You are on page 1of 15

SAĞLIK VE TRAFİK KÜLTÜRÜ

TRAFİK VE ÇEVRE
A. ÇEVRE VE GÜRÜLTÜ KİRLİLİĞİ İLE İLGİLİ
ALİNMASI GEREKEN ÖNLEMLER

İnsanların sağlıklı ve mutlu bir şekilde yaşamaları için


çevrenin temiz, düzenli ve dengeli tutulması, bu
durumun korunmuş, geliştirilmiş ve güzelleştirilmiş
olması zorunludur. Çünkü her canlının sağlıklı ve
dengeli bir çevrede yaşama hakkı bulunmaktadır.
Çevreyi büyük ölçüde kirleten faktörlerden biri kara yolu araçlarıdır.
Kara yollarında hareket hâlinde bulunan her araç çıkardığı egzoz
gazı, gürültü, yağ ve yakıt sızıntısı, akıntı ve buhar, lastik tozu ve
parçaları ile çevreyi kirletici önemli bir faktördür. Özellikle hava
kirliliğinde egzoz gazlarının büyük oranda etkisi vardır. Yaşamanın
temel unsuru olan havanın kirlenmesi insanlarda moral ve ruh
bozukluklarına, çalışma gücünün ve arzusunun azalmasına, iş
veriminin düşmesine, aşırı derecedeki kirlilikler de ölümlere sebep
olabilmektedir.
Taşıtlara ve sürücülere bağlı olarak ortaya çıkan çevre kirliliği nedenleri
ve alınması gereken önlemlerden bazılarını aşağı yazdık =)
• Eskimiş, ekonomik ömürleri dolmuş, motor ayarları bozulmuş,
sürtünmeleri artmış ve akıcılığı kalmamış taşıtlar hem fazla
akaryakıt tüketir hem de egzozlarından havayı kirleten gazlar daha
çok çıkarak çevre kirliliğinin artmasına neden olur. Bu nedenle
sürücülerin araçlarının bakım ve onarımlarını tavsiye edilen
aralıklarla yaptırması gerekir.
• Özellikle yaz aylarında ve uzun yolculuklarda araçların camlarının
sonuna kadar açık tutulması paraşüt etkisi yapmakta, motorda güç
kaybına ve daha fazla yakıt tüketimine sebep olmaktadır. Bu
nedenle camlar fazla açılmamalıdır .
• Araç lastiklerinin havalarının gereğinden az veya fazla olması yakıt
tüketimini olumsuz yönde etkileyerek havayı kirletir. Bu nedenle
lastiklerin havaları en az haftada bir defa ve lastikler soğuk iken
kontrol edilmelidir.
• Araç motorları gereksiz yere veya gereğinden fazla çalıştırılmamalıdır.
Özellikle kışın soğuk havalarda motorun ısınması için uzun süre
çalıştırmak havayı yoğun şekilde kirletir.
• Trafik yoğunlaştıkça araç trafiğinin akış hızı düşerek durma ve
duraklamalar artar, bu da yakıt tüketiminin artmasına neden olur. Bu
bakımdan mümkün olduğunca trafiğin çok yoğun olduğu saatlerde ve
günlerde araç kullanmamalı, trafiğin yoğun olmadığı saatler ve yollar
tercih edilmelidir.
• Trafikte araç sayısı ne kadar fazla olursa yakıt tüketimi miktarı o kadar
artar, artan yakıt tüketimi de çevre kirliliğini o oranda artırır, bu
nedenle özellikle şehir içi seyahatlerde otomobiller yerine toplu taşıma
araçları tercih edilmelidir.
• Akaryakıt alırken, yağ değiştirirken, taşıtlara bakım ve onarım
yapılırken, yakıtın ve motor yağlarının yere dökülmesi toprak kirliliğine
neden olur. Yine kimyasal maddelerle radyoaktif maddelerin taşınması
sırasında gerekli tedbirler alınmaması çevre kirliliğinde önemli bir
etkendir. Özellikle su ve toprak için ağır bir kirletici olan bu maddelerin
kara yolu üzerinde taşınması Tehlikeli Maddelerin Karayoluyla
Taşınması Hakkında Yönetmelik ile belli esaslara bağlanmış,
radyoaktif maddelerin yüklenmesi, taşınması ve boşaltılması için
Türkiye Atom Enerjisi alınması zorunluluğu getirilmiştir. Trafik
kazalarında hasar gören araçlardan akan yağların ve yakıtın da birer
toprak kirletici olduğu düşünülerek bu akıntılara engel olunmalıdır.
• Araçlarda kullandıktan sonra eskiyen, yıpranan ve kullanılmaz hâle
gelen çeşitli lastik, plastik ve naylon türü atıklar, rastgele çevreye
atılmamalıdır. Bunun için araçların tamir ve bakımları; atölye,
tamirhane ve garaj gibi uygun yerlerde yapılmalı, bahçe, arsa ve arazi
gibi toprak zeminler üzerinde yapılan tamir ve bakımlarda, toprağın
yağ, yakıt, hidrolik, asit vb. atıklarla kirleneceği unutulmamalıdır.
• Lastiklerle yol yüzeyi arasındaki sürtünmeden dolayı meydana gelen
aşınmalar sonucu çevreye lastik tozları ve parçaları atılmaktadır.
Lastik toz ve parçaları ise toprağa karışmaktadır. Bu nedenle gereksiz
yere sert fren yapmanın, ani duruş ve kalkışların, hızlı dönüşlerin,
duran aracın direksiyonunu sağa sola çevirmenin, aşırı yüklemelerin
ve aşırı hızla seyretmenin lastiklerde daha fazla aşınmaya ve
yıpranmaya, dolayısıyla toz ve parça bırakmaya neden olacağı
bilinmeli, bu tür davranışlardan kaçınılmalıdır.
• Kum, toprak, toz alçı ve kireç, saman, ot ve gübre gibi yüklerin
taşınması sırasında, aracın hızı dolayısıyla oluşan rüzgâr etkisiyle bu
yükler etrafa dökülüp saçılarak ve toz çıkararak çevreyi kirletmektedir.
Bu nedenle yükün; kara yoluna değmeyecek, düşmeyecek,
dökülmeyecek, akmayacak ve gürültü çıkarmayacak şekilde
yüklenmesi gerekir. Çeşitli su kirleticilerinin gerekli tedbir alınmadan
taşınması sonucu; dökülmesi, toprağa dökülen yağ, yakıt ve asit gibi
maddelerin süzülerek sulara karışması, poşet, plastik kutu, şişe,
naylon, kâğıt, deterjan gibi atıkların denize, göle ve akarsulara
atılması su kirliliğine sebep olmaktadır. Sürücüler bu konularda dikkatli
olmalı, çevrenin korunması açısından sorumluluklarının bulunduğunu
unutmamalıdır.
• Araçların içinde yenilen, içilen ve kullanılan ürünlerin ambalaj veya
kutuları çevreye atılmamalı, yine konaklama ve piknik yapılan yerlerde
yenilen, içilen ve kullanılan maddelerin kutuları, poşetleri, ambalajları
ve diğer atıkları çevrede bırakılmamalı, toplanarak çöp kutularına
atılmalıdır.
• Araçlardan kaynaklanan gürültülerin başında, ses cihazlarının (korna)
gereksiz yere veya gereğinden fazla kullanılması gelmektedir. Bu
durum ise gürültü kirliliğine neden olmaktadır. Günümüzde birçok
sürücü, alışkanlık gereği ses cihazlarını her fırsatta kullanmakta ve
çevreyi rahatsız etmektedir. Oysa ses cihazlarının gereksiz yere
kullanılması bir trafik suçudur, toplumun rahat ve huzurunu bozan bir
çevre sorunu olan bu yanlış düzeltilmelidir.
• Araçlardan çıkan gürültü kaynaklarından biri de egzoz sistemidir.
Egzoz sistemini oluşturan boruların ve susturucunun çürümesi,
delinmesi, bağlantı yerlerinin gevşeyip kopması veya araca uygun
olmayan susturucu takılması sonucu şiddetli gürültü çıkmaktadır. Bu
nedenle alışılmışın dışında ses ve gürültü duyulması hâlinde nedeni
tespit edilerek sorun giderilmelidir.
• Araçlarda kullanılan radyo, CD çalar vb. müzik cihazlarının gereğinden
fazla açılması çevreyi rahatsız eder ve gürültü kirliliğine neden olur.
Bu tür cihazlar, aracın içindeki insanların duyabilecekleri kadar
açılmalıdır.
• Araçların periyodik bakım ve onarımlarının yaptırılmaması sonucu
ortaya çıkan motor gürültüsü, bağlantıları gevşemiş veya kopmuş
kasa, karoser, tampon ve çamurluk gibi kaporta gürültüleri de çevreyi
büyük ölçüde rahatsız eder. Bu bakımdan, araçların bakım ve
onarımlarının düzenli olarak yapılması gerekir.
B. BİSİKLET KULLANİMİNİN SAĞLİĞA,
EKONOMİYE VE ÇEVREYE KATKİLARİ
• Bisiklet, gelişen teknoloji sayesinde büyük gelişmeler kaydetmiş,
günlük kullanımda kolaylık sağlayan çok yönlü bir araçtır. Bisiklet,
günümüzde gelişmiş ülkelerde çevreyi, insan sağlığını, ekonomiyi ve
atmosferi korumanın en önemli araçlarından biri hâline gelmiştir. Şehir
merkezlerinde hava kirliliği %70 oranında motorlu taşıtlardan
kaynaklanmaktadır. Motorlu taşıtlar ayrıca gürültü ve karbon salımına
da neden olduğundan çevreyi neredeyse hiç kirletmeyen bisikletler
ülke ekonomisi için önemli bir tasarruf gerçekleştirmektedir. Bisiklet
kullanan kişi ulaşımını bisikletle sağlarken aynı zamanda spor
yaptığından daha sağlıklı bir yaşam sürmektedir. Bisikletin özellikle
çocuklar için de kas ve refleks gelişimi ile trafik eğitimi açısından
önemli bir işlevi vardır. Bisikletin çevreye, sağlığa ve ekonomiye
katkılarını bazılarını yazdık =)
• Motorlu taşıtlardan çıkan gazlar, atmosfere salınan karbondioksitin
%31’ini, karbonmonoksitin %82’sini oluşturmaktadır. Bu gazların
%60’ı, motorun ilk çalıştırıldığı birkaç dakika içerisinde salınır. Araba
yerine bisikletle gidilen her kilometre havadan 145 gram karbondioksit
temizler.
• Motorlu taşıtların sera gazı salınımları küresel ısınmanın %13,5’ini
oluşturmaktadır. Bisiklet kullanımı bu salınıma engel olur.
• Araba yerine bisiklet kullanımı gürültü kirliliğine engel olur.
• Bisiklet kullanımı kandaki kolesterol seviyesini düşürür.
• Pıhtılaşmadan kaynaklanan kalp krizi riskini azaltır.
• Yüksek tansiyondan kaynaklanan hastalık riskini azaltır.
• Kara yollarının inşası ve bakımı için ayrılan bütçe azalır.
• Arabalar bisikletlere oranla çok daha pahalı ve kullanımı sırasında çok
daha masraflıdır. Bisiklet kullanımının artması bu masrafların en aza
inmesini sağlar.

• Hareketsiz yaşam tarzının ve hava kirliliğinin sağlık sistemine getirdiği


yükü azaltır.
• Trafik kazalarının azalmasını sağlar, trafik kazalarından kaynaklanan
iş gücü kaybını azaltır.
• Ülkenin enerji konusunda dışa bağımlılığını azaltır. Özellikle enerji
sıkıntısı yaşayan ülkelerin tasarruf etmesini sağlar.
DİNLEDİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR
EDERİZ

• MELEK BÜYÜKER
• AZRA ÇALIŞKAN

You might also like