You are on page 1of 1

TÜRKÇE KONU SAYFA DİĞER AHLÂK - TASAVVUF MEKTÛBÂT-I ŞERÎFE 1.

CİLD

KONU FİHRİSTİ 13 ONÜÇÜNCÜ MEKTÛB 013 TR

FİHRİST 13 ONÜÇÜNCÜ MEKTÛB

1 BİRİNCİ MEKTÛB Bu mektûb, yine yüksek mürşidine yazılmışdır. Yolun sonsuz olduğu ve hakîkat bilgilerinin, islâmiyyet bilgilerine uygun olduğu
bildirilmekdedir:
2 İKİNCİ MEKTÛB
Yüksek kapınız kölelerinin en aşağısı olan Ahmed, sunar ki, bu yolun sonsuzluğundan, bitmez tükenmez olmasından âh ederim! Binlerle âh ederim! Yolda
3 ÜÇÜNCÜ MEKTÛB
çok hızlı götürüyorlar ve çok şeyler ihsân ediyorlar. Bunun içindir ki, büyükler, Seyr-i ilallah yolculuğunun ellibin senelik yol olduğu-
4 DÖRDÜNCÜ MEKTÛB
-25-
5 BEŞİNCİ MEKTÛB
nu bildirmişlerdir. Belki de, Me’âric sûresinin dördüncü [4] âyetinde, (Melekler ve rûh oraya bir günde varırlar. Bu günün uzunluğu ellibin senelik yoldur)
6 ALTINCI MEKTÛB buyurulmakla bu yola işâret edilmişdir. Yolun çokluğu bizi çok üzdü. Ümmîdlerimiz kesildi. Fekat hemen Şûrâ sûresinin yirmisekizinci [28] âyetinde; (Ümmîd
kesildikden sonra, O, fâideli yağmur gönderir ve rahmetini yayar) müjdesi, bizi sevindirdi. Birkaç günden beri eşyâda seyr, ya’nî yolculuk hâsıl olmuşdur.
7 YEDİNCİ MEKTÛB
Fekat, talebeler çılgınlık gösterdiklerinden, yine onlarla uğraşmağa başlanıldı. Dahâ o makâma kavuşacağımı sanmıyorum. Fe-kat, talebeler sıkışdırdıkları için,
8 SEKİZİNCİ MEKTÛB hayâ ve ihsân duyguları ile onlara birşeyler söylüyorum. Bundan önce tevhîd-i vücûdî bilgilerine bağlanıp kalmışdım. Hâlimi arka arkaya yüksek kapınıza

9 DOKUZUNCU MEKTÛB bildirmişdim. İşleri, sıfatları as-la vermişdim. İşin içyüzü anlaşılınca, o bilgilerden kurtuldum. Terâzinin (Heme ezûst) kefesinin ağır basdığını anladım.
Yüksekliğin böyle görüşde olduğunu, (Heme ûst) demekde olmadığını anladım. Fi’llerin ve sıfatların ondan başka oldukları anlaşıldı. Herbirini ayrı ayrı
10 ONUNCU MEKTÛB
göstererek, yukarı mertebeye çıkardılar. Şübheler hiç kalmadı. Keşflerin hepsi, ahkâm-ı islâmiyyenin açık bilgilerine tam uymakdadır. İslâmiyyetin açıkça
11 ONBİRİNCİ MEKTÛB bildirdiklerinden kıl kadar ayrılıkları yokdur. Tesavvufcuların birkaçı, islâmiyyetin açıkça bildirdiklerine uymıyan keşfler bildirmişler ise de, yâ yanlış anlamışlar
veyâ sekr, ya’nî şü’ûrsuzluk hâlinde iken söylemişlerdir. Bâtının zâhire uygunsuz olduğu hiç görülmemişdir. Tesavvuf yolunun ortasında, zâhire uymayan şeyler
12 ONİKİNCİ MEKTÛB
görünüyor ise de, bunlar da zâhire uydurulur. Zâhirle bâtın birleşdirilir. Yolun sonuna varanların bâtını, islâmiyyetin zâhirine hep uygun olur. Âlimler ile bu
13 ONÜÇÜNCÜ MEKTÛB büyükler arasında yalnız bir ayrılık vardır ki, âlimler düşünerek ve ilm yolu ile bilirler. Bu büyükler ise, keşf ederek, tadını alarak bulurlar. Bu büyüklerin
hâllerinin doğru olmasına birinci alâmet, islâmiyyetin zâhirine uygun bulunmalarıdır. Şu’arâ sûresi onüçüncü âyet-i kerîmesi (Göğsüm daralıyor, dilim
14 ONDÖRDÜNCÜ MEKTÛB
söylemez oluyor) bunların hâline uygundur. Ne yazacağımı bilemiyorum. Hâllerimin birçoğunu kaleme alamıyorum. Mektûblarda da yazacak yer kalmıyor.
15 ONBEŞİNCİ MEKTÛB
Belki bunda da bir hikmet vardır. Uzakda kalan bu mahrûmu kıymetli teveccühünüzden ve garîblere olan merhametinizden ayırmayınız. Yolda bırakmayınız.
16 ONALTINCI MEKTÛB Fârisî beyt tercemesi:

17 ONYEDİNCİ MEKTÛB Bu söze sebeb olan sensin,

18 ONSEKİZİNCİ MEKTÛB Uzarsa uzatan da sensin.

19 ONDOKUZUNCU MEKTÛB Mektûbu uzatmak saygısızlığından çekiniyorum. Fârisî mısra’ tercemesi:

20 YİRMİNCİ MEKTÛB Köle olan haddini bilmelidir.

21 YİRMİBİRİNCİ MEKTÛB

22 YİRMİİKİNCİ MEKTÛB

23 YİRMİÜÇÜNCÜ MEKTÛB

24 YİRMİDÖRDÜNCÜ MEKTÛB

25 YİRMİBEŞİNCİ MEKTÛB

26 YİRMİALTINCI MEKTÛB

27 YİRMİYEDİNCİ MEKTÛB

28 YİRMİSEKİZİNCİ MEKTÛB
AHLÂK - TASAVVUF KİTAPLARI ÇİFT SAYFA MEKTÛBÂT-I RABBÂNÎ-1 (TÜRKÇE)

You might also like