şüphelere sahipse veya kesin eminse, bunu hastasına bildirmesi, ancak hastanın sağlığının bunu gerekli kılması halinde zorunludur ki, bu duruma örnek olarak hasta için ek birtakım tıbbi tedbirler alınması gereği gösterilebilir. Özen yükümlülüğünün ihlalinin belirlenmesi, çoğu kez bir bilirkişinin bilgisini gerektirmektedir. Bu bilirkişi, uygulamada daha çok Adli Tıp Kurumu’dur. Ancak bu kurum dışında özellikle üniversitelerin ilgili bölümlerinden öğretim üyelerinin de bilirkişi olarak görev yaptığı görülmektedir. TAZMİNAT SORUMLULUĞU Hatalı tıbbi müdahale nedeniyle hekimin, cezai ve idari sorumluluğun yanı sıra, tazminat sorumluluğu da söz konusu olabilir. Tazminat kural olarak hastaya ödenir. Ancak hastanın ölümü halinde hastanın geride kalan yakınları da tazminat talep edebilir. Sağlık personelinin hatalı tıbbi uygulama nedeniyle sorumluluğu esas itibariyle iki nedene dayanır: Sözleşme veya haksız fiil. Kural olarak sorumluluk sözleşme sorumluluğudur. Tazminat sorumluluğunun şartları: 1)Hukuka aykırılık 2)Kusur 3)Zarar 4)Nedensellik bağı Bir sözleşme ilişkisinin varlığı durumunda, hukuka aykırılık, sözleşmenin ihlali şeklinde kendisini gösterir. Buna karşılık haksız fiil ilişkisindeki hukuka aykırılık, «başkalarının gerek mal varlığı gerekse şahıs varlığı değerlerine zarar vermeyi yasaklayan bir hukuk normunun ihlalini ifade eder.» Hekimin sözleşme nedeniyle sorumluluğuna gidilebilmesi için sözleşmenin ihlalinin yanı sıra kusurlu da olması gerekir. Sözleşme ihlaline veya haksız fiile rağmen bir zarar meydana gelmemişse, artık hekimin sorumluluğuna da gidilemez. Zarar maddi veya manevi zarar şeklinde gerçekleşebilir.