You are on page 1of 56

KEMİK DOKUSUNUN

GELİŞİMİ
ve
BÜYÜMESİ
2
OSTEOGENEZ (KEMİK YAPIMI)

Ø Kemik yapımına osteogenez, ossifikasyon, kemikleşme gibi adlar


verilir.

Ø Kemikleşme, paratiroid hormonu ve D3 vitamininin kontrolü


altında osteoblastlar ve osteoklastlar aracılığıyla kemiğin büyüme
ve yeniden şekillenmesi olaylarını içerir.
Kemik Oluşumu (Osteogenez)

Ø İntramembranöz kemikleşme

Kafatasının yassı kemikleri, mandibula ve maxillanın bazı


kısımları bu tür kemikleşmeyle meydana gelir.

Ø Endokondral kemikleşme

Kısa ve uzun kemikler bu tür kemikleşmeyle meydana gelir.


İntramembranöz (Desmal) kemikleşme

Ø Damardan zengin mezenkimal doku içinde oluşur.

Ø Çevredeki mezenkimal dokudaki indiferensiye hücreler çoğalarak


osteoblastların kaynağı olan osteoprojenitör hücreleri oluşturarak kemik
dokunun gelişimine katkıda bulunur.

Ø Osteoprojenitör hücreler osteoblastlara farklılanır ve kemik matriksi


salgılamaya başlar.

Ø İlk salgılanan kemik matrikse osteoid adı verilir.

Ø Kalsifikasyonun ardından matriks arasında kalan osteoblastlar


osteositlere dönüşür.
İntramembranöz kemikleşme

Ø Oluşan primer kemik spikülleri ve trabekülleri anastomozlaşarak


süngerimsi kemik dokuyu oluşturur.

Ø Çevrede yer alan değişime uğramamış mezenkimal hücreler kemik


iliği hücrelerini oluşturan hematopoetik hücrelere dönüşürler.

Ø Kalsifiye olmayan çevre mezenkimal tabakalardan periosteum ve


endosteum gelişir.

Ø Son aşamada ise intramembranöz kemik, lamellar kemik yapısı


kazanır.
İntramembranöz kemikleşme başlangıcı
İntramembranöz kemikleşme
Endokondral kemikleşme

Ø Uzun kemiklerin gelişiminde görülen bir süreçtir.

Ø Minyatür hiyalin kıkırdak modelin oluşumu

Ø İki aşamalı olarak gerçekleşir: primer ve sekonder

Ø Primer osifikasyon merkezi

Ø Diafizde başlayan ilk kemikleşme bölgesi

Ø Sekonder osifikasyon merkezi

Ø Epifizlerde daha sonra başlayan kemikleşme bölgeleri


Diyafiz bölgesindeki primer kemikleşme merkezinin gelişim
süreci
1. Bu bölgedeki perikondriyumun vaskülerize hale gelmesi,
kondrojenik öncül hücrelerin osteoprojenitör hücrelere
dönüşümüne yol açar. Osteoprojenitör hücreler osteoblastlara
değişim gösterir. Bu bölge artık periosteum adını alır.
Diyafiz bölgesindeki primer kemikleşme merkezinin gelişim
süreci
2. Osteoblastlar, periosteumun altında kalan bölgeye doğru matriks
yapımını sürdürürler ve intramembranöz kemikleşme yolu ile
periost altı kemik manşet (yaka) oluşturur.
Diyafiz bölgesindeki primer kemikleşme merkezinin gelişim
süreci
3. Kıkırdak model yapının merkez bölgesinde yer alan kondrositler,
hipertrofiye uğrayarak dejenere olurlar. Geride bıraktıkları lakün
boşlukları zamanla birbirleri ile birleşerek devamlılığı olan bir
boşluk oluştururlar. Bu boşluğa ilik boşluğu adı verilir.
Diyafiz bölgesindeki primer kemikleşme merkezinin gelişim
süreci
4. Osteoklastların kemik yakalıkta oluşturdukları yıkım ile delikler
ortaya çıkar ve bu deliklerden periostal tomurcuk (kan damarları,
osteoprojenitör hücreler ve mezenkimal hücreler) kıkırdak model
içerisinde oluşan boşluklara doğru ilerler. Bu boşlukların duvarını
oluşturan kıkırdaklar da böylece kalsifiye olurlar.
Diyafiz bölgesindeki primer kemikleşme merkezinin gelişim
süreci
5. Yeni ortaya çıkan osteoblastlar, kalsifiye kıkırdak üzerinde
kalsifiye olan bir kemik matriksi sentezlerler ve böylece kalsifiye
kıkırdak-kalsifiye kemik kompleksi ortaya çıkar. Histolojik
kesitlerde kalsifiye kıkırdak bazofilik boyanırken, kalsifiye kemik
ise asidofilik boyanır.
Diyafiz bölgesindeki primer kemikleşme merkezinin gelişim
süreci
6. Periost altı kemik manşet giderek kalınlaşır ve epifize doğru uzayarak
ilerler.
7. Osteoklastlar, kalsifiye kıkırdak-kalsifiye kemik kompleksini rezorbe
ederek primitif ilik boşluğunu genişletirler.
8. Bu sıralı olayların defalarca tekrarlanması sonucu epifizlere doğru
yayılan bir kemik gelişimi görülür.
Epifiz bölgesindeki sekonder kemikleşme merkezinin gelişim
süreci
1. Osteoprojenitör hücrelerin epifize girmesi ve osteoblastlara
değişimleri ile başlar. Böylece dağılmakta olan kıkırdak,
osteoblastlardan sentezlenen matriks ile yer değiştirir. Epifiz
bölgeleri kemik doku ile kaplandığında kıkırdak sadece iki bölgede
görülebilir. Bunlar eklem yüzeyleri ve epifiz (büyüme) plaklarıdır.
Epifiz bölgesindeki sekonder kemikleşme merkezinin gelişim
süreci

2. Eklem kıkırdakları kalıcı olup kemik oluşumuna katılmazlar.

3. Epifiz plakları, bir yandan epifize bakan yüzeylerinde kıkırdak


hücrelerinin çoğalması ile yeni kıkırdak ilavesini sağlarken, bir
yandan da diyafize bakan yüzeylerinde kıkırdağın kemik doku ile
yer değiştirmesini sağlar.

4. Epifiz plaklarının kemikleşmesi ve boy uzamasının durması


yaklaşık 20 yaş civarında gerçekleşir.
Epifiz plaklarının tabakaları

1. Dinlenme bölgesi (depo kıkırdak


bölgesi): Epifize bakan yüzünde yer
alır. Küçük ve rastgele yerleşimli,
inaktif durumdaki kondrositlerden
oluşur.
2. Proliferasyon bölgesi: Hızlı mitotik
bölünme ile çoğalan ve izogen
gruplardan oluşan kondrosit
dizilerinin olduğu bölgedir.
3. Hipertrofi ve maturasyon bölgesi:
Kondrositlerin hacimsel olarak
büyüdükleri bölgedir.
Epifiz plaklarının tabakaları
4. Kalsifikasyon bölgesi:
Hipertorofiye kondrositlerin
öldüğü ve kıkırdağın kalsifiye
olduğu bölgedir.
5. Ossifikasyon (kemikleşme)
bölgesi: Yeni oluşan
osteoblsatların kalsifiye kıkırdak
üzerinde kemik matriksi sentezi
gerçekleştirdikleri ve kalsifiye
kıkırdak-kalsifiye kemik kompleksi
oluşturdukları bölgedir. Bu
kompleks rezorbe olarak kemik ile
yer değiştirir.
UZUN KEMİK – boyuna kesit

Artiküler kıkırdak

Spongiyöz kemik
Epifiz

* *
*
Epifiz plağı *
*
Epifiz plağı

Osifikasyon zonu
Dinlenme zonu

Proliferasyon zonu

Matürasyon zonu
Kalsifikasyon zonu
EPİFİZ PLAĞI
Dinlenme ve proliferasyon
zonu

DZ
DZ: Dinlenme zonu
PZ: Proliferasyon zonu

PZ
EPİFİZ PLAĞI
Matürasyon ve Kalsifikasyon
zonu

MZ

KZ

MZ: Matürasyon zonu


KZ: Kalsifikasyon zonu
EPİFİZ PLAĞI
Osifikasyon zonu

OZ: Osifikasyon zonu OZ


Kemiğin büyümesi

Ø Kemiğin boyuna büyümesi

Epifiz plağında gerçekleşen kıkırdağın interstisyel büyümesi ve


alttan kemik dokunun endokondral yolla eklenmesi ile sağlanır.

Ø Kemiğin enine büyümesi

Periosteumdaki osteoblastik aktivite ve apozisyonel yolla yeni


kemik eklenmesi ile sağlanır.
Kırık onarımı

Ø Kırık bölgesinde lokal kanama ve pıhtılaşma

Ø O bölgede kemik matriksin yıkımı ve hücre ölümü

Ø Makrofajlar tarafından haraplanan dokunun fagositozu

Ø Periosteum ve endosteumda proliferasyon Æ FİBRÖZ KALLUS

Ø Osteoprojenitör hücrelerin kondroblastlara farklanması, kıkırdak


oluşumu Æ KIKIRDAK KALLUS

Ø İntramembranöz ve enkondral kemikleşme ile kemik doku oluşumu Æ


KEMİK KALLUS

Ø Aktivite ile remodeling Æ ONARIM


Ø Büyüme hormonu, Epifiz plağını uyarır ve kemiğin uzamasını
sağlar.
Eksikliğinde; Hipofizer cücelik
Fazlalığında; Gigantizm (aşırı büyüme)
Yetişkinlerde; Epifiz plağı kapalıdır. Az veya çokluğu
büyümeyi etkilemez. Ama, periostal büyüme uyarıldığı için kemikler
kalınlaşır (Akromegali)

Ø Paratiroid, Kan kalsiyum seviyesini arttırır (osteoklast aktivitesi)


(parathormon)

Ø Kalsitonin, Kan kalsiyum seviyesini azaltır (osteoklast


inaktivasyonu) (parafolliküler hücreler)

Ø Cinsiyet hormonları, Kemikleşme merkezlerinin ortaya çıkışı ve


gelişim zamanlarını etkilemezler ve epifizin kapanmasını hızlandırırlar.
Kemiklere beslenmenin etkisi:
Ø Protein yetersizliği: Kollajen sentezinde gerekli amino asit eksikliğine
sebep olur.
Ø Kalsiyum ve fosfor: Yetersizliklerinde kemik yapımı aksar, raşitizm oluşur.
Ø D Vitamini: Barsaklardan kalsiyum ve fosforun emilmesini sağladığından
yetersizliğinde raşitizme sebep olur. Aşırı D vitamini ise kemik
resorpsiyonunu artırır.
Ø C Vitamini: Yetersizliğinde kollajen sentezi bozulur, kemik büyümesi
durur, kırıkların onarımı gecikir.
Ø A Vitamini: Osteoblast ve osteoklastların aktiviteleri ile ilgili etkisi
vardır. Kemik yapım ve yıkımını dengede tutar. Hem yetersizliği hem de
fazlalığı epifiz plağindaki kemikleşmeyi hızlandırdığından kısa boyluluğa
neden olur.
Raşitizm

Ø Kalsiyum eksikliği sonucu çocuklarda görülür.

Ø Kemik matriksi normal olarak kalsifiye olamaz ve epifiz


plakları tarafından meydana getirilen kemik spikülleri vücut
ağırlığı sonucu bükülür.

Ø Hem kemik büyümesi yavaşlar hem de şekilleri bozulur.


Osteoporoz
Ø Kadınlarda menopozdan sonra östrojen eksikliği kemiklerde
osteoporoza sebep olur.

Ø Bu durumda, reabsorbe olan eski kemiğin miktarı yeni oluşan


kemik miktarından daha fazladır, dolayısıyla kemikler dayanıksız ve
kırılgan olur.

Ø Bu durum östrojen tedavisi, Ca ve Vit. D takviyesiyle geri


döndürülebilir.
Osteomalazi
Ø Kalsiyum eksikliği sonucu yetişkinlerde görülür.

Ø Kemikte yetersiz kalsifikasyon vardır.

Ø Yetişkinde epifiz kıkırdağı olmadığı için raşitizmdeki gibi


büyüme etkilenmez ve deformasyon meydana gelmez.

Ø Kemik matriksi birimine düşen kalsiyum miktarı azalır.


EKLEMLER
Ø Eklemler; kemikleri birleştiren ve onlar arasındaki
hareketlerin tip ve derecelerini tayin eden anatomik
yapılardır.

Ø Hareketliliğe göre sınıflandırılırlar;

¨Synarthrosis: Çok sınırlı hareketli ya da hareketsiz


eklemler
¨ Diarthrosis: Hareketli eklemler
Synarthrosis’ler ayrıca kemikleri birbirine
bağlayan doku türüne göre 3’e ayrılırlar;

1) Synostosis: Birleşme kemikledir. Hareket yoktur (erişkin kafa tası


kemikleri).

2) Synchondrosis: Birleşme hiyalin kıkırdakladır. Kısıtlı hareket vardır


(1. kaburga-sternum eklemi).

3) Syndesmosis: Birleşme yoğun bağ dokuyla olur. Kısıtlı hareket


vardır (Symphysis pubis).
Ø Ekstremite eklemlerinin çoğu diarthrosis tipindedir.

Ø Bu eklemlerin yüzeyleri hiyalin kıkırdakla kaplıdır (eklem


kıkırdağı).

Ø Ligamentlerle ve kapsülle kemikler birbirine bağlanır.


Ø Her eklem, bir kılıf içerir ki, buna
eklem kapsülü denir ve periost ile
devamlılık sağlar.

Ø Kapsül, yoğun bağ doku olan dış fibröz


bir tabaka ile eklem olmayan yüzeyi
kaplayan iç hücresel tabaka olan synovial
tabaka’dan (synovial membran) oluşur.

Ø Böylece eklem boşluğu meydana gelir


ve synovial tabakanın B hücreleri
tarafından yapılan synovial sıvıyı içerir.

Ø Bu sıvı eklem yüzeylerinin kayganlığını


sağlar.
Synovial tabakada 2 tip hücre bulunur;

Ø A Hücreleri: Makrofaj özelliği gösterir. Bu hücreler, eklem


yüzeyindeki artıkları fagosite ederler.

Ø B Hücreleri: Fibroblast benzeri hücrelerdir. İyi gelişmiş GER içerir


ve synovial sıvıyı salgılarlar. Bu sıvı, yüksek oranda hyaluronik asit ve
bir glikoprotein olan lubrikin ile plazma filtratının bileşiminden oluşur.
Hyaluronik asit ve lubrikin’in yağlayıcı etkisi ile eklem hareketine izin
verir. Ayrıca eklem kıkırdağının beslenmesi ve oksijenlenmesini
sağlarlar.

You might also like