Professional Documents
Culture Documents
TEKNOLOJİLERİ VE
MATERYAL GELİŞTİRME
1
KONULAR 2
Teknoloji Nedir?
Eğitim Teknolojisi Nedir?
Öğretim Teknolojisi Nedir?
Sistem Yaklaşımı
Öğretim Teknolojileri ve İletişim
Yaşantı Konisi (Dale)
Öğretim analizi
Amaçların Sınıflandırılması
Öğretim Durumlarını Planlama
Öğretim Yöntemleri
3
İnsanın bilimi kullanarak doğaya üstünlük kurmak için tasarladığı rasyonel bir
disiplindir. (Simon, 1983)
Somut ve deneysel anlamda temel olarak teknik yönden yeterli küçük bir grubun
örgütlü bir hiyerarşi yardımıyla bütünün geri kalanı (insanlar, olaylar, makineler
vb.) üzerinde denetimi sağlamasıdır. (McDermott, 1981)
Eğitim Teknolojisi Nedir? 5
Genelde eğitime, özelde öğrenme durumuna egemen olabilmek için ilgili bilgi ve
becerilerin işe koşulmasıyla öğrenme veya eğitim süreçlerinin işlevsel olarak
yapısallaştırılmasıdır.
Belirlenmiş hedefler uyarınca, daha etkili bir öğretim elde etmek için öğrenme ve
iletişim konusundaki araştırmaların ve ayrıca insan kaynakları ve diğer
kaynakların beraber kullanılmasıyla tüm öğrenme-öğretme sürecinin sistematik
bir yaklaşımla tasarlanması, uygulanması ve değerlendirilmesidir.
(Öğretim
Teknolojileri Komisyonu, 1970)
Süreç ve kaynakları öğrenme için tasarlama, geliştirme, kullanma, yönetme ve
değerlendirme teorisi ve uygulamasıdır.(Seels & Richey, 1994)
Eğitim Teknolojisi mi Öğretim 9
Teknolojisi mi?
Eğitim Teknolojisi: İnsanın öğrenmesi olgusunun tüm yönlerini içeren
problemleri sistematik olarak analiz etmek, bunlara çözümler geliştirmek üzere
ilgili tüm unsurları (insan gücünü, bilgileri, yöntemleri, teknikleri, araç-gereçleri,
düzenlemeleri vb.) işe koşarak uygun tasarımlar geliştiren uygulayan,
değerlendiren, ve yöneten karmaşık bir süreçtir.
Öğretim Teknolojisi: Öğretimin, eğitimin bir alt kavramı olduğu anlayışına
dayalı olarak ve belirli öğretim disiplinlerinin kendine özgü yönlerini dikkate
alarak düzenlenmiş teknolojiyle ilgili bir kavramdır. (Alkan, 1995)
ÖĞRETİM 10
Bilincin yapısını inceleyen Watson yapısalcılığa karşı çıkmış, özel bir öğrenme
kuramı geliştirmiştir. Pavlov’un klasik koşullanma ile ilgili görüşlerini model
olarak uygun bulmuştur. Davranışın oluşumunda kalıtsal bir özellik değil
çevrenin etkisi olduğunu vurgular. Davranışların belirlenmesinde ve
yetiştirilmesinde çevre büyük önem taşır. Watson bu yönüyle tabula rossa (boş
levha) görüşünü kabul etmektedir. Bu görüş zihni boş levha olarak görür.
Watson Pavlov’un çalışmalarının yetersiz olduğunu, tepkisel koşullanmanın
sadece refleksif olmadığını karmaşık davranışlarda ve korkunun öğretilmesinde
kullanılabileceğini belirtmiştir.
Watson öğrenme için pekiştirmeye ihtiyaç olmadığını savunur. Öğrenmenin
bitişiklik ve tekrar sayesinde gerçekleştiğini belirtir. Ona göre koşullu ve koşulsuz
uyarıcılar ne kadar sık verilirse öğrenme de o kadar güçlenmektedir. Bir uyarıcıya
verilecek tepki, uyarıcıya karşı en son ve en sık yapılmış tepkidir.
IVAN PAVLOV KLASİK 13
KOŞULLANMA
Klasik koşullama belli bir uyaranın varlığında belli bir tepkinin (davranışın)
ortaya çıkması olarak tanımlanmaktadır. Uyaran herhangi bir fiziksel olay ya da
durum olarak ifade edilmektedir. Uyaran herhangi bir sözcük olabilir, bir görüntü
olabilir ya da bir ses olabilir. Örneğin kapının çalması bireye kapıyı açması
gerektiğini anımsatan bir sesli uyarandır, çocuğun bir tabelayı görerek tabeladaki
yazıyı okuması ise bir görsel uyarandır.
BAĞLAŞIMCILIK (THORNDIKE) 14
(Hull)
SİSTEMATİK DAVRANIŞÇI KURAM (Hull)
Hull, mühendislik eğitimi aldığı için öğrenmeyi matematiksel
bir yaklaşımla açıklamaya çalışır. Hull, kuram oluşturma anlayışında, varsayımsal
tümdengelim ya da mantıksal tümdengelim yöntemlerini benimser.
İşaret – Gestalt Öğrenme – TOLMAN 18
Tolman Hayvanlarda ve insanlarda amaçlı davranış adlı temel çalışmasında
kuramını amaçlı davranışçılık olarak nitelendirmiş daha sonra bu kuramını işaret-
gestalt yada beklenti kuramı olarak değiştirmiştir. Tolman psikolojinin tamamıyla
objektif bir bilim olmasını savunmuş, içe bakış yöntemini reddetmiştir.
Davranışçılığı ise insan yada hayvan davranışlarının amaçlarını, niyetlerini göz
önünde bulundurarak açıklamaya çalışmıştır. Davranışçıların savunduğu gibi
küçük davranış birimleriyle, hareketlerle değil, bütüncü davranışlarla çalışmak
gerektiğini savunmuştur. Tolman'a göre davranış amaca yöneliktir
Bilişsel – Sosyal Öğrenme – 19
BANDURA
Bandura’ya göre gözlemleyerek öğrenme, sadece bir kişinin diğer kişilerin
etkinliklerini basit olarak taklit etmesi değil, çevredeki olayları bilişsel olarak
işleme tabii tutmasıyla kazanılan bilgidir. Bandura gözlem yoluyla
öğrenme ile taklit yoluyla öğrenmenin birbirinin yerine kullanılabilecek iki
kavram olmadığını savunur. Bandura’ya göre, gözlem yoluyla öğrenme, taklit
unsurunu içermek zorunda değildir.
Sistem Yaklaşımı 20
Süreci
• Analiz
• Tasarım ve Geliştirme
• Değerlendirme
Analiz 23
Süreci değerlendirme
– Uygulamadan önce öğretim tasarımının bütün aşamalarının
değerlendirilmesi
Ürünü değerlendirme
– Uygulamada olan programın değerlendirilmesi
Öğretim Teknolojileri ve 26
İletişim
Öğretim teknolojisi ve materyalleri ile iletişim kavramını birlikte incelemek de
önemlidir. Çünkü öğrenme-öğretme süreçlerinde gerçekleştirilen tüm etkinlikler
temelde birer iletişim etkinliğidir.
Sınıf ortamında etkili bir iletişimin gerçekleşebilmesi için öğretim araçlarının yanı
sıra öncelikle öğretmen ve öğrenci arasında sağlıklı bir iletişim kurulmalıdır.
İletişim anlamları ortak kılma sürecidir,
Öğretimsel iletişimin amacı, duygu, bilgi ve becerileri paylaşarak davranış
değişikliği meydana getirmektir.
27
Sözlü iletişim
Sözsüz iletişim
Teknolojik Araç ve Gereçler Yardımı İle Yapılan İletişim : Bu tür iletişimde ileti;
alıcının duyu organlarına etki yapan optik, mekanik, termik ya da kimyasal
uyarıcılardır. Kanal ise, sembol ya da şifre çeşitlerini alıcıya ileten müzik,
fotoğraflar ve resimler iletici araç ve yöntemleridir.
İletişim Sürecinin Öğeleri 28
İletişim Sürecinin Öğeleri 29
Kanal Açısından
Kanal, kaynak ve alıcı arasındaki bilgi paylaşımına aracılık eder,
Örnek: T.V., video, slayt vb. birer iletişim kanalıdır. Bu araçlar öğretim amacıyla
kullanıldıklarında, öğretim araçları olarak adlandırılır,
Öğretmen ve öğrenci, arasındaki iletişim dolaylı olarak da gerçekleşebilir,
Örnek: Bilgisayar destekli öğretim, öğretmen- öğrenci arasındaki dolaylı iletişime bir
örnektir.
İletişimde Etkili Faktörler 31
Mesaj Açısından
Yaşantı Alanı: Kodlanmış mesajın alıcısı olan kimse, onu önceden geçirmiş
olduğu yaşantılarına dayanarak çözecek, yorumlayacak yani ondan bir anlam
çıkaracaktır.
İletişim sürecinde bir sözcüğün anlaşılması için kaynak ve alıcının bu sözcüğe
aynı anlamı vermesi gerekir. Aynı anlamı sağlayan şey, kaynağın ve alıcının ortak
yaşantı alanında gerçekleşir. İletişimde ortak yaşantı alanı içine girmeyen iletilerin
algılanması zor olmaktadır.
Yaşantı Konisi (Dale): Edgar Dale’in yaşantılarla kavramların oluşumu
arasındaki ilişkilerden yararlanarak öğrenme-öğretme sürecinde öğrenci,
öğretmen ve eğitimcilere yardımcı olabilmek için geliştirdiği bir model.
33
Yaşantı Konisi’nin dayandığı bilimsel 34
ilkeler
Öğrenmeye katılan duyu organı sayısı ne kadar fazla ise o kadar iyi öğrenir ve geç
unuturuz.
En iyi öğrendiğimiz şeyler kendi kendimize yaparak-yaşayarak
öğrendiklerimizdir.
Öğrendiğimiz şeylerin çoğunu gözlerimiz yardımıyla öğrenebiliriz.
En iyi öğretim, somuttan-soyuta ve basitten-karmaşığa doğru gidendir.