You are on page 1of 22

Yrd. Doç. Dr.

İpek EROĞLU KOLAYİŞ


 İskelet sistemi tek ve çift olarak yerleşmiş 208 kemik ve
bunların arasındaki 200’ün üstünde eklemden oluşmuştur.
Kemikler eklemlerle birlikte hareket sisteminin pasif
elemanlarını oluştururlar ve aktif eleman olan kasların
fonksiyonlarını yerine getirebilmeleri için kaldıraç görevi
üstlenirler.

 Görevleri;

 Vücuda belirli bir şekil vermek


 İç organları korumak
 Kan hücrelerinin üretimini sağlamak
 Kalsiyum ve fosfat deposu olarak rol oynamak
 Vücut hareketlerinde kaldıraç görevi görmek
 Kemik periost adı verilen bir zarla sarılmış olup bu zar
yapı ve fonksiyon bakımından sağlam bir dış tabaka ve
yumuşak bir iç tabakadan oluşmuştur. Kemiğin
gelişmesi iç tabakada bulunan ve kemik dokusunu
meydana getiren hücreler yani osteoblastlar
tarafından gerçekleşir.
 Kemik latince de os sözcüğü ile ifade edilir. Tekil
anlamda os çoğul anlamda ossa sözcükleri kullanılır.
 .
 Kemik dokusunun %33’ü organik ve %67’si inorganik
maddelerden oluşmuştur. Bu inorganik maddeler
Kalsiyum fosfat , kalsiyum karbonat, magnezyum
fosfat, alkali tuzlar vb. olup kemiğin sarılığını; organik
maddeler ise elastikiyetini sağlarlar. Bu iki cins madde
kemik yapısının en ince ayrıntısına kadar çok sıkı
şekilde iç içe bulunurlar.
 İskelet Sistemi 208 adet kemik ten oluşmuştur. Bu
kemiklerin büyük bir kısmı sağlı sollu olmak üzere
çiftler halindedir. İskelet ana parçalara ayrılırsa her
parçaya düşen kemik sayısı;

 Cranium :8 Columna Vertebralis : 26


 Yüz : 14 Sternum ve Costae’lar: 25
 Kulak :6 Üst Ekstremite : 64
 Hyoid :1 Alt Ekstremite : 64
 Bu kemiklerin 177 tanesi istemli hareketin oluşumuna
katkıda bulunur.
 Uzun Kemikler (Ossa Longa)
 Yassı Kemikler (Ossa Plana)
 Kısa Kemikler (Ossa Brevia)
 Şekilsiz Kemikler (Ossa Pneumatica)
 Uzun Kemikler (Ossa Longa);
 Özellikle iki uca doğru kalınca ortaya doğru
ince silindir şeklinde bir gövdeye sahiptir.
Uzun kemikler özellikle kol ve bacaklarda
bulunurlar. Üste ekstremitede yer alan
clavicula, humerus, ulna ve radius, metacarpal
kemikler, phalankslar ile alt alt ekstremitede
yer alan femur fibula, tibia metatarsal
kemikler ve ayak phalanksları uzun
kemiklerdir.
 Kısa Kemikler (Ossa Brevia)

 Relatif olarak küçük, katı ve


sert kemikler olup hareketin
oluşumunda uzun kemiklere
göre daha az rol alırlar. Daha
çok kayma tipi hareketlerin
oluşumuna katılırlar. Carpal
kemikler ile tarsal kemikler
kısa kemiklerdir.
 Yassı Kemikler (Ossa Plana); İki adet düz yüzey ve
kenarları ile karakterizedirler. Coxae ve scapula dışında
hareketin oluşumuna çok az katılırlar. Ana görevleri
yaşamsal organların korunmasıdır. Scapula ve
coxae’nın yanı sıra costae, patella, sternum ve kafatası
kemikleri yassı kemiklerdir.
 Şekilsiz (Düzensiz) Kemikler (Ossa Pneumatica);
 Önceki sınıflamalara sokulamayan kemikler olup
vertebrae, kulak kemikleri ve yüz kemikleri bu
gruptandır.
 Periosteum; Bağ ve kirişlerin insertio
(sonlanış) yerleri ve eklem yüzeyleri dışında
kemiğin tüm bölgelerini örter. Kemiği
yeniden oluşturan bir iç katman ve fibroz bir
dış katmandan oluşur. Periostun kolajen
lifleri kemiğe penetre olur ve periostu
kemiğe sabitler.
 Kan damarları ve sinirlerle iyi beslenen
periost;
 Kan damarları aracılığıyla kemikleri besler
 Sağlam ancak elastik bir zarla kemiği sarar,
böylece kemiği korur. Sinirden zengin olduğu için
kemiğe gelen mekanik bir darbeye karşı uyarıcıdır
(ağrı).
 Yenilenme İçerdiği kemik yapıcı hücrelerden
dolayı kemik dokunun yenilenmesine ve bir kırığı
izleyen yeni kemik oluşumuna katılır.
 Diaphysis (Orta (gövde) Kısım);
Sert kemik dokudan oluşmuş içi boş
tübüler yapı. Bu yapı tüp boşluğundaki
kemik iliğini çevreler.
 Epiphysis (Uç Kısım); uzun kemiğin
hyalin kıkırdakla kaplı eklem uçlarıdır.
Epifizin içi kemik parçalarının
süngerimsi bir yapı iskelesinden
oluşmuştur.
 Metaphysis; Uzun kemiklerin epifiz ve
diafiz arasındaki kısmıdır. Epifiz
çizgileri metafiz üzerinde yer alır.
Kemik boyunun büyümesinden
sorumludur.
 Mekanik yüklerle karşılaştığında kemiğin direncinde
artışlara yol açan yapısal değişiklikler oluşur.
 Uzun kemiklerin kompakt (sert) kemik tabakasında
artma
 Spongioz kemik yapısında güçlenme
 Kemik çıkıntılarının ya da kiriş ve eklem kapsülünün
sonlandığı diğer bölgelerin belirgin gelişimi.
 Yeterli mekanik yüke maruz kalmazsa kemik erimesi
(osteoporoz) gelişebilir.
 Astronotlarda gözlenen kemik erimesi
Tüberositas: Kemik üzerindeki geniş pürtüklü saha

Tüberkül: Küçük çıkıntı, tümsekcik

Spina-spinöz: İnce uzun dikenimsi çıkıntı

Kondil: Uzun kemigin iki ucundaki geniş yuvarlak çıkıntılar

Epikondil: Kondillerin hemen üzerinde bulunan daha küçük kemik yapılar.


Fossa: Çukur,çöküntülü yüzey
Faset: Küçük ve düz eklem yüzeyi
Fasies artikularis: Düzgün eklem yüzeyi
Kaput: Baş
Krista: Keskin kenar
Trokanter: Çıkıntı
Fissura: Yarık
Foramen : Delik
Sulkus: Oluk
Sinüs: Hava ile dolu bosluk

You might also like