You are on page 1of 35

Türk Eğitim Tarihi’nin Kronolojik Açıdan Bölümleri

B
İslâmiyetten Sonra

B.1. İç Asya B.2. Ön Asya

Karahanlılar Selçuklular

Osmanlılar

46
Türk Eğitim Tarihi’nin Kronolojik Açıdan Bölümleri – İslâmiyetten Sonra
TÜRKLERİN MÜSLÜMAN OLMALARI VE YENİ DİNİN
EĞİTİM ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
 751’de Arapların Çinliler üzerindeki galibiyetinden sonra
İslâmiyet Türkler arasında yayılmaya başlamıştır. Fakat
Türklerin kitle halinde ancak 10. yüzyılın ilk yarısında
Karahanlılar Devletinde kendi istekleri ile Müslüman
oldukları görülür.

 Türklerin ulaştıkları,
Tek Tanrı düşüncesi İslâmiyet’in Tanrı inancı
Savaşçı cihat
Yoksulları doyurma zekât, sadaka
Kurban törenleri kurban
Bilim Kur’anın ilk
sevgisi gibi âyeti
büyük benzerlikler gösterdiği için onların bu yeni dini
gelenekleri
benimsemeleri zor olmadı.

47
Türk Eği)m Tarihi’nin Kronolojik Açıdan Bölümleri – İslâmiyetten Sonra
TÜRKLERİN MÜSLÜMAN OLMALARI VE YENİ DİNİN
EĞİTİM ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
 Türklerin İslâmiyeti benimsemeleri onların eğitimine yeni
özellikler kazandırmış ve eğitim tarihi bakımından bunun
birtakım önemli ve sürekli sonuçları olmuştur: (Misâl
UYGURLAR)
 Türk toplumunda ilk kez medrese denen plânlı, düzenli, güçlü bir
örgün öğretim kurumu ortaya çıkmıştır.
 İslâm dünyasında Türk, Arap, İranlı vb. Müslüman düşünür ve
eğitimciler eğitim-öğretim konularında eserler kaleme almışlar ve bu
konularda genel kabul gören düşünce ve uygulamalar
oluşturmuşlardır.
 Türk toplumlarının ahlâk anlayışı, dünyaya bakışı, ideal insan tipi,
İslâmiyet'in etkisiyle kısmî değişikliklere uğramıştır. Kabul ettikleri yeni
dinle örtüşmeyen birtakım gelenek ve görenekler zamanla değişmiştir.
Medreseler ile düşünürler, mutasavvıflar ve din adamları bu değişmeyi
kolaylaştırıcı bir yaygın eğitim görevi yapmışlardır.
 Türk insanının yeni dinle ve dolayısıyla yeni değerlerle teması, gâzi
ve velî insan tiplerini ortaya çıkarmıştır. Eski savaşçı, cihangir, alp
tipinin özellikleri bu yeni değerlerle kaynaşarak yeni alp-eren insan
modelini ortaya çıkarmıştır. Osmanlının yükseliş dönemi sonlarına
kadar bu alperen tipi İslâm dininin şehit-gâzi değerlerinden güç
alarak sürüp gitmiş ve günümüze kadar gelmiştir. 48
Türk Eğitim Tarihi’nin Kronolojik Açıdan Bölümleri – İslâmiyetten Sonra
TÜRKLERİN MÜSLÜMAN OLMALARI VE YENİ DİNİN
EĞİTİM ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
 Türklerin İslâmiyet’te bilimin yüce tutulduğunu görmeleri, kendilerinin köklü
bilim sevgilerini sürdürmelerini kolaylaştırmıştır.
 “Oku” (Kur’an’ın inen ilk ayeti, Alâk Sûresi, 1. Âyet),
 “Bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” (Zümer Sûresi, 9. Âyet),
 “De ki: Rabbim ilmimi artır” (Tâhâ Sûresi, 114. Âyet),
 “İlim öğrenmek kadın, erkek Müslüman’a fazdır.” (Hadis-i Şerif),
 “İlim Çin’de de olsa isteyiniz.” (Hadis-i Şerif),
 “ Ya öğrenen, ya öğreten, ya dinleyen, ya da seven ol! bunların
dışında bir beşincisi olma; helak olursun. Beşincisi işe, ilme ve
ilim ehline buğzetmendir.“ (Hadis-i Şerif)
gibi temel İslamî değer yargıları Türkler arasında ilmî faaliyetlerin
yaygınlaşmasına etkili olmuştur.
 Türklerin Müslüman olmaları ve Batıya ilerledikçe Araplar ve İranlılar ile
ilişkilerinin artması sonucu Arapça ve Farsça’nın aydınlarımız üzerindeki etkisi
artmış, zamanla ilim dili Arapça olmuştur.

49
Türk Eğitim Tarihi’nin Kronolojik Açıdan Bölümleri
İslâmiyetten Sonra
KARAHANLILAR

B.1

İslâmiyetten
Sonra

KARAHANLILAR
50
Türk Eğitim Tarihi’nin Kronolojik Açıdan Bölümleri
İslâmiyetten Sonra KARAHANLILAR
KARAHANLILAR
 840’ta Uygur devletinin siyasî hâkimiyeti
sona erince, Uygurlar ve başka toplumlar
Karahanlı Devleti’ni kurdular ve 930’lu
yıllarda, Abdülkerim Satuk Buğra Han
döneminde Müslüman oldular.
 Başkenti Kaşgar olan Doğu Karahanlı
Devletinin en ünlü hükümdarı Hasan
Buğra
Han’dır. (1056-1103). Bu devlet
1130’da
ortadan kalkmıştır. Başkanti
Semerkant
olan Batı Karahanlı Devletinin ünlü
hükümdarlarından biri Buğra Kara
Han Ebû
İshak İbrahim’dir (1052-1068). Bu devlet
1212’de hâkimiyetini kaybetmiştir.
 İç Asya ve Maveraünnehir’de çok sayıda
başka Müslüman Türkler de
bulunuyordu.
Bunları bazı Türk-Arap-İranlı karışımı 51
devletlerin kurulmasında etkili oldukları
Türk EğiUm Tarihi’nin Kronolojik Açıdan Bölümleri
İslâmiyetten Sonra KARAHANLILAR
KARAHANLILARDA EĞİTİMİN TEMEL ÖZELLİKLERİ

 Bu toplumun Müslüman olmaları, yerleşik


bir düzene geçmeleri onların eğitimini
olumlu yönde şekillendiren iki temel
etmen olmuştur.
 Bu toplumların devlet adamları, eğitim-
öğretime ve bilimin gelişmesine önem
vermişlerdir.
 Medreseler kurulup gelişmiş, ülkenin her
tarafına yayılmıştır.
 Fârâbi, İbn-i Sînâ, Birûnî gibi dünya eğitim
ve bilim tarihinde yer tutan bilim adamları
yetişmiştir.
 Eğitim tarihimizde, eğitim bilimine ilişkin
ilk görüşler de başta Fârâbi olmak üzere bu
düşünürler tarafından ileri sürülmüştür.

52
Türk Eğitim Tarihi’nin Kronolojik Açıdan Bölümleri
İslâmiyetten Sonra KARAHANLILAR
KARAHANLILARDA EĞİTİM, MEDRESELER

Karahanlı hükümdarlarının
medreselerin kurulup yayılmalarına
çok önem vermelerinin iki nedeni;
Medreselerden, yeni Müslüman
olan Türk boylarının yeni
inanışlarını pekiştirme, yeni dinleri
ile çelişen eski inanışları
kaybettirme aracı,
Medreselerden, çevrelerindeki
Şiilere karşı kendi Sünnî-Hanefî
inançlarını koruma aracı olarak
yararlanmak.
53
Türk Eğitim Tarihi’nin Kronolojik Açıdan Bölümleri
İslâmiyetten Sonra KARAHANLILAR
KARAHANLILARDA EĞİTİM, MEDRESELER

Medresede, bilim ve din adamları


için bir toplantı yeri olacak, bir
camii, çalışma odaları, kütüphane,
halk için Kur’an okunan bir salon,
edeb (genel olarak eğitim,
muaşeret ve genel kültür bilgisi)
öğretmeni için bir oda, küçük
odalar (muhtemelen öğrenciler
için), bir avlu ve bir bahçe
bulunacaktır.

54
Türk Eğitim Tarihi’nin Kronolojik Açıdan Bölümleri
İslâmiyetten Sonra KARAHANLILAR
FÂRÂBİ’nin TÜRK EĞİTİM TARİHİNDEKİ YERİ
 Felsefe ve çeşitli bilimlerdeki bilgisinin ve
görüşlerinin derinliği nedeniyle Aristo’dan sora kendisine
Muallimi-i Sani (ikinci öğretmen) denen Farabi (870-950),
bilimsel çalışmalarının yanında, şöhrete, paraya önem
vermemiş, ahlaklı bir yaşam sürmüştür.
 Bugün Kazakistan sınırları içerisinde bulunan
Otrar (Fârâb) şehri yakınlarındaki Vesic
yerleşim merkezinde doğmuştur.
 Yüzden fazla eser yazmıştır. Bazılarının
konuları:
 Felsefe.  Geometri  Tasavvuf
 Mantık  Siyaset  Dil
 Ahlâk  Sosyoloji  Edebiyat
 Psikoloji  Askerlik  Musiki
 Metot  Din
 Fizik
 Kimya
 Astronomi
55
Türk Eğitim Tarihi’nin Kronolojik Açıdan Bölümleri
İslâmiyetten Sonra KARAHANLILAR
FÂRÂBİ’nin EĞİTİM GÖRÜŞLERİ
 Eğitimin amacı, mutluluğu bulmak ve bireyi
topluma yararlı hâle getirmektir,
 Farabi eğitimciyi üçe ayırmıştır bunlar;
 Aile reisi, aile fertlerinin;
 öğretmen, çocuk ve gençlerin;
 devlet başkanı, milletinin eğitimcisidir.
 Öğretim, milletler ve şehirlerde nazarî (kuramsal)
erdemleri var etme demektir. Eğitim ise,
milletlerde ahlâkî erdemleri ve iş sanatlarını var
etme yöntemidir.
 Öğretim konuşmakla başlar. Eğitim, milletlerin ve
şehirlerin kendilerinde bu işleri yapma azmini
uyarmakla amelî(uygulamalı) durumlardan doğan
işleri yapmakla alışkanlık yoluyla başlar.

56
Türk Eğitim Tarihi’nin Kronolojik Açıdan Bölümleri
İslâmiyetten Sonra KARAHANLILAR
FÂRÂBİ’nin EĞİTİM GÖRÜŞLERİ

Öğretim ve eğitimi ayırır: “Öğretim,


milletler ve şehirlerde nazari
(kurumsal) erdemler var etme
demektir.”
“Eğitim ise, milletlerde ahlâkî
erdemleri ve iş sanatlarını var etme
yöntemidir.”
Öğretimde kolaydan zora
gidilmesini istemiş.
Bir şey öğretilmeden ötekine
geçilmeyeceğini söylemiştir.
Sorunlar tek tek incelenmeli
demiştir.

57
Türk Eğitim Tarihi’nin Kronolojik Açıdan Bölümleri
İslâmiyetten Sonra KARAHANLILAR
FÂRÂBİ’nin EĞİTİM GÖRÜŞLERİ

Öğretmen öğrencilerle Sokrat gibi


tartışmalıdır.
Öğretimde Mantık ve Felsefe’ye yer
verilmelidir.
Öğrencinin öğrenme isteğini
sürdürülmesine çalışılmalıdır.
Çocuklar, karar verme yeteneği
güçlü ve sorumluluk duygusuna
sahip olarak yetiştirilmelidir.
Disiplin ne sert ne yumuşak olmalı,
ılımlı bir yol izlenmelidir.

58
Türk Eğitim Tarihi’nin Kronolojik Açıdan Bölümleri
İslâmiyetten Sonra KARAHANLILAR
FÂRÂBİ’nin ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİNE İLİŞKİN
GÖRÜŞLERİ

 Fârâbi, bilimsel meseleleri araştırmanın


çeşitli yöntemleri olduğunu, bu konunun
başlı başına bir bilim alanı sayılması
gerektiğini söylemekte, bilimsel yöntem
alanında değerli bir görüş ortaya koyar:
 Bilinmeyen konular araştırma ve öğretimle
açıklığa kavuşturulmak istenince mesele
(problem) ve çözülünce de bilgi hâline
dönüşür: Her meselede aranan, kesin
gerçeği elde etmektedir. Ama çok defa
kesinliği elde edemeyiz. Aradığımızın bir
kısmına dair kesinlik, geri kalanlara dair de
zan ve kanaat elde ederiz. Tek yöntem bizi
sorunlar hakkında eşitli kanaatlara
götüremez.
 Şüphe de bir araştırma yöntemi olmalıdır.

59
Türk Eğitim Tarihi’nin Kronolojik Açıdan Bölümleri
İslâmiyetten Sonra KARAHANLILAR
FÂRÂBİ’nin HÜKÜMDARIN SİYÂSİ EĞİTİMİNE İLİŞKİN
GÖRÜŞLERİ

 Milletin eğitimcisi olan hükümdar, bazen ‘ikna’, bazen


de ‘zorlama’ yöntemine başvurabilir. Fakat bu, bilgi ve
beceri gerektirir.
 Fârâbi’ye göre hükümdarın doğuştan sahip olması ve
sonradan kazanması gereken bazı özellik ve
yetenekler vardır:
 Doğuştan sahip olması gereken bazı özellikler:
 Vücudunun tam, organlarının sağlam, zeki,
uyanık ve hafızasının güçlü olması, öğrenmeyi
ve öğretmeyi sevmesi, yemeye, içmeye,
kadınlara düşkünlük göstermemesi, kumardan
sakınması, doğru sözlü, âdil, ılımlı, irâdesi güçlü
olması vb.
 Sonradan kazanılması gereken bazı özellikler:
 Bilge olması, önceki kanun ve kuralları bilmesi,
gerektiğinde aklını kullanıp ülke çıkarlarına
uygun yeni hükümler getirebilmesi, güzel
konuşma sanatını öğrenerek halkını çeşitli
konularda aydınlatması, savaş sanatını bilmesi, 60
yorgunluklara dayanması vs.
Türk Eğitim Tarihi’nin Kronolojik Açıdan Bölümleri
İslâmiyetten Sonra KARAHANLILAR
İBN-İ SİNA’nın TÜRK EĞİTİM TARİHİNDEKİ YERİ
 İbni Sînâ (980-1037), gerek Türk gerek
dünya düşünce, tı p ve eğitim tarihinde
çok önemli bir yer tutar.
 Buhara’nın Efşene köyünde doğmuş ve
Samanoğulları Devleti’nin Buhara’daki
kütüphanesinde çok çalışmıştır.
 Bu kütüphanede çok değerli kitaplar
vardı
ve İbni Sînâ’nın yetişme yıllarında
Maverâünnehir’de çok önemli bir bilim,
kültür ortamı ve ürünleri oluşmuştur.
 İbni Sînâ daha gençlik yıllarında
döneminin
felsefe, tıp, tabiat, teoloji, matematik
alanındaki bütün bilgilerini öğrenmiş ve
kendisine Aristo ve Fârâbi’den sonra
gelen
üçüncü öğretmen anlamında muallim-i
sânis denmiştir.
61
Türk Eğitim Tarihi’nin Kronolojik Açıdan Bölümleri
İslâmiyetten Sonra KARAHANLILAR
İBN-İ SİNA’nın TIP BİLİMİNE KATTIKLARI ve
TIP ÖĞRENİMİNİ DÜZENLEMESİ
 İbni Sina eğitim görüşlerine gelirsek;
bildiğiniz gibi İbni Sînâ tıp alanında
çalışmaları çoktur yani İbni Sina Kanun ve
Şifâ adındaki eserleriyle tıp bilimini o
dönemde doruk noktalarına çıkarmıştır.
 Tıp biliminin konularını ve öğretim
programını yazmış, ruhî hastalık ve
bozuklukların telkin yoluyla tedavisine
başvurarak psikanalist metodun temelini
atmış, tıbba daha başka katkılarda
bulunmuştur.
 Avrupalılar İbni Sînâ’yı ölümünden yüzyıl
geçince eserlerinin lâtince çevirileri ile
tanımış ve bunları tıp fakültelerinde beşyüz
yıldan fazla bir süre ders kitabı olarak
okutmuşlardır.*
 Osmanlı hekimleri de onun kitaplarından
yararlanmıştır. Örneğin, Süleymaniye Tıp
Medresesi’nde Kanun okutulmuştur.

62
Türk Eğitim Tarihi’nin Kronolojik Açıdan Bölümleri
İslâmiyetten Sonra KARAHANLILAR
İBNİ SİNÂ’NIN AHLÂK ve FAZİLET EĞİTİMİNE İLİŞKİN GÖRÜŞLERİ

 Ona göre insanlar fazîlete değer vermiyor, karanlık


içinde yuvarlanıp gidiyorlar. ‘Zavallı insanlar…’
Belki de zenginlik ve şöhrete de kavuşmuşlar.
Fakat ahlâk ve fazîlete dayanmayan bir hayatın ne
Kıymetivardır?
 İbnî Sînâ ahlâk ve fazileten yoksun kimselerin
kendisine haset ederek arkasından konuştuklarını,
dedikodu yaptklarını, fakat ‘kendilerini boşuna
yorduklarını’ söyler: ‘Onlar akıllarınca, beni
çekiştrmekle, didiklemekle bana kötülük
yaptklarını sanıyorlar. Oysa bu keçilerin dağa tos
vurmalarına benzer. İnsan, kendisinin ne olduğunu
bildikten sonra, kendisini bilmeyenlerin
söyledikleri
hakkında sözlerin onun gözünde hiçbir etkisi
önemi
ve olamaz.’
 İbnî Sînâ’ya göre başlıca ahlâk esasları
ve fazîletleri bunlardır:
 Hikmet, iffet, şecaat, adalet, cömertlik, kanaat, sabır,
kerem, yumuşaklık, yılmamazlık, sadâkat, vefâ, utanma, sır
saklama, sözünde durma, tevâzu…

63
Türk Eğitim Tarihi’nin Kronolojik Açıdan Bölümleri
İslâmiyetten Sonra KARAHANLILAR
İBNİ SİNÂ’NIN AHLÂK ve FAZİLET EĞİTİMİNE İLİŞKİN GÖRÜŞLERİ

Akılcı ve çok açık bir ahlâk


felsefesine sahiptir; bu alandaki
görüşlerine aklî tasavvuf da
denilmektedir. Ahlâki davranışlara
ve faziletlere erişmek için bazı
ilkeler belirlemiştir:
 Nefsin isteklerine uymamak
 Gazap, şehvet, tamah, hırs, korku…
eseri ortaya çıkabilecek davranışları
engellemek.
 Yalandan kesinlikle uzaklaşmak.
 İyilik yapmak, iyileri sevmek, kötüleri
doğrultmak ve fenalıktan men etmek.

64
Türk EğiGm Tarihi’nin Kronolojik Açıdan Bölümleri
İslâmiyeLen Sonra KARAHANLILAR
HÜKÜMDARIN SİYASİ EĞİTİMİNE İLİŞKİN GÖRÜŞLERİ

İbnî Sînâ bazı yazılarında,


hükümdarın erdemli bir hayat
sürmesi, kadınlardan uzak durması,
filozof ve bilim adamlarından
faydalanması, gerektiği biçiminde
siyâsetnâme niteliği taşıyan
görüşler ortaya çıkmıştır.
Kendisi, bazı hükümdarlara vezirlik
de yapmış, böylece bir filozof ve
bilim adamında devlet adamlığı
birleşmiştir.

65
Türk Eğitim Tarihi’nin Kronolojik Açıdan Bölümleri
İslâmiyetten Sonra KARAHANLILAR
İBN-İ SİNA’nın EĞİTİME ve BİLİME VERDİĞİ ÖNEM

 O, insanın eğitilmesini ve bilim


öğrenmesini, bu dünyada olduğu kadar
sonraki hayatta da mutlu olmak için
gerekli görür. Ona göre eğiti m ve bilim
insanın kendini mükemmelleştirmesi
ve Allah’ı bulması için gereklidir.
 İbnî Sînâ’nın eği+m, bilim ve mutluluk
arasında kurduğu bu ilişki, aklî tasavvuf
denen sisteminin unsurlarından biridir.
 İbnî Sînâ’ya göre eğitimin temel amaçları
şunlardır:
 İnsanın yeteneklerini en üst düzeye kadar
geliştirip kötülüklerden arınması ve sonuçta
mutluluğa ulaşması.
 Allah’ın varlığını bilmesi ve etkisini her an
hissetmesi.

66
Türk EğiSm Tarihi’nin Kronolojik Açıdan Bölümleri
İslâmiyeUen Sonra KARAHANLILAR
İBN-İ SİNA’nın ÇOCUĞUN EĞİTİM-ÖĞRETİMİ İLE İLGİLİ İLİŞKİN GÖRÜŞLERİ

 Çocuk sütten kesilir kelimez ‘kötü huylar edinmeden’ eğitime


başlanmalıdır.
 Çocuğun ilk eğitimi ahlâk eğitimidir.
 Öğretmen dindar, dürüst, bilgili, insaflı, temiz, kibar olmalı, çocuk eğitimi
ve öğretimini bilmeli, çocukların yeteneklerini tanımalı, onlarla
ilgilenmeli, onları yalnız bırakmamalıdır.
 Öğretmen çocuğa karşı, ne onun küstahlık yapabileceği kadar yumuşak,
ne de korkup soru soramayacağı kadar sert davranmalıdır.
 Zengin ve eşraf çocuklarının ayrı özel ders alarak yetişmelerini uygun
bulmaz.
 Okulun programı şöyledir: Kur’an, Din, Dil, Ahlâkî şiirler, Beden Eğitimi,
Sanat ve Meslek öğretimi.
 Din dersinde İslâmın temel ilkeleri, bilimin yararları ve üstünlüğü, cahilin
kötülüğü örneklerle işlenecektir. Dil, edebiyat öğrenimi anlamındadır.
 Öğretmen çocuğun yetenek, zevkini, ilgisini araştırıp ilgisini tespit
edecek ve bunlara uygun bir sanat ve mesleği ona öğretecektir.
 Genç, mesleğinden hayatını kazanmaya başlayınca babası onu bir eşle
67
evlendirip evinden ayırmalıdır.
Türk Eğitim Tarihi’nin Kronolojik Açıdan Bölümleri
İslâmiyetten Sonra KARAHANLILAR
İBN-İ SİNA’nın BEDEN EĞİTİMİ KONUSUNDAKİ GÖRÜŞLERİ

 İbnî Sînâ hastalanmadan önce korunma


denen hıfzıssıhha (hijyen, koruyucu
hekimlik) konusunu da işlemiş ve beden
eğitimini bu amaçla gerekli görmüştür.
 Hareket insanın günlük hayatında
kendiliğinden yapıldığı gibi, arzulu ve plânlı
yapılırsa yararı fazla olur ve o zaman
gerçekten beden eğitimi (riyâzet) sayılır.
 Beden eğitimi dersinde yaptırılacak
hareketler: yürüyüş, yüksek atlama, top
oynama, ip atlama, koşma, güreş, ata
binme, kılıç oyunu.

68
Türk Eğitim Tarihi’nin Kronolojik Açıdan Bölümleri
İslâmiyetten Sonra KARAHANLILAR
İBN-İ SİNA’nın EĞİTİM ve ÖĞRETİM YÖNTEMLERİNE İLİŞKİN GÖRÜŞLERİ

 İbnî Sînâ eğitimin ve öğretmenliğin bir


uzmanlık alanı olduğu ve herkesin eğitimci
olamayacağı görüşündedir. Bir eğitimci önce
kendisini tanımalı, kendisini eğitmeli ve ıslah
etmelidir. O, öğrencisine davranışlarıyla
örnek olacakTr.
 İbnî Sînâ’ya göre başlıca eğitim-öğretim
yöntemleri şunlardır:
 Nezâket ve yumuşaklıkla davranma, nasihat etme.
 Ödül ve övgüye yer verme. Gerektiğinde cezaya ve
son çare dayağa başvurma. Ancak öğretmen
cezanın amacının eğitimsel olduğunu unutmamalı
ve öfkeli iken ceza vermemelidir.
 Kolaydan zora, basitten karmaşığa doğru bir yol
izleme.
 Sınıf ortamının eğitici ve öğretici etkisinden
yararlanma.
 Örneklerle anlatma ve öğretme.
 Tekrarlama.

69
Türk Eğitim Tarihi’nin Kronolojik Açıdan Bölümleri
İslâmiyetten Sonra KARAHANLILAR
İBN-İ SİNA’nın EĞİTİM ve ÖĞRETİM YÖNTEMLERİNE İLİŞKİN GÖRÜŞLERİ

 İbni Sînî eğitim ve öğretimin alt


türünden söz etmekte bunlar;

 Zihnî Öğretim: Öğretmen genel bir konuyu


nedenleriyle örnekler vererek açık bir
anlatır.
şekilde Örneğin kışın su donup genişlediği
için kabını parçalamaktadır.
 Sınaî Öğretim: Öğretmen araç-gereç
kullanmasını öğretir. Testere, rendevb.
 Telkınî Öğretim: Öğretmen tekrar ederek
şiirler ve otların adlarını vs.
 Tedibî
öğretir.Öğretim: Öğretmenin öğüt ve nasihat
yoluyla gerçekleştirdiği öğretmdir.
 Taklidî Öğre+m: Öğretmenin söylediklerinin
aynen ve hemen benimsenmesidir. Bunun
için öğretmenin güvenilir olması
 Tenbihî Öğre+m: Öğretmenin öğrenciye
gereklidir.
çevresinde karşılaştığı olayları,
nedenlerini
bunların ve etkilerini öğretmesidir.

70
Türk Eğitim Tarihi’nin Kronolojik Açıdan Bölümleri
İslâmiyetten Sonra KARAHANLILAR
BALASAGUNLU YUSUF’un TÜRK EĞİTİM TARİHİNDEKİ YERİ

 Orta Asya’da Balasagun kentinde


doğan ve Karahanlılar döneminde
yaşayan Balasagunlu Yusuf (1016-
1077) yazdığı Kutadgu Bilig adlı kitapla
Türk Eğitim Tarihi’nde önemli bir yer
tutar.
 Balasagunlu Yusuf, eserini Kaşgar’da
hükümdar Hasan bin Süleyman Aslan
Han’a sunmuş, o da yazarına Has
Hacib (baş mabeynci, protokol
müdürü) ünvânını vermişCr.

71
Türk Eğitim Tarihi’nin Kronolojik Açıdan Bölümleri
İslâmiyetten Sonra KARAHANLILAR
BALASAGUNLU YUSUF’un TÜRK EĞİTİM TARİHİNDEKİ YERİ

 Karahanlılar döneminde yaşamıştır ve


yazdığı Kutadgu Bilig adlı kitapla Türk
tarihindeki yeri ayrıdır. Farabi ve İbni
Sina etkisinde kalmıştır.
 Kutadgu Bilig: Mutluluk veren bilgi
anlamına gelmekte olup Türkçe Uygur
yazısı ile manzum olarak (6645 beyit)
yazılmıştır. Kutadgu Bilig’e göre devlet
yönetiminde vezir, kâtip, hazinedar,
hükümdara öğütler verilmiştir.
 Ayrıca ahlaki davranışlar, çocuk eğitimi
hakkında da birçok bilgiye yer
verilmektedir.

72
Türk Eğitim Tarihi’nin Kronolojik Açıdan Bölümleri
İslâmiyetten Sonra KARAHANLILAR
KAŞGARLI MAHMUT’un TÜRK EĞİTİM TARİHİNDEKİ YERİ

 Kâşgarlı Mahmud (1008-1084) adıyla tanınsa da


eserinde babasının Barsganlı olduğu bilgisini
vermesinden yola çıkılarak kendisinin de doğum
yerinin Barsgan olduğu düşünülmektedir. Eserinin
hiçbir yerinde kendisini Kâşgarî, el-Kâşgarî
(Kâşgarlı) gibi sanlarla anmayan Mahmud’un buna
karşılık sürekli olarak Kâşgar’ı havasıyla, suyuyla,
doğasıyla övmesi; hakanın yaşadığı şehir olarak
nitelemesi, Kâşgar çevresindeki Adıg, Kası, Opal
gibi yerleşim birimlerini kendi ili diye anması, o
dönemde bir kültür merkezi olan Kâşgar’da
ye]şmiş olması bu büyük dil bilgininin Kâşgarlı
adıyla anılmasını sağlamış^r.
 Büyük eser olan Divan-ü Lügat-it Türk adlı eseriyle
Türkçe’nin ilk lügatını düzenleyen ve onu öğreten
olarak eği]m tarihimizde önemli bir yer tutar.
 Arapça’nın bilimde kullanıldığı vakit Türkçe’nin ne
kadar zengin bir dil olduğundan bahsetmiştir.

73
Türk Eğitim Tarihi’nin Kronolojik Açıdan Bölümleri
İslâmiyetten Sonra KARAHANLILAR
KAŞGARLI MAHMUT’un TÜRK EĞİTİM TARİHİNDEKİ YERİ

 Divan yalnızca zengin bir sözlük


değildir. Türk toplumlarının lehçeleri
yaşayışları, inanışları, töreleri,
atasözlerini de kapsar. Türklerin ilk
dünya haritası da buradadır. Bu eser,
yazıldığı dönemde çok ileri ve kökleri
eskilere giden büyük bir Türk varlığını
gösterir.
 Divan’da; ailede çocuğun bakımı,
yetiştirilmesi, Türk bilgi geleneği
üzerinde durması, Türkçe’yi
öğretme yöntemi yer almaktadır.

74
Türk Eğitim Tarihi’nin Kronolojik Açıdan Bölümleri
İslâmiyetten Sonra KARAHANLILAR
KAŞGARLI MAHMUT’un TÜRKÇEYİ ÖĞRETİM YÖNTEMİ

 Medreselerde yapıldığı gibi önce ve


hemen her zaman sadece kural verme
değil, ilkin çok sayıda örnekten hareket
edip kurala ulaşma yolunu izlemiş ve
günümüz yabancı dil öğretiminde
benimsenen bir yöntemi uygulamışSr.
 Dil öğrenmede örneklerin, metinlerin
önemini çok iyi görmüş, örneklerini
günlük hayattan, atasözlerinden,
şiirlerden almıştır.
Dil öğretirken Türk kültürünü de
tanıtma amacı gütmüş, bu konuya
özel bir önem vermiştir.
75
Türk Eğitim Tarihi’nin Kronolojik Açıdan Bölümleri
İslâmiyetten Sonra KARAHANLILAR
KAŞGARLI MAHMUT’un ÇOCUK OYUNLARI

 Türk çocuklarının oynadığı oyunlar hakkında en eski


en
ve geniş bilgiyi de Divân’da bulmaktayız.
 Bazı oyunlar:
 Aşık: Bugün de yaygın bir oyundur. Koyun, keçi
gibi hayvanların ayaklarından çıkarılan aşık
denen kemikle oynanır. Çocuklar bu kemiği
önlerine atarak onun üste gelen yüzünün
taşıdığı anlam ve değere göre oynarlar.
 Karagun: Akşam karanlığında oynanan bir
oyundur.
 Çenğli menğli: Salıncak oyunudur.
 Büzüşmek: Halay çekmedir.
 Tepük: Kıl, yün vs. sarılarak yapılan top ayakla
tepilir.
 Ceviz: Bir çukura cevizlerin sokulması şeklinde
vs. bir oyundur.
 Çelik çomak: Bugün bilinen oyun gibi olsa
gerektir.,
 Bebek: Kız çocukları yaptıkları oyuncak
bebeklerle oynarlar
76
Türk Eğitim Tarihi’nin Kronolojik Açıdan Bölümleri
İslâmiyetten Sonra KARAHANLILAR
AHMED YESEVİ’NİN TÜRK EĞİTİM TARİHİNDEKİ YERİ

 Ahmed Yesevî bugün Kazakistan'ın Çimkent şehri


yakınlarında yer alan Sayram kasabasında dünyaya
gelmiş, dinî tasavvuf eğitimini tamamladıktan sonra
yine o bölgedeki Yesi (bugünkü adıyla Türkistan)
şehrine yerleşmiş, uzun yıllar halkı maneviyat
yolunda irşad etti kten sonra burada vefat etmiş bir
mutasavvıftır.
 Orta Asya Türkleri arasında İslamiyeti yayan,
Anadolu’nun Türkleşmesinde ve
Müslümanlaşmasında büyük katkıları olan Hoca
Ahmet Yesevî’nin doğum tarihi kesin olarak
bilinmemektedir. Ancak onun Yesi’de (Türkistan) hicrî
5. asrın ortalarında doğduğu tahmin edilmektedir.
 Ahmet Yesevi, ilk Türk tarikatını kurmuş ve Divan-ı
Hikmet adında eseri vardır.

77
Türk Eğitim Tarihi’nin Kronolojik Açıdan Bölümleri
İslâmiyetten Sonra KARAHANLILAR
AHMED YESEVİ’NİN TÜRK EĞİTİM TARİHİNDEKİ YERİ

 Divân-ı Hikmet’te kısaca:


 Dervişliğin faziletlerine ilişkin övgüler, İslâmî hikâyeler ve dinî
ahlâki sonuçları, Peygamberlerin hayatı ve mucizelerine ait
parçalar, dünya hayatından yakınmalar… Böylece Divân-ı
Hikmet derin ve şâirâne bir tasavvuf eseri olmaktan çok, dinî
ve ahlâki öğütler, hikâyeler, tarikat usullerine ait öğretici
şiirlerden meydana gelmiş, sade bir ahlâk kitabı niteliğindedir.
 Yesevîlik, Haydarîlik, Bektaşîlik, Nakşibendîlik
tarikatlarının esaslarının doğumuna da sebep olmuş,
Yunus Emre’yi de etkilemiştir.

78
Türk Eğitim Tarihi’nin Kronolojik Açıdan Bölümleri
İslâmiyetten Sonra KARAHANLILAR
EDİP AHMET bin MAHMUT YÜKNEKİ’nin TÜRK EĞİTİM TARİHİNDEKİ YERİ

 Edip Ahmet (12. yüzyıl ), Karahanlılar


zamanında yetişen büyük Türk edibi.
Türkistan’da Yüknek’te doğdu. Hayâtı hakkında
kaynaklarda fazla bir bilgi yoktur. On birinci
asrın sonlarıyla on ikinci asrın başlarında
yaşamıştır. Arabî ve Farisiyi öğrenmiş, tefsir,
hadis, fıkıh gibi İslamî ilimleri tahsil etmiş, takvâ
sahibi, alim, fazıl bir zattı r. Eski kaynaklar, Edip
Ahmet’e dâir menkıbevî bilgiler vermektedir.

79
Türk Eğitim Tarihi’nin Kronolojik Açıdan Bölümleri
İslâmiyetten Sonra KARAHANLILAR
EDİP AHMET bin MAHMUT YÜKNEKİ’nin TÜRK EĞİTİM TARİHİNDEKİ YERİ

 Atabetü’l-Hakâyık (Gerçeklerin Eşiği) adındaki


nasihatnâmesi ile İslâmi esasları öğretmeye
çalışmıştır. Kitabı, ancak yarım yüzyıl daha önce
yazılmış Kutadgu Bilig ile karşılaştırıldığında, bu
süre içinde Arapça’nın Türkçe’de kazandığı
önem ve İslâm dini ile hayata bakış felsefesinin
Türkler arasında ne kadar yaygınlaştığı çok iyi
anlaşılır:
 Kutadgu Bilig’te %4 yabancı sözcük olduğu hâlde, bu
eserde, yabancı sözcükler çoğu Arapça olarak %20’ye
çıkmıştır. Yazar, Türklerin öğrenme, bilim değerlerine
güzel örnekler verir:

80

You might also like