Professional Documents
Culture Documents
• A grupları Baş gruplar, B grupları ise Yan gruplar olarak bilinir. Grup IIA ve IIIA
grupları arasında bulunan elementler (Grup BI – Grup BVIII) geçiş elementleri
olarak adlandırılır ve 10 arlı 3 sıra elementden oluşur.
• Her gruptaki (sütundaki) elementler aynı fiziksel ve kimyasal özelliklere
sahiptir. Çünkü her grubun valans elektronlarının sayısı aynıdır ve aynı tür
iyonları oluştururlar. Sadece geçiş elementlerindeki valans elektron sayısı 1
veya 2 olarak değişir.
• Periyodik sistemde 21 atom numaralı Sc ile başlayıp birinci sırada 30
numaralı Zn ile biten, ikinci sırada 39 atom numaralı Y (İtriyum) ile başlayıp
48 numaralı Cd ile biten ve 3. sırada 57 atom numaralı La (Lantan) ile
başlayıp 80 numaralı Hg ile biten 10 arlı elementlerden oluşan 3 sıra vardır.
Bu sıralarda yer alan elementlere geçiş elementleri adı verilir.
• Lantanitler (Lantan dan sonra gelen 58 numaralı Seryum (Ce) ile 71 numaralı
Lutesyum (Lu) arasında yer alır) ve aktinitler (89 numaralı Aktinyumdan
sonra gelen 90 numaralı Toryum (Th) ile 103 numaralı Lavrensiyum (Lr)
arasında yer alır) diye adlandırılan 14 lü sıralarında yer alan bu elementlere
ise iç geçiş elementleri (inner transition elements) adı verilir.
• Bu elementlerde atomların f yörüngelerine elektronlar yerleşmiştir.
1A grubunun başında hidrojen bulunur. Hidrojen, dış yörüngesinde 1
elektron içermesi nedeniyle burada bulunur ama alkali metal özelliği
göstermediği gibi alkali metallerin katı olan formunun aksine bir gazdır.
Periyodik tabloda soldan sağa doğru gidildikçe metalik özelik ametalik
özelliğe dönüşür. Keza soldan sağa doğru gidildikçe elementlerin
hidroksitlerinin karakteri de kuvvetli bazikden kuvvetli asitliğe doğru
değişir (Tablo 3.3).
Metal ile ametal arasındaki temel fark; kural olarak ametaller elektron
alırlar ve elektron verme yetenekleri de vardır. Metaller ise hep elektron
verirler. Metaller arasında istisna olarak astatin ve renyum metalik
olmalarına karşılık ametal özelliği göstermektedirler ve eksi değerlik
alırlar.
Bu elementlerin meydana getirdiği kısa düşey sütunlara da alt grup adı verilir.
Alt gruplar başta bulunan elementin adını alır. Örneğin Zn, Cd ve Hg’dan
oluşan gruba Çinko alt grubu denir.
Periyodik sistemde elementlerin yan yana sıralanmasına peryod adı verilir.
Peryodlar peryodik sistemin en üstünden başlar.
1. peryod 2
2. ve 3. peryod 8
4. ve 5. peryod 18 element içerirler
Peryodik sistemin altındaki iki sıra ise 6. ve 7. peryodların bir parçasıdır.
Enerji Seviyeleri ve Periyodik Sistem:
• Bohr atom modeli tanımını göz önüne alırsak, Bohr bir elektronun
ortamda ancak belirli açısal momentum değerini alabileceğini ortaya
atmıştır. Bu değerler tam sayılarla ifade edilir.
• n ile ifade edilen bu değere baş kuvantum sayısı denir. Bohr’un bu
açıklaması kuvantum mekaniğinin temelini oluşturur.
• (Kuvantum mekaniği: küçük parçacıkların davranışlarına hakim olan
hareket kanununu inceleyen bilim dalıdır.)
• Kuvantum mekaniğinin 1. ilkesine göre elektronlar belirli enerji seviyelerinde
bulunurlar. Elektronlar hiçbir zaman ara enerji seviyelerinde bulunamazlar.
29[Cu] = 1s 2
2s 2
2p 6
3s2
3p 6
3d 10
4s 1
Bu denklem büyük kütleli parçacıklara uygulandığı zaman dalga boyu kullanılan boyutlara
nazaran çok küçük bir değerde olduğu için hareket eden büyük kütleli parçacıkların
gösterdiği dalga karakteri önemli değildir. Fakat küçük kütleli elektronların hareketi söz
konusu olduğunda dalga boyu atom boyutları ile uyum halinde olmaktadır.
De Broglie’nin dalga şartı şu şekilde açıklanabilir:
Bohr yörüngesinde bir elektronun hareket ettiğini düşünelim. Elektrona de Broglie şartına
göre dalga boyu λ olan bir dalga eşlik eder. Elektronun üzerinde döndüğü yörüngenin
uzunluğu dalga boyunun tam katları değilse, dalga kendini yok eder.
Elektronun dalgası yok olmadığına göre elektronun üzerinde hareket ettiği
yörünge, elektronun meydana getirdiği dalganın tam katları kadar olmalıdır.
Buna göre dairesel bir yörünge üzerinde hareket oluyorsa:
nλ=2πr olmalıdır (2 π r = yörüngenin uzunluğu).
nh
mvr= olur ki bu 𝐵𝑜ℎ𝑟 ′ un açısal momentumudur.
2π
Bohr, bunu elektronu tanecik olarak kabul ederek bulmuştu. Aynı şeyi De
Broglie de bulunca elektronun aynı zamanda hem tanecik hem de dalga
karakteri olduğu anlaşılmıştır.
Dalga hareketi gösteren elektronun dalga fonksiyonu (ψ)
¿
ile gösterilir (ψ = dalga fonksiyonu, E= enerji, e = elektronun yükü). Denklemin
çözümü hidrojen atomundaki elektronun dalga fonksiyonlarını (orbital) verir.
Bu Bohr teorisindeki yörüngeye karşılık gelir. Schrödinger denkleminin
çözülmesi ile kuantum sayıları ve elektron orbitalleri belirlenir.
Schrödinger denklemi ile atom çekirdeği orijin olarak alınarak üç boyutlu
olarak elektronun konumu incelenir.
HEİSENBERG ‘İN BELİRSİZLİK
PRENSİBİ
• De Broglie’nin dalga kavramı elektron gibi küçük bir parçacığın tam
olarak lokalize olmadığını, aksine dalga halini tanımlayabilmek için
ince, uzun bir şekilde olması gerektiğini belirtir.
• Bu problem Heisenberg tarafından küçük kütleli parçacıklar için
belirsizlik ilkesi ile matematiksel olarak ele alınmıştır.
• Heisenberg tarafından bir parçacığın hem yerinin, hem de zamanının
aynı anda tayin edilemeyeceği ispatlanmıştır.
• Belirsizlik ilkesine göre elektronun yerinin belirsizliği ile zamanın
belirsizliğinin çarpımı plank sabiti sınırları içerisindedir.
Elektronun momentumunun değişimi Δp, yer değişimi Δx şeklinde
gösterilecek olursa:
Δp x Δx = h dır.
Başka bir deyişle elektronun yerini biliyorsak zamanını bilemeyiz veya
zamanını biliyorsak yerini söyleyemeyiz. Örneğin;
Δx = 10–8 ise;
Δp = 10–27 / 10–8 = 10–19 bulunur ki bu çok küçük bir değerdir, yani
belirsizdir.
Yani elektronun zamana bağlı bir yeri yoktur, elektron çekirdeğin
etrafında bir yük bulutu halinde döner.
• Değişkenlerden birini ne kadar kesin olarak belirtmeye çalışırsak diğeri o
kadar belirsiz kalır. Büyük kütleler için belirsizlik, önemsenmeyecek
kadar küçük, küçük kütleler için büyük yer kaplar.
• Atom içinde elektronun izleri çizilemeyeceği için, atom gövdesinde
bulunabilme olasılığından söz edilebilir. Bu olasılık matematiksel olarak
dalga mekaniğinin temel işlemidir.
• Kuantum mekaniğinden çıkarılan sonuçlara göre elektronların
yerleşimi şöyle olmaktadır:
• En basit atom olan hidrojen atomu ele alınacak olursa 1s deki tek
elektron için yük bulutunun yoğunluğu çekirdeğe yaklaştıkça artar.
Eğer fotoğraflar ayrı ayrı çekilip üst üste konulursa Şekildeki şekil elde
edilir.
• 1s elektronları için çekirdekten bir r uzaklığında durum ne olacaktır?
Çekirdekten uzaklaştıkça elektron yük yoğunluğu azalır fakat elektronun
bulunması gereken yerlerin sayısı artar.
• Elektron yük yoğunluğu a yarıçaplı bir kürenin yüzeyinde maksimumdur,
sonra yavaş yavaş azalır.
• s orbitalleri çekirdeğe daha yakın, p orbitalleri ise daha uzaktır. s
orbitallerinin küresel bir dağılımı olmasına karşılık p orbitalleri px, py ve
pz olmak üzere eksenlerin iki tarafında şişkinlik halindedir.
ELEKTRONLARIN
SPİNİ
Spin kelime anlamıyla kendi ekseni etrafında dönme demektir. Bir orbitalde
bulunan 2 elektron birbirlerinden ancak spin özelliklerinin farklı olması ile
ayrılırlar. Elektronların spin özellikleri moleküllere magnetik özellik kazandırır.
Buna göre 3 tip magnetik özellik vardır.
1. Ferromagnetik: Bu tür elementlere mıknatıs yaklaştırıldığı zaman kendileri
mıknatıs gibi davranırlar. Mıknatıs uzaklaştırıldığında elementler mıknatıs
gibi davranmaya devam ederler. Örneğin demir ve kobalt.
2. Paramagnetik: Bu tür elementler mıknatıs yaklaştırıldığında az veya çok
mıknatıs tarafından çekilirler, mıknatıs uzaklaştırıldığında ise element veya
moleküllerin mıknatıs özelliği kaybolur. Örnek: CuSO4, O2
3. Diamagnetik: Bu tip elementler mıknatıs tarafından itilirler. Örnek: NaCl, KCl
Kendi ekseni etrafında dönen her çekirdek mıknatıs özelliği gösterir.
Elementlere bu özelliği veren en dış yörüngesinde bulunan elektronlardır. Eğer
en dış yörüngede tek bir elektron olsa idi bütün elementler mıknatıs özelliği
gösterirlerdi. Böyle olmasının nedeni:
1. Elektronlar eğer çiftleşmemiş is tek başlarına mıknatıs özelliği gösterirler.
Hiçbir zaman spinleri aynı yönde olan bulunamaz. Spinleri zıt olarak
birbirlerini oluştururlar. Zıt spinler birbirlerine göre çekim kuvveti meydana
getirirler. Elektronlar birbirine yapışmayıp devamlı döndüğünde bunu
engelleyen magnetik olarak birbirlerini iten zıt spinleri biraraya getirir.
2. Orbitalde tek elektron varsa mıknatıs özellik gösterebilir. Fakat en dış
yörüngede tek elektron olan elementlerde bile yük ayrılımı homojen
olmamaktadır.
STERN-GERLACH DENEYİ