You are on page 1of 74

ONKOLOJİK ACİLLER

Öğr. Gör. Fatma GÜNDÜZ GÜÇ


ONKOLOJİ
◦ Vücudun herhangi bir yerinde hücrelerin kontrolsüz olarak
çoğalması ile anormal bir yapının ortaya çıkmasına neoplazi
denir.

◦ Kötü huylu tümör (malign tümör)= KANSER

◦ Kanser bilimine ONKOLOJİ denir.


◦DSÖ’ne bağlı Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı’nın
(IARC) 2020 yılına ait dünya kanser istatistiklerine göre,

◦2020 yılında 19,3 milyon yeni vaka ve 10,0 milyon ölüm


şeklinde bildirilen oranlar,

◦2018 yılındaki 18,1 milyon vaka ve 9,6 milyon ölüm


oranlarıyla kıyaslanınca dünyadaki kanser yükünün

arttığı görülmektedir.
Türkiye’de

◦2017 yılı kanser istatistiklerine göre ülkemizde toplam


180.288 kişinin kansere yakalandığı tahmin edilirken,

◦2018 yılında 211.273 kişi yeni kanser tanısı almıştır.

https://hsgm.saglik.gov.tr/tr/kanser-istatistikleri
◦Kanser ülkemizde ve dünyada ölüm nedenleri
arasında ikinci sırada yer almaktadır.

◦Ülkemizde ölüm nedenleri arasında dolaşım sistemi


hastalıklarından sonra kanser ikinci sırada
bulunmaktadır.
Onkolojik Aciller
◦ Kanserin kendisi ve metastazına bağlı olarak,

◦ Tedavi komplikasyonu olarak,

◦ Tümörden salgılanan metabolik aktif maddelere bağlı olarak


onkolojik aciller ile karşılaşılmaktadır.

◦ Acil tıbbi girişim yapılmadığı durumda ölümle ya da yaşam


kalitesinin kaybı ile sonuçlanabilen acil tablolardır.
Onkolojik Acillerin Nedenleri
vKanserin invazyon ya da metastaz yapması
vTromboz veya hemoraji oluşturması
vİçi boş organ, damar ya da kanallarda obstrüksiyon yapması
vNormal organ parankim dokusunun yer değiştirmesi, bası altında
kalması
vSeröz membranların tümöral efüzyon ile infiltre olması
vHormonların ve hücresel ürünlerin, metabolik dengesizlik ve organ
yetmezliğine yol açabilen anormal üretimi
vTümöral dokunun tedavisi için kullanılan antineoplastik ilaçlar ve
bu ajanların yan etkileri
Onkolojik Acillerin Sınıflandırılması

◦ Metabolik ◦ Hematolojik
◦ Hipokalsemi ◦ Hiperviskozite sendromu
◦ Hiperkalemi ◦ Lökositoz
◦ Tümör lizis sendromu (TLS) ◦ Yaygın damar içi pıhtılaşma (DIC)
◦ Nörolojik ◦ Enfeksiyon
◦ Spinal kord basısı ◦ Nötropenik sepsis
◦ Beyin metastazı ◦ Febril nötropeni
◦ İntrakraniyal kanama ◦ Sepsis
◦ Kardiyovasküler ◦ Tifilit (nötropenik enterokolit)
◦ Kardiyak tamponat ◦ Pulmoner
◦ Süperior vena kava sendromu(SVC) ◦ Malign hava yolu obstrüksiyonu
◦ Hemoptizi
◦ Pulmoner emboli
Onkolojik Hastanın Değerlendirilmesi

ØTıbbi hikayenin alınması


◦ Kanser ile ilgili tanı,
◦ En son alınan tedavi
◦ Hastalığın prognozu
◦ Primer tümörün yeri
◦ Metastaz olup olmadığı
◦ Esas şikayet için SAMPLE
Onkolojik Hastanın Değerlendirilmesi
ØFiziksel değerlendirme
o Bilinç düzeyinde değişiklikler o Cilt bulguları (Peteşi,
o ABC purpura ekimoz, siyanoz)
o Dispne o Şüpheli sepsis
o Hipervolemi belirtileri o Boyun ağrısı, sırt ağrısı veya
motor bozukluk
o Göğüs ağrısı
o Mide bulantısı veya kusma
o Aritmi
o Oligüri
o Aktif kanama
o Ateş, titreme
Beyin Tümörü/Metastazlar, KİBAS ve Nöbetler

◦ Beyin metastazları nörolojik defisitlere, nöbetlere, kafa içi


basınç artışı ve status epileptikusa neden olan onkolojik acil
bir durumdur.

◦ Primer beyin tümörü ve RT veya KT nedeniyle beyin ödemi


gelişen hastalarda da KİBAS oluşabilir.

◦ Artmış kafa içi basınç ve 30 dakikadan uzun süren nöbetler


onkolojik acil durum olarak kabul edilir.
Belirtiler:
◦ Subakut başlangıçlı baş ağrısı

◦ Bilişsel durum değişimi

◦ Hemiparezi

◦ Mide bulantısı ve kusma

◦ Nöbet

◦ Papilödem

* Belirtiler sabah saatlerinde ve sırtüstü yatarken daha şiddetli olabilir.


Kafaiçi Basınç Artış Sendromu Yönetimi
◦Tedavide ilk seçenek olarak steroidler
◦Deksamatazon 10-24 mg (IV), ardından her 6 saatte bir
4 mg IV uygulanır.

Nöbet Yönetimi
◦ ABC hızlıca değerlendirilir.

◦ Kısa etkili benzodiazepin ile antikonvülzan tedavi (Lorazepam 2-4


mg IV puşe)
Yaygın Damar İçi Pıhtılaşma (DIC)

◦ Kontrolsüz trombin aktivasyonu nedeniyle dolaşımda yaygın


fibrin oluşumu, küçük/orta damarlarda tromboz ve çoklu
organ yetmezliği ile seyreden hayatı tehdit eden sistemik bir
sendromdur.
◦ Aynı zamanda pıhtılaşma süreçleri sonucunda trombosit ve
pıhtılaşma faktörlerinin tüketimine ve ağır kanamalara
neden olmaktadır.
Belirtiler:
◦ Dispne ◦ Solukluk

◦ Oligüri ◦ İntrakranial kanama durumunda;

◦ Hematüri, Hemoptizi huzursuzluk, konfüzyon, uyuşukluk

ve bilişsel durum değişikliği


◦ Karında şişkinlik
◦ PT,PTT ve D-dimer sürelerinde uzama
◦ Kanama, ekimoz, purpura,
◦ Fibrinojen ve trombosit sayısında azalma
◦ Takipne
Tedavi:

◦ Öncelikle neden olan hastalık tedavi edilmelidir.

◦ Hayati organ fonksiyonları desteklenmelidir.

◦ Taze donmuş plazma 500-1000 ml, pıhtılaşma faktörleri,


eritrosit ve trombosit hazır bulundurulmalıdır.
Febril Nötropeni

◦ Nötropeni kanser tedavisinin en önemli ve en sık görülen yan


etkilerinden biridir.

Nötrofil sayısı 500-1000/𝜇l


Nötropeni Mutlak
arasında olup 24-48
nötrofil sayısının
saat içerisinde
500/𝜇l’den az
500/𝜇l’nin altına düşmesi
olması
beklenen hastalar
◦Febril nötropeni için tanı kriteri;
◦Oral ateşin tek ölçümde 38.3°C ve üzerinde olması
veya
◦1 saat süreyle 38°C ve üzerinde seyretmesi olarak

(Timpanik sıcaklık genellikle ağız içi sıcaklıktan 0,5-1°C


yüksek olarak tanımlanır)
◦Kanserli hastada ateş,
◦ Enfeksiyonlar
◦ Kan transfüzyonları
◦ Anti-kanser ilaçları
◦ Antibiyotikler
◦ Tümör nekrozu sonucu görülebilmektedir.

◦Kanserli hastadaki ateşin en sık nedeni ise kemik iliği


invazyonu sonucu oluşan granülositopenidir.
◦ Kanserli hastalarda febril nötropeni ile ölüm oranı %5-20’dir.

◦ Aynı zamanda kanser hastalarında febril nötropeni gelişmesi


durumu sonraki kemoterapinin ertelenmesine neden
olabilmektedir. Bu durumda hastalarda olumsuz sonuçlara neden
olmaktadır.

Erken tanımlanması ve uygun antibiyotik


tedavisinin başlanması sepsis ve ölümlerin
azalması için çok önemlidir.
Uluslararası kılavuzlar,
nötropenik ateş ile başvuran
hastalarda ilk 60 dakika
içerisinde antibakteriyel
tedavinin uygulanmasını
önermektedir.
Belirtiler:

◦ Ateş ile birlikte solunum sayısında artış, bulantı, kusma, baş ağrısı
ve bilinç bozukluğu görülebilir.

◦ Bağışıklık sistemi baskılanmış hastalarda enfeksiyona yeterli


yanıt oluşamayacağı için ateş dışında enfeksiyon belirtileri
görülmeyebilir.
• Nötropenik bir hastada ateşin nedeni aksi
◦ Tanı için;
kanıtlanan kadar enfeksiyondur ve ◦ Kan kültürleri
hastaların tamamına yakınında kaynak ◦ İdrar tahlili ve idrar kültürü
endojen floradır. ◦ Balgam kültürü
• Başlangıç değerlendirmesi anamnez ve
fizik muayene ile olmalıdır. ◦ Akciğer röntgeni
• Anamnez: Son KT tarihi, türü, büyüme ◦ Viral enfeksiyonlar da sık
faktörlerinin (G-CSF) kullanımı enfeksiyon
görülmektedir (oral
öyküsü, kalıcı kateter varlığı, tıbbi ve
cerrahi öykü, kullandığı ilaçlar herpes)
• Fizik muayene: bilişsel değişim,
dehidratasyon, ağız mukozası, cilt, İlk değerlendirme sonrası
solunum sistemi, batın ve KVS nötropenik ve ateşi olan bir
değerlendirilmelidir. Rektal muayeneden
kaçınılmalıdır. hastaya beklenmeden
antibiyotik tedavisi başlanmalıdır.
Tedavi ve Acil bakım
Antibiyotik tedavisi başvuru sonrası ilk 60 dk içinde başlanmalıdır.
Ateşi kontrol altına almak için uygulamalarda bulunmak
(soğuk uygulama)
Solunumun kontrol edilmesi

Hastanın enfeksiyon yönünden değerlendirilmesi

Kan kültürlerinin alınması

Tam izolasyonun sağlanması


Hiperviskozite Sendromu
◦ Serum proteinleri nedeniyle kan viskozitesindeki artış olarak
tanımlanmaktadır.

◦ Kanın akışkanlığının azalması, kanın koyulaşması, koyu ve viskoz bir


kale gelmesi
◦ Protein içeriği ve büyüklüğünde artış, anormal polimerizasyon ve Ig
moleküllerinin şekil değiştirmesi

◦ Çeşitli hematolojik malignitelere ikincil olarak meydana gelir. (Multiple


miyelom, lösemi, polisitemi)
Hiperviskozite dokuların perfüzyonunun
bozulmasına ve vasküler yatakta staz
oluşmasına yol açar

Kapiller dolaşım bozulur

Tüm bu değişimler sonucunda SSS,


gözler ve kardiyovasküler sistemde
patolojiler görülür.
Belirtiler:
◦ Görme bozukluğu ◦ Yapısal bozukluklar
(diplopi, retina ven trombozu, (yorgunluk, zayıflık, iştahsızlık)
papilödem, retina kanaması) ◦ Kardiyovasküler sistem
◦ Kanamalar bozuklukları
(GİS Kanaması, epistaksisi, (Konjestif kalp yetmezliği, MI)
hematüri, diş eti kanaması) ◦ Solunum yetmezliği
◦ Nörolojik bulgular ◦ Böbrek bozuklukları
(baş ağrısı, baş dönmesi, ◦ Ayak ve el kangrenleri
ensefalopati, nöbetler, stupor,
koma, duyu bozukluğu) ◦ Hiponatremi, hiperkalsemi
◦ Kan alırken kanın kolaylıkla
donması
Tedavi ve Acil Bakım

◦ ABC değerlendirilmeli ve devamlılığı sağlanmalıdır.


◦ İleri yaşam desteği için hazırlıklı olunmalıdır.
◦ Rehidratasyon sağlanmalıdır.
◦ Diürez artırılmalıdır
◦ Acil servis şartlarında flebotomi yapılabilir.

◦ En etkili tedavi plazmaferez uygulamaktır.


◦ Gerekli olmadıkça eritrosit transfüzyonundan kaçınılmalıdır.
Spinal Kord Basısı

◦ Tümör veya kemik parçasının spinal korddaki sinirlere bası yapması ile
oluşan acil tıbbi bir durumdur.

◦ Torasik vertebra %60, lumbosakral %25-30, servikal vertebra %10-15

◦ Nörolojik iyileşme şansını en üst düzeye çıkarmak için tedavinin hızlıca


başlaması gereklidir.
Belirtiler:
Ani başlayan şiddetli sırt ağrısı
Öksürme veya ıkınma ile şiddetlenen yatak istirahati ile
geçmeyen ağrı
Duyu kaybı

Hareket güçlüğü

Reflekslerde azalma

İdrar retansiyonu

Konstipasyon
Fizik Muayenede;
◦ Bası olan vertebral bölgede görünür veya elle tutulur gibbus

◦ Bası olan vertebrada palpasyon veya perküsyon ile ağrı ve


hassasiyet

◦ Lezyonun olduğu seviyede ve altında duyu ve motor kaybı


Tedavi ve Acil Bakım
◦ ABC değerlendirilmeli ve devamlılığı sağlanmalıdır
◦ Yüksek oksijenizasyon-ventilasyon sağlanmalıdır
◦ İleri yaşam desteği uygulamaları için hazırlıklı olunmalıdır
◦ Spinal kord basısının erken belirtilerine karşı uyanık olunmalıdır. Cerrahi
müdahale yaşamı kurtarabilecek tek tedavidir.
◦ Acil transportu sağlanmalıdır.
◦ Kortikosteroidler ağrı kontrolü, radyasyon tedavisi ve cerrahi tedavi ile
birlikte kullanılır.
◦ Deksametazon 10-20 mg IV sonrası 4 saatte bir 4-6 mg ıv uygulanır.
◦ Deksametazon omurilik ödemini hızla ve sırt ağrısını hızla azaltır ve
nörolojik işlevin kazanılmasını sağlar.
Hiperkalsemi

◦Serum kalsiyum düzeyinin 2,6 mmol/L’den yüksek


olmasıdır.

◦Albüminndeki her 10g/L azalma kalsiyumda 0,2 mmol/L


artışa neden olur.

◦Meme, akciğer, baş/boyun tümörleri ve hematolojik


maligniteleri olan hastalarda sıklıkla görülür.
Genellikle paratitoid hormonunun anormal
salgılanması

Osteolitik kemik metastazları

Kanser tedavileri (antineoplastik ajanlar, D


vitamini analogları) kombinasyon halinde
kullanıldıklarında hiperkalsemiye neden olabilir.
Belirtiler:
• Kas zayıflığı, yorgunluk, konfüzyon,
Nörolojik deliryum, koma
• Kısalmış QT, ST segment elevasyonu,
Kardiyovasküler hipotansiyon, bradikardi, kalp blokları
• Anoreksi, konstipasyon, mide bulantısı,
Gastrointestinal kusma
• Poliüri, noktüri, konstipasyon,
Genitoüriner dehidratasyon, oligüri

Patolojik kırıklar, kemik ağrısı, yan ağrısı


Tedavi ve Acil Bakım

◦Hidrasyon sağlanmalıdır (1000-2000 ml izotonik klorür IV)


◦KKM’ye danışarak diüretikler kullanılabilir (Furosemid)
◦Mobilizasyonu sağlanmalıdır.
◦ İleri dehidratasyon vakalarda bifosfonat tedavisi uygulanır.
◦ Kalsitonin 4 Ü/kg SC veya İM uygulanır.
◦ Glukokortikoidler kalsiyumun bağırsak emilimini ve böbreklerden
geri emilimini azaltır
◦ TPN, oral beslenme solüsyonları kullanılmamalıdır.
Malign Havayolu Obstrüksiyonu

Genellikle mediastende ameliyat edilemeyen bir tümör veya baş


ve boynun primer tümörlerinden kaynaklanır.

◦ Akciğer kanseri hastalarının %20-30’u hava yolu yetersizliği veya


tıkanıklığı yaşamaktadır.

◦ Özefagus, böbrek, meme ve tiroid kanserlerinde metastatik


malignitelere sekonder gelişir.
Belirtiler:

Dispne Stridor

Hemoptizi Öksürük

Ses
Hırıltı
kısıklığı
Tedavi ve Acil Bakım

◦Havayolu yönetimi sağlanır.

◦Ödemi azaltmak için IV kortikosteroidler ve


nemlendirilmiş oksijen kullanılır.

◦Bronkospazm varsa bronkodilatörler kullanılmalıdır.


Kalp Tamponadı

◦Kalbin, perikardiyal sıvının


artması sonucu bası altında
kalmasıdır.

◦En sık meme ve akciğer


kanserleri neden olmaktadır.
Belirtiler:

◦ Dispne ◦ Periferal ödem

◦ Plevral efüzyon ◦ Pulsus paradoksus**

◦ Taşikardi ◦ Hipotansiyon

◦ Öksürük ◦ Göğüs ağrısı

◦ Boyun venlerinde dolgunluk ◦ Ortopne

◦ Hepatomegali ◦ Halsizlik
◦Tamponad kliniği klasik Beck triadı ile tanınabilir.

◦Hipotansiyon,
◦Artmış juguler venöz dolgunluk
◦Kalp seslerinin derinden gelmesi
Tedavi ve Acil Bakım

◦ABC sağlanmalıdır
◦İleri yaşam desteği uygulamaları için hazırlıklı olunmalıdır
◦Baş yukarı pozisyon verilmelidir
◦Oksijen tedavisi başlatılmalıdır
◦Hasta sakinleştirilmelidir
◦Kontrollü damar yolu açıklığı sağlanmalıdır
◦Perkütan perikardiyosentez kalp tamponadı tedavisinde
tek etkili ve hayat kurtarıcı tedavidir.
Vena Kava Superior Sendromu (VKSS)
Kaval Sendromu

◦ Süperior mediastinal yapıları veya lenfatikleri sıkıştıran herhangi


bir benign ya da malign patolojilerin ince duvarlı vena cava
süperiora baskı yapması nedeniyle kalbe venöz dönüşü
engellemesine vena cava süperior sendromu denir.

◦ Küçük hücreli akciğer kanseri, lenfoma, lösemi ve timoma


Vena Kava Süperior
sendromunun en sık Benign nedeni; peritoneal
malign nedeni şantlar, santral venöz kateter,
akciğer kanseridir. diyaliz kateteri ve
"pacemaker" takılması gibi
işlemlerin komplikasyonu olan
venöz trombozdur
Patofizyolojisi

Timus ve lenf nodları tarafından çevrelenen,


kolay baskılanabilen bir ven damarı olan Vena
kava süperior düşük basınca sahiptir.

Ön ve orta mediastendeki tümörler,


lenfadenopatiler ve çıkan aortadaki
genişlemeler VKS’ye baskı yaparak lümende
daralmaya ve kan akımında azalmaya neden
olur.

Kalbe venöz dönüş azalması nedeniyle


semptomlar meydana gelmektedir
◦Erken belirtiler
◦ Öksürük,
◦ Dispne, ortopne
◦ Stridor,
Belirtiler: ◦ Ses kısıklığı,
◦ Yüzde siyanoz ve ödem,
◦ Boyun ve kollarda ödem

◦ Boyun ve göğüs bölgesinde venöz


dolgunluk
◦Geç belirtiler:
◦ Baş ağrısı
◦ İrritabilite
◦ Görme bozukluğu
Belirtiler: ◦ Baş dönmesi
◦ Mental durumda değişme
◦ Kafa içi basınç artması ile serebral
ödem, intrakraniyal tromboz,
kanama ve ölümle sonuçlanabilir.
Tedavi ve Acil Bakım
ABC kontrol edilerek devamlılığı sağlanır.

İleri yaşam desteği için hazırlı olunmalıdır.

Baş pozisyonu yukarda olmalıdır.


Damar yolu alt ekstremiteden açılmalı ya da sol kol tercih
edilmelidir.
İntravenöz sıvı kısıtlaması yapılmalıdır.

Diüretik tedavi için KKM’ye danışılmalıdır.


◦Nörolojik belirtileri olan hastalarda deksametazon 10 mg
IV uygulanmalıdır.
◦Oksijen desteği sağlanır.
◦Radyoterapi
◦Kemoterapi
◦Stent uygulaması
Tümör Lizis Sendromu

◦ Tümör hücrelerinin, içeriklerini kan dolaşımına bırakması ile gelişir.

◦ Tümör lizis sendromu tedavi başlanmasından önce spontan


olarak gelişebileceği gibi daha sıklıkla sitotoksik tedavinin
başlanmasının ardından günler içinde oluşur.

◦ Lösemi, lenfoma gibi malignitelerde daha sık görülmektedir


Kemoterapik tedavinin
başlamasından 1-5 gün sonra
meydana gelir.

Risk altındaki hastalara kemoterapi


uygulamadan 24–48 saat önce
intravenöz hidrasyon sağlanmalıdır.
Sitotoksik tedaviden önce allopürinol
de başlanmalıdır
Hiperürisemi Hiperkalemi

Hiperfosfatemi Hipokalsemi
Zamanında müdahale edilmezse;
◦Oligürik akut böbrek yetmezliği
◦Nöbet
◦Kardiyak aritmi
◦Ölüm
Belirtiler:
◦Kas güçsüzlüğü, seğirmeler ◦Bulantı, kusma, anoreksiya,
◦Parestezi ◦Diyare
◦Laterji ◦Oligüri, yan ve sırt ağrısı,
◦Konfüzyon hematüri, kilo alma, ödem,
HT (hiperürisemiye sekonder
◦Yorgunluk
obstrüktif üropatisi olan
◦Aritmiler, bradikardi
hastalarda)
Geç Bulgular:

◦Konvülsiyon

◦Kardiyak arrest

◦Akut böbrek yetmezliği


Tedavi ve Acil Bakım

◦Riskli hasta grubu bilinmelidir ve belirtiler erken fark


edilmelidir.
◦Akut böbrek disfonksiyonu ve oligüri başlamadan IV
hidrasyon (3L/gün) ve diürez (≥100ml/saat)
sağlanmalıdır.
◦KT almış riskli hastalara allopurinol tedavisi alıp almadığı
sorgulanmalıdır.
◦Hastanın idrar çıkışı takip edilmelidir.

◦İdrar çıkışını sürdürmek ve aşırı sıvı yüklenmesini önlemek


için diüretikler kullanılmalıdır.

◦Semptomlara yönelik tedavi sağlanır.

◦Böbrek fonksiyon bozukluğunun artmasıyla hemodiyaliz


veya hemofiltrasyon gerekebilir.
v Hiperürisemi

◦ Hücre yıkımı ile nükleik asitler dolaşıma katılır. Adenin ve


guanin, ksantine metabolize olur.

◦ Ksantin ise ksantin oksidaz enzimi ile ürik asite dönüşür.

◦ Hiperürisemi serum ürik asit seviyesinin ≥8 mg/dl olmasıdır.

◦ Ürik asit renal tubüllerde kristalize olarak akut obstrüktif


üropatiye neden olabilir.
Rasburikaz 6 mg IV
infüzyon 1-7 gün süreyle
uygulanır.

Allopurinol, kanser
tedavisi öncesi 12-24 saat
önce başlanmalıdır.
v Hiperkalemi

◦Serum potasyum seviyesinin ≥6 mmol/L olmasıdır.

◦En tehlikeli elektrolit bozukluğudur.

◦EKG’de QRS genişlemesi ya da T dalga sivriliği


Asemtomatik hastalarda sodyum polistiren
sülfonat (antipotasium) (15-30 gr oral; 30-
50 g rektal)

Semptomatik hastalarda potasyumun


hücre içine geçişini artırmak için düzenli
insülin 10Ü IV ve 20-50 g dekstroz IV
uygulanmalıdır. Kalsiyum glukonat 1 g IV 5-
10 dk süreyle uygulanır.
v Hiperfosfatemi

◦ Fosfatın 4,5 mg/dl üzerinde olmasıdır.

◦ Dolaşıma katılan fosfat en sonunda kalsiyum fosfat kristallerini


oluşturmak için kalsiyumla bağlanır, kristaller yumuşak dokuda
birikir ve idrar retansiyonu, iritis ve deri lezyonları gibi
komplikasyonlara neden olur.

◦ Fosfat bağlanmasına sekonder olarak; hipokalsemi, anoreksi,


kusma, nöbetler veya kalp durması durumlarına neden olabilir.
Tedavide oral ya da NG fosfat
bağlayıcılar ile vücuttan fosfatın
uzaklaştırılması sağlanır (alüminyum
hidroksit veya alüminyum karbonat)

Ağır vakalarda diyaliz gereklidir.


v Hipokalsemi

◦Kalsiyumun 7 mg/dl’nin altında olmasıdır.

◦Hiperfosfatemi varlığında kalsiyumun fosfor ile


çökmesi sonucu hipokalsemi görülür.
Semptomatik olmadıkça tedavi
edilmesi önerilmez. Tipik olarak TLS
bulguları gerilediğinde
kendiliğinden düzelir.

Nörolojik ya da kardiyak olarak


semptomlar olduğunda kalsiyum
glukonat 1-2 g IV olarak
uygulanabilir.

You might also like