You are on page 1of 13

Kırıkkale MYO Fizik-3

KUVVET
Durmakta olan bir cismi harekete geçirebilen, hareket halindeki bir cismi yavaşlatan veya
durdurabilen, hareketin yönünü değiştirebilen, nesneler üzerinde şekil değişikliğine sebep
olabilen etkiye kuvvet denir.
Kuvvet vektörel bir niceliktir çünkü etkisi yöne bağlıdır. Skaler niceliklerden ayırt edilmeleri
için vektörel nicelikler üzerlerinde ok işareti ile kullanılırlar. Daha önce incelenen, özkütle,
kütle hacim gibi nicelikler, sıcaklık, bir iletkenin direnci gibi nicelikler skaler niceliklerdir.
Kuvvet birimi, SI birim sisteminde Sir Issac Newton’ un onuruna Newton [N]’ dur.
Bir bardak, yarısına kadar su ile doldurulur ve sonra bu bardağa örneğin deniz kumu
doldurulursa bardağın kütlesi, bardağın kendi kütlesi, suyun kütlesi ve kumun kütlesinin
toplamı olacaktır. Kütle skaler bir nicelik olduğundan aritmetik toplam alınır. Fakat kuvvet gibi
vektörel nicelikler için durum biraz farklıdır. Bir cisim iki veya daha fazla kuvvetin etkisinde
ise, bileşke kuvvet ile tüm bu kuvvetlerin yaptığı etkiyi tek başına yapan bir kuvvet
tanımlayabiliriz. Fakat bu yapılırken, kuvvet vektörel bir nicelik olduğundan, kuvvetlerin yön
bilgilerine de dikkat edilmelidir! Aşağıda bu duruma en basit şekliyle örnek verilmiştir.
Eğer bir cisim aynı yönden etkiyen kuvvetlerin etkisinde ise bileşke kuvvet bu iki kuvvetin
toplamı olacaktır. Eğer cisim zıt yönlerde uygulanmış kuvvetlerin etkisinde ise o zaman bileşke
kuvvet büyük olan kuvvetin yönünde ve iki kuvvetin farkı kadar olacaktır.

Örnek 1: Aşağıda verilen durumda, cisim üç farklı kuvvetin etkisindedir. Bileşke kuvveti
hesaplayınız ve cismin 1 yönünde mi yoksa 2 yönünde mi hareket ettiğini tartışınız.

Çözüm: Sağ tarafı (+) yön, sol tarafı (–) yön alırsak ve yön bilgisini de dahil ederek kuvvetleri
toplarsak:
Fnet = 32 + 6 − 24 = +14

Bileşke ya da net kuvvet pozitif çıktığından cisim 1 yönünde yani sağa doğru ilerler.
1
Sayfa

Prof. Dr. R. Gökhan Türeci


Kırıkkale MYO Fizik-3

Günlük yaşamda kuvveti, temas gerektiren ve temas gerektirmeyen kuvvet olarak iki farklı
grupta düşünebiliriz. Örneğin bir römorkun, bir traktör tarafından çekilmesini düşünelim.
Traktörün motor gücünden elde edilen etki ile römork çekilir. Eğer traktör ile römork arasında
bir bağlantı yoksa römork çekilemez. Farklı bir örnek korner atışı yapan bir futbolcu için
verilebilir. Futbolcu atış yapmak için topa hamle yapmadıkça top yerinde duracaktır.
Şimdi elimizle bir cismi belirli bir yüksekliğe kaldırdığımızı ve cismi havada serbest
bıraktığımızı düşünelim. Cisim, Dünya’nın cisme uyguladığı çekim kuvveti nedeniyle yere
düşecektir. Farklı bir örnek olarak plastik bir tarak, yün bir kazağa birkaç kez sürtüldükten sonra
kağıt parçalarına yaklaştırılırsa, tarağın temas etmemesine rağmen kağıt parçalarını çektiği
görülecektir.
Bu şekilde ayrılmasına rağmen bütün evrenin dizaynı 4 temel kuvvet tarafından yapılmaktadır.
Bu dört temel kuvvet birer kuvvet kaynağıdır. Örneğin sürtünme kuvveti, bir kuvvet kaynağı
değildir. Bu dört temel kuvvet: Kütle çekimi (Gravitasyon), Elektromanyetik kuvvet, Zayıf
çekirdek kuvveti ve Güçlü çekirdek kuvvetidir.
Şiddet olarak en zayıf kuvvet Kütle çekimidir. En şiddetli kuvvet ise Güçlü çekirdek kuvvetidir.
Fakat bu kuvvetlerin etkin oldukları bölgelerle düşünülmesi gerekmektedir. En zayıf olmasına
rağmen gezegenler, yıldızlar, galaksiler gibi astronomik ölçekte ve günlük yaşantımızda kütle
çekimi kuvveti tüm evreni yönetir. Elektromanyetik kuvvet, atomik ölçekte geçerlidir. Elektrik
elde edilmesinden kimyasal bileşiklere kadar olan etkileşmeleri yönetir. Kütle çekimi ve
Elektromanyetik kuvvetler, sonsuz uzaklıkta sıfır olan uzun erişimli kuvvetlerdir. Çekirdek
kuvvetleri 2 fermi mesafeye kadar etkisi olan ve sadece atom çekirdeğinde geçerli olan
kuvvetlerdir. Atom çekirdeğinin dışında etkinlikleri yoktur.
Dört temel kuvvet arasında, şiddete göre kıyaslanırsa
Güçlü çekirdek > Elektromanyetik > Zayıf çekirdek > Kütle çekim
ve etki menziline göre kıyaslanırsa
Kütle çekim = Elektromanyetik > Güçlü çekirdek = Zayıf çekirdek
ilişkisi vardır.
2
Sayfa

Prof. Dr. R. Gökhan Türeci


Kırıkkale MYO Fizik-3

AĞIRLIK
Daha önce kütle ve özkütle konusunda değinildiği üzere, kütle ve ağırlık aynı kavramlar değil
farklı kavramlardır, tıpkı ısı ve sıcaklık gibi. Isı bir enerji çeşididir ve sıcaklık, kütle gibi
maddenin durumunu belirten bir durum parametresidir.
Kütle, kg birimi ile ölçülen ve madde miktarının ölçüsü olan bir kavramdır. Uzayın neresine
gidilirse gidilsin kütlenin değeri daima aynıdır. Fakat ağırlık, dünyanın bir cisme uyguladığı
çekim kuvvetidir ve

G =m g (1)
Newton kg
m / s2

Burada G cismin ağırlığına, m kütleye ve g , değeri 9,81 m/s2 olan yerçekimi ivmesidir. Aksi
belirtilmediği sürece yerçekimi ivmesini yaklaşık 10 m/s2 olarak alınabilir. Örneğin kütlesi 60
kilogram olan bir A cismine, Dünya’nın uygulayacağı çekim kuvveti 600 N olacaktır. Ay’ın
kütle çekimi, Dünya’ nın kütle çekiminin yaklaşık 6’ da 1’i dir. Dolayısıyla Ay’ın yerçekimi
ivmesi, Dünya’nın yerçekimi ivmesinin 6’ da biri kadardır. Eğer A cismi Ay’a götürülürse, o
zaman oradaki ağırlığı 100 N olacaktır. Kütlesi değişmemesine, kütlesi aynı kalmasına rağmen
Ay’ın uyguladığı çekim kuvvetinin şiddeti düşük olacaktır.

Aşağıdaki tabloda, Güneş sistemini oluşturan gezegenlerin yerçekimi ivmesi değerleri


verilmiştir.

Gezegen g

Merkür 3,61

Venüs 8,83

Dünya 9,81

Mars 3,75

Jüpiter 26

Satürn 11,2

Uranüs 10,5

Neptün 13,3

Pluto 0,61
3
Sayfa

Prof. Dr. R. Gökhan Türeci


Kırıkkale MYO Fizik-3

Basınç
Basınç, birim yüzeye dik olarak etkiyen kuvvettir. Birim yüzeye dik olarak etkiyen kuvvet
olduğundan skaler bir niceliktir çünkü yönü yoktur, İngilizce karşılığı Pressure olduğunda P ile
gösterilir ve türetilmiş bir büyüklüktür.

F
P= (1)
A

Basınç birimi Pascal’ ın onuruna Pascal (Pa) ile ifade edilir.


Boyut analizi yapılarak Pascal’ ın N m 2 ’ ye eşit olduğu
kolayca gösterilebilir. Bir yüzeye etki eden toplam basınca,
basınç kuvveti denir: F = P A

Katıların basıncı
Katı cisimler, ağırlıkları nedeniyle üzerinde bulundukları yüzeye basınç uygularlar. Bu nedenle
kuvvet, cismin ağırlığı yani G’ dir ve katı basıncı
G
P= (2)
A

Yanda verilen örnekte özdeş kütlelerle


oluşturulmuş 3 ayrı durum bulunmaktadır. Her
durum için cisimlerin yüzeye uyguladıkları basınç
G
incelenirse; birinci durum için P1 = ,
S
2G 3G
P2 = = 2 P1 ve P3 = = 3P1 olduğu
S S
görülecektir.

Katı cisimler üzerlerine uygulanan


kuvveti aynen ilettikleri halde
basıncı iletmezler. Bu yüzden bir ucu
sivri olan bir çivinin başına bir F
kuvveti uygulandığında, sivri ucun
yüzey alanı küçük olduğundan
basınç çok büyük olur ve sivri uç,
yüzeye saplanır.
4
Sayfa

Prof. Dr. R. Gökhan Türeci


Kırıkkale MYO Fizik-3

Günlük yaşamdan sıkça karşılaşılmaktadır ki kadınların topuklu ayakkabılarının topuk kısmının


yüzey alanı ince olduğundan çamurlu bir ortamda çamura saplanabilmektedir. Bir başka örnek
karlı havalarda kara batmamak için palet kullanımı olarak verilebilir. Off road araçlarının da
nispeten kalın lastikler kullanmalarının sebebi yine basıncı azaltmak içindir. Kışın karlı
havalarda araçların lastiklerine zincir takılmasının sebebi de basıncı azaltmaktır. Böylece karlı
zeminde araçların daha kararlı kullanımı sağlanabilmektedir. İş makinelerinin paletli olarak
üretilmeleri ya da askeri amaçlı tankların yine paletli üretimi bu araçların, hareket ettikleri
zeminde temas yüzeyinin artırılması ile basıncı azaltmaktır.

Örnek:
- Traktörlerin arka tekerlerinin daha büyük olması
- Sulama hortumunun ucunun sıkılaştırılması
- Kramponların alt kısımlarının dişli olması
- Spor ayakkabılarının tabanının düz olması
Durumlarından kaç tanesinin amacı basıncı artırmaktır?
Çözüm: Denklem 1’ e düşünülürse, traktörlerin arka tekerlerinin büyük olması, yüzey alanının
artırılması ile basıncı azaltmaktır.
Sulama hortumunun ucunun sıkılaştırılması yüzey alanının azalmasına yani basıncın
azalmasına yol açar.
Futbolcuların kullandığı kramponların alt kısımlarının dişli olmasının nedeni temas yüzey
alanının azalması ile basıncı artırmaktır.
Spor ayakkabıların altının düz olması yüzey alanının artması ve basıncın azalmasıdır.
O halde sadece ikinci ve üçüncü durumda amaç, basıncı azaltmaktır.
5
Sayfa

Prof. Dr. R. Gökhan Türeci


Kırıkkale MYO Fizik-3

Örnek: Şekilde özdeş koniler


gösterilmiştir. Bu konilerin zemine
yaptıkları basınçlar P1 ve P2, basınç
kuvvetleri F1 ve F2 ise P1/P2 ve F1/F2
oranları nedir?
Çözüm:
G G P 1
P1 = ve P2 = olduğundan 1 = olur.
4A A P2 4

F1 G
Basınç kuvveti için cismin ağırlığı alınacağından = =1
F2 G

Örnek: Yanda, kendi içlerinde türdeş dik


silindir biçimindeki K, L cisimlerinin ve
küp biçimindeki M cisminin yatay
düzleme yaptıkları basınçlar eşittir. Buna
göre cisimlerin özkütleleri arasındaki
ilişki nedir?
Çözüm:
d V  g
G d h A  g
P= = m
= = d h g
A A A

Soruda, zemine uygulanan basıncın eşit olduğu verilmiştir. Buna göre, cisimleri soldan
başlayarak 1,2 ve 3 olarak isimlendirirsek
P1 = P2 = P3  d1  h1  g = d 2  h2  g = d3  h3  g 

d1  4a  g = d 2  2a  g = d3  2a  g  4d1 = 2d 2 = 2d3  d 2 = d3  d1

sonucu elde edilir.

Sıvı basıncı
Sıvı molekülleri, hareketleri ve ağırlıklarından dolayı içinde bulundukları kabın yüzeylerine
kuvvet uygularlar. Birim yüzeye uyguladıkları kuvvet de sıvı basıncı olarak adlandırılır.
Katılara göre düşünülürse sıvıların temel farkı akışkan olmasıdır. İki nokta arasında basınç farkı
varsa sıvılar, yüksek basınçtan alçak basınca doğru hareket ederler. Kompresörler, enjektörler,
krikolar, pistonlar, hidrolik fren sistemleri sıvı basıncı ile çalışırlar.
Basıncın, maddenin hal değişimine etkileri vardır. Basıncın erime ve donma noktasına etkisi:
- Basınç, moleküllerin parçalanmasını önleyecek yönde etki eder.
6
Sayfa

Prof. Dr. R. Gökhan Türeci


Kırıkkale MYO Fizik-3

- Erime esnasında, hacmi artan maddenin erime noktası basınç arttıkça yükselir, basınç
azaldıkça düşer. Su dolu bir şişenin buzluğa konulduğunda patlaması ya da kışın su
sayaçlarının patlamasının nedeni budur.
- Yüksek yerlerde basınç az olduğundan karın erime noktası yükselir. Dağ yamaçlarında
sıcak havalarda dahi bu yüzden karın erimesi zorlaşır.
- Normal koşullarda 0 santigrad derecede eriyen buz, üzerine basınç uygulandığında –5
veya –6 santigrad derecede eriyebilir.
Basıncın kaynama sıcaklığına etkisi:
- Kaynama olayı, sıvının buhar basıncının, dış basınca eşit olmasıyla başlar.
- Dış basınç artarsa kaynama noktası yükselir ve tersine dış basınç azalırsa kaynama
noktası düşer.
- Düdüklü tencerelerde buhar basıncı arttığından kaynama sıcaklığı 140 santigrad
dereceye kadar yükselir. Böylece yemekler daha kısa sürede pişer.

Sıvı basıncı, sıvının öz ağırlığı ve sıvının yüksekliğinin çarpımı ile verilir. Katılarda olduğu gibi
yüzey alanı etkili değildir.
P = hd  g = h
(3)

Sıvı basınç kuvveti, basınç ile yüzey alanının çarpımına eşittir.


7

F = P A = h   A = hd  g  A
Sayfa

(4)

Prof. Dr. R. Gökhan Türeci


Kırıkkale MYO Fizik-3

Örnek: Serbest dalış rekoru ve sıvı basıncı

Mateusz Malina 2016 yılında 300 m derinliğe


dalarak Dünya serbest dalış rekorunu kırmıştır. Bu
dalışın en derin noktasında Maina’nın üzerindeki
sıvı basıncı kaç Pa’dır?
(ddeniz suyu = 1030 kg/m3, g=9,81 m/s2.)

Çözüm:

P = h  d  g = 300  m  1030  kg m3   9,81  m s 2 


P = 3031290 Pa = 3031, 290 kPa

Atmosfer basıncının 101 kPa olduğunu düşünürsek, yaklaşık 30 katıdır.

Örnek: Yandaki resimde bir bardağın içine su ve zeytin yağı doldurulmuştur. Suyun yüksekliği
2h, zeytin yağının yüksekliği h olduğuna ve K noktasındaki basınç miktarı P olduğuna göre, L
noktasındaki basınç kaç P’dir?
(dsu = 1 g/cm3, dzeytin yağı = 0,9 g/cm3)

Çözüm: K noktasındaki basıncı sadece zeytinyağı


oluşturmaktadır. L noktasındaki basıncı ise su ve
zeytinyağı oluşturacaktır.
PK = hdzeyting = 0,9 hg
PL = hdzeyting + 2hdsug = 2,9 hg
PL/PK = 2,9 hg / 0,9 hg = 3,22
PL=3,22 PK
8
Sayfa

Prof. Dr. R. Gökhan Türeci


Kırıkkale MYO Fizik-3

Pascal Prensibi
Sıvılar, üzerlerine uygulanan basıncı her doğrultuda, tüm yüzeylere aynı büyüklükte ve dik
olarak iletirler. Bu, Pascal prensibi olarak bilinir. Bu prensip; Kapalı kaplarda bulunan sıvılar
için geçerlidir.

1 ve 2 noktalarında
basınçlar, Pascal ilkesine göre aynıdır.
P1 = P2

F1 F2
=
A1 A2

Su cendereleri, tulumbalar, hidrolik frenler, itfaiye merdivenleri ve vinçler, basıncı ölçmek


amacıyla kullanılan barometre ve manometreler, Pascal prensibine göre çalışmaktadır.
9
Sayfa

Prof. Dr. R. Gökhan Türeci


Kırıkkale MYO Fizik-3

Bernoulli ilkesi
Sıvılar ve gazlar akışkandır yani yüksek basınçtan alçak basınca doğru hareket ederler. Bir
yüzey ile temas halindeki akışkanın hızı arttıkça, akışkanın yüzeye uyguladığı basınç azalır ve
buna Bernoulli ilkesi denir. Bu prensibe göre sürtünmesiz bir akış boyunca hızda gerçekleşen
artışın basınçta azalmaya neden olduğunu ifade eder.
A  V = sabit
(5)
A1  V1 = A2 V2 = A3 V3
10
Sayfa

Prof. Dr. R. Gökhan Türeci


Kırıkkale MYO Fizik-3

Bernoulli ilkesi hayatımızın birçok yerinde karşımıza çıkar. Saç kurutma makinesi ile saçların
kurutulmasında basıncın azalması ya da rüzgarlı havalarda çamaşırların daha çabuk kuruması
ya da şemsiyenin tersine dönmesi ya da şiddetli rüzgarlarda çatıların uçmasında Bernoulli ilkesi
etkindir.
Uçakların uçmasını sağlayan da yine Bernoulli ilkesidir. Uçak kanadının yapısı sayesinde uçak
hızlandıkça kanatların üstündeki basınç azalırken kanatların altındaki basınç artar ve bu basınç
farkı sayesinde uçaklar yerçekimi kuvvetini yenebilirler. Bunun tersi, yarış arabalarında
kullanılır. Uçak kanadına benzer fakat tersi bir kanat kullanılarak araçların yola daha basması
ve yolu daha iyi kavraması sağlanır.

Açık Hava Basıncı


Açık hava basıncı ya da atmosfer basıncı, Dünya
atmosferini oluşturan gazların ağırlığından dolayı
uyguladığı basınçtır. Atmosferin kalınlığı yaklaşık 1000
km’ dir.
Bir noktanın üzerinde ne kadar büyük bir gaz kitlesi
varsa basınç o kadar yüksektir. Bu nedenle atmosfer
basıncı deniz seviyesinde en yüksek değerdedir ve değeri
101,3 kPa = 1 atm’ dir. Buna karşın yüksekliği 8000 m
11

olan Everest dağının zirvesinde 0,3 atm’ dir.


Sayfa

Prof. Dr. R. Gökhan Türeci


Kırıkkale MYO Fizik-3

Toriçelli Deneyi
Evangelista Torricelli 1644 yılında çok önemli bir deney yaptı. Deniz seviyesinde 0°C
sıcaklıkta, yaklaşık 1 metre uzunluğunda bir ucu açık diğeri kapalı bir cam tüpün içini tamamen
cıvayla doldurdu. Sonra cam tüpün açık olan ucunu parmağıyla kapatarak cıva dolu bir kabın
içine yerleştirdi. Ardından parmağını açık uçtan çekti. Cam tüpün içindeki cıvanın bir miktarı
kaba boşaldı, ancak yüksekliği 760 mm olacak kadar bir kısmı tüpün içinde kaldı.
Civanın tamamen kabı doldurmamasının yani boruda 760 mm Hg kalmasının nedeni açık hava
basıncıydı. Tüp içindeki cıvanın sıvı basıncı ile açık hava basıncı dengelenmiş oldu. Bundan
yararlanılarak barometreler tasarlanmıştır ve açık hava basıncı ölçülebilmektedir.

Patmosfer = Pcıva
Pcıva = hdcıvag
Pcıva = 0,76 m x 13534 kg/m3 x 9,81 m/s2
Pcıva = 101,3 kPa
Patmosfer = 101,3 kPa = 1 atm

Açık hava basıncının birimi kPa, atm ya da mmHg cinsinden verilebilir.


Cam tüpün üst kısmında cıvanın boşalttığı hacim, boşluktur. İçinde gaz ya da başka bir şey
yoktur. Toriçelli deneyiyle boşluk oluşturulabilir.

Örnek: Toricelli deneyinde cıva yerine su kullanılırsa ne olur?


Çözüm:
Patmosfer = Psu
101,3 kPa = hdsug
101,3 kPa = h x 1000 kg/m3 x 9,81 m/s2
101300 N/m2 = h x 9810 N/m3
h = 101300/9810 = 10,3 m
12
Sayfa

Prof. Dr. R. Gökhan Türeci


Kırıkkale MYO Fizik-3

Magdeburg Küreleri
Açık hava basıncının ne kadar kuvvetli olabileceğini gösteren çok ilginç bir deney vardır. Eğer
bir cismin içinde ve dışında hava varsa, cismin içindeki ve dışındaki basınçlar eşit olacaktır.
Ancak eğer cismin içindeki hava boşaltılırsa (boşluk oluşturulursa tıpkı Toriçelli deneyindeki
gibi), içeride basınç kalmaz, fakat dışarıdaki açık hava basıncı var olmaya devam eder.
Dışarıdaki açık hava basıncının cisme uyguladığı basınç kuvveti basınç ile cismin yüzey
alanının çarpımına eşittir.

Bu etkiyi gösteren ilk deney Otto von Guericke (1602-1686) tarafından 1657 yılında
Almanya’nın Magdeburg kentinde yapılmış. von Guericke yarıçapları 0,1 m olan bakırdan
yapılmış iki yarım küreyi birbirine tutturmuş ve içlerindeki havayı bir vakum pompasıyla
boşaltmıştır. Sonra, yukarıdaki resimde gösterildiği gibi, bu kürelerin sağ ucunu bir halatla
sekiz ata, sol ucunu da sekiz ata bağlamıştır. 8 at sağ yarı küreyi sağa, 8 at da sol yarı küreyi
sola çekmesine rağmen küreleri birbirinden ayıramamıştır.
13
Sayfa

Prof. Dr. R. Gökhan Türeci

You might also like