BEBELİKTE BİLİŞSEL GELİŞİM Piaget’nin bebek betimlemeleri bilişsel gelişimi incelememizin yalnızca başlangıç noktasıdır. Bebek biliş çalışmasına duyulan heyecan ve istek, yenidoğanların ve bebeklerin ne bildiklerine ilişkin ilgi, bebeklerin bilişsel gelişimindeki doğuştan ve sonradan öğrenilen etkenlere ilişkin süregelen büyülenme, bebeklerin bilgilerini yapılandırdıkları mı (Piaget’nin görüşü) yoksa dünyalarını daha doğrudan bildiklerine mi ilişkin anlaşmazlıklarla körüklendi. Bu bölümde, yalnızca Piaget’nin bebek gelişim kuramını değil; aynı zamanda öğrenme, hatırlama ve bebeklerin kavramlaştırmaları; bireysel farklılıklar ve dil gelişimini de inceleyeceğiz. A) Piaget’nin Bebek Gelişim Kuramı
Şair Nora Perry, “Kim bir çocuğun düşüncelerini
bilir?” diye sorar. Herkes kadar Piaget de biliyordu. Kendi üç çocuğuyla (Laurent, Lucienne ve Jacqueline) yaptığı dikkatli gözlemler ve başka çocuklarla yaptığı gözlem ve görüşmelerle, çocukların düşünme yollarına ilişkin var olan algıları değiştirmiştir. a) Bilişsel Süreçler
Çocuklar dünyaya ilişkin bilgilerini
yapılandırırken hangi süreçleri kullanmaktadır? Piaget bu soruyu cevaplamak için birkaç kavram geliştirmiştir; özellikle önemli olanlar; şemalar, özümleme, uyma, örgütleme, dengelenim ve denge kurmadır. Şemalar: Piaget’nin kuramında örgütlenmiş davranış ya da düşünce örüntüsüdür.
Özümseme: Piaget’nin, yeni bilgi veya
deneyimlerle baş etmek için var olan şemaların kullanıldığını öne süren kavramı.
Uyma: Yeni bilgi ve yaşantılara şemaları
uyarlama anlamına gelen Piagetci kavram. Piaget’nin görüşüne göre şema nedir? Bu küçük bebek hangi şemaları sergiliyor olabilir? Özümleme ve uymanın bebeklerin emmesiyle nasıl bir ilişkisi vardır? b) Duyu - Hareket Evresi
Duyu-hareket evresi, doğumdan yaklaşık 2 yaşa
kadar sürmektedir.
Alt evreler: Piaget, duyu-hareket evresini altı alt
evreye ayırmıştır: (1) Basit refleksler, (2) ilk alışkanlıklar ve birincil döngüsel tepkiler, (3) ikincil döngüsel tepkiler, (4) ikincil döngüsel tepkilerin eşgüdümlenmesi,(5) üçüncül döngüsel tepkiler ve (6) şemaların içselleştirilmesi Dengelenim: Çocukların düşüncenin bir basamağından bir sonrakine nasıl geçiş yaptığını açıklamak için Piaget’nin önerdiği bir mekanizma Duyu-hareket Evresi: Piaget’in evrelerinin ilkidir; doğumdan yaklaşık 2 yaşa kadar sürer. Bebekler algısal yaşantılarını motor eylemleriyle eş güdümleyerek dünyayı anlama yollarını yapılandırmaktadırlar. Basit Refleksler: Doğumdan sonraki birinci aya denk gelen Piaget’nin ilk duyu-hareket alt evresidir. Bu alt evrede, algı ve eylem refleksif davranışlarla esasen eş güdümlenmektedir. Bu 17 aylık bebek, Piaget’nin üçüncül döngüsel tepkiler evresindedir. Bu evrede olduğunu akla getirecek ne yapabilmektedir? Şemaların İçselleştirilmesi: 18.-24. aylar arasında gelişen, Piaget’nin altıncı ve son duyuhareket alt evresi. Bu alt evrede, bebekler basit sembolleri kullanma becerisi geliştirmektedirler. Nesne Sürekliliği: Nesnelerin ve olayların doğrudan görülmedikleri, duyulmadıkları ya da dokunulmadıkları zaman bile var olmaya devam ettikleri anlayışı için kullanılan Piagetci terim. ŞEKİL 5.2 NESNE SÜREKLİLİĞİ: Bebek oyuncak maymuna bakmaktadır (solda), ancak görüşü engellendiğinde (sağda) onu aramamaktadır. Birkaç ay sonra, saklanmış maymunu arayacaktır. Bu nesne sürekliliğinin varlığını gösteren bir eylemdir. c) Piaget’nin Duyu-hareket Evresinin Değerlendirilmesi
A değil B hatası: Bebeklerin Piaget’nin
duyuhareket evresinde 4. alt evreye geçerken, yeni saklama yerini (B) seçmek yerine bildikleri saklama yerini (A) seçme hatasını yapmalarıyla ortaya çıkan yanlış. B) Öğrenme, Hatırlama Ve Kavramlaşma
Koşullama
Kavram Oluşturma ve Dikkat Sınıflandırma
Taklit Bellek a) Koşullama
Edimsel koşullama teknikleri özellikle bebeklerin
algı ve algısal motor eylemlerine ilişkin bilginin akılda tutulmasını gösteren araştırmalarda faydalı olmuştur. b) Dikkat
Dikkat, zihinsel güçlerin belirli bir bilgi üzerinde
odaklanması anlamındadır ve pek çok görevde bilişsel işlemeyi geliştirmektedir.
Dikkat: Zihinsel kaynakların belirli bilgi üzerine
odaklanmasıdır. Ortak Dikkat: Bireylerin aynı nesneye odaklanması sürecidir ve bir başkasının davranışını izleme yeteneği, bir bireyin başka birinin dikkatini çekmesi ve karşılıklı etkileşim olmasıdır. c) Bellek
Bellek zamanla bilginin tutulmasını içermektedir.
Kodlama adı verilen sürecin bir parçası olarak dikkat, bellekte önemli bir rol oynamaktadır. Bebekler ne hatırlayabilmektedirler ve ne zaman? ŞEKİL 5.7 BELLEĞİN ORTAYA ÇIKTIĞI ZAMANIN UZUNLUĞUNA İLİŞKİN YAŞA-BAĞLI DEĞİŞİMLER Bellek: Bilişsel gelişimin merkezi özelliğidir. Bireyin bilgiyi zaman içinde koruduğu tüm durumlara aittir.
Örtük Bellek: Bilinçli hatırlamanın olmadığı
bellektir; becerilerin ve otomatik olarak sergilenen rutin süreçlerin hatırlanmasını içerir.
Açık Bellek: Bireylerin bilinçli olarak bildikleri ve
ifade ettikleri gerçekleri ve yaşantıları içeren bellek. d) Taklit Bebekler başka birinin duygusal ifadelerini taklit edebilmekte midir? Bir yetişkin gülümserse, bebek de bir gülümsemeyle onu izlemekte midir? Bir yetişkin alt dudağını sarkıtırsa, alnını kırıştırırsa ve kaşlarını çatarsa, bebek de üzgün bir yüz ifadesi sergiler mi? Ertelenmiş Taklit: Saatler ya da günlerce gecikmeyle ortaya çıkan taklit. e) Kavram Oluşturma Ve Sınıflandırma
Kavram oluşturmanın ne zaman başladığını tam
olarak bilmesek de, Mandler bebeklerin 7-9 aylık oluncaya kadar kavramsal sınıflandırmalar oluşturamadıklarını öne sürmüştür. Bebeklerin ilk algıları geniştir. Yaşamın ilk iki yılında bu geniş kavramlar, gittikçe farklılaşmaktadır. C) Bireysel Farklılıklar ve Değerlendirme
Şimdiye kadar, bebeklerin bilişsel gelişiminin
çoğunlukla nasıl ilerlediğini ele aldık. Çok sayıda bebeğin ayırıcı özelliklerinin neler olduğunu ya da ortalama bebeği vurguladık ancak çoğu bebek için elde edilen sonuçlar, bütün bebeklere uymamaktadır. a) Bebek Gelişimi Ölçümleri
Bebek bilişsel gelişiminde bireysel farklılıklar
öncelikle gelişimsel ölçek ya da bebek zekâ testleriyle incelenmiştir. Örneğin, 3. bölümde yeni doğanları değerlendirmek için kullanılan, Brazelton Yenidoğan Davranış Değerlendirme Ölçeği (NBAS) ve Yenidoğan Yoğun Bakım Ağı Nörodavranışsal Ölçeğini (NNNS) ele almıştık. Gelişimsel Katsayı (GK): Gesell bebek ölçeğinde motor, dil, uyumsal ve kişisel-sosyal alanlardaki alt puanları birleştiren toplam puan. Bayley Bebek Gelişim Ölçekleri: Nancy Bayley tarafından geliştirilen ve bebek gelişimi ölçümlerinde geniş çapta kullanılan ölçekler. Şu andaki versiyonun üç bileşeni vardır: Zihinsel ölçek, motor ölçek ve bebek davranış profili. Bayley-III Bebek Gelişim Ölçeklerindeki maddeler b) Zekâyı Yordama
Bebekleri test etme hareketi, zekâ bölümünü
(ZB) test etme geleneğinden doğmuştur. Ancak, büyük çocukların ZB testleri sözel beceriye daha fazla önem vermektedir. Bebek testleri algısal- motor gelişime ilişkin daha çok madde içermekte ve sosyal etkileşimin ölçülerini de içine almaktadır. D) Dil Gelişimi
a) Dili Tanımlama
Dil, iletişimin bir türüdür – sözlü, yazılı ya da
imzalı ne tür olursa olsun- semboller sistemine dayalıdır. Dil bir toplumun kullandığı kelimeleri ve onları birleştirecek ve değiştirecek kuralları içerir. Dil bize başkalarıyla iletişim kurma olanağı sağlar. Dilin önemli bazı özellikleri nelerdir? Dil: Sembol sistemleri temelinde, sözel, yazılı ya da işaretli olabilen iletişim formu. Dil, bir toplum tarafından kullanılan sözcükler ve onları çeşitlendirecek ve birleştirecek kurallardan oluşur. b) Dil Kural Sistemleri
19. yüzyıl Amerika’lı yazar Ralph Waldo Emerson
“Dünya bir düzen içinde kurulmuştur ve atomlar ahenkle geçit töreni yaparlar” dediğinde kafasından geçen dil olmalıydı. Dil, yüksek ölçüde düzenlidir ve örgütlüdür (Berko Gleason, 2009; Bohannon & Bonvillian, 2009). Örgüt, beş kurallar sistemi içerir. 1) Fonetik (Sesbilim) 2) Morfoloji (Biçimbilim) 3) Söz Dizimi (Sentaks) 4) Anlam Bilim (Semantik) 5) Kullanım Bilgisi (Pragmatik) Sonsuz Yaratıcılık: Sınırlı sayıdaki sözcük ve kurallardan sınırsız sayıda anlamlı cümle üretebilme yeteneği.
Sesbilim: Dilin, kullanılan sesleri ve bunların
nasıl birleştirilebilineceğini içeren ses sistemi.
Morfoloji: Kelimedeki yapı bilgisi.
Sözdizimi: Sözcüklerin geçerli sözcük öbekleri ve cümleler oluşturmak için birleştirildiği yol.
Anlambilim: Sözcüklerin ve cümlelerin anlamı.
Edim Bilgisi: Dilin farklı bağlamlarda uygun bir
biçimde kullanılması. c) Dil Nasıl Gelişmektedir?
Hangi dili öğrenirse öğrensin dünyanın her
yerindeki bebekler dil gelişiminde benzer yolları izlemektedir. Bu gelişimde bazı anahtar yapıtaşları nelerdir? Dil Seslerini Tanıma ?
Babıldama ve Diğer Seslendirmeler ?
Jestler ?
İlk Sözcükler ?
İki Sözcüklü İfadeler ?
Çocuklar ilk sözcüklerini söylemeden çok önce bir dizi sesler ve jestler üretirler. Ortalama olarak bebekler hangi yaşta farklı türden sesler ve jestler üretmeye başlarlar? Dünyanın her yerinde çoğu küçük çocuk ortalama olarak 18-24 aylık arasında iki sözcüklü ifadeleri kullanmayı öğrenirler. Bu iki sözcüklü ifadelerin örnekleri nelerdir? Telgrafik Konuşma: Artikeller, yardımcı fiiller ve diğer bağlaçlar gibi dilbilgisel işaretler olmadan kısa ve öz sözcüklerin kullanılması. Şempanzeler doğada, birbirlerini çağırarak, el hareketleriyle, yüz ifadeleriyle iletişim kurarlar, evrimsel psikologlar bunun gerçek dilin kökenleri olabileceğine inanırlar. Biyolojinin dildeki rolü ne kadar güçlüdür? Broca Alanı: Konuşma üretmeyle ilgili beynin sol frontal lobunda bulunan alan.
Wernicke Alanı: Beynin sol yarıküresinde
bulunan dili kavramayla ilgili alan.
Afazi: Beyin hasarıyla oluşan konuşma engeli ya
da kaybı. Dil Edinim Aracı (DEA): Chomsky’nin fonoloji, söz dizimi ve anlam bilimi içeren, çocuğun bir dilin kural ve özelliklerini algılamasını sağlayan biyolojik bir yeteneği tanımlar. ŞEKİL 5.16 BROCA ALANI VE WERNICKE ALANI: Broca alanı beynin sol yarıküresindeki frontal lobda yer almaktadır ve konuşmanın merkezidir. Wernicke alanı sol yarıkürenin temporal lobunun bir parçasıdır ve dili anlamayla ilgilidir. Beyindeki bu alanların rolü 4. bölümde anlatılan lateralizasyonla nasıl ilişkilidir? Çocuk-yönelimli Konuşma: Basit kelimeler ve cümlelerle normalden daha yüksek tonda konuşulan dil. d) Etkileşimci Görüş
Dil edinimi yalnızca biyolojiye bağlı olsaydı,
Aveyronlu vahşi çocuk ve Genie (bu bölümde daha önce ele alınmıştı) zorluk çekmeden konuşmalıydı. Çocuğun deneyimleri dil edinimini etkilemektedir.