You are on page 1of 338

EGE TARİHİ COGRAFYASI

Boylar, Aşiretler, Obalar


Kentler, Köyler, Tarihi Semtler

A.MUNİS ARMAGAN
Sayfa dipnotlarında yazar ve kitap adı belirtilerek alıntı yapılabilir.
Bunun dışında hiçbir bilgi kullanılamaz.

İSBN-978-975-9800 ı-5-4

isteme Adresi
A.Munis ARMAGAN
Dörteylül Mahallesi, Fatih caddesi, No. : 35 TİRE-İZMİR

Baskı

ÖZDENOFSET
Matbaacılık ve Ambalaj Sanayii Koli. Şti.
Kemalpaşa Org. San. Böl. Atatürk Mah. Gazi Bulv. No: ı48/B
Kemalpaşa- İZMİR Tel: 0.232 877 23 99

Baskı Tarihi
1 ı Kasım 2009

2
İÇİNDEKİLER

ÖNSÖZ

I.BÖLÜM
EGE TARİHİ COÖRAFYASINA GENEL BAKIŞ

II. BÖLÜM
EGE TARİHİ COÖRAFYASINDA VENEDİK VE
CENEVİZ KOLONİLERi

llLBÖLÜM
MENTEŞE TARİHİ COÖRAFYASI

IV.BÖLÜM
TARİHİ COÖRAFYADA GEDİZ HAVZASI

V.BÖLÜM
KARESi TARİHİ COÖRAFY ASI

VI.BÖLÜM
KUZEYBATl EGE COÖRAFYASI

VII.BÖLÜM
AYDIN ELİ TARİHİ COÖRAFYASINA GİRİŞ
Aydın Eli coğrafyasında dinsel kurumlar
Sasa Bey Süreci
. Tarihi coğrafyada Acem unsurlar

Yili. BÖLÜM
AYDIN ELİ TARIHi COÖRAFYASINDA
AŞİRET YERLEŞiMLERİ
Kadı sicillerine göre Küçük Menderes Havzasında
Aşiret yerleşimleri
Tahtacı (Ağaçerleri) yerleşimleri

3
IX.BÖLÜM
AYDIN ELi CO GRAFYASINDA YÖRÜKLER
I 69 I Buyruldusuyla konar-göçerlerin yerieşi me sokulması

X.BÖLÜM
AYDIN S ANCAGINDA KENTLER
Kentlerin merkez mahal l e leri

XI.BÖLÜM
AYDIN ELİ TARİHİ CO GRAFY ASINDA NAHİYELER

XII.BÖLÜM
AYDINELİ TARİHİ CO GRAFYASINDA KÖYLER

XIII.BÖLÜM
TARİHİ CO GRAFYADA KAYBO LAN KÖYLER
Adları değiştiri l en kent ve köyler
Kaybolan köylerin sancak kazal ara dağı lımı

XIV.BÖLÜM
BEYLİK CO GRAFY ASINDA KADIN VE KIZ EMiRLER
Aydınoğu l l arı coğrafyası nda kadın ve kız semt adl arı
Kız-kadın l iderler
Kadın ve kız dedeler

XV.BÖLÜM
AYDIN SANCAGINDA TARİHİ SEMT ADLAR!
İlk yerleşim süreci kent ve köylerinde semt adları
Geç dönem yerleşimlerinde semt adları

Kaynakça

4
ÖNSÖZ

Tarih madalyona benzer. Ön yü zü nde, isteyenl erin görmemizi iste­


dikleri tarih, arka yüzünde i se, halkın belleğinde o l an tarih vardır.
Geçmişi algı l amak, madalyanun iki yönünü de görmekle olasıdır.
Bu yazım daha çok arka yüzde o l an l arı, yani halk bell eğindeki tarihi
okurlara taşıma çabasıdır. Öze l l i kle, arşi vlere ve yazımiara girernemenin
burukluğunu yaşayan bir tarihin, kendi çocuklarınca, dağlara, derelere,
pınarlara, ka)' a parçalarına hatta taşiara i şlediği nice yaşanınışı ortaya
koyma uğraşıdır. Bu çaba, ham bir tarihin, arı bir dille coğrafyaya kazın­
mış, atalarımızın yüzlerce yıl l ık yaşam öyküleri n i anl ama çabasıdır. B i r
başka söylemle, raftara girmemiş, i steğen i n i stediği gibi yazamadığı bir
tarihin açığa ç ıkarılma uğraşıdır. Yü zlerce köyün, binlerce aşiret ve
obanın tarihi nasıl yaşa dıkları , yaşama nasıl baktık l arının yazıml arıdır.
Kısacası, tarihi yapan l arın kendi arş ivleriyle, tarih önüne çıkışıdır. O nun
içindir ki, ortaya konan binlerce köy ve semt adı bizim öz tarihim izdir.
Bu uğraş, Ege ' yi yurt edindiren , ç adırdan yerleşime geçen, kısacası asıl
tarihi yapanl arı anlama çabasıdır. Kul lanılan sözcü k, terim ve deyimk ri ,
çoğu kez anl amasak da, bizim dilimizdir. O nl arı bugün anlayamıyorsak,
bu, o tarihi yapanl arın değil , onları unutanl arın , yani bizim ayıbımızdır.
O ysa, tarihimiz bugüne değin " Resmi Arşiv" esas alınarak ortaya
konmaya çalışılmıştır. Ancak, devl etin resmi arşivleri, devletin kendis i
i ç i n gerekl i olan b i l gi l eri kayda almıştır. O n l arda halkı bulmak, d i l i
bulmak, kültürü bulmak oldukça güçtür. Halk yüzlerce y ı l hangi değer­
lerle yaşamış, hangi değerleri vazgeçi l mez bulmuştur; o arşi vlerde yok­
tur. Asya' dan getirilen yüzlerce yıl lık gizemler, yaşanan acı l ar, unutul ­
maz olayl ar, kültürel o l gular b u nedenle kayıtlarda yoktur. O ysa, halkın
da bir tarih i , bir yaşanınışı vardır. Devlet gibi, o da kendisi için değer
ifade eden gerçekleri yurt edinilen toprakl arın dağında, tepesi nde, dere­
sinde kayda geçirmiştir. Böylece, resmi arşivin de yanında bir "Halk
Arşivi" oluşmuştur. Bu arşiv, kültürel değerleri n yanı sıra fii oloj i k zen­
ginlik de içeım ektedir. Fiziki coğrafya, i n anç, dil, yaşam anlayışı, kültü r
değerleri açısından u lusal kimliği yansıtmaktadır. O nun için fiziki coğ­
rafya halkın sosyo-kültürel dil i dir.
O nedenle, bir devletin siyasal , sosyal , ekonomik ve hatta kültürel
yaşamı salt resmi arşi v le çözü mlenememektedir. O ysa, B atı _A nadolu' da

5
beyli k oluşturmuş, Menteşe, Aydı n , S amhan ve Karesi oluşuml arı , aşiret
yapı l arı ve farklı değerleri i le kültür tarihimize önem l i malzemeler bırak­
mı şl ardır. Kuşkusuz böylesine gen i ş bir coğrafyanı n sözü edi len değer­
lerini tümden vermek olanaksı zdır. Ç alı şmada, Menteşe Bölgesi i l k giri ş
ve yerleşim, S amhan v e Karesi ise o l gunlaşma bölgeleri olarak ele alı n ­
mıştı r. B iga S an cağı ise b i r bakı m a B alkan i ara çı kı şta son durak gibidir.
Ç alı şmada, temel olarak Aydın S ancağı esas alınmıştı r. Ancak, Ege
Bölgesi, yeni fetih coğrafyası nı n kapsamı nda o lduğundan Aydı n S ancağı
dışı nda kalan, Menteşe, S aruhan, Karesi ve B iga sancakları n a kı sa da
olsa deği n i l mesinde yarar görülmüştür.
Bu çalışmada, kuşkusuz binlerce kişi i l e i l i şki kuru l muş ve bun l arı n
aktarırn l arından yararlanı lm ı ştı r. Ç al ı şmaya katkı sağlayan adları n tümü­
nün değinil mesine, burada o l anak olmadığı nı , ancak, tüm kesi m ve kişi­
Iere şükran borcum o l duğunu bel i rtmel i y i m .
Özell i kle, belgesel çal ı ş-malardaki katkı l arı nedeniyle başta S ayı n
Prof. Akif Erdoğru ' ya, Tire Necip Paşa Kütüphanesi Müdürü S ayın A l i
İhsan Yı ldırı m ' a, semtsel çalı şmalardaki yardı m l arı y l a, sevgil i dostları m
Sayı n Nurettin İridere ' ye, Sayı n Ramazan Yı l dı rı m ' a, S ayı n Salih
Tekin ' e , S ayı n B ehiç Galip Yavuz' a, kitabı n kapak tablosunu verme
inceleği n i gösteren Kemalpaşa " Kazak Ç iftl iği" kurucusu S ayı n Şirzat
Doğru' ya, Vakı fl ar Bölge ve Şube Müdürlükleri i l e O rman İşletme
Müdür ve Şefi ikierine teşekkürlerimi ifade etmek i sterim.
Kuşkusu� Ege Bölgesi gibi, Fethiye' den Marmara kı yı l arı n a değin
uzanan bir coğrafyayı araştırmak oldukça güçtür. Elbette, böylesine
güç bir tarihsel tabioyu eksiksiz yeterine getirmek olanaksı zdır. Bu ne­
denle, okurları n , çalışmada ortaya çıkan bir kı sı m hata ve eksikleri hoş­
görecek) erini ve beni bağışlaycakl arı nı umarım . . .

A.Munis Armağan
2009/Ti re

6
I.BÖLÜM
EGE TARİHİ CO GRAFYAS INA
GENEL EAKIŞ

Ünlü Fransı z düşünürü Montesguie "Türklerin muhteşem tarihine


karşı n tarihcileri olmamı ştı r", der. O ysa, Montesguie' nin bu acı değer­
lendirmesi n i n ne denl i önemli olduğunu anl ayabil mek için İbni S ai d ' e
uzanmak yet erlidir. Arap tarihe i İ bn i Said, XIII. y y ' d a Deni z l i dağları n a
yı ğı lan ve sayı ları 200.000 çadı r olarak verilen Türkmenlerin giriş
kapı sı na dayandı ğı n dan söz e tmektedir. B u "Yürüyen Ç adı rlar", fetih ve
yerleşimin temel unsuru o l arak hep anı lı r. O ysa, yakl aşı k iki yüz yı l
sürecek bu "Ç adı r"ları n hareketini bize aktaran hiçbir yazı m yoktur. Ne
. acı dı r ki, Anadolu' ya, özel l ikle Ege ' ye akan yüzbinlerce Türkmeni n yanı
sı ra diğer Türk boyl arı i l e aşi retleri nin serüveni , hiçbir Türk tariheisi
tarafı ndan kaleme alı nmamı ştı r. Sürece i l işkin, bölük börçük yazı m l ar
i se, ya Acem ya Arap ya da B izan s lı kalemler tarafı n dan işlenmiştir. O
nedenle, Ege ' nin ve B alkan i ara çı kı şı n sağlı klı bir yazı mı hiç olmamı ştı r.
Yazı m eksikliği, Montesguie ' ni n de bel i rttiği gibi Türk Tari h i n i n genel
seyri ne dönüktür. Zira, benzer serzenişleri, Ebülgazi Bahadı r Han 'ı n
"Şecere-i Terakime"sinde de görüyoruz. O ğuz Beyleri ve yaşlı l arı , sağ­
lı klı bir tarihleri n i n bulunmadı ğından ya kı nı ri ar. Ebülgazi B ahadı r Han '
dan gerçekci ve çel i şki lerden arı nmı ş bir yazı m isterler. İşte, o değerl i
yapıt, XVII.yy'ı n i l k çeğreğinde böyle çıkar ortaya . . .
Yazı m l arı n gerek l i l iği, O smanlı Beyliği ' nin devlet olgusuyl a an l� şı lı r.
Bu nedenle "Vakanüvis" yazı mları XV. yy' da başl ar. Üstelik bu yazı m l ar,
birbirleri nden alı ntı lı , abartmalı ve hatta tarihcilerin kendi lerinden önceki
yazı m ları 'Tevatür" n i telemesiyle eleştirdikleri yazı mlardı r. Bunlar, tıpkı
Oğuz Beylerin i n şikayetci oldukları sağlı ksı z yazı ml ar gi bidir.
O ysa, Ege ' n i n fethi ve yerleşim süreci , geni ş kapsanılı yazı m i ara
gereksinim duymaktadı r. Zira, bu II.Fetih Bö l gesi , sonraki yüzyı l l arı n alt
yapı sı na sahiptir. Yazı cı zade ve Aşı kpaşazade' ye gelinceye dek yakl aşı k
iki yüz yı l lı k bir boşluk bulunmaktadı r. Bu süreç tüm di namikleri n hare­
ket hal inde o l dukları ana süreçtir. S i yasi , sosyal , ekonomik, kültürel ve
inançsal gel işmeler, süreci n bir bütün olarak ele alınması nı zorunl u
kı lm aktadı r. Fetih süreci aynı zamanda, yerleşim, aşiret v e kurum hare­
ketlerin i n iç içe olduğu bir zaman di l imidir. Hatta, yüzyı l ları etkileyecek

7
inanç gel i ş im lerin i n önem l i bir bölümü bu dönemde doğacaktır. Hacı
Bektaş Vel i , Mevl ana Celaleddin Rumi ve Ahi Evran sürece bu dönem­
de katılacak ve kuruml aşacaklardır. Bu geli şmeler ele alınmadan "Resmi
Tarih"in yazımı da sağlıklı olmayacaktır.
O ysa, tarama çalı şm al arı göstermiştir ki fetih ve yerleşim coğrafya­
sında farkl ı bir tarih vardır. Bu tarih, ne arşivlere girmiştir ne de yazıl­
ması konusunda bir çabaya rastlanılmıştır. O ysa, Anadolu' nun dağında,
taşında, deresi nde veya herhangi bir semtinde o denl i tarihsel gerçek
vardır ki, önümüze konan tarih i l e hiçbir i lgisi yoktur. B ize öğreti len,
devlet olgusuyla ortaya ç ı km ı ş bir tarih öğretisidir. O, öğretilerde, ne halk
vardır, ne de yaşan ı l an o l aylar. O sman l ı Tarihi, devletin kuruluşundan
yaklaşık yüz e l l i yıl sonra, oradan buradan derleme ve çoğu gerçekle
söylentin i n karıştığı bir yazım o larak ortaya çıkmıştır. Zira, XV. yy' a
değin Türk unsurların coğrafyaya girişleri, mücadeleleri , geçi r-dikleri
süreç, nasılsa yazımiara girmemi ştir. O sman l ı Beyliği ' n i n devlet
o l gusuna kavuşması ndan sonra da i steni len yazımlar kaleme al ı nmamıştır
nedense. Yazımlar, devletin vergi amaçlı ''Tahrir" defterleridir. Ya da
sultanların daha çok "Vaka" kapsam l ı başkent merkezl i yazımlarıdır.
O ysa, kırsalda henüz yazılmayan bir tarih vardır. O nun içindir k i ,
Tanzimatın ü n l ü mizahcısı A l i B e y , tarihe i yi tanıro l arken "Kaybolanları
bulma sanatı" olarak mizahi bir tanımlamaya taşır.
O ysa, Ege ' ni n fetih ve yerleşim süreci , daha çok, yurtları elden
çıkmakta olan B izan s l ı tarihci lerin i l gisindedir. Bu nedenle süreci n
önemli kaynakları daha çok B iz an s l ı tarihçilerdir. Bu tarihçilerd�m ,
Georgios Akropolites, Georgios Pachymeres, Nikephoros Gregoras,
İoannes Kantakuzenos dönemi yaşayan tarihçi l erdir. Bunların sürece
i l işkin gözlem leri özel likle fetihin i l k yıllarına dönük olması nedeni yle
daha da önemlidir. Bölgelerin boşal ışı, Türkmenlerin saldırı l arı, yaşa­
nılan acı l ar B izan s l ı kalemlerce "Kil i seleri n sukutu" olarak algılan ır.
Dramatik söylem ve yazımlar, B izansl ı tarihci ler, Gregorios Pal amas,
Dukas, Laonikos Khalkokondyles ile zincir oluşturur. Karya' dan B i tinya'
ya değin bu süreç i lgiyle izleni r.
B izans kaynakları dışında, Arap tarih ve coğrafyacısı İbni Said
dönemin en kayda değer yazımcısı dır. O nu izleyen bir diğer tarihci ise
Abul Fida' dır. Gerek İbni Said gerek Abul Fida' n ı n döneme i li şkin
verdikleri bilgiler oldukça önemlidir.

8
Türk kaynakları ise ayrıntılara girmeden bu sürece özet olarak
değinirler. Zira dönem yazımları deği l lerdir.
Tarih yazım l arı n ı n dışında, diğer kaynaklardan O sman l ı Tapu Tahrir
Defterleri , her ne kadar feti hten iki yüz yıl sonrasını ele alsa da, yerle­
şimierin olgunlaşması nedeniyle üzerinde durulacak kaynaklardır. Ancak,
kayıtlar ne yazık ki ayrıntısız, adeta özet yazımlardır. O ysa, 1250 i l e
1300 yı l l arı arası fetih v e yerleşimin e n hareketli sürecidir. Hatta bu
süreçte beylik l iderlerin i n ve onlara bağlı grup l arın kendi coğrafyaları
dışında görünmeleri, feti hte coğrafya ayrımı yap ı lmadığı nı da göstermek­
tedir. Öze l l i kle, S e lçuklu merkez ve daha sonra İlhan l ı otoritesin i n gücü­
nü yitirmesi yle emirleri n , daha bağımsız hareket ettikleri. bu süreçte,
Anadolu' nun her coğrafyası ndan akı şların hızlandığı olağanüstü bir seyir
gözl enmektedir. B u emirl erin kıyıya değin girişleri, Karamanoğu l l arı
Şehnamesi"nde kısa da olsa yer almaktadır. Büyük emirler, Aydın ,
Menteşe, S aruhan v e Karesi Beylerin fetih sürecine katıl mal arı beylik­
lerin ortaya çıkışını sağlamakla kalm am ış, bölge lere sürekl i akan aşiret­
lere de yurt sağlamıştır. Bu süreci n izlerin i taşı yan i l k dönem emirlerin i n
adlarını gerek merkez gerek kırsal kesimde kurucu a d o l arak görüyoruz.
Hatta bu süreç, hem O sman l ı siyasi yapılanmasının hem de B alkan lar' a
çıkışın d a e n öneml i yüzyıldır. O sman l ı siyasi , gelişiminde dönemeç
noktası olan Murat Hüdavendigar ve Y ıldırım B eyazıt Dönemleri , üze­
rinde durulması ge reken politik süreçtir. Geli şmeler, O sman l ı ' da siyaset
anl ayışının p l an l ı bir evreye girdiğini göstermektedir. Coğrafyalarında
adeta kilitlenmiş beylikleri yeni bir stratej i ve ü l künün emrinde kull an­
mak "Devlet" olmanın koşulu olarak gel işmiştir. Zira, Beyli klerin alt
yapısını oluşturan köklü aşiret yap ı l arı, l i derlerinin B alkani ara taşınma­
sıyla adeta çökertil m i ştir. Bu politik strateji hem beyl iklerin temel bul­
duğu gücü zayıfl atmış, hem de B alkan l ar' da O sman l ı siyasetin i n beslen­
mesinde kull an ı l mı ştır. Öze l l i kle, Y ı l dırım, II.Murat ve Fati h ' i n "Tımar"
dağıtımları ve "İskan" politikaları yeni devlet anl ayışının örneklerdir.
Uygulanan s iyasi stratej i , aç gazilere yeni fetih coğrafyası sunmak ve
onlarla O sman l ı Devleti ' ne B al kan Devleti statüsü elde etmesini sağla­
maktır. Hatta, B alkan i ara çıkan aşiretlerin önceki konuml arı, bir bakım a
genel kaynaşmanı n nas ı l sağlandığını da göstermektedir. Beylik coğraf­
yasındaki zengi n l i k güneyden kuzeye çıkışlara da açıklı k getirmektedir.

9
1 530 y ı l ı bel geleri , aşi retlerin önceki gel i ş ve çıkı ş kaynakl arını sezdi ren
i lginç örneklere sahiptir:

KARS : Al aşehir
SAMSUN: Tire, Ayasuluk, B i rgi
GİRESUN/G i RESiN : S avaştepe (Balıkesir)
İNEBOLU: Arpaz, Koyuncular (Bozdoğan)
KÜRE: B i rgi
ÜNYE: Saruhan (Mani sa)
EREGLi: Peçin(Muğl a)
Ş İ LE: Peçin (Muğla), Pırnaz (Muğl a)
MENGEN : Fethiye (Muğla)
AMASYA: Yenişehir(Aydın )
ÇORUM : S ındırgı
KASTAMONU: B i ga
KAYSER İ : Sındırgı
SiNCAN : Temrezler(Bal ı kesir)
MAMA K: Saruhan(Manisa)
HACETTEPE: B irgi
D İ KMEN: Yeni şehir(Aydın ) , Bi ga
KOCAELİ : B al ya
GEBZE: Bademli(Birgi)
MUDANYA: Sart
TARABYA: Muğla, Tavas , B irgi , Seferihisar
CANDAR: Peçin (Muğla)
ÇORLU : Torbalı/Belenbaşı(Ayasuluk)
KÖSTEN/KÖSTENCE: Peçin(Muğla)
GELi BOLU: Muğl a, Tavas 1

Sancak coğrafyal arı nda, ortak aşiret ve oba payl aşımiarına karşın,
farkl ı adiara da rastl ıyoruz. Örn eğin , Menteşe 'de, Ç irik, İmi l i , Bükrice,
U ygurdaş, Kamay, Kün de, O lgar, Kalabut, Kın lık, Torban ve Ergügez,
Bal ı kesir' de, Merek, B ambala, Bedegez, Benişi , Gümran i le S aruhan
Bölgesinde de B unurcal ı , Yartrri aşl ı , Erkunud, Ç abağulu, Kıl ıcı Kanl ı ,

1 Devlet Arşivleri Genel Müdürl üğü, Defter-i Hakani , 1 66 Numaralı Muhasebe-i

Vilayet-i Anadol u Defteri (937/ 1 5 30)

lO
Sayık( Maldan, İyall ı , Olgar, Menvet gibi farkl ı aşiret yerleşimleri bulun­
maktadır. Saruhan ' ın Adala kazası n da yer alan Dul kadir Köyü, "Dulkadir
Bey li ği' nden kalan bir çağrışım mirasında olduğu gibi . . .
Aşiret akışları, Uzak Asya' dan S incan, Boynuyoğun, Kirekiz, Tankut,
Kay gibi boyların da yerleşime geçtiğini fÖStermektedir. 2
Boy, aşiret ve obalar dışında, kadın ve kızlı oluşumların da genel bir
görüntü çizdiğini söylemeliyiz. Bu tür yerleşim ve semtler fetih coğraf­
yasının ilk yı l l arında azımsanmayacak kabarıklıktadır. Fetih ve yerleşim
sürecine dönük unsurların bugüne değin araştırı lıp ortaya çıkarı lamaması ,
değerlendirilmeleri eksik bırakmaktadır. Örneğin, sıkça karşımıza çıkan
kadın öncüller bu boşluğun önemli bir başlığıdır. Sürecin bu öncü] l ider­
lerini bize anlatacak bir kaynak da yoktur. Bir kısım değinme ve söy­
lemlerin dile getirdiği "Anadol u Bacı ları" ile "Şecere-i Terakime"nin
dikkat çektiği "Kadın Emirler" midir acaba bun lar? Kadın ve kız emirler
neden bu denli güçlü bir dağıl ı ma sahiptir. Hatta bunları n , "Kara Fatma",
"Kara Ayşe" gibi "Kara" sıfatına sahip olması, fetih sürecine katıldık­
l arı n ı göstermektedir. Daha da önemlisi, coğrafyadaki, pınar, çeşme, dere
ve kuyu adların ı n %70 ' i kadın ve kızlara ait olması konuya an lam kazan­
dıran yüklemelerdir. Neden kadın ve kız savaşcı ların adları sularda kul ­
lanı lmaktadır. Özell ikle, Bizans ile yapı lan savaşlarda yaşamları n ı yitiren
ve daha çok bölgenin giriş kapılarında yer alan bu "Kadın" ve "Kız"
şehitler, halk bilgilerini zenginleştiren örgülere sahiptir. Örneğin ,
Torosların eteğinde Meryem Ana, Kütahya, Afyon B o lvadin ve Tire
Büyük Kemerdere' deki Sultan Ana, Denizli'de Fatma Yıldız adları bun­
lara örnektir. Bu adların su gibi yaşamsal öneme sahip değerlerde kul la­
nıl ması daha da anl am l ı dır. Bu kadın ve kız l iderler, "Anadolu B acıları"
olarak nitelenen, ancak haklarında kalıpsal ifadeden başka bir açılımı
ortaya konamamı ş emirler midir? B u kapsamda değerlendirilmesi gere­
ken , kadı n ve kız adlarıyla oluşmuş mezarlı kl ar da görülmektedir.
Örneğin, Kara Ayşe Mezarlığı , Iraz Kadın Mezarlığı, Akkız Mezarlığı,
Kocakız Mezarl ığı, Kızlar Mezarlı ğı ve Kadınlar Mezarl ığı bunlardan
bazılarıdır. Hatta kadın ve kızların l iderliğini belgeleyen "Yurt" lar da
bulunmaktadır. Kadı n Yurdu, Hatçeköy, Meryem Yurdu, Fatına Yurdu,
Hatunköyü, Ayşe Oba Köyü, Ayşe B acı Köyü, Elifli Köyü, Karakızlar ve

2 Prof. Dr. Soltanş Ataniyazov- Hazar Ötes i Türkmenleri, (Türkmen boylar ı n ı n geçmişi,

bugünkü durumu ve geleceği), Bi lig 1 O, Yaz. 99, s. l -3

ı ı
Alangüllü köyleri, fetih süreci nde kadın l i derlerin önem i n i gösteren
oluşum l ardır. Bu adlar içinde Ayşe Kız ' ı n hem "Kara Ayşe" hem de
"Emir Ayşe"sı fatlarına sahip olması, Ebül Gazi B ahadır Han ' ın "Şecere-i
Terakime" de dile getirdiği Türkmen kadın liderlerin uzantısı olmalıdır.
Hatta bu kapsamda ele al ı nması gereken "Kızlar" ve "Kadı n l ar" toplu­
lukları başlık oluşturabilecek öze l l iktedir. Hatta, Bozdoğan/Ören i l e
Saruhan/Kula' da semt adıyla karşımıza çıkan "Kızlar Camisi" i l ginç kalı ­
bıyla incelenmeye değerdir. Zira bunl ar, adı n ifade ettiği gibi dinsel içe­
rikli "Cami" değildir.
Özellikle, köy ve semt adlarıy l a karşımıza ç ıkan "Hatun" aşi reti
gizini koruyan topluluklardandır. İlk feti h coğrafyası Menteşe' den
başl ayarak, sancak sancak gezinen "Hatun" aşireti, coğrafi dağıl ımlarda,
yerleşim adl arı ve semtleriyle dikkati çekmektedir. Menteşe/Köyceğiz ' de
"Hatun Köyü"; Eskihisar ' da "Hatun B ahçesi", Ayasoluk'ta " Hatunlu
Köyü", B irgi ' de "Hatun Deresi Köyü", Manisa "Hatun Köyü", Manisa
"Hatun Nehri", Menemen "Hatun Deresi Köyü", Soma "Hatunköy",
Karesi/ B aşgirdek "Hatun İli", B ergama "Hatun Ulusu", B ursa/Taşi l i
"Hatun İ l i " , Bursa "Hatun Köyü", Bursa/Si vrihisar "Hatuncuk" oluşum­
ları tüm sancakl arı sarmış görünmektedir.
Yine, Oğuz beylerinden "Karı B e y"e bağlı obanının da Ege coğrafya­
sına girdiğini görüyoruz. Ebulgazi B ahadır Han ' ın "Şecere-i Teraki me"
de değindiği bu Oğuz boyu, adı nı, Menteşe Fethiye/Mekri ( Karıköy),
İzmir ( Karıyolu), Nif /Kemalpaşa ' da ( Karıyolu), B al ya' da ( Kan l ar)
olarak pekiştirirken, Çankırı Livasında "Karı Bazan" kazası o l arak kent­
leşmiş görünmektedir.
Fetih sürecinin büyük emirleri , hem yerleşim süreci hem de bölgesel
beyl i klerin doğuşunda öneml i bir etken olmuştur. B eylikler, bu büyük
emirlerin gücüyle siyasi otoriteleri n i güçlendirmişlerdiL Marmara kıyı­
larında az da olsa örneklerini gördüğümüz sifatsal adlardan Konur Alp,
Turgut Alp ve Gündüz Alp gibi kimliklerde öne ç ı kan "Alp" sıfatı , diğer
beylik coğrafyalarında yoktur. Oysa, Ege coğrafyası nda "Kara" sıfatı
genelleşerek büyümektedir. Bu ünvanı tüm sancak coğrafyalarında belir­
gin bir durum yaratmaktadır. B u ünvan Ege' de fetihe katıl an adları açık­
l aması bakımından fevkalade öneml idir. 3 Kal ıpsal i aşmış adlar hal ine

·' " Kara" ünvan ına sah i p emirler-Kara Ağaç, Kara Ahmed, Kara Ali, Kara Alma, Kara

Ardıç, Kara Arkaç, Karac Armut, Kara Arslan, Kara Asma, Kara Atlı , Kara Aydın, Kara

12
gel miş bu " Kara"l arın sürüklediği aşiretler, Ege coğrafyası n ı şekillen­
diren temel unsurlardır.
Özel likle, İslamiyet' in Türkmen emir ve aydı n lara sunduğu yüceitme
sıfatlar, geniş bir beniruserne ile dönemlere girmiştir. Özel likle, fetih
süreci ile birlikte beyl ik liderleri ve ünlü adlar bu sıfatları elde edebilme
yarı şına girmiş görünmektedir. Örneğin, Mübarezeddin, Celal aleddin,
Nizarneddin , İzzeddin, B edreddin , Nureddin, Şücaeddin, Seyfeddin,
Alaeddin gibi sıfatl arla toplumsal statü sahibi o l ma yarışı, İslamiyet' in
kapısındaki Ş arn anist Türkmen beylerinin ilgisindedir.
Süreç, Ege' nin fetih ve yerleşiminde etkin "Sülale"leri de sezdirrnek­
tedir. Bu sülal eri n başında, Baliler, Hacı Hasanl ar, Malkoç l ar, Kıranl ar
gelmektedir. Bunlar Balkaniara değin adı m adım uzanan adlardır. B aliler,
Tire ' deki "B alırn Sultan" türbe yazıtı nda ifade edidiği gibi "Geniş bir
sül aleye mensup" bulunmaktadır. Özell ikle, grubun önemli adı "Dede
B ali" nin B abailerin önemli adl arından olrnasuülalenin tarihsel önemini
de ortaya koymaktadır. Diğer sülal erden Malkoçlar ' ı n ise Menteşe' den
Bal kaniara ve hatta Hacı B ektaş Vel i ' ye değin genişleyen katıl ı m l arı
önemsenecek değerdedir. "Kıran"l ar da, varlığını erken dönerne değin
indiren bir diğer sülaledir. Yıldırım Bayezit'in Tire B oynuyoğu n ' dan
Bal kan iara taşıdığı Kızıl Deli Sultan' dan boşalan köye, 1 390 yı l ı nda bu

Ayı, Kara Ayid, Kara Ayvat, Kara B ac.:ak, Kara Bağ, Kara B alak, Kara B aldır, Kara
Bal i, Kara Bahadır. Kara B aş, Kara Batak, Kara Belen, Kara B ekir, Kara Benli, Kara
Bey. Kara B ayezid, Kara B ıyık, Kara B iga, Kara B odur, Kara B oğa, Kara Bolu, Kara
Böğürdlen. Kara B örk, Kara B ük, Kara B ucak, Kara B ulak, Kara B urç, Kara Çal , Kara
Çakı l, Kara Çam, Kara Çavuş, Kara Çepiş, Kara Çomak, Kara Çor, Kara Çulha, Kara
Danişmend, Kara Davut, Kara Dede, Kara Değin, Kara Diken, Kara Dikmen, Kara
Doğan. Kara Doğu, Kara Dona. Kara Dut, Kara Ec.:e, Kara Evhad, Kara Foça, Kara
Gazi, Kara Gedik, Kara Genç, Kara Geyi k, Kara Hayıt, Kara Hisar, Kara K ad ı , Kara
Hal i l , Kara Hamza, Kara Hasan, Kara Hı zır, Kara Hüseyin, Kara İbrahim, Kara İsa,
Kara Kamı ş. Kara Kasap, Kara Kavak, Kara Kaya, Kara K ı l ıç , Kara K ın ı k, Kara K ısrak,
Kara Koca. Kara Koç, Kara Köse, Kara K ula. Kara K um, Kara Kurd, Kara Kuş, Kara
Kuzu. Kara K ü l ah, Kara Oğl an, Kara Okcu, Kara Osman, Kara Ot, Kara Oyuk, K ara
Öküz, Kara Pürçek, Kara Maden, Kara Mahmud, Kara Mazak, Kara Mehıned, Kara
Memi , Kara M i hmad, Kara Munar, Kara Musa, Kara Muslu, Kara Musluk, Kara
Mürsel, Kara Neb i , Kara Nohut, �ıra Pınar, Kara Polad, Kara Reis, Kara Saka!, Kara
Sanıud. Kara Sandık, Kara Savcı , Kara Seki, Kara Sevinç, Kara Solak, Kara Sungur,
Kara Senir, Kara Şahin, Kara Tay, Kara Kara Terzi , Kara Tozlu, Kara Üzüm, Kara
Yahşi , Kara Yakup, Kara Yaprak, Kara Yazı, Kara Yazgan, Kara Yund, Kara Yunus,
Kara Yusuf, Kara Yülük

13
güçlü aşirete tırnar olarak verdiği, 1 5 30 y ıl ı Tapu Tahrir Defteri kaydında
yer almaktadır. B üyük emir Kıran Şah ' a bağlı aşi retin Anado lu ' da 1 20
yer adıyla göründüğü düşünülürse, gücü daha iyi anl aşıl ı r. Diğer bir etkin
ve güçlü bi r aşiret de H acı Hasanl ardır. Naldöken Yörüklerin i n en güçl ü
kolu olan Hacı Hasanl ar, Ege' deki gücünü B alkan i ara taşıyan güçl ü
aşi retlerdendir.
Fetih ve yerleşim tari hinin öneml i bir konusu da, giriş kapılandır. Ege'
ye akan boy, aşiret ve obal ar tek bir kapı kul l anmamış, değişik giri şleri
seçmişlerdir. Bu konuda dört ana giriş kapısı dikkati çekse de ikinci ,
üçüncü derecedeki kap ı l ar da önem taşımaktadır. Güneydeki girişlerin en
önem l i olanl arı kuşkusuz Menteşe ve Denizli kapılarıdır. İbni Said ve
Abul Fida ' n ı n yanı s ı ra B izanslı tari hçi l eı- i n de dikkat çektiği güneydeki
yığı l ma ve sal dırı l ar bu girişlerin temel i n i oluşturmaktadır. Türkmenleri n
200.000 çadırl ı bekleyi ş l eri ası l zayıf noktanın Dodurga girişi olduğunu
göstermektedir . El bette, diğer kap ı l ar da böl geye girişlerde öneml i kori­
dorl ardır. Diğer öneml i bir giriş de Küçük Menderes Havzasının Keles
ağzıdır. Bu kap ı daha çok Germiyan l ı emirlerin seçtiği hattır. Yine,
Gerıniyan ve Bozok grubu emir ve aşiretlerinin kul landığı ana kapıl ardan
biri de Simav, Selendi, Kul a girişleridir. Ancak, giriş ve yürüyüşün ana
karakterini güneyden kuzeye doğru ele almak daha doğru olur. Fetihe
kat ı l an emirler ve aşi retler, bu yürüyüşle, Osmanl ı Beylik coğrafyasını
Bal kan ! ara taşı yan unsurlar hal ine gelmektedirler. B u neden le, Osmanl ı '
nın beylikten devlete v e de imparatorluğa uzanı şında b u asli coğrafya­
lar ın ka tkıs ı yadsı nmaz bir g6=çektir. Kuzey Ege coğrafyal arı n ı zengin­
leşti ren aşiret sökünü, fethi tam al ayan grupların daha kuzeye çıkış i stek­
leriyle iç içe geçmiş görünmektedir. Menteşe toprakları n ı n XIII.yy ' ın i l k
çeğreğinde Türklerin e l i ne geçmesi v e l 270'1erden itibaren yerleşime
açıl mas ı , B atı Anadolu Beyli kler Sürecinin de başlangıcını oluşturmak­
tadır. Yaklaşık ol arak, Aydı noğu l l arı nın 1 308, S amhan ' ı n 1 3 1 3 , Karesi'
nin de 1 306 tarihleri nde siyasi coğrafya kabulüne karşın Osman l ı Beyl i k
sü recinin henüz si yasi coğrafyasını oluşturamamas ı , Anadol u fetih süre­
ci nin tamam l anamadığı n ı göstermektedir. Henüz Marmara kıyısı fetih­
leri bu süreçte devam etmektedir. B ursa, 1 326, İzm it ve İznik ise 1 331
yı l ı nı beklemek durumunda kalacaktır. B u kronoloj i k gel işmeler, güney­
den kuzeye çıkışları hızlandıı·mış ve Osmanl ı Beyl ik si yas i coğrafya­
sının tamam l anmasıyla gözler Balkan iara çevrilmiştir. Her bey l ikten

14
gelen emir, baba, dede ve aşi retler hem fetihe katı lmışlar hem de yer­
leşimin temelini atmışlardı r. Bu süreci ve siyasi gel işmeleri iyi- değer­
lendiren Osman l ı sultan ları , yeni toprakl arda kal ı c ı l ığı sağl amak ama­
cıyla ''Evl atl ı k Mülk" kurumunu canlandırmıştır. Bu güç, fatib i erin
coğrafyaya yerleşimlerini beslemiştir. B uradaki zaviye ve imaret tesi sl eri
bu konudaki çabaları yansıtan "Teml ik" ve "Berat"lar zengin l iğine sahip­
tir. Osmanl ı Beyl i ğinin devlete geçi ş sürecinde bu kuruml arın payını
unutmamak gerekir. Zira, XVI. yy ' ın Rumeli sancak kaza ve köylerin­
deki emir ve aşiret adları bu gerçeği en somut şekilde yansıtan belgeler
dur umundadır. Balkan i ara çıkı şta, Osman l ı dışı beyli kleri n etkisi yadsın­
ma z bir gerçektir. Fethin üçüncü ayağı olan Bal kan lar, güneyden kuzeye
ve ardından Rumel i ' ye yönelen emi r, baba ve onl ara bağlı aşiretler zen­
ginl iğine sahiptir. 4
Bu emir ve aşiretlerieri n büyük bir bölümü kentleri n kurul masın da
etkin görev almışlardır. Bunlar aynı zamanda fatih emirlerdir. Yerleşim­
Ierin önemli bir bölümü B i zans kentleri olmakla birli kte, yeni kent
tesisleri ve bunl arı n alt yap ı l arı ciddi bir sorun ol arak Türk unsur l arı bek­
lemektedir. Örneğin, yer seçimi, beslenme, su (İçme, kul lanma), iş yerleri
(Dükkan, mağaza), sosyal tes isler (Han, hamam ), dinsel kurumlar
(Mescit, zaviye, medrese), pa rasal güce daya n an gereksinimlerdl: Kent
merkezleri nde küçük köycükler halinde oluşan bu mahal leler, ayrı ayrı
hizmetleri ve i şlevl eri gerektirdiğinden her yerleşim in l ideri bu sorunu
çözmekle yüküml üdür. Kentteki iş bölümü ve çarş ı , pazar oluşumları kır­
sa l ı da içine almaktad ı r. Zira, bu bütünlük, kent-kırsal gereksinimlerini
oluşturan nedendi r. Yiyecek, içecek, gi yecek ile çanak, çölmek, kapka­
ca k, saraciye, dokuma gibi araç-gereç satı ş yerleri , merkezi kırsal la bü-

-" M.Tay)•ih Gökhilgin- Xv-XVI.Asırlarda Edirne ve Paşa Livası. İ stanbul, 1952


Örneğin. Kızıl Del i Sultan. Yatağan Baba. Emir balaban, Mal koç Bey, Balıadır Bey,
Hacı İlyas. Musa Baba, Eyınür Bey, Karadede. Yegan Reis, Kara Terzi , Hacı Hasan.
Çakmak Dede. Timurhan. Dem i r Baba; Emir Sülcıniş, Yahşi Fakilı. Hacı Hayreddin.
Halife Şeyh, Abdal Cüneyd. Ahi İsl am, Devri ,ş B ayezid, Ahi Denek, Şeyh Ahmet
(Aiıınct Dedc), Hacı İvaz, Kara Murad, Kara Pürçek, Sevindik Baba, Hacı Bedreddin,
Oruç Gazi. Karl\ Bey, Hoca Bahşay iş ilc onl ara bağlı Araplı, Yenice, Eri k l i , Naldöken,
Yılanlı. Mcrcanlar. Kalburcu. Sofular. Hatip, Tekürlü. Çavuş, Ad il Ohası, Merc imek.
Doyranlı. Çölmekc i . Çanakcı. Göhekli, Toyca. Bıyıklı. Kadı. Çoban. Mesudlu, Hel vacı,
Ahınetli . Kayacık, Hızırlı. Yusuflu, Görice. Karl ı , Terziler, Kavaklı, İshaklı, Escnl i ,
aşireleri Balkanl ar'ın y urt ed ini lmesi nde önem l i işlev üstlenen gruplardır.

15
tün leştiren bir "Pazar" olgusunu ortaya çıkarmaktadır. Bu işlevlere dönük
iş yerleri yap ı l anman ın an a karakterin i belirl emektedir. Özel l i kle, ken t
merkezleri han yada kervansaray çevresin i b u esasla gen i şletmektedir.
Han lar, çoğu kez bir hamam, dükkan ve çarşıyla kentlerin varlı k neden in i
oluşturmaktadır. Merkezlerin b u fiziki yapısı beylikl er süreci ken t profi­
l in i ortaya koyan temel örn ekti . Bu karakter-i stik oluşumlar, eski ve
strateji k öneme sahip ken tlerin çarşılarıydı . B un l ar çoğun lukla kale altı
kesimierdi ve "Tahtakale" adıyla an ı lmaktaydı . Bu simgesel yerler,
Pazarl arın çarş ı l aştığı yerlerdi . "Tahtakale"ler, daha çok, erken süreçte
ekonomik olgun luğa kavuşan kentlerde görülmektedir. Örneğin ,
Balıkesir, B al at (Men teşe) ile Tire "Tahtakale" leriyle ün lü kentlerdi .
"Tahtakale" ve çevresin i çarşı laştırmak pek kol ay deği ldi . Bu oluşumu
ortaya koyacak i rade, parasal güce dayan ıyordu. Kentlerin ç arşı ların ı
meydan a getiren dükkan ve m ağazalar bu neden l e emir ve beylere aitti .
Özellikle kentlerde, çarşı da olsa "Pazargah"lara gereksin i m vardı.
Toplan ma ve dağılma özel l iğin e sahip bu çarşılar, haftada bir kez olsun
kurulma zorunluluğun u ortaya koyuyordu. B un l ar, ken t ve kırsal ın ortak
akl ı ydı . Kırsalda oluşan bir kısım geçici "Bazar"lar can l ı lı ğın ı sürdür­
dürecek ve daha son ra ken t olgusun a kavuşacaklardı . Hatta, semtler
içinde dikkatimizi çeken "B<rzar Yolu", bu ol guyu açıklayan ön emli bir
örnektir. Bun lar kervan yGl ların a yakın pazar köylerdi r. Bölgesel
Pazar/Bazar dağı l ı m i arın a baktığımızda, B al at' a özel bir başlık açmak
gerekecektir. Zira, Men teşe'n in ön eml i giriş-çıkış ! iman ın a sahip kentin ,
Tahtakale gibi bi r semti, oluşturması ve bunun yan ı sıra, Kazan c ı l ar,
Tah1\, Üzüm pazarlan gibi temel gereksinim ürünlerini Pazar olgusun a
kavuşturması, kon umun dan kayn aklan m ı ş olmal ıdır. Yine, Men teşe' n in
Mekri/Fethiye çevresinde Uygurdaş ve Döğer Pazarları da Fethiye l ima­
n ından yararlan an pazari ardır. Muğla' da merkez dışında Yerkesüğü,
Mazun ' da Perşembe ve S obuca, Çin e ' de Şahma i l e Tavas ün lü Pazar­
lardı . Aydın S ancağı ise, pazar yoğun l uğu ile dikkati çekmektedir.
Örneğin , Alaşehir'de merkez pazarı dı şın da Yarhisar ve Karataş, İzmir'
de Kestane pazarı, Han bey Pazarı , çevresinde Triyanda, Tire ' de, Fota,
Bademye/Deryan da, Kestel ' de Kestel Pazarı, Kökezl i/Bazarköy, Aydın
Güzelhisar ' da Güzelhi sar ve Alan güllü, Ayasuluk ' ta Kabakulak, B i rgi ' de
Dere Bodemya, Keles, Çeşme Yarımadasın da Seferihisar pazarları ün lü
merkezlerdi . B iga' da ise Ezine ve Çan , pazardan yerleşime geçme başa-

16
rısı gösteren yerleşirnlerdi . Man i sa B öl gesinde i se Y engi, bölgesel bir
pazar olarak Turgutlu ' yu büyütecektir. Hatta, kimi köylerde gördüğü­
müz, bedestan , kervansaray, hamam, dükkan gibi vakıf yapılar ve
"Bazar" oluşumları bu hatl arın açıklaması gibidir. Bu kapsarndaki b i r çok
köy, pazarlarının kalıcıl ığı ile merkez olgusun a kavuşrnuşlardır. B un lar­
dan , B iga' da Çan Pazarı/ B azarköy (Çan ) , Ezine Bazarı (Ezine), Aydın
Kestel ' de B azarköy ( Kökezli), T i re ' de B azar (Hasan Çavuşlar) gibi
yapı lanmalar, pazarların yerleştiği ve kal ı cı hale geldiğin i örnekleridir.
Kent merkez yapı lan maları , bir kısım aşiretlerin daha katıl gan bir
ilgiye sahip o l dukların ı göstermektedir. Bun l ar, bölgeye girmeden ön ce
de ken t yaşamın ı ben imsem i ş gruplar o l malıdır. Örneğin , Kadı, Hatip,
Yen ice, S oful ar ve Şeyhler aşiretleri , diğer aşiretlere göre, kırsaldan çok
merkeze yönelen gruplardır. Merkezi yapılan malardaki bu görüntü,
süreçteki an a güçlerinin payın ı da açıklarnaktadır. I 530 yıl ı verileri bu
merkezi oluşum örneklerin i ortaya koymakla, bu aşiretsel katı lırnlara
yan ıt aramaktadır.
KADI : Tire, Ayasuluk, B i rgi, Muğla, M ilas, Aydın Güzelhisar, Kestel ,
Dernirci, Fota (Tire), Y enice Tarak l ı (Bursa), Beypazarı(Bursa)
HATiP: Tire, Ayasuluk, Fota (Tire) , B ergama, Urla, Ezine(Çan akkale),
Gönen , Yenice Taraklı, Çine
YENiCE: Tire, Urla, B al ı kesir, M an i sa, Lapseki, Akhisar, A l aşehir,
Demirc i , Gelenbe ( Kırkağaç), B al ı kesir, B ursa, Mihalıç, Göynük�negöl,
S ivrihisar, Aydıncık, B eypazarı, Kepsud, Arpaz/Naz i l l i , B ayın dE:?f i re
SOFULAR: Tire, Y en i şehir (Aydın), B ergama, Demirc i
ŞEYHLER: Tire, B ademye/Tire, Ayasuluk, Man yas(Karesi) , B al at
(Men teşe), Akhisar, Edremid, Ayazrnend/Altın ova(Bi ga)

I 530 yılı Defter-i Hakan i kay1 tl arı, ayn ı zaman da Karesi, B i ga, ·

Saruhan , Aydın ve Men teşe kon ar-göçerlerin in , coğrafya seçimlerin i de


açıkl amaktadır. Bu seçimlerde, su ve otlakl ar kuşkusuz öncelikl i bir yer
tutmaktadır. B un l ara bağlı olarak, Karesi ve B iga coğrafyaları Y örük
grupların ı ağırlayan zayıf bölgeler o larak görünürken , Men teşe S an cağı
yoğun bölge özell i ğine sahiptir. Özel likle, Peç in kazası , Men teşe
S ancağı 'ndaki toplam kon ar-göçerlerin% 5 9 ' un a sahip olmakla b i r başka
an lam ve değer i fade etmektedir. S an cakların bu grup oluşturmadaki

17
başarıs ında, Menteşe 3 8 1 , Aydın 240, Samhan 208 , B iga 1 3 , Karesi i se 4
topluluk rakamıyla yer almaktadır.
Aşiretlerin alt grupl arı ''Oba"l arın rakamsal genişl iği, yerleşim
hareketleri bakımından i ncelenmeye değer görünmektedir. Bu obalardan
biri , Türkmen o lmasına karşın, adı iJe kuşku yaratan "Mısırlı" obasıdır.
"Mısırlı", köklü Türkmen grupl ardandır. Ancak, oba pek az örneklerle
Ege'de yaşamaktadır. Aşi ret, Tire ' de merkez mahall e oluşturmuş öncü!
gruplardan dır. Karesi S ancağı İvrin d i ' de "Mısır i l i" adıyla köy, Ayasuluk
Çengele ' de ise semt adıy l a karşımıza çıkmaktadır. Diğer böl gelerde
görünmeyen "Mısırlı Aşireti'', Tire ' den sonra İvrindi ' de işlevini tamam­
lamış görünmektedir. Aşireti n izlerine Menteşe' de rastlanı l ması , güney
çıkışlı gruplardan olduğuna i şarettir.
Sancaklarda köyleşme olgusu i ncelendiğinde, Aydın Sancağı i l k sıray ı
al ı rken, onu, Karesi, S aruhan, Menteşe, B iga sancakları izlemektedir.
Konar-göçer zengini Menteşe ise dördüncü sıraya i nmektedir. S ancak­
ların bu sıralanışına karşın, bir kısım kentler ise XV I.yy ' a geli ndiğinde
köyler oluşumuyla daha farkl ı bir durum sergilemektedirler. Örneğin,
B i gadiç 1 74, Demirci I 64, Manisa 1 59 , AyasuluU25, Menemen 1 20,
Bergama 1 20, B al ı kesir 1 07 , B i rgi 1 06, toplam sayılarıyla Ege ' n i n köyler
zeng i n i kentleri görünümündedir. Üstelik, bu tablo fetihten yaklaş ı k i k i
yüz yıl sonra, olgunlaşmış bir coğrafya görüntüsüdür. S ancaklardaki
demografik gel işmeleri yansıtan genel hane say ı l arında, Tire i l k sırayı
alı rken, onu Manisa izlemektedir. Üçüncü sırayı , Menteşe' n i n Peçi n
kazası i le Bal ı kesir al ı rken, B i ga, sancak merkezleri içinde en zayıf
yo ğunluğa sahiptir. Ancak, Demirc i (Saruhan) genel hane sayısı i le
sancak merkezlerin i n ardından sıra l amada i l k sırayı almaktadır.
Menteşe Bölgesinde, yerli halkiara ait adlar da varlıklarını Türklerin
bölgeye yerleşmesinden sonra da korumuşlardır. Karya ve B izans kay­
nak l ı bu adlar, L anya, A l uviz, Amas, Arm i le, Aııcin, M i l as, Mende l iyat,
Marmar is, Hal ikarn as, Bergos, Mastavra, Mekri (Makri ) , Ayamurud,
Falarya, Levissi, Nikfer, Kalamos, Menderes, Dal amani, Trahiye, İpaz,
Geknos , Sandraz, Kebsek, Potamos, Varil ya, Eskere, Sravalos, Papazlık,
Rum Paşa, Türkler tarafından değiştirilmeden kull an ı l mı ştır.
İslam tariheisi İbni S aid, B izans sınırlarlarındaki vurucu güçl eri
"Hariata" o larak adlandırmaktadır. Halk bu grupl arı Harita veya Harta
ol arak i fade etmektedir. S aid' den sonra Abul Fida' n ı n da dikkati çektiği

18
sınır timleri , bölge coğrafyasında semt adı o larak karşımıza çıkarken,
:i ret kuşkusunu da vermektedir. Aydı nel i coğrafyasında, Ayasuluk'ta
Doğanbeyli i le Çakırbeyli , Tire ' de Somak ile Dibekçiler ve S aruhan
Gördek'te (Kırkağaç) H arta/Harita adl ı köy ve semtler, kuzey coğrafya­
lan n da da görü lmektedir. H atta, B irgi Mursal \ ı ' da "Harta" ailesin i n
varl ığı, b u unsur ların Türkleştiğini göstermektedir. Yine, I 5 3 0 yı l ı kayıt­
larında gördüğümüz, B i rgi ' de Bizans köken l i ai lelerin İsimn i yeti seç­
meleri , feti hten yak l aşık ikiyüz y ı l sonra olması nedeniyle daha da önem­
lidir.
Yerleşim süreci n i n ilk y ı l l arı nda, daha çok 1 320- 1 330' lu yıl l arda
di kkati çeken iki katlı yapı l ar, Horasani inanç yapı kültürünün Anado l u '
y a taş ı nmasıdır. Gezgin İbni B atuta ' n ı n "Mezar Evler" ol arak nitelediği
bu yapılar, Aydın S ancağı kazalarından Tire ' de özel örnekler durumun­
dadır. Örneğin , Al i han ve S i re Hatun yapıları türbe-zaviye, Emir Küçük'
ün zaviye-medrese, Emir B akır' ı n mescit-mual l ihane, Hoca Emir' in
mesci t-mual l imhane örnekleri , iki işlevl i yapıların ilk süreç anl ayışını
ortaya koyan değerlerdi r.
Sürecin di kkati çeken konul aı;ından biri de ticari unsurl ardı r. Öze l l i k l e
Türkmenl eri n tezgah uğraş l arı, dönemin tarihci v e gezgin leri n i n d e i lgi­
sini çekmektedir. Dönem yazımları, dokuma tezgah l arındaki, giysi, yazgı
ve kull anım araçl arına yansıyan coğrafi özümleme, iplik, düğüm gibi
fark l ı l ı klar içerse de, özel likle ipeğin kültürdeki yerini de açı k l amakta­
dır. Ege coğrafyasının her köşesinde rastl adı ğımız dokuma kültürü
Türkmen ve Yörükleri n , kavrayış ve beceri yeteneğin i n de ifadesidir.
Hatta, yazgı , perde, yatak, yorgan ,YI:;_ yastık k ı l ı fı gibi zenginl iğe uzanan
tezgahlar, ipek, keten , pamuklu kumaşlarl a kaynaşarak bir alan kültürü
ortaya koymaktadır! ar. Onun içindir ki, dokuma kül türü XIII. yy. ' da
dönemin tariheisi İbni S aid' in dikkatini çekmiştir. Örneğin, Tire ' n i n
Eğridere Köyü' nde, dirsekten bileğe kadar özel olarak i şlenen "Kol luk"
l ar çeyizlere girmektedir k i , halk arasında buna "Güvül" denmektedir.
Yine, İbni S aid' in verdiği bi lgiler içinde Tavas ' ı n Nikfer Yörükleri tara­
fmdan dokunan ve adına "Nikfer Bezi" denilen ünlü bir dokuma bulun­
maktadır. Ayrıca, yakasız dokunan ipek gömlekler de yine "Güvül" ola­
rak adlandırılmaktadır. Oysa, "Güvül", ipek anlamında olup, bugün
Türkçenin unutulmaya yüz tutan köklü sözcükl erindendir. Yine, İbni
Said bu yüzyılda, Güney Menteşe' de dokunan Türkmen hal ı l arından söz

19
etmektedir k i , bun l ara Gördes Halı l arın ı da katmaktadır. Hatta, XIV ve
XV.yy' daki "Dutluk Vakıfl arı", ipeğin alt yapısın a dönük besleyici
un surlar ol arak dikkati ç ekmektedir. 5 Adeta her ç adırda, her evde bir
dokuma tezgahın ın buTun ması iç sel gereksinimleri karşıladığı gibi, dış
satımı da üstlen en bir tezgah _en düstrisini ortaya koymuştur. Tire ' deki
S arı Ali ve Kazgan oğlu kül liyelerin in vakıf kalemleri iç indeki "Dutluk"
l ar, "Beledi" gibi tarihsel bir tezgahın dün yaca tan ın masın a katkı sağl a­
mak l a kalmamış, "Makrama" kültürün ü de beslem i ştir. 6 Tezgah ç eşitleri
salt ken t merkezlerinde değil , . kı rsalda da boya i l e endüstriyel b i r ağırl ık
kazanmış ve renk kültürünün geli şmesine katkı sağlamıştı r. 7 İklimsel
öze l l i kleri ile her türlü bitkisel türü barındıran Ege coğrafyası , göçebe­
lerin aradığı olan ak l arı sunmuş görünmektedir. Köklerden ve çeşitli bitki­
l erden n asıl ve hangi ren k lerin elde edileceğin i iyi kavrayan Turkmen ler,_
onu san atsal b i r başarı i l e gen işletmişlerdir. İpl i k, yün , hal ı , k i l i m gibi
yazgılar ve her çeşit kul l an ım aracı boyaya gereksin im duymaktadır. O
neden le,coğrafyaya yan sıyan "Boyalık", "Boya Kuyusu","Boya Tepesi",
"Boya Deresi" ve "Boya Kayası" s�mtleri, "Kökboya" n ın fiziki coğraf­
yadaki izleridir.
Boy, aşiret ve obaların , kültürel zen gin l i k l erinin yan ı sıra dilsel kull a­
nımlar da coğrafyaya yan sımış görün mektedir. Aydın E l i semt tarama­
l arında bu fark l ı l ı k l ar dilsel yalın lı kl ar o larak ortaya ç ıkmaktadır. Her
ne kadar Arap ve Fars etkileri görülse de, yerleşim süreci Türkçeyi
önemli ölçüde korumuş görün mektedir. Örneğin , mezarlı k adları iç inde,
k ı rsal yerleşim ierin hiç birinde "Kabristan " sözcüğü kull an ı lmamıştır.
Onun yerin e, "Ölü gömme yeri", "Ölen l er", "Ölü Çukuru", "Dolman lık"
ve "Korum" gibi özgün i fadeler seç ilmiştir.
Su i l e i l gi l i adl an dı rmalarda da Türkçen in kendi dili vardır. Örn eğin ,
pınar, mun ar, yulak, öküz, dere, oluk v e ı l ı su bun l ara örnektir. Kimi yer­
leşimlerde, su yerin e güleb/göleb sözcüğünün de kull an ı l dığın ı görü­
yoruz. Hatta, XIX. yy' da suya dön ük vakıfl arın "Nehi r Vakfı" o larak
nitelen mesi, b i r diğer ele alı ş şeklidir. Aydın oğu l l arı ailesinden Ahmet
Paşa'nın Tire ve İzmir ' deki vakıf suları "Nehir Vakfı" başlığı i l e veril -

5 Tire Şer' iye Sicili, Ci l t 4 (II.Cilt), Say.273, H. I 254


6 Makrama, "Kenar Süsü" olarak, kadın giysilerinin etekliğinde, başl ıklarında, mendil,
havlu gibi kullanım araçlarının püsküll ü süslemelerine denilmektedir.
7 A.Munis Armağan-Devlet Arşivlerinde Tire, İzmir, 2003

20
mektedir. S u ile ilgili bir diğer adiandırm a "Öküz" sözcüğü olarak dikkati
çekmektedir. Divan ü Lugat it Türk, Öküz sözcüğünü hayvan adı dışında,
·'Irmak" o larak da ele almaktadır. Koca Öküz (Koca Irmak), Öküzbaşı
( lrmakbaşı ) , İkiöküz (İki Irmak) tan ı m l amaları bu an lamdadır. Daha da
i lginci "Su" karşı l ığı kul lan ı l dı ğın ı düşündüğümüz "Limon" sözcüğüdür.
Örn eğin , "Limon dolu kuyu", "Limontepe", " Limon taşı", "Limonç ayı",
"Limonbaşı", "Kokar l i mon" gibi söylemler, Türkmen lerin bu sıfatı n iye
kull andıkları da an l aşıl amam ı ştır.
Sıfatıarın sahip oldukları kavramsal iç erik, din sel, sosyal ve kültürel
bir derin l iğe uzanmaktadır. "Karaman Şehn amesi" ni kaleme alan Ş ikari ,
Karamanoğu l l arı emrinde "400 Hanoğlu vardır" derken , bun l arın önemli
bir bölümünün fetih coğrafyasına girdiği an l aş ı lmaktadır. Bu "Han " l arla
beraber belgelerde, "Şah", "Gazi", "Hacı", "Koca" gibi üst düzey kimlik­
lerde gen i ş bir yer tutmaktadır. Hatta, bu emirler "Kam", "K�mber" ve
"Bahşi" gibi Şaman ist içeriklerle don anmaktadır. Zira, bun l arın beylik .
coğrafyasındaki dağ ı l ımları etkin emirler oldukların a işarettir. 8 Değin di­
ğimiz üzere, B u adl ar için de sıfatsal varl ıklarıyla görünen "Şah"lar güçlü
aşi ret yap ı l arıyla ön e ç ıkmaktadırl ar. Ege ' ye akan bu "Şah" l ardan Arap
Şah, Alem Şah, Aydın Şah, B ayram Şah, Çoban Şah, Emir Şah, Furun
Şah, Hızır Şah, İran Şah, İnıran Şah, Kıran Ş ah, Sefer Şah, Sülmen Şah,
Şah Porlu, Şah Paşa, Turan Şah, Yörük Şah adları üst düzey emirleri
işaret etmektedir.
Fetih süreci emirl erin in bir kısmın da görülen "Gazi" sıfatı ise, B izan s
i l e yap ı l an savaşlarda yaral an an emirler için kul l an ılmış olmal ıdır. Zira,
bun l arın yaralan dı k i ann a i l işkin dönemsel bilgiler, halkta can l ı l ığın ı
koruınaktadır. Örn eğin , Emi r Gazi, Süle Gazi, Oruç Gazi, Eşen Gazi,
Kara Gazi, Malkoç Gaz i , in e Gazi, Çal ı k Gazi, Kurd Gazi, Gazi İsrail ve
Bayram Gazi, bu kon uda örnek adl ardır. Hatta, Men teşe, Aydın ve
Samhan böl gelerinin i l k fati h lerin den S asa Bey' de de bu sıfat görülmek­
tedir.
Dönemsel sıfati ardan bir diğeri de "Hacı" sözcüğüdür. Bu ün van ın Od
Yakan Baba Zaviyesi kadın dervişlerin den "Hacı B acı" tarafın dan da kul-

.
xEmir Han, Tura Han, Kutlu Han, Saru Han, Aslı Han, Ali Han, B ahadır Han, Çoban
Han, i ne Han, Bayıl Han, Bayır Han, Kayır Han, Kır Han, Eynel Han, Sofu Han, Umur
Han, Timur Han, Demir Han, Devlet Han, Oğuz Han, Ömer Han, İ re Han, Torba Han,
Seydi Han, Kara Han, Koca Kağan, Han Bey

21
l anıldığı görül mektedir. Özel l ikle, erken süreç emi rl eri n i n öneml i bölümü
"Hacı" ünvan ı n ı kul lanmaktadırlar. Hatta bu ünvanın "Oğuz Beyleri" n i
karşı ladığı na i lişkin tarihsel yazım v e söylemler bulunmaktadır. Hatta
"Koca" sözcüğünün "Hac ı " gibi , XV.yy ' da "Oğuz Beyleri" n i mi yoksa
"Şaman"l arı mı karşıladığı konusunda tartışmal ar olsa da, sözcükleri n
öneml i bir konuma sahip ol duğu sezilmektedir. 9 Kim l i ksel sıfatl ar içinde
"Özel konum" i fade eden "Koca" sözcüğü, Örneğin, "Koca Kağan" ,
"Koca B ey", Koca Güney'', " Koca Mezarlı k","Koca Karı" kalıpları ise
fark l ı l ı klara dikkat çekmektedir. Zira bu sıfatiara sahip adlar daha çok
sıra dışı l ığı ifade etmektedir. "Hacı" sözcüğü de benzer kalıpl ardan
biridir. Ünlü emi r ve babaların bu adl arı benimserneleri tari hsel bağlarla
ilgil idir. Bunların İslam i sıfat "Hacı"lıkla i lgisi yoktur. O nedenle süreçte
görünen "Kara"l ı emirl er, "Hacı" takısı kul l anmakla, kiml i klerine "kut"
yüklelnektedi rler. Bu sosyal bir statüdür.

Hacı Bektaş Veli , Hacı Ahmet Baba, Hacı A l i Baba, Hacı A l ihan B aba
Sultan, Hacı Arap, Hacı B aba, Hacı B ahaeddin , Hacı Bali, Hacı Bekir,
Hacı Bey, Çakal Hac ı , Hacı Ekmek, Hacı Elbey, Hacı Emir, Hacı Hal i l ,
Hacı Hasan, Hacı Hatip, Hacı Hızır, Hacı Işı l ak, Hacı İmam, Hacı İnan,
Hacı İsa, Hac ı Kal ak, Hacı Kaplan , Hacı Kasım, Hacı Kerim, Hacı
Kul fal, Hacı Kumral , Hacı Kuş, Hacı Mehmet, Hacı Mor, Hacı Mukbi l ,
Hacı Munar, Hacı Murad, Hacı Nebi , Hacı Osman , Hacı Musa, Hacı
Ömer, Hacı Rahman , Hacı Reis, Hacı Süle, Hacı Süleyman, Hacı Tufan,
Hacı Ümmet, Hacı Üs, Hacı Vel i, Hacı Yahya, gibi adlar Ege tarih inde
önem l i yerl eri olan büyük emir/babalardır.

Coğrafi semtler ve değerler içi nde önemsenmesi gereken sosyal ve


dinsel statül ü bir diğer sı fat i se Kam, Kamber ( Kambar), B ahşi sözcük­
leridir. Bu semt adl arı, Şaman i st ögelerin göçebelerle birl ikte Ege ' ye
taşındığını göstermektedir. Aydıneli coğrafyasında, B ahşi B aba, Kam
Dede, Kamber B aba, Kamber Dağı, Kamber Kavağı ve Kamberler,
Şamanist kül türün özenle korunduğunu göstermektedi r. Hatta, halk ara­
sında "Deyim" haline gel m i ş olan "Kambersi z düğün olmaz" kal ıbı ,
Şamansız törenierin olamayacağını içeren bir folklorik değerdir. Aynı


Prof. D r.Abdiınal i k Nısaııhayev, Kazakistan 'da Dede Korkut, Atatürk Kültür Merkezi
Başkanlığı, An kara, 2000

22
an lamsal ve sosyal içeri k l i , ancak, tek örnek durumundaki "Kökşe" yi de
konuya ekl emek gerekecektir. XV.yy ' i n ilk çeyreği ndeki Aydınoğu l l arı
Tire Emi ri Süleyman torunu Hafsa Hatun vakfiyesinde, vakıf arazi lere
deği n i l i rken "Göllüce Köyü" doğusunda Kökşe/Kokşe köyünün yer
alması, erken sürecin sıfat zengin l i klerine açıklık getirmek-tedir. 1 0.
Coğrafyada gördüğümüz semtleri n önem l i bir bölümü köy oluşumu
meydana getirerneyen aşiretlere aitti r. Oysa, aynı kökler Anadolu' nun bir
çok yeri nde köy kurma başarı sı elde etmi şlerdi r. Taramalarda bel i rl edi­
ğimiz binlerce semt adı , gelişigüzel seçilen yada orada verilen adlar
değildir. B un l ar, paylaşıma al ınmış ortak adlardır. B u i l i şkiyi daha i yi
kavrayabi lmek için, beyl i k coğrafyası ndaki adların Anadolu' daki uç­
larına bakmak gerekmektedir. Örneğin , Kılcan (Uşak) , Örsel l i (Man isa),
Baraka ( Reşadiye, Eşme), Yelc i ( Kocae l i ) , Yapıcı (Erdek), Sazak (Tokat),
Avlan (Elmalı ) , Soğucaksu (Kale/Denizl i ) , Ki l l i k (Boyabat), Kavl ak
(Bolu). Olucak (Gümüşane), Yayc ı l ı (Şebi nkarahisar), Tez(Emirdağ),
Okkayası (Sultandağı ), Ilıcak(Akşehi r) , Yongalı (Muş) , Küplüce ( S i vas),
Kala(Gönen/Bal ı kesir), Tümlen (Urfa),Çörüş (Muğl a), Del iktaş ( Kangal) ,
Göldere (Bayburt), Torn a (Çankırı), Kızlar ( Şanl ıurfa), Tolca (Beyşeh i r) ,
Eynes (Selendi/Çay), İmranca (S i vas), Aydoğmuş ( Kı rşehir, Bartın),
Aydoğan ( S ivas), Ağzı kara (Afyon ), Kızı löz (Sivas), Yel l i ce ( S i vas),
Çokal lı (Eskişehir), S ı rakayalar (Eskişehir), Musluk (Bolu), Tozlu
(Adana), Yaprak l ı ( S i l ifke), Uzunöz ( S inop, Tokat) beyl ik coğrafyasında
iz bırakan, ancak, yerleşim meydana getirerneyen grupl ardır. B i r diğer
yerleşim oluşturamayan aşiret de Barakl ardır."Baraklar"ı n daha çok
kuzey Ege' de toplandıkları görünse de, tarama çalı şmaları Aydı nel i coğ­
rafyasında da bu unsurları n varl ığını ortaya koymaktadı r. B irgi ' ni n
Bal yambolu kesiminde Barakların b i r diğer k o l u "Kı l l ıbarakl ar" ortaya
çı karken . Alaşehir' i n Osmaniye Köyü hal k ı n ı n kendi leri n i n "Barak"
oldukları n ı ifade etmeleri , coğrafyada "Barak"l arı n belge dışı varl ıkları nı
ortaya koymaktadır. Küçük Menderes Havzasının i l k yerleşim süreci
köylerinden Kürdül lü' nün B araklar' dan olması ve Dağdere Köyü ' nde
semt adının varl ığı, B arakl ar' ın bölgede etkin o lduğunu göstermektedi r.
Kırsaldaki Türkçenin önem l i ölçüde özgün lüğünü koi·uduğu, tarama
çal ı şınal arı ndan an laşılmaktadır. Bu örneklerden biri de Türkçedeki
"Renk" adl arıdır. Örneğin , Türk d i l i nde, si yah, beyaz, k ı rmızı, mav ı ,

10
Hafsa Hat u n Vakfi yes i ( . H . 822/ 1 4 1 9), Tire Şer' iye S i c i l i , Ci lt 25 (H. 1 305 )

23
lac ivert, gri gibi rengi ifade eden sözcükler yoktur. Türkler, bunların
karşın, kara, ak, al, kızı l , boz, alaca, yeşil, sarı, sıfatiarın ı kul l anmakta­
dırlar. O nedenle, erken süreç yerleşim yeri ve semt adlarında kırmızı
adlı sözcüklere rastlanı lmaz. Zira, 1 530 yılı kayıtlarında "Kırmızı" kul l a­
nımı, Menteşe, Aydın ve S amhan sancaklarında yoktur. Geç dönem yer­
leşimlerinden Aydın s ancağı kazası B ozdoğan ' ın Alamut köyünde
"Kırmızı Yurdu" semti dikkati çekerken, kuzeydeki sancaklardan,
Karesi, B iga (Balya) ve Hüdavendigar Sancağı/Tarhala ' da "Kırmızı
Köyleri" birden yoğun luk kazanmaktadır. Sözcük, Ortadoğu' dan giriş
yapan aşiretlerce kul lan ı lm ı ş olmalıdır. Zira, B iga' da "Kırmızı Köyü" i le
"Emevi Köyü"nün varlığı, bu algıyı güçlendirmektediL
Türkmenlerin kullandığı önem l i sözcüklerden biri de "İrim''dir. irim,
sokak veya yol karş ı l ığında kul l an ı lmaktadır. Örneğin, "İrim Ağzı",
"Çıkmaz irim", "Güllü irim", "Uzun irim" gibi kul l anımlar, beyl i k coğ­
rafyal arında s ı kça ve yaygın olarak görülmektedir. S özcük, aynı anlamda
Cumhuriyet ' i n i l k y ı l l arında "Uram" olarak da kul l anılmıştır. Beylik coğ­
rafyal arı ile Düsturname' de yer alan "Urum"J u semtler, Türkçe kökenli
sözcüklerdir. Bunların B izans kökenl i "Rum"a dönük Urum söylemiyle
ilgisi yoktur. Beylik coğrafyasında görülen , "Urum Alanı", "Urum Beli",
"Urum B ahçesi" sözcük ve deyimleri Türkçe kökten gelen taşıma ad­
lardır. Bunun en güzel örneği , Uygurların S incan bölgesindeki "Urumçi"
dir. Erken süreç, Türkçenin doğru ve yalı n kul lanı l dığı bir dönemdir.
Sürecin bir diğer gözde sözcüğü "Ulu" sözcüğüdür. Örneğin, "Uluyol'',
"Uluçay", "Uludere", "Ulupınar", "Uluköy", "Uludağ", "Ulugüney" örnek­
leri kullanı m alan l arını da göstermektedir. Kullanımdaki bir diğer sözcük
"Büyük", pek az örneklerle yaşarken, onu karşı layan "Büzürük" daha
yaygın kul l an ı ma sahiptir.
Araştırma yapı lan köylerde, kentlerin aksi ne Arapça, Farsca sözcük­
lere pek rastlan ı lmamaktadır. Aşiret ve obalar kendi öz dilleri n i coğrafya­
ya yerl eştirıni şlerdir. Örneğin yön bel i rten, şark, garp, şimal ve cenup
adları hiçbir yerleşim biriminde yoktur. Bunların yerine, Türkçe güney,
kuzey, batı ve doğu sözcükleri kull anılmaktadır. Hatta, "Güney" ile
günün deği şik zamanları n ı tan ı mlama, Akgüney, Alagüney, S arıgüney,
Karlıgüney, Uzungüney, Ulugüney ve Kocagüney söylemleriyle çeşit­
lenmektedir.

24
Aydıneli coğrafyasında san cak k aza adı i l e karşımıza çıkan , Ayasuluk,
İzmir, S art ve Arpaz Türkler öncesi adlardır. Oysa, Kestel, B ozdoğan ,
Güzelhisar, Yen işehir, Alaşehir i se adların ı aşiretlerden alan yerleşimler­
dir. Örneğin , l ;i30 y ı l ı Tapu Tahrir Defterlerinde, Kestel adın ı (Mud,
Sil ifke, Alaiye, Çen gi/Kütahya, Keçiborlu, Said il i/Kon ya, Develi/Niğde,
S imav, Eğridir, Kapudağı/Bursa, Adala!Saruhan , Alai ye, bölgelerinde
görüyoruz. Bozdoğan adın ı da (Akşehir i l e S i lifke), Tire adın ı ise ayn ı
dönemde, El mal ı ' da buluyoruz. B i rgi adın ın salt Aydınoğulları başkenti
Birgi için kul l an ı lmadığın ı , B ozdoğan ve Çeşme ile Alaşehi r ' deBirgicik
adlarından an l ı yoruz. Büyük olası lıkla, "B i rgicik"ler merkez B i rgi ile
karışmaması için küçültme ekieriyle ele al ın an yerleşim ve adl ar olma­
l ıdır.
Aşiretler için de kültürel bakımdan "Arpacı l ar"ın farkl ı bir kon umu ve
önemi vardır. Sözcük, tarihsel süreçte iki özlü an lam taşıyıcılığı ile seyir
kaydetmektedir. B un lardan biri besl enme kültürün deki varlığıdır ki, hem
in san l ar hem de h ayvan l ar için vazgeçilmez oluşudur. Diğer an l amsal
11
tarafı ile "Bi l in mezi çözme" de uzman l aşmış simgeyi karşı l amaktadır.
"Arpacı",zaman ı bi lme, gelecekten haber verme gibi bir işlevi de üstlen ­
miştir. Bu işlevi i le uzman l aşmış "Arpacı" l ar, toplumsal saygı görmekte­
dirler. Ege coğrafyasında, sadece köyleşmiş olarak varl ı ğın ı sürdüren
Tire' deki "Arpacı l ar" yin e, 1 530 yı l ı kayıtl arında gördüğümüz Man i s a!
Yuntdağı ve Dem i rci ' deki an l amdaşları ile Şaman i st köke inmektedirler.
Arpacılar' ın i ş levin i daha iyi kavrayabilmek için , 1 894 yı l ın da Tire kaza­
sında, bir alacak davasın ı yakından izlemek gerekmektedir. B i r tesbih
alacağında öden me süresi dolunca, alacak l ı Tire Kadı l ı ğı 'n a başvurur.
Bel i rlen en zaman da borcun öden mediğin i ve bu nedenle borçlun un ceza­
landırı lmasın ı i ster. Mahkeme, geçmiş sürenin tesbiti için "Arpac ı lar"dan
J'l
yar d ı m ı ster. -
.

Kimi semtler, Aydınoğulları coğrafyasında farkl ı kültürel alt yapıl arı


da ortaya çıkarmaktadır. Bu kon uda ortaya i statistiki rakamlar, semtlerin
önemli bir dile sahip olduğun u göstermektedir. Semtsel yoğunluklar,
oluşum ve kültürel bağl arın bir temele oturduğunu söyler gibidir.
Rakamsal yoğun l uklar, yerleşimierin sosyoloj ik yapısın ı , adeta üç temel

11
Prof. Dr. Bahaeddin Ögel- Türk Kültür Tarihine Giriş, Cilt 2, Kültür B akanl ığı
Yayını. Ankara, 1 97 8
12
Tire Şer' iye S i c i l i Ci lt 27, H. l 3 1 2

25
üzerinde toplamaktadı r. Bu grupl arı n birincisi, Karakaya, Aktaş, Araplı
ve Tolos gibi daha özel l ikli grupları bir arada barındı ran yerleşi m lerdir.
İkinci bir grup ise, i l k grubun kısmi öze l li klerinin yanısıra "Karakaya"
sız yerleşimlerdir. Üçüncü grup yerleşimler i se, "Karakaya" ve "Aktaş"
semtlerine sahip olmamakla birl ikte o l dukça değerl i kültürel ögeleri içe­
ren semt zengin i yerleşimlerdir. Kısacas ı , "Karakaya", "Aktaş", "Araplı"
ve "Tolos"lu yerleşimler adeta özel gruplardır. Ancak, bu adiara sahip
ol mamakla birlikte oldukça öneml i değerleri barındıran gruplar da görül­
mektedi r. Bu fark l ı l ı kl ar, aşiretlerin gel i ş kaynakl arı i l e i lgi l i olmal ıdır.
Semt adları tarih i bir gerçeğe de ı şık tutmaktadır. Zira, Türkler, Anadolu'
ya As ya' dan yerleşim yeri adlarını da beraberlerinde getirmişlerdi r. Bu
adl arın her yerde aynı adl arla zenginleşmesi buna örnektir. Örneğin ,
Kopuz. Göcen, Taşl ı , Tal as, Kaçaç, Dolman, Kızı l , Yalnızağaç, A l aman ,
Kayas. Tal as , S ugak, Balık, S avran, Köklük, Tar, Öküz, Ürgenç, Gül ye,
Kum, Maden, Tar, Mergen. Kazan ve Kabaağaç, Asya' dan getirilen taşı­
ma adlardır. H atta, Osman l ı tarihçi s i Oruç Beğ, Balkan l ar' ın fethi nde
Sultan II.Murat ' ı n "Kabaağaç"a arkasını vererek yas l andı ğını ve onu
"Devletl i Kabaağaç" ol arak n itelendirdiğini ve fetih haberleri geldikçe
"Devletl i kademl i Kabaağaç" diye yücelttiğini yazar. 1 3
Divan-ü Lugat-üt Türk ' ün değin di ğ i , Ala, Aksay, B adruk, Bukaç,
Karakuş, Mergen ve Tonga gibi Asya Türk coğrafyasındaki yer adları nın
beyl i k coğrafyası n a taşı ndığını görüyoruz. Yine, Türk boyları içinde yer
alan, Kıpçak, Tatar, Kırgız, Kirekiz, Yağma, Çarık, Bulak, Tankut, Çiği l ,
Küçet, Çomal (Çomul), Kençek (Gence) v e Kalaç gibi adl arın d a bey l i k
coğrafyasını, kültürel yönden bestediğini anl ıyoruz.
Süreç, rakaml ara ol ağanüstü bir i l ginin olduğunu ve bu rakamsal i l gide
"Üç" rakamının bel irgin bir üstünlüğü bul unduğunu göstermektedir.
Türkmenleri n , "Tanrı-Muhammed-Al i " bağl ı l ığı üç si mgesel l i ği ile i l g i l i
olmal ıdır. Benzer kabul v e genişlik "Kırk" sayıs ı nda d a görülmektedir.
Semtlerde. "Beş", "Yedi" ve "Dokuz" lu tamımlamalar kültürel ve i n anç­
sal özlere bağl ı l ığı göstermektedir. Hatta. Dede Korkut öykülerinde bul­
duğumuz, "Kı rk Kız" ve "Yedi Kız" gibi rakamsal formları n Türk m i to­
loj i sine uzandığın ı söyleyebi l i riz.
Etn ik unsurl arın dinsel kurumlarından olan k i l i seler, Türk yerleşimi ile
birl ikte sıfatsal i fadeleı·e alınmışlardı r. Bu adlandı rmal ar, Manastırl arda

ı .; Ed i rne! i Oruı; B eğ- Oruı; Beğ Tarihi( Haz. Arsı z), Tercüman 1 00 1 Temel Eser

26
görünmezken. halk ı n "Kirse" diye n i telediği "Ki l i seler", değişik adl arl a
anı l maktadır. Örneğin, Ala-k i l ise, A l aca-kil i se, Karaca-ki l ise, Kara­
k i l i se, Kızı l-kil ise, Kızılca-k i l ise, Ak-k i li se, Akça-ki l i se, Kırk-ki l i se,
Gebe-k i l i se, Koca-Kil i se, U l u-k i l i se adları bunl ara örnektir.
Semt adl arı içi nde dikkatim izi çeken bir konu da Anadolu ' da olmayan
hayvani ara dönü k izlerdir. Bu hayvan l ar, Anadol u ' da yaşamamalarına
karşın semt adı ol arak karşımıza n eden çıkmaktadır. Örneğin, Aydın
Güzelhi sar/Kenger' de Fil Deresi ve Ayasuluk/Çakırbeyl i ' de i se Maymun
Tepesi adl arı n ı n , coğrafyaya nas ı l g i rdiği bir giz o larak kal acağa benze­
mektedir. Bu adl ar büyük o l ası l ı k l a Asya' n ı n güney kesimlerinden gelen
aşiretlerle i l gil i olmalıdır.
Deği n i lmesi gereken adl ardan biri de "Al aman" aşi retidir. "Alam an"
adı yla kimi kez A lman adını çağrıştıran sözcük, bir Türkmen aşiretin i n
adıdır. Fetih sürec i n i n "Kara"l arı ndan E m i r Alaman ' ı n temsil ettiği
aşi ret, özel l ikle Küçük Menderes Havzasında etki n görünmektedir.
Alaman ları n . Aydınoğul l arı süreci n deki varl ığı , "Düsturname-i Enveri"
de de yer almaktadır. Özel l ikle, B ozdağlar ve çevresi ndeki semtlerl e,
Kurucuova' da A laman Dede Mezarı, Alam an Dağı , Büyük A l am an l ı ,
Kaymakcı ' da A l aman l ı , Ayasul uk ' ta Alaman Dağı, Karesi Temrezler v e
Bursa Yeni şeh i r ' de "Aiam an Köyü" adl arı i l e kuzeye tırmanmaktadır.
Yerl eşim l er üzerinde geçmişin etkisini gösteren i lginç örnekler de
bulunmaktadır. Örneğin , Tire ' n i n B üyük Kemerdere halkının yak l aşık
yüz e l l i yıl öncesine değin Asyan i k yaşam değerleri ne bağ l ı l ığını gös­
teren "Saç örgüsü" i fade edi lmeye değerdir. Köylüleri n , saç l arın ı kazıtıp,
tepede bir demet saç bırakıp, örerek sırti arı na i ndirmeleri bir gel enek
ol arak varlığını korumuştur. Aynı köy, yüzlerce yı ldır sonbahar ve
i l kbaharda "Ay B ayram l arı"nı "Mahya" adıyla yaşatınaya çalışmıştır.
Somak Köylüleri i se, ünlü emirleri "Hacım B ağdı n" adı n ı bulundukları
dağa vererek koruma altına almışlardır. B i l indiği gibi "Hac ı m B ağdı n/
Bağdı n Hacı'', Dede Kargın ' ı n dört hal ifesi nden biri olarak, B abai l i deri
Baba İ l yas ' ın hizmetinde bulunan Türkmen Kocasıdır.
Yine bi r diğer ünlü Türkmen emirlerden Memteşe Bey' in babası Hacı
Bahaeddin adı n ı , Küçük Menderes Havzasın i l k yerleşim köylerinden
Yuval ı ' da buluyoruz. Ş ikari , "Şehname"sinde, Karamanoğu l l arına destek
için "Hacı B ahaeddinoğlu Menteşe B ey ' i n 8000 kurt gözdesi" i l e gel di­
ğini nden söz etmektedir.

27
B i r diğer "Vefa" duygusu, Aydın Güzelhisar' ı n Emirdoğan Köyü' n deki
gelenektir. Ünlü emirl erden Emir Doğan Bey'e köy hal k ı n ı n o denl i
tutkusu vardır k i , köyde doğan çocukl ara "Emir" adın ı n veril mesi gel e­
nek olarak devam etmektedir.
Tarihi coğrafya açı s ından oldukça önem l i bir konu da "Dini kurumlar"
dır. Bu kuruml arın başında Kil ise ve manastıdar gelmektedir. ı 4 Özel l ikle
kil iseler, i nanca duyul an geleneksel bir anl ayı şla koruma kapsamına
alınmışlardır. Tire Şer' iye S i ci l i kayıtlarında gördüğümüz Orfeni Panaya
kil isesinin onarımında, "Ne bir karı ş eksik, ne bir parmak fazl a" i l kesiyle
yaklaşı lmaktadır. Daima Hristiyan kalemlerin dile getirdiği"Ki l iseleri n
sükutu", tarihsel gerçekl erle örtüşmemektedir.
Manastırlara yaklaşım da farklı değildir. Manastıd ar fevkalade coğraf­
yaları y l a simgeleşmi ş semtler hal ine gelmişlerdir. B ayındır Malanda
Yayl ası , Tire Eğridere Manastıd an bu üne sahip kurumlardır. Hatta, ana
yol lardan başl ıcası olan kuzey Mendegüme vadi s i , Çamlıca' daki iki ayrı
manastır özel bir konuma sahiptir. ı 5

1 � Tire- Oı"feni Panaya/Yuval ı , Alak i l ise/Musalar, K i l iseli/Osmancık, Kil ise/B üyükkale,

Kiliseli/Akyurt, Karakilise/Akmesci t, Kilise/Fota/Gökçen , Kil isel i/Saruhan, Kil ise


Harınıı/Boynuyoğun , Kilise/Uladı , Kilise/Hal kapınar, Kilise/Hal kapınar, Çiftc i gediği/
Bayındır, Yakapınar/B ayındır, Furunlu/B ayındır, Taşkesik/B ayındır
B irgi- Mursa l l ı , Genev, Bal yanıbolu, Kutlu Beyler, Adaküre, Mutaflar, Veli ler/Keles,
Bahçearası, Çukurk i l ise/Çayağzı , Karaoba/Keles, Sarıkaya/Balyambolu, Büyük
Kilise/Seki, Küçük Kilise/Seki , Veli ler/Keles
Ayasul uk- Saint Jean, Kızı l k i l i se, Kilise/Görünmez, Kızılhisar/Torbal ı , Kiliseköy,
Mursal l ı , Bozköy, Güllübahçe/Gelebeç, Triyanda/Ayrancılar, Kuşcuburun, Karacaağaç,
Kırıklar, Doğanc ı lar/Emirdoğan, Çengele, Mabet Kilise/Şirince, Yenidoğan
Aydın Güzelhisar- Kil ise Mescidi/Merkez, Alangül l ü , Karacaağaç, Davilye/Ortaköy,
Kestel- Kestel, Gencelli, Kızıldere, Salavatl ı , Davi lye, Manastırc ı k
Sultanhisar-Salavat l ı ,
Yen işehir-S ı rma
İ zmir- Kilisetepe/Oğlananası, Triyanda/Ayrancı l ar, Kuşcuburun, Emirdoğan
Çeşıne-Kızıl ki lise
Alaşehir- Sn. John Kilisesi, Karaki l ise/Soğukyurt, Karakili se/Dadal l ı
Sart- Sart, Sal i h l i , Alacakil ise/AIIahdiyen
ı:; Tire- Merıneroluk/Ç i niyeri, Eğridere, Mal anda/Bayındır, B urgaz/Bayındır,

B irgi-Genev, Tosunlar, Mendegüıne/Haınaınköy, B üyük Manastır/Çaml ıca, Küçük


Manastır/Çaınl ıca, Adaküre, Alakcçil i , Çamyayla, Badeınl i , Bebekler

28
Öneml i Türk oymakların dan "Macarlar" da feti h ile b i rl i kte An adolu '
y a giren gruplardandır. Macar yerl eşim v e semtl eri, topluluğun süreçte
etkin olduğunu göstermektedir. Tarihsel temel de, Macar ulusun un da
ayn ı köken e inmesi ve Türkl erin köksel oymakl arından olması, on a, ayrı
bir başl ı k açmayı gerektirmektedir. Anadol u ' da oluşturdukları köyler ile
beyl i k coğrafyasın daki semtleri, "Macarlar"ı özel kıl m aktadır. Taneal ı
gezgin İbni B atuta X IV .yy'da Asya' da Macar ken tine de uğramıştır. 1 6
Gezgin B atuta ken tten övgüyl e söz etmektedir:
"Hazırl ı kl ar bitince Macar şehrine doğru yol a koyul duk. Burası büyük
bir ırmak ( Kuban ) ken arında gen i ş balıçelere sahip bir şehirdir. Türk
ülkelerin in en bakıml ı , en güzel şehirlerinden . . . "
Semtl er iç inde, siyas i ve sosyal iç erikl i mirasiara da değin mek gere­
kir. Örneğin , coğrafyada rastl adığımız, Tuğl utepe, Toyl ak, Beyl ik , Çadır
Dikilen ve Davultepe semtl eri daha ç ok siyasi ve sosyal kültürle ilg i l i
adlardır. Bu semtl erden , Davulcu Mezarl ığı , Davullu, Davul dövül en v e
Davul tepe, Şaman ist in anç v e ulusal kültürl e ilgil i betim lemel erdir. Hatta
"Davul"un in anç ve kül tür tarihi aç ısından önemine il işkin bölgede
söyl emler de bul unmaktadır. "Bal ak " sözcüğü de bu kapsamda değerl en ­
dirilmel i dir. B irgi 'n in Mursal l ı Köyü'nde düğünlerde Davul tepe' y e ç ıkıp
damadın davul ç al m ası bir gel enek ol arak devam etmektedir. Diğer b i r
örnek i s e Bozdağl arın Tekke (El m abağı) köyünde yaşayan bir "Nakil"dir.
Köye yerl eşen toplul uklardan Arkaçl ar' ın eşyal arı arasında "Davul
Tokmağı" n ın bulun ması , n eden se b i r kısım Sünn iler tarafından ilgiyl e
vurgulan m aktadır. B u köy, Musa B aba'n ın kurduğu b i r derben t yerle­
şimidir ve Evl iya Çel eb i 'n in ifadesiyl e bir B ektaşi köyüdür. Diğer bir

Ayasuluk- B alatcık, B ozköy, Dağkızılca, Davutlar, Doğanbeyli, Emirdoğan, Manastır


Köyü, Kadı Kalesi Manastırı/Kuşadası, Kurşunlu Manastırı/Bafa, Kirazlı, Karaot/
Torbalı, Belenbaşı!Torbalı, Kırıklı, B ozköy, Yenidoğan
Aydın Güzelhisar- Ilıdağ Manastırı/Köşk, Gündoğan/Köşk, Davilye/Ortaköy,
Kestel- Manastırcık, Davilye/Ortaköy
Bozdoğan-Kamışlar
Arpaz- İ nebolu, Arpaz, Manastır/Mescitli
Sart-Manastır Köyü
Çeşme-Karaburun
İ zmir-Emirdoğan

16
İ bni Batuta Seyahatnamesi- Ebu Abdullah Muhammed İbn Battuta Tanci (Çev. A.
Sait Aykut), Cilt I, YKY, İstanbul , 2004

29
söylem de Ayasuluk köylerinden Subaşı ' da kul l an ı l an bir "Nak i l "dir. Bu
köydeki Davul l ar Mezarl ı ğı semt i , "Davul Çal ma" nedeniyle "Taş
Kes i l me"yi an l atmaktadır. Bu, Şamanİzınden İsl ami yer'e geçişte ya şanan
kültürel çatışmayı yansıtan bir örnek olmalıdır. Tarihsel kaynaklar,
"Davul"ve"Zurna"nın törensel enstrümanl ar o l duğunu söylüyor. Kaşgarlı
Mahmut, "Di van-ı Lugat üt Türk ' te "Türkmen hakanl arın önünde "Davut
Çalma"nın gelenek olduğunu bel i rtirken, Taneal ı gezgin İbni B atuta, b i r
Moğol alayına Bağdat-Tebriz yol c luğuna tanık o lduğunda, 1 0 davu t , 5
zurnalı ekipleri n gösteri nden söz etmektedir. Daha da i lginci, Gazi Umur
Bey ' i n İzmir kuşatmasında, günlerce "Gümbürdeyen Davul l ar"ı n , karşı
tarafı n sin irl erin i bozduğu ve bu neden le Frenkler' in öncel i k l i o larak
"Davulcul ar"ı hedef aldığı dile getiri lmektedir. Osman l ı Askeri mızıkası
olan "Mehteran"daki davLı l l arın psi koloj i k üstünlüğü sağl amada önem l i
etken olduğunu bel irtıneye gerek yoktur sanırı m . İçişleri Bakan l ığının
"Türkiye ' de Meskun Yerler Kıl avuzu"nda, günümüz Anadolusu' nda 1 3
davut köyü görünmektedir. Bu örnekler,"Davul"un Türk kültüründe ne
den l i önem taşıdığını göstermektedir. Diğer enstrümani ardan, Kaval I 2 ,
Kopuz 6 , Bağlama 3 , Tar 7 yerleşime sahiptir.
Semtl er içi nde dikkati çeken bir baş l ı k da "An" i le i l g i l i adl andı r­
ınaların yoğu n luğudur. Göçebelerin, "Yabani Bal " elde etme çabal arı ve
bunun topl umsal açıdan önemi, semtlere yansımış görünmektedir.
Örneği n, Bayı ndır' ı n Söğütören (Karaburgaz) köyünde "Gül sümün arı
bulduğıu taş" semti, o l ayın önem i n i vurgulayan en güzel örnek o l malıdır.
Hatta konuy l a i l gi l i zeng i n l i kler "Arıtaşı" ve "Arı Kayası" i l e aşi ret­
leşmiş bir görüntü vermektedir. B i r kısım yerlerde bu ad "Taş arı" olarak
da görünmektedir. Bal , Türklerin yaşamı nda öneml i bir yer tutmaktadı r.
Bu önem , imaretieri n vazgeçi l mez besi n kal emlerinden biri ol masından
da an l aş ı lmaktadır. Ayrı c a, baldan e l de edi len muınun, aydın l atma işle­
vinde ku l l an ı lması "Mumculuk"un gelişmesi ve meslek hal ine gel mesini
sağl amıştır. Bu nedenle ortaya çıkan "Mumcu" köyleri ve semtleri konu­
ya veri len önemi yansı tmaktadır. Zira, cam i , ınescit, medrese, ve zaviye­
lerde aydınlatma zeytinyağı (Rugan-ı Zeyd) ve muml arla (Şem-i Asel)
sağlanmaktadı r. B u iki madde tüm vakıfların muhasebe kayıtları nda
görülmektedir.
Ayrıca. Mortak, Tüküderesi, Çomrak, Malmakan , Atlanbaç, Bulayda,
Kal kamak, Kakamaç, Okkayası ve Okkaçak gibi kültürel özler içerdiği

30
anl aşılan adl arı n, hangi nedenlerle semtleştikleri hal a bir gizdir. Ancak,
Altay Tepesi ( Altay), Kıngankaya (Kıngan Dağ l arı ve Manas Deresi
(Manas Destanı ) gibi değerl erin Asyan i k anıl arı i fade etmektedir. D insel
dönüşümü simgeleyen emir adl arı da ilginç bir tablo oluşturmaktadır. B u
coğrafi adl ar içinde, Namaz Dokunan , Namazlar Kuyu, Namazl ar,
Namazlar Kaya, İslam Deresi, Kurban Dağı ve Nazar Dağı adl arı, sürecin
il k emi rleri nden, İslam Bey ( Ahi İsl am), Emir Nazar, Kurban Bey ve
Namaz Bey'e izafe edil m i ş semtlerdir. Bunl ar, giderek Türkmen beyle­
rinin İsl ami adiara i l gi duymaya başl adığın ı gösteren örneklerdir.
Zenginl i kler içeren semt adları için de ül ke coğrafyal arına ait adlar da
görülmektedir. Anadol u dışı, Kafkas, İran, Irak ve Uzakdoğu coğrafya­
larından böl geye akışlar, bu bölgelerden taşınan adlardan anlaşılmak­
tadır. Örneğin, İdil , Karadağ, Karabağ, Temür Kapı, Kargan , Karakum,
Kandi l Deresi , Kirmanl ı , Dağıstan, Türkistan , Uygurdaş, S i ncan, Özbek,
Kırgız, Caber, Çiğl i , Yağma, Kıngan, Hazar, Irak Tepesi , Irak Çeşmes i ,
Basra Gediği, B asra Tepesi , B ağdatyeri , Hal ep, D ı m ı ş k ı , Emevi semtl eri ,
bu gelişmelerden kal an örnek semtlerdir.
Hatta, Anadolu' daki Asyan i k unsurl arı ortaya koyan deyinmeler ünlü
gezgin Evliya Çel ebi ' de daha da somutlaşmaktadır. Gezginimiz, Uşak
kazası ndaki Karaca Ahmet Sultan Tekkesi ile El mal ı ' daki Abdal Musa
Tekkelerinin sakinlerine dikkat çeker. "Karaca Ahmet Sul tan Tekkesinde
Hind, Özbek, Moğol , Dağıstanl ı fukaralar sakindir" der. Abdal Musa
Tekkesinde i se "Rum, Acem, Hind, sind, B el h , Buhara, Semerkant ve
Horasan ' dan gel ip - Al ametlerimiz ol sun deyüp, palnenk, zerdeste, nefir,
keşkül ve sapani davudiler asmışl ar" demektedir. Bu örnekl er, Anadol u '
y a her n e amaçl a girmiş olsal ar d a her türl ü unsurun barındığını göster­
mektedir.
Aydın El i ' nde yerl eşim ol uşturmuş bir kısım köyleri n XVI.yy' da
mezra kaydı yla yer al dığını bel i rtel i m . Tire' deki Gönenl i , Gümüş B oğa,
Küme/Güme, B i rgi ' de Oğuz, Alaşehir'de Kemaller, Sart ' ta Yağmurlar ve
Aydın Güzelhisar' daki Umurlu bu kapsamda yer alan topl uluklardır. Bu
mezralar içinde yer al an Oğuz/Oğuzlar, Gönenl i , Yağmuı-Iar ve Güme
yerleşimleri yayl ak, Kemal iye, Umurl u ve Gümüş Boğa ise ova yerle­
şimleridir. Gümüş Boğa bugün Tire ' de daha çok Gümüşlü adıyl a bil i n en
ünlü semttir.

31
Coğrafyalarda, bir kısım köyler tarihsel birl i ktel i klerin i adeta coğrafi
yakın l ıkları i l e sürdürmektedi rler. B u yerleşimler içinde, özell ikle,
Tepeköy-Subaşı birliktel ikleri dikkati çekmektedir. Örneğin , Ayasuluk'
ta, Tepeköy-Subaş ı , A l aşehir ' de Tepeköy-Subaş ı , hatta Düzce' de
Tepeköy-Subaşı köylerin in birbirleriyle komşu yerleşimler meydan a
getirme leri üzerinde durulacak birlikte liklerdir.
Semtler için de, an l am l arın ı bil emediğİrniz sözcükl erin zengin liği, Türk
Di l inin gücünü yan sıtması bak ımından öneml idir. Bun l ar, Türkçenin
yitirilen değerlerin i ortaya koyması bakımın dan üzerin de durulması
gereken sözcüklerdir. Örneğin , Sebek, Dölten , Çöte l i , Çömerçer, Çevlen ,
Çelergen , Çemçi , Dongulca, Göznek, Kasak, M uçul ak, Alaz, Cın b ı l az,
Edir, İslen , Kavasan ve Çon gur, yitirilen sözcüklerimizdir. Hatta deyim­
sel güzel l iklere sahip, Daşdöğün tüsü, Tavşan Doğrusu, Ken arlıtepe,
Yüzeöğün , S ıçancık Kuzu, S al ın cak Arkas ı , En ikl i Tepe, Memeli dere,
Ayçukuru, Sen e l i Dere, Su Döşeği, Çarşaf Deresi, Kızoyn aşı, Kızgövsü,
Korkak Dere, Çocuk S aray l ı , Çembergöl l er, Kızı l Karl ar, Bozukarası ,
Masal Yurdu, Abaç Yatağı , Paşabahçe Dağı , Güreş Deresi , B uzağı Otu,
Feride Kadın Denizi, Dal l ı Çukur, Çocuklu Taş, Göl Karn ı , Aksakal l ar
Deresi ve Akbaba Taşl arı gibi i l gin ç söylemler de görülmektedir.
Semt taramalarında o lağanüstü bir görün tü sergileyen "Karakaya",
adeta bir gizin adıdır. Adın ı bu den l i semtleştiren "Karakaya"n ın Türk
Kültür Tarihi açı s ın dan fevkal ade önemi olmal ıdır. Öze l l ikle, i l k yer­
leşim biri m lerin in büyük çoğun l uğun da oluşu, tarihsel bir gize işarettir.
Bu da onun tarihsel derin l i ği kadar, aşiretler için önemin i de vurgul a­
maktadır. Araştırma yapıl an her beş köyden birin de "Karakaya" n ın var­
lığı, neden se bugün e değin gözden kaçmış olmalıdır. B i r kısım köylerde
onun s ın ır ı bel ir leyen bir kavram o l duğu savı olsa da, bun u doğrulaya­
cak ve gen e l leştirecek ortak bir kabul sağlan amamı ştır. Tarihi kayn ak­
larda " Karakaya"ya değin i l memesi sağlı k l ı bir etimoloj i k eksikli k o lma­
l ıdır. Oysa, "Karakaya"n ın bu olağanüstü görün tüsü, köy oluşuml arında
ayn ı i l gi yi görmemiştir. İçişleri B akan lığı 'n ın "Türkiye ' de M eskun Yerler
Kılavuzu"nda, bugün An adol u 'daki 46 köy varlı ğ ı ile görün mesi bunun
kan ıtı olsa gerektir. .
B i r diğer ön eml i semt ise "Aktaş"tır. "Aktaş", taramal arda "Karakaya"
dan sonra ikinci sırayı almaktadır. "Aktaş", Horasan 'da gözde bir ovan ın
adıdır. Anc ak, bu olağanüstü semtsel sahiplen me, "Köy" oluşuml arın da

32
neden se göıün memektedir."Aktaş" da, "Karakaya" gibi An adolu' daki
olağanüstü seyrine karşın bugün ancak, 42 köy oluşumu meydan a getire­
bilmiştir. Hatta, Zonguldak ' ta yer alan "Karakayaoğlu Köyü", konunun
bir diğer i lgin ç uzantı olmalıdır.
Semtler i ç in de üçün cü sırayı alan "Arap l ı Türkmen aşireti" de araş­
tırma isteyen özelli k l i bir gruptur. "Araplı" aşiretin in "Karakaya" ve
"Aktaş" tan son ra i l g i odağı o lmas ı , aşiretin gücü mü, yoksa bir simgesel
gizi mi karşı ladığı da açı k değildir. Zira, kimi kesimlerde "Alevi" kar­
şıl ığı kul lan ı l maktadır. Oysa, "Araplı", "Karakaya" ve "Aktaş"ın aksin e,
günümüzdeki o lağanüstü köyleşmen in sahibidir. "Arap" veya "Araplı"
köylerin in sayısı, İçişleri B akan l ı ğ ın ın yayınl adığı "Meskun Yerle r
Kıl avuzu"n da 1 I 6 adet ol arak görünmektedir.
Tarihsel süreç, toplumların geçirdikleri yapısal dönemlere de açı k l ı k
getirmektedir. XIV . yy ' da d ı ş satırnda Türklerin dün yaya han gi mal l arla
destek sağladıkiann a da açı k l ı k getirmektedi r . Sürecin dış satım malze­
meleri için de özel l ikle, c an l ı hayvan , deri, sabun , sebzenin öneml i bir yer
tutmakta olduğun u görüyoruz. Beylikler sürecinde Latin kolon i stlerle
yapılan antl aşmal arda bu maddeler, Türklerin dün yaya sattığı mallarda
temel kalemlerdi . Hatta, Venedikli tüccarlar, sabun u vergisiz al abil mek
için , "İki sabun a karşı , biraz "Tarçın " gibi bir ölçüsel dil kul l anmakta­
dırlar. Bu i lginç ölçek, an tlaşma maddeleri için de yer almaktadır.
Yerleşim yerleri semt adları Türklerin doğaya ve hayvan i ara o lağan ­
üstü i lgilerin in olduğunu göstermektedir. Türk kültür yapısı b u değerler
üzerinde şeki l l en m i ştir. Bu "Yücel ik" Türk Kültürünün ken din i i fade
etme dilidir. B u adlar, kişiler ve aşiretler tarafından da kull an ılmıştır. B u
"Muhteşem" özdeşleşme, dünya kültür tarih in de Türklere özel bir baş l ı k
açacak zen gin l i ktedir. Adeta, her h ayvan , her bitk i , h e r meyve, Türkler
için kutsal bir an l am içermektedir. Bu payiaşımda doğan ın her bir parça­
sın ı bulmak olasıdır. Uygarlı k Tarihin de doğaya saygı Türkler için kutsal
bir an lam içermektedir. İslamiyete değin bu gelenek ve tutku devam
etmi ştir. İslam iyetİn kabulü, kültürü yakın dan etkilemiş ve tarihsel algı
yön değiştirmiştiL Bu köklere bağlı yerleşim yeri adları köy ve ken t olu­
şumları yla varlı ğın ı günümüze değin korumuştur. An adolu' daki bu
tarihsel mirası taş ı yan adl arı ve sayısal yoğun lukların ı , İçişleri B akan l ığı­
n ın yayın l adığı "Türki ye ' de Meskun Yerler Kıl avuzu"n da görebi l i yoruz.
Bu adlarla o luşmuş köyler için de, Dere 479, Kaya 436, Tepe 232, Gök

33
ı 93 , Ova ı 67, Yay ı a ı 52 , Dağ ı 37, Yaprak ı o adetli bir yerleşime
sahiptirler. Hayvan adl ı yerleşiml er i se Kuş ı 42, Kurt ı ı 8 , Çakal 72,
Yılan 50, Karga 36, S i nek 20, Karta) ı 8, Tilki 23, Geyik 1 6, Kaplan ( ı 6 ) ,
Kekl ik ı 3, A y ı ı 3 , S ıçan ı 3 , Köpek ı 3 , Kaz 1 2, Kedi ı ı , Turna 8 , Eşek
7, Ördek 7, Böcek 7, Kurbağa 6, Keler/Kertenkele 6, Köstebek 5, tarihsel
miraslar ol arak varl ıkları nı sürdürmektedirl er.
Kuşkusuz tab loya yansımayan diğer hayvanl ar da vardır. Bunlardan,
Ti l ki , Sıçan , Kaplan, Ars l an , Köpek, Ayı, Arı , Geyik, Şahin, Atmaca,
Ördek, Kaz, Kek l i k , Turna, Böcek, Camız /Manda/Dombay, Akbaba ve
Kuzgun gibi adl arın yanı sıra, Keçi , Koyun, S ığır, Deve, Öküz gibi temel
adlar da önem l i bir yerleşim sayısına sahiptir.
Bey l i k coğrafyası nda, Türk mutfağının gözde besinleri içinde yer alan
semt adları, tarihsel köklere inmektedir. Bu semt ve köyler içi nde,
Ekmek, B azlamac , Beksimet, Tarhana, Keşkek, Pekmez, Çökelek, Süt,
Yoğurt, Peynir, Aynın, Bal, Buğday, Bulgur, Pirinç, Nohut, Kabak, Turp,
Bakla, Börülce Hardal , Kekik, Kimyon , Soğan, Sarımsak, Zeytin , Helva,
Balcı adları , erken süreci n yerleşim yerleri zengi nl iği içinde yer almak­
tadır. Sofra kültüründe bir kısım geleneklerin bir derinl i ğe sahip oldu­
ğunu görüyoruz. Örneği n , Aydı n ' ı n Horasanl ı ( Karatepe) köylüleri
tarhana çarbası nı geleneksel o larak börülceli yemektedirler ki, bu beyl i k
coğrafyası nda yaygın b i r çeşit o larak kullanılmaktadır. Türklerin ulusal
yemekleri içinde görünen, çorba, pilav, keşkek ve nohutlu et, imaret mut­
fakl arının olduğu kadar düğün yemeklerin i n de tari hsel konuklarıdır.
Özel l i kle, keşkek ve nohut (Nohutlu et) , etle birli kte ele alındığından
tarihsel bir köke sahiptir. Nedense, bugün Türk mutfağının gözde malze­
meleri olan, fasulye, domates, patates , bi ber, engi nar, adl arı , yerleşim
yeri ve semtleri içi nde görünmemektedir. Diğer taraftan, bir Akdeniz
ürünü olan zeytin, Türkler tarafından büyük i l gi görmüş ve köy adl arında
zengi nlik kazanmıştır. Meyveler de hem kutsal lık içermekte hem de
vazgeç i l mez kültürel m i ras öze l liği taşımaktadır. Elmanın simgesel bir
siyasi an l am içerdiği "Kızıl Elma" dan da anlaşı lmaktadır. Fatihlerin
meyva adlarını öze l l i kle seçtikleri düşünülürse, meyvelerin kültürel
değerleri de an laşı l ı r, Örneği n, armut, üzüm , erik , ayva, nar, koz (ceviz),
iğde, kiraz, incir, böğürdlen , payarn (badem) , dut, havuç, karpuz, kavun
gibi meyveler, emir/ babalara ad olmasıyla da Türk kültür tarihi açısından
da önemlidi r. Hatta, Türk d i l i nde "Erik", şeftal i , kayısı ve eriği de içine

34
alan genel bir ad durumundadır. B ugün Anadol u ' da meyve adıy l a görü­
nen yerleşim yeri sayı l arı , doğaya duyu l an saygı ile birlikte ele alın ması
gereken bir mirastır. Örneğin, Koz/Ceviz) 2 1 8, Elma ı ı 5, armut 79,
Ayva 65, Erik 49, Böğürtlen 5 , Döngei/Muşmu l a 2 gibi öztürkçe meyve
adl arla varlık-larını sürdürmektedirler. Türkçe sözcüklerin zaman içinde
yerlerini Arapça, Farsça ve Frenkçe adiara bıraktıkları , bugünkü kul l a­
nıml ardan anl aşılmaktadır. Örneğin , "Badem" sözcüğü aşiret ve obalar
tarafından pek kul l anı lmamış, onun yerine "Payam" sözcüğü egemen ol­
muştur. Bu, sözcüğün boyl ar arası kul lanı mından kaynaklanmaktadır.
Zira, kayın/kadın söyleminde olduğu gibi, Payam/Padaml B adarn olarak
kul l anım farkı yaratmaktadı r. Divanü Lugat it Türk, bu söylemi n , Oğuz
(Türkmen) , Yağma, Kay, Kıpçak, Toksı, Çomu l , Tatar ve Yabaku
Türklerine ait o l duğunu söyler. B u Türk grupları "Kadın" sözcüğünü
kul l anmaz, onun yerine "Kayı n" söylemini yeğlemektedir. Bu nedenle,
kadını "Kayın" diyen bu Türki gruplar, "Kayın-ana", "Kayın-ata" yada
·'Kayın-baba" ve "Kayı n-bi rader" söylemlerini kul lanmaktadırlar. Yine
tarihsel kayıtlarda yoğun luklu görünen semtler, halk kull anımlarında da
kendi ni göstermektedir. Örneğin, bugün incir yerine yemiş, dan yerine
ınısır kul l anıl maktadır. Oysa, tarihsel semtler içi nde, "Mısır" ve "Yemiş"
adiarı na pek rastl an ı lmıştır. Erken süreçte genel olarak, incir ve dan
kul lanımı egemendir.
Türkçenin unutulmaya yüz tutan sözcüklerinden biri o l an "Çoluk" tur.
Aile, karşı l ığı kull an ı l an tarihsel sözcük, yaşamımızda, hal hatır sorma­
larda deyimsel ol arak varl ığını sürdürmektedir. Çoğu kez, "Çoluk-çocuk
nas ı l l ar" ifadesiyle,"Evdekiler"e seslenen kal ıbın, aşiretler için de kul l a­
nı ldığı anl aşı lmaktadır. "Eşek Çoluğu" semti, bu amaçla ele alınmış
olmal ıdır. Bu da sözcüğün tarihsel kul l anımına işaret etmesi bakımından
kayda değerdir.
Dikkat çeken bir konu da "Atkoşturma" semtleridir. Pek az örnekler
de ol sa, Semitli/Atkoşturma), Sekiköy/Koşuyolu, Kutlubeyleri Koşat,
Aydın Güzelhisar/Dampınar Koşu A l an, Ayasuluk/Bozköy Koşualan,
Yenişehir/Yazır Yarışal anı , B ozdoğan/Osman i ye Atizi bulunmaktadır.
Asyan ik adl ar içi nde "Şecere-i Terakime"nin deği ndiği Oğuzhan ' ı n
"Kuma" lardan doğan çocukl arı ve onlara bağl ı grupl ardan Kene, Oklu,
Horasanl ı , Kırgız ve S ultan l ı ' ya rastl an ı l ı rken , diğer çocukları Gireyli,

35
Köne, Suçlu, Turbatlı,Yurtcu, Çamçı, Torumçı , Sorku, Kumu, Kurç ı k,
Suracık, Karaçık, Kazkurt ve S ay ır' a ait ohalara rastlan ı lmamıştır.
Dönemsel kul lan ımları, bugün değerlendirmek oldukça güçtür.
Bu kapsamda ele alabileceğimiz Beylik coğrafyasındaki kimi mezarl ıklar
i l gi çekici adi ara sahiptir. Örneğin , "Kızlar Mezarlığı", "Kadın lar
Mezarl ığı", "Oğlancıklar Mezarlı ğı", "Kızancıklar Mezarlığı", "Köle
Mezarlığı", "Ceneviz Mezarlı ğı", "Acem Mezarlığı" adları gibi . Bu özel
mezarlıklar için de, "Köle Mezarlı ğı", kölel erin ayrı gömüldüğü, özel bir
mezarlı k mıdır yoksa "Köleler" aşiretin in i zleri midir, bilinmiyor.
Kervan yolu üzerindeki i lginç b i r semt de, "Cen eviz Mezarlığı" dır. Bu
semt, ticari amaç l ı kolon i lerin yoğun yaşadıkları B ademli-Köşk hattı ile
Bal yambolu (Beydağ)-Kestel yol üstünde bulun an kesimdedir. "Acem
Mezarl ığı" i se daha farkl ı bir içeriğe sahiptir. Osman l ı Devleti 'n in Ş i i
in ançlı tebay ı , siyasi ve sosyal ol arak dışlaması neden inden kayn aklan ­
maktadır. Hatta, XIX : y y ' da dah i , Osman l ı tebalı b i r kadın i l e İran l ı bir
erkeğin evlenmesi en gel l en mişti. Gerekçe olarak da "Kadim" an layış i leri
sürülmüştü. Hüdavendigar S ancağın da meydan a gelen olay neden i yle,
tüm vilayetlere b i r gen elge de gönderilmişti. 1 7 O n edenle, İran bağlan -
·

tıları duyarl ı lı k l a izlen mekteydi .


Bölgesel semtler için de "Kız", "Kızlar", "Kadın" ve "Kadın l ar" adl arı
her ne kadar aşiretsel uzantı lar olarak al gılansa da, "An a", "B acı", "Kız
Dede" ve "Kadın Dede" adları farkl ı bir içeriğe dönüktür. Örn eğin , erken
süreçte, Kız ve Kadın Dedelerin in ançsal bir gen işliğe sahip oldukların ı
söylemeliyiz. Hatta, yerleşimin ilk yı llarında "Od Y akan B aba" zaviye­
sin in kadın dervişleri , Hacı B ac ı , Hun di Hacı ve Some B acı/Süme Bacı
(Bacı An a) gibi adlar "Azize" kaydıyla yer almaktadırlar. 1 8 Bu kap­
samda Saruhan ' daki Kız B acı Dede daha da gen i şleyen etkisiyle dikkati
çekmektedir . Tire'n in Fal aka/Zeytin ova beldesin de bulun an makamının
yan ı sıtra beldede ayn ı zaman da adın ı sokağa veren bu "Kız B ac ı Dede"
konusun da da ne yazık ki diğer Kız ve Kadın Dedeler konusunda olduğu
gibi yetersizl iğimiz vardır. Belge eksiklikleri dönemi sağlıklı bir şekil de
algı lamamızı güçleştirmektedir.

ı7
Tire Şer' iye S i c i l i , Ci lt 22, H. 1 300
ı�Prof. Ömer Lütfi B arkan- Osmanl ı İ mparatorluğu ' nda B i r İ skan ve Kolanizasyon
Metodu ol arak Yakıtl ar ve Teın l i kle, İstila Devirleri n i n Kolonizatör Türk dervişleri ve
Zaviyeler, Vakıt1ar Dergisi, sayı II, Ankara, 1 942

36
Semtler i çin de, s i yasi n itel i k l i olan l arın da görün mesi, belgesizliklere
gidermede önemli kan ıtlardır. Örneğin , Şeyh B edreddin olayiarın a dönük
adlar bu kon uda tarihe ı ş ı k tutabilecek bir dağılıma sahiptir. Osman l ı 'n ın
Börklüce son rası Türkmen l eri cezalan dı rmak amacıyla giriştiği katl iam­
lar Aydın Eli coğrafyasında "Kan lı dere" semt adları i le s i mgeleşmiş
görün mektedir. B izan s l ı tarihçi Dukas, bu katliamlarla Türkmen lerin
kadın -erkek, yaş l ı-gen ç ve çocuk den meden öldürüldüğün den söz eder.
Örneğin , Çeşme, Tire ve B i rgi yörelerinde yoğun luk gösteren , Kan l ı dere
(Bayındır, Karacaali , Peşrefl i , Kiiİselipın ar,Çölmekçi/Bi rgi , Adaküre/
B i rgi, Keten dere/ Kestel) i l e yin e bu kapsamda ele alın ması gerektiğin i
düşün düğümüz Çın garlar Mezarl ığı/Çiftli k!Balyambolu), Kan lı kayal
Karaburun , Kan lı göl (Erikli/ B i rgi, B al yambolu), Kan l ıpın ar (Çatak/
B i rgi), Kan l ı korum (Ören cik/ Bozdoğan ) ile Acıdere (Kestei/Yöre) ayn ı
bağlamda ele alın abilecek semtlerdir. Yin e B edreddin olayiarın a dönük
gerek tarihçi Al i 'n in ( Kün hül Ahbar) gerek B edreddin ' in torunu Hafız
Hal i l ' in Börklüce-Osman l ı son savaşının Küçük Men deres Havzasındaki
Kaz Ovasın da yapıldığı bilgi leri semt adıyla on aylan m ı ş gibidir. B i rgi
Alakeç i l i ' deki Kazovası, "Bedreddin Men akıbn amesi" ne de açı k l ı k
getirmektedir:

Cen g idübdür Kazovas ı 'n a gelüb" 1 9

Tarihi coğrafyada bir kısım semtler, topl umsal değerlerin yen iden
gözden geçiril mesin i zorun l u kılmaktadır. Semtler, 600-700 yıl ön ceki
coğrafyaların sahip olduğu gizleri açı ğa çıkarmada önemli katkı l ar sağla­
maktadır. B u un surl ardan "Çingene" semtlerin in v arl ığı dikkati çekmek­
tedir. Dün yan ın önemli toplulukl arından biri olan Çingen eler, çeşitli
ülkelerde değişi k adlarla an ılmaktadırl ar. Örn eğin , Avrupa' da Gibsi,
Bohem, Roman adlarıyla n itelen dirilirken , İspan yo l l arın Gittan ,
Macarl arın Çigan , Arapların Haram i , Osman l ı 'n ın Kıpti, Abdal v e Boşa
adıyla andığı Ç in gen el erin , Anadolu' daki varlıkların ın başlan gı c ın ı
belirlemek oldukça güçtür. Ancak, Fatih Dönemin de yerleşik yaşama
geçmiş bu gruplardan haraç kapsamında vergi alındığı b i l in mektedir. B u
grupların Aydın eli köylerinde semt adları ile görün mesi oldukça i l ginçtir.

1 9 Hal i l bin İ smail b i n Şeyh B edreddin Mahmud "Simavna Kadısıoğlu Şeyh Bedredddin

Menakıbı", Abdülbaki Gölpınarl ı - İ smet Sungurbey, İ stanbul, 1 967

37
Böylesine dengeli bir dağıl ı m ve çeşitl i l i k gösteren Çin gene semtleri ,
tarihsel ol arak konunun yen iden gözden geçirilmesi gerektiğin i vurgu l a- .
maktadır. Bu da, on l arın öncel ikli toplumlardan biri olduğu izlenimi ver­
mektedir. Anc ak , semtse l zengin l i k gösteren Çingenelerin , yaşamsal
geçmi şleri i le i l gi l i anon i m bilgi lere ise rastlan ı l ınaınıştır. Örneğin , Tire'
de Büyükkale (Çin gen e Yurdu), Göl lüce ( Kıptiyan ) , Ayak l ı kın (Çin gene
Deresi ) , Küçükkale (Çin gen e Tepesi ) , B ayın dır Lutuflar (Çin gen e yeri ) ,
Kestel Bekirl i ' de (Çin gen e Tepesi ) , B i rgi Tosun lar (Çen giler Çayı), B i rgi
Doğanca' da (Çin gen e Yurdu), B i rgi Yağcı l ar (ÇengilerDeresi), Ayasulpk
Emirdoğan (Çin gene kuyusu) , Ayasuluk Paınukyazı/Arapçı ( Ç in gene
Orman ı ) , Aydın Güzelhisar Tekin/Teke (Çingene Yurdu) adl ı semtler
daha sağlıklı değerl en dirmeler için araştırma istemektedir. 1 530 y ı l ı Tapu
Tahrir Defterlerinde, Tire ' de "Çengli Ceınaati" n in bulun mas-ı , kon ar­
göçer özell iklerin i yan sıtmaktaır. Ancak, bu semt ve köylerin "Abdal"
! ara ait o l abilecekleri de gözden uzak tutulınamalıdır. Oysa, "Çingene"ler
günümüzde daha çok, ken t giriş-çıkışlarında görü lmektedir. Hatta, bu
konuda örnek oluşturan köyler ve "Mahal"ler de bulunmaktadır. Aydın
Koçar l ı 'n ın Dedeköy'ün de Şen köy, Torbal ı 'n ın Göl l üfe köyleri "Abdal"
yerleşiml eri olduğu halde, "Kıpti" olarak adl andırılmaktadır. Hatta
Göl l üce Köyü, Tire Şer' iye s i c i l i kayıtlarında kimi kez "Abdal" kimi kez
"Kıpti" şeklinde ele alınmaktadır. O n eden le, bu kapsamdaki dağıl ım l arın
"Çin gene" mi "Abdal" ını oldukl arı hem "Abdal"ların hem de "Çingene"
!erin tarihsel konum ve işlev l eri bakımın dan değer taşımaktadır.
Beyl ik coğrafyasında dikkati çeken bir kon u da Fars etkil eridir. Bu
etkisel gel i şmelerde Osman l ı aydın l arın ın payı olduğunu özell i kl e belirt­
mek gerekir. B u etkiyle bir kısım yerleşim l er Türkçe adl arın ı "Abad"l ı
dönüşümlere bırakmak durumun da kal mışlardır. Özel l ikle, XVI. yy' dan
itibaren i yice ağırl ı ğı hissedi l en dış kültür etkileri, Türkçen in zayıflama­
sına neden o lmuştur. Bu değişim yapılan maların ın , edebiyat, müz i k ve
dil i le birlikte bir süreçsel akım olduğu gerçektir. Osman l ı aydın l arının
dil lerinden giderek uzakl aşmaları ve Farsçaya olan tutkuları, XVI.yy'
dan itibaren Türkçeye öneml i darbe vurmuştur. Özell ikle, Fars etkileri
daha çok Mevl an a Celaleddin Rumi etkisiyle kentlerde güçl en ıniştir. Bir
çok Osman l ı aydın ın zorun l u Türkçe yazımların da "Özür dil eıne" yay­
gın lığı dikkat çekici yoğun luktadır. Ne acıdır k i , kendi öz dil in i kullan ­
maktan kaçın an v e Aceın v e Arap kültürleri i l e beslen en aydın l ar, ken t-

38
!erin kültürel dönüşümlerin i n de öncüleri olmuşlardır. İslam ı n i n ançsal
algı s ı n ı , Arap kültürüyle eş tutan bu kesimler, giderek Türkçen i n kul ­
lan ı ından düşmesine neden olmuşl ardır. Ulusal d i l v e kültür birl i ği o
den l i zedenlenmiştir ki , merkez yerleşimler adına "Osmanl ıca" deni len
yapay bir di l i n dağınasma neden olmuştur. Süreç öyle gel i şme göster­
miştir ki, kent ve köylerin b irbirinden kopması kaçınılmaz o lmuştur.
Taramalarda görülen sözcüklerin önem l i bir bölümü, ne yazık ki günü­
müz Türkçesi nde yokt,Ur. Giderek, dilsel nerdenlerle kent ve köylerin
birbiri n i an laması adeta olanaksız hale gelmiştir. Bu nedenlerle, Arapça
ve Farsça' n ı n gözde hale gelmesi Türkçenin önünü kapam ı ştır. Adına
"Osmanl ıca" deni len ve özell ikle aydın di li olan kentsel bir geli şme
ortaya çıkm ı ştır. Yap ı l an müdahalelerle bir çok yerleşim adların ı Farsça
sözcüklere bırakmışlardı r. Bu dönüşümlerin Ege ' yi kapsadığı örnekler­
den anlaşılmaktadı r. Örneği n , İzmi r Cumaovası (Cumaabad), Aydın
Güzelhisar' da Azizabad, Germencik (İneabad), Ula (Gökabad), Çine
(Hamidabad), Çine (Altmabad), Menteşe (Denizabad), Milas (Tuzabad),
Tavas (San abad), S amhan ' da Karaabad (Karaova), Karesi Gömeç
(Emrudabad), Ulubat (Uiuabad), Murtazaabad gibi dönüşümler bun lara
örnektir. Bu ve benzeri değişimlerden birkaç örnek dışında, kal ı c ı l ı kl arı
olmamış, yerleşimler tekrar önceki adiarın a kavuşmuşlardır.
Beylik coğrafyasındaki aşi ret yerleşimlerinde kültürel fark l ı l ı klar da
ortaya çıkmaktadır. Küçük Menderes Havzasının B ozdağ ve Keles böl­
gesi ile Güney Gediz havzas ı , hem aşi ret karakterleri hem de kültürel
ögeler bakımı ndan farkl ı l ıklar göstermektedir. Adeta dilsel s ı nırlar ç izer­
cesi ne kültür farkl ıl ı k l arı keskin leşmektedir. Örneğin, Mursal l ı , Datbey,
Halkapınar, Kurucaova, Hamid, Kaymakçı, Genev, Alanköy, Gölcük,
Bozdağ, Elmabağı, A l l ahdiyen , Gökköy, Çalt ı l ı , Cafer Beyl i , Çukuroba,
gibi yerleşimler ile Küçük Menderes Havzasının doğu kesimi ve
Alaşehir-S art kesimlerinde "Çınar" sözcüğü kul an ı l ırken Aydın E l i nin
Türkmen ağırlıklı büyük bölümünde "Kavak" sözcüğü genelleşme gös­
termektedir. Bu da, Türk boyl arı ve aşiretlerin i n çıkış kaynakları i l e i l gi l i
olmal ı dır. Çınar-Kavak söyleml eri üzerinde durulacak b i r kültürel fark­
l ı l ı k olsa gerektir. Zira yüzlerce y ı l l ı k bu ayrışım v e kargaşa, "Abdal
Musa Velayetnamesi"n de de tartışmaya açılmaktadır:
" . . . . Kaygusuz, başını kaldırıp kavak ağacına baktı ve: - Bu çınar acaip
ulu çınar değ i l midir, ne hoş yirde bitmiş, bala bülend olmış- ded i .

39
Esasında ona -Zergerdan Kavak ağacı- derlerdi. Kaygusuz S ultan da
onun gerçekten bir kavak ağacı olduğunu b i l i yordu. Yanı ndakileri
imtihan maksadıyla böyle söylüyordu. Dervişler: - S ultanım, bu çınar
değül, kavak ağacıdur- diye cevap verdiler. Bunun üzerine Kaygusuz: -
Ben onu çınar ağacı sandum-dedi"2 0
Kaygusuz, her iki sözcüğün anlamdaş olduğunu b i l mektedir. Ancak
kull an ı mda özelleştiğini vurgulamaktadır ki, benzer i fade örgüleri Asya
Türk coğrafyalarındaki boylar arası nda, hatta aynı öyküde de kimi kez
"Kavak" kimi kez "Çınar" kullanımı ile yan yana yürümektedir. Dede
Korkut ile i l g i l i Kazak coğrafyası nda işlenen öykülerde de bu söylem
farkl ı l ıkların a rastlanılmaktadır. Anlaşılan odur k i , bu fark lı l ı k Asya' dan
beri vardır. 2 1 O nedenle bun l arı , yan l ı ş yada doğru olarak ele almak pek
sağlıklı değildir. Adlandırmayı, boy yada aşi retleri n kültürel bakışı içinde
değerlendirmek, tarihsel kabule saygı duymak demektir. Zira, örnekler ve
tarihsel kayıtlar bu söylem i n , Anadolu dışında da var olduğunu göster­
mektedir. Bu da, söylem fark l ıl ığının köksel olduğunu göstermektedir.
Söyleme müdahale etmen i n bir anlam ı da yoktur.
Her ne kadar, kavağın yan l ı ş kul l anıldığı, doğrusunun "Çınar" olduğu
vurgusu yapılı yorsa da, tarihsel süreç bunu doğrulamamaktadır. B u
söylem farklı lığının yanlış kul lanmaktan kaynaklandığı sav ı , kolay geçiş­
tiri lecek bir konu değildir. Konu, yüzlerce yıllık derinliklerde de görül­
mektedir. 1 53 0 tarihli Anadolu li va ve kazalarında yer alan kullanımlar
konuya açıklı k getirmektedir. 22 Bu dönemsel kull anımlarda "Kavak" ve
"Çnar" adların ı n dağılımları sözcüklerin ağırlığını ortaya koymaları
bakımından önem taşımaktadır.

20
Abdal Musa Velayetnamesi- Adil A l i Atalay, Can Yayınları, 9. B asım, 1 997
21
Prof.Dr. Abdimali k Nısanbayev-Kazakistan 'da Dede Korkut, Ankara, 2000
22
1 66 Numaralı M uhasebe-i V i l ayeti Anadol u Defteri (937/ 1 530)
Hüdavendigar, B i ga Karesi, S aruhan Aydın, Teke ve Alaiye l ivaları
387 Numaralı M uhasebe-i V i ,l ayeti Karaman ve Rum Defteri (937/ 1 530)
Konya, B eyşehir, A kşehir, Larende, Aksaray, Niğde, Kayseriyye ve İç İ l Livaları
438 Numaralı M uhasebe-i V i l ayeti Anadolu Defteri (937/ 1 530)
B olu, Kastamonu, Kengırı ve Koca İ l i Livaları
3 87 Numaralı Muhasebe-i V i l ayeti Karaman ve Rum Defteri (937/ 1 530)
Amasya, Çoruml u, S ivas, Tokat, Sonisa, N iksar, Karahisar-ı Şarki, Canik, Trabzon,
Kemah, B ayburd, Malatya, Gerger, Kahta, D i vriği, Darende L ivaları
438 Numaralı Muhasebe-i V i l ayeti Anadolu Defteri (937/ 1 530)
Kütahya, Karahisar-ı Sahib, Sultanönü, Hamid ve Ankara L ivaları

40
Li va Kavak Çın ar Li va Kavak Çın ar
Amasya 2 Kütahya 6 ı
Çorum(Çoruml u ) 3 Afyon 6
Sivas-Tokat 6 Eskişehir 3
Niksar Hami d
Karahisar-ı Ş arki Konya 5
Canik (Samsun) 3 5 B eyşehri 2
Adana Aksaray
Tarsus ı Niğde 2
Maraş 2 3 Kayseri
B ozok 6 İçel 2
Hüdavendigar ıs Alaiye ı
Biga 2 B olu 5
Karesi 2 Kastamonu 10
S aruhan ı Menteşe 4
Aydın 3 Kocae l i 2 2

Değindiği miz üzere Küçük ve B üyük Menderes Havzalarında yan l ı ş


kul l anıldığı savı p e k gerçekçi değil dir. Zira B al kanl arda s ı kça görülen
"Dede Kavağı", İstanbul ' da Anadolu Kavağı i l e Rume l i Kavağı ve
Ankara' da Kavakhclere tarihsel semt m irasl arı diğer coğrafyadaki kül­
türel uzantıl ar olmalıdı r. Hatta, B izan s l ı Pachymeres, Türkmen saldırı­
larından söz ederken "Rumeli Kavağı"ndaki kalenin de bundan n asibini
aldığını belirtir. B ugün Anadolu' da yerleşim o luşturmuş köy ve mahal­
lelerden 1 55 ' i kavak, 5 6 ' sı ise Ç ınar adıyla yer almaktadır. B u da
konunun öyle basit açıklamal arla geçiri lemeyeceği n i göstermektedir. O
nedenle, "Kavak" v e "Çınar" kull an ı m ı yan l ı ş olmaktan çok, bir kültür
farklıl ığıdır. S özcüğün, doğrusu budur, yada bu adi andırma yanl ıştır,
yaklaşımı gerçekci değil dir. Bu, aşiretlerin farkl ı coğrafyal ardan farkl ı
kültürlerle geldikleri n i n bel i rtisidir. Örneğin, Küçük Menderes'te B ozdağ
ve Keles/Kiraz bu kültürel farkın s ının gibidir. Adeta, "Kavak" kul l a­
nımı, B ozdağlar ' da son bulmaktadır. Güney B ozdağlar bölgesinde artık
söylem "Çınar"a dönüşmektedir.
Yine, diğer Aydın S ancak kazalarında pek görünmeyen "Ada" lı ve
"Güme"l i köy oluşu mları orta ve doğu B i rgi kesiminde yoğunluk gös-

41
termektedir. Aydınel i coğrafyası n ı n diğer kesimlerinde gorunmeyen
Güme, Ada-güme, B ezde-güme, Mende-güme, Mögrü-gömü, Böğrü­
gömü, Ada-güre, Ada-gide, Ada-tepe, Ada- l ı , Ada-köy adları hem gerli ş
kaynakl arını hem d e b i r farkl ı d i l kul l an ımı nın örneği durumundadır.
Özel l ikle, "Ada" l ı yerleşim yerlerin i n Anadolu' daki yoğun luğu, sözcü­
ğün Türkçe kaynak l ı ol duğunu vurgul amaktadır.
Bölgesel fark l ı lı k l ar "Dede" adl arında da görül mektedir. Örneğin ,
Küçük Menderes' i n batı kesimde yoğunluklu görülen Eren Dede, Er
Dede, Yaren Dede, Kuş Dede, Çal Dede adl arı, nedense havzan ı n
doğusunda p e k yoktur. B u n a karş ı n , doğu kesimde, Davut Dede, Sel l i
Dede, Kazak Dede, Tekke Dede, Acar Dede adları öne çıkmaktadır.
Büyük Menderes Havzasında da fark l ı l ı kl ar kendini göstermektedir. Bu
kesimlerde Kam Dede, Dut Dede, Ahmet Dede, Zincirci Dede, Dikmen
Baba adl arı daha yoğundur. Beyliğin güney Gediz bölgesinde ise,
Hamza B aba, Gül Dede, Tapduk Emre, H ayıt Dede, Gözcü Dede, Kuş
Dede adları daha yaygı ndır. Arap Dede ise tüm coğrafi alan l ar tarafından
ortak paylaşıma alınan addır. Hatta, bu bölgedeki Alevi ve Tahtacı
köyleri daha yaygın b i r genel ierne i le "Araplı" adıyla anılmaktadır. B u
da, Alevil erin , Türkmen kocası "Arap Dede" i l e özdeştiril diğinin i fadesi­
dir. B enzer adl andırma, B i rgi coğrafyası nda da görülmektedir. B urada
"Aievi"ler "Alcı/Alıcı" genel iernesine alınmaktadır.
Türkmen lerin sözcük son l arına getirdikleri tak ı l ar, dilse l zengi n liğin
güze l l iğine de işarettir. Örneğin, "Bölge" coğrafyası n ı n b i r kısım yerle­
şimleri nde, bel i rtme eki olarak, "Ce", "Ca" takısı kul l an ılmaktadır. B u
kul l an ırnı n hangi boy veya aşiretlere ait olduğu i se saptanamam ı ştır. B u
örnekler i ç i nde, Seyfi Deresi "Seyfice Deresi", İsa! ı "İsaca", Ahmet l i
"Ahmetl i ce", Kabal ı "Kabaca", Doğan l ı "Doğanca", Arap l ı "Arapcı",
Sarplı "Saı·pca", Om Bey "Omca" gibi takı fark l ı l ığı i l e ifadeye alı nmak­
tadır. Aynı söylem i , Düsturname-i Enveri ' de de görmekteyiz. Enveri ,
Gazi Umur Bey' in akıncı l arı için "Umurca Oğlanl arı" deyim i n i n kul l an­
maktadır. Hatta, bugün Keles köyleri içinde "Umurlu" ve "Umurcal ı"
varl ığını koruyan tarihsel i k i örneği durumundadır. Gazi Umur B ey
adının aynı yörede hem "Umurlu" hem de "Umurcalı" olarak yerleşim
oluşturması, aşiretlerin Türkçeyi kul l an ı m farkı olarak ele alınmal ıdır.
Benzer bir takı da "Sun" ve "Sini" ekieri yle oluşmuş adlarda görül mek­
tedir. 1 530 y ı l ı Defter-i Hakani kayıtlarında yer alan Boya-sun, Gire-sun,

42
Ağla-sun, Elma-sun , Manda-sun, Gördele-sun, Gürle-sun , Erdem-sun, bu
takı fark l ı l ık l arından birkaç örnekti r. Yine, benzer takilar i çeren yerle­
şimler iç inde Kestel-iç, Bayram-iç, B igad-i:r, Doman-iç, Tez-iç örnekleri,
Türk d i l i n i n i n özell iklerini yansıtmaktadır.
Topluluklar içinde kültürel değerleri ile özel bir grup da Tahtac ı l ardır.
Tahtacı (Ağaçerleri) yerleşimleri yoğun luklu ol arak · Küçük Menderes,
Büyük Menderes ve Alaşehir-Sart kesimlerinde kümelenmiştir. Bun l ar­
dan bir kısmı B ozdağların batı kesimindeki Kızıl ağas (Turan), U l adr
(Yakapı nar), Emirl i i le B i rgi ' ni n Datbey' deki yerleşi m lerdir. Diğer b i r
grup ise B üyük Menderes Havzasın ı n güney kesimindeki Alamut,
Alemler ve B oyasini i l e batı Menderes kesiminde Kızılcapınar, Neşetiye,
Teki n , Yılmazköy, Akçeşme, Atburgazı ve Güneyyaka grupl arıdır.
Havzanın doğusunda ise S arıcaova( Kuyucak) bu kesime eklençbilecek
bir diğer böl gedir. Güney Gediz bölgesinde i se Alaşehir-S art hattı daha ·

dikkat çekicidir. Bu hat üzerinde Alevi/Tahtacı grupl arı i ç içe geçmiş


durumdadır.
Yerleşimierin büyük bir bölümü, Karaman emi rleri n i n coğrafyaya giriş
belgesi n i teli ğ indedir. Aydınoğu l ları coğrafyası nda bu süreçte etkin
emirlerden, Şeyh B ebek, Emir Alem, Ahi Peh l i van, Şeyh Sende!, Emi r
B oncuk v e O m B e y ' e dönük köyl er kaydı yoktur. Ancak daha geç
dönemde bun l ar ya köy ya da semt adı i le karşımıza çıkmaktadırlar.
Örneğin, B ebekler ( B i rgi) , B oncukl ar (B i rgi), Alemler(Karacasu), Emi r
Alem ( İ zmir) ve Omca!Ombey (Tire) bu kapsamda i z bırakmışlardır.
Esasen, bu emirlerin , salt fetih ve yerleşim bölgesiyle sınırl ı kalmadığını,
fatihleri n , tüm Anadolu ' da gezindikleri hem semt adl arında hem de
Ş ikari yazımında görüyoruz. Sürece bakıldığında fetih ve yei·Ieşim hare­
ketleri adeta topl u giriş dönemi ol arak görünmektedir. O lduıdça, karmaşık
ve bel i rsizliklerin görüldüğü öncü yerleşim süreci nde, bil gi kaynakl arın ı n
yetersizliği daha sağlıklı yorumları d a güçleştirmektedir. Türk boyları ve
aşiı;etleri içinde kültür tarih i bakımından önem taşıyan Peçeneklerden
Kenger, YulafYola ve Tolos/Töles yerleşi m l eri bu çeşi tl i liğin örnekl erin­
dendir. Özel l ikle Peçenek yerleşimlerinin sayısal kabarıkl ığı, boyun
coğrafyayı karış karış dolaştığı izieniınİ vermektedir. Daha da önemli s i ,
Orhun yazıtlarında adı geçen Tolos v e Kengerler' i n Küçük v e Büyük
Menderes havzalarında yoğunluklu o luşudur. 2 3 Tolosların bölgede c iddi

23 Muharrem Ergi n- Orhun Abideleri, MEB ., İ stanbul, 1 970

43
bir ağı rl ı ğa sahip o l ması , aşiretin gücünü göstermektedir. Yine, yazıtlarda
adı geçen Edizleri n , "Ediz Alagöz" koluyla A ydın Güzel hisar' da yer­
leşim oluşturmaları ve bunların 1 530 y ı l ı kayıtlarında "Alagöz" adıyla
hem Aydıneli n de hem de kuzey sancaklarında görülmesi i l gi nçtir. 2 4
Divan-ü Lugat it Türk yazımındaki , Tonga, Köymen, Tankut, Karluk,
Kırgız, Tezik, Çik, Bezek, B ük, Belek, Başak, B al ı k , Arkaç, Arık ,
Bukağ, Tokar, Tadıgın, Tarduş v e Çar ' l ar bölge coğrafyasında semtsel
olarak adl arını korumaktadırlar. Kaşgarlı , Türk boyları n ı n Anadolu
kıyılarından Çin ' e deği n sıralanışını da coğrafya konumlarıyla vermek­
tedir. Bu coğrafi dizil işler, Ege ' ye giren aşiret ve ohalara da açıklı k getir­
mektedir. Anl aşılan odur ki, Anadolu ve Ege' ye Asya Türk coğrafya­
l arından her boy ve aşiret girmiştir. Kaşgarlı, boy dizil işlerini yakı ndan
uzağa doğru ele alırken, Peçenek, Kıpçak , Oğuz, Yemek, B aşkurt,
Basmıl , Kay, Yabaku, Tatar, Çiği l , Toksı , Yağma, Uğrak, Çarık, Çomu l ,
Uygur, Tankut, Kırgız, Kıtay, Tavgaç, sıralamasıyla verir. B u boylarla
i lgili olarak da "Bunlardan her bir boyun birçok oymak l arı vardır ki
sayısını ancak Ulu Tanrı b i lir. Ben bunlardan kök ve ana boyl arı saydım,
oymakları b ı raktım", der. Kaşgarlı, ifade ettiği üzere bu boylardan
türeyen aşiret ve ohalara değinmez. Ancak, Ege tarihi coğrafyas ı , boy ve
aşiretlerin yanı sıra abal ar zengin liğini de ortaya koymaktadır. Fetih ve
yerleşim sürecini daha iyi kavrayabi l mek için tararnaya aldığımız
köylerin semt adlarını dikkatlice izlememiz gerekmektedir. Zira, Aydın
Eli coğrafyası ndaki 600 ' ü aşkın yerleşim biriminde yaptığımız çal ışma­
l arda, Türk Tarihinin bir çok bilinmeyeni, siyasi, sosyal ve kültürel yapısı
i l e sezi lir hale gelmiştir. B u çalı şmal ardan elde edilen her türlü malzeme,
tüm bilim alanl arın ı ilgilendirecek önemdedir. Kuşkusuz, daha sağlı k l ı
değerlenfdirmeler i ç i n , boy, aşiret v e abaların bölgesel dağılımlarını d a
incelemek gerekmektedir. Örneğin, mitsel çıkışlı Oğuz boyları n ı n böl­
gesel dağıl ı m l arında hangi aşiret ve ohalara sahip oldukları örneklerle
değinilmeye çal ışılmı ştır. Kaynakl arın , Oğuz boyları n ı iki ana başlı k
altında top l amal arı , bizimde grupl amayla başlık oluşturmamızı gerektir­
miştir. Üç Ok ve B ozok boylarının, hem genel hem de bölge içindeki
konuml arı, değerlendirmeler için önem l i malzemeler olacaktır. Yerleşim
tari hi, Üç Ok ve B ozoki arın etkisel gücünü de ortaya koyması bakımın­
dan değer taşımaktadır.

24 Sadrazam Lütfi Paşa Vakfıyesi H.950/ 1 543

44
ÜÇüK B OYLARI

BA YINDIR : Akkoyunlu, Kulu, Hal i d Obas ı , Körüklü/Görüklü, Kalayc ı ,


S arıtekel i , Tülü, E l süzler/B ay ı ndır El süzleri
PEÇENEK : Kenger, Tolos, Yul a!Yola, Ekizl i , Varsak, İsa Hac ı l ı/Hacı
İsal ı , Boyac ı l ı , Taşl ıca, Kene, Hamitl i , Kuzu Deresi, Uşakpınarı , Kaypak,
Bayır, Pirli bey l i , Gökpınar, Hüseyinler, Murtaza, S ipah i l er, Yarpuz, Çor,
Kuşdemir, Kuzuderesi, S akız l ı , İncügez, Arap Hasan lar, Hızır Hac ı l ı
Ç AVULDUR(ÇAVDAR) : Çavdar, Dağdere, Armut! u, S arıl ar, Şeyh! er,
Buruncuk, Esenlü, Abdal , B ozacı 25
ÇEPN İ : Çen i k l i , B ayram Beyl i , Kızılkoca, Burunkuş
SALUR : Yahyal ı , Akbaş l ı , Ul adı, Yaz, S arıkl ı , İçkil i S alur, Akıncı ,
Tezler, Sakar, Yaka, Yomut, Teke, Tonguç, Gökçe, Daş, S arık, Kaltak,
Yayc ı , Bayram Şah, B urgas
EYMÜR : Çağırgan l ı , Yusuf Eymürü, S ancaklı , Emir Han (Emirl i ) , Eymür
Karagöz, Gürgen, Emirdoğan, Göklen, S arı İsalı
YiGDiR: Horzum, B içerl i , B ozdoğan, Karahac ı l ı , Kürekç i l i , Keşşafl ar,
Kuruçay
YUVA : Yel l ice, Kaçarlar, Gacarlar, Karakoyunlu
KINIK: Göçerl i , Hamza Beyl i , Karcı, A l al ar, Uzuncal ar, Miskinı'er,
Bozatl ı , Konuklu
ALAYUNDLU: Alacaatl ı , Arık, Yapa, Kureyş

Coğrafyada, Beğdüz ve Yüregir/Üregir boyları i l e i l g i l i bilgilere ulaşı­


l amamıştır. Semt adl arı içinde boyun ohal arına dönük adlar da olmal ıdır.
Ancak, bunları beli lernek oldukça güçtür. Boy adına rastlanmayışı, Aydın
Eli coğrafyasında bun ların yerleşim bakımından zayıf o lduğunu göster­
mektedi r.
Oğuzl arın diğer boyu B ozokiarın da dağı l ı ml arını görmek, sancaklar
arasındaki güç dengelerini açığa çıkaracağı gib i , özel likle tarama alanı
olarak seçtiğimiz Aydı n Sancağı yerleşim birimlerindeki gerek yerleşim
gerek semtsel yoğunluklara da ışık tutacaktır. Bu gruplamalar, kültür
tarihimize, önemli ölçüde katkı sağlayacaktır.

�5 Prof.Dr.Faruk S ünıer-Tarihleri, B oy Teşkilatı ,Destanları Oğuzlar (Türkmenler),


5 . Baskı, Türk Dünyası Araştırınaları Vakfı, İstanbul, 1 999

45
BOZOK B OYLARI

KAYI: Kaşı kcı, Karakeçi l i , Akkeç i l i , Al akeçi l i , Kız ı l keçi l i , Veli ler,
Talaz l ı , İ n l i , Hacıhal i l l i , Kıldan l ı , S az l ı
BAYAT : Pehlivan l ı , Aktepe, Reyhanl ı , Yaban l ı , İnal l ı , Karal ı , Sermaye l i ,
Karaca, Şeyh l i , Koyunlu, Al i Beğl i , Çakal lar, Hüseyi n l er, S arucal ı ,
Çal ı ş l ı , Çavuşlu, Hacı Musal ı , Gödenl i , Mursal l ı , Hızırl ı , Sungurlu,
Kuzulu, Kuzu Güden l i , Yağlı
ALKAEVLİ : Halkapınar, Alacalı
KARAEVLi : Musacalı
YAZIR: Yazırl ı , Taş l ı , Yağmurlu, Karataş
DÖGER: Kayal ı , Dündarl ı , Budakl ı
DODURGA: Yakal ı , Turhal, Dağlı , Kırık, Karaca, Kabasakal , Gökçe
K!ZIKLI: Mihmad l ı
YAPARLI: Çarıkl �

AVŞAR: Kaı·ama� , Aydoğdu, Torun, Dana, Del i l er, Alihan l ı , Hacı
1
Fakıhlı, Köpekçiler/Köpekoğulları , Hacı Musal ı , Canbazl ı , Kulu, Dur
A l i , Musacal ı , Gündüzlü/Gündüzoğul l arı , Emenlü, Köçekl i , Gence l i ,
Öksüzler, Karaşeyh l i , İman l ı , Kutlu Beğ, Arap Hasan , Bucak, Büyük
Sel ınan l ı
BEGDiLi : Abdal l ı , Akkaş l ı , Arap l ı , A l c ı , Arapl ı/Araplar, Otamı ş/
Ödemiş, Balaban l ı , Baraklar, B ıçaklı/B ıçakc ı , Boynuince l i , Bozkoyunlu,
Budak, Burak l ı , Çelebi ler, Cerid, Dani şmendl i , Deniz/Den izli , Duman l ı ,
Durak, Fakı l ı , Firuzlu, Gömeç l i , Gündüşlü, Harzem/Horzum, Haydarl ı .
Hereke, Hoca A l i , İmren l i , İncircek, İsal ı , Kabakcı l ı , Karaağaç, Karacal ı ,
Karagöz, Karakaya, Karakoca, Kal a, Karaşeyhl i , Kayaş, Kaz l ı , Keçel i ,
Keleınen lü, Köçekl i , Mamal ı , Mürse l l i , S arp/S arpca, Karaatl ı , Kargı l ı ,
Kıl ıçbey l i , Kadi rl i . Kuyumcu, Küçük, Mocanal Mucana), Pal a, S adıklar,
Salman l ı , S arıcal ı , S arı ç l ı , Savc ı l ı , Seyfe/Seyfl i , Şamlu, Şahin Bey l i ,
Tecirl i , Torunlu, Ulaş, Veli ler, Yazma
KARGIN : Bu gruba bağ l ı yerleşim ve zaviye tesi slerine Aydınoğulları
coğrafyasında pek rastl an ı l ınamıştır. Ancak, son dönem yerleşimlerde
B i rgi ' de ortaya çı kan "Dokuzl ar, Kargın l arın kolu ol arak adeta tek örnek
durumundadır. Kargı n l ar, Menteşe ' de kısmen görünse de ası l ağırl ı k
Saruhan bölgesindedir. Öze l l ikle, Man isa, Kı rkağaç, Akh isar, Marmara,

46
Demirci ve Turgutlu kazaları ndaki yerleşim ağı , aşireti n Manisa arazisini
yerleşim o larak benimsediğini göstermektedir.
Yerleşim yerleri ve semt adları , B ozokların, B eğdi l i , B ayat, Avşar ve
Kayı aşiretlerinin bölgesel ağırlığa sahip oldukların ı göstermektedir.
Özel l i kle, Beğdi l l i boyunun yerleşim ve semt ağırl ı ğı daha bel irgin
görünmektedir. Buna karşın, Yaparl ı , Kızıkl ı , Alkaev l i , Karaevl i ve
Yaparlı aşiretleri ise bölgesel yerleşimlerde oldukça zayıf görünmek­
tedirler. Genel ol arak, Aydıneli coğrafyası nda, Beğdi l l i boyunun üstün­
lüğü vardı r. Küçük Menderes Havzası nda öze l l ikle B ayındır kesiminde
Peçenek ağı rl ığı görülmektedir. Bunl ara, daha az katı l ı m l ı Avşar ve
Çavdar boyl arı izlemektedir. Yazırlar, daha çok B üyük Menderes Havza­
sında toplanmış görünmektedir. Aydıneli coğrafyası n da, Oğuz boyl arı n ı n
26
pek azı adların ı günümüze taşımayı başarmıştır.

Bayındır : Tire, Nazi l l i


Çavdar : B ozdoğan, S öke, Yenipazar
Çepni : Tire
Eymir : B ayındır(Tire), Aydın Güzelhisar, Karacasu
Kayı : Köseler/B irgi
Yazır : Karacasu, Nazi lli
Yuva :Tire, Alaşehir

Divanü Luat-it Türk, Oğuzlar dışında Türk boyl arı ol arak değindiği ,
Çomul, Kay, Yabaku, Tatar ve B asmıl ların ayrı ağız kul l andıkları n ı ,
Bulgar, Suvar v e Peçeneklerin sözcük sonl arı nda kısal tına yaptıkları n ı ,
Yağma v e Toksı l arın ise Türkçeyi en doğru kul l anan boyl ar oldukları n ı
i leri sürmektedir. Kaşgarl ı ' n ı n değindiği diğer boylardan, Uğrak, Küçet,
Bulak, Yemek beylik coğrafyasında yerleşim oluşturamamı ş görün­
mektedirler. Çiği l , Yağma ve Çarık l ar köy, Çomul ve Kaylar ise semt
olarak görünmektedirl er. Basmıl , Yabaku ve Suvarl ar' ın ise coğrafyada
henüz izlerine rastl an ı l mam ı ştır. Diğer Türk boy ve aşiretlerinden,
Oğuzlar (Türkmen) dışında, coğrafyada, Özbek, Kazak, Kırgız ve onları n
kol l arı nı da görmek o l asıdır. Bu unsurl ardan hangi lerinin yerleşimlerde
bulunduğu da açı kl ığa kavuşacaktır:

26 İ çişlerei Bakan l ığı-Türk i ye ' de Meskun Yerişer K ı l a v u z u Ci lt I, Ankara, 1 946, C i l t 2,


,

_-\ nkara, 1 94 7

47
Özbekler : Han, Karaca, Kırk, Kuşlu, Solaklı , Taraklı
Kırgızlar : Cavlak, Karasakal , Kabaca(Kabala), Kayran,
Sugat, Konak l ı , Şeyhler, Tezl er, Toygar, A l acal ı,
Kirekiz l i , B uğu
Tatarlar : Köylü

Kaşgarl ı ' n ı n Türk boyları içinde di lsel nedenle dışl adığı Kotan ( Kutan)
ve Kençekler Anadolu yerleşimlerinde de görünmektedirler. Kotanlar
günümüzde 8 , Gencekler ise 3 yerleşim yeri i l e varlıkların ı sürdürmekte­
dirler. Beyl i k coğrafyası nda varlıkl arı köy ve semtsel olmaktan daha çok
dilsel ol arak sezilmektedir. Kaşgarlı , bu boyl arın"Ana" sözcüğünü
"Hana'', "Ata" yı da "Hata" olarak kul l andıkların ı ve sözcüğün başına
harf ekleme'l eri ( H-ana), (H-ata) nedeniyle bu boyları Türk grubuna al ­
madığnı yazmaktadır. Zi ra, diğer Türk boylarında bu eklemen in olma­
dığına dikkat çekmektedir. Oysa, Kaşgarlı ' nı n dilsel olarak dışladığı bu
boylar Kestel ' i n Çobanisa köyünde karşımıza çıkmaktadır. Zira, buradaki
semtler içi nde "Hana Ayşe Çeşmesi" bulunmaktadır. Bu örnek, Asya
coğrafyasından her unsurun bölgeye girdiğini göstermektedir.
Kökl ü aşiretlerden Kul lar, Kuzu, Kan l ı , Kum, B urgas, S arık l ı , Sultan,
Köklü, Oklu, Kene, Kar l ı k ve Arık l ar, semtsel varl ıklarıyla, Ege ' de var­
l ığını sürdürmüş görünmektedirler. Ebulgazi B ahadır Han ' ın "Şecere-i
Terakime" de yer verdiği bu toplulukl ardan, "Ku l l ar", Küçük Menderes
Havzasın ın Balyambolu/Beydağ çevresinde yer al ırken, "Kuzu" sancak
kazalarda denge l i bir dağı l ı m göstermektedir. Ebülgazi Han, Kul l arı iki
grup ol arak ele almaktadır. Bunl arı n bir bölümü Kul l ar, diğeri ise
Çağatay Kul ları ' dır. "Kanlı" aşiretin i n izine ise Gediz Bölgesinde rastl ı­
yoruz. Aşiret burada "Kı l ıcı Kanl ı " obasıyla dikkati çekmektedir.
"Burgas'' lar, etimoloj i k tartışmal ara al ınsa da Ege' de yoğunluk göster­
mektedir. "Şecere-i Terakime", onları önem l i gruplardan saymaktadır.
Burgas ' ın, Anadolu kökenl i "Kal e/Hisar" anlamına geldiği tartışıla
dursun, yerleşim birimleri ve semtleri içinde azımsanmayacak sayıda
kabarıklık göstermektedir. D iğer aşiretlerden S arıkl ı , Sul tan, Köklü ve
Oklu da hem lider hem de yerleşim adlarıyla bölgesel dağı lıma sahiptir.
Arıklar da, fetih ve yerleşim sürecinin bir diğer öneml i grubu görün­
mektedi r. Gerek Ebulgazi Bahadır Han , gerek Kaşgarlı Mahmud' un
değindiği Tankut, Karataş, Ürgenç ve Kal açlar gerek semt gerek ai leler

48
olarak Menderes Havzalannda top l anmış görünmektedirler. Ebulgazi
B ahadır Han, Yazırlann kolu olan "Karataş"l ılann çiftci bir toplum
olduğuna dikkat çekmektedir. Şecare-i Terakime"nin yer verdiği
Oğuzların " Kene/Gene boyu, B i rgi ' de köy oluştururken, bölgede semt
adıyla da görünmektedir. Aynı kaynakta yer alan "Kum", "Karlık" ve
"Koma"lara da rastlan ı l m aktadır. Karcı ve Karakaşl ar semt o l arak var­
l ıklarını sürdürmektedirler. Bunlar da köy oluşturamayan grupl ardır.
"Şecere-i Terakime"nin önem l i Türkmen Beyi ol arak soy zinciri nde yer
verdiği "Öğürc i k"in adın ı yerleşim süreci nde belirleyemedik . Ebulgazi
B ahadır Han ' ı n Oğuzl arın önem l i kolu olarak ele aldığı "Teke"ler ve
"Tekeli"ler, adeta özel gruptur. 2 7 B u grup, Anadolu ' da Akdeniz kıyıl arını
saran aşiret dağıl ım l arı ve Ege ' ye giren grup olarak dikkati çekmektedir.
XVII. yy' da konar-göçerlerin büyük çap l ı "Zorunlu İskan" süreci nde, bu
grubun bölgeye girişi, öze l likle Büyük Menderes Havzasının boşluk l arını
öneml i ölçüde dol durmuştur.
Orhan Abidelerin de adı geçen,"Temürkapı", "Term il/D i rmil" , "Altın"
, "Boz", "Bal ı k" adl arı, köy ve semt adları o larak Ege' ye de girm i ştir.
Örneğin, "Temürkapı" B irgi/B al yambolu ' da tarihsel bir miras olarak
varlığını korurken "Bal ı k" hem semt hem de köyler zengin l iği i l e varlı­
ğını korumaktadır. "Dirmil" ve "Boz" köy ve coğrafi adlar çeşitli liği ile
yer almaktadır. "Altın" sözcüğü de, köy, dağ, ova adlarıyla bütü n leşerek
coğrafyada dağıl ı m göstermektedir. Yine, Orhan Anıtlarında görülen,
Köymen, Tonga, Örpen ve Kut adları semt adları olarak görünmeseler de
aile varlıkları olarak mirası korumaktadırlar. " Kut"un sahipleni lmesinde,
"Kutlubey","İl Kutlu/Kutlu İl", "Aykut", "Kutay", "Tankut" ve "Taykut"
adları da köksel kültürün devamı olarak dikkati çekmektedir.
Önem l i aşiretlerden biri de "Baharlar" dır. Menteşe' den başlayan
dağılım, sancakları gezerek B al kani ara uzanmaktadır. Liderleri B ahar
Baba i l e birlikte, köyler oluşturan "Baharlar", Prof. Faruk Sümer ' i n ,
Lady Shell ' den aktarırula XIX. y y ' daki 2000 çadırlı b i r topluluk olarak
görünmektedir. Kaynak l arın Asya' daki yaşam bölge lerini kesi n sapta­
yamadıkları "Baharlar", yine aynı kaynaklara göre diğer b i r bölgede
(Büyük o lasıl ı k l a İran) 1 230 çadırl ı bir yerleşime de sah ibtir.
* * *

17 Ebülgazi B ahadır Han- Şecere-i Terakime(Türklerin Soy Kütüğü/Haz. Muharrem

Ergin), Tercüman, I 00 I Temel Eser

49
Ege coğrafyası n a girm i ş aşiretlerden, Karagözlü, Kara Çorlu,
Kengerl i , Kaçar, Koyunlu, Kabal ı , Musa Beyl i , Varsak ve B ozdoğan
aşiretleri kaynakl arda ev ve çadır sayılarıyla veril mektedir. Köy ve semt
varlıklarıyla dikkati çeken bu gıupl ardan, yine Faıuk Sümer ' i n alı ntı
yaptığı Seyyah Niebuhr l i stesinde Kabalı 1 000, Musa Beyli 500,
D .V.Langl o l s ' un l i stesi nde ise Bozdoğan 1 400, Varsaklar ise 800 çadır
olarak ele alınmaktadır. A.Dupre' nin verdiği b i lgilerde i se, Kengerler
4000-5000, Kara Çorlu I 2.000 kişi, yine Kum kenti civarında I 000,
Karagözlüler 1 2000, Kaçarlar 3 800 kişi , Koyunlu 7000-8000 kişi o larak
işlenmektedirler.
Aynı kaynakl arda, Kaç<:u-/Gacar 3 800, Hal l ac l ar 8000, Acarl ı 6000
kişi olarak konuya eklenmektedir. D . V . Langloi s ' i n l i stesinde yer alan
Melemenci (Menemen ) oymağı sayısal o larak dikkat çekici bir duıuma
sahiptir. 3000 çadırl ı oymak, hayvan sürülerinin kabarıklığı i le konu­
munu da ortaya koymaktadır. XIX.yy'da Tarsus cıvarındaki oban ı n ,
80.000 koyun, I 8 .000 sığır, 20.000 keçi ve 2.000 devesi bulunmaktadır.
Aynı l istede, B ozdoğan l ar' ı n Adana çevresinde 40.000 koyun, 40.000
keçi , 20.000 sığır, 3.000 deveye sahip oldukl arı anlaş ı lmaktadır. 28
Tarihin kaydettiği acı gerçeklerden biri de "İnsan Ticareti"dir. Oğlan
ve kızları n kaçırıl arak pazarlara sürülmesi "İnsan Tacirleri"ni n tarih sah­
nesine çıkmasına neden olmuştur. Konuya değİ n meler, 1 530 y ı l ı belgele­
rinde de görülmektedir. Tire ' nin Saruhan l ı köyünün bu nedenle yer
değiştirdiği kaydı vardır. Yine aynı süreçte, Ayasuluk' a bağlı Subaşı
köyüne yap ı l an baskınla kaç ı rı l an oğlan l ar, S araya i l etilen şikayetler
içinde yerv al maktadır. 29
XIII.yy' ın ünlü coğrafyacı ve tarihci leri İbni Said ve Abul Fida,
Menteşe Bölgesinin güney kesi m lerindeki bu kaçırmal ara dikkat çek­
nıektedi rler. Türkmenleri n de bu olayl ara katıldıkları ve Kahire yoluyl a
bu ticareti gel i ştirdikleri i şlenmektedir. Düsturname-i Enveri , Gazi Umur
Beyin Gel ibolu Tahtakalesine yaptığı baskında ele geçi rdiği gan i metler
arasında, altın , gümüş, kumaş ve oğlanlara yer vermektedir. B i r diğer
örnek ise, Rume l i Beylerbeyi S inan Paşa' n ı n 1 430 y ı l ındaki Yanya

lX Prof.Dr.Faruk S ümer-Oğuzlar (Türkınenler),Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı,


S . B askı, İ stanhul , 1 999
29 Prof. Mustafa Akdağ- Türk Halkının Dirlik ve Düzen l i k Kavgası(Celal i İsyan l arı) ,

B i lgi yayınevi, Ankara, 1 975

50
Valisine gönderdiği "İhtar" buyru ldusu"nda "Çocuklarınıza dokunulma­
yacaktır" tümcesidir. Tümce, bu acı gerçeğin i fadesidir. Bu kaçırmal arda
"Oğlan"l ar daha yoğunlukludur. Evde, bağda, bahçede ve diğer alan l arda
"Oğl an" kul l anımı, pazarl arın c azibesini arttırmaktadır. Semt adl arı
içinde dikkati çeken "Oğlancıklar Mezarlı k l arı" bu unsurlara dönük
olmal ıdı r. Kız kölel er, iç hizmetlerde kul l an ı lmalan nedeniyle daha
pahal ı görünmektedirl er. El imizdeki bir kısım belgelerde "Kız" kölel ere
daha yüksek değerler biçilmektedir. Örneğin, I 84 ı y ı l ı nda Tire' deki bir
kadı değer tesbiti konumuz açısından oldukça öneml idir. Tire ayan­
larından Hacı İbrahim Ağanın ölümü i l e geride kalan i k i eşi , kadı l ığa
başvurarak mallara değer biçilmesini isterler. Kadı l ı k , yaptığı bel irl e­
mede, tay için I 50 kr, at için 900 kr, cari ye için ı 200 kr, köle (Zenc i ) için
de 800 kr değer biçi lmiştir. 3 0 Bu nedenle " Köle Mezarı","Köle Tepesi",
"Azatl ık", "Gulman", "Esir Hanı", örnekleri , köleliğin kuruın i aştığını
göstermektedir. Köle ticaretinin, İzmir'de Köl e Hanı ile Tire ' de Yenihan
ve Frenk Han ı ' nı nda yap ı l dığı, kayıtlarda görül mektedir. Frenklerin,
XIII.yy ' da İbni Bibi ' n i n "Selçukname"sinde görünmesi , Anadolu' daki
ı
varl ıklarına da ışık tutmaktadır. 3 Kadı Sicilindeki bir belgede, kölelikten
azad edi len b i r zenci nin, ı 854 y ı l ı nda İzmirli köle tüccarı adına "iz i n l i
Köle" Abdul lahoğlu Reşit tarafı ndan Tire Yeni Han ' da b u ticareti yürüt­
tüğü bel i rtil mektedir. 3 2 Belgede, " izi n l i Köl e" n i n bu arada öldüğü bil­
gisi de veri l mektedir. Oysa, bu i nsan l ı k ayıbının ı 9 1 0 yılına deği n varl ı ­
ğı nı sürdürdüğü, İstanbul Meşihat makamının Vilayetlere v e oradan da
sancaklara ulaşan genelgesinden anlaşılmaktadır. ı 9 ı O(H. ı 3 27/R. ı 326)
tarihiyle gönderilen duyuru, Şeyhülislamlığın Meşihat Makam ından
Aydı n V i l ayetine yol l anmaktadır. Aydın V i l ayeti merkez naibi Osman
Harndi Bey mühürüyle Tire ' ye ulaşan genel ge, kaldırıl ına gerekçesin i ,
Tanzimatın reform sürec i n i n gerekl i l iğine dayandıımaktadır. Oysa, ı 84 ı
yı l ı "Değer B içme" tesbiti ile ı 854 yı l ındaki "Satış Görevlisi", örnek­
lemel eri kurumsal yapının "Tanzimat"a karşın devam ettiğini ortaya koy­
maktadır. Yazıda, i lginç olan bir konu da, hem hicri hem rumi takvimin
birl i kte veril mesidir.

.ıoTire Şer ' i ye S i c i l i Ci lt 3 , Say.2, H. 1 257


31 İ bni B ibi- Anadolu Selçuki Devleti Tarih i (Çev. M.Nuri Gencosınan), Ankara, 1 94 1
32 Tire Şer' i ye S i c i l i C i lt 1 O. H. 1 27 8

51
Köle, cariye, zenci ve Çerkeslerin alınıp-satılınasını yasaklayan 1 9 1 O
tarihli "Meşihat Makamı" genelgesi

52
II.BÖLÜM
EGE TARİHİ COÖRAFYASINDA
VENEDİ K VE CENEVİZ KOLONİLERi

Tarihi coğrafyan ı n önem l i başlıklarından biri de Latin kolon i leridir.


Bu konuyu kavramadan bey li kler süreci n i n siyasi ve ekonomik
konumunu algıl amanın o l anağı yoktur. Anadolu Selçuklu Döneminden
başlayarak, beyl ikler sürecini de içine alan , hatta Osman l ı Devleti ' n i n
egemenl ik sürecinde d e varlığını sürdüren, Latin ticari koloni l eri ,
"Kapütülasyon" l arın başlangıç ve gel işim tarihindeki rol leri i l e de i l gi
çekmektedir. Öze l l ikle, Venedik, Ceneviz, Pisa, Floransa gibi kentlerin
gel iştirdikleri ticari organizasyonlar, adeta tüm denizleri ve karal arı
kapsayan dev bir ticari ağa dönüşmüştür. Siteleri n , bu güce n as ı l kavuş­
tukları , bunu başarınada kul l andık l arı diplomatik yöntemler bugün de
merak konusudur.
Beylikler süreci nde, Anadolu dışı deniz çıkışlarını yasak l ayan , gemi
yapım ve seferlerin i denetim altına alan, beyl ikleri Anado l u ' ya k i l i tl eyen
bu güçl er, onl arın gan i met elde etme kapı l arını da kapamışlardır.
XV.yy ' ı n i l k çeyreğine değin, Menteşe, Aydın , S aruhan, Karesi ve
Osmanl ı beylik sürecini tıkayan bu Latin güçl erini daha iyi anl amak
süreci daha sağlı k l ı değerlendirmek için antlaşma maddelerin i n b i l i nmesi
gerekl idir. Ancak, antl aşman ı n uygul amada ne den li etki l i olduğu bilin­
memekle birlikte Düsturname-i Enveri ' nin Gazi Umur B ey ' i n seferleri
ile ilgili verdiği b i l gi l er, antlaşma i l e çel işk i l i hale gelmektedir. O kez,
değerlendirmelerde, gel eneksel kul l anıma dönüştürülen Gazi Umur B ey ' i
yüceltip, Hızır Şah ' ı yerıneni n tarihsel b i r anl amı yoktur. Süreci b i r bütün
olarak ele almak ve değerlendirmek gerekmektedir.
Bu i l i şkiler kapsamında, Venedik ve Ceneviz Cumhuriyetlerini b i rer
kent devl eti gözüyle bakmak o l dukça yan ı l tıcıdır. Papa' nın öncülüğünde
dünya coğrafyasına dağılan kolani ağı, ticari ve diplomasi kadrolarıyl a
ekonomi tarihinin en büyük organ i zasyonlarından birine sahiptir. B u
unsurlar, nas ı l o lmuş da, Anadol u ' da, Karaman, Menteşe, Aydı n ,
Saruhan, Karesi, Osman l ı , İsfendiyaroğul l arı gibi beyl iklere göz açtır­
mamışlar ve bir dizi antl aşmalarl a önem l i ayrıcal ı k l ar e l de etmişlerdir.
Orhan Gazi ' den Fatih Sultan Mehmet'e değin Sultanl ar bu antlaşmal ara
imza koymuşlardır. Zira Sultan II. Murat ve ILMehmet (Fatih) i l e başla-

53
yan kolonileri yok etme uğraşına karşın, bu unsurlar varl ıklarını
korumuşl ardı r. II. Murat Döneminde Rumeli Beylerbeyi Sinan Paşa' nın
Yanya "Emirname" si bu konuda i l ginç bir örnektir. 33 Latinlerin elinden
önem li yerleşimler tesl i m alınırken aynı zamanda ayrıcal ıklı ticari antl aş­
mal arın yapılması çelişkiyi de beraberinde taşımaktadır. Sinan Paşa' nın
1 430 tarihl i buyruldusu, devletin siyasi , sosyal ve inançsal i l keleriyle
birl i kte "Balkan Devleti" ol duğunu da i şarettir:

"Ben, Beylerbeyi, bütün B atı ' nı n B eyi S inan Paşa

Yanyal ı l arın çok kutsal metropol itine ve sayın diğer idareci l erine, B ay
Pavlos ve B aşkumandan Boisabos ve B aş yargıç Stanitzi ve diğer büyük
ve küçük Yanya yönetic i l erine emrediyorum ve onl arı sel aın l ı yorum.
Malum ola k i , Dük ' ün bölge ve kalelerini tesl i m almamız için bizi
Büyük Efendi (Sultan) gönderdi ve bize şöyle buyurdu: "iyilikle boyun
eğen kale ve ü lken in tahrip edi lmekten hiçbir korkusu o lmasın . Boyun
eğmeyen kale ve ü l keyi , Selan i k ' te yaptı ğım gibi, yok etmeınİ ve teme­
li nden yıkınarnı emretti . Bu nedenl e , Frenklerio Selanikleri ınahvet­
tikleri gibi, sizi de mahvetmekten başka hiçbir yararı dokunmayacak olan
sözlerine aldanmaınan ızı ve onları dinlememenizi size yazıyor ve söylü­
1
yorum. Bu sebeple, göğün ve yeri n Tanrısına, Peygamber Muhammed
ve yedi Musafya (Mushaflar) ve Tanrı ' nı n I 24.000 peygamberi başı ın ve
canım adına size yem i n ediyorum k i , esaretten, çocukların alınması ndan ,
kiJ isel erin tahrip edi lmesinden ve cezal andırı lmaktan hiçbir korkunuz
olmayacaktır. Kil iseleriniz de adet olduğu üzere çan l arını çal acaktır.
Başpiskopos, Roma devrindeki yargıl ama yetkisine ve kili sedeki bütün
haklarına, tımar sahibi idareci ler yine tıınarları na, çocukl arına, kendi l e­
rine tabi olanl ara ve mali arına kayı tsız şartsız sahip olacakl ardır. Daha
başka i stekleriniz olursa size bağı şl ayacağız. Şayet inatla direnir ve
iyilikle boyun eğmezseniz biJiniz ki , Selanik' i yağma ederek, ki l i seleri n i
tahrip ettiğimiz g i b i , s i z i v e mal larınızı d a tahrip edeceğiz.
Tanrı günahı sizde arasın"

33M e l e k Deli lbaşı ( S . Anagnati s )- Selan i k ' i n Son Zaptı Hakkında B i r Tarih, TTK .
Yayı n ı . Ankara. 1 9 89
Melek Deli lbaşı- Selan i k ve Yanya ' d a Osm a n l ı Egemenl iğinin Kurulmas ı , B e l leten
LI/ 1 99. 1 987

54
Devletin B al kani ara açı lması ve kolonilerle kurduğu i l işki ler, ekono­
mik açı lımlar bakımından bekleni len yararı sağlamam ı ş görünmektedir.
Bu i lişkiler nedense ticari ve tüccar gelişimini besleyememiştir.
Hatta, II. Mahmut Döneminde ele alı nan bir buyruldu, devletin geniş
şerh l i ticaret beratı vermek için çırpındığı n ı , ancak, Avrupa' dan Hind'e
değin kara ve deniz yoluyla ticaret yapmak i steyenlerin sülal ece
korunacağı dile getirilse de buyrulduya karşın hiçbir Türk' ün başvuruda
bulunmadığı, yararlanan kesimin yine azın l ı k l ar olduğu görülmektedir. 34
Beylik ve Osman l ı coğrafyal arında ekonomi n i n temel unsuru hal ine
gelen Latin kolonistler, kuşkusuz, "Diplomasi Tarihi"ne ciddi katkı larda
bulunmuşl ardır. Özel likle Venedik ve Ceneviz Cumhuriyetleri ticari
beceri leriyle dikkati çekse de "Bürokrasi" ve "Prorokol" tarihinin en
kayda değer örgütsel yapısıdır. Koloniler, işleyiş, görevlendirme, mal
dağıtımı . hukuk yapısı ile etkisini daha sonraki yüzyı l l ara yayan bir alt
yapıya sahiptir. Bu uluslararası ağın nasıl yöneti ldiği, nasıl bir muhase­
beye sahip olduğu, merkezi ve i stasyon yapıları, örgütsel boyutl arı
inceleme konusu olabilecek özel liğe sahiptir. Latin unsurl arın bürokrasi
tari hini besleyen, gel i ştiren incelikiere de öncülük ettikleri arşi v kayıt­
larıyla daha iyi anl aşılmaktadır.
Venedik ve Cenevizl i l er her ne kadar İtal ya toprakl arından çıkmış
olsalar da aralarında deri n rekabet kavgası vardır. Üstelik bu ticari siteler,
Papa kontrolünde dinsel bir bütünlükle beslenmektedirler. Örneğin ,
Haçlı Seferlerinden p a y alabi lecek güce eri şen b u kol onistler, siyasi
güçleri n i yitirdikten sonra da usta diplomatları aracıl ığı ile XVIII. yy ' a
değin varl ıklarını koruyabilmişlerdi . Volga ve Don kıyılarından Asya' ya
özel likle Tebriz'e, Kudüs ' e hatta Afrika' ya değin geni şleyen bu ticari
imparatorluktan, diğer kolonİst Pisa da nasibini alacaktır. Hatta, Pisa
Venedik ve Ceneviz koloni lerinin yanı başı nda Kıbrı s ' ta, Akka' da,
Trablusgarp ve Antakya' da şubelere sahip olmaktadır.
Ancak. bizi ası l i lgilendiren koloni stleri n beylikler coğrafyasındaki
yaşamlarıdır. Diğer bir değişle, resmi belgeler dışında, yüzlerce y ı l l ı k
bu seyri coğrafyadaki malzemeleriyle ortaya koymaktır. Başlangıçta,
Latin grupl arı , Venedi k, Ceneviz ve Pisa kentleri oluştururken, daha
-onra bu unsurl ara, Malta, Rodos, Kıbrıs v.s. gibi deniz üsleri de
katılmışlar ve denizlerde bel i rgin li klerini giderek karalarda da koloni ler

:'4 Tire Şer' iye S i c i l i , C i l t I . Say. 302, H . 1 249

55
kurarak etk i n l i k alanların ı geni ş letmişlerdir. Kol onistlerin, gerek deni z
üsleri v e gerek koloni yerleşimleri XV.yy' ı n s o n çeyreğin e değin devam
etmiştir. ILMehmet' in (Fatih Sul tan Mehmet) Karadeniz ve Ege ' de bu
koloni ! i manl arın a son vermesi, kara ticari yol ağının denetimini de ele
geçirmek anl am ındaydı . Anado l u ' yu çevreleyen denizlerdeki üsler, kara
bağlantıl ı olup, Anadolu dışı yolları da kontrol eden bir ağ oluşturmak­
taydı . Deniz üsleri n i yitiren Venedik ve Ceneviz Cumhuriyetleri , her ne
kadar karadaki üsleri n i diplomatik yönteml erle korumayı başarmı ş i seler
de, önceki konum ve o l anakların ı önemli ölçüde yitirmişlerdir. Ancak
Akdeniz'de hala bir güç o l an Latin lerin bu üstünlüğü ancak XVI. yy' da
Kanuni Döneminde sona erdirileb il m i ştir. Osman l ı ' n ı n deniz hakimiyet
ve genişl iği bu sürecin ardından sağl anmıştır.
Genel olarak bakıldığı nda, Latin koloni hareketleri , kıyı noktaları i l e
kara bağlantıl ı b i r gel i şme göstermiştir. Karadeniz ve Akdeniz üsleri ,
Rusya, İ ran, Irak i le Arap Yarımadası ticaretini el inde bulunduran bir güç
o larak gel i şm i ştir. Papa' n ı n ruhani l iderliği ve desteği i l e güç elde eden
kolonistler, aynı zamanda siyasi misyon da üstlenmi şler ve Hristiyan
birl iğini temsi l eder ol muşlardır. Öze l l ikle Haçlı Seferleri ganimetie­
rinden öneml i ölçüde yararlanan bu koloni kentleri , buralarda kurdukları
ticari merkezlerle konsolosluk i şlevlerine siyasi kiml iği de eklemişlerdir.
Adeta, Avrupa Hristiyan dünyas ı n ı n ekonomik alt yapısını hazırlayan bu
misyoner hareketleri , özel l i kl e Papa kontrolünde ve korumacılı ğında
gel i şmiştir.
Beyliklerle yaptıkları antl aşmalarda öne sürdükleri "Yer Tahsisi",
kolani köylerin i n dağınası n a katkı sağl amı ştır. Özel l ikle, mal l arı n
depolanması , dağıtımı, personelin gereksinim lerini karşı l ayacak barınma
alan l arı , mahal le o l gusu yaratmı ş ve böylece köy oluşumları nı ortaya
çıkarmıştır. Küçük Menderes Havzasında ortaya çıkan Genev, Geno ve
Dukalar gibi yerleşimler bu nedenl e oluşmuştur.
Antl aşma maddeleri içinde yer al an "istihbarat duyarl ı l ı ğı" üzerinde
durulması gereken i lginç bir konudur. Bu konuda, Latin l er, kendil eri
hakkında bilgi top l anmasını yasaklamışl ardır. Ve bu hüküm için ağır
yaptırımlar öngörmektedirler. Neden, antlaşmanı n özel bir maddesi
hal i ne getirilmiştir bilgi topl ama yasağı ? Örneğin, 1 3 37 tari h l i antl aş­
manın 7 . maddesinde, Beylik gemi l erin i n Latin kolon i kentleri ne yanaş­
maları ve bu konuda bi lgi alma ve bi l gi verme eyleminin suç oluşturacağı

56
ve bunun cezai yaptırı mının ölüm o lduğu vurgulanmaktadır. Latin
görevl il erin miras hukuku konusundaki maddeler ise daha sonraki
Osman l ı süreci nde de aynen korunmuşa benzemektedir. Bu hukuksal
yaklaşımlar "Az ı n l ı kl ar" hukukunun esasını teşkil etmiş görünmektedir.
Resmi bilgiler dışında, halkta da "Kolonistler" ile i l gi l i Aydın e l i
coğrafyasında değerli b i rikim ve m al zeme bulunmaktadır. Coğrafya
insanı, yaşadığı yerde Latin kolani bi lgileri n i bugüne taşımayı bitmiştir.
Halk, Cenova, Genova gibi asl i sözcükler yerine "Cini biz 1 i" tan ı m l ama­
sını kul l anarak terminoloj iye yeni bir sözcük katmıştır. Hatta, bu
tüccarl arı n bi lgi ve yetenekleri n i "Cin gibi" yada "Ci nibiz gibi" deyim­
leriyle günümüze taşımıştır. Nedense, bölge coğrafyasında genel ol arak
"Venedik l i l er"i çağrıştıracak sözcük veya deyimiere pek rastlan ı lma­
mıştır. Daha çok bu unsurl ara dönük yerler, genel ol arak "Gavur Evleri"
ya da "Gavur D am ları" adıy l a adl andırılmıştır. Bu nedenle, bu kapsam­
daki yerlerin hangi kolani yerl eşim i ne ait olduğunu çözmek kolay
deği l dir. "Cin", "Cinibiz" ya da "Ceneviz" adıyla ayırdıkların ı n Ceneviz
kolonisi o lduğu açıktır. Ancak, genellerneye alınan,"Gavur"lu ve
"Şeytan" l ı unsurları ayrıştırmak, bu çerçeve içinde oldukça güçtür.
Coğrafya i nsanı bunl arı yabancı unsurlar kapsamında değerlendirmekte
ve "Gavur" genell emesi içi nde vermektedir. "Ev" ya da "Dam" olarak
ifade edi len yerler, öneml i ölçüde kayalara oyulmuş evlerdir. Pek az
kısmı taş işçi l iği i l e yapı l mıştır. Hatta, Anadolu' nun her yerinde bunl arın
"Gavur Evleri" o l arak ortak bir dile al ınması i l gi nçtir. B ir kısım yerlerde
bunlara ait b i l gi ler dönem tanıkların ı n "Nakil"leridir. Örneğin , geç
dönem yerleşimlerinden Bozdoğan A l amut'ta aktarıl an Latin banka
işlemleri buna örnektir. Ancak, Al amut, 1 530 yılı köyleri içinde görün­
memektedir. Öyleyse, süreci yaşamayan bu topluluk bu bilgileri nas ı l
kul l anabi lmektedi r . Bu köy, her ne kadar belgelerde görünmüyorsa da
büyük olası l ı k l a süreci yaşamıştır ve "Nakli" bilgileri kul lanmaktadır.
Karesi, Saruhan, Aydı n ve Menteşe coğrafyal arı, Latin-Beylik ticari
antlaşmal arıyla önem l i bir sürece girerken, XIV. yy' ın i l k yarısından
itibaren iç ve dış ticarette bir dönüm noktasına gel i nmiştir. Beylikterin
tek tek yaptıkl arı bu ayrıcal ıklı ticari sözleşmeler, B atı Anadolu halkına
ne kazandırmış, neler yitiri lmiş olduğu açı k değildir. Öze l l ikle ticaret
buıjuvazisinin, kolonİst süreçle ortaya çıkamaması, ticaretin daha çok
Latin lere yarar sağladığı n ı göstermektedir. Zira, Beyl ikler süreci antl aş-

57
maları ndan , kol on i hareketleri ne son veri ldiği yaklaşık 1 50 y ı l l ı k bir
geçmişe karşın bir ticari sınıfın doğmaması üzeri nde durulmayı gerekl i
k ı l maktadır.
Kolonistlerin , "Depolama istasyonları", "Dükkanl ar" ve "Hafta
Pazarlar" ı ya kervan yol l arı üzerleri nde ya da yakınlarında o luşturdukları
işyerleridir. Bu oluşuml ar, daha çok Roma ve B izans Dönemi ulaşım
ağl arını da açığa çıkardığından ayrıca öneml idir. "Gavur Evleri" ya da
·'Gavur Dam l arı" tari hsel yoll arın da · haritası gibidir. Latinlerin bu
güzergahl arda ticari evler açmaları hareketl i yol l arı da ortaya koymak­
tadır. Oldukça değişik adl arla coğrafi terim öze l liği kazanan bu yerler,
bize kayda değer malzemeler vermektedir. "Ev" yada "Dam" adıyla
"Gavur" l u söylemler ister batıda, i ster doğuda ister güneyde veya
kuzeyde olsun , Anadolu' nun her yerinde bu i fadeyi kal ıpl aşrırm ı ştır.
Oysa, Kervan yol l arına uzak yerleşimlerde bu tür tanımlamalar yoktur.
Latin kolonistlerin Anadolu i l e yakl aşık 400 yıla varan yerleşim
i l i şki leri , buralarda mezarl ıklar da ortaya çıkarmıştır. Mendegüme ' deki
( Hamamköy) Ceneviz ve Ayasuluk' taki Venedik Mezarlıkları diğer
koloni bölgelerinde de benzer mezarlıkların bulunabileceği konusunda
bir umuttur. Bu bölge kervan yolunun hareketl i olduğu bölgedir. B u hat­
taki köylerde dükkani arı n yanı s ı ra han, hamam gibi sosyal yapılar zen­
ginliği de görünmektedir. Hatta bu köylerden Çaml ıca' daki i k i
Manastırı o varl ığı bölgen in doğal yapısını özetlemektedir. Küçük ve
Büyük Menderes derbentleri içinde gerek ulaşım gerek doğal güze l liği i l e
öne çıkan bu kesi m aynı zamanda Latin kolonistlerin yoğun göründüğü
bir coğrafyada·. Bu yol üstündeki Çaml ıca, Küre, Çayır ve Koçak' ta
mal zeme zengin l i ği vardır. Bu yol , Küçük ve Büyük Menderes h avzal a­
rı nı birleştiren birinci dereceden öneml i iki hattan biridir.
Diğer bir yol i se Bal yambolu-Kestel-Sarayköy hattıdır ki, bu hat
Anadolu içlerine uzanan yolun başlangıç bölümünü oluşturmaktadı r.
İ l kçağın öneml i hatlarından biri o l an bu ana yol dışı nda ikinci üçüncü
dereceden yol l ar varsa da ası l öneml i hat i l e B al yambolu-Kestel ­
Sarayköy ana yoludur. Tari hsel ol arak d a eski yol ların içi nde yer al an bu
iki havza önem l i adların vakıf sahibi oldukları bölgedir. Gerek
Aydınoğull arı ail e üyeleri n i n gerek Sadrazam Lütfi Paşa' n ı n ve gerek
Geel i k Ahmet Paşa' nın vakıf ün iteleriyle bölgeye girmeleri bir rastlantı
deği ldir. S adrazam Lütfi Paşa ' n ın Çaml ıca'da 4 1 , Küre ' de 3 3 , Kestel ' de

58
ise 1 09 dükkana sahip o lması yolun önemi ne işaret eden veril erdir. 35
Yine bu kesimde "Kervan Yay l ası" ve "Gavur Gediği" adıy l a bir boğaz
bulunmaktadır. Hatta, bu yol üzerindeki Ilıdağ ' da yine Manastır, ticaret
evleri ve daha da öneml isi Gulman Bölgesi ( Köle B ö l gesi) yer almak­
tadır. Büyük olası l ı k l a "Ceneviz Mezarlığı" bu yoğunluklu bölgeden
seçilmiş ol malıdır. Halk bilgileri o den l i ayrı ntıya sahiptir k i , aynı güzer
gahta yer alan Koçak ' ta "Kale"nin nasıl yapıldığı b i lgi l eri taptazedir. B u
surlu alanın taşl arın ı n , bir zincir oluşturul arak, elden ele tepeye çıkarı l ­
dığı köylülerce anl atı lmaktadır.
Tarihsel seyirde, Venedik l i ler, Ceneviz l i lerden önce l i k l i bir sürece
sahiptir. Ancak , XIII. yy' dan sonra Ceneviz l i lerin de tarih sahnesine
çıkması, süreçte bir rekabet yaratmı ş ve bu yak l aşık XV.yy ' ın son çeyre­
ğine değin devam etmi ştir.
Genel olarak, bak ı ldığında "Çizme' n i n İkizleri" Karadeniz, Ege ve
Akdeni z ' de bir yer kapma yarışına girm i şl erdi r. Cenevi z l i ler bir
diplomasi ustal ığı i l e 1 26 1 ' de B izan s ' tan N i f (Kemalpaşa) Anti aşması ile
resmi yet kazandırmayı başarmışlardır.Süreç, B izans-Venedik, B izans­
Ceneviz, Bizans-Beyl ikler ile Latinler-Beyli k l er ticari antl aşmalarıy l a
adeta iç i ç e geçmiştir. B izan s ' ı n başkenti Konstantinopol i s ' te bu unsur­
6
ların varlığı, i ni şl i çıkışlı b i r süreç de olsa varl ığını sürdürmüştür. 3
Ceneviz ve Venedik l il er ticarette, değerli bürokratların yanı sıra,
uzman tüccarlar kul l anmışlardır. İtal yan Üniversiteleri nden yetişmiş el i t
kadrol arın yanı sıra, koloni kurdukları ülkeden d e i y i yetişmi ş kadrol ara
sahip olmuşlardır. Örneği n B izan s l ı Tarihçi Dukas bunlardan biridir.
Ai les i , Foça' daki Ceneviz kolonisi nde çalı şan bürokratlardan biri i ken,
Dukas da bu görevi bir süre üstlenmiştir. Bir diğer ünlü Kristof Kolomb
da İber yarımadası ndaki Ceneviz kolonisinde çal ışan tüccarl ardandır.
Kısacası. ' her iki kent devleti çal ışan l arı oldukça i yi yetişmiş bürokrat,
tüccar ve danışman l ar o larak dikkati çekmektedir. B ir dünya ticari ağı n ı
yönetmek � organize etmek, elçil i k ler, konsolosluklar v e diplomatl arla
yüzlerce y��
bunu başarı yla sürdürmek, bir alt yapı i stemektedir. Örneği n,
bürokratik yazışmal arda geleneksel kal ıp hal ine gelen "Yukarıda sözü
edi ldiği gibi" pekiştirme ve değinmesi bir Lat i n yazışma kültüründen

"
- Sadrazam Lütfi Paşa Vakriyesi, H .950/ 1 543
'6 Neval Necipoğl u- 1 5 .Yüzy ı l ı n İ l k Yarı s ı nda Konstanti nopo l i s ' te Osman l ı Tac irleri,

Cogito, Sayı 1 7 . S ay . , 235, Yapı Kredi Yay ı n ları, 1 998

59
gel medir. Venedik, Cenova, Kıbrıs, Girit koleni arşiv leri, düzenl i muh �
sebelere, kayıtlara sahip depolardır. Bu tüccar arşivler, dünya ekonomi
tarihi için olduğu kadar diplomasi tarihi açısından da fevkalade değerl i
malzemeleri özenle korumuş ve günümüze taşımayı başarmı ştır.
Venedikliler, ticari şubel er ol arak Ayasuluk, B al at, Girit, Kıbrıs, Mora,
B ozcaada, Eğriboz, Trabzon, Antalya ve İskenderun' a sahip iken,
Cenevizli ler ise, Amasra, Akçakoca, Samsun, Kefe, Kırım, Foça, S i sam,
Midi l l i , Enez, Limni , Sakız, Taşoz, Gökçeada ve Semadirek'te etkin
merkeziere sahip o l muşlardı . Venedik ve Cenevizl i l erin oturdukları
mahalle veya köylerde, tapınak, hatta hamam gibi gereksinimleri n i karşı­
layacak yapı l ara sahip oldukları n ı bel i rtmek gerekir. Bu konuda Tire ' n in
Karacalı mahal lesindeki tapınak ve daı-phane bilgileri buna örnektir. B i r
diğer ifadeyl e geç dönemlere değin varlığını korumuş olan v e m ahal le,
han oluşum larında gördüğümüz Frenk" sözcüğünü de bu kapsamda
değerlendirmek gerekir. Bu konuda verilebilecek en çarpıcı örnek Tire'
deki Frenk Han ı ' dır. Burası "Köle Ticareti"nin yoğunluklu durakl arından
başlıcasıdır. Bu ticari al ana, daha sonral arı S adrazam Lütfi Paşa' n ı n Yeni
Hanı da kat ı lacak ve Atpazarı ile bir ticari bölge o luşacaktır. Yeni Han,
XVI. yy ' ın "Köle Pazarı" konumunu 1 854 yılına değin sürdürdüğü Sic i l
kayıtl arı ndan an laşılmaktadır.:n Hatta b u kesim, her çeşit han ı n yer aldığı
merkezi bir pazardır.
Latinleri n , Anado l u ' da oldukça ciddi bir koloni leşme süreci yaşadık ları
"Gavur Evleri" ya da "Gavur Dam l arı" gibi koleni evleri nden anlaşıl­
maktadır. Hemen hemen tüm i l lerde organize olan bu unsurlar, kimi kez
köy köy yoğunlaşmakta ve ciddi boyut kazanmaktadır. Kısacas ı ,
Venedik, Ceneviz v e diğer Latin kolonistler, Anadolu hal k ı tarafından
ortak biı: söylemle "Gavur" kapsamında ele alınmışlardır. Bun l arın barın­
dıkları yerler konuma göre değişmekle birlikte, daha çok kayal arın
oyulması ile oluşan evierden meydana gelmektedir. Genel likle, tüccar­
ların 2-3 odalı bu evleri aynı zamanda mal l arın ı korudukları yerlerdir.
Antlaşmal arla dışa açı lımın yasaklanmas ı , Beylik donanmaları n ı n
denizlerdeki gücünü zayıflatmış v e Türk tüccarların denizlerdeki güven­
liği sars ı l mıştır. Örneğin , S aruhan Beyi İl yas Bey' in bu süreçte korsan­
larca kaçırıl m as ı , denizlerdeki güvensizliğin boyutunu açıklamaya yeter
örnekti r sanırım. Hatta, Aydınoğulları Emiri İsa B ey ' e izafeten yazılmış

·1 7 Tire Şer' iye S i c i l i C i l t 1 0, H . 1 27 8

60
Mesud Semerkandi ' nin "Divan"ında konuyla i l g i l i i l ginç b i r bölüm
dikkati çekmektedir. Semerkandi, Tire Necip Paşa V akıf Kütüphanesi
yazmalar bölümünde bulunan 1 407 (H.809) bu yapıtında, İsa B ey ' in
korsanl ar tarafı ndan kaçırılan ve fidye i sterıcn bir Müslüman tüccarı 1 1 00
dirhem vererek kurtardığını beli rtmekted i. r. Denizlerde durum bu iken,
İsa Bey Dönemi bu antlaşmaları n y İnelendiği n i göstermektedir. Bu
durum, ILMehmet (Fatih) dönemi ne değin sürüp gidecektir. Beli ren Türk
tehlikesi karşısında ortak kararlar alan Papa, bir bakıma Avrupa H ristiyan
dünyasının mali kaynakların ı n da sorumlusu olduğunu gösterecek ve
taraf olacaktır. Kolonİst Latin l erin ticari yoll arı ve olanak ları yitirme
korkusu, ortak davranı ş ve işbirliğini geli ştirerek "Haçlı B irliği"ni can­
landırmış görünmektedir. Venedik, Ceneviz, Rodos, Girit ve diğer ticari
unsurlar, Menteşe Beyliğini de içine alan bir dizi antlaşmalar ortaya koy­
muştur. B eyl iklerin sahil l erde, bir devletten çok Papa destekli ticari
kolonistlerle süren mücadelesi söz konusudur.
Oysa, Türk beyleri n i n deniz ticaret yoll arına duydukları ilgi, o güne
değin Akdeniz ve Ege ' de egemen l iği ell erinde bulunduran Venedik,
Ceneviz, Rodos ve Malta gibi den i z şövalyelerini korkutmuş ve ortak
önlem alma konusunda i şbirl iğini hareketlendirmiştir. Latin ler, elde
ettikleri sahil koloni lerindeki ticari ağlarını koruma güdüsüyle Papa' dan
yardım isternek durumunda kalmışlardı . 3 8 Özellikle Fatih Dönem i , bu
güçleri Karadeniz ve Ege' deki kale ve kentlerinden temizleme süreci
olarak da dikkati çeker. Anlaşılıyor ki, kolonistlerin direnişi beylikler
sürecinden XV. yy' ın son çeyreğine değin devam etmi ştir. D i ğer bir
değişle ticari koloniler, Osman l ı sürecine değin , gerek İzmir' de gerek
Alaşehir' de direnebilmişlerdir.
Hızır B ey ' in sözü edilen dış ticari güçlerle yaptığı anl aşma, bir bakıma
dış ittifakın da ne denl i tehl ikel i birl i k o luşturduğunun da h aberc i si
olmuştur. Henüz, ticaretin ve denizierin önem i n i kavrama aşaması ndaki
Osmanl ı Beyliği, bu gel i ş melerden öneml i dersler çıkarmış olmalı dırlar.
Bu i l i şkiler z inciri içinde, İzmir, Foça, Ayasuluk ve B al at giderek önem
kazanmış l ardır. Ceneviz l ileri n , bölgeni n bu ticari çıkış ve giriş kapısı
durumundaki l imanları, karayoll arın ı n da düğüm noktasıdır. Ancak ,
buraların ticari kontrolü tamamen kolonistlerin e l indedir. Özell i k le Foça,

İ zmir' i n Beydağ i lçesinde, Ceneviz Tepesi ve koloni evi, dış ticari unsurların önemli
bir kanıtı olarak yaşamaktadır.

61
Şap ticareti ile de öne çıkan bir üretim merkezidir. B atı Anadolu' nun
Gediz ile birl i kte Avrupa' yı besleyen damarlardan başl ıcasıdır. Şapın
sahip olduğu kimyasal özellikler uluslararası pazarl arda gen iş bir al an
bulmaktadır. Cenevizli lerin şap tekelini el lerinde bulundunnaları XIII.
yy' dan XV.yy ' a değin devam etmiştir. Anadolu' nun bir çok kentinde
özellikle Şeb i nkarahisar, Foça ve Gediz ' de kurdukları ticari bürolarl a
şapın dağıtım ve pazarlaması n ı da yaptıkları nı görüyoruz. Hatta, XIII.
yy' ın ilk yarısında Konya'da Cenevizli Santo S i ra ve Venedikli
Molendino ai leleri bu ticareti yapan önem l i adlar içi nde yer almaktadır.
Şapın endüstriyel bir ürün olması, öze l l i kle, boyac ı l ı kta, kimi organi k
maddelerin kokuşması n ı önlemede, kağıt endüstrisinde, alçının sertleş­
mesinde ve hek i m l ikte kullanımı şapa olan i lgiyi arttırmıştır.
Hatta, bu nedenle üretim merkezlerinden biri olan Kütahya Gediz
şapları nın XIX . y y ' da dahi önemini yiti rmediği, Tire Şer' i ye S ic i l i kayıt­
ları ndaki bilgilerden anl aşılmaktadır. 800- 1 000 develik kervan oluşum­
ları , üretimin ve aynı zamanda ilginin boyutunu yansıtan önem l i bir
örnek olmal ıdıi':'
Şap, Koloni stlerle yapılan antlaşmal arda daima konu olmuş bir
üründür. Cenevizliler, Foça l i manı n ı ve buradak şap işletmesini denetim­
lerinde bulunduruyorlardı. XV.yy ' ı n ilk yarısında bu şapların kontrolü ve
muhasebesi B izanslı tari hçi Dukas' ı n ailesi yönetimindeydi . Hatta, bir
süre Dukas da bu i şletmelerde görev aİmıştı. Şebinkarahisar şapları her
ne kadar Trabzon yoluyla dışa açı l ıyorsa da nitel i ksel öze l l i k leri yle Gediz
şapları daha cazipti .
* * *

Latin birleşik guçleri, i ttifaka giren ve güç birl i ği oluşturan, Menteşe,


Aydın, Saruhan ve Karesi beyl ikleri n i n l iman l arı nı basıp, donanmal arı nı
yakmaları, beyliklerin deniz egemenlik alanları i l e ganimet kapıların ı
kapamıştır. Olayların ardından , 1 33 1 tarihli ve daha sonra i mzalanan
antlaşmalar, ne denl i siyasi ve ekonomik k ayıpl arın olduğunu gözler
önüne sermektedir. 1 3 3 1 ' de Menteşe Beyi Orhan Bey, ardından İ brahim
Bey ve hemen ardından Aydınoğulları Beylerinin 1 337 tarihinde imzala­
dıkl arı bu antl aşmalar, Latinler karşısı nda geri çeki lme ve tesl i miyeri
ifade etmektedir. Öze l l i kle, 1 337 tari hli antlaşmalar bunu göstermek­
tedir. Her ne kadar dönemi n başarısızl ığı Ayasuluk Emi ri Hızır Şah ' a

-'9 Tire Şer'iye S i c i l i C i l t I , Say.,344, H. l 25 1 1 1 835

62
yüklenmeye çal ış ı l sa da. bu antlaşmacia Gazi Umur Bey, Süleyman Şah
ve İ brahi m Bahadır Bey' i n de i mzal arı vardır. Ancak, bu antlaşma
hükümleri nin ağırlığına karşın, tersane ve l imanl arı bası l arak donanma
gücü yok edilen beyliğin, deniz seferlerine çıkamayacağı açıktır. Hatta,
Gazi Umur Bey' i n deni z seferleri ne o l dukça güçlü bir şek i l de ç ı ktığı
bilgileri , öze l likle bu o l ayl ardan sonra pek sağl ı k l ı deği ldir. Hatta, B al at
Baskını noktayı koyan son uyarıdır. Ortadan kaldırı lan tüm beyl i k
filolarının yerini tutacak, büyük b i r fil o haz ı rl ığına giren Menteşe emiri
İ brahim Bey' i n , haz ı rl ıkları tamaml adığı sırada, Latin ortak güçl erince
tekrar 1 352 tarihi nde Balat' ı basıp fi l oyu yok etmesi , deniz seferleri n i n
sonunu hazırl am ı ştır. Balat Tersanesi ' ni n de diğer tüm k ı y ı tersaneleri
gibi, devreden çıkarı l ması Beyl ikler süreci nden Fatih Sultan Mehmet
Devrine deği n den i z seferlerin i suskun b ırakacaktır. Fatih, bu gerçeği
görecek ve Latin güçl erine ait kolonileri , Kırım ve Karadeni z ' den
başlayarak Ege ' yi içine alacak şekil de ortadan kaldıracaktır. Ancak,
l i man ve deniz üstünl üklerin i önem l i ö lçüde yitiren Lati n ler, Anadolu
kıyı ve içlerinde diplomati k başanl arl a varl ıklarını i l eri yüzy ı l l ara da
taşımayı b i leceklerdir. Bu, beyl ikler arac ı l ı ğı ile Türklerin yaban c ı l ara
tanıdığı i l k ayrıcal ıkl ar olmas ı nedeniyle önem l i dir. 40
Latinlerle Beylikler arası nda yap ı l an antlaşmaların i l k i o l an 1 33 1
tari hli antlaşma, süreci anl ayab i l mek için, b i l i nmesinde yarar vardır. O
nedenle, önce Venedikl i ler adı n a Girit Dükü i l e Menteşe Beyl i ği arası nda
1 3 Nisan 1 33 1 tarihinde yap ıl an antl aşmayı madde madde görmek
.
gerekmek te d ı r. 4 1

Kandiye Dükü Marino Morasin i i l e Menteşe Beyl i ği Emi ri Orhan


arasında yap ı l an antlaşma. 1 3 N i san ı 33 ı
I- ı 2 Nisan ı 33 ı ( İ n di etione )- ( ı 5 senelik devir) Muhterem Girit dükü
asilzade Marino Morasin i Bey ' l e mec l i s i n i n , Menteşeoğlu Emi ri yüce
Orhan ' ın müstensifi ve elçisi "Bi m beraddin" arası n da yap ı l an bu ant­
laşma akdiyle sözü geçen i k i taraf arası nda dostluk ve barı şın devam
etmesi n i , anlaşmazl ı k vesilesi yaratacak hiçbir sorunun söz konusu
olmamas ı n ı , taeirierin sözü edi len Emi r' i n tüccarl arı , Naybi s müstensih­
leri ile ne şekilde davranacak l arını i y i b i l meleri ve ayrıca da her parça

4° Ce! il Ender- Karesi, S aruhan, Aydı n ve Menteşe Beylikleri Paraları , İ stanbul. 2000
41 Age . . .

63
için aşağıda belirtilecek ücretten fazla olarak hiçbir şey ödemeyecekleri
karara bağlanır.
2- İlk evvela, Emir' in bizzat kendi kararı ile Girit gelen bir gemi
tarafından yakalanan ve ayrıca şu anda Emir' i n kendi toprakl arı içinde
bulunan erkek ve kadından oluşan halkımızı serbest bırakması gerekmek­
tedir.
3- Ayrıca, karada veya denizde, kendi mal ve zengin l ikleri i l e dol aşan
tüccar ve halkımızın, yukarıda sözü edilen Emir' in adaml arı i l e kar­
şılaştıklarında kendil erin i emniyet içinde hissetmeleri ve aşağıda beli r­
tilecek antl aşmalar çerçevesi dışında hiçbir şeyi n ödenmemesi zorunl u
kı l ın acaktır. Buna göre, bl adi, sebze v e zerzevat, öküz, at v e e s i r ticareti
üzerindeki vergi ler hariç, tüccarlar tarafın dan içeriye sokulan veya dışa­
rıya çıkarıl an diğer bütün mallardan %2 al ı nacak, ayrıca Emir toprak­
l arın ı n bir yerine değil de bir çok tarafları n a götürül ecek mal l ardan
yal nızca bir kereye mahsus o lmak üzere vergi veya gümrük harcı alına­
caktı r. Ödenecek ücretler, buğdaydan her ölçek için 2 aspro, arpadan,
sebze i l e zerzevattan her ölçek için 1 aspro, her öküz için 2 aspro, her at
için 3 aspro ve her esir için 1 O aspro alınacaktır.
4- Tüccarl arımızın getirip satacakl arı mal l arın arasında Emir' in de
istedikleri olursa, Emir al acağı mal l arın fiyatların ı tüccarlada görüşüp, en
geç 3 gün içinde anlaşma sağlayabilmelidir. Aksi taktirde fiyatta
herhangi bir mutabakata varıl m azsa, tüccar mal l arını istediği her kimseye
satabi lecektir.
5- Bir Türk, herhangi bir malı n ı bizim tüccarlardan birine satar, fakat
bizim tüccar da malı n karşıl ığını ödeyemezse, Türk tarafından yakalanıp
hapsedil mesi ya da diğer bizim tüccarl arı n mal i arına haciz konması gibi
olaylar olmayacaktır. B u gibi durumlarda olay yerinde bulunacak Emi r ' i n
bizzat kendisi i l e b i z i m konsülümüz yazıl ı bir mektupl a durumu
Dükümüze b i ldirecek ve ondan sonra Dükümüz borçlu o l an tüccarımızı
tutuklattırıp, sözü edilen Türk, tazminat o l arak da borçlunun mal i arına e l
koyacaktır.
6- B i r tüccarımız ya da halkımizdan biri, herhangi bir suç i şlerse, o
suçun davasını bizim konsül yürütüp yargıl anmasını üstlenecektir.
B i zden biri n i n işleyeceği suçtan dolayı Türk halkından herhangi biri bu
suçl u kişiyi kendi evinde tutuklayamayacaktı r.

64
7- Bir Türk ' ün Giritl i bir tüccara borçlu olması hal inde, tüccarın o l ayı
Emir'e yansıtması ve anlaşmazlığın Emir huzurunda görüşülüp, tartışıl­
ması gerekmekte; aynı durumun aksi olursa, yani bizim bir tüccarımızın
Türk'e borçlu olm ası hal i n de, Türk 'ün hakları bizim konsülümüz huzu­
nmdan başka hiçbir yerde görüşülemeyecektir.
8- Ayrıca Emir, Giritli tüccarlara, S an Nicola Kilisesi ile oturup yaşa­
yabi lecekleri, veya i stedikleri şeylerle meşgul olacak l arı bir yer tahsis
etmelidir.
9- Yabancı bir gem i n i n bir Giritliyi yakal aması halinde, Emir onu malı
mülküyle beraber i ade etmel idir.
1 0- Ayrıca sözü edilen Emir kendi toprakları üzerinde bulunan tüccar­
l arıımza her türlü yardımı temi n etme l i , onları herhangi bir saldırıya karşı
korumalıdır.
1 1 - Halkım ızdan biri n i n kendi toprakları (Emir' i n toprakları) içine
girmesi halinde, sözü edi len Emir konsülümüz arac ı lığı ile o kişinin giri ş
ve çıkışta mal ve mülkünü kolayca geçi rmesini sağl amalıdır.
1 2- Emire bağl ı (kuvvetlerin ) insan l arın kendi gemileriyle bize ait o l an
Scarpanto, Citera, S antorin i , Chio ve Serfanarum adaların a her hangi bir
saldırıda bulunmamal arı , sözü edilen adaların bu barış anti aşması
maddelerine dah i l edi lmeleri sağl anmal ıdır.
1 3- Tüccarları m ız Emir toprakları dahil ine getirip boşaltacakl arı şarapları
kendi ikametleri ne rahatça götürebi l mel i , eğer Emir' i n Namatari ' s i fi yat­
ta uygun luk görüp an laşarak şarabı satın almak isterse tutarını 1 0 gün
içinde ödemek zorunda olduğu, aksi takdirde bu süre içinde ödeme
yapıl mazsa şarap tüccarı, kendi şarabı n ı istediği ki şiye satabilecektir.
1 4-Ayrıca, tüccarlarımız kasaplardan hariç olmak üzere Emir toprak­
l arındaki pazarlardan deri satın al abileceklerdir.

1 3 3 1 tarihi antl aşmanı n dikkati çeken maddeleri , 5 ve 6. maddeler


hukuksal sorunların çözümünde "Dük"ün yetki li kılınmasıdır. Latin tüc­
carların i şlediği suçlar ya da getirilmeyen akitlerin karşılığımda yargı
yetkisi ve hiyerarşisi Türk yetkililerden alı nmakta ve kendi makaml a­
rınca işleme sokulmaktadır. Antlaşmanın can al ıcı noktası 8.maddede
bulunmaktadır. Bu madde i le kendilerine beyl i k toprakları içinde "Yer
veri lmesi" hükmüdür. Madde, bir yerleşim yeri ayrıl ması ve burada işleri
ile ilgi lenebi lmelerin i n sağl anması i stemidir. Bu madde i le, Anadolu' ya

65
girilmiş ve yaklaşık üç yüz y ı l sürecek Pazar egemenliği sağlanacaktır.
İ leride görüleceği üzere, bu "Tahsisli B ölge''lerde yerleşme, ev, arazi ,
dükkan ve depolam a alanl arı na kavuşul acaktır. Bunlara, han, hamam,
çeşme ve bankac ı l ı k gibi i şlemlerin de ekleneceği bir işlevsel alan geniş­
l iği elde edilecektir. Hatta, halk anl atım l arında bulduğumuz "Darphane"
gibi kendi duka ve j iglati lerinin basıldığı tesisler meydana getiri lecektir.
Antlaşma 1 337 tarih inde daha da genişleti lmiş olarak yenilenmiştiL
Üstelik antlaşma Aydın oğul l arı Emirleri ni de içine alan daha gen i ş bir
duruma sokulmuştur.
1 337 tarih l i antl aşma genel bir değerlendirme yapabilmek için önem l i
b i r içeri ğe sahiptir. 42

Kandiye Dükü Giovan n i S anudo ile Menteşe Emiri İ brahim arası nda
yapılan antlaşma 1 337 Nisan ayından önce Girit Dükü muhterem
Giovanni S anudo hazretleriyle meclisinin Pal atiae Beyi Orhan ' ı n oğlu,
Zalabi ' nin kendisi ve kardeşleri için imzalanan bir antlaşmadır.

1 -Emirlerin Emiri Orhan ' ın oğlu Emir İ brahim ile Girit Dükü Giovanni
Sanudo hazretlerinin elçisi Mario Quırini Bey' le imzal amış bulundu­
ğumuz bu antlaşma şartlarıyl a 1 337 y ı l ı n ın 1 Nisan gününden baş l amak
üzere aynı yıl sonuna kadar barışın güvenilir bir şekilde sürmesi ni
onay l ıyoruz: antlaşma süresi oittiğinde sözleşmeyi yapan her iki taraftan
birinin barış işleminin devamı nı i stememesi hal inde, durumu karşı tarafa
resmi olarak bildirmesi, fakat bu durumun yani sözleşme şartların ı n
tüccarların g i r i ş v e çıkışlarındaki mal ve can güvenl iği göz önüne alına­
rak sözleşmeni n fes i h tarihinden olmak üzere 2 ay süre ile bozulmaması
gerekecektir.
2- Her şeyden önce, sözleşme süresi nce bize ya da o n lara ait gemiler
silahlanmış olarak bizim kıyılarımızdan açık denizlere açı lmayacaklardır.
Böyle bir durum, bize vergi borcu ile yükümlü kimseler tarafından yapı l ı r
v e bu vergi yaz ı l ı tarihten evvel ödenmezse durum hemen Girit Dükü ve
mec l i sine i letilecek böylece Girit Dükü ve mec l i s i vergiyi ödemekle
yükümlü kişi lere gerekli yere ödenmesi için 2 ay süre tanı yacak, ancak
bu iki ay sonunda da borç l arını ödeyemezlerse o zaman biz kendi gemi-

.ı 2 Age . . .

66
lerimizi silah landırarak hakkımız o l an borçları tahsil etmek için karşı
taraf gemil eri üzerine gideceğiz.
3- Giritli , Venedikli ya da Venedik Cumhuriyeti ' ne mensup kadırga ve
gemi ler bir Türk Emir' i n gemi siyle savaşıp o gem i lere üstünlük sağlarsa,
yapılacak her türlü hasar için Giritli ve Venedikli Cumhuriyeti ' n e men­
sup halka el dokunulmayacak, rahatsız edilmeyecek, mal ve mülkleriyle
beraber halkı bize kardeş sayılacaktır.
4- Ayrıca Venedik ya da Venedik bölgelerinden bizim tarafiara doğru
gelen Girit, Venedik ya da Venedik tebaalı bir geminin yakalanıp yağma
edil mesi ya da saldırıya uğrayıp zarara girmesi hal i nde hasara uğrayanın
her türlü hasarlarını tamir edeceğimizi vaat ediyoruz. Bu arada zarara
uğrayanı n Venedikli olmasını da, Girit konsülünün tanıklığı i l e i n an­
ınakla yeti neceğiz.
5- Gene buna uygun ol arak bizim limanl arımızda bulunan ve bir Türk
gemisi tarafı ndan yakal anıp saldırıya uğrayan, tahrip edilen herhangi bir
Girit ya da Venedik Cumhuriyeti bandıralı gemiye, konsülün zarara
uğrayanın bir Venedik l i olduğunu kanıtlayan yem i n l i sözlerine istinaden,
kendimizi onlara yardım etmekle mükel lef h issedecek ve hasarları n ı
gidereceğiz.
6-Ayrıca, deniz ve karadan da prodesium taşıyan , l iman l arım ı z dışında,
fakat bizim l iman l arımız açıklarından gelen Girit ya da yukarıda sözü
edi len Venedik Cumhuriyeti bandıral ı gemi l er, başka bir Emir' i n komu­
tasındaki gemi ler tarafı ndan saldırıya uğrayıp hasara uğratıl ı rsa, sanki
bizim gem i lere yapılmış bir saldırı gözü ile bakıp tüm tahribatlarını tamir
etme işini üstleneceğiz.
7- Ayrıca, hiçbir Türk komutasındaki gemi hal kımızın İkarnet ettiği
kıyı lara yanaşmayacak, oralardan y i yecek m addeleri almayacak ve her­
hangi bir konuda halkımızdan bilgi edinmeyeceklerdir. ' Eğer böyle bir
durum olur, Emir komutası ndaki gem i kıyıl arımıza yanaşıp halkımızdan
bazı konul arda b i l gi alır ya da verir ve dolayısıy l a Giritli veya Venedik
Cumhuriyet' i bandıralı gem i lere denizde hasar verirse, o bilgi veren kişi­
leri asacak, Venedikli olduğuna kanaat getirirsek hasarl arın ı , tüm gider­
lerini üstümüze alacağız.
8- Ayrıca, Giritli ve Venedik Cumhuriyeti tebaasına mensup kişileri
rahatsız etmemekte yem i n l i olmayan Fransız ya da Hristiyan korsan l arın ,

67
gemi ve kadırgalarını l iman larımıza sokmayacak ve yiyecek gereksinim­
lerini karşılamayacağız.
9- Buna uygun o larak, Venedik l i ve Venedik Cumhuriyeti ' ne mensup
gemi ve kadırgalar topraklarımız liman i arına yanaşıp ödeme karşılığında
su ve her türlü yiyecek maddesi alabilecekler, halkımız onların güven­
liğini koruyacak ve onlara birer dost ve kardeş gözü i l e bak ı l acaktır.
1 0- Ayrıca, eğer Girit ya da Venedik Cumhuriyet bandıral ı bir savaş
gemisi ya da herhangi bir·başka gemi , denizin fırtınalı olması ndan yahut
Hristiyan ya da bir Türk gemisi tarafından koval anması, kendi l erini
bizim sınırl arımız içinde bulursa, onl ara can ve mal güvenliği temi n edi­
lecek, hasara uğratılma veya uğrarnaları önlenecektir.
l l - Ayrıca, Girit, Venedik ya da Venedik Cumhuriyeti bandıralı gemi ler
tarafından kavalanan Türk gemiler, sınıri an ınıza girip l imanlarımıza
sığınırlarsa, esir ve gemi leriyle bu Türkler bizim malımız sayıl ac akl ardır.
1 2- Eğer aynı durumda bir Giritli ya da Venedik tebaası n a mensup bir
kişi bizim topraklarımız içine düşerse, kendi mal l arı güvenl i k altına
al ınacak, konsülün i stediği tarafa nakledilebilecektir.
I 3- B i r Venedik taeiri ya da bir Venedikli bizim sınırl arımız içi ne girer;
fakat mal larını orada satmak istemezse hiçbir ticari harç ödemeden
mallarını den iz yoluyla istediği başka bir bölgeye nakledebilecektir.
1 4- Eğer bir taci r kendi mal l arı nı bizim topraklarımıza i ndirir fakat on l arı
orada satarnazsa ve dolayısıyla başka taraflara karadan gitmek isterse
bize ait olan her bölgeye girişinde yalnızca %2 ödemesi gerekecektir.
1 5- Ayrıca, bir borçtan dolayı biri kaçarsa, derhal o borcun ödenmesi
gerekecek ve borcu o l an şahıs l a anl aşıncaya kadar hapiste tutul ac aktır.
1 6- Ayrıca, Girit Sultan l ı ğı yazı l ı bir bildiri ile bütün Girit, Venedi k ve
Venedi k Cumhuri yeti tebaası için halk arasındaki hakl arı korumakla
görevli bir konsül tayin edecek ve biz bu konsüle i stediği her türlü yar­
dımı esirgemeyeceğiz.
1 7- Ayrıca, Marino Morasini yönetimi devresinde akdedilmiş barış ant­
I aşması şartl arına göre, toprakl arıyla beraber St. Nicola Ki l i sesini ver­
meyi vaat edecek, fakat karşıl ığında bu taraflara tüccarl ı k yapan
Venedikli ve Venedik Cumhuri yeti ' ne mensup taeiriere ikamet edecek,
mal larını satabi lecekleri bir bölge tahsis edil mesini isteyeceğiz. Bu
durumda konsülümüz Türkler tarafı ndan inşa edi len evleri fiyatta satın

68
alacak, aksi takdirde bizzat kendim onlara başka bir bölgede yaşamaları
için gerekli toprak tahsis edeceğim.
1 8-B ir taraftan öteki tarafa esirlerin beraberinde götürdükleri kıymetl i
eşyal ar iade edilecek, esirin kendisi ise serbest bırak ı l acaktır.
Bir gemi veya mal sahibi, cüretkarlığından dolayı esir olduğunu bildiği
bir kişiyi serbest bırakırsa esirin sahibine 1 2 florin ödemek zorunda kala­
caktır.
1 9- Ayrıca, size ait gemi ve kadırgalar ticari herhangi bir vergi ödemeden
kendi paralarıyla yiyecek, et, ekmek veya başka maddeler satın alabile­
ceklerdir.
20- Giritli ya da Venedik Cumhuriyeti' ne bağlı halkınız bizim toprak­
larımızdan buğday ihraç etmek istediklerinde her ölçek için 2 aspro, arpa
veya diğer sebzeler için 1 aspro, her at için 3 aspro, her öküz veya eşek
için 2, kadın erkek her esir için de l O aspro ödeyeceklerdir.
2 1 - Ayrıca, yukarıda zikre_di len her ithal ve ihraç ettikleri mall ara %2
ödeyecekler, yani girişte 2, çıkışta da tekrar 2 ödeyecekler.
22- Ayrıca, şarap, sabun , peynir, kumaş, mum, deri, şap ve diğer bütün
mal ların Girit, Venedik veya Venedik Cumhuriyeti mensubu kişiler tara­
fından bizim topraklarımızdan ihraç olundukları tekele girmeyecektir. Bu
mal ların içinde yalnız şaraptan her Vegete için 50 aspro ve aynı ödentinin
her Caratel l o için de yapı lması gerekecektir.
23- Sanichi ' ni n i l k baştaki durumuna girmesini, üç tane Erea' n ı n (Bölge)
kurulmasını, bun l arda birincisi Naybus, ikincisi Paşa, üçüncüsünün de
Venedik konsütünün bulunmasını vaat ediyor ve istiyoruz. Aynı şeyin
Paturuanı için de geçerl i olmasını ve ağı rl ı k için bir ücret ödenmesi n i n
söz konusu olmamasını talep ediyoruz.
24- Ayrıca, Coron, Moton, S arpanto, Chio, Serfenarum ve Negroponte
Adaları ile buralarda denizde sefer yapan Venedik Cumhuriyeti ' ne
mensup halk ı n sözleşme şartları kapsamında olması nı istemekteyiz. Tüm
Negroponte Adası, Girit Sultanlığı ' nı n Teologo Beyi Atina' nun (Aydın)
Zaloppi (Hızır Şah) ile yapacağı bir antlaşma haricinde bize bir vergi
ödemeyecektir. Bu yapacağı antlaşma gereğince eğer kendisi bizim de
uygun gördüğümüz gibi, Negroponte Adas ı ' n ı barı ş anti aşması kapsa­
mına almak istemez ve önceleri gibi vergi tahsil etmek isterse, bu
durumda babamız Orhan ' ın , Negroponte vergilerini zamanında n as ı l
tahsil etmi şse b i z d e b u vergilerden yararlanma yoluna başvurac ağız.

69
25- Anlaşmazl ıkları gidermek, Girit halkı ve Venedik Cumhuriyeti ' ne
mensup kişilerin güvenl i k altında deni zde\ gidip gelmelerin i sağlamak ve
antlaşmanın tam olarak iyi bir sonuca bağlayıp, yukarıdaki sözleşme
şartlarını onayiayıp tasdik etmek için bizzat kendimiz ve kendimizle
beraber aşağıda bel i rtilecek asi l lere, emirlere, kurul üyelerine, kadı ve
musafilere and içtirdik.
26- B i z Türkiye Beyi, Emirlerin Emiri İbrahim, bizim adımıza
derebeyierimiz ve bizim bütün tebaamız adına (Ovela ubeli eleoet alsonit
ontestel elchait neulsuret) gökyüzünü, toprağı, den izleri, bütün canlıları
ve tüm dünyayı kuran yüce Allah ' ın ismi altında yemi n ediyoruz. Bütün
can l ıların hayatı ve ölüm kuvveti elinde bulunan, yaşayan Allah ' a ban a
güç ve kuvvet verdiği için güçlü Allah ' a, 1 24 peygamber yoll ayan ve
bun l arın birincisi Adem(Elederam) ola, peygamber, Allah, Muhammed,
Müslüman i nancını aydın l atan oğlu Audela, azi z Mekke şehri için
Peygambere All ah ' a yol l adıkları için Mushaf ve Kur' an ' a, peygamber ve
melekler, kendi i steği (Fele febet) için biz, yukarıda yazılan tüm şartları
uygulayacak ve tebaamıza da uygulatacağız.
27- Antlaşman ı n sürdürülmesi için yemin ettirdiğimiz asi l baronların
i simleri aşağıda bel i rtil m iştir. Evvela bize kardeş Çine Beyi Chitirbey,
Zaloppi, bizim Macri' deki topraklarımızın sahibi Tave ve Melicastrofi
Beyi Eliasbey (İl yas Bey), Süleyman Paşa, S al ochati Paşa, Jaxibaşı,
Saytit Paşa, bizim B arbani , bizim Subaşı, Palatiar (B alat) kadı sı ile Milas
kadı s ı .
2 8 - Ayrıca yukarıda sözünü ettiğimiz elçiyle anl aşmamamız üzerine eğer
Teologi (Ayasuluk) Emiri Zaloppi , Girit Sultanlığı ile bir barış antiaş­
ması akit eder ve buna göre şarap, sabun ve şap, Theologi ' ni n tekeli ne
bırakırsa, biz uygun bulduğumuz takdirde yal nı zca şapı Theologi ' ni n
tekeline bırakacağız. Böylece şapın sınırlarımız içinde tekele girme­
mesiyle hal kı mız onu rahatça kull anabilecek hatta Giritl il er' i n i steği
üzerine de onlara satabi lecek, Milas ve Lasso' ya şapı getirebi l ecekler,
ancak, sözü edilen Zalopp i , Theologo toprakları içinde şapa, şaraba ve
sabuna tekel uygul arsa, biz de buna mukabil şapın bizim topraklarımızda
tekel dışında olmasın ı sağlayacağız.
29- Bu antlaşma süresince, bizim yaptığımız gibi, kardeşimiz Girit
Dükü' nün de topraklarımız ve l iman l arımıza hem kendi halkı hem de

70
gemileriyle saldı rı l arda bulunmama yada düşmanl a işbirliği yapıp l i man­
larımızı yağma etmemeye and içmeleri n i i steyeceğiz.

Antlaşma, beyli k donanınası için özgürlüğün denizlerde son buldu­


ğunu göstermektedir. 1 3 37 tarih l i bu antlaşma i le, Venedik ve ona bağlı
bağlaşık güçleri n çıkarl arı güvence altına al ını rken diğer Hristiyan ve
Fransız ticari unsurlar bu h ak l arın dışında tutulmaktadır. Böylece salt
Venedik Cumhuriyeti ' n i n hakları öne çıkmaktadır. Antlaşma metin leri
göstermektedir k i , Fransızların da süreçte etkin liği vardır. Hatta diğer
Hristiyan unsurlara da deği n il mesi , sömürgeci l iğin tarihsel seyrine de ışık
tutmaktadır. Anlaş ı l an , deniz ve karalarda Hristiyan unsurlar arasında
kıyası ya mücadele vardır. Antlaşmanın 8. maddesi her ne kadar "Diğer
Hristiyan"l arı açı kca i fade etmiyorsa da, bunl arın kısa bir süre sonra tarih
sahnesine çıkacak İ spanyo l , Portekiz ile kuzey Avrupa Hristiyan l arı
oldukl arı anlaşılıyor.
Antlaşmanı n kimi maddeleri, s iyasi yenilginin, ekonomik açıdan
yitirilenleri de açı k lamaktadır. 3 .madde, siyasal gücün Latinlerin eline
geçtiğini vurgulamaktadı r. Örneğin , Beylik gemilerinden herhangi birine
Latinler tarafından zarar veril i rse karşılığında hiçbir hak i ddia edile­
meyecektiL Antlaşman ı n 7. maddesi nde bel i rtilen ve beylik Gem ileri n i n
Venedikli kent ve üslerden yiyecek elde etme hakları elden alı n ı rken,
aynı konuda 9 . madde i l e Latinlere ait gem i lerin , Türk l i man ve üslerin­
den su ve yiyecek sağlayabilmeleri ayrıcal ıklı hüküm ol arak m ad­
deleştirilmektedir. Aynı madde kapsamında "istihbarat" bilgileri de ant­
laşma hükümleri kapsamına alınmaktadır. Latinler aleyhinde bilgi topla­
mak ağı r hükümler kapsamındadır. Hatta, antlaşmanı n 1 ı ve ı 2. madde­
leri, antlaşma hükümleri n i n eşitli k l i ele alınmadığı n ı n en açı k kan ıtıdır.
I 1 . Madde i le, Latin güçleri ile yapılan rnücadelelerde, Latin l i mani arına
sığınan Türk gemil eri, her türlü malzernesi ve tutsak l arıyl a karşı tarafın
mülkü kabul edil i rken, ı 2. madde ile aynı dururndaki Venedikli ler,
Türkler tarafı ndan güvence altı na alınıp, "Dük"e tesl i m edilecektir. Ant­
Iaşmanın ı 7 . maddesi ise, Latin unsurların yerleşimi konusunda, "Mülk"
kaydı getirirken, S aint Nikola Kilisesi bir diğer kurum o l arak bey l i k
wprakl arında ö n e çıkmaktadır. Böylece Saint Jean ' dan sonra Saint
Nikola da varl ı k mücadelesine sokulmaktadır.
* * *

71
Latin lerle 9 Mayıs 1 337 yıl ında yapılan ve yetkil i kişiler olarak
Kandiye Dükü Giovanni S anudo i l e Aydınoğul l arı Beyi Hızır Çelebi
arasındaki antlaşman ı n tam metni şöyleydi43 :

Yıl 1 337 ( İ ndiktione 9 Mayıs) 1 5 sene muteber

I-Burada Girid Dük ' ü sayın Giovanni S anudo Bey i l e meclisinin


Ayasuluk (Theologi) Emiri ve Beyi Zalappi (Çelebi, onun kardeşi
Morbassa (Gazi Umur B ey) ve Ati n i ' ni n /Aydın) oğul l arı olan diğer kar­
deşleri ile aktedilmiş o l an barış antl aşmasının maddeleri bulunmaktadır.
2-Yukarıda sözü edilen Zalappi (Hızır Ş ah), Morbassa(Gazi Umur) ve
diğer kardeşleri tarafından kabul edil i p onayl anan bu barış antlaşmasının
şartl arı nı göz önünde tutarak, i şbu antlaşma, sözü edilen emirlerin ant
içmesi nden başl ayarak bir yıl sürecektir: bu süre sonunda sözleşmeli her
iki taraftan birinin antlaşmayı fesh etme durumu o l ursa, diğer tarafa duru­
mun resmi o l arak bildi rmesi ve antlaşma fesh bildi ri tarihinden olmak
üzere sözleşme şartların ı n , her iki taraf tüccarların ı n emniyeti göz önünde
tutularak, mall arı i le güvenl i bir şeki lde kesi n o l arak bulundukları yer­
lerden kendi toprak l arın a dönmelerini sağlamak amacı ile, bir ay süre i l e
uygulanmasına devam edilecektir.
3-Bu antlaşma süresince Zalapp i ' n i n(Hızır Şah) bizzat kendisi ile
Morbassa (Gazi Umur) ve Ati n i ' ni n ( Aydı n) oğulları o l an diğer bütün
kardeşleri yada kendi vek i l i eri hiçbir şekilde s il ahlandırı lmayacak, gemi
seferlerine ç ı kmayacak ve çıkmalarına ehgel olunacak, denize gemi vs.
gibi sefere çıkabilecek şeyler indiri lmeyecek ve indirtmeyeceklerdir.
4-Halkımız ve tüccarl arımızın ayrıca Coroni, Motoni, Negroponte ve
diğer Venedikli l erin , Venedik Cumhuriyeti ve Dökümüzün vefakar
tebaasının kendi gemileriyle beraber mal ve mülklerine yukarıda sözü
edi len Emir Zaloppi ve Morbassa i l e kardeşleri ve yakınlarından yada
onların tebaası veya halklarından gelebilecek herhangi bir kara yada
deniz saldırısına karşı güvenl i k altında olmaları ve herhangi bir rastlantı
sonucu yukarıda sözü edilen gemi ve halkımıza, dükün vefakar tebaasına
ve sözü edilen yerlere herhangi bir saldırı , yağma yada tüccarlarımıza
sıkıntı veril i rse, Zalappi (Hızır Şah), kardeşi Morbassa(Umur Paşa) veya
diğer kardeşleri i l e h al k ı , bütün yaptıkları zararları tazminat i steğinden

43 Ce! i l Ender. . .

72
itibaren bir ay için de hasar ve zararl arın tümünü tazmin etmeleri gerek­
mektedir.
S-Halkımız, yukarıda sözü edilen yerlerde yaşayan vatandaşl arımız,
dükümüzün tebaası ve bütün Venedikliler, kendi gemi leri, mülkleri , araç
gereçleri i le i kamet ettikleri toprak ve bölgelerde emniyette olmal ıdırlar;
ve eğer bir Türk veya başka bir ülkeye mensup b i r emir, halkımızı ve
tüccarlarımızı bulundukları , İkarnet ettikleri bölgelerde herhangi bir
zarara uğratı l ı rsa, bu hasar ve zararların tazmi n atı Morbassa (Gazi Umur
Bey) ve diğer kardeşlerin i n adına da olmak üzere Zalappi ' ye (Hızır Şah)
ait olacaktır.
6-Tüccarl arımızın, Venediklilerin ve de yukarıda sözü edi len halkımıza
birbirleriyle top l an ıp, İkarnet etmeleri için uygun bir yerde biraz toprak
tahsis edil melidir.
7- Bütün Giritli ler, yukarıda sözü edilen yerlerde yaşayanl ar, Venedikli­
ler ya da Dük'ün vefakar tebaası, iki şey dışı nda bütün mal l arını emirle­
rin topraklarına hiçbir harç ödemeden sokmalı dı rl ar. Harç vermeme hari­
cinde tutul an maddelerden biri sabun diğeri de şaraptır. S abunun ödenme
şek l i iki parça sabuna karşı bir parça tarçın ya da 2 Staurete, şarabınkine
i se, bir Napoli Vegata' sı için bir Flori nden ibaret olacaktır: ayrıca sözü
edilen Emir' i n toprak l arından bütün Venedik halkı dük h ima-yesindeki
tebaalar ve zikredilen bölgelerde oturanl ar i stedikleri mal l arı aşağıda
bel i rtilecek fiyat l istesine göre serbestçe çıkarabileceklerdir; yani
Seruch' l a ölçülebilecek mall ara o/o 6, Seruc h ' l a ölçü l emeyecek diğer
bütün mal l ara o/o 4 ödenecektir.
8- Orada, bize, tarafımızdan tayin edi lecek bir konsülümüzün bulunması
hakkı tan ınacak, bu konsülümüz o bölgede yaşayan halkımızı, Venedikli­
leri , Dük ' ün bütün tebaasını ve yukarıda sözü edi len leri idare etmekle,
onların haklarını korumak, anlaşmazlıkları gidermekle görevlendirile­
cektir; ayrıca konsülümüz, halkımız ya da daha evvel sözünü ettiğimiz
kişi ler tarafı ndan vuku bul acak herhangi bir hasar ya da hareketi suçun
ağırlığına göre cezalandırabilecek ya da gerekli uygun gördüğü yöntem­
leri bu durumlarda kul l an abileceklerdi r. Böylece Zalappi (Hızır Şah),
Morbassa ( Umur Bey) ve kardeşleri ya da görevli ve Naybus' l ar bu gibi
dava ve i şlere karışmayacaklar, ayrıca da konsülümüze istediği zaman bu
gibi duruml arda işini daha kolay ve iyi yürütülebilmesi açısından ona
yardımcı o l acakl ar ve dayanışma göstereceklerdir.

73
9-Yukarıda sözü edilen Zalappi (Hızır Şah), Morbassa (Umur Bey)ve
öteki kardeşlerin i daresindeki bölgeleri bir Türk emiri n i n gemisi yaklaşıp
oradaki halktan veya oradaki yabancı kimselerden herhangi bir konuda
bilgi alı r ve de sonra bizim insanlarımıza, Venediklilere, ya da Dük
tebaasına mensup kişilere ve mal i arına saldırı veya yağmalamal arda
bulunulursa, bunun hesabı, gereken bilgileri gemiye verdikleri anl aşıl­
dığında başta sözü edilen Emirlere sorulacak, bütün hasar ve zararların
tazminatı onlara yüklenecektir.
!0- Venedikli ler, Dük tabasma mensup hal k ve diğer daha önce söz
konusu edilen kişi lere ait o l an s i l ah l andırı lmış ya da silah l andırılmamış,
tahta veya başka maddelerden yapılmış her çeşit gemi yukarıda adı
geçen Emirlerin toprakları n a yanaşabileceklerdir. Bu durum onların her
bölgesi nde geçerli o l acak ve karşı çıkma sureti ile vergi ya da harç alma
gibi konular söz konusu olmayacaktır.
1 1- Halkımız, tüccarları m ız, Venedikl i l er, Dük tebaasına mensup kişiler
ve daha evvel sözü edilen kişiler, şarap, sabun, peynir, şap, mum, her
türlü deri , çeşitli gıda maddeleri, Grossa gibi madde ve mall arı hiçbir ver­
giye tabi tutulmadan, daha önce sözü edi len kendi toprak l arına sokacak
ya da dışarı çıkarabileceklerdiL
1 2- Bir tüccarımızın Venedik l i , Dük tebaasından bir kişi ya da adı geçen
toprakl arda ikamet eden birinin, Zalappi, Morbassa veya kardeşleri
hakimiyeti altında olan b i r l i man veya şehirde ölümü hal inde ölenin mal
ve mülkleri emniyete al ı nmas ı , sahip olduğu her şeyin , öldükten evvel
isteklerin i bir kişiye anl attıysa o kişiye, yoksa o anda orada bulunacak
konsülümüze teslim edi lmesi gerekmektedir.
1 3-Tüccarları m ız ya da sözü edi len yerlerde yaşayanl ar, Venedik l i ler ve
Dük tebaasına mensup kişi ler, Emi r ' i n toprakl arına deniz yoluyla hiçbir
vergi ödemeden sokup satabilmelidirl er. Eğer bu mal l ar gittikleri i l k
yerde satıl amazsa, kara yolu i le mall arla beraber başka bölgelere tekrar
vergiden muaf ol arak geçebi lmelidirler.
1 4- Venedik ya da Dük ' e mensup tebaanı n veya bize ait gemi ve
kadırgaların başka bir Türk veya Emir' i n gemi l eri ile savaşması sonu­
cunda, Türk gemi lerince yakalanı rsa, soydaşl arımıza Emir ve hal k ı tara­
fı ndan hiçbir kötülük edilmemes i , can ve mal mülkleri i l e emniyet altına
al ı nması gerekmektedir.

74
I 5- Herhangi bir fırtı na ya da başka gemiler tarafı ndan kaval anma
veyahut daha başka nedenlerle Venedik, Dük tebaasına mensup halk _
veya bize ait s i l ahlanmış gemilerimiz Manerici bölgesinde bulunup
Zal appi , Morbassa ve kardeşlerinin hakimiyeti altındaki yerlere yanaşır­
Iarsa insanl arımızın mal , mülk ve canları wrunacaktır. Ayrıc a bu durum­
da halkımız mal l arını satmak isterlerse hiçbir ticari vergiye tabi tutu l ­
ımldan istedikleri y e r ve zamanl arda satabilecekler, sonra serbestçe dışarr
çıkabi leceklerdir. \-,�

!6- Tüccarlarımızdan biri, bir Venedik l i , Dük' e mensup tebaalardan


olan l ar ya da sözünü etm i ş olduğumuz yerlerde i kamet edenlerden biri
borçlu dururnda i ken, kaçar ya da vefat ederse hal kırnızdan, Venedikliler­
den ya da sözü edilen yerlerde yaşayanl ardan hiçbir şekilde para al ınma­
yacak, bu kişi ler rahatsız edi lmeyecek, ancak ası l borçlu sorumlu tutula­
caktır.
1 7- Ve onlardan biri, yukarıda yazı l an l ardan ayrı olarak hiçbir şekil de
tüccarımız, Venedikli ler ya da Dük ' e mensup tebaadan mal ya da başka
bir şeyin ödenmesi n i i stemeyeceklerdir.
1 8- Dük' ün vefakar tebaası , Venedikl i ler ve Venedik Cumhuriyeti ' ne
mensup tüm halkla Corone, Motone, Negroponte Adası i l e Cederic i ,
Chio, Serfenarum ve S carpanti Adalarında yaşayanl ar b u akdedi len barış
antiaşması şartları n a dahil edi leceklerdir.
1 9- Ve Zalappi , kendi halkı ile Morbassa ve diğer kardeşlerin i n hakimi­
yeti altında yaşayan l arın adına, antlaşma şartlarına karşı gelecek herkesi n
garantisini üstlenecektiL
20- Ayrıca S areceno ve infede l i (Hristiyan olmayan l ar) toprak l arına
götürülrnesi yasak o l an şeyler, aynı şeki lde oral ardan da yukarıda sözü
edi len Emir ve Türklerin topraklarına getiri lmeyecektir.

Antlaşmada, Zalappi olarak Hızır Şah/Hızır Çeleb i , Morbassa olarak


da Gazi Umur Bey' den söz edil mektedir. Bu da, antl aşrnada, Latin l erin
Hızır Şah ve Gazi Urnur Bey ' i n yanı s ı ra diğer kardeşleri de kapsama
aldıklarını göstermektedir.
Özel l ikle, miras hukukuna ait hükümler de antlaşma metin l eri için de
yer almaktadır ki, beyli k toprakları için de ölen kolonistleri n , her türlü
mal-mül k hakkı , m iraslar, konsül yetkisi i l e güvence altına alı nmakta­
dır. \Bu hukuksal anl ayış, daha sonraki süreçte de Osman l ı Devleti hukuk

75
yapısına girecektir. Görüleceği üzere, antlaşma hükümleri tüm emirleri
kapsamaktadır. Antlaşma metni askeri ve siyasi gücün yitirildiği anla­
mına gelmektedir. Yaptırımların, siyasal ve ekonomik geleceği tehl i keye
düşüreceği bell i i ken, güçlü olduğu kabul edi len Gazi Umur Bey bu
yaptırıml arı nasıl kabul etmiştir? Gazi Umur Bey' i n ölümünün ardı ndan,
Hızır Şah I 3 5 I y ı l ı nda bu kez Cenevizlerle benzer bir antlaşma
imzalayarak, Latinlerin Beylik toprakl arı içinde her türlü mal alım-satım­
larını vergisiz kabul etmek durumunda kalacaktır.
Latin ler, XV.yy ' ın yarısına değin Osmanl ı Devleti ' nden daha güçlü b i r
deniz gücüne sahiptil er. Ö y l e ki, Gel ibolu kıyısında 1 4 1 6 tarihinde
Venedikli lerin Osman l ı Donanmas ı n ı yakmaları bir güç gösterisine ve
direnmeye dönüktü. Osman l ı tarih yazımları n da bel i rtildiği üzere,
B al kan i ara geçi ş i l e Varna S avaşına katılacak Osman l ı ordusunu boğaz­
ların karşı yakasına taş ı ma işi Cenev i z gemi leriyle yapılmaktaydı . Hatta,
İzmir Liman kalesini e l l erinde bulunduran Latin güçleri, kaleyi ancak
Fati h Sultan Mehmet i le giriştikleri 1 472 savaşına değin korumayı bil­
m işlerdir. Bu koloni devletleri, Fatih ' e değin gerek Kırım, gerek
Karadeniz ve gerekse Ege' de ticari koloni lerin sahibi idiler.
Venedik ve Cenevizliler, her ne kadar deni z üsleri n i ve bağlantı
l imanları n ı yitirseler de, ticari güçleri ni ve konumlarını daha uzun süre
korumayı başarmışlardı r. B unun nedeni siyasi olmaktan çok, ekonomikti .
Anadolu coğrafyasındaki ticari organizasyonlar, iç pazardan dünya
pazarlarına, yiyecek, içecek (Et, peynir, sebze, şarap), giyecek (Dokuma,
yün, kumaş) ve diğer mal l arın (Sabun, şap, balmumu, deri) çıkarıl ması
i l e elde edi len gelirlerd i . D iğer taraftan köle, at, öküz, eşek gibi hizmet
unsuru elemanl ar da önemli dış s atım araçları n ı oluşturmaktaydı. B u
ticari i l işki lerin uzun sürede Türk ekonomik yaşamına pek katkı sağla­
madığı ve bu nedenle tüccar sınıfı n ı n doğmadığı da görülecekti . Hatta,
daima ticari ayrıcal ı k l ar elde etme, Latin dünyasının temel i l kesi olacak,
XVI. yy' dan XIX . yy ' a değin peşi s ı ra bu ayrıcalıkları elde etme savaşı
sür-git devam edecektir. Değindiğimiz üzere bu i l i şkilerden tüccar s ı n ı fı
doğmayacaktir.
* * *

Kol oniler, bey l i kler döneminden itibaren, l iman, kent ve köyle rde
organize bir ticari yapıya sahip görünmektedir. Bu üsler daha çok kaleli
yerlerdir. Mal l arın her türlü tehl i keden korunması amacıyla ele alınan bu

76
surlu al an l ar, l iman ve iç kesimlerde benzer hisarlı yapı l arın çoğalmasına
neden oluyordu. Kervan yol l arı üzerinde bu şekilde ele alınmış kaleler
çoğunlukla, mal l arı koruma alanl arı idi. Depol ama amacıyla oluşturu l ­
muş surlu alanlardan günümüze ulaşabilmiş en sağlı k l ı olanı "B ademye
Kalesi"dir. B ademye ' n i n eteğinde düz bir alanda ele alınan depolama
merkezi , diğer örnek ve değerlendirmeler için fevkalade önem l i bir
malzeme durumundadır. Burası, bölgen in en hareketli çıkış noktalarından
olan Küre-Köşk hattının merkez karargahı gibidir. Bu örnek, öneml i
ölçüde varlığını koruyabilmiş, boyutl arı bel l i bir al andır. Halkın İ ç kale
de dediği ve Ceneviz Kalesi olarak nitelendirdiği bu alan, tarihsel ol arak
fevkalade önem l i bir malzeme durumundadır. 1 70mx 1 60m ölçülerindeki
surlu al an , batıda B ademye Çayı, güneyde B ademye, doğuda Pirinçci,
kuzeyde Mescitli i l e çevri l idir. Surları n dayandığı batı yönünden kaleye
geçiş ve girişi sağlayan bir köprü bulunmaktadır. 44 Ceneviz Köprüsü
olarak adl andı rı l an köprünün yapım tekniği i l e surların ele alınışı aynı
yöntemsel araçlarla ele al ı nm ı ştır. "Lökün" deni len teknikte, zeytinyağı,
beziryağı, yumurta, kireç kul l anılmıştır. Bu tekniği, Türkler de hamam
yapım ve tamirlerinde de kul l anmaktaydı lar. Bunlar, yağma ve baskın­
Iardan korunma amacıyla oluşturulmuş surlu al anlardı . Bir kısım surlu
al anl ar bu nedenle inşa edilmiş kale benzeri yerlerdi .. Hatta, Cenevizli­
lerin bu alan l arı yağma ve hırsızlıklardan korumak amacıyla ortaya attık­
ları "Evran Öyküsü" oldukça i l ginçtir. 45 Bu ürkütücü ve caydırıcı anl a­
tırnda olağanüstü bir yıl andan söz edi lmektedir. Kalenin çevresindeki bu
yılanın başı öküz başı büyüklüğünde, vücudu ağaç gövdesi gibi ve 1 5-20
m uzunluğundadır. Zaman zaman ortaya çıkan bu canavar surl arın
bekçisidir. Zeki kolonistleri n , kendi leri n i ve kalelerini korumak amacıyla
ortaya attıkları bu öykü, tutmuş ola ki, hala aynı i nanç ve söylem çevre­
de yaşamaktadır . . Benzer bir an latım da Bezdegüme (Yolüstü) köyündeki
-'Gavur Dam ları" için de söylenmektedir. Bu kapsamda Küçük Menderes
Havzasındaki, Küçükkale, Daı·mara, Peşrefl i , Kayaköy, Yılan lı kale,
Türkönü, Günlüce, Kaletepe, Balaban l ı , Balyambolu, Asartepe ( Keles)
kale örnekleri Ceneviz yada Venedik depo yerl eşimleri olmalı dı r. Zira,
ilkçağın savunma amaç l ı kalelerinde yapı malzemeleri blok taşlardan

!.! Köprünün korunmasını sağlayan Badem l i eski Belediye Başkan ı Mustafa Başer' i bu
-_onuda kutlamak gerekmektedir.
-- Kırsal kesimde yılanın olağanüstü olanına "Evran" denilmekted ir.

77
yapılmış iken, depolama kaleleri moloz taşlardan, sadece mal l arı koruma
amaçlı ele al ınmış görünmektedirler. Üstelik bunl ar ana yol l ara yakın ve
düzlük al anda, ele alınmış hisarlı bölgelerdir. Ancak, sah i llerde yer alan
kolani kaleleri ise hem savunma hem depolama i stasyonları olarak ele
alı ndığından, daha farkl ı surlara sahipti . Bunlar, saldırı ve yağmalara
karşı daha güçlü . bir savunmaya h izmet amacıyla ele alınmış l ardı .
Ö rneğin , Çeşme,' Foça (Beş Kapıl ar), B al at(Menteşe), Kuşadası ( Kadı
Kalesi) l i manl arı bu nedenlerle Ceneviz giriş-çıkış kapıl arı, hem savunma
hem depolama kalelerine sahipti . Bu surlu alan lar kolonistlerin baskınlara
·karşı mal l arını korudukları depo alanl ardı . Hatta bu nedenle, kimi yer-

-- - -
erde eski kaleler kul lanı l ırken, kimi kez bunlara yakın yeni surlu alanl ar
'Yapıl ıyordu. B u n l ar kimi kez yan yana idi . Bunlardan bir kısm ı , Tire ' n i n
: Fota, Topal ak, Dağdere köylerinde örnekleri ni gördüğümüz Çifte kale­
lerdir.
Ambar/Anbar sözcüğü üzerinde de durmak gerekmektedir. Eğer bunlar

1 .aşiret adı değil se, büyük ol asıl ık l a depolama i şlevi gören yerlerdir.
.:Örıi'eğin ,Tire ' de Derebaşı (Ambar), Halkapınar (Ambar Kavağı), Musalar
(Ambarlı Kaya), Aydı n Güzel hisar' da Kosan/Saı·ıçam (Ambaryanı ) ,
Kıran (Ambarlar),Kestel ' de Tekke/Gündoğan (Ambartepe) örneklerinde
olduğu gibi, "Ambar"l ı semtler görülmektedir. Bunların geçiti ere yakın
yerlerde bulunmas ı , dağıtım depoları olabi leceklerini düşündürmektedir.
Kolonistler için , depolama ve s atış yerleri dışı nda bell i zamanl arda
"Hafta Pazarlan"na katı lmalan "Bazar" oluşuml arı n ı beslemiş görün­
mektedir.
Bu pazarlar, daha çok satış yerlerine sahip olunmayan böl gelerde
oluşturu l an al ı ş-veriş yerleri olup büyük olası lıkla haftada bir gün kuru l ­
maktadır. Örneğin, merkezi bir özell i k gösteren Tire Fota dışta tutul acak
ol unursa, kervan yol ları üzerindeki B i rgi ' ye bağlı Çayl ı , S arıkaya,
Emi rl i/Maden i l e Tire Hasançavuşl ar pazarları bu izien i ınİ vermektedir.
Ancak, Tire Büyükkemerdere ve D al l ı k ile B i rgi Yeniköy ve Alemler
(Yeni şehir), ise geçit noktaların ı n zayıf olduğu yerlerde, bölgesel diğer
yerleşimiere seslenen pazarlardır ki , böylece tüm köylere ulaşma olanağı
da elde edi lm i ş olmaktadır. Görülen odur ki, gerek "Gavur Evleri" ya da
" Gavur Damları" dışı nda, ulaşılamayan yerlerde nokta pazarlar kuru­
l arak , ticari i lişkiler I 3 3 7 ' den 1 470' l i y ı l l arın başına değin devam
etmiştir. Bu süreç i l e B atı Anadolu ' dan dünya pazarlarına taşınan mal-

78
ların yanı sıra, öze l l i kle, dıştan gelen mal l ar iç pazarl ara taşınmaktadır.
Hatta, değindiğimiz üzere Tire'deki Frenk Han ı ' nda "Köle Ticareti"
46
yapı ldığı Tire Şer' i ye S i c i l i kayıtları nda yer almaktadır. Bu kesim
"Sipahi Pazarı" ya da "Atpazarı" deni len pazaryeri i l e iç içedir. B i r
kısım yerleşi m lerde, yabancı ticari unsurl arı tanımlamada kull an ı l an
"Frenk" sözcüğü de üzerinde durulması gereken bir di ğer konudur.
Örneğin, B i rgi ' de 1 530 yı l ı belgelerinde rastl adığımız Frenk (Klavuzlu)
yerleşimi, Büyük Menderes Havzasındaki Kavak l ı ' da "Frenk Çeşmesi"
ve Tire' deki "Frenk H anı" süreç ile giren ticari unsurları işaret etmek­
tedir.
Venedik ve Cenevizlilere ait hafta pazarl arı , değindiğimiz üzere, daha
çok işyerleri bulunmayan yerleşim böl gelerinde kuru l muşa benzemek­
tedir. Bu pazarl arın h angi günlerde kurulduğu ise bilinmemektedir. B u
neden le, dağl arda b i r kısım pazarlara rastlanması, ticareti n bölgeyi
kontrol altına aldığı izlenimi vermektedir. Tire ve B i rgi ' n i n Aydın
Dağlarındaki pazarl arı nı iki grupta ele almak gerekmektedir. Bunların bir
kısmı kervan yolu üzerindeki pazarlardır ki bunlar, i l etişimi kolay ve
depoların bulunduğu ( Kale) yerlerdedir. Bunlar aynı zamanda her türlü
olanağa sahip olunan ( İ kamet, depo, güvenl i k) yerlerde yer almaktadır.
Diğer pazarlar i se, kervan yol l arından kısmen de uzak da olsa sergi
pazarlardır. Kısac ası buralar düzenli aral ıklarla kurulan, her türlü mal ın
alı n ıp satıldığı yerlerdir. Bal yambolu (Beydağ) kesimi koloniyal özel­
likleriyle öne çıkmaktadır. Özellikle, Bal yambolu Kalesi, avaya egemen
bir konuma sahiptir. Kale duvarları güneyde sıfı r noktada iken, diğer üç
yönde belirli kod farkına sahiptir. Öze l l i kle kuzey cephesi zemi nden
oldukça yüksek bulunmaktadır. Bu kalenin iç kesiminde kolani odal arı
bulunmaktad ı r. Roma Dönemine ait kalen i n , depolama, hem dükkan ve
barınma olmak üzere çok amaçlı kul lanı ldığı an laşıl ıyor. Burada yapı l an
kazı çalışmal arı yarım kalmıştır. Ancak bel li kesimde yapı lan kazıl arda,
1 0- 1 2 hücrenin ortaya ç ıkması kale içi yapı l aşman ı n iç aviuyu tamamen
kuşatmış olabi leceği izlenimi vermektedir. Aynı şekilde Ayasuluk Kalesi
içinde ortaya çıkan oda ve bölmeler de kolonistlere ait yerler o l abileceği
izlenimi vermektedir. Prof. Mustafa Büyükkolancı ' n ın sorumluluğu altın­
da yapılan kaz ı l arda, geç döneme ait mekanlar bu amaçla düzenlenmiş

'
Tire Şer' iye S i c i l i , Cilt 1 0, H . l 27 8

79
olmalıdır. Zira, Ayasuluk güney sırtları ndaki "Ceneviz Mezarl ığı",
yörede kal ıcı kolonİst grupları n varl ı ğına işarettir.
Lati n kolonileri n i n , Aydın Sancağı coğrafyasında ortaya çıkan semtleri ,
kolonİst yerleşimierin zengi n l i ği n i göstermektedi r. 47 Gavur Evleri ' nin
Tire' deki dağıl ı m l arı, Küçükkale, Kürdüllü, Pınarlı/Bayındır, Yusuflu/
Bayındır, Kızı lcaavlu/Bayındır, olarak görünürken , B i rgi kesiminde bu
dağı lım daha c an l ı bir görüntü vermektedi r. Örneği n, Köseler, Hal ıköy,
Seki, Çomaklar, Kaymakcı , Kızı lcaavlu, Halıköy, Adaküre, Mursall ı ,
Çamlık, Alaşarl ı , Al akeçi l i , Bezdegüme köyleri bu örneklemede zen­
ginlik içermektedir. Bu "Ev"ler B üyük Menderes Havzasında, İ kizdere,
Gölhisar, Ilıdağ, Kestel , Çobani sa, Pınarlı , Osman iye, Alamut, Kı lavuz,
Altıntaş, Dirgicik, Sal avatlı ' da yol üstündeki ticari durakları yansıtmak­
-
tadır. Gavur Evleri gibi aynı i şlevi üstlenen "Gavur Dam ları" nı ri söylem
farklıl ığı dışında başka bir anl am ı yoktur. "Gavur Dam l arı", Küçük
Menderes Havzasının Tire bölmesinde, Buruncuk, Doyran l ı , S aruhan l ı ,
Ergen l i , Sarımerye, Çaml ıca, Lutufl ar köyleri i l e B i rgi coğrafyasında
Balyambolu, Karaoba, Kutlubeyler, Yağas, Bucak, Yenişehir, Çömlekc i ,
Hali ller v e Ayasuluk'ta Uzgur, Dirm i l , zinciri besleyen halkalardı r. B u
zincire inegöl/Sarıgöl ile İ zmir/Kı rı klı' y ı d a eklemek gerekmektedir.
Büyük Menderes Havzasında, Arpaz,Akçaköy, Ahadlar, Al i han, B aşalan ,
Kayran da aynı adlar altında koleni noktal arı görülmektedir. Hatta bu
barı nma ve iş yerleri "Gavur İ ni" adı altında genişlemektedir. İ ster
"Dam" ister "Ev" i ster " İ n" olarak nitelendiri lsin, ortak ifadede "Gavur"
lu bir yaklaşım söz konusudur.
Tüm bunlar "Gavur"lu semtl er adı altı nda büyüyüp genişlemektedir.
Bunların Aydın Eli coğrafyasındaki konumları tari hsel yol ağl arını ortaya
koyması bakımından önem taşımaktadır:

-1 7Dukalar Düzl üğü ( Adaküre/B irgi). Vened ik Kalesi ( B alyambolu/B irgi ) , Ceneviz
Kalesi ( Çaııı l ıca!B irgi), Ceneviz Kalesi ( Koçak/Köşk!Aydın Güzelhisar) Ceneviz
Çeşınesi (Yusutl u/Bayı ndı rffire) , Ceneviz Kalesi (Hisarl ı k/B ayındırffire), Ceneviz
Köprüsü ( B adenı l i/B irgi ), Ceneviz Kalesi ( B adenıl i/B i rgi), Ceneviz Tepesi ( Hal ıköy/
B irgi ), Ceneviz Mezarl ığı (Mendegüıne/B irgi) , Cinibiz Deresi (Geno/B irgi) , Cinpı narı
( Geno/B irgi ), Cintepe ( B akır/B irgi), Cinli Köprü (Datbey/Günlüce/B irgi), Cinlidere
( Hal kapınar/Tire), Cinkaya ( Yuval ıffire), Cinliköy (Ayasuluk), Cinl itaş (Akçakavak!
Ayasul uk), Cinibiz Kuyusu (Deınircil i/Ayasu l uk), Cin Deresi (Dağkı zılca/Ayasuluk),
Cinihiz Çeşmesi ( Kı rı kl ı/İ zınir), Cincinpı narı ( Karacaağaç/İzıııir), Cinli Tarla (Çaybaşı/
Ayasuluk),

80
GAVUR B URNU: Tire (Alay l ı ) , B irgi (Hamamköy), Örencik(Kestel) ,
GAVUR TEPES i : Toparlar(Ti re), B i rgi (Tosun l ar, B al aban l ı , Demirc i ,
Kaymakcı),
GAVUR HARMAN: Tire ( Küçükburun), Mezeköy(Köşk), Kızıldere
(Kestel ) ,
G AV U R DERE: Tire (Mehmetler, Musalar), B i rgi (Hac ı Hasan, Çomaklar),
Ayasuluk(Kızılhisar),
GA VUR MEZAR!: B irgi (Bozdağ), Koyuncular ( Bozdoğan)
GILMAN/KÖLE: Tire (Topalak), B i rgi (Semitli/ Üçkönak), Hacıbeyli
(Kestel), Kenger (Aydın Güzelhisar), Ilıdağ ( Köşk), GAVUR B AZARI:
Çiniyeri(Tire), Alemler (Karacasu/ Yeni şehir), Yöre (Kestel), Pirlibey
(Kestel), İ kizdere(Aydın Güzelhisar), S obuca (Aydın Güzelhisarı)
GAVUR YOLU: Akçaköy ( Köşk),
GAVUR DÜKKANLARI: Keste l ,
AZATLIK: Ortakçı ( Keste l )
CiNL i SEMTLER: İsabeyli ( S ultanhisar, Örtülü (Yenişehir/ Karacasu),
Osmaniye (Bozdoğan), semtleri , koloni yerleşimierin bir diğer söylem
fark l ı l ığını i fade etmektedir.

Ege Tarihi coğrafyasında zenginlik gösteren " Şeytan" l ı yerleri de bu


kapsamda ele almak gerekir. Zira, "Şeytan Yurdu", "Şeytan Dam l arı",
"Şeytan Deresi", gibi adl ar, yabancı unsurl ara dikkat çeken adl ardır.
Üstelik bu "Şeytan"lı oluşum l ar kervan yolları üzerindeki yerleşimlerde
görülmektedir. "Şeytan" sözcüğü ve deyimlerin i n "Gavur" i l e eş değer­
lendirmeye alındığı anl aşılıyor. Daha önce Cenevizli ler için söylenen
"Cin gibi" ya da "Cin Fikirl i" söylemlerine benzer, "Şeytan gibi" söy­
lemler aynı süreci n üretimleri olsa gerektir. Halk gördüğü, farkl ı zekasal
yaklaşımları , bu kalıplarla i fade etmiştir.
Beylik coğrafyası içinde bir kısım Darphanelerden de söz edil mek­
tedir. Kulaktan kul ağa gelen bilgi lere göre, buralarda para basıldığı hatta
banka i şlemlerin i n yap ıldığı da söylenmektedir. Örneğin, Tire ' ni n
Karacaal i güneyinde Kokarca semtinde Gavur Tapınağı ' n ı n bulunduğu
kesimde b i r darphane olduğu ve burada para basıldığı Karacaali halki
tarafından aktarıl maktadır. Kuşkusuz halkın böyle bir şeyi söyleyebil­
mesi için, bu kesimdeki işievin görülmesi ya da bili nmesi gerekir. B üyük
Menderes havzasında benzer i fadeler İsabey li ' de de kul lanı l m aktadır.

81
Köyün Dimel l i (Ci n l i Kavak) semtinde para bas ı l dığı bir diğer aktarım
olarak yaşamaktadır. Bu kesim böl genin ticari yoğunluğa sahip baş l ıca
güzeregahı dır. Yine, havzanı n bir diğer köyü A l amut ' ta ise biraz daha
farklı bir anl atım söz konusudur. B urada basım işinden çok, bankac ı l ı k
işlemleri n i n yap ı l dığı ve para alı ş-verişlerinden söz edil mektedir. Büyük
olası lıkla burada "Kule" ol arak adlandırıl an Gavur Evleri ' nde alınan ya
da verilen mal l arın paraları dağıtılmış olmalıdır. Zira bu bölge kervan
yolu o larak en i şlek hatlardan baş lıcas ıdır. Küçük Menderes h avzasındaki
Ceneviz ticari yol ağları adeta tüm eski yol l arı kul l anmış görünmektedir.
Bu yollar Roma Dönemi yollarıdır ki , bir kısım farkl ı dol aşımlarl a da
olsa kull anılmıştır. Hatta, diyeb i l i riz ki , kimi yol l ar, özel likle S art ' a
ulaşım Roma öncesinin "Kral Yolu" dur. V e b u yol l ar günümüzde de
önemini yitirmemi ştir. Hal k arası nda Latin lerin kull andığı ve ticari bir ağ
oluşturan bu yol l ara dönük kal ıpsal i fadeler oluşmuştur. Bunlar daha çok
"Gavur Evleri" adıyla günümüze u l aşmış ticari evlerdir. Bunl ar, Latin
kolonİstlerinin kul l andığı yol l arı bel irlemede öneml i m irasl ardır. B u
evler, ticari yoll ar dışında diğer köylerde yoktur. Bu hatlara özet o larak
değinmekte yarar vardır.
İzmir-S art h attı tarihin en eski yol l arından biridir. Kıyıy ı , İ ç Anadol u '
y a bağlayan b u yol, aynı zamanda tarih i İ pek Yolu üzerinde bulunmak­
tadır. İ zmir çıkışlı ve onun çevresini güneye bağl ayan , Cumaovas ı ,
Oğlananas ı , Triyanda v e Kızıl h isar i l e Ayasuluğ' a u l aşan hattır. Tıpkı ,
İ zmir- Sart yolu örneğinde olduğu gibi oldukça eski ve daima kul lanı l an
bir yoldu .
Ayasuluk-Sart hattı ise, tarihsel o larak en eski yoldu. B u yol , Kral Yolu
yada İ pek Yolu o larak adlandırılan ve antik dönemde de kull an ı l an baş­
l ıca yoll ardandı . Ayasuluk-Hasançavuşlar-Ayak l ı kı rı-Uladı-Yusuflu­
Ergenl i-S arımerye (S arıyurt)-Kızıl keç i l i bu hattın istasyonlarıydı . Antik
Dönemden itibaren kul l an ı l an bu yol , günümüzde eski can l ı lığını yitirmiş
görünse de, Ayasuluk-Sart hattı n ı n e n kısa yoluydu. Kral Yolu ol arak da
nitelenen bu yolun S arıyurt (Sarı Merye) yakın l arında, 3-4 km' li k bir
döşemeye sahip olması , yola veri len önemi göstermektedir. Esasen,
Ramsay da bu yolu İ l kçağ öncesine uzanan yol o larak ele almaktadır. 48

.ısRamsay, Prof. W.M.- Anadolu' nun Tarihi Coğrafyası (Çev.Mihri Pektaş), MEB . ,
İstanbul, 1 960

82
Ayasuluk' u Büyük Menderes havzasın a bağlayan yollardan biri de
Belevi-Küçükkale-Akyurt-B ozköy-Germencik yolu olarak çalı şmaktadır.
Küçük Menderes Havzas ı n ı n batıdan B üyük Menderes' e ulaşan bu yol da
eski yol lardan başlıcasıdır. B ugün de küçük sapmal arla da olsa kull an ı l ­
makta olan yoldur. Yolun Büyük Menderes Magnesya'sına da ulaşması,
ilkçağda da kull an ı l mı ş olabileceğin i göstermektedir. B u yolun Tire Çıkış
ayağında h an yıkıkları n ı n bulunması ayrıca termal kaplıcalara u l aşması
bu olasıl ıkları güçlendirmektedir. Bu güzergahta yer al an Latin koloni
semtleri de (Akyurt, Alayl ı) yolu besleyen kanıtlardan olmalıdır. B u yol,
Osmanl ı sürecinde "Balıkç ı Boğazı" adıyla da anılmaktaydı .
Ayasuluk-B ayındır-Burgaz (Pın ar l ı)-Ödemiş-Keles hattı, Günümüzde,
Bayındır-Ödemi ş karayol u ol arak v arlığını koruyan ana yol l ardan biridir
ki, Küçük Menderes Havzasını enine geçen bir yoldur. B u yol , havzadan
İ ç Anadolu' ya u laşan ana yol l ardandır.
B irgi-B alyambol u hattı içteki en i şlek yol lardan biridir. Hat, Ödem i ş­
Bezdegüme, Çaylı , A l aşarlı , S arıkaya, Alakeç i l i , Hal ı köy, Yağc ı l ar ve
Emirli köylerini dolaşarak adeta bir yarım ay çizmektedir. Hat, B ademli­
Adagüme yoluyla Küre' den Köşk' e uzanmaktadır.
Hipaipa/Datbey/Gün lüce hattı , Küçük Menderes-Sart u l aşımının antik
dönemden itibaren kull an ı lan yoldur. B u h at, Keles-Bi rgi(Ödem iş)­
Hipiapa yoluyla Topalak yay i asma ul aşarak S art' a i n mektedir. Diğer
yol l ara göre daha az yorucu ve dik olmayan yoldur. B u nedenle tarihsel
ol arak bel irlenmiş en uygun kervan yoludur. Ramsay bu yolun da olduk­
ça eski olduğunu ve Roma Dönemi öncesine uzandığın ı beli rtmektedir.
Ödemiş-B i rgi-Genev yolu ise, Roma Dönemi ile belirginleşen bir diğer
uygun yol olması n a karşı n pek kul l an ı lmamıştır.
İ kinci ana hat, Ayasuluk-Tire-Fota-Bal abanl ı-Bodemya ana yoludur k i ,
)Üzyı l l ar boyu kul l an ı l an temel ulaşım hattıdır. B u a n a y o l bir kısım
yol l ara ayr ı larak B üyük Menderes bağlantısına sahiptir. Anayo l , üç
geçide sahiptir. Bunlardan i l k i , Selçuk-Tire-Germencik, ikincisi, Selçuk­
Tire- İ ncirli ova, üçüncüsü ise, Selçuk- Tire- Hamamköy- Köşk hattı idi.
Yoll ar, diğer kervanyol l arında olduğu gibi küçük sapmalar dışında
yüzlerce yıldır, Roma, B i zan ve Türkler tarafından kull an ı l an yoll ardı .
Üçüncü ve en yoğun bölge ise Doğu Küçük Menderes böl ges i n i kap­
sayan iki l i ç ı kı ştır. Ödemiş merkezli ana karargah, B eydağ-Naz i l l i
ulaşımını sağlarken , diğer b i r kol Keles ' e uzanmaktadır. B u y o l havzayı

83
İ ç Anado l u ' ya bağlayan ana yoldur. Ödemiş ' ten önce b i r diğer tarihi hat
i se Ödemiş-Bülbüller i l e Kayaköy-Bülbüller-Kerpiçlik-Kuşlar-Güney l i
ile Turgutlu ' ya (Man isa) uzanan ulaşım yoludur. Ödemi ş-Bi rgi-Bozdağ
hattı ise oldukça uzun üçüncü bir koldu . Bu yol diğer güzergahl ara göre
en az kull an ı l an yoldu. Zira, yolun dik oluşunun yanı sıra güvenlik
açısından da sakıncalar taşıyan bir güzergahtır. Bu güzergahl ardaki
"Gavur Evleri" yada "Gavur Daml arı" ard arda devam eden ve bel l i
kesimlerden sonra ortada iz bırakmayan fiziki m i rasl ardır. Örneğin ,
Yusuflu-Ergenli- S arıyurt köyleri b u mirası kul lanırken, çevredeki diğer
yerleşimlerde "Gavur Evleri" i l e ilgi l i en küçük b i r iz yoktur. Yine aynı
şekil de, Çay l ı , A laşarl ı , S arıkaya, Kızılcaavlu, Beydağ, H al ı köy,
Alakeç i l i , Tosunlar köylerin i n hepsinde zincire] halkalar örneği "Gavur
Evleri" dizil i şi vardır. Oysa, güzergah dışı çevre yerleşimierin hiç birinde
bu "Gavur Evleri" ne rastlanmamaktadır. Ceneviz ticari noktaları , b i r
bölgede sınırl arı belirlenmiş (Hisar/Sur) arazi içinde yer almaktadırlar.
"Hisar" l ı olan bu ticari merkezlerden Fota, yola hakim bir tepede yer
almaktadır ki, halk bi lgilerine göre buradaki kale "Cin ibiz" I i i erden
kalmadır. Yan yana i k i h i sarlı yerleşim bölgesi b i r kısım kolani bölgele­
rinde olduğu gibi, biri askeri nitelikl i ana hisar, diğeri ticari amaç l ı
küçük h isardır. B i r diğe r kolani noktası o lan B adem l i (B odemya), daha
sağl ıklı değerlendi rmelerin yapıl abileceği bir h i sar yapısı bırakmıştır.
B odemya halkı tarafından da "Cenevi z Kalesi" olarak nitelenen h isarlı
arazi , kervan yoluna hakim bir kesimde yer almaktadır. Surlu kesim,
daha çok karesel bir alan olarak ele alı nm ı ştır. Duvarlarının önem l i bir
bölümü ayakta olan kolani deposu, yer yer değişen yükseklikl eri ile bize
yapının ana karakteri konusunda da bilgi vermektedir. B al yambolu
(Beydağ), bu konuda daha çok merkez özell iğine sahip görünmektedir.
Hatta, Halıköy yakınında "Ceneviz Evi" ve "Ceneviz Tepesi" semtleri
bölgesel bütünlüğü sağlamaktadır.
Büyük Menderes H avzasında da bu ticari yol ağı , Ayasuluğ i l e
Menderes Magnezyas ı ' n a u laşmaktadır. Bu, Roma Dönemininde d e kul­
l an ı l an yoldur ve bu yolu S trabon da kul lanm ı ştır. Onun tan ımıyla,
Efes'ten Magnezya yoluyla, Trall es (Aydın) ve Nysa' ya (Sultanhisar)
ulaşılmakta, oradan da H iyerapoli s ' e uzanılmaktadır. Bu nedenle eski
yolu, Türklerden önce B izans da kul l anmış görünmektedir. Örneğin ,
Efes' ten Denizl i ' ye u laşan bu ana yolda, kolani n oktaları Aydın

84
Güzel hisar-Kestel -(N azi l 1 i)-Kızı l dere yerleşimleri birbi ri n i i z lemektedir.
Bu ana yoldan kuzeye ve güneye bir kısım yol l ar ayrılmaktadır.
Bozdoğan ve Yenişehir ( Karacasu) ulaşımları güneye i nen hareketl i
ikinci dereceden o l makl a birlikte tarihsel yol l ardır. Öze l likle Yenişehir
(Karacasu) uzanan çizgi, kolani ağların ı n yoğunluğu ile öne çıkmaktadır.
Bu yol üzerinde Kızıl dere ve Yenice ' de beli rl ediğimiz Venedik ve
Cenevizl i ailel er, kolonileşmeden arta kalan görevl ileri yansıtmaktadır.
Kolonileşme süreci hal k üzerinde o den l i etk i l i ol muştur ki , "Cinibiz
zaman ından" yada "Ci nibizli lerden beri" gibi bir "Mi l ad"a dönüşmüştür.
Halk, beyl ikler süreci ni yada i l k yerleşim dönemini bu şeki l de kalıcı hale
getirmiştir. Hatta, sürecin unsurl arın ı "Gavur" genell emesi yle "Gavur
Evleri", "Gavur Damları", " Gavur Boğazı", "Bezirgan Tepesi", "Gavur
Bazan", "Gavur Dükkan l arı", "Cin Evleri" o larak nitelemiştir. Hatta bu
sürecin önem l i mirasl arından Genev ve Geno (Bi rgi) i l e Geno (Ayasuluk)
gibi yerleşimler ortaya çıkmıştır. ı 37 ı tarihi, İ sa Bey Dönemi sürecin
devam ettiğini göstermektedir. 49 ı 34 8 ' de Hızır Şah ve Venedik
Cumhuriyeti, Kıbrıs Kıral l ığı ile Rodos Şöval yeleri arasındaki antlaşma
ile ticari engeller kalkıyor, gümrük vergi leri yarıya i ndiri l i yar ve Beylik
coğrafyasında ticari bürolar ve konsolosluklar kurma hakkı elde edi l i ­
yordu. Her ne kadar Selçuklu kentlerinde özellikle Konya merkezde
Venedik koloni leri görünse de, Ege ' de XIV.yy' ın i l k yarısında elde
edi len kazanımlar siyasi sindirmenin ardından elde edi len ayrıcal ıklardı .
Fiziki coğrafyada kuşkusuz e n değerli malzemelerden biri de "Duka"
sözeüklü semt adıdır. Bu da tarihsel o larak B al y ambolu halkının "Duka"
sözcüğü i l e tanışmasıdır. Kolonİst yönetici lerin merkezi , B al yambolu'
nun Beyköy yakı n l arında bulunan "Dukalar Düzlüğü" semtinde olma­
lıdır. Konsüllerin merkezi olan bu alan, ticaretin yoğunlaştığı bir yol
Cenevizl ileri n kalıcı hale geldiklerini belgelemektedir. Kolani hareket­
lerinde bir diğer ana güzergah, Ayasuluk (Efes) ve B al at l iman i arı na
ulaşan, Denizl i-Aydın Güzelhisar h attıdır ki, fazla sapma olmadan temel
yol olarak görünmektedir. Bu ana yola ulaşınaya çalışan, Menderes gel iş­
gidiş koridorları, Aydın Dağları (Messogis) derbendleriyle bütünleşmek­
tediL Bu konudaki bil giler salt fiziki coğrafyaya yansı yan malzemelerle
de sınırl ı değildi r. Örnekler, Ege coğrafyası nda koloni leşme sürecinden
kalan ailelere de işaret etmektedir. Her ne kadar halk gözünde kolonİ stler

Mestan Yapıcı- B eydağ/B alyambolu/Palaipolis-İzınir, 1 995

85
"Cinibizliler" olarak bir gen el i erne içine alı n ı yorsa da, bu unsurların
içinde Venediklilerin de bulunduğunu söylemek gerek. Araştırmalarda,
çok az örneklerde adi arına rastladığımız Venedi kli leri n , bu kez doğu
Büyük Menderes Havzası nda, aile kal ı ntı l arına rastlamamız, özell ikle bu
kesimde etk i n oldukların ı n kan ı tıdır. Zira, B al yambol u , Mendegüme/
Hamamköy ve Kızı ldere yerleşimleri , bu bölgede Venedik varlı ğı n ı i şaret
etmektedir. Hatta, aynı yol üstündeki İsabeyli Köyü ' nde "Para B asıl dığı"
halk anl atımıyla bize ul aşmaktadır. Küçük Menderes ' i Büyük Menderes
kervanyoluna bağl ayan B alyambolu-Kestel hattı , geride bu u nsurlara ait
bürokrat, tüccar ve görevliler bırakmı ş görünmektedirler. Kestel ' i n
Kızıldere Köyü Venedikli aileyi barındırması hattı n önemini göstermek­
tedir. Buradaki ailen i n daha sonra "Yaren" soyadını aldığı ifade edil ­
mektedir. B enzer kal ıntı l ar, hattın güney bölgesi ndeki Yeni şehir' d e de
görülmektedir. Yenişehir' i n Yenice Köyü' nde "Cenevizli" ailenin bulun­
ması ve daha sonra İzm i r ' e taşınmış olması , sağl ıklı bilgilerin alı nmasın ı
güçleştirmiştir. Kuşkusuz Anadolu' d a b i r ticari ağ oluşturan b u güç­
lerden arta kalan u nsurl ar, tarama al anl arı dışında da ol mal ıdı rl ar. Ancak,
Anadolu' yu kapsayacak böyle bir araştırman ı n henüz yapılamam ı ş
olması , diğer bölgedeki gel işme v e sonuçlarından bizi yoksun bırakmak­
tadır. Yine, diğer gruplardan "Harta/Harita" l arı da bölgenin değişik
kesimlerinde hem semt hem de aile olarak bel i rl i yoruz. Bunlar fetih
sürecinden arta kalan ve Anadolu' da varl ıklarını sürdüren yabancı u nsur­
lardır. Hartalar, Hatta B izans kökenl i "Pavlos" l arı da bu zincire eklemek
gerekmektedir. Kuşkusuz, süreçten miras diğer unsurl ar da bölge coğraf­
yal arında yer almaktadı rl ar. Anadolu'da oluşan bu kayn aşma, yüzlerce
yıl değişik etn i k unsurl arla kültürel bir birlik oluşturmuşa benzemek­
tedir. Hatta, Ruml arın yanı sıra etn i k u nsurl ardan Yahudi lerin de kırsal
al anlarda görülmeleri , yen i inceleme ve araştırmaları da gündeme getir­
mektedir. Büyük Kömürcü' de Yahudi üretic i lere rastlanması yine aynı
kesimdeki "Kabala" ile ele al ındığında, tarihsel bir an lam ifade etmek­
tedir. Köylülerin "Mahya" adı verilen tarihsel sonbahar törenlerin i
"Kabala"da yapmaları, sözcüğün , Türkçe mi yoksa mistik Yahudi i n an ­
cıyla mı i l i ntil i olduğu kuşkusu yaratmaktadır. Her ne kadar sözcük,
"Kabal a" ve "Kabaca" kapsamı nda Türkçe köklere dayansa da, sözcüğün
Musevi bir terminoloj i de de yer alması , özellikle, i l g i l i alanda kuşku
yaratmaktadır.

86
III.BÖLÜM
MENTEŞE TARİHİ COGRAFYASI

Ege tarihi coğrafyası n ı daha sağlı k l ı kavrayabilmek için araştı rma ve


incelemelere Menteşe coğrafyasından başl amak gerekmektedir. Zira,
Menteşe coğrafyası , giri ş ve kuzeye çıkış kapısı öze l l iği göstermektedir.
Diğer bölgelerin fetih ve yerleşim süreci n i algılayabilmek için bu beyli­
ğin siyasi ve sosyal coğrafyası n ı n da iyi b i l inmesi gerekmektedir.
Kısacası, Menteşe, Anadolu' nun ikinci fetih ve yerleşim bölgesi Ege ' ni n
adeta giriş kapısı konumundadır.
Beyl iğin, Menteşe Bey ve damadı Emi r Sasa i le başlayan kuzeye
tırmanışı, tarihsel açıdan ol duğu kadar, Türkleşme sürecinin de anl aş ı l a­
bilmesi için gereklidir. Kuzeye Ege ' ye uzanı ş ve i l k beylik deniz atıl ım­
larının temel bulduğu güney coğrafyası bu bakımdan kayda değer malze­
melere sahiptir. Ege ' n i n fetih ve yerleşim süreci kuşkusuz, güneydeki
sah i l lerden başlam ı ştır. Sınıra yığı l an Türkmen grupların bölgeyi zorla­
yışı, kentlerin ve köylerin giderek boşal ması dönemin B izanslı tarihc i l eri
Pachymeres ve Nikoforos Gregoras tarafından dramatik bir şek i l de
işlen ir.
Dönem i n öneml i adl arı ndan biri de tariheisi İbni S aid' dir. İbni S aid,
Türkmenler' i n güney uçta Mekri/Makri (Fethiye) çevresindeki gel işme­
leri bize aktaran Arap tarihcisidir. İbni Said, Türkmenl erin dokudukları
kilimlerden , kerestelerden nasıl yararlandıkl arından övgüyl e söz eder.
Hatta, bu kesimdeki D alaman Çayı n ı n Emevi ler zamanında sınır teşkil
ettiği, adın ı n da B attal Çayı (Battal Gazi) o larak nitelendiridiğini ekler.
Hatta İbn i S ai d ' i n , Antalya' nın kuzeybatısı ndaki Tagurga/Dodurga
(Denizli) Dağlarında 200.000 Türkmen çadırı bulunduğunu söylemesi ,
XIII. yy' da bölgeye giriş hazı rl ığındaki Türkmen tabl osudur.
İbni Said' den yaklaşık yarım yüzyıl gecikmel i bir diğer yazımcı Abul
Fida ise, fetihten çok, bölgesel giriş-çıkış ve yağma olayiarına değinir.
Özell ikle, sınırdaki Türkmenlerin ol dukça gel i r getirici bir unsur o larak
''Köle Ticareti"nden yararl andıkların ı , yerleşik hal ktan elde ettik leri
tutsaklardan i yi p ara kazandıklarını bel i rtir. Bölge, Türkmenlerin i lgisini
çekince, Pachymeres ' i n ifade ettiği gibi , "Engel lenemeyen saldı rı l ar,
bölgenin giderek ıssızlaşması"nı kolaylaştırır ve XIII. yy ' a girildiğinde

87
başta Denizli olmak üzere, güney (Karya) elden çıkar. Pachymeris,
gel işmeler üzerine tarihsel özeleştiride de bulunur, "Önceleri bu saldırı­
l ar pek önemsenmedi", diyerek, sonun baş l angıcı n a dikkat çeker.
Menteşe güçl erin i n giderek büyüyen egemenlik alan l arına i lişkin
kayda değer bilgi ler, yine dönemin tan ı k tariheisi N icephorus Gregoras
ile bize ulaşmaktadır. N icephorus, beyli klerin XIV. yy' i n i l k y ı l l arında
şek i ilenrneğe başladığını dile getirdikten sonra, özel l ikle S asa' n ı n
Magnesi a bölgesini içine alan Priene ve Ephesus ' u eline geçirdiğini ak­
tarmaktadır. Ancak , Paul Wittek, buradaki "Magnesi a"yı Menderes kıyı­
sındaki Magnesi a o l arak ele almakta ve Nicephoru s ' u düzeltmeye çal ı ş­
maktadır. Oysa, elimizdeki kanıtlar, Nicefhorus ' un S amhan Magnesia'
sını kasteddiğini doğrul amakta, W ittek' i n değerlendi rmesi n i n sağlı k l ı
olmadığını göstermektedir. Zira, I 5 3 0 yıl ı Tapu Tahrir - Defter! eri ,
Nicephorus ' un S asa' yı S amhan Magnasia'sına (Manisa), taşımasına
Menemen, Marmara (Gölmarmara) ve Gül nos çevresindeki Sasalı köy­
lerle desteklemektedir. Bu da, Sasa egemenl i ği n i n Gediz Havzasını da
kapsadığı nı ve Menteşe Beyliği ' ni n "Beylik" süreci nde iki baş l ı ve
bağımsız ol arak yeniden yap ı l andığını da göstermektedir. Beyl iğin kuru­
cusu Menteşe Bey' i n sağlığında ulaşılan yeni coğrafya, damadı S asa Bey
tarafından , bey l i k adın a genişlese de, birb i ri nden kopuk iki ayrı yönetim
oluştuğu izlenimi vermektedir. Zira, S asa Bey ile B al l ar' tan sonraki yeni
topraklar, Sasa ' n ı n ortadan kaldı rılması ile Aydınoğul l arı coğrafyasında
kalmıştır. Anlaşıl an odur ki, Aydınoğu l l arı ile Menteşe sürtüşmesinden
çok mücadele S asa Bey ile Aydı noğlu Mehmet Bey arasında geçmek­
tedir. Zira, Beyl i k ailesi i l e B eyli ğin damadı S asa B ey ' in fark l ı l aştık­
l arını ortaya koyan gel i şmeler, çok geçmeden, Menteşe ile Aydınoğull arı
arasında "Sıhrı yet" i lişkileri i l e dengelenmeye çal ı şılmıştır. Menteşe Beyi
Şücaeddin Orhan B ey ' i n kızı ile Aydınoğlu Mehmet B ey ' i n oğlu Tire
Emiri Süleyman' ın evlendirilmesi, her iki beyliğin s iyasi coğrafyal arın ı n
d a onaylanması anl amındadır.
Menteşe B eyl iği, beylik tesisine karşın, siyasi bağımsızl ığını daha
geci kmeli elde etmiştir. Ancak, Menteşe Beyliği ' nin bu sıkıntıl ı süre­
cinin, Şücaeddin Bey i l e ati atıldığı ve i l k Menteşe bağımsız paraların ı n
bası lmasından anl aşı lmaktadır. Hatta, Menteşe darplı paraların beylikler
arasında "Darp yeri" zengin l iği i l e daha farkl ı bir dağılıma sahip olması
dikkat çekicidir. Menteşe Darphaneleri, Milas, B al at, Sultanhisar ve Çine

88
gibi oldukça değişik kentlerde bulunmaktadır. Hatta, nümi zmatları n ,
ı 307 tarih l i Ayasuluk darplı sikkeni n d e Menteşe sikkesi o l abi leceği
yorumları daha sağlıklı yak l aşımdır. Zira bu tari hte, Aydınoğlu Beyliği
tari hsel olarak ortaya çıkmış görünmemektedir.
Hatta, Menteşe coğrafyasın daki emirleri anımsarsak, süreç katk ı l arını
daha iyi değerlendirebi l iriz. Örneğin, Emir A l i Han , Emi r Kal ınani
Kılınan, Han Bey, Eynel Han, Emi r Kavak, Emi r Madran, Furun Şah ,
Ömer Han, E m i r Çiçek, Emi r Seyfeddin , Emi r Memi, Emi r Oran, Emi r
Kurt, Emi r B ahadır, Emi r B ahar v e B ayram Şah v e bunl ara bağl ı aşi retler
Menteşe' de k al mayıp, kuzeye yürüyen fati h emi rlerdir.
Menteşe, yörük grupları ve tarihsel seyirleri nedeniyle dikkate alı nması
gereken bir coğrafyadır. Bu i l k giriş coğrafyası kuzeye yönelen aşiret­
leri de işaret etmektedir. Ancak, buna karşın, 1 530'da Peç i n ' deki 225
konar-göçer grubunun varl ığı, kuzeye yönelmeyerek yerleri n i korudu­
ğunu göstermektedir. Özel l ikle, dış ticaretin önem l i eleman l arından,
hayvan·, deri , ş ap ve yazgı gibi ticari unsurlar, Yörüklerin coğrafyada
tutunmal arı n ı sağlamı ştır. Balat ve Peçin i l e çevresi bu nedenle, dikkate
al ınması gereken coğrafyadır. Coğrafyanı n bu cazibesi , Peçin ' de daha
bel i rgindir ki, Menteşe Sancağın ı n 1 2 kazası içinde, Peçin ı ı kazanı n
toplam konar-göçer grubundan daha fazlasına sahiptir. Kentin merkez
yapı lanması daha çok Şücaeddin Orhan Bey zamanı n da M i l as ' tan taşın­
masıyla ortaya çıkmıştır. Gezgin İ bn i B atuta, I 333 ' de bu duruma dikkat
çeker. B i rbirlerine o l dukça yakın o l an Mi las ve Peçin arasındaki merkez
kayması , daha çok Peçin ' e yaramıştır. Buna karşın Peç i n , köy oluştur­
mada, aynı başanya sahip değildi r. Bölgenin ekonomi k beyni Balat ise
köyler zenginidir. Kı yın ın bir diğer kenti Mekri (Fethiye) yerleşirnde
köyleşme sürecinden yararlanan bir diğer birimdir.
I 530 tari h l i Defter-i Hakani (Tapu Tahrir Defterleri) kayıtları, Menteşe
bölgesinin yörük dağı lımlarında ciddi bir kümelenmeye sahip o l duğunu
göstermektedir. Özel likle Peçin 225 konar-göçer sayıs ı yl a, Ege Bölge­
sinin adeta ağırl ı ğı n ı taşımaktadır. 50 Diğer kazaların Yörük grupları ol-

50XVI.yy ' ı n i l k yarısında Peçin çevresindeki Yörük grupl arı: Akdamlar, Akhoca, A l i l ü ,
Araplar, Arslan l ı , A v c ı , Avşarl ı . Ayranlar, Balı klıca, Balyabolu, Barza, Başı karaca,
Başınakc ı , Bazerganl ar, B edbiye, Beşal ı ın, Beyi Saru, B i lek, B ostanc ılar, B ozalan,
Bozdağ, B ucak, B üyük Ayaklı, Çalnoz Barza, Candar, Çavdarlar, Çobanlar ,
Çobansalar, Deşdiğin, Dalcakavak,Divane A l i , Divane Hal i l , Durmuş vetedi Hal i l ,

89
dukça zayıftır. Örneğin , Köyceğiz 43 , Ç i ne 37, Muğla 20, Mekri/Fethiye
1 4, Pırnaz 1 1 , Mazun 1 0, B ozöyük 6, B al at 5 , Tavas 4, M i l as 1 , konar
göçer rakamına sahipken, İsravalos ' ta grup adedi veri l memiştir.
Menteşe B ö l gesinin dağlık alandaki kazası Mazun , 1 530 yıl ı verilerine
göre, önerril i bir coğrafyanın sahibidir. Zira kaza, Menteşe' nin Aydın ve
Ayasuluk coğrafyaları nın sınırını çizmektedir. Mazun bu süreçte, 1 52
haneli k bir merkez haneye sahiptir. Merkezde bir hamam ve 60 dükkan
bulunmaktadır. Üç mahal l eden oluşan merkezi yapısı içi nde Cami (39
hane) , Balcı 68 hane) ve Karakaya (42 hane) o larak yer almaktadır.
Menteşe Sancağı içinde i dari birimler o larak görülen, Eşen ( Kestep) ,
Kızıica Mandai yat (Selimiye), Yüksekkum, Sobuca, Karpuzlu, Datça
( Datya/ Reşadiye), Kemer (Seydi ler), bir nahiyeden çok kentleşme öze l ­
l ikleri ne sahip yerleşimlerdir. Örneğin b u birimlerden Sobuca, padişah
hasl arı içinde yer almak l a konumunu özelleştiren bir yerleşimdir. Hatta
Kanuni Sultan Süleyman ' ı n annesi Hafsa Sultan ' ı n nahi yede sahip o l du­
ğu dükkanl ar, Sobuca' n ı n önemini vurgulamaktadır. Osmanlı sürecinin
önemli adl arından Lami Çelebi ' n in Sobucalı olması, yerleşimin kent
olgusuna kavuştuğu izlenimi vermektedir. Yine, idari birimler ol arak
bel i rginleşen, Dalaman ( Karaçal ı ) , Denizabad (Denizova) , Çeşme, U l a
(Gökabad), Yüksekkum, Karatoprak (Turgutreis), Karaman (Çamel i ) ,
Gireniz (Gökpınar), Mesevl e (Çayboyu), Kazak l ı , Eskihisar, Akçaşehir,
Mesken, Kızılcakemer ( Seydil er) , Kavak l ıdere, Mandaiyat (Selimiye) ve
Defderan ve Kestel nahiyelerini de bel i rtmek de yarar vardır.
Menteşe B ö l gesi kazal arı içinde, iki sah i l kenti Bal at ve Mekri
(Fethiye) köy yoğunluğu i l e öne çıkarken, sancak merkezi Peçi n i se

Eğlence , Eğl i ler, Eğrek, Ereğl i, Ehadlar, Elsüz, Emir A l i , Emir Küçük, Eınreler, Erbab
Arslan, Eşekci. Eyciler, Eyerci , Garipler, Gene l i , Gerınİyan Barzası, Girdap, Girenizli,
Gö<;er, Gö<;cr Araplar, Gö<;er Soı·kum, Gölcük, Güne B arza, Habib Fakih, Hacendi ,
Hacı Ali haıı. Hali lce, Hal l a<;lar. Hanıid, Han, Hasırcı l ar, Hataylı , Hızır Fakı, Hızır
Yeledi Aydoğdu, Hisar, Horzuın, İblisli, İğdir, İsa veledi S eleın Şah, Kafaca, Kalburcu,
Kalınaıı, Karaazap, Karacaağaç, Karacakoyuıı l u, Kasaplar, Kavakl ıdere, Kayı,
Kazancılar. Keınai .Kızı lkeç i l i , Kızı lca. Koca Hac ı . Koca Yılan , Koçar, Kolaklar,
Koyun Evi, Koçbasaıı, Kösteıı, Küteh Barza. Kübyan, Küçük Keç i l i , Küre Barza ,
Kürtler, Madraıı, Maslalıatlar, Mersin Beyl i , Mustafa Yeledi Bektemür, Mürsel , Nasuh,
Oturak B arza, Oturak Eğlence, Oturak iğdir, Oturak Küteh , Öküz B asan, Resul. Sapa,
Sekür, Server, Seydiler, S ığırl ı , Sığırtına<;, S i nan Bey, Sinekl i , Sol ugan, Soı·kuın,
Süleyman veledi İ l yas, Şeylıl er, Şuayıp, Tckeler, Uşak Çadırlı, Üveys, Yaylac ı k,
Yay la Ovacığı, Yolcular, Yorga, Yunus veledi Durmuş, Yundbend, Zekeriyalı

90
yedinci sırada yer almaktadır. Köy sayılarına bakı ldığında, B al at 87,
Mekri (Fethiye) 86, Mazun 68, Tavas )3, B ozöyük 40, Muğ l a 39, Peçi n
3 9 , Pırnaz 3 0 , Köyceğiz ı 7 , Çine 7 0 , l sravolos ı 3 , M i l as 5 sayıl arı i l e
sıral anrnaktadırlar.
* * *

Menteşe, fetih, yerleşim ve aşiret yapılanmalarının yanı sıra, siyasi ve


sosyo-kültürel önernde nürnizmatik belgeler i l e ayrı bir zenginliğe de
sahiptir. Menteşe, diğer sancaklardan farkl ı o larak, "Darphane" yeri
zenginliği i l e dikkati çekrnektedir. Örneğin, Ayasuluk, B al at, M il as, Ç i ne
ve Sultanhisar i şl e yen darphanel eriy l e, tarihe, siyasal sürece ve merkezi
kentlere ışık tutmaktadır.
* * *

Menteşe S ancağın ı 530 yı l ında merkezi Peçi n ise de, Muğla bu süreçte
Peçin' den daha sağl ıkl ı bir merkez yapı sına sahiptir.
Evliya Çelebi , Muğla adının kaynağını kenti fetheden Muğli Bey' den
aldığını öne sürerken , beyin sonradan Müslüman olduğunu yazar.
Menteşe paşası nın tahtı olarak n itelediği kentin, ı ı mahalle, ı 05 köyü,
200 dükkanı , iki hamarnı olan merkez yapısını da verir. Bu tabl oya, 70
rnihrap. 7 medrese, ı ı okulu da yerleştirir.
ı 530 yı l ında i se, Muğl a köyleri Defter-i Hakan i ' de 39 köy o larak
51
görünrnektedir. Evli ya Çelebi ise ı 67 ı ' de köy sayısını ı o5 ol arak
vermektedi r. Beyl i kler sürecinde küçük bir kasaba o larak görünen
Muğla, bu sürecin ardından büyük gel işme kaydetmi ş görünmektedir.
1 530 yı l ı veri leri, kentin gösterdiği aşamayı rakarnsal olarak da onay l a­
rnaktadır. Kervanyolu ol anağından en i y i yararianmış kentlerden başlı­
cası olan Muğla, bu süreçte merkezde 3 kervansaray ve 568 vakıf dükkan
kaydıyla en yoğun kentleşrne olgusuna kavuşurken, kentte ayrıca 3
harnam bulunmaktadır.

'' 1 5 30 yılı nda Muğla köyleri: Akçaova, Pisi ( Koca Yurdu), B ayır, Bediye, B ozburun,

Yerkesiği , Çal , Çaldan, Çatak. Çavdar Sekisi, Dadya(Datça), Deksid, Dirgenıe,


Durulan. Düğrek, Elye, Emecik. Enıirhanlı , Ereğl i, Ergügez, Fahri Gölcük, Gelibolu,
Gökova, Gölenye, Karabağ, Kara B öğürden, Karacaağaç, Kıran Çatak, Kızılcadere,
Kızılcakaya. Küçük Yenice. Künde, Layna, Marmaros, Sarıkavak, Sultan Oyrusu,
Tarabya ( Trahi ye ) , Yenice, Y erkesiği


Muğla ı 530' da kaza statüsünde i ken, ı 8 ı ı ' de Menteşe S ancağı mer­
kezi olmuş ve bu konumunu ı 8 67 ' de de korumuştur. ı 924 y ı l ı nda yeni
düzenlemeyle il o lmuştur.
* * *

Tanealı gezgin İbni B atuta ı 33 3 ' de M i l as ' ı Anadolu' nun en güzel


kentlerinden biri o larak n i teler. Mil as ' ta Menteşe Beyi Şücaeddin
Orhan ' ı ziyaret ettiğini ekler. Ve ona övgüler yağdırır. Beylik sürec i n i n
yönetim merkezi o l an ve darphanesiyle, öncü i şlev üstlenmi ş M i l as ' ın
ı 530 y ı l ı veril erindeki durumu şaşırtıcı dır. Zira bu süreçte kentte 4
dükkan ve bir hamam görünmektedir k i , bu da yönetim görevi üstlenmiş
bir kenti n çöktüğünü göstermektedir. B u süreçten yaklaşık ı 40 yıl sonra
kenti ziyaret eden Evliya Çelebi , kentte, 2 han ve 2 hamam olduğunu i fa­
de ederken , gel işmeni n ağır seyri n i de dile getirmektedir. Giderek, zayıf­
l ayan merkezi yapı, bey l i k süreci n i n ardından çizdiği tablo i l e i kinci
dereceden bir kent konumuna düşmüştür. M i l as ' ı n önemi n i yitirdiğin i n
e n kayda değer göstergesi, merkeze bağlı köyler o luşmasında görül mek­
tedir. Beyl i kler süreci n i n ardından ortaya çıkan tablo, ı 530 yıl ı Defter-i
Hakani kayıtl arı nda daha açı k-seçi ktir. Bu süreçte, M i l as ' ın Sucum,
Büyük B udamya, Küçük B udamya, Kuzyaka ( Kuruyaka), Yusufca
Deresi gibi az sayıdaki köy sayısı, kente i l gi n i n azaldığını göstermek­
tedir. Özel likle, Şücaeddi n Orhan B ey ' i n Peç i n ' e gösterdiği i l g i , M i l as ' ı
yal nızl ığa itmiş görünmektedir.
* * *

Bölgenin kuşkusuz en kayda değer yerleşim lerinden biri B al at ' tır.


Bal at, hem ticari bir l i m an hem de beyliği n tersaneleriyle dış seferlerin
çıkış kapısıdır. Kent, Menteşe Beyliği ' n i n denizlere açı l dığı bir l i m an
olmasına karşın , öze l likle Latin koloni l eriyle i li şkiler süreci n i n de tanı­
ğıdır. Bu nedenle i l i şki lerin yoğun l aştığı bir merkez konumundadır.
Ancak, konumu ve i şlev i n i n gereklerinden yararlanıp, gel i şme kayde­
dememiş i lginç bir kenttir. 1 530 yı l ı kayıtl arı bey l i k sürec i n i n bu gözde
kentinin giderek bu konumundan uzaklaştığı izieni ın İ vermektedir. Zira,
merkezde 43 hane, 50 vakıf dükkanının yanı sıra 3 hamam varl ığı, istas­
yon kent görüntüsü vermektedir. Ancak, bey l i k süreci paral arının bir
kısmının B al at Darphanesinde basılması , kentin önem i n i vurgulamak­
tadır. B al at Darphan es i , geç döneme deği n çal ışmış olmasına karşın,
paraları nın önem l i bir bölününün basım tarihleri yoktur. Ancak, darp-

92
hanenin, Osman l ı otoritesının sağlanamadığı Şehzadeler arası mücade­
l eler sırasın da da çal ı şmas ı , beyliğin s iyasi yaşamının devam ettiğini gös­
termektedir. B i r kısım paralarda darp yeri 0larak "Beled" adın ı n kull an ı l ­
ması ise söylem fark l ı lığı o l s a gerektir. B e y l i k l iderlerin i n gözde kenti
olan B al at, Ahmet Gazi ' ye değin özel i lgi gören kentlerdendir. Musa
Bey ' in emrin deki kent bu süreçten o l dukça yararianmış ve bey l i k parala­
rının önem l i bir böl ümü burada ba5ılmıştır. Hatta, Latin kolonistlerle
yapılan antlaşmalara başkent M i l as kadısının yanı sıra Balat kadısının da
imza koyması, kentin önemini göst�rmektedir. Liman ı n işlevsell iği ile iç
kesimlere yönelen ticari yol üstündeki köyledn de gel i şmesine katkı sağ­
l amıştır. Öze l likle, Mesud B ey ' i n kurduğu deniz fil osu, Ege Denizinde
başta Rodos o lmak üzere bir çok ada seferleri n i B al at üssüyle gerçek­
leştirmiştiL Osman l ı süreci nde, sancak merkezliği görevini de üstlenen
kent, köy sayısı bakımından S ancağın en büyük kazasıdır. 52 B al at ' ı n
sahip olduğu S asa B ergosu, S asa B ey ' i n b i r süre burayı merkez o larak
kull anmış olabileceğine işarettir.
* * *

Menteşe S ancağı kazalarından biri olan ve bugün, nahiye statüsünde


olan B ozöyük, fazl a geli şme gösterernemi ş birimlerdendir. Oysa, 1 530
yılı veril erine göre, merkezde, 3 ı dükkan, 2 hamam, 64 değirmen, 3
mescit, 6 zav i ye ve bir muall imhanesi vardır. B ozöyük, bu süreçte daha
çok köy-kasaba arası bir görüntü vermektedir. B ozöyük ı 530 yılı veri­
lerine göre 40 köye s ahiptir. Karaca Ayid, Kadı, Beylü Bey, Doğancıl ar,
Elmacık, Gibye, Kızıl cabörk, Gökyaka, Gölhisar, Dığrak, Kapuza,
Kazancı l ar, Kızıl S öğüt, Kızılcaova, Rahmanl ı , Tiri S azak, Virantaht
Nebi köyleri bel irleyebildiğimiz yerleşimlerdir.
* * *

52 1 5 30 yılı nda B alat köyleri: Afşar, Akdaınlar, Akçahisar, Akçapınar, Alacalar, Atı

Yağuzca, Ayamurud, B aki, B arakca, B alaban l ı , B ay ı ndır, B içerli , B uruncuk, B ükrice,


B üyük Kağılcık, C ihet, Çal ı ş l ı , Çatakca, Çatalca, Çerçin, Çukurcalı , Dani şmend,
Donuzlu, Eman l ar, Evrencik, Fatımalı, Gencerli, Gevele, Göçcü k Kağıl c ı k, Göçcük
Öyük, Gölsir, Haramdan, Hasırcalı , Hassa Bergosu, I lısuluk, iğdir, Kani, Kayı,
Karaağaç, Karakoyunl u , Karaviran, Karacaayid, Karacadağ, Kargı, Kargucak,
Karguluca, Kamlar, Karyel i , Kınık, Kızı i c a A l i , Kızılcaavlu, Kumtepe, Limonyakası,
Mandaca, Mandalyet, Mert, Muhlisin, Rumpaşa, Salavatlı, Sarı Kemer, Sarı Kürklü,
Sasa Bergosu, S atılmışlı, Sökmen, Şaşcalı , Tekirli, Tuz Bergosu, V irancık, Yarımca,
Yoran, Yartan

93
Mazun, Menteşe S ancağı ' nı n kuzey-batı toprak l arının sınır kazasıdır.
Coğrafyasının ağırlık böl ges i , Sobuca ve Koçarlı çevresidir. 1 530 y ı l ı
Defter-i Hakani kayıtlarına göre 68 köye sahiptir. 53 Köy yoğun luğu i le
sancağın üçüncü büyük kazasıdır.
S ancağın 1 530 yıl ı veril eri ndeki gözde kenti Peçi n üzerinde de durmak
gerekmektedi r. 1 33 3 ' de kenti ziyaret eden gezgi n İbn i B atuta, kentin
kuruluş aşamasında o l duğunu ve Sultan Şücaeddi n Orhan ' ın burada bir
cami yaptırmakta bul unduğuna değinir. Ayrıca, Peçin ' i n M i l as ' a
uzaklığının 2 m i l o l duğundan söz eder.
Peçi n coğrafyası barındırdığı kimliklerle bölge yerleşimlerine de
damgasını vurmuş görünmektedir. Örneği n , Tire merkez yapıl anmasında,
Ali Han, Emir Küçük ( Küçük Hafız), Reis, Kal man/Kıl manoğlu, Emir
Al i , ve Emir B ahadır'ı n(B agatur Han) mescit ve zaviye tesisleri i le
Karagö l , Yuva, Şeyhler, Kalburcu, Eğerci , Karacaağaç, Çobanl ar, Ayaklı
Mürsell i , Hal l aç l ar, Arap l ı ve Yeniceköy' ün Peç i n çıkışlı gruplar ağırl ığı
vardır. Hatta, Arap l ı aşiretinin l ideri Arap Dede ' n i n Tire merkezde üç
ayrı makamı bulunmaktadır.
Peçin, XVI.yy ' a gel indiğinde çevresel yapılamasıyla o lağanüstü bir
durum göstermektedir. "Peçi n S ahrası", veri m l i otl aklara sahip o lma­
sıyla, Yörük ohal arının olağanüstü birikimine sahne o lmuştur. Peç i n ' e
yönelen 2 2 5 yörük obası Ege ' n i n e n zengin konar-göçer coğrafyasını
o l uşturmuştur. Ancak, köyleşmede ayn ı başarıyı yakalayamamış ve sahip
olduğu 39 köy sayısı i l e oldukça ger i lerde kalmıştır. 54

5·1 1 530 yılı M az un köyleri : Ada Geri şi, Ağaçlı Öyük, Akan l ı , Alacaatlı, Azizli ,
Balı kca, B ayram Beyi, B azar, B azaryeri , B eğendi, B ıyıklı, B oya Deresi , B üyükdere,
Cami , Cincin, Çerkesteıne, Çukurkaynağı, Çukurpusu, Dere S i ntuınur, Dündarl ı , Elekci,
Eynel Han l ı , Göçeşl i (Güdüşlü), Hacılar, Hal i l beyl i, Has Hatun, İblisli, Kafacalı,
Kağılcık, Karaağaç, Karakaya, Karacaağaç, Karacadağ, Karadede, Kasaplar, Kavac ık,
Kızılöyük, Kocabey, Koçarl ı , Mazun Alanı, Mersin Beyi, Muradl ı , Nuh, Orhan l ı ,
Persiye, Pınarl ı , Postl u, Rei s l i , Sapa Alanı, S i n ur-i Kavak, Sobuca, Şah Porlu, Tekeli,
Teınür Çayırı, Uşak B ergosu, Uşak Çadırı, Yeled-i Köfün, Yahya Bey, Yakacık,
Yaranağacı Haı·ımı, Yeganlu, Yeniceköy, Yunusoğlu,
5 � 1 530 yılı Peçi n köyleri : Acısu, Ağaçlıöyük, Asun, Aytemür , Bağcuğaz, B ağcuğaz-ı

B ücürük, B ağcuğaz-ı Küçük, B alçık Pınarı, Batac-ı Küçük, Bozcaöyük, Börekci ler,
B udamya, B üyük Mendeliyat, Çı nar, Eskihisar, Gereme-i B üzürük, Gereme-i Küçük,
Gökbel , Karagöl, Karacahisar, Karakuyu, Karasu, Karacaağaç, Karacaayid, Kaşkaldak,
Katrancıyan, Küçük Mendel i yat, Mamalos, Mürmeddari, Pencik, Şaşcal ı, Tekür Anbarı ,
Todurga, Ulu Batac, Varvil, Yuva

94
Peçin, Menteşe kazaları içinde en i l ginç kentlerin başı nda yer almak­
tadır. Merkez, ticari o l anaklardan yararlanamamış bir tablo ortaya
çıkarmaktadır. Kent, 5 vakıf dükkanı , iki kervansaray ve yine iki hamarnı
ile adeta bir i stasyon kent görünümündedir. Ancak, Peçin ' i n , merkezdeki
bu görüntüsü çevresel zengin l iği i l e değişmektedir. Özel likle konar-göçer
yoğun luğu dikkate al ı ndığı nda, Peçin, tüm kazaların topl amı ndan daha
fazl a Yörük grupların a sahiptir. Bu i lgi, tüm Ege sancak kazal arında bile
erişi lememi ş bir rakamdır.
* * *

İlkçağ kentlerinden olan İsravalos, daha çok bir bölge adıdır.


Günümüzde, B odrum ve Gül lük körfezlerini de içine alan böl geyi , bugün
Karabağ temsil etmektedir. 1 530 y ı l ı nda İsraval o s ' a bağl ı köyler o larak,
Karabağ, Büskübi , Erimiye, Karaova, Oturum, Varil ya, S andana, Burun,
Peksimed adları geçmektedir.
* * *

Menteşe S ancağı ' nı n tarihsel önceliğe sahip kazalarından biri de


Tavas ' tır. 1 320'den önce Tavas ' ı n bağımsız bir beylik olduğunu ve beyi­
nin de İlyas Bey olduğu vurgusunu yapan Paul Wittek, İlyas Bey' in 4
kaleye, 600 köye, 4.000 suvari ve I 0.000 piyadeye sahip bulunduğunu
bel i rtmektedi r.
1 530 yılı değerlerine göre Tavas, kentleşme olgusunu zorlayan bir
konumda görünmektedir. Özel l ikle, güney-batı Menderes kesiminin
kervanyolu üzerindeki tarihsel varlığı, onu, kentleşmeye taşıyan bir duru­
mdur. Bu süreçte, çevresindeki köyl eşmeyi de bu doğrultuda ele almak
gerekmekredi r. 55
Bugün Tavas ' ı n beldelerinden olan Nikfer (Nikufer), B izans köyü
olmasına karşı n adın ı günümüze değin taşıma başarısı gösteren ender
_, erleşim lerdendir. 1 530 yılı belgelerinde "Tabi-i Tavas" kapsam ındaki
�ikfer, aynı dönemde 6 1 haneli konumuyla önemli bir köy durumun­
dadır. Dönem belgesinde "Namı diğer Keçi l i" tanıml amasıyl a da yer al-

5 " 1 530 yılı Tavas köyleri : Akçabüğüş, Armile, Avdan, Barza, Bostancıyan, Çat,
Çırak, Deniz , Dikili, Dirlisun, Ebecik, Eki nözü, Eymir, Fazı!, Garip, Görele, Hırka,
İlbeyli, İncügez, Kalabut, Karaköy, Karapı nar, Kavak, Kerce, Kesre, Kızılağaç,
Kızılcaavlu, Kızılcaol uk, Kozca, Manastır, Medet, Moğlasun, N ikfer, Okçu, Olukcular,
Papazlık, Saraycık, Sarıova, Sazak, Sarıyar, Serik, Sevdeş, S inekc i , Soğulmaz, Şamköy,
Tazovası, Timurtaş, U l uköy, Uzunpınar, Valaniyye, Yaralı, Yarangömü, Yayla
Ovacığı, Yazıgerce, Yenice Deresi, Yoran, Yusuf Eği ni

95
maktadır. İlbey l i 63, Ekinözü 54, Karapınar 53 hane yap ı l arıyl a dengel i
bir konumda görünmektedirl er.
Tavas, Menteşe topraklarının doğu kesiminde ticari çıkış arayan tek
yerleşim durumundadır. Merkez, 1 74 hane sayısı, 57 dükkan , bir hamam
ve i ki kervansaray yap ı l anması i l e beslenmiş görünmektedir. Tavas,
1 530'da Anadolu, 1 84 1 ' de Aydın Eyaleti ' nin Menteşe ve 1 88 3 ' de ise
Aydı n V i l ayeti ' ni n Denizli Sancağına bağlı görünmektedir.
* * *

Çine, adın ı büyük olasılıkla aşiretten almış olmalıdır. İzmir ' i n Tire
i lçesinde bulunan Çini-yeri ve yine İzmir' in Ç ine-me köylerinin aynı
köke inmesi üzerinde durulması gereken bir bağl antı o lmal ıdır. "Çine"
adı , Menteşe S ancağı dışında, başkaca bir yerde de yoktur. Çine, eğer
aşiret adı i se, harekete geçmeyen gruplardan olmal ı dır.
Aydın Vakıflar B ö l ge Müdürlüğü kayıtları, Çine k i lisesin i n Ulucam i '
y e Ali han tarafı ndan dönüştürüldüğü bilgisini vermektedir. Alihan ' a ait
Çine ' n in Karpuzl u Beldesi nde Alihan l ı (Ulukonak) köyünün bulunduğu
düşünülürse, onun, Çine ve çevresinde öneml i bir unsur o lduğu anl aşıl ır.
Alihan ' ı n Çine i le baş l ayan fetih zinciri , Söke ve Aydın Güzelhisar i l e
devam etmiştir. Hatta, b u zincirde, B ozdoğan, Tire ve S art da yer almak­
tadır. Alihan ' ı n , Özel l ikle, Çi ne, S öke, Aydın Güzelhisar (Aydın) ve Tire
merkezde k i l i seleri Cami(Ulucam i ) formuna dönüştürmes i , öncü! fatih­
l erden o l duğuna da vurgudur.
Çine i l gi l i öneml i bir başlık da, Menteşe Beylerinden Şücaeddi n Orhan
Beyin oğlu İbrahim Bey ' in ( l 345- I 357) hastırdığı paralar içinde Çine
darp l ı bir gümüş paranı n bulunuşudur. 56 Bu, Çine ' n i n merkez görevi
üstlendiği konusunda önem l i bir gel işmedir. Tarihseri süreçte, Menteşe
Beyi İbrah i m Bey' i n çocuklarından Mehmet ve Ahmet Gazi ' ni n Çine i l e
iç içelikleri ilginin giderek Ç i ne ' ye kaydığını göstermektedir. Özel l ikle
Ahmet Gaz i ' n i n daha çok i lgisinde görünen kent, darphanesine de bu
süreçte kavuşmuştur. Oysa, I 530 yıl ı verileri , kentin, erken süreçteki
konumundan uzaklaşmasına karşın, köyleşme bakımından 70 köy varl ığı
ile önemli bir coğrafyaya sahip o lduğunu göstermektedi r. 57 Ç i ne,

56Celil Ender- Karesi, Saruhan, Aydın ve MenteşeBeylikleri Paraları, İstanbul, 2000


571 5 30 yılı Çine köyleri : B üyük Ayaklı, Akcaova, Alacaatlı, Alanlı, Ancin, Araphisarı,
Başıkaraca, Dalama, Dere, Eğli , Emirhanlı, Emre, Evciler, Gevderenli, Geneviş-i
Küçük, Geneviş, Göçcük Ayaklı, Gökyaka, Gölhisar, Haspanayır, İblisli, İğdirli , İmili,

96
kurumsal yapılar bakımı ndan en zayıf kazalar içinde yer alm aktadır.
Merkezde çarşı yapılanması gel işirken, diğer kurumsal yap ı l ar bakımın­
dan gel işimini sağl ayamam ı ştır. 6 l dükkanıyla, sancağı n diğer kazaları
içinde, Muğ l a ve Mekri ' den (Fethi ye) sonra üçüncü yoğunlukta v akıf
dükkan sayısına sahiptir.
* *

Köyceğiz (Gireniz), bir çok yerleşim yerin de görüldüğü gibi, tarihsel


yerini deği ştiren birimlerdendir. Önceleri, özellikle gölün ayağındaki
Eski Köyceğiz' in bir kereste dış satım l imanı olduğunu, Philippson ve
Ritter'e dayanarak Paul Wittek ifade etmektedir. Merkezi Yüksekkum
olarak işlenen kaza, kervanyolu üzerindedir. Köyceğiz, I 7 köyü i l e
köyleşmede diğer sancak kazaların geri sinde kal m ı ştır. Merkezde ise
ancak 5 dükkan ile bir hamama sahiptir. S ahip olduğu köy sayısı ve
58
merkezi durumu coğrafyaya i lginin yetersiz o l duğunu göstermektedir.
* * *

Gezginl erin gözdesi o l an Mekri(Fethi ye), İbni S ai d ' e göre Türkmen


Beyliği n i n güneydeki merkeziydi . Beyliği n Marmaris ve B al at i l e birli kte
önem l i ticari l iman l arından biri o l an Mekri , öze l l ikle dış ü l kelere
"Günlük", "Kereste" ve " Köle" satımı ile ünlüydü. Öze l l ikle, Mısır' a
açılan �u dış satım kapısı daima tarihcileri n ve gezginlerin i lgisini çek­
miştir. Arap ve B izanslı tarihci l er, kent ve çevresinin Emevi l er Döne­
mi nden itibaren i l gi çektiğini ve bu nedenle sık sık saldırıl ara uğradığın­
dan söz etmektedirl er. Kent ve çevresinin sahip o lduğu semtler, tarihsel
ol arak kayda değer adl ardır. Örneğin , Güğ, Belce, Çökek, Kara Çörtmek,
Yaykam, Taşbaş ı , Keldağ, Gökben, Gökdere, B abadağı, B abataşı, Eren
Dağı, Gölbend, Geriş Burnu, Dutlu Han , Atl ıdere, Karagözler, Karabel,
Kara Çul ha, Çatak, Çayan, Çatal Arık, Kara Gedik, Atl ıdere, Kızı lcadağ,
Kızı lbel, Kabaağaç, Kesikkapı, Çaltıözü, Çatak, B ozyer, Kınık, Eldirek,
Kıncıl ar, Tepesi delik, Korubükü, Dereyol, Turabi Çeşmesi , Kuyu Ovas ı ,
Arpacı k (Nit), B oğal ar v e Dodurga gibi semtler kültürel zengin l i ği kanıt-

incimce, Kargı, Karpuzl u, Kovacık, Kurudere, Kavşud, Kay ı l ı , Kırıklar, Küçük Panayır,
Madran. Okcular, S i nan l ı , S u l huddi n , S ürü Pusu, Şahınal ı , Şahna, Torban, Yakaköy ,
Yeregiren, Yortuç
'i K 1 5 30 y ı l ı Köyceğiz köyler i : Ağaçtaş, Cuhudlu, Çi ri k, Çomakl ı , Değne, Eskere, Eymir,

Güncyyaka, Hatunköy, Hortına, Sürtıne, Kamay, Kay ı , Kebsek, Sandraz, S u l tan Harımı,
Taşkayı, Tımar-ı Has

97
lamaktadır. 59 B u nedenle kent, köyleşme olgusunu en sağlıklı yaşamış
0
Menteşe kazalarındandır. 6 Mekri, S ancağın güneydeki sahilleri içinde
432 vakıf dükkan sayısıyla Muğla' dan sonra ikinci sırada yer almaktadır.
Kent, Mekri adını 1 9 1 4' de bırakmış ve onun yerine Fethiye adını
almıştır.
* * *

Menteşe Sancağı ' nı n en zayıf idari birimlerin den o l an Pırnaz, mer­


kezde 3 1 vakıf dükkanı ve bir hamam varlı ğı i l e kentsel gel i şimini
tamamlayamamış görünmektedir. B u nedenle, Pırnaz, hem Yörük grup­
1
ları hem de köy o luşumları i l e zayıf bir merkez görünümündedir. 6
1 530 yı lı bilgi ler, dışında, vakıf arşivlerinde Menteşe coğrafyasını
besleyici kayıtlar da bulunmaktadır. 62

:w Fethiye semt adları sevgili dostum Sal i h Göze k ' ten elde edilmi ştir.
60
1 5 30 y ı l ı Mekri (Fethiye) köyleri : Aluviz, Amas, Aşağı Gerder, Balıkca, B ayat,
Bayır, Bayram Şah, Belaras ı , B oyanca, B oyulca, B udaközü, B undanda, Çağatay
Hamza, Çal ıcaard ı , Çaml ıca. Çamsuyu, Çaml ıöyük, Çeksek, Çukurcak, Çukurcuk,
Çukur İncir, Engin, Eşen, Eşkün, Falarya, Furun Şah, Gelevnit, Geriş B urnu, Gerişbuz,
Girdap, Göçcük İpar, Gökpınar, Gökçe Öyük, Mengen, Hacı Kumral , Haydar l ı , I l ıca,
İ ınranşah, İ negazi, Kabaağaç, Kanare, Kani, Karabük, Karaçam, Karacaayid, Karı Köy,
Kızıica Senir. Ovac ı k, Ömer Han, Ömerl i, Pırnaz, Sarı Paşalar, Seki İ ncir, Seki Yaylası,
Sevdik Yakas ı . S ındı l ı , Şam l ı Öyük, Tizlidere, Todurga, Uğurdaş, Uğurovası,
Uygurdaş, Vakıf Yakası , Üzümlü, Yukarı Gerder

61
l 5 3 0 y ı l ı kayı tlarında P ırnaz köyleri: Abdülme l ik, Adaköy, Akpı nar, Ağlağu,
Aygırdibi, Dcğne, Demle. Dirmil, Eskihisar, Ilıca, İ n l ücc, İ ş l üce, Kara Dona, Karakil ise,
Kargı, Karaköy, Karakum, Karacaağaç, Karacahisar, Kayacık, Kızılyaka, Kökez,
Mergir, Oyruağaç, Öyük, Sarı kavak, Söğüd, Su Sığırlığı, Susam, Ş i l e, Yağl uca
62
Aydı n Yak ı tl ar Bölge Müdürlüğü Arşivi-Defter n o 2243, 230 1 , 23 1 0 v e Aydın, İ zmir.
Manisa, Muğla V i l ayet ve kazaları, C i l t I-2 ( S i yakat yazıları )
MUG LA: Emir Sultan Mahal lesi, Bali Hoca Mahallesi, Oran, Madran, Tilki, Ahi, Kara
Meıni. Yı lan l ı . Çakal lar, Madanlar, Kargın. Kediler. Deniz, Kızılcaköy, Eşekler,
Danişmend
ÇiNE: Esenli, Bedirler, Fınd ı k, Aklar, Alihanlı, Kayalar, Kızıltepe, Altı noba, Çaltı,
Hal l açlar, Kad ı l ar, Karahayıt, Subaşı
MEKRİ/FETHİYE: Kalemler, Günyan, Benan, Bahadağ, Yanıklar, Toha, Kad ı , Kurtlar,
Çal ış Baba, B oğalar, Kara Gedik, İbecik, Eldirek, Tınaz. Çavdar, Toparlar. Kal ınkoz,
Kuşlar, Tonıalar, Güreıne, G i rdcv. Gevenez, Çökek, Kayaköy, Gökbelen. Kara Çul ha,
Göcek, Ahi
MİLAS : Selahaddi n Mahallesi, Çayırl ı kuyu. Ulaş, Evren, Ekiztaş, Hac ı Ahmetler,
Kızıica ağarcı k, Danişnıend l i , Sevindi kler, Ece, Çobandağı, Karacaviran, Dedeler,

98
IV.BÖLÜM
TARİHİ COGRAFYADA GEDİZ HAVZASI

Samhan S ancağı genel o larak Gediz Bölgesini içine alan coğrafyadır.


Coğrafya, güneyde S art ve Alaşehir, kuzeyde Karesi , doğuda Germiyan,
batıda ise denize dayanan bir sınıra uzanmaktadır.
1 Bölge, aşiret yerleşimleri bakımından farklı gel i ş kaynakl arına sahip
olduğunu da göstermektedir. Güneyden giriş yapan aşiretler dışında,
ı\1enteşe ve Aydınoğu l ları coğrafyalarında adi arına rastlayamadığımız
gruplar da bulunmaktadır. Giriş koridorları farkl ı olan S aruhan bölgesi ,
bu bakımdan diğer Beylik coğrafyalarından ayrı öze l l i kler taşımaktadır.
Sancağın idari coğrafyası, komşu sancaklardan Karesi ve Aydı n ' ın bir
takım kazalarının idari nedenlerle girip-çıkması i l e bütünlüğüne çok geç
·avuşmuştur. Özelli kle, sancağın güneyindeki A l aşehir ve Sart bölgeleri
u sorunu daima yaşamış kesimlerdir. Hatta beyl ikler Döneminin i l k
sürecinde toprak l arının önem l i b i r bölümü Karesi Beylik sınırları içinde
_·er almıştır. Bu nedenle, S aruhan sancak coğrafyası, diğer bey l i k coğraf­
_·alarına göre sınırl arını geç oluşturmuştur. Doğal sınırl arı nı korumakta
·ıkıntıl ar yaşayan sancak, Alaşehir ve S art (Sal i h l i ) kesimlerin i gecikmeli
dde etmi ştir. Çal ışmada, taramalar, 1 530 yı l ı Defter-i H akani kayıtları
-
ri yapısına göre ele alınmıştır.
Merkezi bütünlüğün Manisa ve çevresi ne göre düzenl endiği S amhan
..:oğrafyası, Osmanlı yöneti m bölgesi içine girmekle, erken dönemden iti-

:: mikler, Aktaş, Turgut, Kurşunlu, Gölcük, Cedit, Ula, Palamud, Ç içekl i , Gölağzı ,
'"ıarlar, B arakca, Yüksekkum
l-\ZUN: Dedeköy/Dağlar B ağı, Haydar! ı, Evsekler, B irci , Şahinci ler, Tiıni nciler,
• ·mak, Güdüşlü, Muhlisin, Satılar, Sobuca, Gaffarlar, Kağılcık, Çal ışlı, B uruncuk,
Karaca Ayid, Yağhan l ı , Kızılköy,
.-\VAS: Horasanl ı , Aydoğd u. Baharlar, Ball ıca, Yahşiler, Çağırgan, Göbez, Y orga,
• köy. Yazışl ı, Kaytan Sarı , Samurta, Ulu, N ikfer, Niyaz, Kızılca, Sofular, Avdan,
$dj
fEÇİN: Tahtakale, Alacatekke, Kızılcadağ/Çomakdağı
ÖYCEG İZ: Kargın, Karabağlar, Kızılyurt, Tınaz, Ağla, Yengi, Tahtacı , Karaağaç
- DRUM/SERULU S : Türk Kuyusu, Gökçe Belek, Kürşi, Roınulus, Miskin, Karakaya
.:.ATAGAN: Salkım, Akçataş, Kadı
,\RMARİ S: Kızlankaya. Karaca, M i nare (Marmaris, 1 530 tarih i nde Rodos, Cezayir-i
-i Sefid Eyaletine bağlı iken, 1 867'de Menteşe Sancağı kazası olmuştur. 1 924
da da yeni idari düzenlemeler sonucu Muğla kazası ünvanı elde etmiştir)

99
baren Şehzadelerin eğitim birimi olarak özel bir i l gi görmüştür. B u
nedenle sancağın tesisi, b i r bakıma B atı Anadolu sancakları içinde
yönetici hazırl ayan bir zemine taşınmıştır. Bu nedenl e sancak, diğer
beylik ve sancak coğrafyal arı için de farkl ı bir konuma kavuşmuştur.
Manisa' nın bu konumu, gerek merkezi gerek konar-göçer yoğunluğunu
besleyen öneml i bir unsurdur. Merkez oluşumunu ortaya koyan, Haki
Baba, Kara Yunus, Ayni Ali, B ektaş Baba ve İsa Fakih mahal leleri bey­
lik süreci nden Osmanl ı Dönemine taşınan mirastır. 63
B eyl iği n kurucusu Samhan B ey ' in vakıf bağışları, ailenin diğer
l i derleri İlyas, İshak ve Hızır Beylerle devam etmiştir. Örneğin, B errak
Sultan oğlu Revak S ul tan ' ı n 1 372 (H.773) tarihli vakfİyesindeki l l
tanıktan 8 ' i n i n Horasanioğlu kaydıyla yer alması , merkezi yapıdaki
niteliksell i ği açıklayan değerl i bir belgedir. 64 Üstelik, S amhan Bey' den
başl ayarak, beylik l iderlerin i n Horasan ilere vakıf bağışları zenginlik
içermektedi r. S amhan Bey aynı zamanda "Baba" ünvan l ı beydir. Hatta,
S amhan Bölgesi, güneydeki sancakl ardan Menteşe ve Aydı n ' da görün­
meyen emir babalar farkl ıl ığı i l e dikkati çekmektedir. Bunların büyük bir
bölümü B ozok çıkışlı adlardır. Örneğin, Tapduk Emre, Kozluca B aba,
Emir Turhan, Kızıl B aba, Erdebi l B aba, Revak Sultan, Şeyh Nurnan
(Numan Ece) , Haki B aba, Kızıl Emeli , Arık Hal i l , Hamza B aba, Yola
Geldi B aba, Teslim Abdal Karagöz B aba, Korkut B aba, Emir Hoşkadem,
Emir Mezid ve S arı İsa gibi adlar buna örnektir. Hatta, güney çıkışlı
olmayan bu aşiret ve obalar içinde " Baktır" aşireti gibi tek örnek duru­
munda olan l ar da v ardır. "Baktır", diğer S ancakl arda ne yerleşim ne de
semt adıy l a görünmezken , Turgutlu ' da kendine yer bulmuş görün­
mektedir.
Bölgenin özell i k l i gruplarından biri de Tatarlardır. Coğrafyada yoğun­
luklu görünen bu grup daha çok güney Samhan kesiminde toplanmıştır.
Yine bu kesimde topl anan gruplar içinde İrani çerçevede ele al abile­
ceğimiz Acemler bulunmaktadır ki, Defter-i Hakani bunları "Kadim"
topluluklar olarak ele almaktadır. Sart ve çevresine sarkan bu gruplardan
Tatarlar, Cafer B aba i l e ele al ınırken , İrani gruplar daha çok Şeyh
B edreddi n ' i n babası İsrail Bey çiftli klerinde görülmektedir. 65 Özell ikle,

63 İ brahim Gökçen- Manisa Tarih inde Yakıtl ar ve Hay ır! ar, 1 946
64 M. Çağatay Ul uçay- Saruhanoğulları ve Eserlerine Dair V esi, kal ar. İstanbul, 1 940
c,-; İ srai l Bey, Şeyh Bedreddi n ' in babasıdır.

1 00
güney Bozdağ eteklerinei seçen bu unsurların hangi süreçte coğrayaya
girdikleri b i l i n memekle birlikte, kayıtta " Kadim" olarak dikkat çekilmesi,
erken sürece dönük olmal ıdır. Zira, beyliklerin kuruluş süreci ne dönük
"İrani" unsurlar, Düsturname-i Enveri ve Evli ya Çelebi gibi kaynak larca
da kul lanı l m aktadır. Bölgenin i lk fatihlerinden Menteşe Emiri S asa
Bey ' i n birlikl erinde bu güçlerin varlığı, Ayasuluk' un fethi n de Girit'e
kaçan bir Rumun güneesinde de yer almaktadır. Ayrıca, bölgesel gruplar
içinde (Sart/S al ih l i ve A l aşehir) coğrafyada Alevi/Tahtacı köyler yoğun­
luğu vardır. Bu coğrafyalarda Hamza B aba, Tapduk Emre, Tufan B aba,
Horasan lı A l i B aba, Cafer B aba i l e S aru Sal tuk adları egemendir.
Samhan S ancağı, Yörük grupl arın ı ağırl ama bakımından, Ege
Bölgesinin üçüncü yoğunluklu kesimi içinde yer almaktadır. Demirci bu
bölgenin en ağırlıklı sancak kazasıdır. 66
1 530 yı l ı kayıtlarında konar-göçer grupl arın S amhan kazalarındaki
dağı lımları nda, Demirci ' yi farkl ı bir konuma taşımaktadır. Örneğin ,
Demirci l 2 0 yörük grubuyl a, Samhan coğrafyasının en gözde kazası dır.
Demirc i ' yi 42 konar-göçer i le Manisa izlerken, Gördos/Gördes 9 , Adala
5, Güzelhisar 5, Gördeki Kırkağaç 4, Nif/Kemalpaşa 2 ve Kayacık l adet
grup sayı l arıyla sıralanmaktadırlar.
Kayıtlar göstermektedi r ki, S amhan S ancağı kazaları içinde Demirc i' ye
adeta özel bir i lgi vardır. Adala, Nif( Kemalpaşa), Güzelhisar, Gördes
(Gördos) , Kırkağaç ( Gördek) , Kayacık, Menemen , Maramara ve Akhisar

66 Deınirc i ' de bulunan Yörük grupları : Açgarlar, Ahınedler, Akçaköy, A l ainek l i ,


Arı klar, Avşar, A y ı Mahınudlar; Azgarlar, B altacılar, B aduklu (Batıklılı), B ulduklu,
Bayramşa, B ozköy, Cül lah Ali, C ül lah Hali ller, Çalışlar, Çaın, Çanakcı , Çandır,
Çarıklı, Çarpan, Çaylı, Çertik, Çobanşa, Çorak, Çortak, Çölınekc i , Danişınendli,
Donandılar, Eınelcik, Ermel i k, Evliyalar, Eynel ler, Gerınİyan Türkmenleri, Göçerli,
Göde Yahşi Ellici leri, Gömeçoğlu, Gözlüceler, Gümele, Güneylice, Hacı Ahmedler,
Hacı Kulfallar, Hacı Mahmudlar, Hamidli, Hoca Ahmedler, İ c iler, İ lcik, İ ldelik, İ lge,
İ lyaslar, İ ncir, İ nehan l ı , i niş, İ vazlar, İ ltan, Kara Ahmed, Kara Yakılar, Kara Yusuf,
Karaca Ahınedler, Karacataşl ı , Karacalar, Karataş, Kerpiç, Kıran, Kırkı klar, Kırk
Hacılar, Kızıl Umurlu, Kızılca, Kiçelü, Koçaklar, Kozca, Koçaşlar, Koncak, Konurlar,
Korupınarı, Korkudlar, Korucular, Kozanlar, Köleler, Köpekler, Köseler, Köy l üce,
Kulağuzlar, Kurt Beyi, Kurd Dultan ( Kurt Tutan), Kürdecik, Kürekciler, Mahmudlar,
Manendler, O lmazlar, Orhanlar, Öksüzler, Palamud, Polad, Porsuk, Sakalı kesik,
Sakaröküzlü, Samedler, Sarıçam, Satılmış, Semeciler, Serraclar, Şeker, Takas, Talaz,
Tavşanlar, Taycalar, Torbacılar, Turudlar, Urumşa, Yağlı l ar, Yakacak, Yakıl ar,
Yavaşlar, Yolcular, Yonınacalı, Yörükşa, Yunddağı E l l icileri, Yuvacılar

ıoı
kazaları, konar-göçerlerin pek ilgisini çekmemiş olmal ıdır. Zira kayıt­
larda bu kesi mlere dönük bilgi l er yoktur. Yoğunluk Demirci i l e merkez
nahiye Çanşa' ya bağlı Yuntdağı ' nda bulunduğu görülmektedir. Ancak,
sancağın tüm kazalarının topl amından fazlasına Demirci sahiptir.
Demi rc i ' nin bölgeye girişten yaklaşık 200 yılı aşkın bir süre sonra hala
cazibesini yiti rmemiş olması üzerinde durulacak bir konudur.
ı 530 yılı belgelerinde sancağın nahi yeleri olan, Karaoğlan l ı , Ahmetli ,
Karacahisar, Gül nos, Yenice Foça, Karıca Foça, Borlu/Demirciborlu,
Karaova/Karaabad/Mumcular, Eğri köy/Üçpınar, Kemal i ye/Mendehorya,
Tarhanyat, Ayval ık, Menye/Gökçeören , Kafir Ağı l ı, Yunddağı/İsmail l i
adların ı da i dari birimlere eklemek gerekmektedir.
S ancak kazaları n köy s ayıları i se oldukça dengesiz bir dağılım içinde­
dir. Köy zenginliği nde Dem i rci i l k sırayı alırken, onu,Manisa, Menemen,
Adala, Gördek, Güzelhisar, Gördos, Kayacık, Ilıca, Nif, Akhisar ve
Marmara izlemektedir.
* * *

Mani sa, S aruhan sancağının beyni gibidir. S ancak merkezi olmasının


yanı sıra, Osman l ı Şehzadelerinin eğitim kentidir. Merkez 36 mahalleden
oluşmaktadır. Etnik unsurlardan Yahudiler 88 hane i l e önem l i bir grup
oluşturmaktadırlar. Merkez, toplam ı 2.798 hane sayısıyla öneml i bir
kümelenmeye de sahiptir.
Evl i ya Çelebi, kenti rakamsal değerlere taşırken, 60 mahalle, 1 05
mescit ve camii, 9 darül kura, 7 darül hadis, 6 imaret, 50 dükkanl ı
Bedestan, Tahtakale ve Pazargah l ı b i r yapılanmaya değinir.
1 530 yılı veril erin e göre, Manisa, merkezi gücünü köy yapısal l ı ğı nda
da göstermektedir. S ancak ta, Demirci ' den sonra sayısal olarak i kinci
sırada yer almaktadır. 67

67 1 5 30 y ı l ı Man i sa Köyleri : Ada, Adil Obası, Akça, Ali B eyli , Aydınlar, B ahadırlı,
Bahşlu, B alta, B azar-ı Yengi, Bektaşlar, Bozcaköy, Bölücek, B ul ga, B urun Viran,
B üyük Düğlek, Büyük Kılcanlı, Çakırlı, Çaparıca, Çataklı, Çatalbaşlı Kilise, Çiftc i l i ,
Depecik, Doğancılı, Düvlek, Erkenud, Firuzlu, Göbel, Gökağaç, Gölbeyi , Halidli,
Halilce, Hasırcı, Ilgınlı, Kara B urgaz, Kara Sevinçli, Kasapl ı , Karkın, Kayırlı, Kebece,
Keç i l i , Kıran V irancık, Kıranca, Kilise, Koca Kil ise, Korkud, Kazanl ı , Kum, Kurtoğlu,
Kuşlu, Kuzucal ı , Naibli , Ömerli , Paşa, Reisli, Sabuncu, Sağır Temür, Sarkınlı, Sarma,
Sarı Ahmed, Sarı Çam, Seyfe, S imar, S i mav, Surınazen , Toy Yusuflu, V i rancık,
Yahya, Yeni Beyli, Yenice, Zaferanluca, Zımmiyan Horos,

1 02
Man isa' nın Yunddağı bölgesi , Yörük grupl arının i lgi duydukları
öneml i bir coğrafyadır. Buradaki aşiretlerden Arpac ı l ar, B ahşiler,
Bayramşah, B azerganl u , B üyük Çal l u , Çanşa, Çobanşah, Çonkara, Deli
Recep, Doğan Hisarı , Doydu, Esedlü, Göde, Gömeçoğlu, Hacı Süle,
Hamidl i , Kara Ahmed, Karataş, Menteşeli , Kaçıkcı, Kettancı, Koçaş,
Köpekl er, İ l delik, Kuşlu, Mamaklar, Polad, Rasul, S akal ı Kesik, Tura
Hoca, Sakar Öküzlü, Selçuk Hamzası, Serracl ar, Yonmacıl ar, Zeyneddin ,
bu grupların başlıcalarındandır. Bunlardan, Kışla, Sül eyman l ı , Yaycı lar,
Kabaağaç, D azyurt, Eğri , Yazıcı l ı , Sekil i k , Atcı l ar, Uzun Hasanl ar,
Arpac ı l ı , Otmanl ar ve Karaköy köyleşme başarısı gösteren grupl ardır.
* * *

Man i sa merkez nahiyelerinden olan Yengi, daha çok bir pazar bölge­
sidir. Yengi ' yi Turgutlu/Kasaba temsi l etmektedir. Oysa ı 530 yı l ı
kayıtlarında Turgutlu m erkez mahalle kapsamındadır v e Turgutlu Köyü
olarak yer almaktadır. Oysa, Evli ya Çeleb i ' n i n i fadesiyle "Evsaf-i Şehr-i
azam Durgutlu", köy konumundan yaklaşık yüzyıl sonra "Şehr- i azam"
durumuna gel m i ştir. 1 660' da nahiye olması na karşın fevkalade büyüme
göstermi ş ve kent o l gusuna kavuşmuştur. Evl iya Çelebi, Turgut l u ' yu
"Val ide Sultan hassı" o larak nitelerken, kentte, 300 dükkan, 3 hamam , 1 ı
han ve 1 60 köyü olduğunu yazar. 68 ı 530 yı l ı kayıtlarında Yengi köyleri
olarak, Turgutlu, A l acal ar, Ayidli, Azizli , B ostancılı, B ozköy, B udaklıca,
Çebuğalu, Davutlu, Dündar (Geğin), Evli yadan l ı , Geri, Göğezl i , Gülüm
Baba ( Gelen B aba), Gümülceli , Güvençl i , Hamza B ey l i , İsmailce, Kızı l
Yakuplu, Kirizman , Kozluca, Köse Ören l i , Körköy, Köseler, Küçük
Yaylalı, Mazılı, Ormenos, Umur Beyli , Yabaklu, Yen i Beyli , Yere Giren
adlı yerleşi m l er ele alınmaktadır.
* * *

Evl iya Çelebi ' ni n , "Turhani ye V i layeti Melemeni ye Şehri yani


Oğuzlar V i layeti" diyerek, özel baş l ık açtığı Menemen , XVII. yy' da
�ezginin ifadesiyle, 25 mahallesi, 29 cam i i , üç hamam, bir bedestan ve
300 dükkan l ı bir görüntü vermektedir.

Evliya Çelebi Seyahatnamesi (Çev. Zuhuri Danışman, Cilt 1 3 , İstanbul , 1 97 1


-

1 03
1 530 yılı Defter-i Hakani kayıtlarında Menemen 1 20 köye sahip
görünmektedir. Bu yap ı lanma, Menemen ' i Manisa ve Demirc i ' den sonra
69
üçüncü çevresel zengin l i ğe taşımıştır.
Çevresel köy zengi nl iği i l e birl i kte Yörük yerleşimleri n i n gözde bir
coğrafyası o l an Demirci ise, Evliya Çelebi ' nin XVII. yy. tablosunda,
1 50 köyü, 42 cam i i , 200 dükkanı , 7 hanı ve 2 h amarnı i l e yer almaktadır.
Gezgin , Demi rc i ' y i fetheden Kara Mustafa B ey ' i de kendi soyundan
olarak niteler.
Demirc i , S ancağın en yoğun yörük yerleşimleri ile dikkat çekerken,
0
sahip olduğu köy sayısıyla da i l k sırada yer almaktadır. 7

(ı<J
1 5 30 yılı Menemen köyleri: Akçaköy, Alagöz, B ahadır (Ali Naibli), Ali Paşalı, Asun
Beyl i, Azaklı, Aziz Beyli, Baba, Bakiacı (B üyük B uruncuk), B alatc ı k, B anaz,
Başağaçlı, ( B aş B ağluca), B ayramlı, B azerganlı, B içer, Bozköy, B ucak, B urak, Büyük
Buruncuk, Küçük B uruncuk, Sasalı (B üyük Çadır), B üyük Geren, B üyük B ahşılı ,
Büyük Kızılca, B üyük Şeyhlü, Çağatay, Çağış, Çavuş, Çeltik, Çok Viran, Çukur, Depe,
Dere, Derecik, Dibalu, Düdencik, Ehrim Deresi, Emir Alem (Hamza Beyli), Eşrefli,
Günlücek ( Hacı Ali), Gevenliye, Göçeri, Gökçe (Küçük Şeyhli), Gölbeyi , Gündoğan,
Hatun Deresi, Helvac ı , Helvacı Çiftl iği, Hoca Ali, Ilıpınar, İçme Su, İ nesi, Kandamış,
Kara Hasanlu, Karaköy, Karapınar, Kara Yakuplu, Karaman, Kargucak, Kartı Yunus,
Kaşlıca, Kaya Eberi, Kayalı , Kıran. Kırancalu, Kırpıyan, Kilise, Konurcalı , Korucak,
Koz Beyl i, Kozluca, Köprü, Köseler (Küçük Kızılca), Kuzu B eyli, Küçük (Zor), Küçük
Gevek ( Küçük Geren), Küçük Seyrek, Menvet, Musa Beyli, Osmanl ı , Özbek, Sakal l ı ,
Saınrı, Sınırı Hav l u , Söğütlü. Subaşı, Süle Beyli, Tahtal ı, Tekürlü, Toy, Toylar, Tutluca,
Tuzca, Türk Eri, Ulucak, Uınurlu, Urla, Varsagid, Vaysal, Yegan, Yel Değirmeni,
Yunınaca
70 1 5 30 yılı Deınirci köyleri : Ağaçhisar, Akdere, Akyar, Akça İn, Akça Kertil, Alaağaç,

Aleınşah, Armud Alanı, Arpacı, Arslan Oğlanları, Avşar, Ayidlice Üz, Ayı Alanı, Aziz
Beyli, Boyacık, B ozcaatlı, Bozköy, Börklüce, B ulduklu, B üyük Kuzayır, Cüllah Ali,
Cül lah Hal iller, Çıkrıkcılar, Çandır, Çaputoğlu, Çaşnigir, Çat Hisar, Çavlular, Çavuş
Köprü, Çorak, Çortak, Çölmekci, Çukur, Daınlaluca, Danişmendller, Davutlar, Dedeler,
Deınirci ler, Tepe, Donuz Deresi, Donuzcu, Düdencik, Eğri Çam, Elek, Encekli, Esed
Viranı, Eyneller, Ferhadlar, Gencer, Gökçe, Gökçeler, Gügani, Gümele, Güneyce,
Günkaya, Hamzalar, Hoca Reisli, İ bik, İceler, İ lcik, İ l ge, ine Hanlaı·, i niş, İ smailler,
Kadeın Hocalar, Kanara, Kara Beyli, Kara Geyikli, Kara Hisar, Kara Kabaağaç,
Karapınar, Karaca Ahmedler, Karaca Taşlı, Karacalar, Karardan, Karkın, Kaşıkcı lar,
Kaşıklı, Katır Alan ı , Kavrıyan, Kayran, Kazancı, Kepez, Kerpiçlik, Kılıcı Kanlı, Kıran,
Kıranköy, Kırk Hüseyin (Kırkoğl u), Kışlak, Kızılca, Kızıica Mahmud, Kocalar,
Koçaklar, Koz Obası, Kölebaş, Köleler, Köteyli, Köylüce, Kurd Bey, Kurd B ü kü,
Kuruca Hisar, Kurumözü, Kuzu, Küçük Yortan, Küpüler, Kürdecik, Kürekli,
Marınaracık, Marul, Montuz, Musa, Nayibler, Okcular, Orağlu, Orayda, Oruç, Öksüzlü,
Öınerler, Ören Viran, Örücüler, Palaınud, Parsıınaz, Pınarlar, Poladca, Pul l uca, Rumşah,

l 04
* * *

Sancağın güneydoğu kesiminde yer alan Adala, beylikler sürecinden


itibaren gözde coğrafya o larak dikkati çekmektedir.
Vakıf kayıtl arın ı n bu gözde birimi Adala, I 530 y ı l ı bel gelerinde
Samhan ' ın kazasıdır. Değindiğimiz üzere, beylik ai lesinin de özel i l gi­
sindedir Adala. 7 1 Adala, kimi kayıtlarda Karataş olarak da ele alınmak­
tadır. Kent, I 8 8 2 y ı l ı n a dek kaza olarak sürdürdüğü konumunu, bu süreç­
ten sonra yitirmiş ve nahiye o lmuştur. Kapsamında, Tapduk Emre (Emre
Sultan), Yunus Emre, Şeyh Kargın , Kutlu Bey, Kara Yahşi, Kara S avcı,
Erdebi l Baba, Şeyh Turhan, Seydi B aba ve Şeyh Resul gibi seçkin adl ar
bulunmaktadır. 72
* * *

Şehzadel iklerini Manisa'da geçiren Osmanl ı Sultanl arının vakıf katkı­


ları salt Man isa' yı değil çevre sancakları da kapsayacak yoğunl uğa
erişmiştir. Kanuni Sultan Süleyman ' ın annesi Hafsa S ul tan ve Sultan
lLSe l im ' i n vakıf varlıkları Manisa ' n ı n gel i şmesinde önem l i bir etken
olmuştur. Bu kimlikler diğer sancaklaı·daki vakıflarıyl a da Manisa'ya
katkı sağlamışlardır. Aydın S ancağ ı ' ndaki Hafsa Sultan ' ı n S obuca i l e
lLSel i m ' i n Manisa Ş ehzadeler Türbesi ' ne Tire ' deki akarları bunl ara
örnektir.

Sadas, Samedler, Samedli, S arayc ık, Sarı Hal il, Sayık, Seyrekli, Simavluca, Sofular,
Şekerinı, Şeyhler, Talas, Taşköprü, Tatarlar, Teke l i , Turudlar; Ulacık, Urunışa, Üç
Kilise, Viran, Yağlılar, Yahyalı, Yakılar, Yavaşlar, Yaykın, Yenice, Yeregiren, Yolcular

71 1 53 0 yılı Adala köyleri : Ahiciler, Akça, Akçasaz, A l i B ey l i , Ali Hoca, Atı Yağuzca,
Atmaca, Avşar, Ayvacık, B aba Uınur, Bağırgan, Balıklağu, B azar-ı Yenice, B azarlı,
Bey, Beyce, B içer, B içer Deresi, B oı·yaz, B ozağaç, Bozhavlı, Boz Kanan, B ozca Pınar,
Çağlayı k. Çatra, Çatak, Çavlu, Çeıtik, Çın aı·cık, Çokall ı , Çukur Ayak, Çullu, Ç u l l uca,
Depecik, D ibekdağı , Doğancı, Donuz Dürten, Doydu, Dulkadir, Duras ı l l ı , Enekli ,
Gedehorya, Göçüklü, Gökçe, Gönen, G ürneyit, Güze l l i , Hac ı l ı , Haınidler, Hasan l ı ,
Hasırcı, İğdecik, İ l B asanl ı, i ne B e y l i , İyallu, Kaınerli , Kara B ayezidler, Karaca A l i ,
Kasaplı, Kavacık, Keınerli , Kenger, Kerdiıne, Kesri, Göçbeyi, Keste l , Kestelcik,
Kılcanl ı , Kızılcaavlu, Kızıica Turud, Konurlu, Kozluca, Küpoğl u, Mekirdos,
Mendehorya, Menye, M utlu, Nayibli, Okc u l ar, Ortaca, Ortacı , Otac l ı , Örü, Pare-i
Savcı, Pare Uınur, Pulur, Reisli, Sadas, Salur, Seraç l ı , Soğucak, Tardı , Turahanlar,
Vayna, Yahşi l i , Yakac ı k, Yaman Ece, Yar Yatak, Yartmaşlı, Yazılmış, Yeml i halu,
Yenice, Yiğitler, Yeregirenli,
7 2 Aydın- İ zmir-Manisa-Muğla-Denizli V ilayet ve kazaları siyakat yazıları (2243)

1 05
* *

Saruhan ' ın bir diğer kazası Güzelhisar, emirlerden Balahan Bey i l e


adeta ödeşleşmiştir. Hatta, kilisesinin cam i ye B al ahan Bey tarafı ndan
çevri ldi ği Evli ya Çelebi ' ni n notudur. Gezgin, kenti "Melemen
Güzelhisarı" o larak ele al ı r ve 8 mahallesi ile kalesi bulunduğunu bel i rtir.
Bu da XVII. yy' da Güzelhisar' ı n pek gel işmediğini göstermektedir.
Oldukça güzel bir coğrafyaya s�hip olan kent, bu konumunu daha sonraki
si.1iece taşıyamayan kazalardan dır. 1 530 yı l ı verilerinde 5 1 köye sahip
73
görünen kaza daha çok Menemen Güzelhi sarı adıyla tanınmaktadır.
Zira, Aydın S ancağı kazalarından Güzelhisar (Aydın) i le karıştınl maması
için bu söyle\n_ yaygın l ı k kazanmıştır.
* * *

1 530-yı l ı nda 1 1 8 vergi hanesine sahip olan Nif ( Kemalpaşa) ise,


durağan bir kent görünümündedir.
Yaklaşık 1 40 yıl sonra, Evl iya Çeleb i , Nif' i n XVII. yy' daki merkezi
yapısını oldukça sade bir dil l e verir. Kenti n , beşgen şek l inde bir kalesi i l e
sul ar zengini olduğunu v e Germi yan emirlerinden Emet Bey tarafından
fethedi lidiği n i i fade etti kten sonra, 70 köyü ile merkezde 2 hamam, 40
dükkanı bulunduğunu yazar. Oysa, kent 1 530 ylı nda 23 köylü küçük bir
i dari birimdir. 74
* * *

1 530 yı l ı değerleriyle, S aruhan sancak kazaları içi nde s i l i k bir görüntü


veren Kayacık, küçük bir yerleşim o larak görünmektedir. Gezgin imiz
Evliya Çelebi ' ni n verdiği merkezi yapı ile bilgi ler, Kayacık' ı en güzel
an l atan tablodur. Gezgin imiz, Kayacık' ı n 7 köyü i l e merkezde b i r m ahal­
lesi ve küçük bir hamarnı olduğunu yazarken , öze l l i kle, deric i l i kte

?.ı 1 5 30 yılı Güzelhisar köyleri : Ahmet Dede, Akbaş, B azari ı, B azergan l ı n , B elen, B oz,
Bölücek, Çatak, Çatak Deresi, Davut Dede, Demi rc i , Deniz Değirmeni, Devl i t, Eğri
Gölcük, Eğriler, E l i f Pınarı, Eşek Kıranı, Frenk, Gökçe, Güneri, Habibli, Herbende,
Helvacı, Hızırl ı , İğdecik, İn Kayacık, İncir B ükü, i ne Gazi , Kalabak, Karaca Avunduk,
Karta! Hacı, Kaya Alan ı , Kazl ık, Kızı lkil ise, Kulfall ı , Orayda, Oruç Gazi, Örülmüş,
Piyadeler, Saınrı, Sataşar, Yapukcular, Yayağaç, Yeregiren, Yurt Beyi
7 � 1 5 30 y ı l ı nda Nif köyleri: Armudlu, B adanalı (Boyalı), Beğmiş(Söğüdcük), Beki l l i ,

B eyl i ( Germiyancık), B ezci . B ozköy ( B uraklı ) , B uraklı( Kulakl ı ) , Bülbüller, Çam,


Çelebi Yakası, Dalyan l ı ( Dere), Etmeksüz (Ulucak), Gencer Yeri ( Kasar), Gümüşlü,
Hal i l Beyli , Kargucak Yaylası, Karı Yolu, Kerdime, Kızı lealı (Toycal ı ) , Kulak l ı ,
Meşhed B enüşü, Parsa, Saru Şeyhlü, Toycalı, U lucak, Uzun Ömerl i, Yeniceli

1 06
mükemmel bir konuma sahip olduğunu vurgul amaktadır. Tabaklıkta elde
ettiği ünün Edirne ve İskenderiye ' de n daha üstün olduğunu belirtir.
Kayac ı k ' ı n 1 530 y ı l ı Defter-i Hakani kayıtl arında yer alan köyleri 4 1
adet ol arak verilmektedir. 75
* * *

Evliya Çelebi, Akhisar' ı "Ayşe Sultan hassı" olarak nitelerken, 1 2


köyü, 24 mahallesi, bir Bedestan, 1 O han, 1 000 dükkanı ve 3 hamarnı
bulunduğunu yazmaktadır. Kent, 1 530 yılı değerlerine göre, güçlü merkez
yapısına karşın, oldukça zayıf köyleşme konumundadır. 76
Akhisar, çevresel adlar zengi n l i ği ile gözde coğrafyanı n sahibidir.
Örneğin, Üç Hanl ı köyünde yer al an Kız B acı Dede ile Karaca Ahmet
Sultan, Yatağan B aba, Koca Kağan, Şeyh İsa (Sarı İsa), Ahi Kayser,
Seydi Ahmet, Korkud B aba, Süleymani Horasani, Elif Hatun, Akhisar
coğrafyasın ı n sahip o l duğu önem l i adl ardır.
* * *

Gezgin Evliya Çelebi, Gördes ' in dağ eteğinde kurulduğunu ifade


ettikten sonra, 7 8 köyü, 6 mahal le, 50 dükkan , 1 hamam, 3 han ve 1 1
camisi olduğunu ekler. Ancak, gezgi n i şaşırtan halkın kul l andığı dildir.
Gördes halkının kul landığı sözcükleri eleştirmektedir. Gezgin,
"Atalarımız dilidir ama, bizim atal arımızın sahip olduğu Kütahya ve
Demirc i ' de bu çeşit kelimeler yoktur." diyerek, bunl arı "Perişan
kelimeler" olarak n iteler. Evliya ' n ı n beğenmediği bu sözcüklerden çoğu
halk tarafı ndan hala kul l anılmaktadır. Örneğin, azık (Ekmek), tahıl
(Buğday), zıbar ( Yat), masti (Fino köpeği), çomar (Çoban Köpeği),
kızıl ağaç (Havuç), kızan (Oğlan), rahatlık (Avrat), ün (Avaz), yetegen
(Tazı), Sap l ıca kızıl (Kiraz), tüylüce tombak (Dikenl i Kestane), ballı dan
( İncir), bek aşı (Yumurta), çoğaş (Güneş), tuluca yumru ( Şeftal i ) gibi
sözcükler, Evliya ' yı şaşırtmış görünmektedir.

15 1 530 yılı kayıtlarına göre Kayacık köyleri : Akça Alanı, Aşağı Gökköy, Balıklağu,
Beyobası, B oyac ı l ı , B ozhisar, Çal ıca Atl ı , Çam, Çanakl ı , Çatalkaya, Dere, Derimşar,
Emelcik, Gökçek Hisar, Gökçeler, Gürce, G ürge, Hamidler, Haydar, İ vaz Obası,
Kalanda, Kalemoğlu, Kalı n Harman, Karaağaç, Kara Yakuplu, Kara Yunuslu, Kazıklı,
Kılcanlı, Kırhanlı , Kırlıca, Kızı l l ar, Konurluca, Kozluca, Kuyucak, Örenli( Kalanlı),
Sarıın, Şeyh l i , Üç Pınar, Yazı Kuyucağı, Yeğen Obası, Yukarı Gökköy
76 1 530 yılı Akhisar köyleri : Adi l l i , Alacalar, Bulut, B unurcal ı, Depeci k, Durasıllı,

Fertekli , Gerek, Gökbaş l ı , İ ğde l i , Karaman i , Kartoğlu, Kargın, Kars-ı Ünye, Kayı ,
Kürdlük, Salur

1 07
Gördes, 1 530 y ı l ı köyleşme olgusunda 48 köye sahip görünmektedir. 77
Gördos (Gördes) , yörük grupları bakımından pek öne çıkamamış kaza­
l ardan biridir. Sahip olduğu konar-göçerler, Cemaller, Kiçe l i , Düğüneri
(Esedler), Emelcik, Emir Doğan, Hacı Hızırl ı , İncir (Hızır Yeledi İltan),
İl yaslar, Karacalar obalarıdır.
* * *

' Evl iya Çeleb i ' ni n Man isa bölgesinde gezdiği yerlerden biri de
Marmara' dır. Marmara' yı l l köyü, 1 0 mahal lesi, 22 camii ve 1 00 dük­
kanı ile tanıtan gezginimiz, kentin ı l ıcasına da değinmeden geçmez.
Marmara, 1 53 0 yı l ı Tapu Tahrir Defterinde de 8 köye sahip en zayıf
kazal ardan biri ol arak görünmektedir. B e l geler i ncelendiğin de 8 köyü
aşan köye sahip olduğu görülmektedir. Marmara' nın sahip olduğu
köylerden, Buğday l ı ve S asalı adl arı, feti h sürec i n i n gözde adları ol arak,
Tire ' de halk b i l gi lerinde birliktel i k içinde ele alınmaktadır. Daha da
öneml isi, Sasa Bey' i n Marmara' ya girdiğini göstermektedir. Marmara'
nın diğer köylerinden S oful ar, Köpekl i , Çölmekc i , Okcular, Mahmudlu,
Kargın, Ahmetler, Çatak bölgeyi saran öneml i aşiretlerdendir. M armara'
nın diğer yerleşimleri , Arucuk, Uzgur, Çomarl ı , Çöp, Gürün, Kargucak,
Kasaplar, Uzgur, Buhi, Kuzu, Murad, Ördek (Sobu), Purt, Süleymanl ı
olarak yer almaktadır.
Marmara kazasında görünen güçlü yörük ohal arından Akçalar,
Ahmetler, Okçular ve Kösem köylerine dağılmışlardır. D i ğer obalardan,
Ala İnekl i , S aruhan Bölgesinin güney kesimdeki, Il ıca, Adala, Kırkağaç
ve Marmara'da' toplanm ı ş l ardır.
* * *

Gördek (Kırkağaç) 1 530 y ı l ı Defter-i Hakani kayıtların a göre kaza


olmasına karşın merkez yapısı itibarı i l e oldukça zayıf görünmektedir.

77 1 5 30 y ı l ı Gördes köyleri : Ahi ler, Armudlar, Aya Alanı, B aş Karaca, B ayad, B e yel,

Beyl i, Bayan, B örez, Ci nge, Çam, Ç i ftlik, Çiğil ler, Damlaluca, Danga, Danişmend
Mahmud, Danişmend, Dargıl, Deli Deınirc i ler, Depeler, Dere, Divdale, Efendi İ l i Eğrit,
Evciler, Göcekl i , Gülyan, Gürge, Hanya, İdrisler, İ nekler, Kabaağaç, Kabakoz, Kara
Kürekci , Belenl i , Karaca A l iler, Karaca Bayramlı, Kayal ı, Kıran, Kuşlu, Kuzum A l i ,
Küçük Oha, Kürekci , Marmaracık, Melek Paşa, Mustafalı, Oğulduk, Olgar, Osmanl ı ,
Özteınür, Recep l i , S al ur, S ürüler, Şeyhler, Tutluca, Uınur Hanlı, Urumtaş, Ümmet,
Yaka, Yal vaç, Yaya Kınldığı

1 08
Toplam hane sayısı 7 1 1 o l an kazan ı n 6 1 köyü vardır. 7 8 Kırkağaç' a yer­
leşen aşiretler içinde Yeganoğu l l arı, Kalbuzoğul l arı , İç i l l i , Kuruculu,
Hacı Himmet, Kara Ali ve S ı rakayal ı adları dikkati çekmektedir.
* * *

Ilıca, kervan yolu üzerinde bulunuşu i le Samhan S ancağın ı n önemli


bir kenti durumundır. Ancak buna karşın, köyleşme olgusundan yarar­
l anamamı ş bir görüntü vermektedir. 79 Oysa, S adrazam Lütfü Paşa'nın
Ilıca' ya bağl ı Ol gam l ı ' da 1 56 dükkanının bulunması yolun ticari hare­
ket l i liğini de dile getirmektedir. Zira, Paşa'nın ayn ı yol üstünde bulunan
S art ve inegö l ' de (Alaşehir) küçümsenmeyecek sayıda vakıf dükkan ve
Pazargahl arı vard ı r. 8 0
Bölgenin tarımsal al anl arı içinde çiftlikler öneml i bir yer tutmaktadır.
Zira çifti ikierin büyük bir bölümü zaviye-imaret altyap ı l arın ı oluşturmak­
tadır. Erken dönemin bu tarımsal a l an l arı aynı zamanda hayvancılığı nda
yerleşik o larak ele alındığı al an l ardır. Zira buradan elde edi len ürünler,
gelen-geçenin hizmetine sunulmaktadır. Bu neden l erle, çiftlikleri zaviye­
Jerden ayrı düşünmek pek doğru değildir. Çiftlik dağı lıml arında, Man isa
53, Adala 3 6 , Menemen 23, Demirci ve Akhisar 1 5, Nif 1 4 çiftli k sayı­
l arına sahiptirler. Bu sayı sal dağıl ımda, Ilıca 9, Marmara 5, Gördes 4,
Güzelhi sar 3 çiftl i k kaydıyla oldukça zayıf bir dağıl ı m içinde görünür­
ken, aynı süreçte, sancak kazal ardan Gördek ve Kayac ı k ' ta i se çiftl i k
kayıtların a rastlanı lmam ı ştır.
* *

Sanıhan coğrafyasının önem l i unsurlarında biri de İrani gruplardır.


Adını "Şah"tan al an "Şahyar/Şahoba" bu konuda önem l i bir örnek duru-

7x Kırkağaç/Gördek' i n 1 530 y ı l ındaki köyleri : Ahmedler, Akköy, Akça, Alayundlu, A l i


Beyl i. Arucaklar, B ağözü. Balıclı, B ayramlı, Bazerganl ı , B oğa Deresi, B ozviran,
B urhan, Cüllahl ı . Çaltı l ı , Çandır, Çölınekci , Çötel i , Dere, Durbak, E l ipara, Gı lınan l ı ,
Gürenez, Hart<l. Hüseyi n l i . i l y aslar, ine B e y i , i t Anası, Kara, Kara Kurd, Kara Yusutl u ,
Karaman, Karbansaray l ı , Kargın, Kerdiıne, Kızıica B atak, Koçaklı, Köseler, Köseın ,
Kulaksız, Kum, Macune, Melengi, M ülteki, Nay ib H ızır, Orağlı, Rıdvan , Saraycık,
Sarucal ı. Sarı lar. Selçuklu. Sökil i . Şarabdar, Yahşi, Yorına, Yortan lar, Yörükceli
79 1 5 30 yılı Ilıca köyleri : Atı Yağuzca, A vulgaınlı, B ayındır Şeyhli , B ayraınşah l ı ,

Bozca Atl ı . B üyük Köfine, Ç ay ı r. Çöp, Dalbeyi , Derzi l i , Gökçekaya, Hacı Beyli, Hoca
Öınerli , Kestel, Kara A l i , Kara Ayidli, Karaköy, Kara Sevi nçli , Karacal u , Kızıica
Hatun. Kızı lcaavlu, Konuşlu, Kurucadere, Küçük Köfine, Mel ikli, M i h ınad l ı , O lgaın l ı ,
Sofular, Tok Sayrı, Uzun Al i , Yenice, Yeniceli
x o Sadrazam Lütfü Paşa Vakfi yesi , H .950/ 1 543, Tire Şer' iye S i c i l i , Ci lt 47, say. ! - I O

1 09
mundadır. Köydeki geleneksel bilgiye göre, Ş ahyar ' ı n önem l i bir grubu
Kızıl ışıkl ı Yörükl erinden o lup, Ege ' ye girişte iki kola ayrı l m ı ş l ar Küçük
Yusuflar grubu Tire Derebaşı ' n a diğer bölümü i se Ş ahyar' a karışmış­
l ardır. Ş ahyar i se 1 530 yı l ı Tapu Tahrir Defterleri n de "Kadim" toplu­
l uklar olarak verilmektedir. Bunların , Şeyh Bedreddin ' i n babası Ahi
İsrai l ' in vakıf arazilerinde, "Çeltikciyan", "Beyli" ve "Beyli oğlu" adl a­
rıyla görünmesi bağlantı l ar açısı ndan dikkate değerdir.
* * *

Beylik süreci n i n bir diğer önem l i kaynağı da "Nümizmatik" belge­


lerdi r. Süreç sikkeleri i l e dönemsel belgeleri zenginleştiren nüm i sm at­
ların da katkıl arını unutmamak gerekir. B i r yerde beylik tarihinin
bağımsızlık süreci n i n kanıtl arı o l an "Darp" l ar, öneml i bir i ş l ev üstlenm i ş
görünmektedir. Örneği n , "Manglasia" darp l ı paraları n Manisa' yı i ş aret
etmesi hem beyl i k merkezi n i n yeri ni hem de bey tacının simgesel "Beş
leylak"l ı çiçeğin i n i telemesi siyasi süreç için kayda değerdir . s ı
Saruhan sikkeleri, S aruhan B e y i l e baş l amış v e daha sonra, İshak Bey,
Hızır Şah, Orhan Bey adl arıyla "Darp"l arını sürdürmüştür. Daha sonra
II. S aruhan ve II. İshak Bey zamanl arında ise mangır basımiarın a dönüş­
müştür. Ancak, nümizmatlar bugüne değin, S auhan Bey' i n oğlu İ l yas
Bey' e ait bası miara rastl anıl madığını ifade etmektedirler. 82
* * *

1 530 y ı l ı Defter-i Hakan i bilgi leri dışında bir diğer kaynak da v akıf
kayıtlarıdı r. Bu kurumların sahip oldukları belgeler daha çok vakfİ yelere
dayandığı ndan oldukça öneml i dir. Defter-i Hakan i ' de bulamadığımız bir
çok yerleşim yeri ve adl arı nı Manisa Vakıfl ar Şubesi i l e İzm i r Vakıflar
Bölge Müdürlüğü Arşivlerinde bul ab i l i yoruz.
MAN İ SA : Seydi Hoca, Yarhasanl ar, Tatarlar, Ece Torasan, Şeyh İnebey,
Ahi ler Mezrası , B i rg-i Atik Mahal l es i , Kurşunlu, Hacı İl yas Mahal lesi ,
Karaoğlanl ar, Hacı Rahmanl ı , Özbek, Danişmend Hal i l , Seydi Oba,
Belen, Bükdağı Nah i yes i , Yerce, Çoban İsa, Dernekler, Çamlıca, Çoban
Hanl ar, Oğulbeyler, Mem i ler, B ah adı rl ı , Karakoca, Karaman Kayası ,
Kozluca, Kağan, İğdeci k, Şeyhler
SARUHAN :Hacı İshak Mahal les i , B ıyık n ahiyes i , Aydınlar, B ahadır,
Kemikli, Tirkeş, Hatipler, Diği n l i , Koyuncu, Çakmaklı

sı C e l i l Eııder . . .
S'
- Age . . .

l lo
DEMİRCİ : Hacı B aba Mahal l es i , Şücaeddin Mahallesi, Yağmur Mahallesi,
Kasım Fakih Mahallesi, Kızı l l ar, Ortapare n ahiyesi, Yiğitler Köyü,
Kayran Okcular, Şarlıpınar, Tahtacı , Ahatlar, Kara İsalar, Kaya Işık,
Kavak l ı , Akl ıkcı , Sinan Dede, İmrenler, S atılmış, Kemah, Tahtacı , Borlu,
Sarkaç, Kasar
GÖRDES : B aba Kırıl dığı, Kurt Duman, Şeyh Yay l a, S alur (Esengü llü),
Mal koç , Çiçek l i , S arı A l il er, Kurtl ar, Kızı l l ar, B al l ıca, Avc ı l ar, Kabak l ar
MENEMEN : Ahi Hızır Mahal les i , Kakl ınç, A l an içi, Koyuneri, Türk İ l i ,
Sasalı , Tokca, Selman l ı , E m i r Alem, Yurtcuk
ILICA : Abdal Özü, Kargı n , El Kaman, Kırkağaç
TURGUTLU ( KASAB A ) : Menteş B aba, Avşar, Canbaz l ı , A l an, Maldan,
Karaman , Line, Dağ Marmara, S indel l i , Kargın, Kuşl ar, Karakaya
KULA : Toygar, Emre Sultan, Kızlar Camisi, Eroğl u
KIRKAGAÇ/GÖRDEK : Kayadibi, Öveçler, Hacet, Güvendik, Gelenbe,
Kınık, Çoban l ar, Karakurt, Çaltıcak, B i lce, Yağmurlu, Üveç l i , Pal amud
Mecidiye), B abaköy, Mirci, Kaleml i , Sakarkaya, Abdal Musa, Gedikli,
Hacı Rahman, Bükmüş
YUNDDAG I : B ayat, Öküz Viı·anı , Kağan, Türkmen, Kara Kıl ıç l ı , Ahadlar,
Dernekl i , Marmar, B akacak, Çatak l ı , Duras ı l l ı , Bulanık
GÜZELHİ SAR :Tuz l a, Lala Belen, Dönmezler, Kağan , Arpacı , Çakmak l ı
.-\KHİSAR : Şeyh İ s a Mahal l es i , Göremez, Gördük, Seydi , E l i f Hatun,
Kutluk, Seyhan l ı , Tüten l i , Gökçeler, Doğankaya, Üçhan l ı , Karakurt,
Yatağan (Karapavlı), Kadıderesi, Sünnetciler, Karaca A l i
SOMA : Kara Ali Mahal lesi, Karaca Mahal lesi, Karamanl ı Mahal lesi,
.-\kçasuluk, B akır, Kızı l Oran, B oz Arabacı , Sevişler, Yağmurlu, Emir
Hızır, Birce, B ayat, İdi l , Kayadibi, Karaca, Yırca, Güney, Gökçe Koca,
Tırhala, Uluarca, Hatunköy, Uruzlar, Boncuklu, Devlethan
.-\DALA : Kaya Mahal lesi , Çekirdik, Çortak, Emreköy, B iga, Harmancık,
Tekfurlu, Çökelek, Karataş
if:\YACIK : Menteş, Ki l i seci k

Ancak, Manisa Yakıtl ar Şube ile İzmir Vakıfl ar Bölge Müdürlüğü


yıtlarında bağ l ı oldukları i l çe l eri veril meyen köyler de bulunmaktadır.
köyler, A vunduk, Çobanhanlar, Doğanhisar, Dazyurt, Hamza Beyl i ,
'orozköy, İncikler, Kara Hasan, Kara Yazıl ı , Kepenekl i , Koyunbal ı lar,
üçük Tatar, Memiler, Ocak İ l i , Oğulcuk, Okcular, Seyhan l ı , Sünetciler,

I 1I
Ş arl ıpınar, Ş atırlı , Türkmen , Tirkeş, Yağmurcular, Yerbasan, adları y l a
yer almaktadırl ar. 8 3 Yağcı Bedir, Kı l az, Akbaş l ı , ve Kantemürlü gibi
aşiretl erin böl geye girişi i se o l dukça geç olmalıdır. Zira, bunlar, I 5 3 0
yı l ı bel gelerinde görünmeyen grupl ardır. Özell ikle, Yağcı B edir Yörük­
leri , Karesi sancağının S ındırgı , B i gadiç ve Bergama kesimlerine değin
girerek, Samhan sancağı dışında da kendil erine coğrafya bulmuşlardır.
* * *

Tari hsel süreçte B ozdağ ' ın güney ve kuzey etekleri , Horasani grup­
ların yoğunlaştığı bir kesim o larak öne çıkmaktadır. Güney ve Kuzey
B ozdağ etekleri daha sonraki idari yapı l anmalarda grupsal yerleşimler
ile dikkati çekmektedir. Güney B ozdağ etekleri dağınık grupl arı �arın­
dırsa da öneml i unsurlara sahiptir. Kuzey etekler i se Horzum, Tatar, Ş ah
grupl arının yanı sıra Aleviffahtacı yerleşimleri yoğunluğu adeta özel bir
böl ge oluşumu meydana getirmiştir. B ozdağl arı n bu kuzey b atı kesimi
içinde Alevi/ Tahtacı yerleşimleri B ağcı l ar, B ektaşl ar, Çaltı l ı , Çukuroba,
Hacı B ektaş l ı , Hasalan, Kabazlı, Karaoğl anl ı , Mersindere, Mevlütlü,
Hac ı l ı , Torunlu (Okcul ar), Yeşi lova, Ş ahyari Şahoba köyleri bulunmak­
tadır. Caferbey l i Yı lmaz, Dombay l ı , Durasal l ı ve S art, önceleri Alevi
ağırlıklı iken, bugün karışık hale gelmişlerdir. Özell ikle Cafer B ey, erken
süreçte bölgede Horasan l ı A l i B aba i le birl i kte zaviye tesi sleri i l e dikkati
çekmektedir. B ugün Alaşehi re bağlı o l an Osmaniye (Tahtacı yan)
Horasanl ı A l i B aba ' n ı n zaviye sahibi olduğu tarih i yerleşimlerden biridir.
Bölgede önemli bir unsur o l an C afer B aba ise kimi kayıtlarda Tatar
kimilerinde ise Kürd ol arak ele al ınmaktadır. Aynı kesimde Horasanl ı Ali
B aba ve Cafer B aba ortak vakıf zaviyesine de değinmek gerekmektedir.
Zira, iki hatta üç adlı ortak zaviye paylaşımları , erken dönem adlarında
görülmektedir. Tire ' de Kurt-Doğancıl ar, B i rgi ' de A l i han-El van-As l ıhan
ve Tahtacılar' da Ali B ab a-Cafer B aba süreç örnekleridi r. Daha dağınık
grupl ardan Turgutl u ' da Çepni Bektaş, Akhisar'da Sünnetci ler, Yatağan.
Manisa'da Yeniköy, Alevi/ Tahtacı unsurl arın yerleştiği coğrafyaya
ol arak dikkati çekmektedir. Karışık olmal arı n a karşın,Irlamaz (Turgutlu).
Beyoba (Akhi sar), Dereköy (Alaşeh i r) yerleşimlerinde de Alevi/Tahtacı
unsurl ar önemli bir yoğunluk oluşturmaktadırl ar. Kısacası, bölge özel bir
konum gösteren ender coğrafyal ardan b i ridir.

x.ı Man isa Yakıtl ar Şuba Müdürl üğü Arşivi, Manisa Fihri sti 2308

ı 12
V . BÖLÜM
KARESi TARİHİ COGRAFYASI

Beylik sürecine erken başlayıp erken yitiren Karesi Beyliği, kuzey


Ege ' ni n güçl ü bey l i ğidir. Erken süreçte, S aruhan coğrafyasının önemli
bölümünü de kapsayan ve beylik gücünü aşan bir coğrafyaya egemen
iken bunu koruyamamı ştır. Hatta, B ergama, S oma, Kırkağaç (Gördek),
Marmara (Gölmarmara) kentlerin i n sahibi o lan beylik, özel l i kle, Karesi
Bey' in oğlu Yahşi B ey ile en geni ş topraklara sahip olmuştur. Bu geniş
coğrafyanın denetimi merkezde Demirhan Bey, güneyde ise Yahşi Bey
ile sağlanmıştır.
1 530 yılı belgeleri ile köyler taramasında ortaya çıkan Karesi kökenli
semtler varl ı ğı "Beylik Ailesi"nin gücünü göstermektedir. Hatta, S art
yörük grupları içinde, Karesi Beyli, Kaleml i , Kara Yahşi ile Demirc i '
deki Kara İsalar, beylik ailesinin dağıl ı m zengi n l iğinin kanıtıdır. Özel­
likle, Saruhanoğul ları coğrafyasında, Manisa ve Sema' da "Kalem",
Kayacık kazasında "Kalemoğlu", Palamud' da "Kalemli", Muğla/Milas ' ta
"Kalem", "Kalemli" ve " Kalemler" köyleri süreci n izlerini koruyan
Karesi kökenl i ailesel yerleşimlerdir. Diğer sancak l arda gördüğümüz
Kalem l er' in (Kelem/Kal am) Dan i şmendiiierden olması siyasi gel işme­
lerdeki gücü yansıtan bir diğer etkendir. Bu aileden gelen Kalem Bey i l e
başlayan fetih hareketleri oğlu Karesi Bey (Kara İsa) ile beylik statüsüne
kavuşmuştur. Her iki bey dönemi aynı zamanda deniz seferlerinin, beylik
adına geli ştiği bir süreç olarak dikkati çeker. B eyli ği n , Osman l ı Beyliği '
ne komşuluğu onun daha erken yıkılışını h azırl am ı ştır. B u nedenle,
Karesi Beyl iği ' ni n diğer beyliklerden önce 1 360 y ı l ı nda beyliği n i n sona
erdiği anl aş ıl maktadır.
Karesi B ö l gesinin bugünkü coğrafyası, 1 530 y ı l ı idari yap ı l anmasın­
dan oldukça farkl ı bir durum göstermektedir. 1 530 yı l ı yap ı l anması nda,
Hüdavendigar Livasında görülen, Gönen ve Bergama bugünkü konum­
larıyla Ege Bölgesine taşınmışlardır. Gönen B al ı kesir' e, Bergama İzmir' e
eklenerek, Ege coğrafyasını adeta tamamlamışlardır. Yine, bugün Bursa
ilçeleri içinde görülen Manyas ise 1 530 yı l ı Karesi idari yapılan masında
yer almakla farklı bir durum ortaya koymaktadırlar. Manyas, her ne
kadar Karesi yapısı içinde ele alı nm ı ş ise de konumu nedeniyle çalışmaya
al ınmam ı ştır. Öyle ki , oldukça karmaşık 1 530 yıl ı tablosundan arı n dırıl-

1 ı3
mış bir Ege profi l i çıkarıl m a zorunluluğu doğmuştur. Zira, konumsal
gerçek bunu zorunlu kılmıştır. B u nedenle, Hüdavendigar Livasından
aldığımız Kızıica Tuzla, Gönen, Tarhala ve B ergama konuya eklenmiş ve
bütünlüğün bozulmaması n a çaba harcanmıştır.
* * *

Belgesel bilgi ler incelendiğinde, Karesi bölgesi yerleşimierin olgun­


l aştığı bir coğrafya görünümündedir. Buna bağlı olarak, Yörük yerleşim­
leri bakımından sancak l arın en zayıfıdır. S ancağın az sayıdaki Yörük
grupl arı ise, Avşar, Bengiler, Boynan l ar, Çoruklar, Davutlar, Hotaşlar,
İbirler, Karacalar, Kara Çepişler, Keç i l i , Kemikli , Koyuneri , S avuklar,
Seraçi ar, Paşa yiğit, Söğütlü, Yayabaş ı , Koca Avşar, Kurtlar, Mahmudlar,
Uluyörük, Yağdıran, Yakuplar, Yatak Arap l arı , Yum B aba Dervişleri ve

Yusuflar olarak ele alınmaktadır.


* * *

Karesi B öl gesi özell ikle n ahiyeler zenginliği i l e dikkati çekmektedir.


Nahiyeler içinde, S ındırgı , S avaştepe, Ayvalık, Burhan i ye, Altınoluk,
Gömeç ve Susurluk, kaza oluşumuna yakın değerleriyle farkl ı bir görüntü
vermektedirler. Hatta bunl ara bağl ı köyler şaşırtıcı rakamsal kabarık l ı k
göstermektedir. Karesi S ancağın ı n 1 530 y ı lı nda n ahiyeleri kapsam ı nda
görünen idari birim sayısı 2 2 ' dir. Bu kapsamda, Ayazhisar, Yorma, Part
(Susurluk), B aşgirdek, Giresin (Savaştepe), Yenicehisar, B oğazhisar,
Çağış, Göbe l , Çorum, Sındırgı, Haydarlar, Temrezler, Burhaniye (Kemer
Edremid),IIıca-i B ergama (Zağnos), A libey (Cunda), Altınoluk, Altın ova,
Armutova!Gömeç), Kayalar, Ayvalı k (Kidonya) ve Konakpınar adl ı
yerleşimler bulunmaktadır. B u birimlerden, Part (Susurluk), Giresi n
(S avaştepe), S ındırgı, Yorma, B aşgirdek, B oğazhisar n ahiyelerinin köy­
leri veril irken, Temrezler ve Haydarların köyleri birlikte, ayrımsız veril­
miştir. Nedense, n ahiyelerden, B urhan i ye, Çağış, Çorum, Yenicehisar,
Göbel, Ayazhisar, Ayval ı k (Kidonya), Ilıca-i Bergama (Zağnos),
Armutova (Gömeç), Konakpın ar ve Kayalar' ı n köyleri belirtilmemiştir.
* * *

Karesi S ancağı, XVI : y y ' da yerleşim coğrafyasını olgunlaştırm ı ş bir


tablo ortaya koymaktadır. Kazaların sahip olduğu köyler bu olguyu en
somut şekilde _ ortaya koymaktadır. S ancaklar içinde_,_)0_yl eşmedeki
yoğunluk, B i gadi ç ' te olağanüstü bir seyir gösterirken, diğer kazalarda
adeta birbirine yakın değerler gözlenmektedir. - BU da coğrafyanı n

1 14
yerleşi m süreciyle birlikte dengeli bir dağılımla olgunlaştığın ı göster­
mektedir.

Kaza adı Köy adedi


Balıkesir 1 07
Bigadiç 1 78
İvrindi 66
Edremid 90
Ayezmend 1 02
Manyas 1 03

Karesi S ancak kazal arı içinde B i gadiç dışta tutulacak o lunursa,


sancağın diğer kazaları köyleşmede birbirine yakın değerler görülmek­
tedir. Karesi sancağında köyleşme daha çok sancağın batı kesimlerinde
yoğunl aşmaktadır. İlginin batı toprak l arına kayması, önemli ölçüde fetih
süreci yle ilgili olmal ı dır.
* * * 1

Beyliğe adı n ı veren Karesi Bey, türbe yazıtındaki adıyla Kara İsa
Bey' dir. B alıkesir' deki türbesinin onarım yazıtında 1 33 8 tarihi vardır.
Babası Kalem Bey ile birl ikte bölgesel fetih hareketlerinde bulunan
Karesi Bey (Kara İsa), babası n ı n erken ölümü i le Beyliğin l i deri olmuş
ve B izans ile girdiği savaşlar sonucu, Sındırgı, B i gadiç, Edremit,
Ayvalık, Ezine, Sultan i ye (Çanakkale) ve Ayazmend' i (Altınova) alarak
denize dayanmıştı. Oğlu Yahşi Bey ise, 1 302 tarihinden i tibaren , beyli k
toprakların ı B ergama, Kırkağaç, Soma v e Gölmarmara'ya değin sınırları
genişletmişti . Çocukları ndan Timurhan (Demirhan) ve Dursun Be( i n
ölümünden sonra beylik toprakların ı n büyük bir bölümü Osman l ı
Beyl iğine katıl m ı ştır. Beyliğin 1 360 yıl ından sonra adı nın geçmemesi,
Osmanl ı Devleti ' ne katı lmas ı ile ilgili ol malıdır. Karesi Beyliği ' ni n
Osmanlı ' ya katılması ve ortadan kalkmasıyla, önemli liderleri Osman l ı
yönetim kadroların a katı lmıştır. Kuşkusuz b u adlar içinde e n kayda değer
ol anı "Candarlı Ailesi"dir. S aygın adiara sahip olan aile, Osman l ı
bürakrasisinin şeki llenmesinde katkı sahibi olmuş v e devletin geli şme­
sinde etkin rol oynamıştır. Osman l ı Sultanı ILMehmet (Fatih Sultan
Mehmet), Candarlı ailesi üzerinde artan baskılar nedeniyle, devletteki
Candarl ı yönetim egemenl iğine son verm i ştir.

1 15
Karesi Beyl i ği ' ni n hastırdığı paralar içinde, B ergama darplı gümüş
sikkeni n , İlhan l ı Sultanı Olcaytu Budabende Muhammed adın a bastırıl­
ması, bu süreçte beyliğin bağımsız olmadığın ı , İlhan lı l ar ' ı tanıdığını
göstermektedir. B ağımsızlık süreci nde bası l an paralar i se , Demirhan Bey,
oğlu Süleyman B ey, Yahşi Han ve Beylerbeyi Çelebi ' ye aittir. 84
1 530 yıl ında B al ı kesir' e bağlı köyler, Defter-i Hakan i ' de 1 06 adet
olarak göıünmektedir. 8 5
S ancağın merkezi B al ı kesir merkez yap ı l anmasını kurumsal olarak
tamam l am ı ş bir kent o l gunluğunda görünmektedir. Merkezde, Kapalı
Çarşısı, 1 68 dükkan ı ve 6 hamarnı bulunmaktadır.
* * *

Karesi S ancak kazaları içinde 1 78 köy sayısıyla olağanüstü b i r


yerleşim bölgesi ne sahip o l an B i gadiç, kırsalda 4 3 7 yörük, topl amda i s e
2027 hane sayısıyla görünmektedir. 8 6 B i gadiç ' in merkezi yapılanmasının
zayıfl ığına karşın, özell i kl e, 1 78 köye sahip o lması dikkat çeki cidir.
Bigadiç, bu köyleşme yoğunluğu ile salt Karesi sancak kazaları içinde
değil Ege ' n i n de en büyük kazasıdır. Bu i lgi ve yoğunluğun ana nedenini
belirlemek oldukça güçtür. Rakamsal olarak köy sayıl arındaki kabarık l ı k
Karesi Bölgesin i adeta özel bölge konumuna taşımıştır.
* * *

84 Celil Ender- Karesi, S aruhan, Ayd ı n ve Menteşe Beylikleri Paraları, İ stanbul, 2000
85 1 530 y ı l ı nda B al ı kesir köyleri : Ağa, Ayşe B acı, Akçaköy, Ali Temürcü, Asl ı han,
Aşcı , At, Atanos, Azizler(Çerkez), B ağvan, B ardakçı , Çağış, Çakır, Çandır, Çavlu,
Çayırhisar, Çölmekci , Demirci, Doru, Tepecik, Doymuş İ l i , Eberiler (Karalar), Eftel ye,
Elekci, Emir Ahur, Emre, Gökköy, Gökçedere (Kırca), Günek, Hacı Hasan Obası
( Kirne), Helalce, İ vazlar, İ vane, Kadı (Kesük), Kakcı ( Karaca V i ran), Karabaş l ı , Kavak,
Kay ı kt ı Dede(Elekci ) , Kazık B oşkoyan, Kelbohor, Kesik, Kilisecik, Kobanos,
Kömürcülü, Köprülü, Köseler, Köteyli, Kusreven, Küreciler (Toy Turhan), Mantuz,
Naib l i , Naldöken, Oda, Okcu, Otac ı , Paspala, Paşa (Demirci), Rencberriye, Sekban
Hal i l , Söb, Şeyhler, Tahtalı, Tekir P ı narı, Toviçe A l i , Türk Eri, U luköy, Umurbey,
Üçpınar, Yeni, Yenice, Ziyaret
86
1 530 yılı B igadiç köyleri : Adal ı , Aşağı Çeltikc i , Avşar, B ahadır K i li se, Balat Ağzı,
B ambala, Çakıroğlu , Çal t ı l ı , Çekirdekli , Çeltik, Çengerler, Çev l i k, Danişmendli,
Doğanc ı , Eskere, Gökçe Sığırlı, Gügüm Öyüğü, Gülga(a, Hereke, Izgarlar, İ lyapan,
İ ınaret, İ vladiç, Kadı, Karaköy, Karyağdı , Kultak, N i zan, Osmanca, Ozancık, Öyüklü,
Sarı Boncuk, Selman l ı , Şeyh Güvenç, Şeyhler, Taşgeçidi, Tomal ı , Yukarı Çel tikci

1 16
İvrindi , 1 530 y ı l ı kayıtları n a göre merkezde iki hamam, iki c am i i ve iki
pazaı·gahı i l e diğer k azalardaki benzer yapıya dönük bir yap ı l anma örneği
vermektedir.
İvrindi, Karesi sancak kazaları i ç inde köy yoğunluğu bakımından en
zayıf olanıdır. Oysa, köy oluşum l arı en derli toplu kazalara sahip Karesi '
de, İvri ndi, 6 6 köye sahip o lmasın a karşın, diğer kazaların köy sayıl arı
l OO ' ün üstündedir. 8 7
* * *

Karesi S ancağı kazaların ı n en gel işmiş yerleşim birimi o l an Edremit,


merkez yap ı l anması ile bunu kanıtlar gibidir. Edremit, vakıf dükkan
sayısı bakımından sancak merkezi B al ı kesir'den daha öndedir. B al ı kesir
merkezde 1 68 dükkan bulunurken, Edremit merkezde ise 289 dükkan
bulunmaktadır. Yine merkezde 3 hamam i l e B al ı kesir' den sonra ikinci
sırada yer almaktadır.
Edremid, 1 530 yılı Defter-i Hakani kayıtlarına göre, köyleşme
oranında B al ı kesir, B igadiç, Ayazmend(Altınova) ve Manyas ' tan daha
gerilerde görünmektedir. 88
* * *

Ayazmend (Altınova), Karesi sancağının merkez yapısı itibarı i l e en


küçük kazası dır. Padişah hassı için de yer alan 3 i skeles i , 2 dalyan ı , 4
köyü vardır. Merkezde ise, 2 h amarnı ve 4 cam i i bulunmaktadır.
Ayazmend' in kırsal yap ı l aşması da sınırlı alanda kalmıştır. 1 530 yıl ı

�� 1 5 30 y ı lında İ vrindi köyleri : Ayakl ı, B alcı, B o zviran, Çarkac ı , Ç av l u, Çukur-i


Büzürük. Ç ukur-u B üyük, Çukurköy, Dadeler, Dere l i , Emircik, Geçmiş, Gömeniç,
Halidler, Haydarlar, İdrisler, İ l yapan, Kad ı , Kara Çepiş, Kaşal, Kavka, Kayapa,
Kerpiçlik. Kınık, Kıran, Kızıl Üzüm, Kozbelen, Kuruçay, Mesudlar, Mısır İ l i , Müstecap
i l i , Okcular, Ökse l i k, Öşrane, Pınar i l i , Reisler, Sazlıdere, Tazlar, Yavi , Yürekl i
�x 1 5 30'da Edremid köyleri : Ağac ı k, Akçabörklü, Alacakil ise, Alahan, B ac ı lar,
B aharat l ı , B aldı, B ayındır. B ayraml ı , Benişi, B orozlu, B ö l ücek, Can Paşa, Çaml ıca,
Çandırl ı , Çepni, Çıkrıkcı, Demirci l er, Deniz, Ç ı narlı , Çit, Çorak, Depe, Dere Kebir,
Dere Sagir, Dereli, Emenler, Erre Hasan, Eşek V iran ı , Etmekci , Eymür, Eyücek, Eyyüb
Sofu, Firuzoğl u, Frenk, Gökköy, Gündüzoğl u, Güre Deresi , Güryan, Hacı Al ioğlu, H ac ı
Murad, Hal i l B ey, Hamza B e y , Horzi, İ brahim, İ nönü, Kad ı , Kara Geyikli, Karga,
Kayalı , Keçi l i , Kemer, Kırcal ı , Kızı k l ı , Kızılköy, Kürbi cük, Kozluca, Köpek, Kurd
Işık, Kuruçay. Manastır, Oda, Osmanoğlu M ihmad, Ören, Papaslık, Peli t Önü, Rasul
Hisar, Reşid, Saka, S arnıç, Şaphane, Şehir, Şeyhler, Taraş, Taşcılar, Tay l ı , Temaşalık,
Turnacı, Tutluca, Uç Beyi, Yayay l ı , Yazıcı Kızı, Zeytin l i k

ı 17
veri lerine göre, Adil İ l i , Ahi (Kayı) , Ahmet Bey, Ahmed İli (Turnacı),
Akçaköy, Alemüddin, Avşar, Aziz l i , B ağyüzü, sahip olduğu köylerdir.
* * *

Karesi idari b i rimleri içinde n ahiyeler, önemli coğrafi merkezler ol arak


görünmektedir.
Haydarlar ve Temrezler ayrı n ah i yeler olmalarına karşı n, Defter-i
Hakan i ' de birlikte ele alınmı ştır. Kayda göre, Temrezler ve Haydarlar
toplam 1 07 köy i le toplam 675 hane sayısına sahiptir.
HAYDARLAR : Ağrıt, Akça Pınar, Ayas Bey (Ej der), Berkopos, Emedik,
Er Cavid, Gürziddin, Il ıca, Karaoğl anl ı , Kebeler, Kızıl Elma, Kökezler,
Kuyucak, Mu ha, Sürdeşe, Ş ah Derman, Yakup lar, Yoğun lar, Zaganos
TEMREZLER : Acıca, Ahurcu, Aktaş, Alacaat, A l aman, Alemüddin, Ali
Seydi , Alpagud, Araplar, Avşar, B ahadırl ar, B alyaz, B ayındu, B az i l i ,
Beyli , Budakl ar, Burunca, Celebli , Cemandi, Çalıklı, Çaltı l ı Bükü,
Çamluca, Çan Deresi , Çepni , Çukacık, Doğan lar, Del l al ar, Derbent,
Delücü, Duman, Eresti, Eşek Viran ı , Eşen Gazi, Eynesi , Göçeri , Göğem,
Gümran, Gündüzler, Hacı Al i , Hırsızl ar, İlyaslar, İl yaslarc ı l ar, Kafak
( Tekür) Uç Beyiler, Yaka, Yal ıcık, Yenice, Yoğunca Ağaç, Karaağaç,
Karaköy, Karesi ler, Kayacık, Kettan Ahuru, Kızıl Elma, Koz Viran,
Kum lu, Kurşunlu, Kuyucak, Koyunlu, Murad Bey Obası, Ozancık,
Okcul ar, Reşid, S amad, S arı Yaz ı , S arucal ar, Seki l i , S incan, Ş abcı,
Söğüd Bazarı
BAŞGiRDEK : Akça, Kı srak, Baş Gülembe (Bazarköy), B ayat, Densiz,
Gündekl i , Hatun İ l i , Işıklar, Kanraz, Kebekler, Kettancı, Kınık, Merek,
Nergis, Reisler, S akarı, Şeyhler, Yakup, Zikr
YORMA : Adal ı , Altunlar (Biri n i l oz), Aşağı Turudl ar, Avşar, Belürsüzler,
Bohi, Burak Dede, Çeltükcü, Davutl ar, Depeler, Dirsek l i , Döngel,Gökçe
Bük, Güreşli, Ham, Hasırl ı , Il ıca, Karacakaya, Karamanl ar, Keremdin l i ,
Köylü, Kürsü, Oruchan , S adıklar, Saru Musalar, Sevinç li , Takyalu,
Tekell üfler, Tutluk
SINDIRGI : Ahmed, Ak Kocal ı , Akça Keç i l i , Alayaka, Al acaatl ı ,
Alacayaka, Arsl an l ar, Astelya, Aşağı Düğrek, Ayvacık, Azebler, Azizler,
Baş Düğrek, B ayat, Bazarköy, Bedegez, Buğday Depeciği , Burvaz,
Büyük Kümbetli , Büyük S arımsak, Cül lahlar, Cüneyd, Çakıl, Çal, Çalış,
Çavdar, Çeltükcü, Çı narcık, Çorumlu, Değirmenci ler, Del i İ l yasl ar,
Demyanı, Depecik, Develer, Dımışki, Duru İli, Dümberekl i , Dündar Bey,

ı 18
Efir, Esenlit, Eyücek, Fahri , Frenkköy, Gerdemiye, Gibye, Gicik Deresi,
Göbekler, Göçener, Gökçe Depe, Habil ler, Hi sarköy, Il ıca, İltan l ar,
İshaklar, İsmail Pınarı , İzzeddin, Kaba Çınar, Kalulu, Kabi l l er, Kalafat,
Kapucak, Kara B u l ak, Karagöz-i Küçük, Kara Kısrak, Kara Pınar,
Karaca, Kayapa, Kelemiç, Kı nık, Kırhan Ovacı ğı , Kil i secik, Küçük Bük,
Küçükler, · Kümbetli Küçük, Musa Ovacığı, N akareler, Okcul ar, Oruç
Gazi, Oruçhan , Otamış/Ödemiş, Penecik, Reisler, S akarı , S aru Çayır,
Sarıcaova, Seğidler, S inek l i , Ş abc ı , Temiroğlu, Tepecik, Tuztaşı , Turud,
Yavaşoğlu Çiftl iği, Yavu, Yazıcıl ı , Yüreğir
GiRES i N ( G İRESUN) : Ağaç, Alın Viran , Fındık, Anife, Avuçlu, B ergozlu,
Boyrazlar, Çepni, Çomak l ı , Emiroğlu, Ergamiye, Hamzaoğlu, İlyapan,
Kara Hızırl ı , Koçak l ı , Mihten, Minnet, Muaf, S arucak, Seman, Simav l ı ,
Sinan Viran ı , Sün netler, Tekür Kazuğu, Toviçeler, Yoğun Oluk
FART ( S US URLUK) : Akça Viran, Ali Bey, Bergoz, B ezc i , Deli l er,
Doğancı , Duman, Kadı, Hisar Beyi i l i , İncügez, Kerina, Kökez, Kozluca,
Ömeroğlu Derbendi, Paşaköy, Taksir, Tokuşl ar (Ala Güney), Tuzlalu,
Ul ubatl ı/Uluabat (Kızılcahisar)
BOGAZHİ SAR : Akça, Kopluk(Atife), Akçaköy, Arızl ar, Avunduklar,
Beyler, Beyli (Po l ad Pın arı), Boncuklar, B ayan Öyüğü, Bürümcü,
Çandırlı, Çeltükcü, İ l giç, Karasu, Kara Hızırl ı , Korucu, Kuşak l ı , Küçük
Çeltikci, Koyuncular, Köse Ahatlar, Rahman lu, S alihler, Yassı Beyli,
Yaycı Ağaç, Yenice
* * *

Balıkesir Vakıfl ar Bölge Müdürlüğü arşivi coğrafyayı tamamlayan


kayıtlardı r.H 9 Arşivden elde ettiğimiz Balıkesir ve kazal arma dönük adlar,
hem tarihsel gel i şmeler bakımı ndan hem de topografik o l arak önem l i dir.
Vakıf kayıtlarındaki bir kısım yerleşim yerleri, 1 530 y ı l ı Tapu Tahrir
Defterleri nde yer alm am aktadır. Zira, bu kayıtlar, daha çok vakfiyelere
dayanmal arı nedeniyle oldukça önem l i bilgi lerdir. B al ıkesir Vakıfl ar
Bölge Müdürlüğü kayıtları , 1 530 y ı l ı eksikliklerini tamaml ayan arşiv
belgelerini içermektedir. B u nedenle, kayıtl ar daha da önem kazanmak­
tadır.

�9 Balıkesir Vakı fl ar B ölge Müdürlüğü Arşivi- Türkçeye Çevrilmiş S iyakat


Yazıları .Balıkcsir Fihristi ( 2299),
Balıkesir Mazhut Hayrat Taişınınaz Mallar Kütüğü Ci lt I

ı 19
B ALIKES İR : Hacı İlbeyi Mahal lesi, Okçu Kara Mahal lesi, Mustafa Fak i h

Mahallesi, Oruç Gazi Mahal lesi , Karaoğl an Mahal lesi, Karesi Mahallesi,
Yıldırım Mahal lesi, B örekci ler Mahal lesi, Toygar, B ayat, Ziyaret l i ,
Gümel i , Kınık, Mohtan, Atnos, İbirl er, Karacaviran, Asl ı han, Aynaoğlu,
Davutlar, Çiçekpınar, Kabak l ı , Karabeyler, Karamanlar, Koca Avşar,
Kurtdere, Kutlu Düğü l , Toybelen, Ayvatl ar, Ortaca, Köteyl i , Çağış,
Del i ktaş, Nai b l i , Asl ıhan, Halkapınar, B eyköy, Karakaya, Kırmızılar,
Köseler
EDREM İD: Gazi İlyas Mahal lesi, Turhan Bey Mahal lesi, Kadı, Pel i t İ l i ,
İnönü, Kara Aydın , Çoruk, Gömeç, Ünye, Kuş l ar, Karacal ar, Şekviran,
B abayl ar, Kadıköy, Karalar
B URHAN iYE : B örez l i , Sübey l i , Tahtacı , Ulubeyler, Kubaşlar, Kırtık,
Karal ar,Çatl ı , Kuyucak,Tay l ı e l i , Karaoğlanlar
B İ GADİÇ : B ab aköy, Emi rler, Okcul ar, Alan, Kargın, Büyük Işık l ar, Kadı,
B araklar
iVRİNDi : Akçal , Çiçek l i , Hızırbali , Kınık, Karacalar, Kocaoba, Kuşdere,
Kara Çepiş, Okcular, Yağc ı l ar, Kömürcü, Sofular
DURSUNBEY : Hotaşl ar, Göbel, B ektaşlar, Akgüney, Kurtlar, Hondu l ar,
Bal at, Beğe l , Gökçedağ, Kızılöz, Ericek, Hac ı l ar, Karaman, Al agüney,
Arık, Beyce, Kızılcadere, S araycı k
AYVALIK : Hayreddin Paşa Mahal lesi, Çakmak, Türközü, Kadı
SUSURLUK : Danave l i , B abaköy, Okçugöl , Kul at, B alı kdere,
HAYRAN : Karaoğlan l ar, Karal ar, Kabal ar
SINDIRGI : Kargın, Bedir, Kocabey, Karakaya, Aktaş, Ars l an Dede,
Kepez, Kerti l , İbi l l er, Kayseri , Çorum

Karesi nahiyeleri içinde S ındırgı özel bir konuma sahiptir. Nahiye


konumuna rağmen köyler zenginl iği i l e farkl ı bir durum gösteren
S ındırgı , kazal arın dahi sahip o lmadığı köy sayısıyl a dikkati çekmektedir.
Ayrıca, kazanın sahip olduğu adl ar, ilk yerleşim sürecinin gözde değer­
leridir.
Beylik ailesinden Dursun Bey ' in adını taşıyan Dursunbey ise, bu
süreçte s i l ik bir görüntü vermektedir. Oysa, S ı n dı rgı ' nın sahip olduğu i l k
süreç değerleri Dursunbey' de de görünmektedir. Konumu nedeniyle
merkez özel l iği kazanamayan Dursun bey ' e ait bilgilere, I 5 30 yı l ı belge­
lerinde bul amadık.

1 20
VI.BÖLÜM
KUZEYBATI EGE COÖRAFYASI

B İGA S ANCAÖI

B iga, Ege B ölges i ' nin kuzeybatı kesimin i oluşturan fevkalade önem l i
b i r coğrafyanı n merkezidir. Zira, B al kani ara ç ı k ı ş kapısındaki konumuyla
önemsenecek bir yerleşim coğrafyasıdır. Coğrafyada görülen adl ar, bu
önemi vurgulayan örneklerdir. ı 5 3 0 yıl ı sancak idari yapısı, Cezar-i
Bahri Sefid Eyaleti kapsamında yer almaktadır. B i ga merkez kaza olarak,
1 530'da Anadol u Eyaleti , 1 53 3 ' de Kaptanpaşa Eyaleti, ı s4 ı ' de
Hüdavendigar ve ı 8 86 ' da B iga S an c ağı kapsamında yer almıştır. ı 924'
de kaza olmuştur.
Coğrafyadaki konar-göçer topluluklar içinde, Arap, Andın Arap l arı ,
Ahmed oğlanları , Akçakoyunlu, Çiftlikler, Hac ı Hal il ler, Kızıl A l i ,
Karapürçek, Karadiken, Koyuneri , Seraçlar, Kemikli, S öğütlü, Karacalar,
Mahmudlar, Paşayiğit, Uluyörük, Yatak Arapl arı , Yayabaş ı , Yusuflar
Yörükleri gibi köklü ve etkin adl ar bulunmaktadır.
1 530 yı l ı Tapu Tahrir Defderinde konar-göçer dağıl ımında, B iga 9,
Çan ' ın ise 4 gibi oldukça az sayıda yörük grubuna sahiptir.
B i ga Sancağı kazaları n ı n , sahip o l dukları köy sayı l arı , B al ya, 99, Ezine
Bazarı 8 ı , B i ga 70, Çan 46, Çatal Bergos (Umurbey) 44, Lapseki 2 ı
ol arak görünmektedirler. Buna karşın, kazalar dışında idari birim kapsa­
mında görülen, Avlonya, Güvercinl ik, Karabiga, İnekol l ar, Çardak,
Kargı, Gündoğdu ( Karanti ) , Karabiga, Gümüşçay/Güvercinlik, Dimetoka
Kazdağı Pınarı , Koyunel i ( Hamdibey/ Agonya) ve inekollar 1 530 yılın­
daki alt idari birimler ol arak görünmektedir. B i ga coğrafyası, B al kanlar' a
çıkan aşiretlerin bir durağı gibidir. Burada köy oluşturan gruplardan
önem l i bir bölümü güneyden gelen aşiretlere aittir ?ı B i ga ' n ı n sahip

'�11 5 30 y ı l ı B iga köyleri : Ac ı , Ahadoğl u, Ahiköy, Ahmed Beyli, Akkaz, Akkilise,


Akköprü, Aklıkcı, Alemderan, Aslıhan, Aydın l ı , Azaldı, Bağcel i, Ball ıca Ağa, B ekirli ,
Beyobası, B ozevran, B ozviran. B urhanl ı , Çakırlı, Ç it(Çata), Çavuş, Çemberoğlu,
Çınarl ı. Çı narl ı derbendi, Dan işınendli, Darl ı k, Del i B ayezid, Deınirci, Dimetoka, Ece
Gölü, Eğerci , Fakih, Günerl i, Güvenç, Güverc i n l i k, Hacıköy, Hacıbeyoğl u, Hasköy,
Havuçcu, Hoca A l i , Işıklı, İçegömü, İçi, İ ğdeli, İskender, Kadı, Kara A l i , Karaağaç,
Kara Çavuş, Kara Parka, Karagöz, Kaya, Kemer, Keremüddin, Koçınar, Koçınaroğl u,
Kuınköy, Köpek Evranı. Köpekoğlu, Mahmud, Malkoçlu, Mesud, Mizan, M usaca,

1 2ı
olduğu adlaı·dan, H an Bey, Karaca A l i , Kara Mus l i , Kurtoba, Okçul ar,
Havdan B aba, Kara Hamza, Hacı S adi, Arap Dede, Çiçek Dede adl arı
erken dönem adl aı·ıdır. Örneği n, Asl ıhan, Aydı n l ı , Bekirl i , B urhanl ı ,
Çakırl ı , Demirc i , Hoca A l i , İğdeli , Kara Çavuş, Malkoçoğlu, Mesud,
Söğüdlü, Turasan, U lucak, Yakacık, Çit, Işık l ar, Ahmet B ey l i , Karagöz
ve Hacıbey gibi yerleşimler güneyden gelen aşiretlerdir. Ancak,
Koçmaroğlu, Alemderan ve Hacı E l beyi aşiretleri ise diğer sancaklarda
görünmeyen grupl ar o l arak dikkati çekmektedir. B iga coğrafyasında yer
al an , B altaoluk, Tümbe, Kurt, Dedel er, Yahşi, Hızır İlyas, Çatal , Abda l ,
Daml ara, Ş ah Melek, Hoşap , Kırkgeçidi, Keltepe, Kavaklı, Dubaalan,
Asartepe, Kırat l ı , Kokarca tepeleri i l e B al ıkkaya Dağı, Kapanbeleni ,
Kadıovas ı , Ece Gölü, Abdal Suyu v e Kocabaş Çayı semtleri, kentin
coğrafi zenginliklerini açıkl ayan değerlerdir. B iga' nın "Namazgah" a
sahip olması kentleşme olgusunu açıklayan dil dir. Hatta, Dani şmend
köyündeki "Tarhana Tepesi", kültürel açıdan önemli bir mirastır. Köyün
semtleri içinde yer alan Avdan, Toy, Kazmal ı , Salıçayı, Osman Tepe i l e
"Yağmur Duası"nın yapı ldığı "Hayır Tarla" v e öze l l i kle, yaygınl ığı i l e
di kkati çeken "Bekir Dede", üzerinde durul acak önemdedir. l) 1
* * *

B al ya, 1 530 yıl ı Defter-i Hakani kaydında, B iga sancağı kazal arı
içi nde en yoğun hane topl amına sahip görünmektedir. Merkez, bir cam i i
v e b i r mescit, bir hamam i l e henüz bir kent dokusuna kavuşam adığını
gösterirken, genel hane veri lerinde durum değişmektedir. Kaza, 99 köyü
ile sancağın kazaları içinde i l k sırada yer almaktadır. n

Ortaluca, Osman l ı , Ovac ı k. Pekmezl i, Saruhanlı, Sazl ıdere, Sekban i brahim, S ıçrad ı ,
Söğüdlü. Taraşcı, Tatar Avdanı , Tuı·asan, Turuplu, Türkmenoğlu, U lucak, Yakacı k,
Yaycıağacı, Yaycı Mahmud Yörgüçoğlu
'! i
B iga ve Çevresi ile ilgili katkı ları nedeniyle sevgili öğrencim Pikret Girengir'e
teşekkür etmek isterim.
92 1 5 30 y ı l ı Balya köyleri : Akbaş, Aklıkc ı , Aslan Yakası, Avşar, Aydoğdu, Ayas,

Ayazlar, Bağbanlar, B akacak, B altacı , B ayı ndır, Bazarcık, Bazergan l ı , B edic, B oyal ık,
Çal t ı l ı , Çal u l u, Çam l ıca, Çalova, Çardak, Çuval l ı , Dambuldu, Darualan, Tepeköy,
Devlethan, Dırk ı l l ı , Elağlu, Geredeli, Geyikli Şeyh (Göyüklü Şeyh), Göbel ler, Gökbaş l ı ,
Göklü. Gölcük, Gölviran, Göl yan, Hamza Fakih, Hisarc ık, Hodman, Huraşanlar, Il ıca.
İ lyas. İnce, İskender, Kabakkozu, Kadı , Kara Çal ı , Karacalar, Karlı , Karlular,
Kastamonu, Kayalar, Kırca Şah in, Kırmızı, Kacai l i , Konuş, Kumköy, Kutl u Beyli,
Küçükkoru, Maden, Manc ı nık, Mesud, Mevran, Muhsin İli, Osmanl ar, Öksüd,
Sadeddin, Saruhan, Seydiköy, Seğid B ey, Seyfeddin Ovac ığı, Sultanl ar, Şeyh Orhan,

1 22
Çan, önceleri "Bazar" adın a sahip olmuş ve bu nedenle Çan B azarı
olarak tanı nmıştır. S ancağın en zayıf kazalarından olan Çan, ı 5 30 y ı l ı
kayıtlarında adeta k ö y görüntüsü içindedir. Merkezde, ı cam i i ve ı
mescit, ı hamam kaydı bulunan Çan, toplam 528 hane ve 46 köye sahip­
tir. Oysa, 1 530 yılı kayıtları nda kaza görünürken , ı 8 8 6 ' da n ahiye statü­
süne düşmüştür. ı 945 y ı l ında ise Çanakkal e ' n i n kazası durumuna gel ­
miştir. Kazan ı n diğer adı "Bazarköy" dür. 93
* * *

Günümüzde adı Umurbey o l an Çatal Bergos, ı 530 yıl ı Tapu Tahrir


Defterlerinde "Kaza-i Çatal Bergos/Cihet-i kaza maa Lapseki" kaydıyla
veri lmektedir. Oysa, aynı dönem belgelerinde Lapseki ayrıca kaza
staüsüyle ele alınmaktadır. Çatal Bergos, bu süreçte 44 köy ve top l am
853 haneye sahiptir. 94
* * *

Geçici pazarın ı n kalıcı hale gelmesiyle kent olgusuna kavuşan ve adın ı


d a "Ezine B azan" ol arak simgeleştiren Ezine, daha çok mezra zengin i
b i r çevreye sahip ol arak dikkati çekmektedir. Köy y ap ı l anmasında B al ya'
dan sonra ikinci sırada yer alan Ezine, merkezde, birer, cam i , medrese,
imaret, hamam ve 1 O dükkan oluşumuyl a tipik bir kasaba görüntüsü
vermektedir. Ezine, ı 530 yılı veri l erine göre 8 1 köye sahiptir. 95

Tokınakl ı . Topuzlu, Torihşar, Turud İ l i , Umurca, Üşüm, Yalaba, Yarış, Yaycı başı,
Yaycılar. Yuvaköy
93 1 5 30 yılı Çan köyleri: Akçaköy, Altıkulaç, Bazarköy, B udemya , Çavuş, Dereköy,

Çınarcık. İ ğdirli, Çomakhisarı . Çukurbağ, Darıcı lar, Darualan, Dere l i , Durali ,


Dışbudak. Eğriyurdu, Germiyanlı (Yaratı lınış/Murad Bahş i ş i ) , Gümüşköy, Hacı Kasım,
Hacılar, Hamza Yeregiren, Kadı. Kara Bahadır, Kara Koca, Kara Pınar, Kayı, Paşaköy,
Kınık. Kızıl Elma. Kul fal l ı , Kurtalmış, Küçük İbrahim, Küreci , Leşkeri , Mahmud,
Ozaııcık. Ralıman ( Ralıınan Güney), Saıned i l i , Suhayırlı , Şabcı, Yaylacık, Yeniçeri
9 � 1 5 30 yılı Çatal Bergos köyleri: Alıınedobası, Akçalı, Alacakil ise. Aşağılar, Bağçeci k

Bohya, Çad, Çeltikci, Çerç i ler, Çıldır, Derviş Mehmed Frenkköyü, Gökköy, Gölköy,
Hacı kürd. Hali loğl u, Kalpakl ı , Karabeyler, Kengri, Kızılcaören, Kozköy, Köpekler.
Kuınaril i . Kuml uca, Kurşunlu, Lalacık, Mihal, Musaca, Okçular. Ori l i , Osmanca,
Otacıderesi, Öztiınur, Peçenek, Saraycık, Saraybeyl i . Satı İ l i , Sendel Obası, S i nekciler,
Üçbaşlı, Yapı ldak, Yarköy, Yayağaç
'}5 1 530 yılı Ezine köyleri : Abdurrahman, Ağaç l ı , Akköy, Akçabaş l ı , Akçakeçi l i ,
Akçaköy. Aleınşalı l ı , Anduzlu, Arasanta, Aydın Obası. Bacalar, B ağçe l i , Bahşibey,
Büğdüz, B al aban, Balıklı, B atak. Bazarköy, B ergos, Boğazbağ (B oğaztan ) , B ozel l i ,
Bozköy, Boz İ l i , Bölücek Obası, B ozbüyük, B üyük Aleınşah l ı , Çaınl ıca, Çarı ksuz,
Çavuş, Çayırköy, Çel ti kci Viran. Çift l i k, Dani şınendl i , Derecik, Doğanc ı l ı , Dündarl ı,

1 23
* * *

Evl iya Çeleb i , kentin adını İncir Seki anl amında Lop Seki ' den bozma
"Lapseki" o larak tanıml amaktadır. Kentte, XVII.yy ' da Rum ve Ermeni
halkının da bulunduğunu belirten gezgin,. özellikle, karpuzunun "Lapseki
Karpuzu" adıyla ünlü o l duğunu yazar. Yine, üzüm turşusu ve şıras ı n ı n
d a dünyaca tan ı ndığını vurgular.
Lapseki , 1 530 y ı l ı defter-i Hakani kayıtlarında B iga sancağın ı n kazası
ol arak yer al ırken, bir diğer kaza Çatal Bergos'un aynı süreç kaydında
"Ci heti kaza maa Lapseki" başlığı i l e veril'ınesi ilginçtir. Oysa her iki
kaza birbirine uzak yerleşimlerdir. Çatal B ergos'un, Lapseki ile i lişkilen­
diri lmesini anl am ı ş deği liz. Lapsek i ' ye 1 530 yılı kayıtlarında, Kal ' a-i
Sul tani ye (Çanakkal e) ve Gel i bolu' nun da eklendiğin i görüyoruz.
Lapseki , bu süreçte 464 haneye sahip olman ı n yanı sıra o l dukça zayıf bir
merkez yapı l anması içi ndedir. Merkezde, 2 vakıf dükkan, 1 c am i i l e 3
zaviyesi n i n bulunması henüz kent olgusuna kavuşamadığını göstermek­
tedir.
Lapseki ' ye bağ l ı köyler, 1 530 yıl ı verileri nde 2 1 köy kaydıy l a
verilmektedir. 9 6 Ancak, b u rakam köyler incelendiğinde daha da artmak­
tadır.
Çanakkale Yakıtl ar Şube Müdürlüğü Arşivi, B iga S ancağının, B i ga,
Ezine, Çan, Çanakkale, Gel i bolu, Lapseki ve B ayrami ç kayıtl arını i çer­
mektedir. Böylece, 1 530 yılı kayıtl arında görünmeyen köyler, Vakıf
kayıtlarında yer almaktadır. Bu kayıtlardan elde edilen köy adları konu­
muz açısı ndan o l dukça öneml idir.

Ekin Viran, Ekizli, Esed l i , Eşek Viranı . Evciler, Eyınür Han, Geyi k l i , Göbekler,
Göc,:heyi. Güvendikli, Hacı Murad, Hacı Yahya, Hal i l l i , Hüseyi n, İsrai l l i , İ stanbullu,
Kafir Viranı . Kalafat l ı , Kara Öyük, Karan Obası, Karkın, K ı n ı k, Kebece Ahmed,
Keınalköy, Keınal l ı , Keltancı, Kınıkova, Kız ı l köy. Kiliseköy, Kocaoğlu, Kumköy,
Kurşunlu. Küreci l er, Mavroınat(Mormat), Pınarbaşı, Pitür İ l i , Sac,:aklı, S akal l ı ,
Sarımsakcı, S ürülü, Şabcı , Şabcı Ahmet. Şabcılar, Şeyhler, Tomal ı, Tunrullu, Tura Han,
Üyi.icek, Yaycı lar; Yengici, Y iğid Aliler,
'J(ı 1 5 30 yılı Lapseki köyleti: Akköy, Akp ınar, Alpagud, Bayram Deresi, B ozan, B üyük

Yusuf, Çaınköy, Çardak, Çeltikc i , Çerd i ke n l i , Debbağ Al i , Elbeyli, Tülbendl i Koca,


Gölviran ( Gökviran), Gürec i , Hasköy, İ l yas, İ snıai l l i , Kafir Viranı, Kalfadır, Karaca
Ömer ( Kızılca Ömer), Kec,:i l idere, Nurun İ l i , Şahin İ l i , Şayib l i , Turudlar, Yenice

1 24
B İGA : Hacı S adi M ahall es i , B arak l ar, Çavuş, D an işmend, Doğaca, Han ,
Karaca Al i , Kara Mus l iler, Okcular, Sazoba, Kara Hamza, Kurtoba,
Işıklar, Aktaş, Akkayrak, B ekirli , B il al , Em2viler, D i kmen, S i nekci
BALYA : Akpınar, Akdırma, Bengiler, Boynan l ar, Avşar, Yağdıran, Ahi
Timur, Kabalı, Semiz, Kocaeli, Su Sıf�ırcığı, Söbice Alan, Kaşıkcı,
Kadıköy, Doğanl ar, H abibler, Çakal l ar, Danişmend, Kayalar
ÇAN : B ozguç, Ahi Fakih, Okcular, Doğaca, Kulfal , Kalburcu, B ahadırlı,
Terzialanı, Süle, Yaykın, Karakoca, B i l al ler, Zeybek Çayır, Karakadı,
Danapınar, Küçüklü
LAPSEKİ : Şahin Eli, Gökköy, B aba S al tuk, Çardak, Kem i kl i , Ahi Hamza,
Kara Örnerli
EZİNE : Seferşah Mahall es i , Kumluca, Kızıl , Erdenl i , Akköy, B alıklı,
Dani şmendl i , Geyik l i , Türkmen l i , Yahşie l i , Kemall ı , Yavaşlar, Pazarköy
YENiCE : Kureyş, Kaklım, Akçakayın, Akköy, Umurlar, Çakıroba,
Davul köy, Sağucak
Özell ikle, fetih ve fetih öncesi adl arın B i ga Sancağı ' nda yoğunl aşması,
Balkan yolu üzerinde oluşundan kaynaklanmış olmalıdır. Zira, bu
bölgede yer alan, B arak l ar (Barak B aba), B aba S al tuk, S eferşah, Kureyş,
Karacaali , Kara Hamza, B i lal, Ş ahi n Eli, Bekirl i , Danişmendli ve Han
adlı yerleşimler, erken dönemde B iga' nın sahip olduğu adl arıdır. Bu
yerleşimler, fati h emirleri yansıtması bakımından kayda değerdir.
Kısacası, B i ga coğrafyası, B al kan i ara çıkan grup l arın top l andığı son
duraktır. Günreyden çıkış yapan aşiret ve l i derlerin önem l i bir bölümü
B iga coğrafyasında kümelenmiş gibidir. B iga S ancağında bulunan,
Avşar, B ayındır, Karkın, Kınık, Kayı, Peçenek, Danişmend, Aydoğdu,
Çenber, Sendel aşiretl eri , zenginliği n bir diğer i şaretidir. Dönemin köy­
leri içinde "Şabcı" l arın yoğunluklu oluşu, Venedik ve Cenevizlerin şap
i şletme tesi s leri n i n geni ş bir alanı i lgil endirmiş olmasından kaynak ­
l anmış olmalıdır. Çünkü, d ı ş satırnın gözde kalemlerin den başlıcası o l an
şap, i şletme çevresini de kendine entegre etm i ş olmalıdır. Özell i kle, köy
oluşumlu, Ş abcı, Ş abcı l ar ve Ş abcı Ahmet yerleşimlerin i n bu bölgede
yoğunlaşması, bu nedenle dikkat çekicidir.
Hüdavendigar S ancağı kazaları o lan, B ergama, Tarhala, Gönen ve
Kızıica Tuzla, konumları nedeniyle Ege Bölgesi içinde bulunmaktadırlar.
Bu nedenle, bu san c ak kazal ar çalışma kapsamına alınmıştır.

1 25
Özellikle B ergama, Türk l er öncesi süreçte, daima i lgi duyulan bir
merkez öze l l i ğine sahiptir. İlkçağdan itibaren bu önemini koruyan kent,
kendi adıy l a anı l an krall ığın da temsilcisi olmuştur. Kent, tarihsel sürece
bak ı ldığında, önce Karesi, sonra ı 53 0 ' da Hüdavendigar, 1 84 ı ' de tekrar
Karesi giriş-çıkışları gösterse de ı 8 67 ' den itibaren İzmir' e bağl anm ı ş ve
ı 924' de de İzmir ' i n kazası olarak kalıcı hale gelmiştir. B ergama, gerek
Heleni stİk gerek Roma Dönemlerin deki parlak tarihsel geçmişinin yanı
sıra, Türkleşme süreci nde de etkin kentler içinde yer almaktadır. 1 530
yı l ı kayıtları , kentin ticari alanda da seçkin bir konuma sahip bulundu­
ğunu göstermektedir. Örneğin, Piri n ç (Çeltik) ve "Takke" üretimiyle
Osman l ı Pazarlarında bir güç dengesi oluşturduğu görülmektedir.
Beylikler sürecinde Karesi Beyl i ği ' ni n merkezi olması, hatta XIV.yy' ı n _
i l k çeyreğinde, beyliğin i l k parasının B ergama Darphanesin de hasılın as ı
kentin önemini vurgulamaktadır. İ l hanl ı Sultanı Olcaytu Hudabende
Muhammed adına basılan gümüş para, bağı m l ı süreç parası olsa da,
Bergama' n ı n önemine işarettiı·. 9 7
Ancak, B ergama yerleşimler dışında konar-göçer hareketleri n i n zayıf
olduğu coğrafyaların başında gelmektedir. Konar-göçerleri daha çok
Yuntdağı etekl erin i kul l anmaktadırlar. Buradaki Yörük obalarından,
Karacalar ve Şehzade yörükleri öne çıkan grupl ar olarak görülmektedir.
ı 530 yılı köy kayıtları, B ergama coğrafyasının önemini de açı kl amak­
tadır. 9 8

Y7 Celil Ender. . .
% 1 5 30 yılı B ergama köyleri: Ada, Ağız Yusuf, Akçengerli , Akkeçil i , Aksungur,
Akçaburgaz, Ali Beyli, Arap l ı , Armudlu, Asmalı , Aşağı Ovacık, Atmacalar, Ayas, B ağ
İ l i, B alabanlı, B anbukcular (Pamukcular), B ayad, B azlaınac, B ehram, Berklü, B eşirlü,
Bölücek, B udak l ı , B urakcalı, B uriyacık, Cinge, Çanakcılar, Çavuş V i ran, Çavuşlu, Çay,
Çel tükcü, Çiftlik, Çonlu, Depecik, Dereköy, Derecik, Deşdiğinler, Dikilitaş, Domaniçli,
Durak, Dündar, Dündar İ l i , Dündarlı , Esr i , Eyerci , Geredel i, Göçbeyl ü , Gökçeler;
Hamza Hocalı, Hatip Paşa, Hatun U l usu, H ı rsızcalu, Hürniyan, Ilgınlı, I lıca, İğdeci k,
İ kisaray l ı , İ shaklı , Kabaağaç l ı , Kafir Obası, Karaağaç, Kara Bergoz, Karadağ, Kara
Hızı r, Kara Mahmudlar, Kara Yusutlu, Karalar, Kaşıkcılar, Kaya Salur, Kazanl ı ,
Kereınedünlü, Kesire, Kılağura, Kılıçlar, Kınık, Kızıl Musa, Kızıica Şey h l ü, Kopuzcu,
Korucu Şahin, Kuldak, Kuryacık, Kozluca, Köşküne, Kumluca, Kutl uca Dere, Küçük
Etmek, Küreciler, Menevişler, Ortaca, Ömer Paşa, Örtülüce, Piri Dağı, Dirili, Sakarlı ,
Sarıcular, Sınırdere, Soğancılı, Soğucak, Şarapdar, Şeyhler, Tarbak, Tur A l iler,
Turnacık, Tutluca, Türkistan, Ulkarlu, Uzun Ahad l ı , Üzere, Yağluca, Yağmurca, Yaka

1 26
1 530 yılı nda Bergam a ' da görünmeyen bir kısım köyler vakıf kayıtla­
rında yer almaktadır. 99 Yerleşimlerden, Kozak (Yukarıbey) ve Poyracı k
1 530 y ı l ı nahiyeleri ol arak görünmektedir. Aynı yıl verilerine göre
Bergama, Hüdavendigar Livasının 25 köyü içinde sayısal yoğunluk bakı­
mından dördüncü sırada yer almaktadır. Bunlara ek, Vakıf kayıtların da
yer alan, Hacı Nebi Mahallesi, Di vane Hızır Mahal lesi, Hayreddin
Mahallesi, Hacı B ayezitler Mahallesi, Oranl ı , Ozancık, Solak Mahall esi,
Armağanl ı , Kırkl ar, Kutlubey, Göçbeyi, Karacaali , Kara Gazi, Gözlüce,
Şücaeddi n, Sevikl i , Balaban l ı , V i ran l ı , Akki l i se , Örtülü, Turan l ı , Kara
Hızırlı, B al aban l ı , Işıklar, Yenice, Dağıstan, Hamzalı , Üçtepe, Telek,
Işıklar (Aşıklar), Viran l ı , Akkilise, Şerafeddin, Çakmak, Ayvatlar; Hatun
İli, Sende! , Kıı·kl ar, Sende ! , Yortan , Musacal ı , Terzi Hal i l ler, Kara Hızır,
Çakal l ar ve Kuşkayab köyl eri n i de konuya eklemek gerekir. 1 00
Kuzey coğrafyası n ı n bir diğer kenti ise Gönen' dir. Adı n ı , Emir Gönen
Bey ' den alan kent 1 530 yılı i dari yapıl anmasında Hüdavendigar Livası
kazası olarak görünmesine karşın, daha çok konumu nedeniyle çalışmaya
alınmıştır. "Gönen" aşiretleşmiş yapısıyla da dikkati çekmektedir. 1 53 0
yı l ı veri leri nde, Gönen, merkezde, 5 mahalle, 2 hamam i l e 586 müslüman
ve 33 hanel i rum hal ka sahiptir. Aynı kayıtta, Gönen köyleri 48 adet
olarak verilmektedir. 10 1 Oysa, 1 530 yılı kayıtlarında yer almayan, ancak,
vakıf kayıtlarında rastladığımız, Malkoç, Murat, Hac ı Menteş, Hodu l ,
Çavuş, Buğdayl ı g i b i oldukça erken dönem emirlerine a i t adlar, yerleşi­
min önemini arttıran özel liklerdir. Zira, bun l ar XIII. yy' a inen adlar gru­
bunun etki n temsilcileridiL
Tuzla kazası, B ergama, Tarhala ve Gönen kazaları gibi Hüdavendigar
Livasına bağl ıdır. 1 530 yılı Defter-i Hakani kayıtlarında Ayvacık, Tuzl a

Kürd i , Yayl acı, Yenice, Yeniler, Yeregiren, Yerl i , Yörük Şah l ı , Yukarı Ovacık,
Yusut1ar, Zağanos
Aydın-İ zmir-Manisa- M uğla-Denizli V i layet ve kazaları S iyakat Yazı ları (2243)
100
İ zmir Vakıflar B ölge Müdürlüğü Arşivi- İ zmir Vakıf Fihristi (2309), Taşınınaz
�1allar Kütüğü, Siyakat Yazıları ... -
10 1
1 530 y ı l ı Gönen köyleri: Ağaçluca, Akçapınar, Alişar, Ayvacık : B alcı, Balc ı l ı , Bali,
Bayraıniç, Bokluca, Bölücek, Çakmak B urhu, D i lk, Doğancı , Dolak, Dolcu, Durabeyi ,
Ejderl i, Fazıllu, Geredeli , Gölköy, Güreci, Hacıbey, Harınankaya, Kara Çakı l , Kara
Danişmend, Karaca İ loğlu, Karga Gözü, Kavak, Koyunluca, Köseler, Kureyş, Kulacık,
�fihınad l ı , Orçun, Rahınan, saru, S az l ıdere, Seğidköy, Seğid, Taı·han, Tola, Turplu,
Yortan, Yund Oğlanı

1 27
kazasının köyü görünürken, Çanakkale Vakıf kayıtlarında "Ayvacık
nam-ı diğer Tuzla" olarak ele al ınmaktadır. Oysa, daha önce de değindi­
ğimiz gibi her ikisi de farkl ı yerl eşimlerdir. Tuzla merkez yapısı itibarı
ile oldukça zayıf bir kazadır. Tek mahallesi bulunmaktadır. Defter-i
Hakani kayıtlarına göre, 1 530 y ı l ı nda 89 köye sahiptir. 1 02 Kazanı n aynı
süreçte yer almayan bir kısım köylerini vakıf kayıtl arında görebili­
yoruz. 1 03 Bu köyler içinde, Ahmetler, Akbaş Yurdu, B aharlar, B al i Fakih,
Bektaşlar, B i l al l er, Budaklar, Kızıl , Cemaller, Çakmakl ar, Erecek, Etil i ,
Hayreddin, ine Bey, Kemal l ı , Kolum, Konakpınar, Külahl ı , Naldöken,
Sarp, Yavaşl ar, Ahi Hızır, Gündekl i , Işık E l i (Işı klar), Kutlu Oba, Kara
İbrahim, Türkmenl i , Bıyıklı, Timur Han, Kadı l ar, Bekirler köyleri bulun­
maktadır.
Taı·hala, daha önce de bel i rttiğimiz üzere, 1 530 yıl ı kayıtlarında
Hüdavendigar S ancağı kazasıdır. Ancak, Ege coğrafyasının bir parçası­
dır. Bu nedenle, bütünlüğü tamamlayan coğrafi konumu nedeniyle
çal ı şma kapsamı n a alınmıştır.
Merkezdeki "Orta Mahalle"si ile bir kasaba görüntüsü veren kaza, k ır­
salda 59 köye sahiptir. B ergama i l e iç içe olan Tarhal a, vakıf kayıtların­
da "Başgelmiye" ol arak ele al ınmaktadır. Özel likle mera zengin i o l an
coğrafyada, Karaca H isar, Kızıl H isar ve Çayır H isar gibi köylerin i n yanı
sıra, Ecizli, Esreddin, Tolca, Günarı, Kızıl Tozlu, Karacakaya, Karakurd,
Yı ldan , Bükmüş, Tilkicik, Döken, Çıplaklar, Öğeç, Çavdı r, Naldöken,
Çaltı, Çipil , Çomak, Kopuzcu, Karaağaç ve Çaylaklar köylerine vakıf
kayıtlarındaki Yağmurlu, Beydöğen, Gökbaş, Akçasulu, Koyundere,
Hatun, Sevişler ve Yağmurlu köyleri eklenmektedir.

1 02
1 5 30 yılı Kızıl Tuzla köyleri : Adatepe, Ağaçköy, Ahi, Akpınar, Ali Fakih, Arıklar,
Ayas, Ayvacık (Yardım), B aba Deresi, Bağcılar, B ahaüddün, Balaban, B ayramiç,
Behraın, Bergos, B urunlu, B üyük Çepni , Büyük Kületli, Çatak, Çavuş, Çölmekci,
Çukurköy, Debbağlı , Demirciler, Depecik, Duvakl ı, Esed Obası, Eşekli, Eymirler,
Geyi kli, Hızır Şah, Hosun, Kalabaklı , Kapucu, Kayaoğl u, Kayalar, Kızıl köy, Kil i seköy,
Koru, kozlu, Köse Deresi , Köstek, Kulfal, Kumköy, Küçük Çepni, Küçük Kületl i ,
Küplü, Lala, Mekder, Menteşe Deresi, Minnet, Musa Fakih, Naib A l i , Narlı , Nusret,
Orçun, Otamışlar, Ovacık, Papaslık, Paşa Yiğit, Pınarlar, Pınarbaşı, Püren, Sazlı , Şahin,
Tabaklar, Üç Ki lise , Viranlı, Yardım, Yaylacık
103 Çanakkale Vakıflar Şube Müdürlüğü Arşivi- Çanakkale Vakıf Fihristi (2304),

Taşınmaz Mal lar Kütüğü, Siyakat Defteri (228 I )

1 28
YILBÖLÜM
AYDIN ELİ TARİHİ COGRAFYASINA GİRİŞ

Anadolu Türk Tari hi nde, Aydınoğulları coğrafyası, diğer beyliklere


göre daha belirgin bir temsi l c i gibidir. Siyasi , sosyal ve kültürel doku­
suyl a öz ve içerik zengin i o l an beylik, Türkmen kimliğinin karak-teristik
özell i kleri ile öne çıkmaktadır. Beyliğin, dirençli siyasi kimliği, n itelikli
aydın dokusu ve de ol ağanüstü aşiret izleri , onu farklı kılan bir beylik
coğrafyası ortaya çıkarmı ştır. Bu nedenle, coğrafyan ı n süreçsel di l i , bir
bakıma Türk kültürünün kendini ifade etme dil idir. Özel l ikle, beylik
coğrafyasındaki kimi konu başlıkları , Aydınel i ' n i n neden tarihsel öneme
sahip olduğunu vurgulamaktadır. Coğrafyanı n bu öncül ve etki n kimlik­
lere sahip olması, aşiret yerleşimlerinin daima önemsenecek bir yapısı
olduğunu göstermektedi r. Ayrıca coğrafyadaki, Kırgız, Çerkez, Özbek,
Tatar Kazak ve İrani toplulukl arın küçümsenemeyecek yoğunluğu zen­
ginliği besleyen bir diğer etkendir.
Bu nedenle, Aydın Sancak coğrafyasını seçkin kıl an nedenleri dikkat­
l ice izlemek gerekmektedir. Aydın Eli coğrafyasını beylikler süreci nden
itibaren özellikli kılan baş l ı kl ar, gel işmelere de yön veren o l ayl ardır.
Öyleyse, bu n iteliksel likler hangi özlere sahiptir ve bu direncinin köksel
temeli nde hangi değerler gizlidir? Hatta, Osman l ı sürecinin önem l i
dinamikleri neden b u coğrafyadan çıkmıştır, bunları araştırma veri leri yle
yanıtlamak gerekmektedir.
* * *

Tari himizde kendine özgü "Efe" olgusu neden bu coğrafyada mayalan­


mıştır. Oysa, 1 530 yılı kayıtlarında görülen "Efe" köyleri ve semtleri ,
sözcüğün Türk etimoloj osine uzandığı konusunda önem l i kanıtiara
sahiptir. Erken dönem Anadolu' sunda görülen "Efe" köy ve semtleri
(Tokat, S i vas, Çoruh, Düzce, Anamur, Tarsus, Afyon , Emet) Aydıneli
coğrafyasında kendi ni i fade edebilme olgunluğuna kavuşmuştur.
Sözcük, ai le içi "Ağabey" karşı lığı kul lanımıyla da Türkçede özgün bir
yere sahiptir. Türkçe içeri l i ği ile köksel olduğunu gösteren "Efe ol gusu"
kendine özgü kurumsall ığı içinde, oyunları ve türküleriyle neden sadece
Aydın Eli coğrafyasında yaşama şansı bulmuştur?

1 29
Diğer bir özel konumun da işaret ettiği gibi, Tahtacıların iki ana
merkezi Narl ıdere ( İzmir) ve Reşadiye (Aydın) bu coğrafi alan içindedir.
Sormak gerekmektedir, neden bu merkezler Aydın Eli toprakl arı ndadır?
Aydı noğul ları Beyliği yak l aşık yüz yirmi y ı l l ı k bir siyasi yaşama
sahiptir. B eyl i ği n kimi duraksamal aı·a karşın siyasi direnci ve kendine
özgü sosyo-kültürel yapısı, onun çok yönlü ele al ınmasını zorunl u kıl­
maktadır. Özel l ikle, Aydınoğulları coğrafyasının Küçük Menderes
yöresi , bu kimliksel açı l ı mda daha da bel i rgi n leşmektedir. Coğrafyanın
su ve mera zengini o lması aşiretler için cazibe oluşturmuştur. İlk çağl ar­
daki Efes Artemi s ' inin bu gözde coğrafyası semavi dinlerin de m i rası
devraldığı bir ilgi alanıdır. "Tefekkür" ün yücelttiği , Ki l i se, Manastır,
Zaviye, Mescit, S inagoglar bu mükemmel doğa içi nde çoğal dı kça çoğal­
mışlardır. Bizanslı Pachymeres, dinler tarihinin merkez coğrafyasına
atıfta bulunarak Menderes Havzasını "İkinci Fil istin" ol arak kaydeder.
Vadinin Efes' ten başl ayıp B ozdağl ara tırmanan Artemi s ' i n "Kutsal
Araziler" i, Efes kentsel gücünü eli nde bulunduran Tanrıça mülkü içi nde
yer almaktadır. Özell i kle vadi nin batısını içine alan ve bir şerit gibi, Kral
Yolu ' nu çevreleyen toprakl ar, Tanrıça' nın korumasındadır. Hatta,
"Belevi" ile "Bal ı k" göl l eri Tanrıça' ının gel irleri kapsamındadır. Zaman
zaman, vadinin beyl eri i l e Tapı nak arasında pay l aşma sorunları yaşansa
da, Roma Senatosu "Tasarruf' unu daima "Tanrıça" için kul lanm ı ş ve
bun ları " Kutsal Arazi leri"n bir parçası kabul etm i ştir. Her ne kadar vadi
coğrafyası "Kaystros Senatörlüğü" adı altında siyasi temsile sahipse de
asıl güç Tanrıça' n ı n yöredeki gücüdür. 1 04 Bölgede, Hristiyanl ığın yayıl­
ması ve etk i nleşmesi, adeta Artemi s mirasının devri gibidir. Zira, yörenin
Ortadoksluğun gel işmesi nde tapınak alt yapısının güçlü olduğu kesiml eri
kapsamaktadır. Özel l ikle B izans sürecinde, kil ise mec l i sl erine beylik
1 5
coğrafyası kentlerininin katı lımında bu alt yapının öneml i etkisi vardır. 0

1 1).1 Zeıtscrıft Für Paprologıe Und Epıgraph ık, B and 3 3 , B onn 1 979
1 0'
Prof. W.M. Ramsay- Anadolu' nun Tarihi Coğrafyası ( Çev. Mihri Pektaş) , İ s tanbul,
1 960
Beyl ik coğrafyasının Küçük Menderes kesimi nden Tire, Arkadiapolis, Palaiopolis
(B alyambol u ) , Hypaipa (Datbey ) , Kalose(Keles ) , Augaza, Nikepolis, A lgiza, B aretta,
Dios Hiron, Büyük Mendere s ' ten Magnesia. Tralleis ( Ayd ı n ) , Nysa ( S ul tanhisar),
Bri ola, Mastaura, Kuzey Aydıneli coğrafyası ndan Smyrna ( İ zmir), Metropol is,
Klazoınonai . Filedelfiye (Alaşehir), kilise mecl islerine kat ı l ımcı ken tler olarak
görünmekred iri er.

1 30
Küçük Menderes Havzası, Pachymeri s ' i n deyim i yle, "Tefekkür
Coğrafyası"dır. Beylik coğrafyası nda Semavi dinlerin gözdesi olan
Ayasuluk ve Tire ' ye ayrılan sayfa daha özel bir durum göstermektedir.
Örneğin, Musevi yazarlar Tire ' yi "İkinci Safed" ol arak n iteleyerek özel
bir konuma taşıyacaklardır. 1 06 Zira Musevi yazıtlar kentin "Rabin" ler
zengini olduğuna da dikkat çekmektedir. Ünlü Yahudi tarihçisi Prof.
Avram Galante, Yahudi nüfusunun azalmaması için kentin daima mercek
altında turulduğunu ve İstanbul 'un fethiyle birlikte, Tire, B al at ( S art),
Alaiye ve S inop' tan kente Yahudilerin yerleştirildiğİnden söz etmek­
tedir. 1 07 Buradaki B al at, İl kçağ Yahudi yerleşim mirasının bir parçası
olan Sart B al at olmalıdır. Tire ' ye Yahudi yerleşimlerinin önem l i bir
1
kaydı da S art göçleri n i belgeleyen, "Sardis" sülalele adl arıdır. 0 8
Aydın E l i Beylik coğrafyası yerleşimleri içinde, Ayasuluk, Tire ve
Birgi daha belirgin bir özel l i k göstermektedir. Öze l l i kle, Ayasuluk,
beyl iğin beyni gibidir. Gerek dış açılım gerek iç organizasyonlarda onun
önem l i bir payı vardır. Artemis mirasını ve coğrafyasını devralan
Hristiyanlık, öze l l i kle, Ayasuluk'ta M . S . VI.yy' dan itibaren, özellikle St.
Jean Kilisesinin yapımı ndan sonra, mabetsel zengi n l i ğe kavuşmuştur. Bu
zenginlik, Latin kolonistlerin öncülüğünde Saint Nikola k i l i selerinin
eklenmesiyle daha da güç l endirilmiştiL Özell ikle, Türk yerleşimiyle
adı n ı koruyan B izans köyleri , coğrafyan ı n yeni sahiplerince saygı görmüş
ve adları değiştirilmemiştiL Örneğin, Tire ' de ( Kalamos), B ayındır'da
(Potamos), B irgi ' de (Ayahirod, Ayasurat, Gümenos, Kome, Ayasofya,
Bazbare, Genev, Ekermus, Tasahorya, Medekse), Ayasuluk ' ta (Bergos,
Deryanda, İrvalya, Odesye, Kümenos, Pranga, Tırha, Ki l ise, Manastır,
Tomarya, Trabuz, B al lıhora, Hortuna, Karina) , Aydın Güzel hisar' da
( Krepsi ,Tekfur,Davi lye), B ozdoğan ' da (Ayaküsten, Hayokse, Bülapa,
Ortassiye ) , Kestel ' de (B i l ara, Mastavra, Mekrelen, B al ı horya), Arpaz' da
(Bersiyye, Manastır), Yenişehir' de(Papazlık, Pardunar, Trabuz), İzmir ' de
(Ayaskut/Ayasefut, Kil izman, Triyanda, Mesavl ı), Çeşme' de (Temsiye,
Kızı l ki lise,) Alaşehi r ' de (Mendehorya, Gedehorya, B uriyalı), S art' ta
(Palavus, Manastır) adl ı yerleşimler bunlara örnektir.

106
A.Munis Arınağan-Anadolu Tarihinde Tire Yahudileri, İzmir; 2005
107
Avraın Galante-Histoire de Juifs de Turqie, İ stanbuL 1 952
Avranı Galante-Türkler ve Yahudi ler, İstanbul, 1 947
ıox Tire Nüfus M üdürlüğü Arşivi

13 ı
A YDlN ELİ COÖRAFYASINDA DiNSEL KURUMLAR

Fetih i l e birlikte, dinsel yorumlar ve bunl ara dönük kurumlar da


geli şmiştir. Öze l l i kle, Anadolu' ya akan aşiret ve obalara egemen olma
yarışı "Tarikat"l arın yaygınlaşmasına neden olmuştur. Örneğin, XIV . yy '
da, öze l likle Ege coğrafyasında, başta B ursa merkezli Emir Sultan olmak
üzere, Hoca Üftade, Zeyneddin Hafi , Hacı B ayram Vel i gibi etki n derv i ş­
lerin genişleme ve tarikatiaşma çabal arı n a girdiğini görüyoruz. Emi r
Sultan ' ın Bursa' dan Muğla' ya değin etkisel güce sahip olması , Muğla' da
"Emir Sultan Mahal lesi" tesisinden anl aşılmaktadır. Yine, Emir Sultan
zincirinde, Muğla'da Hoca Bedreddin, Ayasuluğ'da Şehabeddin S iv asi,
Mazun Dedekö y ' de Şeyh B ilal, Tire ' de H al i l İbrahim B aba, Alaşehir'de
Şeyh Sinan ' ı görmekteyiz . Gediz Havzasında Şeyh İsa, Küçük Menderes
Havzasında Ahi Tosun ve Ahi Ahmet, Hacı B ayram Veli eğitimini vakıf­
laştıran adlar olarak öne çıkmaktadırlar. Her ne kadar, Emi r Sultan
(Bursa), Hacı B ayram Vel i , Hoca Üftade, coğrafyada temsilcileriyle
etkin l i k sağlamaya çal ışsalar da, asıl mücadele, Horasani lerden Hacı
Bektaş Veli ve Mevlana Cel aleddin Rumi bağlaşıkları arasında geçe­
cektir. İki Horasani ' den Hacı B ektaş Veli , kırsalı Şamanist-Türk kültür
ve inanç örgüsüyle İslamiyet ' e taşırken, Mevlana Celaleddin Rumi
kentleri , Türk kültürünü İslamsal Sünni-Hanefi çizgiye çekmek için ayrı
bir yorumu seçecektir. "Menakıbül Arifi n", Mevlev i l iğin çal ışma ve
yayılma siyasetin i "Asyal ı babaların önünü kesmek" olarak tanımlayarak,
Mevl ana sülale politakasına da açıklık getirecektir. "Baba" ve "Dede"
tutkusu i se genel o l arak kırsalı n Ş amanist kültürünü yaşatmadaki duyar­
l ı l ığı olacaktır. 1 09 Onun içindi r ki köylerde makamsal yoğunl uğa ulaşan
bu emir dedeler bir bakıma aşi ret bağlantıl arın ı da açıklamaktadır. 1 1 0

ı oYA.Munis Armağan-Asya'dan Anadolu'ya Türklerin Anı Defteri, 2006, İzmir


1 10
Sarı Saltuk ( Sarıyurt/Alaşehir), Alaman Dede(Kurucaova!B irgi), Kafi Baba ( B i rgi),
Yatağan B aba (Yenice B irgi), Cüneyd B aba (Ödeıni,ş/B irgi), Musa B aba
(Elınabağı/Tekke/B irgi), Davut Dede (Adagüıne/Konaklı/Birgi), Selli Dede
( B odemya/Badeınl i /B irgi), Tolos Dede (Badenı l i/B irgi), İğdeli Dede (Seki/B irgi), Yusuf
Dede(Yusufdere/Birgi), Gönıeç Dede(Bayındır/Tire), Hamza B aba (Dağbeyli/Tire),
Kelle Baba (Bayındır/Tire), Armut Dede Emirli/Bayındır/Tire), Dut Dede
(Dernekli/Bayındır!Tire), İsa Dede (Hisarl ık!Tire), Kurt B aba(Tire), Sinekl i Dede
(Tire), M iskin Dede (Tire), Kı rkağaç Dede (Akkoyunlu/Tire), Doyran Dede (Doyranlı/
Tire), Hacı Üınmet (Bozköy/Ayasuluk), Buruncuk Dede ( Karakuyu/Ayasuluk), Çaltı

1 32
BABA VE DEDELERiN KÖYLER DAÖILIMI

Dede adı Aynı dedeye


S ahiplenen köy sayısı
Arap Dede 76
Ahmet Dede 29
Oyuk Dede 22
Yaren Dede 22
Eren Dede 22
Er Dede 22
İmam B aba 18
Çal Dede 14
Işık Dede 12
Kuş dede 9
Çoban Dede 8
Dikmen Dede 7
Topçu B aba 3
Hacet Dede 3
Tekke Dede 3
Samut Dede 3
Kazak Dede 2
Sarı Dede 2

Paylaşıma sokulan bir diğer unsur i se "Erenler" semtleridir. B u simge­


leşmiş yerler aynı zamanda "Yağmur Duası" yapılan yerlerdir. Türklerin
İslamiyet öncesi Ş aman i st döneme dönük bu uygulamaları, çoğu kez
"Erenler " ve "Dede Mezarı" semtlerinde yapılmaktadır. Ancak, İzmir' in
Oğlananası beldesinde "Yağmur Duası" için bir akarsuya, "Korkak Dere"
ye gidilmektedir. Güney Gediz Bölgesi yerleşimlerinden Beyl i k l i ,

Dede(Subaşı/Ayasuluk), Kam Dede(Kızıldere/Kestel), S i nan Dede (Arslan l ı Kestel),


Ziııcirli Dede (Bozdoğan), Madran Baba, (Altuntaş/ Bozdoğan), İ lyas Dede (Bafal
Ayasuluk),Kermen Dede/Karaman Dede (Gökçealan/Söke), S inan Dede(Kirazlı/
Akçaova(Ayasuluk), Kepenek Dede (Akçeşme/Aydın Güzelhisar), Akbaba (Beyköy/
Aydın Güzelhisar), Şükür Dede ( Köşk/Aydın Güzelhisar), Bayrak Dede
( Karabağ/Aydı n Güzelhi sar), Avlan Baba (Sarıçam/Kosaıı/Aydı n Güzelh i sar), Battal
Baba (Aleınler/Yenişehir), Sultan B aba (Yenişehir), K ı l ı ç Dede (Arpaz), Çiçek B aba
f Yazır/Arpaz), S usuz Dede ( İzınir), B ahri B aba ( İ zmir)

1 33
Torunlu, Mevlütlü, Hac ı l ı , Yeşilkavak, Kavaklıdere ve Horzum köyleri
Alaşehir Çayı ' na giderlerken, Tire/Büyükkal e ' de "Karakız", B ayındır/
Elifl i ' de ise "El if Kız" kayaları uğrak yerleridir. Tire' nin Dibekçiler'de
Çal Dağı, Fota' da(Gökçen) Koca Sultan, Çerikuzu' nda Kurttepesi i l e
Havva Deresi, B ayındır Osmanl ar'da Kayalık, Aydı n Güzelhisar
Beyköy'de (Beykörü) Ukatekir Tepesi aynı i nançl a uğranılan noktalardır.
B i rgi B al yambolu ile Kestel/Nazil l i köyleri, Arslan lar, Ketendere,
B ayındır, B ekirler, Aksu ve Sailer köyleri Oyuk Dede' ye gitmektedirler.
B i rgi Çağl ayan ' da Davul Tepesi, Karadoğan ' da Koca Mezar, B ozdoğan
Yazır'da Hassenler Tepesi, "Dede"lerle bütün leşen semtlerdir. B i rgi ' n i n
Mursall ı köyü' n d e ise evlenen gençlerin "Davultepe"ye çıkarak
"Davulçalma Geleneği" tarihsel bir uygulama olarak devam etmektedir.
Gerek bel gesel gerek tarama verileri nde, özell ikle, Dede B al i, A l ihan
Baba Sultan, Horasanl ı Ali B aba, Çalı k Gazi, Karahali l B aba, Hamza
B aba, Ahmet Dede ve Kurt B aba adl arı , Beylik coğrafyasının beli rl eyici
unsurları olarak öne ç ı kmaktadırlar. Resmi belgelerde "Kurt B aba n am-ı
diğer Şeyh Şücaeddin" ve" Ahi Süleyman nam-ı diğer Kurt B aba"
tanımlamal arına alınan Kurt B aba' n ı n B irgi , B ayındır, Tire ve Demirc i '
d e mahalleler oluşturduğunu anımsarsak, etkisel gücünü kavramış oluruz.
İzmir Hac ı l ar Kın (Bornova), B ozdoğan, Alaşehir ve B i rgi ' de köy o lu­
şumlarıyla karşımıza çıkan Kurt B aba' n ı n aynı zamanda "Ki l ise" leri
"Mescid"e dönüştürdüğü kayıt l arı, onun fetih ve yerleşim sürecinde
"Gazi" sıfatıyla ne denl i etkisel güce sahip olduğunu belgelemektedir. ı ı ı
Kayıtlarda, Tire ' n i n Peşrefli köyü için "Kurt" i fadesine yer veril mekte ve
komşu köy için ise "Kurt nevahisinden Kire l i karyesi" kaydı bulunmak­
tadır. Ayrıca, Peşrefli Köyü' nden yaklaşık 2-3 km ötede Manda-Yeğenli
arasında "Kurd' un Çeşmesi" semti , onun adeta "Beylik" kavramına yakın
bir konum elde ettiğini göstermektedir. Aydın Yen i şehir kazasının
B oyasini köyünde de zaviyesi bulunan Ahi Süleyman ' ı n ( Kurt B aba),
Gazi Umur B eyle� deniz seferlerine katıldığı da anlaşılmaktadır. Tire
Şer' iye S i c i l i kayıtlarında, Kurt B aba' n ı n ( Şeyh Şücaeddin), zaviye
mütevell i l iği konusunda, soydan k imse olmadığı nedeni yl e Şer ' i
Mahkeme kaydına "Kaimmakam" atanması i l e i l g i l i n o t düşüldüğü
görülmektedir. Tire ' de halk arasında"Soğan Dede" olarak b i linen Kurt
B aba'nın/Şeyh Şücaeddin kendi adıyla anıl an mahall esinde bir türbesi

111 Manisa Vakıflar Şube Müdürlüğü Arşi vi-Manisa Fihristi (2308)

1 34
varken, ı 94 ı tarih l i Halkevi dergilerinde "Metruk" ifadesi görülmektedir.
ı 530 yılı kayıtl arındaki Horasan lı Ali B aba Tekkesinden Kurt B aba
zavi yesine vakıf kayıtl arı görülmektedir ki, i l i şkiler açısından önem taşı­
maktadır. Hatta, Tire sırtında Doğancılar aşireti ile birl i kte ortak zav i ye
kaydı konuya eklenmesi gereken önemdedir. Yi ne, Tire Şer' i ye sicili
kayıtlarında, Horasanl ı Ali B aba i l e Balım Sultan zaviyesi mütevell i­
leri nin aynı soydan olmal arı üzerinde durulacak önemdedir. 1 1 2 Hatta, Tire
Hisarl ı k ' taki B al ı m Sultan Türbe yazıtında, B al ı m Sultan ' ın (Bali Dede)
"Geniş bir sülaleye mensup" olduğu i fade edilmektedir k i , öze l l i kle Tire
ve S amhan bölgesi vakfİyelerindeki adlar bu bütünlüğü tamam l ayan
parçal ardır. Bu aynı zamanda fetih ve yerleşim coğrafyasını yakından
ilgilendiren tarihsel bir dağılımdır. Bugüne değin B al ı m Sul tan ' ı n kök­
sel liği ile ilgili yap ı l an tartışmaların hiçbir öneminin olmadığı da
"Sülale" baği antısıyla verilmektedir. Ayrıca beli rtmek gerekir ki, baba
ve dedeler arasındaki i nanç ve kültür bağının yanı sıra "S ıhrıyet" i lişki­
leri de önem kazanmaktadır. Bu nedenle, Tapduk Emre i l e Hamza
Baba'nın dünür oluşları ayrıca değerlendiri lmelidir. B al ı m Sultan ' ın
"Geniş bir sül aleye mensup" oluşu, dönemsel adl arın da zincire! bağları
bakımından üzerinde durulmayı gerektirecek c iddiyettedir. Zi ra, "Baliler
Sülalesi" kökse l l i kleri neden i yle Anadolu'nu temel ai lelerinden başl ıca­
sıdır. B al ı m Sultan zaviye bahçesindeki İsa B aba (Kılı nç B aba)
türbesindeki I 486 ( H . 89 1 ) tarih l i yazıtta, "İsa bin Yegan bin B ali" k aydı
vardır. Dede B al i ' i n i n B abailer grubundan oluşu, buradaki zincire !
bağl arın ı n b u kapsamda değerlendirilmesi gerektiğine i şaret etmekte­
dir. 1 1 3 Sülale zinciri, S amhan ve Karesi coğrafyal arında da etkin adl arla
büyümektedir. Baba İ l yas hali fesi Dede B al i ' ni n bu zincire! uzantısında,
Kurt B aba i l e Ali B aba da bulunmaktadır. Öze l l i kle, Kurt B aba daha
önce de değindiğimiz üzere, üzerinde önemle durulması gereken fevka­
lade önem l i öncül babalardandır. Ali B aba dervişlerinden Tonım B aba'
nın Kurt B aba ( Şeyh Şücaeddin) zaviyesine, Danişment Bey/Hacı Fakıh '
ı n (Kazgan B aba) Al i han B aba Sultan zaviyesine vakıf destekleri n i dik­
katli değerlendirmek gerekmektedir. 1 1 4 B u adl arın birbirlerine katk ı l arı,

11�
Kütahya Vakıflar B öl ge Müdürlüğü Arşivi-Afyon Taşınmaz Mallar Kütüğü Cilt I
1 13
Dede Bat i ' n i n Tire Müzesindeki yazıtı, tarihsiz olmakla birl ikte, bey l i k dönem i n i n
karakteristik görünüşlü, mükemmel bir taştır.
1 1�
1 66 Numaralı Muhasebe-i V i layet-i Anadolu Defteri (937/ 1 530)

1 35
grupl arın düşünsel zincirdeki kökleri bakımından olduğu kadar, soysal
i l i şkiler için de kayda değerdir. 1 1 5
Öze l l i kle bu grup l arın tarihsel seyri, B alkan i ara dönük dönem
bel geleriyle zenginleşmektedir. Küçük Menderes havzası bu konuda daha
kayda değer bir görüntü vermektedir. 1 1 6 Bu öncü kimli kler, kendi coğraf­
yalarından adım adım kuzeye doğru yönelecek ve B alkan l ar ' ı n yurt
edinilmesinde belirleyici adlar o l acaklardır. 1 1 7 Bunlardan, Şeyh Şüca
( Kurt B aba), Çal Dede, S amut B aba (Hızır S amit), Kızıl Del i S ultan, S arı
B aba, Davut B aba ve Musa B aba günümüzde adi arına etk i n l ik ler düzen­
lenen Horasanil erdir. Örneğin, bu kutsamalardan Davut B aba ziyareti
ilginç bir gelenek o l arak sürüp gitmektedir. Adagüme, Adagide ve
B ademl i halkı, her yıl Ramazan ve Kurban B ayram l arının son gününü
esas alarak, bir hafta sonra aynı günde Adagüme' deki (Konakl ı ) Davut
B aba'ya ziyarete gitmektedir. Davut B aba ziyaret edil di kten sonra, yine
topl uc a B ademli ' deki kardeş Sell i B aba' ya gidilmektedir. Bu, iki babaya
dönük ziyaretler dışında, topl u ziyaret geleneği "Mahya" adıyla Büyük
Tire Kemerdere Köyü ' n de görülmektedir. S arı B aba' yı (Sarı İsmai l
Sultan) çevre köylerin katıl ımıyla her yıl sonbaharda yemekl i anma yapı­
l ırken, son y ı l l arda bu gelenek ekonomik nedenlerle duraksamı ştır.
Ancak, benzer uygulama, Tire ' n i n D ibekçiler Köyü' nde Çal Dede ' de
devam etmektedir. 1 1 8 B u ziyaretler, İslam i yet ve Ş amanizmin birl ikte
yaşama al ı ndığın ı gösteren, kültürel bir miras olarak yaşamaktadı r.
"Mahya" l arın sonbahar ve i lkbaharda o luşu, Türklerin doğasal içeriği iyi
kavradığını göstermektedir.
* * *

Dönemsel adiara dönük hal k bil gilerinde "Kardeş" kurguları dikkat


çekicidir. Bunların ne dereceye kadar sağlıklı olduğu bilinmezken, örnek­
ler zengin l i ğine k ısaca değinmek yararlı olacaktır. Örneğin Küçük
Menderes Havzasındaki adlardan Davut B aba i le Sell i B aba' n ı n , B irgi '
de Aslıhan, Elvan ve Alihan ' ı n , Tire ' de Hacı Nebi (Üzümler) i l e Hacı
Mehmet' i n (Mehmetler), B ayındır' da Ahmet Dede, Elif Kız ve Kara

Hüdavendigar, B iga, Karesi , Saruhan , Aydın, Menteşe, Teke ve Alaiye Livaları


1 1 :;
Aydın Vakıt1ar Bölge Müdürlüğü Arşi v i
1 16
İ zmir Vakıflar Bölge Müdürlüğü Arş ivi-Fihrist Defteri
1 1
7 Başbakanl ı k Arş ivler Genel Müdürlüğü- Defter-i Hakani ( 1 66 Numaralı Defter)
1 18
A.Munis Armağan- Hepimiz B i raz Şamanız, İ zmir, 2008

1 36
Hal i l ' in, Dağbey l i ' deki Hamza B aba, Tufan Dede, S inan Dede ve Gözlü
Baba ' n ı n kardeş oldukl arı halk bilgileri olarak yaşamaktadır. Üstelik,
bun l ar Aydınoğu l l arı coğrafyası n ı n ünlüleridir ve aynı dönem adl arıdır.
Benzer bir i l işkilendirme, B üyük Menderes Havzasının güney kesiminde
de görünmektedir. Bu kesimlerde, Ahmet Dede, Işık Dede, Yaren Dede,
Eren Dede ve Şeyh Kemal ' i n, kardeş oldukları savı i leri sürülürken,
havzanı n batısında Germencik çevresinde, Hıdır Bey (Hıdırbeyl i), Ömer
Bey(Ömerbeyli), Erbey (Erbeyli) ve Güllü Kız da (Alangüllü) kardeş
olarak ele al ınmaktadır. Tire B üyük Kömürcü' de, Çal Dede, Musal ar
Dedesi, Kalburcu Dede i l e S arı Dede ' n i n kardeşliklerinden söz edil­
mektedir. Kimi kez bu adiara eklenen Karahalil ve Abdurrahman Bey
de, beylik coğrafyası dışında da etkilerin i kare kare büyüten büyük
emirlerdir. Bu gruptan Aydı noğlu Mehmet B ey ' i n kız kardeşi Şah Sultan
ile evlenerek beyli k ailesine damat o l an Kara Hal i l Bey, ününü bu i l i şk i ­
den çok, sahip olduğu güç i l e sağlamı ştır. Aynı zamanda, Hacıbektaş
Dergahı Pirevi kapısında makam mezarı bulunan Karahal i l , bu nedenle
Aleviler arası nda da saygın bir kiml i k o l arak algılan ı r. Kardeş kurguları
içinde dikkate alınması gereken bir grup da Hacı Hasan, İmam B aba,
Süleyman ( Kurt B aba) ve Kavak B aba' dır. B i rgi Hacı Hasan Köyü' nde,
bunl arın Bi rgi-Bozdağ çevresinde, her birinin kendi adlarıyla anı l an dört
kavak (Çınar) diktİkleri aktarılmaktadır. Büyük Menderes Havzasında i se
Arap B aba, Duman B aba i l e Çakır B aba kardeş olarak ele al ı nmaktadır.
Bu adlar, fetih ve yerleşim süreci n i n birinci dereceden adları olmaları
nedeniyle, halk bilgi lerin i n önemi artmaktadır. B enzer kurgu l arın
"Menakıbname" ve "Vel ayetname" lerde de zaman ve yer birli kteliğini
kuşkuya düşürecek kaynaştırmalar olduğu düşünülürse, kardeş kurgu­
l arına da "ihtiyat" i l e yaklaşmak gerekmektedir. "Kardeşl i k" işlevsel ve
düşünsel birlikteliği de temsil etmi ş o l abi l ir. Zira, Tire, "Bal ım Sultan"
türbe yazıtı nda i fade edilmesinin gerekl i l iğine işaret edi len "Geniş bir
sülaleye mensup" kaydı, bu kurgulara ışık tutacak önemdedir. Ayrıca,
Ömer Bey, Erbey, A langül lü ve Hıdır B ey ' in kardeş o l dukları vurgusu,
bu adların yerleşim o luşturmuş ve birbirlerine oldukça yakın köylerinde
genel kabul olmasıyla daha da k ayda değer görünmektedir. Beylik coğ­
rafyasında fetih ve yerleşime katkı sağlamı ş bu adl ar dışında, geniş kabul
görmüş oldukça önem l i kimlikler de görülmektedir. Örneğin, Alaşehir
Yeşil yurt ' ta türbeye sahip görünen S aru Sal tuk' un bölge feth i nde bulu-

1 37
nup bulunmadığı pek açık değildir. Türbe, büyük o l asılıkla bölgedeki
Ağaçerieri (Tahtacı) tarafı ndan oluşturu l muş bir makam olmalıdır. Zira,
yine aynı kesimde, Hacı Bektaş Veli bağlı larından Horasanl ı A l i Baba,
Tapduk Emre, Cafer Baba ve Ayni Ali B aba' nın da zaviyeleri bulun­
maktadır.
* * *

Aydınoğu l l arı Beyl iği n i n kuru lmasından önce, Selçuklu Sultanları ve


uç beyleri ile başlayan ve Karaman emirleri ile devam eden fetih ve
yerleşim hareketleri her ne kadar yeterince açık değilse de, kimi veri ler
konunun özetini bize vermektedir. Öze l l i kle, Karaman Bey ve oğlu
Mehmet Bey Dönemi emirleri A l i han, Oğuzhan , S aruhan , Devlethan,
Babukhan, B ayılhan, Han Bey, Orhan Gazi, Abdal Cüneyd, Hamid Bey,
İmadeddin Bey, Turgut Bey, Rüstem Bey, Kökez Bey, Göçer Bey, Aydın ­
Bey, Eşref Bey, Kaya Bey, B ayburt Bey, Menteşe Bey, Mel i k Ars l an
fetih süreci n i n gözde adl arıdır. "Karamanoğu l l arı Şehnamesi"nine göre,
Mehmet Bey, Karaman toprakl arını emi rl eri arasında pay l aştırır-ken,
Balat ve Çine' yi Menteşe Bey'e, Ladi k ' i (Denizli) Aydın B ey ' e vermesi ,
fetih hareketleri konusundaki i l k bilgil erdir. 1 1 9

S AS A BEY SÜRECi

Fetih ve yerleşim sürecinin i l k yılları kurucu adl arla şeki l lenirken,


coğrafyan ı n siyasi egemeni S asa Bey ' dir. S asa Bey, Aydın Güzelhisarı ' n
dan, Balat(Menteşe), Ayasuluk, Tire, B i rgi, Keles, Menemen ve
Marmara' ya uzanan egemenl i k alanıyla öncü! bir beylik oluşturduğu
izlen imi vermektedir. B i rgi ' de i l k mahal lenin onun adıyla anı lması, hatta,
Aydı n Güzelhisar, Ayasuluk, B i rgi, Keles (Ki raz), İzmir, Menemen,
Gölmarmara ve Akhisar çevreleri nde , Sasalı adlar, öncelikli bir döneme
i şaret olmalıdır. Menteşe B al at ' ta "Sasa B ergosu" adı yla bir yerleşim
biriminin varlığı, S asa Bey nüfuz bölgesi n i n Menteşe' den Saruhan ' a
değin uzandığın ı göstermektedir. Beylik coğrafyasının değiş i k kesim­
lerinde oluşmuş S asalı mahalle, köy ve mezralar bu kanıyı güçlendir­
mektedir. Düstürname-i Enveri ' deki, Sasa ' n ı n , Aydın Güzelhisarı ,
Ayasuluk, Tire, B irgi ve Keles gibi kentlerin i l k fatihi olduğu ifadesi n i n

119 Çeviride hata olabi leceği ni düşünerek, Osman ve oğlu Aydın, büyük olasılıkla
Aydın ve oğlu Osman olmal ıdır.

1 38
yanı sıra, belgelerde Aydın Güzelhisarı , Menteşe B al at, Ayasuluk, B i rgi,
Keles, Menemen ve Marmara' da (Gölmarmara) S asal ı yerlere rastla­
nılması genişliğe de işaret etmektedir. B izans kaynakların ı n bölgeni n
I 280' 1 i yıllardan itibaren S asa ' n ı n egemenliğinde bulunduğu yazım l arı,
yörenin Aydınoğu l l arından önce S asa i l e 11ir "Beyli k"dönemi geçi rdiğini
göstermektedir. ı l o Sürecin tanığı B izan�; l ı tarihçi Pachymeris, S asa' yı
"Sultan" olarak tanımlamakta ve bağımsız bir bey l i k kurduğunu söyle­
mektedir.
Aydınoğulları i l e S asa' l ı grupl arın , olaylardan sonra da kaynaşama­
dıkları yerleşim yerlerinden de anl aş ı lmaktadır. Örneğin , B i rgi ' deki
Sasal ı Mahal lesi, kaynaşmanın Mehmet Bey Döneminde de sağlanamadı­
ğını gösteren coğrafi b i r kopukluğa sahiptir. B uradaki "Sasal ı Mahall esi"
bir dere ile adeta B irgi ' n i n dışı nda bir yerleşim konumundadır. B irgi ' nin
bir diğer S asalı yerleşimi Keles coğrafyasındadır. Ancak, giderek köy
boşalmış ve ortadan kalkmıştır. "Düstürname", beylik öncesi bir "Sasa
Süreci" yaşandığını ve S asa' n ı n Ayasuluk' u merkez edindiğini de vurgu­
lamaktadır:

Sasa Bey derler idi bir Gazi er


Gelmiş Aydın i l i ne evvel meğer
Evvela ol B irgi ' yi fetheylemiş
Aydın oğlunu götürmüş toylamı ş

Enveri ' nin yazımı , Aydın oğulları ' nı n ünlü emirlerinden Hoca Selman
aktarıın l arıdır. Fati h ' i n sadrazaml arından Mahmut Paşa' ya sunul an
"Düstürnaıne", Enveri ' n i n Hoca Selın an ' dan elde ettiği"Nakil" dir. Anla­
şılan odur ki Hoca Selınan' ın i fadesiyle "Kitap" Enveri tarafından ele
geçirilmiş ve yak l aşık yüz yıl l ı k bir gecikmeyle "Düsturname" adıyla
yazıma taşı nmıştır. Düsturname bunu dizeleriyle verir:

Hoca Sel ın an ' dan işitildi bu söz


Yazdı kitap nak leder yüze yüz

Hoca Selınan, Gazi Uınur Bey' in İzmir Seferi ' ne katılmış eınirlerden­
dir. Kısacası o l ayların içindeki tanı ktır. Büyük olası lıkla, Hoca Selınan ' ı n

1 6 Mükrimin Hal i l - Düsturnaıne-i Enveri, İstanbul, 1 929

1 39
yazımı, o l ayların güncesidir. Bu nedenle, oldukça değerli bir kaynak
olmalıdır. Oysa, Enveri ' n i n bu kaynaktan neleri almadığı yada Hoca
Selman ' da neler o lmadığı bir gizdir. Hoca Selman ' ın ası l yazımını
bilmeden, S asa öncesini ve sürecini kavramak pek sağl ıklı değil di r.
Kimliği konusunda pek fazl a bir bilgi de yoktur. S adece, ondan miras
B i rgi ' de (Balyambolu/Beydağ) Selmanl ı köyü vardır. Ancak, onun, İzmir
ile noktalanan savaşcı kimliği, Sakız, Adalar Denizi , Mora ve B al kan
seferlerine katıl mayış ı , yaş l ıl ı ğı yada ölmüş olabileceği ile ilgili olma­
l ı dır. Zira, tüm seferlere katılan , Ehat S ubaşı, Peşref Bey, Peşrefoğlu
Yusuf, Dündar Bey, İbrahim ve İl yas Bey kadrosundan sadece onun
olmayışı bu olas ıl ığı akl a getirmektedir. 1 2 1 Düstürname-i Enveri ' ni n ,
Gazi Umur B ey ' i n S asa B e y ' e yetişernediğini i fade etmesi, Hoca
Selman ' ın oldukça yaş l ı o l abileceği n i ve bu nedenle İzmi r dışı seferlerde
bulunamadığı n ı n da kanıtı olmalıdır. Düstürname, S asa Bey i l e mücadel e
süreci nde Aydınoğlu Mehmet B ey ' i n henüz evlat sahibi olmadığın ı :

"Oğlu kızı yoğıdı . . . "

dizeleriyle i fade etmektedir.

Düsturname yani Hoca Selman "Nakli"nde bulamadığımız bir kısım


dönemsel bilgileri "Halk B ilgil eri"nde bulab i l i yoruz. Hatta, beylik
süreci ne dönük halk bilgileri, halkın döneme dönük duyarlı lığını da
belgelemektedir. Osman l ı süreci nden çok i l k sürece i l i şkin "Nak l i
Kültür" şaşırtıcı malzemelere sah iptir. B u anl atımlar, b i r k ı s ı m boşlukları
gidermede yararlı o l abil mektedir. Her şeye karşı n , bunl arı dikkatlice ele
almak gerekmektedir. Bu "Nakil"lerde öze l l i kle, feti h süreci savaşları ve
şehitleri bel l eklerde derin izler bırakmıştır. Oldukça erken dönem
aktarımları , geçen bunca süreçte, kimi eklemelerle değişim gösterseler de
i l k dönem bilgileri olması nedeniyle öneml idir. Bu aktarımlarda,
belgeleri doğru l ayıcı kimi bilgi lere de rastlıyoruz. Örneğin , Tire ' de
"Aydınoğulları Mezarlığı" yada " Koca Mezarlık" adıyla ünlü mezarlığın
Sasa Bey-Mehmet Bey mücadelesinde ölenlere ait olduğu, bir söylem
olarak günümüze değin gelmiştir.

121
Düstürname-i Enveri, age

1 40
TARİHİ COGRAFY ADA ACEM UNSURLAR

I 530 yılı Tapu Tahrir Defterlerlerinde "Kadim" topluluklar olarak


İrani unsurl ara dikkat çek i lmektedir. Özellikle Aydın Eli coğrafyasında,
kaynak ve söylemlerin "İrani" unsurlara yönelmesi üzerinde c iddi bir
şeki lde durulması gereken uyarıl ardır. Öze l l i kle bey l i kl erin kuruluşundan
Şeyh Bedreddin o l ayiarına değin bu grup etki leri daima dile getirilmek­
tedir. Ancak, bu konudaki yazım ve söylem ler mit ve gerçeğin iç içe
geçtiğini göstermektedi r. Evliya Çelebi , Ayasuluk, Aydın Güze l hi sarı,
Tire ve Birgi ' nin Cemşid' in kuşağından S i rye adl ı bir meli kenin yapısı
olduğunu aktarır. 1 22 Oysa, bu konuda bugüne değin herhangi bir belgeye
de rastlanılmam ı ştır.· Gezginimimiz, Seyahatname' sinde Tire ' ye baş l ı k
açarken " Taht-ı kadim şehri muazzam Tire yahut S i rye" kal ıbını kul l an­
maktadır. Evliya' n ı n değindiği kentlerin hem Aydınoğulları ' nı n hem de
Aydın S ancağı ' nı n i dari merkezleri olması konuyu daha da önem l i hale
getirmektedir. Ayrıca, bu kentlerin S asa B ey ' i n i l k fetih coğrafyal arı
olması , S asa Bey-Sire Hatun arasında bir bağ o lasılığını akla getirmek­
tedir. S asa' nın öldürülmesinden sonra, S i re ' n i n dul kalması i l e B uğday
Bey' i n (Buğday Dede) evlenmiş olabileceği akl a getirmektedir. Evliya
Çelebi, S ire 'yi bir "Melike" olarak tanı mlamaktadır. B ir kısım kaynaklar,
bu bulanık süreçte "Dul" bir kadından söz etmektedirler. S asa Bey' i n bir
beyl ik süreci yaşamas ı , S i re ' ye "Melike" sıfatını sağlamış o l abi leceği
gibi hem "Sire"n i n hem de S asa' nın İranilerle i l işkil endirilmesi birlik­
teli k olasılıklarını arttırmaktadır. 1 530 yılı Defter-i Hakani kayıtları S art'
ta "İran Şahı" grupları n ı n "Kadim" varlığından söz etmektedir ki, bu
grupl arın Şeyh B edreddin ' i n babası Ahi İsrai l ' i n egemen olduğu köy ve
çiftliklerde görülmesi, S asa Bey, S i rye ve Şeyh Bedreddi n ' in İrani bağ­
lantıl arını güçlendirmektedir. Oysa, bu konuda katkı sağlaması gereken
Hafız Hal i l ' in "Menakıbname"si ne yazık ki yetersizdir. Kuşkusuz, Hali l
bu yazım ı , çok geç kaleme almıştır. Zira, Hal i l , hem dedesi B edreddin ' i ,
hem babası Seyyid İsmai l B eşe' yi çocukluğunda yitirmiştir. O nedenle
kendisi nin çocukluğunda yaşanan olayları sağl ıklı ele alması olanaksız­
dır. "Menakıbname", B edreddin ' in Tire ' ye dönüşüne açı k l ı k getireme­
diği gibi, babas ı n ı n Menderes k ı yısında olduğunu söylediği mezarın ı n
hangi köyde olduğunu dahi bilememektedir. B u da, "Menakıbname"yi

, ,., . . . .
- Ev! ı ya Çelebı Seyahatnaınesı-MEV. , I stanbul, 1 935

141
özet hale gerirmektedir. B u nedenlerle, B edreddin ' e dönük bilgilerin
daha iyi anl aşı l abilmesi için başkaca belge ve bilgi lere gereksiN i m vardır.
Hatta, Bedreddin ' in babası İsrai l ' i başl angıç al an soy zincirini görmek
gerekecektir. B edreddin ve ai lesin i izlernede "Şecere" önem taşımaktadır.
Zira, gel işmeleri kavrayabilmek açısından bu zorun-ludur.

İsrai l (Ahi)

ı ı
İsmai l İshak Şeyh B edreddin

l ı ı ı ı
Pir Vel i (Veli B eşe) Seyyid İs ma i 1 Kızı Ahmed Mustafa

ı ı ı
H afız H al i l Kızı Kızı

Mahmud İsrail

Yeni belgeler, B edreddin ailes i n i n Tire' n i n doğusundaki iki köyde


odaklı:ındığını göstermektedir. Bun l ardan biri Peşrefli Köyü' dür. B ura­
daki "Kirman" semtin i n varl ığı İrani bağl antıl ara destek çıkmaktadır.
Peşrefl i ' yi konunun içine çeken I 530 tarihli "Pir Veli bin İsmail bin
İsrai l" kaydıdır. Kayıttaki P i r Veli , İzmir Vakıflar Bölge Müdürlüğü arşiv
kayıtl arına göre Veli Beşe' dir. Aynı kayıtta, köyün adı da "Veli B eşe
Köyü" ol arak yer almaktadır. Pir Vel i ' n i n (Veli Beşe) mezarı ise Peşrefli
köy meydanında bulunmaktadır. Mezara kutsal l ı k yüklen mesi daha da
i lgi çekicidir. Köyün yaş l ı l arı önceleri bir gelenek olarak ölen bebeklerin
Veli Beşe ' n in mezar çevresine gömüldüklerini aktarmaktadırlar. Bu
Asyan ik bir Türk i n anç geleneği bil indiği gibi, Asya'da öl ümden sonra
ailelerin Ahmet Yesevi ' nin mezarı na yakın olabi lmek için çırpındıkla­
rı nı an ı rusatmaktadı r.
Eğridere ise B edreddi n ' i n babası İsrai l ' in zaviyesinin bulunduğu köy
olup, Manav, Kız ı l ı şıklı ve Varsak aşiretleri nden meydana gelen bir yer­
leşimdi r.

1 42
"Menakıbname"de B edreddin ' in oğlu Seyyid İsmai l Beşe ' ni n mezarı ,
köy adı veri lmeden, Menderes' e yakın köy kaydıyla verilmektedir. Oysa,
bağlantı l ar bu kesimde, iki köye dik kat çekmektedir. Ancak, Menderes
kıyısındaki bu Eğridere ve Perşrefl i ' de "Menakıbname" de bel i rtilen
"Nizar" semti adına rastl anılmamıştır:

Künyesin Seyyid B eşe dirler anun


Atarndır ben fakı yr Hafız Hal i l ' in
Menderes suyı katındadır mezar
Karye içinde ki ismidir Nizar

Ancak, gerek Menderes kıyısındaki köyl erde gerek "Menakıbname" de


bel irti len "Nizar" semti adın a rastlan ı lmamıştır. N izaı· ' ı n Farsça olması
ve ilgili iki köyde İrani semtler i l e ailelerin bulunması, belgeleri destekler
nitel iktedir. Örneğin, Peşrefl i ' de "Kirman" semti, Eğridere ' de "Acem"
kökenli sülalenin bulunması, daha değindiğimiz İrani ayrı ntı l ar olarak
dikkati çekmektedir. Hatta, Ahi İsrai l ' i n eşin i n yani Şeyh B edreddin ' in
annesının Manastır kökenli bir aileden gelmesi , Eğridere' deki ü n l ü
"Man astır"ın o l ab ileceği akı l dan uzak tutulmamalı dır. Zira, Trakya' daki
Eğridere ve Manastı r, Tire' den sonraki duraktaki adlardır. Bu da karga­
şan ın ası l nedeni olmal ı dır.
Menakıbname, B edreddin ve aile üyelerinin "Beşe" l akabını kul l an­
dıklarını ifade etmektedir. B u ifade, "Vel i B eşe"yi konunun içine almak­
tadır. Hafız Hal i l ' i n , babasının mezarı nın bulunduğu köy adını ver­
memesi , Eğridere ve Peşrefli köyleri üzerinde bul anık bir durum yarat­
maktadır. Belgeler bizi, iki İsmai le götürmektedir. Peşrefl i ' deki mezar,
Bedreddin ' in yeğeni Vel i Beşe' ye (Pir Vel i ) aittir. Eğridere' deki mezar
ise, Bedreddi n ' in oğlu Seyyi d İsmai l ' e(Seyyid Dede) aittir. Yağmur dua­
ları da onun makamı nda yapılmaktadır. Daha da i l gi nç o l an, Eğridere ' ni n
komşu köyleri , Yen i şehir v e Osmancık (Ki l i selipınar), cenazeleri n i kendi
köylerinde deği l, Eğridere' de toprağa verme geleneğin i yak ı n y ı l l ara
değin yaşatmışlardır. Bu geleneği n "Seyyid Dede"ye yakın olmakla ne
denli i l işkili olduğu b i l inmemektedir. Seyyid İsmai l Beşe ' n i n (Seyyid
Dede) ölüm tarihini "Menakıbname", H . 8 1 3 o l arak vermektedir. B u da
1 4 1 0 tarihini karş ı lamaktadır:

1 43
İzmi r Vakıfl ar Bölge Müdürlüğü kayıtl arında, Peşrefli köyü "Veli
Beşe Köyü" olarak yer al ı rken, köydeki cami (zaviye) i se Pir Vel i adı i le
yer alınaktadır. 1 2 3 Pir Veli 1 530 yılı Defteri Hakan i ' n i n S i s Sancağı ' nda
"Pir Veli veledi İsmai l bin İsrai l" zinciriyle Bedreddin ' e uzanmakta­
dır. 1 24 Bu da, B edreddin ailesin i n bu kesimde oturduğunu ve birbi rine
yakın olan Eğridere ve Peşrefli köylerinin, aile açısından önemi n i göster­
mektedir. Üstel i k , Peşrefli ve Eğridere kazanı n en büyük iki köyüdür.
Ayrıca, bu köylerde B edreddin ' in "Acem" bağl antı l arını ortaya k oyan
aile ve semt adl arı da görül mektedir. Bu bağl amda, Ayasuluk' un fethin­
de kentten kaçan Giritl i katip Mikhael ' in kentin "Sasa ' n ı n kumandası
altındaki İran lı l ar tarafı ndan 24 Ekim 1 304 ele geçiril diği" kaydının
görülmesi "İrani" yorumları desteklemektedir. 1 530 yıl ı Defteri Hakani '
nin Sart kazasına ait kayıtlarda "Acem" köklere rastlamaktayız. 1 25 Hatta,
Bedreddin ' in babası İsrai l ' e ait daha çok "Çeltikciyan" ol arak n itelenen
ve "Kürekci" adıyla anı l an "Acem" gruplardır. Bölgenin fethinde ortaya
çıkan bu İrani grupların , B edreddin i l e tekrar tarih sahnesine ç ı kması
fevkalade öneml i bir uzanıştır.
Kuşkusuz tarihi coğrafyasının en kayda değer olgusu değindiğimiz
üzere "Sasa Bey Süreci" dir. Coğrafyaya bakış, Emir S asa gerçeği ele
al ı nmadan sağl ı k l ı i ncelenemez. Bu aynı zamanda Sasa Bey ile hareket
eden grupları açı ğa çıkarmada yararl ı olacaktır. Zi ra, XIII.yy' ın son çey­
reğinden itibaren Aydınel i coğrafyasında Emir S asa' nın bir egemenl i k
süreci yaşadığını görüyoruz. S asa B ey ' i n , Mehmet Bey öncesinde
coğrafyan ın tek güçlü k i m l iği olduğu "Düsturname" de dile getiri l mek­
tedir.

Aydınoğlu A yasuluğ' a gel i p


Fetheder hem dairesini alıp

1 23
Tire Şer ' i ye S i c i l i Ci lt 29, Say.208. H. 1 320
"Nezareti Evkafı Hunıayunu ınül ükhaneye ınülhak evkaftan, Aydı n V i layeti celi lesi
dahi l inde kain Tire kazasına tabi Peşretli karyesinde vaki Pir Veli Camii şerit! . . .
1 24
"

998 Numaral ı M uhasebe-i V i l ayet-i Diyar-İ Bekr ve Arab ve Zül-kadiri yye Defteri,
(937/ 1 530), II
Şam.Gazze. Safed, S al t-Aclun, Haleb, Hama-Huınus, Trabl us, Ayntab, B irecik, Adana,
Üzeyr. Tarsus, Sis, Maraş ve B ozok Livaları
12'
I 66 Numaralı Defter . . . "Ceınaat-ı Kürekciyan na ını d iğer isra i l l i ve bukavaacılar
kad im ül eyyanıdan d iyarı Ace m ' den gelüb Sart kurbünde müteınekkin olup . . . "

1 44
B izans kaynakları 1 28 2 yılında Emir S asa' nın Tralles' i (Aydın) ele
geçirdiği ni beli rtmektedirler. Kaynakların işaret ettiği gibi S asa Bey ile
Mehmet Bey ' i n beylik coğrafyası üzerindeki egemenlik kavgası Mehmet
Bey ' in üstünlüğü ve Sasa Bey ' in ölümü ile sona erince, Aydınoğulları
Beyliği de kurulmuş oluyordu. Mehmet Bey ile S asa Bey arasındaki
mücadeleler ve savaşın hangi tarihte gerçekleştiği sağlıklı bilgi lerden
yoksundur. Ancak, Sasa' nın ölümü ile beyliğin tarih sahnesine çıktığı
genel kabul dür. 1 530 yılı kayıtl arında, açıklık olmamakla birl ikte, Tire '
deki "Merhum U ç B eyi mezarı" büyük olasılıkla S asa Bey'e ait olmalı­
dır. 1 26 Ve bu mezar, belgeye göre yıl l ı k 360 akçelik bir bağışla ve halkın
özel ilgisi ile korunmaktadır. 1 27 Halk anlatımlarında, Kesikbaş, Ceneviz
ve Buğday Dede adları yan yana gel irken. bu üç unsurun yer aldığı akta­
rımlarda, B uğday Dede ' ni n Cenevizlilerle yapılan savaşta yaralandığı ve
"Kesikbaş"ın da şehit düştüğü i fade edilmektedir. Yüzlerce yıllık "Nakil"
o denl i karmaşaya dönmüştür ki, içinde, Cinibizliler, S asa Bey, Kral Kızı
ve Buğday Dede' nin yer aldığı bir düğüm oluşmuştur. Zira, "Beylik"
coğrafyalarında bu denl i söylemsel i lgiye kavuşan bir unsurun, Türklerle
özdeşleşmesi üzerinde durulacak önemdedir. Bu söylem adeta tüm beylik
liderlerine uzanan bir öyküsel benimseme ile ele alınmaktadır. Halk
söylemlerinde "Kentin anahtarların ı teslim eden" olarak dilden dile
"Nakil" kültürüyle yaşaması, pek gerçekci olmasa da, bir başka nedenin
etkili olduğu kuşkusuzdur. Aydınoğlu Mehmet Bey türbesinin eşiğine
taşınan bir sembolik taş, yakın döneme değin, Tire' nin tarihi Koca
Mezarlığı ' ndaki baldeken "Kral Kızı" türbesi I 940'1ı yıllara değin varl ı­
ğını korumuştu. Bu kesimin i mara açıl masıyla, ünlü "Koca Mezarlı k"
ortadan kaldırılmış ve Aydınoğulları sürecine ışık tutacak nice yazıt, yeni
yapılan "Asri Kabristan" giriş kapısında kull anılmıştır. Oysa, kabristanın
sivri kemerli görkemli girişi adeta tarihi gizleyen bir örgüye alınmıştır.
Belki de "Kral Kızı"na ait türbe yazıtı da bu malzemeler içinde bulun­
maktadır. Gerek söylem gerek kanıtsal örnekler, "Kral Kızı Kalesi",
"Kral Kızı Türbesi"nin önemsenmesi gereken bir kimlik oldu-ğunu
göstermektedir. Hatta, halk arasında "İslami" olduğuna yönelik bilgiler
bulunmaktadır. "Kral Kızı" neden bu denli i l gi görmüş ve türbesi yüz-

126
1 66 Nolu Defter. . .
127
1 66 Nolu Defter. ..

1 45
l erce yıl korumaya alınmı ştır? Yoksa, "Kral Kızı", Evliya Çelebi ' ni n
sözünü ettiği "Me l i ke" midir? Ayasuluk ' un Dağkızılca' daki "Kız Kalesi"
de zincirin halkası mıdır? Zira, söylem zenginliğinin üzerinde bugüne
değin pek durul mamış, ham bir konu o l arak "Nakl i " varl ığını sürdür­
müştür.
Sasa Bey ' i n ortadan kaldırıl m asından sonra, Beyhği n i i l an eden
Mehmet Bey, B üyük Menderes Havzasının önem l i bir bölümü başta
olmak üzere, Küçük Menderes, Güney Gediz i le İzmi r ve Çeşme yarım­
adasını içine alan bir bölgeni n sahibi o lmuştur. Aydınoğu l l arı Beyliği ile
ilgili konul ara girmeden önce, beyliğin adı nı aldığı "Aydın Bey" konu­
suna da değinmek gerekmektedir. Bugüne değin bir giz olarak duran
"Aydın B ey" kimdir? Kararnanoğul l arı "Şehname"si , Aydın Bey' i
Toroslar' ı n beyi o larak göstermektedir. Kararnanoğu l l arı Beyi Nurettin
Bey ' i n (Nurettin Sofu) B abai l i deri B aba İ l yas ' a kapılanması i l e bir ara
Karamanoğul l arının başına getirildiği Ş ikari kaydında yer alan bilgiler­
dir. Osman l ı ' n ı n Karaman Beyliği i le yapacağı savaş için Aydı noğulları
ve Samhan ' dan asker desteği istemesi kabul görmemi ştir. Osman l ı
Sul tanının Beyliklere gönderdiği buyrulduda " S i z dahi gel ip yardım
idesiz. Karamanoğlu Al aeddin ' in tutup, diyarını Osmanoğl u ' n a virevüz",
diyerek katı l ımlarını beklemi şti . Aydınoğlu ve S amhan bey l i k l iderleri­
nin Osmanl ı Sultanına, "Karamanoğlu bizim Şahımız oğludur, Yel i yi
nimetimizdi r. B i z ona karşı komazız", yanıtı , Aydın ve S amhan beyl ik­
lerinin Kanıman l ıl arl a o l an i l işkilerinde çok yönl ü ele alınabilecek bir
ifadedir. Ş i kari, B atı Anadolu' nun fethine gönderilen ve daha sonra
kendisine Deni z l i bölgesi veri len Aydın B e y ' den söz etmektedir. Yahşi
1 28
Bey Vakfİ yesi ' nde yer alan "Osman ibni Aydı n Fakih" adı ile Aydın
Bey' in, I 530 y ı l ı Defter-i Hakani ' deki Yen i şehir ' i n Boyasini köyündeki
zaviyesi ve türbesi kaydı bu gel i şmeler çerçevesinde değerlendiri l melidir.
Boyasini köylüleri, Aydın Bey' in B izans i le Geyre ' de yaptığı savaşta
yaralandı ğını ve Boyas i n i ' de öldüğünü söylemektedirler. Şikari ' de fetih
için Denizl i ' ye gönderil diği kaydı bulunan Aydın Bey'in burada şehit
düşmüş olabileceği akl a yatkındır. Zira, Boyasini, Denizli ' ya o l dukça
yakındır. Dikkati çeken bir konu da, Aydın Bey ' i n çocukları, Mehmet,
Hamza, Osman , Karaman, Hasan ve Sultan Şah ' ı n , babaların ı n adı n ı

1 2�
Hal i l Yahşi B ey Vakfiyesi ( Yahşi ibni Abdullah)- H. 845! 1 442, Tire Şer' i ye S i c i l i
Cilt I , Say. l O- I I

1 46
çocuklannda ve hatta torunlann4a kullanmamalarıdır. Aydın adının
özellikle Tahtacı yerleşimlerinde sülale adıyla göıünmesi, aşiretinin ol­
dukça önemli bir güce sahip olduğunu da göstermektedir. XV.ve XVI.yy.
belgelerinde "Aydın", "Aydın Cemaatı", "Aydınoğlu", gibi bilgilere rast­
lanılmaktadır. Hatta, Bayındır'ın Yakapınar (Uladı), Turan (Kızılağaç),
Furunlu, B irgi'nin Ödemiş, Kutlu Beyler ve Günlüce (Datbey),
Yenişehir'in Boyasini (Esençay), Aydın Güzelhisar'ın İmamköy
ile Çeşme• nin Seferihisar yerleşimlerindy "Aydın" sül;ıle adlarının dikkat
çekici ağırlığı vardır.

Yenişehir Boyasini köyünde Aydın Bey türbesi

Aydın Bey'in türbesinin bulunduğu coğrafyaya beylik ailesinin üçüncü


kuşak adları gecikmeli de olsa katılmışlardır. Bu kuşak adlarının, Büyük
Menderes Havzasında, Aydın Güzelhisar, Kestel, Sultanhisar, Arpaz ve
Bozdoğan kazalarında değil de, Yenişehir'de toplanması üzerinde duru­
lacak önemdedir. Yenişehir ve çevresi, özellikle, Boyasini ve Amasya,

147
· Süleyman Şah ' ı n torunu Hafsa Hatun'un vakıflarının bulunduğu coğraf­
yadır. Daha da önemlisi Hafsa Hatun'un Tire Şer' iye S icili kayıtlarında
"Hafsa Hatun binti Aydın" tanımlamasıyla "Büyük dede"ye dönük şecere
kaydına taşınmasıdır. Oysa, İsa Bey' in kızı diğer Hafsa Hatun nedense
böyle bir şecere kaydına alınmamıştır. Üstelik bu Hafsa Hatun, büyük
dedesi Aydın Bey'in coğrafyasında türbeye sahiptir.
Düstürname-i Enveri , Mehmet Bey' jn beyliğin tesisinden kısa bir süre
sonra oğlu Hızırşah'a Ayasuluk' u verirken Sultanhisarı ' n ı da bu pay-
laşıma eklendiğini duyurmaktadır:
· · ·

Ayasluğ' u Hızır Şah ' a virir,


Kıldı hem Sultanhisarı ' n ı ana zam
Virdi ana tabi, nakkar ve alem

Düsturname' nin, Hızır Ş ah i le ilgili verdiği bu bilgi lere iki başlık


açmak gerekmektedir. Büyük Emir Aydınoğlu Mehmet Bey ' in Hızır
Şah ' a, "tabi, nekkare ve alem" vermesi, Ayasuluk merkezli bir bağım­
sızlı k ifadesi midir? Gerçi benzer, dizeler, Gazi Umur Bey için de kull a­
nılmaktadır. Özellikle, Sultanhisar' ın Hızır Ş ah ' a Ayasuluk ile birlikte
veril mesi ve beylik paralarının bir kısmının burada basıl ması, onun,
Büyük Menderes Havzasının gözde kenti olduğuna işarettir. Dağıtırnda
Güzelhisar' dan söz edilmemektedir.
Düsturname' deki , Büyük Emir' in, Umur Bey için, " Kodu başına
anın altın külah" dizesi büyük olasılıkla, Hoca Selman'ın Umur Bey ' i
daha i y i tanımış olmasındandır:

Dinle gel , Gazi Umur Paşa nider


Dirdi leşker çünkü İzmir' e gider
Çal ınır tabl-ı nekkare-i nefır

Hatta, Düsturname, Mehmet Bey ' in Gazi Umur'a.ilgisini yüceltir:

Heybetine çün anın kıldı nazar


Dedi bunun kılıcına kim dura

1 48
Beyl iğin ağırlığını Ayasuluk ve İzmir'e taşıması ve hatta' İbrahi m
Bahadır Bey ' i n Bodemya i l e ilgisini kesip, özell ikle Çeşme'de etkinliğini
sürdürmesi , beyli k poli tikalarının anl aşılması açısından önemlidir. Onun,
Umur Bey gibi "Fatih" ve "Gazi" sıfatına sahip olması, Mehmet Bey ' in
diğer çocuklarına göre, fetihlerde daha katılımcı yönünü ortaya koymak­
tadır. İbrahim B ahadır Bey, diğer kardeşleri gibi, kendisine verilen kentte
oturmamıştır. Bu nedenle olsa gerek, Bodemya "Payl aşım Kent"leri
içinde gel işerneyen ve öne çıkamamış bir durumdadır.
İbrahim B ahadır Bey, babası i l e birl ikte B irgi ' de aynı türbede
yatmakta ise de, Bodemyalı l ar (Bademli), l i derlerini unutmamışlar, bir
vefa örneği olarak bir makam mezarı hazırlamışlardır.
* * *

Osman lı egemenl iği i l e başlayan süreç, Anadolu Vil ayeti ve


sancakları nı ortaya çıkarmıştır. 1 487 tarihli belgeler, Anadolu Vilayeti
Livalarını 1 7 birim altında topl amaktadır. Bunlar, Merkez Kütahya
olmak üzere, Ankara, Kastamonu, Kengri (Çankırı), Bolu, Hüdavendigar
(Bursa), Kocaeli, Karesi (Bal ıkesir), B i ga (Çanakkale), Saruhan, Aydın,
Menteşe, Sultanönü (Eskişehir), Hamid (Isparta), Karahisar- ı S ahip
(Afyon), Alaiye (Alanya), Teke(Antalya) sancaklarından oluşmuştur.
Aydınoğulları Beyliği'nin siyasi coğrafyası, Aydın S ancağı adıyla
Osmanl ı sürecinin devamıdır. Sancak, Ayasuluk, B irgi , Tire, İzmir,
Alaşehir, Sultanhi sar, Bozdoğan, Çeşme, Yenişehir, Aydın Güzelhisarı,
Sart, Bozdoğan, Kestel ve Arpaz olmak üzere 1 3 kazadan oluşmak­
tadır. 1 29 1 530 yılı kayıtlarında Sancak kazalardan, bir kısmı ikili bir"
tanımlama bütünlüğü içinde veri lmeye çal ışılmıştır. Örneğin, Kestel maa
Nazlı", "Karaburun maa Çeşme", S art maa Salihli" gibi . Oysa bu tanım­
lamalar sağl ıklı değildir. Zira, tanımlamada görülen adlar ayrı yerleşim­
lerdir. Benzer i fade ve tanımlamalar, devletin bir diğer kurumu olan Tire
Şer' iye �Sicili kayıtl arında da görülmektedir.
1 530 yılı Defter-i Hakani kaydında 1 3 olarak veri len S ancak kaza
sayısı, zaman içi nde rakamsal artış kaydedmiştir. Hatta, 1 67 l ' de Evliya
Çelebi, Sancak kazaları Tire, Maden, Vakıf, Bergasu Kebir, Bergosu
Sagir, Bal yambolu, B ayı ndır, B irgi , Sart, Keles, Alaşehir, İnegö l , Köşk,

129
1 66 Numaralı Muhasebe-i Vilayet-i Anadolu Defteri, 937( 1 530)
Hüdevendigar, B iga, Karesi, Saruhan, Aydın, Menteşe, Teke ve Alaiye Livaları,
Ankara, 1 995

1 49
Güzelhisar, Sultanhisar, Nazil l i , Arpaz, Amasya ol arak verir. Böylece
ı
kaza sayısını 1 8 ' e çıkarır. 3 0 Örneğin , XVII. yy' ın sonlarında, Tire nahi­
yelerinden B ayındır 23,Fota 1 6 ile 20, Kedfiye-i Kebir/Bergosu Kebir
(Büyükkale) 1 1 , Kedfiye-i Sagir/Bergosu Sagir ( Küçükkale) 1 2 ve
Maden i se 1 6 köye sahip bir coğrafi al anı temsil etmektedir. Bu nah i ye­
lerden Bayındır kuzey. Fota doğu, B üyük ve Küçük Kedfiye nahiyeleri
batı, Maden ise Güme Dağı köylerine sahiptir.
* * *

Aydı n S ancak kazaları için de b i r kısım yerleşimler kentsel geli şme


gösterip, XVIII. yy' dan itibaren öne çıkmayı başarırken , bir kısmı ise, ya
konuml arını yitirmişler yada ortadan kalkmışlardır. Örneğin , B odemya,
Bayram Karacakoyunlusu, Sart, Mastavra, Vakıf, Balat, Ezine, Amasya,
Arpaz önem i n i yitirirken , Ödemiş, B ayındır, Keles (Kiraz), B afyambolu
(Beydağ), Seferihisar, Urla, Kordelya ( Karşı yaka), B orn ova, Salihl i ,
Söke, Germencik, Yenipazar, Köşk, Nazi l l i , Kuyucak, Karacasu öne
çıkmayı başarmışlardır. Hatta geç dönemde idari yapılanmal ar nedeniyle,
Dall ıca, Can l ı , Köşk Deresi gibi "Naipl ik" statüsü elde eden birimler
gerekl i çıkıştan yapamam ış görünmektedirler.
Katip Çeleb i ' nin Cihannüma' sı da, XVII . y y ' da S ancağın belde ve
kentleri ni geni ş bir şeki lde ele almıştır; Tire, Arpaz, Alaşehi r, S art,
Vakıf. B al yambolu, B i rgi, Keles, Amasya, Ortakçı , Ayasuluk, Bozdoğan,
İnegöl , İnebayındır, Güzelhisar, Sul tanhisar, Köşk, Karacakoyunlu (Tire
Bölmesi), Kestel (Nam-ı diğer Naz l ı ) , B ayramoğlu maa Karakoyunlu,
Gönik, Yeni şehir, Kestre 1 3 1 Osman l ı kaynakları, idari yapılanmal arla
ilgi l i bu şeki lde farkl ı bi lgiler verseler de Aydın S ancağı temel coğraf­
yası 1 3 kazadan oluşmaktadır. S ancak, daha sonraki süreçte, idari coğ­
rafyaya yeni kazaların katı l ım ı yla büyümüştür. Ancak, Fatih Döneminin
1 3 kaza statülü sancak yapısı daima esas al ınmıştır. Bu temel yapı l anma­
da i l k sancak merkezi Tire ol arak şeki l lenirken. kent, 1 8 1 1 yılına değin
bu merkez görevini sürdürmüştür. Tire ' den sonra Aydın Güzelhi sar'a

J .'O
Evl i y a Çerlebi Seyahatnamesi(Çev. Zuhuri Danışman , Ci l t 1 3 . İstanbul . 1 97 1
131Dr.Himmet Akın- Aydı noğu l l arı Tarih i hakkında B i r Araştırma. Ankara Ün iversitesi
Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Yayınları. 2 . B askı, Ankara, 1 968
Sayın. Akın. konu ile i lg i l i düştüğü notta ( Dipnotu ), Balat ' ı Mcnteşc i l i ne, Ezİne ' yi
Gerıııiyan ' a bağlı olarak düşünmektedir k i . bu tartışmalı bir yaklaşımdır. Zira, Aydın
Sancağı içinde. Tire, Ayasuluk ve S art ' ta ol mak üzere üç Balat yerleşimi vardır.
Menteşe Balat ' ı ayrı bir yerlcşiındir.

1 50
geçen idari merkez, 22 Haziran 1 850' de yeni bir düzenlemeyle, İzm ir' e
taşınmıştır. Yine, çok geçmeden 7 Kasım 1 864' de yapılan daha kap­
sam l ı bir idari örgütlenmeyle Aydın Vilayeti oluşturulmuş ve I867 ' den
itibaren de yeni sancaklar yapısı ortaya ç ı kmıştır. Yeni vilayetin sancak­
ları da, İzmir, Aydın, S aruhan ve Menteşe o larak şeki l lenmişti r. V i l ayet
merkezi de İzmir' e taşınmıştır.
Bir kısım köyler, kazalar arasında yer değiştirmektedir. Örneğin , I 530
yılı belgelerinde Tire ' n in nahiyesi görünen Maden , yak l aşık 1 5 y ı l
sonraki Sadrazam Lütfi Paşa Vakfİ yesinde Aydı n Güzelhisar' da görün­
mekte ve yüzel l i yıl sonraki Evli ya Çelebi Seyahatnamesi nde, Maden
Tire kazası ol arak yer değiştirmektedir. Yine, Aydın Güzel hisar köyleri
kapsamında yer alan Tekfurlu (Akmescit), kimi belgelerde Tire, kimi
kayıtlarda ise Aydın Güzelhisar köyü ol arak ele alı nmaktadır. 1 530 yı l ı
vergi l i stelerinde Ayasuluk ' a bağlı bulunan Ezine de, Tire Şer' iye S i c i l i
kayıtları na göre Tire köyüdür.
Önem l i bir konu da Aydınoğlu İsa Bey'e ait Denizli(Ladik) darplı
gümüş paranın varl ığıdır. Bu sikke, Aydınoğulları siyasi coğrafyasın ı da
tartışmaya açmaktadır. Hatta, coğrafi konum konusunda, XIX. yy' da 1 833
ve 1 844 tarih l i Tire vergi l istelerindeki köyler fark l ı l ığı bir diğer
örnektir. 1 833 yılı vergi l i stesinde görünmeyen, Kızı l cagedik, Karaağaç,
Atburgazı ve Demekl i köyleri 1 844 tari hli l istelerde yer almaktadır. m
Hatta, listelerde görünmeyen, ancak, Tire Şer ' i ye sicil lerinde yer alan bir
kısım köyler de bulunmaktadır. Örneği n , Dağyeniköy, Karaağaç, Kız ı i ca
Gedik, Fethiye, Kahveciler, Mercan l ar, Göktepe, Mandıra, Kalburcu,
Seki köyleri bu kapsamda ele al ı nan köylerdir. 1 3 3 Li stedeki köylerden,
Uzgur, Arap l ı , Cebe, Subaş ı , Yeniköy, Akkoyunlu ve Tulum, daha önce
Ayasuluk i dari coğrafyasında yer almaktadır! ar. I 833 yılı l i stesi nde yer
alan, Tekfur, Karagözler, Çamköy, Habibler, Hasanköy ise daha önce
Aydın kazas ı na bağl ı idi . Listedeki köylerden, Kızılcaburgaz, Elifl i ,
Çıpl ak , B urgaz köyleri ise daha sonra kaza statüsüne kavuşan Bayındı r' a
bağl anmıştır. Anlaşı l an odur ki, Tire ' nin batı kesimini içine al an ve
güneyden kuzeye sarkan köyler grubu Aydınoğulları n ı n vakı f arazi le­
ridir. İsa Bey, II. Umur Bey ve Musa Bey ve Sül eyman Şah torunu Hafsa
Hatun ' un Göl lüce' den başl ayan ve Musa Bey arazileri l eriyle bütünleşen

13" Tire Şer' i te S i c i l i , Ci lt I, Say. 272. H. I 2 48 ( I 8 3 3 )


ı .ı ı Tire Şer " i ye S i c i l i c i l t 2 7 , I 3 1 3

151
vakıfları bulunmaktadır. Özell ikle Tire'nin batındaki köyler ile doğu
kesimindeki vakıfl ar İsa Bey ve onun çocukları üzerinde yoğunlaşmak­
tadır. Bu bölgelerdeki vakıfları, Yıldırım Bayezit' in İsa Bey'e bıraktığı
vakıflar olmalıdır. O nedenle, bu yerler, Aydınoğulları Beyli ği ' nin
Osmanlı Devletine bağlandığı 1 390 yılına inen bir yapılanma ürünüdür.
Zira, halk bilgi leri ve belgeler beylik ai lesinin iki Hafsa Hatununu bu
bölgeye taşımaktadır. Tire Şer' iye Sicili kayıtlarında, Işıklar, Alacal ı,
Yeniaba ve Eskiaba köylerinin konuta açı l ım ında, Musa Bey vakıf
arazilerinin XIX.yy ' da satışı görülmektedir. Tire Şer' iye Sicili kayıtla­
rında "Her türlü tariften mustağni Işıklar zaviyesi denmekle maruf'
kaydı yla veri len Işıklar Köyü ' ndeki zaviye ve türbe büyük olası lıkla İsa
Bey kızı Hafsa Hatun ' a ait olmal ıdır. Özel likle Göl lüce ile bu kesimi
içine alan kayıtlarda, babası İsa B ey ' e ait vakıflar görülmektedir. Işıklar'
daki kül l iyenin, halk anl atımlannda "Çeyiz Parası" ile yapıldığı bilgi­
leri , Onun, Tire' deki küll iyesi içinde kul l anılmaktadır. Halktan derledi­
ğimiz tekerleme, Osmanlı Sultanı Yıldırım Bayezid ile evlenmesi ile
ilgili "Çeyiz" zenginl iğini vurgulamaktadır.

Hafsa Hatun,
Bir cebi altın,
Bir cebi gümüş,
Çamaşır yuğmuş,
B ahçeye sermiş,
Muradına ermiş . . .

Halk arasından derlediğimiz tekerleme, İsa Bey kızı ve Yıldırım


B ayezid' in eşi Hafsa Harun'un bir "Sultan" olmasına karşın, "Çamaşır
yuğması", ona sahiplenmeyi göstermektedir. Hatta, Gazi Umur Bey de,
Hafsa Hatun gibi halkın i l gisindedi r. Hal k arasından derlenen ve Gazi
Umur Bey ' i n Eğriboz'da tutsak düşen savaşet ianna dönük türkü bu
çerçevede ele al ınabilecek bir diğer örnektir:

Eğriboz kalesinde kaldık yesir of


Yetiş imdadı ma Hazreti Hızır of1 34

134 1 973 İzmir il Yıll ığı

1 52
VIII.BÖLÜM
AYDIN ELİ TARİHİ COGRAFYASINDA
AŞİRET YERLEŞiMLERİ

B izanslı tarihçiler Pachemeris ve Nikoforos, beylikterin kurulmasından


çok önce böl genin etnik bakımdan Türklerin egemen liği altına girdiğini
belirtmektedirler. 1 200' lü yıl lardan i ti baren Selçuklu büyük emirlerinin
katı ldığı giriş-çıkışlar aynı zamanda 1 250- 1 300 yılları arası aşiret akı ş­
larının yoğunlaştığı bir süreç olarak belirginleşmektedir. Selçuklu Devlet
otoritesinin yıkılış sürecine girdiği bu süreçte, özel l ikle Kastamonu,
Bolu, Karaman ve Suriye coğrafyalı akışlar yoğunluğu ile dikkati çek­
mektedir. Her ne kadar Batı Karadeniz çıkışlı aşiret yoğunluğu bölgeye
yerleşmiş ise de önceliğin Sel çuklu uç beylerinin yanı sıra, Germiyan ve
Karaman büyük emirlerinin kontrolünde olduğunu bel irtmek gereki r. 1 3 5
Beyleri n, fetih coğrafyasında karargah kurdukları i l k yerler "Beylik"
adıyla semtleşirken, aşiretlerin yerleşim öncesi i l k noktaları ise "Çadır
Dikilen" adı yla simgeleşmiş görünmektedir.
Süreç, Defteri Hakani kaydına göre, Aydınoğul ları coğrafyasında Şeyh
Bal i , Şeyh B ilal, Şeyh Çoban , Şeyh Davut, Şeyh Musa, Şeyh Arslan,
Şeyh Emirşah, Şeyh Aydoğdu, Şeyh Cüneyt, Şeyh Selman, Şeyh Sungur,
Şeyh Süle, Şeyh Aydoğdu Şeyh Mahmud ve Şeyh Aydoğan gibi önem l i
emirlerin topl andığı b i r merkez görünümünü vermektedir. 1 3 6

KADI S iCİLLERiNE GÖRE KÜÇÜK MENDERES HAVZASINDA


AŞİRET YERLEŞiMLERİ

Bölgesel yerleşimlerde Türkmen ve Yörük gruplarının hangi tarih lerde


coğrafyaya girdiklerini bel i rl emek oldukça güçtür. Kayıtlara göre, aşiret
hareketleri , Beylikler Dönemi öncesinden, XIX.yy' a değin devam
edegelmiştir. Tire Şer' i ye Sicili kayıtları, 1 832 tarihinden başlayarak
1 88 8 ' e değin Küçük Menderes Havzasındaki aşiret yerleşimlerinin
hareketlendiğini göstermektedir. Tire kesimindeki yerleşimlerin, özell ikle
su zengini göl leri n yakı nına yöneldikleri görülmektedir. Özel l ikle ilkçağ
Artemis Tapınağının mal varl ığı içi nde görünen Bal ı k ve Belevi

1 3' Şikari ' n i n Karaınanoğul l arı Tarihi, Konya, 1 946


13 6
1 66 Numaralı Defter. . .

1 53
( Selunisia) göl leri n i n çekic i l i ği bu yönelişlerde etk i n olmuş görünmek­
tedir. Roma Döneminde, Tapınak i le Kaystros senatörleri arası nda sür­
tüşnıelere neden olan ve adeta paylaş ı l amayan bu göl l er, ancak Roma
Senatosu tarafından Tap ı n ağa geri veril mesi ile konumunu korumayı
1 7
başarmıştı . 3 Tap ı n ağın , hem gel i r kaynağı hem de arazi deki hayvan­
ların gereksinimlerin i karşılayan bu göller, ikinci yerleşim sürecindeki 3 2
yerleşimden 2 5 ' i n i n i l gi al an ı na girmiştir. Anlaşıl an o ki, havza bu özel­
l iği ile her süreçte değer ifade etmektedir. Yörüklerin bölgeye yerleşi­
mi nde bu al anl arın öneml i etken olduğunu bel i rtmek gerekir. S ic i l
kayıtları , aşiret akı ş l arın ı n yoğunluğunu b u kesimde toplamaktadır.
1 38 13 14
Çiniyeri( Cabar) , Halkapınar (Harzem) 9 , Hasan Çavuşlar (Harzem) 0 ,
141
Çayır l ı Çiftliği ( Burhan) , Hisaı·J ı k (Sarıkeç i l i ) , Rahman lar Çiftliği
1 42 1 43 1 44
(Kirekizl i ) ,Göllüce (Kirekizli) , Meşhed/ Maşat (Kirekizl i ) ,- Manda
1 45 1 46 1 47
(Ceri t ) Dağyeniköy ( Köşkülü) , Mahmutlar ( Kaçar) , Mandıral ık
1 48 1 49
(Hacıkırl ı ) ,Yeğen l i ( S açıkırl ı) ,Bozköy (Kızılışıklı), Bozköy ( Şeyhli)
1 50 151 15 15
Yeniköy( Kız ı l ı ş ı k l ı ) ,Çıplak (Kıbrıs) 2 , Çavuş (Mucana) 3 , Topalak
1 54 1 55 1 56
( Kızı ! ı şıklı) ,Akçaşehir(Sendel) ,Maşat(Sendel ) , Kürdüllü

ı .ı 7 Strabon- Geographıka, Antik Anadolu Coğrafyası(Çev. Prof. Dr.Adnan Pekman ),

Arkeoloj i ve Sanat Yayın ları, İ s tanbuL 2000


ı .ıx Tire Şer' iye S i c i l i C i l t 7, H. 1 270

ı ı <ı Tire Şer' iye S i c i l i C i l t 7 , H. I 270


1 40 Tire Şer' iye S i c i l i C i l t 7, H . l 270

ı .ı ı Tire Şcr ' i ye Sicili C i lt7, H . l 270

ı -ı: Tire Şer' iye Sicili C i l t5 . H . I 265

1 43 Tire Şer' iye Sicili Cilt 5 , H. l 2 65


1 44 Tire Şer' iye S i c i l i Ci l t 2 1 , H. I 292
5
1 4 Tire Şer ' i ye S i c i l i Cilt 1 4, H. l 2 8 2
l -l t>
Tire Şer' i ye S i c i l i Ci l t 2 I . H. 1 292
ı - ıc Tire Şer ' i ye S i c i l i C i l t 8. H. 1 272

ı -ıx Tire Şer' iye S i c i l i C i l t 8, H . I 273

l -l'J Tire Şcr' iye Sicili C i lt 8, H . ı 273


1 50
Tire Şer' iye S i c i l i C i l t 1 4, H . 1 28 3
' " Tire Şer' i ye S i c i l i C i l t 8 . H . 1 275
1 52 Tire Şer' i ye S i c i l i Ci lt 20, H. 1 292
151
Tire Şer' i ye S i c i l i C i l t 20. H . 1 290
1 54 Tire Şer' iye S i c i l i Ci lt 1 3 . H. ı 2 8 2
1 55 T i re Şer' i y e S i c i l i C i lt I 3, H. I 2S2

� 5r, Tire Şer' iye Sicili C i lt I 3 , H. i 2 8 2

1 54
(S1nekç1) 1 57 .Bazköy(Şeyh\1) 1 58 ,Tekke(Cabar) 1 59 ,Tekke(Avşar) 1 60Tekke
6 6 6 1 64
(Sarıteke l i ) 1 1 , Kemerdere(Şeyhli) 1 2 , Keçiköy(Vakıf) 1 3 ,Akarca(Arap l ı )
6 66
Uladı(Tahtac1 ) 1 5 , Kayaköy/B i rgi(Zeamet),Akyurt(Zeamet) 1 , Dampı nar -
67 1 6 6
(Zeamet) . Uzgur (Zeamet) 1 , Meşhed(Kıpti yan) 8 , Akkayunlu(Elçi) 1 9 ,
17 171 7
Eskiaba (Eskiyörük) 0 , Yen iköy (Bulacal ı ) Eskiaba (Kızıl ışıklı) 1 2 ,
1 73 74 1 75
Rahmanl ar.( Kıbrıs) .Göllüce (Cabar) 1 , Çavuş (Hacı Karalı ) ,
1 76 77
Mahmutlar (Çarı k l ı ) , Hasançavuşlar ( S aç ıkırlı) 1 , Hasan Çavuşlar
1 78 7 1
( Kirekizli) , Urfal ı Çiftli ği (Burhan) 1 , Kahrat (Harzem) 8 0 , Karagöl
9
ı8 1 1 82
c ı varında (Kızılışıklı) , Yeğen l i (Cabar) , Eskiaba (Erkek l i ) 1 8 3

T i re Şer' iye Sici l i kayıtlarında gördüğümüz bu Yörük aşiretleri ,


XIX. yy' da da yerleşim hareketleri n i n devam ettiğini göstermektedir. Bu
yerleşimlerde öze l l ikle Özbekler ve Kırgızlar önemli kal l arı yla hareketin

1 5 7 Tire Şer" iye S i c i l i C i l t 1 4. H . 1 2 8 3


1 5x
Tire Şer' i yc S i c i l i C i l t 1 4 . H . 1 2 8 3 )
l
'i'J Tire Şer' iyc S i c i l i Ci l t 8 . H . I 2 7 2
ı 60
T i re Şe r' iye S i c i l i C i l t 2 2 . H. 1 296
1 6 ı Ti re Şer' iye S i c i l i Ci l t 2 5 , H . 1 306
ı 6c T i re Şcr ' iyc S i c i l i C i lt 1 5 , H. 1 28 3
l r,.ı
Tire Şer' iye S i c i l i C i l t 1 5 , H. 1 28 3
ı r>-1 Tire Şer' iye S i c i l i C i l t 1 5 , H . I 2 8 3
ı h ' Tire Şer ' i ye S i c i l i C i l t 1 6, H . 1 28 6
l hl•
Tire Şer' i ye S i c i l i C i l t 1 8 . H . 1 28.-7
ı 67 Tire Şer' i ye S i c i l i C i l t I 8 . H . 1 287
ı r.
x
Tire Ş e r ' iye S i c i l i C i l t 1 8. H . l 287
ı h'! Tire Şer· iye Sicili Ci lt ı 8. H. l 287
ı 70 T i re Şer' i y e S i c i l i C i l t 5 . H . 1 265
1 7 ı Tire Şer' iyc S ic i l i C i lt 1 O. H . l 27 8
ı 72 Tire Şer· i v e S i c i l i C i l t 4 ( I l ) . H . 1 260
m T i re ·Şer ' i)'e S i c i l i C i lt 4 ( J I ) .H . I 260
ı 7-ı Tire Şer ' i ye S i c i l i Ci lt 4(Il. ) , H . 1 260
ı 75 Tire Şe r ' i ye S i c i l i C i l t ı 5 . H. 1 28 3

ı 7r'Tire Şer' i ye S i c i l i C i l t ı 5 . H . l 2 83
1 77 T i re Şer' iyc S i c i l i Ci lt ı 6. H. 1 285

m T i r e Şer' iye S i c i l i Ci l t 8 . H . 1 273


ı 7" T i re Şer' i yc S i c i l i C i l t 1 6. H . l 2 8 5
ı so T i re Şer ' i yc S i c i l i Ci lt 1 4. H . l 2 8 3

ı s ı Tire Ş e r ' iye S i c i l i C i l t ı 4 . H . ı 28 3


1 '2 Tire Şer' iye S ic i l i C i l t 1 4. H. 1 2 83

ı x .ı Tire Şer' iye S ic i l i C i l t 1 3 . H . 1 2 8 2

1 55
ağırl ığını çekmektedirler. Örneğin, Kırgızların Kirekizli boyu bu yerle­
şimlerde Tire ' yi seçen grupl arın başı nda yer almaktadır. Kırgızlara bağl ı
Kabaca oymağı da beyl i k coğrafyasında (Aydın Güzelhisar, Ayasuluk,
Tire) harekete katıl an unsurlar olarak dikkati çekmektedir.
Aydınoğulları coğrafyasında ortaya çıkan yerleşimler, kayıtlarda her
ne kadar Türkmen ve Yörük olarak ele al ınmışsa da, bun lar genel ifa­
deyle kökleri aynı olan Oğuz Türkleri 'dir. Resmi belgelerde kimi kez,
"Türkmen taifesinden" ya da "Yörükan taifesinden" ifadelerinin yanı sıra
"Konar-göçer Türkman Yörükanı taifesinden" gibi, ifadeler görülmek­
tedir. Ancak, her ikisinin de Türkmen kimliğine sahip olması, bilimsel bir
ayırımdan çok, inançsal bir ifade şekli olduğunu düşündürmektedir.
Kısacası genel o larak Türkmen kavramı Şamanist Oğuzlara veri len bir ad
olarak algılanagelmiştir. Oysa, "Yörük" sözcüğü, diğer Türk i le diğer
unsurları da içine alan, yerleşik olmayan yazl ak-kışlak gezinimlerine
sahip tüm unsurlar için de kul lanı lmaktadır. "Yörük" kavramına,
Türkmenler kadar, Özbek, Kırgız, Kazak, Acem, Arap, Kürd gibi diğer
gruplar girmektedir. Oysa, Türkmen kavramı, ayırımlı, sınırı bel irl i
Türkler için kul l anılmaktadır. Tire'nin Kemerdere ve Dibekçiler Köyü '
nde yapıl makta olan "Ay B ayraml arı"na Türkmen ve Yörüklerin ortak
katı lımı, ayrı şımın aykırı lığını da ortaya koymaktadır. 1 84 Henüz yerleşik
yaşama geçmemiş toplulukların genel ifadesi olan "Yörük" sözcüğü,
giderek kal ıcı hale gel miştir. 1 85 Bu nedenle Yörükleri ve Türkmenleri
..
farklı topluluklar olarak algı l amak oldukça yanlıştır. 1 86 Ozellikle,

IX� A.Munis Arnıağan-Hepimiz B iraz Şamanız, İ zmir, 2008


I X:i Cevdet Türkay- Osmanlı İmparatorl uğu ' nda Oymak, Aşiret ve Cemaatlar, İ stanbul,
l lJ79
I S<>
Önemli Türkmen grupları: Abalı, Abdal, Acarlar, Acurlu, Afşar, Ağcakoyunlu,
Akçalar. Akkeçili, Akkoyunlu , Alacaatlı, Alacakoyunlu, Alagöz. Alakeçili, Alayundlti,
Aluçlu. Alpagut, Altı napa; Anamalı, Apa, Araplı, Arkaçlar, Armutlu, Arslanlı, Atçeken,
Ayaş, Aydınl ı , Aydoğan. Aydoğdu, B ademli, B ahadırlı , B alcılar. B arak, B ayat,
B ayezid, B ayı ndır, B ayır, B ayram Beyceli, B eğdeli (Beğdill i), Bekirli, B ıçakcı, B oranl ı,
Bozdoğan, Bozgeyikli, Bozkoyunlu, Bozok, Bozulus. Boynuyoğunlu, B ucak, B udak,
Bulacalı, Burak, Büğdüz, Cabar, Cerit, Cihanbeyli, Cumal ı , Çavdar (Çavundur), Çavuş,
Çakallar, Çal ışlı,Çanakcı, Çanlu, Çayan, Çepni, Çiçekli, Çiğdemli, Çullu, Çobanlı,
Çöınlckli, Dağlı, Danişmend li, Dayılar, Dcdcler, Deliler, Deınirci, Dereli, Develi,
Dodurga. Doğancılar, Döğerl i, Dumanlı, Durgut, Dündarl ı , Elci, Emirhanlı, Eınrudlu,
Ennezli, Eseli. Evci, Eyercili. Eyüceli, Eymür, Firuzlu, Garipler, Gençli, Gergez,
Gökhaşlı. Gökdelen, Göçerler. Gündeşli, Gündüzlü, Güneyl i, Hüdaverdirfann verdi,

1 56
Torosların güney ve kuzey etekleri Türkmen gruplarının ağırlıklı bölge­
leri durumundadır. 1 8 7 Özell i kle, güney ve orta Ege bölgelerinde Yörük
yerleşimlerinin olağanüstü seyir gösterdiği aşiret yapıl arından anlaşıl­
maktadır.
Beylik coğrafyasında, aşiret hareketle ri XVII.yy' dan sonra tekrar
yoğun\aşmıştır. B u süreçten itibaren, Yörük\erin bölgede daha önemli bir
unsur olarak ortaya çıktığını söyleyebiliriz. 1 530 tarihli belgelerde görül­
meyen yerleşimierin ve konar-göçerlerin, 1 69 1 müdahalesiyle, bölgenin
her yerinde varlıkl arı hissedil i r derecede artarken, özell i kle, Tekeli ve
1
Horzum Yörüklerinin hissedilir bir ağırlığı görülmektedir. 88 Moğol

Hüseyinler, Hacı Hasanlar, Hacı Hamzal ı, Hacılar, Harzem/Horzum, Işıklar, Işıklı,


ikizce, imam, imanlı, inanlı, isafakı lı, isalı, Kabakcı , Kaçarlar, Karabağ, Karaca, Kara
Halil, Karakeçili, Karakız, Karakoyunlu, Karaman, Karataş, Kargı, Karlı , Kars,
Kasaplar, Kaşıkcı, Kavaklı, Kayı, Kazganlı, Kınık, Kırımlı, Kızıl Al i , Kızık, Kızı l,
Keçili, Kızılışıklı, Kızıl keçili, Kızılkoyunlu, Kızılot, Koçaç, Koçak, Koyuncu, Köseler,
Kulfallı, Kulu, Kurşak, Kuşcu, Kuşdoğan, Kutlubeyli, Kuyumcu, Kuzugüden, Küçük,
Küre, Manav, Mahmudlu, Melikli, Menteşe, Mercanlı, Mısırlı, Mihmadlı, M usacalı,
Musluca, Mürselli, Oğulbeyli, Oğuzlar, Ozan, Ödemiş, Özer, Pehlivan, Peçenek, Polad,
Reyhanlı, Saçı kara, Salar, Salur, Saraçlı, Sarp, Saruhanl ı , Sarulı, Savcıl ı , Sofular,
Süleymanlı, Şeyhler, Tabanlı, Tecerli , Tahtacı, Tahtalı, Tekir, Tezler, Tokuzlu/Dokuzlu,
Torun, Ulaş, Varsak, Yağcı, Yağlı, Yağmurlu, Yaka, Yaramışlı, Yaraş, Yarpuzlu,
Yaşmakcı, Yaycılı, Yegenli, Yenice, Yerli, Yınallı, Yonut, Yorga, Yusuflu, Yuva,
Yüreğir
ıR?
Ali Rıza Yalman(Yalgın),- Cenupta Türkmen Oymakları, 1-11, Kültür B akanlığı,
Yayınları, Ankara, 1 977
1 88 Ege 'deki Yörük Grupları: Ağzıkaralı, Ahatlı, Ahiler, Ahınetler, Akbaşlı, Alagöz,

Alalar, Alay h , Alayundlu, Ali Hoca, Altuntaş, Arıklı, Armağanlar, Arpacılar,


Artuklu/Artucak, Arzular, Aslı han, Avcılar, Avunduklu, Aydoğmuş, B adili, B akırlı,
Balaban, Balıklı, Naşköy, Bayraklı, B ayram Karacakoyunlusu, Beygözü, Beyiler,
Bıyıklı, _ Burhan, Canbazlı, Çakırlar, Çay, Çaylaklar, Çelebiler, Çiftlikler, Çobanlar,
Çoınaklar, Çukur, Davutlar, Deniz, Dikınen, Doyranlı, Düdükcü, Elvan, Emir Gazili,
Enıirşah, Erikli, Eskiyörük, Evrenli, Gedikler, Gökgeriş, Gökçe, Darıcılar, Gökçe Pınar,
Gölbeyli/Gülbeyli, Güınüşlü, Güzelbeyli, Habibler/Koç Basanlı, Hacı İsal ı, Halife,
Haınidli, Hayreddinli, İnebeğli, İnceli, İncirli, İshaklı, Kabasakal, Kadı , Kadı Çadırı,
Kalburcu, Karabey, Karacaali, Karaeller, Karaevhaı, Karageriş, Karagönceli, Karahayıt,
Karakuyu, Karapınar, Karatekeli, Karayuma, Karaca yunuslu, Karluk, Kavurgalı/
Korgalı, Kayacık, Kebe, Keçisallı, Kemer, Keskinli, Kestel, Kılavuz/ Kul�ğuz, Kıran,
Kızılışıklı, Kireli, Kömürcülü, Kusun, Kuyucak, Küçük Hafız, Küme, Küplüce, Manda,
Macarlar, Melaçlı, Mucana, Nazlı, Nebiler, Püseli, Sağırlı, Sal ihli, Sarıkeçili, Satılınış,
Savran, Seki , Selınanlı, Sendülü, Sevinçler, Sevindik, Sinanlı, Sincanlı, Sinekci,
Soğucak, Somak, Sorgun, Söğüdlü, Sungurlu, Süle, Tarakcı, Taş/Daş, Tatlar, Tekeli,

1 57
baskısı i le Anadolu' ya akan Türk grupları daha çok koridor üzerindeki
topluluklardır. Türkmenistan, Özbekistan, Azerbaycan, Hazar ve Irak
Türkleridir ki , semtler bu bölgelere pönük adlardır. Uzak Asya grup l arı,
Boynuyoğun, Yağma, Tankut, Çiğil topluluklarında olduğu gibi pek
azdır. Bu nedenle aşiretleri bell i bir coğrafyaya bağlamak doğru değildir.
Kısacası bölgesel dağılımda her boy ve aşiretin kol i arına rastlamak
olasıdır. Hatta bu yerleşimierin beyl i k siyasi coğrafyal arının belirlenme­
si nden önce iç içe l iği gösteren örnekler de vardır. Bu da beyl i k s i yası
coğrafyaları n ı n belirlenmesinden önce, emirlerin fetih hareketlerine bir­
I ikte katıJdıklarını göstermektedir.
Yerleşime geçmiş toplulukların gel i ş kaynaklarına bakıldığı nda bir
kısım bölgeler daha belirleyici görünmektedir. Örneğin , B atı Anadolu .
yerleşimlerinde Karadeniz ve Akdeniz yöreleri daha etkin görülmektedir.
iç Anadolu ' nun yerleşim sürecinde etkinl iği i se zayıftır. Doğu Anadolu
ile Irak ve Suriye çıkışlı gruplara rastlansa da ağı rlık, Karadeniz ve Toros
kaynaklı Karaman I ivası etki sindedir.
Söylemek gerekir ki, Batı Anadolu'ya aşiret akışlarında bir kısım
koridorları n önemli rol oynadıklaı·ı görülmektedir. Örneğin, Denizli
kori doru i le Küçük Menderes'te Kel es-İnegöl ağzı etkili giriş kapıları
ol muştur. Diğer bir kapı ise Uşak- Manisa hattıdır ki, bu koridor daha
çok, Bozok ve Kuzey Doğu Anadolu çıkışlı girişlere dönüktür. Selçuklu
emirlerinin öncülüğünde başlayan Batı Anadolu seferleri , daha sonra
Karaman emirleri ile süreklilik kazanmı ştır. Büyük emi rler, Menteşe,
Büyük ve Küçük Menderes ile Güney Gediz havzasına girerek bö lgenin
fethinde ve yerleşi minde önemli rol oynamışlardır. Karamanoğulları ve
Torosların yerleşime biri nci dereceden katı lımı dikkat çekicidir.
1 69 1 yılı buyruldusuyla bölgedeki Yörüklerin yerleşik yaşama geçiril­
mesi Aydı noğulları coğrafyası açısından oldukça öneml idir. Konar­
göçerlerin son dönem yerleşimleri daha çok, Karaman coğrafyası kay­
naklıdır. Özel likle, Kızı lışıklı aşireti, Derebaş ı , Di bekçiler ve S öke yerle­
şimleri nde oldukça etkin görülmektedir. B u büyük yerleştirme hareketi,
özell ikle, B i rgi ve Aydı n Güzelhisar coğrafyalarının olgunlaşmasını ve
beslenmesini sağlam ı ştır.

Terzi ler, Tirkeıniş, Toraman, Toy ran l ı Tulum, Uçbeyi, Umurlu, Uz u nc alar Üzüm l ü,
, ,

Yakacık, Yakuplu, Yavaş, Yazıbeyl i , Yazıcı, Zeamet

1 58
T AHTACI (AÖAÇERLERİ) YERLEŞiMLERİ

Aydınoğul l arı coğrafyası nda, kendilerine özgü yaşamları, gisileri ve


kültürleri ile adeta diğer kesimlerden farkl ı özell ikler taşıyan Ağaçerleri,
Türk kültürünün Asyanik özelli kleriyle önemli bir konuma sahiptir.
Aydıneli coğrafyası nda yer alan Ağaçeri (Tahtacı) köylerinin önemli
bir bölümü, bugün mezarl ıkları ile anı lmaktadırlar. Tire (Ağaçcı lar,
Buğdayl ı , Yenişehir, Akyurt), B ayındır (Elifli, Çenikler, Tolos, Kabaağaç,
· Ergenli, Alankıyı), Kestel (Pirl ibeyl i ) ve Alaşehir (Zeyti n lik, Türkmen) ,
Birgi (Datbey, B alyambolu, Emirli, Mutaflar, Aktepe), Ayasuluk
(Davutlar, Demircili), Yen i şehir (Boyasini), Sultanhisar(Salavatlı ) , Aydın
Güzelhisar (Eskihisar) yerleşimlerinde görülen mezarlı kl ar, varl ıklarını
yitiren yerleşim birimlerine aittir.
Kaybolan gruplara karşın, Küçük Menderes Havzası nda, Uladı
(Yakapınar), Kızıl ağaç (Turan), Emirli ve Datbey (Günlüce) Tahtacıları
varl ıklarını korumuşlardır. Bu yerleşimlerden, Kızılağaç ve Uladı tarihsel
konumlarını değiştirmiş, Emirli ise korumuştur. Bu yerleşim ünite1erinde
lider konumda görünen, Gökbaşlı (Uiadı), Kızıl Ali (Kızılağaç) ve
Emirdede (Emirli) ile ilgili halk bilgil eri de vardır.
Büyük Menderes kesiminde ise Ağaçerieri yerleşimleri daha çok
havzanın doğu ve batı kesimlerinde toplanmış görünmektedir. Örneği n ,
havzanı n batı kesiminde bugün d e varl ığını sürdüren, Akçeşme,
Kızılcapınar, Teke (Tekin), İmam (Yılmazköy) ve Asitepe (Güzeltepe),
doğuda S arıcaova bun l ardan başlıcalarıdır. Diğer bir grup da güneyde
Alamut ve Boyas i n i ' deki Ağaçerleridir.
Güney Gediz Havzası ' nda Alaşehir ve S art ' ta (Zeytinköy ve Tahtacı)
yerleşimleri görünürken, İzmir ve çevresinde Karakuyu, Yaka Mahallesi
( Güzelbahçe), Narlı dere, Naldöken, Doğançay (Aiucra), Uzundere,
Özbek/Çeşme yarımadası diğer kesimin Ağaçerlerin i oluşturan coğrafya
görünümündedir.
Tarihsel süreçte ise varl ıklarını semt adlarında bulduğumuz Tahtacı
yerleşimlerine derastlıyoruz. Örneğin, Dağbeyi, Taşköprü (Bal yambolu/
Birgi) gibi. Özell ikle Eskihisar ( Aydın Güzelhisar), en kayda değer
Ağaçeri (Tahtac ı ) grubu olarak kayıtl ara girmiş görünmektedir. 1 45 I
tarihli kayıtlara göre, Eskihisar ' ı n , Ayasuluk Kalesi ' ne kereste sağlama­
sıyla öneml i i şlev üstlendiği anlaşılmaktadır.

1 59
* * *

Beylik coğrafyasında köklü boylardan, Kayı, Yuva, B ayındır, Çavdar,


Eymür, Yazır, Çepni kendi adlarıy l a yerleşim oluşturma başarısı gös­
terirken, bunlardan türemiş binlerce obayı , bölge coğrafyasının her karı­
şında görmek ol asıdır. Ayrıca, bu oba liderlerinden kaynaklı adlar da
ciddi yerleşimler oluşturmuşl ardır. Örneğin , Kutlu Bey ( Kutlubeyler/
B i rgi), Dat Bey (Datbey/Birgi), Güzel Bey (Güzelce/Aydın Güzelhisar),
Emir Ozan(Ozanl ı/Yen i şehir), Bereket Bey (Bereketli/Kestel), Hıdır Bey
(Hıdırbeyl i/Ayasuluk), Er Bey (Erbeyli/Aydın Güzelhisar), Ömer Bey
(Ömerbeyl i/Ayasuluk), Emir Bey (Emi rli/Bayındırffire), Göl Bey
(Göl lüffire, Göllüceffire), Emir Ali han (Ai ihanl ı/Sart), Pirl i Bey
(Pirlibeyli/Kestel/), Koçak Bey (Koçak!Aydın Güzelhisar), Alem Bey
(Aiemler/Karacasu),Aydoğdu (Aydoğdu/Keles/Bi rgi), Bebek Bey
(Bebekler/(B i rgi), Arslan B ey(Arslanlı/Kestel), U ruz Bey(Uruzlu/ Arpaz)
gibi oluşumlar geni ş bir yer tutmaktadır. Hatta bu aşiretler içerisinde
öyleleri vardır ki, henüz kültür tarihimizin ne denl i araştırma ve inceleme
eksikliği içinde olduğunu göstermektedir. Örneğin, Tülmen, Kekbenli,
Edile, Gülye, İbil i , Toluk, İdire, Kim i ! , Mulel gibi aşiretler, bölgede tek
örnek durumunda oluşlarıyla araştırma istemektedirler.
Fatih emirl erden, İrehan, Karamuçu, Çalık Gazi(Çal ık Hacı/ S arı
Çalık), Ombey, Karaburç, Karabulu, Emir Kalu, Eynes Bey, Aydoğan,
Aydoğmuş, Hacımor (Karamor), Alp Bey gibi adlar konusunda bilgimiz
yoktur. Özel likl e Marmara kıyı l arında ve de Osmanlı Beyliği ' ni n kuruluş
aşamasında dikkati çeken "Alp" ler Aydınoğull arı Beylik coğrafyasında
pek yoktur. Onu karşı layan sözcük genel olarak "Kara" olarak kul lanıl­
maktadır. Ancak, emirlerden Alp Bey, Tire ' de "Alp Çiftliği", Kestel
Eyeeli ' de "Alp Deresi" i l e özel bir durum elde etmektedir.
* * *

İlk sürece dönük, "Beylik" ve "Çadırdikilen" semt adları , fetihin i l k


gün lerini yansıtan tarihsel değerlerdir.
"Beylik", Türkmen beylerin karargah semtlerini ifade etmektedir. B u
semtlerin beylik coğrafyasındaki dağılımları , yol lara egemen noktalarda
bulunmaktadır. Örneğin , Büyük Menderes Havzasında, Çamyayla
(Sipahiler), Altuntaş, Haydere, Yazıkent (İnebolu), Yavlu (Yavuzköy),
Beyköy, Emirdoğan, Küçük Menderes Havzasında, Ortaköy (Medekse),

1 60
Cevizl i (Gene), Erik l i (Tasahorya), B ayın dır, Çapak, Güney Gediz' de ise
Osmani ye, bel i rleyeb i l di ğimiz duraklardır.
"Çadırdiki len" semtleri ise, i l k yerleşim yerlerin i n nerede bulundu­
ğunu ifade eden yerlerdir. Türkmen leri n , girişlerde nerelerde çadır kur­
dukl arını anl atan bu semtler pek az yerde görülse de önem taşımaktadır.
Bu semtler, B üyük Menderes Havzasında Kestel ' de Yöre ile S ai ler ve
Küçük Menderes Havzasında S arıkaya/Beydağ ve Dibekçiler/Tire,
tarihsel olayları yaşatan köylerdir.
"Şehitler Mezarlığı", B i zans ile yap ı l an savaşl arda şehit düşen savaş­
c ı l arın mezarlıklarıdır. Örneğin , B eyköy/Bi rgi , Akçakavak/Ayasuluk,
Kırıkl ı/İzmir mezarlıkları bu tarihsel o l ayı anl atan yerlerdir. Ayasuluk/
B ozköy' deki "Akıncı l ar Mezarlığı", bir diğer şehitl i ktir.
* * *

Coğrafyanı n özellikleri insan n itel iğini de ortaya çıkarmıştır. Daha


önce de değinildi ği üzere, Osman l ı tarih yazımcıların ı n kull andıkları
kaynak kişiler Hoca Selman (Düstürname-i Enveri) ve Yahşi Faki h
(Aşıkpaşazade Tarih i ) b u beyli k coğrafyası ndan çıkmışlardır. Hatta,
gerek Hoca Selman gerek Yahşi Fakih Balkanların yurt edi n i l mesinde
öncü emi rler o l arak da dikkati çekmerktedir. Hoca Selman , Gazi Umur
Bey ile seferlere çıkarken, Yahşi Fakih İzmir B ozköy' de zaviye sahibidir.
* * *

Beylik coğrafyasın ı n güçlü adl arından biri de Musa B aba' dır.


Örneğin, B ozdağlar' ı kontrolü altında tutan Musa B aba' n ı n vakıfl arı
Alaşehir' den Ödemiş ' e (Birgi) değin gen i ş l i k kazanmas ı , onun işlevsel
konumuyl a i l g i l i olmalıdır. Geçit güvenl iğinin yanı s ıra, kervansarayı ile
B ozdağ yöresinde çok yönlü bir i şievin sahibidir. B urada, B ozdağl arı her
yönden kucaklayan, "Kırklar", "Üçler","Yediler" tepe ve makamları,
sürecin damgaları gibidir. Musa B aba' n ı n Tekke (Elmabağı) köyü, B irgi '
nin iki Tekke Köyü' nden biridir. Üstelik B ozdağl ar' daki bu köy,
Arkaçlar gibi öneml i bir aşireti de barındırmaktadır. Arkaçlar ve Garipler
Türkmen aşiretleri , Musa B aba ile beraber Hacı B ektaş coğrafyasından
bölgeye giren gruplardır. Hatta, XV, yy' daki Hurufi lere dönük katliam­
larda Musa B aba Köyü ve tekkesinin bir barınak oluşturduğu halk
aktarıml arı yl a günümüze ulaşan oldukça değerl i bilgilerdir. B ozdağl ar' ın
bu güvenli bölgesinde, Fazlull ah Hurufi ' ni n hal i felerinden Perişteoğlu
lakablı Abdülmecit' in dönemi n kargaşasında buraya sığındığı elde

161
ettiğimiz halk bilgileridir. Abdülmecit Ferişte, Küçük Menderes Havza­
sında Hurufil iğin yayıl masında etkin o l an önem l i bir addır. Şeyh
Bedreddin ve Seyyid Nesi m i ' nin tehlike o larak algılandığı bir süreçte,
i li şki ler açısından öne çıkan Tekke Köyü, bu bakımdan çok yönlü ele
alınabilecek bir özellik içermektedir. B u derbent tekkesi , B ozdağlar ' ı n
güvenl iğini sağlayan tek ve e n eski yerleşim ünitesidir. Musa B aba ' n ı n
i l k B al kanl ar ' a çıkan öncüllerden olması ve çocukl arın a Murat
Hüdavendigar tarafından evlatlı k mülkler bırakılması kimliğinin önem i n i
vurgulamaktadır. Musa B aba dışında, B ozdağl ar' ın kuzey ve güney etek­
lerinde diğer Horasaniler de oldukça kayda değer adlardır. B ozdağl ar ' ın
Alaşehir'e sarkan eteklerinde Horasan l ı Ali Baba, Küçük Menderes ' e
ulaşan derbentlerde Alihan B aba S ultan, Elvan B aba, Aslıhan Baba'nın
aynı ilgiyi görmesi bu bütünlük içinde ele alınmalı dır. B irgi ' yi adeta
çepeçevre saran , Çörek B aba, Hızır B aba, S amut B aba (Hızır Semit) ve
Demir B aba (Temür B oğa) bu güçbirl iği n i n ve güvenirl iğin diğer öge­
leridir ki, bunlar beylik ailesince vakıfl arl a desteklenmiştir.
Bölgesel zengin l i k gösteren diğer bir ad da Hal i l Bey' dir. "Kara"
ünvanıyla özdeşleşen bu Karaman büyük emiri , Aydınoğul l arı coğrafya­
sının her noktasına girmiş görünmektedir. Hali l Bey, Aydınoğu l l arı
Beyl iği ' nin kurucusu Mehmet B ey ' i n eni ştesidir. Mehmet Bey ' i n kız
kardeşi Şah Sul tan i l e evli olan bu büyük emir, beylik ai lesindeki
yeri nden çok, etkin liği ile öne çıkmıştır. Kızı Huri Hatun 'un Ayasuluk ve
Tire ' deki vakı fl arı, daha çok "Dar-ül Huffaz"lardır.
Tire merkez oluşumunda adı görülen diğer bir ad da "Emi r-i Kebir
Murtaza Bey" dir. Horasani "Naki l" kültüründe de yer alan Murtaza
Dede, Tire ' de Eskici Dede ol arak tanınmakta ve Timur ile o l an öyküleri
işlenmektedir. Oğlu, Hoşkadem Bey, özellikle B al ı kesir ve çevresi nde
etki n adlar içinde yer almaktadır. Yine, i l k dönem adları içinde Emi r
Al i ' ye değinmek gerekmektedir. E m i r Ali kayıtlara göre, Gazi Umur
Bey ' i n kızı Hundi Paşa Hatun ile evlidir. Çocukl arından kimi kayıtlara
göre Hasan Bey kimi kayıtl ara göre Ahmet Bey, zaviyesi ve imareti i l e
öne çıkarken, özellikle, s u yoll arı v e yapıları yönünden Tire tarihinin
öncü! adlarındandır. Ahmet Bey ' in "Nehir Vakıfları" olarak belgelerde
yer alan hizmetleri su İzmir' de de görülmektedir.
Beyl ik coğrafyası ndaki adlar içinde Horasanl ı Pilav B aba' ya ( B aba
Pi lavi) özel bir baş l ı k açmak gerekmektedir. Her ne kadar adına kent

1 62
veya köyler o luşturul amasa da adeta tüm yerleşimlerde sadece "Tepe"
adıy\a anılması 1\g\nçür . Örneğin, 1'osun\arffi\rg\ (Pl\avtepe) , Ozanffi\rg\
lPi\avtepe) , Arpaz (Pi\avtepe), Yazır/ Arpaz (Pilavtepe) , Kuşadası
/Ayasuluk (Pilavtepe), Cumaovası/İzmir (Pi\avtepe), H alkapınar /Tire
(Pi\avtepe) , Topar\ar/Tire (Pi\avtepe) adları adeta birlikte düşünülmüş
adlar gibidir.
Bir diğer ad ise, Küçük Menderes Havzasında, Günlüce ' de (Hipaipa)
varlığını hi ssettiren Dat Bey' dir. Dat Bey' i n B i rgi ' deki köyü (Datbeyl i )
i le oğlunun da Alaşehir'de yerleşiminin (Datoğlu) bulunması, onu
dikkatle izlemememizi gerektirmektedir. Faruk Sümer, her ne kadar
"Datlı" aşireti için "Böyle bir oymak görülmedi" diyorsa da, gerek
"Datbey' i n gerek oğlunun "Datoğlu" ve de "Dat" I ıl arın Beylik coğraf­
yasında yer alması, topluluğun B atı Anadolu'ya girdiğini göstermektedir.
1 89

Beyl ik sürecinin bir diğer adı da Kalu Bey' dir. Kalu Bey, öze i iikle
Küçük ve Büyük Menderes havzalarında yerleşim birimleri oluşturmak l a
beli rgi ndir. Nedense, üzerinde yeterince araştırma v e incelemelerin yapıl­
madığı bir dikkate değer ad da Güzel B eydir. Güzel Bey, Aydınoğu i i arı '
nın yerleşim tarihi nde öne konması gereken özel adlaı·dandır. Belgel erde
GüzeL Güzelce, Güzelim gibi adlarla görünen Güzelce Bey, Büyük
Menderes havzasının Denizli ve Aydıneli coğrafyal arında merkez ve
köyler varl ığı i l e ağırl ığını h issettirmektedir.
Beylik coğrafyası nda dikkati çeken bir diğer kimlik de Süle Bey' dir.
Kayıtl arda, Süle Bey, Süle Gazi , Bengi Süle, Sülemiş, Kara Süle ve Hacı
Süle gibi değişik adlarla görülmektedir. Onun adıyla ile oluşmuş köyler
rakamsal olarak dikkati çekmektedir.
Gizini koruyan adlardan biri de Ozan Bey' dir. Ozan Bey, emir-baba
kimliği ile Aydın Yenişehir ve B i rgi ' de köyleri ve su yapılarında ciddi
harcaınalarıyla dikkat çekmektedir. Onun B irgi Keles' teki köyü Ozan ne
yazık ki, kültür hizmetçi leri ( !) tarafından S arısu olarak değiştirilmiştir.
Özell ikle, kiml ikleri konusunda pek bilgimizin olmadığı Nazar Bey,
Emir Deniz ( Kara Deniz), Emir Nebi ( Kara Nebi), Hacı Mehmet, Pirli
Bey, Emir Alaman (Aiaman Dede), Han B aba (Han Bey), Hayıt Dede
(Kara Hayıt), Nohut Dede ( Karanohut), Karadede ve B ahar B aba bölgede

ıs'l Prof.Dr. Faruk Süıner- Oğuzlar (Türkmenler), Türk Dünyası Araştırınaları Vakfı,

5 .Baskı, İ stanbul. 1 999

1 63
adl arını belgeleştirrn i ş dönem adlaı·ıdır. Hatta, Düsturname-i Enveri ' nin,
yazımda "Alamanl ı " köyünden söz etmesi ve yazıının Hoca Sel man
kaynak l ı olması, Alaman B aba ' n ı n i l k süreç adl arından olduğunu düşün­
dürmektedir. Onun, bey l i k coğrafyasında "Alaman Dağları" zengin l i ği
daha da önem kazanmaktadır. Özel likle B i rgi ve Ayasuluk kazalarında,
Al aman aşireti daha bel i rgindir.
B ahar B aba ise, bey l i k coğrafyasında özellikle Denizli giriş koridoru
üzerindeki , Buldan, Tavas, Genee l l i ile Alaşehir' de görünmektedir.
* * *

Kaşgarl ı Mahmud' un Türk grupları içinde ele aldığı "Kay" boyunun


da coğrafyada görünmesi , Türk Tarihi açısından da kayda değerdir.
Tire ' n in Küçük Kömürcü köyünde yer alan "Kay Tepe"nin yanısıra,
Lutuflar Köyü' ndeki B üyük Gök-kay, Küçük Gök-kay, Balı kesir
Alacayaka' da Kay-apa, S ı ndırgı ' da Kay-apa Köyü ile B ozdoğan ' ın
Örencik' teki Kay-pay ve hatta Bursa' da Kay-apa semtleri konuya
eklenebi lecek uzantı ! ardır.
* * *

Aydınoğulları Dönemi l i derinden Eleki Sultan ise dönem kayıtl arında


"Kutbül zaman Eleki Sultan" olarak işlenmektedir. Tire ' nin Küçük
Kömürcü Köyü bu aşiretin bir kolu olarak kayıtl arda görülmektedir.
Büyük Kömürcü köyü ise Kalburcu kolu olarak yer almaktadır.
Fetih ve yerleşim sürecinin en gözde adl arından biri de kuşkusuz
Doğan B e y ' dir. Tire ' de merkez mahalle, İzmir ve B ozdoğan ' da da köy­
leri vardır. Emirler grubunun bir diğer önem l i adı da Yazı Bey' dir. Yazı
Bey, Anadolu' da oluşan Yazıl ı ve Yazı Beyli köylerinin ad sahibi olma­
sıyla tan ınmaktadır. Adl arını Anadolu yerleşimlerinde de gördüğümüz
Pehlivan Bey ile Arsl an Bey adları ne yazık ki bugüne değin pek incele­
ııememi ştir. Peh l ivan Bey, Düstürname-i Enveri ' ye göre Gazi Umur
Bey ' in emirlerindendir. Hatta, Pehli van Bey' in Tire ' nin (Bayındı r)
Karahali l l i köyünde görünmesi, fetih ve yerleşim hareketlerinin ne denl i
i ç içe geçmiş olduğunun örneği olmal ı dır. Hatta, Küçük Kemerdere
köyünün ağırlı k l ı sülalesi "Öztürk"lerden sonra en geni ş kesimini
"Pehlivan" sülalesi oluşturmaktadır. Gezgin Niebuhr'un XVIII. y y ' daki
listesinde Pehlivanl ı l arın S ivas-Ankara arasında oturdukları ve 1 5 . 000

1 64
çadıra sahip oldukları verilmektedir. ı90 Gazi Umur Beyin ünlü emir­
lerinden olan Pehl ivan Bey' i n gücü hem semtlerden hem de köylerdeki
"Pehl ivanlı" ailelerden anlaşılmaktadır. Arslan Bey adı , halk bilgilerinde
geni ş bir yer bulmaktadır. B al yambolu(Beydağ) ve Tire dağ köylüleri,
onun, B izans i le savaşı rken öldüğü ve mezarını n Kestane Dağ ı ' nda
(Aydın Dağları) olduğunu söylemektedirler. Şehit emirler içinde, Yaren
Dede, S inan Dede, Çal Dede, Kureyş Baba, Kurt B aba ve Emir Dede
(Emirhan) adları da yer almaktadır. B ay ındır' ı n Emirl i mahallesi hal k ı,
Emir Dede ' n i n savaşta yaralandığın ı , uzun süre yaralı olarak kaldığın ı ve
daha sonra öldüğünü eklemektedirler. B ayındır ile B eyköy(Balyambolu)
mezarları bir makamsal konum olmal ıdır.
Bölgesel etkinlikleri ile öne çıkan , Han Bey ( Han B aba) ve Hacı
Ümmet ve Hac ı Kamı ş i se yerleşim tarihinde önemli rol oynamış kişi­
lerdir. Örneğin , Han Bey' i n İzmir merkezde mahalle oluşumu ve zav i yesi
dışında, B irgi ' de "Han karyesi " ve "Han Boğazı " adları bölgedeki var­
lığı açısından kayda değerdir. Hatta, Aydın Vakıfl ar Bölge Müdürlüğü
arşivinde Han B ey ' i n iki eşinin (Kamile ve Ayşe) vakıf kayıtları görül­
mektedir. 1 9 1 Beyl i k coğrafyasında dikkat edilmesi gereken adlardan b iri
de Hacı Ümmet'tir. Hacı Ümmet, Yuvalıffire), B ozköy/ Ayasuluk ve
Alangüllü/Aydın Güzel hisar ve Gereli/B irgi kesimlerinde öne ç ıkmak­
tadır. Belgelerde, "Hac ı Kam ı ş", "Kara Kam ı ş", "Sarı Kamış" adlarıyla
karşımı za ç ı kan bu öneml i emir, özellikle B i rg i ' de zaviyesi kaydın ı n yanı
sıra şehit makam mezarı ile görünmektedir.
Aşiret ve abaların Aydıneli coğrafyasındaki semtsel görünümleri,
fetih ve yerleşim süreci ndeki aşiretlerin belirleyici ve etkisel güçlerin i
ortaya koyması bakımından önem taşımaktadır. Aydıneli coğrafyası n ı n
hangi güç dengeleriyle o luştuğunu v e yoğunluk i fade eden birimleri
görme bakımından gerekli di r. Bu tablonun küçük değişikliklerle Ege ' n i n
genel ine d e egemen olduğunu söylemek pek yan l ı ş olmaz. Zira, ana
unsurlar dikkat çekici farkl ı l ığa sahiptir. Tablonun özünü Türkmenlerin
oluşturması bu aşiret ve abalardan kaynaklanmış olmalıdır. Tabloya
yansıyan rakamsal veriler, aynı zamanda yerleşimdeki kültürel değerler
bakımından da anlamlıdı r.

190 Prof.Dr.Faruk Sümer- Oğuzlar(Türkmenler), Türk Dünyas ı Araştırmaları Vakfı,

5.Baskı, İstanbul , 1 999


191
Aydı n Vak1t1ar B ölge Müdürlüğü Arşiv i- Fihrist Defteri (23 1 O)

1 65
AŞiRETLERiN SEMTSEL DAGILIMI

Semt adı Görüldüğü yer sayısı

Karakaya 1 18
Aktaş 1 07
Arap l ı 78
To los 49
Armutlu 43
Çakal 38
Kızıl 37
Karataş 30
Dikil itaş 25
Sarıkaya 24
Mus luk 24
Mersin 24
Gedik 22
Kenger 21
Del liktaş 18
Eşekci l er 18
Akkaya 15
Çavdar 16
Öküz 14
Yılanlı 12
Dikmen 12
Yel lice 10
Yağcı 10

Semt adlarında gördüğümüz, Tol os, Kenger, Yula adları Göktürklere


değin inen adlar i ken,"Yal n ızağaç" Horasan ' ın sembolik adıdır. Kısacası,
"Yalnızağaç" Türk Yurdu anl amını yüklenen kutsal bir içerik
taşımaktadır. Çin kaynakları, Tolos' u Tol is (Töl is) olarak verirken,
Türkmenler onu ses uyumu kural ıyl a Tolos veya Tolas olarak daha doğru
kul l anmaktadırlar.

1 66
IX.BÖLÜM
A YDINELİ TARİHİ
1
COGRAFYASINDA YÖRÜKLER
'

'
'

Yerleşik yaşama geçmemiş toplulukl arın Aydıneli coğrafyasındaki


dağılımları , salt fiziki coğrafyayı değil , ekonomik yaşamı da i lgilendir­
mektedir. Hatta, semtlerin büyük bir bölümü konar-göçer adlarıyla
şeki llenmiş görünmektedir. Bu semtlere değinmeden önce, 1 530 yılında
Aydın Sancağındaki konar-göçer gruplarının dağılımını genel olarak
görmek de yarar vardır.

Kaza Konar-göçerler (Cemaatler)

Tire 65
Ayasuluk 51
Yenişehir 27
Sart 23
Bozdoğan 18
İzmi r 15
Birgi 12
Çe şme 9
Alaşehir 6
Kestel 5
Güzelhisar (Aydın) 4
Sultanhisarı 3
Arpaz 2

Tablodan da anl aşılacağı üzere S ancak kazalardaki konar-göçer


hareketlerindeki yoğunluk daha çok Küçük Menderes vadisinin batı kesi­
minde görülmektedir. Özel likle Tire ve Ayasuluk' daki topluluklar, sanca­
ğın diğer kazaları topl amından daha fazladır. Meralar göçebeleri n yer­
leşim ve hareketli l i ği nde Küçük Menderes vadisinin batısına işaret
etmektedir ki, bu da otl ak ve çayırların bölgesel zenginl iğini de açı kla­
maktadır. Küçük Menderes ı rmağının akış güzergahının da bunda etk i l i
olduğunu söylemek gerekir. Havzanın tarihi konumu, köyler yerleşiminin
vadinin ku,zey ve güney dağ eteklerinde oluştuğunu, akarsuyun ovalı k
kesimde yerleşime i z i n vermediğini göstermektedir. Aydınoğulları ail e-

1 67
sinden Süleyman Şah torunu Hafsa Hatun vakfİ yesi ' nde (H.822/ 1 4 1 9)
Küçük Menderes ırmağının Tire Yeğenl i köyünün kuzey sınırını oluş­
turması, akarsu yolunun bugünkünden oldukça farklı bir yol izlediğin i
göstermektedir.Hatta, Şeyh B edreddin Menakıbnamesi' nde, Bedreddin ' i n
oğlu Seyyid İsmai l ' in mezar konumu Menderes kıyısı olarak işaret edi l ­
mektedir. Sözü edilen XV.yy. belgeleri, h e m akarsunun tarihi konumu
hem yerleşim tarihinin seyrini açıklaması bakımından önemlidir. Akarsu,
tarihsel kayıtlara göre Menderes ovası vadinin güney eteklerini görerek
denize ulaşmaktadır. Ovasının, özellikle batı kesiminde yoğunlaşan 1 5-
20 gölcük, akarsuyun güzergah değişimiyle zenginleşen tablo olmal ıdır.
Vadinin batı kesiminde Artemis Kutsal Arazileri n i oluşturan, Hasan
Çavuşlar, Eskioba(Darmara) ve Işıklar köyleri dışında düzlükte başkaca
tarihsel bir köy yerleşim i de yoktur. Bunlar da ırmağın kuzeyinde yer
alan yerleşimlerdir. Bu nedenle, havzadaki göller ve su zenginliği konar­
göçerlerin Tire ' de yoğunlaşmasını sağlam ıştır. Burada irili ufaklı bir
kısım göl ler havzayı , doğal bakımdan besleyen, Cellat, Belevi, B al ıkgölü,
Akarca, Çavuş (Gümüş), Karagöl, Kurşak, Manav, Torna, Çamurlu,
S azlı , Kargaçlı, Gölbaşı , Hayıtlı , Kocagöl , Uzungöl , Kazgölü , Dedebaşı ,
Taylı göl l eri cazibe alanı oluşturmaktadır. Havza b u özellikleriyle,
yalnız insani unsurların değil , hayvan l arın da gözde mekanıdır. Karta! ,
tavşan, geyik, pars, kuğu, kaz, ördek gibi hayvanl arın coğrafyaya yansı­
yan adları bu nedenle ol malıdır. Hatta Tire darplı mangırl arda hayvanl ar
ve özellikle bal ı k motifi yoğunluklu bir durum göstermektedir.
Coğrafyanın bu özel konumu, B izanslı Tarihçi Pachymeris ' te ifadesini
bulmuştur. Pachymeres, havzanı n üç özell iğine dikkat çeker. Bunlardan
biri , güçlü nesil ler yetiştirmeye elverişli besi n kaynaklarına sahip olması,
diğeri eşsiz otlakları ve üçüncü olarak da bu coğrafyanın "Tefekkür"e
yatkı nlığıdır. La Maıtin de, coğrafyaya Sultan III. Murat ' ı n hayran l ığını
dile getirir. O nedenledir ki, göçebelerin ve aşiretlerin gözde coğrafyası ,
doğası v e sular zengini Tire ' dir. Zira, konar-göçerlerin temel gereksinimi
sudur. Hatta B atı Anadol u ' da Menteşe/ Peçi n ve Manisa Demirci' den
sonra bölgenin en büyük konar-göçer sığınağı bu nedenle Tire olmuştur.
Büyük Menderes coğrafyasında yer alan Güzelhisar, Sultanhisar, Arpaz,
Bozdoğan, Kestel/Nazilli ve Yenişehir konar-göçer sayıları toplamı
neredeyse Tire ile eşit gibidir. Benzer görüntüler, Bozdağların kuzey
eteklerinde bir şerit gibi uzanan sancak kazalar Alaşehir, S art, İzmir ve

1 68
Çeşme için de geçerl idir. B uradaki konar-göçerler topl am ı Tire ile adeta
başabaştır. Hatta, Ayasuluk ve B irgi ' deki konar-göçer toplam ı Tire ' den
azdır. Tire' den sonra Küçük Menderes Ovasında ikinci cazibe merkezi
Ayasuluk' tur. Küçük Menderes dışında, Büyük Menderes Havzasının
doğu kesimi ndeki Yenişehir ve Bozdoğan konar-göçerlerin bir diğer i l gi
odağı görünümündedir.
Konar-göçerlerin yerleşik düzene geçmeleri konusunda girişimler tüm
dönemlerde görülse de, ası l yerleşim planlı bir şekilde 1 8 Nisan 1 69 1
yılındaki Sultan buyrul dusu ile başlatı lmıştır. Anadol u Beylerbeyi ve
Karaman Val i l il iği bu iş için yetkin kılınmış ve aşiretler düzenli bir
şeki lde; uygun yerlere, boşalan köyleri n arazisine yerleştirilmeye çal ı şı l ­
mıştır. Sis S ancağı başta olmak üzere, Maraş, Karaman, Konya, Antal ya,
İçel ve Adana sancakları yerleşirnde yoğunluk oluşturan coğrafyalardır.
Toroslar bu konuda Aydınel i toprakların ı besleyen kaynakların baş ında
gelmektedir. İlk dönem yerleşimleri dışında, II. Dönem yerleşimlerin i n
büyük bölümü Toros kaynaklı çıkışlardır.
İlk dönem konar-göçer hareketlerinde ise coğrafi dağıl ım, bir bakıma
vadi coğrafyasının çekicil iğini de ortaya koymaktadır. Aydın sancağının
1 3 kazasına topluca bir göz atıldığında henüz yerleşim aşaması ndaki
toplulukl arın mera seçimi de dikkate değerdir. Toplulukların yoğunl aştığı
kesimler B üyük Menderes Havzasında vadinin doğu kesimi, Küçük
Menderes vadisinde ise batı bölgeleridir. B üyük Menderes koridorunda
özell i kle Yeni şehir ve B ozdoğan, diğer sancak kazalara göre konar-göçer
grupl ar bakımından hissedilir bir ağırlık içermektedir. Küçük Menderes'
te ise yoğunluk batı kentleri Tire ve Ayasuluk' da oluşmuş görünmekte­
dir. B ozdağların kuzey eteklerinde ise S art dikkat çekici bir coğrafya
durumundadır. Örneğin Tire' deki gruplar, 1 530 tarih l i görüntüsüy l e kay­
da değer bir tablo ortaya koymaktadır. 1 92 Bun l ar köksel grupl ardır ve
aşiret temel lerini içermesi nedeniyle üzerinde durulmas ı gereken toplu­
luklardır. Bunlardan bir kısmı yerleşim oluşturmuşken, diğerlerin i tarih­
sel seyirde izlemek güçleşmektedir. Tire ' deki bu grupl arın hane say ı l arı
bir bakıma dağılımlardaki payı da açıklamaktadır. Adlarını grup kimli­
ğinde gördüğümüz bu topluluklardan bir kısmını sonraki süreçte izlemek
güçleşmektedir. Tire' deki köksel dağılımlar yerleşim oluşturma gücünü
koruyan aşiretleri de i şaret etmektedir:

192
1 5 3 0 y ı l ı Defteri Hakan i . . .

1 69
Ahiler 365, Ahmetler 29, Alalar ı 5 , B ayram Karacakoyun l u 3 5 ,
Beykörü (Beydüzü) ı I , B ıyıklı 37, B ohyalılar 24, Büksüzler 4 3 , Bülüç
23, Cengli 49, Çalışlar 33, Çamurlu 5 , Çobansalar 25, Dağeri 5 6,
Darıcılar 572, Davutlar I 5 , Deliler ı 5 , Dernek li 3 1 , Dirmil 2 1 , Doyranl ı
42, Durasal lar 4 2 , Durdual i ı 99, Dündarlı 8 7 , Ekin i i 4, Emirler 79,
Evsatlar 1 O, Gedikler 50, Genç li 3, Göllü I 5, Hacı Uç Paşa 30, Hacı
Hızır 53, Hamidier 49, Hoşavlar 1 5 , Kabil 3 , Kandıra 1 9, Karalar 3 8 ,
Kara A l i I 3 , Karagençli 32, Kaşıkara 63 , Kaşıkcılar 3 , Kayraklar 98,
Keles 8, Kemerdere 53, Kendirekçiler 3 1 , Kömürcülü 29, Küçük Ali 22,
Kütükler 50, Lütufl ar I l , Mahmudlar 5 3 , Mamalı 9, Maşatlı 22,
Nurparlar (Nurlar) 59, Nusretler ı I , Oduncal ı 1 7, Pembeler (Pembegan)
29, Rahmanlar 365, S adıklar 1 6, S amealar 30, Sev i nçler 1 7, Sinekler
1 47, Taştepe 22, Terzi Ali 1 99, Turasanlar 42, Tüfenkler 1 47, Taybeyli
8 , Uçarlar 1 0, Uluserl i 22, Üveçler 23, Vaysalar 3 5 , Yağmurlar 76,
Yaman l ı 45, Yeniler 1 39, Yoğunlar 7, Yol suzlar 43, Yunuslu 27

Beyiler, Hacı Dağeri , İpciler, Tusiler, Uzuncalar köylerinin hane sayı­


ları belirlenememiş, B ahadır Han l ı ' nı n ise hane sayısı verilmemi ştir.
Bunlardan , Kemerdere, Kömürcülü, Doyran l ı , Dündarlı , Yeniler,
Dağeri, Mahmudlar, Yaman lı (Yamandere), Göl lü, B ıyıklı, Çobansalar
(Çoban lar) ve Ekin l i daha sonra yerleşim oluşturmuş konar-göçerlerdir.
Aydın sancak kazaları içinde konar-göçer yoğunluğu nedeniyle Tire'
den sonra ikinci sırayı Ayasuluk (Selçuk) almaktadır.

Akçaşehir 4, Bozac ı Ali 1 6, B oluca!Çeltükçüler) 8, B urgaz 3 I , Kümenos


89, Çıvga 20, Karacalar 2 1 , Kazanl ı 1 4, Kızıl Ali 2 1 , Menteşe Yörükleri
3 1 , Kızıl Aşık 2 3 , S asalı 20, Kızılcaköy 8, Keşancılar 1 O, Menteşeli 20,
Köseli Göçgüncüler 37, Ortakçı 4, Reaya 32, Resul Yeledi Gökçekarlı 23

Ayasuluk ' ta Arap B atnos, Çulluyan, Hacı Durdu, Hoca Al i , Kaşıkcılar,


Do& ancı l ar, Aydoğmuş, H oca İbrahim, Kümenos, Menteşeli, Küçük
Hızır, Yeganl ı yörükleri diğer gruplardır.
Birgi ise konar-göçer yönünden Menderes havzasının en zayıf coğraf­
yası görünümündedir. B i rgi ' deki konar-göçer sayısı 1 2 adet olarak
verilmektedir. Ancak , i ncelemelerde bu sayının oldukça üstünde bir
konar-göçer v arlığına tanı k olunmaktadır.

1 70
Yakalı 9 1 , İnebeyli 8 3 , Kirpe/Gi rne 7 5 , Yoncalar/Yonuç 5 7 , Uluserl i 44,
Danişmendli 5, Yazıbey (Yazıyurdu) 72, Alacayakalı 60, Korubayı rı 45,
Hüseyi nler 42, Eğridere 40, Kemall er 32, S ofcular 32, Kaşıkcılar 22,
Şehriyar 20, Emirler 1 4, Kaymakcı l ar ı 3 , Vakkaslar 1 3 , B ağcı B azar 1 3 ,
Kutlubey 1 2, İkizce 6, Kurulakoyan l ı ve D �deli 6, Yörük 6

Hane say ı l arını belirleyemediğimiz, Tahtac ıyan, Ümrancı , Muradcalar,


Hacıhamzalar (Hacıkırl ı ) , Tanrıverm i ş , Hüseyinler' i de tabloya ekleme­
miz gerekmektedir. Bu konar-göçerlerden Eğridere, Kaymakçı, Yonuç,
Emirler, Kutlu Beyler ve Muradcalar (Muradiye/Tosun lar) daha sonra
köy konumuna kavuşmuşlardır.
Güzelhi sar daha çok Tekel i yörüklerinin yerleştiği bölge olarak dikkati
çekmektediı'. Bunlardan Alaiyeli 1 60 ve Tekel iyazı 33 haneli en bel i rgin
toplulukl ardır. Köprülüler de bir diğer Yörük grubudur. Güzelhisar' a ait
1 530 yılı belgeleri nde adiarı na rastlayamadığımız bir çok köy ve semti
İzmi r ve Aydın Vakıflar Bölge Müdürlükleri arşiv kayıtlarında rastlı ­
yoruz. Ancak, kayıtlarda adı geçen b u yerleşim v e semtler arasında,
Horasan l ı , Aytepe, Gökçeler, Kırklar, Şahnal ı , Veli ler, Emeç l i , Karg ı l ı ,
Töre, Bal c ı l ar, Belek, Tahtacı gibi adlar bulunmaktadır.
Diğer sancak kazalar içinde, konar-göçer grupları olarak, İzmir,
Alaşehir, Arpaz, Sultanhisar, Kestel ve hatta Çeşme daha zayıf bir
görüntü vermektedir.
B ozdoğan havzanı n diğer sancak kazalarma göre Yenişehir ile birlikte
daha hareketli görünmektedir. B ozdoğan ' da ı 5 30 y ı l ı veril erine göre,
yerleşik yaşama geçmemiş topluluklar içinde;

Avşar 5 , Çavdar 23, Çayıroba 38, Çayırlı 24, Karaca Tur B al i 44,
Çul luyan 97, Hac ı Mahmutlar 6 ı , Kızıltepe 53, Paşa 67, Ahmet Kethüda
20, Teşneli 2 3 , Koç B asan l ı 28, Genç 1 7, Kisveli 27, Dem l er ve Keçeci
konar-göçerleri bulunmaktadır.

Konar-göçerlerin B üyük Menderes Havzası nda yoğunluklu göründük­


leri bölge Yeni şehir kazasıdır. Onu diğer bir kaza B ozdoğan izlemek­
tedir. Örneğin Kestel ' de Semai l i 1 6, V irancı k 1 2 haneli konar-göçer
sayısı ile dikkati çekmektedir. Ancak, 1 530 y ı l ı kay ı tlarında B ozdoğan

17ı
köy ve aşiretleri içinde görünmeyen Yaz ı l ı ve Koyunlu vakıf kayıtların­
da adlarından söz edilen topluluklardır.

Akkeçili 4, Gölbeyli 1 8, B üksözler 1 34, Akçakavsan 29, Hacıbeyli 49,


Kunduşlu 48, Araplar 46, S arnıç 4 5 , Hacılar 42, Varaklı 40, Hasbeyi
40, B aynaz l ı 37, Karacayahyalı 20, Gökbill i 29, Emirli 28, Arıklar 28,
Kalkamaç ( Kalkamak) 24, B ayırl ı 1 63 , Habibler/Koçbasan 1 6, S iroz 1 7 1 ,
Bayramlı 1 7, Karadavutlar 1 7, Resulocağı ı 6

Bu konar-göçerlerden , S i roz, Hacıbeyli , Gölbeyl i , S arnıç, Emi rl i ,


Bayramlı, Habibler, Hasbeyli , B aynazlı v e Karadavutlar daha sonra
yerleşik yaşama geçmişlerdir. Garipler' in ise izi kaybolmaktadır.
Konar-göçer dağılımlarında İzm i r oldukça zayıf görünmektedir. B u
aşiretler içinde, Çeylekç i , Yivlice, Müteferrika, Elvan Fakih, S üleyman,
Doğancı yan, Bul uca, Hasan Fakih, Taylasanl ı , Köpek Hasan grupları
bulunmaktadır.
Çeşme toplulukları ise, Yukarı Temsiye 93, Aşağı Temsiye ve Orta
Temsiye 87, Kirdeci deresi 1 5 hane olarak verilmektedir. Yollucan
göçerlerinin hane sayıları ise belirl enememiştir.
Sart, konar-göçer toplulukların Aydınoğulları coğrafyasında yoğun­
luklu göründüğü bir diğer bölgedir.

Kırklar ve Deveci l er 68, Pir Mahmudlar 20, Han Timur (Cüneyd) 4 1 ,


Sinan Fakih 1 3 , Alagöz ( Karesi B eyli) 5 , Ahi Ali 1 6, Alakalkan l ı 3 8 ,
Üzümlü 3 ı , Çankara 6, Çanakçılar 3 , İran Şah 8 , Güvendikoğlu 1 2, Cafer
Tataran 7, Danişmend ve inebey l i 7 , İsrai l l i ve Şeyullah ı 7

Karayahşi , Alıcı (Karasığıral ıcısı), Karatekeli, Abdal , Harbendel i ,


Göçeri, Tatarlar' ı n i s e hane sayıları bel i rlenememiştir.

Alaşehir ise gruplar bakımından diğer bölgelere göre daha zayıf


görünmektedir. Verilerdeki Saruhanl ı , Bekil l i ve Yahşi toplulukları yanı
sıra, adiarına değinil meyen Karacalu, Dündarlı/Dindarlı , B ahadırlı ,
Avşar, Daldı, Kaş ı kc ı , Pusadlı v e Akkeçili grupları Alaşehir' e eklen mesi
gereken gruplardır.

1 72
ı 69 ı B U YRULDUSUYLA KONAR-GÖÇERLERiN
YERLEŞİME S OKULMASI

Ana yerleşim sürecinin ardından, bir kısım buyruıduıarla yeni yerleşim


hareketleri görünüyorsa da, ı 692 tarihli buyrulduyıa gerçekleştirilen
konar-göçerler ciddi bir yoğun luğu sahiptir. B u süreçle başlayan ve
sayısal ol arak oldukça gen i ş bir alanı içine alan büyük yerleştirme, beyl ik
coğrafyası n ı yen i den canlandırmıştır. Küçük Menderes Havzasında,
Akyurt, Ortaköy, Al ayl ı , Karatekke, Çepni (Çayırlı), Çukurköy, D al l ı k ,
Halkapınar, Mercan l ar, Hayreddin l i , Küçük Kemerdere, Mersindere,
Yemişler, Y enioba, bu dönem yerleşimleri olarak dikkati çekmektedir.
Bayındır Bölgesinde ise, bu geç dönem yerleşimleri içinde, Altınoluk,
Arıkbaşı, Çırpıköy, Çiftçi Gediği (Burhan), Çınardibi , Dokuzlar ve
Dereköy köyleri bulunmaktadır. B irgi coğrafyas ı nda, bu döneme ait
yerleşim seyri daha yoğun görünmektedir. B üyük olasılıkla, Arkacılar,
Başaran, Kayaköy,Bıçakcı l ar, B ozcayaka, Bozyaka, B ülbüller, Çağl ayan,
Çayırköy, Dolaylar, Gedik, Kışla, Horzum, Mutaflar, Işık, İğdeli,
Kayaköy, Mersinlidere, Pirinçci ,Ovacık, Tekbıçaklar, S olaklar, Şemsiler,
Yeniköy ve Veliler köyleri yerleşim tarihine geç katıl an köylerdir. S on
yerleşim hareketlerinde, özell ikle "Zeamet Yörükleri" dikkati çekmekte­
dir. Dereköy (Germencik), Akyurt (Tire), Lutuflar (Bayındır/ Tire) ve
Kayaköy (B irgi), Karatekeliler' in zeamet kolunu oluşturan bölgesel
ağırl ıklı Toros grubudurlar. Tire Şer' iye sicili kayıtların a göre Küçük
Menderes çevresin deki yerleşimlerde Harzeml iler (Horzum) önemli bir
yer tutmaktadırl ar. Diğer grupl ar içinde, Kirekizl i , Kızılışıklı, Karakeçil i ,
Karatekeli, Cabar, B urhan, Kaşıkçı öne çıkan aşiretlerdir. Örneğin ,
Büyük Menderes ' te Gedik, Alamut, Dereağzı , Gümüşyeniköy, Nargedik,
Uzun lar, Turanlar, B i n geç, Kuyucular, Dampınar, Arzular, Tekin yerle­
şime geç katılmış gruplardır. Habibler (Koçbasanl ı ) ise önceleri ,
Yenişehir kazasında iken , daha sonra bugünkü coğrafyaya yerleşmiştir.
Yerleşime al ınan bu yörük obaları daha çok Karaman Bölgesi konar­
göçerleri ol arak, Tekeli adı altın da toplayabileceği miz aşiretlerdir.
Bunların içinde S ancak kazalarda gördüğümüz "Gedik" köylerini
özell ikle belirtmek gerekmektedir. Kısacası Büyük Menderes Havzası
geç dönem konar-göçer yerleşimlerinden en iyi yararianmış bölgedir.

ı 73
Örneğin, B alcılar, Cumal ı , Karabağ, Musacalı yerleşimlerinin 1 69 1
tarihli buyruldu i l e bölgeye girdiklerini biliyoruz. 1 93
Bölgesel yerleşimlerden, Tire' de (Alacalı , Küçük Kemerdere, Somak ) ,
B irgi ' de (Erbeyli , Mumcular, Tombu l l ar, Yenişehir, Alaşarlı , Kurtlar,
Gevele, B ebekler,Gölcük), Aydın Güzelhisar' da Doğanköy/Domalan,
Abdurrahmanlar, Gündoğdu/Manastır, Kenger, Kızılcapınar), Yenişehir'
de (Alem ler, Pirlibey, Kes tel , Toygar), I 530 yılı kayıtlarında görünme­
mektedir! er. Ancak, bun l arın öncü) yerleşimlerden oldukl arın ı söylemek
gerekir. Örneğin , ünlü emirlerden Alem Bey' e dönük köylerden ,
Samsun ' da Alem Bey, B o l u ' da Alemağacı, Kırşehir' d e Alem Beyl i ' nin
1 530 yılı Defter-i Hakani ' de görülmesine karşı n, aynı dönemde beyl ik
coğrafyasında görünmeyip, geç dönemde ortaya çıkmal arı ilginçtir.
Bebekler Köyü için de ayn ı i fadeyi kul l anmak gerekmektedir. Yine, ünlü
adl ardan B al at/Menteşe' deki Kam Baba, Muğla' daki Nazar Bey,
Seydişehir'de Pirl i Bey, Menteşe bölgesindeki Emir Deniz ve Niğde' de
Kulu Bey ' i n semt adlarıyla görünmeleri aşiret h areketleri bakımından
kayda değerdir. Örneğin, Pirli Beyli köyü, i l k süreçte belirlenememi ş ise
de, Kestel ' e, bağlı Tirkemişl i ' de cam i i ile (Pirl i Bey Camii) görünmek­
tedir.
Kentleri tanımlarken, bun l arın nasıl oluştukları , hangi nedenlerle kent
olgusuna kavuştukları , fetih ve yerleşim süreci nde hangi gerçeklerin
bunda etkil i olduğunu görmek gerekecektir. Kenti kent yapan etkenler ve
bu etkenlerde rol alan unsurları dikkatlice ele almak gerekmektedir. Zira,
göçebeler, yerleşirnde kendi kültür unsurlarıyla yaşama geçeceklerdir.
Bu sorulara yanıt ararken , B izans kent olgusu gerçeğinden hareket etmek
zorunludur. Çoğunlukla, B izans kent yapısını devralan Türkler, bu
yapısal lığı kendi kültürleri doğrultusunda yeniden yapılandırıl mışlardır.
Zira, yerleşim i erin sahip olduğu, su. besin , doğa, tapı nak ve diğer unsur­
lar, fati hlerin yerleşimiyle yeniden ele al ınacaktır. B izansın devrettiği
yapısal ve yaşamsal kültür ögeleri , yeni sahiplerince İnançsal kurum­
ların dönüşümünde kul l an ıl acaktır.
Özel likle, Manastıd ar sahip oldukları mükemmel coğrafyal arı n ı
zaviyelere bırakmak durumunda kal acaklardır. Zira, Tire ' nin, Işıklar ve
B alım Sultan zavi yelerinin manastır arsaları üzerine kurulduğu buradaki
malzemelerden anlaşılmaktadır. Zira, Manastıd ar önemli su kaynakları-

1 9·' Asaf Gökbel ve Hikmet Şölen- Aydın İ l i Tarihi, Ci lt I. 1 936

1 74
nın bulunduğu coğrafi alanl arı kull anmışlardır. Esasen yerleşimler,
önceki ve sonraki sahiplerince aynı amaç l a belirlendiğinden, coğrafi
konum pek fazl a sorun yaratmam ı ştır. Böylece, bir çok B i za,ns köyü Türk
yerleşimi ile kentleşme sürecine girmiştir.
* * *

Aydı n ınoğull arı coğrafyasında yer alan sancak kazaların coğrafi


sınırl arı , o denl i gerçekci çizilmiştir ki, sonraki yüzyıl l arda da bu konum­
lar korunmuştur. Bugün de, Ayasuluk, Tire, B irgi , Alaşehir bu tarihsel
coğrafyal arın ı çeki rdek olarak korumaktadırlar. Her ne kadar, içleri nden
yeni kazalar çıksa da ana coğrafyalar hal a aynı konumdadır. Oysa,
aral arında, doğal sını rl ar olmamasına karşın bu kaza coğrafyaların ı n
tarihsel duruml arı n ı n değiştirilmemes i , s ı n ı r belirlemelerin i n oldukça
sağl ıklı yap ı l andırıl dı ğı n ı göstermektedir. Aydın sancak kaza coğraf­
yal arına bakı ldığında, Ayasuluk'un Söke' den Oğlanası ' na değin uzanan
bir alana sahip olduğu görülür. Ayasuluk' tan sonra B irgi ikinci, Tire i se
üçüncü sırayı alan bir yerleşim böl gesine sahiptir. Aydın sancağın ı n
Güney Gediz Havzasındaki temsi lcisi S art ve Alaşehir ise, B ozdağl arı
kuzeyden-doğuya sarkarak B irgi ' ye sokulan bir coğrafyanın ayağı ol arak
ortaya çıkmaktadır. B üyük Menderes Havzasında Yenişehir, havzanın
güney-kuzey doğrultusunu en iyi kul l anan sancak kazadır. S ancağın en
küçük coğrafi birimi ise Arpaz' dı r. Sultanhisar, beylikler sürecinin
havzadaki en kayda değer yerleşimi görünmektedir. "Düsturname",
beyl ik toprakların ı n Mehmet Bey' i n çocukl arına dağıtımında, Hızır Şah ' a
Sultanhisaı·' ı n verilmesi Ayasuluk arazi lerinin Sultanhisarı ' n a değin
gen i ş l i ği n i n onayıdır. Aydın Güzelhisarı ' na deği n i l memes i , Sultanhisar'
ın süreçte daha öne çıkan konumuyla i l gi l i olmal ı dı r. Zira, bir kısım
Aydı noğulları paraların ı n Sultanhi saı· ' da basılması , bu önemle i lgili olsa
gerektir.
Sancak kazalar günümüze genel olarak çekirdek bölgeleri n i koruyarak
gelmişlerdi r. Örneği n, Ayasuluk, güney-kuzey doğrultusuyl a İzmir' e
değin genişleyen coğrafyası n ı önem l i ölçüde korumuştur. Ancak, güney
ve güney-doğu coğrafyası ndan önemli bir bölümünü Aydın ' a b ırak­
mıştır. Ayasuluk köylerinden, Kuşadas ı , Söke, Ortaklar, Mursal l ı , Reis,
Germiyancık/Germencik, Kıran, Hıdırbeyli, B al atcık, B ozköy, Ömerbeyl i
köyleri Aydın iline taşınmıştır. Ayasuluk' un güney doğu sınırı , Alangüllü
ve Erbeyli hattında noktalanmaktadır. Aydın Güzelhisarı, geç de olsa

1 75
güney komşusu Mazu n ' dan (Menteşe Sancağı) Çine, Koçarlı gibi köyleri
sınırlarına alarak idari coğrafyası n ı beslemiştir. Ayasuluk, Kızılhisar' dan
(Torbalı) Kemalpaşa' ya uzanan "Baba Kapısı" i l e B ozdağları batıdan
kuşatan coğrafi öze l liğini sürdürmektedir. Ayasuluk, güney ve kuzeyda
her ne kadar coğrafyasından büyük bir bölümünü yitirmişse de, Küçük
Menderes Havzasındaki doğu köylerini korumuş görünmektedir. B u
kesimde S ubaş ı , tarihsel sınırda Ayasuluk uzantısı olarak yine varlığını
korumaktadır. Küçük Menderes Havzasının batısını kesen Ayasulu k ' a
karşın, Tire ve B i rgi havzayı bütünüyle kul lanan iki kent görünü­
mündedir. Tire ' n i n batı sınırı Subaşı ve Belevi(Pranga), doğusu ise,
Doyranlı ile sınırlanmaktadır. B i rgi ' nin doğu sınırı ise inegöl ' de
(Sarıgöl) son bulmaktadır. B u sınır, Küçük Menderes ' in adeta doğal
-
sınırı dır.
Aydın eli tarihi coğrafyasının B ozdağları aşan kuzey etekleri ile
Çeşme yarınıadası n a giren kesimi beylik s i yasi yapısının önemli ikinci
dilimini oluşturmaktadır. Bu dilinıde, doğudan batıya doğru, Alaşehir,
S art, İzmir ve Çeşnıe yerleşinıleri bulunmaktadır. S ancağın, önem l i ayak­
larından biri o l an S art ise, konumunu nahiyesi S al i hl i ' ye devrederek tarih
sahnesinden çekilecekti r. Aydın S ancağının güney Gediz havzasındaki
iki kazası S art ve Alaşehir' in sahip oldukları bir kısım köyler idari
sorunlar nedeniyle coğrafi alan değişimleri yaşayacaklardır. Bu yapı­
lanma içinde Alaşehir en dikkati çeken kent durumundadır. D i yebi liriz ki
Sart ve Alaşehir, gerek beylikler gerek Osman l ı sancaklar dönemi nde
bölgenin doğal sınırları nı aşan bir bölge içinde yer almaktadırlar.
Bugünkü konum, coğrafi sınırları doğallaştıran yapılanınayı başarmış
görünmektedir.
İzmir ise, erken süreçte küçük bir kaza i ken , giderek büyüyecek ve
XVI. yy' ı n sonları ndan itibaren gerek merkez gerek kırsal coğrafyasın­
daki birinıleriyle ol ağanüstü bir gel işme kaydedecektir. Kentin tarihi
coğrafyasımdaki Cunıaovası , Triyanda, B ornova, Kliznıan, Urla ve
KUrdelen ( Karşıyaka) gibi bölgelere sahiptir. Bu önemli dağı lım coğraf­
yası, beyli kler sürecinden Osnıan l ı ' ya, ondan da Cunıhuriyet ' e devrolu­
nan asli yapıdır. Aydın El i ' nin üçüncü kolu B üyük Menderes Havzası­
dır. Coğrafya paylaşım ı , Aydın Güzelhisarı, Kestel, Sultanhisar, Arpaz,
Bozdoğan ve Yenişehir' den oluşmaktadır.

1 76
X.BÖLÜM
AYDIN S ANCAÖINDA KENTLER

Osmanl ı belgeleri gecikmeli de olsa kentlerin yap ı sal öze l likleri n i


veren değerli kaynaklardır. Örneğin , 1 45 1 y ı l ı rakamları Tire, B irgi,
Ayasuluk ve Aydın Güzelhisar merkez mahalleleri ile dönem coğraf­
yalarını da açıklamaktadır. Bu rakaml ar, Osman l ı ' nı n yeniden yap ı l anma
dönemidir ki, ll.Murat ' ı n , II.Mehmet'e (Fatih Sultan Mehmet) bıraktığı
sosyal coğrafyadır. B u dönem yap ı l anmal arında yerleşim hareketlerinde
planlı bir sürecin yaşandığının da kanıtıdır. Her ne kadar, elimizde Fatih
Dönemi ve daha sonraki sürece i li şkin Tapu Tahrirleri varsa da, ası l
ul aşı lması gereken , Murat Hüdavendigar, Yıldırım B ayezit Dönemleridir
ki, bu defterlere henüz ulaşıl amam ı ştır. Osman l ı ' nın erken dönemlerden
önce "Tahrir"lere sahip olması, Fatih ve Kanuni Dönemi defterlerindeki
" Hüdavendigar zamanında Mukbil Ağa yermiş" yada "Yıldırım zama­
nı nda Çelebi tasarrufunda idi" gibi ifadeler, yazımların önceli k l i
olduğunu göstermektedir. Ancak, bugün i ç i n sahip olduğumuz 1 45 1 ve
1 530 tarih l i Tapu Tahrir defterleri el imizdeki erken dönem belgeleri özel­
l iğini korumaktadır. Yıldırım Bayezit'in bey l i k coğrafyasındaki tasarruf­
l arı yeni bir yap ı l anmaya da i şaret etmektedir. Balkan i ara taşınan önem l i
adlardan boşalan yerler yeni adlarla dol durulmuştur. Örneğin, B ayezit'in
Tire'nin Boynuyoğun köyünün Kızıl Deli Sultan' dan boşalmas ı yl a
Kıranoğu l l arına tırnar olarak vermesi, yerleşimiere merkez müdahalele­
ri nin olduğunu göstermektedir. Daha sonra, Fatih ' i n yerleşim hareket­
l erine dikkat çekici şeki ldeki müdahalesi , kentsel yapıl anmal arı da etki­
lemiş olmalıdır. B u süreçte, Tire 'den İstanbul , Üsküp ve B ayburt' a b i r
k ı s ı m aşiretlerin taşınması sadece bir örnektir.

KENTLERiN MERKEZ MAHALLELERİ

Henüz yerleşimiere fazl a müdahalelerin olmadığı süreç baş l angıcın­


daki dört önemli kentin merkez yapıları na bir göz atmak yararlı o l ac aktır.
1 45 1 tarihinde, Aydın S ancağı kazalarından Tire, Ayasuluk, B i rgi ve
Aydın Güzelhisarı ' nda mahalle ve hane sayıları, Beyliğin, Osman l ı ' ya
devrettiği coğrafi m irastır. Zira, Fatih Dönemine girerken, sancak kaza­
l arın merkez durumları çekirdek yapıyı yansıtmaktadır.

1 77
SANCAK KAZA MAHALLE HANE
Tire 26 1 1 94
Ayasu1uk ı7 48 ı
B i rgi ıo 245
Aydın Güzelhisarı 7 ı 49

. Diğer sancak kazalara göre, Ayasuluk, farkl ı bir Rum nüfus barındır­
maktadır. S ancak kazalarda Ruml ar bir mahalleye sahip i ken Ayasuluk ' ta
bu oluşum 3 mahal leli bir zenginlik içermektedir. B unlar daha çok
merkezi saran ve hisar çevresi mahal leleridir ki , Eski hisar, Hisaryakası
ve Kemer mahal leleri nden oluşmaktadır. Kemer mahal lesi , Türk ve
Rumiyan ol arak iki bölümlü bir yerleşimdir. Benzer bir oluşum Tire ve
Bi rgi ' de görünse de buradaki mahal leler güney-kuzey doğrultu-sunda
ortaya çıkan , ancak bütünlüğü bozmayan , Aşağı ve Yukarı Meryemana
mahal leleridir. Daha ileriki süreçte, bunları n , örneğin ı 530 yılı Defteri
Hakani ' de (Tapu Tahrir Defterleri) mahal le sayıl arı teke düşmüş görün­
mektedir. Feti hten sonraki yerleşimler ol arak ortaya çıkan II.Murat ve
II. Mehmet(Fatih Sultan Mehmet) dönemleri önemli ölçüde Aydınoğulları
beyl ik mahalleleri n i ifade etmektedirler. Zira, 1 45 1 yılı kent rakam l arı
Beylik sürecinin ardından oluşan ilk tablolar olması nedeniyle ayrı bir
öneme sahiptir.
Örneğin , 1 45 ı ile 1 530 yı l ı rakarn l arı karşılaştırıldığında bazı kentler
(Tire) dışında, mahal le ve hane sayı l arında önemli değişiklikler yoktur.
XV.yy' daki İzm i r ' i n kırsal yerleşim zengi nl iğine karşın, merkezi
yapılanması ile i l g i l i Fatih Dönemi kayıtları yeterli malzeme vermemek­
tedir. . Bu dönem kayıtları ayrıntı l ı bilgiler yerine, toplu sonuçlar içeren
bir durum ortaya konmaktadır. Tarihsel belgeler, kentin i l k merkezi
yapılanma bölgesi olarak üst kale ( Kadifekale) bölgesini gösterrnekte­
tedir. Giderek, eteklerden kuzeye i nen bu yerleşim hareketinde, Türk dışı
unsurların sahi le daha yakın konumları vardır.
1 45 1 kayıtl arı, sancak kazaların , merkez mahal leleri ve hane sayıları
bakımı ndan önem l i veriler ortaya koymaktadır. Bu süreçte, Örneğin ,
Tire' de ciddi b i r yapılanma vardır. Beyl i k coğrafyası n ı n b u gözde kenti,
Osmanl ı süreci nde de konumunu koruyacak ve gel işimini sürdürecektir.

1 78
Fatih Dönemi nde kentin merkezde oluşan 26 mahallesi ve hane sayıları
görkemli bir tabl o ortaya koymaktadır:

Taşpazarı (Ahiler) 1 28 , S oful ar 1 22, Yahşibey 20, Yavi ler 36, Paşa 29,
Alihan 26, Kadızade 2 1 , Küçük Hafız 27, Turunç 54, Çanakçızade 96,
Cami-i Atik 70, Hisariçi 34, Kalamos 46, Doğancı 45, Makabir 60,
Miskince 2 1 , Mısırlı 37, Hatip 44, Alacamescit 22, Darphane 34,
Yayl afakıh 27, Ağacı yan ( Kadı) 43 , Tahtakale 67, Debbağlı 8, Muarref
(Maruf) 24, Küffaran 5 3

Fatih Dönemi merkezi yapılanması göstermektedir k i , kentin ası l


oluşum yapısı Hisar ve çevresidir. Son ortaya çıkan bel geler Hisar olarak
belirtilen Narin Camisinden Tahtakale ' ye sarkan ana merkezin , doğu ve
batı çevresinde oluşan yerleşimlerle şekil lendiğidir. Tahtakale Camii,
belgelerde Eski Hisar Camii olarak verilmekte, Çanakcı Mescidin i n
kuzeyinde yer alan hamamın d a "Surlu Hamam" olarak Hisar içi nde yer
aldığı bel irtil mektedir. Tire mahal lelerinde dikkati çeken yerleşim
yoğunluğu, daha çok kentin doğu uç kısmındaki hisar eteği ile diğer
merkez kaleni n eteklerinde görünmektedir. Merkez, Buğdaydede ' ni n
doğu kesiminde yer al an kalenin eteklerine yayı lmış bulunmaktadır. B u
kesim Tahtakale/Kalealtı bölgesidir ki, "B azar" buradadır. Türk yerle­
şim i , "B azar"ı sarmal ayan, Rum ve Yahudi yerleşimi i le adeta kuşatıl­
mıştır. Türk yerleşimleri çarşıya daha gerilerdeki mahal le oluşum l arıyla
sokulmaktadır. Hatta bu dönremde "Kestane Pazarı", B edestan ' ı n
kuzeyinde, merkezden uzakta yer almaktadır. D iğer bir yoğunluk bölgesi
ise yine doğudaki kale ' n i n (Ekinhisarı) eteklerindedir. Bu kesim başlıca
iki büyük m ahalle ile temsil edi lmektedir ki bun l ar Taşpazarı ve
Sofuköy' dür. İki mahallenin hane sayısı 250' dir. Bu kesimler önce
Kocabıyık daha sonra da Karagazi semtleri olarak bi l i necektir. Kentin
doğu uç noktaları i se B ademye olarak, Tire merkez yap ı l anması dışında
ele al ınmaktadır. B ademye grubu yerleşimleri n i oluşturan , Şeyhler,
Tekke, Küp, Piri, Ahi Yakası, Mehmet Paşa Mescidi, Derebaşı ,
Eğinhi sarı (Ekinhi sarı ), Bölücek, Kömürcülü, Canbazlı, Kemerderesi,
Dağlı ve Karacaali ' yi kapsamaktadır. Bu bölge adeta Aydınoğu l l arı ai le
bölgesi konumundadır. Beylik ailesin i n ikinci ve üçüncü kuşak adların ı n
b u bölgede yapısal varl ıkları dikkat çekicidir. Örneğin , İsa B ey' i n oğlu

1 79
Musa Bey' in zaviye ve türbesi, Hafsa Hatun'un zaviye, imaret, hamam
ve çeşmeleri ile Gazi Umur Bey' i n kızı Azize Melek' i n köprüleri burada
kümelenmiş durumdadır. Yine Gazi Umur Bey ' in diğer kızı Gürcü
Melek Hatun' u n cam i i bir diğer beylik yapıs ı olarak dikkat çeker.
Özell i kle, Timur'un Ankara S avaş ı ' ndan sonra k ı şı geçirmek için seçtiği
coğrafya da burasıdır. Hal k bilgilerine göre Aydınoğulların ı n Aksaray' ı
da buradadır.
B ademye belgeleri, bize bilinmeyen erken dönem yapıları ve beylik
ailesi bağlantıl arını da vermektedir. Örneğin, Suratl ı Cam i i ve hamam ı ­
nın Aydınoğulları ailesi vakıfları içinde bulunması (İsa Bey k ı z ı Hafsa
Hatun) bölgenin B ademye kapsamında olduğunu göstermektedir.
B adem ye, I 530 yılı vergi kayıtları nda, 267 akçal ı k bir payla Tire ' den
ayrı bir birim olarak ele al ı nmaktadır. Hatta, B ademye' ni n biri m ol arak,
Köşk, Sultanhisar,Bozdoğan ve S art' tan daha fazl a vergi ödemesi ne
denl i önemli gelir kaynaklarına sahip olduğunu da göstermektedir. 1 94
Tire ' n i n nahiyelerinden B izans köyü Pota ise bu dönemde öneml i bir
yerleşim bölgesidir. Aydınoğull arı ailesinin ilgi duyduğu yerleşim birim­
Ierinden biri olan Pota, özellikle soydan İshak Bey' i n , dönemsel aşiret­
l erden Kadı ve Hatip vakıf katkılarıyla küçük bir kent konumun-dadır.
Özell ikle, zaviye, cam i , kervans aray ve hamam gibi sosyal yapılar
bakımdan gel i şk i n görünen Pota, 1 45 1 tarihli Defter-i Hakani kayıtlarına
göre yedi mahalleden oluşmaktadır. Bunlar, Kadıoğlu, Hatip, Paşa, Cami,
Tabaklı , Kalamos ve Küffaran (Rum) mahalleleridir.
Ayasuluk, Osman l ı sürecinde Beylik başkenti m i rası n a karş ı n , umulan
kentsel aşamasını yapamam ı ş bir görüntü içindedir.

Burak Bey 48, Pembegan 2 5 , Yegan ve Şeyhli 49, Kadı 24, Kemer 42,
Kara Pakih 2 1 , Bey l i Süle 3 I , S atılmış Pakih 2 I ,Hatip ve Sinan 44
Kubbeli Mescid 30, Kayacık ve Beyhamarnı 73

Ayasuluk merkez yapılanmasında, özell ikle Karaman emirler varlığı


öne çıkan unsurlardır. Buradaki mahalle yapılanmasınqa Yegan Reis,
Kara Pakih, Süle - B ey ve B urak Bey gibi Türkmen kökenl i l i derlerin yanı
sıra yine aynı kökenli Şeyhli , Kayacık, Kadı ve Hatip aşiretleri bulun­
maktadır.

1 94 1 66 Numaralı Defter

1 80
B irgi merkez yap ı l anmas ı , daha i lginç bir tablo sunmaktadır. Esasen
merkez mahalle kapsamında ele al ınan Elekçi ve S arn i t mahal lelerin i n
merkez ile ilgi leri n i n olmaması gerekir. Örneğin , S amit, B irgi ' y e 4 - 5 km
uzaklıkta bir yerleşimdir. B irgi, Fatih Döneminde 1 O mahalleli bir
merkez yapıda görünmektedir:

Hisaı·içi 40, Taşpazarı 20, Dernek B azarı 1 8 , Kadı 20, Ahi Germi yan 26,
Demir Boğa/Timur B aba 6, S i n i l i ve Elekçi 50, S arnit 46, S asal ı 1 9

Aydın i l i n i n asıl adı "Güzelhisar" dır. Gediz Havzasındaki Güzelhisar


ile Büyük Menderes Havzasındaki Güzel hisarın karıştınlmaması için
Gediz Bölgesindeki Güzelhisar' a S amhan Güzelhisarı , Büyük Menderes
Havzası ndak i ne de Aydı n Güzel hisarı deni lmesi zorun luluk olarak ortaya
çıkmıştır. Güzelhisar, Fatih döneminde kaza olmasına karşı n merkez
mahal le hane sayı l arıı yl a adeta bir nahiye görünümündediL

Ki lise Cam i i (Ali han) 30, Cami 32, Hacı İsa 20, Köprülü 30, Yenice 1 0,
Hisaı·yakası 1 2, Kadı 1 5

Sancak kaza, 1 8 1 1 ' den itibaren sancak merkezliği statüsüne ulaşmış,


yaklaşık elli yıl l ık bir süre bu konumunu korumuş ve daha sonra bu
ünvanını İzmir'e devretmi ştir.
1 45 1 yı l ı Osman l ı Tapu Tahrir Defterlerinde Güzelhisar yedi
mahalleden oluşmaktadır. Güzelhisar merkez oluşumunda kurucuları
Ali han , Hacı İsa, Köprülü ve Güzel B eylerin katkısı oldukça önemlidir.
Fetih ve yerleşim sürecinin en kayda değer adlarından biri olan Alihan ' ı n
merkezde ol uşturduğu mahalle "Ki lise Camii" dir k i b u öncü yerleşimdir.
Alihan ' ın öncü) varlığı sadece Güzelhisar' da değil , B üyük Menderes
Havzası nda, Söke, Ç i ne ve B ozdoğan coğrafyalarında da beli rgindir.
Hatta, Söke ve Çine Ulucam i lerinin, Güzelhisar Ulucam i i gibi kiliseden,
İslam mabet-I erine dönüşümü kayıtsal bi lgi lerdir. Ayrıca, Tire ve B irgi '
de de benzer işlevli yapıl arda onun adı vardır. Ebulgazi B ahadır Han, onu
--şecere-i Terak ime"de "Han" olarak ele almaktadır. Alihan, etkisel gü­
cünü Sart, Aydın Güzelhisar, Söke, Çine (Karpuzlu/Alihanlı), B ozdoğan,
Tire, B irgi ' ye taşıyan e nder kimliklerin başlıcası dır. Onun merkez ve
köyler tesisi erken dönem yerleşimleri olması nedeniyle ayrı bir önem

181
taşır. Ki l ise Cami mahal lesinde bugün vakıf kümelenmesinden sadece
adıyla anı l an türbesi kalmıştır. Her ne kadar türbe Alihan Türbesi
kaydıyla resmi kaynak l arda yer almakta i se de, türbede oğlu İsmai l
yatmaktadır. Benzer kayıt Tire ' de A l ihan Türbesi ' nde de görü lmektedir.
Tire ' deki türbede de oğlu Hoca Hasan yatmaktadır. Alihan ' ın ölüm tarihi
bilin-memekle birlikte, ı 354'den önce vefat ettiği Tire Orta Medrese
yazıtında yer almaktadır. Aydınoğlu Mehmet Bey ile oğlu Umur ve
Umur kızı Hundi Paşa Hatun ' un Alihan kül l iyelerine yaptıkları vakıfl ar,
onun beyl ik döneminin i l k yıl l arına yetiştiği n i göstermektedir. Bu
nedenle, Alihan ' ın tesi s ettiği Ki l i se Mescidi (Ulucam i ) Mahallesi
Güzelhisar' ın çekirdek yerleşimidir diyebil iriz .
İzmir ise, Fatih Dönemi kayıtl arında küçük b i r kasaba görüntüsü
vermektedir. Sayın Mübahat S . Kütükoğlu' nun verdiği merkez yerleşim
haneleri bunu kanıtlayan tablo ortaya koymaktadır:
Hanbey 30, Fayik Paşa 52, Sel atİ nzade 43 , Limon/Liman 1 8, Küffaran 3 1

İzmir, Fatih Dönemi ardından bu görüntüsünden uzaklaşarak, öze l l ikle


XVI. yy. son larından itibaren o lağanüstü bir gel işmeyle, Tire ' nin önüne
geçerek, merkezi i şlev üstlenecektir.
Diğer taraftan, ı 530 veri leri, Büyük Menderes Havzası kazal arının
merkez hane sayıl arı , tarihsel seyre de ışık tutmaktadır. Bu süreçte,
Aydı n Güzelhisar 90, Sultanhisar 1 04, B ozdoğan 96, Yen işehir 29,
Kestel 1 93 , Nazi l l i/Nazlı 1 34 hane sa yılarına sahiptirler.
Kaza statüsü elde edememi ş bir kısım yerleşimierin merkez hane
sayıl arı , bu köylerin kentleşme olgusun a yöneldikleri n i göstermektedir.
Amasya/Ammasiye 1 5 8 , Boyasini/Esençay ı 1 9, Karacasu 292, Köşk ise
45 hanedir. Oysa, elveri ş l i bir konuma sahip olmasına karşın, XVI.yy'
daki köyler içinde Köşk, neden se yeterl i merkezi donatıma sahip deği ldir.
Sancak kazaların genel hane sayı l arına bakı ldığında, Tire 7 .465 hane
sayısıyla seçkin bir görüntü vermektedir. Tire ' yi , 4.74 1 hane sayısıyla
İzmir izlemektedir. S ancağın diğer kazalarındaki genel hane sayı l arın­
daki dizi l i şte, B i rgi 4.687, Ayasuluk 4.450, Çeşme 3 .573 , Alaşehi r 3 .299,
Kestel/Nazi l l i 2 . 626, Yenişehir 2 . 5 8 3 , Aydın Güzelhi sar 2 .280, S art
1 .9 ı 3, B ozdoğan 1 .74 1 , Arpaz 8 5 5 ve Sultanhisar 7 1 6 hane rakaml arıyla
yer almaktadırl ar. Bu sıralama sancağın genel yoğunluk böl gesinin
Küçük Menderes Havzası olduğunu göstermektedir. İkinci yoğunluk

ı 82
bölgesi, Al aşehi r-S art-İzmir ve Çeşmeyi kapsayan Güney Gediz böl­
gesidi r.
Arpaz, B ozdoğan , Sultanhisar, Yenişeh i r ve Sart oldukça zayıf yerle­
şim görüntüsü vermektedirler.
Ayasuluk, beyli kler süreci nde yönetim merkezi olarak dikkati
çekerken, 1 530 yılı merkez mahal leleri i l e dengeli bir yerleşim örneği
vermektedir.

Bengi Süle/Sülemiş/Süle Bey 22, Burak 40, Hatip 49, Kadı 40, Kara
Fakih 3 1 , Kayacık 60, Kemer 60, Kubbe Mescid 45, Penbegegan 3 5 ,
Şeyhler 1 6. Kefere 5 7

Birgi, beyl i ği n sembo l i k başkenti olmak dışında i şlevsel özelliği di kkat


çekmeyen bir merkez durumundadır. Ancak, sahip olduğu coğrafya i le
üzerinde durulmaya değerdir.

Taşpazarı 35, Ahi Gerınİyan 33, S as alı 20, Kızıl Mesci d 8 , S arı Bey 1 7 ,
Gazi Kurt l l , Dernek B azarı 1 3, Elekçi ve S in i l i 50, Demir B oğa (Timur
Baba) 9, Semitl i 67, Küffaran 1 9

Aydın El i n i n en büyük kazası olan Tire, Sancak merkezliğini yaklaşık


400 yıl elinde bulundurmasıyla ayrı bir öneme sahiptir. Kent, sosyal ve
ekonomik yönden farklı bir gel i şme içi ndedir. Kervanyoll arından iyi
yararl anan kent, bu konumunun yanı sıra doğal coğrafyası yla da göz­
dedir. Bu tablo, gezginlerin ve tarihcilerin kalemlerine de yansımıştır.
Fransız şai ri La Marti n , doğal yapısını İsviçre kentlerine benzetirken ,
"Zafername" sahibi tarihci Şerafeddi n "Rumun meşhur kenti" i fadesi n i
kullanmaktadır. Evl i ya Çelebi kenti "Şehr-i muazzam" v e "Kanuni ' ni n
nazargahı'', Katip Çelebi "Taht şehri", 1 908 tarihli Aydın Vilayeti
Sal namesi "Uieınalar yatağı" gibi tanımlamalara almaktadırl ar. Bu
başlıklara alınan kent, XVII.yy ' ı n ilk yarısı nda merkezde i ki yüzü aşan
mescit ve zav i ye, mukataaya veri lenler dışında 1 .OOO' i n üzerin deki vakıf
dükkan, 28 kervansaray, 20 hamam, 32 medrese i le dönemi n metropol
kentidir. Kent, 1 530 yı l ı nda merkezde 39 mahal leye ulaşan konumuyla,
sancak kazalar içinde özel bir duruma sahiptir. Kenti n , Yahudi ve Rum
gibi diğer sosyoloj i k unsurları beraberinde taşıması sosyo-ekonomik

1 83
önemine de vurgudur. 1 530 yıl ı , kentin bu süreçte, mahal le ve hane
sayılarıyl a diğer sancak kazalara göre farkl ı bir tabloya sahip olduğunu
göstermektedir. Tire ' nin sahip olduğu ekonomik, sosyal ve kurumsal
gel işme onun salt Aydın E l i ' nin değil bölgenin de önem l i bir kenti
olduğunu göstermektedir.

Cami-i Atik 58, Yeledi Çanakçı 3 3 , Ağaçcıl ar/Kadı 4 1 , Debbağlar 1 4,


Hasan Çelebi 2 1 , Tarakçı 37, Takyecizade 30, Kal amos 37, Turunç 29,
Mısırlı 47, Makabir 1 7, Urgancı l ar 4 1 , Hacı Muslihiddin 1 5 , Hacı
Mehmet 24, Hatip 36, Taşpazarı 60, Tanrıverm i ş 3 5 , Küçük Hafız 2 1 ,
Kadızade 34, Hisari çi I I , Karahasanoğlu I O, Maruf 28, Y ahşi Bey 1 8,
Alacamescit 1 7, Doğancılar 3 3 , Paşa 29, Tahtakale 43 , Hacı Ahmet 9,
Sofular 69, Yunus Emre 27, Hoca B ahşayiş 27, Miskince 1 5 , Yavi ler 3 5 ,
Yayl afakıh 59, İmamzade 9, A l i han 1 5 , Darphane 1 8 , Yahudi 64,
Gebran (Rum) 49

Aydınoğu l l arı Döneminden I 528 yılına değin bir köy görüntüsü veren
İzmir, bu süreçte, Han Bey 30, Fayi k Paşa 52, Selatİnzade 43, Liman ı 8
haneli bir merkezi yerleşime sahiptir. 1 528 yılı hane sayıl arında Rumi yan
mahal lesi dışında merkezdeki dört mahallede 1 43 hane bulunurken,
I 530 ' da bu rakam I 27 ' ye düşmüş görünmektedir. 1 95 Han Bey 27, Fayik
Paşa 45, Selatİnzade 38, Liman I 7
Bu tarihten yak l aşık e l l i yıl sonra ( 1 575), kentin hem mahalle
6
adlarında hem de hane sayı l arında ciddi değişiklikler görülmektedir: 1 9

Fayik Paşa 83, Han Bey 92, A l i Çavuş 3 5 , Yazıcı 32, Şeyhler 30,
Gebran I 1 0

Aydın Güzel hisar i se, B eyl ik Dönemi köy yapı l anmasını aşmış görünse
de ı 530 yı l ı sürecinde, hala bir kasaba konumundadır:

Kadı I 3, Cami I 9, Cemal I 8, Hisaryakası I 6, Kilise Mescidi 1 3 , Köprülü


90, Sinli I

ı <J:\ Mübahat S. Kütükoğlu- XV ve XVI. Asırlarda İ zmir kazasının Sosyal ve İ ktisadi


Yapısı. İzmir B üyükşehir B elediyesi Kültür Yayını, İ zmir, 2000
ı% Age . . .

1 84
Al aşehir, Aydın S ancak kazaları içinde kent olgusunu, beyli k sürecin­
den itibaren yaşayan bir yerleşim birimidir. Kent, tarihsel önem i n i
konumuna borçludur. B u nedenle, Türkleşme sürecine en son katıl an bir
kenttir. Adın ı , fetih sürecine değin Filedelfiya ol ar ak koruyan kent, Türk
kimliğine Yıldırım B ayezit Dönemiyle kavuşmuştur. Aydın sancak
kazaları içinde üçüncü büyük kent görünümündedir.

Bazar 25, Bereket l i 34, Cami 87, Tepeci k Mescidi 58, Hızır İ l yas 24,
Kirpas 1 2, Palanduz 30, Postal l ı 1 06, Yarhisar 3 2

Aydın S ancak kazaları içinde s i l i k b i r görüntü çizen Arpaz, daha


sonraki süreçte de konumunu gel iştirememiş ve yeni idari yapılanma­
larda köy durumuna düşmüştür.
I 530 yıl ı nın mahal le hane sayıl arı bu geçeği göstermektedir:

Yeniceköy 1 3 , Akmescid 5 1 , Dolayca Mescid 1 2, Mescidi Hocam 2 1 ,


Cami 34

Kestel kazasının temel yapısını Naz i l l i (Nazl ı) oluşturmaktadır. Üç


mahal leden oluşan merkezi yapıda, Cam i I 93, Ilgın lı 85 ve Yeregiren 49
hane sayıl arı ile güçlü bir bütünlüğe sahiptir.
Yen işehir i se, merkezde 29 haneli Camii Atik mahal lesi dışında baş­
kaca bir yerleşime sahip değildir. Merkezdeki yapılanmanın zayıf
olmasına karş ı n, nahiyeleri n i n kısa bir süre sonra kaza statüsü kazanması,
kırsal ı n daha güçlü bir seçenek oluşturduğunu göstermektedir. Büyük
Menderes Havzasının doğu uç noktası nda, konumu ve gel işimi i l e
sancak kaza oluşumu kazananan Amasya, b u süreçte kervansaraya
( Karabal i Kervansarayı) sahip tek yerleşimdir. Amasya nah i yesi, 1 5 30
nüfus veri lerine göre 1 58 hanel i k merkezi yapısıyla çok geçmeden
sancak kazası ünvanı al acaktır. Hatta Evliya Çelebi XVII.y y ' da Aydın
Sancak kazalarma Amasya' yı da ekleyecektir. Yenişehir' i n Amasya ile
birl ikte ele al ı nması gereken diğer bir dikkat çekici yerleşimi Boyasini
(Esençay) köyüdür. ı 530 yı l ında B oyasini ı 99 hane sayıs ı ile Büyük
Menderes Havzasının en büyük yerleşim birimleri nin içi nde yer almak­
tadır. Aydınoğu l l arı Beylik ailesinin bir kısım üçüncü kuşak adl arın ı n
burada toplanması, nedense bugüne değin i ncelenebilmiş değildir.

1 85
Aydınoğlu Mehmet Bey ' i n babası v arsaydığımız Aydın Bey büyük
olasılıkla burada yatmaktadır. Tarihsel belgeler bu konuyu aydınlatmaya
henüz yeterl i destek vermemektedir. Kimi belgelerde unvan olarak
"Baba" kaydı görülen Aydın Bey' i n ailesi i l e yoksa nedenini bilemedi­
ğimiz bir kırgı n lığı mı vardır. Zira, Aydı noğu l l arı ailesi içinde hiçbir kişi
"Aydın" adını çocuklarında ve torunlarında kull anmamıştır. "Büyük
Dede" ye uzan ı ş sadece Süleyman Şah torunu Hafsa Hatu n ' da görün­
mektedir. Neden Hafsa Hatun (Süleyman Şah toı·unu) , beyl i k ailesin i n
toplandığı Küçük Menderes kentlerinde değil de, Büyük Menderes
ı
Havzasında Yen i şehi r ' de türbeye sahiptir. 97 Hatta, Hafsa Hatun ' un,
kayıtl arda "Hafsa Hatun bin Aydın" gibi başlangıca taşınması ayrı önem­
dedir. Diğer, ikinci, üçüncü aile bireyleri nde görünmeyen bu şek i l de bir
şecere uzanışına neden gereksinim duyulmuştur. Zira, 1 4 1 9 tarihli
vakfiye, daha dar kapsam l ı görünürken , Tire Şer' iye Sicilleri nde yer alan
vakıf kayıtları, ek vakfiye kaydının varolması gerektiğine i şaret etmek­
tedir. Zira, H.822 tarihli vakfİyede yer almayan bir çok vakıf Tire Şer' iye
sicili kayıtlarında gen i ş lemektedir. Hafsa Hatun ' un 1 4 1 9(H. 822) tarihli
vakfiyesi. Küçük Menderes coğrafyasındaki vakıfl arı n ı n öneml i bir
1
genişliğe sahip olduğunu göstermektedir. 9 8 Vakfiyede, Tire ' de Göl l üce
ve Yeğenl i (Yiğitli ) , B irgi ' de Ezengömü (Bezdegüme/Yolüstü) ve Deniz
99
U l usu (Değre Havlusul Mescitli ) köyleri vakıf ol arak ele al ı nmaktadır. 1

1 Y7
Tire Şer' iye S i c i l i kay ı t l arında, C i l t 4 , Say. 2 8 7 , H . 1 254 ·'Nezareti evkafı humayunu
ın ülükhancye ınül hak evkaftan nefsi Yenişehir Ayd ı n ' d a ınütevefliye Hafize Hatun
merhumeni n . . .
Aydı n Sancağı nda Amasya' d a kain Cam i i Şerif ve imareti ınü n i fi ve kurahayı sairede
ınesacidi evkafı n ı n . . . Karye-i B ezdegüme ve Yeğe n l i ve Mescitl i ve Göl l üce ' de an
vakfı şerifi . . . . .
! 'IR
Tire Şer' i ye S i c i l i C i l t I, Say.344, H. 1 25 1
1 '1'1
Tire Şer' iye S i c i l i C i l t 4. Say.259, H . 1 25 6

1 86
XI. B ÖLÜM
AYDIN ELİ TARİHİ COÖRAFYASINDA NAHİYELER

Aydınoğulları ' n ın Osman l ı ' ya bağlanmasıyla, beylik coğrafyasının


daha örgütlü bir idari yapı lanmaya al ı ndığı görülmektedir. Beyliklerin
yüz yılı aşan si yasi süreçleri nde, bu birimlerin hangi konumda ve ne gibi
idari örgütlenmeye sahip olunciuğu bili nmemektedir. Osman l ı süreci yle
bu yapısal deği şimleri bi lmek güçtür. Dönemsel belge ve bilgi yetersiz­
liği bu konuda değerlendirme olanaklarını sınırlamaktadır. Kuşkusuz
beylikler süreci , kuruluş ve olgunlaşmanın başarıldığı bir süreçtir. Her ne
kadar sancakların konuml arı beyl i k coğrafyal arı olsa da, idari olarak bir
kısım deği şikliklerin daha boyutl u ele al ınmış olmalıdı r. Genişleyen
coğrafyal arı vergi bakımından kontrol edebi lmek içi n, EyaJet ve sancak­
lar 1 426' dan itibaren, hi yerarşik olarak, kaza, n ahi ye ve köyler ol arak
şeki llenmiştir. Ana yapı "Eyalet"ler ve "Sancak"lar açıl ımıyla yeni bir
düzen lemeye alınmıştır. Aydın Eyaleti bu çerçevede, Aydın, S aruhan ,
S ı ğ l: ı ve Menteşe sancakl arı na ayrı lmıştır.
Aydın Eli toprakları Aydın S ancağı, S anıhan arazisi S aruhan S ancağı,
Menteşe coğrafyası da Menteşe S ancağı olmak üzere üç temel beylik
coğrafyalı "Eyalet" yapısı ortaya çıkarnıştır. Aydın Sancağı yeni şeki llen­
mede. Vil ayet merkezi Tire olmak üzere, B irgi, Ayasuluk, İzmir, Çeşme,
Alaşehir, S art, Aydın Güzel hisar, Sul tanhisar, B ozdoğan , Kestel , Arpaz
ve Yen işeh ir olmak üzere 1 3 kazadan oluşan bir temele oturtulmuştur.
Bu kazalar da, "Nahiye" denilen alt i dari birim lerle bir örgüsel yapıya
sokulmuştur. Ancak, tari hsel süreç içi nde, nahiye statüsü elde etmiş bir
kısım yerleşimler, zaman zaman köy konumuna indirgenirken . bir kısmı
da kaza statüsü elde etmi şlerdir. Ancak, tari hsel süreç boyunca, inişli
çıkışlı _seyi r gösteren bu idari birimler, 1 924 tarihli idari yapı lanmayı esas
alan, Sancakl arın kaldı rı l ması ve vilayetleri n kurulması düzenlemesiyle
son şeklini almıştır. Beylik Dönemi nden Cumhuriyet ' e değin , Aydı nel i ' n
de köy v e kaza arasında idari işlev gören "Nahiye" statülü yerleşimiere
kı saca değinmek gerekmektedir. Bunların bir kısmı, konumları , bir kısmı
da özel duruml arı nedeniyle bu kapsama alınmışlardı r. Örneğin, Tire
nahiyel eri içi nde adı geçen Küçükkale ve B ademye bu sınıflamaları n en
ilginç örnekleridi r. Örneğin , birbirine komşu iki yerleşiminde nahiye
statüsünde yer alması üzerinde durulmayı gerektirmektedir. Benzer

1 87
durum, B irgi ' ni n B ademl i ve Adagide nahiyelerin de görünmektedir. B u
i k i yerleşim komşu yerleşimlerdir. Hatta, benzerliğe katıl an Çamlıca' yı
da bu gruba almak gerekmektedir. Zira, Çam l ıca' n ı n , Adagide i l e ara­
sında bir köy vardır. Öyleyse, bu denl i iç içe geçmiş yerleşimierin aynı
süreçte nah i ye statüsünde olmaları nı n başka nedenleri olması gerekir.
Bunların hangi nedenlerle ayrı idari birimler olarak ele alı ndığını çözmek
güçtür. Ancak daha önce de değindiğimiz Tire nahiyelerinden B üyükkale
ve Küçükkale örneklerinde de benzer bir yapılanma vardır. Hatta, Tire '
n i n Fota nah i yesi i l e komşu Peşrefl i köyünün statüleri d e düşündürücü­
dür. Yan yana o l an iki yerleşimden, Peşrefli hane sayısı itibarı i l e
Fota' dan dört kat büyüklükte olmasına karşı n köy statüsündedir. Hatta bu
kapsamda değerlendirilmesi gereken Eğridere ve Yeğenl i köylerin i de
anmak gerekmektedir. Yeğenl i köyü, hane sayısı dışında, Tire Emiri
Süleyman Şah tarunu Hafsa Hatun 'un, Horasanl ı A l i B aba i l e bir diğer
Horasani Alihan B aba Sultan zaviye ve vakıfları i l e gözde bir yerleşim­
dir. Devam lı l ı ğı olmayan bir kısım nahiyeler, ekonomik dengelerin ve
yerleşim durumlarının değişmesiyle bu konumlarını yitirmiş görünmek­
tedir. Dönemsel kayıtlarda görünmeyen bir kısım köylerin, örneğin
Ayasuluk B al atcık köyünün kimi belgelerde "Nahiye" ol arak görünmesi
koşul l arla i l gi l i olmalıdır. Ekonom i k nedenlerle kimi kez kısa süreli i dari
değişikliklere gidildiği görülmektedir. Bu nedenle, vakıf kayıtlarında bu
durum daha da açı k görülmektedir. Öyleki, XIX.yy' a Şer' iye Sicili S i c i l i
kayıtlarında adına rastlayamadığımız b u idari birimler b u kapsamda yer
alan yerleşimlerdir. Örneğin, XIV . y y ' da nahiye kapsamında yer alan ,
B i rgi ' nin Süleymanl ı , Kettanderesi , Çaml ıca i le Ayasuluk ' u n Akçaova,
Üzümi ile Yenişehir' in Geyre, Hereke' yi geç dönem yaz ı şmal arında
göremiyoruz. XIX.yy' ın merkez buyruldularında bu nahiyelerin görün­
mediği, buna karşın, Karapınar, Köşkderesi, Dall ıca, İnegöl, Ödemiş,
2
Yenipazar, Atça gibi yeni nahiyelerin ortaya çıktığı anlaşı l ı yor. 00 B üyük
olas ı l ıkla XVII . yy ' ın son l arından itibaren konar-göçerlerin yerleşime
al ınması ile dengelerin değişmesi ve yeni bir örgütlenme yapısının
zorunluluğu bu değişimlerde etkin olmuştur. 2 0 1

200
TireŞer' iye S i c i l i , C i l t 2, SWay. 8 6, H . l 259/ 1 843
20 1
Tire Şer' i ye S i c i l i , C i l t 5 , H . l 2651 1 849

1 88
TİRE NAHİYELERİ

BADEMYE : B ademye bir idari birimden çok, özel statülü bir coğrafyadır.
Aydınoğlu İsa Bey ve kızı Hafsa Hat'..ı n vakıfları i çi nde yer alan
Bademye (Değirmendere), Aydınoğu l l arı ailesine ait bir merkezi ve i dari
birim olarak dikkati çekmektedir.2 02
Örneğin , merkez m ah al l el erden, B ölücek, Şeyhler, Tekke, Küp, Piri,
Ahi Nakkaş, Mehmet Paşa Mescidi , Ekinhisarı ile kırsalda Kömürcülü,
Canbazlı , Kemerderes i , Dağlı cemaatleri B ademye birimi içinde yer
almakta ve bunl ar H afsa Hatun vakfı n ı n gelir k aynak ların ı oluşturmak­
tadır. Yine vakıf gelirleri kaleminde, B ademye ve Suretli Mehmet Paşa
Hamamların ı n yarı hisseslerinin bulunması bir gizi daha açığa çıkarmak­
tadır. Örneğin , S uretli Mehmet Paşa' n ı n "Beyzade" ünvan ı taşıdığı ve
Aydınoğu l l arı ailesinden olduğunu anl ı yoruz. B öylece, Suretli Mehmet
Paşa vakıfların ı n (Cami ve Hamam) beylik Dönemi yapısı olduğu da
anl aşılmaktadır. Vakıf kalemler içinde, kestanelikler, mezralar ve tarlalar
geniş bir yer tutmaktadır.
1 530 yılı kayıtl arına göre, Tire' den ayrı bir birim olarak görülen
2
B ademye, 267 akçalı k bir vergi sorumluluğunun sahibi görünmektedir. 03
B ademye, Hafsa Hatun dışında Aydınoğull arı ailesinin vakıf ve h izmet­
lerinin görüldüğü bir bölge ol arak da dikkati çekmektedir. 204 B ademye
içinde yer alan Şeyhli (Işık l ı ) mahallesi özellikle "Bademl i Beledi" doku­
maları, el sanatı olarak öne çıkarken, perde, yorgan yastık kıl ıfı ve yazgı
olarak, gen i ş bir kul l an ı m alanı bulmakla, hem içsel hem de Avrupa' ya
bir satım ürünü olarak genişlik kazanmıştır. Yine burada üretilen
"Makrama" l ar adeta B ademye' ni n simgesi olarak tanınmışlardır.
BAYINDIR: Adını ünlü Türk B oyu "Bayındır" dan alan kaza, kervan
yollarının kilit noktasında yer almak l a tarihsel önemini beylikler sürecin­
den itibaren korumuştur. B ugün İzmir' i n kazası olan B ayındır, beylik
döneminde "Dağbeyli"ye değin uzanmaktadır. Dağbeyli bu süreçte
Bayındır' a bağlıdır. Dağbeyl i Köyü, bugünkü Kemalpaşa ilçesi sınırl arı
içindeki Hamza B aba Köyüdür. B ayındır nahiyesi ı 530' da ise ı ı 2 hane­
dir. Ancak geli şen süreç içinde öze l likle kervan yolu üzerindeki konu-

101 1
66 N umaralı Defter.
103 1
. .

66 N umaralı Defter. . .
204 Tire Şer' iye S i c i l i C il t 4, H . 1 254

1 89
muyla idari statü elde etm i ş ve Tire ' n i n kuzey batı köylerin i içine al an
merkez özell iği kazanmıştır. B ayındı r ' a bağlı tarihi köyler kapsamı nda,
Kalu, Dağbeyl i , Burgaz (Pın arlı ) , Falaka (Zeyti nova), Ergenl i , Yusuflu,
Can l ı , Çen i kler, Çıplak, Uşakpınarı , Ahmetl i, Gaziler, Emirl i , Manastır
köylerin i görüyoruz.
167 ı ' de Bayındır' ı ziyaret eden Evliya Çelebi, " Seksen akçe kazadır.
Nahiyesi sekizyüz köydür. Kasabası , B ayındır Dağı ' nı n eteğinde, bağ ve
bahçeli 200 evli, bir camii, bir zaviye, bir mektep, bir hamam, bir han,
yedi dükkanı olan şirin bir kasabadır", diyerek Bayı ndır' ı n XVII.yy' daki
durumunu özetlemektedir.
ı 867 ' de kaza oluşumuna kavuşan B ayındır, 1 924 yapılanmasıyla
İzm ir' i n ilçesi ol muştur. _

CANLI: 1 530' da 29 haneli köy ol arak Bayı ndır nahiyesine bağlı i ken daha
:ws
sonra, XIX.yy ' da n aipl i k statüsüyle idari bir yapılanmaya alınmıştır.
Ticari yol üzeri nde bul unmasıyla idari konumuna kavuşan Can l ı , bugün
de Bayındır i lçesinin belediye örgütüne sahip bir beldesi dir.
FOTA (GÖKÇEN ) : Türkler öncesinin önemli yerleşimlerinden olan Fota/
Fata (Gökçen) adı n ı Cumhuriyet' e değin korumuş, daha sonra Gökçen
adını almıştır.
Fatih Dönemi kayıtlarında 7 mahal leli bir nahiye olan Fota, Rum
mahal lesi ile cemaat oluşturan bölgeni n ender n ahiyeleri n dendir. 1 530
tari hli Tapu Tahrir Defterlerinde merkez hane sayısı 53 ol arak görül­
mektedir. Fota, idari bir yapı olarak Tire ' ni n doğu kesimi yönetim birimi­
dir. Fota' n ı n , Eğridere, Yen i şehir, Kil iselipınar (Osmancık), Çobanköy,
Yeğenl i , Manda ( Kırtepe), Kızı lcaavlu, Kire l i , Sarı lar, Peşrefl i , Mursall ı ,
Çaml ıca, Yeniceköy, B ozköy, S aruhanl ı v e Çenberiye ol mak üzere 1 6
köyü bulunmaktadır.
1 45 I tarihi Defter-i Hakani kayıtları nda; merkezde, Kadı, Kal amos,
Hatip, Paşa, Cam i , Küffaran mahal leleri ne sahiptir. Ayrıca nahiyede, Al i
Baba' n ı n zaviyesi, Aydınoğul l arı ailesi nden İshak Bey' i n cam i i ile han

205
Tire Şer' i ye S i c i l i Ci lt 3, H . l 254
1 85 0 ( H . 1 266) tari hinde Aydın kaza kad ı l ıkları ile naipli klerine gönderilen
huyrulduda, evlendirmelerde "Başl ı k Parası" alı nmaması konusundaki uyarı, Karapınar,
Can l ı , Ayasul uk, B ayındır, Tire, Ödemiş, B irgi , Keles, Balyambolu, Alaşehir ve i negöl
ııaipli kleriııe gönderilmiştir.

1 90
ve hamarniara sahip b i r geli şmişlik i çinde bulunmaktadır. 2 06 Fota tarihsel
süreç içinde, \ 426, \ 530, \ 826 ve \ 867 düzenlemelerinde n ahiye merkezi
konumunu Cumhuriyet sürecinde de koruyan Fota, komşu köy Kahrat ile
birleşerek bugün 3 mahal leden oluşan (Cumhuriyet, Kahrat, Fatih) bir
belediyel iktir. Adı da son değişikl ikle, Kuvayı M i l l iye kahraman larından
Göçen Efe ' nin anısına Gökçen olarak değiştirilmiştir.
BÜYÜKKALE ( KEDFİ YE-i KEB İ R ) : İlkçağ'da Roma ve B i zans dönem­
Jerinin önem l i yerl eşimlerinden olan Büyükkale, bu süreçte, Bonita
bölgesinin Artemis Tapınak toprakları içinde yer al an bir kutsal arazi
görünümündedir. Roma imparatorları 1 ül Sezar, A vgustos ve Trian ' ı n bu
arazilerden bir kısmını tapınağa bağışl adık l arı görülmektedir. Kales i , batı
Menderes Ovasına hakim bir tepede olup, Karta! Dağının eteğinde yer
almaktadır. Tire ' nin batı köyleri idari merkezlerinden o l an nah i ye, bu
statüsünü beyl ikler dönem i nden günümüze değin korumuştur. 1 530 yılı
verilerine göre hane sayısı 63 olarak veri len B üyükkale, B atı Menderes
havzasının en kayda değer yerleşim birimlerinden biri dir. Beyli k ailesin­
den, İsa Bey ve oğlu Musa B ey ' i n vakıf yapılarının bulunduğu nah i ye,
kayıtlarda, Kedfiye, Kedfiye-i Kebir, B oğaziçi ve Kadife gibi adl arla da
yer al maktadır. Büyükkale' de, özel l i kle İsa B ey ' in zaviye. hamam ve
çeşmelerden o luşan 1 3 82 tarih l i kül l i yesi bulunmaktadır. Büyükkale
dışında bir diğer hamam ı , Tire merkezde Debbağ S inan mahallesinde
(Yeniceköy) o l up, Büyükkale' deki zaviyesi vakfıdır. İsa B ey ' i n oğlu
Musa Bey ' inde burada görülen vakıf arazileri (Tolos, Kurşak, Eskioba,
Yenioba, Al acal ı köyleri) , beyl ik ai lesinin Büyükkale ve çevresine önem
verdikleri n i göstermektedir. Musa Bey ' i n Kurşak' taki değirmenleri ve su
arıkları vakfın kalemleri içinde yer almaktadır. Ayrıca Tire Şer' i ye
Sicil i ' nde yer alan bilgilere göre, Yenioba Köyü' nün bu araziler içinde
kurulurken, XIX. yy' da ev oluşuml arı için 1 O' ar kuruşa satışa çıkarı ldığı
görülmektedir
Büyükkale, tarihsel süreç içinde ve Aydı noğu l l arı döneminden itibaren
önemli bir merkez olarak dikkati çekmektedir. İsa Bey ' i n buradaki
küll iye tarih i , Tire ' de zorunlu i skana tabi tutul masından öncedir. Zira
küll i yenin bir parçası o l an çeşme yazıtı 1 3 82 tari hini göstermektedir.
Beylik ve Osman l ı sürec i n i n Tire ' deki batı merkezi . birimidir. Kendisine
bağlı 1 2 köyü vardır.Tolos, Akçaşehir, Eskioba, Alacalı , Alayl ı , Yeniköy,

:1>6 İ zmir Vakıt1ar B ölge M üdürlüğü Arşivi-İzmir Vakıfl ar Fi hristi

191
Kurşak, Işıklı , Ayaklı (Ayak l ı kırı), Zeamet Kilise , Uzgur (Başköy)
Büyükkal e ' ye bağ l ı köylerdir.
KÜÇÜKKALE ( KEDFİYE-İ SAGİR): Tire ' nin batısında ve Büyükkale' ye
sınırdaş olan Küçükkale kayıtlarda, Kedfi ye-i S agir, B ergosu S agir, gibi
adl arın yan ı sıra halk arası nda Küçük Kadife adıy l a da b i l inmektedir.
Küçükkale, diğer bir nahiye merkezi Büyükkale i l e komşudur.
Küçükkal e, 1 530 tarihi kayıtlarda 1 3 haneli küçük bir yerleşim iken, ona
sağlanan statü o ldukça önemlidir. Zira, değindiğimiz üzere, i ki i dari
birimin (Büyükkale, Küçükkale) yan yana oluşu, daha çok, B ademye
örneğinde olduğu gibi vakıf merkezl i bir konum olmal ıdır. Zira,
Küçükkale' ye bağ l ı köyler daha çok Sultan II.Seli m ' i n vakıf köyleridir.
Bu köyler, Küçükkal e ' n i n batı ve kuzeyinde yer alan 9 köy olup, U l adı
(Yakapınar), Furunlu, Hal kapınar, Keçi köy, Karahali l l i, Uşakpı narı,
Elifl i , Halkapınar, Üzümler (Hacı Neb i ler) ve Mehmetler köyleridir.
MADEN : Adın ı Horasani Maden Bey ve aşiretinden alan Maden, Tire ' nin
dağ köylerin i n idari birimidir. Nişabur Türkmenleri yerleşimi olan ve
1 530 yı l ı nda hane sayısı 87 olarak verilen nahiyeden günümüze u l aşmış
bir iz yoktur. Erken dönemden itibaren nahiye merkezi olan Made n ' e 1 2
köyün bağl ı olduğu görül mektedir. Çerikuzu, Somak, Topalak, Dedeköy,
Araplı, Hamza Beyl i (Hamzaoğu ll arı), Kemerdere, Kömürcülü, Palamut,
Dündarl ı , Yakuplar ve Dağdere köylerin i n Maden'e bağ l ı o lduğuna
i l işkin Şer ' i ye S i c i l i kayıtları bulunmaktadır. Ancak buna karşın, yeri
sağlıklı bel i rl enememiştir. 1 7 1 7 Veba salgınında nüfusunun büyük bir
bölümünü yitiren Maden, 1 832 ve 1 867 tarih l i vergi l istelerinde de yok­
tur. Cumhuriyet i le birl ikte gerek Tire, gerek Aydın Güzelhisar köyleri
içinde de adın a rastlanı l mayışı, köyün varlığını yitirdiğin i göstermek­
tedir. 1 530'da da nahiye kaydında bulunan Maden, Evl iya Çelebi ' de
( 1 67 1 ) de Tire ' n i n kazalarından biri o larak gösteril mektedir.
Maden' in Tire-Aydın Güzel h isar sınırında yakınlarında o lduğuna
il işkin, S adrazam Lütfi Paşa vakfİ yesinde öneml i bir b i l gi bulunmak­
tadır. 207 "Ve biri dahi yine Aydın S ancağı mezkur Güzelhisar kazasında
Maden Köyü kurbunda B uğdayoğlu Değirmeni denmekle maruf bir ocak
değirmenidir ki kıbleten Ekin l i dere i l e . . . " kaydı, nahiyenin Köprüovası
(İkizdere) semtine yakın bir yerde bulunduğuna işarettir. Bu bilgilere ek,
Ayasoluk'un doğu kesiminde Maden Dağı ' nın bulunmas ı , Maden i le

207 Sadrazam Lütfi Paşa Vakfiyesi, H.950/ 1 543

1 92
ilgi l i değerlendirmelerin , Messogis (Aydın) Dağl arın batısında düğüm­
lendiğini göstermektedir. Maden aşiretinin ana koll arı içinde yer alan
Karamaden ve Özmaden obaları da varlı k l arın ı hissettiren güçl ü toplu­
Juklardır.

B İRGİ NARiYELERİ

KELES ( K İ RAZ): Adın ı aşiretten alan Keles, bölgedeki diğer parçalarından


farkl ı ol arak varl ığını korumayı başarmı ş ve önem l i bir derbend kenti
hal ine gelmiştir. Beylik coğrafyası ndaki diğer Keles aşiretleri varlı k l arın ı
koruyamamı ş hatta diğer yerleşi m i ere karışıp erimişlerdir. Örneğin
Tire' deki Keles Köyü, bunun ilginç bir örneğidir.
Vadinin öneml i derbendierinden baş lıcası olan Keles, bir diğer derbent
"Uiuderbend" ile önemli bir stratej i k güzergahtır. Özel likle, u l aşımı güç
dağ köyleri bu geçidin önemini vurgulamaktadır.
Keles, nah i ye statüsünü kaza olumuna dek sürdürmüştür. Bölgenin i l k
fatih i S asa Bey tarafı ndan ele geçirilen Keles, 1 530 yıl ı Tapu Tahrir
Defterleri ne göre 96 hane l i bir yerleşimden çok stratej ik durumuy l a
dikkati çekmektedir. Özellikle Aydı n oğul l arı beyleri Gazi Umur ve İsa
Beylerin hizmet ve vakıf ilgisini gören Keles, Küçük Menderes Havza­
sının doğu uç kesimini oluşturmaktadır. 1 924' de değin nahiye statüsünü
sürdüren yerleşim, 1 948 ' de de İzmir' i n kazası olurken adı da Kiraz
olarak değişime uğram ı ştır.
BODEMYA(B ADEMLİ ) : Aydınoğlu Mehmet Bey' i n beylik toprak l arını
çocukları arasında paylaştırması sırası nda B odemya İbrahim B ahadır
Bey ' e veril mişti . B u tarihten itibaren daima nahiye konumunu koruyan
Bodeınya, nedense gelişimini kent düzeyine ç ıkaramamıştır. Ancak,
yerleşimin öneml i ölçüde kültürel yapısını koruduğu görünmektedir.
Bodemya, kayıtlarda, daha çok Değre B odemya (Dere B odemya)
olarak veri l mektedir. 1 530 y ı l ı kayıtl arında merkez h ane sayısı 53 olarak
görünürken, bunun 5 hanesi kefere olarak ele alınmaktadır. B odemya
kapsaın ı nda yer alan Gebze, Yenice Kebir, Davutbey, B eyköy, Çarınıkl ı ,
Nasura, Çomakl ar, Sel manl ı , Obayaka, Kenevir, Gerenköy, Bebek ve
Çıraköy yerleşimlerinden sadece Çomaklar, B ebekl er ve Beyköy tarihsel
bir miras ol arak adl arı n ı korumuşl ardır. Davutbey (Davut B aba) varl ığını

1 93
bir yatır makamı olarak varl ığını sürdürmektedir. B i r Ortadoğu yerleşimi
olan Nasur' dan ise günümüze ulaşan herhangi bir iz yoktur.
B odemya merkezinde, aşiret kaynak l ı tarihsel yerleşimlerden, Soful ar,
Yaka, Çakır, Bayır m ahal leleri ni de anımsamak gerekmektedir.
BALYAMBOLU(BEYDAG ) : Merkez hane sayısı ı 530 yıl ı nda 27 hane olma­
sına karşın, B al yambolu, konumu i tibari yle oldukça önem l i bir yerleşim­
dir. Bal yambolu' nun i l k yerleşim alanı bugüne kendisine bağ l ı olan
mahal lesi B eyköy' dür. Küçük Menderes Havzasın öneml i nah i yelerin­
den biri olan B al yambolu, bu önemini i l k süreçten itibaren koruyan
başl ıca yerleşimlerdendir. 1 45 1 tarihinden itibaren Anadolu Eyaleti ' nin
Aydın Sancağı kazası B i rgi ' n i n nah i yesi o larak işlev üstlenen yerleşim
aynı zamanda bir i dari merkez olarak varl ığını daima korumuştur. .
Evl i ya Çelebi I 67 I ziyareti nde B al yambol u ' yu kaza olarak ele almak­
tadır. XIX. yy' ı n buyruldul arı i l e ve öneml i olayların yazışmalarında
daima yer almıştır.
Bal yambolu 1 7 ı 7 ve 1 800 ' lü y ı l l ar Veba S al gı nlarından önem l i dere­
cede etkilenen yerleşimierin başında yer almaktadır.
188 1 yılında Belediye l i k olan B al yambolu, etnik unsurların okul ve
kil ise gibi kuruml ara sah ip olduğu, belediye kuruml arı nda görev aldıkları
bir merkez öze l l iği göstermektedi r. Özell ikle, mahal le konumundaki
yakın yerleşiml eri Adaküre ve B eyköy'ün B al yambolu tarihinde önem l i
b i r yeri bulunmaktadır. Özellikle, kervan yol l arı hakim konumunun öne
çıkmasında etkin olmuştur. 1 924 düzenl emesi nde Ödemiş ' e bağ l ı nahiye
olarak görünen B al yambolu, Beydağ adı yla 1 990'da kaza statüsü e l de
etmiş ve İzm i r i l i ne bağlanmıştır.
ADAG İDE ( OVAKENT): Tarihsel sürecin başlangıcından itibaren varl ığını
sürdüren Adagide, B odemya(Bade m l i ) ve Adagüme (Konak l ı ) arası nda
sıkışan coğrafyasıyla dar bir al anda kal m ıştır. 1 530 yılı veril erine göre
hane sayısı 42 ol arak görül mektedir. Adagide, her ne kadar nah iye statü­
sünde yer al makta ise de, yöredeki B al yambol u ve Keles nahiyeleri n i n
gölgesinde kalarak, silik b i r görüntü vermi ştir. XIX. yy. idari yazım ve
duyurularda adına rastlayamadığımız Adagide, 1 530 yılı idari birim
statüsünü günümüze taşımayı başarmı ştır.
KARACAKOYUNLU ( KARAKOYUNLU): 1 530 y ı l ı Osman l ı Tapu Tahrir
kayıtlarında her ne kadar nahiye ststüsü içinde yer almışsa da, XIX.yy.
yazışmalarında adına rastlayamadığımız idari birimlerden biridir.

1 94
KETTANDERES i : B i rgi ' ni n nahiye statüsü taşıyan bu birimi, daha sonra,
büyük olas ı l ı k l a, konumunu değiştirmiş ve Balyambolu-Kestel sınırına
çekil erek varl ı ğını köy ol arak sürdürmüştür.
SÜLEYMANLI: B i rgi ' n i n Beyl i k Döneminde gözde yerleşimlerinden olan
Süleyman lı· da konumunu koruyamayan yerleşimlerindendi r. Süleyman l ı ,
özel likle erken dönem adl arının i l g i duyduğu v e vakıf eserlerle dikkati
çeken bir yerleşim birimidir.
ÇAMLICA( ŞAMLUCA) : Gerek beyl i k gerek Osman l ı süreci n i n gözde
yerleşimleri nden biri olan Çam l ıca, nahiye konumunu yitirse de, önemini
koruyan bir yerleşimdir. Kayıtlarda kimi kez "Şamluca" olarak da yer
al an nahiye, kervanyol u üzerinde bulunması nedeniyle XVI.yy' da
ol dukça gel işmiş görünmektedir. S adrazam Lütfi Paşa vakfİyesi ne göre,
Paşa' nııı Çaml ıca' da 4 1 dükkanımn bulunması, yine aynı bel gede köy
camiinin hamamından söz edi lmesi, Çaml ıca' nın önemini yansıtan i fade­
lerdir.
ÖDEM i Ş : Tarihsel yerleşim sürecinde köy konumunda olan ve Fatih döne­
minde 38 hanelik bir görüntü veren Ödemiş, bölgen in en hızlı geli şen
yerl eşim ünitelerinden biridir. Kervan yoll arı kavşağında yer alan
Ödemiş, bu konumundan yarari anmı ş ve ı 530 yılı kayıtları nda 5 8 haneye
çıkmıştır.
1 866 tarihi nde Aydın sancağı kazası konumuna kavuşan kent, bu
tarihten itibaren olağanüstü bir gel işme göstererek, Küçük Menderes
Havzasının en büyük kazası durumuna gelmiştir. ı 867 yı l ı nda V i l ayetler
İdaresi Yasasında yapılan değişiklikle, B irgi , Keles ve B al yambol u kaza
statüsünden alınarak Ödemiş' in nahi yeleri hal ine getiri l m işlerdir. 1 88 1
yı l ı nda belediyel ik olan Ödemiş, 1 924 yılında kaza konumu onaoarak
İzmir'e bağlanmıştır.

ALAŞEHİR NAHİYELERİ

iNEGÖL ( SARIGÖL): Fati h Döneminden itibaren nahiye görünen i negöl bu


durumunu XVI.yy' da da korumuş 1 867 de Suğla sancağı kazası ol arak
daha üst düzey konum elde etmiştir. S ancak idari yapıl anmaları içinde
sıkça yer değiştiren İnegö l , bu tarihten sonra Saruhan S ancağına taşınan
Alaşehir i l e birlikte konumu değişmiştir. Küçük Menderes Havzas ı n ı , iç
havzayla bütünleştiren kervan yolu üzerindeki konumu i l e daima i l gi

1 95
görmüş bir derbend yerleşimdir. 1 957 yılına .değin nahiye statüsünde
kalan İnegöl, ad değişimi i l e birlikte, bu tarihten i ti baren Manisa i l i
kazası o l muştur.
KEMALİ YE(MENDEHORYA): Alaşehir' in önem l i idari biriml erinden olan
Kemaliye(Kemall er) ı 530 yılında nahiye olarak Aydın S ancağına,
1 8 ı 1 ' de ise S aruhan ' a ( Kula) bağlı i ken Cumhuriyet süreci nde A l aşehir'
in köyü o lmuştur.

AYDIN GÜZELHİSAR NAHİYELERİ

İNCİRLİOV A (KARAPINAR): Tarihsel süreçte hem Karapınar hem


İncirliova adını kul l anan köy, ı 867 ' de Aydın vi l ayetinin Güze lhisar ' a
bağlı nahiye ol arak statu değişikliği elde etmiş v e daha sonra, kaza o larak
Aydı n i line bağlanmıştır.
KARAAGAÇ (MAGALTAN): Resmi belgelerde nahiye ol arak görünen
Karaağaç, bu konumunu XIX.yy'da yitirmiş görünmektedir.
KÖŞK: Büyük Menderes Havzasın ı n Aydın S ancağı yerleşimleri içinde,
nahiye, kaza ve köy değişimlerini yoğun yaşamı ş bir yerleşim birimi
olarak görünmektedir. Büyük Menderes Havzası nahiyeleri içinde önde
gelen bir i dari biri mdir. 1 44 ı H . 845) tarihli i l k Aydın S ancak Beyi Hal i l
Yahşi B e y vakfİyesinde "Aydın Vilayetinde nahiye-i Köşk' te vaki,
şarken ve şinıalen Hatip Sinan mülkü, garben büyükbahçe, kıble tarafı
Süleyman bin Mehmet mülkü i l e mahdut. . . " i fadeleri ile yer almaktadır.
Vakfiye ' deki "Süleyman bin Mehmet mülkü" i fadesi, büyük olası l ı kl a
Aydınoğlu Mehmet Bey' in oğlu Tire emiri Süleyman Şah ' a dönük olma­
l ı dır. ı 530 yı lı kayıtlarında nahiyenin merkez mahalle ve hane say ı l arına
bakı ldığında, Cami 58, B ahçe 45, Cuma 37, Kır Mescidi 27, Medrese 24
hane ol arak görülmektedir. ı 8 1 I yıl ına değin nahiye konumunda o l an
Köşk, Güzel h isar kazasın ı n Aydın EyaJ et merkezi olmasıyla kaza ol muş
ve ı 867' deki yeni düzenlemeye değin bu durumunu korumuştur. Özel­
l i kle Hersekzade Ahmet Paşa' nın olağanüstü vakıf yapılanmasının bir
i şareti olan 360 adet vakıf dükkan, Köşk' ün önemini vurgul ayan önemli
bir belge durumundadır. Zira bu süreçte Köşk ve çevresi yine S adrazam
Lütfü Paşa' nın da "Pazargah" ve dükkanl ar yoğun luğuna sahiptir. Ancak,
Köşk, kervanyo1unun kendisine sağladığı olanaklardan gerektiği gibi
yararl anamamış görünmektedir.

1 96
1 67 1 ' de Köşk' ü ziyaret eden Evliya Çelebi "Paşa hassıdır. 1 50 akçe
şerif kazadır. Nahiyesi kırk köydür. B irer cam i , mescid ve han ı , on
dükkan, bağ ve b ahçesi vardır", diyerek Köşk' ü tanı tmaya çalışır.
Ancak, 1 867 ' deki düzenlemeyle tekrar nah i yeye i n di rgenmiş,
Cumhuriyet sürecinde, 1 924' de n ahi ye, 1 990' da kaza o larak Aydın i l i ne
bağl anmıştır.
KÖŞ K DERE S İ : XIX. yy. yazı şmalarında idari birim görünen Köşk Deresi ,
b u konumunu koruyamamı ş v e günümüze semtsel varl ığını taşı­
yabi lmiştir.

AYASULUK NARiYELERİ

Ç İ RKİNCE ( Ş İ R İ NCE): Fatih Dönemi belgelerinde nahiye o larak yer alan


Çirkince, daha çok Aydınoğlu İsa Bey vakıflarıyla dikkati çekmektedir.
Çirkince, özellikle B izans köyü olarak dikkati çekmektedir. Ayasuluk' a
oldukça yakın o lması Rum nüfusu beslemiş o lmal ıdır. Kil i se zeng i n liği
bunun kanıtıdır. Ancak, XIX.yy. buyruldularında adına nah i ye o larak
rastlanı lmaması, konumunu yitirdiği ya da vakıf idari merkez statüsüyle
özel bir "Nahiye" görevi üstlenmiş o l abil eceğini de akl a getirmektedir.
Zira, burada İsa B ey vakıfların ı n zengin liği vardır. Örneğin Tire ' deki
Aydınoğu l l arına ait B ademye ' n i n vakıf statüsünde olduğu gibi.
Çirkince, bugün varlığını Ş i ri nce adıy l a korumaktadır.
GERMENCİ K ( İ NEAB A D ) : Tarihsel süreçte ine Bey i l e yerleşim oluşturan
ve daha çok Germencik ol arak tanınan nahiye, nedense hep Aydın
Güzelhisar köyü o l arak al gı l anmıştır. Oysa, aynı güzergahta iki
Germencik bulunmaktadır. Germenciklerin iyi bil inmemesi nedeniyle
Ayasuluk Germen c i k ' i i l e Aydın Güzel hi sar Germenci k ' i karıştırı l m ıştır.
Aydın Güzel hisarı ' ın ı n Germenci k ' i bugün ortadan kalkmış ve Hıdır
Beyl i ' ni n bir semti o larak kal mıştır.
Bugünkü Germencik, tarihi Ayasul uk ' a bağlı Germencik' tir. B u
Germencik, daha sonra Ayasuluk' tan alınarak 1 867 y ı l ı nda idari değişik­
Iikle Aydın Güzelhisarı ' na bağlı bir n ah i ye getirilmiştir. 1 948 yıl ında
yeni bir düzenlemeyle Aydın i l i ni n bir kazası hal ine getiril mi ştir. .
iNE ( KUŞADASI) : Beylik toprakları n ı n Osmanl ı yönetimine geçmesi yl e
Ayasuluk kazasının 1 8 66' ya değin nahiyesi o l an Kuşadası, bu kez
1 867' den itibaren Aydın Vilayeti ' n i n İzm i r sancağı kazası konumuna

1 97
kavuşmuştur. 1 954 yılına değin İzmir'e bağl ı i ken daha sonra Aydın i l i
kazası ol arak, coğrafi konumunu değiştirm iştir.
AKÇAOVA ( KİRAZLI): XVI. yy' da n ah i ye görünen Akçaova, konumunu
koruyamayan i dari birimlerden biridir.
KIZILHİ SAR(TORBALI): Bugün ilçe adı Torbalı olan Kızılhisar, tarihsel
süreçte, Torbal ı ve Tepeköy semtlerin i içeren bir nah i ye olarak,
Ayasuluk' a bağlı i ken bu konumunu 1 84 1 tarihine değin koruyan
Kızılhisar, bu tarihten sonra, Aydın Eyaleti ' nin S ığla S ancağı kazası
İzmir'e bağl anarak, 1 867 ' de de nahiye durumunu korumayı başarmı ştır.
Esasen Kızılhisar, tarihi Tepeköy ve Torbal ı yerleşimlerini içine alan
üçlü bir bütünlük göstermektedir. ı 530 yılı Defter-i Hakani kayıtlan her
üç yerleşime de değinmekte ve hane sayısı vermektedir.
Kızılhisar, ticari yol ların da kavşak noktasında yer almaktadır. Kuzeye
uzanan yol İzmir kapı sı olan Triyanda' ya ulaşırken , güney kapısı
Ayasuluk, doğusu ise "Babalar Kapısı" adıyla Nif' e çıkmaktadır.
Kızılhi sar, daha sonra Torbal ı adıyla, 1 924' de İzmir iline bağlı bir i lçe
hal ine getirilmiştir.
SÖKE: Belgelerde kimi kez "Akçaşehir namı diğer S öke" olarak i fade
edi lmesi pek doğru değildir. Oysa, Söke i l e Akçaşehir farkl ı yerleşim­
lerdir. S öke olarak adlandırılan kaza, XVI yy' da Aydın S ancağı kazası
görünürken, hane sayısı 1 530'da 87 olarak veri lmekte, aynı yıl değer­
lerinde Akçaşehir ise 46 hane l i bir yerleşim olarak dikkati çekmektedir.
Söke, XVII.yy. belgeleri nde sancak merkezi ol arak ortaya çıkmaktadır.
Kentte, Aydın S ancak Beyi Hal i l Yahşi Bey' in bir hamarnı i l e 1 0 vakıf
dükkanı ve Aydınoğulları ailesinden Musa B ey ' in oğlu Mahmud Şah
Çeleb i ' n i n de vakıf arazileri görülmektedir.
Söke, tarihsel süreçte, idari birim olarak 1 8 I 1 ' de Aydı n Güzelhisar
merkezine bağlı , ı 84 ı ve ı 867 ' de S ığla sancağı kazası olarak dikkati
çekmektedir. ı 924 düzen lemesi yle, Aydın il ine bağla bir kaza olmuştur.
DOMANCA: Domanca, ı 867 y ı l ı belgeleri nde Söke' ye bağlı nahiye
statüsünde görünmektedir.
DAVUTLAR : 1 530 yılı belgelerinde hane sayısı 1 6 olan Davutlar, Aydı n
sancağı nın Ayasuluk kazası köyü iken, 1 867 ' de Kuşadasına bağl ı n ahi ye
olmuş ve bu durumunu 1 954'de de korumuştur.

1 98
BERGOSU KEB İ R (GÖKÇEALAN ) : 1 530' da Aydın S ancağı kazası
Ayasuluk'u n 34 h aneli bu n ah iyesi sonraki süreçte, köy adıyla ortaya
çıkmaktadır ki, bu da, konumunu yitirdiği n i göstermektedir.
ATBURGAZI (DOGANBEY/GÜLLÜBAHÇE): 1 530 yılı kayıtianna göre 26
· haneli Söke ' ye bağ l ı nahiye o l arak görünmektedir.
AKKÖY : Aydın ve Sığla S ancağı köyü i ken, 1 573 ' den itibaren S öke' n i n
bir diğer nahi yesi ol arak dikkati çekmektedir.
ÜZÜMİ : 1 530 yı l ı belgeleri nde nahiye statüsüne sahip olan Üzüm i , bu
süreçten sonra bu konumunu yitirmiştir.

YENİŞEHİR NAHİYELERİ

KARACASU: Karacasu, B üyük Menderes Havzasının doğu uç noktas ında


bulunan beylik arazisinin son durağıdır. ı 5 30' l arda köy görünen
Karacasu, ı 8 1 ı de n ahiye o larak öne ç ıkarken, ı 867 düzenlemesiyle
Aydın Vilayeti ' nin kazası ol muştur. Karacasu, Yenişehir kazasının köy­
leri ve nahiyeleri içinde gel i şme gösteren tarihsel yerleşimlerden biridir.
1 924' den itibaren Aydın i linin kazası olarak varl ığını korumaktadır.
AMASY A:Bel elerde Değirmenbükü adıyla da yer alan Amasya
F
(Ammasiye), ı 530 y ı l ı kayıtlarında nahiye statüsüne sahipken, Evliya
Çelebi ' nin verdiği bilgilere göre 1 67 ı ' de sancak kaza hal ine gelmiştir.
Amasya, 1 8 1 ı 'e değin nahiye, 1 84 ı i dari düzenlemesiyle de kaza statüsü
elde etmi ştir. 1 84 ı idari yap ı l anması i l e tekrar kaza statüsünü kavuş­
muştur. Günümüzde, B ozdoğan' a bağlı bir köydür.
HEREKE: 1 530 yıl ı kayıtlarında idari bir birim olarak görülen Hereke' n i n
daha sonraki süreçte görülmemesi, değerlendirme olanakların ı sını rl an­
dırmaktadır.
GERYE( GEYRE): Defter-i Hakani ' nin 1 530 y ı l ı kayıtları dışı nda herhangi
bir bilgi bulunmamaktadır. Geyre, Halk bi l gi lerine göre, Aydınoğu l l arı
Beyl i ği ' ni adı nı veren Aydın Bey' in B izans i l e giri ştiği savaşta yaralan­
dığı bölgedir. Halk bilgileri nde Aydın Bey ' i n bu savaşta ağır yara aldığı
ve daha sonra Boyasini ' de öldüğü bil gi l eri yer almaktadır.
YENİ CE : Karacasu' nun öneml i bir nah i yesi ol arak görülmektedir. Yenice,
Kesteli Nazi l l i u l aşım hattın ı n öneml i durakl arından biridir. Özell ikle
Venedik ve Cenevi z kolani noktalarından başl ıcasıdır. Etnik zengin l ik l er
içeren yerleşim, havzanı n kayda değer birimlerindendir.

1 99
KESTEL NAHiYELERi

ATÇA: ı 8 5 5 ' de Aydın EyaJetinin Aydın Sancağı kazası olan Atça,


1 879' da Nazi l l i ' n i n , ı 959 ' da i se Kılavuzl ara bağlı bir nahiye hal i ne
gelmiştir.
KULAVUZLAR : Nazi l l i ' nin nahiyesi o larak görülen Kulavuzl ar, daha
sonra Atça' ya bağlı köy durumuna düşmüştür.
DALLICA: Bugün Nazi l l i ' nin bir köyü olan Dall ıca, XIX.yy. belgelerinde
nahiye statüsüyl e yazışmalarda yer almaktadır. 208
Tire Şer ' i ye S i c i l i kayıtlarındaki bel geler dışında öncel iğe uzanan bir
kayıda rastlanı l maması, nahiyenin gel işimini izlemekten bizi yoksun
bırakmaktadır.
MASTAVRA(B OZYURT): ı 530'da Kestel kazasının nahiyesi gorunen
Mastavra, Büyük Menderes Havzasının stratej i k yönden önem l i bir
yerleşimidir. Kestel ' in Demirc i l i köyünün yaptığı kılıçların Mastavra
kalesine gönderi ldiği kayıtları , XVI. yy'da da Mastavra ' n ı n önem l i bir
yerleşi m olduğunu göstermektedir.
KUYUCAK: Tari hsel süreç içinde hem Kuyucak hem de Ortakçı adl arıyla
belgelerde yer alan n ah iye, 1 530 ve 1 8 1 1 ve 1 867 düzenl emelerinde
Kestel ' i n (Nazi l l i ) nahiyesi olarak yer almaktadır. Oysa Kuyucak ve
Ortakçı ayrı yerleşimlerdir. Evl i ya Çelebi, Kuyucak ' ı n XVII.yy' daki
konumuna da değinmektedir. Gezginimiz, kasaban ın 1 50 akçel i k kazalar
grubunda ol duğunu bel i rttikten sonra, bir cam i i , beş mescidi, yirmi
dükkanı bulunduğunu ve "Hafta Pazarı" kurulduğundan söz etmektedir.
Gezgi nimiz, tarihsel kervanyol unun bel geseii iğini onaylarcasına, özel­
ğlikle, bölgedeki soygunculara dikkat çeker. Kuyucak' ı n semtleri içnde
"Soyguncular Deresi" nin bulunması, hem Evl iya' yı hem de Latin ticari
yolunun onayı gibidir.

20�
Tire Şer' iye S i c i l i Ci lt 2, 5 . 86, H. l 259 ( 1 843)
Tire Şer' iye Sicili 2. cildinde yer al an ve İ stanbul ' dan Aydı n ve çevre kad ı l ıklanna
gönderi len bir asayiş buyruldusu o l up, 1 843 (H. I 259) tarihlidir. Yazı, Tire, B ayındır,
Ayasuluk, B irgi , Ödemiş, Keles, Köşk, Köşk Deresi , Dall ıca, Sultanhisarı , i ne,
Yenipazar, Atça, B ozdoğan, . . . . , Amasya kazası naiplerine ve kad ı l arı na, i ş erlerine . . . "
gönderi I ınektedi r.

200
B OZDOGAN NARiYELERİ

ORTAS İYE: 1 530 yılı bel gelerinde B ozdoğan ' ı n idari birimleri içinde
görünen Ortasi ye, XIX .yy. belgelerinde bu statüsünü koruyamamı ş
görünmektedir. Ortasiye ' nin coğrafi konumu i dari birim seçi l mesinde
etkil i olmuştur.
YENiPAZAR: Pazar olgusuyla ortaya çıkan yerleşimlerden biridir. I 530
yı l ı kayıtlarında nah i ye, 1 84 1 ' de kaza, 1 867 ' de tekrar nah i ye dönüşüm­
leri yaşayan Yenipazar, 1 95 7 yılında Aydı n ' ın kazası olmuştur.

İZMİR NARiYELERİ

BORNOVA(BİRUNABAD) : Aydın S ancağı ' n ı n S amhan Sancağına sınır


nahiyesidir. 1 530 yıl ı Defter-i Hakani kayıtlarında nah i ye merkezi o l arak
görünen B ornova' n ı n bu süreçte hane sayısı 49' dur. B ornova' ya bağlı
köyler içi nde, Manda, Kavaklıdere, Pınarbaşı , Hac ı lar, Şeyhler, Hamidl i ,
Koğulaca, Dedekabaağaç v e Gökçekarı yer almaktadır. Günümüzde,
İzmir' in en büyük merkez ilçelerinden olan B ornova, 1 5 30, 1 8 1 1 , 1 841 ve
1 867 , 1 924 idari düzen lemelerinde n ah iye durumunu korumuş ve 1 95 8
yı l ı nda İzmir' e bağlı bir kaza hal ine gelmiştir.
GÜZELBAHÇE : 1 867 i dari yap ı l anmasında nahiye olarak görülen
Güzelbahçe, 1 990 yılı nda İzmir' i n yeni kazası olmuştur.
SEYDİ KÖY/CUMAABAD/CUMAOVASI/MENDERES : 1 530 yı l ı belgelerinde
nahiye olarak görülen Seydiköy, genişleyen coğrafyası Cumaabad
(Cumaovası) i l e bütünleşerek bir idari merkez hali ne gelmiştir. 1 573
yılında yapıl an i dari değişiklikde de konumu korumuştur. B u süreçte
Cumaabad, Sultan lLSel i m ' i n Tire' deki Dar-ül Kura vakıfları içi nde
görülmektedir. Sul tanın vakıfları içinde Seydi köy'ün Karacadağ,
Palamutcuk, Gümüldür, Eşen, Kesri, Mesav l ı , Gökyaka, Havluağaç,
Çağış köyleri bulunmaktadır.
1 924' de yapı l an i dari düzenlemeyle önce nahiye, 1 990' daki son
değişikliklerle, Menderes adıyla İzmir' e bağlı i lçe haline getirilmiştir.
KÜRDELEN/KORDELY A/KARŞIYAKA: 1 530 yılı belgelerine göre Kürdelen,
İzmir' in en dikkate değer kesimlerinden biridir. 1 5 30 yılı belgelerin de
küçük bir yerleşim i ken giderek büyüyerek merkez özel l iği kazanmıştır.
Kürdelen , Manavgadyan , Ilıca, Dere, Ortaköy, Dağlı , Sek, Hızırlar ve

20 1
Kazancık gibi tarihi yerleşimiere s ahiptir. Kürdelen ' i n bütünlüğü "Rab-ı
Kürdelen" adıyla bölgesel bir tanımlamaya uzanmaktadır. B i r kısım
belgelerde "Kordelya" ol arak da yer alan Kürdelen , Cumhuriyet süreci
ile birl i kte "Karşıyaka" adı n ı almıştır.
ALAÇATI: Asıl adı Alacaatlı ' dır. B aşlangıçta, İzmir Sancağın ı n Çeşme
kazasına bağlı bir n ah iye olarak görünürken, 1 867 ' de de bu durumunu
korumuş ve 1 924 düzenlemesiyle İzmir' e bağlı bir kaza olmuştur.
KİLİZMAN ( AYASEF İ D ) : İ l kçağın önemli kenti Ki lizman, İzmir batı kesi­
ıninin önem l i bir merkezi durumundadır. Kızıldağ, Balçıkhav l ı , S ayib
Fakih, Gökbel, Poladı ve Seki köyleri KiJ izman ' ın kapsamında yer alan
yerleşimlerdir.
URLA: Gerek beylikle gerek Osmanl ı sürecinde önem l i merkezlerden
biridir. XVI. yy' dan itibaren İzmir ' e bağlanan Urla, 1 530 yıl ı Defter-i
Hakani kayıtlarına göre, merkezde Cami 1 33 , Hatip 74, Yenice 87,
Nai bii 40, Çıra 40, mahal le ve hane s ayı! arın a sahiptir.
1 573 ' de Kaptanpaşa eyaleti ' ni n S ığla S ancağı kazası ol arak görünen
Urla, 1 867 düzenl emesiyle İzmir S ancağı kazası olmuştur. 1 530 yıl ı
kayıtlarında kendisine bağlı köyler grubunda, Kızılca, Dündarlı ,
Kuzgun l ar, Yuvacal ı , Ortaca, Sungurl u , Kaman l ı , Gazideresi, Özbek,
Çamlı, Demirc i l i , Malkoç ve Domuzluburun köyl eri görülmektedir.
Urla, öze l l i kle, Aydınoğlu Mehmet .Bey' i n oğlu İbrahim B ahadır
Beyin vakıf ağırlığı ile dikkati çekmektedir. İbrahim Bahadır B e y ' i n bu
sahil kenti ile özdeşleşmesi, "Fatih" unvan ı n ı burada elde ettiğine daya­
nak olmalıdır. 1 530 yılı belgelerine göre, Urla merkez yerleşim i , Cam i ,
Yenice, Hatip, Rüstem, Naibli v e S ı ra mahall elerine sahiptir.
Evliya Çelebi, 1 67 1 ' de uğradığı Url a ' yı S ultan Alaeddin ' i n beylerinden
İbrahim Bey tarafı ndan Bizans' ın elinden alı ndığını yazmaktadır.
Evliya' n ı n sözüriü ettiği İbrahim B ey, Aydınoğlu Mehmet B ey ' i n oğlu
İbrahim B ahadır B ey ' dir. Bu nedenle kendisi "Fatih İbrahim B ey" olarak
belgelerde yer almaktadır. Evliya Çelebi , kentin l l mahallesi, 200
dükkanı , 7 hanı ve 40 köyü bulunduğunu bel irtir.
Urla, 1 924 düzenlemesiyle İzmir il inin bir i lçesi durumuna getiril m i ştir.
UZUNKUYU: Kayıtlarda, Url a ' ya bağlı bir idari birim olarak gorunen
Uzunkuyu özellikle 1 868 yazımlarında karşımıza nahiye statüsü i le
çıkmaktadır.

202
DERYANDA (TİRİYANDA ) : Fatih Döneminden itibaren daha çok etni k
unsurların yoğunluğu nedeniyle "Gavurköy" o l arak anı l an Tri yanda,
bölgesel merkez öze l liği taşımaktadır. Adi "Ayrancılar" olarak değiş­
tirilen Triyanda, Ayasuluk-İzmir sın ı rında oluşuy l a ayrı bir öneme sahip­
tir. 1 530 yıl kayıtlarına göre, kapsamında, Büyük Tahtal ı , Küçük Tahtalı ,
Büyük Ovacık, Küçük Ovacık, Uruzogu ( Kadı Çadırı ) , Emi rdoğan,
Kermen l i , B eğkaralı , Kırıklı ve Karahali l köyleri bulunmaktadır.
FOÇA (KARAFOÇA): Evliya Çelebi ' ye ısöre, adını i l k fetih dönemi emirle­
rinden Kara Foça B e y ' den al an kent, daha çok' Eski Foça o larak
bilinmektedir. Evl iya Çeleb i , "Kara Foça"yı Orhan Gaz i ' nin kırk gazi- ,
sinden biri o larak n i telemektedir. Kayıtlarda Fo�ateyn ( Eski Foça!Foça­
i Atik ve Foça-i Cedit/Yenice) olarak yer almaktadır. Foça, qnceleri
S aruhan S ancağı ' n a bağl ı i ken , 1 8 1 ı ' de kaza olarak, 1 867 ' den itibaren
Aydın Vi layeti ' n i n İzmir kazasına bağlanmıştır. Cumhuriyet ile birl ikte,
1 924 idari düzenlemesiyle İzmi r i l i n i n i lçesi olmuştur.
KINIK: ı 890 tarihinde B ergama' nın nahiyesi (Nevahi B ergama) ol arak
görülen Kın ık, ı 948 y ı l ı nda İzmir' in kazası olarak konum deği ştirmiştir.

ÇEŞME NAHİYELERİ

SEFER İ H İ SAR(Sİ V R İ H İ S A R ) : Fetih ve yerleşim sürecinde önem l i adl arın


bölgesi ol arak dikkati çeken Seferi hisar, Tuğrul Baba, Karaca Ahmet
gibi oldukça önem l i ve menakıbnam elere girmiş adl arı da barındırma­
sıyla tanınmaktadır. Seferihisar, sancakların tesisi sürecinde İzmir kaza­
sına bağlı i ken , ı 530 y ı l ı nda Çeşme kazasına bağlanmıştır. 1 530 y ı l ı
Tapu Tahrir Defteri kayıtları nda 7 mahal lel i b i r merkez görünümüne
sahiptir:

Cami 23, Hızırl ı k 5 8 , Fenari Mescidi 22, Hamza Bazarı ı 8, Yeniceoğlu


Mesci di 24, Evrenl i 4, Gebran 2 Aynı süreçte merkeze bağl ı köyler de
verilmektedir: Tepeköy 39, Kızıica ve Tepecik 5:S, Yassıkış 37, Ahi
Nikola 24
Seferihisar, 1 57 3 ' den 1 84 1 tarihine değin S ığla Sancağı kazası
konumunu korumuştur. Daha sonra, ı 867 düzen lemesiyle Aydın sancağı
kazası ol arak i dari yap ı lanmadaki konumunu Cumhuriyet ' in kuruluşuna
değin sürdürmüş ve I 924' de İzm ir ' i n kazası olmuştur.

203
ILICA (ILICA-i ÇEŞME): 1 530 yıl ı kayıtlarında nahiye olarak görülen
Ilıca' nın daha sonraki süreçteki varl ığı bel i rlenememi ştir.
SIGACIK: Fatih döneminde köy statüsünde iken, 1 573 tarihli kayıtl arda
Seferihi sar' a bağ l ı nahiye olarak görünmektedir.
KARABURUN: Tarihe daha çok Şeyh B edreddin ve Börklüce o l ayları i l e
geçen Karaburun, Osmanlı yönetimince 1 533 ' e değin Sığla S ancağı
İzmir kazası nın, daha sonra Çeşme kazasının nahiyesi olmuştur. 1 426 ve
1 530' daki bu konumunu, 1 8 1 1 ve 1 867 değişimlerinde de koruyarak,
İzmir Sancağın ı n kazası olmuştur. 1 924 düzen lemesiyle İzmir i l i n i n bir
ilçesi ol arak şekil lenmiştir.
ALAÇATI: Çeşme' ni n nahiyeleri içi nde görülen Alaçatı ile ilgili kayıtlarda
yeterl i bi lgi yoktur.
YENİ NAHİYE ( B ARBAROS ): 1 895 tarih l i kayıtlarda Çeşme ' ni n nahiyesi
görünürken, daha sonra Url a' ya bağlı köy ol arak karşımıza çıkmaktadır.

SART NAHİYELERİ

AHMETLİ : Sart' ı n önemli yerleşim birimlerinden biri olan Ahmetl i , ı 870


yı l ında nahi ye statüsü elde etmiş ve 1 887 ' den iti baren de Manisa i l i n i n
ilçesi konumuna gelmiştir.
SALİHLİ : S art ' ı n idari önemini yitirmesi , S al i h l i ' yi öne çıkarm ı ştır.
Belgelerde Yeled-i Sal i h adı yla yer alan Sal i h l i , 1 872 tari hinden
Cumhuriyet' e değin nahiye konumunu korumuştur. Kısa süre içinde
olağanüstü bir seyi r kaydeden nahi ye, kaza konumuna kavuştuğu gibi
nüfus bakımından da Manisa' n ı n büyül k ilçelerinden biri durumuna
gelmiştir. S alihli coğrafyası , Türkmen , Tatar ve İran grup l arı n ı barındır­
ması ile öne çıkmaktadır. Salihli ı 927 yıl ında Man isa kazası olmuştur.

204
XII.BÖLÜM
A YDINELİ TARİHİ COGRAFYASINDA KÖYLER

Türkleşme süreci n den itibaren Aydınoğu l l arı coğrafyası nda ortaya


çıkan yerleşim hareketleri ve o luşan köyler, tarihimiz açısından fevkalade
önem taşımaktadır. B oy, aşiret ve toplulukl arın öze l l i kl e II. Mehmet' ten
(Fatih Sultan Mehmet) Yavuz ve Kanuni dönemi tapu tahrir defterlerine
al ı nmal arı bu konuda bize, yerleşimler konusunda değerli bilgi l er o larak
u l aşmıştır. Tapu Tahrir Defterleri salt Osman l ı vergi duruml arını gös­
teren kayıtlar değidir. Ayrıca, ticari yol l arın , tarihsel gel i şmelerin, asayiş
sorunl arın ı , vakıf zengi n l iklerini, konar-göçer yönelimleri n i ele almas ı
bakımı ndan d a öneml idir. Defterlerin, kent v e köylerin dönem öze l l ik­
lerini yakından izleme o l anağı sunması bir diğer önem l i unsurdur.
Osman l ı Tapu Tahrir Defterleri (Defter-i Hakani), dönemlerin fotografın ı
yansıtan bel gelerdir. Bu kayıtlarda, Tire, Ayasuluk v e B i rgi nüfus hare­
ketlerinde temel coğrafya öze l l iğindedir. Bu kentler, XVI. yy' da bölgenin
en yoğun köy oluşuml arı y l a dikkati çekmektedirler. Elbette bu köyler
vergi kapsam ı nda yer alan yerleşimlerdir. Ancak, l i steler çoğu biriml erde
"Tevabi" leri ele almadığından kırsal yerleşim ünitelerini tam yansıtma­
maktadır. B i r kısım köylere ise l iste l erde yer veri l memiş ancak, dolay l ı
ol arak değinilmiştir. O nedenle, S ancak kaza coğrafyalarında yer alan
köyler bu rakaml arın çok üstündedir. Vergi dışı köylerin yada listeye
al ınmayan "Mahal"leri nin de eklenmesiyl e tarihi coğrafya zengin l i k
kazanmaktadır. Örneğin , ı 4 ı 9 ( H . 8 22 ) tarih l i Süleyman Şah torun u
Hafsa Hatun vakfİyesinde B i rgi ' de yer al an, Deniz Ulusu köyü 1 530
tari hli Tapu Tahrir Defterlerinde yoktur, ancak ad değişimi ile
"Değrehavlusu nam ı diğer Mescitli" ifadesiyle yer almaktadır. Aynı
vakfiye ' de Tire ' n i n Yeğenli Köyü' nün batı sınırında gösteri len "Ge l i n l i "
köyü sonraki dönemlerde görünmemektedir. Çevrede yaptı ğımız araştır­
malarda, ne Yeğen l i Köylüleri , ne de "Gel i n li"nin bulunduğu yerin
komşusu Manda(Kırtepe) köylüleri böyle bir semt adı n ı n yörede bulun­
madığından söz etmektedirler. Ancak, kaybolan köyün, "Mizmi r" köyü
olması da olasıdır. Tüm çevre köyler, "Gel inl i"nin bulunduğu yerde bir
"Mizmir" köyünün varl ığından söz etmektedirler. Hatta bu köyün kay­
boluşu ile ilgili halk anlatımları bulunmaktadır. Köyün adının, Türk
yerleşimlerince bil i nmesi, bu köyün XIV.yy' da var o lduğunu göstermek-

205
tedir. Ancak, köyün adı , 1 530 yıl ı belgelerinde yoktur. Bu da yerleşimin
daha önce varlığını yitirdiğine işarettir. Bu köyün, bir Bizans köyü mü
yoksa Türk yerleşimi mi ol duğu i se anlaşılamamıştır. Zira, "Mizmir"
yada "İzmi r" adı, yerleşimin daha çok B izans kökenli olduğu izien iınİ
vermektedir.
1 530 yılı Defter-i Hakani ' de Aydın S ancağı kazalarındaki köyler
dağı lımın ı toplu olarak görmekte yarar vardır. Bu dağıl ım l ar, aşiretl erin
yer seçimi nde ve yerleşim oluşturmadaki coğrafi tercihlerin i de ortaya
koymal arı nedeniyle önem taşımaktadır. Aydın S ancağının 1 3 kazası
içinde, Ayasuluk 1 25 köy adediyle i l k sırayı alırken, onu, 1 06 köy
sayısıyla B i rgi izlemektedir. Gerek kent merkez nüfusu ve hane sayısıyla
sancağının en büyük yerleşimi olan Tire, köy yoğun luğunda üçüncü
sırada yer almaktadır.

Kaza adı Köy sayısı


Ayasuluk 1 25
Birgi 1 06
Tire 98
Alaşehir 76
S art 70
İzmir 59
Kestel 56
Güzelhi sar ( Aydın) 50
Yenişehir 50
Çeşme 40
Bozdoğan 38
Sultanhisarı 18
Arpaz 13

Köy rakanıl an daha önce de deği ndiğimiz üzere vergi esasına göre ele
alındığından , bu köylere 'Tabi" yada "Tevabi" ifadesiyle bir ve daha
fazl a köy eklemeleri de yapılmaktadır. Listede, vergi kapsamında görün­
meyen yerleşimler de vardır. Bu nedenle köy sayıların ı salt vergi kapsa­
mındaki köy\er\e sınır\ andırmak yan\ıştır. Büyük o\ ası\ık\a derbent
köyşleri l i stelerde yoktur. Erken dönem yer\eşimi o\mak\a birl ikte l iste­
lerde yer alamayışları, "Derbent" görevleri nedeniyle vergi dışı bu·akıl-

206
dıkl anndan o l malıdır. Örneğin, B irgi ' n i n Tekke/Eimabağı ve U luderben
köyleri bu nedenl e yazıma alı nmarnış o lmal ı dır. Zira konuml arı bunu
göstermektedir. B i z , vergi dışında kalan köyleri de eklerneye çalışarak ,
tarihi sosyal coğrafyaya anl aşırlı k kazandırmaya çalıştık. B i r diğer
değişle gerek vergi defterl erine giren gerek diğer kaynaklarda adl arından
söz edilen köyleri de vakıf kayıtlarından, vakfİyelerden tarayarak ayrıc a
eklerneyi gerekli gördük. Kuşkusuz, yerleşimierin tarihsel baş l angıçların ı
bel irlemenin olanaksız olduğunu d a bel i rtrnek gerekir. Hatta, kimi
köylerde yaptığımız tarama çalışmalarında, köylülerin kuru l uş süreci ile
ilgili bilgilerinde sağlıklı yaklaşım l arın olmadığı ve belge b i l gi leri ile
çel i şki yarattığı da görül mektedir. Zira, coğrafya coğrafya gezinen aşiret­
ler, yerleşim yeri değiştirdiği nde son gelinen yer, henüz kurulmuş bir köy
olatrak ortaya konmaktadır. Bu nedenle hem belge hem de halk bilgil eri
karşı laştırmal ı olarak işlenerek, sağlı k l ı durum ortaya konmaya çal ışıl­
mıştır.
Tarih i coğrafyadaki köyler, dönemsel nüfus yoğunluklarının toplandığı
bölgeleri işaret etmesi bakımından da öneml idir. Ancak, tarih i coğraf­
yada yer alan köyleri n neredeyse tamamına yakını bir veya birkaç kez yer
değiştirmiş görünmektedirler. Bu hareketler içinde, hastalık, doğal afetler
ve güvenl i k nedenleri öne çıkmaktadır. Örneği n , Tire ' n i n Saruhanl ı Köyü
1 530 yılı bilgilerine göre "Asayiş" gerekçesiyle yer değiştirmiştir. Hatta,
dönem dönem görülen bu afetler içinde veba salgınları geni ş bir yer tut­
maktadır. Bel geler, merkez ve köylerde bu nedenlerle önem l i nüfus
kayıpları olduğunu göstermektedir. Bir çok köy, bu salgın h astal ı kl arla
tarihten s i l i n miştir. Bunu, semtler içinde bel i rlediğimiz, "Mezarlıklar"
önemli kanıtl ardır. Hatta, "Ölet Tepesi" gibi semt adl arı bu süreci n izle­
rini taşımaktadır. Kırsal kesimde bu nedenl e yaptığımız araştırmalarda,
XVII ve XVIII. yy' a dönük kabir taşı yoğun luğu dikkat çekicidir. Hatta,
Tire Şer' i ye Sici l i kayıtl arında, XIX.yy' daki veba salgı n l arı i l e i lg i l i
bilgiler bulunmaktadır. Kara ve deni z yol l arı kontro l l erinin s ı k ı takibe
alındığı ve başkente gel i ş ve gidişierin yasaklandığı sultan buyruldul arı
ile duyurulmaktadır. Belgeler, afetierin sürekl i bir tehl i ke oluşturdu­
ğundan söz etmektedir. 209 Teh l i kenin tüm Ege ' yi kapsadığı , buyruldu­
ların kapsamından anl aşılmaktadır. B u o l aylar nedeniyle, kent merkez ve
köylerinde nüfus dalgal anmaları görüldüğü gibi, salgı n l ar nedeniyle

209
Bkz. A.Munis Arnıağan-Batı Anadolu Tari hi nde İ lgi nç Olaylar, İzmir, 1 98 3

207
tamamen ortadan kal kan köyler de bulunmaktadır. Yerel bilgi l er bun l arı
destekler nitel iktedir. Bu gel i şmelere, erken dönemden itibaren tehlike
ol arak bel iren köy basmal ar, oğlan ve kız kaçırmalar, köle ticaretin i n iç
dinamiklerine de işaret etmektedir. Ayrıc a, soygun o l aylannın sosyal bir
yara hal i ne gelmesi bunl ara eklenebilecek örneklerdir. Tapu Tahrir
defterlerinde dolaylı ol arak değinilen bu konular köylerin rahat olmadığı
düşüncesini beslemektedir. Buna bağl ı o l arak, bir kısım köylerin i l gi nç
nedenlerle yer değiştirdikleri de görülmektedir. Örneğin , B ozdağlar ' ı n
batı kesimi ndeki B ayındır' a bağlı Buruncuk v e Demirc i l i köylerin i n
"Yı l an" yoğunluğu nedeniyle yer değiştirdikleri ifade edi lmektedir.
Nüfus hareketlerinde bu konular dikkat çekic i unsurlar olarak da ortaya
çıkmaktadır.
Bir kısım köyler ise diğer yerleşimiere göre, konum ve idari nedenle
öne çıkmış köylerdir. Örneğin, Tire' n i n Büyükkale ve Küçükkale köyleri
sın ırdaş olmasına karşı n idari birim merkezleridir.
Aydın Eli coğradfyası aşiret dağı lımların ı yansıtması bakımından da
öneml i veri lere sahip görünmektedi r. Ancak II. Murat ve Fati h S ultan
Mehmet süreçl eri yerleşim hareketleri bakımı ndan olağanüstü bir görüntü
vermektedirler. Aşiretler sel i , Aydınoğul l arı tarihi coğrafyası içinde bin­
lerce semt adı bırakmıştır. Gerek merkez gerek kırsal yerleşim yapıl an­
maları bu kökse l l i k içi ndedir. Diğer taraftan bir kısım aşiretlerde kendi
adları yla varl ı kl arı n ı sürdürürken, bir kısım aşiretler diğer aşiretler içinde
eriyip gitmişlerdi r.
Bu nedenle, Aydın S ancağı ' nın I 3 sancak kazasının bu yerleşim
hareketlerini daha yakından izleyebil mek için, köyl erin i n hane sayıl arı ile
ilgi l i döküman l arın veril mesi nde yarar görülmüştür. Ancak , erken dönem
yerleşimlerinin pek çoğu, belgelerdeki adlarıyla günümüze u laşama­
mıştır. Ad değişimine uğramı ş köyl eri n, değişimini yakal ayabilmek için
çevresel araştırmal arın deri nleştiri lmesi gerekmektedir. Bu köyler,
çoğunluk l a beyl i k dönemi hareketleri içinde yer almış yerleşimlerdir.
Bugün hal a aynı adı koruyan köyler o lduğu kadar, adı değişmiş köyler de
vardı r. B ugün haritadan silinmiş olan köylerin bir kısmı sadece semt yada
mezarl ık adıyla yaşamaktadır.
Ayrıca, bu yerleşim lerde bir çok köy "Namı diğer" gibi tanımlama­
larıyla veri lmektedir. Ancak, bel gelerdeki bu tanımlamaların sağlı klı
ifade ol madığı anl aşı lmaktadır. Zira, diğer bir değişle "Namı diğer"

208
ol arak ifade edilen adl arın karşıt o lmadığını görüyoruz. Örneğin , S ancak
kazal ardan Tire ' de "Mı sırlı namı diğer Küçük Hafız" o larak verilen
tanımlaman ı n sağlıklı bir i fade olmadığı n ı , bu kesimde yaşam ı ş biri
olmakla daha iyi değerlendirebil i yoruz. Zira, Mısırlı mahal lesi i le Küçük
Hafız mahalleleri yanyana mahal lelerdir. Yan i , tanımlama karşıl ığı
olarak gösterilen bu mahalleler ayrı yerleşimlerdir. B enzer tan ı m l amal arı
Osmanl ı Tapu Tahrir Defterlerinde de görüyoruz. Örneğin, Feslek nam ı
diğer Ortakçı , Ortakçı nam ı diğer Kuyucak, Ayahisten namı diğer
Kavak l ı , Akçaşehir n amı diğer S öke gibi . . . Oysa, namı diğer o l arak i fade
edi len her yerleşim ayrı bir yerleşimdir. Burada "Namı diğer" i le "Diğer
adı" an lam ı çıkarıl mamalıdır. Zira, i fade edilen yerler, komşu köylerdir
ki her biri n i n ayrı yerleşim o lduğu ayn ı dönem belgelerinde de görül­
mektedir. Oysa, tanımlamayı aynen alan okuyucul ar, "Namı diğer"i eski
adı diye, kul lanıl m aktadırlar ki, bu doğru değildir. O nedenle, bu şek i l de
ifade edilen tanımlamaları "ihtiyat" i l e karşı l amak gerekmektedir.

AYASULUK

Ayasuluk, Aydıneli coğrafyasında kırsal yerleşim yoğu n luğu i l e


dikkati çekmektedir. Zira, köy sayısı 1 25 ' dir. 1 530 y ı l ı rakamlarına göre,
bu köy oluşumları nda, kentin bey l i k merkezi oluşu, Hristiyanl ar bakı­
mından kenti n öneml i bir birim o l uşturması ve etni k nüfusun coğrafi
yoğun luğu da etk i l i olmuştur. Merkez yapısında üç Rum mahallesin i n
varlığı, hatta köy adl arının b i r kısmının B izans adları olması buna
örnektir. Ayasuluk köy sayısı olarak I 530 yıl ı veril erine göre, 1 3 sancak
kaza içinde en büyük alan ıdır.
Beylik merkezinin, Mehmet B ey ' den sonra Ayasul uk ' a taşınması,
beyliğin siyasi ve ticari geleceği ile i l gi lidir. Ayasuluk' un merkez seçil­
mesinde yeni yönetim anl ayışını görmek gerekir. D ı şa açı l ı mda merkez
üs ol arak kul l an ı l an kent, çeyrek yüzy ı l bu işlevini yerine getirmiştir.
Öze l l i kle, iç ve dış ticarette Ayasuluk'un ve ona yakın l iman l arın sağ l a­
dığı olanaklar beyliğin gel i şmesinde etkili olmuştur. Ayasuluk, Özel­
l i kle, XIV . yy ' ı n i l k yarıs ında, Venedik ve Cenevi z ve bağlaşıkları y l a
yapılan ant l aşmalarda, m a l alı m ve satıml arındaki merkez o lmasıyla
dikkati çekmektedir. Kervan yol l arının bu giriş ve çıkış noktası
Ayasuluk ' u beslemiş görünmektedir. Ayrıca, coğrafyan ı n hayvanl arın

209
gereksinimlerin i karşı l amada zengin l i k içermesi (Su, mera) i l gi yi arttıran
bir diğer neden olmuştur. Bu nedenle, kenti n ekonom i k ve coğrafi
olanak l arı köy sayısının artması nda öneml i etken olmuştur.

Ağzıkara ı 6, Ak ı ı , Akçaavlu 34, Akçaova (İne) 52, Akçaşehir 46,


Akkoyun lu 66, Anduz ı ı , Atbergosu 26, B al at 52, B aşköy 36 , Batnos
20, Bekil l i 1 8 , B ergos 34, Beylikdere 1 8 , B oynak 49, B ozköy 48,
Böğürtlen ı O, Büklü ı 8 , Büküş 56, Cebye 8 , Çakır Al i 1 6, Çan l ı 2 8 ,
Çapak 1 6, Çaşnigürlü 1 2, Çengele 89, Çilce 2 8 , Çölmekçi 25,
Danişmentl i (Ek l i ) 40, Danderesi ve Uşakderesi 50, Davutlar (Çavdar)
1 6, Dere 1 ı , Değirmendere (Emir Gazili) 3 3 , Demirc i l i 73, Devlethan 1 4,
Dirm i l (Derm i yan) 1 5 , Domuzbmgazı 27, Durgut 1 3 , Dündarl ı 23,
Erguni 9, Ezine 7, Ezinec i k l l , Feyyale 1 ı 7, Firek 25, Gelevere
( Karakuyu) 57, Germ i yan l ı 3 5 , Gökyaka 5, Güml üce 59, Gönenlü 1 5 ,
Gördes 52, Göveçciler ı 8, Hisaryakası (Hamidli) 27, Hatunlu 8 1 ,
Havuçlu 3 ı , Hızır Bey! i 20, Hortuna 20, Hüsameddin 7 , İrvalya 2, İsalı
(Üzümlü) 45, Kabala ve Ece 2 8 , Kadı Kaynağı 1 6, Kayaş 4 ı , Kazanealu
28, Kefere 57, Kemer 59, Kıran 25, Kırkağaç 2 3 , Kızılkilise 23 , Kızıica
(Hacıköy) 25, Kızı i bisar 32, Kil ise 23, Kireçe l l i ı 8 , Kanlıca 26, Kulfal
1 6, Kurtcu 73, Kuyumca 26, Küplüce 59, Mahmudl ar 22, Meliç 5 ,
Muharremler 5 ı , Mürsel i i 2 8 , Odesye (Beyl ikdere) 6, O v a ı ı , Ömerbeyl i
ve B akiacı 5 2 , Örtül üce ı 5 , Pıranga 22, S ağırlı 9 , S amsun 6, Sasalı 1 6,
S avcı 5 5 , S inan l ı ı 7, Söğütözü 1 O, Söke 87, Sökünez 56, Sungurlu l l ,
Stütek 5 , Şeyhler 1 6, Tepeköy 22, Tolos 27, Tomarya 3 3 , Turnacı 24,
Tuzcu 5, Uçbeyi 8, Kafalı 4, Karamanl ı 5 3 , Kayıroğlu 1 0, U lucak 1 8,
Uşakpınarı l l , Uysal 1 2, Uzgur 84, Üzümi 45, Yayla 1 6, Yayi ayakası
( Kabacapırnaz) 1 6, Yedibergos 6, Yegan 3 5 , Yenice 22, Yorgalı 89,
Yuvacalı 3 , Yünl ü 1 8, Zekeriyal ı 3 , Zeytin 38, Zeytin köy 45

Sancak kazalar içinde, Ayasuluk, köy oluşuml arıyl a i lginç bir gel işme
göstermiştir. Ayasuluk, bu özel durumuyl a adeta, aşiret yerleşimlerin i n
özet kenti gibidir. Beyli k l i derlerin i n uzun süre, Ayasuluk ' ta oturması
kuşkusuz bu o luşumda etk i l i olmuştur. Ancak, bunca köy yoğunl uğuna
karşın, Ayasuluk' un toplam hane sayıs ı , Tire, İzmir ve B i rg i ' den daha
geri lerde bulunmaktadır. Hatta, köyleri n i n hane sayıl arı , diğer sancak
kazal ar, Alaşehir, İzmir, Çeşme, Tire, B i rgi, Kestel ve Yen i şehir köyle-

210
rinin hane say ı l arındaki kabarık l ı ğa ulaşamamıştır. Kısacası, Ayasuluk'
un hiçbir köyü hane sayısı o l arak yüzü aşmı ş değildir. B u da genel hane
sayıl arı tab losunda o ldukça alt grupta yer aldığını göstermektedir. Buna
karşın, köyler h ane say ı l arı dikkate alındığı nda birbirine oldukça yak ı n ,
denge l i bir dağılıma sahiptir.
Özel l ikle kentte, B i zans kökenl i halkın üç mahalle ile merkezde ken­
dine yer bulinası , ayrı bir öneme sahiptir. Fetih süreci nde kenti terk
ederek Tire ' ye göç eden halkın daha sonra kente geri döndüğü tarihsel
kayıtlardan kalan bilgi l erdir.
Kentin köylerinden, Buruncuk, Reis, S akızağacı , Tırha, Yalkıdere ve
Yaycılı yerleşimleri n i n hane sayıl arı veri lmediği nden l isteye ekle­
nememiştir. Ayasuluk köyleri içi nde yer al an Emir Gazil i , Mahmudlu
ve Hisaryakası yerleşimleri 1 44 1 (H.845) tarih l i Hali l Yahşi Bey vakfİye­
sinde de görülmektedir. Yahşi Bey ' i n Ayasoluk' taki vakıfl an veri l i rken
bu yerleşiml er s ı n ı r gösteri lmektedir.
Ayasuluk tarihsel olarak Beylik sürecinde etki n bir görüntü çizerken ,
Beyl iğin, Osman l ı ' ya bağlandığı 1 390 yılından sonra merkezi özell i ğ i n i
yiti rmi ştir. Beyl iğin l i deri İ s a Bey de kendisine tanın özel vakı f hakkıy l a
Tire ' ye çek i l m i ştir. B aşkent özell iğini yitirse d e 1 555 yılına değin
Anadolu Eyaleri ' ni n Aydın sancağı kazası konumunu korumuştur.
Ancak, daha sonra kaza statüsünü yitirerek Kuşadas ı ' nın n ahiyesi o l muş­
tur. Bu durumunu 1 8 1 1 , 1 84 1 ve 1 867 yıl ındaki değişikl iklerle de nahi­
ye merkezi statüsünü sürdürmüştür. Cumhuriyet Döneminde Selçuk
adıyla 1 957 y ı l ında İzmir'e bağl anan kaza, kısa bir süre Akıncı l ar adın ı
kul l ansa d a aynı yıl içi nde tekrar Selçuk adı n ı almıştır. 1 530 y ı l ı veri­
lerinde 1 25 köy sayıs ı y l a, Aydın S ancak kazalarının en yoğun köy
sayısına sahip olan kent, Cumhuriyet sürecinde, toprakların ı n önemli
bölümünde oluşturu l an yeni idari birimler sonucu 7 köy sayısına i n m i ştir.
Tari hi coğrafya, bu neden le Cumhuriyet sürecinde yeni i lçeterin oluş­
masıyla oldukça küçülmüştür.Yeni süreçten , tarihsel Selçuk ' a (Ayasuluğ)
küçük bir idari coğrafya kal mıştır. Yeni oluşumda, coğrafyan ı n kuze­
yi nde Torbalı , güney batısı nda Kuşadası , güneyinde S öke, güney�doğu­
sunda i se Germencik i l çeleri doğmuştur. Yeni yapılanma i l e birlikte,
bunlardan, Torbal ı , İzmi r il ine, Kuşadası , S öke ve Germencik Aydın i l ine
bağl anmıştır. Coğrafyası daralan Ayasuluk (Selçuk), sancağın en gen i ş
arazisi nden kendisine deği ndiğimiz üzere ancak yedi köy kalmıştır.

21 1
B İRGİ

B i rgi, Aydın sancak kazaları içinde Ayasuluk i l e birli kte coğrafi al an


olarak en büyük kaza görünümündedir. ı 5 30 tarihi kayıtlarına göre
konar-göçer sayılarında, Tire ve Ayasuluk' tan rakamsal o larak daha
geri lerde görünmekte ise de, arazi o larak oldukça geniş bir alanı kapsa­
maktadır. B irgi, tarihi coğrafyası ndan, Kiraz/Keles, Beydağ/Balyambolu
ve Ödemiş gibi üç i l çe çıkarmı ştır. B irgi , tarih i sınırlarını, ürettiği i l çe ler
göz önüne alı ndığında korumuş görünmektedir. Bu sınır, batıda,
İl kkurşun (Hacı İ lyas), Kazanl ı , doğuda, S arıgöl , güneyde Çayır, kuzeyde
Bozdağ i l e tarihsel sınırl ara dayanmaktadır.
Birgi tari hi coğrafyasındaki bir kısım köyler, ı 530 yı l ı belgelerinde
görün ı . ' ye n :arihsel yerleşiml erdi r. Örneğin , Hacı Hasan, Alamanlı,
Kurtlar,'Ulgunlar bunlardan bazıl arıdır.

Adagömü 6'� \ dagide 42, Ahrandı 1 4, Akkeçil i 47, Aktaş ve B içerli 25,
Al akeç i l i 48,
. · vl ı 37, Ayahirod 36, Ayasofya ( Karaman) 6, B al aban l ı
44, Bal yambol u 3 7 , Demirc i l i 2 9 , Dere l i ı ı , Düdükçü (Çiftlik) ı 6,
Dümbane 20, Ekcermus ı 9, Emirdoğan 2 ı , Üzümlü ve Odunl u ı 8,
B azbare 6, Bey 34. Beyköy 37, B izci (Yazıcı) 2 3 , B oz 1 4, Mendegüme
(Mükrigömü) 2 8 , Bodemya 48, Cebri 26, Çal ışlı ı ı , Çaml ıca ı 74,
Çavuşlu 84, Çaylı 9, Çiftlik-i Büyük 30, Datbeyi ve U luserl i ve Ortacalu
69, Doyranl ı 3, Gerçekli ı 8 , Gene (Ceviz l i ) ı 45 , Gölcük ı 2 ; Gümenos
54, Güvendik l i 32, Hatunderesi 5 1 , Havluaç ı k 8 , İ lyasbey l i 1 0, Kabacal u
ı 7, Karaburgas 34, Karaburç 2 5 , Karaçağı l ı 5, Karadoğan l ı 42,
Karakoyuolu ı 7, Karapınar 29, Karacakoyun l u 47, Kazanl ı 59,
Korubayırı 45, Kavurga (Korga) ı 2 1 , Kayı (Köse! er) 25, Kebece Küre
ı 26, Keles 96, Kettanderesi 23, Kızıl duhan 30, Kızıl caavl u ve Pırn azlı
4 1 , Kulfal ı 7, Kurucaderesi 62, Küre 4 1 , Marmara ı 50, Medekse 1 65 ,
Mescitli (Değreavlusu) 1 3 , Mürsel l i 2 6 , Ödemiş 5 6 , Ömerguru ve
Mu sacal ı ı 6, Ören li 3 5 , Övünçler 57, S as alı 25, Sedere 92, Selman l ı 39,
S irkeli 29, S i yek 55, Sunaril i 37, S ungurlu 3, Sülegazi ı 50, Süleyman
Kirişi (Süleyman l ı ) 8, Tasahorya (Erikli) 46, Tekürlü 1 2, Tendürlü 8,
Tezkire 66, Uluserli 69, Urgalı 70, Uzundere 48, Vakıf ve B urcu 23,
Yağcı 3 3 , Yardagömü 6 3 , Yazı 50, Yazılı 1 3, Yenicehisarcık 3 2 , Zeytin
1 6, Yenice (Yatağan) 24, Yusuf Deresi 2 1 , Kefere (Bodemya) 5

212
B irgi coğrafyası nda yoğunluk gösteren h ane sayıları, eski B izans
köyleridir ki, bunlar ticari yol ağı üzerinde bulunan yerleşimlerdir. Gerek
B ozdağ kervan yolu üzerinde bulunan, Sülegazi , Marmara ve Medekse
gerek Büyük Menderes ' e ulaşım yolundaki dağlık bölgede, Kavurga
(Korga/Cevizl i ) , Küre, Kebece Küre i l e Çaml ıca, her iki yolu birl eştiren
Keles hattı köyler yoğunluğunun yanı sıra tesis (Han, hamam, dükkan)
zengini yerleşimlerdir. Erken dönem köylerinden olan Kulaksız ise ı 5 30
yı lı verileri nde görül memektedir. Yine erken dönem kayıtlarında
Süleyman l ı ( I 7 hane) , ı 530 yılı kayıtlarında Süleyman Kirişi ( 8 hane)
ol arak karşımıza çıkmaktadır.
Birgi coğrafyasında yer alan köyler içinde, başta Ödemiş o lmak üzere,
Keles, Bal yambolu(Beydağ), B ezdegüme (Yolüstü), Adagide, Adagüme,
Bademl i ve Kaymakçı daha sonra gel işerek nüfus ve konum bakımından
farklı bir durum elde etmişlerdir. Bunlar, daha çok, coğrafyanı n güney
doğu kesimi nde kümelerımiş kervan yol l arı güzergahındaki köylerdir. Bu
yerleşim yoğunluğu önemli ölçüde, coğrafyanın Batı Küçük Menderes
Havzasının topografik yapısının farkl ı oluşundan kaynak l anmaktadır.
Zira Küçük Menderes ' in batı kesimi, göl ler yoğunluğuna sahipken doğu
kesimde göl oluşumları zayıftır. Oysa, B irgi, ova yerleşimlerine uygun
bir coğrafyaya sahiptir. O nedenle, B irgi coğrafyasında yerleşim-Ierin
önemli bir bölümü ovada gerçekleşmiştir. Ödemiş, Çay l ı , Seyrekl i ,
Yen ice, Kaymakçı , B ezdegüme, Değreavlusu/ Denizavlusu (Mescitli) ve
hatta Keles bu neden le erken dönem ova yerleşimleridir.
1 530 yılı kayıtl arı nda yera alan, Artucak, Bölücek, Donlukçu, Eğridere,
Hoca, İkizce (Kalu ) , Kenan l ı , Kızıl A l i , S amsun ve Yağas köyl erin i n
hane sayıları bel i rlenememiştir.
1 4 I 9 tarihli Hafsa Hatun (Süleyman Şah torunu)vakfiyesinde B irgi
coğrafyasında yer alan, Deniz Ulusu (Mescitli), Han, Kal kal l ı , Vak ı f,
Kazan l ı , Küre (Çam l ıca Küresi ) , S i yek, Gerekl i, Ezengüme (Bezdegüme)
yerleşimlerini öncelikli süreç köyleri olarak görüyoruz. Ancak, bunlar­
dan , Kalkal ı ve Han karyeleri , ı 530 yıl ı köyler l i stesinde yoktur.
1 5 30 yı l ı bel gelerinde görünmeyen bir kısım köyler ile semtler vakıf
ve vakfiye kayıtl arında yer al maktadır. 1 530 yılı veri lerinde yer al mayan
bu adlar, yerleşim tari hi bak ı mından öneml i kayıtlardır. Örneğin,
Uncul ar, Nasura, Kenevir, Olucak, Ada-i Kebir, Davutbey, Ergıl ı , İsal ı ,
Bebek, Çakır, İsmai ller, Çıraköy, Akmescit, Yal ı n ayak, İstanköy,

213
İncepınar, B ayır, Kabaağaçl ar, Sulucak, Davarlar, Mutaflar, Kaytan,
Gebze, Karacakoyunlu, Yazıl ı , Bazarköy, Kuşcu, Hasanl ar, Çobanlar,
Üveçl er, Çarmıkl ı , Talas, Lübbey, Türkmen, Yazıyurdu köyleri , B i rgi
coğrafyası n a eklenebilecek adl ardır. B i rgi köylerinden bir kısmı kişi
adlarıdır. Bunlar, Bunlar Karaman Şehnamesi ' nde yer alan adl ardı r.
Birgi ' nin doğu kesimi köyleri bu nedenle bel i rgin bir farklı l ı k içermek­
tedir. Örneğin , Davut Bey, Kutlubey, Arsl an Bey, Oğuzhan , Elvan Bey,
Hoca Ali, Emirşah, Osman Bey, Bayındır B ey ve Orhan Gaz i , Karaman
emirleridir. Ayrıca, Hızır S amit, Ozan B aba, Eleki Sultan, Acar Dede,
Tekke B aba gibi adlar diğer bölgelerde pek görülmemektedir. Bu nedenle
Bi rgi tarihi coğrafyasındaki yerleşimler diğer kesimlere göre fark l ı l ı k
içermektedir. Doğu Birgi yerleşimleri aşiret yapıl arı itibarı i l e daha çok
kuzey-batı Büyük Menderes Havzası ile birli ktelik göstermektedir.
B i rgi yerleşimleri içi n de yer alan Hacı Hasan ' a özel bir baş l ı k açmak
gerekecektir. B i rgi ' nin üst kesiminde yer alan Hacı Hasan, Aydınoğu l l arı
coğrafyasının her kesi minde görünen semtler zenginl iği ile üzerinde
durulacak bir addır. Bunca semt zenginliğine karşın , bugün sadece
B irgi ' de adıyla görünen köy, 1 530 y ı l ı kayıtların da yoktur. Semt ve
aşiret dağıl ı m l arında da görülen bu tarihi kimlik konusunda bugüne değin
hiçbir bilgi de kayıtlara girmemi ştir. Hac ı Hasan köyü halkı, Hacı Hasan '
ın kardeşleri o larak, Kavak B aba, İmam B aba ve Süleyman adları nı
vermektedirler. Oysa bu adlar, salt Aydın Eli tarihi ve coğrafyasının deği l
Ege Bölgesi nin de en kayda değer adlarının başında yer almaktadırlar. Bu
kardeşlerin çevrede kendi diktİkleri kavaklar (Çınar) dışında köylülerin
aktardıklaı·ı başkaca bir bilgi de yoktur.
Birgi ' ni n vakıf kayıt l arında karşımıza çıkan yerleşim adl arını da
konuya eklemek gerekmektedir. İzmir ve Aydın Vakıfl ar Bölge
Müdürlüğü Arşiv kayıtl arında (Vakıf Fihristi, S iyakat Yazıl arı , Taşınmaz
Mal lar Kütüğü) i le bir kısım vakfİ yelerde bel i rtilen, köyler ve semtler
içinde, İstanköy, Deri k, Çıraköy, Kenevir, Akmescit, Uncular, Olcak,
Davutbey, İsmai l l er, Arg ı l ı , İsalı , Bebek, Yalı nayak, Çakır ve İncepınar
adl arı görülmektedir. Bu köyler, İsmai ller dışında, 1 530 y ı l ı bel gelerinde
görünmeyen yerleşimlerdir. Özel l ikle, B izans köyleri grubunda adı n ı ilk
kez duyduğumuz İstanköy, öneml i bir vakıf kayıt katkısıdır.

214
Cumhuriyet süreciyle birlikte, B irgi i lçe statüsünü kaybederken,
coğrafyası içinden , Ödemiş, Kiraz(Keles) ve B eydağ(B alyambolu) o lmak
üzere üç i lçe doğmuştur.

TİRE

Aydınoğu l l arından itibaren böl genin en gözde kenti o l an Tire, bu


gel işimini Osmanl ı süreci nde de devam ettirmiştir. Evl iya Çelebi ' ni n
"Şehr-i muazzam" n itelemesiyle ele alı nan b i r konuma sahiptir. Hatta,
XV.yy ' da Ege ' n i n en büyük kenti ünvan ı n ı da elinde bulundurmaktadır.
Aydınoğu l l arı Beyliği sonrası, Osman l ı idari teşkil atlanmasında,
"Aydın Livası" adıyla oluşturulan idari yapı, esasen beylik coğrafyasını
esas almı ştır. 1 3 sancak kazadan oluşan "Liv a" n ı n merkezi Tire ' dir.
Osmanl ı -Aydınoğu l l arı mücadelelerinde Tire bir sorun kent olarak
dikkati çekmiştir. B u süreçten itibaren Tire ' nin kontrol altına alı n ması ,
onu, merkez yap ı l anmasına taşımıştır. Özel l ikle, Fatih Döneminde
görülen sosyal ve ekonomik gel i şme kentin sadece beylik coğrafyasında
değil Anadol u ' da da öneml i bir konum elde etmesini sağlam ı ştır. Evli ya
Çelebi kentin bu tarihsel konumunu verirken "Taht-ı kadim ve Şehri
muazzam Tire" ifadesini kul l anmaktadır. 1 600' 1ü yıl l arın başında kent­
teki kurumsal yapılan ma, gel işmede ulaşıl an konumun bir göstergesidir.
Örneğin bu süreçte, kent merkezinde, 28 kervansaray, 20 hamam, 32
medrese, 73 mescit ile 3 8 zaviye (tekke) rakam l arına sahiptir. 2 1 0
I 530 yılında Tire' nin nahiyesi görünen B ayındır bugün İzmir ' i n
kazası dır. Ancak, tarihsel önemi nedeniyle, Bayındır' a değinmek gerek­
mektedir. 1 7 I 8 tarihli Yamuk Hacı Mustafa Ağa vakfİ yesinde nahiyenin
kasaba ol duğu beli rtil irken, özel l ikle, kent merkezine dönük kayıtlar
önem taşımaktadır. Vakfiyede, " . . . B ayındır kasabası mahall atından
B ı vıklar mahall esinde vaki, bir taraftan Hacı İ vaz mülkü .. ", i l e " . . . ve
yine kasaba-i mezbure mahal l atından Kurt Mahal l esinde . . . " ifadel erinin
yer aldığı vakfiyede, Yamuk Hacı Mustafa Ağa' nın, B ayındır merkez­
deki mal varlıkları içinde, Demirciler Çarşısında "Sebze B ahçesi",
"Penbe Han", Acem Ran ı , Lonca' ya yakın "Hel vacı dükkanı", "Yağ
Deği rmeni" ve dükkani arın bulunduğu bel i rtil mektedir. Vakfi yede,
ayrıca, Buruncuk' ta işyeri , Ergenl i ' de 2, Dereköy' de bir değirmen,

210
A.Munis Armağan- Devlet Arşivlerinde Tire, İ zmir, 2003

215
Ergenli ve Ilıca çevresi nde zeytin bahçeleri yer almaktadır. Ayrıca
vakfiyede, Hacı S inan cam i i bahçesi ndeki "Mual l imhane"nin kendisine
ait olduğunu bel irtmektedir.
Gediz Ş ap hanesi ' n den Kuşadası Jimanına ul aşacak, 800- 1 000 develi
kervanl arı, 28 kervansaray i le karşılayan kent, ayrıca, bun l arın çevresinde
oluşan 20 hamam l a hizmeti bütün leştirmiş görünmektedir. Hatta, bu
kervansarayl arın kimi zaman gereksinimi karşı layamadıkl arı, vakfİyeler­
deki "Deve ahuru" ve "Deve Dam l arı" kayıtlarından anl aşılmaktadır. B u
nedenle Tire, çarşı v e pazar oluşuml arıyla b i r kısım alanlarda Osman l ı
pazarların ı n egemen kentleri nden başl ıcası görünmektedir. Evl iya Çelebi,
Tire ' nin Maramara kıyı l arında kurduğu pazarlardan söz etmektedir:
Diğer taraftan, Osman l ı donanması nın beylik sonrasından itibaren
halat (Gomane) gereksinimi Tire' den sağlanmıştır. Bu konudaki Sultan
buyruldul arı kentin "Donanmayı Amire" için önem i n i de yansıtmaktadır.
Kent bu nedenle vergi muafiyetine sahiptir.
Mahal le oluşumlu, Urgancılar, Dokumac ı l ar, İpekçiler, Ketenc i ler,
Takkeciler, Tarakçı l ar, Çanakcı l ar, Örücüler, Dokumacılar mahallel eri
bu konuda verilebilecek örnek adlardır. Vakfiye kayıtları kenti n , üzüm,
kestane ve dutluklar zengi ni olduğunu göstermektedir. Tesisler ol arak,
zeytin ve susam yağhaneleri ile asel hanel er (Mum), Bezirhane ve
Debbağhaneler(Tabaklık) görülmektedir. Kent merkez yapısında yer
alan, "Kapan"lar ticari yaşamın ne denl i güçlü olduğunu gösteren kurum­
sal semtlerdir. Örneği n, "Kapan Kervansarayı" ol arak ünlü olan yapı,
"Ahuru" ol mayan , sadece tüccarların mal i ndi rip, mal sardığı merkezdir.
Merkezdeki 28 kervansaray içinde, Bakır Han, Pirinç Han, Pamuk H an,
Esir Hanı , Makrama Han ı , B ozahane Hanı, Destirnal Han ı , :frenk Hanı
gibi deği şik adl ar kentin ekonomik yüzünü gösteren örnekl erdir. Kentte
vakfı bulunan adl ar anımsandığında, kentin ne denl i bir i lgi merkezi
ol duğu anlaşı l ır. Örneğin , Aydınoğlu İsa Bey, Başkent kadısı İbni Melek,
Aydın Sancak Beyi Hal i l Yahşi Bey, Hoca Emir, Rumeli Beylerbeyi
Karakadı Mecüddedi n, S adrazam Rum Mehmet Paşa, S adrazam Lal a
Si nan Paşa, S adrazam Lütfü Paşa, S adrazam Hırvat Rüstem Paşa,
Sadrazam Yeğen Mehmet Ağa, Kanun i ' n i n Defderdarı Abdüsselam
Efendi , II. Bayezit' i n Şeyhü l i s l amı Mol l a Arap, gibi ünlüleri n sahip
olduğu vakıflar bu önem i yansıtan örneklerdir. S adece, vakıf dükkan ve
mağaza sayı sının "Mukataa"l ar dışı nda bini aşması, kentin ekonomik

216
göstergesidir. Bölgenin en güçlü darphanelerinden birine sahip olan Tire,
Aydın Sancağı kentleri içinde "Darphane"sini mahal le ol arak kal ı c ı hale
getirmiş tek kazadı r. Darphane dışında, Darphane Mahal lesi, Darphane
Mescidi ve Darphane Vak ı fl arı S i c i l belgelerinde yer alan kayıtlardır.
Üstel ik, Darphane Vakfı mütevel l ilerinin beyl i k ailesinden o lmas ı ve
paral arı n motifsel zenginliği dikkati çekmektedir. 2 ı ı Kentin önemi
k ı rsalda da görülmektedir:

Ahmetli I 7, Ayak l ı (Ayak l ı kın) I 2, Akçahi sar (Akçaşehir) 58, Akmescit


8 , Akçameşhed 67, A l ı k l ı 27, Al tıntaş ve Çıplak 9, Avcı deresi ı ı 5 , B agat
1 8 , Bakiac ı 24, B al atc ı k 6, B ayındır ı ı 2, Bayram Gazi li (Gazi ler) 6,
Biçerl i ( Şehri Nafesi) 9, Boynuyoğun 64, B oz ve Karahayır 1 O, Bul gas
43 , Buruncuk ı 1 O, Cuhudlu ve Hisarcı k 1 7, Çam lıca 9, Can l ı 29, Çavuşlu
S , Çiniyeri (Çemberiye) 34, Ç ı k ı l dı k 9, Çukal ı 5 , Dağbeyi 23,
Dayıbeyl i/Taybeyl i (Vak ı fca) 8 , Düzen 1 6, Eyrekl i 1 04, Eğridere 1 65 ,
Eyercili 2 7 , El ifl i 2 7 , Emirli 6 1 , Ergenli 1 04, Falaka (Zeytinova) 26,
Farkaşal ı 2 1 . Fot a (Gökçen) 53, Furunlu 36, Gelevenli 1 0, Gençl i 3,
Göllüce 1 S, Gurgur 1 8 , Hac ı oğlu 37, Hatun Göl likesi 28, İncircik 1 5,
İsal ı 1 1 . Mürsel l i 2 3 , Kale ve Çit 26, Kahratl ı 22, Karacaali 1 0,
Karagün eel i (Karagençl i ) 32, Karahal i l l i 29, Kedfiye (Bi..i y ükkale) 62,
Küçük Kedfi ye ( Küçükkale) 1 3 , Kılıç ve Yay l a 1 0, Kınık 3 , Kızıl 6,
Kızı lcaavlu 7 1 , Kızılcakeç i l i 1 2, Ki l iseli ı , Kil i se l i Pınar 9, Kirel i ı 5 ,
Korubay ı rı S2, Koğul aca 80, Kozl uca 1 4, Kurudere 5 3 , Kurşak 3 1 ,
Kürdül lü 22, Maden 87, Malanda ve Manastır 27, Manda 1 6, Peşrefli
200. Sandık l ı 29, Sarı Merye (S arıyurt) 86, S aruhan l ı 26, Sülebeyli
(Ben l i ) 1 3 , Şeyhli Göl lücesi 3 1 , Darmara (Eskioba) 44, Tolos
( Karaveliler) 29, U l adı ( Yakapı nar) 53, Ulumenal l ı ve Keçi menal l ı 1 1 ,
Yakacık 24, Yavaşl ı 4, Yeğenli 20, Yel l ice l l , Yenice 1 9 (Fota),
Yusutlu 73, Yuval ı 1 S

1 5 30 y ı l ı köylerinden , Arı , Buğdayi ı , Çaşnigir, Reyhan l ı , Çölmekçi,


Dağl amal ı , Ebercel i , Gölbeyl i , Konak l ı , Koı·uc a, S al avatl ı , Uzunağaç,
Yel l ice ve Bağadı rhan yerl eşimlerinin hane sayı ları bel i rl enememi ştir.
Öncel eri Ayasuluk ve Aydın Gi..iz el hisar' dan bağ l ı olan, Arap l ı , Tekfur,

211
Necdet Kabaklarl ı - Man g ır/Ti re ' de Darbedilen Osman l ı Bakır Paraları 1 4 ! ! - 1 5 1 6,
Tire Belediye s i . i stan b u l . 2007

2 17
Çamköy, Habibler, Bozköy, Hasanköyü, Tulum, Subaşı ve Cibe, daha
.
sonra T ıre ye geçen ko" " y ı er d"ı c' l -'
'

AYDIN GÜZELHiS ARI

Güzel hisar, Osman l ı süreci ile birlikte Anadolu Eya! eti ' ni n sancak
kazalarından olmuş, I 8 I I ' den 1 850 yı lına değin de Aydın Eyaleti
Vilayet merkezi görevini sürdürmüştür. 1850 y ı l ı nda v i layet merkezi
İzmir'e taşınmış, Güzelhisar da bu ünvanını yitirmiştir. Ancak, Vilayet
merkezi konumuy l a II. Mahmut Döneminde Aydın Güzelhisarı ' nı n ,
oldukça önemli b i r sürece tan ı k l ı k ettiğini görüyoruz. Mısır Ordusu
Seraskeri Kaval alı Mehmet Ali Paşa' n ı n oğlu İbrahim B ey ' i n B atı
Anadolu ' yu işgal i , Güzel hisar arşivini besleyen ve Osmanl ı arşivinde
bulunmayan ve "Geçici Mısır Hükümeti" tarafından Aydın S ancak Beyi
atanan Emir Süleyman ' a ve ondan sancak kazalara yönelti len buyru l -
. ·-·
du ı ar zengın ı ıgı b unun k an ıt ı d ır. '- 1 -'
" . . . . . . . . . Cümleye malum olduğu üzere Mısır Seraskeri velinimet bi
ni metimiz devletlü ubbuhedlü İbrahi m Paşa Efendimiz Hazretleri bil ayn
vel ikbal iş bu ranıazan-ı nıağfiret 1 2. günü Medi ne-i Tire ' ye şeref bahşi
vusül leri müyesser kerde-i cenabı ahadiyet olup tarafı bedihi üşşeref
münimanelerindenAydı n S ancağına bir nıütesel l inı nasbı l azını gelm i ş
olduğundan l iva-i nıezburun umuru mütesel l inıil iyi kaffe-i nıülhakatı i l e
ba buyruldu sami hasbel icap uhde-i halisanemize kenıaşite v e ihsan
huyrtıl arak bi tevhidi nimerrefik cenabı sübhani Kütahya' dan fekhi
kı yam ve hareketle şehri mübarikeni n 27. yevnıi uhud makarn ikanıetga­
hınıız olan Medine-i Güzel hisar Aydı n ' a vusul ve duhulümüz müyesser
olduğu . . . . . "(Devam edi yor)
29 şe vv al I 248
Mir Selman serbevvabini dergah-ı al i nıütesel limi
Liva-i Aydın hala2 1 4

212
Tire Şer' i ye S ic i l i , Ci l t 4 , I 844(H. I 260)
2 ı .ı A.Muni s Armağan- Batı Anadolu Tari h i nde İ lginç Olaylar, İ zmir, I 983
214
Tire Şer" iye S i c i l i C i l t I , say. 1 6. 1 248 ( Belge i l k kez yayınlanınaktadır)

218
Aydın Güzelhisar' a atanan Emiri Süleyman ' ın duyum buyruldusu,
Batı Anadolu toprakları n ı n geçici Mısır Hükümetince i şgal edi l diğini
göstermektedir. E lirnizdeki diğer buyrul du l ar, Aydın Güzelhisar ile
Kütahya arasındaki yazışma l ar zinciri n i n ilginç sürecini de yansıtmak­
tadır. Özel l i kle, XIX . y y ' a ait Aydın Güzelhi sarı ' na dönük bilgi ve
belgeler, Tire Şer' i ye S i c i l i kayıtlarında zengi nleşmektedir. Esasen, S i c i l
kayıtl arı nın y azım süreci bir bakıma Aydın Güzel hisarı ' nı n kentsel
olgunl aşma dönem i n i de yansıtmaktadır.
1 530 yılı Defter-i Hakani kayıtları, Aydı n Güzelhi sar kazası kırsal
coğrafyası n ı n tablosudur.

Acısu 1 5 , Al agöz (Ediz Al agöz) 1 3 , Alangüllü (Temürtaş) 1 8 , Ancin 7,


Ayid 87, B aşlıca 3 2 , Başköprü 67, Bey 9, Beykürü 9, Canpaşa ve Çayı r
6, Celallü 5 8 , Cevrişli 28, Dav i l ye (Ortaköy) 1 1 6, Debbağl ı (Güzelce)
70. Eğridere 1 O, Erbeyli 1 3 , Eskihisar ( Kemer) 5 5 , Eymür 52,
Germiyancık 90, Gökçegeriş 22, Gölhisar 1 l l , Halife 34, Hurşitl i 34,
İl yas Bey l i (Çeltikçi) 9 , İman l ı 1 l l , Kadı (Kadı köy) 1 3, Kalburcu 1 3 ,
Karaağaç (Mağaltan) 8 , Karabağ 1 9, Kaynak 1 6, Kel ler 40, Kızıica
(Yercidere) 48, Kızılcabörklü 87, Kızılcaköy 39, Koçak 7 1 , Menteşe
Bayıı·ı 46, Mescid 42, Ordu Tepeciği 1 7, S asalı 6, S öğüt 42, Şeyhli
(B aşçayır) 50, Taşdağı 72, Turgut ı 8 , U mu rlu ı 4, Yavi (Yavuzköy) 3 ı ,
Yusutlu 20

1 530 yı l ı köylerinden, Köstenı i , İkizcedere(Çeltikci) ve Keykan l ı ' nı n


hane sayı l arı bel irlenememi ştir. Erken dönem köylerinden o l an
Karahayıt, Şakran , S arı Al i ve Horasan l ı köyleri ise, vakıf kayıtlarında

görünmesi ne karşı n 1 530 y ı l ı kayıtlarında görünmemektedir. 5
Gi.izelhisar kazasının köy yoğunluğu daha çok Aydın dağların ı n kuze­
yi nde topl anmıştır. Bu bölgeler, Germencik-Tire, İncirl iova-Tire i l e
Köşk-Ti re kapısı o lmak üzere ü ç ç ı k ı ş l ı b i r güzergah çevresinde yoğun­
laşmıştır. Bunlar, Küçük Menderes Havzasına açı l an giriş ve çıkışlardır.
Germencik kapısının Tire ayağında bulunmakta olan han yıkığı, ticari
yolun girişi olup "Bal ıkçı B oğazı" adı yla ünlüdür ve Büyük ve Küçük
Menderes havzal arı nı birleştiren öneml i bir kapıdır.

215
Ayd ın Yakıtlar Bölge Müdürl üğü Arşi vi-Ayd ı n . i zınir. Manisa, Muğla, Den izli
Vi layet ve kazaları Siyakaı Yazıları ( 2243 )

219
İncirl iova hattı, çıkışlı kapılardan biri o l an merkez kapısı "Aydın
Güzel hi sar Caddesi" adı na sahiptir. Aydın Güzelhisar' a ulaşan bu yol ,
Evl i ya Çelebi ' nin "Tire kapısı" ol arak nitelendirdiği çıkıştır. Köprüov as ı
adeta. Tire-Aydın Güzelhisar arası nda doğal sınır gibidir. Ovanın kuzey
sırtları Tire köylerin i n başl angıç noktasıdır.
Üçüncü kapı ise, Tire-Mendegüıne-Köşk yoludur. Bu yol giriş ve
çıkışları Roma Dönemi öncesine uzanan oldukça eski bir yoldur. Yol
çevresindeki , Koçak, Şeyh l i (Başçayır), Gökçegeriş, Mahmutlu beyl i k
dönemi yerleşiın leridir. Yine, b u yol üzerinde bulunan, B i rgi köyleri,
Mendegüme, Çaml ıca, Küre ' n i n tes isler bakımından zengin olduğunu
bel irtmek gerekir. Han , hamam ve dükkanl ar i l e hareketl i bir giriş özell i ­
ğine sahip bu köyler, kervanyolu üzerinde oluşları ndan öneml i _ölçüde
yararl anmışlardır. S adrazam Lütfü Paşa' n ı n bu yol üzerindeki vakıf
dükkan ları , yolun önemine vurgu yapan kayıtlardır. Bu güzergah aynı
zamanda, B i rgi ve Tire ulaşımıdır ki iki kenti birleştiren özelliği i l e
dikkati çekeı�. Yolun B i rgi ayrımında, i se oldukça önem l i ü ç yerleşim
yeri , Adagide, Adagüme ve B odemya ard arda sıralanırken , Tire dönüşü
Manda- Fota giri ş i ol arak yön bulur ki, bu ana yol, Fota-Denizavlusu ' n a
(Mescidl i ) ulaşır. Bu yerl eşimler aynı zamanda idari birimlerdi r
Defter-i Hakan i yazımlarında görünmeyen bir kısım Aydın Güzel h isar
köyleri vakıf kayıtlarında yer almaktadır. Y i ne Şer' iye S i c i l i kayıtlarında
da bir kısım değin i l meyen köy adi arı na rastlanmaktadır. Menemen , Işı k l ı ,
Ezine, Kayser, Hal i l Bey! i , Keleme, Emeç! i , Çavuşl ar, Ahi gibi . . . Aydın
Güzelhi sar köyleri nden Tekfur, Çamköy, Habibler, Hasanköyü ve
Bozköy, 1 844/H. 1 260 tarih l i Tire Vergi l istelerinde Tire köyleri olarak
yer alınaktadırlar.
B i r diğer kaynak ise Sadrazam Lütfü Paşa vakfi yesidir. 1 543 (H.95 0)
tari hli vakfiyede, Aydı n Güzel tarihi coğrafyası ile i l g i l i kayıtlar bulun­
maktadır. Örneğin , " . . . Aydın S ancağı mezkur Güzelhi sar kazası nda
Maden köyü kurbunda B uğdayoğlu Değinneni denmekle maruf bir ocak
değirınenidir ki, kıbleten Eki n Deresi i le ve şarken İ l yas ibni İvaz yeri i l e
v e şimalen dağ eteğine muttası l Mustafa i b n i Süleyman yeri . . . . " ifadele­
rine yer veri lirken , yi ne, " . . . B i ri s i dahi gene mezbur Aydın Sancağında
Güzelhisar kazası nda Ekindere denınekle maruf vadide Ediz Alagöz nam
karye kurbunda 2 ocak değirınenim . . . " ve " . . . kıbleten Hüdavendi gar
Çeltiği arı ğı i l e ve şarken Al agöz köyü merası i l e ve tariki am ve S aruca

220
Tepesi ' ne muttas ı l olup Muş P ınarı i l e yine tariki am i l e muttasıl olup
andan Uzunoluk mukabelesinde Frenk Ocağı denmekle meşhur Harap
Köye müntehi olup hattı garbisi Ekinderesine ve çeltik arığına müntehi­
2
dir", kaydıyla kimi köy ve semtler i fade edi i ,nektedir. 1 6

B OZDOÖAT';

Bozdoğan ' ın tarihsel konumu ve yedeşim i büyük o l asıl ık l a, XIV . yy ' ı n


i l k yarısına dönük o l mal ıdır. Zira, s ancağın adı n ı aldığı Emi r B ozdoğan '
ı n adını i l k kez Mani sa vakfİyelerinde rastl ıyoruz. 1 372 tarih l i Revak b i n
Berrak Sultan vakfi yesinde, tanıklar i ç inde yer alan B ozdoğan Bey,
Horasani Hüsrevoğlu olarak ele alınmaktadır. B ozdoğan B ey ' i n bu yıl­
l arda Samhan ' da bulunduğu ve Mehmet adında bir oğlu o l duğunu öğre­
nıyoruz.
Kayıtl arda kimi kez H azarköy o larak da yer alan B ozdoğan ' ın 1 530
veril erine göre merkez hane sayısı 9 1 ' dir. Aydın S ancağı kazası olan
B ozdoğan, Cumhuriyet i le birli kte 1 924' den itibaren Aydın i l in i n i n
kazası olmuştur. B ozdoğan ' ın I 530 y ı l ı kayıtlarında köyleri ve hane
sayıları şu şek i l de veril mi ştir.

Ada I 1 , Anamurud ve Karaçadır 1 8, Alihan l ı 1 5 , Avşar 5, Ayaküsten 59,


B ayezidli 1 0, Beci 5, Çal ış l ı 1 8 , Çavdar 53, Çeltükçü 44, Çull uyan 67,
Dirgicik (B irgicik) 40, Dağaneı l ı 2 3 , Doğanl ı 63 , Dönduran 23 , Elekçi
1 2 , Eymür 37, İ lyas l ı ve Muradl ı 1 0, Kalubeyl i 76, Kasımköy 22,
Kazanderesi 62, Kedfe 3 1 , Kutluca 42, Ortasi ye 7 8 , P iskübi/Üskübi ve
Yuvaköy 22, Sedere 77, Seyflü 9

B ozdoğan köyl erinden, Ara, Çeltikç i , Kasaplı ve Eksen l i ' n i n hane


sayıları veril memiş, Bülapa, Kavak l ı , Gürnez, Güvendik l i , Hayokse,
İlyasl ı ve Katlıç' ı n ise hane say ı l arı beli rl enemem iştir.
D iğer taraftan, Aydı n Vakıflar Bölge Müdürlüğü arşiv kayıtları,
B ozdoğan ' ın Kamışlar, Altıntaş, Zi yaretl i , Azizler, Pir İsa ve Gököyük
adl ı köylere sahip o l duğunu da göstermektedir. 2 1 7

216
Sadrazam Lütfü Paşa Vakfiyesi, H.950/ l 543, Tire Şer' i ye Si c i li , C i l t 47, say. 1 0
217
Aydın Yakıtlar Bölge Müdürlüğü Arşivi- Aydın Vakıflar Fihri sti (23 1 0)

22 1
KESTEL

Kestel kazası, ı 530 y ı l ı Tapu Tahrir Defterlerinde 56 köy kapsam ı y l a


yer almaktadır. Her ne kadar belgelerde "Kestel ma Nazlı" ol arak yer
almakta ise de ası l merkezi yoğunluk Nazlı ' da (Nazil l i ) görül mektedir.
İki merkezl i kazanın res m i adı Kestel o larak yer alsa da Naz l ı (Nazil l i ) üç
mahal lesi i le merkez öze l l iği taşımaktadır. Bunlar, Ilgı n l ı 85, Yeregiren
49 ve Cami ı 93 o lmak üzere toplam 327 haneli b i r yerleşinıdir. Kestel
ve Nazi l l i ' nin sahip olduğu ticari yol güzergah ı . çevredeki köylerin de
gel i şmesi ne katkı sağlamıştır. Bal yanıbol (Beydağ)-Naz i l l i bağlantı l ı yol,
tari hsel ol arak oldukça eskidir. S arayköy(Ezine) güzergahıyla Anadolu
içlerine soku l an ticari uçlar, bölgey i cazip hale getirm i ştir. B u yol, Roma
ve B izan s ' ı n da kul l andığı, Küçük ve Büyük Menderes Havzaların ı n
Anadolu içlerine sarkan v e Türkmenler' i n ifadesiyle "Uiuyol'' dur. Aynı
yol , Beyli kler sürecinde, özel likle Venedik ve Cenevizl i tüccarların
kull andıkları hattır. Hattın bir ucu Afrodiyas ' a bir ucu da Ezine
(Sarayköy) ve Ladik (Denizl i ) uzantısıyl a Anadolu içlerine sokulnıak­
tadır.
Belgelere göre Kestel , Büyük Menderes ve Küçük Menderes havza­
l annın doğu kesinılerini n giriş-çıkış kapısıdır. Beydağ ve Kiraz u l aşım­
l an B i rgi coğrafyası ile Kestel ' i tamamlamaktadır. Aradaki Oyuk D ağı
hem doğal sınırdır hemde burada yer al an Oyuk Baba yören i n ortak
inançsal bir makamıdır.
Sadrazam Lütfi Paşa vakfi yesinde, Paşa' n ı n Keste l ' de 1 09 dükkana
sahip olması, kervan yolu üzerinde bulunuşunun ifadesi olmalıdır. Zira,
Sadrazam Lütfi Paşa bu dükkani arı bir pazargah kapsamı nda ele
almaktadır. Nazil l i bu nedenle merkezi bir konumdadır. Esasen merkez
kapsam l ı Il gı n l ı , Yeregiren ve Cami mahalleleri hane sayı l arıyl a kentsel
bir görüntü verir. Yine bu güzergah üzerinde Paşa'nın Alaşeh i r İnegö l '
de b i r pazaı·gahı i le Sart' a uzanan Yenipazar ' da ı 80 adet dükkan v e b i r
kervansarayının bulunması ticari y o l ağı n ı n açıklamasıdır. Paşa' n ı n
Saruhan Sancağı Ilıca kazasının U lganı l ı köyünde 1 56 dükkanı kervan­
yolu noktaların ı beli rten kayıtlardır. Kestel , kerv anyol l arı ana yol undan
Nazi l l i kadar yararlanamamış ve tarihsel konumunu, çok geçmeden
Nazi l l i ' ye bırakmıştır. 1 530 y ı l ı veri leri, Keste l ' e bağlı köyleri de
vermektedir:

222
Ars l an l ı 6 8 , B ayındır! ı (Mekrelen) 1 65 , B azarköy ( Kökez l i ) 1 05 ,
Bereketli 28, Bilara 40, Böğrüdelik 64, Çobansulu (Çobanisa) 3 6 , Çökili
2 ı , C uh udh i izı., D al l ıc a 96, D am l ac ı k 1 6, Dereköy 20, Donlukçu 1 O,
Dursunlu 27, Eyücel i 36, Feslek (Ortakçı ) 52, Girenüzlü 27, Gökseki 35,
Hacıbeyli 27, Hamzalı 5 1 , Hasan l ı 1 7, Ilgı n l ı 8 5 , İmran l ı (İshak l ı ) 94,
Karaağaç 63, Keman lı 29, Keyranl ı 1 2, Keçiören li 35, Kızı l dere 2,
Kızılcaburun 22, Kuyucak ( Keskin l i ) 94, Kuzuderesi 45, Mastavra 89,
Mena Hali l 44, Öykenl i 20, S arıcaova 30, Selem l i ( Ş i keml i ) 7 1 , Sevindik
1 7, S i yek 32, S öğüd (Seri m l i ) 27, Sülmenşah 5 3 , Tahtacı 29, Tavşan
(Duman) 36, Tirkem i ş l i 27, U l uöre n l i 76, Yöre 27

Aynı bel gede, Dereköy, Keyranl ı ve İshak l ı topl am ol arak 1 3 6 hane


sayısıyla veri l m i ştir. Kestel grubundan Keçiörenl i i l e Nazil l i grubundan
Yusufl u ' nun hane sayı l arı verilmemi ştir.
Kazanı n hane say ı l arını bel irleyemediğimiz diğer köyleri i se, Gençl i ,
Demi rc i l i , Günabı ve Haydarlı ' dır. 1 530 y ı l ı verilerinde Kestel ' e bağl ı
köyler içi nde yer almayan Azizl i ve S inekç i l er köyleri Aydı n Vakıflar
Bölge Müdürlüğü kayıtlarında yer almaktadırlar.
1 67 1 y ı l ında Nazi l l i ' yi ziyaret eden Evli ya Çeleb i ' n i n verdiği bilgil er,
kentin gösterdiği geli şmeyi yansıtması bakımından kayda değerdir.
Gezgin, kenti statüsel olarak, 1 50 akçe mevleviyette gösterirken, bunun
bazen 300, bazen de 500 akçe mevleviyete sahip o lduğunu bel i rtir.
Gezgin imiz, kentin 1 2 mahall eden oluştuğunu, birkaç katlı evleri n i n
yan ı s ıra toplam 300 kiremi t l i eve sahip olduğunu yazar. Ayrıca, 1 2
cam i i , 70 caddesi, bir bedestan i l e 2000 dükkanı olduğunu bel i rtir.
Pazarına değini rken "Rumel i ' de Maşkoloz, Dolyan , Alasonya, Debre,
Yanya, Özsek pazarları meşhurdur ama onlar senede bir gün olur. 300
dükkandan başkası pazardan sonra boş kalı r" der ve ekler, iki han , b i r
hamam, bir cam i i v e 7 kahvehanesi bulunduğunu i fade eder. Esasen b u
y o l "B azar" oluşuml arıyla dikkatleri çeken tarihsel hattır. Bu konumdan
Nazil l i öneml i ölçüde yarar i anmış görünmektedir. XVII . yy . sonlarında
bu kentsel tabioyu çizen Nazil l i , bu gel işimiyle Büyük Menderes
Havzasının kayda değer yerleşi m i hali ne gel m i ştir. Oysa, 1 530 y ı l ı
veri lerinde Naz i l l i i l e Kestel birl i kte ele alınırken, 4 1 dükkan , 5 cam i , 6
mescit, 1 muall imhane ve I zaviyeye sahiptir.

223
SULTANRİSARI

Aydınoğlu Mehmet Beyin, beyli k topraklarını çocukları arasında


pay l aştırdığında, Hızır Şah ' a Ayasuluk ve Sultanhisarı veri lmişti .
Paylaşımda, Sultanhisarı coğrafyasının verilmesi üzeri nde durul m ayı
gerektirmektedir. Zira, Sultanhisar, coğrafi konum itibarıyle Aydın
Güzel hi sar' dan sonra gelen bir yerleşimdi r. Pay l aşıma, Aydın
Güzel hisarı değ i l de Sultanhisar ' ı n eklenmesi, bu süreçte Aydın
Güzel hi sar' ın henüz köy statüsünde o l duğuna mı işarettir. Yoksa,
Sultanhisarı ' nın özel bir konumu mu vardır anl aşılamamıştır. Oysa,
Ayasuluk i le Güzelhisar ard arda gelen coğrafyal ardır. Bun l ara bağlı
ol arak daha uzak bir yerleşimin paylaşma sokulması i l ginçtir. Ancak,
Aydınoğu l l arı süreci n i n darphanelerinden biri n i n de Sultanhisarı ' nda
bulunması anl am l ıdır. Ancak, nUrnizmat Cel i l Ender, Sultanhisar darplı
paranın Menteşe Emiri S asa Bey sürecine ait o l ma o l s ı l ı ğından söz
etmektedir. Zira, darp tarihi 7 1 0 ( 1 3 ı O) olan gümüş para, İlhan l ı Sultanı
Hüdabende Muhammed adına basılmıştır.
Sultanhi sarı Aydın S ancağı ' nın B üyük Menderes H avzasındaki ı 3
kazasından biridir. Sultanhi sar, ı 8 67 ' ye değin kaza statüsünü korumuş,
bu tarihten sonra Nazi l li ' n i n nahiye konumuna çekilmiştir. ı 958 tarihinde
de Aydın i l i kazaları içine alınmı ştır. Sultanhi sarı , ı 530 y ı l ı kayıtlarına
göre 1 8 köye sahiptir. 2 1 8

Çomaklı 6, Davarlı 5 8 , Dirgeme 93, Emirahur 27, Hasırcalu 1 5 ,


İrnedbükü 1 5 , İsabey l i 5 1 , Kıl avuzlu (Acıca) ve Dereköy 1 42 , Köseli ı I ,
Malkoç ve Yaycı l ı 22, Özbek 2 1 , S al avatlı 65, Yakuplu 1 7, Yolargul u 1 6

Sultanhisar ' ı n Çobansulu ve S aruhanl ı köylerinin hane sayıs ı belirlene­


memi ştir. Sultanhisaı· ' ı n köyler l istesine, Aydın Vakıflar Müdürlüğü
kayıtlarında görülen, Koyunlu, Timurhan, İnceköy, Hasırcı adları eklen­
mektedir. 2 1 9 Sultanhisar, beylikler sürecinden ı 867 ' ye değin kaza
. statüsünde i ken bir ara n ahi ye durumuna düşmüş, ancak, ı 9 5 8 y ı l ı nda da
Aydın kazası o lmuştur.

m 1 45 l tarih l i Fat i h Dönemi kayıtlarında her ne kadar Kılavuzlu ve Dereköy aynı


köyler olarak yer alıyorsa da her iki yerleşim ayrı köylerdir.
219
2243 nolu Ayd ı n Yakıtlar B ölge Müdürlüğü Defteri

224
YENİŞEHİR

Büyük Menderes Havzası nın doğu uç noktasında yer alan kaza,


merkez yerleşimini oluşturan Cami-i Ati k ve Soful ar mahalleleriyle dar
bir alana sıkışmış görünmektedir. Merkez 29 haneye sahiptir.
Yenişehir' in sahip olduğu coğrafya, Aydın sancağın ı n doğu kesimini
içine almaktadır. Bu konumsal durum, fetih ve yerleşim tarihi açısından
ol dukça öneml i malzemelere sahip olduğunun da açıklamasıdır. Zira,
beyl i ğe adın ı verdiği i l eri sürülen Aydın Bey ' i n Yenişehir'de bulunmas ı ,
b u bölgen i n fetih v e yerleşim süreci ndeki önemine d e vurgudur. Bu
nedenle, beyl i k ailesin i n bir kısım üyeleri bu coğrafyaya ilgi duymuş
olmal ıdırlar. Bunların içinde Süleyman Şah torunu (Yakup Bey kızı)
Hafsa Sultan gel mektedir.
Bölgenin i l k fetih koridoruna sahip kaza coğrafyası , Boyas i n i ,
Ammasiye, Eymür ve Karacasu köyleri üzerinde durul mayı gerektiren b i r
durum içermektedir. Nedense, kuzey B üyük Menderes Havzasında
görünmeyen beylik ailesi vakıfl arı , bu bölgede birden yoğunl aşmaktadır.
Örneği n , Amasya XVII.yy' dan itibaren köy konumundan, kaza statü­
süne kavuşurken, özel l ikle Aydınoğu l l arı ai lesinin üçünü kuşak adların ı n
vakıf kümelenmesi i le dikkati çekmektedir. Aynı i l giyi Boyasini d e gör­
mektedir k i , bu da, beyliğe adın ı verdiğini varsaydığımız Aydın B e y ' den
kaynaklanmış olmalıdır.
Karacasu ise, i lerleyen süreçte merkezi bir öze l l ik kazanarak, tüm
yerleşimierin üstüne çıkmıştır.
Sancak kaza Yeni şehir, Büyük Menderes Havzasının yerleşim tari­
hinde, konar-göçerlerin i lgi duyduğu ve yoğunlaştığı bir kaza durumun­
dadır. Yen işehir coğrafyası daha çok sular bölgesi öze l l iği ile ortaya
çıkmaktadır. Hatta, böl geni n çeltik üretiminde kayda değer bir konumu
bulunmaktadır. B u neden le, yerleşirnde Yenişehir farkl ı bir durum
göstermektedir. Yen i şehir' i n , kaza statüsüyle sahip olduğu, Karacasu,
Amasya, B oyasini ve Yenice öneml i birimler o larak dikkati çekmektedir.
Özel l ikle, Boyasini Aydın Bey ' i n türbesinin bulunduğu kesim olarak
daha farkl ı bir değerlendirmeye sahiptir. Kazan ı n , 1 530 yılı köylerinden
Geyre ( Geyre), Kırc al ı , Karacadağ, Karacakaya, Karacayaz, Kavuçki l ise,
Emenli.i , Kayı, Kızı lca, Vakıf, Kadı , B ahşayiş, Kire, Sebe ve Seri m l i ' n i n
hane sayıl arı belirlenememiştir. Yenişehir' i n , B üyük Menderes Havzası

225
giriş koridorunda yer alan coğrafyası tarihsel olarak önem taşımaktadır.
Zira, Yeni şehir, havzanı n güney kesimindeki bağlantı yol l arıyla da ayrıca
kayda değer bir ağın sahibidir. Coğrafyanın köyleri önce l i k l i yerleşimler
o larak da i ncelen meye değer görünmektedir.

Vakıf 50, Ozan l ı 26, Mersi n l i 26, Değirmendere 26, Ermezli 5 , Evrenli
26, Haydar lı 2 1 , Koçderesi 1 2, İmanl ı 57, Kızılcabörklü 87, Çatmaca 36,
Hereke 26, Kurucakoz 2 3 , Kerdime 6, Yamalak 1 0, Çağşireni 3 , Asma
79, Mihal ıç 45 , Yayc ı l t 53, Yazıı·lı 27, Gökçeburun 29, Çandır 32,
Kaşıkçı, 28, Katrancı 1 8 , Ortaluca 1 5, Akçasaz 1 2 ; Rahmanl ı 1 5 , Davutlu
22, Koz! ak 3 1 , Kurkoz l l , Düğrek 1 O, Boyasini (Esençay) ı ı 9, A l ıç
(Alıncı) 23, Karacak i l i se 25 , Kızılcakil i se 3 5 , Eymür ı 45, Uzgur ı ı ,
Ammasi ye (Amasya) 1 58 , Balçıkhi sar 9, Karahi sarl ı 44, Kemer 290,
Yenice 52, Körklü 1 8 , Trabuz ve Papazlık ı 92, Karacasu 272, Pardunar
23, Uçbeyli 45

ARPAZ

Tarihsel süreçte, Aydın S ancağının kazası olarak görünen Arpaz, bu


konumunu daha sonra koruyamamı ş ve bugün köy durumuna düşmüştür.
Akçay vadisinin bu tari hsel yerleşimi daha çok merkezi yerleşimi ile
di kkati çekmektedi r. Fatih Dönemi nde Yenişehir ' e bağ l ı iken daha sonra
kaza statüsü elde eden Arpaz, merkezde, Meciddol ayı, Cam i , Akmescid,
Yenice, Mesi h Hoca ve Kefere adl ı mahal lelere sahip olmuştur. Kırsal
alam i l e Aydın S ancağı ' n ın en küçük kazası olan Arpaz 1 530 tarih l i
belgelerde 13 köye sahip görünmektedir.

Bekir! i 3 8 , Bersiye 270, Dere 2 1 , inebolu 1 50, İvazl ı ı 2, Kızıica 25,


Küte ı 66, Topçu 8 3 , Uruzlu 25 , Yusuf! u ı ı , Akmesc i t 5 ı , Yazır 42,
Manastır 24

İZMİR

Aydınoğul l arı ' m n Osman l ı yönetimine geçmesiyle oluşturulan Aydın


Sancağı ' n ı n kazalarından biri olan kent, Fatih devrinden itibaren geni ş
çevresiyle i l e dikkati çekmektedir. Fatih' i n l i man kalesini Latinlerden

226
alınması ve yeniden 1 476'de yeniden yapılması, yerleşim alan ı n
tamamen Türk kontrolüne geçmesinisağlamıştır. 1 700' lü yı l l arda sancak
merkezl iği statüsü kazanan İzmir, bu y ı l l ardan itibaren fevkalade bir
gel işne gösterince, 1 85 0 ' de eyaJet merkezi , 1 867 ' de ise Vilayet merkezi,
1 924' de de v i l ayet kal ı c ı lığı onanmış görünmekterdir.
İzmir, özell ikle, XVI.yy' ı n sonlarından itibaren beklenmedik bir
gel i şme göstermiştir. Kentin ekonomik alandaki sıçrayışı beraberinde
etn ik unsurl arı da merkeze çekmiş ve bu yüzyıldan itibaren, Rum,
Yahudi ve Ermeni nüfusun artmasına neden olmuştur. Buna bağlı olarak,
endüstriyel , sosyal ve kültürel çalışmalar, nite l i k l i insan sayısını da
ortaya çı karmıştır. Kenti n, ekonomide merkez zengin l iği, dışarıdan göç
almas ı , onu giderek metropol kent haline getirecektir. 1 530 y ı l ı sancak
kazaları içinde pek öne çıkmayan kent, özell ikle süreçteki köy dağıl ım­
larıyla bu işareti verrneğe hazır gibidir.

Ayaskut ( Ayasefut) 47 , Balçıkhavlu 1 8, B al ıkhavza 209, B ayraklı 62,


Bornova 49, B oynuzsekisi 68, Çağı ş 43, Çam l ı 1 60, Çinerne 1 25, Dağlı
50, Derekabaağaç 3 , Deryanda (Triyanda) 28, Domuzburnu 69,
Emirdoğan 6 8 , Emrezlü 1 0 1 , Eşen 242, Gölyaka 1 4, Gümüldür 1 37,
Hacılar 65, Havluağacı 45, Hamidli 29, Karacadağ (Değirmendere) 1 44,
Karahal il 40, Karakuyu 1 49, Kavakl ıdere l l , Kayaş 48, Kesri 1 36,
Kırıklı 90, Kızı l dağ 1 30; KiJ izman 66, Koğuluca 8 , Kürdülen 1 3 , Rabi
Kürdülen 1 60, Malkoç 2 3 , Manda 1 3 1 , Mesavl ı 25, Oğlananası 5 ,
Ortaköy 2 3 , Ovacık 6, Pal amut 3 , Pınarbaşı 64, Poladı 2 2 , S andı l ı 65,
Sayi b Fakih 33, Seki 5 I , Şeyhler 1 40, Büyük Tahtal ı I 92, Küçük Tahtal ı
(Kozağac ı ) 1 83 , Taraklı 90, Demi rci l i 74, Uruzoğlu ( Kadıçadır ı ) 1 75

Kentin. Fatih Dönemi köyleri içi nde yer alan, Andır, Kuyumcular,
Çakall ar, Duruçay, Dündarl ı, Elekç i ler, Gökbel , Gözyaka, Habibler,
Hızırlar, Seydiköy, Il ı ca, Yekli, Kamanl ı , Kazancık, Kuzgun l ar, Özbek,
Payanıl ı . Sığırkuyruğu, Sungurlu, Yuvacalı , Kermen l i ve Işıkl ı yerleşim­
leri nedense 1 530 y ı l ı kayıtlarında görülmemektedir.
Süreçte adl arı görülen, ancak hane sayıları bel irlenemeyen , Çapar,
Çinenıe, Kızılağaç, Kozağacı ve Seydi köyleri konusunda sınırl ı bilgilere
sahibiz.

227
İzmir, merkezi konumundan çok kırsal alanın genişliği i l e adeta
kontrolü güç b i r idari dağılıma sahiptir. Fatih dönemi nden, Kanuni döne­
mine deği n geni ş bir coğrafi alana sahip olan kent, Kürdelen ( Karşıyaka) ,
B irunabad (Bornova), Urla, Triyanda, Ayasefud, KiJizman gibi i dari
yapılanmalarla bütünlüğü koruma çabasına girmiştir.
Evli ya Çelebi, kentin sıçrama sürecine girdiğin i , I 67 I ziyaretiyle daha
anl aşı l ı r bir tabioyla ortaya koyar. Gezginimiz kent merkezinde, mescit,
darülkura ve zavi ye topl amının I 5 0 olduğunu, bunun yanısıra 3060
dükkan , 82 han , 40 medrese, 40 çocuk mektebi, ı ı hamam, ı 7 seb i lhane,
40 kahvehane, 70 sabunhane, 20 bozahane, 20 boyahane, bir saraçhane
çarşısı, bir mısır çarşısı, bir mumhane, b i r gümrükhane, 200 meyhane ve
7 k i lise bulunduğunu yazar. Evli ya Çeleb i ' ni n XVII.yy. tablosu, gel işim
sürecindeki i l k işaretler olması nedeniyle değer taşımaktadır. - Kent,
giderek göç almasıyla, metropol kent yapılanmadına yönelmiş görün­
mektedir.

ÇE ŞME

Çeşme, Beylikler sürecinde önem l i adi ara ve gel işmelere sahip bir
yarımafda ol arak dikkati çekerken, Osman l ı süreciyle birlikte İzm i r ' e
bağl ı bir n ahi ye o l arak görünmektedir. ı 530 y ı l ı Tapu Tahrir Defterleri
onu, Aydın Sancağı ' nı n ı 3 kazasından biri ol arak vermektedir. Daha
sonra, Aydın S ancağı kazası olmuş, çok geçmeden yine idari b i r
yapılanma i l e ı 573 yılında S ı ğ l a Sancağına bağl anmıştır. ı 865 ' de i s e bu
kez İzmir Sancağı kazası olarak idari birim yapısını sürdürmüştür. ı 924
y ı l ında da İzmi r i l ine bağl ı kaza statüsüne alınmıştır. Çeşme kazası,
Aydın Sancak kazaları içinde küçük olmakla birl ikte bir l iman kenti
olması nedeniyle oldukça öneml i bir konuma sahiptir. Yerleşim, Fatih
Dönemi kayıtlarında İzm i r ' e bağlı görünürken, daha sonra bağımsız b i r
i lçe statüsüne kavuşmuştur. Kayıtl arda, Özbek yerleşimi nin yoğunluğu
nedeni yle "Özbek Yarımadası" tanımlamasına alınan bölge, konumu
nedeni yl e ticareti n giriş-çıkış özel l i ğine sahiptir. İlk yerleşim sürecinde,
özellikle Aydı noğlu İbrahi m Bahadır Bey' i n fetih girişimiyle simgeleştiği ·

bir coğrafya olman ı n yanı sıra Rum ve Yahudi nüfusun da bulunduğu


tarihi coğrafyadır. I 530 y ı l ı veri leri ne göre kent, 40 köye sahiptir.

228
Alacaat (Aiaçatı) 1 27 , B al ı k l ağu 4 8 , Beyi i i J ipsi 26, B i rgicik 1 4 1 , Boynak
290, Bozyaka 22, B uruncuk 340, Ç ı rtlık 66, Eğridere 1 06, Emirdoğanl ı
1 20, Germiyanl ı ( Kızıl k i l ise) 36, Gözsüzler 79, Hac ı 2 1 1 , Ilctın 60, Ilıca
1 00, Kavak 97 , Yassıkış l a 20 1 , Ahi Nikola 24, Kavaklıkışla 20 1 ,
Kösederesi 1 39, Kuyucak 5 8 , Künebi s a 49, Ovacık 62, Rei s l i 42, S ahib
1 74, Sahibyüzü (Ceharyek) 76, Tahin 83, Temsiye 93, Turgutl u 5 3 ,
Ürkmez 47, Yen i ce ı 2 6 , Zeytinönü 74, Zeytinkışiası 1 6, Kızıica v e
Tepecik 5 5 , Dereköy 3 9

Çeşme ' n i n dönem köylerinden, İsal ı , Oturuca v e U l amış köylerinin


hane sayıları beli rlenememiştir. Diğer taraftan l i steye aldığımız, Kız ı lca,
Yassıkışla, Dereköy, Ahi Nikola ve Tepecik köyleri n i n Seferih isar köy­
leri olduğunu beli rte l i m . Çeşme yarımadası, Türkmen grupl arın fetih
süreci içinde i lgi duydukları bir coğrafya o l arak dikkati çekmektedir.
Örneğin, Karaca Ahmet Sultan, Tuğrul B aba, Samut Baba, Emir Baba,
Ahi Baba, Şeyh Mükrimeddi n , Yusuf B aba, Aşık S atılmış ve Şah i n B aba
öncü) emirler ol arak görünmektedir. Çeşme ' n i n S i vrihisar (Seferihisar),
Dereköy, Yazır ve Kayadibi kesimleri vakıf kayıtlarında beli rgin yerle­
şim ünite leri o larak karşımıza çıkmaktadır. Özel l ikle Seferihisar
( S i vrihisar), yarımadanı n en kayda değer yerleşimlerinden biri olup,
nahiye statüsüyle merkezi bir durum el de etmi ştir. Bölge, feti h sürecinde
de, Horasani l erin ilgi duyduğu bir c oğrafya ol arak öne çıkmış ve gelişi­
mini sürdürmüştür.

S ART

Sart, Fetih ve yerleşim süreemın yanı sıra zengin bir yerleşim


coğrafyası özel l iği taşımaktadır. S art köyleri içinde yer alan A l ihan ve
oğlu Bedir Bey, Emi r Han ' ı n oğlu B ayram Bey ile Evrenlü, Buğday l ı ,
Firuzlu, Davutlu, Rüsteml i , Kutluışık i l e Ahmet B e y erken dönem yerle­
şimleridir. Bu yerleşim ler, S art coğrafyasına ı 300 ' lü y ı l l arın başında
hatta daha önce girildiğin i göstermesi bakımından öneml idir.
Sart, aynı zamanda etnik unsurların öne çıktığı bir coğrafi al an konu­
ğmundadır. Buradaki S i n agoku i le " Kadim" Yahudi varlığı nın, öze l likle
beyl iğin ilk süreci n de B alat ' taki yoğunluğu ve İstanbul 'un fethi y l e

229
Fatihin buradan İstanbul ' a Yahudi nak l i , tarihsel kayda alabileceğimiz
önemdedir.
Bu nedenle, S art, sahip olduğu tarihsel konum nedeniyle üzerinde
durulmayı zorunl u kılan bir kazadır. Anadolu ticari yol ağı üzerinde
oluşu, onu tarihten günümüze taşıyan en öneml i nedendir. Gerek, batı­
doğu, gerek güney-kuzey u l aşım ağın ı n merkezi nde oluşu, onu c an l ı
tutan nedenlerdir. Özell ikle, Anadol u içlerine uzanan yola hakimiyeti ve
Bozdağları kuzey ve güneye bağl ayan tarih i yol l arın kontrolü, önemini
arttı ran baş lıca nedendir. Özell ikle, İrani (Acem) unsurların bu bölgedeki
yoğunluğu , Defteri Hakani kaydında "Kadim" olarak nitelendiril mek­
tedir. Buradaki unsurlar içinde "Çeltikçiyan" olarak n itelendirilen bu
yapısal l ı ğı n Şeyh Bedreddi n ' i n babası Ahi İsrai l ' e ait araziler içinde yer
alması üzerinde durmamızı gerektirmektedir. 1 530 tarih l i Defter-i Hakani
kayıtl arında Sart ' ı n köy sayısı 70 olarak görünmektedir.

Adalı 1 3 , Ahmetbey li 68, Ahmet l i 1 3 , Ali Bey li 2, A l ihan lı ve


Şehriyar(Şahyar/Şahoba) 40, All ahdiyen (Akçaki l i se) ve Boz 42, Arıklı
2, Aşağı Bulkas 30, Ayvac ı k 5 5 , B ayrambeyl i 8 , Bedirbey l i 4, Benefşehi
1 7, Boğazhavl u 4 1 , B uğday lı 8, Çakırlı 1 3 , Cengara 6, Dalbey l i 5,
Davut) u 2 1 , Debbağhane 23, Evrenlü 4 1 , Firuzl u 5 , Gençl i 6, Gök
( Kuruçay) 24, Kabakl ı 2, Karasevinçli 3 1 , Karaman l ı 8, Kel erli 2,
Kızan l ı 1 0, Kızıica 1 0, Kızılcaköy 1 0, Köseler 24, Kurşunlu 6, Kutluışık
35, Manastır 25, Merdivanl ı 1 5, Mudanya 67, Munamak 1 3, Mürsell i 30,
Örnerli 1 0, Ördekli 1 0, Üzüml ü 39, Pusadl ı 27, Rüstemli 1 , S az 1 7,
So_fu l ar 5 , Süleyman l ı 6 , Şahin l er 1 3 , Şerafeddi n 1 1 , Yeledi Salih 1 4,
Yağc ı l ı 5, Yarış l ı 8 , Yirce 3

Sart' ın Sancak içinde önem l i bir yer tuttuğunu söylemek gerekir.


Özell ikle Bozdağ geçitleri üç tarihi yoll a S art ' a u laşmaktadır. Bu yoll ar
tarihi Efes-Sart yoll arıdır k i , B ayındır çıkışları i le B i rgi ' n in B ozdağ
derbentleri bu konuda S art ' ı n önemini arttırmaktadır. Onun içindir ki
doğal zengi nliğe karşın, B izans tarihi köyleri n i n bu güzergahta toplan­
ması ve ticari ol anaklardan yararlanmas ı , köylerin gel i şmesini besl e­
m iştir. Gerek B i rgi gerek Tire(Bayındır) kervan yol l arı üzerindeki köyler
bu nedenle hane sayısıyla dikkat çekmektedir. Özel l ikle, batı B ozdağlar
kesimindeki , Malanda, Çaml ıbel , Alankıyı i l e Bozdağların Gölcük yay-

230
!aları , salt üretimsel açıdan değil , konar-göçerleri n de gözde kesimlerin i
oluşturmaktadır. XIV .yy ' da Bozdağ derbendindeki Tekke Köyü
(Eimabağı) ve Erbain Dağı ( Kı rklar) çevresi ndeki Yörük ve Türkmen
semt adl arı bu i l gi y i açı k layan ifadelerdir.
S art' ı n 70 köyü içinde, B ağc ı l ı , B al at, B ay ı ndır, Çakırlı , Darucalı , i m i ,
Şeyhli, Taşneli köylerin i n h ane sayılar ı b el i rlenemem i ştir.
S art, tarihsel seyi r içi nde önem i n i yiti rirken, Salihi hızlı bir gel işme
göstererek, S art ' ı n yerini alacaktır.

ALAŞEHİR

Aydın S ancak kazal arı içinde 1 530 yılı değerlerine göre, sancağın
dördüncü büyük kazasıdır. "Düsturname", kenti hem Alaşehir hem de
Al aşar ol arak ele alı rken, "Kalenin sınırsız savaşcıl arı" olduğunu ve
ol dukça "Muhkem" bulunduğuna dikkat çeker. Kenti de yüceltir:

"Bi r uluşehir idi gayet Alaşar"

Alaşehir, B atı Anadolu' nun Türkleşme sürecine en son katıl an


yerleşimdir. Tekfurlar e l inde varl ığı nı Yıldırım B ayezit' e değin sürdüren
Alaşehi r, tarihsel adıy l a Filedelfiya (Filavya) , Hristiyan Ortadoks
dünyasının önem l i bir yerleşimi olarak tanınmaktadır. Kentteki S n , Jean
Kil i sesi ünlü kil i selerden biri olarak, Ortadoks kil i se mec l i slerine (Nikea)
katılmış ve daima söz sahibi bir güç olarak dikkati çekmi ştir.
Osman l ı Sultanı Yıldırım B ayezit i l e "Yıldırımiyye" adlı imaret ve
kül liye ünitelerine kavuşan kent, stratej i k konumuyl a önem kazanmıştır.
Alaşehi r, İzmir ve Foça gibi sürece geç katıl an kent ol masına karşı n kısa
süre içinde gel i şme göstermi ş ve sancağı n en kayda değer yerleşim
birimlerinden biri olmuştur.
Kayda değer adl ardan S anı Saltuk' un Yeşilyurt' taki türbesi i l e arka­
daşlarından Horasanl ı Ali B aba' n ı n yöredeki etlkinl iği de dikkate
alınacak olunursa, Alaşehir ' e özel bir i lgi olduğu da söylenebil i r. Hatta,
bu süreçte kent vergi ödemede yedinci sırada yer almasına karşın,
sancağın dördüncü büyük kazasıdır. Alaşehir, 1 530 yılında merkezde
etnik unsurlardan 1 3 haneli Rum nüfusa ve 453 dükkan varlığına sahip­
tir. Kent, idari süreçte, 1 867' de Aydın Vilayeti ' nin S aruhan S ancağı ' na

23 1
bağl anmış ve daha sonra 1 924 y ı l ı düzenlemesiyle Manisa' n ı n kazası
ol arak konum değiştirmiştir. Alaşehi r, 1 530 veri lerine göre, 76 köye
sahiptir. Ancak bu köyl erden, Arva, Oval ı , Bereketl i , Yahyalı , Koçaklar,
Tahtac ı , Terken , Kır ve Yal ınayak köylerinin hane sayıl arı ise belirlene­
mem iştir.

Adaköy ı 1 , Akçalar 9, Akçabergos ı 8, Akkeç i l i 38, A l acaatl ı 27,


Aıemşah l ı 42, Ali Fakih 8 , Avc ı l ı 36, Avşarlı 1 63 , B ahadırlı ı 9,
Baıabanl ı 30, Balıklağu 1 3 , B aşiamış l ı 1 9, Bazar 25, B i rgicik 25,
Bozbörklü (Zavi ye) 37, Böyrek l i ( Kasaflı ) 2 8 , Buriyal ı 22, Çam l ıca 8,
Çift 39, Dadoğlu 32, Datköy 1 ı , Dağeri 4 ı , Del i ler 8 1 , Demirc i l i 56,
Doğuş 1 8 , Dökük 50, Dündarl ı 1 6, Emir Tay lı 2 1 , Geri 4, Güverli
(Bazarköy) 1 05 , Hacı İsa! ı (İsaca) 2, Hel vacık 1 6, Hi saı·cı k 24, Ilgın lı 8,
Işık ( Küçük Doyduk) 4, İldüzenl i 25, İlemenlü 42, inegöl 2 8 , Karacalu
60, Karaaptİ mescidi 34, Karsh 2 ı , Kızı kayeri 78, Kabacalı 56, Karataş
5 ı , Karacasu 46, Karacalu 1 34, Kargucal ı 1 8, Kayranl ı 44, Kemal l ı 4,
Kırgirdi 34, Kızı ica 3 ı , Gire l l i 1 1 2, Kösederesi 9, Kurucadere 1 9, Küçük
Başiam ı ş l ı 20, Küçük Şeyhli 7, Men ye 20, Oğulbeyli 22, Örenl i 57,
Perakende 89, Postal l ı 1 06, Pusadl ı 8 , S aruhan l ı 1 9, Savcıl ı 7, S ığırtmaç
3 8 , Sumak 33, S inan l ı 24, Süleyman l ı 43, Şahlı 24, Şeyhi 1 4, Taciler 60,
Tekfur Kapısı 1 3 , Yarcal ı ( Yazıcı Al i) 50, Yaşmak l ı 2 1 , Yavi 1 6,
Yel l i dere 7, Yenice 39

Evliya Çel eb i , A laşeh ir'in merkezde 24 mahalle, 9 han , iki hamam ve


800 dükkanı bulunduğunu bel i rtirken , özel l ikle, boyahanel erine dikkat
çeker; "Yetmi ş boyahaneleri olup nefti boyal arı ve tabakhaneleri
meşhurdur", ifadesi, güney Gediz Havzasını kapsayan bir tari hsel ger­
çeğe i şarettir. A laşehir, Beylik Döneminden itibaren stratej i k önemi n i ve
kaza statüsünü yitirmeyen bir yerleşim birimidir. Al aşehir' i n sahip
ol duğu "Pazargah"l ar ve vakıf dükkanl ar bunun kan ıtıdır. Örneğin,
Sadrazam Lütfi Paşa' nın Sart Yenipazar ' da 1 80 ve bir kervansaray, Ilıca
Olgaml ı ' da 1 56, Kul a Sebhiyemliha Pazarı ' nda 80 dükkan ile inegö l ' de
bir pazargah i l e Tekfur Köyü ' nde hamam vakıfl arı güzergahı n cazibesine
220
de açı k l ı k getirmektediı·.

220
Sadrazam Lütfü Paşa vakfiyesi , H.950/ 1 543, Tire şer' iye S i c i l i Ci lt, 47, say.2- 1 O

232
XIII. B ÖLÜM
TARİHİ COGRAFY ADA KAYBOLAN KÖYLER

Aydın El i tarih i coğrafyası, Türk kültür tarih i bakımından olduğu


kadar, konar-göçer ve aşi ret yerl eşimleri yönünden de bir kültür müzesi
görünümündedir. D ağ, dere tepe, geçit, akarsu, göl, pınar ve mezarlıklar,
öylesine malzemelere sahiptir ki, buralardan yerleşim süreci gel işme­
leri n i kavramak o l asıdır. Ataları n ı n coğrafyaya taşıdığı değerleri , koru­
makla soruml uluk taşı yan coğrafya i n sanı , bu değerlerin önem l i bir bölü­
münü beraberinde "Lakap" ya da "Soy" adıy l a yaşatmayı başarmı ştır.
Onun içindi r ki, taşıdığımız "Soyad"l ar, tarihsel değerlerdir.
Özel l ikle köyler, bu zengin liğin temelini oluşturmaktadır. Bu köyler­
deki kökler Türk kültür tari hinin özeti gibidir. B i r kısım köylerde bel i r­
lemeye çalı ştığımız, "Lakap" ve "So y"adlar tarihsel önemleri nedeniyle
verilmesi nde yarar görül müştür.

B iRGi- B i rgi (Akhu n , Çavuş, Çeleb i l er), Beydağ/Balyambol u (Aydoğdu,


Yapıcı), Beyköy (Emirler, Çakal l ar, Hel lim, İmamoğlu, Macarlar,
Akbeyler), Çamaklar (Hatipl er, Soful ar, Peh l ivan l ar), Erikl i ( Karamanl ı ,
Emi r Hasan , Hatip), Halı köy (Çakal lar, Kaşıkcıl ar, Araplı), Çiftlik
(Çakal , Çolak, Gökoğl an, Çakır, Kaçar), Yağcılar ( Kerim l er, Demirc i ,
İmam, Bayat, B ekirler), B akırköy (Bekirl er, Dağl ı , Karaca), Yeni yurt/
Cibre (İmam , B ayat, Yusuflar), Tabaklar ( Karahasanl ar, Türkmenler),
Mescitl i (Arslan, Hac ı l ar, Karaoğlu), B ozcayaka (Sultanl ar), Emirli
( Kurt), Karaoba/Korga ( Karaoğlan l ar, Hacı Ahmet), Adaküre (Sofu l ar,
Demirci, Kazoğl an , Neb i l er, Bül bül l er) , Çayır ( Aydoğdu, taş), S arıkaya
(Sarıtekel il er), Umurcalı (Bozkurt, Kenger, Umurcal ı , Hacı Hasan),
Köseler (Hacıkol akl ar, Hacı Yetimler, Tosunlar), Çölmekçi ( Kurt),
Elmabağı/Tekke(Açkarlar), Alakeçi l i (İmam, Aksakal l ar), B ozdağ
(Arapbaşı, Kul oğu l l arı ), Medekse/Ortaköy (Hatipoğlu), Seki ( Kel le,
Hatipoğlu), Seyrekl i ( Keç i l iler) , Kemer (Hacıoğlu, Bekiroğu l l arı) ,
Bademl i (Arapbaşı ) , Datbey/Günlüce (Aydın), Demi rc i l i (Karaer),
Mursall ı (Efe, Cerit, Harta), Kutlubeyler (Aydı n, Koçak, Tokaç, Kara,
Sarı , İkiz, Kozaklar, Demir), Balaban l ı ( Karaoğlu, Karataş, Hatipoğlu),
Kazanl ı (Kızılkaya, Çakal ), Tekbıçaklar (Sarıl ar), Küre ( S avranl ar),
Kayaköy (Akkaş, Hacı Hasanl ar, Ablak), Semitl i (Yazıcı), Yusufdere

233
\
( Çoban ), Kaleköy ( Kuzu, Koç), Hali ller (Malkoç, B aş), Karaburç
(Çolaklar), Yeni köy ( Kepçen), Hatun Deresi (Ünlü, Şahinler), Karabulu
( Koç, Öztürk), Ozan( Kelağa), Orhangazi (Hozal), Yeniköy(Ömerbey,
Hacı İsmai l ler), Üzümlü (Aitı ntaş), İğdeli (Araplar,Cabar)
TiRE- Büyük Kemerdere (Ars l an , Kara, Kurt, B ozkurt, Erzen, Köseler),
Peşrefli (Peçen, B eyler, Tanar), Dere l i (Gacar, İmre), Gül yaka(Sıçanl ar,
Parmaksızlar), Osmanc ı k ( Koyuncular, A vcılar), Fota/Gökçen (Hatip,
Kadı , Anamas l ı , Y ıldırım), Küçükburun ( Kurt, Baş, Küçükler) Akmesci t
(Aydoğdu), S aruhanl ı(Eroğlu), Dündarl ı (Erkek, Dal ) , Karacaali (Aydar,
Saklara), Ç i niyeri (Karakaşlar), Güme(Arsl an , B ozkurt), Yenişehir
(Balcı, Arslan , Kaz, Topbaş), Çerikuzu(B adak, Özdemir; Tetik, Hac ı
Hasanl ar), Kurşak (Sarıkaya, Erkan) , Toparlar (Buçuklar, Karaosman l ar, '
Tekin, Göktaş), Kürdüllü (Çakal , Uz), Eskioba(Kabak l ı , Taş, Çal ı k),
Üzümler ( Kocakül ah l ar, Hacı Nebiler), Doyran l ı ( Alakuyruklu), Yuval ı
(Demirtaş, S arp, Yüksel), Eğridere ( Özkurt, Aldinç), Küçük Kemerdere
(Baydemi r, Efe), Küçük Kömürcü(Duman , Dündar), Alaylı(Türkmen),
B oynuyoğun (Bahşi), Küçükkale (Erdoğan), Buruncuk (Sır), Yakapinar/
Bayındır ( Aydın ) , Turan (Çakıro ğu l l arı, Aydınoğlu, Kazdağlı , Arap
Hasanlar), Bmgaz/P ınarlı (Çatak), Kızılkeç i l if B ayındır (Kızı l , Yurt,
Irak), B ayındır (Reis, S ıçan, Kurt, Macarlar, Terziler, Peh l ivan, Kaygı,
Karabıyık, Kalemci, İmam, Emir, Yunus, Selçuklu, Kara Süleyman ) ,
Emirl i/B ayındır (Sevindik, B abür, Albulut, Erçi), Kabaağaç (Macarlar),
Balcılar (Araplar, Paşa, S arıot), Karapınar ( Koçbay, Cabar, Veliler,
Osmanlar), Yakacı k (Yula/Yol a, B al ım , Kalemci), Gaziler (Araplar, Yay,
Adabaşlar,Keskin),Osmanl ar (Sarıl ar, Yoldaşl ar), Yusuflu (Sal tooğu l l arı)
AYASULUK- Söke (Akhan, Kurt, Kızı ! ışık, Karacaoğl an, Mutlu, Aktaş,
Kabasakal, Polat, Tuntaş, Akkoyunlu), Hıdırbeyli(Arap), Havutculu
(Aydın, Hatipler), B al atcık (Eseler, Kertmenler), Özürnlü (Aitı ntaş),
Caferli (Arı)
AYDIN GÜZELHİSAR : Kazandere(Aydın, Hacı Mehmet! er), Kıran (Hatip,
Koç, Alihoca), İmamköy( Aydın , B ıyık, Kurt, Ars l an, Kız ı l , Kuşcu,
Karaca, Ödemi ş , Kıran), Kuyucular (Akkulak), Yağl ı/Yavuzköy
( Kayalar), Alangü l lü (Hacı Bey, A l l ar), Eski Germencik (Arap), İsabeyli
(Saralı l ar), Kosan (S arıtekel i ) , Gökçealan (Hacı Hasanl ar, Hacı Vel i l er,
Gıygı l l ar), Karatepe (Helvac ı l ar, Horzum, Karakız, Altay, Kocairiler,

234
Şeyhli), Emirdoğan ( Koçaklar, Ayvazlar, Emirl er), Dav i lye/ Ortaköy
(Sinan), Akçakaya ( Kemikli), Menteşeler (Hacı Hamzalar, Kırklı l ar)
SULTANHİ SAR- Sultanhisar ( Karataş Eryiğit., Ergen)
KESTEL-Kızı l dere ( Kuzul ar,Yarenler),Bekirli (Hatipler), Dal l ıca (Arslan ,
B al c ı l ar, Solak l ar), Gireniz ( Ke l l er), S a 'cı l ı (Arslan), B i lara/Kurtuluş
(İman , Çavuş, Çakal , Kalemci), Hamzalı ( Karahan, S arıhan, S arıl ar),
Feslek (Ertekinler)
BOZDOGAN-Osmani ye(Ay) , Akseki (Yamukoğu l l arı)
YENİ ŞEHİ R- Boyasini (Aydın , Karaman , Aydoğan, Arslan , Türkmen) ,
Yenice(İmam, Çavuş, Kal imc i , Kal lar), Yazır (Kocabıyık, Köseler, Hacı
Musa)
İZMİR- Cumaovas ı (Balcıl ar), Kırıklar(Hatipler, Köseler), Doğancı l ari
Emirdoğan ( Avcıl ar)
ALAŞEHiR- Üzüml ü (Topuzlar), Osman i ye (Baraklar, Elvan l ar), Gireli
(Çerdin ) , S arıgöi/İnegöl( Çekkaşlar), Osmaniye(B arak)
SART(SALİHLİ) - S alihli (Aydınoğu l l arı), Çaltı l ı (Em irli , Sütcüler),
Çukuroba ( Geyge l , Bektaş), Mersindere (Dudu l l ar, Çavdar, İshakl ı ) ,
Yaraşlı (Eşekci l er) , Ş ahyar ( Küçük Yusufl ar)

ADLAR! DEÖİŞTİRİLEN KENT VE KÖYLER

Beylik coğrafyasındaki köylerin önem l i bir bölümünün adl arı


değiştiri lmiştir. Bu nedenle, tarihsel seyri izleme güç leşmektedir. Bu
değişimieri n hangi nedenlerle yapıldığı bilinmiyor. Değişimi yapanl arı n ,
özellikle, öztürkçe v e B izans kaynaklı adi ara müdahale ettikleri anlaşı­
l ıyor. Anlaşılan odur ki, Osman l ı siyasi gel eneğindeki inançsal müdaha­
lenin devam ettiği görü lmektedir. Bu konuda en çarpıcı örnek Ozan
Köyü ' nün adı S arısu, S arı Merye köyü' nün ise S arıyurt, Uzgur
Köyü ' nün B aşköy olarak değiştiri lmesidir. Görüldüğü üzere, müdahale
Asyanik Türkçe adiara dönüktür. Oysa, Kaşgarlı Mahmut, "Merye"
adı nın Türk adı olduğunu i l eri sürmektedir. Konuy l a i lgil i verilebilecek o
den l i örnekler vardır ki, bu değişimieri n neden yapıldığını anlamak
güçtür. Öztürkçe adl arın yerine nedense yine Türkçe adl ar kull an ı l mı ştır.
Adları deği ştirilen köyler, azımsanmayacak sayıdadır. Listelediğimiz
deği şim adları (eski adlar) ayraç içinde verilmiştir.

235
TİRE : Kaplan (Arpac ı l ar), Akyurt (Zeamet Kilise), Çayırl ı (Çepni),
Gökçen ( Fota) , Eskiaba (Darmara), Üzümler (Hacı Nebi ler), Osmancık
( Ki l i sel ipı nar), Turgutlu (Hamidiye), Kocaal i ler ( Kocaasi ler), Kı rtepe
(Manda) , Akmesci t (Tekfurlu), Pı narlı (Burgaz), Yeş i l köy (Çıplak), B alcı
( Keçiköy), Çam lıbel (Manastır), Çenikler (Samsun), S arıyurt(Sarımerye),
Karavel i l er (To l os), Yakapınar ( U i adı), Söğütören (Karaburgaz)

BİRGİ : Kiraz(Keles), Sarı su (Ozan), Ovakent (Adagide), Konak l ı


(Adagüme), Beydağ(Balyambolu), Kofundere (Alıcı), Günlüce (Datbey),
Türkönü (Ayasuluk), Yolüstü (Bezdegüme), Bademl i (Bodemya),
Yeni yurt (Cibre), Emi rli (Maden/Denizavlusu), Zeyti n l ik (Genev),
Köseler ( Kayı), Ortaköy (Medekse) , Hamamköy (Mendegüme), Üçkonak
(Semitli), Ocak l ı ( S i yek), Elmabağı (Tekke), Kiraz ( Keles), Çayağzı
(Eibi), Cevizli (Gene) , Kaleköy (Gevele), Şirinköy (Keçiler), Karaaba
(Korga), O lgunl ar (Kurtl ar), Erikli (Tasahorya), Suludere ( Yağas),
Tosunlar (Muradiye), Yeşi l köy (Hamidiye), Ceritler (Çul hamurlar), S aç l ı
(Değirmenönü), Vel i ler ( Apsara), Aydoğdu ( Kamar), Bülbü l l er (Dam l ar)

AY ASULUK: Selçuk ( Ayasuluk), Atalan (Burgaz), Pamukyazı(Arapçı),


Demirc i l i ( B al l ı hora),Davutlar (Çavdar), Güzel ce (Debbağl ı ) , Doğancılar
(Emi rdoğan) , Vişneli (Fetrek), Karakuyu (Gelevere), Yazıbaşı (Hortuna),
Pancar ( Kayaş), Torbal ı (Kızılhisar), Ayrancı l ar (Triyanda), Ş irince
(Çirki nce) , Akçakavak/Akçakona (Gümenos), Ki raz (Akçaova), Yamaç
( Kayas), Gökçealan (Gökçekarl ı , Hel v acı, Cumal ı, Burgaz)

AYDIN : Aydın (Güzel hisar), Balc ı l ar ( Kurtuluş), Bal ıkköy (Araplı),


Ovaköy (Dav i lye), Doğanköy (Domal an), Kemer (Eskihisar), Karatepe
(Horasanl ı), Incirliova ( Karapınar), Neşeti ye (Ki l i se), Sarıçam (Kosan),
Gündoğan (Manastır), B aşçayır (Şeyhl i ) , Yavuzköy (Yavlu), Gül lübahçe
(Gelebeç),Yenidoğan ( Özbey Yeni köy), Beşeylül (Sinekler) Tekin(Teke)

KESTEL/NAZİLLİ : Nazi l l i (Nazlı), Kurtuluş ( B i l ara), Pamukören


(Girenizl i) , B ozyurt (Mastavra), Uzunçam (Si roz), Gündoğan (Tekke),
Pınarl ı (Araplı)

236
BOZDOGAN Kavakl ı (Ayaküsten), Çamlıdere (Çakaldere), Örentaht
(Çeltek)

ARPAZ : Esenköy (Arpaz), Yenipazar (Ortasiye), Yazıkent ( İ nebolu),


Mescitli (Manastır) , Yeni ce (Küte)

YENİŞEHİR : Esençay (Boyasini), Örtülü (Trabuz)

İZMİR : Ayrancılar (Triyanda), Bornova (Birunabad), Karşı yaka


(Kürdelen)

ALAŞEHİR : Alaşehir (Fi ledelfi ya/Fi l avya), inegöl (Sarıgöl), Işıklar


(Hotal lı). Özpı nar (Cabartatar), Bakl acı (Musaağa), Aydoğdu(Kı l ıçcılar),
Gülpınar ( S arısığırl ı ) , Gümüşçay (Caberdelimusalı ), Yeniköy (Nizam-ı
Cedit)

SART : S art Mustafa(Sart) Yeşil yamaç (Geşe), Yeşi lova (Ulaşlı), Torunlu
(Okçular), Mersindere (Koyuncu/Koyunbeyli), Bektaşlar (Gökçeköy),
Başl ıoğlu (B aşl ar), Allahdiyen (Akçaki l ise), Örencik (Marmar)

Bu değişimleri diğer sancaklarda da görüyoruz. Menteşe bölgesinde


adları değiştirilen Eşen ( Kestep), Gökpınar (Gireniz), Çayaba (Mesev l i ) ,
Fethiye (Makri/Mekri ) , U l a (Gökabad), Çameli (Karaman), Karatoprak
(Turgutreis), Seydiler ( Kemer), Ulukonak (Ai ihan), Reşadiye (Datça),
Sel imiye ( Mandal i yet), Den izova ( Denizabad), köylerini adl arını anımsa­
makta yarar vardır.
Sanıhan ' da adları değişen yerleşimler i se, Mumcular ( Karaova/
Karaabad) , Üçpınar (Eğri köy) , Gülpınar (Sarısığırl ı ),Gökçeören (Menye),
Kemal iye (Mendehory�), İsmai l l i (Yuntdağı), Yenköy( Nizamı Cedit)
Gümüşçay ( Caber Deli musal ı ) köyleridir.
Karesi Bölgesinde de benzer deği şimlere rastl ı yoruz. Tarihsel adl ardan
bir kısmı na, Susurl uk ( Fart), S avaştepe (Giresin), Gömeç (Ermudabad),
Ayval ık ( Kidonya), Il ı ca (Zağnos), Çanakkale (Sultaniye), Altınova
(Ayazmend), Alacayaka ( Kayapa), Ulubat/Uluabad (Kızı lcahisar) adları
veri lmiştir.

237
KAYBOLAN KÖYLER

Kayıtlara girm i ş , ancak daha sonra kaybolmuş bir takım yerleşimler de


bulunmaktadır. Bunlar, kendi leri yok olmasına karşın "Mezarl ık'' adla­
rıyl a yaşayan köylerdir.
Kayıp köyleri n önem l i nedenlerinden biri de "Veba Salgı n ı" dır.
Tarihsel süreci n hemen her döneminde yaşanan bu salgınlar fel aketin
büyüklüğünü gözler önüne sermektedir. Örneğin, 1 573, 1 7 I 8, 1 765,
I 839, 1 866, 1 889 tari hli veba salgı nları salt Aydı neli topraklarında değ i l ,
Ege sancaklarında d a büyük yıkımiara neden olmuştur.
Aydın sancağı kazaları ndan Tire merkez ve köyleri nde salgın ı n hangi
boyutlara ulaştığını 1 83 8 tarihli belgeden anl ıyoruz. Kayıtta, yitirilen
insan sayısının 2 .000 ol arak i fade edi lmes i , felaketi anlamak için - yeter­
lidir. Bu rakam, Tire merkezde, nüfusun %24' ünün yiti ri l di ği anlamın­
dadır. 22 ı Ard arda ve dalga dalga gelen bu salgınlarda, özell i kle kırsalda
önemli deği şimler meydana gelm i ştir. Bu neden le, bir çok köy konum­
ları nı değiştirmek durumunda kalmıştır. Yaklaşık köylerin dörtte üçü bu
nedenle farkl ı coğrafyal ara taşı nmıştır. Örneği n, Palamut Köyü, sal gın­
dan sonra geri ye kalan nüfusoyla coğrafyasını değiştirmiş ve bugünkü
konumuna taşınmıştır. İ lk yerleşimi Kömürcü yakınlarında bulunmak­
taydı . Buradaki mezarl ık, tari hsel felaketten kalan mirastır. Hatta, 1 83 8
y ı l ın daki salgın ının boyutl arı sarayı harekete geç irmiş, Kuşadası çevre­
sine sefer yapan gemi lere di kkat çekil ip, buralara dı şandan gelecek
olanları n karantinaya alı nmaları, Sultan Abdülınecit tarafı ndan Aydın
Eyaleri veziri Mehmet Tahi r Paşa' ya yazı lan buyrulduda alının ası
gereken önlemler sıral anmaktadı r. Uyarın ı n Muğla ve Denizl i ' ye de
yapı lmas ı , tehlikenin Akdeniz' i kapsadığını göstermektedir. Bu neden le,
hastal ık bulunan yerleri n bir saat uzağında karantina şubeleri n i n açı lması
ve dışarı ya çıkacak olanların buralarda 1 0- 1 5 gün kontrol altı nda tutul­
ınaları i sten i rken , İstanbul ' a giriş ve çıkışların da yasaklandığı ekle­
ni yordu. Hatta, sal gının daha önce başladığını gösteren, "Şehrin içi nde
vebaya tutu lmuş evlerin su ve tütsüyle teınizlenıneleri , hiçbir kimsen i n
dışarıya çıkmaması" v e tüm gereksinimierin askeri birl iklerce karş ı l a­
nacağı duyurulmaktadır. Örneğin, T i re kazasında, Uşakpınarı , Bozköy,
Yeniceköy, Mursal l ı , Kelmeköy, Bölücek, Şeyhl i , Kureyş, Akçaıneşhed,

221
Tire Şer' iye S i c i l i C i lt 2 . Say. 42-43. H_ 1 254

238
Arap l ı , Hamzal ı bu sal gınlarda varl ı ğı n ı yitiren köylerdir. 222 Bu tarihteki
salgında yalnız Tire ' n i n merkez kaybı 2.000 kişidir ki, bu da kent
nüfusunun dörtte biridir. 223 Salgı n l arın o luşturduğu kayıp köyler, mezar­
l ıkları ile birer belge görünümündedir. Örneğin . B i rgi mezarlıklarının
kent içi nde yoğunluklu görülmesi, hem kentin önem i n i yitirmesi hem de
de hastalıklarla i l gil i olmal ı dır. Bu mezarlıklar aynı zamanda, eski
yerleşim yerleri haritası öze l l iği taşımaktadır. Salgın hastalıklar, sosyal
nedenler ( Güven li k) ve yer değiştirmel erle b ırakı l an i zler, bu mezarlık­
larla somutl aşmaktadır.
Diğer taraftan , Tire merkezde yer almakta i ken bugün ortadan kalkan,
Aydınoğu l l arı ( Koca Mezarl ık), Kurt B aba ve Doğancı l ar mezarlıkları
erken dönem mezarlıklarıdır. İlk mezarl ıklar diyebi leceğimiz ana mezar­
l ıkül ar "Kocamezarl ık" adıyla anı lmaktadır k i , örnekler içinde Tire ' de
ki Koca Mezarl ı k (Aydınoğu l l arı Mezarl ığı) gelmektedir. Bunlar uzun
süre kul l an ı l an i l k mezarl ıklardır. Kaza mezarl ıkları üzerinde yaptığımız
araştırmal ar da, kimi ilginç mezariıkiara da rastlanmıştır. Örneğin,
Ti re/Kurşak Köyü' ndeki "Etreddi n Mezarl ığı" dır. Belgelerde böyle bir
köy yoktur. Ancak, erken dönem yerleşimleri içi nde Anadolu' da ancak
bir "Etre Köyü" görünmektedir. Bunların köksel bir birlikte l i k l eri var
mıdır, henüz bil inmiyor.
Kaybolan köyler içinde i l ginç nedenlere bağlanan köylerde bulunmak­
tadır. Çenikler/Canik/S amsun Köyü çevresindeki eski köylerden
Mahımıtl ar, halk an latım iarına göre çevresi nde yoğunlaşan yılan l ar
nedeniyle boşaltıl m ı ştır. Aynı sıkıntının Buruncuk ve S arıyurt çevresin­
deki Demirci köyününde de yaşandığı ve halkının B ayındı r ' a göçerek
merkezde Demirc i l i k Mahallesini ortaya çıkardığı kaydedi l mektedir.
Böylece Bayındır köyleri nden üçünde "Yılan" tehl i kesiyle köylerin
boşaltı ldığı bi lgi leri halk an l atımlarından bize ul aşmaktadır.
Tire- coğrafyasında yerleşim yeri günümüze ulaşamamış, ancak,
"Mezarl ık" durumuyla adını koruyan köyler yada aşiretler vardır.
Bunları n içinde, adı üzeri nde sağl ıklı bel i rlemenin yapılamadığı Kureyş
(B aşköy) ve Kureyş ( Yusutlu/Bayındır) bulunmaktadır. Erken dönem
yerleşimleri nden olan Kureyş i l e i l g i l i bi lgi lerde pek açıklık yoktur.

122
Tire Şer' iye S i c i l i C i l t II. Say.42. H . l 254
2 1·1
Bkz.Daha gen iş bilgi için, A. Munis Armağan- B atı Anadolu Tarihinde İ lginç
Olaylar. İzmir. 1 984

239
Resmi bilgi ler XVII.yy' dan itibaren kesil mektedi r. Kaybol an bir diğer
önemli köy de Akçameşhed' dir. Kanuni Döneminde 67 hanelik bir
konumda bulunan köy, mirasını mezarl ığı (Maşat) ile korumaktadır.
Anadolu' nun etki n babalarından Hacı B aba' ya dönük yerleşimlerden
Hacıköy de kaybolan köylerdendir. Hacıköy bugün çevrede daha çok
mezarl ığı ile ün lüdür. Çevresi , Horasanl ı Ali B aba, Kızıl Deli· Sultan,
Karaca Ali, Kurt B aba (Şeyh Şücaeddin) ve Alihan Baba Sultan gibi
Horasanilerin yer aldığı tarihi coğrafyadır.

KAYBOLAN KÖYLERİN KAZALARA DAÖILIMI

Çeşitli nedenlerle tari h sahnesi nden çekilen köyler, adl arın ı geride
bıraktıkl arı ınezarlıklarla yaşatırken , varlı ğı n ı yitiren bir kısım köylerin
nasılsa mezariı k i arına rastlan ı l ınamıştır. Örneğin, Tire ' nin Çam l ıca,
Reyhan l ı , Çit, Arı , Kab i l , Keles köylerinden ise hiçbir i z kalmamıştır.
Kaybol an köyleri , rari hsel önemleri neden i yle kaza adlarıyla verıneyi
gerekli bulduk.
TİRE- Hacıköy (Boynuyoğun), Akçaşehir(Kızılin), Akkoyun lu (Eyerci),
Kocaali (Akçaşehir), Dal l ı k (Kadı), Başköy/Uzgur (Kureyş, Maşat),
Alaylı (Karadut), Boynuyoğun ( Paşaoğlu), Yenişehir (Sı yrat, Türkmen,
Işıklar) , Derebaşı (Çokal l ı , Kadın l ar), Kırtepe/ Manda (Avunlu,Yörük),
Kaplan/Arpacı l ar(Gedik,Sazak), B adeınye (Işıklı), Dündarlı (Çocuk),
Sonıak (Akalıç), Topal ak (Dedeköy), nasançavuşlar (Mercanl ar),
Bülbülderesi (Hayreddi nli), Kızıl caavlu (Dedebaşı), B üyükkömürcü
( Palanıut, Kel ıneköy, Gök), Çeri kuzu (Sobuca), Musalar (Kadıköy,
Keller, Savranl ar) , Arpadere ( Kayran), Kurşak (Etreddin), Halkapınar
(Çavuş), Peşrefl i (Çardak), Büyükkemerdere (Çal ı , Karakuz), Eğridere
(Zeyti nberleği , Karaçaınur) , Canbaz l ı (Topçu), Kürdül lü (Kızancıklar),
Yeğenl i (Yersu, Nurl ar,Taşdere), Işıklar (Yörük), Sarı l ar (Menteşe) ,
Fota/Gökçen(Umurlu), Yeni c e , İsalı/Mürsel i i ) , Kahrat (Bozköy), Çayı rl ı
( Karaağaç )
BAYINDIR- Bayı ndır (Gölbaşı), Buruncuk (Araplı), Pı narl ılEurgaz
( Melaç) . Pınarlı/Burgaz(Tekköy ) , Emirli (Ahmetli), Emirli (Tahtacı),
Kızılkeçili (Çelergen), Çenikler/Samsun (Aktaş), Çeni kler/S amsun
( Evkaya ), Çen ikler/Saınsun (Kuyruklu), Ergen l i (Gölbeyli), Ergenli
(Türkmen), Kabaağaç (İsmiler)

240
B İRGİ- B i rgi (Merkez)-(Böken, D i kencik , Keçeci ) , B öl ücek, Karahall ı ,
Karasülü, Çörekbaba, Hıdırlık, Demi rbaba, Manastır), Ödemi ş (Ahrandı,
Sungurlu), Kaymakçı (Şal i ) , Adaküre(Erenler), Küçük Avulcuk (Ak),
Süleyman l ı (Seyrek l i ) , Çatak (Karakoyunlu), Kazanl ı (Dolman lık),
Seyrek l i (Beytiköy), Semitli/Üçkonak (Büyükalan, Horasan, Parmaksız),
Avulcuk (Akmezar), B eyazıtlar (Eşekciler), Kurucaova (Alamanl ı ) ,
Yusufderesi (Orman l ı ) , Kutlubeyler (Resuller), Cibre/ Yeniyurt(Lüküs
B ahçesi),Elmabağıffekke(Çepeldede ), Adagüme/Konakh (Hanaylar,
Yıkık), Elmabağı (Aktaş, Garipler, Yörükler, Kırklar), B adem l i (Çatma,
Gebgebir, Doğan, Ildırlar, Keten), Kurucaova (Türkmen)

BALYAMBOLU/BEYDAG-Balyambolu (Tahtac ı , Çatıl , Öteköy, Hasan


Hüseyin,Çukuroba), Çomaklar (Sürmenler, Kızılyer, Hüseyin Deresi ) ,
Eri k l i (Badem l i , Evliyabaşı), Adaküre(Erenler), Taşköprü (Tahtacı),
Beyköy (Alim ler, Hasanl ar)

KELES/KİRAZ- Horzum (Zahranlı), Eğridere (İsaoğlu), S arısu/Ozan


(Başoba, Deli İsmail ) , Tombul l ar(Uzunl ar), Olgunlar (Kocakız), Hali l ler
(Araph), Ç anakcı(Bayır), Umurca (Musaahmet), Karabağ (Çarıklar),
Çölmekçi (Dedeli ) , S asalı (Arap), Azmanlar(Arap), Doğanca (Aktaş) ,
Kibarlar (Kocakarı)

AYASULUK-TORBALI-Karakuyu/Gelevere(Akçay),Çakırbey(Karaayşe),
Caferli (Uşak), Çengele ( Karasu), Atburgazı (Çifsurat), Çengele(Kadir),
Dölten (Söke/Ayasuluk) , Uşak (Avşar/Söke), S avuca (Müftü) , Karamanl ı
(Caferl i/Kuşadası), Şehitler (Gümenos/Ayasuluk), Caferli (Uşak)

AYDlN - GÜZELHİSAR-Bozköy (Akıncılar), Çamlıca (Hac ı hasan ) ,


Çamhca (Karbacık), Kadı (Kuduluk), Germencik (Tatarlar), Hıdırbeyli
(Küçük Germencik), B eyköy(Söğütlü), Dampın ar (Karamor), Hasköy
(Çamköy) , Ömerbey l i (Alayköy) , B eyköy (Çörüşlü), Dalama (Kurudere)

KÖŞK- Aydoğdu, S amsun, D i kmen , Topçu,Köseler, Hal ıköy, Ürkmez,


Hanayköy

SULTANHİSAR-Sultanhisar (Karahayıt, Alaz, Koyunlu)

24 1
KESTELINAZİLLİ-Keste l (B öğrüdelik), İsabeyl i (Dimi), Gireniz (Yaykın),
Çoban isa (Geneviş), S avcılı (Arap l ar), Feslek(Gümrek, Orta), Genee l l i
(İnceoğl an)

BOZDOGAN-Uzunçam/Si roz (Göktaş, Kışla, Türbe, Aşıl ık), Kıl avuzlu


(Balcılar), Korteke ( Kızancıklar), Güvenir(Kamberler), Dümen ( Keles),
Kızıltepe ( Seherli ) , Yakaköy(Üsken), Haydere (Hatsağır)

YENİŞEHİR- Esençay/Boyasini (Koru), Esençay/Boyasini (Sıyrat), Asma


(Sı yrat) , Amasya (Arap), Kazandere(Ai i B aba) , Güzelbey l i (Topuzlar),
Çakaldere/ Sİpahi ler (Sadıklar), Geyre (Çaputlu)

İZMİR- Oğlanan ası (Kona) , Cumaovası (Eşen) , Cumaovası (Kelerköy),


Cumaovası (Teke l i köy) Kırıklı (Mahmutlar), Kırıklı (Şehitler), Kırı k l ı
(Mustafacı ) , Narlıdere(B ayat)

SART- S al i h l i ( Yayla, İbrahi m Bahçesi, Gökeyüp, Hacıhıdır, Çal tı l ı/


Göktepe) , Yağmurlar (Kız, Ağlu)

ALAŞEH iR- Embell i/Gökçe Alan (Akgedik), U luderbend (Omar öldü),


Uluderbend (Sulu), Avşar (Uşak), S arıgöl (Çekkaşkuyu), Çerdin
(Softalar), Kavaklıdere(Akmezar)

242
XIV. B ÖLÜM
BEYLİK COGRAFYALARıNDA
KADIN VE KIZ EMiRLER

Aydıneli coğrafyasında kadın ve kız adi arına dönük semt adları gen i ş
bir yer tutmaktadır. Bu adl arı n kaynakl arı nı ü ç grupta top l amak gerekir.
Bun lardan birincisi dinsel olmayan, Asyan ik adlardır ki, bun l arın başında
Merye, Meri , Elif, Iraz, Hörü, S i ren, Menevşe, Karaca gibi yal ı n adlar
bulunmaktadır. Hatta, Divanı Lugat-üt Türk, bunlardan Merye adın ı bir
Türk adı o larak ele alır. Özell ikle, erken sürecin, S arıkız, Karakız,
Akkız, Alakız, Kocakız, Sultan Kız, Alabac ı , Erkız, Uzunkız, Gel in Kız,
Kız Bac ı , Gül lükız, Menevşe Kız gibi sıfatl ı adlar, semtsel o larak korun­
maya alınmış değerlerdir. Üçüncü grup adlar ise daha çok dinsel kay­
naklı adl ardır. Bunların başında Meryem , Fatma, Ümmü, Ayşe, Emine,
Hatice, Gülsüm, Zeynep, Cennet, Hanife, Şerife, Sel i me ve Hediye
gelmektedir. Bu adl ar içi nde Peygamberin annesi Emine, eşleri Hatice,
Ayşe adl arı , Türk kadın ve kız l i derlerce daha çok kul l an ı l m ı ş görün­
mektedir. Ancak, hangi grup içinde ele al ı nırsa al ınsın, bunl ar işlevsel
özellikleri o l an adJ aı·dır. Bu adl ar içinde, Hazreti A l i ' n i n eşi Fatma ile
onun kızları Ümmü Gül süm ve Zeynep adı daha bel irgin bir ad seçimi
ol arak dikkati çekmektedir. B u adl arının başında sıfatl ı "Kara Fatma"
ve "Kara Ayşe" gibi "Kara" ünvanını görmekteyiz k i , bu da onl arın
fetihe katılan kişiler oldukl arı n ı göstermektedir. Hatta, Aydıneli coğraf­
yası nda, bir hal k bilgisi olarak s ı kça rastl adığımız "Meryem"in fetih
sürecinde şehit düşen bir savaşcı olduğu vurgusudur. Halk anl atı m l arında
"Şehit Meryem Ana" olarak beyli k coğrafyasında adının dol aşması,
kül tür taşımacal ığındaki sahiplen meyi yansıtması bakım ı ndan değerli
aktarımtardı r. Yine coğrafyada görünen makam sahibi kadı n l ardan,
Sarıkız, Sultan Kız (Sultan Ana), S i ren Kadın, Elif Kız, Hediye Kız,
Hanife Kız, Gel i n Kız ve Kız B ac ı Dede toplumsal adlardır. Daha
önceki çalışmalara da değindiği m iz Karakız ise gizini koruyan bir
ünlüdür. Onun adı n ı dağlarda ( Karakız Dağı/Balyambolu), tapımiarda
Karakız Kayası (Büyükkale/ Tire), köy adlarında Karakızlar (Torbalı/
Ayasuluk) görüyoruz. Benzer konuml ar, Fatma, Ayşe, Sultankız, S arıkız,
El ifkız gibi öncü! adiarda da görülmektedir.

243
Tarih i n süreç kültürünü gizleyen semt adl arı, ekonom i n i n , sosyoloj i k
temelin v e kültürün adeta arşivi gibidir. Bunl arı derli toplu, ne Osmanl ı
Tahrir Defterleri ' nde, n e vakfİyelerde n e d e Şer' iye Sicil i kayıtlarında
bulmak o l asıdır. Tarihi buralarda aramak, bir bakıma dilimizi, değişim­
l eri ve kültürel öze l l iklerimizi görmek demektir. O nedenle, sabır ve
özveriyle köy köy taradığımız bu coğrafyal arın değerleri büyük önem
taşımaktadır.
Bir kısım semt adl arında gördüğümüz aşiretler, Aydıneli coğrafyasında
kimi kez menkıbeleşmiş motiflerle farkl ı bir algılam aya dönüşmüştür.
Örneğin "Gelin", bu konuda veril ebil ecek i l ginç bir örnek durumundadır.
B üyük olas ıl ı k l a o da, top l uma malolmuş bir savaçcı kadınımız olmal ı dır.
Gel i n Kız daha çok "Ge l i n Kayası" motifi ile bir menkıbesel leşmi ştir.
Motif, "Bir geli n i n atıy l a kayadan uçuruma yuvarl anması"nı esas alan bir
örgüyle, köy köy dolaşmaktadır. Ondan türemiş, köy ve semt adları
şaşırtıcı bir dağıl ı m a sahiptir. B elgeler, onun fetih süreci adl arından
olabileceği konusunda ip. uçları vermektedir. Örneğin , 1 4 1 9(H.822)
tarih l i Süleyman Ş ah tarunu Hafsa Hatun vakfi yesinde, vakıf köylerden
Yeğen l i ' n i n sınırları bel i rtil irken, "Doğuda Kazanl ı , güneyde Küre,
kuzeyinde Menderes akarsuyu, batısında Geli n l i " den söz edilmektedir.
Bölge coğrafyasında "Ge l i n" li adiara bir çok yerde rastlıyoruz.

Geli n l i (Yeğenliffire), Geli n Uçuran(Arpadere), Geli n Uçtu (Dündarlı),


Gel i n Kayası ( Akyurtffire) Geli n Kayası (Çerikuzuffire), Gel i n Kayası
(Akçaşehirffire),Ge lincik (Kili se lipınar/Osmancıkffi re), Geli n Mezarlı ğı
( Kızı loba/Bayındırffire), (Balyambolu/B irgi ) , Gel inboz Deresi ( Gere l i/
B i rgi), Gel inyolu (Çayır/B irgi ) , Ge1 inalan (Elbi/Çayağzı/Keles/ B irgi) ,
Gel in Alan (Altınoluk( Ke les/B irgi) , Gel i n dağı ( Datbey/Gü n lüce/ B irgi) ,
Gel intepe (Tabaklar/ B i rgi), Geli n yolu (Bademl i/Birgi) , Gel i n tepe
(Erikli/B irgi ) , Gelinkayası(Korga/ B irgi ) , Gel inderesi (Cumaovası/İzmir),
Gel intaşı (Alangü l l ü/ Aydın Güzel hisar), Gel inkayası (Şeyhli/ B aşçayır/
Köşk/Aydın Güzelhisar), Gel intaşı ( Küte/Arpaz)

"Geli n" l i yerleşim ve semt adları dışında bir diğer öneml i ad ise "Kız"
aşiretine dönük yerleşimlerdir. Hatta, "Kızl ar" adı y l a yer alan semtler
içinde, "Yedi Kızlar" ayrı bir grup oluşturmaktadır ki, Tire ve Arpaz' daki
oluşuml ar buna örnektir.

244
KIZ-KADIN LiDERLER

Kadı n ve Kız l i derlerin beyl i k coğrafyasında öneml i bir i ş l ev


üstlendikleri , hem sayısal yoğunluktan hem de kalıcı hale gel melerinden
anlaş ı lmaktadır. Bunl ardan "Kızlar" grubunun b i l i n mezl iğini Tire ' n i n
Dal l ık v e Kürdü l l ü Köyü' n deki "Kız l ar B ey Tepesi" adı çözmüş görün­
mektedir. Bu semt, " Kız" lı semtlere de açıklık getirmektedir.

ADLARIN RAKAMSAL DAGILIMI

ADI DAGILIM RAKAMI


Fatma 19
Gül lü 15
Meryem ll
Sarıkız 9
Hatice (Hatça) 7
Kara Ayşe 8
Sultankız 9
S arıkız 7
E li f 7
Cennet 6
Emine 6
Gülsüm(Güssün) 4
Iraz 4
Menevşe 4
S arı Merye/Meri 3
Üm mü 2
Han i fe 2
Hediye 2
Ak Kız 2

Kadın Yurdu (Trabuz/ Bozdoğan) , Kadın Yurdu (Hac ı l ı/Sali h l i ) , Kadın


Suyu (Başköy/Tire), Kız l ar Bey Tepesi (Kürdüllü/Tire), Kızlar Bey
Tepesi ( Dal l ık), Kadınlar Mezarl ığı (Derebaşı/Tire), Kızlar Mezarlığı
(Emirl i/B irgi ), Kızlar Mezarl ığı (Çam l ık/B irgi) , Kızlar Mezarlığı
(Palamutcuk/ B i rgi), Kadınkız Yayi ası (Çengele/Torbalı), Kız Kayası

245
(Arpadere), Kız l ar Çeşmesi (Eiifl i/ B ayındır/Ti re), Kızpınarı/ Manastı r/
B ozdoğan) , Kız l ar Çeşmesi (Yeni ceköy/ Tire), Kızpınarı (Bademli/
Birgi ) , Kızlar Çeşmesi ( Karaburç/ Keles/B i rgi ) , Kız Çeşmesi (Manda/
Tire), Kızlar Çeşmesi (Boynuyoğun/Tire), Kızlar Çeşmesi ( Ören/ B i rgi),
Kızlar Çeşmesi (Akkoyun l u/Ti re), Anakız Çeşmesi ( Kıran/ Aydın
Güzelhisar), Kadınlar Çeşmesi (Bebekler/B i rgi), Kadınek i n l i Deresi
(Çayır/B i rgi), Kocakız Köprüsü (Uiuderbent (Alaşehir), Kocakız Kayası
(Çayağzı ( Keles/Bi rgi), Kocakız Mezarlığı (Örencik/ B irgi) , Koca Kız
Mezarı (Umurlu/B i rgi), Kocakız Mezarı (Taşlıyatak/ Keles/B irgi) ,
Kocakız (Tombul lar/ B irgi) , Kocakız Köprüsü (Alaşehir), Kıztepesi
(Gökçegeriş/ Aydın Güzelhisar), KızlarTepesi ( Yenice/ Yeni şehir),
Kıztepesi (Bozköy/Ayasuluk), Kızkayası (Yöre/Kestel) , Kızlar S i vri si
(Hal i l l er/B irgi), Kızlar Tepesi (Yılan l ı/B irgi ) , Kız Kayası (Ocaklı/ S iyek/
Birgi ) , Kız Köprüsü (Sali h l i/ S art), Kızoyn aşı (Eğridere/Tire), Kıztaşı
(Çamköy/Aydın Güzelhisar), Delioğlankız Pınarı ( Korteke/Bozdoğan) ,
Kız Mezarı ( Yağmurlari S al i hl i), Kız Kayası (Çakaldoğan/S alihli),
Karakızlar Çeşmesi (Belenbaşı/Torbal ı ) , Dağlıkızı (Toygar/Bozdoğan) ,
Körkız Deresi ( Umurcal ı/B i rgi), Kocakarı Kuyusu (Boynuyoğun/Tire),
Kocakarı Mezarlığı(Ki barlar/Keles/B i rgi), Kızlar Camisi (Örencik
Bozdoğan) , Anacık Çeşmesi (Mursal lı/ B irgi) , Gökkarı Tepesi (Dal l ıca/
Kestel), Kıztomarı ( Yenidoğan/ S öke/Aydın Güzel hi sar), Katırl ıkız
Tepesi (Giı·el i/Ai aşehir), Kızıica Hatun ( Il ıca/Saruhan)

MERYE: Sarımerye( B ay ı ndır/Tire), Merye Çeşmesi ( Gökçegeriş /Aydın


Güzel hisar), Meri Kuyusu (İsabeyli/ Sultanhisar)

MERYEM: Meryem Çeşmesi (Armutlu/Ti re), Meryem Çeşmesi


(Kurşak/Tire), Meryem Yurdu ( Lutuflar/B ayındır), Meryem Deresi
(Karahal i l l i/B ayındır), Meryem Suyu (İsabeyli/Kestel), Meryem Pınarı
(Boyasini/Yen i şehir), Meryem Oluğu (Aiamut/ Bozdoğan) , Meryem
Çamı (Altuntaş/Bozdoğan) , Meryem Kuyu ( Hamzalı/ Kestel), Meryem
Yeri (Dağkızılca/Ayasuluk), Meryem Ana (Oiukbaşı/Bozdoğan )

FATMA: Fatmapınarı (Gedik/Keles), Gök Fatma Tepesi ( Yı l an lı/B irgi) ,


Fatma' n ı n Yurdu (Birgi/ Hamamköy) Fatma' n ı n Eki n l iği Birgi/Çayır),
Fatma Pınarı (Kızı loba/Bayındır/Tire), Fatma' n ı n Çeşmesi ( Yenioba/

246
Tire) Fatma' n ı n Çeşmes i, Fadime Çeşmesi (Yenice/Yenişehir), Fatma
Pınarı (Tire/Akçaşehir), Fatmacığın Mezargediği ( Keles/ Ceviz l i ) ,
Fadime Çeşmesi ( Yenice/Kestel), Fatma A n a Kuyusu ( Hamzal ı/Naz i l li),
Fatma Geçidi (Küçükkömürcü/Tire), Fatma Deresi (Demirc li/ Ayasuluk),
Fatma Çıktığı (Lutuflar/ B ayındır/ Tire), Fatma Deresi(Demirci/ Torbalı/
Ayasuluk), Fatma Çeşmesi (Sinekköy/Torbal ı ) , Fatımal ı (B al at/
Menteşe) . Kara Fatma'nın Öldüğü Yer (Caferci/Sal ihli)

SARlKlZ: Tire (B ayı ndır), Tire (Sarıkız Dağı/Eğridere), Tire (Sarıkız


Yatırı/Akçaşehir), A l aşehir (Sarıkız), Aydın Güzelhisar(Sarıkız/İkizdere),
Naz i l l i (Sarıkız Tepesi ) , Birgi (Sarıkız Tepesi/B ebekler), SarıkızTepesi
(Çamyayla/B i rgi), B i rgi (Sarı kız Çeşmesi/Seki), Edremi t (Sarıkız)

AKKIZ: Akkız Mezarı (Alemler/Karacasu), Akkız Kuyusu (Çakall ar/


Torbal ı/Ayasuluk)

SULTAN KIZ: Sultankızı (Yakacık!Bayı ndır), Sultankızı Çeşmesi


(Büyükkemerdere/Tire ), Sultan Çeşmesi (Çobanköy/Tire), Sultan Kavağı
(Yusufdere/Bi rgi), Sul tan Deresi (Çukuroba/S al i h l i ) , Sultan Kuyusu
(Gelevere/Karakuyu/ Ayasuluk), Sultan Oyrusu (Muğl a), Sultan Harımı
(Köyceğiz/ Muğla)

HATiCE: Hatçeköy (Karacaal i/Tire ) , Hatçalı Çeşme (Gökçegeriş/Aydı n


Güzelhisar) , Hatça Kır Çeşmesi ( Köşk/Aydın Güzelhisar), Hatcalı Çeşme
(Yenioba/Tire), Hatçe Alanı (Dere l i/Tire), Hatçe Pı nar (Bekirl i/Kestel ) ,
Hatcal ı Deresi (Saipler/Ayasuluk)

ÜMM q : Ümmü Pınarı( Dirgicik/Bozdoğan), Ümmü Çeşmesi (Fota/Tire)

MENEVŞE: Menevşe Çeşmesi (Kil i selipı nar/Osmancık) Menevşeli


(Ti re/Somak), Menevşe Çukuru(Tire/A l acal ı ) , Menevşe Çeşmesi (Tire/
Saruhan l ı )

GÜLLÜKIZ: Elengü l l ü Köyü(Aydın Güzelhisar) , Demirc i l i ( Ayasuluk),


Bozköy(Ayasul uk), Emirli (Birgi) , Umurlu (Birgi) , Horzum(Birgi),
Akyurt (Tire), Büyükkale (Tire), B ayındır Yakacık (Bayındır),

247
Karacaağaç (Torbalı ) , Yazır (Arpaz), Karatepe (Aydın Güzelhisar),
Badınca (Alaşehir), S oğukyurt (Sart), Allahdiyen (Sart)

HANiFE: Hani fe Çeşmesi (B ayındır/Yakacık), Hacı Han i fe (Bi rgi/


Çobanlar)

HEDiYE: Hediye Çeşmesi (B irgi/Çaylı ) , Yağlı/Yavuzköy (Aydın


Güzelhisar)

ELİF: Elifl i (Bayındır), Elif Olduğu (Lutuflar/Bayındır), Elif Deresi


(Kaplan/Arpacı lar/Tire), Elifce Kuyusu (Kışla!B irgi), Elif Hatun
(Akhisar), El if Kavağı (Akyurt/ Tire), El if Pınarı (Güzelhisar (Saruhan)

KARA AYŞE: Ayşe Oba(Adagide/Bi rgi), Ayşe Pınarı (Gerçekli/Bi rgi),


Kara Ayşe S uyu (Yemişler/Tire), Ayşe Çeşmesi(Çobanisa/Kestel), Emir
Ayşe (Medekse/Ortaköy/ B irgi), Kara Ayşe Çeşmesi (Akp ı nar/Keles/
B i rgi), Kara Ayşe Mezarlığı (Çakırbeyli/ Ayasuluk), Ayşe B ac ı Köyü
(Bal ıkesir)

CENNET: Cennetpınarı C (Derebaşı/Tire) , Cennet Deresi (Yeğen] i/Tire),


Cennet Çeşmesi (Seki/B i rgi), Cennet Deresi (Çayağzı/Keles/Bi rgi),
Cennetpınarı (Hamzabali/Bozdoğan) , Cennet ' i n Kuyusu (Çakırbeyli/
Ayasuluk)

GÜLSÜM (Güssün) : Güssünün arı bulduğu taş (LutuflarB ayındır/Tire),


Güssüncük Deresi (Çakal l ar/Torbalı/ Ayasuluk), Güssünün B ahçe yeri
(Helvacı/Torbalı/Ayasuluk), Güssün Yurdu (Yağmurlar/Sal ihli)

IRAZ: Iraz Çeşmesi (Yenice/Keste l ) , Iraz Mezarl ığı (Asma/Yenişehir),


Iraz Kuyu (Burgaz/Atalan/ Ayasuluk), Iraz Çeşmesi (Tire)

EMiNE: Eminec i k Deresi (Hisarl ık!Tire), Eminece Kuyusu (Karacağaç/


Torbal ı), Emine Kuyusu (Gökçealan/Aydın Güzelhisar), Emine Öldüğü
yer (Başlıoğlu/Sal ihli), Emine pınarı (Ailahdiyen/Sart), Emine Düşen
(Armutlu/Tire)

248
Bunlar dışında, yoğun olmasa da diğer kadın ve kızlara dönük coğrafi
adiara da rastlanmaktadır. Örneğin, Hörü Çeşmesi (Çobanisa/Kestel) ,
Kösekız S uyu (Cumayanı/Köşk!Aydın Güzelhisar), Akkadın Çeşmesi
(Ortakçı/Kestel ) , Dağlıkızı (Toygar/Bozdoğan), Zeynep Taşı (Lutufl ar/
B ayındır)

KADIN VE KIZ DEDELER

İnanç tarihimizde kendine özgü karakteristik kimliği o l an kadın ve kız


"Dede"ler, Ege coğrafyasında tarihsel semtlerle karşımıza çıkmaktadır­
l ar. Ancak, bir kısım semtlerde gördüğümüz "Kadın" ve "Kız" söylemi,
kimi kez ikisini bir araya getiren karmaş ı k bir durum ortaya koymak­
tadır. Örneğin "Kadınkız Yaylası" i fadesi neyi anlatmaktadır. Neden bu
söylemlerde birl i kte l i k vardır. B irbi rl erine yakın kaza coğrafyal arındaki
Bozdoğan Toygar' da "Kadın Dede" i le Kestel Pirl ibeyli ' de "Kız Dedesi"
adları köken itibariyle ayn ı o l abileceğini göstermektedir. Bugüne değin
bir kalıpsal l ığından öte bir bilgimiz i n olmadığı "Bac ı yan-ı Rum" mudur
bunl ar? Bu soru l arın yanıtını bulmak pek kol ay deği l dir. Ancak, bölgeleri
saran bu "Kadın Dede" ve "Kız Dede" semtl eri , kuşkusuz çok şey anlat­
maktadırl ar. Sürecin bu dinam i k unsurlarını daha sağl ıklı tanı mak ve
değerlendirmek için yeterl i bilgi l ere sahip değil i z . Ancak, "Alevi"
kapsamda kurumsal i ş l ev sahibi bu "Azize"lerin bölgesel dağıl ım l arında,
"Kadın Dede"lerde Tire coğrafyası dikkati çekerken, "Kız Dede"lerde ise
durum daha farkl ı bir tabl o ortaya koymaktadır. "Kız Dede"ler, Büyük
Menderes Havzasında Kestel/Nazil l i , Gediz kesi m inde ise A l aşehir'de
daha etki n görünmektedirl er. Bu örnekler, i şlev sahipleri n i n seçtikleri
sancak kaza coğrafyaların ı göstermesi bakımı ndan da önem taşımaktadır.

KADlN DEDE SEMTLERİ

Kadın Dede (Toygar/Bozdoğan),


Kadın Dede (Fota/Tire),
Kadı ncık Geçidi (Ali B aba/Karacaali/Tire)
Kadıncık ( Ki l i sel ipınar/Osmancık/Tire)

249
Alevi/Bektaşi i nançsal yapısında öneml i bir yeri olan Kadın ve Kız
Dedelerin Aydıneli coğrafyası nda semt ve makam adl arıyla görünmeleri,
erken sürecin toplumsal yapısının da açıklanmasına katkı sağlamaktadır.

KIZ DEDE SEMTLERİ

Kız Dedesi ( S i roz/Kestel )


Kız Dedesi ( Pirlibey/Kestel)
Kız Erenler (Feslek/Kestel )
Kız Dedesi ( Akçaköy/Köşk/Aydın Güzelhi sar)
Kız Bacı Dede (Zeytinova!B ayındır/Tire)
Kız Dedesi ( Osman iye/Al aşehir)
Kız Dedesi ( Çerdin/Alaşehir)

Kız ve Kadın Dedeler varl ığı Küçük Menderes Havzasında daha


ağırl ıklı görünmektedir. Örneğin, Tire ' n i n Fota nahiyesindeki Kadın
Dede, aynı zamanda "Yağmur" Duası"nın yapıldığı ve istemierin yönel­
tildiği bir "Dede" dir. Buradaki "Kadın Dede"nin yanı sıra, "Koca
Sültan", "Horasanl ı Ali Baba" ve "Ai ihan Baba Sultan" adları bu coğraf­
yada yoğunlaşan dönemsel değerlerdir. Kadın Dedeleri n çevrelerinde yer
alan, "Kadıncık" semtlerini de konunun zinciri içinde ele almak gerek­
mektedir. Zi ra bu semtler, Horasanileri n bul unduğu kesimlerde yer al­
maktadır. Örneğin , Hacı Bektaş Vel i "Vel ayetname"sine girm i ş hali fe­
lerinden Horasan l ı A l i Baba' nın zaviyesi nin bulunduğu Pota' daki "Kadın
Dede" ile yine A l i Baba' nın Tire ' de kendi adıyla an ı l an zaviyesi/Tekke
yakını nda " Kadı ncık" semtinin birl i ktel i k değeri taşıdığı açıktır. Tire ' nin
(Bugün Bayındı r ' a bağ l ı ) Zeytinova!Falaka köyünde Kız B acı_ Dede ' nin
varl ığı yina aynı köydeki Akdede/Akbaba ile birl i kte l i k unsurl arının göz
ardı edi l memesi gerektiği ni vurgul amaktadır. Hatta, "Odyakan B aba
zavi yesi'' dervi şleri nden Some B acı, Hundi Bacı ve Azize Bacı ' l arı n
"Odyakan Baba" zaviyesi i l e işlevse l l iği aynı kapsamdaki "Kadın Dede"
yansımalarıdır. Genel l i kle Kadın ve Kız Dedeler, bağımsız dedeler
ol maktan çok, zav i ye sahibinin ölümünden sonra zavi ye/Tekke görevi
üstlenen "B acı"lar ol mal ıdır.

250
XV.BÖLÜM
İLK YERLEŞiM SÜRECi KENT VE KÖYLERİNDE
SEMT ADLAR!

Tarihsel semtler, çal ı şmamızın ana konusudur. Zira, bu semtler, o


coğrafyada yerleşim oluşturmuş, boy, aşiretler ve obalar tarafından tarihe
düşülen notlar gibidir. Yerleşimler için değer i fade eden o l gu, olay ve
oluşumlar, fiziki coğrafyaya taşınmış ve kull anılmıştır. Bu nedenle, resmi
arşivlerde bulunmayan nice değerler, coğrafyan ı n herhangi b i r yerinde
kayda geçmiştir. S iyas i , ekonom ik, sosyal, kültürel değerleri bu coğraf­
yada bul mak olsıdır. Örneğin, Arap l ı , Bekirler, Hacı Hasanlar, Ahmet
Beyli/Ahmet l i , Malkoç, Terziler, Yeganlar, Demi rc i , Çavuş, B ahadırl ı ,
Çobanlı, Koçak, Karakaya, Kenger, Tolos, B ıyıklar, Hatip, Kadı ve
Yenice aşiretlerin i n gücünü ve tarihsel katkısını, ne Vakanitv i s yazım l arı
ne de resmi arşiv bel geleri açıklama gücüne sahiptir. Zira bu adlar, adım
adım Ege' den B alkani ara çıkışın açıklamasıdır. Oysa, "Vakanüvis"lerin
kaleme aldığı bir Hacı İlbey, bir Zağanos Bey, b i r Mihal Bey, bir
Evrenos Bey, bel l i bir süreçte ortaya çıkan ve kökse l l ikleri görünmeyen
adlardır. Bu adlar, araştırma coğrafyalarında yoktur. Oysa, coğrafyanın
bize sunduğu arşiv, feti h ve yerleşim tarihinin önemli kiml iklerin i de
vermektedir. Hatta, bu değerlerin daha bel irleyici güce sahip olduklarını
göstermektedir. O nedenle, Ege Tari hi coğrafyası tarandığında, ne Hacı
İlbey, ne Zağanos Bey, ne Evrenos ne de Mihal Bey gibi adl arın etkisel
gücü görünür. Bu adl ar daha çok Osman l ı beyl i k merkezi çevresinde
görünen adl arıdır. Onlar, diğer adlar gibi Ege' yi kapsayacak güçte
değil dir. Tarihei lerimiz daha çok "Vakanüvi s" yazımların ı esas aldıkla­
rından. "Vakanüvis"lerin o süreçte değindikleri adl arı esas almakta­
dırlar. Oysa, bun l ar aşiret güçleri oldukça sınırl ı beyl i k emirleridir. B el l i
bir süre, dönemde etkili o l muş adları, geleceği bel i rleyen v e yönlendiren
adlar ol arak sunmak sağl ı k l ı bir ele alış değildir. Asıl kimlikler, adım
adı m semt. köy ve kent oluşturarak yürüyen fatihlerdi r ki, nedense
yazımcıl arda bu adlar yoktur. Bunlar, Rumel i ve B alkan coğrafyasında
fetih ve yerleşime damga vurmuş öncü! adlar deği ldir. Daha da öneml i s i ,
X V . yy' ın ikinci yarısında yaşamış "Vakanüvis"lerin yazımlarıdır. 1 00-
1 50 yıl öncesini belgesiz yazmak bir çok hata ve eksiklikleri de bera­
berinde taşıyacaktır.

25 1
Çalışmalarda, etnik unsurların merkezler dışı nda, kırsalda da yaşadık­
l arın ı anl ıyoruz. Yerli halk B izan s l ı (Rum) unsurların köylerde yer
aldıkl arın ı b i l i yoruz. Pek az örnekleri olmakla beraber Yahudil erin de
köylerde çifteilikle uğraştık l arın İ bel irliyoruz. Örneğin , Tire Şer' i ye S i c i l i
kayıtlarına göre, Yahudi çiftci l erden Yasefoğlu Rabeno' nun Tire ' n i n
Kızılcaavlu Köyündeki 400 dönümlük arazisini 1 85 3 y ı lı nda satışa
çı kardığını görüyoruz. Çiftlik, İstanbul luoğu l l arı adıyla tanınan Rum
Panayotoğul l arından Yani ile kardeşi Anadiyos ' a 2 8 . 200 kuruşa satıl m ı ş­
tır. Yahudilerin çifte i l ikle uğraştıkl arın ı gösteren bir diğer belge de yine
aynı döneme ait, ünlü 500 dönümlük Gümüşlü Çiftl iğidir. Jozef Danon' a
ait bu çiftli k de Gülcüzadelere satıl m ı ştır. 224
Diğer taraftan taramalar sırasında dağ köylerinde de Yahudi nüfusun
bulunduğunu anl ı yoruz. Zira, Tire köylerinden Büyük Kömürcü'de semt
adları içinde "Yahudi B ağı"nın varlığı, üzüm üreticiliği yaptıklarını
göstermektedir. Esasen, bu bölgedeki "Kabala" semti de i l gi çekicidir.
Yahudi i nanç dün yasında "Kabala"n ı n önem l i bir yer tuttuğunu b i li yoruz.
Büyük olas ı lıkla I 5 3 0 y ı l ı kayıtl arında gördüğümüz Cühutlu yerleşimi
büyük o l ası l ı k l a Yahudi Köyü olmal ıdır. Özel l ikle, Büyük Kömürcü'
deki, "Kabala" ve "Yahudi B ağı" semtleri ve yerini bel i rleyemediğimiz
"Cühudlu" Köyünün bu kesimde olma o l as ı lığı da artmaktadır. Türkler
bil indiği gibi kimi kez Yahudiler için "Çıfı t" i fadesini de kull anmak­
tadırlar.
Tarihi coğrafyada an l aş ı l acağı üzere, Türkler dışında değişik etni k
unsurlar d a görünmektedirl er. Rum lar, Yahudil er, Çerkesler, Arap l ar,
Aceml er ve Çingeneler, semtsel kayıtlarda yer alan değerlerdir. Bu
nedenlerle, fiziki coğrafya salt Türk kültürünü değ i l , diğer toplum ların da
varl ığına i şaret etmektedir. Ancak, bu konuda ne yazık ki doyurucu b i l gi ­
lerden yoksunuz.
Sonuç olarak, bu çal ışmada Aydıneli coğrafyasında 600 ' ü aşkın
yerleşim birimi, tarihsel değerleriyle, bir bütünlük içinde ele alı nmaya
çal ışılmı ştır. "Halk Arşivi" diye n i teleyebi leceğimiz fiziki coğrafyadan
elde edilen bu değerler, yüzlerce y ı l l ı k topl umsal kayıtlardır. Bu dağı­
l ımlar bize, Ege ' yi yurt edi ndiren güçleri tanıma olanağı sunduğu gibi
tarihsel ve kültürel değerleri de önümüze koymaktadır.

nı Tire Şer' iye S i c i l i , C i l t 7, H . l 270/ 1 85 3

252
Aşiret adı Oluşturduğu köy
Yenice 32
Kadı 27
Köseler 18
Ahmet! i 18
Demi rci 17
Kızıl 17
Danişmend! i 12
Reis i i 12
B ayram l ı ıı
B ahadırlı ıı
Karacaal i ıı
Yusuflu ıı
Yağcı lO
Balahan l ı 10
Kurt 9
Yegan 8
Dündarl ı 8
Al i han 8
Karahali l 8
Çavuş 8
Kargın 8
Malkoç 7
Emirdoğan 7
Eymür 7
Bıyık 7
Çavdar 7
Çanakcı 6
Bekirl i 6

Kısacası, Aydınel i , tarihi coğrafyasındaki "Halk Arşivi", kültür, dil,


inanç, olaylar, yaşam biçimi ve anlayışı i l e "Resmi Tarih" i l e yüzleş­
mektedir. Fiziki coğrafya, insaniaşmı ş bir dil kull anmaktadır. Türk kültü­
ründeki nice değerler, coğrafyaya n akış nakış i ş lenmiştir. Kafkaslardan,
Uzak Asya' daki Türk aşiret ve ohaların a değin uzanan coğrafi tablo,
Anadolu' ya, Ege ' ye ve B alkan i ara taşınmıştır. S incan bölgesinden,

253
Altay ve Kıngan dağlarına, Manas Destanı ' ndan Karakum Çölü' ne, değin
tarihsel kökler, Ege tablosunda kendilerine yer bulmuşlardır. Semtler,
bize, belgel erde bulamayacağımız oldukça değerli malzemeler bırakmış
görünmektedirl er. Bu bi lgi ler, yüzlerce köy ve kent taramasıyla elde
edi len, atal arımızın özenle fiziki coğrafyaya taşıdığı değerlerdir. S ağl ıklı
incelemeler, bu semtleri n taşıdığı ulusal malzemeleri kuşkusuz gelecek
kuşakl ara da taşımaktadır. Kuşkusuz bu değerler, tüm bil imsel al an l arı
ilgi lendiren zengin l i k içermektedir. Öze l l ik l e bel irtmek de yara gördü­
ğüm bir konu da, i l k süreç kadın ve kız l i derlerine dönük bilgilerin
oldukça dikkatl i ele al ı nması konusudur. Henüz İslami benimsemeni n
zayıf olduğu bu süreçte fetih coğrafyasına giren kadın v e kız l iderlerin,
yönetsel ve inançsal bakımdan bir bütünlük içerip içermediği çözümlene­
memiş bir önem l i konudur. Zira, bu adi ara ait semtler o denl i iç içe
girmiştir ki, bu konuda "Hüküm" koymak yan l ışları besleyeceği nden,
dikkatl i olmayı gerekti rmektedir. Örneğin, taramalarda karşımıza çıkan
kadın ve kız dedelerin yanı sıra kadın ve kız mezarl ıkları nasıl değer­
l endil ecektir. Bu konuda, bel ge ve bilgi yetersizliği yorumlara sınır
koymaktadı r. Ş i mdilik, bölgeden elde ettiğimiz semt adları ve kısmi halk
bilgi lerle yetinmek durumundayız. Ancak, bölge kırsal ının, önemli
ölçüde, İslami değerlerden çok Şamanist kültür ve inancına bağlıl ığı, bu
alt yapı tesirleri yl e yakından i l gi l i o lmal ıdır. . .
Bu nedenle, Aydın S ancağı kaza ve köyl erindeki tarama çal ı şmaları ,
iki başlık altında topl anmaya çalışılmıştır. Bunlardan i lki, erken dönem
yerleşimleri diğer bir deyişle fetihle bölgeye giren aşiretlerin oluştur­
dukl arı köyler, diğeri ise XVII. yy' ın başlarından sonra yerieşi me geçmiş
köylerin ele al ındığı birim çal ı şmasıdır. "İlk süreç yerleşimleri" ile "Geç
dönem yerleşimleri"ni birbirierin ayırmak oldukça güç olmakla birlikte,
biz daha çok 1 530 y ı l ı belgelerini esas olarak bu saptamaya gittik. Ancak,
"Geç Dönem Yerleşimleri"ndeki bir kısım köyleri n taşıdıkl arı malzeme­
ler erken dönem yerleşimi olabi l eceğini düşündür-mektedir. Listeler, her
ne kadar 1 5 30 y ı l ı yerl eşimleri esas alınarak h.azırl anmış i se de erken
süretçe görünmeyen bir kısım yerleşimleri n , coğrafi değerler bakım ından
şaşırtıcı birikime sahip olması, "Geç dönem yerleşimi" gözüyle bak ı l an
yerl eşimierin "İhtiyadi" o larak ele alınmasını gerektirmektedir. Krono­
l oj i k öncelik önem taşısa da, sahip o lunan değerler daha da önemlidir.

254
TİRE

TİRE MERKEZ: B uğdaydede, Kakaçlar, Atlanbaç, Yalı n ayak, Kayalık,


Beylerderesi, C i n l ikavak, S öğütlü, Ekinhisarı , Ali Hoca, Eğrek,
Kocabıyık, Maltepe, Yen iceköy, Çöplen Deresi, Tekke mahall es i , Yahşi
Bey, Arappınarı , Uçkurkıran, Kızlar Çeşmesi , Torna Gölü, Manav Gölü,
Köşk, Bademye, Bedirbey Deresi, H arlak, S i nek Dede, Kesikbaş, Koca
Mezarlık, Kanl ıkavak, Kavakdib i , Güll ü irim, Duatepe, Kal amos, Hacı
Kalfa, Börekçi , Debbağhane, Tahtakale, Hisari ç i , Miskince, Hatuniye,
Çoban Mezarlı ğı , Taşpazarı, Martağac ı , Kayalı k

AKÇAŞEHİR: S arıkız, Aydoğdu, İmampınarı, Fatmapınarı, Eren Dede,


Eren Tepe, Arap l ı Yurdu, Yıl an l ı pınar, Kız ı l i n , A l acai n , Akçaalan,
S akızl ıbucak, Kuml uca, S arıkaya, Okkayası , Kürlüboğaz, Kocaali ,
Değirmen , Karagöl , Soğukkuyu, Kurşun Gediği , S andal , Mezartepe,
Kumluca, Mersinbelen, Arapini, Çorakdere, Küçük Seki, Koca Sek i ,
Eşekciler Tepesi , Konakderesi, S i nekçiboğaz ı , Akpınar, Cinderesi,
Şeytan Deresi , Gözbelen, Kabraz B oğaz ı , Ördek Çeşmesi, Ceyl angöz,
Tekel i Si vrisi 225

AKKOYUNLU: Aktaş, Akçakavak, Harl ak, Gökdüz, Karagan, Kırkağaç


Dede, Eğerci , Çavdar Tepesi, Karataş, S ivri , Meyiktaş, Harman yatağı ,
Yörük Ayşe, Arap Yeri, S avran Çeşmesi, Karahasan , Ördek Gediği ,
Tahtal ı , Kızkuyusu, Kırk Meşeler, Tekelidere, Köseoğlu kuyusu, Korku
Tepe, Kan l ı Kaya, D anacı Kuyusu, Hadım l ı kavağı, Hökgedik, Gayıp
6
Kavak, S ildirİcİ Kavak, S araç Deresi , Kil ise, Büyük Kale, Küçük Kale22

AKMES CİT(KARAKİLİSE/TEKFURLU) : Mengüç Kayas ı , Tülmenl er,


Tural ar,Tezler, Dereköy, Karaesler, Tosunl ar, Kayalı , Maltepe, Çepişler,
Eskimeşeli , Sekibağı , Aydoğdu, Cuma Deresi , Dereköy, Yaren B oğaz ı ,
Peynir Kayası , Yağpınarı , Karcat Tepesi , Yaren Mezarl ığı, Marmara,
Karak i l ise, Döğüşken Kayalar, Tuztaşı

225Akçaşehir i l e i l e i lg i l i bi l gi ler muhtar Mustafa Üküşçevik ' ten sağlanmıştır.


226
Akkoyunlu 1 5 30 y ı l ı Defter-i Hakani kaydında Ayasuluk(Selçuk) köyü olarak yer
almaktadır.

255
ARMUTLU(DEDEKÖY) : Çavdar, Örencik, Meryem Çeşmesi , Dedeköy
Mezarlığı, Alacaalan, Asmal ı dere, Dikmen Tepesi , Döşel i , Gedikharman,
Sarıkaya, Armutalan, Dan Çukuru, Mezar Gediği, Hamza Bey Tepesi ,
Deve Yatağı , Kocakaya, Dedemi n Suyu, Akma Çeşme, Günoluk,
Kuştaşı, Emi ne Düşen, Dere Çotak, S oğuksu, Karakuz Çeşmesi, Yan ı k
Harman , İmam Yeri, Akça Armut, Yell i Harman, Kayacık, Arıtaşı,
Yoncalak227

AYAKLIKIRI: Aktaş, Alaben li Dağı, Taylı , Adatepe, Kırdaş, Ç i ngene


Deresi, Taştepe, Mercanlar, Atma! Çeşmesi , Katlık, Koca Musa Çeşmesi,
Uzunburun, Kap ıkaya, Mercan Dede

BAŞKÖY(UZGUR) : Karakaya, Aktaş, B ereket Dağı, Eren Dağı, Atnalı,


Harmancık, S ivridal , Topakkaya, Çökmen, Çoban l ar, U ysal l ar Deresi,
Karandere, Yeldeğirmeni , Eskimeşe, Çiçek Yurdu, Kureyş Mezarl ı ğı ,
Doğancıl ar, Dereköy, Belen, Cumalı , Hacı Musa, Akçameşhed, Kadın
Suyu, Gel inkayası, Mersindere; Duman Dere, Sazpınar, Aç Öldüren,
Kayal ı, Kovukkaya, Yaren Çukuru, Doyduk Çeşmesi, ine i l i Su, Hayıt
Alan, Eşenc i k, Koca Harman, Çavdar, İncirl i İn, Eşek Deresi, Çırakma,
Gölgelitaş, Turgut Alan , Dereköy, Kızılkaya, Akkaya, Çakırl ar Dağı,
Çakırlar Deresi, Hamzal ı , Gencer alanı 228

BOYNUYOÖUN: Hacıköy, Dedeevleri, Ali Baba Tekkesi, Kızlar


Çeşmesi, Soğucaksu, Kul falpınarı , Uçuklukpınarı, Eynespınarı, Tepecik,
Koçak, Yılan l ı , Yapıcı, Uluyol , Mermeroluk, Küpürdek Deresi, Emir Ali,
Kiliseharımı, Karamunar, Hacı Hasan Köşkü, Kocakarı Kuyusu

BÜYÜKKALE: Karakız, S arıkız, Kız Çeşmesi , Tolos, Aktaş, S arıkaya,


Mercanlar, Yeni şehir, B ayrak, S oğucak, İğdeli, Karadut, Bucak Deresi,
Sarıkavak, Köklük, Kartaldağı, Musluk, Dalkavak, Armutluk, Sınırtepe,
Kürlütarla, Şırşır, Güllüpınar, Tatdurmuş Deresi, Ç ingen Yurdu, Göktaş,
Erguvan Çukuru, Tekke, Atmaca, Millik, Işık Deresi, Tepecik, Yayla,
Ece, Arap Yeri, Alıyeri, Dırama

227
Armutl u ile i lgi l i bilgiler 1 953 doğuml u muhtar Hüseyin Küçükoğlu ' ndan alınmıştır.
228
Uzgur (Başköy) 1 5 30 y ı l ı Defter-i Hakani kaydında Ayasuluk köyü görünmektedir.
Daha sonra Tire Sancağına bırakılmıştır.

256
BÜYÜKKEMERDERE: Tolos, Aktaş, Kıngankaya, Karşak, Kovşu
Tepesi, S arı Dede, Karakuz, Yelci, Alaguz, Kapıkaya, Çataltepe, Eşek
Çoluğu, Gözkaya, S öbe Harman, Gökçepı n ar, Üç Pınarlar, Kadı Kaş ı ,
Kovantepesi , Sultan Kızı Çeşmesi (Sultan Ana), Komşutepe, Erdede,
Zıypıntıkaya

BÜYÜKKÖMÜRCÜ: Karakaya, Aktaş, Kenger, Tolos, Kel meköy,


Palamut Mezarlığı, Kemer, Kabala, S amtı , Şeytan Kayası , Kırbaş Pınarı,
Gürlüpınar, Gürderesi, Kalbar Dedesi, Beklebağ, Kayrakl ı Harman,
Koşçay, Kovşu Tepesi, Çamlık, Santama, B ölücek B oğazı, Taştepe,
Tolos Çay ı , Fırdere, Çatal Armut, Kedil ik, Kayrakman, Zal im Su yan ı ,
Karakavak, Çatal yol, Tilkilik, Yahudi B ağı , Aşağı pı nar, İncidere, İmam
Tepe, Kırgız Düzü, S akarın Kayabaşı, Çakall ık, Hen i n i n Dambaşı,
Müzmülük, S azakman , Küveren, Güzlüyaz, Göktepe, Pekmez, Otbitmez,
Harmanyolu, Uşabaş ı , il irnon Çayı, Güdüre S uyu, Çıvgın Tepe, Dibek
Denizi, Kumdere, Küçükbas, Kadıakman , Emir Hinin Karı, Gökün
Mezarl ığı, Elma Deresi, Çığl ıktepe, Gavur Gediği, Gökçe Harman,
Arappınarı, Kayabaşı , Kurt Kayası , Alacakuz, Bağbaş ı , Feride Kadın
Denizi, Kocadüz229

CANBAZLI: Karakaya, Musacal ı , Rahmanlar, Kürkçü. Yelcikaya,


Kösebağı, Gümbürdek, Aydoğan, Pamuklu, Melik, Topçu, Oyluk Deresi,
Çanlek

ÇERİKUZU: Karakaya, Tolos, Aktaş, Toylak, Kartalkaya, Nalçalıkaya,


Kepez, Delikkavak, Geli nuçtu, Garez Deresi, Kurt Tepesi, Telcikdere,
Çatalkaya, Ebcikayası , Kulu, Akkaya, Tolca Çeşmesi, Ürgenç Deresi,
Karakuyu, Sobucaalan, Hacıoğlu, Gavur Harman , Kayagedi ği 230

ÇİNİYERİ: Aktaş, Tolos, Ilıcadağı , İnkaya, Dolman Gediği, S amancık,


Kabış Pelit, Çakal Deresi . Polat, İkiçay Deresi, Eşkıya Kayası, Yazıl ı ,
Karatepe, Topraklık, Karaziyit Dede, Zincirlikuyu, Azmakbaşı , Sarısu,
Gavur İni , Gavur B oğazı , Gavur B azan, Ahmetler, Çerkes Kayası ,
Çavlan Deresi , Kazantepe, Peltek, Damlamca Çeşmes i , Rıza B e y Tepesi,

2 29
Büyük Köınürcü semt adları 1 975 doğumlu Sabri ertürk' ten elde edilmiştir.
�30 Çerikuzu i le i l g i l i bi lgi ler Durmuş Şener' den elde edilmiştir.

257
Mermeroluk, Hacı Kil isoğlu Çeşmesi , Düzalan, Davut Suyu, Örenköy,
Başdere, Asarlık, Manastır

ÇOBANKÖY: Karael ler, Karahal i l ler, B aşak, Seyrekağaç, Sultan


Çeşmesi, Kadınçadırı, Karaal i ler

DAGDERE (DARIDERE): Baraka, Okkaçak, Alkavak, Akkaya, Yalnız


Ceviz, Kumcu Tepesi, Tabak H armanı , Buğdaydere, Poyamgediği,
Ovacık, Çavdar Gediği, Aydın Kavağı, Gerikaya, Somak Dede, Oyuk
Harmanı

DARMARA(ESKİOBA) : B aklagediği , Kalabak, Küllüdere, Karabalçık,


Öksüzdere, Tekelidere, Kargandağı

DEREBAŞI: Oyukdağı , Kadın l ar Mezarlığı, Çarşaf Deresi, Er Dede,


Taşlı Harım , Köklük, Kışladeresi , Toprakçukuru, Koyak, Göbekli ,
Ertepe, Gereyanı , Çokal l ı Deresi, B ayrak Tepe, Çakır Hüseyin Tepesi ,
Çoban Deresi, Metbaşı , Cennet Pınarı , Domuztokadı , Ambartepesi,
Kovalık, Kale, Hacı Hasandağı, Kal abakdağı 23 1

DERELİ: Karakaya, Kocaeniş, Kabasakal , Kim i l , Haydarlı , Eşekkayası ,


Kapanboğazı, İncikl i , Kanl ıkavak, Ovacık, Ağayaka, Başeğrek, Erenyan ı ,
Karadere, Dal lık, Döğercik, Hatçe Alanı

DOYRANLI: Akkaya, Akkavak, S akaroğlu, Taşl ak Pınar, Kocadere,


Yaprakl ı , Armutlu, Yantarla, Sugat, Gedik, Kale, Doyran Dede(Tekke),
Gavur Damları, Değirmen

DÜNDARLI: Tolos, Gülek Deresi, Akkavak, Asmalıpınar, Erikharman,


Boyal ıkaya, Çıbıltepe, Güney, Ağacık, Bostan Deresi, Kalabak, Büyük
Harman, Kemer, Gel i n Uçtu, Olcak Pınarı

EGRİDERE: Karakaya, Seyyid Dede, Sarıkız Dağı, Geyikoynar Tepesi ,


Koyuncu, Yel l ice, Yarsu, İbi , Kızoynaş ı , Ombey, Kelalan , Musluk
Beleni , S akal l ı , Üçpınar, Sülemiş, Çubukçu, İmranca, Dudal l ar, Eğercik,

21 1
Derehaşı ile ilgili hi lgi ler öğretmen Tevfik İ h i l i 'den elde edilmi ştir.

258
Karageriş, Zeytin Beleği, B aşdeğirrnen, B aşak Deresi, Avul , Kuyubaşı ,
3
Merdivenkaya, Gavur Hamamı , Kumdere, Kartalk aya2 2

EKİNLİK: Malmak an , Kocaöküz Deresi , Kızılcık, Asmalı Pınar, S azlık,


Seyrekkaya, Çakman, S andıkkaya, Hasan P ınarı, Hası rkaya

GÖKÇEN(FOTA) : Koc a Sultan , Kadın Dede, Erdede, Mangır, Göldere,


Yeniceköy, B ozköy, A l apınar, Umurlu Mezarlığı, Soğucak, Üzümlük
Deresi, Bazar Kavağı , Köpekpınarı , Kuruçay, Kabacevizdibi, Dombak,
Kem i kyeri , Güngörmez, Del i Asmal ık, Pınardibi, Mezeren Kuyu,
Kabaağaç, Hacı Hasan Suyu, Gen cer, Hal i l ' in Kuyu, Ümmü Çeşmesi,
Emir Ali , Koca Çeşme, Karadede, Hatip, Çamlık Deresi, Genceryeri,
Mers i n l i , Pınardibi, Hal i l i n suyu, Ceviz B ahçe, Alihan B aba, A l i B aba
Tekkesi n:ı

GÖLLÜCE: Kızılbaş Kuyu, Çaltı l ı , Taşaağıl , Oğlancıklar Mezarlığı,


Hacı Musa Köprüsü, Yanyurt, Eren Dede Dağı , Taşatcak, Naldöken,
Merdivenl ikuyu, Eren Kuyu, Aktaş, B al ı k Dağı, Taşatcak, Kurupı n ar,
İncirlik, Kepenekl ikaya, S ı rapınarlar, Deli Osman B oğazı, Kırkpınar,
Mori ncir Deresi, Cinibiz Çeşmesi, Gavur Alanı

GÜLYAKA(GÖLY AKA) : Aktaş, Sevyatan Kayası , Nalkaya, Armutlar


Pınarı, Ahmetler Kayası, Kavak l ı dere, Masal Kaya, Dibek, Musluk,
Topalak, Ahmetler Pınarı

GÜME: Sorgun, Topçu Dal l ığı, Suludere, Hacı Veli düzlüğü, Karanl ı k,
Çataltepe, Kalpakkaya, Çavdar Gedi ği 234

HİSARLIK ( BALATCIK) : Karakaya, Kenger Gediği, B alpınarı , B al ı m


Sultan, Bal i Dede, Hamza B e y Dağı, Hamza B e y Mezarı, Mahya
Çeşmesi , Burçaktepe, Dede Kavağı, Hacı İmam B ahçesi, Hamamtepe,
Ramazan Tepesi , Dibekderesi, Semertepe, Açöl düren, Eminecik Deresi,
Çakal l ar, Açıksu Deresi , Öksüz Dere, Kocabaş

2·'2 Eğridere semt adları eski muhtarlardan Kasım Günay ' dan al ınmıştır.
233 Fota/Gökçen ile i lg i l i semt adları , 1 927 doğuml u Hasan Adaş' tan elde edilmiştir.
234 Güme ' ye ait semt adları 1 958 doğumlu Yaşar Özçel i k ' te n elde edilmiştir.

259
KAHRAT ( KARA EVHAT) : Madranl ı Kavağı , Çavuş, Dombay Kın ,
Gölyeri , Çsam lı ca, Dedeler Kargacı , Dedelitarla, Karanl ı k Armut, Kadı,
Beşkavakl ar, Kadı Geçidi, Çiçekl i , Mastavra, Ekşikuyu, Gümüşlü

KAPLAN (ARPACILAR) : Elif Deresi , Alma Deresi , Eryanı , Mule l ,


Yeldeğirmenikayas ı , Koyunkaya, S orkum (Sarkum) Pınarı , Akkavak,
Karatepe, İncec i k Köprüsü, Kaplan B aba Mezarı 235

KARACAALİ: Aktaş, Kadıncık Geçidi, Kız Çeşmesi , Kız Kuyusu,


Böl ücek, Yalnızağaç, Kanl ıdere, Til k i l i k, Işıklı Tepesi, Naş lıncıkuyusu,
Kokarca, Harmancık, Aksuderesi , Hatçeköy, Sütmağarası , Kazantepe,
Üçkavaklar, Kayalık, Memelidere

KIZILCAA VLU: Kumdere, Hacı Mehmet Tepes i , Seki, Üçkavaklar,


Dedebaşı , Dümbüldek

KİRELİ: Musluk Kın , Çam lıca, Dedekavağı , Ağayakası , Erenler,


Erdede, Kargantepe, Hasbaş, Mustanmunarı , Depearkası , Baykuş Tepesi

KOCAALİLER(KARAALİLER/KOCAASİLER): Karaka ya, Kayrak l ı ,


Maden , A vunlugediği, Kocadi ş, Maden, Eller Tepes i , Karlıgüney Tepesi ,
Hacı Osman S ivri s i , Tabakçayı , Kuruoğlan tepes i , A v lan lar Deresi,
Karaca'nın Çeşmesi

KOYUNCU: Karakaya, Aktaş, S arıkaya, Sülenbiç, Kömür Gediği, N i şan


Ağacı, Al i ' nin Mezarlı ğı , Yarıkkaya, Gavur Gediği, Gavur Pınarı , Kavak
Alan , Anbar Kavak, Donuz Çukuru, Arpac ı k, Üç Pınar, Uzunoluk, Yel
Gediği

KURŞAK : Karakaya, S arpça, Muçulak Dağı, Gökgedik, Miskokan


Deresi , Göğebakan Deresi, S arıgöz, Karataş, Büyük Mersin, Küçük
Mersin, Dokuzarmutl ar, Çakaltepe, Kayapınar, İndere, Üç Melengeç,
Balcı, Ayıtaşı, Oturak B urnu, Keldeğirmen , Arıtaşı , Göldağı, Etreddin
Tepesi, Etreddin Mezarl ığı, Tereztaşı , Meryem Çeşmesi , Musluk Kın,

21 5
Kaplan Köyü ile ilgili bilgiler Rafet Dağyaran 'dan sağlanmı ştır.

260
Karaorman, Kum Tepe, Gökgedik, Çükürlü Burun , Isl ahane, S u
Bodrumu, Kırtepe, Kırl ı yolu, Karakuyu, Keldeğirmen , Gavur Mezarı

KÜÇÜKBURUN: Karakaya, Kızıl kaya, Karacakaya, Semetharman,


Kargıl ıkaya, Çeştepe, Olcakpınarı, Kepez Tepe, Gerdimelik, Armutyaş ı ,
Kalabak, Aşköy, Palamuttepesi, Muslukgediği, Araplar, Oyukdere,
Pamukkkaya, Taşın ca, Sergilik, Çaykavuştu, Çınarharman, Çallıharman,
Oyşandere, Dambıl an , Tokmakaltı, Deli cekbaşı , Pınar, Asmalıkaya,
Gavurharman, Yeniharman2 36

KÜÇÜKKALE: Aktaş, Akkaya, Ağarca (Akarca), Dereköy, Ulumenal l ı ,


Maltepe, Karşıyaka, Kuzgun, Kara Ahmet, Çarıklı Çeşme, Küpbaşı ,
Kocabağ, Şeytan Deresi, Gökgedik, Kasapderesi, Dedeoluk, Üçoluk,
Hamam Çukuru, Atmaca, Meşel ikuyu, Kol onkayas ı , Kovalı gedik,
Sakarkaya, Gavur Öldüren, Çingentepesi, Kırdaş l ı k2 37

KÜÇÜKKÖMÜRCÜ: Karakaya, Tolos, Fatma Gediği, S arısu, Kaytepe,


Kurt Kayası , Kurt Dere, Erikli, İnkaya, Sekilik, Kovşu, Karadut,
Pekmezlik, Nall ıkaya, Gökboğaz, Büyükketen, B ostancık, B ağcız,
Alagüney, Çardımar, Kocadağ, Küçük Asar, Koca Asar, Göktepe

KÜRDÜLLÜ: Karakaya, Kenger Düzlüğü, Tolos, Aktaş, Kurtkayas ı ,


Kızlar B e y Tepesi, Yazıl ı Çeşme, S oğuksu Deresi , Uzundere, Mersinlik,
Yusufcuk Tepesi, Teztepe,Erdede, Çakmaklıdağı , Yuval ı Tepesi, Asarlık,
Dolmanlık, Kız Kayası , Kocaöküz Deresi, Boyalı k

MAHMUTLAR: Deliklitepe, Akarca, Karahasan Tepesi, Kartal Tepe,


Mol l aali Tepesi

MANDA(KIRTEPE): Avunlu Mezarl ığı, Buruncuk, Kekbenli, Kurdun


Çeşmesi, Faslak, Hacı Hasan Deresi, Kızçeşmesi

236
Küçükburun Köyü semt adl arı eski muhtarlardan Yaşar Şen'den elde edilmiştir.
m Küçükkale semt adları muhtar Arif Şengür ile 1 942 doğuml u Mehmet Erdoğan ' dan
sağlanmıştır.

26 1
MUSALAR: Karakaya, Aktaş, Tol os, Kenger Çukuru, Orcak, Makkavak
Deresi, Kovançayırı, Kozluk, Çavdar Gediği, Kargaç Çeşmesi ,
Karaarmut, Kel l er, Karahasan Çukuru, Musluk, Gavurdağı , Yarendağı,
Ambarlıkaya, Kuzbelen, Çoban Tepe, Alandere, Marmar, Oğlanmezarı
Boğazı, Savran l ar, S ıral ıkaya, Memeli tepe, Ocakpınar, Namazlarkaya,
Somak Dede, Kadı l ar Tepesi , Erenler Tepesi , Musalar Dedesi, Çukuralan

OSMANCIK ( KiLiSELİPINAR): Karakaya, Dolmanlık, Kanl ı dere.


Yalnızağaç, Yalnızarmut, Kadıncık, Hacıes Geçidi, Menevşe Çeşmesi ,
imdoğan , Pınarayağı , Karıncatepesi , Karayel Deresi, Köryurdu, Gelincik,
Ovacık, B aşakderesi, Karakavak Çukuru, Şahin Tepesi , Devem Boğazı,
Yanık Dam, Ercek, Sarıkavak, Kuyu Alanı, Katırcı, Mahya Yeri

PALAMUT: Karakaya, Şırl an Deresi , Çukurharman , Kocayaran Tepesi ,


Kuzuluk Çeşmesi , Eşekpınarı, Kocalan, Akbuğday

PEŞREFLİ : Karakaya, Kanlıdere, Limondolukuyu, Dolmanlık, Öküz


Tepe, Dal lık, Bortak Tepe, Kimi ) , Kirmanlı, Uzunkır, Beşkavaklar, Irak
Çeşmesi , Karamunar, Hacı Beyler, Hacılar, Dervişler, Çardak Köyü,
Çayırlı irim, Kozmunar, Erenler Tepesi , Çayırlı irim, Kuzgunkaya,
Pumal ı Çeşmesi, Hacı Bekir, Osman Tepesi , Barol kaya, Kesim, Kamber,
Kurt Gediği , �obankuyu, Namazlar Kuyu, Köykuyu, Erdede, Suludere,
Karacaarmut ı. 8

SARILAR: Güney, Koyuncular, Çavdar Tepesi , Çanakcı Deresi, Üçağaç,


Kapılıkaya, Dümbek Çeşmesi , Karanl ı k Dere, Ekdi Hüseyin

SARUHANLI: Karakaya, Aktaş, Menevşe Çeşmesi , Kocalar, Gölderesi,


Devekaya, Erdede, Kayrak l ı , Kocabaşyeri , Yanyol, Göl leybaşı, Kızılyar,
Samsarbaşı, Sarıçeşme, Ahmetcibağı, Çakalbağı, Del iktaş, Deremunar,
Ilıca, Sandıkkaya, Kimi!, Osmanoğlu Tepesi, Kuzgunkaya, Suludere

TOPALAK: Karakaya, Kenger Boğazı, Tolos, S arıkaya, Denizal an,


Sazak suyu, Elice, Hallunbağı, Gökseki, Arıtaşı, Örencik, Yell iharman,
Sarısu, Köle Tepesi, Eseler, Karakuz, Samankayası, Tuztaşı, Nall ıkaya,

238 Peşretli semt adları eski muhtar Mustafa Tanar' dan elde edilmi ştir.

262
Almalıbahçe, Dedetepesi, Oğlanmezarı, Kapızderesi, Kapız Deresi,
Sırakayalar, Kocagöcük, Karakütük, Hıdırpınarı, Yarenaltı

YAMANDERE: Karakaya, Kenkergediği, Aktaş, Başerik, Kocaeniş,


Gevenligedik, Söğütgedi ği, Alın Mezarlığı, Atkoçağı, Şapıl Tepesi , Erin
Deresi, Kı lcık, Odunalan , Kaymak Çukuru, Yololuk Çeşmesi , Gölyeri

YEGENLİ : Kocalan B oğazı, Memiştepe, Tavukalanı, Erboğazı, Çeştepe,


Gelinli, Nurlar, Islantepe, Yersu, Aktaş, Çakal Hacı, Erdede, Omar
Tepesi, Küpderesi, Gökburun, Suludere, Kızılyar, S ırakayalar, Taşdere,
Tolca, Cennet Deresi, Kabasakal , B ağlaryaka, Isl antepe

YENİŞEHİR: Karakaya, Tolos, Kızıltepe, Türkmen Mezarlığı, Işıklı,


Sıyrat, Siren Kadın, Çanakcı , Şali Tepesi , Kadın Çadırı , Donuz Deresi ,
- ?19
Degırmen dere, M unarayagı-·
- ·

YUV ALI: Kel lerkırı , İncircek, Kabasakal , Cinkaya, Ümmettepe, Çavuş


Çeşmesi, Kıl ınç Tepe, Hamamtepe, Yeldeğirmeni Kayası, Çul ludere,
Hacı Bahaeddin Deresi

Bayındır, tari hsel süreçte Tire coğrafyası içi nde yer almaktadır. Bugün
Bayındır ve B ayındır ilçesine bağl ı köyler geçmişte Tire ' ye bağlı
oldukl arından çal ışmada Tire grubu içi nde ele al ınmıştır.

BAYINDIR (Merkez): Kanlıdere, Arapbaşı , Hacet Dede, Kalburcu,


Aktaş, Gencer Yeri, Beyl ik, Sahra Yatağı , Sulu irim, Deve irimi, Katran,
Kolonkaya, Üç Çam, Gölyeri, Karçalı , Kızılca, Küre, Mumkaya, Toluk,
Malkoç Deresi, Soğuksu, Malkoç, Sarkum, Pelitdere, Yıldız, Hacıyurdu,
Evrenl i , Sebek, Kesikbaş, Basra Tepesi, Oyuk Tepe, Gömeç Alanı,
Çepniyolu, Türkeri , Yağcı Kavağı , Gölbaşı Mezarl ığı, S avran Yolu,
Potamos

BALCILAR( KEÇİKÖY) : Karakaya, Kenger Yaylası , Aktaş, S akarkaya,


Üç Çam, Yel l ikaya, Paşaoğlu Kayası, Arap Yatağı , Bezirgan Tepesi,

239 Yenişehir ile i lgi l i bilgiler, I 949 doğumlu emekli öğretmen Hasan Balc ı ' dan elde

edi lmiştir.

263
Kavakl ıca, Kızınalar Mezarl ığı, Osmanlar, Karamuça, Çukurludere,
Börücek 240

BURUNCUK Kızıltepe, Kulluköy, Cell attepe, Akçakmak, Çimendere,


Arap Mezarl ığı, Sulukaya, Mermertepe, Karatepe, Değirmenarkası,
Hayıtlıklar, Del ikkahve, Hamam yıkıklığı, Hacı Vel i Deresi

CANLI: Aktaş, Akıntı Tepe, Çal ık, Tepeyanı, Çiçekli

ÇAMLIBEL(MANASTIR) : Taşbaş ı , Kenger, Karaca Ören, Ortuca,


Yell ikaya, Yaylacık, Tınazl ı , Malanda, Adaburun

ÇENİKLER (SAMSUN) : Limontaşı , Otamış, Türkmen Yeri, Kızıldam,


Kabaağaç, Çamköy, Evaltı , Terrziyeri , Türkmen Mezarlığı, Mahmutlar
Mezarlığı, Göztaşı, Kızgövsü, Kalebel, Kızı ltepe, Hac ıhasan, Kabakaya,
Incakpınarı , Susmazsuyu, Sandal , Kurşuntaş, Arapyeri, Hanyıkığı, Arap
Hasan, Derebükü, Karapınar, Alaçam Gediği, Karakuz

DEREKÖY: Karakaya, Aktaş, Alvariçi , Akkaya, Kirazlık, Ömer Deresi

DERNEKLİ: Susuz Dede, Cumadüşen, Musluk Kın , Marmaris, Dut


Baba, Mersinli Dağı

ELİFLİ: Karakaya, Aktaş, Türkmen Tepesi, Kartlak Tepe, Balderesi,


Çal Dede, Kızlar Çeşmesi , Gemi Kayası , Zincirl ikuyu, Yağma Tepesi

EMiRLi: Oduncu Yolu, Ahmetli Deresi , Dede Evleri, Kalpak, Musluk,


Yell ice, Sınırkavak, Eski Tahtacı Mezarl ığı, Armut Dede, Gömeçl i ,
İncil ipınar, Yalancıpınar

ERGENLİ: Karakaya, Arap Dağı, Ilıca, İslam Deresi, Kuyruklu, Doğan


Deresi, Daşdöğüntüsü, Taşavlu, Pehlivan Tepesi , Gazallıyurt, Gölbey l i
Mezarlığı, Ömerderesi , Eskiyağpınar, Ayvalıpı nar, Kabacaağaç, Kırık
Meşel ik, Türkmen Mezarlığı, Hanyı kığı

240 Balcılar Köyü semt adları 1 962 doğumlu ibrahim Sarıot'tan elde edilmiştir.

264
EGERCİLİ(EGERCİKÖY) : B eyli kler, Bezatlar, Karaağaç Başları,
Kırharmanlar, Kamışlıklar, B ağ lar, Arabın Tarla, Kovalık, Koca Orman,
Taşköprü, Çakıroğu l l arı, Gavur Geberildi, Mahall eler

FURUNLU: Karakaya, Tol aman, Musluktepe, Dongulca, Çatalçam,


Kalabak, Peynirci Düzlüğü, Mursall ı Dağı, Akçeşme, Taksim, Hacı Ağıl ı
Deresi, Karataş, Dağlı oğlu, Çakalcı, Yenicekuyu, Yarına, Suluirim,
Tuzlukuyu Deresi, Kumkuyu, Kavakcıkuyu, Habib Kuyusu, Şakir
Kuyusu, Tek mezar, Kavaklı Çeşmesi, Dede Kuyusu, Alikarısı Dağı ,
Harlak, Emir Hüseyin Kuyusu, Hacı Veli Kuyusu, Kilise

GAZiLER (BAYRAM GAZİLİ): Oyuk Dağı, Erdede, Oyuk Dede, Eren


Dede, Palamut Dede, Uşak Maşadı (Uşak Pınarı), Hasan Kadı Pınarı,
Çıvgıncık, Hacı Hamza, Kocagedik, B ağarası , İncirlik, Daşarı , Kanlıgöl,
Kızıldam, Gökseki , Dolaşım Deresi, Diki l i kaya, Gel i n Uçtu, Keçiyatağı,
Kirlice 24 1

HİSARLIK (HİSARCIK) : Karakaya, Çal Dede, Işık Dede, Kuş Dede,


Buğday Tepesi , Akkaya, Karan l ı k Dere, Göçme Dere, Kaplan Çayı,
Kayen Deresi, Doymuş, Dümbüldek, Güvercinl ik, Yazıcıoğlu Kayası ,
Karakız Deresi, Kara Çal l ı , Anduz, Beşoluk, İnkaya, Otamış, S ırakayalar,
Kırkpınar, Kuzgunkaya, Hacı Ahmet Deresi, S arı Ahmet Deresi, Peli t
Çayı, Katran Tepesi, Pelit Çukuru, Çullu Osman, Çeşmecik, B i çer
Gediği, Taşlı Gedik, Öteköy 242

KABAAGAÇ: Karakaya, Tolos, Madran Dağı, Türkmen Köyü, Hacı


Arap, Kösederesi, Alaçam, Üğünlük, Kızıl, Eski Yoncalık, Kirazlıdere,
Derebük, S azak, Hacı Hasan Deresi, Kuşcular, Devederesi, Yukarı
İsmiller, Aşağı İsmiller

KARAHALİLLİ: Karakaya, Tolam an, S arısu, Hacımor, Kuştepe,


İmamdağı, Selime Deresi, Meryem Deresi, Karamuçu Tepesi, Yeltepe,
S ıçan Düzlüğü, Pehl ivanl ı , Kızıl dere, Topantepe, Kabakkırı , Karadere,

24 1 Gaziler Köyü ile i l g i l i semtler, 1 96 1 doğuml uYaşar Girgin' den sağlanmıştır.


242 Hisarlı k Köyü semt adları 1 954 doğumlu Mehmet Paşaoğlu' ndan elde edilmiştir.

265
Sarısu, Kızlar S ivrisi, Sepet Tımarı , Burunbudak, Teknedere, Şeyh
Dürri , Şeyh Dursun, Kabakkırı, Altınova, Artodağı , Kocaköprübaşı

KARAVELiLER (TOLOS): Türkmen Tepesi , Kocabıyık, Karakülah,


Çatalarmut, Hanyıkığı, Örentepe

KIZILCAOVA: Karakülah, Karacahayıt, Akkaya, Araptepesi , Kalabak,


Günlük, Hacı Hatip Köprüsü, Çatalpınar, Dedealtı, Suludere

KIZILOBA(KIZILKİLİSE): Işık Dede, Fatmapınarı , Olcak Yaylası,


Yanık Dağı, Kocabaş, Kılboz, Muı·tak, Ercek, Yelcikayası, Yürümler,
Sekilik, Sarıkavak, Ömer Dere, Sülmen Çeşmesi, Ulucak, Kırkpınar
Yayl ası , Arslan Kavak, B örtlengeç, Gel in Mezarlığı, Nur Dede; Gavur
Damları24 3

KIZILKEÇİLİ: Karakaya, Irıcakl ar, Arap Kayası , Soğucaksu, Arap


Mezarı, Çatmadağı, Çıngırak Tepe, Del iktaş, Adaburun, Topaktaş,
Çelergen Mezarlığı , Çınarcı k Dağı , Kızılcık Çeşmesi , İmam Öldü Tepesi,
Dedetepe, Kör Hasan, Saraçkayası , Çukurdere, Gavur Anbarı , Karadut,
Karaoluk Çeşmesi

LUTUFLAR: Demirdağ, Bulgar Gediği, Kurt Gediği, Kenger, S arp


Deresi , Arap Yeri , Kovacık, Uzunburun, Cuma Çeşmesi, Çıngırak
Tepesi , Büyük Gokkay, Küçük Gokkay, Çingene Yeri , Kaba Ahmet
Yurdu, Karataş, Fatma Çıktığı, Saygın, Asiyem, Bal Damı, Kaşcı Önü,
Elif Olduğu, Söğür Çeşme, Koca Munar, Zeynep Taşı, Demirci Alanı,
Kolontaş, Sazl ıburun, Meryemci Yurdu, Alışlık, Akcanı n Gel i n Olduğu
Yer, Pireli Yurt, Karlı Yurt, Gıvrının Öldüğü Yer, Kületlik, Ayvalı Dere,
Tontan Çeşmesi , Ala Güney, S arı Gedik

PINARLI(B URGAZ): Çatakdağı, Malaş (Malaç), Çokall ı , Güzelimdağı,


Yanıkçiftli k, Tekköy, Karacakaya, Merket Tepesi , Muslukkırı, Atçalı
çeşmesi , Çataltepe, Cehenneındere, Karacaağaçlık, Kozluk, Hıdır Deresi ,
Sıraoğlan, Sarıçeşme, Horozderesi, Burunucu, Değirmengediği, Yeltepe

w Kızılaba Köyü semt adları 1 957 doğuml u Rai f Özme n ' den sağlanmıştır.

266
SARIYURT(SARIMERYE): Tolos, Eren Tepesi, Eren Pelit, Semertepe,
Oyuk Tepesi , Arap Kayası , Divan Deresi : Sınırkavak, Çatma Dağı ,
Kuzluk, Beş Pınarlar, Kaşar, Demirciköy, Alma Gediği, Karlık, İndere,
Kurt Gediği

SÖÖÜTÖREN ( KARABURGAZ) : Aktaş, Karataş, Kurt Tepesi, S aya,


Kızı lyol , Ilısu, Bel iksu, Arapyeri, İncegedik, Kayraklık, Sandal lıboğaz,
Gülsümün Arı Bulduğu Taş, Bekiı·in Çeşmesi, Kaleboğazı, Katırın
Öldüğü Yer, Kovanl ı k Deresi , B ahçedere, Dedeni n Yurdu

TURAN ( KIZILAÖAÇ): Karakaya, Armut Dede, Kızıldağ, Kızıldamlar,


Kocatepe, Oyuk Tepesi, Aliağa Deresi, Burundeğirmen, Bademler Dağı,
S arı HasanYüzü

Y AKAKÖY(YAKACIK) : Sultankızı, Dolaylar, Kocagöl , Hacı Ekmek


Dağı , Karaoğl an Çeşmesi, Kızıl tepe, Olcak Çeşmesi, Bağırgan Kuyu,
Cel l at Tepesi, Anırgankaya, Gergek Kuyu, Azmak, Gölbaşı, Arap Deresi,
Çobanderesi, Hanife Çeşmesi, Veli Deresi, Akçataş, Koruk Şerife,
Karanlıkdere, S inekkulesi , Yul a Tepesi, Gül mersinli, Taksim, Hamam
Yıkığı , Şeytandağı

YAKAPINAR (ULADI): Arap Dağı, Gökbaşl ı B aba, Işıklar, Hal i l


İbrahim Yeri , Armut Boğazı , Seyfice Deresi , Kaplan Boğazı, Kayarcık,
Hosan, Beylik, Cabbaroğlu, Karaoğlan Çeşmesi , Kertiktepe, Kaleboğazı,
Yaprakl ı, Bağdatyeri, Hamamyıkığı, Hasıraltı, Abaz, Kartoğlan Tepesi

YEŞİLKÖY(ÇIPLAK) : Dededağı, Kimyon Tepesi, Nazar Dağı, Çakallar


Deresi, Mersinlidere, S inan Çeşmesi , Hamam yıkığı

YUSUFLU: Sal tooğlu Dağı, Kozak Dağı, Kureyş, Kazanlı, Kızıltepe, B al


Dede, Çal Dede, Akçataş, Karanl ıkdere, Keseli, Hatip Dağı, Kocagüney,
Düzovası, Kuzyaka, Kavaklı Suyu, Köprüderesi, Göktepe, Cinli Kavak,
Hacı Hasan Dağı , Akçeşme, Bodosdağı , Hocaoğlu Dağı, Kırlangıç
Kayası, Ispar Kavağı , Kuruçeşme 244

w Yusutlu Köyü semte adları Bahaeddin Oktav'dan elde edilmiştir.

267
ZEYTİNOVA(FALAKA): Kızhacı Dede, Eren Dede, Asmalıdere, S emiz
Dede, Tolos, Kızıltepe, Kocaçeşme, Çaktırmaz, Akdede, Çakaldere,
Oduncu Gediği, Karacakaya, Küçük in, Horoz Deresi, Bekil l i Çeşmesi ,
Kulu, Gavur damı

B İRGİ

BİRGİ (MERKEZ): Karakaya, Kuşcu, Argıl ı , Çakır, Hacı İmam, Demir


Baba Mahallesi, Derik, Çörek B aba, Tuzlak, Taşpazar, Ovabağlar, Evren
Düzü, Kuruçeşme, Akçeşme, Kanl ı kaya, İsal ı , Dernekpazarı, O lcak,
Türkmen Mahallesi , Kokar Limon , Limonbaşı, Gül lük, Kıran Kayası,
Başalan, Sarıyer, S arıkaya, Börekci, U lusuluk, Cin Mehmet Deresi,
Gülüm Belik, Demirl i kuyu, Kocadüz, Yıldırım, Yalınayak, Tozlutepe,
Eğriboyun Yeri , Tabakhane, Oyuktepe, İstanköy, Burnukızıl, Kenevir,
Uncular, Akmescit, İsmailler, Pol athan,Tahtalıoğlu Çeşmesi, Çörekbaba,
Kazlıoluk,
.
Akmescit,Yaman
.
Mezrası, Çıraköy, Kızıl Mahal le, Davutbey,
245
Bebek, Incepınar, Ismai l l er, Papaz Deresi ·

BİRGİ/SASALI MAHALLESi: Üskesler, Bekirin Bağı , Eser Tepesi ,


Tavuklar Deresi , Çakal Deresi , Gavur Deresi

ALAMANLI: Alam an Dede, Alaman Dağı, Deliktaş, Alaman l ı Gediği,


Dolmanlık, Alam an l ı Çı nar, S ağcı l ar, Tavşan l ı , Kaya Burnu

ARTUCAK: Çalderesi , Soğuksu, Subatanderesi, Yongalı , Kavaklıdere,


Ovacık, Kırdaş

BADEMLİ(BODEMYA): Karakaya, Tolos, Aktaş, Aşıklaroba, Arapbaşı,


Hacet Dede, Kosan, Gebze, Mumkaya, Kırkım, Bazaryeri , All arderesi,
Başçayır, Kaleiçi, Kervan Yaylası, Suludere, S ofular, Kızılkule, Çakallar,
Kuşçayır, Ayçukuru, Karlı k Deresi , B aşalan, Taslar, Harlak, Manastır,
Gebgebir, Kemenler, Evliyabaşı, Kısıkkaya, Kozlukderesi , Arap Tepesi ,

245 B irgi merkez semtleri ile ilgili bilgiler, 1 925 doğumlu Ömriye Süzer ile Belediye

memuru 1 963 doğuml u Turan Nazil l i ' den elde edilmiştir.

268
Gel inyolu, Kızpınar, Kabaağaçlar, Tolos Dede Mezarı, Oğl anbaba
Tepesi , B ahadır Bey Mezarı , Asar Dağı, Böğrügömü 246

BALALABANLI: Er Dede, Eren Dede, Koçak, Elçakmak, Bekirtepe,


İğdel i , Topaçlık, Öküzkayası , B ayramkuyu, Recepkuyu, Oğlantepe,
Çataldere, Daşçanak, Erenler Tepesi

BAYIRLI: Aktaş, Geyik Dağ, Kızılca, Çaldağı , Karaoluk, Tokmağın


Taşı Tepesi, Ahmetli Deresi, Kalbak Kaya, Şemsiler Deresi, Hacı Öbet
Deresi, Arpal ı k Tepesi , Çöberler, Hacı Ömer Deresi, Macar Kestaneliği ,
Evliya Mezarlığı

BEYAZITLAR: Karataş, Eşekci Mezarl ı ğı , Kurban Tepesi, Duayeri ,


Tehneli Deresi

BOZDAG: Gündal an, Deveci gediği , Dökük, Genevkarlı , Aç Öldüren,


Kıble Kayal arı, Kalpakl ı Pınar, Hamam Yıkığı, Beşçayır Deresi , Büyük
Çavdar, Tokat, Çayırağzı, Yan Çayır, Hasdım Çeşmesi, Topraklı Burun ,
Tuzlak, Çukur Çeşme, At Çukuru, Burunucu, Tepetarla, Pınarbaşı

BÜYÜKAVULCUK: Ahrandıtepesi , Akmezar, Dedeleryeri, Duayeri ,


İrinıağzı, Musluk

ÇAMLICA(ŞAMLUCA) : Üçyol, Aktaş Boğazı, Hacı Hasan, Gevenlik,


Kürgedi ği, Göktepe, Hamanıyıkığı

ÇAYIR: Boyderesi, Fatma'nın Ekinliği, Soğuksu, Belendere, Kadınekini i


Deresi, Pamucak, Kocaarmut, Ergen, Alapınar, Gel inyolu, Bölücek,
Kemer

ÇA YLI: Aynioğlu Kavağı , Hediye Çeşmesi , Dutdibi , Canbaz Çeşmesi,


Tekneciözü, Göll ütepe

24r'Bocleınya( Badeın l i ) ile i lgili b i l gi ler eski belediye başkanlarından M ustafa


B aşer' elen elele edi !miştir.

269
ÇOBANLAR: Karakışla, Ağzıkara Gediği, Hacı Hanife, Yılangediği,
Gündoğucu, Deli ktaş, Karasuluk

DEMİRCİLİ: S arı Dede, Köseler Dağı , Semerl i kaya, Uçkırı , Keldağ,


Karanlıkbahçe, Şarımşak, Bayram Kın, Çakırın kuyu

DEMİRDERE: Hacettepe, Çiğdem Tepesi , Soğuksu, Alaç Çukur,


Kayaucu Tepesi , Taşkın Harman, Gözlü Çeşme, Alaç Çukur, Kurubahçe,
Mezarl ık Tepe

ELMABAGI (TEKKE) : Karakaya, Çoban Pınarı, Alaş, Toklu S ivrisi,


Kömüreli Si vri s i , Deliktaş, Dikili taş, Yal nız Kestane, Yanbaz Deresi ,
Demirci, Nazır, Gölbaşı, Daşerik, Kırdaşlık, Aktaş Mezarlığı, Garipler
Mezarl ığı, Yörükler Mezarlığı, Musa B aba Hanı, Hacı Hasan, Gagalı,
Kırklar Dağı , Yediler Tepesi , Üçler Tepesi , Beşler Tepesi, Erenler,
Çepeldede, Arpal ıtepe, Tozlutepe, Pelitgediği , Kocabe( �47

GERÇEKLİ: Karakaya, Göcendağı , Vel itepe, Pürçekl i , Karaburun,


Ovacık, Gökburun, Oyuktepe, Kökyeri , Çakmaklı, Gacaryurt, Bölükler,
Gedikyurt, Seyisinazadı, Gölenburun, Damuzun Mezarı , Ayşepınarı,
Soğukkuyu, Göl yeri, Hanayyıkığı, Kelçeşme, Topçukuyu

GÜNEY: Alagül Gediği , Erenler Tepesi , Gavur Gediği, Çakmaklı


Gediği , Ayıkayası, Güldağ Boğazı, Korucuk, Yukarı Mezarlık Boğazı,
Aşağı Mezarl ık Boğazı , Toptepesi

GÜNLÜCE(DATBEY) : Tahtacı Köyü, Dağbağtepe, Karapınar Dağı,


Karapınar Mezarl ığı, İğdeli Dere, Mahmutoğlu Tepesi, Künk Deresi ,
Ul udere, Çi lek, Halkapınar, Karabekirler, Çal l ıharım, Kocaçınar, Hamam
irim, Subatan, Gel i ndağı , Aşiama Mezarlığı

HACI HASAN: Karakaya, Çoban Çeşmesi , Kurupınar, Demirl ikaya,


Karagüdük, Tahtal ıoğlu, Kirazl ı k Çeşmesi , Gavur Deresi, Kuş Kayası ,
Kurt Kayası, Dişlen Kaya, Kırankaya, Sarıkaya, Ballıkaya, Eriş, Ilıksu,

"�7 El mabağı ile i l g i l i bilgiler, 1 93 3 doğuml u İsmail Gök'ten elde edilmiştir.

270
Erenler, Karadurlu Düzü, Yel l i ce, Ahmet Hoca Deresi, Gökdüz, Akpınar,
Kuru İmam, Süleyman, Kavaklı, B aşalan, Davar

HAMAMKÖY(MENDEGÜME): Fatma Yurdu, Karasi n Deresi, Şarl a


Deresi, Su Çıktı , Seki, Eğrikuyu, Ceneviz Mezarlığı

KARADOGAN: Üçtaş, Rahmanlar Köprüsü, Sercibağı, İbice, Kocabağ,


Ki raz yeri , Çıratmalık, İlmenler, Elice Çeşmesi , Yukarımunar, Kara Al i ,
Derinkuyu, Musluk, Şekerdamı, Koca Mezar, Çimenli Kaya, Bal yeri,
Kurt Yeri , Serci , Diken l i , Alan l ar, PiroğluTemel kaynağı , Değirmenönü,
Derinkuyu, Eğrek Çeşmesi

KA YMAKÇI: Karakaya, Aktaş, Tolos, Işıklar, Salmanlı, Eseli Mezarlığı ,


Karaal İ, Arap Mezarl ığı, Pi l av Tepe, Hoşgözü, Akgedi k, Karamehmet
Tepesi, Ömerguru, Kız Mezarı , Akpınar, Merkez, Musakuyu, Alamanlı
Tepesi, Saraçkuyu Gediği, Tombaktepe, Göksara, Şali Mezarlığı , Ş ahan
Kayası, Mersindere, Püsküllüdağ, Kurucaova Gediği , Dolmantepe,
Gökkuyu, Ovacık, Aşağıköy, Pel itl i , Gökkuyu, S almanlı(Diğer), Yağmur
Deresi

KAZANLı: Aytepe, Dol manlar, Hatipoğlu Çeşmesi, Alçakkuyu, Erdede,


Büyükalan, Küçükalan

KIZILCA: Yumrutaş, Kiraz Munarı , Ağırl ı Deresi, Genik Harmanı ,


Ekınekyice Deresi, Pal as Çatağı

KIZILCAAVLU: Sulukoyak, Tolos, Çeşmel ikır, Dutdibi

KONAKLI( ADAGÜME): Çal ık Gazi, Kızılyar, Gökoğlan, Çakaltepe,


Beşparmakderesi, Tümsekharman, Karahasanl ar, Sırakayalar, Kadıoğlu,
Suluçukur, Yıkıklık Mezarl ığı, Hanayl ar Mezarlığı, Kervansaray

KÖSELER (KA YI): Karakaya, Kenger, Aktaş, Çoban Dede, Göksu,


Karataş, Tolaman, Çalıkıran, Oyukkıran, Bağbaşı , Hacılarkırı , Aydınoğlu
Mahal lesi, Elementepe, Kal yan Çeşmesi, Karatepe, Yedikeç i l i Dede,
Deli Osman, Gavur Evleri , Dembeller, Kabakkaya, Müsell im, Hanyıkığı

27 1
KURUCAOVA: Payamtepe, Almandağı, Sarıtaş, Yazıkuyu, Boztepe,
Almantepesi, Büyük Almanl ı , Alman Dede Mezarı , İmamlar

KURUDERE: Yağcılar, Hal ı l ar, Han aykıranı, Payarntepe

KUTLUBEYLER: Limonçayı , Yal ı nayak Deresi , İncirlik, Kuml ugedik,


Taşl ıkıran, Sarıcaali , Kızılcı kbel i , Koşat, Yeltepe, Dökecik, Oğuldere,
Taşpınar, Tabakyayl ası , B akla, Abbarburnu, Kocaoğlan Kın , Resuller,
Küçükeren ler, Büyükerenler, Kocakapıönü, Abbaskırı 248

KÜÇÜK AVULCUK: Karapı nar, S arı Ahmet Deresi, Kurban Tepe,


İslamoğlu tepesi , Kenan Deresi, Çeşmel i Dere, Bayramyeri , S abuncuk,
Akmezarlık

KÜÇÜKÖREN: Kuzguntepe, Çatalkaya, Aktaş, Hafız, Karı rical ıdağ,


Çiğdemtepe, Kocaorman , Arapyeri

KÜRE: Aktaş, İbitepesi, Sorgun Çeşmesi , Çobangülebi, Sütlügülep,


Beşafı r Çeşmesi, Palamut Tepesi , Kartal kayası, Oyukdere, Kalburcu
Deresi , Gümbül Kavak, Eskigediği, Kervansaraylar

LÜBBEY: Dedetepe, Ağı l yurt, Kel erin Arpası , Kılıç Tepe, Kılıçyayla,
Sarı kız

MESCİTLİ : Yılancı Tepesi , Karahayıt, Hacıüs, Kocagöl, Soğuksu,


Kandoğurlar, Müre, Odaşı, Karatepe, Hanköy, Çakır Gedik, Kamber
Kavağı, Hasan Bey Pınarı , Mercan Kuyu, Çingeneler, Ki lise, Kavaklı
,4l)
Kuyu-

MURSALLI: Alihan Boğazı, Hal kapı nar Yaylası, Eren ler Tepesi, Anacık
Çeşınesi , Hasan Hüseyin Çeşmesi , Kuyular, Çınarl ı Çeşmesi , Hepler
B ağı, Kelmebahçesi, Dekmetepe, Tepeci k

��x Kutl u Beyler semt adları muhtar N i zami Çeti n 'den elde edilm iştir.
��� Mcscitli Köyü ile i l g i l i semt adları 1 947 doğumlu Osman Balc ı ' dan sağlanmıştır.

272
OCAKLI(SİYEK): Kız Kayası , İhsan Dede, Karahayıt, Ağrandı Tepesi,
Hasan Dede, Genev Çayı

OGUZLAR: Oğuzlar Deresi , Burgaz, İnci lipınar, Ötedere, Çatakdere

ORHANGAZi (KARAKUYU) : Ürünbeli , Osmandağı, Ekmekci ,


Hozaldağı, Aşı l ak, Dumanyurdu, Zinelkaya, Tekmezar, Hall anguva,
Karakuyu, Suyeri

ORTAKÖY(MEDEKSE) : Karakaya, Aktaş, Bey lik, Davutbağı, Malte�e,


Kamış Deresi , Yumurtal ı Çeşme, Tekyeri, Emir Ayşe, Beydeğirmeni 25

OVAKENT(ADAGİDE) : Sorgun, Yazıyurdu, Odaşı, Ayşeoba, Sulukaya,


Ketendere, Karıncalı , Kumtepe, Saytepe, Kayasan Çeşmesi, Hal kapınar,
Yılanlı, Yanıkkır, Çatalyol, Papaz Kavağı, S iyicetepe

ÖDEMiŞ: Kırımlı, Davarlar, Beşgöz, Tekke Mahal lesi, Yazı, Tombaklı,


Cüneyt Baba Türbesi, Sungurlu Mezarlı ğı, Çoban Mezarlığı, Ahrandı

SEKİKÖY: Karakaya, Aktaş, Koşu Yolu, Karacaören, S arıkız Çeşmesi ,


Şapınaklık, Olcak, Karanlıkkuyu, Hacı Osman, Hacalbahçe, Çakaç, Hacı
Hasan, Kızılcaavlu, Döveral anı , Alabaş, İğdiş Öldüğü, Munar Deresi ,
Cennet Çeşmesi, Salman Pınar, Muhçu, İğdeli Dede, Şeytan Çiftliği,
ı
Künkderesi , Kendiral anı , Ebesi Öldü, Yapıkdağ25

SEYREKLİ: Kabakl ıözü, Taşlı İrim, Yağcı Gölü, Hanyıkığı, Hacı Ahmet
Kın , Süleymanl ı , Beytiköy, Çelti k

SÜLEYMANLAR Karıilcal ı Deresi, Gökburun Tepesi , Sucaklı, Kuş


Kapısı, Düveralan, Pamukcu Tepesi , Yayla Çayı

TÜRKÖNÜ(AY ASULUK): Kılıçkuyu, Tilkitaşı , Pürçekl i , Karataş,


Devetaşı, Süleyman Köyü, Kalpaklı , Ayıtaşı, Başatlık, Ahrnetci Deresi,
Pürçekl i , Hirnrnetkuyu

250
Ortaköy semt adları muhtar İrfan B aşol'dan elde edilmiştir.
25 1
Sekiköy ile ilgili bilgiler muhtar Sayın Hasan Akkaş' tan sağlanmıştır.

273
UZUNDERE: Karakaya, Aktaş, Ürküt Dağı, Karaman Dağı, Karakuzu,
Çandır Dağı, Keklikkayası, Sakın Ali'nin Burnu, Kızmezarı, Göktepe,
Eşek Alanı, Tatl ısu, Taşl ıburun,
..
Yetim Ali Burnu, Gedik, Vezirkaya,
"S"
Mercankuyu, Irazca Kuyu, üren-· -

ÜÇKONAK: (SEMİTLİ) : Samut B aba, Er Dede, Atkoşturma, Oyuk,


Gulman, Tekke Semit, Parmaksız, Varmak, Erler, Büyükalan Mezarlığı,
Baklacık, Mandıraz, Hacı hal i l ler, Sülman, Pınarcık Çeşmesi, Tekboğ,
Göcendağı, Akçeşme, Kıran, Kuruçeşme, Keşat, inarl ık, Dervişalanı,
Horasan Mezari ı ğı

ÜZÜMLÜ: Rahmanlar Deresi , Şekerçeşme, Kocakaya

YAZIBAŞI: Kül tepe, Kızı ltepe, Kekiktepe, Çakalyeri, Irazlar Tepesi,


Gavur i ni

YENiKÖY: Aktaş, Hacı Hasan B ahçesi, Süleymantepe, Hacı Emir


Çeşmesi, Semerl ikaya, Kavalderesi, Hacı İmseller, Yeldeğirmeni, Osman
Bey Mezarl ığı, Küsküt, Asarl ık, Yakaaltı 2 53

YOLÜSTÜ(BEZDEGÜME): Beylikkırı , Gölönü, Hacıhasan, Üçdutlar,


İmamlık, Ömerbey Köyü, Akbaşaklar Mezarl ığı, Hasanpaşa Mezarlığı,
Göveçli Kın , S azlıktepe, Hamamönü, Kum Gargaç, Çiftl ikbaşı, Yarla
Deresi , Kocaoğlan Kuyusu

YUSUFDERE: Kengercik, Tekbıçak, Limonbaşı , Hayıtlıören, Sömeklik,


Ormanl ı Mezarlık, Mana Çeşmesi , Şeytan Deresi , Yoğurtcu, Gırabal ı,
Çakaçyeri , Sultan Kavağı, Kurt Kesiği, Abdal Bahçesi, Alanköy, Alabaş,
Öteköy, Yusuf Dede, Hamam yıkığı

ZEYTİNLİK (GENEV) : Karakaya, Aktaş, Yelci, Dede Bali, Adabaşı ,


Çatak, Sulucatepe, Arapbağı, Patlıcanlık, Örsel l i , Davultepe, İncil ipınar,
Akharım, Leblebiciler, Düdükçü Mezarl ığı, Gedik Düzü

�:;� Uzundere Köyü semt adları 1 98 3 doğumlu Mehmet Koçyiğit'ten elde edi lmiştir.
l:l.ı Yeni köy ' a ait semt adları muhtar Tali p Eker'den sağlanmıştır.

274
KELES

KİRAZ(KELES): Talas, Çavuş Dağı, Keltepe, Anbarönü, Tepetarla

CEVİZLİ(GENE/GENO): Hüseyinkelle Mahallesi, Karalar, Ardıçbaşı,


Selmetsırtı, B ahçearası, Mandallar, Hıdırel lez Harman, Güneyköy, Gel i n
Ölen Gediği, Deli ktaş, Dikilitaş, Beyli k Alan, Karlık, Cinpınarı, Cingöz
Deresi , Eğrekler, Gözl ü B aba, Yumurtaş, Bal yakası, Palamut, Nuhseki

ÇANAKCI: Karakaya, Aktaş, Kenger, Deli ktaş, Göktepe, Çanaktaş,


Sanoğlu Deresi, B ayır Mezarlığı, Çatalçeşme, Çınarpa Çeşmesi, Dutoluk,
Emiroluk, İğdel i , Ağrıca, Üçarmutlar, Taşbaşı, Erenkaya, Tolmanlık,
Çöteli , Hanyıkığı

ÇAY AÖZI (ELBİ): Karakaya, Aktaş, Akçeşme, Arıkayası, Tekke,


Sarısu, Karamanl ar, Tekkeyaylası, Elbi, Aksu, Karahayıt, Kösesuyu,
Gelinalan, Çelebiler, Kızıl l ar, Yel l ice, Hanboğazı, S arıyar, Kızıltarla,
Kavaklıyayla, Yeldeğirmeni, Gövülcük, Il ıca, Aksırt, Kayraklı, Üzengi,
Katranl ık, Çobanyatağı, Çiğilcik, Öretici, Gömeçtepe, Gökçe, Altay,
Kozdere, Yörük, Hacıhasan, S araçlar, Olukluçeşme, Karaköy, Kırdazlak,
Şimşir, Kayapınar, Sarısu, Çukurkil ise, Şarlak, Il ıcak, S oğucak, Gacar
Dede, Hacı B aba, Köseoğlu Çeşmesi, Kocakır, Hacı Hasan Han l arı ,
Uluçay, Uluyol, Tahtacıyolu, Değirmendere, Çallıtarl a, Cennet Deresi,
Kemer, Biratlık, B ağırsak Deresi , Öküz Deresi , Yarıkkaya, Araplar,
Kümespınar, Güvercinkaya, Kocakuz Kayası, Gacık Hasar Deresi ,
Dedekıranı, Taşlıharman

ÇÖLMEKCİ(ÇÖMLEKCİ): Karakaya, Aktaş, Tolos, Hacı Kuş Tepesi ,


Deliktaş, Dikilitaş, Soğuksu, Aykıran, Dedeli Mezarlığı, Erenler, Sergi ,
Gölcük, Kömürcü, Çalı kavak, Tolmankırı , Künklüburun, Acıhayıt,
Karahasan Çeşmesi, Kanlıdere, Kocadere, Derinorman, Söğütlüçeşme,
Çemci, Cinibol, Killik, Kocaçeşme, Taşoluk, Akarçeşmesi , S ı rtl ankaya,
Asarl ık, Gözlübaba, Hamam, Gavur Damlar?14

204
Çölmekçi Köyü semt adları 1 95 0 doğuml u Mustafa Taşk ı n ' dan elde edilmiştir.

275
DOÖANCILAR: Karakaya, Aktaş, Kocahasan, S arısu, Değirmendere,
Hacılar, Oyukkıran, Derbendderesi, Ayıderesi , Çakalgediği, Doğancı,
Elbiskaya, Kumdere, Ayvazlar, Hoca Hasan, Yeniköy, Mumcanlar,
Çulcu, Keten Ovası, Gönlü, Kocakı rr, Çingene Yurdu

DOKUZLAR(HATUNDERESİ) : Aktaş, Gazall ı , Keşkek, Kabak l ı ,


Burçak, Çatalkaya, Sarnıç, Körkuyu, Erentepesi, Evliyatepe

HALİLLER Karakaya, Aktaş, Arapmezarı , Eserdere, Tokmak, Tıl l ık,


Türbe, Vakıf, İğdecik, Karaahmet P ınarı, Sütlü Çeşme, Davulcular, Hıdır
Kuyusu, Akkeç i l i

KALEKÖY(GEVELE): Tolos, Torna Tepesi, ' Anaç Dere, Çelebiler,


Kırdaş

KARABURÇ: Karakaya, Aktaş, Hacı Hasan, Akkavaklar, Akçeşme,


Kara Adam Konduğu, B ayramtepe,, Karahayıt, Maltepe, Pınardere,
Aktepe, Yel lice, Kızlar Çeşmesi, Küplüce, Akyar, S arıyar, Taştepe, Pınar
Deresi , Kocapınar, Arıkayası , S akaralan, Hanüstü, Çukurkusa, Han
yıkığı, Burgaz

KARAMAN: Aktaş, Müşker, Kelciler, Balık yeri, Pel itlitarla, Urumbeyli

KURUCAOVA: Türkmen Mezarlığı, S arıtaş, Mehmet Çavuş deresi ,


Ahmetci deresi, Kurtlar Deresi , Gacar, Çiğl i , Kavaklıkaya, Zülem Kın,
Kapaklı, Cinlikaya, Düzyurt, B ozkır, Akgedik, Üzümcü gediği, Topyolu,
Tombaktepe, Sındılı Çeşme, Keklik Kalesi, Acıkuyu, Çobankuyu,
Karl ıkuyu, Delioğlan, Nenekuyu, Kanlıca, Tatlıkuyu, Karagöl , Gül istan
Deresi , Oduncu, Yelken, Bozsivri 255

OLGUNLAR(KURTLAR): Manavlar, İkizler, Koyun B ağı, Hac ı l ar,


İbidler, Hasanal

ÖREN: Kocaadam Konduğu, Elbiskaya, Bal ı kyeri, Küplüce, Gözlü


B aba, Kızlar Çeşmesi , Yell ice, Kayrak l ı , Alıcı , Hocahasan, Ebi lyakası,

m Kurucuova i l e i l g i l i semt adları, 1 952 doğumlu Şükrü Akgün' den elde edilmiştir.

276
Sirkeliköyü, Saçlı, Kızı ltarla, Karabağ, Mavraz, Eskiyurt, Demirci,
Elekçi, Müşker, Alankısığı, Taşlıharman, Ayvazcılar, Tekkeyaylası,
Kurudere, Ilıcak, Gömeç , Hacıhasan Tepesi , Çiğilcik, S araçl ar, Omanlar,
Hanboğaz ı

PALAMUTCUK: Kocaadam Suyu, il i kmen Mezarlığı, Büyük Oyuk


Dede, Küçük Oyuk Dede, Kızlar Mezarl ığı, Ayval ıkuyu, Çatı! Mezarlığı

SARIS U (OZAN) : Erenlertepesi , Erderesi , Aykıran, Başoba, Çavdaryeri,


Gökkıran, Göçükdere, Pilavtepe, Pirederesi , Gebeçdere, Çatalağaç,
Gündoluk, Ağıl ıboğaz, Mezargediği , Yatıkkaya, Kiraztuzla, Çataltaş,
Kalabak. Çulha

SASALI: Aktaş, Deli ktaş, Dikilitaş, B oztepe, Karta! Kayası, Okkataşı ,


Kocabağ, Kasım Deresi , Koca Mezarl ık, Arıtaşı, Yel Değirmeni , Hacı
Hasan Çeşmesi , Arap Mezarl ığı, Sarının Yurdu, Hapı Gediği, Çınarlı
Dere, Kavuktaşı, Söğüt, Sümbü l lükoyak, Müsel lim, Karataş, Karan lık
Dere, Sarı Çıtlık, İlahna Gediği 256

SULUDERE (YAÖAS): Yonköy, Yağsaran, Karabağ, Hamamyıkığı

UMURCALI: Karakaya, Dombayçöken, Çaltıl ık, Ulupınar, Çiftlik,


Çöngürlüburun, S i vrice, Kırbaşdağı , Kuzgun, Akgedik, Kuyuderesi ,
Taşpınar, Oturak, Körkız Deresi , Çakal Tepe, Tekke, Elekler Değirmeni ,
Mustaahmet Mezarl ığı, Hacıyusuf Kuyusu, Arap Mezarı , Hanyıkığı
Mahal lesi

_U MURLU: Çaldağı, Osmandağı, Kocakız Mezarı, Arpaoluk, Kam i l in


Tepesi, Dikil itaş, Encigediği, Ekicikıran, Göllüçayı, Hançayı

UZUNKÖY: Karakaya, Dink Deresi , Havdan Dağı, Serpeli Dede, Kara


Geçit, Gel i nöldü, Çatak Deresi, Asmalıpınar, Demir Çeşme, Sırtl ankaya,

25(' Sasalı semtl eri, 1 9 1 9 doğumlu Cemile Kı l ı nç i l e 1 947 doğuml u A l i Kılınç'tan elde

edilmiştir.

277
Kartalkayası , Kara ınar, Kurtalan, Arabin Bağı, Meşeliburun, Buzağı
p
Yatağı, Taşl ıtarla25

VELİLER(APSARA): Karakaya, Ahmet Dede, Karı ncalıdağ, Işıkkırı,


İki ztepe, Akçeşme, irim, Eşek Çıkmaz Deresi , Kocakır, Bağl ar, Tabur,
Kadı lar, Keten Harımı, Güllü Harım, Gamtepe, Helvacı, Kayabaşı2 5 8

BEYDAG(BALYAMBOLU) : Karakaya, Evl iya Mezarı , Kocayurt,


Pilavtepe, Hacı İsa, Çal Dağı, Tekel i Deresi, Yoğurt Pınarı, SUrmenler
Köprüsü, Kayadibi , Kral ın Bahçesi , Kedi Kayası, Ulucak Tepe, Hasan
Hüseyin Mezarlığı, Pazaryeri , Karaveli ler, Keten Mezarı, Uzunluk
Deresi, Uncular, Temür Kapı, Çifte Mezarlar, Hacaldağı, Manastır,
Kayal ık, Heybelibağ, Yörük Mezarlığı, Akçayır, Malkoç Deresi , Hamam
yıkığı, Çarınıkl ı , Nasura, Han yıkığı, Lübbey, Ki lise

ADAKÜRE: Kanl ıdere, Sarp Çayı, Kaz Ovası , Gedik, İntepe, Palamut
Dağı, Bayramyeri, Arapların Dağı, Mevcen ' i n Mezarı , Körkuyu, Del ik
Tepe, Ayaklı Çeşme, Uzunoluk, Musluk, Canbazl ı, Kavacık, Kayal ık,
Elma Damları , Kapl ankayası, Anbarlar sırtı , Oturak, Ekinlik,
Soğukpınar, Demi rkapı, Heybelibağ, Erenler Mezarl ığı, Seyrek Kavak,
Kazancı, Pakla B ahçesi, Kayadibi, Uzunoluk, Gavur Evleri2 5 9

AKTEPE: Oyuk Dede, Al akaya, Kullar, Kı l l ıbaraklar, Palamutcuk,


Hacıkırlar, Kocakır, Tilkitepe, Kedikayası, Sakal lı, Del i hasan Deresi ,
Mumcular, Kocakır, Tahtacılar Mezarlığı, Küpderesi, Hacı Hal i l ler,
Tokatbaşı, Hanyıkığı, Karapınar

ALAKEÇİLİ: Kazgölü, Kazgölü Çayı, Erenl er Tepesi , S arı Çal ık,


Pal aınut Dağı , Özkaya, Gavlaktepe, İntepe, Dibektepe, Hırlar Kapısı,
Uzunoluk Deresi , Gedik, Kayal ık Çayı, Akçayır, Çifte Mezarlar, Malmar
Kuyusu, Demi rkapı, Tekeli Deresi , Manastı r

2'7 Uzunköy semt adları I 973 doğuml u İsa Baltac ı ' dan sağlanmıştır.
c'iX Veli ler Köyü semt ad ları, eski mulıtarlardan I 956 doğumlu Ural Gök'ten elde
edilmiştir.
2''' Adaküre Köyü semt adl arı . 1 968 doğumlu ınulıtar Mustafa B i lgin i le eski
iimulıtarlardan 1 940 doğumlu Ali Görücü 'den elde edi lmişt ir.

278
BAKIR(BAKIRKÖY): Kelebek Kın , Belle, Koçkale, Erikli , Keten
Mezarı tepesi, Macarlar, Gedikler, Kul l ar, Hacı Hal i l ler, Çatalarmutlar,
Cin Tepesi , Nal l ıkaya, Tekeli ler

BEYKÖY: Karakaya, Aktaş, Kanl ı dere, Dukalar Düzlüğü, Çakal l ar


Deresi. Dinnecik Tepesi , Alaçeşme, Garman Pınarı ( Karaman), Macarlar
Deresi , Ölet Deresi , Parmak Çeşmesi , Hasan Hüseyin Mezarl ığı, Şehitler
Mezarlığı, Zeyve, Işıklar, Yöncek, Öteköy, S oğukpınar, Kazancı,
Kocabaş Çeşmesi, Urumeli B ahçesi , Hasan Beyler, Çukuroba, Emir Bey
Türbesi, Guburlar B ahçesi , Sarız, Kocakarı Çeşmesi, Aliağa Dağı,
Sümbül lük Deresi , Arap Evleri , Del iktepe, Öküz Uçurumu, Çarkbaşı,
Alabağ, Topçu Çeşmesi, Alimler Mezarlığı, İncirlikaya, Hasanl ar
Mezarl ığı , Top Tepesi , Hamamlık, Han yıkığı 260

ÇİFTLİK(ÇİFTLİK-İ B ÜYÜK) : Arı Kayası, Urumbeyl i Bahçesi,


Çıngarlar Mezarl ığı, Demi r Tepe, Mersindere, Tatar Ocağı

ÇOMAKLAR: Karan lık Köprü, Kervansaray, Marna Deresi, Kara


Değirmen, Hüseyin Deresi Mezarl ığı, Akgedik, Alıçdağı, Cuınayanı,
Yul a B ağı, Kızı lyer Mezarlığı, Sürmenler Mezarlığı, Gedik Mezarl ığı,
Kepçecik, Hanboğazı, Al ıçdağı , Demi rci Mezarlığı , Başbattal Sırtı ,
Gavur Deresi

EÖRİDERE: Çamçıl Yaylası, Yonuş (Yonuç) Mahal lesi, Hakbaka,


Boğazarası, Bölükler, Belen, Örenl er, Karakız Tepesi, Gündoluk,
Kovancal ı, Günoluk, Kesbel, Dervişler Mahal lesi, Elmadere, Dinginoluk,
Çul hayaylası, Akalan, Gedi kağzı, Ovacık, Eşekdere, İsaoğlu Mezarı ,
Karakıran, Kayaoluk, Höyükdere, Abaçyatağı , Kokarca, Erenlik
- -

ERİKLİ (TASAHORY A): Karakaya, Del iktaş, Arap Evleri , Eneser


Çeşmesi , İldire, Kocaköprü, Beyler Tepesi , Aya Çeşme, Karakız Dağı,
Avun lu, Sarı su, Taşoluk, Işıkkara, Çamırak, Üçkayalar, Turgut Dağı ,
Damlacık, Çatak, Akpınar, Gelin Tepesi , Şeh Mehmet Tepesi , Beylik,
Kanl ıgöL Abornoz Deresi, Gavur Tepesi , Mehmet Dağı, Ören Mahal les i ,
Karta] Kayal arı , Mermeroluk, Hamam, Han

260
Beyköy semt adl arı 1 97 3 doğumlu Mehmet Emin Semerci ' den elde edilmiştir.

279
KARAOBA (KORGA/KAVURGA) : Çatal Armutlar, Çifte Kuyular,
Manas Deresi, Eren Dede, Sal hoca, Oyuk Dede, S arnıç, Urumbel i , Geli n
Kayası , Oruarlı Ovası, D i n Tepesi

SARIKAY A: Karakaya, Sarıkaya, Demirtepe, Çadırkaya, Tepetarla,


Deve Çöken, Zı ngıldak, Kelebek, Ören, Kocaharman, Bezirgan Tepesi,
Demirseki, Taşkıran Yurdu, Çadır Dikilen, Arıkayası , Yell i gedik,
Ortaburun, Mektup Yurdu, Namaz Dokunan, Uyuzp ınarı, Gavur Evleri

TAB AKLAR: Gel i n Tepe, Tabakhane Deresi, Hamam Deresi , Ildırın,


Oğul harman, İslam Çağı Kayası , Gerdimelik, Çavdar Harman, Çerdimen,
Abalılar Dağı, Tolos Çayı, Kocayurt, Abornoz Pınarı , Davulkaya, Arap
Evleri , Kozpı nar

TOSUNLAR(MURADCALARIMURADİYE): Aktaş, Hacı İsa,


Pilavtepe, Aksakall ar Deresi, Kelebek, Öküz Öldü , Yeniköy, Çengiler
Çayı, Ağzıkara, Çıplak, Keldağ, Kızılyar, Büyükkıran , Ortaburun, Keten
Mezarı , Devec i , Çöğürlü

YAGCILAR: Duman lıkiraz Mezarl ığı, Kepez Tepesi , S oğukkuyu,


Gözkayası , İncirl itaş, Yarımmazı, Mescitderesi , Çataldamlar, Dumanit
Gediği , Kökoluk Pınarı , Erenler Tepesi, Kocadişbudak Sırtı, S ıyrat
Mezarl ığı, Çengiler Deresi, Çakmak Kuyu, Arap Mezarı (İki ayrı semt),
Keten Yurdu, Sarıkavak, Kertik, Kartalkaya, Elmalık, Soğukkuyu, Hacı
İsa, Zaderik, Domuz Deresi , Düğün Yurdu, Kapıdüzü, Yapalak S ı rtı,
Musluk Gediği , Del i ktepe, Gömmece, Partas Tepesi26 1

YENİYURT (CİBRE): Al adağ, Demirekdağı, Doğanderesi , Kocakarı


Çeşmesi , Zongul Çeşmesi, Mandarbaşı, Taşoluk, Aliağa Dağı, Lüküs
Bahçesi Mezarl ığı, Havuddağı, Kocadağ, İsmai ldağı , S ipsi, S oğukkuyu,
Sümbül lük Deresi

26 1
Yağc ı l ar Köyü i le i lgili bi lgi ler, 1 95 1 doğumlu ıiıuhtar Vedat Kafadar' dan elde
edilmiştir.

280
AYASULUK

AY ASULUK: Kil isetepe/Kil iseköy, Kırıklıdere, Boncukdağı, Kuyumcu,


Gebeki lise Gölü, Pıranga, Karlı kdağı, Tavşantepe, Kınal ı Köprü, Kepez
Dere, Yarendere, Oyuktepe, Senel l i dere, Keçeli dere, Yorgalı , Kireçci ,
Görünmezdere, Alaman Dağı

ADAKÖY(KUŞADASI): Caferli , Pilavtepe, İçmeler, Soğucaksu

AKÇAOVA(KİRAZLI): Yaren Dede, S inan Dede, Davutdağı, Keldağ,


Gül dağı, Karataş, Bük, Belen, Çatalbaşı, Dedebaşı, Altepe, Mecitler,
Kerkez Çeşmesi , B i nn az Kuyusu, Kapandaş, S amanlıkaya

AKÇAKAV AK (GÜMENOS) : Aktaş, Öküz Öldüren Deresi , Dal l ık,


Kıztomarı , Teketepe, Belenkuyu, Kaman, Asmalıçeşme, Cinl itaş, Kırdaş,
Kartalkayası, Kızılöz, Şehitler Mezarl ığı, Akçakavak, Değirmenmkm
'6'
Kapaklı- -

ATALAN (BURGAZ) : Emrez, Kengerlik, Irazgelin Kuyusu, Karakıran,


İşcek, Balcıkaraağaç, Kaplankuyu, Söğütlü, Mil ler, Karakuyu, Karaal i
Kandağı, Ayrancıkuyu, Aktopraklık, Alyanak, GöziLi Kandağı, B alcı
Karangaç, Kavunlu, Ayval ık, Mekel i , Sazlık, Derel i , Çatalyol , Karakuyu,
Yeldeğirmeni, Köprübaşı,

ATBURGAZI: Ortayurt, Şarlak, Di l l ioğlu, Kanlı Azmak, Yalama,


Çiftsoı·at Mezarlığı, B atak Deresi

BAFA: Oyukdağı , Yelebit Dağı, Kızılyar, Çulfalar Çeşmesi, Mersinler


Kın , Akçakmak, KaracabeL Burgaz, Kumlar, İlyas Dede, Değirmendere,
Kocadağ

BALATCIK: Türkmen Dağı , Golankaya, Maden Deresi , Çatalkaya,


Akdede, Örtülü, Horzum, S inekderesi , Yaylapınar, Alacalı , Kamber
Dağı , Horzum, Gökburun, Yaren Dede

262 A k ç a k ava k ile ilgili semt adları , 1 93 3 doğuml u Recep Pala' dan alı nmıştır.

28 1
BOZKÖY: Karakaya, Akıncılar Mezarl ığı, Eskiköy, Maltepe, S arnıç,
Zorlar, Narl ı , Kavacı k Çeşmesi, Sarıkaya, Hamzal ı Çeşmesi , Dem i rci
Gediği, K ız Hamamı , Eren Boğazı, Hacı Ümmet Mahall es i , Çoban
Çeşmesi, Kedi Kesiği, Sen Yeri, Kenkez Yarı, Hasanlar Tepesi , Kuşcu
Köyü, Akgedik, Kızyarı , S ıçanlık, Koşu Alan, Karapı nar, Kapız Deresi ,
Bayram Çeşmesi, Karanlık Çeşme, Donuz Eniği , Burmal ı Çeşme,
Karahız Tepesi, Keleş, Kızılkaya, Tesbillik

CAFERLİ: Dededağı, Gözbelen , Daşdağ, Gürlük, İncipınar, Alban


Çeşmesi, B akır Deresi , Kocagöl, Şıppınar, Cevken Deresi, Çakaldere,
Kargan Dağı ,Karamanl ı Kuyusu, Körkuyu, Karamanlı Köyü Mezarl ığı263

ÇAKIR BEYLİ: Çubukdağı, Karacayelek Dağı , Harta Deresi, Yeditepe,


Kaklık, Akmar, Buruncuk, Tekke, Akkaya, Kocakır, Toslanca, Deveci,
Şadıman Tepesi , Fetrek Çayı, Cinli Dere, Gökbelen, Körkuyu, Boyalık,
Bekar Deresi. Eşek Deresi, Kolonkaya, Olukderesi , Mersinli Çukur,
Maymun Tepesi, Tepetarl a, Havaca Kuyusu, Yeterin Kuyu, Koca Kavak,
Karacaoluk, Kara Ayşe Mezarlığı, Alaca Kadı Damı, Çubukdağı ,
Cennetin Kuyusu, Küçük Ali Kuyusu, Çeşmebaşı

ÇAP AK: Beylik, Kuşcu, Çamurlugedik, Dümbelek

DAGKIZILCA(KIZILCA): Karakaya, Tolos, Kenger Çukuru, Eren


Dede, Erendağı, Kuşpınar, B uğdaycık, Kargacık, Ovacık, Topankaya,
Kemerdere, Meryemyeri, Kızkalesi , Sarıkaya, Kavaklıpınar, Cinderesi,
Ormanmezar, Koruklar, Geli nkayası, Sazlıpınar, Boyal ık Deresi264

DAVUTLAR (ÇAVDAR): Köyceğiz, Tahtacılar, Tüke Tepesi, Çamlık,


Çavdar, Kalamaki

DEMİRCİLİ: Kabaağaç, Kocadağ, Fatma Deresi, Akcaçay, Dikil itaş,


Yassıcakı rak , Asmal ıdere, Düdükçü, Garip Dede, Tembel Dede, Cumal ı
Babadi ye, Uımırlar, Abdurrahman Kuyu, Acem Mezarl ığı, Cinibiz

263 Caferl i Köy ü ' n ün semt adl arı Cafer! i Köyü halkından 1 95 1 doğumlu H üseyi n
Gülcan ·dan alı nmıştır.
2(,� Dağkızıica Beldesi semt ad ları. 1 923 doğuml u Hüseyin Pala'clan elele edi lmiştir.

282
Kuyusu, Sapısak, Kule Yıkığı, B ahçeçeşme, Zincirli kuyu, Hamam,
Kepençe, Payamlık, Daldın Deresi, Sapsaraç Kuyusu, Tahtacı B ağı,
Çöpel li Köprü, Göztepe, Domuz Pınarı , Zincirli kuyu, Kul l u Pınarı

DİRMİL: Yaren Tepesi , Kavacık, Alanbağı, Yağcıbel i , Ilıcak Pınarı ,


Topraklık, Sal avat, Beybağ, Zincirlikuyu, Bekirlerin Dağı, Çakaltepe,
Gavur Damı, Alataş Tepesi , Engell i , Kökyeri , Zeybek tepesi

DOGANBEYLİ: Dikburun, Şaraphane Deresi , Karİna, Pale, Harta

EMİRDOGAN (DOGANCILAR) : Karakaya, Mahmutlar Dağı, Arıtaşı ,


Dedeler, Taşlanca, Karacaelek, Olukdere, Kösem Tepe, Çatıkdere, Atlı k
Deresi , Çingen Kuyu, Akçapınar, Karabalçık, Demirtaş, Söğütlükuyu,
!sıcak, Karagüzel , Yel değirmeni , Belen Kuyusu, Erenler Dağı , Yaren
B ağı, Davul lukaya, B oyal ık Kuyusu, Yel l i gedik, Canbaşlar

GERMENCİK(GERMİY ANLI/İGNEABAD) : İlçayı, Tatarlar Mezarlığı,


Kargıbelek. Çavuşlar Dağı, Kargılıbelek

GÖKÇEALAN(BURGAZ/CUMALI/HELVACI): Tolos, Kermendede,


Diki l i taş, Kozpınar, Yatağan Dede, Karataş, Uzundere, Merdiventaşı ,
Nenem Çeşmesi , Emine Kuyusu, Çırban Çeşmesi , Nebi Çeşmesi ,
Eynelyeri hanı, Kapıtea Çeşmesi , Hacı Hasan, Arap Tarlası , Karakuyu,
Akkuyu, Çulfa Kuyusu. Görekl i , Eğrek Dere, Aydınel i Tepesi , Kul fal
Köyü Mezarl ığı, Altınkuyu, Dölten Köyü, Anduz, Kapılar, Karataş,
Gümüşdağı

GÜLLÜBAHÇE(GELEBEÇ): Nal l ı ca, Kili se, Kale

HAMİTLİ : Sandalgediği, Kurt Tepesi, Gırnaş Çeşmesi

HA VUTCULU: Tolos, Oyuk Dağı, Gümüşdağ, Boncuk Dağı, Eskici


Deresi , Hacı Ahmet, Künerlik, Devrent, Esemedin , Kartalkayası, Arıtaşı,
Çorbalı Dede Çanakcı Tepesi , Gamancı Tepesi

283
HIDIRBEYLİ: Karakaya, Aydoğmuş, Nacaklı, Dedebaşı, Dikili taş,
Çobankuyu, Karayer, Sugatdere, Hacıköy, Camikuyubaşı köyü

KARAKIZLAR: Karakaya, Akkaya, Oyukdağı, S ıçancık kuzu, S arısu,


İncircik, Eşmederesi , Yirm içağıl , Kocal an, S üpürgelik Tepesi, S öğütcük
Tepesi , Fetrek Çayı , Değirmendere, Serenli kuyu, Adacık, Kargakaya,
Keseroğlu Çeşmesi

KARAKUYU(GELEVERE): Gurgur Dağı , Arıtaşı , Yaren Dede, Akköy,


Sultankuyusu, Kızılyer, Tıngırak, Martlık, Buruncuk Dede, Kanlıkavak,
Yel değirmeni , Gıdır

KUŞCUBURUN(BURUNKUŞ): Kaplancık, Kabalan , İncircik, kıralan,


Şeytan Deresi , Kuşcu Dağı, Çapak Çeşmesi, Kedil i kaya

MURSALLI: Çakaldere, Ki l itboğazı, Uncu Boğazı, Çal ık, Arapkuyusu,


Nişantepe, Çamurçukur, Mercan Çeşmesi

ORMANKÖY(ÇENGELE) : Oyukdağı , Dirm i ldağı, Kadınkız Yaylası,


Hacıoğludağı, Veli Tepesi, Arapbağı, Gökgöl , Künercik, Sıçancık,
Mısırlıyeri, Söbeci Yeri , Çayır, Sarıahmet Yeri, Garipoğlu Tepesi , Alan,
Kavacık, Kocadağ, Taşlıtepe, Çardaklıça�, Alataş, Kayalık, Kozakçamı,
Toptepesi , Kargı lıkuyu, Sırapayamlar, Pınarderesi, Seçiköy, Tahtacı
Yurdu, Çoban l ar, Mahmutbağı, Ağılboğazı , Çaltılıöz, Çaltı l ıboğaz,
Nal bantlar, Salıncakarkası , Karadut, Demirciler, Akçam Gediği , B ayrak
Tepesi , Kocahanın Deresi, Altınçaml ar, Akcaçay Deresi , Harmantepe,
Tosuntepe, Çoban Kayası , Karasu Mezarlığı, Bahçedere, Soğuksu ·
Deresi , Merdivenl i kayal ar, Karaoğlan Kuyusu, Kırlı Hasan, Koca
Mezarl ık, Han iseleri n B oğazı, Akpınar, Kırbağ, Koruluk, Kadir
Mezarlığı, Katran Deresi , Kara Vel i , Çeşmebaşı, Asmacık, Çukurcuk,
Gavur Damı

ÖMERBEYLİ: Aktaş, Yarendağı , Kadınlarpınarı , Çırpıdağı , Kocatepe,


Al aybey, Şeytan , Handanın kuyusu

284
PANCAR (KAYAŞ) : Yazıtepe, Tavşantepe, Alamab Anızı, Arpadere,
Kaynak, Karatepe, Ekiztepe, Pirenlik, Arapderesi, Nohut Gölü, Hasan
Gölü, Gümüş Gölü, Göztepe, Topraklık

REİS : Kadıtepesi , Musalar Tepesi , Lebcdiz Ovası, Çobanala, Abidin


Dağı , Mercan Yaylası, Çakalderesi, Vakıfdağı, Arapkuyusu, Çakmakdağı

SAVUCA: Karataş, Gel i n Uçtu, Şeytan Deresi , Hacı Osman, Müftü


Mezarlığı, Sünetci, Mecidiye

SÖKE: Kızılöz, Eşektaşı, S amsun Dağı, Moralı Dağı, Kemerdağı , Ş arlak


Deresi, Özbek, Kalcık, Kaygılı, S ayrakcı

SUBAŞI : Çaltı Dede, Davullu Mezarlığı, Yümsekkuyu, Arap Kuyusu,


Adalar, Uzunoluk, Şimşir, Akyalı , Tulumdağı, Kozpınar, Kumlar, Çilce

ŞİRİNCE (ÇİRKİNCE): Karıncalı yokuş, Mağara Deresi, Sütmağarası,


Kayser tepesi, Elemen

TORBALI(KIZILHİSAR) : Dededağ, Kocadin, Tulumdağı , Gogguk


Dağı , Babal ar Kapısı, Dedegediği, İnpınar, Akpınar, Tayl ıpınar, İnlidere,
Yarendere, Kırıklıdere, Keçikalesi, Karataş, İmam Mezarı , Çakall ar,
Karabıyıkdere, Akkaya

ÜZÜMLÜ: Göcendağı, Akçakavak, Subaşı, Çeşmederesi, Dikilitaş,


Boyal ık, Köklük, Davarbaşı , Eniklitepe, Kırl ıkızı Dağı , Dedebahçesi,
Badrumdağı

VİŞNELİ (FETREK): Kızılkaya, Yılan lıtepe, Martla Bağı, Hatip B ağları ,


imarnın Tepe, Yelkentepe, Kabaklı, Hacıbayram, Resuller, S öğütözü,
Gölalanı, Yakacık, Pal amut, Kocadağlar, Bademl i , İbrahim Çeşmesi ,
Pınarönü
YAZIBAŞI (HORTUNA): Karacakoyun Deresi, Keldağ, Altıncı, Üçgöz,
Üçoluk, Damgalı , Aydınyolu, Karataş, Dümbelek, Bozalan, Tekçam,
Bademlik, İncirli , Patlak

285
YUVACA: Kaçlık, Alabenl i, Boynak, Tuzla kırığı

AYDIN GÜZELHİSAR

AYDIN GÜZELHiS AR: Aytepe, Surdibi, Toı·Iak Kuyusu, Cuma,


Kapaklı, Şakran , Menemen, Gökçeler, Şehi rdere, Üçgözler, Zındandere,
Sobuca Kapısı, Terzi ler, Pir Hasanlar Mahal lesi, Karaca Ahmet
Mahal lesi, Alanlı

ALANGÜLLÜ (DEMİRTAŞ): Aktaş, Badrık, Oyukdağı, Geli ntaşı,


Göktepe, Dündarlı Çeşmesi , Devedüşen, Bedestan Deresi, Kekliktaşı,
Cibeli Deresi. Şarlak Deresi , Hacı Kerim Yurdu, Ümmet Çeşmesi,
Gedikardı

BEYKÖY(TEKİR): Ukatekir Tepesi, Akkaya, Aydoğdu, Ulaş, Topcu,


Bi lektaşı, Çamlıtepe, Gökkaya, Yıldırım

BEYKÖY: Beyli k, Uluyol, Terzi lersivrisi, Gürtek Çeşmesi , Topçuderesi,


Söğütlü Mezarl ığı, Çarüştü Mezarl ığı, Çıkırnak

BÜYÜKDERE: Cinli Cuma, Del icek, Kız Kuyusu, Hayıtlıdere, Çal l ı


Mezarlığı. Sel v i l i Pı nar, Karataş, Haıta, Eğridere, Arabın Yeri, Adalı
Azmak, İğdel i , Kalel i azmak, Arap Hasan, Kanlı Azmak, Karpuzlu,
Soğukkuyu, Akçagöl , Anbarlı, Mahmud Kuyu, Dutlukuyu, Ormanlıkuyu,
Dilek Ağacı, Çakmak, Doğrudere, Söğüdlü, Devegömen, Değirmen 265

CİNCİN: Akgedi k, Gökbelen, Kavaklı , Karandere Çayı, S ülüklüpınar,


Kale

CUMA (CUMAYANI): Türkmen Konağı , Caferler, S ıyrat, Karahal i l ler,


Gömeçler, Kösekızsuyu, Del iktaş, Sorguncuk, Çakallar Deresi , Domburt
Deresi, B ayrambaşı, Yağpınar, Hızırpınar, Kerkes, Bekirler Dağı,
Kocagedik, Tursunlar

265
Bü yükdere Köyü ile i lgili bilgi ler, I 936 doğuml u Ahmet Özcan ve 1 944 doğuml u
Nail Erdoğan'dan elde edilmiştir.

286
DALAMA: Karakaya, Ayaklı Çayı , Kurudere Mezarl ığı(Şehitler), Uzan
Boğazı, Acem Kuyusu, Mosen Kuyu, Paşabahçe Dağı, Aratepe, Musa
Kuyu, Tülübelen Dağı, Yortuç, Han 266

DEDEKÖY: Armutlu Dağı, Narlı dere, Kasap Haı·ım ı , Dağlarbağı,


Soğuksu, B i ley Deresi , Üçgözler, Gelinkayası , Kuruçeşme, Arap
Zeytinliği, Hacı Şeyh, Cincinler, B urgaz, Kale, Cinlidere, S arıkemer,
Kumbahçe, Suludere, Arap Dede, B il al Dede Türbesi, Bazar yeri ,
Alaçeşme, Mendi ller, Tarlaüstü

EMİRDOGAN: Vel i Dede, Ceneviz Kalesi, Ceneviz Köprüsü, Küçük


Andız Köyü, Topalan Dağı , Akgedik Dağı, Gelin Uçtu, Küllükbaşı,
Karıncalı, Dikilitaş, Arapoğlu, Soğancıkırı , Uluyol, Seki, Kemi kcil er,
Çakalderesi, İnönü, Beylik, Belen, B ekir Deresi , Ümmet, Gölcük267

ERBEYLİ: Yalkıdere, Tavşantepe, Ç iftalan, S ağırtaş, Durak, Çeşmegözü

ES KİHİSAR ( KEMER) : Ercekdede, Ilıcaksu, Rekmez, Abdi Kuyusu,


Musluk, Emine Kadın Kuyusu, Yılancık, Çatak, Kara Süleyman,
Sarıkaya, Ulderesi , Kütükler, Kemerköprü, Beyazıt Mahallesi, Beyazıt
Tepesi, Aygırlar

EYMİR: Kerbaba, Kadıbağı, Üçoluk, Del ıkkavak

GÖKÇEGERİŞ (GÖKGERİŞ) : Kengerli , Kıranyurd Çeşmesi , Bal ıkpınarı ,


Kesnepınarı , Söylemezsuyu, Merye Çeşmesi, Eseler, İncegur, Ahalar,
Yanbakpınarı , Akkaya, Bal l ıkaya, Geçiçayı , Tandırl ı Çeşmesi , Kıztepe,
Gedikpınarı , Eğergediği, Hatça Çeşmesi , Çömerçe, Kurbağacık, İslim
Çeşmesi, Tenzil Çeşmesi , Akoğlanl ar Mezarı , Çobanlar, Arıkbaşı ,
Yanbak

266
Dalama ile i l g i l i semt adları 1 93 7 doğuml u Cafer Avcı ' dan elde edilmiştir.
l fl ?
Emirdoğan Köyü ' ne ait bilgi ler eski m uhtarlardan 1 954 doğumlu Ahmet
Koçakl ı ' dan elde edilmiştir.

287
GÖLHİSAR: Çember Göl leri , Keykan, Bacak, Çakal lık, Karaçukur,
Kurtderesi, Çi lek, Çatmakapı , Belentepe, Akçeşme, Arapdede, Dal l ık,
Kamışl ıgöl , Turnalı

GÜDÜŞLÜ: Inaç, Emir Uçtu, Daml ar, Burgaz, Çoban, Soğucak, İnilek
Kayası, Düdükçü, İbrahim Ağa, Yeksen , Narl ıdere, Menekşeli,
Evleryanı, Kuru Musluk, Meşelik, Değirmendere, Kirsi Deresi, Mersinli
Pı nar, Çakmak, Toptepesi, Çöl mekci

GÜZELCE (GÜZELKÖY) : Kızılçukur, Hanayköy, Karaca Ahmet,


Gölyeri

İKİZDERE(İKİZCEDERE) : Aktaş, Tolos, Oruçl ar, Kocaada, Üçgöz,


Bal lıklaya, Uzunada, Kocabeki r, Gölcük, Arap Deresi , Tilki Deresi,
Sarı kız Çeşmesi , Çulha, İndere, Ese, Çatalharman, Arıtepe

İL Y ASBEYLİ(İLY ASDERE) : Sakaratdağı , Güngörmez, Gündalan ,


Enginlik, Narlıdere, Alibey, Kumdere, Kul fal, Yanıktepe, Yüksekbelen,
Çanakcı

İMAMKÖY: Kadiroğludağı, Narl ıdere, Seki, Kaşıkcı, Arpadere,


Malgediği, Ilıcalar, S ığır Eğreği, Pınardere, Çayyüzü, İnarbayırı,

İNCİRLİOVA(KARAPINAR) : Hal i lbeyli , Çavuşlar, Beygürü, Gökçeler,


Menemen, Ş akran

KADIKÖY: Kuduluk Pınarı, Kuduluk Mezarlığı, Taşlıtarla, Kırkoluk,


Hamam, Ahmet Kuyusu, Kazanbaşı, Azmak

KARAAÖAÇ: Uncudağı, Çakalderesi , Çakırsugat, Deveçöken Çayı ,


Musal ı Çayı, M i l l i k

KARABAÖ: Sarayçukuru, Kazaklardağı, Karadağ, Cılımız Çayı, Kazak


Dede, Bayrakdede

288
KARAHAYIT: Kız Mezarı , Kral Mezarı, Tonton Deresi , Hacı Hasan
Pınarı , Yonca, İkizce Pı narı , Şeytan Pınarı , Şahanyarı, S arı Ağa Tepesi ,
Kocabelen, Kanlıkuyu, Kafakuyusu, Kardel i , Oturak, Kocaoı·man,
Karayer, Mersin l i dere

KARAKAYA : Beşparmak Dağları, Sütlüdere, Eğrikaya, Dal l ık, Körpe


Alan, Meşelik

KÖŞK: Yamalak, Horasanlı, Aşpişen, Hatçakır Çeşmesi, S oğukkuyu,


Köşk Değinneni

KARATEPE (HORASANLI) : Aktaş, Şeytanağaç, Güleçyatığı, S ek iyurt,


Kızıklıçeşme, Anas, Yeri, Sarıpınar, Ketenyeri, Nalpınar, Kız Mezarı ,
Kızsuyu, Arappınar, Çakmak l ı , S arıahmetler, S akarkaya, Dümendede,
Karahüseyin, Kocapınar, Gül lüsuyu, Akçalar, Kargıcık, Mahmudlar,
Kel ler

KIZILCAKÖY(KIZILKÖY): Mas ı l l ı , S arıgüney, Nasuhca, Ovacık,


Armutalan, Arı l ıkaya, Bitekler, Salkurular, Akarsuyu

KOÇAK: Samsun, Hacı Işıl ak, Sakarada, İndere, Sarıyer, Hisar, Maltepe,
Dikmen

KOÇARLI: Karakaya, Akgedik, Deıni rkaya, Yassıalan, Koca B aba,


İlhan l ı Deresi , Gökbelen, Tahtacı Mahal lesi , Kargaç, Kuşcuoğlu, Kara
Gedik, Arpacı l ar, Merdiven Pınarı, Kırkayak, Çelenyeri , Ayval ı , Çorak,
İn arlı

KÜÇÜK GERMENCİK (AYDIN GÜZELHİSAR GERMENCİGİ):


Bozukarası, Kocadonuzderesi, Dedebaşı, Boyderesi

MAZUN: Adagerişi, Ağaçlıköyü, Akçaova, Balyabolu, Balcı Deresi ,


Köpekler, Mersin Beyli, Sapa Alan ı , Temür Çayırı , Eryılan S oktuğu,
Karacakoyunlu, B aşlaınışlı, Hisar, Karak ilise

289
MENTEŞELER(MENTEŞE BA YIRI) : Depe, Musalar, Hacı Hamzalar,
Kırklık

MESUDLU: Tolos, Kurudere Mezarl ığı, Kavaklıdere, Kasap Kuyusu,


Gavur Evleri, Ali Dede, Kara Mehmet, Dede Kuyusu, Çak Kuyusu

OVAKÖY(DAVİLYE) : Kelerköyü, Karaman, Oturakkaraağaç, Il gınlık,


Tabakl ı , Çatlıkuyu

SARIÇAM ( KOSAN): Aktaş, Topçu Baba, Avlan Baba, Arıkdağ,


Erenler Tepesi, B edir, Alaca, Namlı gül , Kocagedik, Çiğl i , Mayapınar,
Kerkessuyu, Çatma Mezarlığı, Anbaryanı, Otlualansuyu, Karaciğer,
Kayışlar Boğazı , Kovadere Mezarl ığı, Mezardede

SOBUCA: Ell ezce, Sarıkaya, Pencirkaya, Üçgözler, Geli nkaya,


Bazaryeri, Beşpınarl ar, Korenkuyu, Canbaz Kuyu, Demirdere, Çeşme
Dere, Pirci Belen , Çakmak, Ayıngeç Pı narı, Kale, Kilise, Hamam

ŞEYHLİ(BAŞÇAYIR): Kül l üköy, Yağcılar, Köşkderesi, Kaplanlıdere,


Hal ıköy Mezarl ığı, Mençibayır Mezarl ığı, Yaka Mahal le, Kedikayası,
Gelinkayası, Bici ler

UMURLU: Üç İnler, Çörüşlü, Arap Deresi, Musluca, Dikmen, Al kan


Kasağı, Çeştepe, Muslucaçayı, S arıçam, Dipcik, Armutseki , Bozyer,
Kumalan, Börülcek

YA VLU( YAVUZKÖY): Aktaş, Dikilitaş, Kızıl yar, Aşpişen, Kocabayır,


Arapderesi, Hediye Çeşmesi , S arıyatak, Beyl ikyeri , Kuruçeşme,
Kükürtçay
BOZDOGAN

BOZDOGAN: Kazgandere, Hızırl ık, Kamışlar, Hızır Baba, Emirler,


Eyınir, Çeltikçi, Soğuksu 268

" 6� Bozdoğan Köyleri n i n semt adların ı n bel irlenmesinde önemli katkı larını gördüğüm
emekl i öğretmenler, 1 936 doğumlu Ramazan Y ıldırım i le 1 934 doğumlu A l i Çakıı·'a
teşekkür ermek isterim.

290
ALHAN(ALİHANLI): Aktaş, Kıl ı nçl ıdağı, Oğlancık, Kurtp ınarı,
Armutlupınar, Çavuşlar, Kumtepe, Çakaltepesi, S amancıkaya, Oturak,
Kocataş, Hamam, Kavakderesi

ALTINTAŞ: Karakaya, Aktaş, Tolos, Beylikdere, Kovanlık, Ketenalan,


Hacı Mehmet Pınarı , Balıkyedi Kaya, Armutalan , Gökseki, Düver
Gediği, Madran B aba Tekkesi, Bul gur Dere, Bulgur Yaylası, Arıtaşı,
Lüle Kayası, Meryem Çamı, Küçük İn, Gülek Kaya, Kara Gedik, Doğan
Kaya

BAŞALAN (KARAKÖY): Çile ' B aba, Kuzey Dere, Ercek S ırtı, İyiciler
Yaranı , Güney, Eğridere, Verentaht, B üyükdere, Kırdağ, İntepe, Kekikli
Burun, Geçit Yaranı, Çapıtl ı , Cuma Kavağı, Koca İn Deresi, Kepez,
Gökgöl , Avşar Mezarl ığı, Gavur Damları 269

ÇAVDAR: Aytepe, Elemin Dağı, Ürküt, Çiftsüren Dağı, Kocakırık,


Yarpızan Deresi, B aşpınar270

ÇULHAN(ÇULLUYAN): Karakaya, Omarkaya, Bedel ler Deresi,


Kurtlarpınarı , Ağalardağı , Camızpınarı , Devealanı , Belentepe, Kemer
Mezarı, Han yıkığı

DİRGİCİK: Doğan Dağı, Aktaş, Tolos, Kemikgeni, Çevlen, B ağla


Deresi, Kadın Pı narı, Ümmüce Pı nar, Memelitaş, Naldöken, Tıranyeri,
Savranlar, Demiryeri, Kışla27 1

DONDURAN: Tolos, Saray, Kalabak, Mezar Gediği, Henik Kesiği,


Karakuz. Saman l ı Kaya, Çarşıdanlar, Ellez Ören, İncebel, Del icek Tepe

DÜMEN: Işık Kavağı, Keleş Dede, Kabaoluk, Anbar, Keleş Mezarlığı

26'1
Başalan köyü ile ilgili b i lgiler 1 942 doğumlu İrfan Dinçsoy' dan alınmıştır.
270 Çavdar'a ait semt adları, 1 928 doğumlu Ömer Ateş'ten elde edilmiştir.
271 Dirgicik semtleri ile ilgili bi lgi ler muhtar Emin Yiğit'ten sağlanmıştır.

29 1
HAMZABALİ: Doğancılı , Kavlak, Gedive, Örenarası , Keçeci , Dağlı
Kuyusu, Kılcan Pınarı, Hac ı Hasan Deresi , Cennet Pınarı, Boncuklu
Kavak, Söğütlü Pınar, Hamam2 7 2

HAYDERE : Aktaş, Dökük, Karabekir, S azdan Başı, Kirişli, Hanay


Deresi , Kurdaş Ovası, Yaran Tepe, Kuzu B ağ, Nebiler, Dümen, Asar,
Işık Kavağı , Kabaoluk Deresi , Akçay, Göller, Macarlar, Bozbelen,
Mersin, Hatsağır Mezarlığı, S arayova, Sıra Melengeç, Şeytan Deresi ,
Göller, Kocaağız Mahall esi, Dutlu Musluk, Cımbılaztepe, Kayalı k ,
Kocayer, Karaorman, Beylik, Dipanbar, Keleşler Dedesi, Akbelen,
Döküldü, Yaren Dede, Yanı kdam, Değirmenbaşı, Pınarönü, Kavakdibi

KAVAKLI: Kenger, Rebil , Tolos, Kızıl yar, Er Mezarı, Kadıoğlu Dağı,


Karabalçık, Mezar Tepesi , Kırdeğirmen

KAZANDERE: Tolos, Cınbı l az Dağı, Ali Baba Mezarl ığı , Deliçay,


Çanakcı, Kocakır, Dökük, Kurdaş, Adayakası , Kördere, Dımdım Çeşme,
Kemer

KILAVUZLU(KULAGUZLU): Tortuman, Eyicekuyu, Ekinlik, B alcılar,


Dümen, Ölü Yatma Yeri, Kocakır, Sarıl ar, Taş Harman, Söğüt Alan

KORTEKE : Kureyş Dağı, B abadağ, Hasan Dağı , Kül leme Dağı,


Kocadağ, Kırdaş Dağı , Del i oğlan Kız Pınarı , Kızancıklar Mezarl ığı,
Söğütcük, Yılancık, B ozkırık, Gökçebelen, Kalecik, Al i Seğid Yaranı ,
Akçakavak, Uşak Pınarı, Soysuz Deresi , Beşikgölü Deresi , Yaykın,
Ulamış, Gölcük, Karasuluk, Kara Gedik , Düzen, Kör Kuyu, Kurt B ağı,
Aladır, Kara Balak , Güncek, Kıı·cak, Tek Alan, İnarlı k2 7 3

OLUKBAŞI(BİRESSE): Köküt·ne, Tekkebaşı, Meryem Ana, Üç Çam,


Kemer, Akyar

27 2
Hamzabalİ ile i lg i l i semt adları say ı n S uat Mendere s ' ten elde edilmiştir.
273
Korteke Köyü ile i lgili bilgi ler, I 938 doğumlu Abdullah Maden ile I 956 doğumlu
Muhsin Parlak' tan sağlanmı ştır.

292
PINARLI (ARAPLI): Karakaya, Tandır Çeşmesi, Anbar Kaya, Kocakır,
Yel değirmeni

YAKAKÖY: Karadut Dağı , Adayakası, Kördere, Kurutaş, Öt Çeşme,


Küpbaşı, Üskübi Değirmeni, Kavakdibi, Hayıtl ıdere, İnkaya, Akmilen,
Ü sken Mezari ı ğı

YENİPAZAR ( ORTASİYE): Hatun Yaylası, Karaçakal , Karacaören,


Karacaağaç, Ormanpınarı

ARPAZ

DERE: Kılıçlıdede, Kurbandağı, Aktepe, Dikmen , Demİrcİpınarı

ESENKÖY(ARPAZ) : Karakaya, Kenger, Kızlar Mezarlığı, Çal ı k Dere,


Şahal Pı nar, Peynir Taşı, Pilavtepe, Gencer, Dereköy, Kirişli Çukur,
Karataş, Yılan Mezarı, Yollu Burun, Göktaş, Kızcıklı, Araplı Dam l arı,
Arap Ölen Deresi, Dokuz Çamlar, Akçay, Hisar, Karıncahdağ 274

KÜTE(YENİCE): Karakaya, Aktaş, Ürküt, Keklice, Kepez, Sırakayalar,


Hıdıralan, Kavaklıdere, Çukurlar, Cumabaşı, Kırariyaka, Bend Deresi ,
· '7 s
K oca B ıcı
. . Ç eşmesı,
. G e ı ıntaşı- ·

MANASTIR/MESCİTLİ: Karakaya, Aktaş, Bingeç, Öküzkırı, Dikilitaş,


Karı ncal ıdağ, Atal an , Asmalıçukur, Arapyatağı, Pasta Pınarı, Kuzpınar,
Haseki, llei limin Yurdu 276

YAZIKENT(İNEBOLU) : Tolos, Akyar, Yarendede, Beylik, Karaburun,


Kızı lcakır, Azmak, Uzunkaraağaç, Çiğdemkırı , Emenlü, Peynirtaşı,
Değirmenbaşı, Sünetli , Gürlekbaşı

274
Arpaz ile ilgili semt bilgiler sayın Emin Kolukırı k' tan sağlanmıştır.
27"
Küte/Yenice i l e i lgi l i bi lgiler muhtar Sefer Seven'den sağlanmıştır.
m Mescitli ile ilgili semt adları Say ı n Mustafa Gel ir' den elde edilmiştir.

293
YAZIRLI: Aktaş, Çiçek l i (Çiçek Dede), Gulle Pınarı, Kırnaz Deresi ,
Pilavtepe, Havuçl u Çeşme, Dolman Tepesi , Ahmediyem Pınarı, Çifte
Dedeler, Hassenler, Kocaçeşme

KESTEL

KESTEL: B azarderesi, S inekçi ler, Hıdıroğlu Deresi, Pınarbaşı , Alanyazı ,


Başmakcı, Burunucu, B öğrüdelik, Kasım Dede, Domuzderesi

NAZİLLİ: Çamhk Dağı, B azarköy, Ilgın, Aydoğdu, Yıldıztepe, Yegenl i


(Yeregiren), Çakall ı , Karaçay, Rahmanlar, Sarıkız Tepesi , Al anyaz ı ,
Altıntaş, S inan Dede

ARSLANLI: Karakaya, Aktaş, Eşekkuyu, S inan Dede, Kocakır, Çakır


Ahmet Dağı, Mergen, Çakal Dere, Gökoğlan Kuyusu, Emine Kaya,
Çobanlar, Yenikaya, Dağlı , Gölyeri , U luyol , Engel , Çocuk S araylı
Mezarl ığı, Kavaklar, Kocakulak, Dedebaşı, Haydarkuyu, Koca Ahmet
kuyusu, Kayırlık, Kızıldağ, Dal aman l ar B oğazı, Kayal ıdere, Garipler
Mezarl ığı, Hacı Sefer, S i nan Dede, Hamam

BA YINDIR: Karakaya, Aktaş, Tolos, Karaman Dağı, Hacıbey Kıranı ,


Kaysaki, Akyar, Gökkıran, Lebi ler, Yoğurt, Katrandere, Yoncaderesi,
Gökyer, Arapharman, Armutlukbaşı 277

BEKİRLİ(BEKİRLER): Karakaya, Aktaş, Tolos, Kengerlik, Sakaralan,


İylekler, TöŞtepe, Öküz Öldü, Yaylakıran, Uzunkıran, Kuyumyeri,
Sarıpınar, Hatçepı n ar, Kocadere, Elegedik, Güralan, Çingeneler Tepesi,
Sarıoluk, Mezarkıran, Armutalan, Ovacık, Dikil itaş, Deliktaş, Kovurmaz,
Kocagöl,

BEREKETLİ: Çubuklu, S i nankuyu, Yağcılar, S ı fatağzı, Hac ıkuyu,


Kazanl ı , Taşlıbahçe, Hacı Ali Bükü, Gerarası , Tahtalı

BiLARA (KURTULUŞ): Kocagöl , Armutalan, Karl ıkderesi , Selimova,


Süleyman l ı , Kocaova

277 B ayındır Köyü semt adları, 1 940 doğumlu Ali Gerçek' ten elde edilmiştir.

294
BOZYURT (MASTAVRA): Çaldede, Hacı Ahmet Dede, Karabali
Bahçesi, Kördel iler, Arapderesi, Mersindere, Yapıl ı Asar, Armutluk,
Mersindere, Azalmaz, Gavur Evleri

ÇOBANLAR(ÇOBANİSA): Aktaş, Saralıdağ, Elmal ıtarla, Yataklar,


Kabakdağı, Kocaoğlan, Çakalderesi, Şarabat Deresi , Akyatak, Karadağ,
Kargaçlıkuyu, Hacı Ahmet Çeşmesi , Lı nl ınpınarı , S irkenl i k Pınar,
Memeli Kaya, Dutlu Gedik, Hardal Dağı, Karadağ Dedesi, Mezarlıtepe,
Geneviş, Hana Ayşe Çeşmesi , Kargılıdere, Hörü Çeşmesi, Şarlaksuyu

DALLICA: Cıbı lık, Tıranyeri, Kuruçeşme, Gökkarı, Gireniz Çayı ,


Dedebaşı , Islakkuyu, Çakmak Deresi, Mescitli kuyu, Helvacı Kuyusu,
Dağlıyolu, Hacı Hasan, Nohutcu, Zincirl i kuyu, Delioğlanbozuğu

EYCELİ: Karakaya, Tolos, Söğütderesi, Astepe, Üç kuyular, Alpin


Deresi (Alp Deresi), Kargılıdere

FESLEK: Çiçek B aba, Olcak Dağı, Yumurkaya, Kocakıran, Gümrek


Mezarl ığı, Gelenbe Deresi , Kızerenler, Karaoluk Çeşmesi , Kurudere,
Tekeli Değirmeni , Öğrekl i , Erenler, Mahmutlar Değirmeni, Beypınarı 278

GENCELLİ( GENÇLİ) : Karakaya, Tolos, Yalnız Ağaç, Akyar, Göznek


Kayası, Yal ıgölü, B ahar Yurdu, Güney, B akla, Akgedik, Kerim Mezarı,
Göldağı , Yassıdağ, Çifte Göl ler, Kadir Deresi, Dondurma, Deveci Dağı,
Kocapınar, Ada, Çeliktepe, Arıkayas ı , Kurt Kertiği, İnceoğlan Mezarlığı,
İmren Kayası, Ördek Deresi , Geneell i Deresi , Çillerdüzü

GİRENÜZLÜ: Yaykın, Homal ı , Kemerdere, Domuzgediği, Mersinkırı,


Tepe, Kemer

GÜNDOGAN (TEKKE): Karakuzu, Denizpınarı , Tozluyurt, Olcak, Hacı


Bali Deresi , Akgedik, Kirazbayır, Tosunbağı, Çamurak, Anbartepe,
Feslek Yaylası-" 79

m Feslek i le ilgili bilgiler Muhıar Şükrü Aydoğdu'dan alınmıştır.


279 Gündoğan Köyü ile ilgili bilgiler muhıar Erdoğan Süzer'den elde edilmiştir.

295
HACIBEYLİ: Aktaş, Kurtderesi, Durdibi, Burmalıçeşme, Balban,
Çakalderesi, Yaka, Kölel ik, Uçbeyler, Uluyol

HAMZALI: Aktaş, Fatma Ana Kuyusu, Solakkuyu, Acıkuyu, Del i koca,


Soğukkuyu, Dedebaşı, Çöpelkuyu, Hacıkarl an, Osmanbükü, Hacıalibükü,
Meis, Acıkuyu, İrehme Kuyusu, Meryemkuyu, S i nankuyu, Ümmükuyu,
Körkuyu

KETENDERE: Karakaya, Aktaş, Mortak, Topraklık, Dedecik, Kaynar,


İslenler, Kekl i k Kayası , Ölenler, Kurtini , Tuzlak, Hüseyin Pınarı ,
Eskiharman, Omarın Suyu, Oturak Harman, Kavacık, Çomrak Çayı ,
Kanlıdere 2 80

KEYRANLI: Sakköy, Maltepe, Haranın Yeri, S açmalı Tepe, Çataloluk,


Döğüşken Kayalar, Yayl a Ahırı , Kayran Deresi

KIZILDERE: Kam Dede, Demirtaş, Pırnarlısivri, S arıçam, Akgedik,


Si vritaş, İntepe, Musluk, Karagaçsuyu, İhsani Bükü, Hamamdağı, İ l l i k
Gavur Konağı

KUYUCAK: Arap Dede, Uluyol, Evl idağı , Kabakdağı, Uzunkuyular,


Kocakaraağaç, Kademkuyu, Derekuyu

ORTAKÇI: Gazaldere, Pınarçeşmesi , Mersinliburun, Muratdağı ,


Hamamderesi, Akkadın Çeşmesi, Yeniçeşme

PİRLİBEY: Karaca Ahmet, Deveboynu, Delioğlan, Tahtacı Mezarlığı,


Karanlıkdere, Gözkayası , Kız Dedesi, Katrançukuru, S arıoluk, Kavasan,
Dikil itaş, Çoban Dede, Yusuflu Deresi , Kumyol, Dokuzçamlar, S ivritaş,
Pınarl ı Çeşme, Çocuklu Taş, Sarıkavak, Kargaçlık

SAVCILI: İrınen l i Deresi (İmranl ı ), Pirelikaya, Araplar Mezarlığı,


Deliağa Dağı , Kargaçbükü, Kargıl ıöz, Sarıkaya, Mersinlik Düzü

28° Ketendere Köyü' ne ait semt adları 1 947 doğumlu Muzaffer Karakaya' dan
sağlanmıştır.

296
SEVİNDİKLİ: Dumaniçi, Hayıtlıkuyu, Dutlukuyu, Dedebaşı, Selimli,
Arapdede, Yörükcami

UZUNÇAM (SİROZ) : Karatepe, Göktepe, Yellieğrek, Bal l ık, Kayaoluk,


Peynirtaşı, Karataş, Paslı Kavaklar, İnegedik, Kışl a Mezarlığı, Aşılık
Mezarlığı, Göktaş Mezarl ığı, Kız Dedesi , Kocamezarlık, Türbe
Mezarl ığı, Küpkuyu, Kuzguncukyarı, Kesiral i, Çal ıkdere, Gencer,
Hanyıkığı, Aladağ, Çoban Dede Türbesi 2 8 1

YÖRE: Karakaya, Aktaş, Doğanca, İbişderesi , Çekirgeli, Dutlugedik,


Bölükler, Çadırdikilen, Eşekölen , Çakalyurdu, Kızkayası, Kovan lık,
Tekçam, Geneviş, Gözlektaş, Gökyar, Acıdere, Kurtlukuz, Dağaş Yeri ,
Akmusluk

SULTANRİSAR

SULTANHİSAR: Hasırcı, Malkoç, Aşcı, İnceköy, Koyunlu Mezarl ığı,


Işı klar, Timurhanl ar

İSABEYLİ: Ballanburun, Kurtdağı, Kızı lyarbaşı, Hal ıtepe, Buğdayalanı,


Çeşmeyüzü, Yaykın, Dimell i , Girenizderesi, D imi Mezarl ığı, Kırkgöz,
Kemer, Taşlıbelik, Merikuyusu, Tabanlı, Meryemsuyu, Körcek,
Kokguntepe, Erdede, İncealanköyü, Bayılhan, Dibekkıran, Ocakh,
Hamam yıkığı

KAVAKLI(AY AKÜSTEN): Dikmen, Cemal Tepesi, Dedebaşı, Boztepe,


Terken, Arslanpınarı, Demirliçeşme, Bozalan, Talcaabal Çeşmesi ,
Pırnarlı, Yarendede

KILA VUZLAR: Cemmettepe, Kepez, Davilye, Çöğürlük

SALAVATLI: Aktaş, Tolos, Il ıca, Gölcük, S akarkaya, Karataş, Maltepe,


Karahayıt, S arısu, Türkmen Çeşmesi, Kız Mezarı, Kocapınar, S arıkaya,

m Uzunçam (Siroz) Köyü ile ilgili bi lgiler muhtar Şeref Kahraman'dan elde edi lmiştir.

297
Yaren Dede, İncecik Çeşmesi, Nergiskaya, Kavaklı Dede, Alaz,
Sündürmekayası, Dibeci k Çeşmesi, Gacar, Haney Çeşmesi

YENİŞEHİR

YENİŞEHİR Aktaş, Soful ar Mahallesi, Urla, Kurucakoz, Küçükayas,


Seki, Cuma, Sarıcaova, B alçıkhisar, Geneviş, Sebe

AKÇASAZ (AKSAZ) : Karabuyaklı , Acıdere, Taşdüşüren

ALEMLER Karakaya, Kartalkaya, Kurt Deresi, Ahmet Deresi,


Eşekkıran, Mercimek, Yaren B aba, Işık Dede, Erenler Dede, Dede
Birnası Deresi , Turpluk Yaylası , Gedeli Çamı, Ziyan Beleği, Kara
Hamza, İmam Deresi , Toptaş, Canavarbeleni, Sarısu, Araphasan, Tahtacı
Yurdu, Sarıpınar, Sülüklü Çeşme, Gözkayası, S oğupınar, Ayvalıdere,
Battal Baba Mezarlığı, Mersinönü, Ahmet Dede

AMASY A(AMMASİYE/DEGİRMENBÜKÜ): Karakaya, Aktaş, Tolos,


Tekedağı, Somak Pınarı , Kepez, Dedeçamı, Bodrum, Aliçeşme, Hacı
Hamza, Gugular, Düvenönü, Beşikli ini, Akyar, Konak, Arap Mezarlığı,
Hacıhıdırlar, Ilısu, Değirmenbükü, Merdivan Kayası, Cınbıl az, Boğaziçi,
282
Damlacık, Hamam

ASMA: Karakaya, Kengercik, Iraz Mezarlığı, Kurt Gediği, Dedebeleni,


Sıyrat Mezarlığı, Karabelen, Kartalkaya, Koru, Arap Dede, Çoban B aba,
Dokuz Çaml ar, Dörtyol

BUCAK: Karagün, Dümen Tepe, İlmeli k, Ölü Çukuru, Kamış Tepesi,


Söğütcük, Tültepe, . Omarca Yaylası, Çataloluk, Savran, Duralyeri,
Örtülü, Çökek, Gürağaç, Şırşır, Ahartaş

DİKMEN: Karakaya, Aktaş, B abadağı, Ayçukuru, Tatar Dağı, Uzanlı,


Kurşunlar, Canlı al ı k Deresi , Koruluk, Yüksek Harman, Eseoğlu Kıranı,
Böğürtlencik, Beşpırmak pınarı , Söp Çayı, Bozotlu Çukur, Çalgam l ı

282
Amasya Köyü ile ilgili semt adları muhtar Osman Arıcan 'dan elde edilmiştir.

298
Yol ak, Doğca Çeşmesi , Yel lice, Dikmen Çeşmesi, Döğerlik, Hacı Munar
Çeşmesi , Kuşpınarı, Karadutlu, Karadikenl i , Kocakıran, S i vri

ESENÇAY(BOYASİNİ) : Karakaya, Aktaş, Tolos, Kengerlik, Tahtacı


Mahallesi, Dikmentepe, Tavşantepe, Düınbekler, Al acaköy, Bozyaka,
Beyasıldı , Karaca Ahmet Dede, Erentepe, S ıyrat Mezarlığı, Koru
Mezarl ığı, Meryem Pınarı, Dedebelen Dedesi , Meryem Yayl ası , Gencer,
Kız Mezarı , Hanyıkığı, Deli oğlankayası

EYMİR(ATAEYMİR) : Andır, Uzun l ar, Gaffar, Azizler, S oğukkuyu

GEYRE: Karakaya, Aktaş, B abadağı, Ören Dağı, Ardıç Dağı, Yaren


Dede, Çataltepe, Akçaalan, Valgar, Sağırkaya, S ütlübeylik, Çapıtlı
Mezarlığı, Altıtepe, Palabağı, Kemerkuzu, Arap deresi , Gavur Damları

KARACASU : S ürmüş Yaylası, Yaren Dede, Şeyh Kemal, Ahmet Deresi ,


Dikmen, Küçük Ayas, Ekşi Armut, Gencer

ÖRTÜLÜ (TRABUZ) : Yaren Dede, Aktaş, Çobanpınarı, Çimenliburun,


Erikli, Yaren Öbüzü, Kör Belek, Kuy Deresi , Kızıldere, Kadın Yurdu,
Çataldere, Boğaz Yaranı , Çatalçam, Dibeklik

YAMALAK: Ayoluk, Eşekdüzü, Mersinoluk, Tendirlü, B ozova,


Dededüzü, Tırnakcı , Kararsız, İslikaya, Akçeşme, Azmak, Acıdere,
Gazal l ı , Çakıral i Dağı, Dikençukuru, Hıdırlardağı, Yüncek, Çanaktaş,
Babalıburun, Dokuz Palamutcuk, Gazalı Tepe, Eşendere, Akkavak,
Geneviş Mezarlığı

YAZIR: . Y atakdağı, Karagedik, Kaklık, Çakırsu, Üç oluk, Yarışa! anı ,


Arap Ölen, Çıvgın, Hançam , Daşdandere, Armutluk, Kıroluk, Dandalos
Çayı, Kırkalabak, Yazırdere

YENİCE: Karıncal ı dağ, Karadağ, Kepreçayı , Koçdere, Maltepe, Kızlar


Tepesi, Sünetçi Deresi , Fadime Çeşmesi , Akçeşme, S arıkız, Iraz Ç�şme,
Ahmet Dede, Kaşıkcı

299
YENiKÖY: Gölle Dağı , Kara Kutlu, Aktaş, Tolos, İnönü, Karaoluk,
Armutlu, Kocakıran, Oyuk, Kayraklı, Arappınarı , Tavşanana Kıranı,
Karabaş Pınarı, Kocasu, Uzunçayırl ı , Çayırlı Öz, Kabaklık, Ulupınar,
Kaklamak Çayı , Kocadüz, Mezarkaşı, Gökgedik, Gökbel , Karadiken l i ,
Sarısu 2 83
İZMİR

İZMİR: Ok Kalesi, Limon Yakası , Limon Tepe, Cami i Atik, Hatuniye,


Halkapınar, Göztepe, Susuz Dede, Bayraklı, Karabağ, Naldöken, Hasan
Hüseyinler, Daml acık, Altıntaş, Karataş, Bahri B aba, Tilki lik, Bozyaka,
Mızraklıtepe, Üç Kuyul ar, Kefel i , Kestel l i , Karakuyu, Dolaplıkuyu,
Karı Yolu

AYRANCILAR (TRİYANDA): Karacakoyun Deresi , Üçpınar, Del i


İncir, Anbar, iğnecik Tepesi, Karahal l ı , Kabaağaç, Büyüksu, Küçüksu,
Yaren Tepesi , S arıkovalık, Çakaltepe, İmamderesi, Aybağan Deresi ,
Arabınçayırı , Dadıçeşmesi, Dedeçamı , Kapıkaya, Gavurköy, Çukurova,
Kocakavak, Kalamaki

BALÇOV A: Dededağı, Çatalkaya, Tekke Dağı, Memeler Dağı, Karataş,


Akçaova, Kireçkayası, Hacı Ahmet Deresi, S ancakburnu, S arıpınar,
Çatak

BORNOVA: Hacılar Kın, Porsuk Tepe, Palamut, Kırıklar, Kızıl Üzüm,


Kurudere, Ayrancılar, Doğancı, S abuncubeli, S arnıç

BOZKÖY: Oruç Gazi, Kocadağ, Keldağ, Akkaya, Topaktaş, Tavşan


Pınarı , Armutlupınar, Serenli Kuyu, Davultepe, Karl ıdere, Dutlu Mezar,
Kuşcu Deresi , Sı rtlankayası, Üç oluk, Kocataş, Kocakavak, S inan Bağı ,
Yılanlı Yurt, Hoppalı Çeşmesi , Kesmel i Çukur, Kovankaya, Zenbil l i
Dere

DOÖANCILAR (EMİRDOÖAN): Karakaya, Mahmutlar Dağı, Arıtaşı,


Canbaşlar, Yeldeğirmeni , Dedeler, Karaca Elek, Olukdere, Kösem Tepe,
Çatıkdere, Taşlanca, Yel l i Gedik

lR.ı
Yeniköy ile i l g i l i semt adları 1 95 0 doğuml u Kadir Girgi n ' den elde edilmiştir.

300
GAZİEMİR : Çatalkaya Dağı, Seydi B aba, Maşatlık, Irmak, Kaynak Gölü

KARŞIYAKA(KORDELYA) : Çiğl i , Sasal ı , Bostanlı, Dağlı , B ayrak l ı ,


Seki, Hızırl ı , Alaybey

KEMALPAŞA(NİF) : Nif Dağı, Mahmud Dağı, S arıkaya Dağı, Hanönü


Mahal lesi, Armutlu, Damlacık, Ovacık Yayl ası , Uluçay, Kozlu, Çarık,
Atalan Yaylası, H amza B aba, Tufan Baba, B ağyurdu, Anbarkavak,
Kanberler, Hal ilbey l i , Kozludere, Yiğitler, Karı Yolu

SAİPLER: Kum Tepe, Hatçal ı Dere, Hamam lıkuyu, Üç damlar, Memi ş


Kayası , Göçük, Golan Kaya, Tilki Dere, Serinli Kuyu, Koyuncalı ,
Mezarboğazı , B öcükuyu, Muharrem Tepe, Şeytanlı Melengeç, Yaren
Dede, Buruncuk, Gacar Deresi, Dolma, Topraktepe, İncirli k, Karadi leme,
Yılanlı Kuyu, Elmal ı Tarla, Başköy, Dede

URLA: Yenice, Naipli Çeşmesi , Hacı İsa Mahallesi, Kocabıyık, Mal koç,
Gödence, Kayadibi, Dereköy, Abdall ar, S ığır Kuyruğu, Güvendik,
Kırandağı , Yumlu, Döğerli , Sarı Abdal , Özbek, Kuşcular, Güvendik,
Yağcılar

OGLANANASI: Ulupınar, Korkakdere, Kona, Karatepe, Yaren Dede,


Şeytan Daml arı

CUMAOVAS I: Karakaya, Eşen, Kelerköy, Bulgurca, Pilavdağı, S arıçay,


Altıntepe, S i nanfakı l ar, Gelinderesi, Damlar, Harlak, Edir Kavağı,
Gümüş, Pirentepe, Tekelköy, İrbizl ik, Tekkedağı, Burçakal an, Belen ,
Kayaboğazı, Tahtalı

KARACAAGAÇ: Dededağı, Kaypak, Kavacık, Gullumunar, C incin


Pınarı , Tahtal ıçayı , Akçaçay, Kenel itepe, Kocadağ Deresi

KIRIKLI(KIRIKLAR): Alacadağ, Dededağ, Sivridağ, Cuınaardı, Basra


Gediği, Mahmutlar Mezarl ığı, Mustafacı Mezarl ığı, Şehitler Mezarl ığı,
İnderesi, Karataş, Akkuyu, Cinibiz Çeşınesi , S ağırl ar, Naınazlar, S aatler
Çeşmesi, Gavur Dam ları , Esoluk, Tahta'c ıyurdu, Alışık, S arıkaya, Koca

30 1
Mersin, Akkuyu Çeşmesi, Mağara B oğazı, Delioğlan Boğazı, Namalar,
Kaledağ İni, Domuzpınarı, Karcağır, Kenarlı Tepe, Hacıoğlu Çamurlu
Çeşme, Asmal ı Pınar, Tahtalı Kuyu, Kayal ı Kuyu, Çıbantaşı, Kocakaya,
Neferne B ağı, Osmanın kuyu

ÇEŞME (ÖZBEK YARIMADASI)

ÇEŞME: Yazır, S ığacık, Karakul ağuz, Çırpı, Ulamış, Karaköy, Musli,


Hereke, Çiftl i k, Reisdere, Ovacık

KARABURUN: Kan l ıkaya, Kösedere, Hacı Beylik, Doğca Deresi , Saip


Kayası, Göysüz, S arpıncık, Eşen , Boya Bağı, Ahırl ı, Çul lu, Olca, Payam,
Anamanasır, Kayı B ağı , İçme, B ayan, Akşamaşak Çeşmesi , Kuyucak,
Çakmaktepe, Moı·doğan , Ambarseki, Eğlenhoca, Hisarcık, Emirdoğan
Sagir

SEFERİHİSAR: Sı ğacık, Türbe Dağı , Cumal ı, Kovacık, Karakoç, Keler,


Payamlı, Karakuz, Çırpı, Ulamış, Karaköy, Hereke, Tarabya, Muslu,
Osmandere, Gerenalan

ALAŞEHİR

ALAŞEHiR: Uysaldağı, Çeştepe, Gavurtepe, Doğurandede, Karaöküz,


Karta! Tepe, Kaysan Tepe, Karadağ, Avra, Alkan Çayı , Sarıkız, S arıyurt,
Dindarlı Dağı, Çal dağı. Çarkıkaralar, Göbekli Deresi, Narl ıdere, Subaşı,
Tepeköy. Türkmen Tepesi, Eziler Deresi, Değirmendere, Anberci,
Zeytinköy, Gavur Tepesi , Tolos Deresi , Kuru Musluk, Kalaycı

AKKEÇİLİ : Göçyolu, Gölkarnı, Kayası Çukuru, Yağgölü, B ahçearkası ,


Kırkkova. Taştepe

ALEMŞAHLI: Emiralan, Kumdere, Aktaş, Tavşan Tepesi , Asardere,


Kızı lkıran, Çöğürlük, Hamam yakası, Bozukbağ, Hançeşmesi, Sarısu284

2s.ı Alemşah lı Köyü semt adları. 1 942 doğumlu Hali l Çolak' tan sağlanmıştır.

3 02
AVŞAR: Türkmen Tepesi, Çukurova, Değirmendere, Yörükler, Türkmen
Dedesi

DADALLI(DADOGLU) : Türkmen Dağı, Işıkkuyu, Kocakulak Deresi,


Donuz Gölü, S arıgöl , B acağın Kıranı, Dombay Deresi, Kel kulak, S arnıç,
Olcak Dere, Sarıkaya, Karataş, Bekir Kuyusu, Sülüklü, Kestane Deresi ,
Hindim Kuyusu

GİRELLİ: Kümbet Dede, Kuşbudak, Sucakdağı, Kocatepe, Pınarlı,


Anbarlıderesi, Çamlık, Gülenyaka, !sıcak, Katırt ıkız Tepesi, S arıkaya,
Yeniceköy Pınarı , Küçük Sucak, Aydın Çeşme Mahallesi, Kıroğl an
Mahallesi, Çerdin

KARACAALİ: Işık Dede, Hacı Hasan Kayası, Kaplan Dağı , Del iktaş

KAVAKLIDERE(DEREKÖY): Karakaya, Aktaş, Erentepe, Tatar Dağı ,


Çeyce, Akmezar, Oluk Çukuru, Kumdere, Asmalı , Arpa Çukur, Ulaşt ı ,
Manastır

KESTANE DERESİ : Karakaya, Aktaş, Gözlü Baba, Gökçukur,


Delikçam, Aç Öl düren Çeşmesi , Mezar Gediği, Deve Çökeği

SARIGÖL ( İNEGÖL): Aktaş, Dikil i taş, Uysal Dağı, Topuzlu Dağı,


Alemşahlı Dağı, Astepe, Tınaztepe, Ömerler Deresi, Çavuşlar, Topuzlu
Dede, Olcak Dedesi, Çekkaş Kuyu Mezarlığı, Kale, Gavur Damları,
Kabakçılar Mezarlığı, Gerenlik Gölü, Han, Hamam28 5

TAHTACl YURDU: Gökdere, Kayraklı, Boyalık, Kargaç Alanı,


Akgedik, Biçilmedik, Gölcük, Azıtepe Çayı

ULUDERBEND : Astepe Dağı, Uludere, Tolos, Aktaş, Karataş,


Dikil itaş, Del i ktaş, Omar Öldü Mezarl ığı, Sulumezarlık, Uzunalan,
Kocakız Köpıüsü, Oğl anbaş Tepesi, Görez, Asmal ı Dere, Kanlı Harman,
Üst Dede, Köşe l i Kuyu, Dutlu Kuyu, Alaçatı Mahal lesi, Çiftl ikdere

2x'
Sarıgöl ile i l g i l i bilgiler, 1 948 doğumlu Bekir Fidan ile 1 967 doğuml u İ lhan
Aldemir ' den elde ed ilmiştir.

303
Mahal lesi , Bahçedere Mahal lesi , Tuzlak, S inekl i , Çaltı lıdere, Leylekli,
Çatalgöl , Hayıtl ı dere, Kocagö l , Yaylak, Öküz Gölü, Hasan Bükü,
Yarbaşı, Düdükçü, Zı ngı ldak, Kıranbaşı , Buzağı Otu, Kayrak,
Kızı lgedik, Deli Erik, Kısıkdere286

SART

SART: Çııkal lar Deresi , Hazar, B i ga, Manastır Köyü, Kurşunlu, Sultanl ı
Deresi , Çukuroba

AHMETLİ: Gül Dede Mezarı , Karaharman , Köroğlu Deresi , Köroğlu


Hanı, Ümrnetli Mahal les i , Dereköy Mahal lesi, Hilminin Dere, Harnam
yık ı ğı

ALLAHDİYEN(AKÇAKİLİSE): Eren Dede, Erenler, Karaoluk Kapısı,


Akçam, Firuz Deresi , Çoban Kayası , Ilıksu, Yayl a Yurt, Zıypıncak,
Acısu, Erik Çukur, Emine Pınarı, Güllüce, Kasnaklı, Nikah Kayası,
Anbarl ık, Gavur Evleri , Han yıkığı

ALİHANLI (ALKAN): Bayram Düzü, Taburun Düzü, Muradlar Kın,


Akyar, Mersin Gediği, Söğütlü, Nalbant, Sülüklü, Acısu, Taştepe, Kokar
Dere, Teke Yeri , Gökgöl

BADINCA: Karakaya, Aktaş, Tol az, Kızılyar, Eğrektepe, Yağcı l ar,


Kozakçı Çeşmesi , Gül lü Çeşme, Çataltepe, Taşlıgere28 7

BAGCILAR (BAGCILI) : Hayıt Dede, Çakal lı, Pınar, Bağcı

BEYLİKLİ : Aksaz, Karabacak, Konak, Çaybaşı, Eskiköy, Kül köy,


Göbekli Kuyu, Kuşkonmaz, Bazar Yolu, Kocaçay, Kendirl i k

CAFERBEYLİ: Ekmekci dağı , Yal amalı Dağı, Bezirgan Tepesi,

2�'' Ul uderhend ile i l g i l i semt ad ları, e s k i muhtarlardan Kemal Dağdelen 'den elde

ed i l mişt i r.
2s7 BadulCa Köyü ile i l g i l i semt ad ları, köy yönetim kurul u üyesi , Hali l Ongan ' dan elde

· ed ilm iştir. ·

3 04
Suluçökelek, Hacıdere, Çiftli kçayı, Armutalan, Kaplı Kesik, Çocuklu
Yar, Keltepe, Çerkesler, Çınarlı Çeşme, Köse Ali
CAFERCİ: Ahmetli Deresi , Kabaağaç, Kepenekli, Üç Ağaç, Hıdırl ı
Deresi, Kara Fatma' nın Öldüğü Yer, Taşlıtarl a, Tekke

ÇAKALDOGAN: Kız Kayası, Karta! Tepesi , Honaz Deresi , Eğercik,


Değirmendere, Kumdere, Zeytinlik, Karta! Deresi, Aynalı, Tamtepe,
Çı narcık, Kestane Tepesi , Kocayayla, Göbekkayası, Çamlık, Ekiztepe,
Cevizintepe, Kenarl ıdere, Arıkayası 28 8

ÇANAKCI: Karakaya, Dikil itaş, Geriyolu, Güneyköy Dağı, Koca Mezar,


Muskal ı, Ağılıboğaz289

DAMATLI : Gözcü Dede, Kara Nohut, Aktaş

DOMBAY: Dibekdağı, Suludere, Kızıl avlu

DURAS ILLL Beylikli, Üşümen Dağı, Çataltepe, Kızılyar, Azmakbaşı,


Yenipazar Deresi, Bezirgan Damları

EMBELLİ (GÖKÇEALAN/HORZUM): Karakaya, Tolos, Dikilitaş,


Deliktaş, Karapınar, Sarıkaya, Kul fa, Akgedik Mezarlığı, Hamam

EVRENLİ: Dere Kestel li, Ayıdağı , Dikilitaş, Kaynak, Evrenli Yayiası

GÖKKÖY(KURUÇAY) : Karakaya, Kuştepe, Yoncalı Burnu, Harman


Yurt, İsınail Oluğu, Kirazlı, Öküz Kayası, Kayabaşı, Otlu Seki, Karataş,
Musluk, Del ikyar, S i vri, Sırtlankaya, Arıkayası, Karl ıkaya, Kocapınar,
Sarısu, Düzalan, Kırduzlar, Mersinşitepe, Kömürcü, Mazıl ı , Oturak
Deresi , Firuz Deresi , Kokarsu, Keçi Yatağı, Çiftl ik Deresi

HACILI: Saltık B aba, Aktaş, Kadı n Yurdu, Kalburcu, Eğridere,


Eşekburnu, Acısu, İbiş, Körkuyu, Kurtluca, Ortaburun, Kaınber Tepesi,
Demirci Yurdu, Kızı ltepe, Makasl ı

lRx Çakaldoğan Köyü semt adları 1 95 1 doğuml u Hüseyin Oğuz' dan elde edilmiştir.
289
Çanakcı Köyü semt adları 1 935 doğumlu İ brahim Atilla' dan sağlanmıştır.

305
HACIBEKT AŞLI: Kara Kütük, Çanak Ağzı, Kefenci, Gümüş Dere,
Mi l l im Dere, Evdere

KURŞUNLU: B ahçecik, Çakal lar, Kel i Mahal lesi , Seyrantepe

MEVLÜTLÜ(DEDELİ): Ayı Dağı, Seyyid Battal, Battal Çelebi, Aktaş,


Kumluca, Kocadere, Göçük, Su Çıkan, Kerim, Mehetl i , Çolakl ı, Üçağaç,
Tilki lik, Tuzlu Çeşme, Taşlıtarla, Alaşehir Çayı

SALİHLİ (VELEDİ SALİH): Arap Dede, Hacıhıdır, Bayraktepe,


Öküzcük, İbrahim Bahçesi , Dedebaşı, Topraklık, S arısu, Yay la,
Çulluçam, Kurşunlu, Gümüşdere, Karaman, Çamur Hamamı , Çakal lar
Deresi , Kızköprüsü

SOÖUKYURT(KARAKİLİSE) : Karakaya, Aktaş, Dikilitaş, Eren Tepesi,


Gül lüpınar, Arıtaşı, Dikenl ik, Kaypak, Evkaya, Karapınar Deresi ,
Buyucak, Gavur Damları

ŞAHYAR (ŞAHOBA) : Tahtacı Mahallesi, Gül istan Tepesi, Ayıdağı,


Tozkulak, Kocakemer, Adal ıoğlu, Albayrak Deresi , Tarakçı , Davutlar,
Tozluoğlu, Domuztepesi, Yeldeğirmeni290

TORUNLU(OKÇULU): Hasan Dede, Kazançukuru, Porluk, Kamışl ık,


Göktepe, Yarıktepe, Zührenin Göçük, Kabir tepe

OSMANİYE : Karakaya, Aktaş, Yanyurt, Gayıp Sultan, Es Dede, Acım


Dede, Çay Dede, Kız Dede, Çıralı k Dedesi , Güçükburun Dedesi,
Dikmen, Akpınar, Denizdere, Çaltılık, Küçükburun, Leblebi Taşı,
Köroğlu Çeşmesi , Çerdin Yaylası, Kazkaz Bağı, Kuruca O luk, Deli
Mehmet Tepesi, Buğday Çukuru, Kirazalan, Yel l ice, Erikli Gövüs,
Biçilmedik, Tuzl ak, Zeytinçay, Kavak, Gürlek, Kızı lcagedik, Eşek
Deresi, Beylik, B azaryeri , Horasanl ı Ali Baba

290
Şahyar ve Osmaniye köylerinin semt adları, 1 965 doğumlu Yaşar Akçalı ' dan elde
edilmiştir.

306
YARAŞLI: Çölmekci, Çataldut, Balıkgölü, Kurutma, Gerönü, Azmak,
Sazlık, Kocadüz, Han yeri

YAÖMURLAR: Karakaya, Aktaş, Tolos, Bekir Tepesi, Ağlu' nun


Mezarı, Omar Oturağı, Ağıl Gediği , Güssünün Yurdu, Pala' nın Yurdu,
Erik Çukuru, Anlıkoyak, Göçük, S arpca, İnönü, Kocadere, Çırpıcık,
Anlıkavak, Haney, Cıngırlı Erendüzü, Akpınar, Kartalkaya, Dikilitaş,
Yatık Ceviz, Yarıktaş, Ada Bey, Dalaksekizi, Çulfa Deresi, Eren, Akyüz,
Alcının Kıranı, Çeşmeyn, Musluk, Killik, Aşağı Olcak, Davultepe,
Arslan Gediği, Yarbaşı, Tilki Deresi, Darıtepesi, Gölcük, Dombay yatağı,
İl imonlar, Tekneyalağı, Kulu Dere, Kız Mezarı 29 1

YENİKÖY(CEDİT): Arap Deresi, S ıyrat, Gölü, Suderesi, İnli, Kaynarcı,


Çevl ik, Gökdere, Karaday ı , Beşsurat

YENİP AZAR: Çat, Keldere, Mezardere

YEŞİLKA V AK(MUNAMAK) : Ünlü, Bozalan, Dereağzı , OsmanTepesi,


Munamak Çayı

YEŞİLOVA(AHMETLİ) : Uluyol , S ıracan, Tombak, Çaltılı, Akviran


·

Deresi, Mersinlidere, Kendirlik

GEÇ DÖNEM YERLEŞiMLERİNDE SEMT ADLARI


(XVII.-XIX.yy)
TİRE

AKYURT/ZEAMET KİLİSE/KİLİS ELİ: Tahtacı Yurdu, Elif Kavağı,


Güllü Çeşme, Eşekciler, Gel i n Kayası , Akpınar, Koca Ahmet Deresi,
Ketenalan, Kavaklımunar, Hüseyinalanı, Hanyıkığı, Armut Seki, Karataş,
Dodall ı , Karadut, Anapınar, Çamurkavak, Mayanın Öldüğü yer,
Hacıoğlu, Atizi, Selli Yurt, Aktaş, Payam, Şeytan Tepesi, Kocakır,
Karaoluk, Kapıkaya, Arıtaş Deresi , Meriç Tepesi , Kıranpınarı, Bölücek
Çeşme, Topaktepe, Suluin, Hacı Gediği , Topmersin 29 2

29 1 Yağmurlar Köyü semt adları 1 946 doğumlu Şevket Yılmaz' dan sağlanmıştır.
2
29 Akyurt ile ilgili b ilgiler, 1 95 1 doğum l u Veli Akkor'dan elde edilmiştir.

3 07
ALACALI:Menevşe Çukuru, Kız ı l , Karanlıkdere, Karaal i , Kumtepe

ALAYLI: Dikilitaş, Yel lice, Gavur Boğazı, İndere, Fırla Tepesi, Karadut,
Şeytan Deresi, İnönü, Eski Alaylı

ARPADERE: Kara Asma, Kakık Çeşmesi , Kekl i k Deresi, Dolmaç, Gel in


Uçurumu, Acı ağaç Pınarı, Kavaklıdere, Kızılyar, Koca Asar, Kayran ,
Kadıalan, Tüke Tepesi, Kız Kayası

CERİTLER: Açöldüren Deresi , Topakkaya, Kuruçeşme, Keçesuyu,


Kayraklı, Kovan Çayırı , Çeltikci

ÇAYIRLl(ÇEPNİ): Karakaya, Aktaş, Aydoğdu, Akbaba Taşı, Karta!


Baba, Çaltı ! ! Dere, Cehennem Deresi , Akçeşme, Akpınar, Değirmen
Boğazı, SulLh ;ne, Ilıpınar, Tilkilik, Koca Seki , Kızılcan , Kale B oğazı,
Sülüklü Çeşme . Şekeroluk, Şarık Kın , Kurucaova, Karaağaç Mezarlığı,
Yelgedi ği, Kum ludere, Panaya, Kavaklı Köyü, Gümüş Gölü, Çavuş
Gölü, Sahranl ı Boğazı, Ceylan Gözü, Gel in Kayası , Karataş, Çavuş
Çeşmesi, Eseler, Kahveci Köyü2 93

ÇUKURKÖY: Sarpça, Ball ık, Mezargediği, Kurşun Gediği, Kumdere,


Hamza Bey Dağı, Soğuksu, Dedekavağı , Fırla, Gel inkayası, Dedebaşı ,
Akkaya, Kovan Çayırı

DALLIK: Kocaöküz, B abadağ, B ağarası , Parmaksız, Kadıkaşı, Eşekciler,


Çavdar, Soğucaksu, Kadıkuzu, Asarlık, Çaloluk, Şekeroluk, Çukurköy,
Osmanın Kaya, Arı Yatağı, Eki nlik Pınar, Küçük Mehmet Korusu, S inek
Düzü, Sırtlankaya, Aydoğmuş, Karıncal ı taş, Kadı geç, Ahmetler Kayası ,
İki Çay, Kızlar Bey Tepesi, Eşek Çoluğu294

DİBEKÇİLER: Aktaş, Kenger, Ulukaya, Kertil Gediği, Elmalı Oluk,


Tavşan Dağı, Çadır Dikilen, Söğüt Gediği, Çılbır Tepesi , Eren Dede, Çal
Dede, Harta, Tolca Deresi, Kabak Çayı, Poruklar Gediği, S irken Deresi,

293 Çayırtı Köyü ile i lgili semt adları 1 939 doğumlu Hüseyin B i lgin'den elde edilmiştir.
294 Dallık Köyü semt adları, I 967 doğumlu muhtar Ekrem Kaya'dan elde edilmiştir.

308
Atmacık, Kovuş Deresi, Cuma Deresi, Kocakuyu, inmezler Tepesi , Hacı
Hasan Gedi ği, Karıncalı , Sakaralan , Dikkulak Deresi, Güzler, Büyükkoz,
Kazmacı, Baklaburun, Ulualan, Tanışman, Dipsiz Dere, Tekir Yaylası,
Payamburun, Kurbanlık

HALKAPINAR Pilav Tepesi, Çavuş Çeşmesi, Yongal ı Çeşme, Çavuş


Mezarl ığı, Yatıkkale, Yelbelen, Eğri Almaz, Denizbakan, S akarkaya,
Kuruçeşme, Cinlidere, Güllük Ovası, Kurdkayası, Anbarkavak, Karataş,
Tepetarla

HASANÇA VUŞLAR: Balıkgölü, Uzunöz, Kalkamak Kaya, Bazar


Deresi, Hacı Musa, Hayr�ddinl i, Oğlancıklar Mezarlığı, Alacalar, Ali
Hoca Dağı, Güzeller Tepesi, Kapıkaya, S akızburnu, Göğebakan Tepesi,
İncirlipınar, Ermişl er Tepesi , Kızı löyük, Mersin l idere, Dutlu yer

IŞIKLAR: Rahmanlar, Dededağı, Canbazlı, Çaltıl ıdere

IŞ IKLI: Delikkaya, Eynes Deresi , Hacı Hasan Kavağı, Çorba Kuyu,


Karatepe, Ekinlik, Taşduvar, Dutlukuyu, Kozalan kın , Mermeroluk,

Kazantepe-�\) ·

KARATEKKE: Kanl ıkaya, Ellezdere, Karagöleb, Eğriazmak, Tekebil iği


(Tekelidere), Kırkağaç, Kavaklı, Çevri lik, Küçük Ali Deresi

KÜÇÜKKEMERDERE: Karakaya, Tolos, Karaüzüm, Ilıcak, Kaynar,


Kızılcagedik, Karahasan Tepesi, Şapullu, Oyukalan, B aşerik, Karasakal ,
Gülye, Kert il, Havutyanı, Sarıpınar, Sazl ık, Küpalan, Anbar Deresi,
Kaydır Çayı , Kızı lcık Tepesi

MEHMETLER: Kaşan Deresi, Keklik Taşı , Çakal Yurdu, S azlık, Karta)


Kayası , Kazalan, Karanlık Dere, Hayıt Boğazı, Katır İzi , Kemikli,

2"5 Işı k l ı Köyü ilc i l g i l i semt adları eski muhtar, 1 965 doğumlu Murat Arslan'dan elde

edilmiştir.

309
Çamlıtarla, Kocabağ, Köklük, Kazoğlu, Kocakır, Bitorman , Çamur
Kavak, Keten Alan, Taştepe, Kara Mehmet Çeşmesi , Kısık296

ÜZÜMLER (HACI NEBİLER): Pehli van Tepesi, Şeytan Deresi, Uzun


Karlangaç, Kireçgediği, Dağyenigediği, Kırdaşlık, Musluk, Çam Burnu

ORTAKÖY: Uysall ar, Kış Yurdu, Dikmen, Mezargediği, S ivri, B ozkaya,


Karapınar, Kayal ı , Ulukavak, Ayvalı , Ballıkaya

SOMAK: Gökkaya, Menevşe, Akalıç, Ağacık, Harta, Arıkovan, Hacım


Bağdı Dağı , Örenbeleni, Hanayl ı , Mahure Tepesi , Koca Harman, Koca
Çöğür, Çay Kavuştu, Çanlıoğlu, Nergis Harman, Atmusluğu, Kel lerin
"
Harmanı, Domuz Uçtu-97

TOPARLAR: Karakaya, Aktaş, Daşinak, Balıkkaya, S arnıç, Ilıcak Dere,


İsl amçağı Kayası , Gerdimelik, İnceoğlan Düzü, Çavdar Harman,
Kavakkaya, Hanay Dam ı , İtpınarı, B elenbağı, Yamaçkaya, Kayabelen,
Çerdimen, Terskaya, Gökçe İn, Deliktepe, İki Armut, Pil av Tepesi ,
Akyar, Kocayokuş, Alacakaya, Develi dere, Düzharman, Çavlan Deresi,
Kuzuluk, Alanbağ, İndibi, Alakaya, Yumrukaya, Kurukaya, Oğul harman,
Başpınar, Kayacıburun, Sementler, Gökkaya, Gözderesi, Usuluk,
Kocaçukur, Kayadibi, Semerkaya, Öteki Harman, Ecepler, Halpınar,
Maraman, B aşpınar, Çavl an Deresi , İncirl ik Pınarı ,Yaren Dede, Çakal lık,
Akkaya, Kayal ı dam, Yamaç Tarla, Maşatkaya, Kızım Deresi , Kaçay,
Mezarlık Kuzu, Gevrekkaya, Darıharman, Çakmayası, Yolap Bağcı ,
Sırtl an Kayası, Gölcük yanı, Gavur Dağı298

YEMİŞLER: Karakaya, Karataş, Erdede, Yamaç, Tümbecik, Koca


Mehmet, Kavaklıdere, Ortası Belen, Kayal ı , Yelciboğazı , Çobanöz,
. Olcak, Çardakkavak, Ballıkaya, Çatalağaç, Deliktaş, Yel lice, Karapınar,

2% Mehmetler Köyü semt adl arı ınuhtar 1 95 1 doğuml u Şaban Dönmez 'den elde
ed ilmi ştir.
2'17
S omak Köyü semt adları 1 965 doğum! u Coşkun Yılmaz' d a n sağlanmıştır.
2% Toparlar Köyü ile i lg i l i bilgi ler, 1 959 doğumlu A l i Göktaş, 1 96 1 doğumlu Faik Şen,

1 98 1 doğuml u Hakan Görgün ve 1 97 8 doğumlu H i mmet Ünsal'dan elde edi l mi ştir.

310
Taşl ıçukur, Gökdere, Karaayşe Suyu, Doğan l ı , Gel i nkayası , Kurşun
Gediği , Kurtca, B akcakl ar, Meram B ağı, Deve Yatağı

YENİOBA: Çakal Dere, Sakızağacı, S inekl i , Kumtepe, Aktaş, Akarca,


Mersinl idere, Erdağ, Kül lüdere, Karataş, Canbazlı Tepesi, Fatma'nın
Çeşmesi, Akarca, Haıcal ı Çeşme

BAYINDIR

ALANKIYI: Kazancık, Güldede, Boğacı k Gediği, Aktaş

ALANKÖY: Kalkacık, Tersdere, Üğünük, Tepecik, Karaman Dağı, Kale,


Çilcek, Yalnız Mezar, Çınarcık, Kayalıtepe, Yemişii Gedik, Alandüzü,
Saraç, Mersindere, Çukurdambaşı, Kocaocak, Kuşcupınar, Mumluklar,
Kırl ıpınar, İsmel lerbağı , Alangedik, Vakıfdere, Bozukbağlar, Gökgöl ,
Umutlar Yeri, Yazıcı, Armutlu, Pınaraldı, Mol l a İbrahim Çeşmesi,
Dostyeri, Çayırcık, Büyük Gedik, B aşdere

KARAHA YIT: Mumderesi, Günçıktı, Kocaosman Deresi,

KARAPINAR: Oyukdağı, Somruk Deresi , Ali Oğlan Kıranı , Malaş i t


(Melaçlı), Kaba Mersin, Şahlan Deresi, Akkapak, Dikenl ik, B acaklı,
Değirmen Harımı, Kirl ice, Kuruçeşme, Hacılar, Kömürlük Kavak,
Asmal ık, Uzun Güney, Kızıldam, Gökseki , Mol la İbrahim Kıranı,
Sakarkaya, Hacı Vel i ler, Alkaya, Sarısu, Tatlısu, Mahmutlar, Melengeç,
Kayal ıburun, Yıkıklık, Gürlek Kavak, Taş arı , Kocagedik 299

OSMANLAR Del iktaş, Çavdar Gediği, Beşi ktaş, S arısu, Cumalı,


Armutluk, Zeytinli Ocakderesi, Bülbül 'ün Köprüsü, Bağarası , Tekçam,
Al antepe, Burçak, Mersinlik, Çaylak, Köy Yıkıklığı, Oyukkaya, Sesveren
Kaya, Söğütlü, Kadir Deresi, Karanl ıkdere, Kırık Kavak, Azatl ıburun,
Belez Ölen, Tatl ı Pel it, Kırkgelen, Gökçepınar

29'' Karapınar Köyü semt adları 1 96 1 doğum lu Feridun Koçbay' dan elde edi lmiştir.

3ı ı
B İRGİ

ALAŞARLI: Garman Tepe, Hayıtözü, Hatip Burnu, Düzdağ, Hacı Kuyu,


Gökkuyu, Kara B al i Kuyusu, Dampı n ar, Çoban Deresi , Şarlak, Mazıtepe,
Mahitepe (Mahya), Kartaltepe

BAŞALAN: Sarıkaya, Güdümcü, S arıyer, Kurşun Çukuru, Tek Ceviz

BEBEKLER: Karakaya, Aktaş, Keldağ, S arıkız Tepesi, Dilekderesi,


Budaklar, Karadağ, Üzümler, Gedikardı, Kadınlar Çeşmesi, Ahmetler
Deresi, Donuzderesi

B IÇAKCI: Karaoğlan, Kocaçay, Ovacık Yaylası, Tepeardı, Bölücek

BOZCAYAKA : Yell ice, Soğucaksu, Karangedik, Kurt Gediği, Işlı


Gedik, Buğday Al an ı , Çakal Tepe, Evren Tepesi, Cebcioğlu Çeşmesi,
300
Ti lki Deresi, Gavuroğlan Deresi , Kırlı Çeşmesi, Dinlenmez Çeşmesi

BUCAK: Kartaltepe, Hayıtözü, Dampınar, Gelinboz, Gavur Dam lanı

CEVİZALAN: Aktaş, Kocakaya, Yeltepe, Söğütler

ÇAGLA YAN: Demir Deresi, Şeyhler, Davul Tepesi , Bezirgan l ı k, S arı


Gül lük, Kır Ahmetler, Kolaylı , Düzbağl ar, Serhat Tepesi

ÇAMY AYLA: Karakaya, Sarıkız, Dede Tepesi, Kırkpınar, Manastır,


Kapak Kıran, B ıtrak, Domuz Gediği, Palamut, Sürgün, Kıı·bel,

DEREUZUNYER: Elmedenler, B üyükharman , Topçudağı , Dikenler,


Ahatlar

ESELLİ : Palamut Dağı, Göktepe, Karanlık Dere, Patlak, Tiri l inin kayak

_ıoo Bozcayaka Köyü' nün semt adları , 1 960 doğuml u Feridun Özcanoğlu' ndan elde
ed ilmiştir.

312
EMİRLİ(MADEN): Aktaş, Güllüpınar, Kızl ar Mezarlığı, Kazmacı,
Savruk, Langarderesi, Akçeşme, Muslukgediği, Kartalçukuru, Üç Mezar

GERELİ : Karakaya, Arıkkuyu, Akçaoğlan, Ölçekli Mezarlığı, Geli nboz


Deresi , Ümmetkuyu, Çakıroğlu Çeşmesi , S arıkaya, Evkayası, Ahmetci
Deresi , Hamam yıkığı, Kavaklıkuyu

GÖLCÜK: Karakaya, Horasan Yaylası, Olcak, Yelci , Geyi k Dağı, Sırtlan


Bayırı , Danacıl ar, Gedik, Çoban Pınarı , B oğaz

HORZUM: Kokar Toprakl ar, Eşek Deresi , Kepez, Karakuz, Kumdere,


Peynirçukuru, Karadağ, Zahrancık Mezarl ığı, Şeytan l ı Yurdu, Arış
Gedik, Oluk Çukuru, Madet Çeşmesi , Gülyeri, S arıburun, Kurtlar
Yayl ası, Köse Kuyuları , Dal lı Çukur, Firuz, Sazdere, Embel l i , Keserler

IŞIKLI: Aktaş, Hacı Emir Çeşmesi , Arap Tepesi , Çingen Mezarı ,


Kapaklı, Çataltepe, Hoşafkuyu

KA YAKÖY: Alatepe, Hüroğlu, Yapıkdağ, Ütüktepe, S arıtepe, Dededağı ,


Harlak, Nalçacık, Aktaş, Al abaş, Beygil Çeşmesi, Ablak Çeşmesi

KEMER: Kıı·kl ar, Aktaş, Parnalı , Oğulderesi , Söğütal an, Tabak,


Gümüşlü Deresi , Evran İni, Kocadüz, Erenler Tepesi, Dananın Taşı,
Tozlu, Sarıkaya, Güzlü, Değirmendere

KIŞLA: Elifce Kuyusu, Hasancadağı, Davul dövülen, Gökoğl an

. KOFUNDERE(ALICI): Karakaya, Karataş, Payam Gediği, Dolamanlı


Kaya

OVACIK: Akçakmak, Yıldırım, Deveci Gediği , Kıble Tepe, E lmacık,


Mıhçı, Tuzlak Tepe

PİRİNÇCİ: Korga Tepesi , Gülderesi , Armutluk, Kızı lkule, Yarbaşı ,


Kırdaö_:ıo
b
ı

30 1 Pirinçci Köyü semtlcri, eski ınuhtarlardan İ lhanıi K ı l ı nç ' tan sağlanmıştır.

3 13
ŞiRiNKÖY (KEÇiLiLER): Yumurtaş, Dışdaş, Velioğlu, Tepeci k

YILANLI: Eren Dede, S ığırarkacı, Dananın Taşı, A l a S azak, Vakıf


tuzlası, Kocagedik, Kuş Kayası , Uzun S azak, Çolakoğlu, Kuruavlu,
Gümüşdere, Müftül er, Ekinlik, Ç avdar Dövülü, Gökçealan, Tabak
Deresi , Aktaş, Kocabahçe, iğdel i , Kovanlık, Anbar Burnu, Gök Fatma
Tepesi , Çavdar, Kızlar Tepesi

KELES( KiRAZ)

AKKAV AK: Camız Gölü, Koca Çınarlar, Maşatlar, Kapıcı Yeri , Yüksek -
Harman, Han Yıkığı

AKPINAR(KARACAKASAR) : A i i Yaylası, Köpekci ler, incepınar,


Kıı·kavak, Demirci deresi , Kara Ayşe Çeşmesi , Deve Çökeği , Soğuksu,
Yörük Kürdü, Çamlık, Dede Kıı·anı , Taşoluk, Dilimsu, Kulal ı , Pol at,
Taştepe, Yarıkkaya, Gürkavak, Çi l l i k , Çal l ıkıran, Kale

ALTlNOLUK: Aktaş, Acı l ı k Yaylası, Geli n Alan, Dedekıran, Gizirler,


Tekke Ovası, Patlıcan Suyu, Maviler

AVUNDURUK: ikiztepe, Yemenler, Sarısu

AYDOGDU ( KAMAR): Ahrı lca, Çanakcı Deresi, Kadirin Tepe, Kamer,


Cantepe, Dutluavlu, Kumyer, Akyar, Harmankuyu 302
A YV AŞ: Cinliler, Kervan , Köprü Deği rmeni

AZMANLAR: Demi rci Dede, Kadın Geçidi, Kasular Suyu, Oyuk Kıranı,
Arap Mezarlığı, Kunduz Gediği, Mol l a Ahmet

BAHÇEARASI: Eskiyurt, Nuhsekisi, Kızılçukur, Çavdar, Demirc i ,


Azapdal ı, Elmalıkoyak, Kaı·Jık, Elekc i , B ozalan, Molla Ali Deresi

.ıo2
Aydoğdu Köyü semt adları 1 962 doğumlu Mehmet Özkan' dan elde edilmiştir.

3 14
CERİTLER(ÇULHAMURLAR): Göl başı, Bağlar, Kavukdere, Sülüklü,
Han yıkığı

ÇATAK(CANBAZ): Aktaş, Öksüz Kız Deresi, Karl ıkdağı, Ağıztepe,


Karakoyun Mezarlığı, Kavaktepesi, Gölderesi, B i rler Tepesi , Kan l ıpınar,
Kazantepe, Öksüzler Tepesi , Düdüklü Köyü, Karaardıç, Göztepe,
Hamam yıkığı, Aşıl ı armut, Akçay Mezarlığı, Kartalkaya, Körkuyu,
Asmal ıkaya, Taşlıçukur, B ahçeburun, Gözderesi

DAMLAR: Aktaş, Sobular, Hatip S uyu, Kırl ı Mezarlığı

EMENLER: Oman l ar, Sarnıç, Karataş, Gölyeri, S ivrikaya

GEDiK: Fatma Pınarı , Dalmaca, Kavakgürü, Katranderesi , Dutludere,


Y e I degırınenr· 101
- ·

HİSAR: Karakaya, Tüküderesi, Cantepesi , Taşl ıgedik, B al lık, Pir Ahmet


Tepesi , Toptepe, Değiıınenboyu

İGDELİ: Karakaya, Erenler Dedesi , Küçük Dede, Çavuşlu Düzü, Hadım


Çeşmesi, Gökdelen , Eski İğdel i , Yı l ıkkaya, Çöğürlü, Karpuz Kakl.ıdan,
Yataklık, Mezargediği, Daml ar, Mol l a Ahmetler, Osmanl ar, Gevenl i ,
Çöğürlü, Hoca İbrahimli, Tuzl ak, Kesbel, Sıra Cevizler, Ebi ] Yakası,
Kilise304

KARABAG: Karakaya, Palamut, Kartalkayası, Tilkilik, Çobantepe,


Tavşan Doğrusu, Keleli Kaya, Çarıklar Mezarl ığı, Kocadere, Beşafır
Çeşmesi

KARAB ULU: Mahmutdoğu, Uylukdere. Gedik, Baney Tepe, Kurutsuyu,


Denizalan, Moruktepe, Urumaz, Mehmetmezarı

KAYADİBİ : Demir Dede, Yurt Bel en, Del ibelen, Çavdar, A vcılar

'll.'
Ged i k Köyü semt adları 1 953 doğumlu Hüseyi n Yılmaz' dan sağlanmıştı r.
·

'li.J
İğde l i Köyü semt adları 1 964 doğumlu Eyüp Çingil ile 1 964 doğumlu Yaşar
·

Çakmak' tan elde edilmi ştir.

3 15
KİBARLAR ( KEPİRLER) : Dede Doğan, Demirci Dede, İnlikıran, Koca
Karı Mezarlığı, Kervan

ÖRENCİK: Karakaya, Sarıpınar, Koval ık, Kul Kuyusu, Ot Harman,


Tütınenkıranı , Kocakız Mezarl ığı, Çökeleklik Sırtı

SAÇLI: Karakaya, Tütsüzler, Karahayıt Deresi, Kaplan Tepesi,


Arpadere, Armutlu, Gölyeri , Tatl ı dere, Süllüler, Del i ktaş, Karaoı·man,
10�
Sarnıç, Taştepe, Tekmezar, Mezardere· ·

SARIKAY A: Aksakal lar, Cenikler, Merge, Araplar, Değirmendere,


Arıkayası, Kocaçeşme, Kıranbaşı

STRIMLI: Muslu, Sarısu, Ahmetoğlu Deresi, Cıngı l l ar, Çırpıgediği ,


Tekkekayası

SOLAKLAR: Eycepler, Kurtl ar, Kara Yavrular, Çırpıgediği, Avcılar,


Mangıran S ırtı, Kezban Mahal lesi, Hacı Mustafa Deresi , S arı İmamlar,
Hatipler, Mol la Hüseyin

ŞEMS İLER: Akçaarpa, Akkavaklar, Kemer, Kul e yıkığı, Dede

T AŞLIY AT AK: Aktaş, Denizalan, Kocakız Mezarı, Oyukkıran, Gölcük

TEKB IÇAKLAR: Kavrukdere, Akçeşme, Akkale, Taşlıharman, Gölkıranı

TUMBULLAR(TOMBULLAR ) : Ayı l arbeleni , Gökük, Handeresi ,


Cımbıltepe, Taşlar, Uzunl ar, Taşlıyatak

Y AGLAR: Karakaya, Aktaş, Karakoyun Gediği, Küçük Köğün,


Horoztaşı, Küçük Gedik, Somurcalı Dağı, Akçeşme, Avgan Deresi ,
Akbaba, Arap Ölen, Gavur Öldü306

\o:\ Saçl ıköyü i l e i l g i l i semt ad ları 1 963 doğumlu Muammer Ayd ın 'dan e lde edi lmişt ir.
<o(, Yağlar Köyü semt adl arı. 1 950 doğumlu Mustafa Kocabaş ' tan elde edilmiştir.

3 16
YEN İKÖY : İkiztepe, Ulupı nar, Çiftliktepe, Tuğlutepe, İnönü, Yıkıkhan,
Bazargediği, Aktaş, Kuruçeşme, Karanl ıkdere, Tilkilik, Avunduruk

YENİŞEHİR: Karakaya, Aktaş, Ayazl ar, Hacıbayram Kayası, Susam


Tepesi , Bazar Gediği, Yel deği rmen i , Gavur Damlai·ı , Çökelez Deresi ,
Şahin Tepesi , Maltepe

YEŞİLDERE: Ahmet Tepesi , Arap Tepesi, Sünnüler, Dorumlar, S apa


Deresi, Hacılar, Keşkek, Erenler, Kaplan Deresi, Bostankaya, S arısu,
Kabaklı, Yayialı

B ALYAMBOLU( BEYDAG)

ÇAMLIK: Cumal ıoluk, Kızl ar Mezarı , Karakoz Çeşmesi, Merecanoluk,


Oyuk Dede, Karaman, Elem Gediği , Çatıl ı Mezarlık

HALIKÖY : B üvelek Pınarı , Eşek Yaylası , Tavşan Tepe, Ovacık,


Pal amuttepe, Hanyıkığı, Ulucak Tepesi, Tekirl i , May Tepesi , Koyun
Gölü, Dedem Evleri , Soğukkuyu, Cenevi z Evi, Elyaka, Çal ı l ı Çukur,
Ci ntepesi

MUTAFLAR: Aktaş, Arapkuyu, Taşköprü, Tahtacı Düzlüğü, Tahtacı


Mezarl ığı, H anderesi , H an B oğazı , Divan Kıranı, Edi le

PALAMUTCUK: Kocaadam Suyu, ili kmen Mezarl ığı, Büyük Oyuk


Dede, Küçük Oyuk Dede, Kızlar Mezarl ığı , Ayval ıkuyu, Çatı) Mezarlı ğı

AYASULUK

AVŞAR: Aldere, Avaraltı, Köyönü, Gölaltı , Uşak Mezarlığı, Çakmaktaş,


Karataş, Pirendağı , Kocaorman , S i vritepe

ÇINAR: Ulucak, Seligöl, Armutlu, Ağırtaş, Kızılcaköy, Hasan Öreni

317
TORBALI

ARSLANLAR Beyli k Korusu, Akağaçlar, Karasaz, Yaka Tarlası , Köpek


Kaynağı, Çeşme Anası, Arap Mezarl ığı, İncirler Deresi, Deli Ali Kuyusu,
Akgöl Ormanı, Çamtarla, Sı ğıryolu

BELENBAŞI: Arıkayası , Macuncu, Kartalçamı, Kavacıkderesi ,


Soğukpınar, Kavasl ı Gölet, Aşağı Çorlu, Yukarı Çorlu, Hasan Kuyusu,
İbiş Beli, Topalı n Düğün Yurdu, Tepetarl a, Karakızlar Çeşmesi, Namazlı
Tepesi, Boyuntarla, Çorlu Çeşmesi , İncirlipınar, Mertek Deresi,
Mersinl ipınar, Çaltı Yurdu, Sarıkaya, Si vrikaya, Macuncu Çeşmesi

BÜLBÜLDERESİ : Kızılbaş Kuyusu, Güzel ler Yamacı, Dede Dağı,


Gökçepınar, Çimen Hasan, Nergislidere, Deliosman Boğazı, Yanyurt,
Aşören Deresi, Asmalıdere, Ahmetcinin İni, Düzgöl, Bölükpınar,
Yarıkkuyu

ÇAKALLAR: Akkızkuyusu, Arap Mezarl ığı, Hacı Hasan Çeşmesi ,


Şinşin Kuyusu, Güssüncük Deresi , Sağırtaş, Karabacak, Köklük Deresi,
Tombak Tepe, De l i İncir, Uzunkuyu

DAGTEKE: Sarnıçbaşı, Köyyıkığı, Saltıklar, Ahmetler

DÜGERLİK: Armutluk, Karataş, Karlık, ibil i k Tepesi, Mazın Yeri ,


Mahmut Tepe, Il ıcaktepe, Künk Deresi, Karabacak

HELVACI: Kızılkaya, Hatibin B ağı, Karabacak, Atizi, Şeytan Çamı,


Eşektepesi, Üçkuyular, Madancı, Uzunkuyu, Öteköy, S ırapayaml ar,
Dedebaşı , Yorgun Çam, Kum luk, Çeşmebaşı, Kızılyarl ar, Tatoğlanın
Bahçeyeri , Güssümün B ahçeyeri, Narlı

KARACAAGAÇ: Nergis B oğazı, Dedeyanı, Arapyeri Kuyruğu, Tantan


Kuyusu, Çakal Çamı , Cincinpınarı , Çardakçam, Kule, Çaltıöz,
Uzunkavak, Akyol, Tellibağ, Budala B ağı, Hacı Bekir Bağı , Eminece
kuyusu, Çal ık Çeşmesi , Deli Mehmet Pınarı , İmambağı, Şeytan Dam l arı,
Narlı

3 18
KARAOT: Çakmaklık, Kocalar Mezarlığı, İnatlı , Öküz Yatağı, Kurt
Taşı, Nene Kayası , Sınırburnu, Akkaya, Göçüklük, Payaml ı Dağı,
Papazlık İni, Akçaçay Deresi, Çorlak Deresi, Kazancık Deresi , Kuyu
irimi, Kozcuk, Yüksek, Hocanın Mezarı, Kekl alelik, Baykuş, Kıral an,
Bağaltı, Kocalar

KIRBAŞ: Aç Öldüren, Kandakbaşı , Acıkuyu, Sömekl ik, Miller, Tabanl ar

PAMUKYAZI(ÇAYBAŞIJARAPLI) : Akarca, Kuyulu, Kayıklık, Şeytan


Köprüsü, Cinli Tarla, Akyakal ı , Atkorusu, Çi ngene Ormanı , Göller,
Gölayağı, Ş imşir, Köklük, B ağarası , Özarası, Eğerci, Dede Mezarlığı,
Cel lat Gölü

S İNEKKÖY: Akkaya, Gözkaya, Karpuz Kaya, Burki ye altı, Tosunyeri,


Kı ll ıboz, Ketenderesi, Fatma Çeşmesi , Kurttaşı, Gavurdamıoğlu Pınarı,
Arapkuyusu, Karşı yaka, Çatakavak, Davlumbaz, Sınırburnu, S arısu,
Kirazderesi, Kesupı nar, Düvencinin Düven Taşladığı Yer, Çifte Pınarlar,
Uyuzağılı

ŞEHİTLER(MAŞAT): Dedelik, Mi l ler, Kocaköprü, Yemişlik, Dibektaşı,


Zincirlikuyu

TAŞ KES İK: Kumdere, B ardak Çukuru, Haylaz Deresi, Mestantepe,


Hacıçeşme, Akgöl, Yılanl ı dağ, Çal ı kuru, Palamutluk, Çerkes Gölü,
Kilise

A YDlN GÜZELHİSAR

ABDURRAHMANLAR: Şarlak, Enebeyli Deresi, Arap Dede, Yağmur


Dede

AHATLAR: Terziler, Çanakçıdağı, Ahmet Dede, Çayyüzü, Çataltepe,


Bozalan

AKÇAKA YA: Aktaş, Kızılkarlar, Karasulu

3 19
AKÇEŞME: Kaşıkcı, Kuştaşı , Şarlakderesi, Kepenek Dede, Karabağ
Dede

AKÇAKÖY: Kızdedesi , Hal ı köy Mezarl ığı, Peynirkaya, B al l ı kdere,


B oydan , Aktaş, Akarca, Menciba, Devetaşı, Aydoğdu, Öküzderesi , Bal l ı
i n , Hoca S i m Köprüsü

BAÖCILAR(ÇALLI KEB İR): Dikil itaş, Mezar Gediği, Kocadere,


Meşel i Tepe, Kesrane Alanı, Ahmet Pınarı , Arabın İnciri, Akgedik,
Meryem Pınarı , Çoban Oluk, Asmalıpınar, Şeytan Kavağı, Tülü Tepe,
101
K.ı 1 ıse,
. Asac

CUMADERESİ : Pirl i belen, Kalen ler, Kıl ıçderesi, Kayacık, Kocayer,


Arpadere

ÇAMKÖY: Karakaya, Erezderesi, Bozalan, S arnıç, Enibeyler, S akarkap,


Kıztaşı, Sugatdere, Kartaltepe, Kavalan, Dedekaya, Kayıköy, Karabelen

Ç ULHALAR: Karataş, Küp Ysatağı , Gel i n Kayası , S apalan, Çakmak


Kaya, Acarlar, Ahmak Pı narı , Pınarcık, Osman l ı Pı narı

DAMPINAR: Karamorçayı , Kaman, Tolos Mezarlığı, Koşualan,


Omarlar, Dedekayası, Hüseyin ler, Akgedi k

DEREAÖZI (DEREKÖY) : Balıkkaya, İkizdereçayı

DOÖANKÖY ( DOMALAN): Muslubağı, Sulucadere, Kokar Dede,


Kirligedik, Hacıotur Deresi

HABİBLER: Sugözü, Yayl a, Karamorçeşmesi, Bağbelen, Bereket,


Kırgındız, Hacıgediği, Bölükçam, Mineştepe, Havutdere

307 Bağcılar i l e ilgi l i semt adları 1 957 doğuml u Fah ri Yıldız'dan sağlanmıştır.

320
GAFFARLAR: Arap E l i , Akkaya, İmam Tepesi , S arıçay, Büyük
Harman, Tümbek, Katrancı, Mastanl ar, Göbeksuyu, Amazon Tepesi,
Asar

GÜNDOGAN (MANASTIR): Dikmen B aba, Abacıoğlu, Manastır

İSAFAKlLL Gözkayası , Meşeliköy, Aydoğdu

KARDEŞKÖY: Muslukkıranı , Mehmetcen Pınarı , Abdullah Tepesi,


İn dere

KARAKÖY: Dombay Deresi , Altınoluk, Kabala, Kartalpınarı ,


Katırgeçmez, Dinin Musluğu, Aşpişiren Dede, İncesu, İmam B aba, Erik
Gediği , Açöldüren Çeşmesi

KAYACIK: İmam B aba Dağı, Kızl ar Si vrisi, Karlıpınar, Burunkayası ,


Akkoz, Gümüşkaya, Harmankaya, Kandil Deresi, Çöplen Deresi, Yukarı
Kayacık, Orta Kayacık, Aşağı Kayacı k

KENGER: Fil Deresi, Ağlayan Pınar, Kızı lyarbaşı , Aktaş, S ırtlan ini ,
Kafaca, Haqnos Deresi, İbrahim Dağı , Gılman Tepe, Koca İmam
1

KETENYERİ: Kalpak l ı , İmamlar, Hamzalarpınarı , Ustall ar, Paşalar,


Mantarcı Mezarlı ğı , Yelce, Taşharrnan, Kapaklıpınar

KlRAN: Anakız Çeşmesi , Köybakacak, Ahatlar Çayı , Toptanl ar


Çeşmesi , Kayadibi, Çömçe, Uççayır, Anbarlar

KIZILCAPINAR: Kömürcüdağı, Şeytan Deresi, Karaçalı , Köklük,


Kayalar, Kavakalan Deresi, Çamurlukavak, Çam Dede, Ciğer Dede, Ali
Cengiz Dede

KONUKLU: Kapandız, B ülüçyurdu, Çayırpınar

KOZALAKLI : Hacı Hasan Dağı, Almacık Beleni, Deve Karısı Kayası ,


Gökbelen, Kavaklıpınar, Gavur Düzü, Beşgözler, Çakal Deresi ,

32 1
Mermerl ikuyu, Kocaova, Kayal ık, Yenikuyu irimi, Keleş Pınarı ,
Çamaltı308

KUŞLAR BELENİ: Kızılkaya, Kozalan, Ahmetli, Tokvacı, Kavaklıdere,


Belenl ipınar, Yenipınar, Heskipınar, Kozancı Mezarl ığı, Hacı Ahmet,
Paşabelen, Kurumdere

MERSİN BELENİ: Madan, Göbeç, İvicik, Sarısaz, Cinpınarı,


Küçükpınar, Tabakpı narı, Karyağdı , Havutdere, Sesveren Kaya, Şeyh
Aliler, Karayel , Tilkikaya, Düğün alanı , Kocadere, Karaağaç, Uzun
Mezar, Alaçam, Tostaçal ı , Kule, Asar

MEZEKÖY: Çongurderesi , Durancık Boğazı, Akdere, Yağlıdere,


Gümüş, Soygundere

ORTAKLAR: Adabenl i , Gümüşdağı, Yeni köy, Kılavuz Tepesi, Han


yıkığı, Krepsi

S ATILAR( SOMAKIB İRCİ): Yaren Dede, Akgedik, Yığıntaş, Sameli,


Kavacık, Demiroluk, Afoluk, Harmanpınarı , Bazaryeri, Gavur Ağılı,
Ki raz Deresi

SERÇEKÖY: Serçin, Dedekuyusu, Çakallık, Bölücek, Çamurluk,


Dedebaşı, Uluyol

ŞAHİNCİLER: Kazandere, Gel in Kayası , Danayeri , Bozukyeri

TEKİN(TEKE): Güreş Deresi, Karaman Tepesi, Hıdır Dede, Ortakale,


Çingen Yurdu

TURANLAR: Kırıklık; Sazl ık, Dutdibi, Alangüllü Çayı

308
Koza! akl ı Köyü i le ilgili semt adları 1 95 9 doğumlu Ersan Çobanoğlu' ndan elde
edilmiştir.

322
UZUNDERE: Hüseyinciler, Kel ler, Köseler, İndere, Ada, Meyazın,
Sandaldere, Karaabdi Değirmeni, Allankaya, Sırtlankaya, S ivrikaya,
Hasan Pınarı , Nalpınar, Çörüşlü, Ketenci, Kellik, Köklük

Y AGCIDERE: Kuştüne, Çay Kavuştu, Akgöl, Vakıfl ar

YENİDOGAN(ÖZBEY/YENİKÖY): Ilıkçeşme, Kaşaklıdere, Kemikli


Çukuru, Kocaçeşme, Nazike Çeşmesi, Alaman Damları, Hacı Mehmet
Çeşmesi

YILMAZKÖY Dikilitaş, Kap ı l ı kuyu, Dıkkı l ı Kızı , Çörtük Dede,


Akçeşme, Keçideresi , Seki , Gayıp Sultan, Kırdaşlık, Nur B aba, Bozatlı
Hızır Dede309

ILIDAG: Oynamakl ar, Dikmen, Ürkmez, Tosundere, Halı köy, Ekşi


Çeşme, S ı l a Mezarlı ğı , · Kocayel , Abacıoğlu

KUYUCULAR: Aynalı kuyu, Tolos, Armutlu, Titizlik, Kocadere,


Ekmekçioğlu, Tacıoğlu, Kettankuyu, Hacılar

NEŞETİYE(KİLİSE): İnkaya, Arap Deresi; Muhilli, Astepe, Fırlacık,


Karakovan, Sarı yer, Taşlıçeşme, Duruca Deresi, Sülüklü Çeşme

SULTANRİSAR

ATÇA : Sarı Ali , İncealan, Uzunlar, Çomaklı, Işıklı

KABACA: Yaren Dede, Delibağ, Akçeşme, Hacı Osman , S ökez,


Çekircik, Payarn Ağacı, B azar Yolu, Uluyol, Karataş, Çoban Çukuru,
Uzunduvar, B ozbayır, Küçük Yaren Dede, İlbis Kayası , Boğaçukur,
Nazlr� 1 0

309 Yılmazköye a i t b ilgiler, eski muhtar Hasan Yavuz'dan elde edilmiştir.


31° Kabaca ile bilgi ler 1 957 doğuml u Hakkı Özsan'dan elde edil miştir.

323
KESTEL

AKSU: Elemdağı, Akyar, Linler, Güzelcealan, S arıçam, Oyuk Baba,


Akgözler Deresi , Kavl an Deresi , Ketenyeri , Goşan, Magmuc Alan,
Kadıoğlu Sivrisi, Keçeli ler, Kayrakkaya

AZİZABAD: Tolos, Karadağ, Kul falı Tepesi, Kocalan, Paşayeri , Gavur


İn ieri

BUHARKENT(ÇUBUKDAGIIBURHANİYE): İmrenli Deresi, M i l l ik,


Kayaburun, Eskiköy, Fırla, Eğikbükü, Azatl ık

DAG KIZILDERE: Karakaya, Karakuz, Esren, Gül ağaç, Millik,


Mahmutalan, Tatl ıpınar, Körkuyu, Soygunl ar Deresi

DEREBAŞI: Karakaya, Aktaş, Yavansu, Abacılar, Esentepe, Çay l ı , Hacı


Bakla, Osmanlar, Yayklaköy, Yıkıkl ı k

DURASILLI: S ıyrat, Dedekaşı, Emi n Hoca Dağı, Basmakcı Dağı, Kelali


Dağı, Çolak Dağı, Değirmenlik Dağı, Cumbur Ali Dağı, Armut Dere,
Eğriaşı Deresi , İncirdere, Dıngırlı dere, Ayşe Moll a Deresi, Seyrek Dede,
Burma Tepesi, Şeytan Çayı, Düztepe, Hakmacıtepe, Duttepe, Karakuyu,
Karaselvi Kuyu

GEDiK: Kayseki, Ilıca, Dolay Deresi , B al lek Kayası

GEDİKALTI(KARABAHÇE): İn Deresi, Gökkıran, Mıhranlı Deresi ,


Cin Deresi, Karabahçe S uyu, Kocataş

HORSUNLU: Dikilitaş, Kavak Yaylası, Mezartepe, Kızıldüz, Arl ık,


Beştepe, Tomanı n Dibi, Çanacık Pınarı, Kekikli Pınar, Dedeoluk, Selim
Dede, Toloslar

IŞlKLAR: Kocakuş Yuvası , Kıranardı, Mersinlidere, Alaca

324
KARDEŞKÖY(KARGAÇKIRAN): Kaman Deresi, Çakal Tepesi , Kıran,
Gavur dağı , Kızıica Gedik, Kurtluca, İn Deresi, Cennet' i n Gölü, imselin
Deresi ,Çam l ı k, Kocataş

PAMUKÖREN (GİRENİZ) : Yüzeöğün, Suçtu, Aktaş, Arap Deresi ,


Hasan Tepesi, Karl ık, Akı l l ı Dede, Narlı kucak, Pamucak

RAHMANLAR: Karakaya, Aktaş, Küşündere, Armutlu, Kocakesme,


Gökçeal an, Hisariçi, Esen Bey, Gülpınar, Kavaklıdere, S arısu, Pınarbaşı,
İnci lidere, Bozan

SAİLER: Aktaş, Akyar, Gökçayır, Şaraklı, Tepeci k, Şevketin Dağı,


Devedere, Mergen, Kavakkuyu, Gökçayır, Kargaçdere, Yenibahçe,
Dağbahçe, Ellezdere, Güvüdere, Çadırlık

TOYGAR: Gaziler, Arslanlı, S akardağı , Dağlı Kızı , Ereplipınarı , Kadın


Dede, Karataş, Tekçöğür

YA YLALI: Ekiz Çoluk, Vel i Bükü, Derindere, Morca Adl ı Kıranı,


Bağal an Gediği, Üzüm Eri k, Ergediği, Çatalkaya, Soğukdere Pınarı,
Tekke Pınarı

BOZDOGAN

AKSEKİ: Kocakırık, Akyokuş, Hoyraz Burnu, Kakl ık, Hakalan , Irak


Tepesi , Sünbül

AKYAKA: Yaykın, Del i ktaş, Kil itl i köprü, S arımsak Çukuru, Yukvar,
Gavur Daın l arı , Kapız, Sürünbeç, Osmanın Mezarı, Kozaklık

ALAMUT: Çaltı l ı kuyu, Kırmızıyurdu, Meryem Oluğu, Naldöken,


Madran Baba, Kocameşe, Cinl ipı nar, Akçay

ÇAMLIDERE/ÇAKALDERE/SİPAHİLER): Aktaş, Tolos, Akbelen,


Bul ayda, Yerbasan, Çeti nce, Kozağaç, Kırburun, Değirmendere, S adıklar

325
Mezarl ığı, Sipahiler Mezarl ığı, Beyl ik, Kırkgöz, Armutalan , Anbar
Kayası, Tuzleş, Kırburun, İğdelidere, Fırındere

DUTAGACI: Kartalkaya, Keklikpınarı , Omar Oluğu, Kızpınarı , Karlı k

DÜMEN: Karakaya, Erenler, Dümen Mezarlığı, Işık Kavağı, Kabaoluk


Deresi, Selvil i Çeşme, Kuzbağı , Ekişci, Kocagedik, Hisar, Cınbılaz,
Anbar Deresi , Keleşler Yaranı , Çerkes

GÜNEY: Küçük Madran Tepesi, Doğuş Beleni, Korumaz Yay lası,


Tandır Deresi, Havdal Yayl ası, Kovacık, Terzi Ali yaylası, Kal ice3 1 1

GÜVENİR: Çal l ıca Dağı, Topraktepe, Arap Apıştı, Akçay, Tekke, ­


Deliçay, Uşakpınarı , Kanberler, Cincin kaya, Nişantaşı, Anbarlıkaya,
Sarıyer, Durak, Akdam, Kepez 3 1 2

HIŞIMLAR: Akbaba Taşları, Oyuk Tepesi, Hal ıbelen, Düdükçüler,


Karagedik, Çimen l ik, İskenterelik, Nergislik3 1 3

KAKKALAN: Mastepe, Karaağaç, Sı rça, Hacılartaşı , Yarıkaltı , Memi ş


Pınarı , Çapıtlı Çam, Yayla Kavağı, Çaygeçen, Urum Alan ı 3 1 4

KAMIŞLAR: Üskübi , Susuzdere, Kurudere, Şeytan Dere, S oğukpınar,


Haremdere, Mastepe

KARAAHMETLER : Yaren Dağı, Yaren Dede, Çıngı l l ı , B ahçekap ı l ı ,


Ören, Uzunburun, Kara Ahmet, Çamlık

KIZILTEPE: Göynükdibi, Düren Yurdu, Yiğidinbaşı, Tepez, Gölüstü,


Dedeler, Sofyeri , Taşlıharman, Keksit, Nalkaya, S arnıç, Yaylayüzü,
Kocabağ, Tepegöl , B ağcağız, Tatl ık, Anlık, Yaren Tepesi , Mandal l ar,

3 1
1 Güney Köyü i le i l g i l i semt adları 1 955 doğuml u Ahmet Emi n Ateş ' ten elde
edilmiştir.
3 1 2 Güvenir Köyü semt adları 1 977 doğumlu Zülküf Yörükoğl u' ndan alınm ıştır.

.ı ı .ı Hışımlar Köyü semt adları 1 955 doğumlu İ smet Turgut ' tan sağlanmıştır.

3 1 4 Kakalaıı Köyü semt ad ları 1 944 doğumlu Dinçer Sarıoğl u' ndan elde edi lmiştir.

326
Yenikuyu, Ahmetler Yakası , Kırkgöz, Eski Mezarlık, Seherl i Mezarlığı,
Dibektaşı, Magaza, Kızlar Beşiği 3 1 5

KOYUNCULAR: Çağlak Beleni , İ nebolu, Kumlar, Kızı ltepe, Kocadağ,


Kumdere, Asma Deresi, Daml ar, Tekedağı, Tirenlik, Yal ı , Yağaltı,
Gavur Mezarlı ğı 3 1 6

OSMANİYE: Karakaya, Tolos, Saı·ı su, Ilgı nlı, Atizi, Agsu, Çiftedereler,
Altıkavak, Kalabak, İntaşı, Ecinlipınar, Cinl ipınar, Mustu llar Çeşmesi,
Ganiyıkığı

ÖRENCİK: Göcek, Kepez, Anbarkaya, Armutcuk, Akdere, Öküz İni,


Deliktaş, Kan lıkorum, Küçük Korum, Büyük Korum, Kızlar Camisi,
Sarıyer, Kaypay, Yaykı n, Gavur Gediği

ÖRENTAHT(ÇELTEK): Yaren Dede, Tolos, S amankaya, Kırdağ,


Tandır Gediği, Ayazdere, Tekketepe, Gedikçam, Toyran Kavağı, Göl3 1 7

ZİY ARETLİ : Çatma, Sıdar, Dikmen, Ocaklı, Karabaği ar, Karaağaçlı

YENİŞEHİR

BİNGEÇ : Tolos, Karaçağıl, Karadayı, Kızılburun, Öğücek, Mutsak


Deresi, Pasırçam

GÖRLE: Arap Dede, Kazancı , Kalen Dere, Aylar, Akbaldır Deresi,


Kızı lcaal an, Arapapıştı , Yazören, Kızılçağıl , Koruklu, S ı rtlanderesi,
Kuzyaka, Karapınar, Akçapınar, Çinedir pınarı, Kavaklı Çeşıne,
Kocagedik: İncegüz Geçidi, Kızlar Pınarı , Asarlık

GÜZELBEYLİ: Çaykavuştu, Işıklar Çayı, Fesli Tepe, Yeltepe, Topuzlar


Mezarlığı, Çapıt Mezarl ığı, Çampınar, Dikallar Tepesi, Değirınendüzü,
Gavur Deresi

m Kızıltepe Köyü semt adları 1 95 3 doğum lu Veli Koşakc ı ' dan elde edilmiştir.
·' ' <>
Koyuncular Köyü semt adları 1 97 1 doğuml u Enver Öztürk ' ten elde edilmiştir.
m Örentaht Köyü semt adları, 1 973 doğum lu Ercan Kaya'dan elde edilm iştir.

3 27
KARACAÖREN: Dumlu, Dana Kı ran, Kırıktepe, S arnıç, Yaykın, Eşek
Uçtu, Elek Çam ı , Akdere, Yaraltı, Çamönü, Cingirt3 1 8

SIRMA: Karakaya, Tefre, Tev

YA YKIN : Göğebakan , Kaşbaşı , Karadut, Üğücek, Uylaz, Aksarnıç,


Söğütlüdere, Kil l ik, Çulha Deresi , Yarıktaş, Kalbur Deresi, Direkl i ın,
İlınel i Göl , Koyun Beleni , Çakırın Beleni

ALAŞEHİR

AZITEPE: Eren Dede, Kozovası , Sarısu, Mezar Gediği , Harmanal an,


Naldöken, Müslüman Deresi

BEREKETLİ : Avşar Deresi , Çivi ler, Armut Tepe, Kocaçay

ÇAKIRCAALİ: Umur B aba Dağı , Şeyh Sinan

ÇERDİN : Yün Dede, Çıralık Dedesi , Kız Dede, Kirişl i , Yapı l ı , S akal l ı ,
Softalar Mezarl ığı, Küçükburun Dedesi , S akal l ı , Küllüyurt, Çatalçay,
Gelin Öldü gediği

ÇEŞNELİ : Palamut Dede, Ayval ıseki, Tolos Deresi, İndere, Göl yeri ,
Sülüklü

DA VARLAR: Yenice, Çatalharman , Akyol, Çel iktepe, Hancı Evleri ,


Çalak Kıranı, Asmal ıtepe, Kocakız Mezarlığı, Çökelek S ı rtı, Mavras,
Kale

DELEMENLER: Çatal S avak, Çiviler, Ortahan, Koyun Yatağı , Yaraltı,


Patlak pınarı , Han Yı kığı

EMCELİ: Sarı veli Dağı, Tomas Dağı, Göztepe, Şeytancık, Uma Deresi,
Kocakuyu, Çiftl i kal an ı , Kabir Damı

m Karacaören Köyü ' ne ait bi lgi ler. 1 979 doğumlu Fatih Ceylan'dan elde edilmiştir.

328
GÖBEKLİ : Eren Dağı, Anacın Dere, Kızılyar, Kocahanay, Kertik,
Yemişin Dere, Kuyualanı, Bayramın Tarla, İğdelidere, Acıcaoğlu Deresi,
Bulgur tepe, Melengeç, Domuz Deresi , Horlan Oluk, Acıyol, Topan
Pal amut, Kovukdere, Çamlık, Akgedik

HACI ALİLER: Deli ktaş, Soğuksu, Kır bahçe, Susamyeri

HORZUM KESERLER: Karadağ, Peyn ir Çukuru, Alayaka, Embelli,


Sazdere

PİY ADELER(Y AYLALAR) : Ulubey, Davut Dede, Davutlu, Ereml i ,


Kemer. Sıçanlı, Kocaçay, Uluyo l , Kuruçeşme

S ART

BAŞLIOGLU(BAŞLAR) : Karakaya, Kartal kayası, Hebi loluk, Dibektaşı,


Çataltepe, Mezargediği, İncegedik, Kı ranyayla, Ki razlı, Karaçukur,
Çiçek l i , Kısıkyaylası, Karacaağaç, Kocapınar, Emine Öl düğü Yer, Çal l ı
Yurt. Halkapı nar, Taşköprü, Çalıkeltir, Evl iya Dede3 1 9
1
1

ÇALTILI: Aktaş, Sarıkaya, Arap Dede, Çirişli Dede, Sütcüler Deresi ,


Paşayatağı, Tabakçayı , Kesikarmut, Göktepe, Zincirl ikuyu, Beşmezar,
Kekli ksuyu, Etyemez Kalesi , Kral Kızı Kalesi320

ÇA YPINAR: Karadede, Çatal şehir, Acısu, Akçeşme, Karacaağaç

ÇUKUROBA: Sul tan ir Deresi , Daml arca Pınarı , Yahap Yurdu,


Kekl iktepe, Çaltıl ıgedi k, Çınarl ıdere, Çevitl i(Çivitli), Kocatepe, Palavuz
321
Tepesi. Keldere, Çat

.l i'' Başlıoğlu Köy ü ' ne ait bil giler. 1 960 doğumlu Hal i l i hrahim Karataş ' tan sağlanmıştır.
1'

_o Çaltı lı Köyü' na ait semt adları i 1 964 doğumlu Seyid Ali Şahin ' den elde edi lmiştir.
.ı 2 ı Çu kuroba Köyü semt adları, 1 95 2 doğumlu Hasan Eriş'ten sağlanmıştır.

329
KABAZLI: Munamak, Orman Dede, Üğüdere, İsmaildere, Bayraklı,
Saraçtepe, Kocatepe, B ozalan, Gebeşdere, Pazardere, Kazandere,
Yol ludere, Hacıyusuf Kuyusu, Çaldede, Yeşi lkavak Kuyusu, Kaysan lrm

KORDON: Aktaş, Yıkıköy, Karamancı, Kakmaaltı, Duymaz Deresi,


Değirmendere, Mezarl ıdere, Asardağı, Yemişii Dere, Kel i, Üzümoğlu,

KÖSEALİ: İğde Çukuru, Koruyeri , Orman, Darıyeri , Oburak

MERSİNDERE ( KOYUNCULAR): Güveşe, Daml arca, Çaltı l ı , Kurdele,


Adam Ölen Koyağı , Delikyar, Paşa Ali Deresi, Ş ahan Uçmaz,
Kıyımahal le Kalesi, Eski Yurt, Ali B aba Tekkesi , Arap Dede :m

İZMİR

NARLIDERE(NARLI) : Arap Deresi, Tozluyurt, Yeniköy, Ören,


Çatalkaya, Yukarıköy, Külahlı Yayl ası, Il ıca, Ortaköy

YOGURTCULAR: Ayboğan , Göztepe, Karakuş Yuvası, Kapıkaya,


Gülek, İğnecik Çeşmesi

322Kahazlı Köy ü semt adları . 1 94 1 doğuml u Ahmet B u l ut ' tan elde edi lmiştir.
ı23Mersi ndere Köyü ' ne ai t b i l gi ler köy ınuhtarı, 1 95 6 doğuml u Hal uk Durmuş' tan
sağlamışt ır.

330
KAYNAKÇA

ARŞİV KAYITLARI

BAŞBAKANLIK DEVLET ARŞİVLERİ GENEL


MÜDÜRLÜ GÜ

ı 66 Nolu Muhasebe-i Vi l ayeti Anadolu Defteri ( Defteri Hakan i )


ı 5 3 0 (H.937)
Hi.i davendigar, B i ga, Karesi, S aruhan , Aydın, Teke ve Al aiye Li vaları­
Ankara, 1 995

İZMİR V AKIPLAR B ÖLGE MÜDÜRLÜ GÜ


İzmir Vakıf Fihristi (2309)
Taşınmaz Mallar Kütüğü

AYDIN VAKIPLAR B ÖLGE MÜDÜRLÜ GÜ


Aydın-İzmir-Manisa-Muğl a V i l ayet ve kazaları S iyakat Yazıları (2243 )
Aydın Fihrist Defteri (23 ı 0)
Denizli Fihrist Defteri (230 ı )
Fihrist Defteri 1 -2
Muğla Fihrist Defteri

MANİSA V AKIPLAR ŞUBE MÜDÜRLÜ GÜ


Man isa Fi hri sti
Manisa Eski eserler Fihristi

BA YINDIR ORMAN İŞLETME MÜDÜRLÜGÜ


Meşcere-Banitet- Yaş S ı n ı fları Haritaları

TİRE MÜZESi ARŞİVİ

Tire Şer' iye S i c i l i Ci lt 4 (I. Defter),Say.287- H. I 247

33 1
Tire Şer' ye S i c i l i Ci l t 4 (II.Defter), say.228-240, H . ı 256
Tire Şer' i ye Sicili Ci lt 29, Say.395, H. ı 3 ı 9
Tire Şer ' i ye S ic i l i Cilt 1 4, H . l 28 3
Tire Şer' i y e S ici l i C i l t 1 3, H . 1 282
Tire Şer' iye S i c i l i Ci lt 28, H. ı 3 ı 7
Tire Şer' iye S i c i l i Ci lt 1 5 , H. 1 283
Tire Şer' iye S i c i l i Cilt 27, H. 1 3 1 2
Tire Şer' i ye S i c i l i C i lt 39, S ay.246, H . 1 33 1
Tire Şer' iye Sici l i Ci lt 47, S ay.32, H. 1 340
Tire Şer' i ye S i c i l i Ci lt 25, H. 1 307
Tire Şer' i ye S i c i l i Ci lt 6, H. 1 268
Tire Şer' iye S ic i l i C i lt 22, H . 1 300

VAKF İ YELER

Süleyman Şah torunu Hafsa Hatun Vakfiyesi, Arapça, 1 4 1 9/H. 822

Hal i l Yahşi Bey Vakfi yesi-Farsça- ı 44 ı /H. 845

Sadrazam Lütfü Paşa Vakfİyesi - 1 543/H.950

Yaımık Hacı Mustafa Ağa Vakfiyesi - 1 7 ı 8/H. 1 ı 30

Hacı Mustafa ibni İ sa Vakfiyesi- ı 730/H. I 1 44

Necip Paşa Vakfi yesi- ı 8 28/H. ı 244

B AS ILI YA YINLAR

Abdül vehhab bin Yusuf ibni Ahmed el Mardani- Kitabu ' l Fi ' t Tıb ( Haz.
Prof. Dr. Ali Haydar Bayat), İ stanbul, 2005

Ahmet Refik- Anadolu ' da Türk Aşiretleri , İ stanbu l , 1 930


Akı n , Hi mmet- Aydı noğu l l arı Tari hi Hakkında B i r Araştırma, Ankara,
ı 96 8

332
Armağan, A . Munis- Tire'den Darağacına Şeyh Bedreddin, İzmir, 2004

Armağan, A.Munis- Ege ' n i n Gizli Tarih i Horasani l er, Tüze Yayınev i ,
Ankara. 200 I

Armağan , A.Munis- Asya' dan Anadol u ' ya Türkler ' i n Anı Defteri

B ağı ş, Ali İhsan - Osman l ı Ticaretinde Gayri Müslimler, İstanbul, 1 987

B aı·kan , Ömer-Osmanl ı İmparatorluğunda Kuruluş Devrin i n Toprak


Meseleleri, Ankara, 1 939

Barkan , Prof. Ömer Lütfi- Osman l ı İmparatorluğu� nda B i r Kolonizasy,on


Metodu Ol arak Vakıflar ve Temlikler, İstil a Devirleri n i n Kolonizat9� :
Türk Dervişleri ve Zavi yeler,Vakıflar Dergisi, S ayı 2 , Ankara, 1 942

Baykara, Tuncer- Denizli Tari hi, İstanbul , 1 969

Birdoğan , Nejat- Anadolu' nun Gizli Kültürü Alevilik, Hamburg Alevi


Kültür Merkezi Yayınları , 1 990

Cahen, C l aude- Osman l ı l ardan Önce Anadolu ' da Türkler (Çev. Yıldız
Moran), E yay . , İstanbul, 1 994

Can dar, A.A vni Ali- Türklüğün Kökleri ve Yayı l ışı, İstasnbul , 1 934

Del i l başı , Melek- Sel anik ve Yanya'da Osman lı egemenl i ği n i n


Kurulması, Belleten I , I/ 1 99, 1 967

Demirkent, Işın- "XII.Yüzyılda B izan s ' ı n Ege Bölgesi ' nden Güneye inen
Yol ları Hakkında", Anadolu'da tarihi yoll ar ve Şehirler Semineri­
Bi ldiri l er- İstanbul, 2002

Dukas- B izans Tarihi ,İstanbul , 1 95 6

333
Ebu Abdul l ah Muhammed İbn B attuta Tanci- İbn B attuta Seyahatnamesi
(Çev. A. S ait Aykut), Cilt 1 -2, İstanbul , 2004

Ebülgazi B ahadır Han- Şecere-i Terakime (Türklerin Soy Kütüğü/Haz.


Muharrem Ergin), Tercüman 1 00 1 Temel eser

Edirne! i Oruç Beğ- Oruç Beğ Tarihi (Haz. Ats ız) Tercüman 1 00 1 Temel
Eser

Ender, Cel i l - Karesi, S aruhan , Aydı n, ve Menteşe Beylikleri Paraları ,


İstanbul, 2000

Evli ya Çelebi S eyahatnamesi- MEV . , İstanbul , 1 93 5

Faroqhi, Süreyya-Osman l ı ' da Kentler v e Kentliler, İstanbul, 1 993

Gibson, H . A.-Osmanlı Devleti ' ni n Kuruluşu, İstanbul , 1 92 8

Gökbel, Asaf-Şölen, Hikmet-Aydın İli Tarih i , C i l t I, 1 93 6

Gökbil gi n , M.Tayyib- Rumeli ' de Yörükler, Tatarlar v e Evi ad-ı Fatihan,


İstanbul, I 957

Gökbi lgin, M.Tayyib- XV., XVI. Asırlarda Edirne Paşa Livası, Vakıflar,
Mülkler, Mukataalar, İstanbul, ı 952

İbni Fadlan- İbni Fadl an Seyahatnamesi(Çev. Lütfü Doğan ) , i l ahiyat


Fakül tesi Dergisi, Ankara, ı 954

İ nan, Abdülkadir- Ş amanizm, Ankara, ı 986

Kabaklarl ı , Necdet- Mangır Tire ' de Darbedilen Osman l ı B akır Paraları ,


Tire Beledi yesi Kültür Hizmeti, İstanbul, 2007

Kaşgarlı Mahmud- Divanü Lugat-it Türk (Çev. Besim Atalay), I-IV. Cilt
ve Dizi n , Ankara, 2006

334
Kaygusuz, Bezmi Nusret- Şeyh Bedreddin S imaveni , İ zmir, ı 957

Kerimüddin Mahmud- Müsameret ül-Ahbar (Moğol l ar zamanı n da


Türkiye Selçukluları Tarihi), TTK, Ankara, 1 944

Kütükoğlu, Mübahat S .- XV ve XVI.Asırlarda İ zmir Kazas ı n ı n S osyal ve


İ ktisadi Yapısı, İ zmir Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayını, İ zmir, 2000

Meriç, Recep- Antik dönemde Küçük Menderes Havzasının Tarihsel


Coğrafyasına Genel Bakış, Ege Coğrafya Dergisi, ı 988

Mükrimin Hal i l-Düstürname-i En veri , İ stanbul , 1 929

Orhonlu, Dr.Cengiz- Osaman l ı İ mparatorluğunda Aşiretleri İ skan


Teşebbüsü ( 1 69 1 - 1 696), İ stanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi
Yayınları, İ stanbu l , ı 963

Orhon lu,Doç . ,Dr. Cengiz- Osman l ı İ mparatorluğu' nda Derbent Teşki l atı ,
İstanbul, 1 967

Orkun, Hüseyi n Namı k-Türk Tarih i ' ni n B izans Kaynakları, Ankara,


ı 93 8

Ögel, Prof. D r . B ahaeddin-Türk Kültür Tarih i ne Giriş, Cilt 1 -5 ,


Kültür Bakan l ı ğ ı Yayın l arı, Ankara, 1 97 8
Ölçer, Cüneyt- Aydınoğu l l arı Beyl i ği Paraları, İstanbul, ı 9 8 5

Strabon- Geographıka (Antik Anadolu Coğrafyası ) , Kitap XII, XIII, XIV,


Arkeoloj i ve S anat Yay . , (Çev. Prof. Dr.Adnan Pekman) , İstanbul , 2000

Prof. S . B akruşin , Prof.A. Efimov, Prof. İ . Mintz, Prof. E . Kosnl inski,


S . S .C . B . B i l i mler Akademisi Üyeleri (Çev. Ati l l a Tokatlı), İ stanbul, 1 967

Ramsay, Prof.W. M . - Anadolu' nunn Tarihi Coğrafyası (Çev. M ihri


Pektaş), MEB . , İ stanbu l , 1 960

335
Sünıer. Prof. Dr. Faruk-Oğuzlar, İ stanbul , ı 999

Şakiroğlu, Mahmut- Venedik Devlet Arş i v indeki Türkçe Belgeler, Tarih


ve Toplum, S ay.9, ı 984

Turan, Prof. Dr. Osman- SeiÇuklylar Zamanında Türkiye, İ stanbul , ı 97 ı

Türkay, Cevdet-Osmanl ı İ mparatorluğu ' nda Oymak, Aşiret ve


Cemaatlar, İ stanbul , ı 979

Şi kari ' ni n Karamanoğull arı Tarihi- Konya Halkevi Tarih ve Müze


Komitesi , Konya, ı 946

Totaysalgar, Gaffar- Karaman Tarihi incelemeler, Konya, ı 944

Türkay, Cevdet- Osman l ı İ mparatorluğu ' nda Oymak, Aşiret ve


Cemaatlar, İ stanbul , ı 979

Uluçay, Çağatay- Samhanoğu l l arı ve Eserleri ne Dair Vesikal ar, İ stanbu l ,


1 940

Uzunçarşılıoğlu, İ smai l Hakkı- Anadolu Beylikleri ve Akkoyunl u


Karakoyun lu Devletleri , Ankara, ı 937

Wittek, Paul - Menteşe Beyl iği, Ankara, �-�


/
Yalınan (Yalgın), Al i Rıza- Cenupta Türkmen Oymakları, Cilt I-II,
Kültür Bakanl ığı Yayı nl arı , Ankara, I 977 1

Yaman , Talat Mümtaz- Kastamonu Tarih i , (XV.Asrın Sonuna Kadar),


1 935
----

Yavuz, Behiç Galip- Ödemiş ' i n Tarihi, Ödemiş, 2007

Yınanç, Mükri m i n Hal i l- Anadolu' nun Fethi , İ stanbul ,- ı 944

336

You might also like