You are on page 1of 4

Kadızâdeler

Kadızâdeliler ya da Fakılar, Osmanlı Devleti'nde 17. yüzyılda etkili olan siyasî-dinî hareket.
17. yüzyılda politik ve ideolojik farklılıklar oluşturarak ayaklanmalar çıkardılar.
Tasavvuf ve tarikat mensuplarına düşman oldular.
Devletin türlü alanlarında geri kalışın sorumlusu olarak görüldüler.
Kadızâde Mehmed Efendi ve onun takipçileri, Hz. Peygamber döneminden sonra ortaya çıkan
birtakım âdet ve uygulamaları yanlış olarak nitelemiş ve şiddetle reddetmiştir.

Dolayısıyla Kadızâdeliler hareketinin amacı:

İslâm’ı Kur’ân-ı Kerîm ve Resûl-i Ekrem’in sünneti dışındaki yanlış sayılan unsurlardan
arındırmak ve bu anlayışı devletin bütün kademelerine yaymak olarak nitelendirilebilir.

Kadızâdeliler hareketi de

Osmanlı Devleti’nin XVII. yüzyılda içinde bulunduğu karışıklıklar,

Merkezî idaredeki zaaflar,

Artan ekonomik bozukluklar,

Avrupa ve İran ile olan sürekli savaşlar ve toprak kaybı,

yoğun nüfus hareketleri ve çıkan isyanlar gibi bir istikrarsızlık ortamı içerisinde doğup
gelişme imkânı bulmuştur.

Kadızâdeliler’in lideri Birgivî Mehmed Efendi’dir.

İBRAHİM MÜTEFERRİKA

Macar asıllıdır.

Osmanlı Devletinde basımevi kurup Türkçe kitap yayımlayan ilk kişidir.

IV. Mehmed ve II. Mustafa dönemlerinde yaşamıştır.

Osmanlı topraklarında yaşayan ve zeki, çevik, akıllı halleriyle göze giren İbrahim, padişahın
özel hizmetleri ile görevlendirilmiş anlamına gelen “Müteferrika” ismini de yanına alarak,
Avrupa'da gelişen matbaayı Osmanlı'da ilk kez uygulayan kişidir.

Sait Efendi ile birlikte bu çalışmasını gerçekleştirmiştir.

İlk Türk matbaasını da 16 Aralık 1727'de İbrahim Müteferrika kurmuştur. Basılan ilk
Türkçe kitap ise Vankulu Mehmet Paşa'nın "Vankulu Lügati"dir.

Bu kitap yine ilk Türk matbaası olan İbrahim Müteferrika matbaasında 31 Ocak 1729 yılında
basılmıştır.
NAİMA EFFENDİ

Mustafa Naîmâ Osmanlı tarihçisi,

İlk resmî Osmanlı vakanüvisidir.

17. Yüzyıl Osmanlı tarihini ele aldığı Târîh-i Naîmâ ile bilinir.

Takiyüddin

Matematik, astronomi, optik ve tıp alanlarında da çalışmalar yapmıştır.

Trigonometrik fonksiyonların kesirlerini ilk defa ondalık kesirlerle göstermiş ve birer


derecelik fasılalarla 1 dereceden 90 dereceye kadar hesaplanmış sinüs ile tanjant tabloları
hazırlamıştır.

Sultan Murad'ın izniyle Mısır Medresesi müderrislerinden Takiyüddin tarafından ilk


rasathane kurulmuştur.

Yirmisekiz Mehmed Çelebi

1720 yılında bu görevde bulunduğu sırada Fransa’ya büyükelçi olarak gönderildi.

Osmanlı Devleti'nde ilk defa olarak devamlı bir elçilik görevi ülke dışına çıkan devlet
görevlisi olan Mehmed Çelebi, Paris’te on bir ay kaldı.

Dönüşünde, seyâhati sırasında gördüklerini bir kitap halinde padişaha sundu.

Tanzimat Fermanı

Türk tarihinde Batılılaşmanın ilk somut adımıdır.

3 Kasım 1839'da Sultan Abdülmecid döneminde Hariciye Nazırı Koca Mustafa Reşid Paşa
tarafından okunmuştur.

Gülhane Parkı'nda okunması nedeniyle Gülhane Hatt-ı Şerifi, Gülhane Hatt-ı Hümâyûnu veya
Tanzimât-ı Hayriye olarak da anılır.

Sultan Abdülmecit Dönemi’nde yürürlüğe girmiştir.

Tarihte Osmanlıcılık fikrinin ilk adımı olarak kabul edilir.

Bu fermanla birlikte ilk kez hukukun üstünlüğü kabul edilmiştir.


Halkın can, mal ve namus güvenliği ve vergi adaleti sağlanacaktır. Rüşvet kaldırıldı ve yine
ilk kez bu ferman ile halk mal ve mülk sahibi olacaktır. Müsadere sistemi de resmi olarak
kaldırılmış oldu.

Islahat Fermanı

Gayrimüslimlere yeni haklar tanıyan 18 Şubat 1856 tarihli hatt-ı hümâyun Abdülmecit
Dönemi’ninde ilan edilmiştir.

Osmanlıcılık fikri doğrultusunda ilan edilmiştir.

Bu ferman da Avrupalı devletlerin desteğini almak ve Kırım Savaşı'nı sona erdirecek Paris
Antlaşması'nda kazanımlar elde etmek amacıyla ilan edilmiştir.

Osmanlı tebâası içerisinde gayrimüslimlere yönelik birtakım hakların verilmesini


içermektedir.

Avrupalı devletlerin Fransız İhtilali'nin yaymış olduğu milliyetçilik akımlarından etkilenerek


Balkanlar'da isyanlar çıkarmakta olan gayrimüslim azınlıkları ülkeye bağlamayı
amaçlamaktadır

Dolayısıyla amaçlanan hedeflerden biri de Avrupalı devletlerin bunları bahane ederek


Osmanlı Devleti'nin iç işlerine karışmasını önlemektir.

Nizam-ı Cedid

Yeni Düzen anlamını taşır,

Osmanlı Devleti'nin askeri olarak ıslahına ve yenileştirilmesine karşılık gelir ve bu amaçla


oluşturulan askeri birliklere aynı isim kullanılarak Nizam-ı Cedid Ordusu denir.

III. Selim tarafından kurulmuştur.

İlk olarak Avrupa usulünde yetiştirilmek istenen talimli askeri yani Nizam-ı Cedid Ordusu
kastedilmektedir.

İkinci olarak daha geniş anlamda 3. Selim Dönemi yapılan yeniliklerin tümü kapsamında;

Yeniçeriliği kaldırmak veya hiç değilse faydalanabilecek şekle getirmek,

Avrupa talim usulünü yeni kurulan askeri kuvvetin baskısı ile kabul ettirmek,

Ulemanın çağdışı düşüncesine karşı koyup nüfuzlarını kırmak,

Osmanlı Devleti'ni Avrupa'nın ilim, sanat, ticaret, ziraat, teknik ve sanayide yaptığı
ilerlemelere ortak etmek için gelişen yenilik hareketlerinin bütünü kapsamaktadır.

Koçi Bey
Sultan IV. Murad ve kardeşi Sultan İbrahim'e sunduğu risâleleri ile tanınan 17. yüzyıl
Osmanlı yazar, düşünür ve devlet adamıdır.

Koçi Bey Risalesi, 17. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu duraklama döneminde Koçi Bey
tarafından IV. Murat ve İbrahim'e sunulan eleştirel tarzdaki rapordur.

You might also like