You are on page 1of 34

ÖĞRETİM

TEKNOLOJİLERİ VE
MATERYAL GELİŞTİRME

1
KONULAR 2

 Teknoloji Nedir?
 Eğitim Teknolojisi Nedir?
 Öğretim Teknolojisi Nedir?
 Sistem Yaklaşımı
 Öğretim Teknolojileri ve İletişim
 Yaşantı Konisi (Dale)
 Öğretim analizi
 Amaçların Sınıflandırılması
 Öğretim Durumlarını Planlama
 Öğretim Yöntemleri
3

 İki Boyutlu Görsel Araçlar


 Haritalar
 Bilgi haritaları
 Zihin haritaları
 Kavram haritaları
 Öğretim Araçlarının Özellikleri
 Araç gereçlerin eğitimdeki yeri ve önemi
 Öğrenme Stilleri
 Öğretim Araçlarının Özellikleri
 Öğretim araçları ve etkili kullanımı
 Eğitimde bilgisayar kullanımı
Teknoloji Nedir? 4

 Bilimin üretim, hizmet, ulaşım vb. alanlardaki sorunlara uygulanmasıdır (Alkan,


1987)

 İnsanın bilimi kullanarak doğaya üstünlük kurmak için tasarladığı rasyonel bir
disiplindir. (Simon, 1983)

 Somut ve deneysel anlamda temel olarak teknik yönden yeterli küçük bir grubun
örgütlü bir hiyerarşi yardımıyla bütünün geri kalanı (insanlar, olaylar, makineler
vb.) üzerinde denetimi sağlamasıdır. (McDermott, 1981)
Eğitim Teknolojisi Nedir? 5

 Genelde eğitime, özelde öğrenme durumuna egemen olabilmek için ilgili bilgi ve
becerilerin işe koşulmasıyla öğrenme veya eğitim süreçlerinin işlevsel olarak
yapısallaştırılmasıdır.

 Öğrenme-öğretme süreçlerinin tasarlanması, uygulanması, değerlendirilmesi ve


geliştirilmesi işidir. (Alkan, 1998)
Eğitim Teknolojisi 6

 Araçların etkililiğini ve öğrenci başarı durumunu değerlendirmek için uygun


yöntemlerin kullanılması
 Öğrenilecek konunun öğretim ilkelerine göre analiz edilip, öğrenilmeye
uygun şekilde yapılandırılması
 Konunun aktarılması için uygun ortamın seçilip kullanılması
 Öğrencinin ulaşması istenen hedef amaçların tanımlanması
 Ve Öğrenme sürecini geliştirmek için oluşturulan her türlü sistemi, tekniği ve
yardımı içerir.
Eğitim Teknolojisi 7

 Eğitim ortamlarının gerçek yaşamla tutarlılık göstermesi, yani


somutlaştırılması ve öğrenci için anlamlı hale getirilmesi, öğrenci başarısına katkıda
bulunan etkenlerin başında gelmektedir.
Öğretim Teknolojisi 8

 Belirlenmiş hedefler uyarınca, daha etkili bir öğretim elde etmek için öğrenme ve
iletişim konusundaki araştırmaların ve ayrıca insan kaynakları ve diğer
kaynakların beraber kullanılmasıyla tüm öğrenme-öğretme sürecinin sistematik
bir yaklaşımla tasarlanması, uygulanması ve değerlendirilmesidir.
(Öğretim
Teknolojileri Komisyonu, 1970)
 Süreç ve kaynakları öğrenme için tasarlama, geliştirme, kullanma, yönetme ve
değerlendirme teorisi ve uygulamasıdır.(Seels & Richey, 1994)
Eğitim Teknolojisi mi Öğretim 9

Teknolojisi mi?
 Eğitim Teknolojisi: İnsanın öğrenmesi olgusunun tüm yönlerini içeren
problemleri sistematik olarak analiz etmek, bunlara çözümler geliştirmek üzere
ilgili tüm unsurları (insan gücünü, bilgileri, yöntemleri, teknikleri, araç-gereçleri,
düzenlemeleri vb.) işe koşarak uygun tasarımlar geliştiren uygulayan,
değerlendiren, ve yöneten karmaşık bir süreçtir.
 Öğretim Teknolojisi: Öğretimin, eğitimin bir alt kavramı olduğu anlayışına
dayalı olarak ve belirli öğretim disiplinlerinin kendine özgü yönlerini dikkate
alarak düzenlenmiş teknolojiyle ilgili bir kavramdır. (Alkan, 1995)
ÖĞRETİM 10

Davranışsal Bakış Bilişsel Bakış Yapılandırmacı


Bakış
Öğrenme Bir davranışın Bellekte depolanan Yaşantılar sonucu,
gösterilme bilgide meydana anlamda meydana
olasılığındaki gelen değişim gelen değişim, bilgiyi
değişim yapılandırma
Öğrenme Süreci Uyarıcı-tepki davranış Dikkat-kodlama Tekrarlanan grup
bellekten diyalogları ve
geri katılımcı problem
çağırma çözme
Öğretmenin Rolü Dış etkenlerin Bilişsel süreci Örnek olma ve
düzenlenmesi destekleyen rehberlik sağlama
koşulların
düzenlenmesi
Öğrencinin Rolü Verilen bilgiyi Bilgiyi işleyen Bilgiyi yapılandıran,
edilgen olarak alan kişidir. öğrenmeden sorumlu
kişidir. etkin olan kişidir.
EK BİLGİ 11

Davranışsal Bakış Bilişsel Bakış Yapılandırmacı


Bakış
Tepkisel Koşullanma – PAVLOV Gestalt Kuramı – KOFFKA, KOHLER, Bilişsel Yapılandırmacılık – PIAGET
Bitişiklik Kuramı – WATSON WERTHEIMER Sosyal Yapılandırmacılık – VYGOTSKY
Bağlaşımcılık – THORNDIKE Bilgiyi İşleme Kuramı – GAGNE
Edimsel Koşullanma – SKINNER
Sistematik Davranış – HULL

Bilişsel Ağırlıklı Davranış


İşaret – Gestalt Öğrenme – TOLMAN
Bilişsel – Sosyal Öğrenme – BANDURA
Watson Bitişiklik Kuramı 12

 Bilincin yapısını inceleyen Watson yapısalcılığa karşı çıkmış, özel bir öğrenme
kuramı geliştirmiştir. Pavlov’un klasik koşullanma ile ilgili görüşlerini model
olarak uygun bulmuştur. Davranışın oluşumunda kalıtsal bir özellik değil
çevrenin etkisi olduğunu vurgular. Davranışların belirlenmesinde ve
yetiştirilmesinde çevre büyük önem taşır. Watson bu yönüyle tabula rossa (boş
levha) görüşünü kabul etmektedir. Bu görüş zihni boş levha olarak görür.
 Watson Pavlov’un çalışmalarının yetersiz olduğunu, tepkisel koşullanmanın
sadece refleksif olmadığını karmaşık davranışlarda ve korkunun öğretilmesinde
kullanılabileceğini belirtmiştir.
 Watson öğrenme için pekiştirmeye ihtiyaç olmadığını savunur. Öğrenmenin
bitişiklik ve tekrar sayesinde gerçekleştiğini belirtir. Ona göre koşullu ve koşulsuz
uyarıcılar ne kadar sık verilirse öğrenme de o kadar güçlenmektedir. Bir uyarıcıya
verilecek tepki, uyarıcıya karşı en son ve en sık yapılmış tepkidir.
IVAN PAVLOV KLASİK 13

KOŞULLANMA
 Klasik koşullama belli bir uyaranın varlığında belli bir tepkinin (davranışın)
ortaya çıkması olarak tanımlanmaktadır. Uyaran herhangi bir fiziksel olay ya da
durum olarak ifade edilmektedir. Uyaran herhangi bir sözcük olabilir, bir görüntü
olabilir ya da bir ses olabilir. Örneğin kapının çalması bireye kapıyı açması
gerektiğini anımsatan bir sesli uyarandır, çocuğun bir tabelayı görerek tabeladaki
yazıyı okuması ise bir görsel uyarandır.
BAĞLAŞIMCILIK (THORNDIKE) 14

 Thorndike uyarıcı ve davranışın nöronal (sinirsel) bir bağla bağlandığını savunur.


Bağlaşım, uyarıcı ve davranış arasında nöronal bağın oluşmasını ifade eder.
Seçme ve Bağlama: Thorndike’a göre, öğrenmenin en temel formu deneme-
yanılma öğrenmesidir.Thorndike bunu daha sonra seçme ve bağlama yoluyla
öğrenme olarak adlandırmıştır. Öğrenici olan organizma, belli bir amaca ulaşmak
zorunda olduğu bir durumla karşılaştırılır. Bu durumda, organizma amacına
ulaşmak için pek çok davranış sergiler.Ancak bunlardan bazıları amacına
ulaşmasına yardım eder, bazıları ise onu amacından uzaklaştırır. Öğrenici olan
organizma daha sonra aynı uyarıcı koşullarla kendisini amaca ulaştıran tepkileri
seçer, amacına götürmeyen, başarısız olan tepkileri eler.
15

 BAĞLAŞIMCILIK KURAMININ TEMEL İLKELERİ:


 a. Hazırbulunuşluk ilkesi
 Öğrenmeye ilgi, istek, motivasyon ve ön bilgilerin etkisi vardır. Thorndike’ye göre organizmanın
hazırbulunuşluk derecesi ve durumu, öğrenmenin etkililiğini ve niteliğini etkiler.
 b. Tekrar (alıştırma) ilkesi
 Tekrar edilen konuların etkin bir biçimde öğrenilmesi uyarıcı-tepki arasındaki bağın tekrar yöntemi ile
güçlendirilmesinden kaynaklanır. Öğrenme sürecinde ezberleme
değil, tekrarlama ve uygulama önem taşır.
 1930 yılından önce; Thorndike göre, uyarıcı ve tepki arasında bağ kullanıldıkça güçlenir (kullanılma yasası) ve
“tekrar” devam etmediğinde ya da nöronal bağ kullanılmadığında, uyarıcı durumlar ve tepkiler arasındaki
bağlaşım zayıflar (kullanılmama yasası). 1930 yılından sonra; Thorndike, tekrar etmenin bağı güçlendirmediği
gibi, kullanmamanın da bağın gücünü azaltmayacağını savunmuştur.
 c. Etki ilkesi
 Etki yasasına göre, uyarıcının yol açtığı tepki, doyurucu bir sonuca götürüyorsa, uyarıcı ile tepki arasında
“değiştirilebilir” bağ güçlenir. Eğer tepki cezalandırılır, başka deyişle rahatsız edici sonuçla karşılaşır ise,
uyarıcı – tepki bağı zayıflar.
EDİMSEL KOŞULLANMA (SKİNNER) 16

 Davranışın arkasından davranışı biçimlendirici uyarıcı verilerek yapılan


koşullanmadır. Ör: kutu içindeki farenin, yaptığı hareketlerinden birinde
pedala bastığında kutunun içine yiyecek verildiğini çözmesi ve acıktığında
pedala basması
Klasik koşullanmadan farklı olarak bilinçli ve kasıtlı hareketlerle ilgilidir.
Edimsel koşullanma büyük ölçüde Thorndike’nin etki yasasından
kaynaklanmıştır.
SİSTEMATİK DAVRANIŞÇI KURAM 17

(Hull)
 SİSTEMATİK DAVRANIŞÇI KURAM (Hull)
 Hull, mühendislik eğitimi aldığı için öğrenmeyi matematiksel
bir yaklaşımla açıklamaya çalışır. Hull, kuram oluşturma anlayışında, varsayımsal
tümdengelim ya da mantıksal tümdengelim yöntemlerini benimser.
İşaret – Gestalt Öğrenme – TOLMAN 18


Tolman Hayvanlarda ve insanlarda amaçlı davranış adlı temel çalışmasında
kuramını amaçlı davranışçılık olarak nitelendirmiş daha sonra bu kuramını işaret-
gestalt yada beklenti kuramı olarak değiştirmiştir. Tolman psikolojinin tamamıyla
objektif bir bilim olmasını savunmuş, içe bakış yöntemini reddetmiştir.
Davranışçılığı ise insan yada hayvan davranışlarının amaçlarını, niyetlerini göz
önünde bulundurarak açıklamaya çalışmıştır. Davranışçıların savunduğu gibi
küçük davranış birimleriyle, hareketlerle değil, bütüncü davranışlarla çalışmak
gerektiğini savunmuştur. Tolman'a göre davranış amaca yöneliktir
Bilişsel – Sosyal Öğrenme – 19

BANDURA
 Bandura’ya göre gözlemleyerek öğrenme, sadece bir kişinin diğer kişilerin
etkinliklerini basit olarak taklit etmesi değil, çevredeki olayları bilişsel olarak
işleme tabii tutmasıyla kazanılan bilgidir. Bandura gözlem yoluyla
öğrenme ile taklit yoluyla öğrenmenin birbirinin yerine kullanılabilecek iki
kavram olmadığını savunur. Bandura’ya göre, gözlem yoluyla öğrenme, taklit
unsurunu içermek zorunda değildir.
Sistem Yaklaşımı 20

 Sistem Nedir? Sistem, karşılıklı etkileşim içerisinde bulunan unsurların,


tasarlanan amaçları gerçekleştirmek amacıyla bir bütün meydana getirecek şekilde
organize edilmesidir.
Öğretimde Sistem Yaklaşımı 21

 Öğretimin sisteminin en önemli unsurları


– Öğrenciler
– Öğreticiler
– Öğretim materyalleri
– Öğretme-öğrenme ortamlarıdır.
 Bu unsurlar öğretim amaçlarını gerçekleştirmek için organize edilirler.
Öğretimde Sistem Yaklaşım 22

Süreci
 • Analiz
 • Tasarım ve Geliştirme
 • Değerlendirme
Analiz 23

 Öğretim sonunda öğrencilere kazandırılmak istenen amaçlar


saptanır.
– Planlanan amaçlar – öğretim sonunda
 • Hangi davranışlar kazanılırsa bu amaçlar gerçekleşir?
– Gereken önkoşul davranışlar – öğretim sırasında
Tasarım ve Geliştirme 24

 Nasıl öğretelim? sorusuna cevap aranır.


 Öğrencilerin amaçlarda belirtilen davranışlara sahip olma düzeylerini belirleyecek
ölçme araçları geliştirilir.
Değerlendirme 25

 Süreci değerlendirme
– Uygulamadan önce öğretim tasarımının bütün aşamalarının
değerlendirilmesi
 Ürünü değerlendirme
– Uygulamada olan programın değerlendirilmesi
Öğretim Teknolojileri ve 26

İletişim
 Öğretim teknolojisi ve materyalleri ile iletişim kavramını birlikte incelemek de
önemlidir. Çünkü öğrenme-öğretme süreçlerinde gerçekleştirilen tüm etkinlikler
temelde birer iletişim etkinliğidir.
 Sınıf ortamında etkili bir iletişimin gerçekleşebilmesi için öğretim araçlarının yanı
sıra öncelikle öğretmen ve öğrenci arasında sağlıklı bir iletişim kurulmalıdır.
 İletişim anlamları ortak kılma sürecidir,
 Öğretimsel iletişimin amacı, duygu, bilgi ve becerileri paylaşarak davranış
değişikliği meydana getirmektir.
27

 Sözlü iletişim
 Sözsüz iletişim
 Teknolojik Araç ve Gereçler Yardımı İle Yapılan İletişim : Bu tür iletişimde ileti;
alıcının duyu organlarına etki yapan optik, mekanik, termik ya da kimyasal
uyarıcılardır. Kanal ise, sembol ya da şifre çeşitlerini alıcıya ileten müzik,
fotoğraflar ve resimler iletici araç ve yöntemleridir.
İletişim Sürecinin Öğeleri 28
İletişim Sürecinin Öğeleri 29

 a) Kaynak (gönderici): Kaynak iletişimi başlatan kişidir. Kaynak, bilgilerin,


düşüncelerin ve duyguların aktarılmasında sözü söyleyen ilk kişidir.
 b) İleti (mesaj): Kaynağın alıcıya aktarmak istediği bilgiler, düşünceler ve
duygulardır.
 c) Kanal (araç): Oluşturulan mesajın alıcıya iletilmesini sağlayan araç-gereç,
yöntem ve tekniklerdir. Kanal mesajın sunuluş biçimidir. Bu sunuş biçimi sözlü
veya yazılı olabilir.
 d) Alıcı (hedef): Kaynağın gönderdiği iletilere (mesajlara) hedef olan kişi veya
kişilerdir.
 e) Dönüt (geri bildirim): Kaynağın gönderdiği iletiye alıcı tarafından verilen her
türlü tepkiler ve yanıtlardır.
İletişimde Etkili Faktörler 30

 Kanal Açısından
Kanal, kaynak ve alıcı arasındaki bilgi paylaşımına aracılık eder,
Örnek: T.V., video, slayt vb. birer iletişim kanalıdır. Bu araçlar öğretim amacıyla
kullanıldıklarında, öğretim araçları olarak adlandırılır,
 Öğretmen ve öğrenci, arasındaki iletişim dolaylı olarak da gerçekleşebilir,
Örnek: Bilgisayar destekli öğretim, öğretmen- öğrenci arasındaki dolaylı iletişime bir
örnektir.
İletişimde Etkili Faktörler 31

 Kaynak alıcısı açısından


İnsanlar neyi duymaya veya görmeye hazırlarsa onları duymak ve görmek isterler (Seçici
Algı),
 Olaylar insanlar ve nesneler hakkında ilk algımız önemlidir,
 İletişim becerilerindeki bireysel farklılıklar,
 Kaynak güvenirliği,
– Dürüstlük,
– Uzmanlık,
– İstek,
– Nesnellik
 Kaynak alıcı benzerliği
İletişimde Etkili Faktörler 32

 Mesaj Açısından
 Yaşantı Alanı: Kodlanmış mesajın alıcısı olan kimse, onu önceden geçirmiş
olduğu yaşantılarına dayanarak çözecek, yorumlayacak yani ondan bir anlam
çıkaracaktır.
 İletişim sürecinde bir sözcüğün anlaşılması için kaynak ve alıcının bu sözcüğe
aynı anlamı vermesi gerekir. Aynı anlamı sağlayan şey, kaynağın ve alıcının ortak
yaşantı alanında gerçekleşir. İletişimde ortak yaşantı alanı içine girmeyen iletilerin
algılanması zor olmaktadır.
 Yaşantı Konisi (Dale): Edgar Dale’in yaşantılarla kavramların oluşumu
arasındaki ilişkilerden yararlanarak öğrenme-öğretme sürecinde öğrenci,
öğretmen ve eğitimcilere yardımcı olabilmek için geliştirdiği bir model.
33
Yaşantı Konisi’nin dayandığı bilimsel 34

ilkeler
 Öğrenmeye katılan duyu organı sayısı ne kadar fazla ise o kadar iyi öğrenir ve geç
unuturuz.
 En iyi öğrendiğimiz şeyler kendi kendimize yaparak-yaşayarak
öğrendiklerimizdir.
 Öğrendiğimiz şeylerin çoğunu gözlerimiz yardımıyla öğrenebiliriz.
 En iyi öğretim, somuttan-soyuta ve basitten-karmaşığa doğru gidendir.

You might also like