Professional Documents
Culture Documents
Türk Dili I: Ders Notu
Türk Dili I: Ders Notu
AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ
Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi (AKUZEM)
ORTAK DERSLER
TÜRK DİLİ I
DERS NOTU
Konu
Hafta 9 Dönem GÜZ Öğretim Elemanı Dr. Bilal ŞİMŞEK
2
AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ / ORTAK DERSLER / TD I / DERS NOTU / AKUZEM
DERSİN KAPSAMI
1.1.1.1.2. Değiştirim
1.1.1.1.2.1. İsme Dayalı Değiştirim
1.1.1.1.2.2. Fiile Dayalı Değiştirim
1.1.1.1.2.3. Cümleye Dayalı Değiştirim
1.1.1.2. Tutarlılık
1.1.1.2.1.Anlamsal Tutarlılık
1.1.1.2.1.1. Neden-Sonuç Bağlantısı
1.1.1.2.1.2. Özelleştirme Bağlantısı
1.1.1.2.1.3. Tanıya Dayanma
1.1.1.2.1.4. Karşılaştırma
1.1.1.2.1.5. Karşıtlığa Dayalı Karşılaştırma
1.1.1.2.1.6. Düzeltme Bağlantısı
1.1.1.2.2. Kullanımsal Tutarlılık
1.1.2. Kullanıcı Merkezli Ölçütler
1.1.2.1. Amaçlılık
1.1.2.2. Kabul Edilebilirlik
1.1.2.3. Bilgisellik
1.1.2.4. Durumsallık
1.1.2.5. Metinlerarası İlişki
1.1.2.5.1. Gönderimsel Metinlerarasılık
1.1.2.5.2. Yapısal Metinlerarasılık
3
AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ / ORTAK DERSLER / TD I / DERS NOTU / AKUZEM
1. METİNSELLİK ÖZELLİKLERİ
1.1.1.1.1. Gönderim
Gönderim Türleri
Gönderim ögesinin ve gönderimde bulunulan ögenin sırasına göre art ve ön gönderim olarak iki türlü ortaya çıkar.
1.1.1.1.1.1.Art Gönderim: Bir ismin, kendisi için kullanılan kişi zamirlerinden, iyelik, belirtme, ilgi, kişi eklerinden, işaret sıfatlarından ve zarflardan
önce kullanılması şeklinde yapılmaktadır. Türkçede art gönderim, ön gönderimden daha çok kullanılır.
Mahir, öğretmenin anlattıklarını duymuyordu bile. Onun aklı dersten sonra yapacakları sınıf maçındaydı. (kişi zamiriyle)
Bu örnekteki “o” zamiri kendinden önce gelen isme (Mahir) gönderme yapmaktadır; böylece iki cümle arasında bir bağ kurulmuştur.
Ahmet ve Kerem marketten üzümü ve peynir alıp, yolun karşısındaki parka gittiler. Parkta onlardan başka kimse yoktu. (kişi zamiriyle)
Turgay’ın çalıştığı şirkete yeni gelen müdür çok zeki ve başarılı bir yöneticiydi. Turgay, ona kısa sürede hayran olmuştu.
Bu örnekte ikinci cümledeki “o” zamiri, birinci cümledeki “Turgay’ın çalıştığı şirkete çok zeki ve başarılı bir yönetici olan müdür” e karşılık olarak
söylenmiştir. Böylece iki cümle arasında sıkı bir anlam ilişkisi oluşturan bir gönderim oluşmuştur.
Pencerenin yanında saatlerce oturdum, civar binalardan birinin damında kayboluncaya kadar güneşi seyrettim. Burada ne kadar rahattım. Artık
gece, gündüz çalışmaya didinmeye mecbur değildim. Rakıyı da bırakmıştım. (şahıs ekiyle)
Yemeğini kendi yapsın. (dönüşlülük zamiriyle)
Bu işi kendim başaracağım. (dönüşlülük zamiriyle)
Ahmet’in Çin’den getirdiği vazo çok pahalı bir vazoymuş Fakat Remzi dün yere onu düşürüp kırmış. (işaret zamiriyle)
Taslak olarak hazırlanan projenin maliyeti 30 bin dolardı. Bu, o zaman için yüksek bir fiyattı. (işaret zamiriyle)
Selçuk o gün ilk karnesini almıştı. Bütün dersleri “Pekiyi” idi. Bunu annesine bir an önce söylemek istiyordu. (işaret zamiriyle)
Dürüst adam dediğin işte aynen bu adamdır. (işaret sıfatıyla)
1.1.1.1.1.2.Ön Gönderim: Bu, şu, o, bunlar, şunlar, onlar vb. zamirlerin kendinden sonra kullanılan ve nitelenen herhangi bir şeye gönderim
yapmasına denir. Bu tür ön gönderimlerden polisiye romanlarda gerilimi arttırmak amacıyla sıklıkla yararlanılır.
Hafif hafif yağan yağmurda hızlı hızlı yürüyordu. Adımlarını daha da sıklaştırdı. Ama sonunda yorulmuştu. En iyisi bir pastaneye girmek diye düşündü
yaşlı kadın.
Yukarıdaki cümlelerde ön gönderimle bağdaşıklık sağlanmış. İlk üç cümledeki “o” gizli öznesi, son cümledeki yaşlı kadın sıfat tamlamasına
gönderimde bulunmaktadır. Som cümle kullanılmasaydı ilk üç cümlenin eyleyeni anlaşılmayacaktı.
Allah kimsenin başına vermesin, devlet düşkünlüğü zor şeydir. Ancak şu da inkâr edilmemeli ki, bu felaket, insanı adeta asilleştiriyor, olduğundan
daha tatlı, uysal, lakırdı anlar bir hâle getiriyor. (Reşat Nuri Güntekin, Anadolu Notları, s.35)
Yukarıdaki örnekte “şu” sözcüğü ile “bu felaket, insanı adeta asilleştiriyor, olduğundan daha tatlı, uysal, lakırdı anlar bir hâle getiriyor.” ifadesine
gönderim yapılmıştır. Gönderim ögesi (şu), kendisine gönderme yapılan ögeden önce geldiği için gönderim yönü ileriye doğrudur.
Bütün bunları o önceden söylemişti bize. Yine haklı çıktı Yılmaz Bey.”
Size şunu da söylemeliyim ki içinizde kuşku kalmasın: Giderlerinizi belgelediğinizde mutlaka ödeme yapılacaktır.
Gönderim ayrıca metiniçi ve metindışı gönderim olarak ikiye ayrılabilir. Türkçede gönderimler daha çok metin içi gönderim şeklinde ortaya çıkar.
Bununla birlikte metin içi gönderimin daha iyi anlaşılmasına yardımcı olmak amacıyla metin dışı gönderimin de açıklanmasında yarar vardır. 5
AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ / ORTAK DERSLER / TD I / DERS NOTU / AKUZEM
1. METİNSELLİK ÖZELLİKLERİ
1.1.1.1.1.3. Metindışı Gönderim: Metindışı gönderim, karşılığı metinde doğrudan bulunmayıp okuyucu ve dinleyicinin bağlamdan hareketle bir
karşılık verdiği türdür. Bu tür gönderimde, metni açıklamak için metin dışı bir nesne, durum ya da kişiye gönderimde bulunulması söz konusudur.
Metindışı gönderimler daha çok sözlü anlatımlarda veya yazılı metinlerdeki karşılıklı konuşmalarda ortaya çıkar.
Örnek 1 de “şunu”, örnek 2 de “işte orada” sözcükleriyle yapılan gönderimler karşılıkları metinde yer almamaktadır fakat konuşmacıların bulunduğu
ortamda (metin dışında) bir karşılığı vardır.
1.1.1.1.1.4. Metiniçi Gönderim: Metiniçi gönderim, gönderim ögesinin karşılığının metnin yüzeysel yapısında yer alması durumunda ortaya çıkan
gönderimdir. Metindışı gönderim, durumsal; metiniçi gönderim ise metinsel olarak değerlendirilmiştir.
7
1. METİNSELLİK ÖZELLİKLERİ
“Herkes onun gelmesini dört gözle bekledi. Fakat o gelmedi.” (Fakat bağlacıyla iki tane cümle arasında olumsuzluk yönünden bir anlam ilişkisi
kurulmuştur.)
‘‘Çocuğu okuyabilsin diye babası çok çalışıyordu.” (sın-sin diye, bağlacıyla amaç ilişkisi kurulmuştur.)
‘‘Maç iptal edildi. Çünkü hava şartları uygun değildi.’’(Çünkü bağlacıyla cümleler arasında sebep sonuç ilişkisi kurulmuştur.)
‘‘Annesi, Ayşe’yi peynir ve ekmek almaya gönderdi.” (Ve bağlacı bu cümlede ekleyici vazifededir. Ekmeğe ek olarak peynir de alacaktı.)
“Bekir Amca yaz ayları bitmeden evin boya badana işini bitirmeye çalışıyordu. Aynı şekilde komşuları Yılmaz Amca da evi için çalışıyordu.” (Aynı şekilde
bağlacıyla iki cümle karşılaştırma yönüyle bağlanmıştır. Bu karşılaştırmada bir eşitlikten söz edilebilir.)
“Ya bu deveyi güdersin ya bu diyardan gidersin.” (Ya ya bağlacıyla cümleler arasında bir ayırt edicilik, bir tercih yapma yönüyle bağlantı vardır.)
“Okula gitmek için uyanan Sedef önce kahvaltısını yaptı. Sonra dişlerini fırçalayarak çantasını hazırladı. Daha sonra okula gitmek için evden ayrıldı.”
(Önce, sonra ve daha sonra bağlayıcı ögeler ile cümleler zaman yönüyle bağlanmıştır.)
“Sınavlarını geçtin mi sana bilgisayar alacağım.” (Mi sözcüğüyle koşul yönünden bir bağlayıcılık vardır.)
8
1. METİNSELLİK ÖZELLİKLERİ
1.1.1.1.2. Değiştirim
Değiştirim, metinde bir ögenin yerini, bir başka ögenin alması yoluyla oluşur.
Değiştirilen öge bir metinde bir ismin, eylemin, sıfatın, bir ya da birden çok cümlenin yerini tutabilir. Buna göre değiştirim üç şekilde ortaya çıkar:
isme dayalı değiştirim, fiile dayalı değiştirim ve cümleye dayalı değiştirim. Ancak isme ve fiile dayalı değiştirim Türkçede çok az kullanılır.
9
1. METİNSELLİK ÖZELLİKLERİ
1.1.1.2. TUTARLILIK
Bir metindeki cümleler arasındaki bağlantıların kurularak anlamsal ve mantıksal olarak düşüncelerde bir boşluk oluşturmadan metnin bir bütün olarak
ele alınmasıdır.
Tutarlılık, derin yapıda oluşan anlamlar arasındaki mantıksal bağlantıdır ve tutarlılığı gösteren belirli dilsel öğeler bulunmamaktadır. Oysaki bağdaşıklık
metnin yüzeyinde, dilsel öğeler aracılığıyla görülebilir.
Bağdaşıklık, kendisini yalnızca metnin yüzeyinde somut bir biçimde gösterirken, tutarlılık olgusu soyut anlam düzeyinde incelenir.
Tutarlılık ilk bakışta metnin yüzeyinden algılanamaz, belli bir yorum süreci gerektirir.
Bir metin tek başına bir anlam ifade etmez; metnin anlamı, metinsel bilgi ile okuyucunun bilgi birikiminin etkileşimi ile ortaya çıkar. Yani metni oluşturan
dilsel yapı ile okuyucunun o dilsel yapıdan yola çıkarak yürüttüğü mantık ile yorum yapma veya betimleme ile anlamlı hâle gelir.
Örnek:
“Dolmuşun kalkış saatini bekleyen şoför dikiz aynasından saçını düzeltiyordu. Şoför muavini dolmuşun camlarını silerken bir yandan da arabanın
hemen kalkacağını belirtiyordu.”
Ard arda sıralanmış bu iki cümledeki anlamsal yapı okuyucunun yorumlarıyla ortaya çıkar. Her iki cümlede gerçekleşen eylemler aynı mekân olan
dolmuşta gerçekleşmektedir. Bu eylemlerin birbirine çok yakın zamanlarda, hatta aynı anda gerçekleştikleri söylenebilir. Bu iki cümlede adı geçen
kahramanların yaptıkları eylemlere bakılarak; şoförün dış görünüşüne önem veren bakımlı olmayı seven biri olduğunu, Şoför muavininin çalışkan
olduğunu söyleyebiliriz.
Yukarıdaki örnekte yer alan iki cümlede genel olarak bu çıkarımlarda bulunulabilir. Ancak bir metni yorumlamak okuyucunun yorumlarıyla ortaya
çıkacağından adı geçen iki cümle ile ilgili olarak şu yorumda yapılabilir.
“Şoför dikiz aynasından saçını düzelttiğine göre saçları dağınıktır. Şoför muavini camları silme ihtiyacı duyduğuna göre ya şoför muavini temizlik
konusunda çok titizdir ya da arabanın camları kirlidir.”
Metni oluşturan cümle sayısı arttıkça okuyucunun idrak seviyesine veya algıda seçiciliğine göre yorumlar farklılık gösterebilir.
10
1. METİNSELLİK ÖZELLİKLERİ
1.1.1.2.1.Anlamsal Tutarlılık
İki önerme arasındaki var olan anlamlı ilişkidir.
Çeşitleri:
1.1.1.2.1.1. Neden-Sonuç Bağlantısı:
Ali gelmiyor, size darılmış.
Lamba yanmıyor. Elektrik kesilmiş.
1.1.1.2.1.2. Özelleştirme Bağlantısı:
Bizimkiler gelmeyecek. Ali ile Mert bozuşmuşlar da.
Dün bir kaza oldu. Peter kolunu kırdı.
1.1.1.2.1.3. Tanıya Dayanma:
Yağmur yağacak. Hava bulutlandı.
Don olmuş. Kalorifer boruları patlamış.
1.1.1.2.1.4. Karşılaştırma:
Hasan’ın uzun bir paltosu var. Erkek kardeşinin paltosu daha da uzun.
1.1.1.2.1.5. Karşıtlığa Dayalı Karşılaştırma:
Murat iyi bir insan. Buna karşın erkek kardeşi üçkâğıtçının teki.
1.1.1.2.1.6. Düzeltme Bağlantısı:
Kitabı Ayşe’ye verdim. Yok, Ali’ye verdim.
Hans, Maria’yı görmüş. Hayır, Peter görmüş Maria’yı.
.
11
1. METİNSELLİK ÖZELLİKLERİ
1.1.2.3. BİLGİSELLİK
Metnin okuyucuya sunduğu bilgiler metnin bilgilendiriciliği ile ilgilidir. Metnin bilgilendirici bir özellik taşıması için okura en az bir yönden yeni ve
ilginç bilgiler sunması gerekmektedir. Bilgi verme süreci bilinenden yola çıkılarak onun üzerine inşâa edilen veya eldeki bilgiye çeşitli yönlerden
bağ kurularak gerçekleşebilir. Bilgisellik yönden ögeler içeren bir metin eski ve yeni bilgiler arasındaki dengeyi kurarak okuyucunun ilgisini
metinde tutmayı başarabilir.
1.1.2.4. DURUMSALLIK
Durumsallık, bir metnin amacına, konusuna, okuyucusuna ve türüne uygun şekilde anlatılmasıdır. Bir metin, kabul edilebilirliği oranda duruma
uygundur.
Bir metnin durumsallığı, metnin oluşumu sırasındaki durumsal koşulların anlaşılarak dikkate alınması anlamına gelir.
Üzerinde “Burada balık tutmak yasaktır.” Yazılı bir levhayı Ankara’da Kızılay Meydanı’na koyarsak, Durumsallık ilkesine uymadığından pek bir
anlam taşımaz, sadece bir şaka olarak kabul edilebilir.
14
HAFTALIK KONU DEĞERLENDİRME SORULARI
15
AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ ORTAK DERSLER TD I DERS NOTU / AKUZEM