You are on page 1of 8

KLASİK MÜZİK,DÖNEMLERİ İZ

BIRAKAN ESERLER VE SANATÇILAR


Klasik müzik dendiği zaman, kökeni Antik Yunan
dönemine kadar uzanan, oldukça uzun ve farklı
dönem ve akımlardan etkilenmiş bir müzik türünden
bahsediyoruz. Özellikle Rönesans döneminde kilise
baskısı ile birlikte ilerleyen Klasik müziğin en önemli
iki özelliği polifonik ve poliritmik olmasıdır. "Poli"
kelimesi
latincede "çoğul" manasına gelir ve polifonik-
poliritmik özellikler de bize klasik müziğin çok ezgili
ve çok ritimli olmasını ifade eder.Klasik müziği
incelediğimiz zaman, beş ana dönem ve
özelliklerinden bahsedebiliriz.
1)RÖNESANS DÖNEMİ
1450-1600 dönemleri arasını "yeniden doğuş" anlamına gelen "rönesans"
dönemi olarak adlandırıyoruz. Bu dönemde matbaanın icadı ile birlikte basılan
notaların yayılması da bu dönemin geniş bir alanda tanınmasına ve etkili
olmasına sebep olmuştu. Ayrıca bu dönemin müziğinin oluşmasında Haçlı
Seferlerinin de çok büyük etkisi olmuştu. Bunun sebebi ise kültür geçişi
sebebiyle farklı kültürlerin müziğe yansımasıydı. Çalgıların müzikte etkisinin
artması ve çoksesliliğin gelişmesiyle birlikte besteler bu dönemde gelişmeye
başlamıştı. Aynı zamanda her alanda olduğu gibi, dönemin gündemi ve
etkilendiği akımlar müzik alanını da etkilemişti ve bu dönemde "hümanizm"
akımının müzik üzerindeki etkisi de oldukça belirgindi. Ayrıca yine aynı
sebepten, "kilise" müziğinin etkisi hala göz ardı edilemeyecek kadar etkiliydi.
Bu dönemde, yeni çıkan müzik aletleri dışında eski müzik aletlerinin de
gelişimini gözlemleyebiliriz.
Rönesans dönemi incelendiğinde, öne çıkan bazı sanatçılar vardı. Guillaume
Dufay, Giovanni Pierluigi da Palestrina veya Johannes Ockeghem bu
sanatçılara örnek olarak verilebilir.
Guillaume Dufay, fransız müzik teorisyeni ve bestecisiydi. Aynı zamanda Torino
Üniversitesinde aldığı hukuk eğitimi onu diğer müzisyenlerden farklı kılan
özelliklerden biriydi. Bestelediği ‘ Nuper rosaum flores’:
2)BAROK DÖNEMİ
• Fransızca ilk sözlükte "baroque" kelimesi bir kuyumcu terimiydi ve tam
yuvarlak olmayan inciler için kullanılıyordu. Yani aslında, düzensizlik ve
tuhaflık manasında kullanılan bir kelimeydi. 1600-1750 aralığına denk
gelen bu dönemin belki de en önemli farklarından biri,
bestelerin "modlar" üzerine değil artık "major-minör" tonalite
kullanılarak bestelenmesiydi. Mimaride de gözlemlediğimiz abartılı
süslemeler ve figürler müzik alanına da yansımış ve bestecileri
etkilemişti. Bu görkem ve abartının sebebi ise sanatın tanrıya ulaşmak
için bir araç olarak düşünülmesiydi. Ayrıca bu dönem, klavyenin daha
çok kullanılıp orkestranın gelişmeye başladığı bir dönem olmuştu. Barok
dönemin önde gelen bestecileri için Antonio Vivaldi, Arcangelo
Corelli veya Johann Sebastian Bach örnek verilebilir. Bach, Alman bir
besteciydi ancak Fransa ve İtalya gibi ülkelerden etkilendiğinden dolayı
bu etkinin müziğine yansıması sonucu oldukça dikkat çekmişti. "Çok
Sesli" müzik anlayışının gelişiminde de en önemli yere sahip olan
bestecilerden biri olan Bach'ın ölümüyle bu döneminden bitişinden
bahsedebiliriz.
Bach'ın önemli bestelerinden biri olan, "Toccata And Fugue In D Minor":
3)KLASİK DÖNEM

• Klasik dönem, oldukça karmaşık olan 1750-1827 periyoduna denk geliyordu ve oldukça
büyük değişimlerin ve olayların yaşandığı bir dönemdi. Fransız İhtilali, Sanayi Devrimi,
halkın kiliseye başkaldırısı gibi dünya tarihinde büyük izler bırakan olayların yaşanması
tabiki müzik anlayışında da belli değişikliklere yol açmıştı.Bestelenen müzikler artık
daha sade ve açıktı. Daha kolay anlaşılma amacı taşıyan sanat anlayışı hakimdi. Bu
dönemde klasik müziğin iki farklı anlayışa sahip olduğunu söyleyebiliriz. Müzik de diğer
alanlar gibi toplumu ve yaşananları yansıttığından dolayı "Soytarılar Savaşı" olarak da
bildiğimiz kültürel çatışmanın bu iki farklı anlayış üzerinde büyük etkisi vardı. Versailles
ve Viyana klasikçileri diye de adlandırdığımız iki klasik dönem anlayışının birbiriyle
uzaktan yakından alakası yoktu. Haydn, Beethoven veya Mozart'ı Viyana; Rameau ve
Lully gibi müzisyenleri ise Versailles klasikçisi olarak adlandırabiliriz.Bu dönemde ise
klasik müzik dendiği zaman ilk aklımıza gelen; Wolfgang Amadeus Mozart, Joseph
Haydn gibi isimler ortaya çıkmıştı. Mozart'ın belki de en önemli özelliklerinden biri
"evrensellik" anlayışını benimseyen bir besteci olmasıydı. Bu anlayışı müziğine
yansıyordu. Tek bir kültür veya tek bir ülke için değil, evrensel bir müzik ortaya
koyuyordu. Mozart'ın en bilinen bestelerinden biri olan "Eine Kleine Nachtmusik
• Klasik dönemden romantik döneme geçiş
döneminin önemli temsilcilerinden biri
olan Ludwig van Beethoven ise yine klasik
müziğin başta gelen sanatçılarından biriydi.
Alman besteci ve piyanist olarak tanınan
Beethoven, yaşadığı sağırlık problemine
rağmen yaptığı bestelerle insanların
dikkatini kendi üzerinde toplamıştır.
• Beethoven dendiği zaman aklımıza gelen en
önemli bestelerinden biri "Moonlight
Sonata":

4) ROMANTİK DÖNEM
• 1827-1910 dönemi, klasik dönemle karşılaştırınca çokça
duygu içeren ve duyguların ön planda olduğu bir
dönemdi. Sanatçıların diğer dönemlere göre daha özgür
olması ve "olmayan bir şeye" özlem üzerine yapılan
besteler sebebiyle daha farklı bir tarz ortaya çıkmıştı.
Tabiki bu romantik ve duygu yüklü akım sadece müziğe
değil bir diğer önemli sanat dalı olan edebiyata da
yansımıştı. Bu dönemin bir diğer önemli özelliği de
senfonilerin, konçertoların, operaların yazılması ve
yorumlanmasıydı. Ayrıca dönemin en gözde enstrümanı
piyano olmuştu.Franz Schubert ve Frederic Chopin ise
romantik dönem dendiği zaman aklımıza gelen isimlere
örnek olarak verilebilir. Chopin'in en bilinen bestelerinden
biri "Nocturne op.9 No.2"
ÇAĞDAŞ DÖNEM
• Çağdaş dönem diye adlandırdığımız dönem 1910
yılı ve sonrası için söylenebilir. Bu dönemin en
belirgin özellikleri teknolojik gelişmeler ve 1.
ve 2. dünya savaşlarının etkileriydi. Bu
etkilerin sonucunda oluşan yeni müzik akımının
"atonalite" yani ton dışı sesler üzerine
oluştuğunu söyleyebiliriz.
• Hans Zimmer ve Richard Strauss çağdaş dönem
bestecilere örnek olarak verilebilir.
• Hans Zimmer'ın 2010 yapımı "Inception" filmi
için bestelediği "Time"

• AD SOYAD : AZRA KİPER
SINIF: 12/F
NO:28

You might also like