You are on page 1of 25

ilişkide başka bir işletmeye bağlı ve ona tabi olarak işlem yapma zorunda olan

işletme ticari işletme olamaz. Örneğin şubeler, mal depoları ve satış mağazaları gibi. Acentelik
bağımsız bir faaliyettir

•2. Ticari İşletmenin Malvarlığı


•Ticari işletmeye sürekli olarak özgülenmiş bulunan unsurların tamamı ticari
işletmenin malvarlığıdır TTK 11 (3).
•Ticari işletmenin malvarlığının unsurları iki ana gruba ayrılarak incelenebilir.
•2.1. Maddi unsurlar
•El ile tutulan, göz ile ile görülen, somut varlığı olan değerler, ticari işletmenin maddi
unsurlarıdır. Tesisat, hammadde,
1
1
üretilen/stok mallar gibi.
Tesisat işletmeye özgülenmiş taşınmaz mallar ve onların
bütünleyici parçası ve eklentisi ile taşınır malları
(makinalar, aletler, araçlar, arabalar gibi taşınır işletme
tesisatını) kapsar.
Maddi unsurları, duran malvarlığı-döner (veya dönen)
malvarlığı şeklinde iki kısma ayırmak mümkündür.
2.1.1.Duran Malvarlığı: Ticari işletme faaliyetlerine sürekli
olarak özgülenmiş olan taşınır veya taşınmaz mallar ile
bunların bütünleyici parça ve eklentilerinden oluşur.
•Binalar, motorlu taşıt araçları, makinalar, demirbaşlar, aletler, bilgisayarlar gibi.
•2.1.2.Döner Malvarlığı: İşletmeye geldiği haliyle kalmayan, işletmenin üretim
yapabilmesi için asli veya tali amaçlarla kullanılan, işlenen veya şekli değiştirilen
unsurlar (hammaddeler, yarı işlenmiş ve işlenmiş mallar, satılık veya stoklanmış
ürünler, ofis sarf malzemeleri gibi) ile alacaklardan oluşur.
•TTK. 11/3.c.2, İşletme devrinde, aksi görülmedikçe devir kapsamına giren
unsurlar arasında duran malvarlığını da saymıştır.

3
3
2.2. Gayri Maddi Unsurlar: Özellikle ticaret ünvanı, işletme adı, marka, patent,
know-how, endüstriyel tasarım, fikir ve sanat eserleri üzerindeki haklar gibi
ekonomik değerleri olan, fakat cismani varlığı olmayan veya varlığı bir bütün
olarak görülemeyen hakları ifade eder. Kiracılık hakkı: Bu hak, işletme sahibinin
kiracı olması durumunda kiracılık hakkının da devir kapsamında olup olmadığı
sorununa yol açar.

4
4
•TTK. 11/3’de, aksi öngörülmemiş ise, devir sözleşmesinin, kiracılık hakkını da
kapsayacağı belirtilmiş, BK.323,f.1, «Kiracı, kiraya verenin yazılı rızasını
almadıkça, kira ilişkisini başkasına devredemez. Kiraya veren, işyeri kiralarında
haklı sebep olmadıkça bu rızayı vermekten kaçınamaz».
•Patent: Yeni, tekniğin bilinen durumunu aşan ve sanayiye uygulanabilir nitelikte
bir buluş yapanlara veya haleflerine, bu buluştan belirli bir süre ile yalnızca
kendilerinin yararlanmasını sağlamaktır. Bu hakkı temsilen sahibine, Türk Patent
Enstitüsü tarafından bir belge verilir.

5
5
•Endüstriyel Tasarım: Bir ürünün tümü, veya bir parçası, veya üzerindeki süslemenin,
çizgi, şekil, biçim, renk gibi insan duyuları ile algılanan çeşitli unsur veya özelliklerinin
oluşturduğu bütün.
•Know- how: Patent niteliğinde olmasa dahi, işletme içerisinde organizasyon, yönetim,
üretim ve dağıtım gibi teknik-ticari ve tecrübe birikimi
•Goodwill: Bir ticari işletmenin sevk ve yönetiminin kendi müşteri çevresi üzerinde
yarattığı rağbetten dolayı sahip olunan (müşteri hakkı veya peştamaliye şeklinde de anılan)
hak.

6
6
Yargıtay’a göre, uygulamada, işletmenin devri veya hasılat kirasına konu olması
halinde hava parası adı altında ayrı bir bedel talep edilmesi, sahip olunan müşteri
çevresinin karşılığı olarak mümkün ve geçerlidir. Bu nedenle işletmesini devreden
birinin, devir sözleşmesinde aksi öngörülmüş olmadıkça, aynı mahallede aynı
konuda faaliyet gösteren bir işletme açması, MK.2’deki dürüstlük kuralına aykırılık
ve bir haksız rekabet oluşturabilir.

7
7
III. TİCARİ İŞLETMENİN ORGANİZASYONU / MERKEZ VE ŞUBE

A. Merkez ve Şube Kavramları İle Şubenin Unsurları


Merkez ve şube kavramları TTK’da tanımlanmamış, fakat
merkez ve şube olmaya bazı sonuçlar bağlanmıştır. Örneğin TTK
40 ticari işletmenin açıldığı günden itibaren 15 gün içinde
merkezinin bulunduğu yer ticaret siciline tescil ve ilan edilmesini
öngörmüş, TTK 39 (2) ise, işletmenin merkezinin belirli belge ve
kayıtlarda yer alması gereğini belirtmiştir.
Merkez, bir işletmenin idari, ticari ve hukuki yönden
faaliyetlerinin toplandığı ve işlemlerinin yürütüldüğü yerdir. Bir
işletmenin üretimini yaptığı, teknik faaliyetlerini yürüttüğü,
ürünlerini depoladığı birden fazla yerde faaliyet göstermesi
halinde merkez olarak bu işletmenin idare edildiği yer esas alınacaktır.

8
8
Şube, çeşitli kanun maddelerinde şubeye değinilmiş olmasına rağmen (TTK. 40/3-4,
48, 371/3, ayrıca BK. 549), TTK, şubenin de tanımına ve unsurlarına yer
vermemiştir. Ancak, şube tanımlaması, TSY. 118/1’de «Bir ticari işletmeye bağlı
olup ister merkezinin bulunduğu sicil çevresi içerisinde isterse başka bir sicil
çevresi içerisinde olsun, bağımsız sermayesi veya muhasebesi bulunup
bulunmadığına bakılmaksızın, kendi başına sınai veya ticari faaliyetin yürütüldüğü
yerler ve satış mağazaları şubedir». şeklinde yapılmış bulunmaktadır.
Bu tanıma göre, bir işletmenin üçüncü kişilerle ticari faaliyet yürütmese bile,
yalnızca sınai faaliyet gösteren birimleri de, TTK açısından olmamasına rağmen,
TSY açısından şube niteliğini haizdir.

9
9
• Şubenin unsurları aşağıdaki şekilde sayılabilir.
• 1. İç İlişkide (Merkeze) Bağımlı Olma: Şubenin, idari açıdan işletmeye (merkeze)
bağlı olması gerekir. TSY. 18/1’deki «Bir ticari işletmeye bağlı olup» ibaresi de bu
unsura işaret eder. Şube ile merkez aynı gerçek veya tüzel kişiye ait olmalıdır.
Şubenin merkezden ayrı bir işletme politikası olamaz, kar ve zararı merkeze ait
olduğu gibi, şubenin elde ettiği haklar da üstlendiği borçlar da yine merkeze aittir.
• 2. Dış İlişkilerde Bağımsızlık: Şube merkezin yaptığı işlemler türünden işleri
kendi müşterileri ile bağımsız şekilde yapabilir. TSY. 18/1’deki «kendi başına
faaliyet» ibaresi de bunu göstermektedir. Bu bakımdan, kullanılan
hammaddelerin alımı

10
10
üretilen ürünlerin satışının merkezden yapıldığı bir fabrika TTK anlamında şube olarak
nitelenemez, zira, burada merkezin yaptığı işlemler türünden işler
yapılmamaktadır.Ancak, şubenin merkezin yaptığı her türlü işlemi yapması da gerekli
değildir. Hem yurt içi ve hem de yurt dışına satış yapan bir merkezin şubesinin sadece yurt
içi satışlarında görevlendirilmesi de mümkündür.
•3. Yer ve Yönetim Ayrılığı: Şube, yer ve yönetim bakımından merkezden ayrıdır. Ancak,
bazen merkez ve şube aynı binada yer alabilmektedir. Dış ilişkide bağımsızlık gereği,
şubenin başında ayrı bir yönetimi vardır; faaliyet yeri de merkezden ayrıdır. Yönetim
ayrılığı sonucu olarak, şubenin hesap ve defterleri merkezden ayrıdır. Şube için ayrı bir
sermaye tahsis edilmesinde zorunluluk yoktur. Nitekim TSY. 118/1’de açıkça «bağımsız
sermayesi veya muhasebesi bulunup

11
11
bulunmadığına bakılmaksızın» denilerek ayrı sermaye veya muhasebenin zorunlu
olmadığı vurgulanmıştır.
B. Bir Yerin Şube Sayılmasının Sonuçları
Bir yerin şube sayılması, özellikle Ticaret Hukuku ve Medeni Usul Hukuku
açısından bazı sonuçlar doğurur:
•1. Ticaret Siciline Tescil Yeri Açısından: Merkezi Türkiye’de olan şubeler
bulundukları yer siciline tescil edilir TTK 40 (3).
•2. Ticaret Ünvanı Açısından: TTK 48/1’e göre, her şube, şube olduğunu da
belirterek merkezin unvanını kullanmalıdır; bu unvana, şube ile ilgili ekler
yapılabilir. Merkezi yurt dışındaki işletmelerin Türkiye’deki şubelerinin ünvanında
ise, merkezin

12
12
olduğu yer ile şube yerinin ve şube olduğunun gösterilmesi zorunludur TTK. 48
(3).
•3. Temsil Yetkisinin Sınırlandırılması Açısından: BK. 549’a göre, ticari temsilcisinin
yetkisi, şube ile sınırlandırılabilir.
•4. İşletmenin Devrinde Kapsam Açısından : TTK. 11/3 ve BK. 202 uyarınca yapılacak
işletme devirlerinde, devrin kapsamına şubeler de dahildir.
•5. Bir şubenin işlemlerinden doğan uyuşmazlıklarda, şubenin olduğu yerde de dava
açılabilir ve takip yapılabilir (HMK. 14/1, İİK.50). Fakat iflas yoluyla takip ve iflas davası
bu konuda bir istisna oluşturur; iflas yoluyla takip ve iflas davasının mutlaka merkezin
bulunduğu yer mahkemesinde açılması gerekir.

13
13
IV. TİCARİ İŞLETME İLE İLGİLİ ÖNEMLİ BAZI HUKUKİ İŞLEMLER ve MİRAS
YOLUYLA GEÇİŞ
A. Ticari İşletmenin Devri
1. Genel Olarak Ticari İşletmenin Devri ve Birleşmesi
Ticari işletmenin devri ve başka bir işletme ile birleşmesi TBK m.202-203’de düzenlenmiştir. TBK
202 anlamında işletmenin devri, işletmenin aktif ve pasif malvarlığı unsurlarının devridir. Ancak,
devir için işletmenin tüm malvarlığının devri de gerekli değildir. Devrolunan unsurlarla ticari
işletmenin işletme olarak devamı mümkün ise, kanunda yer alan devir gerçekleşmiş demektir. Hemen
belirtmemiz gerekir ki, sadece aktiflerin devri ve pasiflerin devredilmemesi mümkün değildir.
Ticari işletme, kendisini oluşturan münferit malvarlığı unsurları için

14
14
özellikle TBK’ da öngörülen borçlanma ve tasarruf işlemlerinin yapılmasına gerek
kalmaksızın, yazılı bir sözleşme ile bir bütün halinde devrolunabilir. Bu yazılı sözleşme
ticaret siciline tescil olunur. Devir tescil ile hüküm ifade eder.
TBK 203’de ise bir işletmenin diğeri ile birleşmesi ve şekil değiştirilmesi düzenlenmiştir.
•Bu iki maddenin ortak yönü, işletmeler düzeyinde kalan birleşme ve devralmalarda işletme
sahibini veya ortaklarını etkilememesi ve her iki maddede düzenlenen hallerde aynı
hükümlerin uygulanmasıdır. Oysa TTK’da düzenlenmiş olan ticaret şirketlerinin
birleşmelerinde yalnızca mal varlıkları değil, işletme sahibi olan tüzel kişiler de bundan
etkilenmektedir. Şirket birleşmelerinde birleşmenin kesinleşmesi ile

15
15
birlikte, birleşen şirketlerin tüm hak ve borçları, çatısı altında birleşen şirkete geçer
(TTK.136/4;153).
Ticari işletmenin devrinde ticari işletme içinde yer alan taşınmazlar da tescilsiz olarak ticari
işletmeyi devralan kişi tarafından iktisap edilmiş olur. Ticari işletmenin alacaklılarının da
devirde rızası aranmaz. Halbuki, kanun borcun naklinin alacaklıya karşı hüküm ifade
edebilmesini, onun rızasına bağlamıştır. Alacaklı rızasının aranmasının gerekçesi de,
borçlunun kişiliği ve ödeme gücünün alacaklı açısından arz ettiği önemdir.

•2. BK.202 ve TTK. 11 Uyarınca Devrin Koşulları


- Ticari işletmenin bir bütün olarak devir edilmesi gerekir. İşletmenin yalnızca
aktiflerinin devredilip, borçların devir kapsamı

16
16
dışında bırakılmasını öngören bir sözleşme, doktrindeki çoğunluk görüşüne göre geçersiz
olur. Çünkü aktifler, alacaklılar açısından pasiflerin güvencesini oluşturur.
Konuyu tartışan diğer bazı yazarlar, haklı olarak, bu ihtimalde sadece aktiflerin devrini
öngören sözleşmenin geçersiz sayılmasına değil, pasiflerin kapsam dışı tutulmasının
geçersiz sayılmasına, yani pasiflerin de aktifleri devralan tarafa kanunen geçtiğini kabul
etmeye taraftardırlar.
- TTK. 11/3’ göre, ticari işletmenin ve bu işletmenin içerdiği malvarlığı unsurlarının
devri için, bu unsurlardan her birisi konusunda gerekli tasarruf işlemlerinin ayrı ayrı
yapılmasına gerek yoktur. Örneğin, taşınmazların tapuda devralan adına tescili, taşınırların.

17
17
zilyetliğinin nakli, motorlu araçların da trafik sicilinde alıcı adına tescili gibi işlemlerin
yapılmasına gerekmez. Usulüne uygun bir devir sözleşmesi ile İşletmenin malvarlığı bir
bütün halinde bu işletmeyi devralana geçmiş olur. Ne var ki, aktiflerin geçişi bakımından
oldukça radikal böyle bir değişikliğin, uygulamada sakıncalar yaratabileceği, Eşya ve Borçlar
Hukukunun temel ilkeleri ile çelişeceği ve özellikle, trafik, marka ve patent sicilleri yönlerinden
olumsuzluklara neden olabileceği ortadadır.
Devir sözleşmesinin yazılı olarak yapılması ve ticaret siciline tescil ve ilan edilmesi
işletmenin devri işleminin geçerlilik şartıdır.
- Tekelleşmenin önlenmesini amaçlayan Rekabetin Korunması Hakkında Kanun
uyarınca, bir işletmenin devri veya başka bir işletme ile birleşmesinde tekelleşme ihtimali
söz konusu olabilecekse, Rekabet Kurulu’na başvurularak izin alınması da zorunludur.

18
18
•3. Devir Almanın Hüküm ve Sonuçları
•3.1. Ticari işletmesini devreden gerçek kişi, eğer başka bir ticari işletmeye sahip değilse,
ticareti terk etmiş olur ve «tacir» sıfatını kaybeder.
•3.2. Devir sonucunda işletmeye tahsis edilmiş olan ve devir kapsamında bulunan
temel unsurlar devralana geçer. Devir sözleşmesine hüküm koymak suretiyle, bazı
unsurlar devir kapsamı dışında tutulabilir. Örneğin, ticaret ünvanı, sözleşmede açıkça kabul
edilmiş olmak şartıyla, devrin kapsamı dışında tutulabilir TTK 49 (2). Ancak, ticaret ünvanı
işletmeden ayrı olarak başkasına devredilemez TTK 49 (1). Bu devir ile birlikte müşteri
çevresi ve kiracılık hakkı da devralana geçer.
•3.3.Borçlardan sorumluluk: Devralan kişi, devrin alacaklılara bil-

19
19
dirilmesinden veya ticaret sicili gazetesinde ilan edilmesinden itibaren işletmenin
borçlarından sorumludur. Bildirme devreden tarafından yapılır ve herhangi bir şekil şartına
bağlı değildir.
Devralan, varlığını bilmediği borçlardan da sorumlu olur. Fakat taraflar bu hususta,
sözleşme özgürlüğü kapsamında devir sözleşmesine, iç ilişkide geçerli ve rücu hakkına esas
olmak üzere, özel hükümler koyabilirler. Sorumluluk sınırlamaları bildirim ve ilanlarda
gösterilmiş olsa bile, alacaklılara karşı geçerli olmaz.
3.4. TBK 202 uyarınca devir eden ise, işletmenin borçlarından devralanla birlikte
müteselsilen iki yıl süreyle sorumlu kalır. İşletme devrinde borçların alacaklıların rızası
olmaksızın devredilmesi nedeniyle bu kural gereklidir. Devir edenin bu sorumluluğu devrin
ilanı veya bildiriminden önce doğan borçlar için söz konusudur.

20
20
Devredenin iki yıllık sorumluluğunun başlangıcı, muaccel borçlar için bildirim
veya ilan tarihi, müeccel (vadeli) borçlar için ise borcun muaccel (vadesinin
geldiği) tarihtir. İki yıllık süre hak düşürücü bir süre olduğu için hakim tarafından
re’sen dikkate alınır.
3.5. Devredenin ticari işletmesi için kefil olan kişinin kefaleti de, bu konuda kendi
rızasına gerek olmaksızın, kendisine kefil olduğu kişi ile birlikte iki yıl uzamış olur.

21
21
• B. Ticari İşletme Rehni (Ticari İşlemlerde Rehin)

• 1. Genel Olarak
• MK. 939/I göre, taşınır rehninin kurulabilmesi için, rehin konusu taşınır malın
zilyetliğinin alacaklıya devredilmesi (teslim) şarttır, aksi takdirde rehin hakkı doğmaz.
Ancak, MK. 940/2, kanun gereğince bir sicile tescili zorunlu olan taşınır mallar üzerinde,
alacaklıya zilyetlik devredilmeksizin, bir sicile kayıt yolu ile taşınır rehni kurulabilmesini
öngörerek; teslim şartlı rehin kuralına istisna getirmiş, hatta bu istisnalardan birini aynı
maddede ve özel olarak düzenlemiştir. Motorlu taşıt araçlarının trafik siciline kayıt
yoluyla rehni, gemi ipoteği ve ticari işletme rehni gibi. Çünkü, ticari işletmede bulunan
menkul malların TMK 939/I de

22
22
öngörülen teslim şartına bağlı kalmaksızın rehin edilebilmesi, ticari işletmenin
faaliyetlerine devam ettirebilmesi açısından son derece önemlidir. Şayet bu menkul
mallar TMK 939 uyarınca rehin edilecek olsaydı, bu rehnin geçerli olabilmesi için,
bu menkul malların rehin alana teslimi ve bu nedenle de ticari işletmeden
çıkarılarak rehin alanın zilyetliğine bırakılması gerekli olurdu. Hal böyle olunca da,
ticari işletme faaliyetlerini sürdüremeyecek duruma düşer, rehin alanın da bu taşınırı
muhafaza etme yükümlülüğü ortaya çıkardı.
Ticari İşletme Rehni kurumu almış olduğu kredi karşılığında ticari işletmesini rehin
eden kişinin rehin süresince de ticari faaliyetlerini sürdürebilmesi için, kendisi
tarafından kullanılması gereğinin bir sonucudur.

23
1971 yılında kabul edilen 1447 sayılı Ticari İşletme Rehni Kanunu (TİRK) ticari
işletmelere bu olanakları sağlamak amacı ile kabul edilmiş bulunmakta idi.
Ancak, 1447 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesini takip eden 45 yıllık süre içinde
5.000 adeti bile bulmayan ticari işletme rehninin kurulabilmiş olması, bu yasadan
beklentilerin gerçekleşmediğini açıkça ortaya koymuş ve bu nedenle de, 2016
yılında, bu yasanın yerine geçen ve 01.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren 6750
sayılı Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu (TİTRK) kabul edilmiştir. Bu konuda
ayrıca Rehinli Taşınır Sicil Yönetmeliği (RTSY) ve Ticari İşlemlerde Rehin
Hakkının Kurulması ve Temerrüt Sonrası Hakların Kullanılması.

24
•Hakkında Yönetmelik (TiRHKY) çıkarılmıştır
•6750 sayılı yasanın ilk maddesinde, bu yasanın amacının teslimsiz taşınır rehin
hakkının güvence olarak kullanımının yaygınlaştırılması, rehne konu taşınırların
kapsamının genişletilmesi, rehnin paraya çevrilmesinde alternatif yolların sunulması
suretiyle finansman bulmayı kolaylaştırmak olduğu ifade edilmiştir.

25

You might also like