Professional Documents
Culture Documents
-şelatlar/sekuesteranlar-
-faydalı metal=mineral örn. sodyum, potasyum, kalsiyum, magnezyum, demir, bakır, fosfor, çinko,
krom, kobalt, nikel, selenyum ve mangan
-zararlı metal=ağır metal örn. kurşun, arsenik, kadmiyum, kalay, titanyum ve cıva
-faydalı metaller bağlı halde bulunduğunda mineraldir ama serbest halde bulunduğunda teknolojik
olarak bazı sorunlar yaratabiliyor.
-minerallerin genel olarak en önemli görevleri enzimlerle ilgilidir. Bazı enzimlerin çalışması için enzim
şart.
-mineraller -özellikle demir, bakır ve krom- serbest halde bulunduklarında gıdaların rengini
bozabilirler.
Bakır: yeşil-mavi
Krom: gri
-metaller, oksidasyon reaksiyonlarını hızlandırır. Dolayısıyla besin değeri kayıplarına sebep olur.
Sadece yağlar okside olmaz, proteinler ve vitaminler de okside olabilir. (özellikle yağda çözünen
vitaminler ADEK)
-şelatların kullanılmasının temel sebepleri bu iki reaksiyonu engellemek. Metallerin doğrudan gıdanın
rengini bozmalarını engellemek ve oksidasyon reaksiyonlarını hızlandırma özeliklerini ortadan
kaldırmak. Şelatlar temel olarak bu amaçla kullanılırlar, metalleri etkisiz hale getirmek için.
M + L= ML
bu kompleks sonucu şelatlar metalleri bağlıyor ve metallerin gıdanın rengini bozmasına ve oksidasyon
reaksiyonlarını hızlandırmasına izin vermiyor.
3)yapıyı geliştiriyor.
-bakır, askorbik asidin oksidasyonunu katalizliyor (hızlandırıyor). Yani bakır varlığında askorbik asit
hızlı bir şekilde okside oluyor ve parçalanıyor.
-şelatlayıcı ajanlarla bakırı ortadan kaldırmazsak bakır, askorbik asidin okside olmasını kolaylaştırır.
aynı zamanda linoeik asidin (omega 6) oksidasyonunu hızlandırır.
‘’şelatlayıcı ajanların sağladığı faydaları yazınız’’
Süt ve süt ürünlerindeki lezzet değişikliğini engellemek için de şelatlayıcılar kullanılabilir. Özellikle
EDTA, süt ve süt ürünlerindeki lezzet değişikliğini engellemek için tercih edilir.
Konserve endüstrisinde, özellikle konservenin içindeki koruyucu tabaka yoğun bir şekilde atılmadıysa
ya da aşındıysa konserveden de gıdaya metal iyonları kontamine olabilir. dolayısıyla konserve
ürünlerinde şelatlayıcı ajanlar çok kullanılır.
1)sitrik asit
En fazla kullanılanıdır. Limon asididir ama katkı maddesi olarak kullanılan sitrik asit limondan elde
edilmez aspergillus niger küfünden elde edilir.
2)polifosfatlar
pH yükseldikçe özelliklerini kaybederler. Yani asidik ortamda daha iyidir, çözünürlükleri artar.
-almanyadaki türk dönerciler fosforik asidi dönere enjekte ediyorlar ve böylece dönerin su salmasını
engelliyorlar ve et parasına su satıyorlar. Buradaki amacı şelatlayıcı değil hile hurda amaçlı.
3)EDTA
Meyve sebze ürünlerinde çok kullanılır. Askorbik asidin oksidasyonunu engellemek için çok kullanılır.
Ayrıca enzimatik renk esmerleşmelerini engellemek için çok kullanılır. örn. Elmanın/patatesin
kararması
-emülgatörler/sürfaktanlar-
-emülgatörlerin bi ucu suyu bağlar diğer ucu yağı bağlar. Bu sayede iki bileşik bağlanmış olur
1-) Suyun yağ içindeki emülsiyonu (su/yağ; w/o): Su damlacıkları yağ fazında dağılmıştır. Örneğin;
margarin ve tereyağı
2-) Yağın su içindeki emülsiyonu (yağ/su; o/w): Yağ damlacıkları su fazında dağılmıştır. Örneğin; süt,
krema, soslar ve mayonez.
1lesitin 2monogliserit 3digliserit /// mono ve digliserit daha çok hamur işlerinde kullanılıyor.
1)lesitin
Lesitin, yağ endüstrisinde de atık olarak elde edilebiliyor. Rafinasyon aşamasında yağlara birtakım
işlemler uygulanıyor. Bu işlemlerden biri degaming işlemi yani gamlarından uzaklaştırma işlemi. Bu
aşamada sıvı yağlardan fosfolipitler de uzaklaştırılır. Aksi takdirde sıvı yağlarda bulanıklığa sebep
olunur. Lesitin de bu aşamada uzaklaştırılıyor yani atık haline geliyor. Bu atık da katkı maddesi olarak
kullanılabiliyor.
-lesitin suplement (gıda takviyesi) olarak da kullanılıyor. Süt yağlı bir gıdadır ve bebek emziren anneler
için süt kanalları zamanla tıkanabilir. Süt kanalları ve meme ucunun tıkanması tehlikelidir çünkü
mikroorganizmaların besi yeri haline gelebilir. Mikroorganizmalar bu sütü kullanarak iltihaplanmalara
sebep olabiliyor. Meme iltihabına mastitis denir. Lesitin kullanımıyla tıkanma riski yani mastitis
tehlikesi azaltılır. Mastitis olmuş bir anne antibiyotik kullanarak tedavi edilebilir. Mastitisli süt, süt
fabrikalarındaki boruların tıkanmasına sebep olur.
2-3)monogliseritler ve digliseritler
Trigliserit= 3 yağ asidi + gliserol //ester bağ ile bağlıdırlar. Ester bağların çoğu, gıdanın lezzetini olumlu
etkileyen bileşiklerdir.
Mono ve digliseritlerin emülgatör özelliği vardır. Ekmeğin hacimli olmasını sağlarlar. Temel olarak
shortening gibi yağların homojenizasyonu sağlıyorlar. Homojenizasyonun sağlanması, hamurun
içinin daha yumuşak olmasını sağlıyor. Ayrıca hamurun dış kısmının daha kıtır olmasını sağlıyor ve
ekmeğin daha hacimli olmasını sağlıyor. Ekmeğin daha geç bayatlamasını da sağlıyor.
-ekmek buzdolabında bekletilirse oda sıcaklığından daha çabuk bayatlıyor. Daha çabuk bayatlıyor ama
daha geç küfleniyor dolapta. Ekmeğin buzdolabında daha çabuk bayatlaması nişastayla ilgilidir.
Nişasta soğukta bekletilirse yapısı değişiyor ve bunun sonucunda daha katı daha sert bir hale geliyor.
-mono ve digliseritler sadece ekmekçilikte kullanılmıyor. Aynı zamanda sitrik asit ve tartarik asidin
mono ve digliseritleri, et ürünlerinde stabilize edici olarak kullanılıyor.
-stabilizörler-