In science, paradigms play a crucial role in guiding research and shaping scientific progress. Thomas Kuhn, in his influential book "The Structure of Scientific Revolutions," argued that science does not progress linearly but undergoes periodic shifts in paradigms. These shifts, known as scientific revolutions, occur when the dominant paradigm is no longer able to explain new observations and is replaced by a new, more comprehensive paradigm.
In science, paradigms play a crucial role in guiding research and shaping scientific progress. Thomas Kuhn, in his influential book "The Structure of Scientific Revolutions," argued that science does not progress linearly but undergoes periodic shifts in paradigms. These shifts, known as scientific revolutions, occur when the dominant paradigm is no longer able to explain new observations and is replaced by a new, more comprehensive paradigm.
In science, paradigms play a crucial role in guiding research and shaping scientific progress. Thomas Kuhn, in his influential book "The Structure of Scientific Revolutions," argued that science does not progress linearly but undergoes periodic shifts in paradigms. These shifts, known as scientific revolutions, occur when the dominant paradigm is no longer able to explain new observations and is replaced by a new, more comprehensive paradigm.
orik bir hammadde, bitin bunlan etkileyen
kavramsal dretim araclan ve nihayet urdn
olarak bilgi séz konusu olur. O, bu baglamda,
bilimlerin kendi binyelerinde, trdnlerinin
gecerliliklerini denetleyecek igsel kanitlama-
lartbarindirmalanndan dolay,, kuramsal pra-
tik olarak bilgi anlayssinin bilginin gecerliligh
igin dig teminatlara ihtiyacs olmadigini syle-
ristir. Kenai ihtiyag ya da gerekllikleri tara:
findan belirlenen, kendi geligim seyrine uy-
gun bir yol izleyen ve bundan dolay1 da, dst
yapirun bir parcasi olmaysp, dzerk olan bilim-
‘sel ya da teorik pratik, Althusser‘ gordgine
gire ideolojik pratikten oldugu kadar politik
ve ekonomik pratiklerden de ayridir. Bilimin
diger pratiklere gore daha dzerk bir pratik ti-
ri oldugunu &ne siren Althusser'e gore, bi-
limsel pratik diger pratiklerden aynt ve ba-
Bumsiz br bigimde gle. Bilimin amacr,bilim-
sel pratigin bizzat kendiiginde olup, o belirli
tiirden bir bilginin Gretilmesine yonelir.
‘Antihiimanizm: Yapisalcihgin dnemli bir
temsilcisi olmakla beraber, geriye dénip ba-
Jaldiginda, yapisalc bir Marksist'ten ziyade,
Bachelard ve ézellikle de Cangulhem'in ya
rattigi epistemolojik gelenegin Marksist bir
temsilcisi olarak degerlendirilen Althusser,
su halde her seyden dnce antihimanizmiyle
Un kazanmugtr. Chardin‘l Teilhard’in etkisi
altunda Huristiyanlastirilmis, Frankfurt Okulu
tarafindan insanilestirilmig ve Sartre‘la
Gramsci eliyle de sadece insanflegtrilmekle
kalmaysp bir yandan da tarihsellestirilmis
Marksizm’e oldugu kadar, bireylerin top-
lumsal kogullardan bir anlamda once geldigi
duigtincesine de kargi cikmaktaydh. Buna ko
{gut bir bicimde, toplumu, etkinlik ya da ek-
lemlenme tarzlari gon tahllde ekonomi tara-
findan belirlenen (hukuki, kultirel, poltik,
vb), goreli olarak ézerk dizeylerden olugan
‘yap kazanmig bir bitin olarak kavramsal-
lagtnrken dogal olarak Marksizev'n iginde
‘oldugu kadar diginda da pek goklarin sagt
'y, Duzeylerin birliklerinin degil, bu dizeyler
arasindaki farklibklann énem kazandigi bu
antihimanizmde, sosyal igkiyi bilingli tar2-
dda yaratan bireysel aktér kaybolur.
Séz konusu antihimanizmi yeni: Mark-
sizm yorumuna borsluydu. Kapitali Okunak
Althusser, Louis] 83
adh eserinin adindan da anlaglacagy d2ere,
Marxn Kapitaint okumakla Kalmayip, okt
sma tirleriarasinda bir ayirim yapmigt. Buna
gote, sadece metnin fill sbacikleri Gzcrinde
YyoRunlagan bir yizey okumast ile metnin
gergek anlamun yéneten veya gekillendiren
problematifiortaya gikarmaya caligan semp-
tomatik okuma arasindaki farkhli agikla-
yan Althusser‘in okumaya déndk gis onun
dikkatinin hem ekonomizmden hem de hu:
manizm ve tarihselcilikten uzaklagmasina
yol ag Marx’ sadece klsik ekonomi polit-
iin bir mirasqis olarak gormek, ona oldukca
dar ve Hegel’de oldugu gibi, toplumun,
nun iktisadiiighlerini dogrudan dogruya
ifade eden unsurlardan olugmus sosyal bir
btn oldugunu varsaydigy igin kagonl-
saz olarak iktisadi determinizmle sonucla-
nacak bir ekonomi anlayigt izafe etmekten
bagka sey depild.
Marx'in Hegelle ayn problematik veya
Kasik ekonomi politikigine yerletirilemeye-
cei sonucuna varan Althusser, Marxta radi
kal bigimde yeni olan fakat kendisinden 6n-
ceki problematikten tiretilen kavramlani ve
ili Kullanmak zorunda kaldigu igin yazia
rindaifade edilemeyen bir geyler oldugu ka-
naatindeyai Marx’s negatif bir klisik ekono:
smi polit gordgs benimsemig ve dolayisiyla
apitaistlerin gkarnt Koruyan poliik eko-
romistere kar iggilerin savunuculuguna
yyapan biri olarak degerlendirmek, Feuer-
bach’m Hegel yaklagimindan cok farki ol
maz. Feuerbach‘in humanizmini Hegel ide-
alizmin kargisina gecirmek ayni Hegelci
problematikigine sikipipkalmaktan bagka bir
sey defi.
‘Yeni Marksizm Anlayist: Su halde Al
husserinstrateisi, Marx'intamamen yeni bir
nesneye, tretim tarzina dayanan teorik bir
devrimi baslatma tarzinitespit edecek yeni
bir okuma pratigini gindeme getirmekten
olugur. O, Markaist bilgi kuramune bitin di-
fer bilgi gordslerinden, ama dzellikle de em-
pirisizmden ayiracak bir epistemolojinin bu
strateinin aynlmaz parcast oldugunu dile
getirir. ste buagidan bakildiginda, Marx ire-
tim tarzs kavramumi kegfetmeye yéneldigin-
de, geceri kiinmak igin, dolayimsse deneyi-4 [Aluhusser, Louis
‘min asikarhjina dayanan bilgi bigimlerinden
kopmak durumunda kalmgur. Althusser'e
gore, retim tarzi dolayimsiz deneyimde de,
gercek nesnenin pargasi oldugu iddiasini ser-
Bileyen bagka herhangi bir bilgi tirinde de
ortaya gikmaz.
Empirisiam’den kopamadiklan: ign, Ure-
tim tarzamu da géremeyen seleflerinden farklt
‘olarak, deneyimei problematigi ndtr hale ge-
tirirken bilgi ve nesnel dinyay: birbirinden
tamamen ayirmayi bagaran Marx, Althus-
ser'e gére, yeni bir bilgi anlayig! ve yeni bir
problematik cergeveside her geyden nce, ge-
nel olarak tarihte uretim tarz: kavramini ve
jzel olarak da kapitalist Gretim tarziu (art,
degeri, mibadele degerini, vb) ve ikinci ola
rak da, diyalektik materyalizmi oldugu ka-
dar tarihsel materyalizmi, yani tarihi kegfet.
mist
Uretim tarei ayn zamanda ekonominin
on tahlildeki belirlemesine eg degerse, eko-
rominin kendisini yol agtgs toplumsal olu-
‘gum iginde nasil gosterdigi dugiindlér? Eko-
rnomide birtakim degisiklikler vuku buldu-
Bunda, bunlar toplumda gozle gordlir hile
gelir mi? En azindan 1930larin ortalarina ka-
ar, ekonomideki (ya da alt yapidaki) bir de
Bismenin topluma ve kiltire (ust yaprya)
vyansiyacagina inaruhiyordu. Kapitalizm eme-
in art deger elde etmek suretiyle somiril-
‘mesine egdegerse, kapitalistle igci arasindaki
‘bu diigmanca iligkinin ideolojik ifadesini top-
lumsal yasamda da bulmasi kacinilmazch
Bagka bir deyigle, emekci ve kapitalist bu kar-
‘thon bilincine varip birbileriyle savaga
rigecekti; ekonomi, sosyal ve kiltirel hayat
dogrudan dogruya etkilemekteyai,
‘Althusser, bu determinist agiklama dogru
olsaydi, Marx’a danmeye hic gerek kalmaya-
cakt, der; ona gre, bunun yerine Feuerbal
‘1 antropolojiye ve Hegel’e bagvurmak fazla-
sala yeterli olurdu, Althusser, ekonomik de
terminist konumun agir: basitlestirmelerine
meydan okuyan ilk Marksist distin degil-
di. Marx'in Ekonomik ve Politik Elyazmalartin
kesfedilmesinden kisa bir stre sonra, huma-
nist Marksizm sadece ekonomik determini2-
‘me del, fakat toplumsal yasamla ilgili insa-
na toplumsal kogullart degistirmede insiyatif
hakla tanimayan bitin yorumlara meydan
okudu.
‘Althusser, ite béylesi bir ortamda sadece
Marksizmin bir ekonomik determinizm ol-
dlugu digincesine defi fakat Marksizavin
bir himanizm oldugu digincesine de jid-
detle karg ik. Bu yizden dzellikle 1965 yi-
linda, genglik déneminin Mariyla sonraki
donemin Mars arasinda bir “epistemolojik
opus” bulundugunda israr ett, Geng Marx,
ona gore kesinlikle himanisti, Feuerbach!
bir digtindrdt; oysa gercek Marx hem eko
nomik determinizm ve hem de humanizmi
yyneten Hegelci-Feuerbahg: problematikten
‘uzaklagmy olan Marx’. Ona gore, geng ve
‘deolojk Marx’nt olgunluk doneminin bi
limsel duignen Marxindan bir epistemolojik
opus ayn.
Baska bir deyigle, Althusser, retim tars
avramimi geligirme noktasinda, Marx’n,
seserli klinmak igin dolayrmsiz. deneyimin
apagikligna ve séade kesinligine dayanan
btu bilgi anlaysglarindan koptugunu dre
sire. Toplumun yapisiny meydana getiren
bir gey olarak dretim tarzy, dolayumsiz dene-
yimde gariinmedigi gibi, gergek nesnenin bir
parcasi olma iddiasiyla ortaya gkan bir bilgi
bigiminde de kendini gosteremez. Ona gore,
bilgiyle gercek nesneyibirlestiren bir episte-
molojinin Gretim tarzs kavramini geligtirebil-
resi mimkin degidir. Bu durum, Hegelei
‘idealiem igin oldugu kadar, Ingiliz empiriz-
ii ign de gegerlidr.
Marx’in bu empirist problematigin dste-
sinden geldigini ve bilgiyle nesnel dinyay:
birbirinden kesin olarak ayirdigi de siren
‘Althusser, bilimsel bir teori olarak Marksst
keuramin gecerlliginin, s6ylediklerinin ger.