Professional Documents
Culture Documents
Politikacılık mesleği en iyi şekilde uygulama ile öğrenilir ve birçok siyasi parti de bu
konuda hemfikirdir. Hiç kuşkusuz hayat okulu gibi okullar olmadığı doğrudur, ama hiçbir
hazırlık yapmadan politikacıları kurtlar sofrasına atmak için de bir neden yoktur. Siyasi
beceriler kesinlikle öğrenilebilir. Ancak siyasi partilerin bu konuya yatırımları büyük ölçüde
değişkenlik gösterir. Benim görüşüme göre, bir partinin profesyonellik düzeyi doğrudan bu
becerileri eğitmeye verilen önem ile ilgilidir. Yetersiz ve zayıf bir hazırlık için hiçbir mazeret
yoktur. Politikacılık mesleği de diğer meslekler gibi sürekli bir eğitim gerektirir.
Alfred Mozer Stichting(AMS), sosyal demokrasinin desteklenmesi için siyasi partiler, gençlik
ve kadın grupları ile münferit siyasilerin eğitimi için kurulmuş yirmi yıllık deneyimi olan
uluslararası bir vakıftır. Bizim gönüllü eğitmenlerimiz –çoğu Hollandalı- geniş bir siyasi
deneyime sahip yetenekli ve profesyonel kişilerdir. Bizim bu havuzda bulunan neredeyse
80’i aşan AMS eğiticilerimize büyük bir şükran borcumuz var. Giriş bölümünde biz bundan
önceki el kitabımızı yazan AMS’nin eski genel müdürü ve yazar Berend Jan van de Boomen’i
de özellikle anmak istiyoruz. Bazı bölümleri o yazdı ve biz bu yeni sürüm için onun önceki
bilgilerinden faydalandık. Bize yaptığı tüm katkılar için kendisine çok müteşekkiriz.
1. Strateji 11
2. Araştırma 33
3. İletişim ve Medya 41
4. Topluma Sesleniş 57
5. Tartışma 61
6. Organizasyon 67
7. Kampanya Planlaması 87
8. Parti ve Kampanya Finansmanı 91
9. Gönüllüler 95
10. Materyal ve Etkinlikler 101
11. Reklam ve Propaganda 103
12. Politika Geliştirme 105
13. Toplantılar 109
14. Müzakereler 121
15. Koalisyon Oluşturmak 129
16. Lobi Faaliyetleri 133
17. Siyasi Muhalefet Sanatı 139
18. Siyasi Muhaliflerinizle Mücadele 143
19. Siyasi Kriz Yönetimi 147
20. Online Kampanya Eğitim Modeli 149
Somutluk: Daha somut hedef, potansiyel destekçiler arasında daha büyük bir coşku
ortamı doğurur.
İlham Verici Değer: İnsanlar kendilerine coşkulu gelmeyen hiçbir (politik) programın
arkasından gitmezler. Başarıya giden yol çoğu kez uzun, hayal kırıklıkları ve hüsran
mayınları ile doludur. Kendinizi inançlı tutmak için tek yol, daha “yüksek” bir hedefi
ilham kaynağınız olarak almak ve bu yüksek bir hedefe odaklanmaktır. Bu yüzden,
Kampanya Stratejisi
Kampanya Hedefi
Etkin bir kampanya stratejisi geliştirmek için öncelikle net bir hedef seçmeniz
gerekir. Daha önce de bahsettiğimiz gibi, bu hedef dört gerekliliği karşılamalıdır:
somutluk, ölçülebilirlik, fizibilite ve ilham verici değerler. Seçimler somut ve
ölçülebilir değilse hiçbir şey ifade etmez. Ancak bir seçim kampanyası stratejisinin
Liderlik
Kampanyada liderin kişiliği çok büyük bir önem taşımaktadır. Kampanyanın hedefi,
stratejisi, vereceği mesaj, kampanya tarzınız, hedeflediğiniz medya, hedeflediğiniz
imaj ve hitap etmeyi hedeflediğiniz seçmen kitlesi gibi her şey liderin kişiliği ile
bağdaşmalıdır. Buna ek olarak, her lider kararlılık, güvenilirlik ve tutarlılık gibi
özelliklerini göz önüne sermelidir. Amerika’da, Başkan Adayı John Kerry, George
Bush’un sözde kararsızlık iddiaları ve hakaretleri yüzünden zarar gördü. George
Bush, Kerry’i bir dönek, güvenilmez ve sonsuza kadar görüşleri sürekli değişken
biri olarak gösterdi. Bu strateji de Kerry’nin yıkımına sebep oldu.
Liderler kendi hedeflerine ulaşmak için aşırıya gitmeye hazırlıklı olmak zorunda
olmalı ama kendi kişisel görüşlerinden veya bütünlüğünden ödün vermemelidir.
Onların gücü istismar edilebilir, zayıf noktaları kabul edilebilir fakat aynı zamanda
onların gücünün olumlu noktalara dönüştürülebilmesi de mümkündür. Liderlerin
kişiliklerine aykırı şeyleri yapmalarının hiçbir faydası yoktur. Beceriler eğitilebilir,
pratik mükemmelleştirir ve değişiklikler küçük detaylar üzerinde yoğunlaşmayı da
beraberinde getirerek daha iyi etkileşimi sağlar; fakat yetenek, karakter ve kişilik
doğuştan olan özelliklerdir ve sizin nasıl biri olduğunuzu gösterir. George Bush’un
zayıf diye isimlendirilen iletişim becerileri, insanlar o “sokaktaki adam” gibi konuştu
diye düşünmeye başladığında büyük bir güce dönüştü. 2002 yılında PvdA, çok
az bir politik deneyime sahip lideri Wouter Bos ile Hollanda’da seçimlere girdi.
Wouter Bos ve PvdA çok büyük bir güce kavuştu, çünkü seçmenler artık politik
dinozorlardan bıkmış ve uzun zamandır değişik politik yüzler aramaktaydı. Aynı
şekilde, Hristiyan Demokratların lideri Jan Peter Balkanende, halkın önündeki
beceriksiz görünümünü, özgünlük ve samimiyeti ile lehine çevirerek başarı elde
etti.
Siyasi liderler, sürekli yoğun baskı altında (özellikle de kampanya sürecinde) son
derece zor bir iş yapmaktadırlar. Aynı zamanda, medyada iyi bir izlenim yaratmak,
seçmenlerle iyi bir etkileşim içinde olmak ve siyasi mitinglerde iz bırakmak için zinde
ve uyanık kalmak durumundadırlar. Kampanya ekibinin bir diğer önemli görevi de,
burada saydıklarımızın gerçekleştirilmesi için ideal bir ortamın hazırlanmasıdır. Bu
açıdan, uyku, dinlenme ve iyi yemek, iyi bir mesaj da iyi bir kampanya için büyük
önem taşır. Liderlerin kampanya takımına tam anlamıyla güvenmesi gerekir, bu
güven olduğunda, gün-gün kampanya ayrıntıları ile uğraşmak zorunda kalmadan
hedefe odaklanabilirler.2007 seçimleri sırasında Başbakan Jan Peter Balkenende
arabasına bindiği saate kadar günlük programını bilmemekteydi.
Taktikler/Araçlar
Ana Mesaj
Ana mesaj, kampanyanın kalbini oluşturur. Ana mesaj, 50 ila 100 kelime arasında
kısa bir mesaj olmalıdır ve partinin hangi amaç için var olduğunu çok net olarak
vurgulamalıdır. Potansiyel seçmenlere iletilmesi gereken budur. Bu sabit bir
mesajdır ve sürekli tekrarlanabilir. Eğer bu mesajı seçmenlere iletebilirseniz
amacınıza büyük ölçüde ulaşabilirsiniz. Böylece parti açık ve belirgin bir mesaj
vermiş olacaktır. Bu nedenle, ana mesaj partinin seçim kampanyası boyunca
yaptığı her etkinlikte tekrarlanmalıdır.
Mesaj “Güçlü ve Sosyal” vurgusu ile sona erer. Ana mesaj aslında tüm seçmenlere
benzer bir dizi vaatler sunmaktadır. Eğer bize oy verirseniz, sonucunda bunlara
kavuşacaksınız. Sağlık sektörü için biz size kesin bir rakam veriyoruz. Genel mesaj:
Bize oy verme sebebiniz budur.
Anahtar Konular
Bir kampanyanın seçmene hitap edecek olan görüşleri ve amaçları vurgulaması
önemlidir. Bu nedenle, kampanya mesajını hazırlarken, başlangıç noktası basitçe,
önümüzdeki dönem için parti üyelerinin kendi öncelikleri olmamalıdır. Ama
özellikle (potansiyel) seçmenlere hitap edecek görüş ve amaçların dikkate alınması
gerekmektedir. Kampanyanızın kilit noktaları bunlar olmalıdır. Bu seçmene
yaranmaya çalışmak gerektiği anlamına gelmez. Görüşlerinizi seçmenlerin istekleri
doğrultusunda değiştirmeyin; çünkü bunu yapmak sizin güvenilirliğinizi tehlikeye
atar. Kendi inandığınız değerler ve ideolojilerinize bağlı kalınız. Ancak, asıl önemli
olan, sizin gündeminizde önem taşıyan konuların seçmenler tarafından da aynı
seviyede önem taşımasıdır. Anketle seçmenlerin görüşlerine başvurmanın önemli
nedeni budur. Bu da kamuoyu yoklaması, odak grupları, yerel gazetelerde ücretsiz
anketler veya kalabalık alışveriş merkezleri ve marketlerde genel görüş alma gibi
farklı yollar kanalı ile yapılabilir. Seçmenlerin temel önceliklerini anlamak için bütün
var olan kaynakları kullanın ve bu temel öncelikleri kendi partinizin de öncelikleri
olarak yapılan her konuşma ve tartışmada giriş noktaları olarak kullanın. Her
nerede olursanız olun, halka açık konuşmalarınızda güncel konulardan ve gazete
Bu temel sorunlara odaklanmaya ek olarak, parti daha çok özel vaat veya
taahhütlerde bulunabilir. 1997 yılında İngiliz İşçi Partisi, beş maddelik taahhüt
hazırlayıp kredi kartı formatında halka sundu. Bunlar sözde taahhüt kartları idi.
Buradaki fikir, halkın beş yıl sonra taahhüt kartlarını kontrol ederek, İşçi Partisi’nin
insanlara verdiği sözleri yerine getirip getirmediğini görmelerinin mümkün
olacağıydı.
Bu gibi politika yapmanın basit yollarından biri olan rehin siyaseti, belirli hedef
gruplarına hitap eder. Onlar da vergi indirimleri ve suçla mücadele gibi “tipik
olmayan” konuları ile eğitim, sağlık ve işsizlik gibi “klasik” sosyal demokrat
sorunların bir karışımı vardır.
Hedef Gruplar
Politikacılar genellikle toplumun tümüne hitap etmek isterler. Bu çok yaygın bir
hatadır. Bunun için çaba harcamak, kampanya fonları ve enerji kaybı nedenidir.
Parti öncelikle seçmenlerin nerede yerleşik olduğunu ve seçmeninin kim olduğunu
Seçmen verisi derlemenin bir başka yolu da propagandadır. Bu da tabii ki, çok büyük
bir gönüllü gücü gerektirmektedir. İngiliz İşçi Partisi 2005 yılı kampanyasında,
önemli seçim bölgelerindeki kararsız seçmenlerin oylarını kazanabilmek için bu
kişilere, telefon, kısa mesaj, e-posta veya doğrudan posta ile yedi adet kişisel mesaj
göndermeyi hedefledi. İngiltere’nin seçim oylama sistemi önemli ölçüde sözde
marjinal sandalyeyi kendisine hedef olarak seçer. 2005 yılı seçimlerinde, 600’ün
üzerinde seçim bölgesinde 100 den fazla marjinal sandalye vardı. Sonuç olarak, en
fazla enerji bu 100 seçim bölgesinde harcandı.
Genç İnsanlar
Eğer genç insanlara hitap etmek istiyorsanız, parti olarak kendilerini ciddiye
aldığınızı göstermek çok önemlidir. Onlara hitap edecek konular bularak, seçim
mesajınızda bu konulara yer verebilir ve parlamento sandalyeleri için genç adaylar
seçebilirsiniz. Bu şekilde partinizin ve yapmış olduğunuz siyasetin, özellikle
gençlere gereken önemi gösterdiğini açıkça izah edebilirsiniz.
Bu hedef grup, farklı alt kültürleri ve eğitim seviyeleri ile büyük farklılıklar gösteren
bir gruptur: Üniversite öğrencilerine genç işçilerden daha farklı bir yaklaşım
göstermek gerekmektedir. Birçok genç, spor, müzik, dans, tiyatro ve yeni medya ile
Kadınlar
Kadınlar özellikle belirli konular ele alınarak ve kadın politikacılar ortaya koyarak
hedeflenebilirler. Birçok ülkede erkek ve kadın siyasetçi sayısı arasında büyük bir
fark olduğundan, Parlamentoya daha fazla kadın siyasetçi almak için kadınlara
oy verilmesini teşvik edebilirsiniz. Tabii ki bu plan eğer partinizde kadın aday
varsa geçerli olur. Batı Avrupa’da kadınları ilgilendiren konular şunlardır: Çalışma
yaşamı ile çocuk bakımı, güvenlik, aile içi şiddet ve sağlık konularını nasıl bir araya
getirebileceğiniz önemlidir. Ne yaparsanız yapın, kampanyanızda kadın adayların
sayısının erkek adaylar kadar belirgin bir rakam olmasını sağladığınızdan emin
olun. Bütün bunlardan sonra kadınlar seçimlerde %50 oy oranına sahip olabilirler.
Aileler
Veliler okul içinde ve çevresinde çocuk bakım programları ve güvenlik gibi konular
hakkında endişe duyuyorlar. Bu sorunları ele alırken sadece anneleri hedef
almamaya dikkat edin. Büyük sorunların neler olduğunu tespit etmek amacıyla,
okul yolundaki tehlikeli trafik sorunları ile ilgili olarak aileler ile bir toplantı
düzenlenebilir. Bu toplantı parti programınızı hazırlarken bu topladığınız görüşleri
ortaya koymanız için bir fırsat sağlayacaktır.
Öte yandan, eğer, partiniz hükümet olmuş ve bazı olumlu değişiklikler getirmiş ise
o başarı üzerinden de yarar sağlamayı deneyebilirsiniz. Bu tür kampanya sloganları
da şöyledir: “Başbakanın Görevlerini Tamamlamasına İzin Verin”, “Ne kadar Çok
Başarı, O kadar Çok İş”, “Dört Yıl Öncesine Göre Daha mı İyisin?”. Birçok seçmen dört
yılın uzun ömürlü bir politika uygulamak için çok kısa olduğunu anlar ve ilk zaferle
kazandığınız ikinci bir şansı size vermeye hazır olduklarını gösterebilirler.
Son olarak, tüm seçim stratejisi Lider’in popülaritesi üzerine odaklandırılır. Eğer
lider geçmiş yönetiminde başarılı bir Başbakanlık yapmışsa bu çok etkili bir strateji
olur. Liderin kamuoyuna açık dış görüntüsü kampanyanın odak noktası olacaktır.
Siyasal içerik kampanya sırasında değişebilir. Yeni siyasi meseleler ortaya çıkabilir,
ya da partinin popülaritesi artmaya veya dış faktörler nedeniyle gerilemeye
başlayabilir. Bir kampanyanın başlangıcında belirlenen stratejilerin daha
sonra koşullara göre ayarlanması gerekebilir. Örneğin, 2003 yılında Hollanda
seçimlerinde, PvdA stratejisini tam kampanya ortasında değiştirdi: Başlangıçta
amaç önceki seçimde kaybettiği parlamentodaki sandalyelerin geri alınmasını
sağlamak oldu. Kampanya ilerledikçe ve anketler partinin beklenenin üstünde iyi
sonuçlar aldığını işaret edince, seçimlere bir hafta kala parti hedefini değiştirerek
en büyük parti olma ve partinin liderini başbakan yapma hedefi ne odaklandı.
2006 yılında da tersi bir durum oldu. PvdA ülkenin geleceğiyle ilgili hazırladığı
çekici bir mesaj ile en büyük parti olmayı ve partinin liderini başbakan yapma
niyeti ile kampanyaya girdi. Kampanyanın sonunda strateji, sosyal demokratların
temel değerleri hakkında tek bir mesaj ile beklenen seçim kaybını en aza indirmek
için değişmişti.
Strateji Egzersizleri
- Liderlik konumunda genellikle sizin sunum sırasında Soru-Cevap oturumu
yapmanız etkili olur. Lider niteliklerini onlarla paylaşmadan önce, karşınızdaki
gruba yaşadıkları ülkede bir liderden beklentilerinin ne olduğunu sormanız iyi
olacaktır. Bir kağıda bu nitelikleri listeleyin ve daha sonra başlangıçta tanıtım için
hazırlamış olduğunuz listeyi gösterin.
- Gerçekçi bir hedef belirleyin ve bunu başaracak yollar formüle edin. Katılımcıları en
az 3, en fazla 6 kişilik gruplara ayırın. Onlara, kendi tecrübelerinin ışığında, genel
bir amaç tanımlatın. Bu büyük ölçekli, ülke düzeyinde bir hedef olmak zorunda
değildir. Daha mütevazı ölçekte - tercihen biraz daha üzerinde bir hedef olabilir.
Onlara, ilgilerini çekebilecek bir hedef seçtirmeniz en iyisidir. Örneğin, belediye
meclis üyelerini ilgilendirecek gerçek bir kasaba sorunu gibi ya da katılımcılar genç
ise onları yakından ilgilendirecek hedefler bulmak en iyisidir. Onlara sınırlı bir süre
(en fazla yarım saat) vererek, belirlenmiş hedefi gerçekleştirmek için bir strateji
geliştirmelerini isteyin. Daha sonra onlara hedefin yukarıda bahsedilen tüm şartları
kapsayıp kapsamadığını kontrol ettirin. Bu, başladıkları amacın uyum sürecine
uyarlandığında farklı bir amaç ile sonuçlandığını görmelerine yarar.
Bir seçim kampanyası başlatmadan önce bir SWOT analizi yapmanız çok
önemlidir. Bu analiz, sizin strateji tabanınıza verimli bilgiler sağlar. SWOT analizi ile
kampanyaya ilişkin tüm potansiyel güçler, zayıf yönler, fırsatlar ve tehditleri kolayca
sıralayabilirsiniz. Güçlü ve zayıf yönler içsel faktörlerdir: Elinizde ne kadar para ve
gönüllü var, politikacılarınız ne kadar iyi? vb. Fırsatlar ve tehditler dış faktörlerdir:
Partinizin dışında neler oluyor? Diğer partilerin performansları nasıl? Ekonominin
durumu nasıl? Medyanın rolü nedir?
Tablo 1
İçsel Güçler: Yeni lider, yeni parlamento adayları, güvenilir ve eksiksiz sosyal ve
ekonomik program
Harici tehditler: Partinin kritik seçmen tabanı, medya tekrar düşman hale gelebilir,
kısa süreli kampanya, zaman yetersizliği.
Tablo 2
Egzersiz
Partinin konumunu irdelemek için, katılımcıları gruplara bölebilirsiniz ve
onlara partinin, Kadın Örgütünün veya Gençlik Örgütü’nün SWOT analizlerini
yaptırabilirsiniz. Bu onları partinin içsel güçleri ve zayıf yönlerine ve harici fırsat
ve tehditlerine daha yakından bakmaya zorlar. Geribildirim oturumu sırasında,
katılımcıların gerçekten iç ve dış arasındaki farkı kavrayıp kavramadıklarını
yakından takip edin. Analiz daha sonra bir oturumda sunulur ve tabii ki çalışmada
referans noktası olarak kullanılır. Örneğin ana mesaj hazırlanırken de örnek
alınabilir. Katılımcılara analizi mümkün olduğunca objektif ve dürüst olarak
Siyasi partilerin araştırma yapması için değişik yollar vardır: Kişileri telefonla, yüz
yüze veya internet kanalı ile sorgulamak. Önemli seçimler öncesinde yapılan bu
tür araştırmalar, kampanya stratejisi belirlemede çok yardımcı olabilir. Burada
halkın nabzını tutan bir doktor gibi seçmenlerin durumu ve değişen koşullar ile
ilgili bilgi edinmeli, bu yolla da değişen koşullara ve tercihlere daha detaylı ve net
cevap vermek olanaklıdır. Araştırma yapmanın başka bir yolu da seçmenin sizin
liderinize nasıl bir tepki vereceğini planlarınız, mesajınız, afişleriniz, broşürleriniz
vb ile test etmektir. İyi araştırma yapmak, sizi hata yapmaktan koruyacak ve sahip
olduğunuz olanakları onaylama veya çürütme fırsatı verecektir. Araştırmalar
genellikle pahalıdır, daha ucuz alternatifleri de vardır, bu da partinin kendisinin
bu araştırmayı yapmasıdır. Bu araştırmanın yararlılığının önemi, parti liderliği
tarafından tartışmasız kabul edilmelidir. Parti içinde sadece anahtar figürleri
dikkate almakla kalıcı sonuçlar elde etmek mümkündür ve ancak o zaman araştırma
kampanyası çabaları başarılı olur. Politikacılar belirsizlikten nefret ederler. Aldıkları
kararlar bir parti ya da seçim başarısının geleceği açısından çoğu zaman çok
önemlidir. Politikacıların araştırmalardan yana olmalarının nedeni budur: Bu netliği
ve bu sonuçlara göre kararlarını cesaret ile almalarını sağlamak aynı zamanda,
bir tuzaktır. Gerçek bilgi ancak seçimlerden sonra gelir. Sadece araştırmalara
güvenmeyiniz. Sizin kararlılığınızı engelleyebilir (analiz felci olarak adlandırılabilir).
Araştırma sonucu daha fazla araştırmayı gerektirirse, dikkat! Araştırma sadece bir
araçtır ve kendi başına bir amaç haline asla gelmemelidir.
Kamuoyu Yoklamaları
Öncelikle araştırmanın kimin tarafından yapılacağına karar verdikten sonra, bir
temel değerlendirme ölçümü ile başlarsınız. Bu katılımcılara bir dizi geniş anlamlı
soruların sorulduğu (telefonla, giderek yaygınlaşarak online) düzenli bir kamuoyu
yoklamasıdır.
Odak Gruplar
Bir temel ölçüm sonucunda sağlanan bilgi daha ileri araştırmalar için örneğin odak
gruplar için de kullanılabilir. Bu araştırma nispeten ucuz bir araştırma türüdür.
Odak grup, bir araştırmacı başkanlığında, yaklaşık 10 kişiden oluşan ve farklı
konularla ilgili iki saatlik uzun bir tartışma düzenleyen gruptur. Bu gruba ayrıca
anket de yapabilirsiniz. Odak grubun avantajı başkan ve katılımcılar arasında ve
grupla katılımcılar arasında verimli bir iletişim sağlamasıdır. Genellikle daha fazla
nicel araştırma için (kamuoyu yoklamaları gibi) yararlı bilgiler verir.
Katılımcıların seçimi: Siz sorularınızın yanıtlarını bulmak için doğru insanları seçmek
zorundasınız. Genellikle belirli bir hedef grup seçilmelidir. Örneğin, sizin partinizle
başka bir partiye oy verme konusunda tereddüdü olan kişiler ya da son seçimlerde
sizin partinize oy vermiş, ama gelecek seçimlerde başka partiye oy vermeyi
düşününler gibi. Ya da yaşlılar, öğrenciler, genç ebeveynler veya belirli bir etnik
kökene sahip insanlar gibi özel hedef grupları, ya da kişileri seçmek isteyebilirsiniz.
Araştırma yapmak için çok detaylı bir oturum hazırlayabilecek yetenekli bir
başkan seçin. Bu başkanın parti hakkındaki her türlü bilgiden tümüyle haberdar
olması çok önemlidir. Başkan bu iş için bir araya gelmiş olan bu gruba ev sahipliği
yapmalıdır. Şahsen tüm katılımcıları selamlayın, ellerini sıkın ve sonra onlara
kendilerini gruba tanıtma fırsatı verin. Adlarını bir yere not edin ve oturumun geri
kalan kısmı boyunca herkese kendi adlarıyla hitap etmeye özen gösterin -ama
onlara isimleriyle hitap etmeden önce sakıncası olup olmadığını sorun. Tanıtım
turu sırasında, şeffaflığı sağlamak için, onlara çok kişisel bir kaç soru sorarak,
sadece isim, adres ve mesleklerinden daha fazla bilgi edinebilirsiniz. “En sevdiğiniz
eğlence nedir ya da bir evcil hayvan besliyor musunuz?” diye sorabilirsiniz.
Herkesin evindeymiş gibi rahat etmesini sağlamalısınız. Araştırmanın amacının
ne olduğunu, verilerin toplanacak olduğunu ve diğer insanların bu tartışmayı
izliyor olduğunu söyleyiniz. Soracağınız soruların cevaplarının “doğru” ya da
“yanlış” olarak yorumlanmayacağını, bu yüzden de gerçekten ne düşündüklerini
söylemelerinin önemli olduğunu vurgulayınız. Başkan olarak, verilecek cevabı
belirleyen soru sormayınız. Mesela böyle bir soru sormayın: “Ülkemizin ne kadar
kötü bir durumda olduğunun farkında mısınız?” Bunun yerine “Ülkemizin durumu
hakkında ne düşünüyorsunuz?” diye sormalısınız. Başkan siyasi alanda gerçek
anlamda bir ip cambazı olmak zorundadır. Başkan, nerede doğru soruyu soracağını
bilmeli, daha genel konulara kişisel deneyimlerinin ışığında düzenli bir geçiş
yapabilmeli (“Ülkemizde güvenlik”) (“hava karardıktan sonra dışarı çıkmaktan
korkuyor musunuz?” gibi. Başkan, aynı zamanda konuşma sırasında çok baskın
olan insanlarla neredeyse kendilerini duyuramayacak kadar çekingen olan insanlar
arasındaki dengeyi de sağlayabilmelidir. Bunun nasıl yapılacağı hakkında ipuçları
için, toplantılar bölümüne bakınız. Başkan sözel ve sözel olmayan konularda usta
bir iletişimci de olmak zorundadır.
Gerekli tüm olanaklara sahip iyi bir oda seçin: Ne çok büyük ne de çok küçük.
Yeterli yiyecek ve içecek sağlayın. Kısacası, tüm katılımcıları rahat ettirecek koşulları
hazırlayın.
Başkana, partinin yanıtlanmasını istediği soruları sormasını sağlayan iyi bir gündem
hazırlayınız. Gündem tartışılması gereken her konuyu dakika dakika içermelidir.
Katılımcılar ile ne ölçüde bilgi paylaşmak istediğinize önceden karar veriniz. Onların
araştırmanın arkasında kimin olduğunu bilmesini ister misiniz? Yoksa oturum
sırasında bunu açık etmek ister misiniz veya sonradan mı açıklamak istersiniz?
İkinci tehlike ise tam tersi: Partiniz bu nedenle herhangi bir dış etkiye karşı duyarsız
olmanın doğru olduğuna ikna olmuşsa, siz de kendinizi odak gruba göre organize
ederseniz bu da hata olur.
Diğer bir araştırma da, algı analizörü ile politikacıları yargılamaktır. Bir hedef kitleye
bir tartışma ya da bir konuşmayı izletin ve izleyicilere üzerinde buton olan bir kutu
verin. Parti liderinin performansının iyi ya da kötü olduğuna dair not vermelerini
isteyin. Onların verdikleri sonuçları ekrandan bir çizgi olarak gösterin: Eğer liderin
İletişimde zamanlama çok önemlidir. Başarılı bir medya stratejisi geliştirmek için,
iletişim planınızı önceden hazırlamak iyi bir fikirdir. Şu sorular akla gelmelidir:
Hemen her iletişim stratejisi ana mesajın etrafında döner. O mesaj çok önemlidir
ve kampanya boyunca sürekli kullanılacaktır. Hepimizin başvurduğu sabit iletişim
kanalları şunlardır: mülakatlar, konuşmalar, tartışmalar, bilgi kitapçıkları, v.s. Daha
önce de vurgulandığı gibi, mesaj seçmene iletmek istediğiniz ana mesajı içerir.
Kurduğunuz iletişim stratejisinin temelini oluşturur. İletişim yolu ile mesaj aynı
doğrultuda olmak zorundadır - ortama uyum sağlayacak bir mesaj olması gerekir.
Eğer partinizi değişikliklere açık dinamik bir parti olarak takdim ediyorsanız,
parti liderinizin masasının arkasında telefon görüşmesi yapan bir posterini
kullanmayınız. Eğer dinginlik (huzur), otoriterlik ve güvenilirlik imajı sergilemek
istiyorsanız, Hollanda Hristiyan Demokrat Başkanı Balkanende’nin yapmış olduğu
Farklı medya olanaklarına sahip olmak çok önemlidir. Birkaç farklı kategori olabilir:
Ücretli tanıtım, yapılacak harcamanın her zaman bir sınırı olduğundan yetersiz
kalabilir. Bu yüzden bu yöntem çok dikkatli olarak kullanılmalıdır. Partilerin ticari
kuruluşlara nazaran çok daha küçük bütçeleri vardır. Şunu hep aklınızda tutun
ki, iyi ya da kötü, çoğu medya kampanyaları seçimlerden iki hafta önce en üst
noktaya ulaşır. Hollanda’da bu şu anlama gelir, tüm partiler, maddi kaynaklarını
aynı anda bu tür reklamlara harcamaktadırlar. Bu bütünüyle aşırıya kaçan bir
kampanyadır. Rekabet ölümcüldür ve seçmen artık ayrıntılar içinde boğulmuştur.
İş konusunda reklam kullanımını ile siyasi reklamı bir karşılaştırın. Tüm cep telefonu
operatörleri firmalarının bir ay içinde bütün tanıtım bütçesini harcadıklarını
varsayalım: tüketiciler resmi teklifler ile bombardımana tutulurdu, ama sadece
sayı ve çeşitliliği ile kafaları karışmış olacaktı. Ayrıca, unutmayın ki, seçimlere bir
ay kalıncaya kadar seçim haberleri sürmektedir. Çeşitli siyasi görüşleri içeren ve
kampanyaları vurgulayan TV ve radyo tartışmaları ve diğer birçok özel programlar
düzenlenmektedir.
Ücretsiz Tanıtım
Medya reklamlarının her zaman fazla parasal maliyeti olmaz. İyi bir plan ya
da eğlenceli bir senaryo (proje) ile de gazetecilerin dikkatini çekebilirsiniz, bu
da radyo veya televizyonlara röportaj vermeye ya da farklı medya alanlarında
faaliyet göstermeye yol açar hem de– seçim kampanyası fonuna yük getirmeden.
Medyanın içinde olmanın yollarından bazıları, basın açıklaması yapmak, basın
toplantısı düzenlemek veya bir röportaj yapılması gibi. Bunu başarmak için sizin
basın mensupları ile iyi bir ilişki sürdürmeniz çok önemlidir. Basını faaliyetlerinizden
haberdar edin ve gazeteciler ile kişisel temaslara yatırım yapın. Toplantılar
düzenleyerek seçim kampanyanızın geçmişi ve ana hatları hakkında basına geniş
bilgi aktarımında bulunabilirsiniz. Arada bir de onlara büyük haberler verin. Basın
toplantıları düzenleyin ve faydalı basın bültenleri hazırlayın. Alanında yeni olan
birçok politikacı gazeteciler tarafından sindirilmeye çalışılır. Onlar, şunu akıllarında
bulundurmalılar ki, gazeteci herkesten farklı değildir ve herkes kadar aynı
güvensizlik, atalet ve gafletten mustariptir ve unutmayın ki sizin onlara ihtiyacınız
olduğu kadar onların da size ihtiyacı vardır. Onlara herhangi biri imiş gibi saygı
ile davranın. Kibar ve yardımsever olun ve kendi nesnelliklerini sorgulamayın.
Medyanın nelerle ilgilendiğinden haberdar olun:
• strateji
• skandallar
• kamuoyu yoklamaları
• fikir ayrılıkları ve dahili nifaklar
• çatışmalar, kavgalar
• konulardan çok insanlar
Tüm potansiyel sorulara nasıl cevap vereceğini önceden hazırlıklı olun ve bunları
partiye de dağıtın. Herhangi bir iç çatışma öldürücü olur- muhalifleriniz üstüne
atlar, medya bundan nemalanır ve siz de seçimlerde sıkıntı çekersiniz. Bazen
skandallar önlenemez. Böyle durumlarda, kriz yönetimine başvurunuz.
Ne kadar zor olursa olsun, bir kampanya sırasında böyle bir soru ile karşı karşıya
kalınca sakin olmanız hayati bir konudur ve onların önünüze sorduğu sorulara
takılmayıp vermek istediğiniz gerçek mesajınızı iletmeye çalışmalısınız.
Birçok ülkede ücretsiz tanıtım, siyasi partiler için son derece önemlidir çünkü
kampanya bütçelerinde ücretli reklamlara çok küçük bir pay ayrılabilir. Bu
yüzdendir ki politikacılar kendilerini tanıtmak için öncelikle düzenli TV şovları,
haber programları ve güncel olaylara ilişkin programları ve aynı zamanda da
eğlence yanı öne çıkan daha az ciddi programları seçerler. Siyasi partiler, liderleri
için en iyi platformu sunan TV programları ve dergilerin hangileri olduğunu görmek
için araştırma yaparlar ve hangilerinin seçmen cazibesine sahip olduğunu görüp,
bazı programları da elemek zorunda kalırlar. Ücretsiz tanıtım içinde büyük riskler
barındırmaktadır. Başın bir kez belaya girdi mi, her şey tersine gidebilir. Bir kere
hata yaptığınızda, herkes ve özellikle gazeteciler, kampanyanızın kötü gittiğini
sürekli gündeme getirirler. Bir deyişte de olduğu gibi, “gazeteciler yineleyicilerdir”.
Kötü bir anket sonucu gazetecilerin sizi soru yağmuruna tutmasına sebep olacaktır.
Bu kısa sürede unutmak istediğiniz diğer olumsuz olaylar için de geçerlidir.
Daha da kötüsü, gazeteciler politikacılar hakkındaki dosyaları yıllar sonra bile
kullanacaklarını düşünerek saklarlar. Her hata (dolandırıcılık, cinsel maceralar veya
siyasi gaflar) gazetelerinde yazılınca sonradan da olsa mutlaka karşınıza çıkacaktır.
Mazisi temiz bir politikacı olarak başlamanız çok kısa bir süre devam eder. Çok kısa
bir süre içerisinde, hakkınızdaki imajı zedelemek için öne sürülen görüşler olacak
ve bunları saklamak da neredeyse imkânsız olacak.
Ayrıca, şunu da akılda tutmak gerekir ki, gazeteciler sürekli baskı yaparlar, onları
destekleyecek ya çok az ya da hiç yardımcıları yoktur ve genellikle de konuların
Büyük ölçüde, medya kamusal tartışmalarda gündem ayarlar, ancak farklı partilerin
etkisine alışkın değillerdir. İnisiyatifi elinizde tutmak ve gündeme oturmak sizin
elinizdedir. Kampanya yürütmek gündemi hazırlamak sanatıdır. Kazanan parti,
hem kendi güçlü ve rakiplerinin zayıf yönlerinin kamusal tartışmaların merkezinde
olmasını sağlayan ve gündemi yöneten partidir.
Basın Duyuruları
Gazeteciler gün içinde birçok basın duyurusu alırlar, hazırladığınız basın
duyurusunun ön planda olmasından emin olunuz. Mesajınız açık ve net olmalı, ve
duyurunuzun içeriği dikkat çekici ve davetkar olmalıdır. Eğer mümkünse, editöre
basın duyurusundan bir kopya gönderirken, adı belirli bir gazeteciye mesajınızı
iletin. Basın duyurunuzu gönderdikten sonra gazeteciyi arayarak duyuruyu
alıp almadığını ve kullanıp kullanmayacağını telefonla takip ediniz. İyi bir basın
duyurusu şunları içermelidir: Kısa ve anlaşılır olmalı, ana (temel) mesajınızı içermeli.
Gerçek haber ve mesajınız tercihen kalın harflerle, ilk satırda belirtilmelidir.
Sıralayacağımız 5 soruya cevap verecek içerikte olmalıdır: Kim?, Ne? ,Ne zaman?,
Nerede?, Niçin?. Jargon kullanılmamalı, günlük konuşma dili kullanılmalıdır. Tüm
basın bültenleri, kampanyanın stili ile tutarlı bir düzende olmalıdır. Günün tarihini
ve partinizin ya da varsa kampanyanızın logosunu koymayı unutmayınız. Metin
geniş kenarlıklı ve çift aralıklı ve basın açıklamasını düzenleyen kişinin isim, adres,
telefon numarası ve e-posta adresini içermelidir.
Basın Konferansı
Aşağıda sayacağımız tüm kurallara basın konferansı sırasında dikkat edilmelidir:
Konumunuza uygun bir görüntü yansıttığınızdan emin olun. Telefon ve e-posta
olanaklarının mevcut olduğundan emin olun. Masadaki insanları tanıtmak
için yetkin bir başkan olduğundan emin olun. Basın konferansının nedenini
açıklayın. Ana mesajınızı mutlaka kullanın. Günlük konuşma dili kullanın ve uzun
konuşmalardan kaçının. Sorular için yeterli zaman ayırın.
TV ve Radyo Röportajları
Çoğu politikacılar çok sık röportajlar yapmaktadırlar. Elde edilen sonuçlar, büyük
ölçüde koşullara bağlıdır ve hazırlık aşamasında da etkindir. Röportaj canlı mı
olacak yoksa kaydedilip daha sonra mı yayınlanacak? Redakte edilecek mi yoksa
aynı şekilde mi yayınlanacak? Röportajlar sırasındaki altın kural şudur: dinle,
dinle, dinle. Bu yeterince basit görünüyor, ancak en iyiyi yapmak için pratikte en
önemli şeylerden biri değil, aynı zamanda en zor şeylerden biri olduğu ortaya
çıkıyor. Gerçekten de muhabiri dinlemek standart hikayeler söylemenizi önler.
Bir röportajda ana mesajınız röportajın merkezi olmak zorundadır. Her zaman
kendinize sorun: Benim vermek istediğim mesaj ne, insanlara ne iletmek istiyorum?
Dinleyici ve izleyiciler röportajdan ne elde etmelidir? Nasıl bir temel görevi
hedefliyorum? Hedef kitlenizi sizi izleyen ve dinleyenleri göz önünde tutun; politik
ve akademik jargonlar kullanmayın.
Özlü konuşun. Her karmaşık konu her zaman tek bir çekirdek konu haline
getirilebilir. Yapmanız gereken budur. Duş yaparken ya da araba kullanırken ne
söylemek istediğinizi düşünün ve lafı uzatmadan kısaca mesajınızı verin. Bununla
da en fazla 20 saniyeyi hedefleyin.
Sonuncu ama son derece önemlisi: bir röportaj siz ya da gazeteci odadan
çıkmadan asla bitmez. Gazeteciler genellikle tatlı dille, sizin tercih söylemeyi
tercih etmediğiniz açıklamaları yapmanızı beklerler. Şöyle bir senaryo düşünün:
Gazetecinin kaydediciyi kapattığını ve cebine koyduğunu düşünün. Kapıdan
çıkarken durur ve der ki: “Kesinlikle, kayıtlara girmeyecek, Partinin lideri hakkında
ne düşünüyorsunuz?” Sakın bu tuzağa düşmeyin. Gazeteci her zaman görevdedir.
Sözde “kayıtlara girmeyecek” deyişine sakın inanmayın. Bir gazetecinin bunu
yayınlamayacağından asla emin olamazsınız ve sizin için de asla dönüşü olamaz:
“Evet öyle dedim ama, kayıtlara girmeyecek…” Asla dönüşü yok. En iyisi ağzınızı
sıkı tutmanız.
Beden Dili
TV röportajlarında, kitleye verdiğiniz izlenimde görüntünüz %70, konuşma tarzınız
% 20 ve aslında ne demek istediğiniz sadece %10’luk bir yer tutar. O yüzden kamera
önünde iyi bir görüntü vermeniz çok önemlidir. Ellerinizi sallamayın, kafanızı eğip
aşağıya doğru bakmayın, kaşlarınızı çatmayın, çekici olmayan hareketlerden
ve kibar olmayan alışkanlıklardan (burun çekmek gibi) uzak durun ve asla direk
olarak kameraya bakmayın. Her zaman röportaja başlamadan önce, omuzunuzun
üzerinden bakarak, arka planınızda, tuhaf bir reklam veya coşkulu okul çocuklarının
bir fotoğrafı ya da mesaja garip bir kelime eklenmesi veya çıkarılması, dikkatinizi
dağıtabilecek herhangi bir şey olup olmadığını kontrol etmelisiniz. Görüntü
Yazılı Röportajlar
Kuralların çoğundan zaten gazete röportajlarının uygulanması sırasında bahsettik.
Bazen gazeteciler size gazete basım sürecinden önce telefon edebilirler ve başlık
hakkında tepkinizi almak isteyebilirler. Sizin ana ilgi alanınız, kampanyaya en iyi
şekilde hizmet edecek inandırıcı bir cevap vermek olmalıdır. Gazeteciler sizinle
bir röportaj yapmak isterlerse, asla hemen cevap vermeyin. Her zaman siz onları
geri arayın ve 5 dakika bile olsa hazırlanma süresi bırakın kendinize. Ne söylemek
istediğinize önceden karar verin. Ayrıca bir röportajı geri çevirmekte utanılacak
bir durum yoktur. Bazen bu yapılabilecek en akıllı şey de olabilir. Her zaman için
kendinize bu röportajın size getireceği avantajın ne olduğunu sorun.
Bir röportaj talebine olumlu cevap verdiyseniz, bunları göz ardı etmeyiniz:
Ana (temel) mesajınızı kullanın: Mesajınızı asla yeterince tekrarlayamazsınız, sadece
seçmenlere vermek istediğiniz mesajlardan bahsedin ve söylemek istediğinizden
fazlasını söylemeyiniz. Kısa ve öz tutunuz. Olumlu ve ileri görüşlü olunuz.
Jargon değil seçmenin anlayabileceği basit kelimeler kullanınız. Araştırmalar bu
yaklaşımların daha yararlı olduğunu göstermiştir. Görüşlerinizi, somut gerçekler ve
pratik uygulama örnekleri ile açıklayınız. Oturumda inisiyatif kullanın ve kendinize
ait kelimeler kullanmaktan kaçınmayın (Teşekkür ederim/Şimdilik söyleyeceklerim
bu kadar” gibi). Asla yalan söylemeyin ve sadece emin olduğunuz konularda
konuşun. Cevap vermeden önce kısa da olsa kendinize zaman ayırın. Asla tereddüt
etmeyin, detaylarda boğulmayın ve muhaliflerinizin kullandığı terminolojiyi
kullanmayın. Asla sinirlendiğinizi göstermeyin, muhabir ile tartışmaya girmeyin ve
her zaman arkadaşça olmaya dikkat edin. (eğer işler kötü giderse, en iyisi röportajı
bitirmektir.) Röportajın bitiminde muhabirden röportaj metnini onay için size
göndermesini isteyin ve sizden herhangi bir şey isteyip istemediklerini sorun ve
muhabirle sürekli bağlantı içinde olun.
Sosyal Ağ Oluşturma
MySpace, Facebook ve (Hollanda’da) Hyves adlı sosyal paylaşım siteleri en popüler
sitelerdir ve milyonlarca üyesi vardır. Hollanda’nın nüfusunun 16 milyon olduğunu
düşünürsek, Hyves adlı sitesinin 7 milyondan fazla üyesi vardır. Aboneler kendi
kişisel profillerini oluştururlar ve aynı zamanda üye olanlarla bağlar oluştururlar.
Yapabileceğiniz diğer şeyler, eski sınıf arkadaşlarınızı aramak ve diğer insanların ne
yaptığı hakkında bilgi toplamaktır. Politikacılar, bu siteleri, çok geniş anlamda bu
siteleri kullanan gençlere ulaşmak için kullanmaktadırlar. Amerika’da MySpace sitesi
en az Google ve Yahoo kadar çok ziyaretçi tarafından kullanılmaktadır. Bu sosyal
ağlar, politikacıların bloglar, fotoğraf ve karşılıklı olarak soruları yanıtlama yoluyla
seçmen ile kişisel bir ilişki kurmalarını sağlar. En son gelişme ise politikacıların
kendilerine ait bir sosyal ağ sitesi oluşturmalarıdır.
Viral Videolar
Gittikçe büyüyen diğer bir olgu ise viral videolar. 2006 Hollanda’da belediye meclisi
seçimlerinde, Sosyalist Parti, parti lideri Jan Marijnissen’i e-postasından aldığı
mektubu, aldığı kişinin adresine iletirken gösteren bir video yayımladı. Video’nun
kişiselleştirilmesi, daha sonra arkadaşlara iletilmesi bir anlık da olsa iyi iş yaptı.
Birçok kişi kendiliğinden bu videoyu eğlenceli buldukları için spontan olarak
birbirlerine gönderdiler. Bu durum da çok etkileyici oldu. İstenmeyen toplu posta
veya spam yasadışı olduğundan, parti, tüm bu insanlara bilerek bir yığın e-posta
göndermiş olamazdı.
Dijital TV Kanalları
Dijital TV’lerin yükselişi, siyasi partilerin kendi TV kanallarını başlatmalarını
sağlayacaktır. Birçok siyasi parti zaten kendi web sitesi aracılığıyla, az da olsa bu tür
çalışmalara başlamıştır.
YouTube
Bir dijital TV kanalı’na daha ucuz bir alternatif YouTube’a film koymak, hatta özel bir
YouTube kanalı açmak olabilir.
2. Her konuşma için eksiksiz bir hazırlanma safhası gereklidir. Konuşma gerekçeniz
nedir? Konuşma birçok neden için düzenleniyor olabilir: konferans verebilirsiniz,
bir açık oturumda açış konuşması veya bir yemekte konuşma yapabilirsiniz.
Konunuz ne olacak? Konuşacağınız konu hakkında tüm bilgilere sahip misiniz
ya da hala veri mi topluyorsunuz? Seyirci (hedef ) kitleniz hakkında bilginiz var
mı? Kimler, hangi dilde konuşuyorlar? İlgi alanları neler, neden katılıyorlar? Sizin
konunuz hakkında ne biliyorlar?
3. Konuşma yapınızı net ve kesin olarak kurduğunuzdan emin olunuz. Net bir yapı
herhangi bir konuşmanın vazgeçilmezidir. Böyle bir hazırlık hem konuşmacı hem
6. . Fazla mizah bütün emekleri boşa çıkarır. Mizah ve zekâ bir konuşmayı canlandırır
ve seyircide sempati yaratmak için son derece yararlıdır. Bu konuşmanızın komik
şakalar ve tek cümlelik kısa fıkralarla dolu olması anlamına gelmez - ama bir çift
nükte gerçekten bir konuşmanın başarısına katkıda bulunabilir.
Eksiksiz bir hazırlık anahtar noktadır. Önceden tartışma konusu hakkında pratik
yapın, muhalefetin bakış açısını mümkün olduğunca sık bir şekilde canlandırmaya
(vurgulamaya) çalışın. Size verilen zaman süresini aşmayın: Eğer size açılış
konuşması için 30 saniye verildiyse, açılış mesajınızı bu süre içinde verebilmek
için hazırlık yapın. Tartışma programının nasıl olacağı hakkında araştırma yapın:
Oturacak mısınız? Ayakta mı duracaksınız? Eğer ayakta duracaksınız bu bir kürsünün
arkasında mı veya açık bir platform arkasında mı olacak? Rakibinizin saldırılarını
savuşturmak için yanıtlarınızı hazırlayın ve aynı zamanda onun zayıf noktaları için
de kendi saldırılarınızı hazırlayın. Bu da olaylara çok iyi bir şeklide vakıf olmanızı
gerektirir. Dikkatli olun ancak bilgiçlik taslayan bir görüntü vermekten veya
Genel İpuçları
• İlk izlenim yaratmak için ikinci bir şansınız asla yoktur. Gülümseyin, samimi olun,
rakibinizin elini sıkın ve kendisine başarı dileyin.
• Üçlü listelerin hatırlanması kolaydır-hem sizin açınızdan hem de seyirciler
tarafından. Eğer partinizin amaçlarını kısaca anlatmak istiyorsanız, en fazla 3
maddeden oluşan bir liste hazırlayınız.
• Bir soru sorulduğunda, açıklamaya geçmeden, öncelikle her zaman net bir cevap
verin (“Evet, bu konuya taraftarım” veya “Hayır, bu konuya karşıyım”. Cevabınızın
özünün, uzun bir açıklamanın karmaşası içinde kaybolmadığından emin olun.
• Olaylar söyler, fakat hikayeler satar. Tecrübelerinden bahseden ve canlı
anekdotlarla savlarını gösteren politikacıların başarı elde etmekten yana
daha çok şansı vardır. Gerçek kişilerin deneyimleri, sizin görüşlerinizi
anlatmanızda rakamlardan ve istatistikler daha yararlı ve önemlidir. Bu yüzden
“Amsterdam vatandaşlarının% 25’i ancak geçinebiliyorlar” demek yerine “Bu
sabah Amsterdam’ın Dapper Caddesi’nde Smith ailesi ziyaret ettim. Ancak
geçinebiliyorlar. Bu kadar düşük bir ücretle geçinmeye çalışmanın ne kadar
zor olduğunu biliyor musunuz? Çocukları spor kulüplerine gidemiyorlar, borç
içindeler ve sağlıklı beslenemiyorlar.”
• Karşılaştırmalar yapınız: “Para yokluğu nedeniyle sağlıksız gıda satın almaya
mahkum edilen insanlar varken, pahalı araba satın alabilen ve vergilere gelen
yüksek zamlar hakkında şikayet eden insanlar olması büyük bir ayıptır.”
• Genellikle medya tarafından ortaya koyulan oyunun kurallarını, protesto
etmeye veya değiştirmeye çalışmaya kalkışmayın. Eğer tartışmanın gidişatını
beğenmezseniz tartışma Başkanına saldırmayın: “Sayın Başkan tartışmayı
medeni ölçülerde tutmaya çalışır mısınız?” diyebilirsiniz.
• Beklentileri yönetmeyi deneyin. 2004 ABD Başkanlık seçimlerinde, zayıf bir
konuşmacı olan George Bush, kendisinden daha iyi olan John Kerry ile üç kez
tartışma programına katıldı. Anketlere göre, Kerry tartışmaların hepsini kazandı.
Çünkü insanlar Bush’un tartışma becerileri hakkında düşük beklentilere sahipti.
Bu yüzden de Kerry bu tartışmalardan zaferle çıktı.
Beden Dili
• Beden dili gerçekten çok büyük bir oranda önemlidir: Vermek istediğiniz
mesajın %70’si beden dili ile iletilir. O yüzden sandalyede kaygan bir şekilde
oturmayın, esnemeyin ve burnunuzla oynamayın. Neşeli ve olumlu görünmek
zorundasınız. Bu da demektir ki çok iyi dinlenmeli ve sağlıklı beslenmelisiniz.
Bir seçim kampanyasında, tartışma programlarına katılacak olan konuşmacı, bir
atletin koşuya hazırlanması gibi hazırlanmalıdır. 1960 yılında Kennedy ile Nixon
arasında bir radyo programında yapılan tartışmayı Nixon kazanmıştı. Fakat bu
tartışmayı televizyonda izleyenlerce kazanan Kennedy idi. Bunun da sebebi
Kennedy’nin daha zinde ve başkan gibi görünmesi idi.
• İnsanlara bakın. Sadece tartışmanın Başkanına değil; ama rakibinize de bakın.
Hatta size eleştiride bulunan kişiye bile bakın. Eğer gözlerinizi kaçırırsanız,
yaptığı eleştirinin sizi sinirlendirdiğini düşünür. Eğer siz birini eleştirirseniz, o
insana bakmaya devam edin, bakmazsanız savunmanıza inanmıyormuşsunuz
görüntüsü verirsiniz.
• Kameraların her şeyi kaydettiğini unutmayın. Siz konuşmasanız bile kayıt
devam etmektedir. Saatinize asla bakmayın, bu sizin tartışmanın bir an önce
sona ermesini istediğinizin sanılmasına yol açar. Konuşmasanız bile aktif olun:
Tetikte olun, kameraların dikkatini çekin.
• Kararlı olun ve önceliklerinizi belirleyin. Her bir konu başlığı üzerine atlamayın.
Eğer içecek tepsisi size servis yapmadan geçtiyse sakın arkasından gitmeyin, bir
daha ki seferi bekleyin ve istediğiniz içeceği rahatlıkla alın.
• Birisi size katılmadığınız bir noktaya değinirse sızlanıp, söylenmeyin. Bu hoş
olmayan bir izlenim bırakır.
• Ellerinizle yüzünüze dokunmayın. Bu sizin sinirli olduğunuz görüntüsü verir.
• El Hareketleri: Eğer el hareketleri yaparsanız, ellerinizin açık ve davet edici
olmasına dikkat edin.
Hileler:
• Rakiplerinize beklenmedik bir öneri sunun ve bu öneriyi paylaşmasını isteyin:
“Buradaki herkes, ebeveynlerin çocuklarının eğitimi için daha az para ödemesi
gerektiğini kabul ediyorsa, biz herkes tarafından ücretsiz kullanılabilecek ders
kitapları hazırlamayı öneriyoruz.” Bunun sayısız avantajı vardır: Açıkça neyi
savunduğunuzu gösterirsiniz, akılcı bir teklif yapmış olursunuz, rakiplerinize
meydan okumuş olursunuz ve ortak bir çıkar üzerinden partinin kazanması
Çok az sayıda siyasi parti sıfırdan yeni bir örgüt kurma lüksüne sahiptir. Biz bunu
lüks olarak adlandırıyoruz çünkü zaman içinde var olan siyasi partilerin hantal
örgüt yapıları bir yük haline geliyor ve etkinliğini kaybediyor. Ne yazık ki, mevcut
örgüt yapısını değiştirmek genellikle çok zor oluyor. Parti üyeleri, yerel birimler
ve partinin icra komitesi üyeleri genellikle bir değişikliğin sadece kendi güçlerini
azaltacağı korkusuyla veya bu değişimin herhangi bir amaca hizmet edeceğine
inanmadıklarından eski yapıya bağlı kalmak istiyorlar. Buna ek olarak, herhangi bir
partinin üyeleri şöyle kategorize edilebilir:
Batı ve Doğu Avrupa’daki çoğu sosyal demokrat parti gelenekçi partidir. Avrupa
Sosyalistler Partisi (PES) ve Sosyalist Enternasyonal Partisi gibi Uluslararası Sosyalist
Örgütler diğer üç tür partiyle işbirliği yapmakta zorlanırlar.
Gelenekçi partilerin güçlü bir üyelik tabanı vardır. Üyeler resmi parti yapısına göre
karar verme sürecine katılma haklarına sahiptir. Geleneksel partiler genellikle
güçlü merkeziyetçidir ama bunun yanı sıra, yerel ve bölgesel şubeleri büyük
Purist ve tek konu partileri toplumda her zaman daha aktiftir. Bu partilerin kökleri
toplumsal hareketler veya STK’larla ilintilidir ve sık sık bir protesto eylemi koordine
etmek için STK’larla işbirliği oluştururlar. Genellikle parlamentoda sandalyeleri
olmaz ve hükümette de yer almazlar. Bu tarz partiler, seçilmiş olduklarından
dolayı, kendi merkeziyetçi çıkarlarına ters gelen “gereksiz” konularda görüş ifade
etmek, tavizler ve sözler vermek zorunda kalacaklarından, seçildiklerinde sürekli
sorunla karşılaşırlar. Bu tür bir parti parlamentoda sandalye kazandığı andan
itibaren, örgüt genellikle onları desteklemek için protesto eylemlerine odaklanma
eğiliminde olur.
Yeni bir parti kurma veya mevcut partiyi yenilemek niyetinde olduğunuzda,
ilk önce amacınızın ne olduğunu ve nasıl bir parti türüne ulaşmak istediğinizi
belirlemeniz çok önemlidir. Diğer bir deyişle: neden siyasete girmek istiyorsunuz?
Belirli bir nedeni var mı? Belli bir hedef kitle yararına mı? Mahkumiyet hariç,
açıkça tanımlanmış bir ideoloji? Pragmatik nedenlerle mi? Çabuk gelen bir başarı
mı yoksa uzu süreli bir etki mi yaratmak istiyorsunuz? Yerel, bölgesel veya ulusal
düzeyde nüfuz kazanmak mı istiyorsunuz? Birçok üyesi ve nüfuzu olan bir parti mi
istiyorsunuz? Başka bir deyişle: Amacınız nedir, ve bu amaca ulaşmak için nasıl bir
strateji uygulayacaksınız? Bu soruların yanıtları, belirli bir organizasyon modeli için
seçeceğiniz yolu size göstermelidir.
Dahili Görevler
Dahili iletişim (üyeler için dergiler, web sitesi, duyurular, v.b.)
Çalışma ve eğitim
Partiyi geliştirme çalışmaları
Finans
Sekreterya
Harici Görevler
Medyaya ilişkiler
Politika geliştirme
Uluslararası ilişkiler
Üyelik kampanyaları
Yeni yetenekler keşfetme
Gönüllüler Yönetimi
Bağış toplama
Kampanyalar
Aktiviteler
Çoğu siyasi partinin gençlere yönelik bağımsız bir kolu vardır. Bu gençlik örgütleri
gençlere siyaseti tanıtmakta ve deneyim kazanmalarında bir fırsat sağlamada
çok önemlidir. Her gençlik örgütü birbirine benzemez. Gençlik örgütlerinin üç
fonksiyonu vardır ama tabii bu niteliklerin kombinasyonu ortaktır:
Dahası, gençlik örgütlerini “ana kademe” ile ilişkilendirmek için iki yol vardır. Bunlar:
Kampanya Hedefleri:
• Organizasyonun görüşlerine dikkat çekin: Protesto kampanyası genel bir bakış
açısı yaymak için ya da net, kesin bir hedefe ulaşmak için tasarlanır.
• Organizasyonun varlığına dikkat çekin: Organizasyonu insanlara aktif olarak
tanıtmak, organizasyonun varlığına dikkat çekmek, saygınlık kazandırmak, yeni
üyeler ve sempatizanlar edinmek için işe yarar bir yoldur.
Kampanya Araçları
Kampanyanın şekli sizin hedefi nize bağlıdır. Faaliyetler basitten radikale kadar
her şekilde olabilir. Amaç ve hedef grubunuzu göz ardı etmeyin! Bazı seçenekler
şöyledir; tartışmalar düzenlemek, sokaklarda broşürler dağıtmak, protesto yürüyüşü
yapmak, evsizlere çorba dağıtmak. Her düzenlediğiniz faaliyetten sonra sizce
amaçlanan hedefe ulaşılıp ulaşılmadığını değerlendirin. Faaliyet nasıl düzenlendi?
İyi gitti mi, bir gelişme var mı? Faaliyetlerin gönüllüler tarafından yürütüldüğünü
hatırlayın ve onlara çabalarından dolayı teşekkür etmeyi unutmayın.
Olası Faaliyetler:
• Ana partideki gelişmeleri faks ya da mail yoluyla haftalık olarak duyurmak
• Siyaset de içeren ve genç kalabalığı etkileyecek sahne aktiviteleri organize
etmek, film, tartışma, müzik, stand-up komedi gibi.
• Yeni teknolojileri deneme ve uygulama
• Sözde “özel dedektiflik” (Bir grup genç insanı haklın arasına gönderip, halkın
isteklerini ve beklentilerini öğrenmek. Günün sonunda araştırmanın sonuçlarını
gayrı resmi bir şekilde politikacılara sunmak.)
• Gayrı resmi toplantılar düzenlemek (pub ya da kafelerde)
Avantajları:
• Bürokrasi ve resmi bir yapı yok
• Az toplantı ama bunun yanı sıra yeni enerji ve gönüllü kazandıracak aktiviteler
• Ana partinin yaptıklarını ve yanlışlarını kopyalama riski yok
• Genç insanları etkileyecek aktivitelere odaklanmak
• Eylem ve aktif üyelerin hızla katılımı ile, üyelerin hızla yeni beceriler elde etmesi
• Parti liderliğinin etkisinden gayrı resmi bir şekilde sıyrılmak için fırsatlar
• Gelecek seçimlerde kullanılmak üzere, ana partiyi, yeni yetenekler, yeni
gönüllüler, taze fikirler ve yeni teknolojiler açısından daha verimli hale getirmek.
Gençlik kuruluşları sadece yukarıda tarif edildiği gibi, kuruluş türüne göre değil
aynı zamanda ana parti ile olan ilişkisine göre de kategorize edilir. Burada üç tür
ilişki anlatacağız.
Avantajları: Ana parti ile kuvvetli bağlar. Ana partinin üzerinde gençleri ilgilendiren
konularla ilgili güçlü etkileşim. Çünkü gençlik örgütü üyelerinin de ana parti üyeleri
gibi oy verme hakları var. Ana parti ile uyumlu bir ilişki içinde olan bir gençlik
örgütü parti için gerçek bir nimet olabilir.
Dezavantajlar: Gençlik örgütü, kendi inançlarına ters düşse bile yine de ana
partinin görüşlerini savunmak zorundadır. Parti liderliği ile gençlik örgütün güçlü
bağları olması gençlerin kendilerini ilgilendiren konularda odaklanmaları yerine,
partinin temel politikalarını teşvik etmek için harekete geçmelerine neden olabilir.
Her koşulda gençlik örgütünü bir hizada tutmaya zorlamak, eleştirel bir zihin
geliştirmek ve politik süreçlerin nasıl işlediğini anlatmak için ideal bir yol değildir.
Avantajlar: Ana parti ile kuvvetli bağlar ama ana partiyi eleştirecek kadar da
bağımsız. Bu çok sağlıklı bir ilişki ve her iki taraf için de çift taraflı kazanç. Daha farklı
başlıklar sağlamak için, bağımsız olarak çalışmaları daha sağlıklı oluyor. Örgütün
üyeleri eleştirel bir zihin geliştirir ve buna göre hareket ederler.
Dezavantajlar: Örgüt ve ana parti arasındaki olası siyasi çatışmalar, dış dünya
tarafından parti içi çatışmalar olarak algılanabilir. Siyasi rakipler ve medya bu
çatışmalardan yararlanabilir. Ana parti ile gençlik örgütü arasındaki gevşek bağlar
ve örgütün meydan okuyan bağımsızlığı seçim kampanyaları sırasında ana partinin
önemli bir grup gönüllüsüne mal olabilir.
Bu bölümde bir dizi örnek oluşturan gençlik örgütlerini tartıştık. Doğal olarak
birçok kuruluşta farklı sesler vardır ve her zaman kendilerini geliştirmektedirler. Ek
olarak, biz her yıl kendi öncelikleri değişebilir gençler ve dolayısıyla gönüllüler ile
ilgileniyoruz.
Politikada Kadın
2008 yılında Hollanda’da kadınlar hala siyasette yeterince ağırlıklı olarak temsil
edilmemektedirler. 2006 seçimlerinden sonra kent konseylerinde kadınların
ağırlığı hala sadece % 26’dır. Ve yerel düzeyde idari görevlerde bulunan kadınların
oranı ise % 20’den daha azdır.
Bu hala özen gösterilmesi gerektiren bir konudur. PvdA bunu, iki kadın örgütünün
kendisine katılmasına olanak sağlayarak yapmıştır: PvdA Kadınlar Ağı (PWN) ve
Multi-Etnik Kadınlar Ağı (MEW). 2001 yılında kurulan PWN, cinsiyet sorunları ile
ilgilenen PvdA’nın tüm kadın üyelerine açık bir ağdır. Bu ağ, siyaset alanında kadın
sayısını arttırmak, mevcut siyasi yaşamdaki cinsiyet eşitliğini gündeme getirmek ve
kendi sorunlarını da gündeme taşımak için çalışmaktadır. PWN, Yıllık PvdA Kadınlar
Günü gibi, bir dizi ulusal aktivite düzenler ve siyasi olarak daha aktif olmak isteyen
kadınlara destek sunar. 1996 yılında kurulan MEW, etnik köken ve entegrasyon
konularına özel bir ilgi gösteren kadınlar, yabancılar, göçmenler ve mültecilerin de
katılımı olan bir ağdır. Buna ek olarak, daha kolay erişilebilir ve ev kadınlarını da
siyasi katılıma teşvik eden bölgesel kadın ağları da vardır.
Tüm bu ağlar için, kendi hedef grubunun sınırlarının ötesine de bakmak önemlidir.
Başka yerlerde destek bulmak da çok önemlidir. Eğer sonuca ulaşırsanız ve
müttefik ağınızı genişletirseniz, kuruluşunuz otomatik olarak parti içinde daha
çekici ve etkili bir faktör haline gelir. Sizin gücünüz kendi destekçilerinizden çok
müttefiklerinizin gücüne dayanır. Bu konuda müttefiklerin önemli bir grubu
erkeklerden oluşmaktadır.
Kadınların siyasete katılımını teşvik için standart bir strateji yoktur. Her ülkenin
farklı kültürel ve siyasal bağlamları farklı enstrümanların etkinliğini belirler.
Ürdün’de, örneğin, kadın hareketleri kraliyet ailesi (Prenses Basma ve Kraliçe Rania)
aracılığıyla reformlar yapılması için etki edip başarılı olurken, İsveç’te, kadınlar
siyasi partilere ittifak örgütleri aracılığı ile etki etmeye çalışıyorlar. Ürdün hala
feminist sözcüğünün (cinsiyet, erkek nefreti, Batı yönelimli saplantı ve saldırgan)
gibi olumsuz çağrışımlar yaptırdığını düşünürken, İsveçli parti liderleri feminist
olmakla övünürler.
Birçok kadın örgütleri, kendilerini partiye bağımlı hisseder, ama aslında modern
partilerde kadınlar büyük bir seçmen tabanına hitap etmek istemektedirler.
Egzersizler
Grupları ikiye ayırın ve kadın organizasyonlarının öncelikleri ne olmalı konusunda
düşünmelerini sağlayın. Bir amaç belirlemelerini sağlayın ve strateji bölümündeki
talepleri karşılayıp karşılamadığına bakın.
Katılımcıların kadın organizasyonları konusunda bir SWOT analizi yapmalarını
sağlayın.
Katılımcıların kadın organizasyonlarının hedef grupları hakkında beyin fırtınası
yapmalarını sağlayın. Onların bu hedef grubun parti için neden önemli olduğunu
açıklamalarını ve bu hedef gruba hitap etmek için bir mikro mesaj hazırlamalarını ve
bir etkinlik düzenlemelerini sağlayın.
Kampanya Organizasyonu
Partinin yapısı hakkında yukarıdaki açıklamalar özellikle ufukta bir seçim olmadığı
durumlar için geçerlidir. Bir seçim kampanyası bir parti yapısının üzerine ağır
sorumluluklar yükler. Başarılı bir kampanya yapmak ve yürütmek için, seçimlerden
en az bir yıl önce bir kampanya ekibi şekillendirmeniz gerekir.
Burada iki temel yaklaşım vardır. İlk seçenek parti yapısı içinde daha az bağımlı ya da
bağımsız olarak işleyen bir yapı oluşturmaktır. Bu sözde karargah (sanal savaş odası)
modelidir. Bazen tüm bir bölüm ve hatta bazen de tüm bina bu ekip için kampanya
bölgesi haline getirilebilir. Organizasyonda, mevcut organizasyon personelinin
yanı sıra; dışarıdan uzmanlar, gönüllüler ve stajyerler de görev alabilirler. İşin zor
İlk ikisinin karışımı olan üçüncü bir seçenek vardır: Var olan organizasyonun içinde
yukarıda tüm özellikleri açıklanan bir karargah (savaş odası) kurmaktır. Açık ve
net anlaşmalar, kısa komuta zincirleri ve hızlı karar verme süreci ile yapılmalıdır.
Tartışmalar, kesinlikle en az düzeyde tutulmalıdır. Özel görev ve pozisyonlara
sahip insanlar, şimdi kampanya koşullarına uymak zorundadır. Bunun yararı
partinin büyük bir kısmının kampanya dışında kalmamasıdır. Bütün parti üyeleri
organizasyona katıldığından kimse kendini dışlanmış hissetmeyecektir. Bu seçenek
mevcut insan gücünü artırır, bağlılık duygusu yaratır ve gerçekten seçimler
sonrasına kadar partiyi çok iyi bir durumda tutar.
Kampanya ekibi
Kampanya, her zaman bir grup insanın ortak bir çabasıdır. Düzgün çalışan bir
kampanya organizasyonun olması kampanya süreci için önemlidir. Bu üç kişilik
küçük bir grup ya da on kişilik bir ekip olabilir. Bir kampanya ekibi için tek bir
ideal boyut yoktur - bu partiden partiye ve şehir / bölge / ülke, siyasi seçenekler,
mevcut zaman, partinin büyüklüğü ve boyutuna bağlı olarak değişebilir,
taktiklere düşüncelere ve insanların bilgi ve becerilerine bağlıdır. Ancak, yine
de bir minimum boyutu vardır. Bir kampanya ekibi, en az üç kişiden oluşmalıdır:
Bir kampanya ekibi, eğer gerçek bir takım ruhu ortaya çıkar ve tüm ekip üyeleri
ortak bir çaba başlatırsa, iyi çalışır. Buna ulaşmak için kullanılacak yöntemler
üzerinde önceden karar verilmeli ve herkes ne beklendiğini önceden bilmelidir.
Ekip üyelerinin kişilik farklılıklarını dikkate alın. (Neler tartışmalara neden olabilir?
Kişilerin en güçlü noktaları nedir? Nasıl eğlenceli bir atmosfer yaratabilir ve bu
atmosfer nasıl korunabilir?) Herkesin tam olarak endişelerini ve motivasyon
konularını açıklamalarını sağlayın: Onları neler parti ve kampanya için çaba
göstermeye yönlendirir?
Kampanya yönetimi
Kampanya yöneticisi (veya koordinatör) kampanyanın en önemli kişisidir.
Kampanya yöneticisi, kampanyanın yürütülmesinden sorumludur ve herkesin
kampanya planına doğru şekilde uyup uymadığını denetler. Bu, kampanya
ekibinin görevleri açıkça tanımlanmış üyeleri ile işbirliği içinde yapılır. Kampanya
Rekabeti izleme
Takım içinde bir birim, muhalifler hakkında mümkün olduğu kadar çok bilgi
derler. Halka yapılan açıklamalar, planlar, oy verme davranışı, seçim programları,
röportajlar, web siteleri, her şey dikkate alınmalıdır. Bu bilgiler sizin bir tartışmada
rakibinizi köşeye sıkıştırmanıza ve onun görüşlerine karşı bir saldırı oluşturmanıza
yardımcı olabilir. Buna ek olarak, bu tür kampanyalar sırasında ne tür saldırılar
ile karşılaşabileceğinizi ve rakibinizin sizin hakkınızda bir şeyler bulup size bu
konularda saldırabileceğini de aklınızdan çıkarmayın.
Basınla işbirliği
Kampanyanın başarısı partinin medyadaki imajına bağlıdır. Seçmenler sadece
seçim programında ifade edilen görüşlere değil, aynı zamanda bu görüşlerin
kendilerinin dikkatine sunum şekline de önem verirler. Parti güven veriyor mu,
açıkça ne için var olduğunu anlatabiliyor mu, verdiği mesaj net mi ve sıradan
vatandaşların görüşlerine açık bir parti mi? Partinin imajı büyük ölçüde medya
tarafından oluşturulur. Bunu kontrol altında tutabilmek için, pozisyonunuzu çok
iyi düşünmeli, bir kriz veya iç çatışmanın olduğu zamanlarda bile medya önünde
İletişim araçları
Bir kampanyada mesajınızı aktarmak için araçlara ihtiyacınız vardır. Bu seçim
programının özetini kapsayan el ilanı, görsel araçlar, aynı zamanda kampanya
bülteni, anketler ve web sitesi gibi bildiriler olabilir. Bunlar iletişimin tüm yararlı
araçlardır. Ancak kısaltılmış mesajın ve içeriğin uyum içinde olmasına dikkat edin.
Tüm kampanya sırasında, iletinin tek tip görünüm ve tutarlılığını korumak için, tüm
iletişimi yürütecek bir kişi atayın. Bu kişi, tüm çeşitli iletişim araçlarını kullanılacak,
tek tip bir tasarım hazırlayacak ve klasörlerin üretimi, seçim programları, web sitesi
ve TV ve radyo reklamlarını denetlemek zorunda kalacaktır. Hiç kuşkusuz, bunun
teknik tarafı dış kaynaklı olabilir.
Yeni medya
İnternet, cep telefonu mesajları, podcast, Facebook gibi Sosyal Medya Siteleri,
dijital TV, YouTube, bloglar, partilerin mesajlarını iletmekte kullanmaya başladıkları
yeni medya olanaklarıdır. Bu bütünüyle geleneksel iletişim araçlarından farklı bir
yöntemdir ve bu yüzden de yeni medya için özel bir birim oluşturulması kesinlikle
dikkate değer bir konudur.
Faaliyetler ve etkinlikler
Seçim kampanyası süresince çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir. Bunlar çok
farklı içeriklerde siyasi çalışmalar olabilir. Bir kampanya üyesi bu faaliyetlerin
koordinasyonundan sorumludur. Gerçek organizasyon, gönüllüler tarafından
yapılır. Etkinlikler koordinatörü, yeni olaylar ve temalar icat etmeye çalışır,
organizasyonu koordine eder, gönüllüler, yerel politikacılar ve kampanya ekibi
arasında bağlantı kurar ve iletişimden sorumlu kampanya üyesi ile en iyi iletişimin
ne şekilde yapılacağı konusunda işbirliği içinde olur. Bütçeleme, etkinlikler
için belediyeden izin alma ve politikacılarla birlikte görünmek de görevinin bir
parçasıdır.
Hedef gruplar
Bir kampanya, gençler, emekliler veya etnik azınlıklar gibi çok farklı hedef gruplara
yönelik olabilir. Kampanya ekibi, bir hedef grubun bir üyesini kampanyaya nezaret
etmesi için atayabilir. Bu kampanya üyesi, etkinlikler koordinatörü ve iletişimden
Gönüllüler
Oylamada da büyük bir katılım önemlidir. Bu yüzden de mümkün olduğunca
çok sayıda gönüllüyü ve destekleyiciyi seferber etmeliyiz. Bunu yapmanın en
iyi yolu, gönüllülerden oluşan bir ulusal ağdan geçer. Yerel gönüllüleri seferber
etmek ve kampanya ekibine geribildirim sağlayabilmek için belirli kişilere sahip
olduğunuzdan emin olun.
Bütçeleme
Mali kaynaklar olmadan kampanya imkânsızdır. En basit bir kampanyanın bile
bir maliyeti vardır. Kampanyasının planlanması, büyük ölçüde mevcut imkânlara
bağlıdır. Bu yüzden de bütçeden sorumlu bir muhasip kampanya üyesi atamak
durumundasınız. Bu kampanya üyesi kampanyanın bütçesini yürütür. Maliyetlerin
bir tahminini çıkarır ve gerekirse daha fazla fon bulmaya çalışır. Kampanyaya
katkılarından dolayı katkı yapanlara teşekkür yazısı (mektup veya e-posta ile)
gönderme bu üyenin görevidir. İş tanımı dar olduğunda, bu fon yöneticisi
kampanyanın bütçesini aşmadığından emin bir muhasebeciden başka bir görevli
değildir. Eğer kampanya ekibi onun yaptığı görevleri daha genişletirse, o da bir
bağışçı olarak kabul edilir.
3. Taktikler ve aktiviteler:
• Hedefe ulaşmak için somut planlarınız nelerdir?
• Hangi faaliyetleri geliştirmeyi planlıyorsunuz?
• Seçmenleriniz nerede ve onlara nasıl ulaşmayı planlıyorsunuz?
• Hangi özel hedef gruba ulaşmak istiyorsunuz (iş sahibi veya işsizler mi?, sağlık
alanında çalışanlar mı, göçmenler mi, genç insanlar mı?)
5. Bütçe
• Bütçeniz nedir?
• Bütçenizi ne şekilde kullanacaksınız?
• Bütçenize ek bütçe kazandıracak mısınız? Eğer evetse, nasıl yapacaksınız?
Seçimler – OY VERİN
Bir siyasi parti için finansman konusu çok önemlidir. Finansmanın varlığı partinin
hangi aktivitelere girebileceğini ve ne tür bir kampanya yapabileceğini belirler.
Siyasal finansman elde etmek için kısaca 5 yol vardır:
1. Üyelik aidatları ve/veya değerlendirmeler (Milletvekilleri maaşlarının belli bir
yüzdesini partiye yardım olarak verebilirler)
2. Kamu finansmanı
3. İş veya özel çıkar gruplarından bağışlar toplamak
4. Destekleyicilerden bağışlar toplamak
5. Gayrimenkullerden elde edilen gelir
Birçok ülkede üyelik aidatlarından gelen para önemli değildir, ama bazı ülkelerde
de bu aidatlar partiler için önemli bir gelir kaynağıdır. Üyeler, genellikle kampanya
süresince partiye fazladan bir bağış yapmak için hazırlıklıdırlar. Bu yüzden de
sizin tabandan destekçileriniz ile iyi bir ilişki kurmanız çok önemli bir noktadır.
Üyelerden bağış toplamak için bazı kurallar:
• Katkıları teşvik için göndereceğiniz mektuplara özen gösterin.
• Mektubu kişiselleştirin. Mektubu önde gelen parti üyelerinin birine, tercihen de
liderlik kademesinden birine imzalatın.
• Bir aciliyet hissi oluşturun: neden üyelerin tam bu anda bağış yapmaları
önemlidir?
• Elde edilen geliri nereye harcayacağınız konusunda açık olun.
Kamu finansmanı genellikle kesin bir düzene sahiptir. Her ülkenin kendi
düzenlemeleri vardır. Bu yüzden de bu konuda hiçbir genel tavsiyede
bulunamayız. Kurallar ve düzenlemelere bağlılık çok önemlidir. Özellikle kampanya
dönemlerinde, partiler yanlışlıklara, hatalara veya yanlış suçlamalara son derece
açıktır. Açıklık ve saydamlık önemli bir gerekliliktir. Tüm hesap defterlerinizi
denetimden geçirtin. Bütün zaman sınırlarına uyun. Sorunlar ortaya çıktığında
hukuki bir yardım alabileceğinizden emin olun.
İş çevreleri veya farklı çıkar grupları tarafından finansman desteği: Bunun için
de genel bir tavsiyede bulunmak zordur. Bu konuda da bir kez daha her ülkenin
kendine göre kuralları olduğunu söylemeliyiz. Bazı ülkelerden iş çevrelerinden,
kimi çıkar gruplarından bağış almak yasakken, bazı ülkelerde bağış almanın
limiti yoktur. Siyasi partilerin bu konularda kendi ülkelerinin kurallarına, ulusal
yasalarına uyması ve kuşkulara yer bırakmamak için bu konuda hukuki destek
alması gerekmektedir. Kuralların buna izin verdiği durumlarda da bu tür fi nansman
kaynağı bulmanın dezavantajları vardır:
• Kayırmacılık görüntüsünden kaçınmak zordur. Çıkar grupları ya da iş çevreleri
yaptıkları katkılar karşılığında ne alabilirler? Alınacak olan kararlar kendi
yararlarına mı olacak veya onlara yakın insanlar mı atanacak?
• Siyasi özgürlük kaybı. Siz kaçınılmaz olarak sponsorunuzun çıkarlarını siyasi
gündeminizde dikkate almaya başlayacaksınız.
ABD’de bu siyasi nüfuz satın alma iş çevreleri ve çıkar grupları için standart bir
uygulamadır. Senatörler kampanya çalışmaları için milyonlarca dolar harcarlar.
Eğer, kendiniz zengin değilseniz kendinize bir veya daha fazla “şeker babalar”
(sizden kampanya katkı karşılığı taleplerde bulunacak) bulmak zorundasınız.
Örneğin, tütün endüstrisi, Cumhuriyetçi Parti’nin kampanyasına yedi milyon
dolarlık büyük yatırım yaptı ve bu işe yaradı: Bush iktidara geldikten sonra, tütün
endüstrisi açılan büyük davalardan yaklaşık yüz milyar dolar ödemekten kurtuldu.
Destekçilerden bağış toplamanın diğer bir yolu partiler, akşam yemekleri, barbekü
veya benzeri organizasyonlar gerçekleştirmektir. 2006 Hollanda Amsterdam
belediye seçimlerinde, yerel PvdA partisinin lideri evinde akşam yemeği verdi ve
misafirler kampanyaya katkıda bulunmak için giriş ücreti olarak 100 avro ödemek
zorunda kaldılar. Oprah Winfrey kendi çiftliğinde Obama için büyük bir bağış
Koordinatör
Gönüllü istihdamı ve katılımı bir kampanyanın başarısı için çok önemlidir. Bir
kampanyada gönüllülerden en iyi şekilde yararlanmak için, hem ulusal ve hem
de yerel düzeyde çalışabilecek gönüllü koordinatörleri olması gerekmektedir. Bu
koordinatörler sadece gönüllülerin istihdamından sorumlu değil, aynı zamanda
onlara koçluk yapmak durumundalar. Gönüllülere kendilerini örgüt içinde evlerinde
gibi hissettirmek tüm parti üyelerinin görevi olduğu kadar, koordinatörün de ilk
başvuru sürecinden başlayarak seçimden sonra emeklerinden dolayı teşekkür
sözcüklerine kadar gönüllülerle birlikte olması gerekir.
Size parti politikaları hakkında en sık sorulan sorular ve cevaplarını içeren bir soru-
cevap listesi oluşturmanızı tavsiye ederiz. Bu halktan gelebilecek farklı sorulara
karşı gönüllüleri hazırlayacak ve onların düzgün ve tek sesli cevap vermelerini
sağlayacaktır.
İstihdam
Gönüllüleri istihdam etmeye başlamadan önce kendinize şu soruları sorunuz:
1. Gönüllüler bize tam olarak ne için gerekli? Ne çeşit görevler ve ne çeşit insanlar
olmalı?
Bu göründüğünden daha kolaydır. Kampanya sırasında hangi faaliyetleri organize
edeceğinize ve tam olarak hangi faaliyetlere gönüllü işgücü gerekeceğine önceden
karar vermeniz gerekir. Bir web sitesi yazma gibi uzmanlık gerektiren durumda, bu
alanda teknik bilgiye sahip gönüllüler ve onların becerileri gerekmektedir. Neden
broşür dağıtmak gibi “eski moda” kampanya görevlerine gönüllüleri atayarak
onları kullanım alanımızı kısıtlıyoruz? Gönüllülere metin yazımı veya bir tartışma
programına başkanlık etmek gibi daha karmaşık görevler de verebilirsiniz. Bazı
Mesaj açıktır: her parti üyesinin kendi arkadaşları ve ailesini motive etmesini ve
belediye binası gibi yerlerde, okullarda diğer gönüllü kuruluşların (spor kulüpleri
veya gençlik kuruluşları gibi), toplum merkezlerinin, kafe ve barların önünde ilginç
parti bildirilerinin dağıtılmasını sağlayın.
Son zamanlarda partiye katılan tüm parti üyeleri potansiyel gönüllülerdir. Yeni
parti üyelerine aktif olarak yaklaşım büyük bir gönüllü işgücü seferberliğinin en
iyi yoludur. Birçok yerel parti seçimlerden önce gönüllü istihdam etmek için bir
telefon ağı kurarak arama yaparlar.
Gönüllü olmanın diğer çok rastlanan nedeni ise kişilerden böyle bir görevi
yapmalarının istenmesidir. Her zaman kişilerde yeterli motivasyon olmayabilir,
onlara sadece gönüllü olur musun demek de yeterli olur.
4. Gönüllülere ne önerebilirsiniz?
Gönüllüler ücret almadan çalışabilirler ama bu onların emeğinin değersiz olduğunu
göstermez. Onların parti için büyük değeri vardır ve bunun da kaçınılmaz bir maliyeti
vardır. Çalışmaları karşılığı ödenen bir para olmadığı gerçeğini göz önüne alarak,
elbette ki onları ilgi, saygı, içecekler ve atıştırmalıklarla ödüllendirmeliyiz. Aslında
gönüllülerin partiye herhangi bir maliyeti olmadığını görmek de partiye kalmıştır.
Onların seyahat masrafları, özel giysiler satın alma veya akşam saatlerinde akşam
yemeğine katılma durumunda kalmalarında, parti onların bu gereksinimlerini
karşılamalıdır. Bu gereksinimlerin karşılanması gönüllülerin partinin büyük bir
parçası olduklarına daha güçlü olarak inanmalarını sağlar ve aynı zamanda da bir
ödüllendirme olur. Bu da yeni gönüllülerin de partiye katılmalarını sağlar. Aynı
Planlama
Gönüllü Tahsisi
• Görevlendirmek için hangi niteliğe sahip insanlar gerekmektedir
• Gönüllüleri oluşturma stratejisi geliştirmek
• Gerekirse, gönüllüleri eğitmek
• Gönüllüleri dinlemek, onları etkinliklere katmak ve sorumluluklar vermek
• Anlaşılır ve net anlaşmalar yapmak
• Gönüllülere gerekli donanımı sağlamak, bilgi akışını sağlamak ve seyahat masraflarını karşılamak
• Sorunlarını yöneltecekleri bir kişi belirlemek: Gönüllü koordinatörü
Gönüllülerin Motivasyonu
• Tüm yeni gönüllüler için partiyi tanımaları, kendilerini tanıtmaları ve birbirlerini tanımalarını sağlamak için
bir toplantı düzenlemek ve bu toplantılarda kampanya planlarında yapılan tüm değişiklikleri güncellemek
ve tüm gönüllüleri her faaliyetten haberdar etmek
• Kişisel etkileşim esastır.
• Gönüllülere onlara zevk veren şeyler ve yeteneklerine göre ve yapmak istedikleri işleri yaptırın.
• Gönüllülerin çalışmaya değer kattıklarını ve kendilerini yararlı hissetmelerini sağlayın. Eğer onlara
verdiğiniz değeri göstermezseniz onları bir daha asla göremezsiniz.
Gönüllüleri Destekleme
• Seçimlerden sonra bir kutlama partisi düzenleyerek gönüllülere teşekkür edin (seçimi kaybetseniz bile)
• Onların farkında olun (“siz bunu hak ettiniz”), çabalarını kutlayın (“bunu çok iyi yaptınız”) ve teşekkürlerinizi
iletin (“bağlılığınıza teşekkür ederiz”)
• Onlara çok fazla zaman ve enerji yatırımı yaptığınıza göre, seçimden sonra parti saflarında bu gönüllüleri
korumaya çalışın.
Posterler
Postersiz seçim propagandası olmaz. Poster tasarlarken aşağıdaki soruları
kendinize sorun:
• Poster partinin stratejisi ile uyumlu mu?
• Poster yoldan geçenlerin görebileceği bir yerde mi?
• Parti lideriniz ne kadar tanınmış biri? Eğer seçmenlerin yakından aşina olmadığı
bir lideriniz varsa, postere çok iyi bilinen bir logo koymanız daha doğru
olacaktır. Şöyle bir tuzağa düşmeyin: “ Doğrusu şudur, yeni lider çok tanınmış
olmadığından, biz onun yüzüyle bir poster yapalım. Bu yol onun görünürlüğünü
artırır.” Seçmenlerin ilgilerini abartmayın: Onlar yoldan geçerlerken reklam
panolarına sadece bakarlar ve durup kesinlikle posterleri detaylı olarak
incelemezler.
Yapacaklarınız:
• Reklam ve propaganda yapmaktan zevk aldığınızı gösterin; insanların kaygıları
ile ilgilenin; ancak uzun bir karışık bir tartışma ile değil (zaman kısıtlı).
• Kararlı muhalifleri ikna etmek zaman ve enerji kaybıdır.
• Seçmenlerinize partide daha aktif bir rol almak isteyip istemediklerini sormayı
unutmayın
• Kendi sınırlarınızı çizin: Doğrudan hakaret, ırkçılık ya da cinsiyetçilik içeren
sözlere katlanmak zorunda değilsiniz. “Böyle konuşmaya devam ederseniz
tartışma olamaz” gibi bir uyarı genellikle yeterlidir. Eğer yeterli olmazsa, “Hemen
burada bu konuşmaya son verelim” demek yeterli olacaktır.
• Reklam kampanyasına başlamadan önce olası konuşmalar için senaryonuzu
yazın.
Yapmayacaklarınız:
• Diğer partilere çamur atmayınız
• Sizinle konuşmak istemeyen insanlara konuşmak içim ısrar etmeyiniz
• Görgü kurallarını atlamayın: insanlarla konuşurken güneş gözlüğü takmayın,
burnunuzu çekmeyin
• Hava karardıktan sonra ve gecenin geç saatlerinde insanların kapılarını çalmayın.
• Eğer kapıyı bir kadın açarsa, asla ”Lütfen eşinizle görüşebilir miyim” demeyin.
Egzersiz
Adaylara kapı kapı gezip reklam yapma rolü yaptırın. Propagandaya gitmek için bir
senaryo hazırlayın.
Yeni politikalar geliştirilmesinde siyasi partiler çok büyük ve önemli rol oynarlar.
Partiler seçmenlerinin isteklerini hem hükümet olmadan önce hem de hükümet
oldukları dönem boyunca -somut öneriler olarak gündeme getirirler. Politika
geliştirmek, insanları siyasetin içine dahil etmenin iyi bir yoludur. Bir partinin
politika geliştirmesi için birçok yollar vardır.
Politika departmanı
Çoğu partinin kendine özgü politika üretme departmanları vardır. Parti lideri,
bu departmandan belirli bir konu hakkında bilgi toplamalarını isteyebilir. Bilgi
toplamanın en kolay yolu parti üyelerini sorgulamaktır, ama onlar da özel çıkar
Araştırma enstitüsü
Birçok siyasi partinin, kendi araştırma enstitüsü ya da düşünce kuruluşu (think-
tank) vardır. Bu kuruluşlar, genellikle, çeşitli şekillerde partiye bağlı bağımsız
kuruluşlardır. Partinin kendi politikasının aksine, bu kuruluşlar genellikle (yarı)
özerk (kuruluşlardır. Bu onlara partinin politikalarını eleştirme özgürlüğünü verir,
partinin savunucusu olarak politik önerilerde ve değişik politik fikirler geliştirmekte
yardımcı olurlar ve parti dışından insanları da partiye yeni fikirler vermesi için
cesaretlendirirler. Bu araştırma enstitüleri ve düşünce kuruluşlarının organizasyon
yapısı değişiklikler gösterir. Bazen hem yapısal hem de finansal olarak partiye
bağlı kuruluşlar olabilirler, ama bazen de tamamen partiden bağımsız olarak
partiye destek verebilirler. Hollanda’da araştırma enstitüleri hükümet tarafından
finanse edilir ve mali destek boyutu partinin parlamentoda sahip olduğu koltuk
sayısına bağlıdır. Bu düşünce kuruluşları genellikle partinin yeni politika önerileri
geliştirilmesinde önemli bir rol oynamaktadır ve parti bu yapı içindeki değişik
komitelerde aktif olarak görev yapması için üye sağlar.
Yeterli desteği elde etmek için, komisyon, bilgi ve tartışma aşamalarında, raporun
son biçimi hakkında çeşitli kişi ve kuruluşlardan gelen katkıları da açıklamak
durumundadır. Her şey yolunda giderse, bu yöntem, bir süre sonra yeni bir
politika üretme, mevcut politikaları, ya da bir seçim programını değiştirmekle son
bulacaktır.
• Büyük bir toplantı, herkesin toplantı sonucunda aynı fikirde olduğu bir
toplantıdır
• Büyük bir toplantı her zaman tam olarak aynı fikirde olunmasa bile herkesin
sonuç ile uyuşabildiği bir toplantıdır.
• Kötü bir toplantı, sonuca katılmayan ve itiraz etmek isteyen insanların katıldığı
bir toplantıdır.
Sorumluluk paylaşılması
Toplantının başarısından sadece toplantıya başkanlık eden kişi sorumlu değildir.
Başkanın rolü önemlidir ama, diğer katılımcıların işbirliği olmadan hiçbir yere
varamaz. Bir toplantıda hazır bulunan herkes toplantının yürütülme yolundan, en
azından kısmen de olsa sorumludur. Bu da demektir ki, herkes yapıcı bir anlayışla
toplantıya katılmalı, başkanın talimatlarını dinlemeli ve diğer katılımcılara – daha
az deneyimli, daha az bilgili veya daha az anlaşılır olsalar bile -saygı çerçevesinde
davranmalıdırlar.
Bazen insanlar tek bir oturumda, bir kerede bu üç şeyi elde etmeye çalışırlar. Bu
tavsiye edilir, ancak, sorun zor ya da karmaşık ise, toplantılarda özellikle bu üç ayrı
aşamadan geçmek daha sağlıklıdır. Eğer tek bir toplantıda üç aşama ile uğraşmak
istiyorsanız, o aşamaların ayrı aşamalar olduğunu belirtmeniz çok önemlidir
ve toplantıda bulunan herkese içinde bulunduğunuz aşamada hakkında bilgi
verdiğinizden emin olmalısınız.
Son olarak, kuşkusuz, başkan gündemi ve ilgili bütün bilgileri herkesin hazırlanması
için önceden katılımcılara ulaştırmalı ve tüm katılımcılara yeterli hazırlık zamanı
vermelidir. Katılımcılardan, toplantı için hazırlık yaparken ilgili tüm bilgileri
okumaları ve sorunlar hakkında bir görüş oluşturmaya çalışmaları beklenmektedir.
Toplantı prosedürü
Hazırlık safhasından sonra asıl konuya geliyoruz: Toplantının kendisi. Öncelikle
gündem hazırlamakla başlıyorsunuz. Tüm konular gündemde mi ve sıralaması
doğru mu? Herkes gündemde yer alan her madde için tanımlanmış hedefl eri
kabul ediyor mu? Toplantı için ne kadar süre ayıracağız? Toplantıyı, herkes mevcut
gündem ve zaman çizelgesini onayladıktan sonra başlatın. Bu başkana biraz
daha fazla güç verir: Gündem ve zaman sınırında artık tüm katılımcıların ortak bir
sorumlulukları vardır ancak başkan istediğinde, zaman kısıtlı olduğundan dolayı,
bir maddeyi geçebilir veya arkaya bırakabilir. Başkan ayrıca prosedür hakkında ve
gündemde yapacağı herhangi bir değişiklik hakkında açıklama yaparsa iyi olur:
“Bu maddenin şu şekilde tartışılmasını istiyorum: Konu hakkında kısa bir geçmişe
dönük bilgi aktarımı ile başlayalım. Bunun için bu konuda bize kısa bir bilgi verecek
olan bu konuda yetkili Bay X’i davet ettik. Açıklamalarından sonra kendisine soru
sorabilirsiniz. Sonra görüş oluşturmak için düşünce alışverişi yapabiliriz ve bir
sonraki toplantıda konu hakkında bir karara varmaya çalışacağız.” Daha sonra
başkan herkesin aynı düşüncede olup olmadığını sorar. Bu, gündemdeki her
maddenin tekrar gündeme getirilmesi hedefini gerçekleştirmeyi sağlar.
Üçüncü aşama ise karar verme aşamasıdır. Tartışmada artık yeni argümanlar
üretilemiyorsa, artık bir karar vermek zamanı gelmiştir. Bu, çeşitli şekillerde
yapılabilir. Bazen bir fikir birliğine varılabilir, ancak genellikle bu mümkün değildir.
Bu durumda sorunu oya sunmak gerekir. Bu konu dikkatli bir şekilde yapılmalıdır.
Başkan olarak, sizin oya sunulacak konuda hiçbir şüpheniz olmamalıdır. Yani
olumsuz veya karışık ifadeler kullanmayın; “Buna hayır demek kimin lehine olur?”
demek yerine “Kim bu önerinin lehinde?” deyin. Sonra el kaldırma veya bireysel
olarak her katılımcının oyunun ne olduğunu sorarak oylamaya geçin. Oy bir kişi ile
ilgili olduğu zaman, bir oylama yapılması uygundur (böylece verilen oy gizli kalır).
Prosedür ne olursa olsun, başlamadan önce belirlenmiş olmalıdır.
Muhalifler
Kararlar alındığı zaman, özellikle de siyaset alanında, farklı bir sonuç tercih
ederdik diyen insanların olması kaçınılmazdır. Bu konunun dikkatle yönetilmesi
gerekir. Temel kural, doğru olarak kabul edilmiş tüm kararların, ilgili tüm kişiler
tarafından dış dünyada savunulmasıdır. İç anlaşmazlıkların seçim atmosferinde ya
az ya da hiç çekiciliği yoktur. Bu kuralın istisnaları vardır, özellikle de temel etik
konular söz konusu olduğunda (örneğin, feminist bir kadın kürtaj yasağı için asla
oy kullanmaz), veya bazı durumlarda kendi destekçileri ile bile belirli bir öneriyi
savunma konusunda aykırı düşünebilirler. Böyle durumlarda verdiği kararın
meşruiyetini savunarak, karşı oy verdiğini itiraf hakkına sahiptir. Parti içinde bir
birey veya bir grup buna hazır değilse, bir klikleşmeye yol açabilir. Hiç kuşkusuz
parti, oluşabilecek böyle bir durumu önlemeyi tercih eder, ama karar aşaması
doğru bir şekilde geçti ise ve bu tek seçenek olmuş ise, o zaman bu çok kabul
edilebilir bir sonuçtur.
Kararları uygulama
Oldukça büyük bir sıklıkla, kararları uygulayacak kişilerin tam anlamıyla
belirlenmemiş olmasından dolayı, kararlar uygulama aşamasında düzgün bir
şekilde uygulanamazlar. Bir kararın uygulanması doğal olarak bir toplantıdan
sonra gerçekleşir, ama bu toplantıda kabul edilen kararın sonuçlarını kabul etmek
önemlidir: Kim yapacaktır ve ne zaman?
Başkan
Daha önce de bahsettiğimiz üzere, toplantının tüm şartlara uygun olarak
düzenlenmesi başkanın sorumluluğundadır. Başkan, katılımcılar arasındaki
etkileşimi denetlemeli ve önceden üzerinde karar verilmiş tüm amaçların gerçekten
Yıldız modeli
Bu modelde başkan ve katılımcılar arasında düzenlenmiş mutlak bir iletişim vardır.
Katılımcılar, birbirleriyle doğrudan iletişim kurmayıp bunu “başkan aracılığıyla”
yaparlar. Kime söz vereceğine başkan karar verir ve tüm konuşmalar kendisine
hitaben yapılır. Bu tür etkileşim, en çok şehir ya da parlamento meclislerinde
yapılan tartışmalarda uygulanır. Diyagram olarak bu model şu görünümde olur:
Katılımcı
Katılımcı
Katılımcı
Katılımcı
Başkan
Katılımcı
Katılımcı
Katılımcı
Katılımcı
Web Modeli
Web modelde etkileşim, yıldızı modelinden çok daha özgür ve daha az
yapılandırılmıştır. İnsanlar birbirleriyle doğrudan iletişim içinde olurlar ve başkan
çıkabilecek kaosu önlemek için ancak sınırlı müdahaleler yapabilir. Bu tip iletişimin
amacı, insanların birbirlerinin savlarına etki etmeleri ve yaratıcılık için de yer
açılmasını sağlamaktır. Yaratıcı bir diyalogda, “yüksek sesle düşünülerek” görüşler
giderek şekillenmeye başlar. Toplantıda mevcut herkes herhangi bir noktada
tartışmaya katılabilir ve konuşmak için “ kendisine sıra verilmesini” beklemek
durumunda olmaz. Diyagram olarak bu model şu görünümde olur:
Katılımcı Katılımcı
Katılımcı
Katılımcı
Başkan
Katılımcı
Katılımcı
Katılımcı
Katılımcı
Web modeli görüş-oluşturma aşaması için en iyi modeldir. Başkan, ilk aşamada,
tartışmaya katılacak olan insanlara konuşma sırası vermek için yıldız modelini
kullanabilir. Bir başkan için asıl zorluk bir modelden diğerine geçiş yapmaktır.
Toplantının başında başkan yıldız modelini empoze edebilir ve katılımcılar buna
uygun davranırlar ve başkana hitaben konuşurlar, görüş-oluşturma aşamasında
Başkan’ın müdahaleleri
Soru sorma, bir konuşmacıdan daha fazla bilgi almak ya da belli bir konuyu
açıklığa kavuşturması için, başkanın girişimini ifade eder. Tipik sorular şunlardır:
“Nasıl oluyor peki? Ne demek istiyorsun? Doğru mu anladım? Neden böyle
düşünüyorsunuz?” Burada başkan size üstü örtülü bir ders verir: Cevap vermeden
önce karşınızdakinin ne söylediğini anlamaya çalışın.
Taktik manevraları
İkinci usule ait taktik, önceden görüşülmüş gündem maddelerine geri dönerek,
bilgilendirici duyurular hakkında tartışmalar başlatarak veya toplantının en sonuna
doğru gündeme yeni madde getirerek bu maddenin hemen öncelikle tartışılmasını
isteyerek toplantının akışını etkileyebilirsiniz. Toplantının akışını bozacak başka bir
yol ise, başkanın toplantıyı yönetme şekli hakkında eleştirilerde bulunmaktır.
Üçüncü usule ait taktik ise, herkes toplantı ile ilgiliyken gazete okumaya başlayarak
veya toplantı ile ilgili dokümanları toplantı başlayıncaya kadar bekleyip ondan
sonra incelemeye başlayarak, içinde bulunulan atmosfere zarar vermektir. Hatta
bazen insanlar telefon görüşmesine başlayabilir veya sürekli oturup kalkar veya
salonu terk edebilir.
Tartışma taktikleri
Tabii ki tartışmaya ilişkin taktikler konusunda hiçbir sıkıntı yoktur. Birinci taktik çok
önceden beri bilinen gerçekleri tartışmaya başlamaktır: “Herkes anayasanın erkek
ve kadınlara eşit haklar vermiş olduğunu iddia ediyor ancak bu gerçekten böyle
midir?” Başka bir taktik ise “Politikacılara güvenmem” yerine olguyu geçiştirmek
için “... ve politikacıların güvenilmez olduğu bilinen basit bir gerçektir.” İnsanlar
başkalarını yıldırmak için nadir de olsa uzmanların referansları veya raporlarla bile
doğrulanmamış gerçek ya da hayali “bilgiler” kullanabilirler. Bir başka bir noktası
aniden ortaya bir teklif çıkarmak, hislerinizi kullanmak için hemen hiçbir sebep
Müzakere ile gerçekte neyi kastediyoruz? Başarılı bir müzakere sürecinde, farklı
bakış açılarıyla birbiri ile çelişki içinde olan iki veya daha fazla parti, kendi aralarında
görüş alışverişinde bulunurlar. – Birbirlerinin görüşleri hakkında değişimde
bulunurlar, birbirlerinin pozisyonları ve hakim olan güç dengesi hakkında bilgi
edinirler ve hatta bu aşamada bazen çok verimli işbirlikleri oluşabilir. Amaç, partiler
arasında kalıcı bir kopuşa sebep veren çatışmaların artmasını önlemektir. Müzakere,
işleyen bir demokrasinin en önemli parçasıdır ve yetenekli müzakereciler de bir
organizasyon için paha biçilmez varlıklardır.
Genel anlamda müzakerenin üç farklı stili vardır: önerilere dayalı müzakere güce
dayalı müzakere (güçlü olan kazanır) ve değişime dayalı müzakere (“Siz bunu
yaparsanız, biz bunu yapacağız”). Benimseyeceğiniz müzakere stili, müzakere
ortağınıza ve kendinizi güvende hissettiğiniz konuma dayalı olmalıdır. Eğer
müzakerelerin başlangıcında yanlış müzakere stili seçerseniz, bu muhtemelen
daha sonra size çok büyük bir zarar verecektir. Uygun müzakere stratejisi seçmek,
savaşı kazanmanın yarısıdır.
Bu tür bir müzakere için, iki ön koşulun yerine getirilmesi gerekir. Birinci olarak,
taraflar birbirlerine güvenmelidir ve gelecekte de iyi bir ilişki sürdürmek niyetinde
olmaları gerekmektedir. İkincisi, her iki taraf diğer tarafın ezici savları karşısında
kendini hazırlamalı ve hatta müzakereyi terk etmeye bile hazırlıklı olmalıdır. İkisi
de diğer tarafın kazanmak için yola çıktığını, tüm inançlarını ortaya koyduğunu
unutmayıp yoğun ve kararlı argümanlara hazır olmalıdırlar. Bu tabii ki kolay değildir.
Sonuçta, müzakere sonucu rakibin görüş açısı kabul edilebilir ve kaybeden parti,
kendi taraftarları da dahil olmak üzere, dünyaya bunu savunmak zorunda kalabilir.
Bu da sizi diğer partinin haklı olduğu konusunda açıklama yapma durumunda
bırakabilir.
Neyse ki, argüman tabanlı müzakerelerin sonucu genellikle her iki tarafın
argümanlarının bir karışımından oluştuğundan genellikle gerçekten de en iyi
çözümdür. Nadiren, taraflardan biri tamamen doğru ve diğeri tamamen hatalı
olabilir.
Öncelikle, bu tür müzakereler (“En iyi çözüm nedir?”) gibi argümanlara değil, hangi
partinin müzakerelerde daha güçlü olduğuna dayalıdır. İkincisi, böyle bir durumda
partiler genellikle önerdikleri çözümlerin eksiklikleri hakkında açık olmayacaktır.
Gerçekten de, mümkün olduğunca gizlemeye çalışacaktır. Her iki taraf da,
kartlarını içyapılarından bile gizli tutup, kendilerinin doğru diğer partinin yanlış
olduğu konusunda ısrarcı olma eğiliminde olacaklardır. Onlar, halkın ve özellikle
de kendi destekçilerinin ilgisini çekmeyen argümanları dikkate almayacaklardır.
Aslında, müzakere süreci her iki tarafın da güç oyunları ile diğer partiyi etkilemeye
çalıştığı irade yarışından başka bir şey değildir. Bazen bu tehditlerin aslında güç
üstünlüğünü kanıtlamak için yapılması gerekebilir. Ama çoğu zaman sadece
bir meydan okuma bile müzakerelerin devam etmesi için yeterlidir. Yine de,
eğer bir meydan okumada bulunursanız, bunu sonuna kadar götürme isteğini
taşıma kapasitesine sahip olmanız gerekir. Bu durumda olmadığınız kanıtlanırsa,
konumunuz ciddi olarak zayıflayacaktır. Örneğin kitlesel bir grevle tehdit eden ve
sonra da yeterince işçi toplayamadığı için bu grevi uygulayamayıp başarısız olan
bir işçi sendikası düşünün. Bu, ölümcül bir müzakere pozisyonudur ve bu sendika
tarafından bundan sonra yapılacak hiçbir tehdit işverenler tarafından ciddiye
alınmayacaktır.
Müzakere sırasında diğer parti üzerinde baskı kurmak için kullanılan çok çeşitli yollar
vardır: Medyanın ilgisini çekmek, uzmanlardan görüş almak, protesto mitingleri
düzenlemek, greve gitmek davalar açmak ve hatta müzakereleri tamamen askıya
almak gibi. Hangi yolu kullanacağınız ile ilgili karar konunun önemine bağlıdır.
Kullanacağınız yollar orantısız ve aşırı olmamalıdır: çalıştığınız kafeterya farklı bir
marka kahve satsın diye greve gitmek gibi.
Başarısızlıklar ciddi sonuçlara neden olabilir: Taraflar arasında kalıcı bir sürtüşme
yol açabilir veya kendi görüşlerini dayatmak için şiddete başvuran partiler olabilir.
Örneğin, belirli bir ülkede bir etnik azınlığa ilgi ve saygı yoksa azınlığın bağımsızlık
mücadelesi başlatmak için silahlara davranması gibi.
Bu müzakereler için yeterli zaman ayırmanın önemli bir nedeni daha vardır:
Müzakere sırasında oluşabilecek başarısızlığı ve tartışma tırmanışının artışını
önlemektir. Çatışma ve sert pazarlık güce dayalı müzakerelerin doğasında vardır.
Partiler bazen, karşılıklı olarak, gereksiz yere sert veya duygusal tepkilerde
bulunabilirler. Bu tepkiler partilerin mizaçlarında sertlik olduğundan veya partinin
destekçilerini canlandırmak istemesinden kaynaklı olabilir. Ancak bu durum daha
da artarsa, parti kendisini destekleyen tabanının duygularına esir olur. Ayrıca
sert sözler ya da duygularla hareket etmek, bir güç oyunu haline gelebilir. Bazen
müzakerelerin sonuçsuz kalması sadece hatalı bir kararın sonucu olarak ortaya
çıkar. Bir parti, diğer partinin konumunu dikkate almadan çok talepkâr olur, sıkı
sıkıya kendi argümanlarına inanmaya başlar, kendisini mağdur hissetmeye başlar
vb. Son olarak, görüşmeler öznel faktörler (korku, öfke, aşağılanma duygusu)
yüzünden başarısız olabilir. Bu yüzden, müzakerecilere durumu tam anlamaları,
şartları görmeleri için yeterli zaman verilerek, müzakerelerin birkaç tur sürdürülmesi
önerilir.
Güce dayalı müzakereler hakkında son bir not: Müzakereleri siz kazansanız bile,
zaferinizi çok dikkat çekici bir şekilde övmeniz doğru olmaz. Çünkü, büyük bir
olasılıkla gelecek bir tarihte tekrar diğer parti ile bir işbirliğine girmek zorunda
kalabilirsiniz. Eğer, diğer parti kendi destekçileri ve halk karşısında kendini
aşağılanmış hissederse, hiç şüpheniz olmasın bir daha ki dönemde intikam almaya
çalışacaktır. Hatta oldukça sert geçen müzakerelerden sonra bile, nihai anlaşmayı
rakibinizi utandırmadan, “bu mücadelede kaybeden yok”, “her iki partide bu
anlaşmayı kazanmak için vardı” gibi ifadeler kullanarak, halka açıklamanızı tavsiye
ederiz.
Argüman ve güce dayalı müzakerelere ek olarak üçüncü bir müzakere tarzı vardır:
Değişime dayalı müzakere. Bu müzakere tipi (partiler arası pazarlık diyebiliriz) diğer
iki stilden daha farklıdır. Partiler gerekçeli argümanlarla rakiplerini etkilemeye
çalışırlar veya tehdit ve güç oyunları ile sindirmeye çalışırlar. Değişime dayalı
müzakerelerde yöntem, her iki partinin her zaman uyumlu olmayan bakış açısına
sahip olduğu pragmatik benimseme ile başlar. Daha sonra her iki parti, bütün bir
paket içerisinde çelişkili görüşleri birleştirip her iki partinin de zevkine uygun bir
hale getirmeyi deneyebilirler. Bu tarz müzakerelerde, tarafl ar birbirlerine saygılı
olmalı ve diğer partinin neye hizmet ettiğini anlamaya çalışmalıdır. Müzakerenin
sonunda bir parti çekilir: söz konusu olan altı çizili önemli çıkarlardır. Bu çıkarların
ilgili taraflarca kesinlikle ciddiye alınması ve her iki partinin birbirlerinin çıkarlarına
yaratıcı bir çözüm arayışına girmesi gerekir. Temel bir hizmet için her iki tarafı
da yeterince tatmin edecek ve daha fazla işbirliği sağlayacak bir anlaşma paketi
oluşturmak çok önemlidir. Bir koalisyon hükümeti kurmaya çalışırken bu müzakere
yöntemi sıklıkla kullanılmaktadır. Her parti bir dilek listesi ile müzakerelere girer ve
bunların mümkün olduğu kadar çoğunu gerçekleştirmeye çalışır. Partilerden biri
eğitim için daha fazla para ister, diğeri savunma bütçesini azaltmak ister. Bir parti
eşcinsel evlilikleri yasallaştırmak ister, diğer parti yeni yollar inşa etmek ister. Bu
yöntemin ana sorunu, anlaşmasının pratikte uygulanmasının olanaksız olmasıdır.
Bu da partiler arasında tansiyonu yükseltir ve hatta kalıcı anlaşmazlıklara yol açar.
Herhangi bir koşulda hangi müzakere stilini seçmelisiniz? Daha önce de bahsedildiği
gibi, önemli olan müzakereler başlamadan önce stratejinizi belirlemenizdir. Bu
noktada yapılan yanlış bir seçim, ileride tamiri mümkün olmayan hatalara yol
açabilir. Diğer parti güç oyunları yapmaya karar verirse, herhangi bir ikna stratejisi
ile başarı elde etmek mümkün değildir. Tartışmalar sürüyorken bir uyumsuzluk
hissederseniz, zaten önemli bir taban kaybetmiş olacaksınız. Yani, siyasi partiler
için rakibinin davranış biçimini önceden bilmek çok önemlidir. Bunun için bir takım
kurallar vardır. Önde gelen ilke, partiler arasındaki mevcut ilişkilere bakmaktır.
Karşılıklı olarak birbirlerine güveniyorlar mı? Partilerden biri diğerinin gerçekten bir
anlaşmaya istekli olup olmadığına ve bu anlaşmayı uygulayacağına inanıyor mu?
Partilerden biri diğerinin iyi bir ilişki kurup bu ilişkiyi geliştirip yürütebileceğine
inanıyor mu? Bu duygular karşılıklı mı? Bir partinin önerileri taban tabana diğer
partinin savundukları ile zıt mı? Tüm bu soruların cevabı hayır ise, bu, sizin güce
dayalı müzakere yolunu seçmeniz gerektiğini gösterir. Karışık cevap çıkar ise, eğer
karşılıklı güven ortamı varsa, partilerin pazarlığa dayalı müzakere yolu seçmesi
önerilir. Bu sorulara verilen cevapların tümü olumlu ise argümanlara dayalı
müzakere yolu seçilmelidir.
Nasıl seçilir:
Diğer parti ile ilişkileriniz iyi mi?
Her iki parti de tartışmalara açık mı?
Her iki parti de iyi bir ilişki sağlamak ve sürdürmek istiyor mu?
İki partinin çıkarları arasında benzerlikler var mı?
2. Güç Oyunu
Hedefi ve direnme noktalarınızı belirleyin.
Diğer parti üzerine uygulayacağınız baskıda kullanacağınız araçları belirleyin ve
hazırlayın.
Bilgi konusunda seçici olun, zayıf taraflarınızı açık etmeyin.
Yeterli zamanınız olduğundan emin olun.
Yenilmiş bir rakibi aşağılamayın.
İp Uçları:
Orantılı yollar (araçlar) kullanın.
Argümanlardan etkilenmeyin.
Konular üzerinde net, ilişkilerinizde sıcakkanlı olun .
3. Pazarlık (kazan-kazan)
Pragmatik olun.
Diğer partinin görüşlerinin meşruiyetini kabul edin.
Onların çıkarlarını motive edici olun, bu çıkarların önemini anlayın ve ortak bir
zemin bulmaya çalışın.
Her iki partinin de çıkarlarına hizmet edecek çözümler bulmaya çalışın.
İki taraf arasında anlaşma sağlanması için çabalayın.
1. Zaman ve sabır. Güven inşa etmek için zamana ihtiyacınız var. Başlangıçta,
partiler konumlarını net tutmak isterler ve herhangi bir taviz vermekten kaçınırlar.
Onlar birbirlerinin konumunu keşfetmeye ve hangi müzakere (argüman, güç
veya pazarlık – müzakereler bölümüne bakınız) yolunu seçeceklerini belirlemeye
çalışırlar. Her partiye ilk aşamalarda birkaç küçük zafer bahşetmek, gerçekten
müzakere sürecini hızlandırabilir. Tüm partiler tarafından kabul edilir iyi bir
müzakereci, öncelikle farklı partilerin ortak noktalarını vurgulayarak başlayacaktır.
Eğer, müzakereci süreci ağırdan alır ve küçük adımlarla gerçekleştirmeye çalışırsa
başarılı olur. Bu da başarılı bir sonuç alma ihtimalini arttırır.
3. Ortak bir düşmanın olması büyük şanstır. Bu kendi içinde yeterli değildir, ama
belli bir aşamada farklı ideolojilere sahip partileri sıkıca birbirine bağlamaya
yardımcı olur. Örneğin, 2004 yılında Ukrayna’da Turuncu Devrim’de Liberal
Demokratların Sosyalistlerle güçlerini birleştirmesi gibi. Sosyalist Lider Moroz’a
liberal Yushchenko ile yaptığı işbirliği hakkında sorulduğunda “Bir liberal bir
suçludan evladır” diye cevap vermiştir. Bu tür koalisyonların ortak sorunu, hedef
elde edildikten sonra sürmeyecek olmasıdır.
8. Eğer hedeflerinizi çok yüksek tutmazsanız her şey daha kolay olur. Küçük adımları
almak büyük olanları almaktan daha kolaydır ve çok sayıda küçük adım sonunda
ileriye dönük büyük bir adımla sonuçlanır. Çok ısrarcı (talepkar) olmamanız
tavsiyesi, sadece uygulamak istediğiniz politikalar için değil, aynı zamanda
koalisyonun devam süresi için de geçerlidir.
Sonuç
Başarılı bir koalisyon oluşturduktan sonra mutabık kalınan programı uygulamaya
başlayabilirsiniz. İşte bu noktada medya ile savaş tekrar başlar. Şüphesiz, ödünler
Bu örgütler, partiye belirli görüşleri benimsetmek veya bazı ilke kararları almalarını
sağlamak için stratejiler geliştirirler. Peki bu nasıl çalışır?
Çoğunda, karar verme süreci çeşitli aşamalardan geçer. Bir karar vermeden önce,
karar gerektiren bir konu olduğundan emin olmalıyız ve konunun doğasının ne
olduğunu bilmeliyiz. Karar hakkında bilgi sahibi olmalıyız. Siyasal organizasyonlar
insanların hemen harekete geçmesini isteyerek hata yaparlar. Ama insanların, bilgi,
fikir ve duygular işlemlerinden geçmeden harekete geçmeleri ters etki yaratır. Bu
bir savunma reaksiyonu uyandırır. Bu dört aşamasının atlanmamasına dikkat edin.
Buna ek olarak, kullanılan araç amaca uygun olmalıdır. Amaç için kullanılan araçların
tercihi davanız için destek kazanma şansınız üzerinde olumlu veya olumsuz
etki yaratır. Hedefiniz iyi ama aracınız uygun değilse, amacınız güvenilirliğini
kaybedecektir. Örneğin, küçük bir kasabanın belediye başkanı olan bir diğer
parti üyesi tarafından yapılan bir hata için genel başkanın istifasını talep etmek
yanlıştır. Özünde uygun ve hoş olan araç dilekçe vermektir. Bir kez yeterli imzaları
topladıktan sonra karar-vericilere bunu teslim eder ve mücadelesini verdiğiniz
konuda onlarla diyalog içinde olabilirsiniz.
Bir kez hangi araçları kullanacağınıza karar verdikten sonra, karar-vericileri nasıl
sizin istediğiniz şekilde karar vermeye yönlendireceğinizi belirlemeli ve bu yolun o
kişinin davranışında ne ölçüde değişiklik göstereceğini bilmelisiniz. Bir kez daha,
bir çift temel kural burada da geçerlidir. Birincisi, birinden büyük adım atmasını
isterseniz, başarı şansınız küçük olur. Belirgin bir rakibi, bir gecede destekçi haline
getirmek için belirli bir ölçü yoktur. Hedefler genellikle aşamalı olarak elde edilir.
Ayrıca, bu şekilde, isteğiniz grup insanları kendi çıkarlarınıza katmaya da yardımcı
olur. Kendinizi arzu ettiğiniz kararları sizin yararınıza verecek kişinin yerine koyun.
Bu öneri hemen hemen her zaman iyi sonuçlar verir.
Bilgi
Sizin bakış açınız konusunda resmi ve gayri resmi karar vericileri/hedef grupları
bilgilendiriniz. Bakış açınızı “nötr” bilgi sunarak destekleyin. Toplumun, partiler
arasındaki uluslararası ilişkilerin, güncel eğilimlerin veya partiler arasındaki
ilişkilerin bir resmini çizin. Doğru bir resim çizmek tüm karar-vericiler/hedef
grupları ikna etmek için önemlidir, güvenilirliğinizi azaltabilecek olgusal hatalar
Lobi mesajları
Lobi mesajları savunduğunuz görüşlerinizdir. Kampanyanın ana mesajı için geçerli
olan aynı kurallara uyduğunuzdan emin olun: En fazla üç mesaj, olabildiğince
çok tekrar, değişen ifadeler ve hedeflediğiniz hedef gruplara hitap edecek farklı
yorumlar.
Tartışma
Artık herkes konunun önemine inandırılmış, konu üzerine görüşler öne sürmenin
ve bir tartışma başlatmanın tam zamanıdır. Siz, parti lideri ile kamuoyu tartışmaları
organize ederek, parti bölge komiteleri ile görüşmeler düzenleyerek, organize
ve gazetelerde serbest kürsü sayfaları hazırlayarak bunu yapabilirsiniz. Daha
fazla tartışma, daha çok başarı. Bu aşamada da destekçileri ve müttefikleri
yoğunlaştırmaya ve gönüllülerin istihdamını sağlamaya çalışın. Artık lobi
faaliyetleriniz şekillenmeye başlamış demektir.
Karar
Üçüncü aşamada artık karar vereceğimiz dakikaya ulaştık. Parti lideri parti kongresi
için öneri getirecektir. Olumlu bir öneri lobi çalışmanızın başarısını gösterir, artık
kutlama yapabilirsiniz! Eğer durum böyle değilse, delegeleri konferans kararı
almaya zorlamak için çalışmalara başlamak zamanıdır.
Örnek:
Hedef: Kadınların %50’sine üst pozisyonlarda görev.
Bilgi: Konunun önemine yönetimi ikna etmek için, yönetimin mevcut durum ile
ilgili tüm gerçeklerden haberdar olması gerekir: Partide kaç aktif kadın üye var,
Temel Kurallar:
• Umudunuzu asla kaybetmeyin. Lobicilik uzun ve yorucu bir süreçtir.
• Zamanlama çok önemlidir.
• Tanıtım faaliyetlerine başlamadan önce uzun süreli bir çalışma yapın.
• Karar vericilerden oluşan ağınız sizin sermayenizdir ve adres defteriniz de sizin
ana silahınızdır.
• Karar vericilere amacınızı onaylatmaya çalışın.
• Enerjinizin çoğunu destekçileriniz veya muhaliflerinize değil, ortada yani
kararsız insanlara harcayın.
• Karar vericileri, onlara verdiğiniz bilgileri kendi çıkarları için kullanabileceklerine
ikna edin.
• Her bir alternatif için çok fazla soru sorarak karar-vericileri zor bir durumda
bırakmayın.
• Orantısız yollar, araçlar kullanmayın; tüm araçlar hedefi haklı çıkarmaz.
• Kazanırsanız, zaferinizi kutlayın, ama; başkalarının yenilgisini sevinçle
seyretmeyin.
• Kimsenin kendini “kullanılmış” hissetmediğinden emin olun.
Bu muhalefette olmayı çok sinir bozucu bir deneyim haline getirir. Yine de, bu, sizin
alışmak zorunda kalacağınız bir durumdur. Çünkü işleyen demokrasilerde, partinin
zaman zaman kenarda kalması normaldir. Şimdi iyi bir muhalefet döneminin nasıl
yürütüleceğini göreceğiz:
Seçim çoğunluğunu gözden kaçırmayın: Bir muhalefet partisi olarak, başarı elde
etmek için tek yol, kendi taban desteğimiz ve en azından tüm seçmenlerin büyük
bir alt grubunun ihtiyaçlarını bilmek durumunda olmaktır. Eğer küçük ve çok özel
bir seçmen grubunun çıkarlarına odaklı kalırsanız asla zafer elde edemezsiniz.
Bunu yaparsanız, bu size sadece küçük bir azınlığın çıkarlarını temsil eden marjinal
parti görüntüsü verir. Oysa siz, mümkün olduğunca çok sayıda seçmenin desteğini
kazanmak için çalışmalısınız.
Hükümet ile bütün cephelerde mücadele: Eğer, hükümet ile başarılı bir şekilde
savaşırsanız, muhalefet döneminden başarı ile çıkarsınız. Eğer, kendi partiniz
içinde ya da diğer muhalefet partileri ile bile olsa iç çatışmalara girerseniz mağlup
olursunuz.
Açık bir alternatif sunun: Muhalefet partisi olarak, karşı olduğunuz noktalara
odaklanmamalı, aynı zamanda olumlu öneriler sunup, hangi konuların yanında
olduğunuzu göstermelisiniz. Seçmenler, sizin hükümetin başarıları hakkında
yaptığınız eleştirilere tamamen katılsalar bile, bu size oy vermek için istekli
olduklarını anlamına gelmez. Birçok kişi, “Gelen gideni aratır” mantığıyla oy verir.
Seçmenler öncelikle sizin programınızı bilmek, size güvenmek isterler, daha
sonra size oy vermeyi düşünürler. Eğer sizin alternatifleriniz açık ve çekici değilse,
seçmenler bilinmeyene oy vermektense istikrarı tercih ederler. Bazen de, ya hiç oy
vermezler, ya da başka bir muhalefet partisine oy vermeyi tercih edebilirler. Onları
oy vermeye teşvik edip, size oy vermelerini sağlamalısınız. Bu yüzden olumlu ve
gerçekçi bir alternatif sunmak çok önemlidir. Bu, mevcut hükümeti eleştirmemeniz
anlamına gelmez. İktidardaki hükümetin eksikliklerine mutlaka değinilmelidir.
Olumsuz mesajlar kamuoyunda güçlü karşı bir akım yaratır ve özellikle de çok etkili
olabilir.
Yerel destek: Partiniz ulusal düzeyde muhalefet olsa bile, yine de ülkenin
yönetimine katkıda bulunmanızın başka yolları vardır. Partiniz bölgesel ya da
yerel düzeyde büyük bir fark yaratabilir. Özellikle yerel düzeyde insanlara partinin
değerini göstermek ve bireysel sorunlarında onlara yardımcı olmak, seçmenlerle
doğrudan etkileşim için mükemmel bir fırsat olabilir. Muhalefet dönemi boyunca
da kampanyaya devam etiğinizden emin olun. Muhalefet partisi olarak, tam dört
yıl boyunca seçim kampanyasını yoğunlukla sürdüremeyebilirsiniz., Ancak, zaman
zaman protesto yürüyüşleri düzenleyerek veya medyanın ilgisini çekebilecek
gündemler ortaya atmayı deneyebilirsiniz. Bu, sizin parti üyeleri ve gönüllülerinizi
motive eder ve onlara ve seçmenlere, sizin sadece bir seçim sırasında onlarla
birlikte olmadığınızı, her zaman onlarla birlikte olduğunuzu göstermenize yarar.
Medya ile iyi ilişkiler kurun: Hükümete karşı yaptığınız eleştiriler eğer basında yer
almazsa hiçbir anlamı olmaz. Bu yüzden de etkili bir medya stratejisi oluşturmanız
gerekir. Burada yaratıcılık çok önemlidir. Medyanın sizi tutarlı canlı bir alternatif
ve gelecekte olası hükümet partisi olarak görmesi önemlidir. Medya her zaman
(çünkü onların planları aslında oldukça kısa vadede uygulanabilecek olabilir)
kabine üyelerinin ne söyleyeceklerine daha fazla ilgi gösterme eğilimindedir.
Ancak, onlar tamamen güvenilir bir muhalefet partisini de göz ardı edemezler.
Sonuçta, sizin bakanlarınızın vereceği haberlere de bağımlı olacaklardır
Rakibinizi yakından izleyin. Onlar son yıllarda neler elde etmiş? Aslında ne sözler
verip neler başardıklarına bakın. Ancak, hükümette koalisyon ortaklığı yaptığınız
bir partiyi eleştirirken dikkatli olun: Onların politikalarını eleştirmek, kolayca
sizin de güvenirliliğinizi yitirmenize sebep olabilir. Bu durumda, kendi partiniz
tarafından tutulan sözler ve edinilen başarılara odaklanmanız daha sağlıklı olur.
Rakibinize karşı aşırı sert cümleler kullanmayın, ırkçılık, faşizm, sürgün… gibi “Bu
bana İkinci Dünya Savaşını hatırlatıyor”, “ tarihin tekerrürünü önlemek ..”, “Hitler
demokratik yolla seçildi” v.b. Öncelikle bu İkinci Dünya Savaşı kurbanlarına saygı
eksikliği gösterir. İkincisi, abartı ters etki yaratır ve sadece seçmenleri kışkırtmaya
hizmet eder, (“Görünüşe göre sizin partiniz insanların ne düşündüklerini açıkça
söylemelerini istemiyor”. Akıllıca kelimeler seçin ve orantısız vaatlerde bulunmayın.
Ancak, diğer insanların büyük çaplı ifadelerini dikkate alın. Sadece, seçmenler
tarafından da kabul edilebilir olduğu için, eğer gerçekten onu dediklerini kabul
etmiyorsanız rakibinizle hemfikir olmayın. Güvenilir ve doğru olun:
• “Evet, suçlular yabancılardır” demeyin.
• Bunun yerine: “Biz göçmenler tarafından işlenen suçlarla mücadele etmek
zorundayız. Bu bizim en büyük önceliğimiz. Ama biz de, bu gruplar için, daha
fazla iş yaratma, eski mahalleleri kalkındırma ve hizmet ettiği insanlara daha
yakın olan bir polis gücünün yetiştirilmesi gibi daha fazla olanaklar sağlamak
zorundayız.” demeliyiz.
• “Evet, politikacılar sadece zenginleşmeye odaklanırlar ve sokaktaki insanları
dikkate almazlar.” demeyin.
• Bunun yerine: “Biz insanlar için buradayız. Ne yazık ki, insanların istekleri bazen
karşılıksız kalıyor. Biz bu üzücü gerçeği kabul etmek zorundayız. Biz her zaman
insanları da aldığımız kararlara dahil etmek zorundayız. Ama herkesi memnun
edemezsiniz. Siyaset seçim yapma ile ilgilidir.” demeliyiz.
Kendinizi sadece rakibinizin tam tersi olarak tanıtmayın bunun yerine önemli
konular üzerinde daha çok alkış alabilecek alternatifler sunabileceğinizi gösterin.
Elde ettikleri başarılarından dolayı onları sıkıca kucaklayın. Bir kampanyada,
gündeminizi belirleyin ve sadık kalmaya çalışın. Gündemini belirleyen parti, hem
inisiyatife sahip olur hem de seçimi kazanma şansı büyüktür. Ana mesajınızı sürekli
vurgulamayı unutmayın!
Her gün bu tür şeyler olabilir. Bir kriz patlak verir, gazeteciler akın akın gelir ve
ertesi gün partiniz birinci sayfada haber olur. Politikacıların yaratmış olduğu
skandalların birçok örnekleri vardır: Genelev ziyaretleri, düzensiz gider hesapları,
bir şirket ortaklığının gizlenmesi veya karanlık işadamlarından rüşvet alımı gibi.
Modern iletişimin hızı bir gecede yerel bir sorunun ulusal bir soruna dönüşmesine
sebep olabilir. Yerel gazetelerin muhabirlerinin internet üzerinden dünya
medyasına erişimi vardır. Günümüzde, bir politikacının her görüntüsü, önemsiz
bir politikacı olsa bile, dijital kameralar veya cep telefonları ile kaydedilmektedir.
Buna ek olarak, medya krize neden olabilecek hiçbir ipucunu kaçırmaz: Afetler,
ciddi kavgalar, kişisel trajediler, satabilecek her tür hikaye ve politikacılar genellikle
yıldırım hızı ile tırmanan gelişmelere hazırlıksız yakalanırlar. İtibarlarını ya da
işlerini kaybetmekten korkar ve kendilerini köşeye sıkışmış hissederek gerçeği
inkâr ederler veya medyayı suçlamaya başlarlar.
1. Hazırlıklı olun. Ayrıca, kriz olmasa bile, hem içte hem dışta iyi iletişim yatırımları
yapın. Kriz yönetimi ve kriz iletişimini düşünmek günlük çalışmalarınızın bir
parçası olmalıdır.
2. Medyanın hedefini ve işleyiş mekanizmasını iyi anlayın. Gazeteciler ile iyi
ilişkilerinizi koruduğunuzdan emin olun.
3. Destekçilerinizi tüm gerçekler ve gelişmelerden haberdar tutmaya özen
gösterin. İç iletişim en az dış iletişim kadar önemlidir.
4. Bir krizin ilk belirtileri belirgin hale gelir gelmez en kısa sürede harekete geçin.
Oturup “kriz patlayana kadar” beklemeyin ve hemen en kötü senaryoyu
düşünün.
5. Dürüst ve açık olun. Sonunda gerçek her zaman ortaya çıkacaktır - bu sızıntılar,
ihbarcılar, gayretli gazeteciler ya da bir soruşturma komitesi aracılığıyla bile
olsa.
6. Çabuk davran. Sessizlik bu durumlarda nadiren altın değerindedir. Tüm gerçeği
yavaş yavaş kısmi olarak değil, bir kerede söyle.
7. Bir kriz ekibi oluşturun ve bir de sözcü atayın.
8. Medyayı asla suçlamayın. Cadı avı ya da komplo gibi kelimeler kullanmayın.
9. Halkın duygularına değer verin (seçmenler her zaman haklıdır).
10. Suçlamalar asılsız ise düzeltme isteyin, ama aynı zamanda en kısa sürede halkın
gündeminden sorunu düşürmeye çalışın. Tamamen doğru ve haklı olarak kızgın
ve hayal kırıklığına uğramış olsanız bile, en doğrusu konuya geri dönmektense
susmaktır.
,
Sosyal medya Kuzey Afrika’daki son ayaklanmalarda dahi son derece önemli bir
rol oynadı. AMS (Alfred Moser Stichting), bu bölgede faaliyetlerini genişletmeyi
amaçlamaktadır. İyi bir neden daha – önceki paragrafta bahsedilen gelişmelere
ek olarak- neden kampanyaya daha ayrıntılı önem vermemiz gerektiğine dair -bir
eğitim modülü sunuyoruz. Biz kurslarımızda internet erişiminin bütün ülkelerde
nasıl hızla yayıldığına ait bilgileri kendi deneyimlerimiz üzerinden ilk ağızdan
veriyoruz. Giderek, biz katılımcıların Avrupa ve ABD’deki son kampanya trendlerini
yakından izlediklerini görüyoruz. Daha da önemlisi, internet ve sosyal medya,
günümüzde sosyal tartışma ve ülkelerin güçlü bir toplumsal destek sağlamasında
önemli bir rol oynamaktadır. Kurs eğitmenleri, derslerde online kampanya
üzerine olmasa bile, yerel siyasi arenada internetin rolü hakkında katılımcıları
bilgilendirmelidirler. Öte yandan, aynı zamanda kursiyerler sosyal medya alanında
eğitmenlerden çok daha aktif olsalar bile, online kampanyanın etkili olduğunu -
kendi yeterliliğiniz olmasa bile- vurgulamak gerekir.
Başlama Noktası
Örnek 2: SWOT
Aynı zamanda, kurs programına dahil, ülke ve parti hakkında, bilgi transferi, işbirliği
yöntemleri ve bilgi toplama (kurs için daha ileri düzeyde bilgi girişi) yapabilen biri
varsa bu SWOT analizidir. SWOT analizi yapmak bir kampanya organizasyonuna
girmek isteyen herhangi bir kuruluş için çok önemlidir. Yani Online Kampanyaya
böyle bir eğitimi de dahil etmek çok mantıklı olacaktır. Analiz tipik internet
özelliklere odaklanmış olabilir: Güçlü ve zayıf yönler, fırsatlar ve online iletişim
konusunda partinin karşı karşıya kalacağı tehditler nelerdir?
Yerel Koşullar
Sizin önceden katılımcıların bilgi düzeylerini ölçmeniz zordur. Özellikle de online
kampanya modülünde katılımcıların bilgi çeşitlilikleri ders hedeflerini geniş ölçüde
etkileyebilir. Bu da eğitimcinin biraz esnek olmasını gerektirir. Strateji odaklı eğitim
çizgisinde daha temel bir gösteri ayarlanması gerekebilir unutmayın: “Twitter nasıl
işler?” (Bu durumda, geleneksel modülü bir online bileşene dönüştürün.)
Son olarak, online olarak kendinizi ifade etmenin bir de güvenlik yönü vardır. Bu
kesinlikle akılda tutulması gereken bir şeydir. Genellikle eğitmen akıllıca davranarak
belli siyasi görüşleri alenen açıklama riskini almamalıdır, katılımcılar halka yerel bir
parti ile ilgili kendi görüşlerini ifade etmek için hazırlıklı olmayabilirler. Başlangıçta
bu konuyu görüşmek her zaman için önemlidir.
Program
Bunları henüz planlamadıysanız; esnek olunuz ve uygun olan her yerde mevcut
AMS eğitim modüllerini kullanınız. Gerekirse belirli yönleri daha ayrıntılı bir
tartışma için gerekli fazladan süreyi programlayın. Power Point sunumu aşağıdaki
özel online program bölümlerinden oluşmaktadır.
Kitle iletişiminin ilk günlerinde medya dünyası güzel ve derli toplu; bugün ise bir
kaos olarak tarif edilebilir. Eski günlerde organizasyonlar kolaydı. Bir duyurunuz
olduğunda, halka bunu duyurmak için bir aracı yeterliydi. Basın buna aracılık
yapıyordu. Ayrıca reklam alanı satın alınıyordu, ya da bir basın açıklaması yazıp bu
açıklamanın muhabirler tarafından alınıp bir haber haline getirilmesi ve böylece
mesajınızın yayınlanma umudun oluyordu. Bu da karanlıkta göz kırpmak gibi bir
şeydi. Haberinizin kim tarafında okunacağını ve izleneceğini asla bilemiyordunuz.
Buna ek olarak, konuşma, farklı bir tür sosyal ilişkidir. İnsanlar kişisel iletişimi
önemser. Yani bir web sitesi kişiselleştirilebilir (her makale yazarın adını gösterir) ve
çok daha kişisel bir tonu olmalıdır. Aynı zamanda bağlantılı haber linkleri olabilir.
Parti dışından bu konudaki dış kaynakları bağlantı olarak eklemek, aynı zamanda
aynı konuda parti tarafından yazılmış önceki yazılara da bağlantı vermek gerekir.
Siz link verirseniz diğerleri de size link vereceklerdir. Online haber hizmetleri her
zaman kaynağına doğrudan link verir. Bu, sizin hakkınızda olumsuz tanıtım olsa
bile kendi hikayenize dikkat çekmek için olanak sağlar. Ayrıca, diğerleri tarafından
ne kadar link verilirse, Google sıralamasında o derece ön sıralarda olursunuz.
Sosyal Medya
Sosyal medya ile yukarıda açıklanan haber bolluğunu filtreleyebilirsiniz. Bu
yöntem, bizim, olayların ilginç, iyi, kötü, komik olup olmadığına karar vermemizi
kolaylaştıracaktır. Facebook veya Twitter üzerinden arkadaşlarımızı izleyerek,
ilginç bulduğumuz kuruluşları ve belirli bir alanda uzmanlık isteyen sayfaları,
düşünceleri ve özel ilgi alanlarına ait haberleri izleyerek; otomatik olarak onlara ve
bizi gerçekten etkileyen, Ortadoğu’daki siyasi çalkantılar, en son futbol transferleri
ve hatta at yarışları sonuçlarına erişebilirsiniz. Bu Twitter ve Facebook ve benzeri
sosyal medya ağları sizin parti mesajlarınızı ve haber hizmetlerinizi yaymanıza
yarayacak platform yaratırlar. Güncel tartışmalarla güçlü bağlantınız, üçüncü
kişilerin daha geniş kapsamlı katılım(yanıt vererek, paylaşarak)şansını artırır.
Sosyal medyanın dağılım fonksiyonunun yanı sıra, mantıksal bir iletişim işlevi de
vardır. Konuştuğunuz zaman insanlar size cevap verir. Bir izleme formu hazırlayarak
size ve sizin hakkınızda söylenenleri ve insanların sizin “konularınız” hakkındaki
düşüncelerini izleyebilirsiniz. Siz kuruluşunuz içinde parti adına hızla yanıt verecek
Sosyal medyanın diğer bir faydalı yanı da değişim getirmesidir. Bu durum Kuzey
Afrika’daki ayaklanmalar sırasında belirgin bir şekilde görüldü. Topluluk dağıldıktan
sonra, insanlar gruplar halinde belirli konulara odaklanmak üzere organize
oldular. Yine, çok yoğun ama aynı zamanda çok kısa ömürlü geçici bağlılıklar da
gördük. Kaynak kitle ve birlikte geliştirme, halk tarafından belirlenen kuralları
takip ederek; yine aynı halk tarafından oluşturulan veriler ve halkı kontrol edici
olaylar için kullanılan terimlerdir. Bunun örnekleri Wikipedia ve harassmap.org
siteleridir. Genellikle küçük grupların çabası, çok daha büyük bir grup yararına bir
şeyler oluşturmaktır. Eğitim oturumlarınız sırasında eğitmenin hangi platformların
popüler olduğunu bilmesi önemlidir. Facebook ve Twitter gerçekten kullanılıyor
mu? Hollanda’da olduğu gibi(Hyves) yerel çeşitlilik var mı? Sonra da katılımcıların
özel bilgi düzeyine yönelik canlı bir gösteri ile Twitter / Facebook’un temel
özellikleri tartışılabilir.
Önerilen Alıştırmalar
• Facebook ve Twitter sayfaları hazırlayın
• Twitter: gruplara ayrılın, üç iyi ve üç kötü tweet bulun, bunları karıştırın ve
tartışın, bir genel oylama yapın
• Yakın gelecekte, belirli bir etkinlik için kullanabileceğiniz bir karma etiket
oluşturun
• Daha önce tartışılan haber bölümüne dönün ve sosyal medyayı kullanarak
yayını nasıl hazırlamanız gerektiğini düşünün
• Sosyal medya profili mükemmel görünen kuruluşları bulun
• Uygun Tweeter’lar listesi hazırlayın (gazeteciler, etkileyenler, bir neden
savunucuları)
Bağlılık düzeyleri
Bilgi ve haberlerin bol akışı nedeniyle, haberin kendisi giderek önemini
kaybetmektedir. Bu yüzden de partinizin kamuoyunun dikkatini olabildiğince
sabitlemesi organizasyon için hayati önem taşımaktadır. Barajı nasıl düşük tutar ve
insanların partiye katkısını nasıl sağlarım? Çoğu siyasi partinin tek bir temel mesajı
var: Bize katılın. Burada, sadece bu şekilde üyelik önermek karmaşık bir harekettir.
Önerilen alıştırmalar
• Şu anda insanların partiye katkısını sağlayacak yollara genel bir bakış
• Hangi tür bağlılık daha ilgi çekici olabilir ve organizasyon olarak neler
önerebilirsiniz?
Online Politikacı
Bütün bunlar online politikacı olmak isteyen politikacılar için ne anlama geliyor?
Hepsi Twitter kullanmak istiyor mu? Onlar kendi özel ilişkilerini paylaşmak ya da
mesaja odaklanmak istiyorlar mı? Siz bir liderde en çok neye önem verirsiniz? Hangi
profili online davranışlarıyla uyum sağlar? Hangi iyi ve kötü örnekleri biliyoruz?
Bizim organizasyon koçumuz bu konuda siyasilere nasıl yardımcı olur ve hataları
nasıl önler? Bu sorular, genel kurul toplantılarında ele alınabilir.
Önerilen alıştırmalar
• Bir politikacıda ne ararsınız? Bir grubun bu özellikleri listelemesini sağlayın.
Grubu yan gruplara ayırın ve buna uyan ulusal örnekler bulmalarını sağlayın
• Kendi liderinize ve güncel konulara odaklanın ve liderinize bir sosyal medya
stratejisi hazırlayın.