You are on page 1of 16

KRATYLOS: GEREKL ARATIRMANIN ARACI OLARAK DL Hasan Aslan zet Platon, Kratylos diyalogunda adlarn doruluu sorununu konu

eder. Hem, bir ad ile o adn adlandrd ey arasndaki doruluk ilikisinin bir uzlam konusu olduunu ileri sren uzlamc dil yaklamn, hem de, bir ad ile o adn adlandrd ey arasnda doal bir doruluk ilikisi bulunduunu ileri sren doalc dil yaklamn eletirir. Platon, uzlamc ve doalc dil anlaylarnn her ikisinin de gereklii aratrmann arac olan diyalektik yntemi olanakszlatrdn gstermek ister. Bu makalede, Platonun, Kratylos diyalogunda, dili, gereklii aratrmann heuristic bir arac olarak ele ald ileri srlmektedir. Anahtar Szckler: Platon, Dil, Uzlamclk, Doalclk, Doruluk, Bilgi

Abstract Plato, in Cratylus, raises the question of the correctness of names. He criticizes both the conventionalist view, which holds that convention to use a word to name something, is correct way of naming; and the naturalistic view that holds that there is a natural relation between a name and the thing named. Plato discusses that if conventionalist view or naturalistic view of language as taken to be correct then the method of dialectic as the inquiring the nature of things becomes impossible. I argue that Platos aim is to develop view of language that conceives language as a heuristic instrument of inquiring the nature of things. Keywords: Plato, Language, Conventionalism, Naturalism, Truth, Knowledge

Platonun Kratylos diyalogu, Bir ad ile o adn nesnesi arasndaki iliki nedir? sorusu ekseninde dner. Platon bu soruya, adlarn bir uzlam, anlama ii olduunu savunan Hermogenesin uzlamc yaklam ile adlarn, ad olduklar eylerin ikin gerekliine denk dtn savunan Kratylosun doalc yaklamn Sokrates arclyla eletirerek yant arar. Ancak, bu soruya Platonun Kratylosda verdii yant anlamak iin Platonun epistemolojik ve ontolojik kayglarn gz nnde bulundurmak gerekir. Platon Diyalog boyunca, bir yandan epistemolojik olarak bilginin renilebilir, retilebilir olduunu, dolaysyla bu tr bir bilginin yntembilimsel olanaklln salamay, dier yandan da bu tr bir bilginin dayana olarak varsayd gereklik iin ontolojik bir temeli oluturmay gzetir. Dolaysyla, Platonun dil anlay, onun bu epistemolojik ve ontolojik kaygsyla balantl olarak ele alnmaldr. Her ne kadar Kratylosun konusu, zelde adlarn doruluu zerine grnse de, genelde dil ile bilginin varlkla ilikisini ele alr. Bu bakmdan Diyalogda yalnzca adlarn deil, sfatlarn, fiillerin de doruluunun konu edilmesi keyfi deildir. zellikle etimolojik zmleme blmnde bu aka grlr. (391b-427) Platon dilden sz ettiinde yazl dilden daha ok konuulan dilden sz eder. Bunu harflerin adn inceledii ayrca temel adlar harfler ile hecelere zmleyip aklad blmlerde aka grrz. (393e, 426c-427d) Ad bu bakmdan Platon iin, bir sz, bir ses, fonetik bir birimdir. Dolaysyla Kratylosun sorunu yeniden yle kurulabilir: Bir ad (bir sz, bir ses, fonetik bir birim) ile adlandrlan ey arasnda ne trden bir iliki vardr? Platon bu soruya nerilmi iki baat yaklam ele alp eletirerek epistemoloji ve ontolojiyle balantl bir dil yaklam gelitirir. Ele ald yaklamlardan biri Diyalogda Hermogenesin savunduu uzlamc dil anlaydr. Bu anlaya gre bir ad ile o adn adlandrd ey arasndaki iliki, bir tr uzlama, anlama iidir. (384d-e) Dier yaklam

3 ise Kratylosun savunduu doal dil anlaydr. Bu anlay ise bir ad ile o adn adlandrd ey arasnda ikin bir doruluk olduunu varsayar. Ad, adlandrlann bir tr benzeimi olarak ele alr. (428e) Platon Diyalog boyunca, bu iki yaklamn savlarndan ok, onlarn dayand ksmen rtk epistemolojik ve ontolojik varsaymlar rtmeye alr. Bu bakmdan, Platonun aka bir dil kuram nermedii dnlebilir. Ancak Platonun Diyalogda aka bir dil kuramn savunmamas, Platonun herhangi bir dil kuramn, epistemoloji ve ontolojiyle dorudan ilikili grmesinden trdr. Plato herhangi bir dil kuramnn epistemolojinin ve ontolojinin nne gemesini istemez. Platon, ne Hermogenesin uzlamc yaklamnn ileri srd gibi gereklikle dil arasndaki olas bir ilikiyi bstn keyfi grr, ne de Kratylosun doalc yaklamnn varsayd gibi gereklii dilin (adn) birebir benzeimi olarak grr. Her iki yaklamn doru olan yanlarn epistemolojik (bilgi) ve ontolojik (gereklik) temellere tayarak, bu iki yaklamn dnda ayr bir yol bulmay dener. Adlarn bir uzlam konusu olduunu savunan Hermogenese gre bir ad ile o adn adlandrd ey arasndaki iliki bir uzlam, bir anlama ilikisidir. (384d) Yakndan bakldnda bu yaklamn i ie gemi sav ierir. lkin, bir adn, bir eyi adlandrmas iin uzlam ya da anlama dnda herhangi bir ilke yoktur. Bir adn, bir eyin ad olmas iin uzlam, anlama yeterli kouldur. (384d) kincisi, herhangi bir kimse herhangi bir ad, herhangi bir eyi adlandrmak iin kullanabilir. (384d) Hermogenesin ikinci sav birinci savndan trer. Eer uzlam yeterli koul olursa, o zaman bir ad ile bir ey arasnda uzlam salayarak, o eyi o adla arabiliriz. Hermogenesin yaklamn daha da belirginletirmek iin Sokrates Hermogenese, bir adn bir kii ya da devlet (kent halk) tarafndan konmasnda bir ayrm olup olmadn sorar. (385a) nc sav da Hermogenesin bu soruya yantyla belirir: Herhangi bir kimse bir eyi adlandrmak iin kullanlan bir ad, rasgele bir eyi adlandrmak iin de kullanlabilir. (385a-b) Platon

4 uzlamc yaklamn bu savlarn ayr ayr rtmek yerine, uzlamcln temel epistemolojik ve ontolojik varsaymn hedef alr. Eer Hermogenesin uzlamcl doruluk ve yanllk diye bir eyin olduunu kabul ediyorsa, uzlamc adlandrma yaklam yanllktan sz etmeyi gerektireceini belirtir. (385b-d) Ancak Hermogenes doruluk ve yanllk diye bir ey olmadn varsayyorsa o zaman da Protagoras (nsan her eyin lsdr.) ile Eutydemosun (Her ey herkese hep dorudur.) yaklamna deceini dile getirir. (386a,d) Platon, Hermogenesin uzlamc dil yaklamn dayana olan Protagorasc ar greceliine kardr. (386e) Bir eyi, bir insann bir adla, baka bir insann bir baka adla adlandrmas Protagorasc uzlamcla gre ayn lde dorudur. Bir eyin deiik adlarla adlandrlmasnn o eyin doasyla, gerekliiyle herhangi bir ilikisi yoktur. Dolaysyla bir eyin adnn doruluu, o eyin doasna, gerekliine deil dorudan uzlama baldr. Ancak eylerin doasna, gereklie ilikin aratrma yntemi asndan Platon bylesi bir durumun, iletiimin, diyalektiin zeminini ortadan kaldracandan, eylerin doasn, gereklii aratrman yolunu da kapatacan dnr. Szcklerin ortak, kalc, uzlalm anlamlarnn yokluunda, eylerin doasna, gereklie ilikin konuma olana da olamayacaktr. Platon nesnelerin bize bal olmayan, kendi kalc gereklikleri olduunu varsayar. (386e) Dolaysyla konuma da bir eylem olarak nesnelerin bu kalc, doal gerekliklerine uygun decek arala yaplrsa baarl olacaktr. (387c) Her ne kadar Platon mutlak gereklik dncesine sahipse de burada formlar kuramndan dorudan sz etmez. Bununla birlikte Platon konuyu daha geni bir balama tar. (387a) Doruluk kavramn epistemolojik ve ontolojik balama ekerek doalc ve uzlamc yaklamn yol aaca sonulardan saknmaya alr. Bu bakmdan dil ile ilgili kurduu benzetmeler nemlidir.

5 Platon adlarn doru ya da yanl tmceler oluturulmasndaki ilevini, bir aracn ilevine benzetir. Nasl ki bir aracn, onu kullanandan bamsz bir ilevi varsa benzer bir biimde tmcelerin doruluklar ya da yanllklar da herhangi bir kimseye bal deildir. Bir tmcenin doruluu o tmceyi oluturan btn elerin doruluuna bal olduundan, o tmcenin iindeki adlarn da kiilere bal olmadan doruluunun olmas gerekir. Platon, adlandrmann, bizim keyfimize bal olmayan, uygun bir yolla doal olarak yapldn, ara benzetmesini genileterek tartr. Platona gre, ara kullanma eylemi ile eylerin doas arasnda zorunlu bir iliki vardr. Eer eylerin doas ile eylem arasnda zorunlu bir iliki olmazsa baarsz oluruz, ara da bir ii yaramaz. rnein, bir kesme eylemi eyin doas tarafndan belirlenir, uzlam ya da anlama gibi baka eylerle deil. Bu, btn eylemler iin geerlidir. (387b) Konumak da eylerle ilgili bir eylemdir, adlandrmak da konuma eyleminin bir parasdr. (387c) Dolaysyla btn eylemler iin geerli olan ey doal olarak adlandrma iin de geerli olacaktr. Ad, adlandrma eyleminin aracdr. Bir ara olarak ad ne ie yarar? (388b) Platonun bu soruya verdii yant nemlidir: Birbirimize bilgi verir, bir eyler retir, nesneleri birbirlerinden doalarna gre ayrt ederiz. (388b) Bu yant, Platonun yalnzca adlarn ne ie yaradna deil, ayn zamanda dilin ne ie yaradna Diyalogda verdii yantn nemli bir ipucudur. Platonun, arala (ad) eylem (adlandrma) arasndaki ilikiyi aklarken gtt epistemolojik kayg, ara yapm (ad yapmak, ad vermek, ad kurmak) iini aklarken daha da ne kar. Platon ad verme iini ara yapma iiyle kyaslar. (388d-e) Nasl ki arac, ara ustas yapmaya yetkinse ad yapma, ad kurma, ad uydurma iine de bu iin ustas yetkindir. (388d-e) Platon ad kurma iinin ustalar olarak yasa koyucular grr. (388e, 389e) Ancak, yasa koyucularn ad verme iini, diyalektikinin yani filozofun gzetiminde yapmasnn zorunlu olduunu belirtir. (390d) Bu, Platonun filozoflara bir jesti olarak

6 anlalmamal. Platonun ad kurma iinin filozoflarn gzetiminde, denetiminde yaplmasn zorunlu klmasnn nedeni, dili, epistemolojinin heuristic bir esi olarak grmesinde yatar. Platonun, doalc dil yaklamn eletirisi bunu daha da anlalr klmaktadr. Kratylos adlarn doal olduunu, bir uzlam ya da anlama ii olmadn dahas, adlarn hem Yunanllar hem de yabanclar iin ayn doruluu ya da gereklii ierdiini ileri sren doalc bir dil yaklamn savunur. (383b) yle ki, Kratylosa gre eere bir kimsenin adn ya da bir eyin adn yanl sylersek, bo sesler karmaktan baka bir ey yapm olmayz. (429c-430a) Kratylosun ar doalc gr, adlar adlandrdklar eylerin ebiimi olarak ele alr. Bir ad yazarken bir harf karr, bir harf eklersek ya da bir yanllk yaparsak o ad yalnzca yanl yazlm olmaz, o ad yazlm bile saylmaz, ad adlktan kar baka bir ey olur. (432a) Bir ad kullanlacaksa, o ad kesin olarak doru kullanlmaldr. Bu doalc yaklama gre, yanl olan bir ad, ad saylmadndan anlamsz olacak dolaysyla da, anlaml bir yanla yer olmayacaktr. Anlam konusu Platonun gtt epistemolojik kayg iin nemlidir. nk birbirimize bilgi vermek, bir eyler retmek, eyleri doalarna gre birbiriden ayrt etmek btnyle diyalektik bir itir. Bu bakmdan, renme, retme, eyleri ayrt etme, kanlmaz olarak doru ve yanl konumay ierir. Eer anlaml yanl konuma doalc yaklamn ileri srd gibi dlanrsa, diyalektik de olanakszlar. Platon, kar rneklerle anlaml yanln olanakl olduunu gsterir. Bir rnek olarak, Smikrionnun olunun Hermogenes olarak arlmasnn yanl olduunu ama anlamsz olmadn verir. (429e) Verdii dier bir rnek ise resim ile ad arasnda benzetmeye dayanr. Bir erkek resmi bir erkee, bir kadn resmi de kadna balanr. Bunun tersi de olasdr, erkek kadna, kadn da erkee balanabilir. Erkek resmini erkee, kadn resmini de kadna baladmz birinci durumda doru, tersi durumda da yanl yapm oluruz. Biri yanl dieri doru olmasna karn her iki benzetme de anlamldr. Eer bir kimseye erkek resmini gsterip

7 bu resmin bir kadn resmi olduunu sylersek, anlalabilir ama yanl bir ey sylemi oluruz. (430b-d) Kratylosun doalc dil anlayna gre her adn doasnda ikin bir doruluk olduundan, uzlamla ya da anlamayla konulan adlar aslnda ad (gerek) bile deildir. Adlarn ikin doruluu herkes iin ayn olduundan uzlam ya da anlama bu ikin dorulua u ya da bu biimde etki edemez. Kratylosun ar doalc yaklam szckleri, ynletimlerine ylesine tutsak eder ki szckler hareketsiz, dier bir deyile ilevsiz duruma gelir. Bu ar doalc yaklam yanl yapmay, renmeyi dolaysyla diyalektii olanakszlatrr. Platona gre diyalektii olanakszlatran, bu doalc dil anlaynn, dil ile gereklik arasnda temelde varsayd ilikidir. Dier bir deyile, doalc dil anlaynn dayand ontolojik varsaym, eyleri bilmeyi, renmeyi olanakl klacak bir epistemolojiye olanak tanmaz. Platon, bu epistemolojik olana salayacak bir ontolojiyi Diyalogda srekli canl tutar. Platonun dil ile gereklik arasnda bu amala varsayd iliki, ad kurma iinin nasl yapldn aklarken belirginleir. Platon daha nce kulland ara analojisini srdrr. Nasl ki bir ara yaparken, aracn uygunluunu yaplacak iin doas belirliyorsa, adlandrlacak eyin doas da ad yapmay benzer bir biimde belirler (389a-d) Platonun bir ad ile o adn adlandrd ey arasnda kurmaya alt iliki Hermogenesin uzlamc ad verme yaklamnn aka karsndadr. Ancak Platonun yaklam Kratylosun doalc yaklamndan da ayrlr. Kratylos adlarn doru ya da yanl olduunu, ad ile o adn adlandrd ey arasnda bir tekabl ilikisine dayanarak ileri srer. Platon ise adlandrma eyleminin doruluundan ya da yanllndan sz eder ki bu Kratylosun yaklamndan temelden ayrld noktadr. Bir aracn yapmnda usta, aracn dncesindeki doru yani ideal tasarma gre yapmaya alr. (389b) Bu, Platona gre

8 her trl ara yapm iin, dolaysyla ad yapm iin de byledir. (389e) Bir adn uygun biimde kurulup kurulmadna karar verecek olan da o ad kullanandr. Ancak burada Platonun szn ettii dil kullancs, dili kullanan herkes deil, dille dolaysyla adlarla ii olan yani sorma, yantlama sanatn bilen, diyalektikidir. (390d) Platonun, yasa koyucunun adlar uygun biimimde kurabilmesi iin diyalektikinin yani filozofun denetiminde bu ii yapmas gerektiini ileri srmesinin arkasnda yatan epistemolojik kayg, filozofun gerei aratrmasnda dili uygun bir heuristic ara olarak kullanmas yatar. Platona gre ad kurma eyleminin doruluu, adn adlandrd eyle arasndaki doal uygunlua baldr. (390e) Ancak bu doal uygunluk, ad ile adlandrlan arsnda Kratylosun doalc yaklam anlamnda bir tekabl ilikisi olarak anlalmamal. Eer Platon bylesi bir tekablden sze diyor olsayd ne ad ile adlandrlan arasnda doal uygunluktan ne de adlandrma eyleminin doruluundan sz etmeye gerek olacakt. Tekabl yaklam adlandrmay, ad ile adlandrlan arasndaki ilikiyi yanl ya da doru klan bir eylem olarak deil, ad ile adlandrlan arasnda birebir rtme, benzeme, yanstma olarak ele aldndan insan etkisine gerek olmayacaktr. Buna kan Platon ad ile adlandrlan arasndaki ilikiyi bir eyleme balayarak adlandrmay dorudan insan etkisiyle salanan bir doal uygunluk ii olarak grr. (387a) Kratylosun doalc dil yaklam da Hermogenesin uzlamc yaklamnda olduu gibi iletiimi, diyalektii olanakszlatrr. Bu doalc yaklama gre bir kimse yanl syleyemez, nk doru sylenmediinde yaplan, bo, anlamsz sesler karmaktan baka bir ey deildir. (429e) Konumay, eylerin ikin gerekliiyle bire bir benzeime indirgemesi, dili kmldayamaz bir konuma getirir. Bu kmldayamaz dil de iletiimi,

9 diyalektii ya da Platonun deyiiyle, birbirimize bir eyler retmeyi olanakl klan hareket alann ortadan kaldrr. Buna karn Platon retmeyi, renmeyi olanakl klan hareket alann, dilde uzlama yer aarak salar. Baz adlarn doruluunun doal olmamasna karn anlamsz olmadklarn, anlamlklarn da uzlamla saladklarn ileri srerek Platon dile, dil dndaki eyler zerine konuma alan tanr. (435a-b) Platonun, dili, iletiime, diyalektie olanak salayan bir konuma tama abasn, Platonun amacnn uzlamc bir dil yaklam gelitirmek olduu ynnde yorumlanmtr. Dahas Diyalogunu znn uzlamcl savunmak olduu ileri srlmtr. (Schofield, 1982; s. 67, 81) Ancak bu yaklam Platonun epistemolojik kaygsn gz ard eder. Platonun abas dili, dil dndaki gereklii aratrabilecek heuristic bir ara klmaktr. Platonun doalc dil anlayna ynelttii eletiri, uzlamcl savunmak adna deil, dile epistemoloji yapma olana salayacak bir ilev kazandrmak iindir. Bir eyin adn bilmekle o eyi bilmeyi zde tutan Kratylosun doalc yaklamna Platonun ynelttii eletiride bu aba aka grlr. Platon, adlar ilk koyan kii, bu ii kendi bilgisine gre yapm olacandan, onun yanlmadnn gvencesi olacak bir dayanak olmadn ile srer. (437c) Epistemolojik adan, eylerin doasn, gerekliini soruturmay srdrmeyi olanakl klan bir dil anlay gelitirmeyi gzeten Platon, doalc yaklamn daha batan bylesi bir soruturmay kapatan dil yaklamna kardr. Doalc yaklamn ileri srd gibi eer adlar bilmek, eyleri bilmek, gereklii bilmek ise ad koyucular bu adlar hangi yolla koydular? Platon etimolojinin ad koyma, adlandrma yollarndan en nemlisi olduunun farkndadr. Bu bakmdan Diyalogda etimolojik zmlemeye uzunca yer verir. Platon birok ad etimolojik olarak inceledikten sonra adn adlandrd eyin doasn dile getirmesi gerektiini belirtir. (322d) Platon, eer bir ad onu oluturan szcklere, paralara ayrrsak

10 yle bir yere gelip dayanrz ki, bu eyi artk zmlenmeye gerek kalmaz der. (422a) Platonun artk zmlemeye gerek kalmayan e olarak ele ald bu temel e, eylerin harf ile hecelerde yanstlan zdr. (423e, 424b) Bu harfler ile heceler eylerin doasna yknmedir. Bununla birlikte Platon adlandrmada zorunlu olan yknmeyle hayvan seslerini yknmeyi birbirinden ayrr. Hayvan seslerine yknme bu hayvanlar adlandrmak deildir. (423c) Etimolojik bakmdan adlandrmaya uygun yknme harfler ile heceler yoluyla eylerin doasn yknmektir. Eer bir kimse harflerle, hecelerle her eyin zn yknebilseydi her eyin doasn gsterirdi. (423e) Platon resim ile resmedilen arasndaki ilikiyi ele alarak, yknme kavramn aklamaya alr. (431c,432c) Nasl ki doada, resmin yknd nesnelere benzeyen renkler olmasayd herhangi bir eye benzeyen resim yaplamazsa, adlarn kurulmas iin bir araya getirilmesi gereken harflerin de yknecekleri nesnelerle bir benzerlikleri olmasayd adlar herhangi bir nesneye benzemezdi. (434b) Bir resmin, resmi olduu eyle ayn ey olmad gibi, dil de, dile getirdii eyle ayn ey deildir. Bir resmin resmettii eyle arasndaki benzerlik bir uzlam konusudur. Ancak bu uzlam, Hermogenesin szn ettii trden, bir resmi istediimiz eye benzetebileceimiz kadar keyfi bir uzlam deildir. Resmedilen, resmin neye benzemesi gerektiini snrlar. Diyalogda etimolojik zmlemeye verilen neme baklarak Platonun aslnda dil iin etimolojik bir temel arad ileri srlmtr. (Sedley, 2003; s. 23, 29) Ancak, Platonun etimolojik zlmemedeki amac, bir adn adlandrd eyle benzeimini ileri sren doalc yaklamla, bir adn salt uzlam konusu olduunu savunan uzlamc yaklamn tutarsz olduunu gstermektir. (396d-397a) Etimolojik zmleme eylerin doasna ilikin bulank sonular dourur. Dolaysyla, Platon etimolojinin eylerin doasn, gerekliini aratrmada bir yntem olamayacan gstermek ister. Etimolojik zmlemenin epistemolojik nemi yoktur.

11 Platonun, dile, eylerin doasn aratracak epistemolojik bir ara olarak yaklam Diyalogun sonlarna doru belirginlemeye balar. (435e-436b) Platonun adlarn doruluuna ilikin soruturmas dolayl bir biimde eylerin doasna (gerekliine) ulamaya ilikin bir yntem aratrmas olduu grlr. Platon, Heraklitesci ak grnden yola karak, var olan adlar araclyla eylerin zn, gerekliini renebileceimizi savunan Kratylosa kar kar. Birincisi, eer adlardan yola karak eylerin, nesnelerin ne olduklarna ulamaya alrsak, ad kurucularn olas yanllklarn da srdrm oluruz. Platonun ikinci ama birincisinden daha nemli ikinci kar gr ise ontolojik arlkldr. Kratylos kendi grn savunmak iin ad kurucularn eylerin, nesnelerin doasn, gerekliini bildiklerini ileri srer. (436c) Platonun, Kratylosun doru ad ile o adn nesnesi arasnda kurduu ilikiye kar knn arkasnda yatan dnce, eer ad ile nesne arasnda dorudan, dolaymsz bir karlama, benzeme, yanstma ilikisi varsa o zaman ad ile nesne arasnda bir ayrmdan sz edilemez. Ad ile nesne ayn ey olur! (432d) Bununla birlikte Kratylosun, ad kurucularn eylerin, nesnelerin doasn (gerekliini) bildikleri bundan tr doru ad kurduklar sav, eyleri, adlarnn dnda bir baka yolla bilmenin olanakl olduunu varsaymasn gerektirir. (438b) Eer Kratylosun ileri srd gibi ad kurucu, nesnelerin doasn bildii iin doru ad kuruyorsa, nesnelerin ne olduklarna ilikin bilgi, nesnelerin adlarna ilikin bilgiyi nceler. Platon eylerin doasnn, dilden bamsz olduunu dnr. eylerin doas her hangi bir dilden nce gelir. Dili (adlar) bilginin nesnesi olarak gren Kratylosa karn Platon eyleri bilginin nesnesi olarak grr. eyler, nesneler Platona gre bilinebilir. Her ne kadar Platon diyalogda idealar retisine dorudan deinmese de ona gndermede bulunur. Syle Kratylos sence mutlak gzel, mutlak iyi ya da bir baka mutlak ey var mdr yok mudur? (439c) Platon gzellik, iyilik gibi baz eylerin kalc, deimez bir doas olduunu

12 dr. (439c, 440b) Bilginin olanakll, bu kalc, deimeyen gerekliin varlna dayanr. Eer her ey srekli deiim durumunda olsayd bilgi diye bir ey olmazd. (440a) yleyse, bu kalc, deimeyen gerekliin bilgisi Kratylosun szn ettii doalc dil yaklam dnda nasl dile getirilecektir? Gereklik kalc, deimeyen, mutlak bir ey olarak ele alndnda, bu gereklii dile getiren szcklerin de bylesi bir kalclk, deimezlik, mutlaklk tamas gerekmez mi? Platon szcklerin kt, yersiz, kullanlabileceini ancak bunun anlamszla deil yanl anlamaya yol aabileceini savunur. Ne kadar yanl anlamdan saknlmaya allrsa allsn, bir dilde yanl anlam olasl her zaman vardr. Szckler, doru tmcelere ya da eylerin doasna denk gelmeseler de kullanlmaya devem ederler. Bu bakmdan Platon hem szcklerin doruluunu salt bir uzlam, anlama durumuna indirgeyen uzlamcln doruluk anlayndan hem de szcklerin doruluunu salt tmcelerin irekliine, szcklerle benzeik bir duruma indirgeyen doalc doruluk anlayndan ayr bir doruluk anlay gelitirir. Platonun bu doruluk anlay, ad ile ara arasnda kurduu benzetmede sakldr. Platon, bir ad ile o adn nesnesi arasndaki ynletim ilikisini, hem uzlamc hem de doalc ynletim ilikisinin olanak tanmad yanllk kavramna olanak tanyan ama doruluk olasln da ekici g olarak kullanan bir konuma tar. Platon yanla olanak tanyarak hem doalc yaklamn kprdayamaz dil anlayndan hem de dili bsbtn nesnesiyle doal ilikisinden koparan uzlamc dil anlayndan ayrlr. Her iki anlayta da renmenin olana ortadan kaldrlmtr. nk ortada renilecek bir ey

braklmamtr! Doalclk hem adlar hem de tmceleri daha batan doru olmak dolaysyla anlaml olmak zorunda sayarak, uzlamclk ise doruluu salt bir uzlam, anlama ii sayarak yanl olanak dna itmilerdir. Platon eylerin bilinebilir olduunu varsayarak, bu bilme srecinin doal olarak ierecei yanla yer aar. Platonun

13 renmeye, retmeye olanak tanyan bir bilgiye srarla yol aramasna baklarak, Diyalogun amacnn salt epistemolojik bir bilgiyi olanakl klmak olduu ileri srlmtr. (Joseph, 2000; 8687) Ancak bu eletirinin, Diyalogda gelitirilen dil yaklamnn amac kavrandnda yerinde olmad anlalr Doalc ve uzlamc dil anlayna yneltilen eletiriler, Platonun amacnn salt bilgiyi olanakl klmak olmadn gsterir. Doalc dil yaklam ve uzlamc dil yaklam btnyle yanl m? Platon hem doalc hem de uzlamc dil yaklamnn belirli llerde doru olduklarn gz nnde bulundurur. Ne belirli bir ad ile o adn ynletimi arasnda bir uygunluk ilikisi olmas gerektiini ileri sren doalc yaklam, ne de ortak bir dil ierisinde adlarn bir uzlam, bir anlama yn olduunu savunan uzlamc yaklam btnyle yanl saylamaz. Ancak Platon, hem doalc yaklamn hem de uzlamc yaklamn doru olduklar yn ieren arasal bir dil yaklam gelitirir. Nesneleri adlandrmada doal bir ileyi olabileceini syleyerek doalc yaklamdan, bir adn anlamnn, o adn nesnesini belirli lde kapsayp belirli lde de kapsamadn syleyerek uzlamc yaklamdan yana karak her iki grn de snrllklarn dile getirir. (435a-b) Platonun burada gstermeye alt ey bir benzetme ilikisinde, benzeyen eyler olduu kadar benzemeyen eyler de olduudur. Neyin benzedii neyin benzemedii de bir uzlam konusudur. Ancak bu uzlam Hermogenesin doal bir uygunluu bsbtn darda brakan, uygunluu btnyle grece klan bir uzlam deildir. nk Hermogenesci uzlam anlayna gre bir aa resminin, bir insan resmi olduunu sylemek olanakldr. Ancak Platonun ileri srd ey doal bir adlandrmada, ad ile nesne arasnda benzerlik her zaman olmayabilir, baz adlar doru baz adlar da yanl olabilir. Platon adlar ile adlandrdklar ey arasnda mkemmel bir benzerlik ilikisinin ideal bir dilde gerekleebileceini dnr. Konutuumuz, yani, doal dilde byle bir benzerlik beklenmemeli. (435c-d) Bylesi bir benzerlii Platon ironik bulur. Eer bir ressam

14 Kratylosdaki her eyi olduu gibi Kratylosun resmine koyabilseydi, bu Kratylosla, Kratylosun resmi deil iki Kratylos olacakt. (432c) Btn bir Diyalog boyunca kurduu benzetmelerle, verdii rneklerle Platon, dilin bir ara olduunu gstermeye alr. Dile bu arasal yaklam, dil dnda ama dille yaplan bir eyler olduunu gstermek iindir. eyleri, nesneleri, gerei doasna gre ayrt etmenin, birbirimize bir eyler retmenin arac Platona gre dildir. Dili, birbirimize bilgi verip bir eyler retmenin, gereklii ayrt etmenin arac olarak ele aldmzda dorudan bir uzlam durumuyla kar karya kalrz. Gerekliin yle mi yoksa byle mi olduu, ileri srlen uslamlamann gcne bal olarak deimez mi? Bilgi olarak rettiimiz ya da rendiimiz eyler de benzer ekilde ikna etmeye, ya da edilmeye gre deimez mi? yleyse Hermogenesci uzlamn dnda dilin arasal ilevi nedir? Platonun uzlam anlay dorudan onun gereklik anlayyla balantldr. Gereklii, yle Hermogenesci uzlam anlaynda olduu gibi, istediimiz biimde ayrt edemeyiz, nasl ki, kesme iini uygun bir arala yapmak gerekirse, gereklii de ona uygun den bir arala (dille) yapmak gerekir. Dier bir deyile, Platonun gereklik kavram, salt isteimize bal, salt uzlamn konusu bir gereklik kavram deildir. Sz konusu gereklik, salt bir uzlamla belirlenmekten te kendisini uzlam belirlemeye dayatan bir gerekliktir. (Boxter, 1992; s. 136-137) Platon, doruluktan da byle bir gereklie uygunluu anlar. Platona gre doruluk, tmcelerin ne salt bilisel iiriine ne de gereklie benzeimine baldr. (Williams, 1994; s. 28-38) Doruluk bu anlamda keyfi bir uzlam da deildir. Neyin doru neyin yanl olduunda uzlamak, uzlalan eyin, gereklikle uyumasna baldr. Dolaysyla gerekliin kendisine bal klnan doruluk, dzeltilebilir, yanla ak bir doruluktur. Doruluun dzeltilebilir olmas, gerekliin ne olduuna ilikin birbirimize retmek yoluyla gerekleen epistemolojik bir durumdur. Bylece Platonun

15 uzlam kavram epistemolojik bir uzlama dnr. Uzlam, gereklikle ters dtnde deitirilecek olan gereklik deil, gereklie ilikin uzlamdr. Bu uzlam kavram, diyalektie olanak tanyan bir uzlam kavramdr.

16 Kaynaka

Boxter, T.M.S. (1992) The Cratylus: Platos Critique of Naming. Leiden, New York and Cologne. Joseph, John E. (2000) Limiting the Arbitrary: Linguistic Naturalism and Its Opposites in Platos Cratylus and Modern Theories of Language. Studies in the History of Language Sciences, 96. Amsterdam, Philadelphia: John Benjamins Publishing. Plato, (1987) Cratylus, Translated by Benjamin Jowett. The Collected Dialogues, Princeton University Press. Schofield, Malcolm. (1982) The denouement of the Cratylus, in Malcolm Schofield and Martha Nussbaum (eds.) Language and Logos, Cambridge: Cambridge University Press. Sedley, David. (2003) Platos Cratylus, New York: Cambridge University Press. Williams, B. (1994) Cratylus Theory of Names and its Refutation, in S. Everson (ed.) Companions to Ancient Thought 3: Language. Cambridge University Press.

You might also like