You are on page 1of 6

Batı Müziğinde Romantik

Dönem
Hayat Ecrin Atsever
345
9/D
• Tarihsel süreçte 19.yüzyılın başından
20.yüzyılın başlarına kadar yapılmış
olan müzik Romantik Dönem'e denk
gelmektedir. Günümüze en yakın
müzik dönemi olması sebebiyle bugün
dinlediğimiz çoğu eser Romantik
Dönem'e aittir.
• Brahms, Wagner, Chopin, Liszt,
Paganini gibi birçok sanatçı bu
dönemde yaşamış ve büyük katkılar
sağlamışlardır. Siyaset ve felsefeden
en çok etki alan dönem olmakla
beraber, bütün sanatları etkileyen
sanat felsefesi kavramının ortaya
çıkması bu süreç içerisinde yer alır.
• 1776 yılında Amerika’da yaşanan bağımsızlık hareketi, 1789
Fransız İhtilali dünya siyasetine damgasını vururken romantik
sanatçı bu siyasi karışıklıklardan uzak durarak devam etmiştir.
Beethoven, '9. Senfoni'si ile tüm insanlığı birleşmeye ve
kardeşliğe çağırmıştır. Müzik, şiir ve resimde doğaya övgüler özel
yer tutmaktadır, besteciler ise doğa seslerini ve özelliklerini
romantik dönemin vazgeçilmez bir parçası haline getirmişlerdir.
Ancak 1870’li yıllarda tepkisiz kalınmayacak kadar sertleşen
siyasi fırtınalar romantik dönem sanatçılarını da etkilemiştir.
19.yüzyılın başlarında müzik formları kalkarak, konser ve
festivaller için komiteler kurulmuştur.
• Romantik dönem, klasik döneme birçok
yenilik getirmiştir. Uzun ve açıklayıcı
ezgiler, renklenen armoni, ritimdeki
özgürlük ve esneklik bunların başında
gelmektedir. Büyük senfonilerde majör
tonlar yerine minör tonlar hakimdir. Belirli
bir ton çizgisinde yol alan müzik parçanın
sonuna geldiğinde yine temel tona ve biçime
dönerken, romantik besteciler için böyle
kalıplar söz konusu olmamıştır. Bu nedenle
duyguların aktarıldığı kadar sözü uzatma
yetkisine sahip olmuşlardır. Valse,
Polonaise, Mazurka, Romance, Nocturne,
Fantasia ve Ballade eklenen yeni formlar
olmuştur. Romantik dönemin en önemli
sanatçıları ise başlatıcısı Beethoven ve bitişi
sayılan Wagner olmuştur.
• Dönemin en önemli enstrümanı
piyanodur. Franz Liszt ve Frederic
Chopin en önemli iki isimdir.
Liszt, sert bir teknikle
yeteneklerini sergilerken, Chopin
yumuşak bir çalış biçimine
sahiptir. Genel form değişikliğine
uğrayan ve kalıpların yıkıldığı
dönemde enstrüman teknikleri de
değişime uğramıştır. Modülasyon
olarak isimlendirilen eser içinde
ton değişimi ve yarım aralıkların
kullanımı olan kromatizm gibi
tarzlar kullanılmaya başlamıştır.
Beni Dinlediğiniz İçin Teşekkürler

You might also like