalar›n, fi- da Türk milliyetçili¤ine iliflkin kurumsal
kirlerin kendilerini ifade ettikleri kürsüsü yap›tlardan çok, koleksiyonlar› zor takip
olmufltur. Özellikle Abdülhamit devrinin edilebilen gazete nüshalar› b›rakm›fllar-
ünlü sansürünün ortadan kalkmas›yla d›r. Bu malzemenin toparlanmas› ve in-
beraber bas›n genel kanaatin vas›tas› ol- celenmesi emek isteyen, zor bir süreç ol-
maya bafllam›fl ve Habermas, Anderson du¤undan bu yazarlar›n makaleleri par-
gibi düflünürlerin belirtti¤i flekilde “siya- ça parça gündeme gelmifltir. Bu aç›k ise
sal kararlar›n kamusal toplulu¤un önüne an›larla kapat›lmaya çal›fl›lm›flt›r. Ger-
94 tafl›nmas›na yard›m eden bir araç haline çekten orta katman ayd›nlar›n ço¤u poli-
gelmifltir” (Habermas, 1999: 137; An- tik yaflam›n içinde do¤rudan ve etkin
derson, 1993: 50 ve 129). Bas›n 1908 olarak yer ald›klar›ndan, an›lar› çok s›k
öncesinde, II. Abdülhamit döneminde, kullan›lm›fl ve önemsenmifltir. Gökalp ve
düzenli bir okuyucu kitlesine sahip olma Akçura gibi düflünürlerin eserlerinde sos-
noktas›nda ve teknik özellikleri anlam›n- yal ve siyasal de¤iflmeler takip edileme-
da geliflmifl, bilhassa Türk millî duygusu- di¤inden, sosyal ve siyasal sürece iliflkin
nun uyanmas›n› teflvik eden dil ve ede- araflt›rmalar Gökalp ve Akçura’dan ziya-
biyat tart›flmalar›na sahne olmufltu de, bu de¤iflmeler içinde etkin olarak yer
(Kushner, 1998). Özellikle 1913’e kadar alm›fl orta katman ayd›nlara at›f yapma
iktidara tam anlam›yla sahip olamayan ihtiyac› hissetmifllerdir.
‹ttihat ve Terakki Cemiyeti’nin yan›nda K›sacas› orta katman ayd›nlar impara-
veya karfl›s›nda önemli bir kanaat yarat›- torlu¤un genel yönelimi ve gidiflat› hak-
c›s› olmufltur. Bas›n kamuoyunun yön- k›nda fikir yürütmekten çok gündelik
lendirilmesinde veya parti politikas›n›n olaylar ve politikalar üzerinde durmufllar,
mücadele araçlar› olma noktas›nda çok ortalama bir Osmanl› bürokrat›n›n genel
önemli roller oynayarak kamunun ger- tav›r ve reflekslerine sahip olmufllard›r.
çekten en “mümtaz kurumu” (Haber- Osmanl›c›l›k, imparatorlu¤un varl›¤› veri
mas, 1999: 309) oldu¤unu ispatlam›flt›r. iken hiçbir zaman terk etmedikleri ideolo-
Özellikle 1908 sonras› bas›n, hükümetin jileri olarak kalm›flt›r. Ancak hitap ettikleri
kitle politikalar›, geniflleyen e¤itim a¤la- veya kendilerinin temsilcileri olduklar›
r›yla etnik topluluk bilincini yükselten unsur ise kuflkusuz Müslümanlar ve gide-
etmenlerin bafl›nda gelmifltir. Bas›n Os- rek artan oranda da Türkler olmufltur.
manl› toplumunun politikleflmesinde si-
yasî faaliyetler, seçim, meclis mücadele- ORTA KATMAN AYDIN VE
leri kadar etkili olmufl ve “geniflleyen ka- “‹DEAL T‹PLER‹”
musal alan›n kontrol alt›na al›nmas› en
zor olan bilefleni olmufltur” (Kayal›, Hüseyin Cahit’i orta katman ayd›nlar›n
1998: 62). Gerçekten de gazete ve der- Weberci anlamda “ideal tipi” olarak ka-
gilerde birçok yeni fikir, kavram tart›fl›l›- bul edebiliriz. Hüseyin Cahit orta kat-
yor; makaleler ve polemikler ilgiyle ta- man ayd›n›n özellikleri olarak sayabile-
kip ediliyordu. Öyle ki meclis tart›flma- ce¤imiz birçok unsuru kendi flahs›nda ta-
lar› bile çok genifl sütunlarla halka akta- fl›yan bir kiflidir (Hüseyin Cahit (Yalç›n)
r›l›yor ve yak›ndan izleniyordu. hakk›nda genel bir de¤erlendirme için
ETNİK-SİVİL KURAMSAL İKİLEMİNİN ÖTESİNDE: MODERNİST MİLLİYETÇİLİK
bkz. Çetinkaya, 2002: 314). Daha II. Ab- vab›m›z” adl› yaz›s›nda Osmanl›c›l›ktan
dülhamit devrinde Edebiyat-› Cedide farkl› bir politikan›n imparatorluk dahi-
toplulu¤u içinde edebiyat›m›z›n bir Türk linde yaflayan di¤er unsurlar› tahrik ede-
edebiyat› olmas› gerekti¤ini savunmufl, ce¤ini söylemifl, imparatorlu¤un varl›¤›-
1908 sonras›nda ise Tanin gazetesiyle n›n ortadan kalkma tehlikesiyle karfl› kar-
özdeflleflerek kendi deyifliyle “yurdunun fl›ya kalaca¤›n› belirtmifltir. Oysa Yusuf
iyili¤ini düflünen bir Türk niteli¤iyle, bir Akçura’n›n makalesini yay›mlanmak
savunu durumunda” bulunmufltur (Hüse- üzere gönderdi¤i gazetesine Ali Kemal
yin Cahit, 2000: 72; Hizarc›, 1969: 53). ‘Türk’ ad›n› bilinçli olarak koymufltur.
Meflrutiyet’in ilan› ile birlikte resmî Os- Türklerin imparatorlu¤un kaderini tayin-
manl›c› söylemin içinde kalsa da “millet- de daha fazla rol almas›n› istiyordu. An-
i hakime” makalesiyle zihnindeki Os- cak Akçura’ya yazd›¤› cevab›ndan da
manl› anlay›fl›n› çok net a盤a vurmufltur. anlafl›laca¤› gibi Akçura’dan çok farkl›
Tanin gazetesi daha ilk y›l›nda Rum ce- kayg›lara sahiptir (Georgeon, 1986: 38;
maatinin önde gelen Neologos ve Pro- Y›ld›z, 2001: 72). Onun da as›l kayg›s› 95
odos gazeteleriyle olan polemik ve tart›fl- imparatorlu¤un bekas› idi. Buna ra¤men
ma yaz›lar›yla dolmufltur. Aç›ktan Türkçü imparatorlu¤un as›l kurucusunun Türkler
bir söyleme, Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nun oldu¤unu söylemekten de geri durma-
bekas›n› düflünerek sapmayan Hüseyin mas›, Osmanl›’n›n büyüklü¤ünün gayri-
Cahit, gayrimüslim cemaatlerin kendi müslim az›nl›klara gösterilen müsamaha-
“millî” ç›karlar› do¤rultusunda hareket da görülebilece¤ini savunarak müsama-
etmeleriyle, giderek artan bir oranda, o ha edenin Türkler oldu¤unu alttan alta
ünlü sald›rgan üslubuyla öne ç›km›flt›r. dile getirmesi, onunda Osmanl›c›l›k söy-
Hüseyin Cahit gerçekten de Türk kamu- lemini hiçbir zaman reddetmeyi düflün-
oyunu bilinçlendirmek ve harekete geçir- mese de, “millet-i hakime” düflüncesini
mek için yaz›lar yazm›fl, “boykot” türü paylaflt›¤›n› göstermektedir. Örne¤in Os-
toplumsal eylemlerin ortaya ç›kmas›nda manl›’y› genel Türk tarihi içinde de¤er-
ve yayg›nl›k kazanmas›nda yads›namaz lendirdi¤i bir yaz›s›n›, birçok di¤er yaz›-
bir rol oynam›flt›r. Öyle ki yazd›¤› yaz›la- s›nda s›k s›k yapt›¤› üzere, “yaflas›n hür
ra veya önerilerine ‹ttihat ve Terakki Ce- ve müttehid Osmanl›lar” fleklinde bitir-
miyeti’nin içerisinden bile itirazlar yük- mesi onun aç›s›ndan herhangi bir çeliflki
selebiliyordu (Huyugüzel, 1984: 27; Hü- teflkil etmemektedir.4 Ali Kemal de Hüse-
seyin Cahit, 2000). Yaz›lar› ile muhalifle- yin Cahit gibi ateflli yaz›lar yazm›fl, ka-
ri aras›nda 31 Mart’ta linç edilmek isteni- muoyunda derin etkiler b›rakm›fl ancak
lecek kadar tepki toplayabilmiflti. Kendi- linçten kurtulmakta meslektafl› kadar
sine benzetilen Mehmet Aslan 31 Mart’ta flansl› olamam›flt›r (Emil, 1982: 15).
öldürülmüfltü. Orta katman ayd›nlara di¤er co¤rafya-
Orta katman ayd›na bir baflka örnek lardan da örnekler vermek bu yaz›n›n
olarak Ali Kemal’i verebiliriz. II. Meflruti- kendisini ifade etmesini güçlendirecektir.
yet döneminde Hüseyin Cahit’in aman- Örne¤in Suriye’de Birinci Dünya Sava-
s›z düflmanlar›ndan da biridir Ali Kemal. fl›’n›n bitmesiyle Frans›z mandas›n›n yer-
‹ttihat ve Terakki Cemiyeti ve daha sonra leflmesi aras›nda Arap milliyetçili¤i yük-
Anadolu hareketine muhalifli¤iyle ünlen- selifle geçmifl, popülerleflmifl ve kitlesel-
mifl bir yazard›r. Bir di¤er özelli¤i ise leflmifltir. Bu süreç içerisinde Kamil-al-
1904’de Yusuf Akçura’n›n Türk gazete- Kassab’›n oynad›¤› rol önemlidir. Gele-
sinde yay›mlanan “Üç Tarz-› Siyaset” ya- neksel bir e¤itim alm›fl ve Muhammet
z›s›na cevap olarak yay›mlanan iki eleflti- Abduh’un ö¤rencisi olmufl Kassab, Bat›l›
riden birini kaleme alm›fl olmas›d›r. “Ce- düflünceler ile geleneksel ö¤reti aras›nda
M İ L L İ Y E T Ç İ L İ K
kalm›fl ve milliyetçili¤ini geleneksel de- tüm ulusal s›n›rlar›n içerisinde takip edi-
¤erlerle eklemlemifltir (Gelvin, 1998: 96). len bir ilgiye mazhar olmufllard›r. Di¤er
Yazd›¤› yaz›larla kitleleri hem hükümete yerlerdeki örnekleri gibi Bat›l› ve gele-
hem de yabanc› güçlere karfl› mobilize neksel de¤erler aras›nda mekanik bile-
etmeye çal›flm›fl ve bu çabas›nda sadece flimler ç›karm›fllard›r (Wang, 2001: 137).
yaz› yazmakla yetinmeyerek kitleleri ör- Öyle ki bir fiangay gazetesi olan Dagong
gütlemeye de çal›flan popüler bir figür Bao, kitlelerin harekete geçirilmesinde
olarak sivrilmifltir. en az toplumsal tüccar ve ö¤renci örgüt-
Bir di¤er örnek ise 19. yüzy›l sonu 20. leri kadar etkin olabilmifltir. Kald› ki bu
yüzy›l bafl› Rusyas›’n›n en popüler isimle- hareketler Çin milliyetçili¤inin kitlesel-
rinden biri olan Vlas Mikhayiloviç Doro- leflmesinde gözden kaç›r›lmamas› gere-
fleviç’tir. Ticari gazetecili¤in ortaya ç›kma- ken aflamalard›r.
s›yla beraber, entelektüel yay›nlar›n yan›n-
da, Rusya’da toplumun tüm kesimlerince
96 ORTA KATMAN AYDINLARIN
takip edilen bir yazar haline gelmifltir Dro-
‹DEOLOJ‹S‹: ÜÇ TARZ-I S‹YASET
fleviç. Gündelik bas›n›n kitleler üzerindeki
derin etkisini fark eden yazar özellikle ça- Gündelik, kitlesel bas›n›n bu önemli fi-
¤›n›n Bat›c›lar ve Slavofiller aras›ndaki gürleri, orta katman ayd›nlar, gündelik si-
önemli tart›flmalar›nda anti-Bat›c› tutu- yasal ve toplumsal olaylarda kamu oyunu
muyla ün kazanm›flt›r (McReynolds, 1991: bilinçlendirmek ve harekete geçirmek
243; Trotsky, 1999: 81). Öyle ki, zaman›- hususunda küçümsenemeyecek bir etkiye
n›n önemli gazeteleri yazarlar›n› bizim sahiptiler. Bu etkiyi Osmanl›l›k ideolojisi-
Dorofleviç’imiz diye tan›tmaktad›rlar. Do- nin yayg›nlaflt›r›lmas›nda kulland›klar› gi-
rofleviç liberal muhalefet ve daha sonra bi, ayn› zamanda Osmanl›l›k ideolojisi
Bolfleviklerin taraf›nda yer alm›fl ve Rusla- de kamuoyu üzerindeki etkilerini güçlen-
r›n “millî özgüven”lerini kazanmalar› için, dirdi. Orta katman ayd›nlar, Birinci Dün-
etkili yaz›lar kaleme alm›fl, gelifltirdi¤i ya Savafl›’n›n ola¤anüstü koflullar›n› d›fla-
kendine has yaz› tarz› ile kitlelere ulaflma- r›da tutarsak genellikle Osmanl›c›l›k söy-
da çok baflar›l› olmufltur. lemini hiçbir zaman tam olarak terk et-
Çin’de de özellikle kendili¤inden, tep- memifllerdir. Bir üst kimlik icad› olarak
kisel eylemlerin 20. yüzy›l›n bafl›ndan Osmanl› kimli¤i 19. yüzy›l boyunca Os-
itibaren yerini örgütlü toplumsal hare- manl› elitinin farkl› biçimlerde de olsa en
ketlere b›rakmas›yla birlikte benzer bir fazla önem verdikleri söylemi ve politika-
ayd›nlar grubunun do¤ufluna flahit olun- s› olmufltur. Osmanl›c›l›k politikas› 19.
maktad›r. Sun Yat Sen gibi düflünürlerin yüzy›l boyunca güçlenerek büyüyen gay-
yan›nda geleneksel Konfüçyüs ö¤retileri rimüslim milletlerin ayr›l›kç› hareketleri-
ve Bat›l› e¤itim alan, genellikle gazeteci- nin önünü almak için ortaya at›lm›fl prag-
lik veya ö¤retmenlik yapan bir ayd›nlar matik bir politikayd›. Osmanl› yönetici
grubu ortaya ç›km›flt›r. Özellikle 1905 elitleri bir üst kimlik yarat›p, “ittihad-›
senesinden sonra tüm Çin’i saran boykot anas›r›” sa¤layarak imparatorlu¤un da¤›l-
gibi toplumsal hareketlerin yayg›nlaflma- ma sürecini engellemek niyetindeydiler
s›yla önemleri ve popülerlikleri artm›flt›r. Bu politika Tanzimat’tan itibaren Osmanl›
Wu Woyao’da özellikleri cisimleflen bu ‹mparatorlu¤u’nun sonuna kadar impara-
ayd›nlar katman›, herhangi orijinal fikre torlu¤un resmî ideolojisi haline gelmifltir
ideolojiye sahip olmam›fllar ancak orta- (Alkan, 2001: 385; Hanio¤lu, 1985a:
ya ç›kmaya bafllayan toplumsal hareket- 1389). Ancak Osmanl›c›l›k ideolojisi de
ler içerisinde kitlelerin mobilizasyonu di¤er baflka ideolojilerde de olabilece¤i
do¤rultusunda çal›flm›fllar ve ilk defa gibi de¤iflmez, sabit bir ideoloji de¤ildi.
ETNİK-SİVİL KURAMSAL İKİLEMİNİN ÖTESİNDE: MODERNİST MİLLİYETÇİLİK
lundurarak, ‹slâmî rengi daha a¤›r basan nu gerektirdi¤inden her türlü araç, “Millî
bir Osmanl›c›l›k söylem ve politikas›n›n Mücadele” içerisinde seferber edilmifltir.
ortaya ç›kt›¤›n› belirtmifltir. Kayal›ya göre Bu genel askerî, siyasal seferberlik duru-
bir Türklefltirme politikas› olsayd› baflta munda mücadelenin bir gere¤i olarak
kendilerini etnik bir topluluk olarak gör- her türlü toplumsal kesim ve düflünce-
meyen Türkçe konuflanlar Türklefltirilme- den yararlan›lm›flt›r. Bu dönem için de
liydi (Kayal›, 1998: 126). Asl›nda bu dö- bas›na bakt›¤›m›zda ‹stanbul bas›n› karfl›-
nem Türk milliyetçili¤inin ve orta kat- s›nda Ankara’n›n kendi gazete ve gazete-
man ayd›nlar›n yapmaya çal›flt›klar› da cilerini desteklemeye ve hatta oluflturma-
budur. Bu durumda orta katman ayd›nlar ya çal›flt›¤›na flahit olmaktay›z. Yine
aras›nda en aç›k milliyetçi söylem, farkl› özellikle d›fl güçlere karfl› oluflturulan ye-
unsurlar›n aras›nda hâkim unsur oldu¤u- rel Kuva-y› Milliye ve kongreler, bu se-
nu ilan edecek “millet-i hakime” söylemi ferberli¤in içerisine süreç içerisinde dahil
olacakt›r. Örne¤in “Osmanl› siyaseti bir edilen unsurlar olmufllard›r. Aç›kt›r ki bu
millî siyasettir; kavmiyet esas›na müste- bas›nda, kongrelerde aktif rol oynayan, 99
nid bir siyaset takibi bir cürüm, bir cina- yeni rejimin kurulmas› için çal›flan, top-
yettir” diyen Ömer Seyfettin bir Türk mil- lumda yayg›nlaflmas›na çal›flan kadrolar,
liyetçisiydi ancak bu söylemi Osmanl›c›- bu toplumsal mobilizasyon içerisinde
l›k siyaseti s›n›rlar› içinde kal›yordu. öne ç›km›fllad›r. Bu sürecin çok da tek
Benzer bir flekilde gayrimüslim cema- yönlü, çat›flmas›z bir süreç olmad›¤›n›,
atlerin iktisadî olarak tasfiye edilmesi ve- en az›ndan Birinci Meclis’teki tart›flma-
ya yabanc› devletlere bir darbe indiril- lardan, kavgalardan biliyoruz (Demirel,
mesi amac›yla gündeme gelen boykot 1995). Bu kaotik dönemde Mustafa Ke-
hareketlerinin önerilmesi, örgütlenmesi mal’in etraf›nda toplanan grubun dahi
ve Türkler aras›nda yayg›nlaflt›r›lmas›nda toplumsal, siyasal hayatta, yaflamakta
da orta katman ayd›nlar›n birincil dere- olan birçok kuruma, zihniyete ve düflün-
cede rol oynamalar› tesadüf de¤ildir. Bu ceye at›f yapt›¤›n›, bunlar› kendi söylemi
kiflilerin Osmanl›c› söylemi, Türklerin içerisine eklemledi¤ine flahit olunmufltur.
varolan imparatorlu¤un sahibi, hâkimi Zaten böyle bir mücadele içerisinde ve
olmas› söylemine kaym›fl ve bu noktada bir infla sürecinde gerekli olan toplumsal
Pantürkist düflünceyle aras›nda önemli mobilizasyon baflka türlü de sa¤lana-
bir fark oluflmufltur. Bu özelli¤in izi, mazd›. Bundan dolay› bu yaz›n›n konu-
Cumhuriyet devrinde de, Türk Milliyetçi- sunu oluflturan ayd›nlar, bu geçifl dönemi
li¤inin egemen düflünce olmas›yla, Pan- içerisinde öne ç›km›fllard›r.
türkist düflüncenin yayg›nl›k kazanama- Ancak Kemalist rejim kendisini tahkim
mas› ve hem Türk eliti hem de toplumu ettikten ve kendi kurumsallaflmas›n› sa¤-
taraf›ndan kabul görmemesiyle karfl›laflt›- lad›ktan sonra daha “tekçi” bir yap› flek-
r›larak sürülebilir. lini almaya bafllam›fl, yukar›dan afla¤›ya
toplumun dönüfltürülmesi projesinde da-
KEMAL‹ZM: ORTA KATMAN ha alt düzeyde yaflayan kurum ve düflün-
AYDINLARIN S‹L‹KLEfiMES‹ celerle bir ba¤ kurma, etkileflim sa¤lama
ihtiyac› duymam›flt›r. Bu elbette, bu dö-
Her siyasal sistem içerisinde oldu¤u gibi nem içerisinde bir hegemonya ihtiyac›-
Kemalist dönem içerisinde de orta kat- n›n olmad›¤› anlam›na gelmemektedir.
man ayd›nlar belli ifllevler üstlenmifller- Kemalizm kendi milliyetçilik anlay›fl›n›,
dir. Özellikle mütareke dönemi ve Cum- ideal vatandafl tipini yukar›dan afla¤›ya,
huriyet’in kurumsallaflt›¤› ilk y›llar, toplu- halk›n flapkas›ndan, sosyal iliflkilerine ka-
mun farkl› katmanlar›n›n mobilizasyonu- dar flekillendirmeye çal›fl›rken alt düzey-
M İ L L İ Y E T Ç İ L İ K
D‹PNOTLAR
1 Georgeon’a göre Türk milliyetçi hareketi- 5 David Kushner, Türk Milliyetçili¤inin Do¤u-
ne katk› sa¤layan üç ana unsur flunlard›r: flu, (‹stanbul: Fener Yay›nlar›, 1998), s. 54.
Abdülhamit döneminin Türkologlar›, 1908 6 Bu yaz›n›n hem Osmanl› k›sm›nda, hem
sonras› Selânik’te oluflan Jöntürk milliyetçi Cumhuriyet bölümünde hâkim milliyetçi-
çevreler ve Rusya’dan göç eden Türk mil- lik anlay›fllar› ile Pantürkist ve Turanc›/›rk-
liyetçiler. François Georgeon, Türk Milli- ç› düflünce/hareketler aras›nda yap›lan
yetçili¤inin Kökenleri Yusuf Akçura (1876- ayr›m sadece bir durum tespiti gayretidir.
1935), (‹stanbul: Tarih Vakf› Yurt Yay›nlar›, Yoksa di¤er milliyetçiliklerin ehven-i
1999), s. 61. fler’li¤i üzerine bir ideolojik ima ihtiva et-
2 Örne¤in “Türk Ulusçulu¤unun ‹nflas›” adl› memektedir.
bir çal›flma as›l itibariyle bu iki düflünürün 7 Ats›z, “3 May›z 1944,” Orkun, Y›l: 1, No.
fikirlerinin analizi üzerine kurulmufltur ve 3-4, Nisan-May›s 1962, s. 1. Nihal Ats›z ile
bu Türk milliyetçili¤i ile ilgili çal›flmalarda Sabahattin Ali aras›ndaki kavgan›n mahke-
çok s›k rastlan›lan bir durumdur. Mehmet meye intikal etmesi ile 3 May›s günü mah-
Karakafl, Türk Ulusçulu¤unun ‹nflas›, (‹s- keme ç›k›fl›nda özellikle ö¤rencilerin Nihal
tanbul: Vadi Yay›nlar›, 2000). Ats›z lehinde yapt›klar› ve polis taraf›ndan
3 Aktaran Hugues Portelli, Gramsci ve Ta- da¤›t›lan gösteridir 3 May›s 1944 olay›. Bu
rihsel Blok, (Ankara: Savafl Yay›nlar›, tarih daha sonra milliyetçiler taraf›ndan
1982), s. 50. “Türkçülük Günü” olarak kabul edilmifltir.
4 Ali Kemal, “‹stiklal-i Osmanî,” ‹kdam, No. 8 Türk milliyetçili¤inin bir dayana¤› olarak
5271, 5 Muharrem 1326, 28 Ocak 1908, anti-komünizm için Yüksel Taflk›n’›n bu
15 Kânunusani 1324, Perflembe, s. 1. ciltteki yaz›s›na bak›labilir.