You are on page 1of 13

EDATLAR (die Präpositionen)

Almanca’da edat (die Präposition), bir cümlenin iki kısmı arasındaki bağlantıyı
(zaman, yer veya neden) gösteren kelimelerdir.

Almanca’da 60’a yakın edat var.

Edatlardan bazıları sadece Akkusativ (Belirtme Durumu) alırlar.

 Bazıları sadece Dativ (Yönelme Durumu) alırlar.


 Bazıları da hem Akkusativ hem de Dativ alırlar.

1. Akkusativ Edatlar (Präpositionen mit Akkusativ)


Wer-Was sorusunun cevabini aliyoruz.

1. Bis (-e, -a kadar (saat), değin; -ceye kadar)


2. Durch (içinden, vasıtasıyla, boyunca, arasından, yardımıyla, dolayı)
3. Entlang (boyunca)
4. Für (için)
5. Gegen (karşı, -e doğru)
6. Ohne (-sız / -siz, olmaksızın)
7. Um (etrafında, civarında, çevresinde, -de, da)

2. Dativ Edatlar (Präpositionen mit Dativ): Almanca “ismin -e


hali” veya “Yönelme Hâli”. Aşağıdaki edatlar cümleye
girince Nominativ artikeller Dativ oluyor. Ayrıca Wo (nerede) sorusu ile Dativ’i
buluyoruz.
3. Ab: (-den itibaren, itibaren)
4. Außer: (hariç, dışında, masada, bundan başka · den başka · yanı sıra · yanısıra ·
ötesinde · başka · -den başka)
5. Aus: (-den, -dan dışında, dışarı). Aus’un 3 kullanım alanı var:
1. Birinci Kullanım: 4 tarafı kapalı bir şeyin içinden dışarı çıkarken (orman,
ülke, ev gibi):
1. Sie geht um vier Uhr aus dem Haus (das Haus). = (O, kadın, saat
4’de evden gidiyor.)
2. Ich komme aus der Türkei (die Türkei). = (Türkiye’den geliyorum.)

2. İkinci Kullanım: Türkçe’deki hepimizin bildiği “-den/-dan” ekini elde etmek


için kullanırız.
1. Ich habe kein Glas. Kannst du aus der Flasche trinken? (die
Flasche)= (Bardağım yok. Şişeden içebilir misin?)
3. Üçüncü kullanım: Bir şeyin neyden yapıldığını, imal edildiğini, üretildiğini
belirtmek veya anlatmak için kullanılır. Metalden, keresteden, odundan vb.
1. Der Stuhl ist aus Metall. (das Metall)= (Sandalye
metalden yapılmıştır.) Metal’in sözlüklerdeki artikeli das’tır ancak
burada herhangi bir metalden bahsettiğimizden cümlede artikel
kullanılmamış.
6. Bei: (-de/-da, yanında, esnasında; -e). Bunun’da 3 kullanımı var.
1. Birinci kullanım: Kişilerdeysek nerede olduğumuzu bu edatı kullanarak
belirtiyoruz.
1. Ich bin heute bei Aylin. (Neredeyim ben? Wo bin ich?
2. = Ben bugün Aylin’deyim.
7. Mit (ile, birlikte)
8. Nach (sonra; geçiyor, geçe; -a, -e)
9. Von [-den, -dan … -den, -dan itibaren (saat); -ın, -in (iyelik)]
10. Seit (-den beri, -den bu yana)
11. Zu [yönelmeyi ifade eder -(y)e, -e, -a]
12. Gegenüber: (karşısında, karşıtı, karşısında aksine olarak, nispetle aleyhinde,
karşı, karşılıklı)

3.Hem Akkusativ Hem Dativ Alan Edatlar (Wechselpräpositionen im Dativ)

1. An (bu bitişik)
 yanına → an die Brille (gözlüğün yanına)
 yanında → an der Mappe (klasörün yanında)
2. Neben (bu bitişik değil, az daha uzağında)
 Akkusativ: yanına → neben den Stuhl (sandalyenin yanına)
 Dativ: yanında, yan tarafında → neben dem Stuhl (sandalyenin yanında)
3. Auf
 Akkusativ: üstüne, -ya → auf den Tisch (masanın üzerine)
 Dativ: üstünde, -de, -da → auf dem Tisch (masanın üzerinde)
 Akkusativ Örnek: Die Tasse fällt auf den Boden. (Fincan yere düşüyor.)
 Dativ Örnek: Die Tasse liegt auf dem Boden. (Fincan yerde duruyor
(uzanıyor/yatıyor).
4. Hinter
 Akkusativ: arkasına, arka → hinter das Sofa (kanepenin arkasına)
 Dativ: arkasında, gerisinde; sonra → hinter dem Auto (arabanın arkasında)
5. In
 Akkusativ: -e, -a, içine → in das Haus (evin içine)
 Dativ: içinde; -de, -da → in dem Haus (evin içinde)
6. Unter
 Akkusativ: altına → unter den Teppich (halının altına
 Dativ: altında → unter dem Teppich (halının altında)
7. Über:
 Akkusativ: üstüne, üzerine → über das Dach (çatının üstüne)
 Dativ: üstünde, üzerinde → über dem Dach (çatının üstünde)
8. Vor
 Akkusativ: önüne → vor das Auto (arabanın önüne)
 Dativ: önünde → vor dem Sofa (kanepenin önünde)
9. Zwischen
 Akkusativ: arasına → zwischen den Zucker und die Gabel (şeker ve çatal
arasına)
 Dativ: arasında → zwischen dem Zucker und der Gabel (şeker ve çatal arasında)

Edatların kısaltmaları: cizdin


 an + dem = am
 an+ das = ans
 in + dem = im
 in + das= ins
 bei + dem = beim
 von + dem = vom
 zu + dem = zum

EDAT DURUMLARI FOTOGRAFTAN ANLAT.


Akkusativ Edatlar (Akkusativ Präposition)
Akk. Edatlar Türkçe Anlamı Alanca Örnek Cümle Türkçe Örnek Cümle

Bis e, a kadar Bis nächste Woche Gelecek haftaya kadar

Durch arasından Wir gehen durch das Tor Tünelden geçiyoruz

* Entlang boyunca Sie fährt die Straße entlang Yol boyunca sürüyor

Für için Er kocht für seine Freundin Sevgilisi için yemek yapıyor

Gegen karşı, -e doğru Gegen die Mauer Duvara karşı

Ohne sız, siz Ohne Wasser Su olmadan

Um etrafında Um Mitternacht Mitternacht etrafında

Bis
Türkçe: -e, -a kadar (saat), değin; -ceye kadar
İngilizce: until

Bis örnek cümleleri;

1. Bis morgen werde ich das Buch gelesen haben. (Yarına kadar kitabı okumuş
olacağım)
2. Bis zum Ende des Monats werden wir das Projekt abgeschlossen haben. (Ayların
sonuna kadar projeyi tamamlamış olacağız)
3. Bis zum Wochenende werden wir den Bericht abgegeben haben. (Haftasonuna
kadar raporu teslim etmiş olacağız)
4. Bis zum Abendessen werde ich die Einkäufe erledigt haben. (Akşam yemeğine
kadar alışverişi bitirmiş olacağım)
5. Bis zum nächsten Jahr werden wir unseren Urlaub geplant haben. (Gelecek yıla
kadar tatilimizi planlamış olacağız)
Durch
Türkçe: içinden, vasıtasıyla, boyunca, arasından, yardımıyla, dolayı
İngilizce: through

1. Wir gehen durch den Park. (Parkın içinden geçiyoruz.)


2. Er ist durch die Prüfung gefallen. (Sınavı geçememiş.)
3. Der Zug fährt durch den Tunnel. (Tren tünelden geçiyor.)
4. Sie sieht durch das Fenster. (Pencereden bakıyor.)
5. Er schlägt durch den Baumstamm hindurch. (Ağaç gövdesinden geçiyor.)
Entlang
Türkçe: boyunca
İngilizce: along

 Fluss entlang (Nehir boyunca)


 Straße entlang (Cadde boyunca)
 Küste entlang (Sahil boyunca)
 Wald entlang (Orman boyunca)

* Entlang ön eki, diğer Almanca ön eklerinden (edatlardan) farklı olarak, ismin önünde değil,
arkasında kullanılır. Örneğin:

 Sie fährt die Straße entlang. (Sokak boyunca arabayla gidiyor.)


 Er geht dem Fluss entlang . (Nehir boyunca yürüyor.)
 Wir wandern der Küste entlang. (Sahil boyunca yürüyoruz.)
 Er legt die Blumen des Weges entlang. (Yol boyunca çiçekler serili/duruyor/var.)
 Sie läuft der Mauer entlang. (Duvar boyunca koşuyor.)
Für
Türkçe: için
İngilizce: for

1. “Ich arbeite für das Unternehmen” (I work for the company) – Şirket için
çalışıyorum
2. “Er kauft das Geschenk für seine Frau” (He buys the gift for his wife) – O, karısı
için hediye alıyor
3. “Ich studiere für meine Zukunft” (I study for my future) – Geleceğim için
çalışıyorum
4. “Wir machen das Projekt für die Schüler” (We do the project for the students) –
Öğrenciler için projeyi yapıyoruz
5. “Ich koche das Essen für meine Familie” (I cook the food for my family) – Ailem
için yemek pişiriyorum.
Gegen
Türkçe: karşı, -e doğru
İngilizce: against, at

1. “Ich komme meistens gegen acht Uhr ins Büro und schalte erst einmal den
Computer ein.” (Genellikle saat sekiz’e doğru (civarında) ofise gelirim ve önce
bilgisayarı açarım.
2. “Ich bin gegen den Krieg” (Savaşa karşıyım)
3. “Er hat eine Petition gegen die Regierung gestartet” (O hükümete karşı bir imza
kampanyası başlattı)
4. “Sie spielt Tennis gegen ihre Schwester” (O kızkardeşi ile tenis oynuyor)
5. “Er ist gegen die Todesstrafe” (O ölüm cezasına karşı)
6. “Sie hat sich gegen die Entscheidung des Vorstands ausgesprochen” (O yönetim
kurulu kararına karşı çıktı)
Ohne
Türkçe: -sız / -siz, olmaksızın
İngilizce: without

1. Ich kann ohne meinen Kaffee morgens nicht aufstehen. – Sabah kahvemsiz
kalkamam.
2. Ohne Wasser kann man nicht überleben. – Su olmadan hayatta kalamaz.
3. Ohne dich fühlt sich alles leer an. – Sen olmadan her şey boş görünüyor.
4. Ohne Musik wäre das Leben eine Fehler. – Müzik olmadan hayat hata olur.
5. Ohne Geduld werden wir nie erfolgreich sein. – Sabır olmadan asla başarılı
olamayız.
Um
Türkçe: civarında
İngilizce: at, around, by

1. Ab Wochenbeginn steigen die Temperaturen in der Region um Hamburg. (Hafta


başından itibaren Hamburg çevresindeki bölgede sıcaklıklar artacak.)
2. Um halb acht gehe ich ins Bett. (Saat yedi buçukta yatıyorum. / saat 7,30’da
yatağa gidiyorum)
3. Um Mitternacht feiern wir Silvester. (Gece yarısında yılbaşını kutluyoruz.)
4. Um den Preis verhandeln wir noch. (Fiyat için hala pazarlık yapıyoruz.)
5. Um die Ecke ist ein Supermarkt. (Köşede bir süpermarket var.)
6. Um den Tisch herum sitzen wir. (Masa etrafında oturuyoruz.)
Dativ Edatlar (Dativ Präposition)
Alman Edatı Türkçe Anlamı Örnek Cümle Türkçe Örnek Cümle

Aus den, dan Aus dem Supermarkt Süpermarketten dışarı

Bei yanında de, da etrafında Bei meinem Vater Haus Babamın evinin yanında

Mit ile birlikte Mit meiner Mutter Annemle birlikte

Nach e, a, ye, ya yönelme Nach der Schule Okuldan sonra

Seit den, dan beri Seit Februar Şubat’tan beri

Von den, dan Von zu Hause Evden

Zu e, a, ye, ya Zu den Geschäften gehen Mağazalara gitmek için

Gegenüber karşısında, ksine olarak, nispetle Gegenüber dem Bahnhof İstasyonun karşısında

Aus
Türkçe: -den, -dan dışında, on, dışarı,
İngilizce: out, leave, from, made of

1. Aus dem Supermarkt – Süpermarketten


2. Aus dem Fenster – Pencereden
3. Aus dem Land – Ülkeden
4. Aus der Türkei – Türkiye’den
5. Aus der Schule – Okuldan
Aus ile ilgili örnek cümleler;

1. “Das Essen kommt aus der Küche” – Yemek mutfaktan geliyor


2. “Ich komme aus Deutschland” – Ben Almanya’dan geliyorum
3. “Das Auto ist aus Stahl” – Araba çelikten yapılmış
4. “Das Geschenk ist aus Papier” – Hediye kağıt yapılmış
5. “Der Text ist aus dem Buch” – Metin kitaptan alınmış
6. “Das Lied ist aus dem Radio” – Şarkı radyodan çalınmış.
Bei
Türkçe: -de, yanında, esnasında; -e
İngilizce: near, at, on

Bei edatı, Almanca dilinde Dativ alan bir edattır. İnsanlarda (şahıslarda) wo sorusuna
cevap vermek için ve bir fiilin yapıldığı yer, zaman veya durumu ifade etmek için
kullanılır.

bei ile ilgili örnek cümleler;

1. “Bei der Party habe ich viele Leute kennengelernt.” (Partide birçok insan tanıdım)
2. “Ich werde bei meiner Familie übernachten.” (Ailemde kalacağım)
3. “Bei diesem Wetter sollten wir drinnen bleiben.” (Bu havada içeride kalmamız
daha iyi olacak)
4. “Bei dem Spiel war ich auf der Tribüne.” (Maçta tribündeydim)
5. “Ich arbeite bei einem großen Unternehmen.” (Büyük bir şirkette çalışıyorum)
6. “Bei dieser Hitze brauche ich viel Wasser.” (Bu sıcakta çok su ihtiyacım var)
7. Willkommen bei („Musik international”.)
8. Willkommen bei … (…’e hoş geldiniz.)
9. Ich wünsche Dir viel Erfolg bei der Präsentation. (Sunumda başarılar dilerim.)
10. Bei uns bremst kein Autofahrer für einen Fußgänger. (Bizde hiçbir araç
sürücüsü bir yaya için fren yapmaz. /Burada hiçbir sürücü bir yaya için fren
yapmaz.)
Mit
Türkçe: ile
İngilizce: with

“Mit” Almanca dilinde “ile” anlamına gelir. Kendinden sonra gelen ifade ile neyin
yapıldığını, kiminle yapıldığını veya ne ile yapıldığını belirtir. Örneğin “Ich trinke
meinen Kaffee mit Milch” cümlesinde kahvenin süt ile içildiği anlaşılır. Ayrıca
genellikle insanlarla yapılan aktivitelerde kullanılır.

Mit ile ilgili örnek cümleler;

1. “Mit wem gehst du ins Kino?” (Sinema’ya kiminle gidiyorsun?)


2. “Ich trinke meinen Kaffee mit Milch und Zucker.” (Kahvemi süt ve şekerle
içiyorum.)
3. “Wir gehen mit unseren Freunden ins Restaurant.” (Arkadaşlarımızla restorana
gidiyoruz.)
4. “Ich spiele Tennis mit meinem Bruder.” (Tenisi kardeşimle oynuyorum.)
5. “Ich reise mit dem Zug nach Berlin.” (Trenle Berlin’e seyahat ediyorum.)
6. “Ich gehe mit meiner Tochter zum Eislaufen.” (Kızımla buz pateniye gitiyorum.)
“In der Türkei habe ich oft mit meinen Freunden Backgammon gespielt.” (Türkiye’de
arkadaşlarımla sık sık tavla oynardım.)

Nach
Türkçe: sonra; geçiyor, geçe; -a, -e
İngilizce: to, after, according to

Almancada nach edatı, Türkçede “sonra, yönünde, geçiyor” gibi anlamlar taşır. Nach
edatı, Dativ durumunda kullanıldığında kendisinden sonra gelen ismi -e haline sokar.
Ayrıca yer bildirirken ve zaman bildirirken kullanılır. Örneğin, artikelsiz şehir, ülke,
kasaba, kıta gibi bölgelere giderken ve saatli ifadelerde “geçe, geçiyor” anlamını
vermek için kullanılır.

Nach ile ilgili örnek cümleler;

1. “Nach dem Spiel gehen wir essen.” (Oyun sonrası yemeğe gideceğiz.)
2. “Nach der Arbeit fahre ich nach Hause.” (İşten sonra evime gideceğim.)
3. “Nach dem Konzert gehen wir ins Hotel.” (Konser sonrası otelimize gideceğiz.)
4. “Nach dem Unterricht haben wir eine Pause.” (Ders sonrası aramızda bir mola
var.)
5. “Nach dem Mittagessen machen wir einen Spaziergang.” (Öğle yemeğinden
sonra yürüyüş yapacağız.)
6. “Nach dem Film gehen wir ins Kino.” (Filmden sonra sinemaya gideceğiz.)
Seit
Türkçe: -den beri, -den bu yana
İngilizce: since

Seit edatı, Almanca dilinde zaman bildirmek için kullanılan -e halinde bir edattır.
Türkçede “den/dan beri, den/dan bu yana, den/dan itibaren, dır/dir” gibi anlamlara
gelir ve kendisinden sonra gelen ismi Dativ (e haline) sokar.

seit ile ilgili örnek cümleler;

1. Ich arbeite seit 5 Jahren in diesem Unternehmen. (5 yıldır bu şirkette


çalışıyorum.)
2. Wir wohnen seit 2 Monaten in dieser Wohnung. (2 aydır bu evde yaşıyoruz.)
3. Sie studiert seit 3 Semestern Germanistik. (3 sömestır boyunca Germanistik
okuyor.)
4. Ich treffe mich seit einer Woche nicht mehr mit meinen Freunden. (1 hafta
boyunca arkadaşlarımla görüşmüyorum.)
5. Die Familie ist seit einem Monat in Urlaub. (1 ay boyunca aile tatilde.)
6. Ich habe seit einem Jahr keinen Kontakt mehr zu meiner Schwester. (1 yıldır kız
kardeşimle iletişimim kesildi.)
Von
Türkçe: -den, -dan …; -den, -dan itibaren (saat); -ın, -in (iyelik)
İngilizce: from, by, of, about

Almanca “von” edatı, Türkçede “den/dan” anlamına gelir ve yalnızca -e halinde


kullanılır. Bu edat, nesnenin kökenini, yönünü, yerini veya zamanını belirtmek için
kullanılır. Örneğin, “Ahmet kommt von seinem Freund” cümlesinde “von” edatı
arkadaşından gelen hareketi bildirir. “von” edatı kökeni vurgulamak için isimden
sonra “aus” edatı eklenerek de kullanılabilir.

Von ile ilgili örnek cümleler;

1. “Von” edatı, nesnenin kim tarafından yapıldığını veya kim tarafından sahip
olduğunu belirtir. Örnek: “Das Geschenk ist von meiner Freundin” (Hediye benim
arkadaşımdan)
2. “Von” edatı, bir yerden bir yere gitmek için kullanılabilir. Örnek: “Ich fahre von
Frankfurt nach München” (Frankfurt’tan Münih’e arabayla gidiyorum)
3. “Von” edatı, bir şeyi yaparken kullanılabilir. Örnek: “Ich trinke Tee von einer
Tasse” (Bir fincandan çay içiyorum)
4. “Von” edatı, bir şeyin kimden geldiğini ifade edebilir. Örnek: “Die Einladung kommt
von meinem Chef” (Davet benim patronumdan geliyor)
5. “Von” edatı, bir şeyin kimin için yapıldığını belirtmek için kullanılabilir. Örnek: “Das
Essen ist von für meine Familie” (Yemeğim ailem için)
6. “Von” edatı, bir şeyin kimin yetkilisi olduğunu ifade edebilir. Örnek: “Die
Entscheidung ist von dem Vorstand” (Karar yönetim kurulu tarafından)
Zu
Türkçe: yönelmeyi ifade eder; -(y)e, -e, -a, ile, bir yere, bir yerde, amacıyla (için),
ilaveten

Maalesef “zu” Almanca dilinde öğrenilmeye başlayanlar için çok karışık olabilecek bir
edattır.

Almanca “zu” kelimesi, yer veya kişiye doğru yönü belirtmek için kullanılan yer
değiştirme edatıdır. in edatı’da buna benzerdir.
Not: Yönelmede “in” ile “zu” arasında küçük bir fark var. “in” bir şeyin içine
girecekseniz kullanılırken “zu” bir şeye yönelirken kullanılır.

 Aynı zamanda zaman edatı olarak “için” veya “üzerine” anlamına gelebilir.
 Neden edatı olarak “için” anlamına gelebilir.
 Adverb olarak “çok” veya “kapalı” anlamına gelebilir.
 “ab und zu” ifadesi “zaman zaman” anlamına gelir.
 “zu” + infinitive kullanımı modal fiillerle aynı şekilde çalışır ve cümleyi anlamlı hale
getirir. “zu” ayrıca “dass” yerine kullanılabilir ve cümlenin daha zarif olmasını
sağlar.
 Nominalize edilmiş fiiller önüne konulabilir ve cümleyi daha anlamlı hale getirir.
(Nominalize fiillerin isim olarak kullanılması demek)
zu ile ilgili örnek cümleler;

1. Ich fahre zum Supermarkt. (Ben süpermarkete gidiyorum)


2. Ich gehe zu meinen Freunden. (Ben arkadaşlarıma gidiyorum)
3. Ich trinke zu viel Kaffee. (Ben çok fazla kahve içiyorum)
4. Ich arbeite zu hart. (Ben çok sıkı çalışıyorum)
5. Wann gehst du zu Bett? (Ne zaman yatıyorsun?)
6. Ich habe zu wenig Zeit. (Ben yeterli zamanım yok)
7. Zu Weihnachten schenke ich meiner Familie Geschenke. (Yeni yılda aileme
hediyeler alıyorum)
8. Ich möchte zu einer Party gehen. (Bir partiye gitmek istiyorum)
9. Ich habe zu viel Geld ausgegeben. (Ben çok fazla para harcadım)
10. Ich werde zu spät kommen. (Ben geç kalacağım)
zu’lu örneklere devam;

1. “zu” edatı ile “amaç belirtmek”: Örnek: Ich kaufe dieses Geschenk zum
Geburtstag meiner Schwester. (Bu hediyeyi kardeşimin doğum günü için
alıyorum.)
2. “zu” edatı ile “ilave belirtmek”: Örnek: Ich habe noch eine Frage zu unserem
Projekt. (Projemizle ilgili daha bir sorum var.)
3. “zu” edatı ile “süre belirtmek”: Örnek: Ich arbeite zu 8 Stunden am Tag.
(Günde 8 saat çalışıyorum.)
4. “zu” edatı ile “miktar belirtmek”: Örnek: Ich habe zu viel Geld ausgegeben.
(Çok fazla paranı harcadım.)
5. “zu” edatı ile “düzey belirtmek”: Örnek: Ich bin zu müde um weiter zu arbeiten.
(Çalışmaya devam etmek için çok yorgunum.)
Gegenüber
Türkçe: karşısında, karşıtı, karşısında aksine olarak, nispetle aleyhinde, karşı,
karşılıklı
İngilizce: opposite

“Gegenüber” Almanca edatı, bir yerin veya kişinin karşısında olduğunu belirtmek için
kullanılır.

Bu edat, “gegenüber dem Bahnhof” (istasyonun karşısında) veya “gegenüber


meinem Haus” (evimin karşısında) gibi cümlelerde kullanılabilir.

Ayrıca, “gegenüber” edatı bir kişinin duygusal durumunu da ifade edebilir. Örneğin
“Ich bin gegenüber der Situation hilflos” (Durum karşısında çaresizim) veya “Sie
sind gegenüber dem Problem unbeteiligt” (sorun karşısında ilgisizler) gibi
cümlelerde kullanılabilir.

Bu edat genellikle “gegenüber + dative” şeklinde kullanılır. Örneklerde gördüğünüz


gibi “dem Bahnhof” veya “meinem Haus” gibi nesneler dative’de kullanılabiliyor.

Son olarak, “Gegenüber” edatı sadece yer veya kişi karşısında olmanın değil aynı
zamanda bir durum, problem veya duygu karşısında olmanın da ifade edilmesini
akıldan çıkarmayın. Bu yüzden edatın anlamı cümlenin içeriğine ve çevresine göre
değişmekte.

gegenüber ile ilgili örnek açıklamalar;

1. Bir yerin karşısında olma: “Gegenüber dem Bahnhof” (istasyonun karşısında)


2. Bir kişinin karşısında olma: “Gegenüber meinem Freund” (arkadaşımın
karşısında)
3. Bir şeyin karşısında olma: “Gegenüber der Wand” (duvarın karşısında)
4. Bir durum karşısında çaresiz olma: “Ich bin gegenüber dieser Herausforderung
hilflos” (Bu meydan okuma karşısında çaresizim)
5. Bir problem karşısında ilgisiz olma: “Sie sind gegenüber dem Umweltschutz
unbeteiligt” (Çevre koruma konusunda ilgisizsiniz)
6. Bir fikir karşısında kararlı olma: “Er ist gegenüber seiner Meinung
unerschütterlich” (Fikri karşısında kararlıdır)
7. Bir duygu karşısında duyarlı olma : “Sie ist gegenüber der Trauer ihrer Freundin
sehr verständnisvoll” (Arkadaşının üzüntüsü karşısında anlayışlıdır)

Hem Akkusativ Hem Dativ Alan Almanca Edatlar


Alman Türkçe Örnek Cümle Türkçe Örnek Örnek Cümle Türkçe Örnek
Edatı Anlamı Akkusativ Cümle Akkusativ Dativ Cümle Dativ

üzerinde, Legte es an den masanın üzerine Das Bild hängt an


An Resim duvarda asılı
yanında Schreibtisch koydu der Wand

Kitabı masanın Das Buch liegt Kitap masanın


Auf üstüne Legte es auf den Tisch
üstüne koyuyorum auf dem Tisch üstünde

Das Kind versteckt sich Çocuk ağacın Das Haus hinter Ağaçın arkasındaki
Hinter arkasında
hinter dem Baum arkasında saklanıyor dem Baum ev

Das Buch ist in


In içinde Er geht in die Schule o okula gidiyor Kitap çantada
der Tasche

Der Tisch steht


Die Vase ist neben dem Masa pencerenin
Neben yanında vazo resmin yanında neben dem
Bild yanında duruyor
Fenster

You might also like