You are on page 1of 6

DESTEK ve HAREKET SİSTEMİ

-Destek ve hareket sistemi kıkırdak, kemik ve kas dokudan -Kemik dokusu yapısına göre sert (sıkı) kemik doku ve
oluşur. süngerimsi kemik doku olarak iki çeşittir
-İnsandaki iskelet yapıyı kemik ve kıkırdak doku oluşturur. 1. Sert (sıkı) kemik doku: Kemiklerin dış kısmında bulunan
-İskelet; baş, gövde ve üyeler iskeleti olarak gruplandırılır. sert tabakadır.Ayrıyeten uzun kemiklerin gövde kısmında da
-a. Baş iskeleti, beyni koruyan kafatası kemikleri ile yüzümüze bulunur. İçinde kan damarları ve sinirlerin bulunduğu boyuna
şekil veren yüz kemiklerinden oluşur. uzanan havers kanallarına sahiptir. Havers kanallarını
-b. Gövde iskeleti, Göğüs kemiği, omurga, omuz, kalça ve birbirine bağlayan enine kanallara ise volkman kanalları adı
kaburga kemiklerinden oluşan iç organların korunması ve vücut verilir.
desteğinin sağlanmasında önemli rol oynar. 2. Süngerimsi kemik doku: Uzun kemiklerin baş
-c. Üyeler iskeleti: Vücudun hareketinde görevli kol ve bacak kısımlarında, diğer kemiklerin içinde bulunur. Gözenekli bir
kemikleri ile birlikte omuz ve kalça kemerlerinden oluşur. yapıya sahiptir ve bu gözeneklerin içinde kan hücrelerinin
yapıldığı kırmızı kemik iliği bulunur.Havers ve volkman kanalı
bulunmaz.

Şekillerine Göre Kemik Çeşitleri:


1. Uzun kemikler: Kol ve bacaklarda bulunan, uzunluğu
kalınlığından fazla olan, silindir
şeklindeki kemiklerdir.
El ve ayak parmak kemikleri, Ön kol, dirsek, uyluk, kaval ve baldır
kemikleri uzun kemiklerdir.

-Uç kısımlarındaki şişkin bölgelere baş, iki baş kısım arasındaki


bölgeye ise gövde adı verilir. Baş kısımlarının dışı sert kemik
doku, içi süngerimsi kemik doku yapısındadır. Süngerimsi kemik
dokunun içindeki boşluklarda kan hücrelerinin üretildiği kırmızı
İskelet Sisteminin Görevleri kemik iliği bulunur.
- Kaslar ve eklemlerle birlikte vücudun hareketini sağlamak. -Gövdede sert kemik doku bulunur. Gövdenin ortasındaki
- Vücuda şekil vermek. boşlukta ise sarı kemik iliği yer alır.
- İç organları korumak. -Uzun kemiğin baş kısmında kemiğin boyuna
- İç organlara ve kaslara bağlanma yüzeyi oluşturmak uzamasını sağlayan kıkırdak doku
- Mineral depolamak. yapısında epifiz plağı denilen büyüme bölgesi
- Kan yapımını sağlamak (Kırmızı kemik iliklerinde alyuvar, bulunur. Bu kıkırdak yapı 19-23 yaşından sonra
akyuvar ve kan pulcukları üretilir.) kemikleşir ve kemiğin boyuna uzaması durur.
İnsanlarda boydaki uzamanın sınırlı olmasının
A. Kemik Doku ve Çeşitleri
nedeni budur.
-Kemik dokuyu oluşturan hücrelere osteosit, organik ve inorganik
maddelerden oluşan ara maddeye de osein denir. (Osteoklast ise
kemik yıkımını gerçekleştiren hücrelerdir.)
-Oseinin organik kısmı protein yapısındaki kollagen liflerden
oluşur. İnorganik kısmı ise kalsiyum fosfat, kalsiyum karbonat,
kalsiyum florür, potasyum ve magnezyumdan meydana gelir.
-Yaş ilerledikçe oseindeki organik madde azalır, inorganik
madde artar. Bu nedenle yaşlandıkça kemikler sertleşir ve
kırılganlığı artar.

-Kemik hücreleri yıldız şeklinde olup kemik dokusunda lakün adı


verilen boşluklarda yer alır. Şekil: Uzun kemiğin yapısı
-Bütün kemiklerin dışında kemik zarı (periost) bulunur. 2. Yassı kemikler: Yassı ve ince kemiklerdir. Kafatası, kaburga,
-Periost, bağ dokudan yapılmış, bol miktarda sinir ve kan damarı kürek ve kalça kemikleri yassı kemiklere örnek verilebilir.
içerir. 3. Kısa kemikler: Uzunluk, genişlik ve kalınlıkları birbirine yakın
-Periostun görevleri: olan kemiklerdir. Örneğin el ve ayaklardaki bilek kemikleri kısa
-Yeni kemik hücreleri oluşturmak kemiklerdir.
-Kemiğin enine büyümesini sağlamak 4. Düzensiz şekilli kemikler: Belli bir şekli olmayan, baskılara
-Kemiğin yenilenmesini ve onarımını sağlamak. karşı dayanıklı, sağlam kemiklerdir. Örneğin omurlar ve çene
kemikleri düzensiz kemik çeşitleridir.
-Periost (kemik zarı), süngerimsi kemik doku, sert kemik doku, kırmızı
kemik iliği, havers ve volkman kanalları tüm kemik çeşitlerinde
bulunur.
-İlik kanalı ve sarı kemik iliği sadece uzun kemiklerde bulunur.

Sarı kemik iliğinin büyük ölçüde yağ hücrelerinden oluşur. Yağ


hücrelerinin renginden ötürü bu ismi alır. Sarı kemik iliği, ağır
kanamalar veya hipoksi (oksijen yetersizliği) durumunda, aktif
olarak kan hücresi üretme yeteneği de olan kırmızı kemik iliğine
dönüşebilir.
Kemik Gelişimini Etkileyen Faktörler -
İnsanda kemik yapımı ve yıkımı sürekli devam eden bir süreçtir.
Genç yaşlarda kemiklerde yapım olayları fazlayken yaşlanmaya
bağlı olarak yıkım olayları yapım olaylarından daha fazla
gerçekleşmeye başlar.
Kemik yapımında etkili olan faktörler şunlardır:
-Hormonlar: Kalsitonin, parathormon, büyüme hormonu ve
eşeysel hormonlar.
-Kalsitonin, kandaki kalsiyumu kemik dokuya geçirir. Kemiği
sertleştirir. Şekil: Kıkırdak doku
-Parathormon kemikteki kalsiyumu kana geçirir. Kemik sertliğini
azaltır. Kıkırdak doku 3 çeşittir.
-Büyüme hormonu (=STH), kıkırdak ve kemik doku büyümesini a. Hiyalin kıkırdak,
uyarır. b. Elastik kıkırdak,
-Eşeysel hormonlar, kemik yıkımını önler. c. Fibröz kıkırdak.
a. Hiyalin Kıkırdak
-Bulunduğu yerler:
-Mineraller: Kalsiyum, fosfor, magnezyum ve potasyum
-Embriyo döneminde iskelet, hiyalin kıkırdaktan yapılmıştır.
mineralleri kemiğin sertleşmesini sağlar.
-Ergin bireylerin bronşlarında, soluk borusunda, burunda,
-Vitaminler: A-C-D vitaminleri etkilidir.
kemiklerin eklem başlarında ve kaburga uçlarında hiyalin kıkırdak
-D vitamini kemiklerde kalsiyum ve fosfat birikmesini sağlar. D
bulunur.
vitamini eksikliğinde kemiklerde yumuşama ve eğilmeler
-Yapısında kollojen lifler vardır.
meydana gelir.
b. Elastik Kıkırdak
-A vitamini eksikliğinde kemiklerin büyümesi yavaşlar.
-Bulunduğu yerler:
-C vitamini özellikle kemik yapısında bulunan kollajen liflerin
-Kulak kepçesi, kulak yolu, östaki borusu ve epiglotis (gırtlak
üretiminde etkilidir.
kapağı) elastik kıkırdaktan meydana gelmiştir.
-Güneş ışığı: Provitamin D’yi (pasif D = öncül D) deri altında aktif
-Yapısında elastik lifler vardır
D vitaminine dönüştürür.
c. Fibröz Kıkırdak
-Genetik özellikler: Kemiğin enine ve boyuna büyümesinde,
-Bulunduğu yerler:
kemiğin son şeklini almasında belirleyici faktördür.
-Omurlar arasındaki disklerde, diz kapağı ve köprücük kemiği gibi
-Dengeli ve yeterli beslenmenin yanı sıra hareket ve sporun da
kemiklerin eklem yaptığı yerlerde fibröz kıkırdak bulunur.
kemik gelişimi üzerinde önemli rolü vardır.
-Yapısında çok miktarda kollojen lifler vardır.
EKLEMLER
İskeleti meydana getiren kemiklerin birbiriyle bağlantı kurduğu
yere eklem denir.
-Eklemler hareket derecelerine göre üçe ayrılır: KAS DOKUSU
1.Oynar eklem: Kol ve bacak kemikleri arasında bulunan ve -Vücudun kasılıp gevşeme özelliğine sahip hücrelerden oluşan
vücudun hareketini kolaylaştıran eklemlerdir.Oynar eklemlerde kas doku, hareket, sindirim, dolaşım, solunum, boşaltım ve vücut
eklem kapsülü ve kapsül içinde sinovial sıvı bulunur.Bu sıvı sıcaklığını koruma gibi görevleri gerçekleştirmede etkilidir.
kaygan bir sıvıdır ve sürtünmeyi azaltır. -Kaslarda hücreler arası madde bulunmaz.
Ligament ile tendonu birbirine -Kas hücresinin sitoplazmasına sarkoplazma, hücre zarına
karıştırmamak lazım. ise sarkolemma denir. Kas hücrelerinin endoplazmik
-Ligament: Eklem bölgelerindeki retikulumuna da sarkoplazmik retikulum adı verilir. Kas
kemikleri, birbirine bağlayan hücreleri yüksek enerjiye ihtiyaç duyduklarından çok sayıda
bağlardır. mitokondrileri vardır.
-Tendon (kas kirişi): Kasları -Sarkoplazmada kasılmayı sağlayan miyofibril olarak adlandırılan
kemiklere bağlayan bağlardır. telcikler vardır. Miyofibriller, aktomiyozin
denilen aktin ve miyozin proteinlerinden oluşur.
2. Yarı oynar eklem: Boyun ve omurlar arasındaki eklemler bu Bütün kas çeşitlerinde aktin miyozin denilen protein yapılı kas
tür eklemlerdir.Bu eklemler arasında kıkırdak diskler vardır. telcikleri bulunur. Ancak düz kaslarda dağınık yer aldığından
3. Oynamaz eklem: Kafatası kemikleri bu eklem çeşidi ile bantlaşma göstermezken çizgili ve kalp kaslarında bantlı bir yapı
birbirine bağlanır. gösterir.

-Vücutta iskelet kası (çizgili kas), düz kas ve kalp kası


KIKIRDAK DOKU olmak üzere üç çeşit kas dokusu vardır.
- Kıkırdak ve kemik, vücudumuzun iskelet çatısını oluşturan, 1. DÜZ KAS
özelleşmiş bağ dokusudur. Diğer bağ dokularında olduğu gibi -Hücreleri ince uzun mekik şeklindedir.
embriyonik mezenşimden gelişirler. -Hücreleri tek çekirdeklidir. Hücrenin ortasında bulunur.
-Sarkoplazmik retikulum iyi gelişmemiştir.
Kıkırdak Dokunun İşlevleri - Hücreleri bantlı yapı göstermez.
-Yumuşak dokulara yapısal destek Düz kaslardaki kasılma birimi, sarkomer değil hücrenin kendisidir.
-Eklemler için kaygan yüzey sağlamak Çünkü düz kasta sarkomer yoktur.Düz kas, hız yerine gücü
-Uzun kemiklerin boyuna büyümesinde aracı olur. korumak için özelleşmiş dokudur.
-Embriyonik dönemde iskeleti oluşturur.
-Kıkırdak dokuda kan damarları, sinir veya lenfatik damarlar -Otonom sinir sisteminin kontrolünde çalışır. Bu nedenle isteğimiz
bulunmaz. Bu özelliği ile epitel dokuya benzer. Hücrelerin dışında çalışan istemsiz kaslardır.
beslenmesi bağ dokudan difüzyon ile sağlanır. Atık maddeler -Kasılmaları çizgili kaslara göre yavaş, düzenli ve uzun sürelidir,
de aynı yolla uzaklaştırılır. çabuk yorulmazlar.
-Düz kas hücrelerine genellikle biri sempatik diğeri para sempatik
- Kıkırdak doku hücrelerine kondrosit, kondrositler arasında sinirden gelen iki sinir teli bağlanır.
bulunan ara maddeye ise kondrin adı verilir. -İç organların yapılarında (dolaşım, sindirim, solunum, boşaltım
- Kıkırdak hücreleri yuvarlak veya oval şekilli büyük çekirdekli ve üreme sistemleri gibi) bulunur.
hücrelerdir. Bu hücreler kapsülle çevrilidir.
-Kapsül içerisinde birden fazla kondrosit bulunuyorsa bu
yapıya kondron (izogen grup) denir.
2. İSKELET KASLARI (ÇİZGİLİ KASLAR)
-Silindir şeklinde uzun hücrelerden oluşur. Kas hücrelerine kas lifi
denir.
-Hücreler arası zarları eridiğinden dolayı çizgili kas lifleri çok
çekirdeklidir.
-Çekirdekler hücre zarının hemen altında kenarda bulunur.
-Miyofibriller, düzenli aralıklarla açık ve koyu olarak enine
bantlaşmalar gösterir.
-Somatik sinir sistemi kontrolünde çalışır. Yani istemli çalışır.
-Düz kaslara göre daha hızlı çalışır, çabuk yorulur. Düz kas Çizgili kas Kalp kas
-Oksijen yetersizliğinde laktik asit fermantasyonu ile ATP üretirler.
-Çizgili kas hücreleri sitoplazmalarında oksijen depolayabilen ve KAS ÇEŞİTLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI
demir içeren miyoglobin pigmenti taşıdıklarından kırmızı renkte DÜZ KAS ÇİZGİLİ KAS KALP KASI
görünürler. Otonom sinirlerin Somatik sinirlerin Otonom sinirlerin
-Miyoglobin yoğun kas faaliyetlerinde depo ettiği oksijeni kontrolünde çalışır. kontrolünde çalışır. kontrolünde çalışır.
mitokondriye aktarır.
Hareket
İç organların Kalbin yapısını
organlarında
yapısında bulunur. oluşturur.
bulunur.
İstemsiz çalışır. İstemli çalışır. İstemsiz çalışır.
Çizgili kasların hızlı kasılmasının nedeni nedir? Kasılma hızı en Kasılma hızı en
-Düz kas hücrelerinin çoğunda sadece hücrelerin bir kısmı sinir Kasılma hızı orta.
yavaş. fazla.
uçları ile bağlantılıdır. Diğer hücrelere uyartılar bu hücrelerden
aktarılır. Buna karşılık çizgili kas hücrelerinin hepsi bir veya Ucu sivri mekik Ucu küt, uzun Silindir şeklinde yan
birkaç noktadan sinir uçları ile bağlantılıdır. Çizgili kasların düz şeklindedir. silindir şeklindedir. dallarla dallanmıştır.
kaslardan daha hızlı çalışmasının nedeni budur. Ayrıca çizgili
kaslar miyelinli nöronlarla bağlantılı iken düz kaslar miyelinsiz Bantlaşma yok. Bantlaşma var. Bantlaşma var.
nöronlarla bağlantılıdır.
Sarkomer yok. Sarkomer var. Sarkomer var.
Her hücrede bir Her lifte çok sayıda Her lifte genellikle
çekirdek bulunur. çekirdek bulunur. bir çekirdek bulunur.
Çekirdek ortada Çekirdekler kenarda Çekirdek ortada
-Miyoglobin çizgili ve kalp kasında oksijeni depo eder. bulunur. bulunur. bulunur.
Hemoglobin ise alyuvarlarda bulunur ve solunum gazlarını
taşır. Miyoglobin yok. Miyoglobin var. Miyoglobin var.
-Suda yaşayan memelilerde (balina, yunus gibi) miyoglobin Mitokondri sayısı Mitokondri sayısı en
düzeyi oldukça yüksektir. Mitokondri sayısı az.
orta düzey. çok.
Normal durumda
3. KALP KASI Mitoz görülür Mitoz görülmez.
görülmez.
-Yapısı çizgili kaslara, çalışması düz kaslara benzer.
-Otonom sinirler denetiminde istemsiz olarak çalışır. ÇİZGİKLİ KASLARIN KASILMA MEKANİZMASI
-Kasılıp gevşeme hızı düz kaslardan daha hızlı, çizgili kaslardan -Kasları kasılabilmesi için uyarılmaları gerekir.
daha yavaştır. -Kasların kasılmasını sağlayan en küçük uyarı şiddetine eşik
-Hücreleri silindirik ve dallanmalar gösterir. şiddeti denir.
-Hücreleri tek çekirdeklidir. Çekirdek hücrenin ortasında bulunur. -Kas eşik şiddetin altındaki uyarılara tepki göstermez. Eşik
-Kas telcikleri çizgili kaslardaki gibi enine bantlaşma gösterir. şiddetin üzerindeki uyarılara ise hep aynı şiddette tepki gösterir.
-Kalp kası hücreleri, uç uca geldikleri bölgelerde hücreler arası Buna ya hep ya hiç prensibi denir.
disk adı verilen özelleşmiş yapılarla birleşerek dallanmıştır.
Diskler, kalp atımı sırasında elektriksel uyarının yayılmasını
sağlar. Böylece kalp kasının düzenli çalışması sağlanmış olur.
Ara diskler kalp kasına özgüdür. Diğer kas çeşitlerinde
bulunmaz.

Kasları Ortak Özellikleri


-Kasılıp gevşeme özelliğine sahip olması Şekil: Bir kas telinde ya hep ya hiç prensibi
-Kasılmayı sağlayan aktin ve miyozin bulunması
-Glikojen bulunması Ya hep ya hiç kuralı tek bir kas teli için geçerlidir. Birçok kas
-Kasılma için ATP ve Ca+2 iyonlarına gereksinim duyulması telinin bir araya gelmesiyle oluşan kas demetlerinde merdiven
etkisi görülür. Çünkü kas demetine verilen uyarı şiddeti
arttığında, uyarılan kas teli sayısı da artacağından verilen tepki
de artar.
Şekil: Çizgili kaslardaki bantlı yapılaşma
Şekil: Bir kas demetinde merdiven etkisi.
1, 2 ve 3 ile verilen kas tellerinin uyarılma eşiği farklıdır. Huxley’in kayan iplikler modeline göre çizgili kasların
Belli bir şiddetteki uyarı önce kolay uyarılabilen 1. kas kasılma mekanizması
telini uyarır. Uyarı şiddeti arttıkça sonra 2. kas teli sonra - Çizgili kasların kasılma mekanizması, İngiliz bilim insanı H.E.
da 3. kas teli uyarılır. Uyarılacak kas teli kalmayınca Huxley (Haksli) tarafından ileri sürülen model ile açıklanır.
verilen tepki değişmez. -Kasılma, kası oluşturan aktin ipliklerinin miyozin iplikler üzerinde
kaymasıyla gerçekleşir.
-Uyarılan bir kasın bir kez kasılıp gevşeyerek eski hâlini -Kasılma sırasında gerçekleşen olaylar:
almasına kas sarsı ya da kasıl sarsılma denir.  Z çizgileri yakınlaşır, sarkomerin boyu kısalır.
-Kas sarsı üç aşamada gerçekleşir:  I bandının boyu kısalır.
Gizli evre: Kasın uyarıldığı an ile kasılmaya başladığı an  Aktin ve miyozin ipliklerinin boyu değişmez.
arasında geçen süredir.  A bandının boyu değişmez,
Kasılma evresi: Kasılmanın başladığı an ile gevşemenin  H bandı görülmez olur.
başladığı an arasında geçen süredir.  Kasın boyu kısalır, genişliği artar.
Gevşeme evresi: Kasın gevşeyerek eski hâline dönmesine kadar  Kasın hacim ve kütlesinde değişme olmaz.
geçen süredir. -Gevşeme sırasında gerçekleşen olaylar:
 Z çizgileri birbirinden uzaklaşır, sarkomerin boyu uzar.
 I bandının boyu uzar.
 Aktin ve miyozin ipliklerinin boyu değişmez.
 A bandının boyu değişmez,
 H bandı ortaya çıkar.
 Kasın boyu uzar, genişliği azalır.
 Kasın hacim ve kütlesinde değişme olmaz.

a. Belli zaman aralıkları ile gönderilen uyarıların kasta yol açtığı


normal kasılıp gevşemeleri gösterir.
b. Uyarı gönderme aralıkları kısaltıldığında, kasın gevşeyemeden
tekrar kasılmasını (tam olmayan fizyolojik tetanos halini) gösterir.
c. Uyarı gönderme aralıkları kısaltıldığında, kasın kasılı durumda
kalmasını (tam fizyolojik tetanos halini) gösterir.
Çizgili kaslardaki bantlaşma
- Çizgili kaslardaki bantlaşmaların sebebi, kasın yapısındaki
aktin ve miyozin proteinlerinin düzenli bir şekilde dizilmiş
olmalarıdır.
- Kas yapısında sadece aktin iplikçiklerin bulunduğu bölge ince
-Huxley’in kayan iplikler modeline göre
yapıda olduğundan ışığı az kırar, açık renkli görünür. Bu çizgili kaslarda kasılma-gevşeme olayları
bölgeye I bandı adı verilir.I bandı iki miyozin arasında kalan bölge sırasında gerçekleşen olayların
KASILMA GEVŞEME
şeklindede tanımlanabilir karşılaştırılması
-Miyozin ve aktin iplikçiklerin bulunduğu bölge ise ışığı çok kırar Z çizileri Yaklaşır Uzaklaşır
ve koyu renkli görünür. Bu bölge A bandı adını alır.A bandı bir Sarkomerin boyu Kısalır Uzar
miyozin boyu kadar olan bölgedir. I bandının boyu Kısalır Uzar
-A bandının ortasında sadece miyozin iplikçiklerin bulunduğu açık
A bandının boyu Değişmez Değişmez
renkli görünen şerit şeklindeki kısma H bandı denir.İki aktin
arasında kalan bölge şeklindede tanımlanabilir. H bandı Kaybolur Ortaya
I bandının ortasında Z çizgisi bulunur. çıkar
İki Z çizgisi arasında kalan birim sarkomer olarak adlandırılır. Aktin ve Miyozin ipliklerinin boyu Değişmez Değişmez
-Sarkomer, kasların en küçük kasılma birimidir. Bir kas lifinde çok Kasın boyu Kısalır Uzar
sayıda bulunur. Kasın genişliği (eni) Artar Azalır
İnsan kaslarının büyüklüğünü temelde kalıtım ve testosteron Kasın hacim ve kütlesi Değişmez Değişmez
hormonu belirler. Erkeklerdeki testosteron hormonu, kasların
kadınlara göre daha fazla gelişmesini sağlar. Ancak kaslar Düz kastaki kasılma birimi, sarkomer değil hücrenin kendisidir.
egzersizle %30-60 kadar daha hipertrofiye olabilir. Hipertrofi, Çünkü, düz kasta
kas liflerinin sayılarının artmasından daha çok, çaplarının sarkomer bulunmaz.
artması sonucu oluşur.
Kas Kasılmasının Kimyasal Olarak Açıklanması
-Çizgili kasların kasılmaları beyin tarafından kontrol edilir.
-Çizgili kasın kasılmasını kontrol eden motor nöronların akson 5. Bütün bu kaynakların tükenmesi ile birlikte önce yağlar en son
uçları çizgili kaslar ile sinaps yapar. da proteinler enerji kaynağı olarak kullanılır.
-Motor nöronların kas zarına bağlandığı kısma motor plak (sinir-
kas sinapsı) denir. -Sonuç olarak ağır bir egzersiz sırasında moleküllerin
öncelikli kullanım sırası:
ATP- Kreatin fosfat- Glikojenden oluşan glukoz Yağ – Protein
şeklindedir.

Kasılmada azalanlar Kasılmada artanlar


-ATP -ADP + Pİ
-Kreatin fosfat -Kreatin
-Glikojen -CO2 + H2O
Şekil: Çizgili kasın motor nöronları ile uyarılması -Glikoz + O2 -Isı
-Bir kasın uyarılarak kasılması sürecinde, sırası ile şu olaylar -Laktik asit
gerçekleşir.
1. motor uç plaklarındaki nörondan sinaptik boşluğa asetilkolin
salgılanır. KREATİN
2. Asetilkolin, kas hücresindeki reseptörlere bağlanır ve kas hücre Kreatin tüm memelilerin vücudunda glisin, arginin ve metiyonin
zarının Na+ geçirgenliğini artırır. amino asitlerinden karaciğer, böbrekler ve pankreasta
3. Kas hücre zarından içeri giren Na+ iyonları, hücrede elektriksel sentezlenen bir amino asit türevidir. Biyosentezden sonra iskelet
bir değişime neden olur ve aksiyon potansiyelini başlatır. kaslarına, kalbe, beyne ve diğer dokulara taşınır. Bu dokularda
4. Kas hücresinde oluşan depolarizasyon kas hücresi zarı ani enerji ihtiyaçlarını karşılamak için ATP’nin yıkılmasına
boyunca yayılır. Sarkoplazmik retikulumda depolanan yardımcı olarak enerji depolayıcı form olan
Ca++ iyonları serbest kalarak aktin ve miyozin ipliklerinin arasına ‘kreatin fosfat (fosfokreatin)’a dönüşür. Kreatin fosfat kasta ve
dağılır. diğer dokularda ADP’den ATP dönüşümünü sağlayan yüksek
5. Ca++ iyonunun aktin filamentine bağlanmasıyla miyozinin aktine enerjili bir fosfat bileşiğidir.
bağlanma bölgelerini açar.
6. Miyozin başının ATPaz aktivitesi ile ATP yıkılır. Enerji
yüklenmiş miyozin başı aktin üzerinde açığa çıkmış olan
bağlanma bölgesine bağlanır. Aktin ipliklerİ miyozin iplikler Kas-İskelet İlişkisi
tarafından çekilir. İskelet kasları kemiklere lifli bağ dokudan oluşan kas kirişleri
7. Miyozin ile aktin filamentlerinin ATP kullanılarak birbiri üzerinde (tendon) ile bağlanmıştır.
kayması ile kasılma gerçekleşir. -İskelet kaslarının bir tarafı kemiğe bağlanırken diğer tarafı
8. Ca++ iyonları endoplazmik retikulumların içine aktif taşıma ile hareketli bir ekleme ya da deriye bağlanır. Kasın kemiğe
tekrar taşınır ve gevşeme gerçekleşir. bağlandığı yere başlangıç noktası, ekleme bağlandığı yere
Kasılmış kasta Ca++, sarkoplazmadaki aktin-miyozin arasındadır. de sonlanış noktası denir.
Gevşemiş kasta Ca++, sarkoplazmik retikulum içindedir. -İskelet kasları çoğunlukla çiftler hâlinde ve zıt yönlü çalışır.
-İskelet kası lifleri kendilerine sinirler aracılığı ile bir uyarı -Çift kaslardan biri kasılırken diğeri gevşer.
gelmediği sürece kasılmazlar. İskelet kasının kendi kendine, Kasların çekme özelliği bulunmasına karşın; itme özelliği yoktur. Bu
dışarıdan hiçbir uyarı olmadan kasılabilme yeteneği yoktur. nedenle vücuttaki kasların çoğu çift olarak bulunur ve birbirinin aksi
yönde (antagonist) çalışır.

Kasılmanın enerji metabolizması


Kasların hem kasılması hem de gevşemesi sırasında enerji -Birbirine zıt çalışan bu kaslara antagonist kas denir. Kol ve
harcanır. Bu nedenle kas hücrelerinde mitokondri sayısı fazladır. bacaklardaki kaslar antagonist kaslardır. Örneğin kolun hareketini
Bu enerji sırasıyla aşağıdaki şekilde elde edilir: sağlayan kaslardan biri bükücü kas, diğeri de açıcı kas olarak
1. Enerji ilk olarak kas hücrelerinde hazır bulunan ATP görev yapar. Kol dirsekten büküldüğümde bükücü kas kasılır,
molekülünden sağlanır. açıcı kas gevşer. Kol açılırken de bükücü kas gevşer, açıcı kas
kasılır. Bu hareketler sırasında dirsek bir kaldıracın destek
noktası gibi görev yapar.
2. ATP hücrede depolanmadığından çok kısa bir sürede (0,5 sn) -Aynı anda kasılıp aynı anda gevşeyen kaslara sinerjist
tüketilir. Bu durumda gerekli olan enerji ilk önce dinlenme kaslar denir. Karın ve sırt kasları bu gruba girer.
hâlindeki kas hücrelerinde sentezlenen kreatin fosfattan Ölüm katılığı (rigor mortis)
karşılanır. Sadece kas hücrelerinde bulunan bir enerji kaynağı - Kasılmış kasın ATP yetersizliği sonucu gevşeyememesidir.
olan kreatin fosfat, yapısındaki fosfatı ADP’ye vererek ATP’nin Çünkü ölümden sonra birkaç saat içinde mevcut ATP
sentezlenmesini sağlar. tükenmektedir. Bu durumda kalsiyum iyonları sarkoplazmik
retikulumdan dışarıya sızmakta ve geriye pompalanıp
gevşemenin olması için gerekli ATP olmadığından kaslar kasılı
-Dinlenme sırasında kreatin, ATP’den bir fosfat alarak kreatin olarak kalmaktadır.
fosfat haline gelir. -Yaklaşık oda sıcaklığındaki bir insanda ölümden 3-4 saat sonra
görülmeye başlar, 12 saat sonra doruk noktasına ulaşır ve 20
saat sonra ortadan kalkar. Bundan dolayı rigor mortis, adli tıpta
3. Kas hücrelerinde depolanmış glikojen glukoza çevrilir. En kısa yaklaşık ölüm saatini saptamak için kullanılmaktadır.
yoldan hızlı bir şekilde ATP üretebilmek için oluşan glukozdan . Öldükten 15-20 saat sonra ise hücrelerdeki lizozomlar otoliz
laktik asit fermantasyonu ile ATP elde edilir. (Kısa bir süre) olayıyla kas proteinlerini parçaladığı için ölüm katılığı ortadan
kalkar.
4. Laktik asit fermantasyonuyla üretilen ATP yetersiz kalır. Ayrıca
biriken laktik asitler oksijenli solunumu tetikler ve glukozlar -Uzun süre kovalanan hayvan avlanırsa, eti katı ve laktik asitten
oksijenli solunumda kullanılarak gerekli ATP üretilir. dolayı lezzetsiz olur.
-Ben de derim ki boş verin avlamayı bırakın yaşasın hayvancağız.
Belki de bakması gereken yavruları vardır. Ne dersini

You might also like