You are on page 1of 2

Gelişim psikolojisi, bireyin kronolojik yaşıyla onun davranışının türü arasındaki

ilişkiyi inceler. Duyu organlarının yaşın ilerlemesine paralel olarak nasıl


geliştiği, konuşma gibi oldukça karmaşık önemli bir davranışın, hangi yaş
aşamalarında ne gibi gelişim basamakları gösterdiği gelişim psikologlarının
üzerinde çalıştığı sorunlara birkaç örnek oluşturur. Gelişimsel psikolojinin diğer
bir konusu da çocukların içinde büyüdüğü çevre özellikleriyle onun geliştirdiği
davranış türleri arasındaki ilişkiyi incelemektir. Günümüzde gelişim psikolojisi;
çocuğun gelişimi ile ilgilendiği kadar, yaşlılık konusuyla da ilgilenir.[1]

Piaget Teorisi
Gelişim düzeyi kavramını Jean Piaget e borçluyuz. Piaget Teorisi olarak bilinen
teori, herkesin değişmez bazı düzeylerden geçtiğini ve bunların birbirinden
ölçülebilir olarak ayrıldığını ortaya koymuştur.

Teoriye göre, öğrenme nicel değil, niteldir. Yani, küçük bir çocukla büyük bir
insana aynı soru sorulduğunda çocuğun farklı cevap vermesinin nedeni bilgi
miktarının az olması değil, dünyaya farklı şemalarla baktığından
kaynaklanmaktadır. Burada "şema" kelimesi ile organizmaların içinde
yaşadıkları dünyayı kurgulamak ve davranış belirlemek için kullandıkları
zihinsel organizasyonlar kastedilmektedir.

Piaget, her organizmanın doğduğunda "refleks" olarak adlandırılan temel


şemalarla dünyaya geldiğini, diğer yaratıkların aksine insanoğlunun bu şemaları
bırakıp yeni şemalar oluşturabildiğini söyler. Piaget teorisinin temeli de "denge
prensibi" olarak adlandırılan bu temele dayanır. Yerleşik bir şema üzerine yeni
bilgiler edinildiğinde (asimilizasyon) uyumsuzluk ve bir çatışma, dengesizlik
oluşuyorsa, mevcut şema değiştirilir (accomodation) ve yeniden düzenlenir.
Örneğin Latin harfleriyle okuyup yazmaya alışık birinin aynı karakterlerle
okunup yazılan bir dili öğrenmesi Kiril alfabesiyle okuyup yazan birinden daha
kolay olacaktır. Ancak yeni dili öğrenebilmek için mevcut şemalarını
değiştirmesi gerekecektir.

Piaget, çocukların gelişimlerinde 4 ana aşama olduğunu ortaya koyar:

Duyu-hareket
Genelde gelişimin ilk iki yılında gerçekleşir. İçgüdüsel hareketlerin ağırlıkta
olduğu bu dönemde önce kendini çevresindeki objelerden ayırır. Daha sonra
hareket edebildiğini ve objeleri hareketlendirebildiğini anlar. İpleri, giysileri
çekiştirme gibi. En son olarak obje sürekliliğini (Object Permanence) sağlar ve
nesneleri algılamadığı zaman onların var olmaya devam ettiklerini kavrar. Bu
dönemde bebeklerde görülen en yaygın özellik nesnenin sürekliliğini
kavrayamaması nesnelerin büyüklük ve hacimlerinin farkında olmamasıdır.
Reflekslerden şemalara geçilir, doğadan ayrışım gerçekleşir, ertelenmiş taklit,
monolog, hedefe yönelik davranışlar gerçekleştirilir, nesne sürekliliği, bu dönem
gelişim özellikleridir

İşlem öncesi
Genelde 2-7 yaşları arasında yaşanır. Objeleri kelime ve resimlerle
simgeleyebilmeyi öğrenir ve "dil" kullanmaya başlar. Benmerkezcidir,
kendinden başkalarının bakış açılarını algılamakta zorlanır. Objeleri sadece tek
bir özelliklerine göre sınıflandırabilir. 2 dönemden oluşur. 2-4 yaş sembolik ve
4-7 yaş sezgisel dönem. Paralel oyun, oyunun simgeleşmesi, toplu monolog,
kişilerin sürekliliği, animizm, tek yönlü düşünce bu dönemde görülen gelişimsel
özelliklerdir.

Somut İşlemler
Genelde 7-11 yaş arası yaşanır. Olaylar ve nesneler hakkında mantık yürütebilir.
Sayıların korunmasını genelde 6 yaşında, kütlenin korunmasını genelde 7 ve
ağırlığın korunmasını genelde 9 yaşında kavrar. Nesneleri birkaç özelliklerine
göre gruplayabilir ve organize edebilir (büyükten küçüğe, hafiften ağıra doğru
gibi) somut işlemler yapılır, çok yönlü sınıflama yapılır, korunum kavramı
kazanılır, ben merkezci düşünce tarzından kurtulur göreli düşünmeye başlar.

Soyut İşlemler
Soyut hipotezler üzerine mantık yürütebilir, varsayıma dayanan, geleceğe
yönelik, ideolojik problemlerle ilgilenmeye başlar. Bu da demektir ki çocuklar
geç algıdan erken algıya ilerlerler. Böylece ergen egosantrizmi başlamış olur.

You might also like