You are on page 1of 73

DESTEK

VE
HAREKET
HAYVANLARDA DESTEK VE HAREKET

•Hayvanlar aleminde üç tip destek ve hareket sistemi


görülür.

I.Hidrostatik iskelet
II.Dış iskelet
III.İç iskelet
HAYVANLARDA DESTEK VE HAREKET

•HİDROSTATİK İSKELET :
•Vücut sıvısı ve bu sıvıyı hareket ettirerek basınç oluşturan
kaslardan meydana gelen iskelet tipidir.

•Yassı solucanlar,yuvarlak solucanlar ve halkalı solucanlar gibi
bazı omurgasız hayvan türlerinde görülür.
HAYVANLARDA DESTEK VE HAREKET

•DIŞ İSKELET :
•Omurgasızlardan eklembacaklılarda ve yumuşakçalarda dış iskelete
rastlanır.
•Organik (kitin) ve inorganik (CaCO3) maddelerden oluşur.
•Vücudun dışında bulunur.
•Ektoderm kökenlidir.
HAYVANLARDA DESTEK VE HAREKET

•DIŞ İSKELET :
•Vücudu dış etkilere karşı korur,
destek ve direnç verir.
•Karada yaşayan canlılarda fazla ısı
ve su kaybını önler.
•Kaslar iskelete içten bağlanmıştır.
HAYVANLARDA DESTEK VE HAREKET

•DIŞ İSKELET :
•Dış iskelet canlının büyümesini sınırlandırır.
•Midye ve istiridye gibi bazı yumuşakçalar kabuklarının kenarlarına
yeni maddeler ekleyerek iskeletlerini büyütür.
•Kabuk değiştirmezler.
•Yumuşakçalarda dış iskelet CaCO3 içerdiğinden hem sert hem ağır
olduğundan hareketi ve büyümeyi sınırlandırır.

•Böcekler ise büyüme evrelerinde kabuk değiştirir.


HAYVANLARDA DESTEK VE HAREKET

•DIŞ İSKELET :
•Eklembacaklılarda dış iskelet hafifi ve eklem yerleri ince
olduğundan hayvanın hareketini zorlaştırmaz.
•Dış iskelet çoğunlukla vücuda çizgili kaslar ile bağlanmıştır, bu
yüzden hızlı hareket ederler.
HAYVANLARDA DESTEK VE HAREKET

•İÇ İSKELET : ,
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
•Süngerlerde, derisi dikenlilerde ve omurgalı canlılarda iç iskelet
görülür. ,
,,,,
•Hareketi kolaylaştırır, büyümeye engel olmaz. ,
•Embriyonun mezoderm tabakasından meydana gelir.
•İç iskelete kaslar dıştan bağlanır.
HAYVANLARDA DESTEK VE HAREKET

•İÇ İSKELET :
•Bazı süngerlerde iç iskelet, kalsiyum
karbonat ve silisten oluşan spikül denilen
iğnelerden ,
• bazıları ise spongin denilen protein
yapılı liflerden oluşur.
HAYVANLARDA DESTEK VE HAREKET

•İÇ İSKELET :
•Derisi dikenlilerde kalsiyum karbonat ve magnezyum karbonattan
oluşmuş deri altındaki sert plakalar iç iskeleti oluşturur.
•Omurgalılardan köpek balıklarında ve vatozda embriyonik ve ergin
dönemde iç iskelet kıkırdaktan oluşur ve ömür boyu kemikleşmez.
•Diğer omurgalılarda embriyo döneminde kıkırdaktan oluşan iç
iskelet canlı büyüdükçe kemik dokuya dönüşür.
•Kemikli balıklardan itibaren tüm omurgalılarda iskelet kemikten
yapılmıştır.
HAYVANLARDA DESTEK VE HAREKET
•KEMİK DOKU :
•Kemik dokusu, kemik ara maddesi (osein) ve kemik hücrelerinden (osteosit)
oluşur.
•Osein :
•İnorganik kısmı ;%20-25 oranında su, % 50 oranında Kalsiyum karbonat,
kalsiyum fosfat, kalsiyum florür ve magnezyum
•Organik kısmı ise protein yapısındaki kollagen liflerden yapılıdır. (%30)
•Yaş ilerledikçe madensel tuzların kemikte birikim oranı artar.
•Organik maddeler ise azalır.
•Bu durum kemiğin daha sert ve kırılgan yapıya dönüşmesini sağlar.
HAYVANLARDA DESTEK VE HAREKET

•KEMİK DOKU :
•Osteosit :

•Kemik hücreleri yıldız şeklinde lakün adı verilen boşluklarda yer alan
hücrelerdir.
•Kemik hücreleri stoplazmik uzantılarla birbirlerine bağlıdırlar.
HAYVANLARDA DESTEK VE HAREKET

•Periost :
•Kemik yapısını dıştan saran bağ dokudan yapılı zara periost adı
verilir.
•Bol miktarda sinir ve kan damarlarını taşır.
•Havers ve volkman kanalları ile irtibatlıdır.
•Kemiğin enine büyümesini, yenilenmesini ve onarımını sağlar.
HAYVANLARDA DESTEK VE HAREKET

•Kemiklerin Görevleri:
ØVücuda şekil verir ve desteklik sağlar. Kaslarla birlikte vücudu
hareket ettirir.
ØÇevreledikleri yaşamsal organları dış etkilerden korur.
ØKırmızı kemik iliği kan hücrelerinin yapımında görevlidir.
ØKemikler, kalsiyum, fosfat, magnezyum gibi minerallerin deposu
olarak da iş görürler.
HAYVANLARDA DESTEK VE HAREKET
•Yapısına göre kemikler iki grupta incelenir :
I.Sıkı (Sert) Kemik Doku :
•Uzun kemiklerin gövdesinde, baş kısımdaki sünger kemik doku
üzerinde kısa ve yassı kemiklerin dış yüzeylerinse sert kemik doku
bulunur.
•Pürüzsüz, boşluk içermeyen lamelli bir yapıya sahiptir.
•Uzun kemik gövde boşluklarında sarı ilik bulunur.
•Lamellerin ortasında sinir ve kan damarlarının geçtiği havers
kanalları yer alır.
•Havers kanallarını birbirine bağlayan kanallara ise volkman kanalları
adı verilir.
HAYVANLARDA DESTEK VE HAREKET
II.Süngerimsi Kemik Doku :
•Uzun kemiklerin baş kısımda ,kısa ve
yassı kemiklerin iç bölümünde bulunur.
•İnce düzensiz kemik lamellerinden
oluşur.
•Havers ve volkman kanalları içermez.
•Kan hücrelerini üreten (alyuvar, akyuvar
ve trombositler) kırmızı ilik bu dokuda
bulunur.
HAYVANLARDA DESTEK VE HAREKET

Şekillerine göre kemik çeşitleri :


I.Uzun Kemikler :
•İki ucu şişkin silindir şekilli kemiklerdir.
•Kol ve bacaklarda bulunan önkol, dirsek, pazu, uyluk ve kaval
kemikleri bu gruba girer.
•Uzun kemiklerin uçlardaki şişkin kısımlarına baş, iki baş arasındaki
kısma da gövde adı verilir.
•Baş kısımlar süngerimsi kemik dokudan meydana gelmiş olup kırmızı
kemik iliği ihtiva eder.
HAYVANLARDA DESTEK VE HAREKET

•Uzun kemiğin baş kısmı ile gövde arasında


kemiğin boyca uzamasını sağlayan kıkırdak
dokudan yapılmış büyüme bölgesi bulunur.

•Epifiz plağı adı verilen bu kıkırdak kısım
19-23 yaşlarından sonra kemikleşir ve kemiğin
boyca uzaması durur.
HAYVANLARDA DESTEK VE HAREKET

II.Yassı Kemikler :
•Baş, göğüs kaburga ve kalça kemikleri yassı yapıdadır.
•Sarı kemik iliği bulunduran kanal yoktur.

III.Kısa Kemikler :
•El ve ayak bilek kemiklerinde bulunan kemikler bu gruba girer.
•Kemik zarı, sıkı kemik doku ve süngerimsi kemik dokudan oluşur.
HAYVANLARDA DESTEK VE HAREKET

IV.Düzensiz Şekilli Kemikler :


•Vücudun değişik yerlerinde bulunan ve belli bir şekle sahip olmayan
kemiklerdir.
•Omurlar, bazı yüz kemikleri bu gruba girer.
•Yapısal olarak kısa ve yassı kemiklere benzer.


Kemik Dokunun
Yapısını Etkileyen
Faktörler
Kemik Dokunun Yapısını Etkileyen Faktörler

Kemiğin sentezinde,
•Parathormon
•Kalsitonin Hormonu
•D vitamini Ca, p ve mg gibi iyonlar etkilidir.

•Kemiğin sertleşmesi için kalsiyum, fosfor, potasyum minerallerinin
kemiğe geçmesi ve bunların miktarlarının kanda belirli bir seviyede
tutulması gerekir.

•Bu denge parathormon ve kalsitonin hormonları ile sağlanır.


•Parathormon kemikteki ve dişteki
Ca iyonlarının kana geçmesini
sağlar.
•İnce bağırsak ve böbrekte Ca
emilimini artırır.
•Fosfat iyonlarının böbrekten
atılımını hızlandırır.
•Kanda kalsiyum artarken, fosfat
oranı azalır.
•Kalsitonin troid bezinden
salgılanır.
•Patahormon ile zıt çalışır.
•Kandaki Ca ve fosfat iyonlarının
kemiklere geçmesini sağlar.
•Kandaki kalsiyum ve fosfat azalır.
•Kemik oluşumunda ayrıca D,A ve C vitaminlerinin de etkisi vardır.
•D Vitamini Kalsiyum ve fosfatın kemikte çökelmesi (kemiğe
bağlanması) D vitamini etkisi ile olur.
•D vitamini eksikliğinde çocuklarda raşitizm, yetişkinlerde
osteomalazi denilen kemik hastalıkları oluşur.
•Bazı bireylerde yaşlanmaya bağlı D vitamini eksikliğinden kemik
ara maddesi azalması meydana gelir.
•Buna osteoporoz adı verilir.
•A vitamini eksikliğinde kemiklerin büyümesi yavaşlar.
•C vitamini eksikliğinde kemiklerde zayıflama ve kırılma görülür.

•Ca, PO4 ve MG iyonları kemikte çökelerek kemiğin sertleşmesini
sağlar.
Kıkırdak Doku ve Çeşitleri
•Kıkırdak doku koyu kıvamlı ara madde ve hücrelerden oluşur.
•Kıkırdak hücrelerine kondrosit, ara maddesine de kondrin adı
verilir.
•Kıkırdak hücreleri yuvarlak ve oval şekilli büyük çekirdekli
hücrelerdir.
•Bu hücreler kapsül ile çevrilidirler.
•Kıkırdak doku içinde kan damarları bulunmaz.
•Hücreler beslenmelerini bağ dokudan difüzyon ile gerçekleştirirler.
•Artık maddelerde aynı yollarla uzaklaştırılır.
Kıkırdak Doku ve Çeşitleri

•Kıkırdak doku ;
a)Hiyalin kıkırdak
b)Elastin kıkırdak
c)Fibröz kıkırdak

olarak üç çeşittir.

Kıkırdak Doku ve Çeşitleri

•Hiyalin Kıkırdak
•Diğer kıkırdak türlerine göre daha çok
hücre içerir.
•Ara madde kollagen liflerce zengindir.
•Omurgalıların embriyo döneminde,
kıkırdaklı balıkların erginlerinde iskelet
görevi yapar.
•Ergin memelilerde kaburga uçları, soluk
borusu, gırtlak, burun ve kemiklerin eklem
başlarında bulunan kıkırdak türüdür.
Kıkırdak Doku ve Çeşitleri

•Elastin Kıkırdak
•Elastik fibrillerden dolayı çok
esnektir.
•Kulak kepçesi, kulak yolu, östaki
borusu ve epiglotis elastik
kıkırdaktan meydana gelir.
Kıkırdak Doku ve Çeşitleri

•Fibröz Kıkırdak
•Bu dokuda kollejen lifler oldukça
fazla, kıkırdak hücreleri ise azdır.
•Basınç ve çekmeye karşı
dayanıklı dokulardır.
•Omurlar arası disklerde ve
köprücük kemiği gibi kemiklerin
eklem yaptığı yerlerde fibröz
kıkırdak bulunur.
Eklemler ve Çeşitleri
•İskeleti meydana getiren kemiklerin birbirleri ile bağlantı kurdukları
yerlere eklem adı verilir.
•Eklemler, kaslar ile birlikte iskelet sisteminin hareketini sağlayan
önemli yapılardır.

•Eklemler hareket yeteneğine göre ;



a.Oynar eklem
b.Az oynar eklem
c.Oynamaz eklem olarak üç kısımda incelenir.
Eklemler ve Çeşitleri
a.Oynar Eklem
•Kol ve bacaklarda hareketi sağlayan
oynar eklemlerdir.
•Kemiklerin eklem yüzeyleri eklem
kıkırdağı adı verilen kıkırdak dokusu ile
örtülüdür.
•Oynar eklem bölgelerinde ligament adı
verilen ve iki kemiği birbirine bağlayan
bağlar yer alır.
Eklemler ve Çeşitleri

a.Oynar Eklem
•Eklem kapsülünden eklem sıvısı
salgılanır.
•Eklem sıvısı, kemiklerin eklem
bölgelerinde bulunan kıkırdak doku
ile birlikte kayganlık sağlayarak
eklem yüzeylerinde aşınmayı önler.
Eklemler ve Çeşitleri
b.Az oynar Eklem
•Sınırlı hareket eden kemikler
arasında bulunan eklemlerdir.
•Boyun, göğüs, bel omurlarının
arasındaki eklemler bu gruba girer.
•İki kemik arasında kemiklerin
birbirine sürtünerek aşınmasını
engelleyen kıkırdak dokudan oluşmuş
disk bulunur.
Eklemler ve Çeşitleri
c.Oynamaz Eklem
•Kemiklerin hareket etmeyecek şekilde
birbirine bağlanması ile oluşan
eklemlerdir.
•Kafatası, yüzdeki ve kuyruk sokumu
bölgesindeki gibi hareket etmeyen
kısımlarda bulunurlar.
•Az oynar ve oynamaz eklemlerde
eklem kapsülü ve eklem sıvısı yoktur.
KAS DOKU
VE
ÇEŞİTLERİ
Kas Doku ve Çeşitleri
•Kaslarda hücreler arası madde bulunmaz.
•Kas hücresinin sitoplazmasına sarkoplazma, hücre zarına ise
sarkolemma adı verilir.
•Kas hücrelerindeki endoplazmik retikulumlar sarkoplazmik retikulum
olarak adlandırılır.
•Sarkoplazmada kasılmayı sağlayan miyofibril denilen telcikler yer
alır.
•Miyofibriller aktin ve miyozin adı verilen proteinlerden oluşmuştur.
Kas Doku ve Çeşitleri
Kas Doku ve Çeşitleri

a.Çizgili Kas (İskelet Kası)


•Uzun silindirik hücrelerden oluşmuşlardır.
•Hücrelerin sınırları belli olmayıp çok çekirdeklidirler.
•İskelete bağlıdırlar ve vücudun hareketini sağlarlar.
•Beyin kontrolünde isteklerimiz doğrultusunda çalışan
kaslardır.
•Düz kaslara oranla daha hızlı kasılır ancak çabuk yorulurlar.
Kas Doku ve Çeşitleri
a.Çizgili Kas (İskelet Kası)
•Çizgili kas hücrelerinde miyofibriller
düzenli aralıklarla açık ve koyu olarak
enine bantlaşmalar gösterir.
•Her bir miyofibril protein yapılı aktin ve
miyozin iplikçiklerinden oluşmuştur.
•Miyofibriller bir araya gelerek kas
demetlerini oluştururlar.
•İnce olan aktin proteini açık renkli, kalın
yapıdaki miyozin ise koyu renkli görünür.
Kas Doku ve Çeşitleri

a.Çizgili Kas (İskelet Kası)


•Çizgili kas hücreleri,
sitoplazmalarında demir içeren
miyoglobin pigmenti taşıdığından
kırmızı renkte görülürler.
•Miyoglobin oksidatif fosforilasyon için
gerekli oksijeni tutar.
Kas Doku ve Çeşitleri

a.Çizgili Kas (İskelet Kası)


•Çizgili kasların kemiklere bağlandığı ve sıkı bir bağ
dokusundan yapılara tendon (kas kirişi) denir.
•Genellikle kasların iki ucunda birer tendon bulunur.
•Tendonların kasılma özellikleri yoktur ve kaslara göre daha
dirençlidirler.
•İskelet kasları genellikle çiftler halinde çalışırlar.
Kol kasları
Kas Doku ve Çeşitleri
b.Düz Kas
•Mekik şeklinde, uzun ve sivri uçlu tek çekirdekli hücrelerden oluşmuştur.
•Düz kasların kasılması yavaş, düzenli ve uzun sürelidir.
•Çalışmaları isteğe bağlı olmayıp, otonom sinir sistemi tarafından kontrol
edilmektedir.
•Sarkoplazmalarında bantlaşma görülmez.
•Mide, bağırsak, damarlar, idrar torbası, solunum ve üreme organlarının
yapısında bulunur.
Kas Doku ve Çeşitleri
c.Kalp Kası
•Düzgün silindirik yapıda olmayıp dallanmalar
gösterirler.
•Bir ya da iki çekirdekli olabilirler.
•Kalp kası da çizgili kaslar gibi bantlaşma
gösterir.
•Yapı olarak çizgili kaslara benzeyen kalp kası,
çalışma prensibi olarak düz kaslara benzer.
•Çalışmaları istemsiz olarak gerçekleşir.
•Kalp kasının çalışması, iskelet kası hızlı, düz
kas gibi devamlı ve İstemsizdir.
İskelet Kasının Kasılma Mekanizması

•Kaslar beyinden gelen sinir uyartıları ile uyarılarak kasılırlar.


•Kasların kasılmasını sağlayan en küçük uyartı şiddetine eşik değeri
denir.
•Kas eşik şiddetinin altındaki uyartılara tepki göstermez.
•Eşik şiddetinin üzerindeki uyartılara ise hep aynı şiddette ve en güçlü
şekilde tepki gösterir.
•Buna ya hep ya hiç prensibi adı verilir.
•Kas kasılırken gerekli enerjiyi uyarandan almaz, solunum ile kendisi
üretir.
Kasın Kasılma Evreleri
•Uyarılan bir kasın bir kez kasılıp
gevşeyerek eski halini almasına kas
sarsı ya da kasıl sarsılma denir.
•Bu süre içinde üç evre gözlenir.
I.Gizli Evre (bekleme evresi) :
ØKasın uyarıldığı an ile kasılmaya
başladığı an arasında geçen süredir.
II.Kasılma Evresi :
ØKasılmanın başladığı an ile
gevşemenin başladığı an arasında geçen
süredir.
III.Gevşeme evresi :
ØKasın gevşeyerek eski haline geri
dönmesine kadar geçen süredir.
Kasın Kasılma Evreleri
•Kas, gevşeme evresinden sonra
tekrar uyarılıncaya kadar dinlenir.
•Bir kas, kısa zaman aralıklarında
sık sık uyarılırsa tam olarak
gevşemeden sürekli kasılı olarak
kalır. Buna fizyolojik tetanos
denir.
•Fizyolojik tetanos haldeki kas
gevşemez.
•Kramp doğal olarak meydana
gelen bir tetanos şeklidir. Bu
durumda saniyede yüzlerce kez
kasılma gerçekleşir.
•İskelet kasları dinlenme halindeyken kişinin bilinci
açık olduğundan hafif kasılı durumdadır.

•Bu duruma kas tonusu adı verilir.

•Bayılma durumunda kas tonusu ortadan kalkar ve


vücut hafif kasılı durumunu kaybeder.
Sarkomerin Kasılması
Sarkomerin Kasılması
•Kasın kasılmasını en iyi açıklayan hipotez, Huxley’in kayan iplikçikler
hipotezidir.
ØÇizgili kas hücrelerinde aktin ve miyozinlerin ışığı farklı kırmasından dolayı
mikroskopta açık koyu renkli bantlar oluşturur.
ØIşığı çok kıran miyozin proteinlerinin bulunduğu bölgeye anizotrop bölge
veya A bandı, ışığı az kıran aktinlerin bulunduğu bölgeye izotrop bölge
veya İ bandı denir.
Ø A bandının ortasında açık renkli görülen bölge ise H bandı olarak
adlandırılır.
Øİ bandının ortasında Z çizgileri yer alır.
Øİki Z çizgisi arasında kalan bölgeye ise Sarkomer adı verilir.
ØSarkomer kasta kasılmayı sağlayan en küçük birimdir.
Sarkomerin Kasılması
•Kasın kasılmasını en iyi açıklayan hipotez, Huxley’in kayan
iplikçikler hipotezidir.
ØBu modele göre kasılma, kası oluşturan aktin ipliklerinin miyozin
iplikleri üzerinde kayması ile gerçekleşir.
ØKasılma sırasında A bandının boyu değişmezken, İ bandı daralır
ve kaybolur.
ØH bandı görünmez olur.
Øİki Z çizgisinin birbirine yaklaşması ile kasın boyu kısalır.
ØKasılma sırasında kasın hacim ve kütlesinde değişme olmaz.
Sarkomerin Kasılması
Kas Kasılmasının Kimyası
•Kaslar beyinden gelen sinirlerin
taşıdığı uyartılarla uyarılır.
•Bu uyarılma sinirlerin akson
ucundan asetil kolin, noradrenalin vb.
kimyasal maddelerin sinir ve kas
hücreleri arasındaki boşluğa
salgılanması ile başlar.
•Asetil kolin sinaptik boşluğu geçerek
kas zarına ulaşır.Buraya motor son
plağı adı da verilir.
•Bu uyarı kas kasılmasına yol açar.
Kas Kasılmasının Kimyası

•Bu kimyasal maddeler kas


hücresi zarının Na iyonlarına
geçirgenliğini artırarak elektriksel
bir değişime neden olur.

•Uyarı geldiğinde zarların Ca


geçirgenliğini değiştirir ve
kalsiyum iyonları sarkoplazmik
retikulumdan çıkarak
miyofibrillerin arasına dağılır
Kas Kasılmasının Kimyası
•Kalsiyum iyonları miyozin lifleri üzerinde bulunan ATPaz enzimini
aktif hale geçirerek ATP’nin ADP+P haline dönüşmesini
(defosforilasyon) gerçekleştirir.
•Böylece kasılması için gerekli enerji elde edilmiş olur.

•Açığa çıkan bu enerji aktin ve miyozinlerin birbiri üzerinde


kaymasını sağlar.
•Kalsiyum iyonları aktif taşıma ile yeniden sarkoplazmik
retikulumlara geçer ve kas gevşer.
•Yani gevşeme sırasında da ATP harcanır.
Kas Enerjisinin Sağlanması
ØKasılma için gerekli enerji öncelikle kas hücrelerinin sitoplazmasında
bulunan ATP’den elde edilir.

•Kaslar hızlı çalıştığından kaslardaki ATP kısa sürede tükenir.


•Bu durumda gereken enerji kasta hazır bulunan kreatin fosfattan sağlanır.
•Kreatin fosfat hidroliz sonucu fosfatını ADP ye verir ve ATP sentezlenmiş
olur.
Kas Enerjisinin Sağlanması
ØKaslar dinlenme halinde iken bu mekanizma tersine işler.
ØKreatin, ATP’den bir fosfat alarak kreatin fosfata dönüşür.
ØBöylece daha sonra gerecek enerji için kreatin fosfat depolanmış olur.
Kas Kasılmasının Kimyası
•Kasların fazla çalışmalarından dolayı kreatin fosfat yeterli olmaz ise depo
edilmiş olan glikojen kullanılır.
•Glikojen önce glikoza çevrilir.
•Glikoz molekülünden oksijenli ve oksijensiz solunum ile kasların ihtiyacı
olan ATP sentezlenir.
•Ancak yoğun hareketlerde kasa gelen oksijen yeterli olmadığından
oksijensiz solunum ile enerji elde edilir.
Kas Kasılmasının Kimyası

•Laktik asit kan yolu ile beyni uyarır ve


yorgunluk hissinin oluşmasını sağlar.
•Dinlenme anında ve oksijen varlığında laktik
asitin bir kısmı karaciğerde glikoza
dönüştürülür.
•Bir kısmı da pirüvik asite dönüştürülerek
krebsten solunuma katılarak ATP sentezinde
kullanılır.
•Kasların kasılması sırasında ATP, kreatin
fosfat, glikoz, glikojen ve oksijen kullanılır.
•Kasılmalar sonucunda ADP, kreatin,
karbondioksit, laktik asit , inorganik fosfat ve ısı
oluşur.

You might also like