You are on page 1of 134

MÜZİK ÖĞRETİM

YÖNTEMLERİ

Karmalı Müzik Öğretim Yöntemi

Alfabelemeli Müzik Öğretim Yöntemi

Grafiklemeli Müzik Öğretim Yöntemi

Aralıklamalı Müzik Öğretim Yöntemi


Karmalı Müzik Öğretim Yöntemi
(Karmalı/ Tonika=Do Yöntemi)

 Karmalı müzik öğretim yöntemi; müziksel


işitme, okuma ve yazmayı, harfli yöntemle
rakamlı yöntemin bazı ögelerini birlikte
kullanarak ve birbiriyle kararak öğretme
yoludur. Bu yönteme, kısaca karmalı
yöntem denir.
 Bu yöntemde ses ve ezgide harfli müziğin harfli
sistemi, ritimde ise rakamlı müziğin ritim ifadesi
kapsanır ve böylece bu iki farklı kullanımın
birleşmesiyle kendine özgü bir karma yöntem ortaya
çıkmış olur. BU nedenle yönteme harf/rakam karmalı
müzik veya harf/rakam karmalı müzik yöntemi de
denir. Öbür yandan bu yöntem, odaklandığı ses
sistemi olarak Tonika=Do kuramına dayanır. Bu
nedenle Tonika=Do Yöntemi olarak da adlandırılır ve
bu adlandırma ilgili çevrelerde yaygın bir kabul
görür, geniş bir kullanım alanı bulur. Ayrıca, yöntem
Almayna’da oluşturulup geliştirildiğinden ve en çok
bu ülkede kullanıldığından Alman Tonika=Do
Yöntemi olarak da adlandırılır. Bu adlandırım da ilgili
ülke ve çevrelerde çok yaygın ve etkin bir kabul
görür.
Özellikleri
 Bu yöntemde majör dizinin sesleri “d, r, m, f,
s, l, t” harfleriyle gösterilir. Diyezliler harflerin
sonuna “i” harfi, bemollüler ise harflerin
sonuna “u” harfi getirilerek ifade edilir. Böylece
diyezliler “di, ri, fi, si, li” olarak, bemollüler ise
“tu, lu, su, mu, ru” olarak okunur, yazılır. Tiz
bölge sesleri için harflerin sağ yukarılarına, pes
bölge sesleri için harflerin sağ aşağılarına birer
küçük çizgi veya küçük rakam konulur.
 Bu yöntem; seslerin harflerle gösterilmesi
bakımından harfli müzik yöntemiyle, ritmin
rakamlı müzik yöntemiyle gösterilmesi
bakımından ise rakamlı müzik yöntemiyle
akrabadır. Müzik öğretiminde açkılı dizekli,
genel notalamalı yazılı ve abecelemeye
geçmeden önceki aşamada müziksel işitme
okuma yazma (eğitimi) hep bu karma
yöntemle yapılır.
 Bu yöntemde ezgide kapsanan sesler
harflerle, suslar sıfırla (0) ifade edilir.
Eserlerde harfler ölçü çizgileri arasına
yazılır. Her harf başlı başına bir vuruşluk
değeri ifade eder. Harf önüne konulan
yatay küçük bir çizgi değeri bir kat uzatma
işaretidir, harfin belirttiği değeri bir kat
uzatır. Sekizlik değer için harfin üztüne tek
yatay çizgi, onaltılık değer için harfin
üstüne çift yatay çizgi çizilir.
 Ezgilerde veya şarkılarda parçanın tonu,
parçanın baş tarafına yazılarak gösterilir.
Bu amaçla yapılan Tonika=A veya T=A
biçiminde bir yazılımda A, tonun la majör
olduğunu ve la sesinin do olarak
okunacağını ifade eder.
 Geçki yerinde değişini hecesi kullanılır.
Yeni tonun ilk derecesi gene Do olarak
alınır.
Araçları ve Kullanılışı
 Harf/Rakam karmalı müzik yönteminde şu
dört temel araç kullanılır: (1) Sesgösterim
Yöntemi=Fonomimi, (2) El-Parmak
İşaretleri=Ritimmimi, (3) Dikey Levhalar,
(4) Açkısız Dizek Levhası, (5) Ezgi
yaratmak ve ezgileri öğrencilere söyleyip
yazdırmak için Ezgisel Oyun Takımı, (6)
Üzerine nota değerleri çizilmiş Görsel
Alıştırma Kartoncukları.
 1. Sesgösterim Yöntemi (Tonika=Do
Fonomimisi): Harf/Rakam karmalı müzik
yönteminde ses-yükselti alıştırmaları için
el-parmak işaretleriyle sesgösterim
yöntemi olarak harfli müzik yönteminde
kullanılan Tonika=Do Fonomimisi kullanılır.
 El-Parmak İşaretleri=Ritimmimi:
Harf/Rakam karmalı müzik yönteminde
ritim dili olarak harfli müzik yönteminin el-
parmak işaretleri aynen kullanılır. Ancak,
suslar elin başparmağı ile ortaparmağının
bir halka yapmasıyla gösterilir ve bu
halkaya “sa” denir.
 3. Dikey Levhalar: Yükselti ve ritim gereçlerini
alıp işlemede harfli müzik yöntemindeki sıra aynen
izlenir. Yükselti konuları üç kademede işlenir. Her
kademenin notaları ensiz, uzun, dikey levhalara
yazılır. Bu levhalar derslerde tahta üzerine asılır ve
işaret değneği yardımıyla kullanılır. Dördüncü
kademede geçki alıştırmaları yapılır. Belirli geçki
alıştırmaları yapılırken iki elin kullanıldığı
fonomimiden de yararlanılır. Beşinc, kademede ise
eski tonlar, eski dziler alınır, işlenir.
 4. Açkısız Dizek Levhası: Bu levhanın
kenarında madeni bir D harfi, yani Do bulunur.
D harfi dizek üzerinde nereye konulursa orası
do olur, do olarak alınır. Oynak D harfi dizekte
istenilen yere konulur, konulduğu çizgi veya ara
do okunur. Açkısız dizek levhası üzerinde
hareketli nota ile çeşitli yükselti alıştırmaları
yapılır. Hareketli ya da oynak nota, ucunda
siyah renkte madenden yapılmış bir nota başı
bulunan madeni bir araçtır.
 5. Ezgisel Oyun Takımı: Bu araç, bir mukavva
kutu içinde yedi nota yükseltisine karşılık yedi
renkte ve ikilik, dörtlük, sekizlik, onaltılık değerleri
ifade etmek üzere mantıksal bir oranlamayla
kesilmiş mukavva parçalarından oluşur. Ayrıca,
ölçü çizgileri yerine (yerinde) kullanılmak üzerek
kibrit çöplerini de kapsar. Çocuklar bunlarla
oyuncak oynar gibi oynayarak çeşitli ezgiler
oluştururlar, yaratırlar. Kendilerine söylenen veya
çalınan ezgileri yazıp gösterirler, okuyup söylerler.
 6. Hızlı Görsel Alıştırma Kartoncukları:
Bunlar, üzerlerine yalnız nota değerleri çizilmiş
birtakım kartoncuklardır. Bu kartoncuklarla ritim
ve ölçü eğitimine ilişkin hızlı (çabuk) görsel
alıştırmalar düzenlenir ve yapılır. Öğretmen, bu
kartoncukları kısa br süre öğrencilerine gösterir,
öğrenciler gördüklerini-algıladıklarını
belleklerine tutarlar, sonra onları vururlar,
söylerle veya yazarlar. Bu tür kartoncuklar ve
onlarla yapılan alıştırmalar görsel belleği eğiten,
çabuk görüp hatırda tutma yeteneğini işleyen
ve geliştiren birer araçtır.
Kullanımı
 Karmalı müzik öğretim yöntemi;
1. Bağıl bir yöntemdir. Harfli ve rakamlı müzik
yöntemlerinin bağıl esaslarından yararlanır, onların
bir karmasıdır. Daha çok harfli müzik yöntemine,
kısmen de rakamlı müzik yöntemine benzer.
2. Genel notalamaya hazırlayan ve alıştıran bir araç ve
aşama olarak kabul edilir.
3. Yalnız tek sesli ezgilerin değil, çift sesli ve daha çok
sesli koro ve çalgı müziklerinin yazılımında da
kullanılır.
4. Avrupa’da 19. yüzyıl sonlarından bu yana bilinen
ve günümüze ulaşan bir müzik öğretim yöntemidir.
5. Almanya’da Agnes Hundoeger (1858-1927)
tarafından oluşturulmuş ve ilk kez 1897’de
yayımlanmıştır. Sonraları onun izleyicileri
tarafından geliştirilmiş, yaygınlaştırılmış ve daha da
etkinleştirilmiştir. Bazı dönemlerde kimi
geliştiricilerin adları altında kullanılmış e sonunda
genel olarak “Alman Tonika=Do Yöntemi” olarak
anılmış ve adlandırılmıştır. Almanya’Nın dışında
bazı yerlerde kullanılmaktadır. Türkiye’de bu
yöntemi ilk kez Nurullah Şevket Taşkıran Ankara’da
Gazi Eğitim Enstitüsü ve Devlet Konservatuarı ile
Ankara Radyosu’nda uygulamıştır.
6. Tek başına bağımsız ve etkin bir yöntem olarak
Almanya’da ve Almanya dışında bazı yerlerde
uzun süre geçerliliğini korumuş, belli yerlerde
uygulamalardan kalkmış, ancak belli
dönüşümlerle ve kısmen başka yöntemler içinde
yaşayagelmiştir.
7. Kendisinden sonra ortaya çıkan, oluşturulan,
geliştirilen ve çoğu günümüzde etkinliğini ve
geçerliğini sürdüren değişik yöntemlerin hemen
hemen tümüne kaynaklık etmiştir. Bu
bakımdandır ki, bağımsız bir yöntem olarak
olmasa bile, oluşum ve gelişimlerine kaynaklık
ettiği, belli ögeleriyle içlerinde yer aldığı, başka
birçok müzik öğretim yönteminin bir parçası
olarak günümüze değin varlığını koruyagelmiştir.
8. Belli ögeleri ve temel araçlarıyla günümüzde
de varlığını/etkinliğini sürdürmekte ve yeni
müzik öğretim yöntemleri oluşturmaya ve
geliştirmeye yönelik zengin ipuçları içermekte,
çeşitli ipuçları vermektedir.
9. Özellikle genel notalama ve grafik notalama
üzerinde köklü ve kalıcı izler bırakmıştır ya da
bırakmış görünmektedir.
10. Genel notalamadan önce, genel notalama ile
birlikte, genel notalamadan sonra kullanılabilir.
Alfabelemeli Müzik Öğretim
Yöntemi (Alfabeleme Yöntemi)

 Tanımı
 Alfabelemeli müzik öğretim yöntemi,
müziksel işitme, okuma, yazma, söyleme
ve çalmada sesleri (notaları) doğrudan
doğruya alfabe harflerinden yedisinin
adlarıyla adlandırarak salt yükseklikleriyle
öğretme yoludur.
 Bu yöntem, sesler alfabe harflerinin
yedisiyle adlandırma sistemine dayandığı
için alfabe yöntemi, alfabetik yöntem veya
alfabetik müzik yöntemi olarak da
adlandırılır. Öbür yandan yöntemin
Almanya’da veya İngiltere’de ortaya
konulan biçiminin yaygın ve etkin
kullanımına dayanılarak Alman Alfabetik
Yöntemi veya İngiliz Alfabetik Yöntemi
olarak da adlandırıldığı görülür.
Özellikleri
 Alfabelemeli yöntem, esas olarak La’dan
başlayarak dizilen yedi müzik sesini
alfabenin A’dan başlayarak dizilen ilk yedi
harfiyle adlandırma ve bu adlarla
öğrenme-öğretme temeline dayanır.
 A B C D E F G
 … … … … … … …
 la si do re mi fa sol
 Bu yöntemde müzik sesleri harflerle
adlandırıldıktan sonra sesli çalışmalarda
onlarla hecelenir.
 Bu yöntemde alfabe harfleri ve harflerin
sonlarına getirilen ekler aracılığıyla seslerin
salt/kesin (mutlak) yükseklikleri ifade
edilir. Bu yöntemde do majör dizisinin
(gamının) doğal sesleri şöyle yazılır:
 C D E F G A B
 … … … … … … …
 do re mi fa sol la si
 Bu yazılımda “si” sesi için belirlenen B’yi Almanlar
sib (sibemol) sesi için kullanırlar, “si” için ise “H”
harfini kullanmayı yeğlerler.
 Bu yöntemde diziyi oluşturan doğal sesler (notalar)
harflenerek gösterilir ve yazılır, fakat hecelenerek
okunur ve söylenir. Söz konusu harflerin önüne “is”
eklenmesiyle tek diyezli notalar, “es” eklenmesiyle
ise tek bemollü notalar ifade edilir. Çift diyezliler
için “isis”, çift bemollüler için ise “eses” eklenir.
 Doğal, tek diyezli ve çift diyezli, tek bemollü ve çift
bemollü toplam 35 nota (ses) alfabetik yöntemle
yazılır ve okunur.
Kullanımı
 Alfabelemeli müzik öğretim yöntemi, çok
uzun bir süredir kullanılan eski ve köklü bir
yöntemdir. Avrupa’da özellikle Almanya’da
ve İngiltere’de yapılan müzik öğretiminde
epey eskilerden bu yana kullanılır. Ayrıca
Orta Avrupa ülkeleri ile öbür belli
kıtalardaki belirli ülkelerde yapılan müzik
öğretiminde de ulusların kendi
solmilemelerinin yanı sıra kullanıldığı
görülür.
 Müzik öğretiminde bağıl yöntemlerin
kullanıldığı bağıl aşamalardan sonra
mutlak yöntemin kullanıldığı mutlak
aşamalara geçilir. Bağıl aşamadan mutlak
aşamaya geçişte alfabetik yöntem etkin ve
belirleyici rol oynar. Bu geçiş genellikle
bağıl adlar ve yüksekliklerden alfabetik
nota adlarına ve mutlak yüksekliklere geçiş
biçiminde gerçekleşir.
Grafiklemeli Müzik Öğretim
Yöntemi (Grafikleme Yöntemi)

 Tanımı
 Grafiklemeli müzik öğretim yöntemi;
müziksel işitme, okuma, yazma ve
söylemeyi, sesleri (notaları) dizek üzerinde
grafikleyerek öğretme yoludur. Bu
yönteme kısaca, grafikleme yöntemi veya
grafiklemeli yöntem denir.
 Bu yöntem, sesleri dizek üzerinde grafikle
gösterme veya grafksel yzma sistemine
dayandığı için grafik yöntem veya grafik
müzik yöntemi olarak da adlandırılabilir.
Öbür yandan yöntem, oluşturucusu ve
geliştiricisi Max Battke (1863-1916)’nin
adıyla adlandırılarak Max Battke Yöntemi
(Max Battke Methode) diye de bilinir,
anılır, adlandırılır.
Özellikleri
 Grafiklemeli müzik öğretim yönteminde
dizek üzerinde ölçü içinde vuruşlar dikey
noktalı çizgilerle ayrılır. Bunlar ara-sına
nota(lar) yerine kalınca yatay çizgiler
çizilir. Suslarda çizgi araları boş bırakılır.
 Esas tonun toniği veya oktavı için parçanın
başında dizeğin çizgi ve aralıkları eğri
küçük çizgilerle gösterilir.
 Birer vuruşluk değerler dikey noktalı çizgler
arasında alınır, iki vuruşluk değer ölçünün sonraki
kısmına uzatılarak ifade edilir. Sekizlikler ise iki
kısa yatay çizgi halinde gösterilir. Dörtlük önünde
noktayı ifade etmek üzere, yatay çizgi ölçünün
sonraki kısmına yarım çizgi halinde uzatılır.
 Grafiklemeli yöntem veya grafik müzik yöntemi,
esas olarak bağıldır. Ancak, bazı yönlerden
salt/kein (mutlak) kullanıma da elverişlidir.
 Grafiklemeli yöntemin önceliği ve ayrıcalığı
açıklık ve somutluktur. Bu yöntemde işitsel
açıklık görsel açıklıkla birleşir. Bağıl
yöntemde tonik yeri parçanın başında
renkli olarak çizilir ve böylece daha da
somutlaşır.
 Yöntem somut araçlara önem ve öncelik
verir.
Kullanımı

 Grafiklemeli müzik öğretim yöntemi öncelikle


erken, temel ve ilk müzik eğitiminde
kullanılır. Özelliği gereği hem bağıl, hem
salt/kesin (mutlak) sistemde kullanılır.
 Grafiklemeli müzik yöntemi ile birlikte belirli
somut araçlar kullanılır. Bu araçlar şunlardır:
Hareketli (oynak) nota, diyagramlar, eğri ve
dikey ses merdivenleri, toniği kırmızı renge
boyalı dizek, klavyatur, dizi tarağı.
 Grafiklemeli müzik öğretim yöntemi, ilk kez
Max Battke (1863-1916) tarafından
oluşturulmuş ve 1909’da yayınlanan bir
eserinde açıklanmıştır. Yöntem daha sonra
başka müzik eğitimcilerinin çabaları ve
katkılarıyla geliştirilmiştir.
 Bu yöntem, sonraları oluşan ve gelişen bazı
yeni yöntemlere anlamlı ipuçları vermiş,
önemli kaynak olmuştur.
Aralıklamalı Müzik Öğretim
Yöntemi (Aralıklama Yöntemi)
 Tanımı
 Aralıklamalı müzik öğretim yöntemi, domajör
dizinin (tonun) veya belirlenen bir ana dizinin
esas aralıklarını model-kalıp olarak alıp başka
dizilerdeki (tonlardaki) her türlü aralığı bunlara
göre öğretme yoludur.
 Bu yöntem, tüm dizilerdeki (tonlardaki)
aralıkları domajördeki aralık büyüklükleri ve
aralık adlarıyla öğretme sistemine dayandığı
için aralık yöntemi, aralıklı yöntem ve aralıklı
müzik yöntemi olarak da adlandırılır.
Özellikleri
 Aralıklamalı müzik öğretim yöntemi bağıl (görece, göreli)
bir yöntemdir ve kendine özgü özellikler taşır.
 Bu yöntemde, bir sekizlilik (oktavlık) domajör dizinin
aralıkları model alındığında, hangi dizide (tonda) olursa
olsun her tam sekizli “do-do”, her çıkıcı tam beşli “do-
sol” ve inici tam beşli “sol-do”, her çıkıcı tam dörtlü “do-
fa” ve inici tam dörtlü “fa-do”, her çıkıcı büyük üçlü “do-
mi” ve inici büyük üçlü “mi-do”, her çıkıcı küçük üçlü “mi-
sol” ve inici küçük üçlü “sol-mi”, her çıkıcı büyük ikili “do-
re” ve inici büyük ikili “mi-re”, her çıkıcı küçük ikili “mi-
fa” ve inici küçük ikili “fa-mi”, her çıkıcı büyük altılı “do-
la” ve inici büyük altılı “la-do”, her çıkıcı küçük altılı “mi-
do” ve inici küçük altılı “do-mi”, her çıkıcı büyük yedili
“do-si” ve inici büyük yedili “si-do”, her çıkıcı küçük yedili
“re-do” ve inici küçük yedili “do-re” biçiminde söylenir,
okutulur, öğretilir.
Kullanımı
 Aralıklamalı müzik öğretim yöntemi; müzik
öğretiminde temel dizi veya ana dizi
aralıklarının öğretiminden sonra başka
dizilere (tonlara) geçilirken veya
geçildiğinde ilk aşamada kullanılır.
 Başka aşamalarda da gerektikçe işe
koşulabilir.
 Karşılaştırmaya olanak verdiğinden ilk
bağıl işitme-okuma-yazma öğretimi
etkinliklerinde daha çok işe yarar.
Renklemeli Müzik Öğretim
Yöntemi (Renkleme Yöntemi)
 Tanımı
 Renklemeli müzik öğretim yöntemi, müziksel işitme,
okuma, yazma ve söylemeyi, sesleri (notaları) renklerle
göstererek öğretme yoludur. Bu yöntem, sesleri renkle
gösterme ve yazma sistemine dayandığı için renk
yöntemi, renkli yöntem veya renkli müzik yöntemi olarak
da adlandırılır.
 Yöntem renkli yöntem ve renkli öğretim yöntemi olarak
da adlandırıldığı gibi, ilk oluşturucusu ve geliştiricisi
Ptaçinski’nin adıyla Ptaçinski renkli yöntemi diye de
bilinir, anılır, adlandırılır.
Özellikleri
 Renklemeli müzik öğretim yöntemi
bağıldır. Bu yöntemde diziyi oluşturan yedi
ayrı nota (ses), yedi ayrı renkle gösterilir.
Do’dan başlayan majör dizideki yedi sesi
karşılayan yedi renk, sırasıyla “kırmızı,
beyaz, sarı, kahverengi, mavi, yeşil ve
mor”dur.
 Majör diziye ilişkin yedi renk ile karşılığı
olan yedi ses şöyle bir sıralamayla
gösterilebilir:
Kırmızı Beyaz Sarı Kahverengi Mavi Yeşil Mor
Do Re Mi Fa Sol La Si
 Minör diziye ilişkin yedi renk ile karşılığı olan yedi
ses ise şöyle bir sıralama gösterir:

 Yeşil Mor Kırmızı Beyaz Sarı Kahverengi Mavi


La Si Do Re Mi Fa Sol
Bu yöntemde alıştırmalar sekiz basamaklı bir dizi
(gam) merdiveni üzerinde yapılır. Dizi merdiveninin
basamakları sırasıyla şu renklere boyanır:
Do-kırmızı, re-beyaz, mi-sarı, fa-kahverengi, sol-mavi,
la-yeşil, si-mor
Kullanımı
 Renklemeli müzik öğretim yöntemi, yöntemin
yaratıcısı Ptaçinski’nin yaklaşımına göre, daha
çok ilköğretimin birinci devresinde 7-9 yaşları
arasındaki çocukların müzik eğitiminde
kullanılır.
 Bu yöntemde Ptaçinski’nin yaklaşımına göre
alıştırmalar önce kırmızı-sarı-mavi (do-mi-sol)
renkler üzerinde yapılır, sonra yavaş yavaş,
sırasıyla mor (si), beyaz (re), kahverengi (fa),
yeşil (la) renklerine geçilir. İlk yılda yalnız
majör ton işlenir ve öğretilir. İkinci yıl minör
tonun işlenmesine ve öğretilmesine geçilir.
 Renklemeli yöntemle müzik öğretimi
çocuklar için çok ilginç ve çekici olur. Bu
yöntemle yapılan müzik öğretimi çocuklar
için çok ilginç ve çekici olur. Bu yöntemle
yapılan müzik öğretimi çok başarılı
sonuçlar doğurur, çok yararlı ürünler verir.
 Renklemeli müzik öğretimi 1926’da Prag
Devlet Konservatuvarı Müzik Eğitbilimi
Bölümü’nü bitiren, ardından orta okullarda
müzik öğretmenliği yapan ve daha sonra
“ilk müzik öğretim okulu”nu açan Çek
müzik eğitimcisi Ptaçinski tarafından
oluşturulmuştur.
 Ptaçinski, bu okulda, geliştirdiği renkli
yöntemle öğretime başlamış, verdiği etkili
müzik eğitiminde renkli öğretimi başarıyla
gerçekleştirmiştir. Yöntem daha sonra
başka eğitimciler tarafından daha da
geliştirilmiştir.
 Yöntem başka birçok ülkenin yanısıra
Türkiye’de de kullanılmaktadır.
Sessözcüklemeli Müzik Öğretim
Yöntemi (Sessözcükleme Yöntemi)

 Tanımı
 Sessözcüklemeli müzik öğretim yöntemi,
müziksel işitme, okuma, yazma ve
söylemeyi, sesleri belirli sessözcüklerle
göstererek ve adlandırarak öğretme
yoludur. Bu yönteme, kısaca
sessözcükleme yöntemi denir.
 Bu yöntem sessözcük yöntemi (Tonwort
Methode) olarak anıldığı gibi, oluşturucusu
ünlü müzik eğitimcisi Carl Andreas Eitz
(1848-1924)’ın soyadıyla birlikte Eitz
Sessözcük Yöntemi (Eitz Tonwort
Methode) veya kısaca Eitz Yöntemi (Eitz
Methode) diye de anılır, adlandırılır.
Özellikleri
 Bu yöntem, esas olarak, her sesin doğal, diyezli
ve bemollü olmak üzere üç-beş durumu olduğu
ve her durumun farklı biçimde adlandırılması
gerektiği görüş veya düşüncesinden yola çıkar.
Her sesin (notanın) doğal, bir diyezli ve bir
bemollü üç durumuna göre veya bunlarla
birlikte iki diyezli ve iki bemollü beş durumuna
göre herbirine ayrı bir ad bulma-verme
temeline dayanır. Buna göre bir majör diziyi
oluşturan yedi sesin doğal, bir diyezli ve bir
bemollü üç durumuna göre 3X7=21 ses/nota
adı belirlenir.
 Bu görüş, düşünce ve yaklaşımdan yola
çıkan Alman müzik eğitimcisi Carl Eitz
ilköğretim okullarında yürütülen müzik
öğretiminde yapmak istediği yenilikler
bağlamında sesleri sözcükleme, yani
sessözcükleme yöntemini oluşturmuştur.
İlkokul müzik öğretiminde oluşturduğu
sessözcükleme yöntemine göre okul müzik
öğretimine ilişkin ilk eserini 1911’de
yayınlamıştır.
 Eitz oluşturduğu yöntemde do majör
dizisinin yedi sesi (doğal durumlarıyla)
şöyle adlandırılır:
 Bi To Gu SuLa FeNi
 do re mifa sol la si
 Bu yedi sesin bir diyezli durumları şöyle
adlandırılır:
 Ro Mu SaPaDe Ki Bo
 Bu yedi sesin bir bemollü durumları ise
şöyle adlandırılır:
 Tu Ga PeLeFi No Ru
 Sessözcükleme yöntemi kendine özgü
sistemlidir ve salttır (mutlaktır). Bu
yöntemde kullanılan dizek (Eitz dizeği)
nota biçimleri ve değerleri, sesdeğiştireçler
(sesdeğiştirici işaretler) genel
notalamadakilerle aynıdır.
 Sessözcükleme yönteminde seslerin
adlandırılışında kendi içinde tutarlı belirli
ilke ve kurallar vardır. Eitz’in bu yöntemle
oluşturduğu sessözcüksel sistem, bir bütün
model olarak ve ayrıca doğal, tek diyezli
ve tek bemollü, çift diyezli ve çift bemollü
beş sessözcük dizi veya beş sessözcüklü
dizi, dizekteki nota karşılıklarıyla gösterilir.
Kullanımı
 Sessözcüklemeli müzik öğretim yöntemi
erken, temel ve ilköğretim okullarındaki
müzik eğitiminde etkili biçimde kullanılır.
Bağıl olmayan, salt olan bu yöntem genel
notalamaya geçmeden önce ve genel
notalama ile birlikte kullanılabilir,
uygulanabilir. Ayrıca, gerektikçe yeni ve
değişik durumlara uyarlanabilir.
Alacalamalı Müzik Öğretim
Yöntemi (Alacalama Yöntemi)
 Tanımı
 Alacalamalı müzik öğretim yöntemi, müziksel
işitme, okuma, yazma ve söylemeyi, bir sekizli
(oktav) içindeki kromatik sesleri belirli andırışlı
ses hecelerle adlandırarak öğretme yoludur. Bu
yönteme, kısaca alacalama yöntemi veya
alacalamalı yöntem denir.
 Bu yöntemde alacalama kromatikleme ile
eşanlamlıdır. Bu nedenle yönteme kromatikleme
yöntemi veya kromatiklemeli yöntem de denilir.
Özellikleri
 Bu yöntem, esas olarak, bir sekizli içinde
kapsanan oniki yarım perdenin her birinin
andırışlı birer ses heceyle adlandırılması
gerektiği düşüncesinden yola çıkar. Bir sekizli
içindeki her kromatik sesin (notanın)
durumuna göre herbirine ayrı bir andırışlı ad
bulma temeline dayanır.
 Bir kromatik diziyi oluşturan oniki perdeye
(sese) karşılık oniki ad bulma konusunda
çeşitli öneriler yapılmaktadır. Bu bağlamda
yapılan üç değişik öneri şöyledir:
 Öneri 1:
 do di re ri mi fa fi sol sil la li si
 Öneri 2:
 do sa ro pa mo fa co sa vo la bo ga
 Öneri 3:
 la se si do dou re ro mi fa fe sol nou

Kullanımı
Alacalamalı müzik öğretim yöntemi; müziksel
işitme, okuma, yazma ve söyleme eğitiminde
duyarlığı, doğruluğu ve temizliği arttırmak için
etkili bir alıştırma yöntemi olarak kullanılır.
Alıştırmalarda genellikle küçük-dar alancılardan
giderek daha büyük-geniş alanlara doğru bir
sıra izlenir. Alıştırmalar önce belirli ana sesler
çevresinde düzenlenir, sonra iki ve daha çok
ana ses çevreli düzenlemelere geçilir.
 Bu yöntem özellikle kromatik ses öbeklerine
sıkça yer verilen belirli dönemlere ilişkin belirli
tür müziklerin veya parçaların öğretiminde
kolaylık sağlar, etkili ve yararlı olur.
Merdivenlemeli Müzik Öğretim
Yöntemi (Merdivenleme Yöntemi)

 Tanımı
 Merdivenlemeli müzik öğretim yöntemi,
müziksel işitme, okuma, yazma ve
söylemeyi, do majör sekizli içindeki
hecesel adları ve iri noktalar halinde
merdiven basamakları başında göstererek
öğretme yoludur. Bu yönteme kısaca,
merdivenleme yöntemi denir.
 Bu yöntem, biri çıkıcı basamaklı eğri
merdiven ile diğeri onu karşılayan inici
basamaklı eğri merdiven olmak üzere
birbiriyle birleşik iki merdiveni kapsar. İki
taraflı oluşundan dolayı karşılıklı merdivenli
müzik öğretim yöntemi veya biraz
kısaltılarak karşılıklı müzik öğretim yöntemi
olarak da adlandırılır. Ayrıca, yöntem,
oluşturucusu ünlü müzik eğitimcisi
Guillaume-Louis Wilhem (1781-1842)’in
soyadıyla Wilhem Yöntemi ve ona,
oluşturulup geliştirildiği yer olan Fransa’nın
adının da eklenmesiyle Wilhem-Fransız
Yöntemi diye de bilinir, anılır, adlandırılır.
Özellikleri
 Merdivenlemeli müzik öğretim yöntemi, do-
majör sekizli içinde kapsanan sekiz
perdenin, ikili aralıkların büyük ve küçük
oluşları da göz önüne alınarak sekiz
basamaklı merdiven üzerinde öğretilmesi-
öğrenilmesi görüş ve düşüncesinden yola
çıkar. Yöntem, bir majör sekizli içindeki her
doğal sesi (notayı), komşu sese (notaya)
olan uzaklığıyla bir basamak üzerinde
gösterip somutlaştırma temeline dayanır.
 Bu yöntem, biri heceli-basamaklı eğri, diğeri
rakamlı-basamaklı dikey olmak üzere iki çeşit
ses merdiveni ile nota (ses) yerleri dikey çizgi
üzerinde iri noktalarla belirtilmiş bir aracı
(levhayı) kapsar.
 Heceli-basamaklı eğri ses merdiveninde
domajör dizi sesleri basamak başlarında hece
adları ve iri noktalar biçiminde gösterilir. Bu
merdivenin yanında bir de tek dikey çizgi
üzerinde sadece sesyerlerinin gösterildiği
levha bulunur. Rakamlı dikey ses
merdiveninde ise domajör dizinin birinci,
dördüncü ve beşinci dereceleri Romen
rakamlarıyla, diğer dereceleri ise Arap
rakamlarıyla gösterilir.
 Rakamlı dikey ses merdiveninde
derecelerin rakamları merdiven kenarına
yazılır, yerleri ise merdiven çizgisi
ortasında belirtilir. Bu merdivende sesleri
adlandıran heceler (ses adları) bulunmaz.
 Merdivenleme yöntemi bu özelliğiyle hem
bağıl, hem de kesin/salt (mutlak) özellik
taşır.
Kullanımı
 Merdivenlemeli müzik öğretim yönteminde
alıştırmalar merdivenler üzerinde veya
dikey çizgi üzerinde yapılır. Öğretmen
elindeki değnekle hangi merdiveni ve
basamağı gösterirse öğrenciler o merdiven
basamağında (ki) adı yazılı veya yeri
gösterili sesi kendi sesleriyle okur, söyler
veya ağızlarlar (vokalizler). Yahut da daha
önceden belirlenmiş veya verilmiş sözleri
uygularlar.
 Merdivenleme yönteminde sesler ve seslerarası
ilişkiler merdiven basamaklarıyla somutlaştırılır.
Seslerin süre değerleri ile belirli ritimler ve
ritimler arası ilişkiler ise sözcüklerle
somutlaştırılır.
 Aralık alıştırmalarında el dizeği veya dilsiz dizek
kullanılır. Dizek üzerindeki aralıksal alıştırmalar,
örneğin “do-sol” ve “bir-beş” gibi, hem ses
(nota) adlarıyla hem de rakamlarla yapılır.
 Merdivenleme yöntemi, geniş ve yaygın bir
kullanım alanına sahiptir. Başka ve yeni
yöntemler oluşturma ve geliştirmeye
kaynaklık eder.
 Merdivenlemeli müzik öğretim yöntemi tek
başına kullanılabildiği gibi, başka yöntem
ve araçlarla da birlikte ve iç içe
kullanılabilir (kullanılır).
Tüneklemeli Müzik Öğretim
Yöntemi (Tünekleme Yöntemi)
 Tanımı
 Tüneklemeli müzik öğretim yöntemi; bir
dizinin farklı yükseklikteki seslerini
(notalarını) farklı yükseklikteki dal, sırık
veya sütunlara kondurarak veya onları
andırır çizimler üstünde göstererek
öğretme yoludur. Yönteme, kısaca,
tünekleme yöntemi de denilir.
Özellikleri
 Tüneklemeli müzik öğretim yöntemi, esas
olarak dizeğin, doğrudan veya dolaylı
olarak tüneğe, dizekteki notaların
(seslerin) da bu tüneğe tüneyen kuşlara
veya onlara benzer varlıklara (hayvanlara)
benzetilmesinden ve bu benzetme yoluyla
ilk temel öğretimin daha somut, daha
yalın, daha kolay ve daha çabuk anlaşılır
kılınmasından kaynaklanan bir yöntemdir.
Kullanımı
 Tüneklemeli müzik öğretim yöntemi,

ilköğretimin birinci devresinde ve özellikle


birinci sınıfta etkin ve etkili olarak kullanılır.
 Bu yöntemle müzik öğretimi yapılırken müziksel
öğretme-öğrenme durumlarının gereklerine
göre “tünek, tüneme, tünemek, tünekleme,
tüneklemek, tünekletmek” gibi sözcüklerin sıkça
kullanılması gerekir, gerekebilir. Bu durumlarda
benzetmeli tanımlamalara da gerek duyulur
veya uyulabilir. Çok kısa, açık, hemen anlaşılır
tanımlar yapılır. Örneğin:
 Tünek, “seslerin üzerin(d)e tünedikleri dal
veya sırık”tır.
 Ses tünekleri, “seslerin tünedikleri

tünekler”dir.
 Tünemek: 1. “Uyumak için bir dala veya
sırığa konmak”tır.
2. “Tabure, yüksekçe bir iskemle
veya sütun üzerine oturmak”tır.
 Tünekle(t)me yöntemi belirli müziksel olgular
ile doğal olgular arasında somut ilişkiler
kurulmak istenildiğinde, bu tür ilişkileri
kavratmaya-kavramaya dönük öğretme-
öğrenme durumlarında etkin ve etkili biçimde
uygulanma olanağı bulur.
 Özellikle ilköğretimin I. Devresinde hayat
bilgisi veya II. Devresinde tabiat bilgisi
dersinin belirli ünitelerinin veya konularının
işlenişinde müzikle bağlantı kurmada işe yarar.
 Ayrıca, özellikle kümes hayvancılığının yoğun
olarak yapıldığı yörelerde-bölgelerde bu
kültürün içinde yaşayan çocukların müzik
eğitiminde-öğretiminde daha da kullanışlıdır.
Mimiklemeli Müzik Öğretim
Yöntemi (Mimikleme Yöntemi)

 Mimiklemeli müzik öğretim yöntemi, belirli


ses yüksekliklerini ve ritimleri belirli el, kol
ve parmak işaretleri ve devinimleriyle ve
belirli yükselti ayarlamalarıyla öğretme
yoludur. Yönteme, kısaca mimikleme
yöntemi de denir.
Özellikleri
 Mimiklemeli müzik öğretim yöntemi, bir
yandan sesleri mimikleme, diğer yandan
ritmi mimikleme temeline dayanır. Bu
bakımdan iki türlüdür:
(1) Ses mimikleme yöntemi (“Fonomimi”
Yöntemi)
(2) Ritim mimikleme yöntemi (“Ritimmimi”
Yöntemi)
 Ses Mimikleme Yöntemi (“Fonomimi”
Yöntemi): Ses mimikleme yöntemi
(“Fonomimi” Yöntemi), ses (perde)
yüksekliklerini belirli el-kol işaretleri ve
devinimleriyle ve belirli yükselti (yüksekli)
ayarlamalarıyla öğretme yoludur. Belirli
yüz, el, kol devinimleriyle belirli müziksel
duygu, düşünce ve tasarımları anlatmak,
belirtmek mümkündür. Çeşitli ses
mimikleme yöntemleri vardır. Örneğin: (a)
Parmakla Ses Mimikleme, (b) El-Kol-
Parmakla Ses Mimikleme
 Ritim Mimikleme Yöntemi
(Ritimmimi Yöntemi): Ritim mimikleme
yöntemi (“Ritimmimi” Yöntemi), belirli
ritimleri, ritim kümelerini veya ritim
kalıplarını belirli el-parmak işaretleri ve
devinimleriyle öğretme yoludur. Belirli el-
parmak işaretleri ve devinimleriyle belirli
ritimsel duygu, ritimsel düşünce ve ritimsel
tasarımları anlatmak, belirtmek
mümkündür.

Kullanımı
Mimiklemeli müzik öğretim yöntemi, gerek ses
mimiklemeli (fonomimi) ve gerekse ritim
mimikleme (ritimmimi) yöntemi olarak erken,
temel ve ilk müzik eğitiminde ve öğretiminde
öteden beri bilinmekte ve yaygın olarak
kullanılmaktadır.
 Yöntem, özellikle hazırlayıcı ve temel oluşturucu
işleviyle etkin ve etkili müziksel öğretme-
öğrenme durumlarının oluşturulmasında, bu tür
durumları kapsayan öğretme-öğrenme
etkinliklerinin çeşitlendirilmesi ve
zenginleştirilmesinde belirli aşamalarda veya
yeri geldikçe uygulanır.
 Bu yöntem erken eğitim, temel eğitim,
ilköğretim müzik öğretiminde çokça, sıkça ve
yaygınca başvurulan yöntemlerin başında gelir.
Harfle Süre Değerlemeli Müzik Öğretim
Yöntemi
(Harfle Süre Değerleme Yöntemi)
 Tanımı
 Harfle süre değerlemeli müzik öğretim
yöntemi; müziksel işitme, okuma ve
söylemeyi, notaları (sesleri) belirli harflerle
adlayarak ve adları belirli harflerle süre
değerleyerek öğretme yoludur. Bu yönteme,
kısaca adlama/değerleme yöntemi denir.
 Bu yöntem, oluşturucusu L. A. J. Danel
(1787-1875)’in adıyla Danel Yöntemi olarak
da bilinir, anılır, adlandırılır.
Özellikleri
 Harfle süre değerlemeli müzik öğretim
yöntemi, birer ünsüz harfle gösterilen seslerin
sürelerini veya süre değerlerini ünsüzlerin
önüne konulan ünlü harflerle gösterme ilkesine
(temeline) dayanır. Danel’in geliştirdiği bu
yöntemde yedi nota D R M F S L B ünsüz
harfleriyle gösterilir. Harflerin üstlerine konulan
birer nokta tiz bölge notalarını (seslerini),
altlarına konulan birer nokta pes bölge
notalarını (seslerini) ifade eder.
 Bu yöntemde notaların (seslerin) süre
değerleri “a, e, i, o, u, eu, ou” ünlüleriyle
gösterilir. Bunlardan a birlik, e ikilik, i dörtlük,
o sekizlik, u onaltılık, eu otuzikilik, ou
altmışdörtlük değerlerin karşılığıdır.
 Notaların (seslerin) süre değerleri
gösterilirken ilgili ünlüler, ilgili nota harflerinin
önüne konulur. Bu yönteme göre örneğin
birlik do notası (sesi) “da” (yani d ve önüne
gelen a), sekizlik fa notası (sesi) “fo”, onaltılık
sol notası (sesi) “su” biçiminde söylenir,
yazılır veya gösterilir.
 Yalnız başına ünsüz harfler mukabil süre
değerlerde “sus”ları ifade eder.
Kullanımı
 Harfle süre değerlemeli müzik öğretim
yöntemi, esas olarak erken, temel ve ilk
müzik eğitimi ve öğretimine yönelik bir
notalama geliştirme çabasının ürünü
olarak kullanılır.
 Yöntem, belli özellikleriyle eğey karmaşık
ve hatta karışık görünüyorsa da,
gerektikçe bazı bilinçlendirmeler ve
açıklamalarla, çocukların düzeyine uygun
Farklı Nota Biçimlemeli Müzik Öğretim
Yöntemi (Nota Başlarını Farklı Biçimleme
Yöntemi)
 Farklı nota biçimlemeli müzik öğretim
yöntemi; müziksel işitme, okuma, yazma
ve söylemeyi, nota başlarını ilgili seslerin
yüksekliklerine, yapısal işlevlerine ve
etkisel karakteristiklerine göre farklı
biçimleyerek öğretme yoludur. Bu
yönteme, kısaca farklı nota biçimleme
yöntemi veya nota başlarını farklı
biçimleme yöntemi denir.
 Bu yöntem, kısaca tek eşli notalama
(monnogamique notation) olarak da
adlandırılır. Yöntem, oluşturucusunun
adıyla Edouard Jue yöntemi veya biraz
kısaltılmış biçimiyle Ed. Jue yöntemi olarak
da bilinir, anılır, adlandırılır.
Özellikleri
 Bu yöntem, esas olarak “Majör-minör diziyi
oluşturan veya müzikte kullanılan seslerin
yükseklikleri, yapısal işlevleri ve karakteristik
etkileri birbirlerinden farklı olduğuna göre,
yazılış-gösteriliş biçimleri de birbirlerinden
farklı olabilir veya olmalıdır.” görüş ve
düşüncesinden kaynaklanır. Buna bağlı olarak
da “seslerin yükseklik, işlev ve karakter
farklılığı, nota başları bunlara uygun bir farklı
biçimlemeyle daha gerçekçi, daha somut ve
daha kolay ifade edilebilir” temeline dayanır.
 Bu yöntemde Do dizisini oluşturan yedi ses-
nota, biçimleri değişik yedi farklı nota başıyla
gösterilir. Aşağıdaki sol-açkılı dizekte görüldüğü
gibi, nota başlarının biçimleri ile seslerin dizi
içindeki yükseklik, işlev ve karakter özellikleri
arasında belirli ilişkiler vardır.
 Seslerin bu biçimlerde gösterilmesi belirli
nedenlere bağlanır ve belirli gerekçelere
dayanılarak açıklanır. Örneğin Do ve Fa sesleri
için belirlenen biçim şöyle açıklanır: Do dizisi
içinde Do sesi dizinin temel sesidir ve rahatlık
duygusu verir, rahatlık duygusu uyandırırı, bu
nedenle kare biçiminde gösterilir. Fa sesi
inicidir ve mi’ye gidici bir karakter taşır, bu
nedenle ucu aşağıya dönük bir üçgen
biçiminde gösterilir. Si sesi ise çıkıcıdır ve do’ya
gidici bir karakter taşır, bu nedenle yukarıya
dönük bir üçgenle gösterilir.
Kullanımı
 Nota başlarını farklı biçimlemeli müzik öğretim
yöntemi, erken, temel ve ilk eğitim-öğretim
kurumlarında belirli durumlarda, belirli sürelerle,
belirli amaçlar doğrultusunda belirli müziksel
davranışların kazandırılmasında ve belirli
konuların somutlaştırılarak işlenmesinde anlamlı
ve etkili olur.
 Yöntem, başka ve yeni yöntemler oluşturmaya ve
geliştirmeye dönük ipuçları verir, kaynaklık eder.
Notalamalı Müzik Öğretim
Yöntemi (Notalama Yöntemi)
 Tanımı
 Notalamalı müzik öğretim yöntemi;
müziksel okuma, yazma, işitme ve
söylemeyi-çalmayı, sesleri belirten ve nota
denilen belirli işaretler kullanıp
notalayarak, yani nota yazısı kullanarak
öğretme yoludur. Bu yönteme, kısaca
notalama yöntemi denir.
Özellikleri
 Notalamalı müzik öğretim yöntemi; notalamalı
müzik veya notalı müzik temeline dayanır.
Notalı veya notalamalı müzikte seslerin
notalarla gösterimi işitsel duyunun yanısıra
görsel duyuyu da işe koşar. İki veya daha çok
duyunun işe koşulduğu öğretme ve öğrenme
etkinliklerinde öğretilenler ve öğrenilenler daha
çok somutlaşır, öğretme ve öğrenme daha
etkin, daha kolay, daha etkili ve daha kalıcı
olur.
 Müzik seslerini nota denilen, ses yüksekliklerini ve
süre değerlerini gösteren işaretlerle yazmaya ve
böylece oluşan müzik yazısına nota yazısı veya
notalama denir. Bu yöntemde müzik sesleri, müzik
notaları ya da kısaca nota denilen işaretlerle
notalanır.
 Notalamada başlıca şunlar kullanılır: Nota, dizek,
açkı, (ses) değiştireç ve susturaç (susku) ile gürlük,
ayırtı (=incefark), vurgu, anlatım belirteçleri.
Kullanımı
 Notalamalı müzik öğretim yöntemi veya
notalamalı müzik öğretimi, müziksel
tasarımlama, sesleme, suslama, esleme,
ritimleme, ezgileme, görsel ve işitsel imgeleme,
içten duyma ve kavrama, görsel ve işitsel izleme
davranışlarını kazandırma, pekiştirme, geliştirme
ve değiştirmede etkin ve etkili biçimde kullanılır.
 Notalamalı müzik öğretim yöntemi müziksel
okuma, müziksel yazma, müziksel işitme,
müziksel söyleme, müziksel çalma, müziksel
dinleme ve müziksel yaratma davranışlarını
öğretmede ve öğrenmede etkin rol oynar.
 Bu yöntemde, genellikle genel, grafik ve
karma olmak üzere üç tür nota ve
notalama kullanılır. Buna bağlı olarak da
üç tür notalamalı müzik öğretim yöntemi
ortaya çıkar:
 1. Genel notalamalı müzik öğretim yöntemi
 2. Grafik notalamalı müzik öğretim yöntemi

 3. Karma notalamalı müzik öğretim yöntemi

Bu yöntemler tek tek incelendiğinde;


Genel Notalamalı Müzik Öğretim
Yöntemi (Genel Notalama Yöntemi)
 Tanımı
 Genel notalamalı müzik öğretim yöntemi;
müziksel okuma, yazma, işitme ve söylemeyi-
çalmayı, sesleri belirten ve genel nota denilen
belirli işaretler kullanıp notalayarak, yani genel
nota yazısı kullanarak öğretme yoludur. Bu
yönteme, kısaca genel notalama yöntemi denir.
 Bu yönteme, öğretimde genel nota yazısı ya da
kısaca genel nota kullanıldığından genel notadan
öğretim yöntemi veya genel notadan öğretim de
denir.
Özellikleri
 Genel notalamalı müzik öğretim yöntemi
birçok aşamalardan geçerek geçtiği
aşamalarda kısmen başkalaşarak ve sürekli
gelişerek günümüze ulaşan bir yöntemdir.
 Günümüzdeki genel notalama yöntemi
oldukça eski ve köklü bir yöntemdir,
geleneksel notalama yöntemi olarak da
nitelendirilir.
Kullanımı

 Genel notalamalı müzik öğretim yöntemi


bazı yönleriyle karmaşık bir yöntemdir. Bu
nedenle ilköğretimde devre ve sınıf
düzeylerine göre yalınlaştırılarak aşama
aşama kullanılır. İlköğretimin daha çok II.
devresi ile ve özellikle III. devresinde
kullanıma elverişlidir.
Grafik Notalamalı Müzik Öğretim
Yöntemi (Grafik Notalama Yöntemi)
 Tanımı
 Grafik notalamalı müzik öğretim yöntemi,
müziksel okuma, işitme ve söylemeyi-çalmayı,
sesleri belirten ve grafik nota denilen belirli
işaretler kullanıp grafik notalayarak öğretme
yoludur. Bu yönteme kısaca, grafik notalama
yöntemi denir.
 Yönteme, grafik nota yazısı ya da grafik nota
kullanımı nedeniyle grafik notadan öğretim
yöntemi veya grafik notadan öğretim de denir.
Özellikleri
 Grafik notalamalı müzik öğretim yöntemi,
belirli aşamalardan geçerek gelişmekte
olan bir yöntemdir. Grafik notalamalı
müzik öğretim yöntemi genel notalamalı
yöntemine göre oldukça yeni ve yalın bir
yöntemdir.
 Birçok yönüyle genel notalama
yönteminden daha somut, daha işlevsel ve
dolayısıyla daha kullanışlı bir yöntem
Kullanımı
 Grafik notalamalı müzik öğretim yöntemi,
müzik öğretiminde belirli somutluklar ve
kolaylıklar sağlamak, daha anlamlı ve işe
yarar öğretme-öğrenme durumları
oluşturmak ve daha etkin-etkili öğretim
etkinlikleri gerçekleştirmek amacıyla
kullanılır.
 Bu yöntemde başlıca şu kolaylıklar
sağlanır:
 Müzik, genel notalamaya kıyasla daha yalın bir
yazıma kavuşur ve böylece daha kolay algılanır,
okunur, söylenir, çalınır, yapılır ve yaratılır.
 Müziksel yazım daha kolay, daha işlevsel ve
daha çabuk olur.
 Müziksel yazımda zaman ve gereç kullanımı
daha az olur.
 Müziksel yazımda asıl ögeler ile yan ögeler
birbirlerinden daha kolay ve daha çabuk ayırt
edilir.
 Müziksel yaratma (doğaçlama, besteleme) daha
özgür, daha güvenli ve daha özendirici olur.
Grafik notalamalı müzik öğretim yöntemi,
ilköğretimin I. Devresinde ilk yıllardan itibaren
etkin ve etkili kullanım olanağı bulur.
Karma Notalamalı Müzik Öğretim
Yöntemi (Karma Notalama Yöntemi)
 Tanımı
 Karma notalamalı müzik öğretim yöntemi,
müziksel okuma, yazma, işitme ve söylemeyi-
çalmayı, sesler belirten ve adına genel ve
grafik nota denilen belirli işaretleri birlikte
kullanıp notalayarak öğretme yoludur. Bu
yönteme, kısaca karma notalama yöntemi
denir.
 Bu yönteme, öğretimde genel nota yazısı ile
grafik nota yazısı birlikte kullanıldığından,
kısaca, karma notadan öğretim yöntemi veya
karma notadan öğretim de denir.
Özellikleri

 Karma notalamalı müzik öğretim yöntemi,


belli özellikleriyle henüz yeni bir
yöntemdir. Birçok aşamalardan geçerek ve
geçeceği aşamalarda kısmen başkalaşarak
gelişebilir niteliktedir.
Kullanımı
 Karma notalamalı müzik öğretim yöntemi,
ilköğretimin daha çok ilk yıllarında kullanılan
grafik notalamadan, daha çok son yıllarında
kullanılan genel notalamaya geçişte etkin
biçimde kullanılabilir. Böylece bu yöntem
ilköğretimin özellikle orta devresinde yani II.
devresinde (4.-5. sınıflarda) etkili bir işlev
görür. Böyle bir kullanım çok somuttan az
somuta öğretme-öğrenme ilkesine ve
giderek somuttan soyuta öğretme-öğrenme
ilkesine uygun düşer.
 Karma notalamalı müzik öğretim yöntemi
izlenirken, gereksinime göre yeri geldikçe
grafik notalamaya, yeri geldikçe genel
notalamaya daha çok öncelik ve ağırlık
verilebilir. Bu da öğretmenin öğretme ve
öğrencinin öğrenme işinin esnekleşmesine
ve kolaylaşmasına yol açar.
GELİŞTİRME İŞLEVLİ ÖZEL MÜZİK
ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ
 Geliştirme işlevli özel müzik öğretim
yöntemleri denilince müziksel yetenek
geliştirme, müziksel zeka geliştirme,
müziksel dil geliştirme ve sanal müzik
yapmayı geliştirme işlevli müzik öğretim
yöntemleri akla gelir.
Müziksel Yetenek Geliştirme
Yoluyla Müzik Öğretim
Yöntemi (Müziksel Yetenek
Geliştirme Yöntemi) (Suzuki
Yöntemi)
 Tanımı
 Müziksel yetenek geliştirme yoluyla müzik
öğretim yöntemi; müziksel gelişmeye
ilişkin bilişsel, duyuşsal, devinişsel ve
sezişsel davranışları, müzik yeteneğini
geliştirerek öğretme yoludur. Bu yönteme,
daha kısa bir anlatımla müziksel yetenek
geliştirme yöntemi denir.
 Bu yöntem, müziksel gelişmeye ilişkin
davranışları müziksel yeteneği geliştirmeye
bağlaması nedeniyle, kısaca, geliştirimsel
yöntem olarak da adlandırılabilir. Yöntem;
ilgili çevrelerde ve literatürde, daha çok
oluşturucusu ünlü müzik eğitimcisi Scnichi
Suzuki (1898-1998)’nin soyadıyla
adlandırılır ve Suzuki yöntemi olarak bilinir,
anılır.
 Bu yöntem, müzik Özellikleri
yeteneğini geliştirme yoluyla
müzik eğitimi yaklaşımından kaynaklanır. Bu
yaklaşıma kısaca yetenek eğitimi yoluyla müzik
eğitimi yaklaşımı da denir. Bu yöntem “anadili
yöntemi”nden veya “ana dilini öğrenme
yöntemi”nden yola çıkarak, ona benzer biçimde
bir “(çalgısal) müzik dilini öğrenme yöntemi”
oluşturma çabasıyla ortaya çıkar. Bu yöntemde;
yöntemi oluşturucusu ve geliştiricisinin keman
eğitimcisi olması nedeniyle, çalgı olarak keman
kullanılır. Ancak, yöntem ortaya çıkışından bir
süre sonra viyola, viyolonsel, piyano ve flütle
de uygulanmıştır. Diğer belli çalgılarla da
uygulanabilir, uygulanmıştır, uygulanmaktadır.
 Yöntem dinleme, ezberleme, taklit etme,
gözlemleme, yineleme davranışları üzerine kurulur.
 Bu yöntemde yetenek eğitimine bebeklik döneminde
keman müziği dinletimiyle başlanır ve de bebeğe
dinletilen keman müzikleri onun ileride çalacağı-
çalışacağı keman parçalarıdır. Bebek bu parçaları
dinleye dinleye büyür, belleğine alır, belleğinde
depolar ve giderek adım adım ezberler. Dinletilen
keman müziği bebeğin çevresinin ve aile içindeki
yaşamının ayrılmaz bir ögesini (parçasını) oluşturur.
Doğduğu andan itibaren sürekli keman müziği
dinleyen çocuk ikibuçuk-üç yaşına gelince belleğinde
zengin bir keman müziği dağarcığıyla kemanı eline
alır, keman dersleri almaya, daha önce dinlediği
parçaların çalınışlarını izlemeye, çalınırken neler olup
bittiğini görmeye anlamaya ve kısa bir süre içinde
onları kendi çabasıyla kendi kemanında ezberden
çalmaya başlar.
 Çocuğun keman eğitimine; başlangıcından
itibaren annesi de katılır, keman derslerinde
yanında bulunur, güven duygusu içinde olmasını
sağlar ve günlük çalışmalarında ona yardımcı
olur. Çocuğun salt ezber yoluyla keman eğitimi
yaklaşık iki-üç yıl sürer. Ondan sonra parçaları
notasından okuyarak keman eğitimi aşamasına
gelinir. Ancak bu aşamada da teknik gelişim için
gerekli çalışmalar ezber çalma yoluyla yapılır,
gerçekleştirilir. Çalınan/çalışılan parçalar yalından
karmaşığa ve kolaydan zora doğru giden bir sıra
izler ve etkin dağarda sürekli yer alır.
 Genellikle derslerde çalan öğrencilerin yanı sıra
dinleyen/gözleyen/izleyen öğrenciler de
anneleriyle birlikte bulunur. Tüm öğrenciler
sırasıyla aynı aşamalardan geçerler, aynı eserleri
çalarlar/çalışırlar, aynı eserleri
seslendirirler/yorumlarlar. Böylece tüm
öğrenciler aynı dağara sahip olurlar. Öğrenciler
yarışmaya değil, yardımlaşmaya yönlendirilir ve
özendirilir. Çalışmalarda yapay materyal değil,
olabildiğince gerçek materyal kullanılır. Başka bir
deyişle çalışmalar (soyut ve) yapay dizi, alıştırma
ve etütler yerine, (somut ve) gerçek parçalar
veya onlardan alıntılar üzerinde yapılır.
Eserlerden önce onlara hazırlayıcı yapay ve
soyut çalışmalara yer verilmez, eserlerde
kapsanan tekniklere ilişkin gerçek ve somut
çalışmalara yer verilir.
 Bu yöntemle yapılan yetenek eğitiminin amacı;
öğrencinin müziksel potansiyelini olabildiğince
harekete geçirmek ve kullandırmak, müziksel
yeteneğini olabildiğince geliştirmek ve müziksel
kapasitesini olabildiğince en yüksek düzeye
çıkarmaktır. Bu amaç doğrultusunda yapılan
yetenek eğitiminden geçen öğrenciler ilgililik,
isteklilik, yatkınlık, sabırlılık, kararlılık ve
yönelmişlik durumlarına göre ya genel keman
eğitimi, ya özengen keman eğitimi ya da mesleksel
keman eğitimi almış olurlar. Bunun her üçü de
gereklidir ve geçerlidir. Çünkü toplumda bunların
her birinin kendine özgü işleyen ve birbirlerini
tamamlayan-bütünleyen işgörüleri vardır. Bu
nedenle bunlardan herhangi biri diğerlerinin yerini
alamaz, diğerlerinin yerine geçemez; bunların
herhangi birinden vazgeçilemez.
Kullanımı
 Müziksel yetenek geliştirme yöntemi;
Suzuki tarafından izlenen yaklaşıma sıkı
sıkıya bağlı kalınması durumunda,
öğrenmeye başlama yaşı, öğrenme süreci,
öğrenme aşamaları ve öğrenme süresi
bakımından kemana eşdeğer diğer çalgılar
üzerinde de uygulanabilir. Nitekim böyle
bir uygulama viyola, viyolonsel, piyano ve
yanflütle de yapılmış bulunmaktadır.
 Burada izlenen yaklaşıma bağlı kalınması
durumunda, özellikle ikibuçuk-üç yaşından
daha önceki dönemde çocuğun
oynayabileceği veya kullanabileceği,
çocuğa uygun diğer çalgılarla da müziksel
yetenek geliştirme yöntemi veya yetenek
eğitimi yöntemi uygulanabilir.
Müziksel Zeka Geliştirme Yoluyla
Müzik Öğretim Yöntemi (Müziksel
Zeka Geliştirme Yöntemi)

 Tanımı
 Müziksel zeka geliştirme yoluyla müzik
öğretim yöntemi, müziksel gelişmeye ilişkin
bilişsel, duyuşsal, devinişsel ve sezişsel
davranışları, müziksel zekayı geliştirerek
öğretme yoludur. Bu yönteme, daha kısa bir
anlatımla müziksel zekayı geliştirme yöntemi
denir.
Özellikleri
 Müziksel zeka geliştirme yoluyla müzik
öğretim yöntemi, esas olarak Çoklu Zeka
Kuramı’na dayanır ve ondan kaynaklanır.
Bu kurama göre Çoklu Zeka, birbirlerinden
farklı yedi-sekiz tür veya tip zekanın bir
araya gelimi, birleşimi ve bileşimidir. Bu
kuramda “çoklu”, farklı tür veya tipte yedi-
sekiz Zeka’dan oluşan “set” demektir veya
böyle bir “set” anlamına gelir. Müziksel
Zeka, Çoklu Zeka Kuramı’nda kapsanan
yedi-sekiz zeka türünden (tipinden) biridir.
 Çoklu Zeka Kuramı’nda kapsanan sekiz tür
zeka şunlardır:
 Sözel-Dilsel Zeka,
 Mantıksal-Matematiksel Zeka,
 Müziksel Zeka,
 Uzamsal-Uzaysal (Mekansal) Zeka,
 Bedensel-Devinduyumsal (Devinimsel) Zeka,
 Kişisel-İçsel/Özsel Zeka,
 Kişilerarası İlişkisel Zeka,
 Doğasal Zeka.
 Çoklu Zeka Kuramı’nda kapsanıp listelenen sekiz
zeka türü içinde Müziksel Zeka üçüncü sırada yer
almaktadır.
 Çoklu Zeka Kuramı’nı oluşturup geliştiren Howard
Gardner, normal bir çocuğun doğarken çoklu
zekayı oluşturan sekiz tür zeka ile donanık
olduğu, bunların her birinin çoklu yapı içinde
(önemli ölçüde) özerk ve diğerlerinden önemli
derecede bağımsız olduğu görüşünden yola çıkar.
 Her normal çocuk bu sekiz zeka türünün tümüne
sahiptir, tümünü harekete geçirme gücündedir,
ancak tümünü birden eşit olarak geliştiremez.
 Bunlar her çocukta farklı güçte ve ağırlıkta
belirir, ortaya çıkar. Her çocuğun çoklu zeka
yapısı farklı biçimlenir, farklı gelişir. Her çocuk
kendi zeka birleşimine ve bileşimine göre yardım
alır, desteklenir, yönlendirilir, geliştirilir.
 Zeka araştırmaları tarihinde müziksel alan ilk kez
bu Çoklu Zeka Kuramı’nda açık ve belirgin bir
zeka türü olarak yer alır.
 Gardner’ın genel zeka tanımından yola çıkılarak
denilebilir ki müziksel zeka; gerçek müziksel
sorunları ya da zorlukları (güçlükleri)
çözebilmeyi, müziksel sorunları bulma-keşfetme
ya da yaratma yoluyla yeni müziksel bilgi(ler)
için bir temel oluşturabilmeyi (ortaya
koyabilmeyi) mümkün kılan yeteneklerin
kendine özgü bir bütünüdür, bütünlüğüdür.
 Diğerleri gibi Müziksel Zeka’nın da alt zekaları
vardır.
 Gardner’ın “Çoklu Zeka Kuramı” ışığında
müziksel yetenekler ve davranışlar artık bir
‘özel yetenek’ olarak görülmez, düşünülmez.
Çünkü bu kurama göre müziksel yetenek ve
davranış her insanın temel donanımı içinde yer
alır. İnsan zekasının çoklu yapısı içinde bir
boyut, alan ve birim olan “müziksel zeka” ile
birlikte müzik eğitimi kendiliğinden (otomatik
olarak) yeni bir durum ve daha önemli bir
konum kazanır.
 Müziksel zeka; müziksel yetenek, davranış ve
yeterliklerin temellerini kapsayan bir temel-
tümel kavram niteliği taşır. Müzik eğitiminin
bu temel-tümel kavram ekseninde
gerçekleştirilmesi (gerektiği) görüşü ve
düşüncesi giderek artan bir hızla
benimsenmektedir. Müzik eğitiminde bu görüş
ve düşünceden yola çıkılarak müziksel zeka
geliştirme yoluyla müzik öğretim yöntemi
adıyla yeni-yepyeni bir yöntem oluşturulup
geliştirilmekte ve adım adım müzik öğretimi
uygulamalarında yer almaya başlamaktadır.
 Müziksel zekayı geliştirme yoluyla müzik
öğretim yöntemi, Müziksel Zeka’nın Çoklu
Zeka’yı oluşturan diğer zeka türleriyle birlikte,
onlarla ilişki içinde veya onlardan bağımsız
olarak tek başına temel alındığı yeni bir müzik
öğretim yöntemidir.
Kullanımı
 Müziksel zeka geliştirme yoluyla müzik öğretim
yöntemine temel olan Çoklu Zeka Kuramı Howard
Gardner tarafından oluşturulup 1983 yılında
yayınlanmış, yürütülen çalışmalar ve 1996 yılında
yapılan eklemeyle daha da geliştirilmiştir. Kuram,
oluşturulması ve geliştirilmesiyle birlikte eğitim
çevrelerinde hemen hızla tanınma, benimsenme
ve çeşitli eğitim-öğretim alanlarında yetişek
(program) ve yöntem geliştirme çalışmalarında
kullanılma ve yararlanılma olanağı bulmuştur.
 Görülüyor ki, 1980’li yılların başlarında ortaya
konulan, kısa sürede tanınan ve benimsenen,
çeşitli bilimsel geçerleme çalışmaları yapılan ve
1990’larda daha da geliştirilen Çoklu Zeka
Kuramı henüz yeni bir kuram sayılır. Ancak,
böyle olmasına karşın ortaya konulmasıyla
birlikte hemen hızla eğitim bilimleri alanının
yepyeni başlıca konularından biri olmaya,
değişik eğitim öğretim alanlarında yeni
tasarlama ve uygulamalara yansımaya, yeni
tasarlama ve uygulamaları etkilemeye, yeni
program (yetişek) modelleri ve öğretim
yöntemleri oluşturma düşünce ve çabalarını
belirlemeye, yeni bir yaklaşım dayanağı ve
yöntem kaynağı olarak yer almaya ve kök
salmaya başlamıştır. Bütün bunların söz konusu
olduğu alanlardan biri de müzik eğitimi ve
öğretimi alanıdır.
 Müziksel zeka geliştirme yoluyla müzik
öğretim yöntemi, diğer öğretim basamak ve
kurumlarının yanısıra, ilköğretim okullarındaki
müzik eğitiminde ve öğretiminde etkin ve
etkili biçimde kullanılır.
 İlköğretimde müzik öğretiminde çoklu zekaya
dayalı ve müziksel zeka ağırlıklı çeşitli
öğrenme-öğretme modelleri kullanılabilir. Her
birinde müziksel zeka kapsanan ve kullanılan,
kapsadığı ve kullanıldığı zeka türü (alanı)
sayısı iki ile sekiz arasında değişebilen çeşitli
öğretme-öğrenme modelleri oluşturulup
geliştirilebilir ve müzik öğretimi
etkinliklerinde uygulanabilir.
 İlköğretim okullarında ve sınıflarında çoklu zeka
ve müziksel zeka merkezleri oluşturulabilir ve
buralarda çeşitli müziksel zeka geliştirme
etkinlikleri (çalışmaları) yapılabilir.
 Bütün bu konularda bazı gelişmiş ülkelerde
yapılmış ve yapılmakta olan deneysel çalışma ve
araştırmalardan, bunlarla elde edilen
bulgulardan, varılan sonuçlardan ve geliştrilen
önerilerden etkin ve etkili biçimde yararlanılabilir.
Müziksel Dil Geliştirme Yoluyla
Müzik Öğretim Yöntemi
(Müziksel Dil Geliştirme Yöntemi)

 Tanımı
 Müziksel dil geliştirme yoluyla müzik
öğretim yöntemi, müziksel gelişmeye
ilişkin bilişsel, duyuşsal, devinişsel ve
sezişsel davranışları, müziksel dili
(müzikçeyi) geliştirerek öğretme yoludur.
Bu yönteme, daha kısa bir anlatımla
müziksel dili geliştirme yöntemi denir.
 Özellikleri
 Müziksel dil geliştirme yoluyla müzik öğretim
yöntemi, aslında, açıkça adının konulması ve
tanımlanması yeni, fakat müzik eğitimi ve
öğretimi uygulamalarındaki örtülü varlığı epey
eski bir yöntemdir.
 Öteden beri, müziğin kendine özgü bir dili
olduğu, hatta müziğin kendisinin bir dil olduğu
görüşü geniş çevrelerce benimsenmekte, yaygın
kabul görmektedir.
 İlköğretim okulları programlarında müzik
dersi herşeyden önce bir “ifade dersi” veya
bir “anlatım dersi” olarak
nitelendirilmektedir. Bu nitelendirme,
aslında, müziğin bir dili olduğu veya müziğin
kendisinin bir tür dil olduğu görüşünden ve
gerçeğinden kaynaklanmaktadır.
 Öteden beri ilköğretim okullarında Müzik
Dersi’nin bir anlatım (ifade) dersi olduğu
ısrarla belirtilegelmesine karşın, bu derste
müziğin dil yönüne veya müzik diline
yeterince önem ve öncelik verilmediği de
bilinen ve kabul edilen bir gerçektir.
 Müzik dili, son dönemlerde ortaya konulan
bir öneriyle müzikçe olarak da
adlandırılmaktadır. Bu adlandırma ilgili
çevrelerde yadırganmamakta, hemen
kabul görmekte, benimsenmektedir.
 Müzikçenin insan yaşamında, bu bağlamda
çocuğun yaşamında sözel dilden çok önce,
doğuşla birlikte ve hatta altyapı veya temel
oluşturucu belli ögeleriyle doğum
öncesinde oluşmaya başladığı bugün artık
bilinen ve kabul edilen bir gerçektir.
 Çocuğun, doğuşuyla birlikte çıkarmaya
başladığı ve ortalama frekans değerinin
yaklaşık 440 dolayında olduğu gözlenen-
bilinen “ınga” sesinden veya kısaca “a”
sesinden, ilkin ‘sesel dili’ni ve onunla
birlikte ‘ezgisel dili’ni (‘müziksel dili’ni)
oluşturup geliştirmeye başladığı, kendisiyle
ve annesiyle iletişiminde ve etkileşiminde
“devinimsel dili”yle birlikte bu dilleri
kullandığı, daha sonra ise bunların yanısıra
“sözel dili”ni oluşturup geliştirmeye
yöneldiği gözlenmektedir.
 Çocuğun yaşamında doğuşundan itibaren
oluşmaya ve yer almaya başladığı bilinin
müziksel dil’in çocuğun gelişmesinde çok
önemli bir yeri vardır. Böylesine önceliği
olan müziksel dilin ilköğretim okullarındaki
müzik eğitiminde daha da gelişmesi
geliştirilmesi beklenir. Bu beklentinin
gerçekleşmesi ise buna önem ve öncelik
veren bir eğitim öğretim yaklaşımıyla veya
yöntemiyle olanaklıdır.
 Bu gerçeklerden ve olanaklardan yola
çıkılarak ilköğretimde müzik eğitiminin
öğretiminin ana odağının veya ana
özeğinin müzikçe olması, başlangıcından
itibaren müzik eğitiminin bir müzikçe
eğitimi olarak tasarlanıp gerçekleştirilmesi,
artık daha da kaçınılmaz bir gereklilik
olarak görülmektedir.
 Bütün bu belirtilenler, kendiliğinden açık
ve seçik olarak ilköğretimde müziksel dil
geliştirmeli müzik öğretim yöntemini
gündeme getirmektedir.
Kullanımı
 Müziksel dil geliştirme yoluyla müzik öğretim
yöntemi, açık ve belirgin biçimde yeni
tanımlanmış bir yöntem olmakla birlikte,
müzik öğretiminde öteden beri az çok örtülü
olarak kullanılagelmektedir.
 Bu yöntemin, geleceğin en etkili müzik
öğretim yöntemlerinden biri olmaya aday bir
yöntem olduğu veya olacağı yolunda-
yönünde güçlü bir beklenti içine girilmektedir.
Sanal Müzik Yapmayı Geliştirme Yoluyla
Müzik Öğretim Yöntemi (Sanal Müzik
Yapmayı Geliştirme Yöntemi)

 Tanımı
 Sanal müzik yapmayı geliştirme yoluyla
müzik öğretim yöntemi; müziksel
gelişmeye ilişkin bilişsel, duyuşsal,
devinişsel ve sezişsel davranışları, sanal
müzik yapmayı geliştirerek öğretme
yoludur. Bu yönteme daha kısa bir
anlatımla, sanal müzik yapmayı geliştirme
yöntemi denir.
Özellikleri
 Sanal, “gerçekte yeri olmayıp, zihinde
tasarlanan” demektir. Sanal, “gerçeğe
benzeyen” ve “gerçek sanılan” duruma gelince
sanal gerçeklik olur.
 Çağdaş insanlık, günümüzde endüstri
toplumundan veya yoğun/seri üretim
toplumundan bilgi toplumuna geçiş süreci
içindedir. Bu süreçte, onu yaşayan insanlar
açısından yepyeni gerçeklikler, yepyeni ortamlar
ve yepyeni yaşantılar oluşmaktadır. Bunlar,
günümüzdeki deyişle sanal dünya, sanal
gerçeklik, sanal ortamlar ve sanal yaşantılardır.
 Bilgiyi arayıp bulmada, bilgiye erişmede, bilgiyi
kullanmada, bilgiyle birlikte ve iç içe yaşamada
sanal gerçeklik ve sanal ortamlar insanlara
yepyeni iletişim ve etkileşim, yepyeni öğrenme
ve öğretme olanakları sunmaktadır. Bunda
kitlesel iletişim araçlarının yanı sıra, bilgisayar
odaklı iletişim araçlarının ve özellikle internet
kanallarının payı büyüktür. Bu tür araç ve
kanallarla sağlanan bilgi ağları insanlara sanal
bir dünya kurmaktadır.
 Sanal dünyada toplumu oluşturan bireyler
ve bireysel kimlikler giderek daha çok ön
plana çıkmaktadır. İçinde yaşanılan çoklu
ortam sanal gerçeklik, sanal ortamlar ve
sanal yaşantılarla birlikte yeni boyutlar ve
yeni işlevler kazandırmaktadır. Dünya
ölçüsünde hızla artan, yaygınlaşan ve
yoğunlaşan birey odaklı girişimler,
çalışmalar, etkinlikler ve başarılar yeni
“bireysel küreselleşme” denilen bir olguyu
gündeme getirmektedir.
 Sanal ortam, sanal bilim yönünün yanı
sıra, sanal sanat ve sanal müzik yönüyle
de giderek daha anlamlı olmaktadır. Bu
bağlamda sanal müzik ortamının insan
yaşamında giderek daha çok yer alması ve
daha çok zaman kaplaması müzik
eğitiminde yeni bir öğrenme-öğretme yolu
olarak sanal müzik öğretim yöntemini
gündeme getirmektedir.
Kullanımı
 Sanal müzik öğretim yöntemi; ülkemiz müzik
eğitiminde henüz çok yeni bir kavramdır, yeni
oluşmaktadır. Müzik öğretiminde bilgisayarın
ve internet ağının belirli işlevler görmeye ve
kazanmaya başlamasıyla birlikte bu kavram
giderek belirginleşmektedir. Ancak bu konuda
daha esnek, daha çabuk, daha ilgili ve daha
duyarlı davranmak gerekmektedir. Bu
bakımdan bu yeni kavram üzerinde dikkatle
ve özenle durmakta büyük yarar
görülmektedir. Çünkü sanal müzik öğretim
yöntemi, daha şimdiden, 21. yüzyılın ve
2000’li yılların müzik eğitiminin en gözde
öğretim yöntemlerinden biri olma yolundadır.

You might also like